T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI DEPOLAMA KOŞULLARININ ROXANA KAYISI ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI DEPOLAMA KOŞULLARININ ROXANA KAYISI ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ"

Transkript

1 T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI DEPOLAMA KOŞULLARININ ROXANA KAYISI ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ Özgür ÇALHAN Danışman: Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ISPARTA 2010

2 İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER... i ÖZET... iii ABSTRACT... iv TEŞEKKÜR... v ŞEKİLLER DİZİNİ... vi ÇİZELGELER DİZİNİ... vii SİMGELER VE KISALTMALAR... ix 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ Kontrollü Atmosfer (KA) Depolama Modifiye Atmosfer Paketleme (MAP) Normal Atmosfer (NA) Depolama ve 1-Metilsiklopropen (1-MCP) Uygulamaları Diğer Hasat Sonrası Uygulamaları MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Araştırma yerinin coğrafi konumu Araştırma yerinin iklim özellikleri Araştırma yerinin toprak özellikleri Meyve metaryali Yöntem MCP uygulanması Modifiye atmosfer poşetleri ve uygulaması NA depolama KA depolama Raf ömrü çalışmaları Meyve eti sertliği ölçümleri Meyvelerde ağırlık kaybı ölçümleri Suda çözülebilir kuru madde (SÇKM) ölçümleri Meyvelerde ph ölçümleri Titre edilebilir asitlik (TEA) ölçümleri i

3 Meyvelerde renk değişim ölçümleri Meyvelerde solunum hızı ve etilen ölçümleri MAP içerisindeki atmosfer bileşimi ölçümleri Duyusal analiz Etanol miktarı analizleri Meyvelerde çürüme oranları ve iç kararması şiddeti İstatistik analizi ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Meyve Eti Sertliği (N) Ağırlık Kaybı (%) Suda Çözünür Kuru Madde Miktarı (%) ph Ölçümü Titre Edilebilir Asitlik (g/100 ml) Meyve Kabuk Rengindeki Değişim L * değerindeki değişim a * değerindeki değişim b * değerindeki değişim C * değerindeki değişim h değerindeki değişim Etilen Üretim Miktarı (µlc 2 H 4 /kg.h) Solunum Hızı Ölçümü (mlco 2 / kg.h) MAP İçi Atmosfer Bileşimi (%) Tat ve Aroma Dış Görünüş Meyvelerdeki Etanol İçerikleri (ppb) Meyvelerde Bozulma Oranları (%) Meyvelerde İç Kararması SONUÇ KAYNAKLAR EKLER ÖZGEÇMİŞ ii

4 ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI DEPOLAMA KOŞULLARININ ROXANA KAYISI ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ Özgür ÇALHAN Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU Bu tez çalışması ile 2008 ve 2009 yıllarında, Isparta da (Yalvaç yöresi) yetiştirilen Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama sistemleri ile 1-MCP uygulamasının muhafaza süresi ve meyve kalitesi üzerine etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 0 C sıcaklık ve % 90±5 oransal nem koşullarında normal atmosfer (NA) ve modifiye atmosfer (MA) de 35 gün, kontrollü atmosfer (KA) de 50 gün soğuk muhafaza yapıldıktan sonra, 20 C sıcaklık ve % oransal nem içeren oda koşullarında 2 gün bekletilmiştir. KA de gaz bileşimi % 4 O 2 ve % 3-4 CO 2 olacak şekilde ayarlanmıştır. Meyvelere ayrıca 1 µl/l konsantrasyonunda 20 C de saat 1- MCP uygulaması da yapılmıştır. Projede KA, NA ve MAP ile derim sonrası 1-MCP uygulamaları kombineli olarak uygulanarak, muhafaza süresince kayısılarda sertlik, ağırlık kaybı, suda çözünür kuru madde (SÇKM), titre edilebilir asitlik (TEA), renk değişikliği, etilen üretimi, solunum hızı, MA poşet içi atmosfer bileşimi, duyusal analizler, etanol, çürüme ve iç kararması ölçümleri yapılmıştır. Aynı analizler raf ömrü çalışmaları süresince de tekrar ölçülmüştür. Deneme tesadüf parselleri faktöriyel deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmanın sonucunda Roxana kayısı çeşidinin NA de 15-20, MA de 35, KA de 40 gün kaliteli bir şekilde muhafaza edilebileceği bulunmuştur. Raf ömrü dahil edildiğinde ise soğuk depolamada elde edilen muhafaza süreleri biraz daha kısalmıştır. Bu durumda depolama süreleri NA de 14+2, MA de 28+2 ve KA de ise 30+2 gün şeklinde değişmiştir. 1-MCP uygulamasının kayısılarda etilen üretimini baskılamasına rağmen incelenen diğer parametreler üzerine bariz bir etkisi görülmemiştir. Meyvelerin ağırlık kaybının önlenmesinde en etkili uygulama MA de paketleme olurken, bunu az farkla KA de depolama izlemiştir. NA de muhafazada meyvelerde çok yüksek ağırlık kayıpları kaydedilmiştir. Kayısılar klimakterik meyveler olduğu için sarı-yeşil renkli sert olumda hasat edilen meyveler muhafaza sırasında a * ve b * değerlerinin artması, h değerinin azalmasıyla renk sarı-turuncuya dönmüş ve meyvelerde yumuşama meydana gelmiştir. Depolama süresi ve sistemlerine göre hasat zamanın çok iyi belirlenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Kayısı, depolama, KA, MAP, 1-MCP 2010, 120 sayfa iii

