I.BÖLÜM -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Benzer belgeler

ÇALIŞMA EKONOMİSİ KISA ÖZET

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİMDALI KENTLEŞME VE ÇEVRE SORUNLARI BİLİM DALI

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

Örnekleme Süreci ve Örnekleme Yöntemleri

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

COĞRAFĠ VE MEKANSAL YAPI

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

NĠHAĠ RAPOR, EYLÜL 2011

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU

KENTLERE SU SAĞLANMASINDA ĠLBANK IN VĠZYON VE MĠSYONUNDAKĠ YENĠ YAKLAġIMLAR MEHMET TURGUT DEDEOĞLU GENEL MÜDÜR

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

SAĞLIKLI ŞEHİRLER EN İYİ UYGULAMA ÖDÜLÜ / 2010

2009 YILI SAYILARIYLA SAVUNMA SANAYİİMİZ

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ

ÜNİVERSİTE YERLEŞKELERİ PLANLAMA İLKELERİ ve MEKÂNSAL GELİŞİM STRATEJİLERİ

ÜCRET SİSTEMLERİ VE VERİMLİLİK YURTİÇİ KARGO

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

İLLER ARASI GÖÇLERDE AFYONKARAHİSAR İLİ. Afyonkarahisar Province in Inter Provincial Migration

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

ANADOLU KENTLERĠNE GÖÇ: KONYA ÖRNEĞĠ 1. ArĢ. Gör. Dr. Ahmet KOYUNCU

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

Türkiye de Kentleşme

PROSTAT KANSERİ HASTALARA BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM GAZĠANTEP ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK HĠZMETLERĠ M.Y.O. ÖĞR. GÖR. ADĠLE NEġE (ÇAPARUġAĞI)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve

9. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) Beslenme ve Diyetetiğe GiriĢ BES113 1.Güz ÖnkoĢullar

T.C. SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ SOSYOLOJĠ ANA BĠLĠM DALI

İnsan Kaynakları Yönetiminin Değişen Yüzü

Ekonomik Performans Ġçin Olmazsa Olmaz KoĢul: Finansal GeliĢme

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 MAYIS MAYIS 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU

MESLEKİ EMEKLİLİK PROGRAMLARININ TÜRKİYE DE UYGULANABİLİRLİĞİ

HÜKÜMLÜLERĠN SUÇ VE YERLEġĠM YERĠ AÇISINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: ĠSTANBUL ĠLĠ BAKIRKÖY ADLĠ YARGI BÖLGESĠ ÖRNEĞĠ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ETKİLEŞİM MERKEZİ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK- MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI BİTİRME ÇALIŞMASI

HAFTA 3 YÖNETĠM VE ORGANĠZASYON. MODERN VE POSTMODERN YÖNETĠM YAKLAġIMLARI. HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra;

Konut Sektörüne BakıĢ

ARAZİ VERİLERİ 2006 Planlama ve Yönetim Grubu

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

Ürün Olarak Konut Kavramı ve Türkiye deki Konut SatıĢlarının Ürün Hayat Eğrisi YaklaĢımıyla Değerlendirilmesi

GÖÇ-DER. (GÖÇ EDENLER SOSYAL YARDIMLAġMA VE KÜLTÜR DERNEĞĠ)

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

ĠZMĠR ĠLĠ, KONAK ĠLÇESĠ, ÇINARLI MAHALLESĠ, 1507 ADA 102 PARSEL ĠLE 8668 ADA 1 PARSELE ĠLĠġKĠN NAZIM ĠMAR PLANI DEĞĠġĠKLĠĞĠ

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

BAKANLAR KURULU KARARI

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE TÜRKİYE DE İÇ GÖÇ VE ÇALIŞMA HAYATI INTERNAL MIGRATION AND WORKING LIFE IN TURKEY DURING THE GLOBALIZATION PROCESS

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI MEKANSAL PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. KENTSEL DÖNÜġÜM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI

DOĞU ANADOLU BÖLGESĠNDE ORTALAMA HANEHALKI BÜYÜKLÜKLERĠNĠN DAĞILIġI

YEREL MEDYA SEKTÖRÜ VE GLOBALLEġEN MEDYAYA GÖRE KONUMU

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN

EV EKSENLĠ ÇALIġMA; Kadınlar Neden Ev Eksenli ÇalıĢıyor?

MARKA ŞEHİR ÇALIŞMALARINDA AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ DİKKATE ALINMALI

BĠLGĠSAYAR AĞLARI. 1-Bilgisayar ağı nedir? 2-Ağ türleri 3-Ağ bağlantıları 4-Ġnternet kavramı ve teknolojileri

2. METODOLOJĠ 1 METODOLOJĠ. Programlar ile Ġstatistiksel Veri Analizi-2 (Prof.Dr. Kazım ÖZDAMAR,2002) çalıģmalarından yararlanılmıģtır.

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 NĠSAN NĠSAN 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU

OKULÖNCESĠNDE TEMATĠK YAKLAġIM ve ETKĠN ÖĞRENME. Prof. Dr. Nilüfer DARICA Hasan Kalyoncu Üniversitesi

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

HEMġEHRĠ DERNEKLERĠNĠN KENTE UYUM SÜRECĠNE ETKĠSĠ ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

Göç ve Kentle Eklemlenme Sorunları. Melih Ersoy, Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Daima Çözüm Ortağınız!!!

KENTGES ODAKLI CBS PROJESİ KAHRAMANMARAŞ AFET BİLGİ SİSTEMİ (KABIS)

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI ( ) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SEMPOZYUM DEĞERLENDİRME RAPORU

İLEDAK İletişim Programlarına Özgü Öğretim Çıktıları

Yayın hayatına 07 Temmuz 2007'de başlayan KANAL 35, geçen kısa süre içerisinde katettiği mesafe ile bölgenin en güçlü kanalları arasına girmeyi,

1) Mülkün yıllık net geliri TL dir. Faaliyet gider oranı % 46 ve boģluk oranı % 4 dür. Bu verilere göre Efektif brüt gelir ne kadardır?

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ NDEN VERĠLEN GÖÇÜN AKIM YÖNÜ

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi

Yapı Denetim Kanunu Uygulamalarında Sivas Örneği

BİR SOSYAL OLGU OLARAK TÜRKİYE'DE KENTLERDE KONUT SORUNU

Kadınların Eğitim Düzeyi Arttıkça, İşgücüne Katılım İmkanları da Artmaktadır

Deprem Tehlike Yönetimi ( )

ÇELĠK TEKNE SANAYĠ VE TĠCARET A.ġ. Ticari Gizlidir

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül)

OLUMLU ÖĞRENME ORTAMI OLUġTURMA. Doç. Dr.Yücel Gelişli, Sınıf Yönetimi 1

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

MARDĠN ÇĠMENTO SANAYĠĠ VE TĠCARET A.ġ. Sermaye Piyasası Kurulu Seri II, No:17.1 Sayılı Kurumsal Yönetim Tebliği nin

TÜRKİYE DAĞCILIK FEDERASYONU KURULLARININ GÖREVLERİNE İLİŞKİN TALİMAT. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HALVETÎ TARĠKATININ OSMANLI TOPLUM YAPISIYLA SOSYO-POLĠTĠK VE KÜLTÜREL ETKĠLEġĠMĠ ( XV. Yüzyıl Amasya ġehri Örneği)

İletişim Programlarına Özgü Öğretim Çıktıları

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

Transkript:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GĠRĠġ ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- I.BÖLÜM ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1.1.KONU VE AMAÇ---------------------------------------------------------------------------------------------------- 1.2. VARSAYIMLAR ---------------------------------------------------------------------------------------------------- 1.3. SOSYAL YAPI VE GÖÇ ------------------------------------------------------------------------------------------ 1.4. KENTLEġME -------------------------------------------------------------------------------------------------------- 1.4.1. Tek Merkezli Bölgeler Teorisi ------------------------------------------------------------------------------ 1.4.2. Hoyt un Sektör (Mıntıka) Teorisi --------------------------------------------------------------------------- 1.4.3. Harris ve Ulman ın Çok Yönlü-Çekirdek Teorisi -------------------------------------------------------- 1.4.4. GecekondulaĢma ----------------------------------------------------------------------------------------------- 1.5. KENTLĠLEġME ----------------------------------------------------------------------------------------------------- 1.5.1. Aile Yapısı ------------------------------------------------------------------------------------------------------ 1.5.1.1. Akrabalık ĠliĢkileri -------------------------------------------------------------------------------------- 1.5.2. Anomi (Normsuzluk) ----------------------------------------------------------------------------------------- II. BÖLÜM ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2. ALEVĠ-BEKTAġĠ ĠNANÇ VE KÜLTÜR YAPISI -------------------------------------------------------------- 2.1.1. Ġnanç ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2.1.2. Tören ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2.1.3. Toplumsal Kurumlar ---------------------------------------------------------------------------------------------- 2.1.3.1. Müsahiplik --------------------------------------------------------------------------------------------- 2.1.3.2. DüĢkünlük --------------------------------------------------------------------------------------------- 2.2. FARAġLI KÖYÜ HAKKINDA GENEL BĠLGĠ --------------------------------------------------------------- 2.2.1. Köyün Tarihi --------------------------------------------------------------------------------------------------- 2.2.2. Çevre Ġle ĠliĢkileri --------------------------------------------------------------------------------------------- 2.2.3. Demografik Durumu ------------------------------------------------------------------------------------------ 2.3. DĠNĠ HAYAT -------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2.3.1. Ġnanç ------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2.3.2. Tören ------------------------------------------------------------------------------------------------------------ III. BÖLÜM ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ANKARA DA YAġAYAN FARAġLI KÖYÜ KÖKENLĠLERĠN SOSYOLOJĠK ÖZELLĠKLERĠ ------- 3.1. ÖRNEK GRUBUN DEMOGRAFĠK ÖZELLĠKLERĠ -------------------------------------------------------- 3.1.1. Nüfus ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.1.2. YaĢ ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.1.3. Doğum Yeri ve Göç ----------------------------------------------------------------------------------------------- 3.1.4. Eğitim Durumu ----------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.1.5. Meslek Dağılımı --------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2. ÖRNEK GRUBUN SOSYAL HAYATI ------------------------------------------------------------------------- 3.2.1. Aile ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2.2. Evlilik ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2.3. Akrabalık ĠliĢkileri ------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2.4. Gelir Düzeyi -------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2.5. Mesken Durumu --------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.2.6. BoĢ Zamanlarını Değerlendirme Biçimleri -------------------------------------------------------------------- 3.3. ÖRNEK GRUBUN SĠYASĠ DURUMU ------------------------------------------------------------------------- 3.3.1. Ülke Sorunlarını Algılama --------------------------------------------------------------------------------------- 1

