Lise ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI KARİYER GELİŞİMİ VE MESLEK SEÇİMİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2013
KARİYER GELİŞİMİ VE MESLEK SEÇİMİ Meslek seçimi; insanın tüm hayatını etkileyen, yaşam tarzını, yaşam koşullarını, çevresini, ilişkilerini, kısaca tüm dünya görüşünü belirleyen çok önemli bir karardır. Bu kararı verirken kişi iyi düşünmeli, acele etmemeli, öncelikle kendisini, güçlü-zayıf yönlerini iyi tanımalı, istediği meslekle kişilik özelliklerinin, yeteneklerinin ve ilgileri uyum içinde olması gerektiğini bilmelidir. Bireylerin, hangi mesleğin kendi kişilik yapılarına uygun olduğu konusunda etkin bir karar vermeleri gerekmektedir. Sadece yüksek gelir sağlayabilme düşüncesiyle istenilmeyen bir alanda işe başlanması, bireylerin gelecekte yaptıkları işten doyum almamalarına yol açacaktır, yani yanlış bir kariyer seçimi ve başlangıcı daha ilk aşamadan problemlerle bireyin yaşamına girecektir. Bu nedenle kişilerin bazı meslekleri seçerken mesleklerin "ekonomik imkânların yüksekliği", "popülerliği" gibi kıstaslar, bireylerin ilgi duymadıkları alanlara yönelmeleri yönündeki önemli tuzaklardır. Bu açıdan neyi istediğinizi bilerek, gelecekte gerçekleştirmek istediğiniz kariyer hedeflerinizi de düşünerek meslek seçimi yapmak, hayatınızla ilgili oldukça önemli bir karardır. Doğru meslek tercihinin çoğunlukla bireyin kişisel özellikleri ile ilgili olduğu iddia edilse de bu konuda pek çok sübjektif faktörün (aile, arkadaş vb. çevre baskısı, mesleğe biçilen toplumsal değer, mesleğin ekonomik itibarı) bireyin doğru seçim yapmasını engellediği bilinmektedir. Çoğu zaman üniversitede okunulacak bölümü ya da fakülteyi bireyler yerine ebeveynleri seçmektedir. Gerek ekonomik imkânlar, gerekse toplumsal saygınlıklarını dikkate alan ebeveynler, çocuklarının ilgi alanlarını dikkate almaksızın onlar adına karar verebilmektedirler. Sosyalleşmenin eksik yaşandığı toplumlarda, bireysel karar alabilme yeteneğinin gelişmemesi ve çoğunlukla kendisi adına alınan kararları onaylama yetisiyle yetişen bireyler, kendileri adına yapılan tercihler konusunda duyarsız kalabilmektedirler. Dolayısıyla kendi adına tercih yapılmasına karşı çıkmayan bireylerin bu seçimi kabullenmeleri sıkça görülmektedir. Bu noktada, bireyin seçimlerinin -gerek alacakları eğitim gerekse seçecekleri meslek- kendi kararlarıyla alınmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Yani Kendi kariyerinizi kendiniz seçmelisiniz, başkalarının sizin yerinize kariyer seçiminizi yapmasına izin vermemelisiniz. de diyebiliriz bu duruma. Kişinin kendisine uygun meslek seçmesinin önemi vurgularken unutulmaması gereken husus, bireyin kendisini iyi tanıyabilmesi gerçeğidir. Birey; kişilik yapısı, ilgi alanları ve yeteneklerini de dikkate alarak bir mesleğe yönelimde bulunmalıdır. Örneğin beşeri ilişkileri
oldukça iyi olan bireyin halkla ilişkiler, insan kaynakları, öğretmenlik gibi alanlara yönelmesi; teknik işlere kabiliyeti yüksek olan kişinin mühendislik; sanatsal yetenekleri ağır basan bireyin de konservatuar ve bunun gibi ilgili bölümlere yönelmeleri uygun olacaktır. Kişilik özellikleri ile meslek seçme konusu arasındaki ilişki konusunda bilimsel çalışmalar da bize yön verebilmektedir. Kişilik özelliklerine yönelik meslekleri örneklendirelim: Gerçekçi bir kişilik yapısına sahip bireylerin, mekanik ilgileri olduğu, somut işlere değer verdiği için mühendislik gibi alanlara; araştırmacı yapıdaki bireyin, bilim adamlığı, kimyagerlik gibi alanlara ilgi duyduğu görülmektedir. Sanata eğilimli bireyin, müzik, tiyatro, reklam, tasarım gibi alanlara; sosyal eğilimli bireylerin, sosyal çalışma, insan kaynakları uzmanlığı ve öğretmenlik gibi alanlara ilgi duydukları; girişimci kişiliğe sahip bireyin, işletme yöneticiliği, hukuk, politika gibi alanlara ve son olarak geleneksel yapıdaki bireyin de bankacılık, büro işleri ve muhasebe gibi kurallı ve düzenli iş alanlarına yöneldikleri ileri sürülmektedir. Kariyer; mesleğimizi yaparken koyduğumuz hedefler doğrultusunda iş deneyimi kazanırken gerekli eğitimleri alıp mesleki ve bireysel açıdan kendimizi gerçekleştirme sürecidir. En iyi kariyer seçimi bireyin istek ve ihtiyaçları ile ilgi ve yeteneklerini en uygun noktada buluşturan karardır. Böyle bir karar sonucunda çalışan; daha yüksek