5 ABSTRACT M. Sc. Thesis EFFECT OF DIFFERENT STORAGE CONDITIONS ON COLD STORAGE OF ROXANA APRICOT CULTIVAR Özgür ÇALHAN Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences Horticulture Department Supervisor: Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU In this thesis study, in 2008 and 2009 years, in Isparta (Yalvaç region) Roxana apricot varieties grown, in the different storage systems and storage period of 1-MCP application and its effects on fruit quality were investigated. This purpose, apricots, 0 C and 90±5% relative humidity (RH) regular atmosphere (RA) and modified atmosphere (MA) at 35 days, controlled atmosphere (CA) at 50 days after cold storage, 20 C and 50-60% RH in the room conditions were kept two days. CA gas composition is set to be 4% O 2 and 3-4% CO 2. Also, fruits, 1-MCP at a concentration of 1 µl/l were applied at 20 C for hours. Project KA, NA and MAP with postharvest 1-MCP application in combination with the applied during storage apricot fruit firmness, weight loss, soluble solid content (SSC), titratable acidity, color change, ethylene production, respiration rate, MA bags into the atmosphere composition, sensory evaluation, ethanol, percentage of decay and internal browning were measured. The same analysis during shelf-life studies were measured again. Trial, according to randomized plots factorial experimental design with three replications was conducted. As a result, Roxana apricot varieties, days in RA, 35 days in MA, 40 days in CA was found to be stored in a quality manner. Shelf life after cold storage was included in the storage period was slightly shortened. In this case, storage time, 14+2 days in RA, 28+2 days in MA, 30+2 days in CA, as has changed. 1-MCP application in apricot inhibits ethylene production, but on the other parameters examined are not seen an obvious effect. MAP of fruits in the prevention of weight loss, while the most effective treatment, it was followed by CA storage. In fruit stored in RA, a very high weight loss was recorded. Apricots, climacteric fruits, because it is yellowgreen color and firm-ripe harvested fruit during storage in a * and b * values increased h value decreases with the color yellow-orange has changed and fruit softening has occurred. According to storage time and the system very well determine the harvest time is recommended. Key Words: Apricot, storage, CA, MA, 1-MCP 2010, 120 pages iv

6 TEŞEKKÜR Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Prof. Dr. Mehmet Ali KOYUNCU ya teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmalarım sırasında her türlü yardımı sağlayan Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Enver Murat DOLUNAY a ve Hasat Sonrası Fizyolojisi Bölüm Şefi Yüksek Ziraat Mühendisi İsa EREN e teşekkür ederim. Arazi çalışmalarımda ve tez yazım aşamalarında yardımlarını esirgemeyen Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü nden arkadaşlarım Ziraat Mühendisi Ersin ATAY, Mustafa PEKTAŞ, Seçkin GARGIN, Mesut ALTINDAL, Nurettin TEYMURTAŞ ve laboratuar çalışmalarında yardımcı olan Öğr. Gör. Dr. Tuba DİLMAÇÜNAL a (Süleyman Demirel Üniversitesi) teşekkür ederim. Tez de elde edilen verilerin istatistik analizlerinin yapımında katkı sağlayan Yrd. Doç. Dr. Özgür KOŞKAN a teşekkür ederim. Araştırmanın yürütülmesinde maddi ve manevi yardımlarını gördüğüm tüm Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü personeline teşekkür ederim. Bazı Depolama Koşullarının Roxana Kayısı Çeşidinin Soğukta Muhafazası Üzerine Etkisi adlı ve 1871-YL-09 No lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı na teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan sevgili eşim Gülsüm ÇALHAN a ve tüm aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım. Özgür ÇALHAN ISPARTA, 2010 v