3.3.2. Oy Verme DavranıĢı ----------------------------------------------------------------------------------------------- 3.4. ÖRNEK GRUBUN DĠNĠ HAYATI ------------------------------------------------------------------------------ 3.4.1. Dini Kimlik --------------------------------------------------------------------------------------------------------- 3.4.2. Laiklik AnlayıĢı ve Din Eğitimi --------------------------------------------------------------------------------- 3.4.3. Dini Pratikler ------------------------------------------------------------------------------------------------------- SONUÇ --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- SUMMARY ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ÖZET ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ANKET FORMU --------------------------------------------------------------------------------------------------------- KAYNAKÇA -------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 2

TABLOLAR Tablo 1 Tablo 2 Tablo 3 Tablo 4 Tablo 5 Tablo 6 Tablo 7 Tablo 8 Tablo 9 : GörüĢülen Yer (Ġlçe/Mah) : Örneklem Grubun YaĢ Dağılımı : GörüĢülen KiĢilerin Doğum Merkezleri : Hayatın En Uzun Döneminin Geçtiği yer : GörüĢülen KiĢinin Eğitim Düzeyi : Erkek Çocuğun Eğitim Düzeyine iliģkin GörüĢler : Kız çocuğun Eğitim Düzeyine ĠliĢkin GörüĢler : Örneklem Grubun Meslek Dağılımı : GörüĢülenin Hane Nüfusu Tablo 10 : Aile Planlaması Uygulanmasına ĠliĢkin GörüĢler Tablo 11 : Örneklem Grubun Evlenme YaĢı Tablo 12 : Örneklem Grubun Evlenme Biçimi Tablo 13 : Kıyılan Nikah Türü Durumu Tablo 14 : Akraba Evliliğine ĠliĢkin DüĢünceler Tablo 15 : Akrabaların Ziyaret Edilme Sıklık Durumu Tablo 16 : Oturulan Mahallerin Seçilmesini Etkileyen Faktörler Tablo 17 : Yeni TaĢınılacak Olan Mahallerde Dikkat Edilen Hususlar Tablo 18 : Ailenin Parasal Geçim Durumu Tablo 19 : Örneklem Grubun Hislerine Göre Tabakadaki Yerleri Tablo 20 : Oturulan Evin Cinsi Tablo 21 : BoĢ zamanların Değerlendirme Biçimleri 3

Tablo 22 : Türkiye nin En Önemli Sorununa ĠliĢkin GörüĢler Tablo 23 : Son On yıl içinde ülkemizin Durumuna ĠliĢkin GörüĢler Tablo 24 : Ülkenin Kötüye Gitmesinde Kimin Sorumlu Olduğuna Dair DüĢünceler Tablo 25 : Sorunları Çözecek Kurumun Parlamento Olduğuna ĠliĢkin DüĢünceler Tablo 26 : Son Seçimde Oy Dağılımı Tablo 27 : Yakın zamanda yapılacak bir seçimde olası oy dağılımı Tablo 28 : Alevilerin Siyasi Partilerle ĠliĢkileri Hakkında DüĢünceler Tablo 29 : Dini kimliğin tanımlanma durumu Tablo 30 : Aleviliğin Ne olduğuna iliģkin görüģler Tablo 31 : Alevilik ve Ġslamiyet arasındaki iliģkiye dair görüģler Tablo 32 : Laikliğin anlamına iliģkin düģünceler Tablo 33 : Diyanet iģleri baģkanlığına duyulan güven durumu Tablo 34 : Diyanet iģleri baģkanlığının varlığına yönelik düģünceler Tablo 35 : Okullarda Din Derslerinin Okutulmasına iliģkin düģünceler Tablo 36 : Dini bilgilerin öğrenilmesinde etkin olan kaynaklar Tablo 37 : Alevi-BektaĢi Geleneklerin çağa uygunluğu ile ilgili düģünceler Tablo 38 : Dedelik ve Dedelerle ilgili olarak bildirilen düģünceler Tablo 39 : Cem Ayinine Katılma Durumu Tablo 40 : Görgü cemine katılma durumu Tablo 41 : Cem Ayinlerinin yapıldığı semtler 4

Tablo 42 : Cem Ayinlerine katılmayı gerektiren durumlar Tablo 43 : Müsahip olma durumu Tablo 44 : Müsahip olma hakkında düģünceler Tablo 45 : Alevi-BektaĢi kültürüyle ilgili faaliyetlere katılma durumu Tablo 46 : ErmiĢ Olduğuna Ġnanılan insanlara olan tutum 5

ÖNSÖZ Bu çalıģma, Alevi-BektaĢi inanç sistemini sosyal iliģkiler cephesinden incelemeyi amaçlamaktadır. KentleĢme sürecinde Alevilik-BektaĢiliğin sosyal yapı içinde nasıl bir görünüme sahip olduğunu anlamayı ve açıklamayı amaçlamaktadır. Kırıkkale/Sulakyut/FaraĢlı Köyü kökenlilerden olup, Ankara da yaģayanları üzerinde yapılmasına karar verilen araģtırma, Ģehirde yaģayan Alevileri inceleme açısından önemlidir. Bu araģtırmada bize yardımcı olan, evlerine kabul edip görüģmeleri yapmamızı sağlayan FaraĢlı Köyü Alevilerine teģekkür ediyorum. Ayrıca, araģtırmada desteğini esirgemeyen danıģman hocam Yrd. Doç. Dr. Yılmaz SOYYER e teģekkür ederim. 6

GİRİŞ Gelenekli toplumların karakteristik özelliği, ananevi kültürel değerler etrafında tam manası ile bütünleģmiģ gruplar ihtiva etmeleridir. Bu tip toplumlarda kültürel ve faydacıl faaliyetler birbirinden ayırt edilemeyecek kadar kaynaģmıģ durumdadır. Fakat, sosyal değiģmenin büyük boyutlara ulaģtığı sanayi devrimiyle birlikte geleneksel toplumlar çözülmeye baģlamıģtır. KentleĢme bu bağlamda toplumsal değiģim sürecinin bir göstergesi ve kırsal toplumdan kentsel topluma geçiģin bir ifadesi olarak bu çözülmeyi ve yeniden yapılanmayı en iyi anlatan olgulardan biridir. Türkiye de ki Alevi-BektaĢi topluluklar yakın zamana kadar geleneksel toplumsal yapılarını koruyan, inanç sistemleriyle toplumsal yapılarını denetleyen kapalı topluluklardı. fakat, 1950 li yıllardan itibaren Türkiye deki kentleģme hareketleri ile birlikte bu kapalı topluluklarda çözülmeye baģlanmıģtır. Günümüz Aleviliği kendini modern olarak yeniden inģa etmeye ve modernliğin terimiyle tanımlamaya çalıģmaktadır. Ancak, Alevi öğretisinin, kurumlar yoluyla cisimleģtirerek iģlevsel kıldığı kimi anlayıģların, nasıl dönüģtürülerek korunacağı ve geliģtirileceği, bu kurumların modernite karģısında epeyce aģınmıģ olması nedeniyle, hâlâ ciddi bir iç sorun durumundadır. Bu araģtırmada Alevi-BektaĢi inanç sistemine iliģkin pratiklerin ve toplumsal kurumların kentleģme sürecinde uğradıkları değiģiklikleri tesbit etmeye çalıģtık. AraĢtırma üç bölümden oluģmaktadır. Birinci bölümde kentleģme olgusu ele alındı. Ġkinci bölümde Alevi-BektaĢi inanç ve kültürel yapısı ile FaraĢlı Köyünün dini-sosyal yapısı ele alındı. Üçüncü bölümde ise, Ankara da yaģayan FaraĢlı Köyü kökenlilerin sosyolojik özellikleri değerlendirildi. 7