performansla işini sürdürürken yüksek iş tatmini duygusu elde eder. Kendisinin önemli olduğunu; anlamlı bir iş yaptığını değer yarattığını düşünür. Bu onun işine kendisini daha fazla adamasını ve çabalarından daha yüksek sonuçlar elde etmesini de sağlar. O halde kariyer kavramına baktığımızda aslında iş yaşamında başladığı düşünülen kavramın daha bireyin iş yaşamına adım atmadığı dönemlerde; "özellikle eğitim görmeyi düşündüğü alanı seçme ve karar verme sürecinde" kariyer kavramının yaşama girmeye başladığı düşünülmektedir. Dolayısıyla, kariyerin bireyin iş yaşamına girişiyle başlayan bir süreç olarak nitelendirmek, geleneksel bir bakış açısını ortaya koyacaktır. Meslek ve kariyer, zaman zaman aynı anlamda kullanılsa da farklı iki kavramdır. Kariyer, meslekten daha geniş bir anlama sahip olduğu için, aslında meslek yerine kariyer kavramını kullanmak daha uygundur. Bu açıdan meslek seçimi yerine, kariyer seçimine odaklanmaktan bahsetmeliyiz. Meslek seçimi ve kariyer seçimi arasındaki bu farkı gösteren en kritik konu, meslek seçimi sırasında dikkate aldığımız zaman dilimidir. Üniversiteye girişte bölüm tercihi yaparken mesleğe odaklanmak, daha kısa vadeli ve durağan bir tercih ifade ederken kariyer seçimine odaklanmak, meslek seçimini de kapsayan
daha uzun vadeli bir bakışı içermektedir. Bu bakış açısını şöyle örneklendirebiliriz: Kişiler başlangıçta bir meslek seçseler bile, zaman içinde iş ve meslek değişiklikleri yaşayabilmekte, kendi işini kurmak da dahil yeni tercihlerle ve fırsatlarla karşı karşıya gelebilmektedirler. Bu yüzden meslek seçimini yaşam boyu devam eden bir karar verme süreci olarak kabul etmeliyiz. Kariyer geliştirme olarak ifade edilen bu süreci, kişilerin iş hayatlarında zaman zaman yeni tercihler yapacakları ya da yapmak zorunda kalacakları bir yolculuk olarak görmekte yarar var. Buna göre, üniversiteye girerken yapılan tercih çok önemli olmakla birlikte, bunun sadece bir başlangıç olup kişilerin sonraki yıllarda sık sık seçim ve tercihlerle karşı karşıya kalacaklarını bilmeleri gerekir. İş hayatının ilerleyen yıllarında karşımıza çıkacağı düşünülen bu seçim ve tercihler, üniversiteye girişte yapılan tercihten daha kolay ve daha az riskli değildir. Şu iki durumdan hangisi daha kolay? Mesleğini sevmeyen ve değiştirmek isteyen kişinin yeni bir mesleğe geçmesi mi, üniversiteye girişte bölüm seçmek mi? İş hayatında deneyim kazanmış kişilere bu soruyu sorduğunuzda muhtemelen meslek değiştirmenin daha zor ve riskli olduğu cevabını verirler. Bu yüzden seçilecek mesleğin sadece bugünkü durumunu dikkate almak yerine, sonraki yıllarda da başka alanlara geçişi kolaylaştıracak olmasına dikkat edilmelidir. Kariyer geliştirmenin gelişimsel bir süreç olarak ele alınmasında yarar vardır; bu süreç, üniversitede okunacak bölümün seçimi, üniversitede bölümler arası muhtemel yatay geçişler ile iş hayatında işyeri ve meslekler arası geçişi de dikkate alan bütüncül bir yaklaşımı içerir. Yine bu yaklaşım, zaman içinde kişinin geliştiğini, istek ve beklentilerinde değişimler olduğunu varsayar. Kariyer geliştirme yaklaşımı, meslek seçimini yaşam boyu devam eden dinamik bir süreç olarak kabul eder ve kişinin her zaman istihdam edilebilir olmasını sağlayacak bilgi ve becerilerle donanmasının önemini ve gerekliliğini vurgular. Üniversiteye girişte tipik bir bölüm seçim süreci şöyle işlemekte: Öncelikle alınan puana göre girilebilecek yerlerin araştırılması, üniversitenin/bölümün eğitim kalitesi ve eğitici kadrosu değerlendirilmesi, ardından mezun olduktan sonra bölümün sağlayacağı imkânların karşılaştırılması ve tercihlerin yapılması gerekmektedir. Üniversiteye girişteki tercih sürecinde, bazı temel sorunların varlığı dikkat çekmektedir. Bu sorunlardan en önemlisi, tercih yapacak bireyin kendisinin kim olduğunu hemen hemen hiç dikkate almamasıdır. Bu yaklaşım, sonuçları uzun vadede ortaya çıkacak çok tehlikeli bir duruma işaret etmektedir. Kişilik özellikleri ile uyumlu olmayan ancak puanı ya da saygınlığı yüksek olduğu için seçilen bir bölüm, hem öğrencilik yıllarında hem de iş hayatında sürekli yeni arayışlar, alanına yoğunlaşamama, zaman kaybı, tatminsizlik ve verimsizlik gibi sonuçları doğurmaktadır. Bu tespit, geçmiş kuşaklarla kıyaslandığı zaman, bugünlerde tercihte bulunacak nesil için daha fazla geçerli olacaktır.