7 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 3.1. Roxana kayısı çeşidi Şekil 3.2. Meyvelerin ön soğutma sonrası gruplandırılması Şekil 3.3. Meyvelere 1-MCP uygulanması Şekil 3.4. MAP içerisine yerleştirilmiş meyveler Şekil 3.5. KA deneme kabinleri Şekil 3.6. MAP içi atmosfer bileşiminin ölçülmesi Şekil 4.1. Meyvelerdeki iç kararması şiddeti vi

8 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1. Dünya ve Türkiye kayısı üretim miktarları ile Türkiye yaş ve kuru kayısı ihracat miktarları... 1 Çizelge 3.1. Deneme yerinin 2 yıllık bazı iklim verileri Çizelge 3.2. Toprak analizinde fiziksel analiz sonuçları Çizelge 4.1. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen sertlik (N) değişimleri Çizelge 4.2. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen ağırlık kaybı (%) değişimleri Çizelge 4.3. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen SÇKM değişimleri (%) Çizelge 4.4. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen ph miktarı değişimleri Çizelge 4.5. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen TEA miktarı değişimleri (g/100 ml) Çizelge 4.6. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen L * değeri değişimleri Çizelge 4.7. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen a * değeri değişimleri Çizelge 4.8. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen b * değeri değişimleri Çizelge 4.9. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen C * değeri değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen h değeri değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen etilen üretim miktarı (µlc 2 H 4 /kg.h) değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen solunum hızı (mlco 2 /kg.h) değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde MA paketleme sırasında poşet içerisindeki atmosfer bileşiminde meydana gelen değişimler (%). 84 vii

9 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşulları sonunda meyvelerdeki tat ve aroma değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşulları sonunda meyvelerdeki dış görünüş değerlendirmesi değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen etanol içeriklerindeki (ppb) değişimler Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen bozulma oranları (%) değişimleri Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen iç kararma miktarları viii

10 SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ 1-MCP ACC ACO AgNO 3 AVG C 2 H 4 Ca CO 2 CaCl 2 CaNO 3 CH 2 Cl 2 GA 3 GC GC/FID GC/MS HPLC IW KA LLME MAP MES Mg NA N 2 NDT O 2 OH SÇKM TEA PVC 1-Metilsiklopropen 1-aminosiklopropan-1-karboksilik asit 1-aminosiklopropan-1-karboksilik asit oksidaz Gümüş Nitrat Aminoetoksivinilgilisin Etilen Kalsiyum Karbondioksit Kalsiyum Klorür Kalsiyum Nitrat Diklorometan Gibberellik Asit Gaz Kromatografi Gaz Kromatografi/ Alev İyonlaşma Dedektörü Gaz Kromatografi/ Kütle Spektrometresi Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografi Aralıklı Isıtma Kontrollü Atmosfer Likit-Likit Mikroekstraksiyon Modifiye Atmosfer Paketleme Meyve Eti Sertliği Magnezyum Normal Atmosfer Azot Zarar Vermeyen Teknikler (Non-Destructive Technique) Oksijen Hidroksil Suda Çözünebilir Kuru Madde Titre Edilebilir Asitlik Polivinilklorür ix

11 atm Atmosfer (basınç birimi) cfm Feetküp/dakika cm 3 Santimetreküp C * Kroma C Santigrat Derece da Dekar dk Dakika g Gram h Saat ha Hektar h Hue açısı kg Kilogram kgy Kilogrey L Litre m Metre m 2 m 3 mm ml mm N nl ppm ppb Metrekare Metreküp Milimetre Mililitre Milimolar Newton Nanolitre Milyonda bir birim Milyarda bir birim µl Mikrolitre µm Mikromolar µm Mikrometre µ Mikro % Yüzde x