Sonuç kısmında araģtırmanın varsayımları, verilerin ıģığında değerlendirilerek, ĢehirleĢme sürecinde Alevi-BektaĢi inanç sisteminin yeni bazı boyutları ortaya konmuģtur. I. BÖLÜM 1.1. Konu ve Amaç Bütün sosyo-kültürel yapılarda, din kurumu önemli bir güce sahiptir. Din, sosyo-kültürel yapıda kontrol kurumlarından biri olduğundan toplumu hem denetler, hem de yönlendirir. 1 Alevilik, inanç sistemi olmakla birlikte, bu inanç sisteminin oluģturduğu kendine özgü sosyo-kültürel bir yapıdır. Sözkonusu inanç sistemi, sosyo-kültürel yapıyı hem denetlemekte, hem de yönlendirmektedir. 2 Öyle ki inanç sisteminin etkinliği ile Alevi toplulukları çevresindeki topluluklardan tecrit olmuģlardır. Bu tecritlik ya da soyutlanmıģ topluluk özelliği iki boyutta gerçekleģmiģtir. Birincisi çevrelerinin bu toplulukları kendilerinden saymayarak dıģlamalarıdır. Ġkincisi ise bu toplulukların, çevreyi kendisinden saymayarak, kendi içine dönmesi ve bir kültür adacığı oluģturmasıdır. SoyutlanmıĢ olmak her iki açıdan da inanç temellidir. 3 Fakat, ĢehirleĢme sürecinde bu soyutlanmıģlık özelliği en azından coğrafi manada kaybolmaktadır. Çünkü Ģehirlerin yerleģim düzeni buna imkan vermemektedir. Günümüzde, kırsal alan ve kasaba kimliğine dayalı cemaatçi oluģumlarda, Alevi teolojisinin bazı geleneksel özelliklerini sürdürmesine rağmen, kentsel alanlarda bu yapının ne tür bir mahiyet arzettiği merak konusudur. Aleviler, kırsal kesimden Ģehirlere doğru geliģen göçü en fazla yaģayan bir topluluktur. KentleĢme sürecinde Alevi kültürüne adeta yabancılaģmıģ bir 1 ENGĠN, Ġsmail; AkçeniĢ Tahtacılarında Dinin ve Dini Örgütlenmenin Günlük YaĢama Etkisi, H.Ü. Sos.Bil.Enst., Doktora Tezi, Ankara-1993, s.3 2 ENGĠN, Ġsmail; a.g.e., s.3 3 SOYYER, Yılmaz; Alevi BektaĢi Geleneği, Seyran Yay., Ġstanbul-1996, s.17 8

kimliği yansıttıkları söylenebilir. Ne sünni koda, ne de Alevi inanç ve değerler sistemine yaklaģımı bulunmayan bu gençler, profan (kutsal dıģı) alan içinde yaģamaktadırlar. Bugün Alevi toplumu kentlerde, önemli ölçüde kültür sahalarından kopmuģ, kutsal dıģı bir kimliği taģımaktadırlar. 4 Bunun, nedenlerinden bir kısmı, 20-30 yıllık bir dönemi içeren, ülke çapındaki siyasal ve ideolojik patlamalara ve Alevi gençlerin aģırı ölçüde siyasallaģmasına bağlayarak, geleneksel yapının bozulmasıyla açıklayabiliriz. Fakat, Alevi kültürünün yaģanmamasının ve yaģatılamamasının nedenlerinin bir kısmını da Aleviliğin kendi iç dinamiklerinde aramamız gerekir. Bu araģtırmada amaç, ĢehirleĢme sürecinde Alevi-BektaĢi dini inanç ve örgütlenmelerinde meydana gelen değiģikliklerin araģtırılmasıdır. Bu değiģikliklerin ne ve nasıl olduğunu ortaya koyabilmek için öncelikle, ĢehirleĢme ve özlelikleri belirtilecek, sonra Alevi-BektaĢi inanç, tören ve kurumları tesbit edilerek, bunların kentleģme sürecinde ne gibi değiģikliklere uğradığı ve bugünkü durumu ortaya konmaya çalıģılacak. 1.2. Varsayımlar 1. Cem ayini topluluk ibadetidir, ĢehirleĢmenin ileriki safhalarında, coğrafi uzaklık ve sosyal kontrolün etkisini yitirmesiyle cem ayini toplumsal fonksiyonunu kaybeder. 2. Toplumsal kurumlardan düģkünlük sosyal kontrolün yetersizliği ve bireyselleģmenin etkisiyle yerine getirilememektedir. 3. Toplumsal kurumlardan müsahiplik bireyselleģme ve Ģehir hayatının getirdiği sıkıntılardan dolayı yerine getirilmemektedir. 1.3. Sosyal Yapı ve Göç Sosyal yapı belirli bir kültüre sahip ve bir mekanda yerleģmiģ insan topluluğunun dokusunu ortaya koyar. Sosyal yapı sosyal değiģmeye göre statik bir nitelik taģır. Belirli bir toplumun fiziki ve kültürel yapı özelliklerini yere ve 4 TÜRKDOĞAN, Orhan; Alevi BektaĢi Kimliği, TimaĢ Yay., Ġstanbul-1995, s.449, 450 9

zamana bağlı olarak ortaya koyar. Bu bakımdan, sosyal yapı bir toplumun belirli bir anının görünümüdür. 5 Sosyal yapı ile kültürel yapı arasındaki iliģki sosyal değiģme ile kültürel değiģmeler arasındaki etkileģmeyi doğurur. Sosyal yapıyı meydana getiren unsurlar arasında etkileģim vardır ve birinde meydana gelen değiģme diğerlerinde de değiģmelere sebep olabilmektedir. 6 Sosyal değiģme ile kültürel değiģmeyi birbirinden kesin sınırlarla ayırmak mümkün değildir. Ġnançlar, müesseseler, değerler ve sosyal münasebetler arasında sıkı bir bağ vardır. Onun için sosyal ve kültürel içiçe geçmiģtir. Bu sebeple kültürel değiģmeler, sosyal değiģmeyi de gerektirir. 7 Bir cemiyet veya grup içinde kültür değiģmelerinin meydana gelebilmesi için, ya muhitinde coğrafi veya içtimai bir değiģmenin vuku bulması, bu taktirde mevcut sistemin yeni Ģartlara intibak edememesi yahut baģka kültürlerle temasa geçilmesi veyahut bütün bunların hep birden olması gerekir. 8 Göç de bir cemiyetin muhitini tamamiyle değiģtirdiği coğrafi bir hareketliliktir. Göç, insanların içinde yaģadıkları coğrafi ve sosyo-kültürel çevreden ayrılarak baģka bir coğrafi ve sosyo-kültürel çevreye girmesidir. 9 Aynı zamanda, toplumsal yapının dinamikliğine iģaret eden bir olgudur. Bu dinamiklik, bireylerin veya grupların mekansal değiģimiyle birlikte bir toplumsal hareketliliği de beraberinde getirir. Kırsal alandan kente göç olgusu, nüfusun kentlerde yığılmasına neden olmuģtur. Ülkemizde daha çok kırsal alandan kente göçün bir sonucu olarak 5 ERKAL, Mustafa; Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal DeğiĢme, MayaĢ Yay., Ankara-1984, s.57. 6 KAYA, YaĢar; Sosyal DeğiĢmenin Yeni Bazı Boyutları, Ġ.Ü. Sosyal Bilimler Enst. Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul-1985, s.49. 7 ERÖZ, Mehmet; Milli Kültürümüz ve Meselelerimiz, Ġstanbul-1982, s.149. 8 TURHAN, Mümtaz: Kültür DeğiĢmeleri, Marmara Üni. Ġlahiyat Fak. Vakfı Yay., No:16, Ġstanbul-1987, s.216. 9 DURUGÖNÜL, Esma; Sosyal DeğiĢme, Göç ve Sosyal Hareketler, Toplum ve Göç, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Devlet Ġstatistik Enst. Yay., Kasım-1996, s.95 10