Bölüm seçimi sırasında karşımıza çıkan ikinci temel sorun, iş dünyası ve meslekler hakkında gerçekçi bilgiye sahip olmadan bölüm ya da meslek tercihi yapılmasıdır. Bölüm ve meslek tercihinde büyük ölçüde belirleyici etmen, ilgili bölümün puan sıralamasındaki yeridir. Seçim sürecinde daha bilinçli tercih yapanlar bile, mesleğin geleceği, mesleğin sunacağı fırsatlar, muhtemel gelir düzeyi gibi bilgileri dikkate almakta, kendilerinin kim olduğunu ikinci plana atmaktadırlar. Doğru bir kariyer planı oluşturmak için; kişilik özellikleriniz, değerleriniz, yetenek ve becerileriniz, güçlü ve zayıf yanlarınızla birlikte kendinizi tanımanız, üzerinde en fazla düşünmeniz gereken konulardan biridir. Kariyer planınızı oluştururken bunları göz önünde bulundurmalı ve hepsini değerlendirmelisiniz. Kişilik özelliklerinizin yanı sıra beklentileriniz, hayal ettiğiniz çalışma ortamı ve çalışma koşulları gibi faktörleri de belirlemelisiniz. Kendinizi keşfetmeye yönelik aşağıdaki konular üzerine bir çalışma yapabilirsiniz:. Kişilik özelliklerinizi ve davranışlarınızı analiz edin.. Yeteneklerinizi, becerilerinizi, tavırlarınızı ortaya dökün.. Güçlü ve zayıf yanlarınızı yazın.. Kendinize şu soruları sorun: - Neleri iyi yapabiliyorum? - Neleri yapmaktan hoşlanıyorum? - Yapabildiklerim ve yapamadıklarım nelerdir? - Hoşlanmadığım konular ve işler nelerdir?. Edindiğiniz deneyimlerde kazandığınız başarıları ve uğradığınız başarısızlıkları listeleyin.. Kazandığınız başarılardaki davranışlarınızı, düşüncelerinizi, aktivitelerinizi not edin. Bunlar, gelecek başarılarınızın anahtarı olacaktır.. Karşılaştığınız başarısızlıklardaki davranışlarınızı, düşüncelerinizi, aktivitelerinizi not edin. Bunlar, gelecekte tekrarlayacak başarısızlıkları önleyecek ve sonraki başarılarınızın anahtarı olacaktır.. Belirlediğiniz değerlerin düşünceleriniz, davranışlarınız, hedefleriniz ve düşlediğiniz kariyer ile uyumlu olup olmadıklarını kontrol edin.. İdeal çalışma ortamınızı belirleyin. Masa başı işler mi tercih edersiniz, açık havada çalışmak mı sizi mutlu eder?. Grup çalışmalarına yatkın mısınız, yoksa bireysel çalışmalarda daha fazla mı başarılı olduğunuzu düşünüyorsunuz? Meslekleri araştırırken aşağıdaki konular üzerinde düşünebilirsiniz:. Seçmek istediğiniz meslekleri listeleyin ve bunlarla ilgili araştırma yapın.. İlginizi çeken mesleklerin çalışma koşulları, çalışma düzeni, çalışma saatleri, fiziksel çevresi, gelir düzeyi hakkında araştırma yapın.. Mesleğin piyasadaki yeri ve geleceği ile ilgili araştırma yapın ve hedeflerinizi ne kadar
gerçekleştirebileceğinizi düşünün.. Mesleki kuruluşlar ve meslek üyeleri ile bağlantıya geçerek mesleğin inceliklerini öğrenebilirsiniz.. İstediğiniz mesleği yapan kişilere ulaşarak bilgi alın. Bu kişilerden yaptıkları işi size ayrıntılı olarak anlatmalarını rica edin. Bu şekilde, hayal ettiğiniz işin pratikte ne tip uygulama alanları bulunduğunu öğrenebilirsiniz.. Tercih ettiğiniz mesleklerle ilgili staj, gönüllü çalışma, proje bazlı çalışma, dönemsel çalışma imkanlarını araştırın ve fırsat bulduğunuzda deneyin.. Sahip olduğunuz kişisel özelliklerle mesleğin ve sektörün gerektirdiği yeterlilikleri karşılaştırın. Kaynak: Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş (İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi) Kariyer Gelişim Merkezi-Koç Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Kariyer Gelişimi ve Mesleki Rehberlik (MEB)