ortaya çıkan kentleģme olgusu, özellikle son otuz yıl içerisinde, yoğun olarak kendisini göstermeye baģlamıģtır. KentleĢme hareketi, toplumsal değiģmenin de yoğun olarak yaģanmasına neden olmaktadır. Hem köyden kente gelen aileler, toplumsal değiģmeyi yoğun olarak yaģamaktadırlar, hem de kentleģmenin içerisinde barındırdığı toplumsal dinamikler, toplumsal değiģmenin varlığını devam ettirmesine katkıda bulunmaktadırlar. Toplumsal değiģmeler, kültürel değiģmeleri de beraberinde getirdiğinden kırsal alandaki sosyal yapı özellikleri giderek çözülmekte ve kentsel alanda yeniden yapılanmaya gitmektedir. 10 KentleĢme sürecinde ortaya çıkan, fiziki kentleģme hareketleri, kentlileģme/kentlileģememe gerçeklikleri, aile yapılarında meydana gelen değiģmeler, akrabalık ve komģuluk iliģkileri gibi dinamikler sosyal yapının Ģekillenmesinde etkin faktörler olarak görülmektedir. 1.4. Kentleşme Kentbilim Terimleri Sözlüğü nde KentelĢme iģleyimleģmeye ve ekonomik geliģmeye koģut olarak kent sayısının artması ve kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplumda artan oranda örgütleģmeye, uzmanlaģmaya ve insanlararası iliģkilerde kentlere özgü değiģikliklere yol açan nüfus birikimi süreci 11 olarak tanımlanır. Irmak kentleģmenin çeģitli görünüģlere sahip olduğu yönü ile: 1. KentleĢmeyi, ister bir kırsal yerleģmenin kente dönüģmesi, ister doğrudan doğruya kentin büyümesi biçiminde olsun nüfusun kent yerleģmelerinde yoğunlaģması olarak herģeyden önce demografik bir olay olması, 2. Nüfusun tarımdan endüstri ve hizmetlere kayması ve buna bağlı olarak kentsel iģgücü biçimlerinin ekonomik etkinlik kazanması, 10 AYDOĞAN, Feramuz; Köyden Kente Göçün Ailenin Akrabalık ve KomĢuluk ĠliĢkileri Üzerine Etkileri, Toplum ve Göç, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Devlet Ġstatistik Enst. Yay., Kasım-1996, s.546. 11 KELEġ Rusen; Kentbilim Terimleri Sözlügü, Ankara-1980, s.68. 11

3. Fiziksel çevre ve yaģama koģullarında bir değiģim, 4. Sosyal değiģme ve yeni bir biçimlenme süreci, 5. Bir yönetimsel örgütlenme süreci, 12 olarak geniģ kapsamlı bir tanımlanma içinde değerlendirir. Bu bağlamda kentleģme; kentsel nüfus toplanması süreci ve kentsel karakteristiklere malik olma biçiminde de özetlenebilir. Bu durumda mekan içinde bir kentsel nüfus toplanması ve yoğunluk olayı vardır. Kent olarak demografik yönden ve yasal boyut içinde yer almayan yerleģmelerde, zaman içinde büyüyecek nüfus artımı ile kentler arasına girer ve böylece, a) kentlerin sayısı artar, kentsel yerleģme merkezlerinde, b) nüfus büyür ve kent alanı yayılır, ve bu büyüme, yayılma yanısıra mekan içinde, kentleģmeye bağlı olarak, c) yeni kentler kurulur. 13 Böylece kentleģme; mekanda bir yerleģme, bir nüfus toplanması ve nüfus yoğunluğu, yerel örgütlenme, sosyal tabakalaģma, kurumlaģma, üretimde farklılaģma, uzmanlaģma, yeni bir yerleģme biçimlenmesi ve sosyo-ekonomik ve kültürel değiģime yol açan bir nüfus toplanması süreci olarak 14 tanımlanabilir. Bu anlamda, kentleģme; demografik, ekonomik, sosyal ve kültürel bir yapısal dönüģümü içermektedir. Demografik bir kavram olarak kentleģme özellikle köyden kente göçle beslenen nüfus yoğunluğunun fazlalığı olarak ifade edilebilir. 15 Ekonomik açıdan kentleģme, iģgücünün tarım sektöründen, sanayi ve hizmetler gibi tarım-dıģı sektörlere aktarılmasıdır. 12 ĠRMAK Yakut; KentleĢmenin Sosyo Demografik Yönü, Doçentlik Tezi, Ġstanbul-1974, s.1 13 SUHER, Hande; KentleĢme ve KentlileĢme Politikaları, KentleĢme Sürecinde KentlileĢme, Aralık- 1991, s.3. 14 SUHER, Hande; KentleĢme ve KentlileĢme Politikaları, KentleĢme Sürecinde KentlileĢme, Aralık- 1991, s.4 15 BAYHAN, Vehbi; Türkiye de Ġç Göçler ve Anomik KentleĢme, Toplum ve Göç, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Mersin-1996, s.178. 12

Sosyolojik bir kavram olarak ise; kentleģme dar mekanlı bir cemaat hayatından, geniģ mekanlı bir cemiyet hayatına geçiģ ve bu ikinci yaģama Ģekline göre yeni sosyal münasebetlere ve bunun gerektirdiği yeni teģkilatlanmalara giriģ olarak tasvir edilebilir. 16 Görüldüğü gibi kentleģmeyi tek bir açıdan görmek mümkün değildir. Her bir disiplin kendi yorumuyla kent olgusunu açıklamaya çalıģmaktadır. Fakat hepsinde ortak olan, kuvvetli bir yapısal dönüģümün yaģandığının gözlenmesidir. KentleĢme ve göç arasındaki doğrusal iliģki yapısal dönüģümü açıklayan önemli bir etkendir. Göç oranı arttıkça kentleģme hızlı bir ivme kazanmaktadır. Göç, coğrafi mekan değiģtirme sürecinin sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi boyutlarıyla toplum yapısını değiģtiren nüfus hareketidir. 17 Göçler, iç göçler ve dıģ göçler olmak üzere iki Ģekilde olmaktadır. Ġç göçler, ülke içerisinde yerleģim birimleri arasında yerleģmek amacıyla yapılan nüfus hareketidir. DıĢ göçler ise, uzun süre kalmak, çalıģmak ve yerleģmek için bir ülkeden diğerine yapılan nüfus hareketidir. 18 Göç, bireylerin kendi istekleriyle gerçekleģtirdikleri, serbestçe oluģan bir hareketlilik olabileceği gibi, bireylerin arzuları dıģında çeģitli kuvvetlerin etkisiyle güdümlü olarak da gerçekleģebilir. 19 Göç akım yönleri; kırdan-kente, kentten-kente, kentten-kıra ve kırdankıra Ģeklinde olabilmektedir. 20 Türkiye de iç göçler yoğunlukla kırdan-kente ve kentten-kente doğru olmaktadır. KentleĢme ve göçü, kentlerde çekme faktörleri ile köylerde de itme faktörleri etkilemektedir. 21 16 SEZAL, Ġhsan;?ġehirleĢme, Ġstanbul-1992, s.22 17 BAYHAN, Vehbi; a.g.e., s.178 18 ÜNER, Sunday; Nüfus Bilim Sözlüğü, Ankara-1972, s.77. 19 AKKAYAN, Taylan; Göç ve DeğiĢme, Ġstanbul-1979, s.22 20 AKKAYAN, Taylan; a.g.e., s.25. 13

Nüfusu kente iten faktörler Ģu Ģekilde ifade edilebilir: Köyde artan nüfus baskısı, yetersiz ve kötü dağıtılmıģ toprak, düģük verimlilik, doğal afetler, kan davaları, toprağın mirasla parçalanması 22, tarımda makinalaģma, ulaģım ve haberleģmenin geliģmesi 23 köyün iticiliğini oluģturmaktadır. Nüfusu kente çeken faktörler ise: Köy-kent gelir farklılıkları, daha iyi ve ileri eğitim, Ģehrin cazibesi, iģ bulma ümidi, daha yüksek hayat standardı, ulaģım imkanları 24 kentlerdeki sosyal ve kültürel imkanlardan yararlanma isteği gibi ekonomik sosyal ve kültürel etmenlerdir. Türkiye de kentleģme iç göçden kaynaklanırken, sanayileģme ve tarımda modernleģme de bu iç göçü artırır öğeler olarak kentleģmeye ayrı bir ivme vermektedir. 25 Köyden Ģehire doğru olan demografik hareketlilik, Ģehir dediğimiz bir fiziki mekan oluģmasını sağlamaktadır. 26 Fakat, bu fiziki mekanın coğrafi manada geliģimine iliģkin çeģitli teoriler vardır. Ekolojik teoriler olarak da adlandırılan bu teorilerde, genel olarak, Ģehrin bir merkezden çevreye doğru yayılan tabi alanlar Ģeklinde farklılaģtığı kabul edilmiģtir. 27 1.4.1. Tek Merkezli Bölgeler Teorisi: Burgess, Chicago Ģehri üzerinde yapmıģ olduğu bir araģtırmaya dayanarak, Ģehrin, aynı ve merkezden çevreye doğru yayılan daireler Ģeklinde geniģlediğini ileri sürmüģtür. Bu daireler, Burgess e göre hem Ģehrin mekan üzerindeki yayılıģını hem de zaman içerisindeki geliģmesini ifade eder. 28 1. Merkezi iģ ve ticaret bölgesi 2. GeçiĢ bölgesi 21 TÜMERTEKĠN, Erol; Türkiye de?ġehirleģme ve?ġehirsel Fonksiyonlar, Ġstanbul-1973, s.3. 22 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.35 23 DALGĠÇ, Duygu; KentleĢme Sürecindeki Gecekondu, Aliağa Belediyesi-1996, s.3 24 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.36 25 SUHER, Hande; KentleĢme Sürecinde KentlileĢmeyi GeliĢtirici Politikalar, KentleĢme ve KentlileĢme Politikaları, Aralık-1991, s.103. 26 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.23 27 KORKMAZ, Abdullah; Kent Sosyalojisi, Ders Notları, s.40. Ġ.Ü. Sosyoloji Bölümü 28 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.45 14

3. ĠĢçilerin oturduğu alanlar 4. Orta tabaka oturma alanları 5. Banliyöler. Burgess, tek merkez etrafında çevrelenmiģ olan bu dairelerin, kendi içlerinde ekonomik ve kültürel bölümlere ayrıldığını ve bütün bu bölünüģlerin Ģehre, belirli bir Ģekil verdiğini ileri sürmüģtür. 29 Ekolojik teoriyi ortaya atanlar, Ģehrin büyümesiyle birlikte oturma yerleri ve müesseselerin merkezden uzaklaģarak çevreye doğru yayıldığını, bu yayılma sonucunda Ģehrin dıģ bölgelerinde ikinci dereceden iģ merkezlerinin kurulduğunu göstermiģ oldukları için, merkezden uzaklaģma sürecinin rolüne dikkat çekmiģlerdir. 30 Ayrıca, belli bir merkezden çevreye doğru olan bu yayılmanın, zaman ve mekan içerisinde ard-arda gelen seriler teģkil ettiğini, yeni Ģehrin her bölümünün, kendine en yakın olan baģka bir bölümü istila etmek suretiyle de istila ve ardardalık süreçlerinin önemini göstermeye çalıģmıģlardır. 31 1.4.2. Hoyt un Sektör (Mıntıka) Teorisi: Teori, bir zaman diliminde ekolojik değiģmeyi tesbit etmeye gayret eder. Ayrıca tek merkezli bir bölgeyi formüle etmekten ziyade Ģehrin daha fazla çeyrek daireleri, ya da birinin dıģ bölgelerinde bulunan kirası yüksek bölgelerin geniģlemesine ve büyümesine dikkatleri toplar. Buna göre Ģehrin büyümesi, inģaa merkezleri ya da alıģveriģe elveriģli nakliye yolları boyunca geliģmeye meyillidir. Bölgeler, Ģehrin çeģitli fonksiyonlarının görülmesine ayrılmıģ sektörler niteliğindedir. Teoriye göre, farklı gelir seviyesinde ve farklı sınıflara üye olanlar farklı bölgelerde oturur ve gelirlerindeki değiģmeyle birlikte, aynı sektör içinde 29 KORKMAZ, Abdullah a.g.e., s.40 30 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.44 31 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.44 15

merkezden çevreye doğru hareket ederler. Yüksek standartlı ikamet bölgeleri, geliģmenin yönü üzerinde önemli bir faktördür. 32 1. Merkezi ticaret bölgesi 2. Toptancılık ve hafif imalat 3. Alt sınıf ikametleri bölgesi 4. Orta sınıf ikamet bölgesi 5. Yukarı sınıf ikamet bölgesi 1.4.3. Harris ve Ulman ın Çok Yönlü - Çekirdek Teorisi: Harris ve Ulman ın yaklaģımı, modern sanayi Ģehirlerinin, genellikle, ikamet merkezleri, sanayi merkezleri ve muhtelif iģyerleri merkezleri geliģmesi üzerine temellenir. Eski bölgelerin Ģehirleri, incelendiğinde geliģmesinde ve geliģmemesinde göstermektedir ki, Ģehirler tek merkezin değil birkaç merkezin etrafında geliģir. Çekirdeklerin sayısı, büyüklükleri ve birbirinden uzaklıkları Ģehrin büyüklüğüne bağlı olarak Ģehirden Ģehire değiģiklik arzetmektedir. 33 1. Merkezi iģ ve ticaret böl. 2. Toptancılık ve hafif imal 3. Alt sınıf ikamet böl. 4. Orta sınıf ikamet böl. 5. Yukarı sınıf ikamet böl. 6. Ağır sanayi böl. 7. DıĢarıdaki iģyerleri 8. Ġkamet banliyöleri 9. Sanayi banliyöleri 32 KORKMAZ, Abdullah; a.g.e., s.42 33 SEZAL, Ġhsan; a.g.e., s.46 16

Teoriye göre, Ģehir araziden faydalanma biçimlerine göre altı farklı bölge belirir. 1. Merkezi iģ ve ticaret bölgesi, 2. Toptancılık ve hafif imalat sanayi bölgesi. 3) Ağır sanayi bölgesi, 4. Ġkamet bölgesi, 5. Kültür merkezleri, parklar, Ģehrin hafif sanayi gibi küçük çekirdekler, 6. Banliyöler. Oturma bölgeleri de kendi içlerinde gelir gruplarına göre sınıflanmaktadır. Yukarı sınıf ikamet bölgeleri ile sanayi bölgeleri ayrı ayrı yönlerde geliģirler. Çünkü sanayi bölgeleri yüksek yoğunlukta ulaģıma ve gürültüye yol açar, halbuki ikamet bölgeleri sakin yerler olmalıdır. 34 Ekolojik teorilerin ĢehirleĢmeye getirdiği yaklaģımlar, belli bir coğrafi bölge ile kültürel yaģamın meydana getirdiği denge hali ve iģleyiģ tarzının açıklanmasıyla alakalıdır. BeĢeri ekoloji anlayıģına dayanmaktadır. 35 Günümüzde ĢehirleĢme, sanayi sektöründeki, ziraat sektöründeki ticaret, transport ve hizmet sektörlerindeki geliģmeler neticesinde Ģehir blokları safhasına doğru ilerlemektedir. 36 Merkezi Ģehir bloku (Metropoliten) devamlı bir Ģehir haline gelen büyük bir saha veya mıntıkadır. Etrafa doğru yayılan ve gittikçe geniģleyen merkez Ģehirlerin etrafındaki ĢehirleĢmiĢ kısımların bitiģmesi suretiyle meydana gelen Ģehir blokları ya derli toplu bir bölge manzarasını gösterir veya bir Ģerit halinde ve ince uzun bir görüģ kazanır. 37 Merkez Ģehre bitiģik bölgelerin merkez Ģehir tarafından massedilmesi ve bunların yerine açıklık ve kırlık sahaların Ģehrin tesir bölgesi içine girmesi, böylece devamlı Ģehir ve Ģehir saçağı bölgelerinin ortaya çıkması eskiden ıssız sayılan yerlerin kısa zamanda ehemmiyetli bir ticari sirkülasyon imkanı bahģeder hale gelmesine yol açmaktadır. ġehir, açık sahaları zaptettikçe, Ģehrin bu fetih hızı nispetinde saçak bölgeler de ticari imkanlara kavuģmaktadır. Böylece ticari 34 KORKMAZ, Abdullah; a.g.e., s. 35 TUNA, Korkut; ġehirlerin Ortaya ÇıkıĢ ve YaygınlaĢması Üzerine Sosyolojik Bir Deneme, Ġstanbul Üni. Ed. Fak. Yay., Ġstanbul-1987, s.59 36 BĠLGĠSEVEN, Amiran, K.; Köy Sosyolojisi, Ġstanbul-1988, s.27 37 BĠLGĠSEVEN, Amiran, K.; a.g.e., s.26 17

imkanlar, sanayileģmenin ve ĢehirleĢmenin bir taraftan neticesini teģkil ettiği gibi, diğer taraftan da Ģehir bloklarının teģekkülüne ve inkiģafına tesirli olmaktadır. 38 Türkiye deki geliģmeler, Ģehir bloklarının (metropolitlerin) yurdun her bölgesinde oluģmasına imkan vermemektedir. Bölgesel açıdan ikilik sergilemektedir. GeliĢmekte olan ülkelerde kaynak kıtlığı ve ekonomik sorunlar bütün bölgelerin eģzamanlı olarak altyapı yatırımlarına kavuģturulmasına, sanayileģtirilmesine ve tarımın modernleģtirilmesine olanak tanımamaktadır. 39 Ġstanbul, ülkemizin birçok yönlerden en geliģmiģ, en önde olan hatta denilebilir ki gerçek anlamda tek metropolleģmiģ kentidir. Bu kentin yanısıra büyük kent olarak adlandırılan kentler de vardır. Bunlar: Ankara, Ġzmir, Adana, Bursa gibi kentlerdir. 40 Türkiye de büyük kentlerin periferisinde önemli değiģmeler yaģanmaktadır. Kentler artık modern teknolojinin, ulaģım ve iletiģim olanaklarının izin verdiği ölçüde saçaklara, uç noktalara doğru yayılmaktadır. Bu yayılma içinde konut alanlarının, özellikle toplu konut projelerinin oranı giderek artmaktadır. BanliyöleĢme olarak adlandırılan bu kent içi göç, nüfusun kentin uç noktalarına doğru taģınarak, metropoliten alan içinde yayılmasına olanak sağlamıģtır. 41 BanliyöleĢme en genel anlamda, kent içinde yoğunlaģan nüfusun desentralizasyonu; diğer bir ifadeyle, kentsel nüfusun ve faaliyetlerin kentin kenarlarına ve yakın/uç alanlarına yerleģmesidir. 42 Türkiye de banliyöleģme süreçlerine iliģkin tek bir yönelim yerine çeģitli süreçlerin yanyana yaģandığı çoklu yönelimler gözlenmektedir. Bunlardan biri gecekondulaģma, yani Türkiye nin azgeliģmiģ ülkelere özgü yanıdır. Diğeri ise 38 BĠLGĠSEVEN, Amiran, K:, a.g.e., s.32 39 AKGÜR, Zeynep, G., Türkiye de Kırsal Kesimden Kente Göç ve Bölgeler Arası Dengesizlik, T.C. Kültür Bakanlığı Yay., 1996, s.108. 40 AKGÜR, Zeynep, G., a.g.e., s.109 41 DEMĠR, Erol; BanliyöleĢme ve Kent Ġçi Göç, Toplum ve Göç, II. Ulusal Sosyoloji Kong., Mersin- 1996, s.163. 18

uydu kentler (toplu konut projeleri) anlamında banliyöleģmedir ki Türkiye nin geliģmiģ ülkelere özgü yanını ifade eder. Türkiye nin 1950 ler sonrasında hızlı bir kentleģme sürecine girdiği bilinmektedir. Bu yıllardan itibaren kırdan kente göç yoluyla kentlerin nüfusu hızla artmaya baģlamıģtır. Kırdan kente göç edenler kentin içindeki konut stokunun yetersiz olması nedeniyle kentin kenarlarına yerleģerek gecekondu bölgeleri oluģturmuģlardır. 43 Ancak, gecekondu mekanlarının da yer aldığı kentin periferisini ve diğer kentsel süreçleri durağan değil, dinamik görmek gerekir. Süreç içinde, metropoliten alan içindeki kentin periferisi dönüģüme uğramakta, saçaklanmakta ve yeniden biçimlenmektedir. Belli bir dönemden sonra kentsel biçimlenme, genellikle belli koridorlar üzerinde daha fazla yoğunlaģarak aralıklı bir yayılmaya yönelmektedir. Konut yerleģimlerini incelediğimizde Ģu olasılıklar sözkonusu olabilir: a) Daha önce banliyö niteliğindeki gecekondu yerleģimleri, kırdan kente göçün devam etmesi, nedeniyle banliyö niteliklerini yitirebilir. Kırdan kente göçün devam etmesi, kentin çevresinde yer alan gecekondu yerleģmelerini yeni gecekondu yerleģmelerinin çevrelenmesine yol açmakta; böylece, birkaç kuģak gecekondu yerleģmeleri ardarda dizilmektedir. Ġlk kuģak gecekondu bölgesinin apartman bölgesine dönüģebilme olasılığı yüksektir. Böylece kentin sınırları geniģlemekte; ilk gecekondular kent merkezine daha yakın olurken ve kentsel hizmetlerden yararlanma potansiyeli artarken, bu kez son kuģak gecekondu bölgesi banliyö niteliğine dönüģmektedir. b) Kentlerin kenarlarında, kır nüfusu tarafından beslenen yeni yerleģim bölgelerinin bir kısmı artık klasik gecekondu tanımına sığmaz. Kent merkezine uzak, kentin uç alanlarında, düzensiz, yeterli altyapıdan yoksun, ama modern malzemelerle yapılmıģ, korunaklı, birkaç kata kadar yükselebilen betonarme binalardan mürekkep yeni yerleģimler ortaya çıkmıģtır ve bunlar da bir tür banliyö olarak nitelendirilebilir. c) Büyük kentlerin yakınında çok önceden kurulmuģ olan 42 DEMĠR, Erol; a.g.e., s. 163 43 DEMĠR, Erol; a.g.e., s.167 19

kasaba ve köy benzeri küçük yerleģim yerleri de zamanla dıģarıdan ve Ģehir içinden aldığı göçlerle büyümekte ve ana kente bağımlı banliyö niteliğine bürünebilmektedir. d) Düzenli ve planlı toplu konut yerleģimleri. Türkiye de toplu konut projeleri de kent çevresine ve yakınlarına yayılarak banliyöler oluģturmuģlardır. Bunlar kamu kuruluģları ve kooperatifler yanında büyük özel Ģirketlerin de örgütlendiği toplu konut projeleridir. 44 Ankara kenti için örnek verirsek: Kent-Koop un 1970 li yılların sonunda yapımına baģladığı Batıkent uydukent projesi bugün önemli bir nüfusu barındıran bir banliyö haline gelimģitr ve nüfus almaya devam etmektedir. 1970 lerin baģlarında yapımına baģlanan Or- An, 1980 lerde kurulan Me-Sa siteleri ve Eryaman Ģirketler eliyle gerçekleģen toplu konut projeleridir. 45 BanliyöleĢme sürecinde gecekondu bölgeleri banliyö bölgeleri olarak kabul edilse de yaģam tarzı açısından diğer banliyö bölgelerinden farklıdırlar. Bu farklılık, gecekondu bölgelerinin kırsal kesimden gelenlerin ilk yerleģim alanları olmasından kaynaklanır. 1.4.4 Gecekondulaşma Gecekondu; toplumun saptadığı normlar ya da standartlari çinde konut sorununu çözemeyen düģük gelirli grupların, olup bittiler ile oluģturduğu konutlarla, konut gereksinimini karģılama yoludur. 46 Gecekonduların ortaya çıkmasının ve hızla artmasının baģlıca nedenleri: -Hızlı kentleģme ve kentin hızlı kentleģme nedeniyle kent özelliklerindeki azalma, -Kırsal kesimlerden Ģehirlere göç, -Kentlerdeki hızlı nüfus artıģı nedeniyle, kentlerdeki konut arzının talebi karģılayacak düzeyin altında kalması, 44 DEMĠR, Erol; a.g.e., s.68 45 TÜREL, Aydın; Ankara da Konut Yapım Süreçleri, Ġç; Ankara: 1985 ten 2015 e. ODTÜ ġehir ve Bölge Planlama Bölümü ÇalıĢma Grubu. Ankara: Ankara BüyükĢehir Belediyesi. 46 DALGIÇ, Duygu; a.g.e., s.13 20

-Kente gelen nüfustaki artıģa karģın iģ imkanlarında artıģ yaratılamaması, -Gecekondu ve kaçak yapıları hızlandıran siyasi kararlar, -Konut piyasasında düģük gelir gruplarının sahip olabilecekleri veya kiralayabilecekleri fiyatta ve standartta gerekli miktarda konut arzının bulunmaması 47 sayılabilir. Gecekondu, Türkiye de ĠĠ.Dünya SavaĢı yılları içinde ortaya çıkmıģ toplumsal bir olgudur. Özellikle az geliģmiģ ülkelere özgü olan hızlı kentleģmenin etkisiyle, gecekondulaģma Türkiye de kentlerimizin önemli sorunu haline gelmiģtir. Elde edilen verilere göre bugün Türkiye de toplam 1.585.455 gecekondu bulunmaktadır. Bu gecekonduların %70.36 sı Ankara, Ġstanbul, Ġzmir, Adana, Bursa, Konya, Mersin gibi kentlerde toplanmaktadır. 48 GeliĢmekte olan ülkelerin büyük kentlerinin çevresini saran gecekonduların ortaya çıkıģına ve bu mekanlarda oturanların sosyo-ekonomik orjinlerine bakıldığında kırdan kente yönelik göçlerin baģladığı tarihler arasında paralellikler görülmektedir. Bu nedenle göçler ile gecekondu arasındaki iliģki, kır ve kent yaģam farklılıklarının kentsel yerleģim alanı içinde yer alan gecekondu topluluğuyla birlikte irdelenmesini çağrıģtırmaktadır. 49 Kırsal bölgelerden büyük kentlere göç edenler belirli fiziksel çevrelerde kümelenirler. Böylece inançları, değerleri ve tutumları ile hayat tarzları yönünden birbirine benzeyen insanların meydana getirdiği toplumsal çevre, aynı zamanda yan kültür anlamını da teģkil eder. 50 Kentsel yerleģim alanlarında ortaya çıkan farklılaģmıģ kültürler kentleģme sürecinde eklemlenmeli bir yapı ortaya çıkarmaktadırlar. Eklemlenme, kent ile 47 DALGIÇ, Duygu; a.g.e., s.14 48 GÖKÇE, Birsen; Gecekondularda Ailelerarası Geleneksel DayanıĢmanın ÇağdaĢ Organizasyonlara DönüĢümü, BaĢbakanlık Kadın ve Sosyal Hizmetler MüsteĢarlığı, Ankara-1993, s.36. 49 TÜRKDOĞAN, Orhan; Yoksulluk Kültürü: Gecekonduların Toplumsal Yapısı, Atatürk Üniversitesi Basımevi, Erzurum, 1974, s.4 50 TATLIDĠL, Ercan; KentleĢme ve Gecekondu, Ġzmir-1985 21

kırsal kesimin birlikte oluģturdukları senteze dayanan bir yapılanmadır. Bu bileģimde kent kültürü ideolojisi ve ekonomisinin baģat unsurları olmasına karģılık göçmenlerin kırdan taģıdıkları, beraberinde getirdikleri kültürel, ideolojik ve ekonomik öğeler de varlığını sürdürmekte ve böylelikle birbirlerini etkileyen yepyeni bir eklemlenmiģ kentsel yapı ortaya çıkmaktadır. 51 Fakat, bu eklemlenmeli yapı geliģmiģ ülkelerdeki getto larla özdeģleģtirilmemelidir. Gettolar, düģük gelir grubunda, sosyal ve mesleki dikey hareketlilik beklentilerini yitirmiģ, çoğu kez çalıģma olanağına sahip olmayan ya da çalıģmayan ve bazen de buna ek olarak etnik özellikleri nedeniyle toplumla bütünleģmesi engellenen insan topluluklarını bünyesinde barındırır 52. Oysa gecekondular bünyesinde barındırmıģ olduğu topluluğun içinde bulunduğu topluma geçiģinde bir atlama tahtası rolü oynar. Aynı yöreden göç eden insanların oluģturduğu Ģehirdeki gecekondu alanlarında aile, hemģehrilik ve arkadaģlık iliģkileri çerçevesinde kümelenme görülmektedir. Bu iliģkilerin yerel düzeyde sürdürülmesi, göç edenlerin Ģehre uyumunu kolaylaģtırmakta ve uyumu sağlayan bir tampon kurum iģlevini görmektedir. Öte yandan köye bağlılık hem maddi anlamda hem de geleneklerin korunarak kır kültürünün kent yaģamını denetlemesi biçiminde ortaya çıkmaktadır. 53 Fakat banliyö olarak ta kabul edilen gecekondular kent merkezlerinin fiziki olarak geniģleme sürecinde sosyal konutlara dönüģmesiyle eklemlenmeli yapısını tedricen kaybetmektedir. 1.5. Kentlileşme KentleĢmenin, insan tutum ve davranıģlarında bir değiģmeye neden olması, kente göçedenlerin kent kültürü nü özümsemeleri, kentin hayat biçimini 51 ġengül, H.Tarık; 2000 li Yıllara Girerken Türk KentleĢme Yazını Üzerine Genel Bir Değerlendirme, Dünyada ve Türkiye de Güncel Sosyolojik GeliĢmeler, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Sos. Derneği Yayınları. III. Ankara, 1994. s.474. 52 TATLIDĠL, Ercan; a.g.e., s.20 53 ERKUT, Gülden; KentlileĢme Sürecinin Sosyolojik Boyutu, KentleĢme ve KentlileĢme Politikaları, Aralık 1991, s.52. 22

yaģamaları kentlileģme sürecini oluģturur. 54 KentlileĢme ya da Kentli olmak birey ölçeğindeki bir değiģim sürecidir. Bu süreç toplum ölçeğindeki kentleģme sürecinin birey ölçeğindeki yansımasıdır ve sosyal psikolojik yönü ağırlıklı olan bir süreçtir. 55 KentlileĢme, kentleģme akımı sonucunda, toplumsal değiģmenin insanların davranıģlarında ve iliģkilerinde, değer yargılarında, tinsel ve özdeksel yaģam biçimlerinde değiģiklikler yaratması sürecidir. 56 KentlileĢme süreci kırdan kente göç sonucu kiģinin kente özgü iģlerde çalıģması, hem kente özgü davranıģ kalıplarının benimsenmesi, hem de kentin sunduğu tüm olanaklardan yararlanması yönünde bir değiģimdir. 57 Kentli insan örgütlerin yoğurduğu, Ģekillendirdiği, örgütler içinde doğan, eğitilen, çalıģan, boģ zamanlarını değerlendiren insan olarak tanımlanmaktadır. Siyasal, ekonomik ve kültürel bütün toplumsal etkinliklere katılmasının ardında ise kentli insanın kendisini baģkasının yerine koyabilme yeteneği, empati, yatar. 58 Sağlıksız kentleģmeden bahseden kentbilimciler, kırdan kente göç eden nüfusun kenti oluģturan örgütler ağının bir parçası olmadığına iģaret ederler. KentlileĢmenin olabilmesi, sosyo-kültürel farklılaģmanın değiģme ve tekrar bir düzene eriģebilmesi için, uzun bir süre gerekmektedir. 59 Kente göçen insanlar zaman içinde ekonomik ve sosyal bakımlardan kentlileģmekte dirler. Ekonomik bakımdan kentlileģme, kiģinin geçimini tamamen kentte veya kente özgü iģlerde sağlıyor duruma gelmesiyle gerçekleģir. Sosyal bakımdan kentlileģme ise, kır kökenli insanın türlü konularda kentlere 54 BAYHAN, Vehbi; Türkiye de Ġç Göçler ve Anomik KentleĢme, Toplum ve Göç, II. Uluslararası Sosyoloji Kongresi, Devlet Ġstatistik Enstitüsü, Kasım-1996, s.178 55 KELEġ, RuĢen; Kent Bilimleri Sözlügü 56 ERKUT, Gülden; a.g.e, s.52 57 ERKUT, Gülden; a.g.e., s.53 58 KONGAR, Emre; Toplumsal DeğiĢme Kuramları, Ġstanbul-1985, s.229. 59 GĠRĠTLĠOĞLU, Cengiz; Ġç Göçler ve KentlileĢme, KentleĢme ve KentlileĢme Politikaları, Aralık- 1991, s.18. 23

özgü tavır ve davranıģ biçimlerini, sosyal ve tinsel değer yargılarını benimsemesi ile gerçekleģmektedir. 60 Herhangi bir zaman kesitinde, kentlileģme sürecini yaģayan bir kiģinin ekonomik mekanı ve sosyal mekanı nın değiģik oranlarda kırsal ve kentsel öğeleri içermesi muhtemeldir. Kırsal insanın kentsel insana dönüģmesi sürecinde bu iki mekanın kapsamı kırı yavaģ yavaģ dıģlayarak, kenti adım adım kapsar duruma gelmektedir. 61 Sosyal mekanın içeriği aģağıdaki konuları kapsamaktadır. -Siyasal tutum ve davranıģlar, -DayanıĢma ve yardımlaģma konusunda benimsenen değerler, -Örgütlenme biçimleri ve tutumları, -Uyulan-benimsenen, benimsenmeyen gelenek ve görenekler, -Eğitim ve öğretim konusundaki görüģler, tutum ve davranıģlar, -Bilgilenme biçimleri, -Dini tutum ve davranıģlar, -Hak arama yöntemleri -Kadın ve erkekle ilgili düģünce, tutum ve davranıģlar, -Toplumdaki farkılılıkları açıklama biçimleri ve gerekçeleri. 62 KentlileĢme sürecinin yavaģ olması, bireylerin kırdaki geleneksel davranıģları sürdürme zorunluluğundan ileri gelmektedir. Köyden Ģehre göçen ancak Ģehirli olmayan insanlar, iki hayat tarzı arasında bocalamaktadırlar. ġehrin kültürüyle uyum sağlayamamaktadırlar. Ayrıca, çocuklarını da kendi kültürüne, hayat tarzına göre yetiģtirme sürecinde Ģehrin farklı kültürü bir bunalım 60 KARTAL, S.Kemal; Ekonomik ve Soyla Yönleriyle Türkiye de KentleĢme, Mart-1992, s.21 61 KARTAL, S.Kemal; a.g.e., s.23 62 ERKUT, Gülden; a.g.e., s.53 24

yaratmaktadır. Bu ikilem yabancılaģma ve anomik durumu beraberinde getirmektedir. 63 KentlileĢme sadece bireysel bazda bir takım değiģikliklerden mürekkeb değildir. Aynı zamanda toplumsal kurumlarla da önemli yapısal değiģimler gözlenmektedir. Aile kurumu, geniģ aileden çekirdek aileye tekamül ederken, komģuluk iliģkileri, akrabalık iliģkileri, kentsel ortamda farklı boyutlar kazanmaktadır. 1.5.1. Aile Yapısı Endüstriyel topluma geçiģ süreci, aynı zamanda hızlı bir ĢehirleĢme süreci olarak da yaģandığı için, geleneksel toplum yapısı ve bu yapıyı oluģturan sosyal iliģkiler, sosyal kurumlar ve bunlar arasındaki münesebetler de değiģmeye baģlamaktadır. Bu değiģme temel sosyal kurumlardan birisi olan ailede çok belirgin bir Ģekilde yaģanmaktadır. Aile bu süreç içerisinde hem yapısı, hem de, fonksiyonları itibariyle değiģmeye uğramaktadır. Bu değiģme aileyi Ģekil olarak değiģtirdiği gibi, toplumla kurduğu eklemleģme düzenini de değiģmeye uğratmaktadır. 64 Aile üzerine yapılan sosyolojik araģtırmalar iki temel aile kategorisinden yola çıkmaktadır. Bunlar, çekirdek aile ve geleneksel geniģ ailedir. GeniĢ aile genellikle köysel ve geleneksel toplumların bir kurumudur ve ekonomik ve siyasal bir birlik olarak düģünülür; buna karģılık çekirdek aile üreme ve sosyalizasyon dıģındaki fonksiyonların kaybedildiği modern toplumların bir kurumu olarak kavramsallaģtırılır. 65 Türkiye de aile denildiğinde bu iki temel aile kategorisinin arasında bir aile tipi daha geliģtirilmektedir. Bu da geçiģ ailesidir. GeçiĢ ailesi sadece Ģekil olarak geleneksel geniģ aile ile çekirdek aile arasında bir ana Ģekil değildir. 63 BAYHAN, Vehbi; Anomi ve YabancılaĢma, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara-1997, s.116. 64 BĠLGĠN, Vedat; Yapısal Özellikleri Ġtibariyle Ailenin Görünümü, Türkiye Aile Yıllığı-1991, T.C. BaĢbakanlık Aile AraĢtırma Kurumu, Ankara, s.44. 65 KONGAR, Emre; Türkiye nin Toplumsal Yapısı, Remzi Kitabevi, Eylül-1993. s.427. 25

Çünkü Ģekil olarak her iki aile tipine de benzeyebildiği halde, toplumsal fonksiyonları ve aile içi iliģkileri veya toplumla sürdürdüğü iliģkilerin ve kendisini ürettiği sosyal ve ekonomik iliģkilerin değiģmesiyle, her ikisinden de farklı hususiyetler kazanmaktadır. 66 Kırdan kente göç sosyal değiģmenin önemli bir belirleyicisi olarak, gecekondu olgusunu ortaya çıkarırken bu da kır ve kent ailesinden farklı ancak ne köydeki kadar dayanıģma, akrabalık ve topluluk yaģamının egemen olduğu ne de kentteki kadar sınırlanmıģ, yalnız kendine özgü bir aile yapısını üretmiģtir. Gecekondu ailesini, yani geciģ ailesini üretmiģtir. Gecekondu ailesi kır, kasaba ve kent ailesinden farklı bir aile tipidir.çünkü gecekondu insanı kente göç ile birlikte kent ile köy arasında kalan ortak öğelerin her ikisine de benzeyen fakat kendine özgü bir bütünlüğü de bulunan bir baģka kültürün öğesi olmuģtur. 67 Bu kültür sosyal değiģimin etkisiyle kırsal yaģayıģ biçiminin özelliklerini inanç ve tutumlarını sürdürürken, kente özgü yaģayıģ biçimi, inanç ve tutumlarla da uzlaģma durumunda olmak zorundadır. 68 Çekirdek aile, ana-baba ve evlenmemiģ çocuklardan oluģan, kent toplumlarının özellikle büyük kentlerin aile tipidir. Çekirdek aile, göreli olarak akrabalık grubundan soyutlanmıģtır ve daha bağımsızdır, geniģ aileye göre daha eģitlikçi ve demokratik bir yapı gösterir. 69 Ailenin geleneksel geniģten çekirdek aileye doğru dönüģümü sırasında aile, bazı ikinci dereceden iģlevlerini diğer kurumlara devretmiģtir; neslin devamı, çoğunun sosyalleģmesi ve endüstriyel-kentsel toplumun yaygınlaģtığı ikincil iliģkiler içinde yabancılaģan insanın psikolojik gereksinimlerini karģılamak üzere belli birkaç fonksiyonu kalmıģtır. 70 66 BĠLGĠN, Vedat; a.g.e., s.44 67 ONAT, Ümit; Gecekondu Kadınının Kente Özgü DüĢünce DavranıĢlar GeliĢtirme Süreci, BaĢbakanlık- Kadın ve Sosyal Hizmetler MüsteĢarlığı, Ankara-1993, s.21, 22. 68 ONAT, Ümit; a.g.e., s.22 69 TURAN, Sevil; Türkiye de Çekirdek Ailenin DeğiĢimi ile ilgili Bir ÇalıĢma A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi - Sosyoloji Dergisi, Sayı:1, Ankara-1996 s.190 70 TURAN, Sevil; a.g.e., s.191. 26

Çekirdek aile, fonksiyon kaybına rağmen geniģ aileye üstün gelen tarafları vardır. Bunlar; kiģi özgürlüğü, eģitlikçi yapılaģma ve toplumsal geliģime açık olma alanındadır. KiĢiye aileden verilen destek otoriter, biz bağlamından, himayeder biz bağlamına dönüģmüģtür. Manevi destek, daha eģitlikçi bir düzlemde gerçekleģmektedir. Çekirdek aile bireyleri akrabalardan yardım ve destek almamakta, buna karģılık akrabaların kontrol ve denetimleri çok azalmaktadır. Bu göreli bağımsızlık, ailenin iģ, mekan, ailesel kararlar vb. konularda artan özgürlüğünü getirir. Evlilik kararı ve eģ seçimi ailenin değil, daha çok bireyin kararına bırakılır. Yeni kurulan çekirdek ailenin oturacağı yer yeni bir yerleģim birimidir. 71 Gecekondu bölgelerinde yaģayan, kırdan kente göçmiģ Ġ. kuģak kent aileleri ĢehirleĢme sürecine giren ilk ailelerdir. GeçiĢ ailelerini temsil etmektedirler. Geleneksel değerleri bünyelerinde taģıdıklarından, kentsel değerlerle karģılaģtıkları oranta çatıģma yaģarlar. II. kuģak kent ailesi; kendi içinde kimlik krizi yaģar ve bunu kısmen dıģarı yansıtır. Köyden gelen ve köylülük kimliğini hala taģıyan ebeveynlerle; Ģehirde doğmuģ ve Ģehirli kimliğini kazanmıģ çocuklar karģı karģıya gelmektedirler. Aile içi değer ve kimlik çatıģmaları, çocukların aileden kopmasına kadar devam eder ve çocukların kuracakları aile ile yeni kent ailesi oluģur. 72 Yeni kent ailesi kentsel değerlerle daha az çalıģtığından çekirdek ailenin özelliklerini daha fazla yansıtır. 1.5.1.1. Akrabalık İlişkileri Sosyal değiģme ve endüstrileģmenin kentleģme sorununu doğurması; kente göçen insanın kır kültüründen uzaklaģarak, kente özgü bazı yaģam biçimlerini kabul etmesinde etken olmuģtur. Bunlardan birisinin ailenin daralması olduğunu söyleyen toplum bilimciler çekirdek ailenin daha çok ileri endüstri 71 KONGAR, Emre; Ġzmir de Kentsel Aile, Türk Sosyal Bilimler Derneği, Ankara-1972, s.16-17. 72 SEZAL Ġhsan; Kent Ailesinin Ekonomik ve Sosyal Sorunları, Türkiye Aile Yıllığı, T.C. BaĢbakanlık Aile AraĢtırma Kurumu, Ankara-1991, s.61 27

toplumlarına özgü olduğu üzerinde durmaktadırlar. Bu görüģü yansıtan Parsons geliģmiģ toplumlardaki çekirdek ailenin, geniģ bir akraba ağından yoksun olduğunu ve aile içi davranıģların rasyonelleģerek, kadın ve erkeğin rollerinin farklılaģtığını belirtmektedir. 73 Çekirdek ailenin, akrabalık gruplarının bölünmesi sonucu yalnız bir birim olma durumu ciddi bir problem olarak ele alınmaktadır. Parsons a göre aile önce yakınlarından ayrı düģmekte, coğrafi yalnızlık içine itilmektedir. Bunu manevi ve maddi akraba desteklerinden mahrum kalma takip etmektedir. Ancak endüstriyel sisteme en uygun aile tipi budur, çünkü çekirdek aile hem coğrafi hem de mesleki hareketliliğe izin vermektedir. 74 Akrabalık sisteminin sınırlı olması hem iģ seçiminde ve değiģiminde bireyi bağımsız kılmakta hem de toplumsal hareketliliğe yardımcı olarak kapalı sınıf sisteminin kurulmasını önlemektedir. 75 Çekirdek aile sisteminin temel karakteristiği daha dar akraba iliģkisi ile ortaya çıkar. Fakat, farklı sosyal ve kültürel ortamlarda kurumsal yapıların farklı olduğu gerçeği, bulgularla desteklenmette, daha önemlisi Batı tipi çekirdek ailenin bir prototip olarak Türk kent mekanlarında gerçekleģeceği genellemesini de kırmaktadır. Türkiye kentsel çekirdek ailesi sosyalleģme sürecinden aile içi bağlanıģlarına varana kadar, kendine özgü sentezini yapmaktadır. 76 Türkiye de çekirdek aile ile ilgili tartıģmalar akrabalık boyutunda oldukça azdır. Duben akrabalık iliģkilerinin, yaygın kanının aksine, yok olmadığını, ancak akrabalarla birlikte yaģamak modelinin gitgide daha az tercih edildiğini söylemektedir. 77 73 ONAT, Ümit; a.g.e., s.22 74 YAZAN, Ü. Meriç; Ġleri Endüstri Toplumlarında Aile Kurumu Üzerine Bir AraĢtırma, Ġ.Ü.Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Dergisi 3.Dizi 1. Sayı, Ġstanbul-1989 s.160 75 KONGAR, Emre; a.g.e., s.18 76 TURAN, Sevil, a.g.m. s.199 77 TURAN, Sevil; a.g.m., s.200 28