12 1. GİRİŞ Kayısı, sert çekirdekli meyve türleri arasında önemli yeri bulunan, orta solunum hızına sahip, klimakterik bir meyve türüdür (Özçağıran vd., 2004; Karaçalı, 2006). Kayısının anavatanın bilimsel isminde bahsedildiği gibi Ermenistan olmayıp anavatanının Çin, Sibirya ve Mançurya bölgesi olduğu bildirilmiştir (Aubert and Chanforan, 2007; Westwood, 1995). Morfolojik özellikler bakımından kayısı, eriklerle şeftaliler arasında yer almakta ve bu iki türle de hibritler oluşturabilmektedir (Özçağıran vd., 2004). Ülkemiz kayısı yetiştiriciliğinde dünyada ilk sırada yer almaktadır. Yetiştirilen kayısının yaklaşık yarısı taze tüketimde yarısı da kurutmalık olarak değerlendirilmektedir (Çatı ve Yıldız, 2007). Dünya nın ve Türkiye nin toplam kayısı üretimi ve Türkiye nin yaş ve kuru kayısı ihracat miktarları yıllara göre Çizelge 1.1. de verilmiştir (Anonim, 2009a; Anonymous, 2009). Çizelge 1.1. Dünya ve Türkiye kayısı üretim miktarları ile Türkiye yaş ve kuru kayısı ihracat miktarları En önemli kayısı üretim merkezi olan Türkiye nin kuru kayısı üretim ve ihracatında dünyada ilk sırada olmasına rağmen taze kayısı ihracatında ancak 4. sırada yer almaktadır. Türkiye nin taze kayısı ihracatı son yıllarda hızla artmasına rağmen hala düşük seviyelerdedir. Türkiye nin yaş meyve ve sebze üretiminde olduğu gibi kayısıda da dünya üretiminden aldığı payla, dünya dış ticaretinde aldığı pay 1

13 karşılaştırıldığında, sahip olunan üretim potansiyelinin dış piyasalara yeterince yansıtılmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır (Direk vd., 2005). Bunun sebepleri arasında, kayısı meyvelerinin solunumunun hızlı, dayanıksız, kolay bozulabilir olması, meyve hasat döneminin ayla sınırlı olması, uygun depo koşullarında bile 1-4 hafta saklanabilmesi hem sofralık kayısıların pazarda tüketiciye sunulma süresini kısaltmakta hem de sofralık kayısı tüketiminin diğer meyve türlerinin yanında düşük kalmasına yol açmaktadır (Karaçalı, 2006; Asma vd., 2007). Bugün kayısıların kalitesi dağıtım ve pazarlama sistemi yüzünden çok düşüktür. Dağıtım süresinin uzun olması kaliteyi bozmaktadır. Bu yüzden kayısılar erken dönemlerde hasat edilip düşük sıcaklıkta tutularak kalite korunmaya çalışılmaktadır (Mencarelli et al., 2006a). Ancak erken hasatta da meyveler tüketiciye ulaştığında düşük tat ve aromaya sahip olmaktadır. Türkiye de taze kayısının pazarlanma aşamalarında soğuk zincir sisteminin yeterince kurulmamasının yanında depolama ve hasat sonrası uygulamalarının yeterince araştırılmamış olması da taze kayısı kalitesini düşürmektedir. Soğuk zincirde elde edilen iyi sonuçlarla birlikte kayıplar azalmakta, kalite artışı sağlamakta ve kar eldesini arttırmaktadır. Örneğin soğuk zincir iyileşmesi ve yeni depolama teknikleri ve hasat sonrası uygulamalar sayesinde günümüzde kiraz ve incir başta olmak üzere pek çok meyvenin dış satımında artış sağlanmıştır. Ayrıca bu sonuçlar (soğuk zincir ve depolamada elde edilen) iç pazardaki tüketimi de arttırmıştır. Taze meyve ve sebzelerde kayıp oranları ürüne, çeşide ve işleme şekillerine göre gelişmiş ülkelerde % 5-25 iken gelişmekte olan ülkelerde % arasında değişmektedir (Kader, 2002). Ülkemizde de kayısılarda % 10 hasatta, % 15 de pazarlama aşamaları olmak üzere toplam % 25 kayıp meydana gelmektedir (Özcan, 2008). Kayısılarda derimden sonra olgunlaşma çok hızlı gelişerek meyvelerde yumuşama, bozukluklar ve su kaybından kaynaklanan buruşmalar meydana gelebilmektedir (Manolopoulou and Mallidis, 1999; Crisosto, 2002). Bu nedenle uzak pazarlara nakledebilmek için mutlaka derim sonrası soğuk zincir olmalı ve değişik derim sonrası uygulamalar yapılarak en uzun süre muhafaza edilebilmelidir. 2

14 Son yıllarda Isparta ve civarında taze kayısı üretiminde ciddi bir artış görülmekte olup, özellikle Yalvaç yöresinde da, Senirkent yöresinde ise da alanda taze kayısı üretimi yapılmaktadır (Anonim, 2009b). Yörede taze kayısı üretimi amacıyla yoğun bir şekilde kapama kayısı bahçeleri kurulmaktadır. Sadece Yalvaç yöresinde yaklaşık olarak ton/yıl taze kayısı üretilmektedir. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde üretim miktarında ciddi artışlar beklenmektedir. Bu projeyle Türkiye de yoğun olarak yetiştirilen taze kayısının en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için derim sonrası depolama olanakları incelenmiştir. Çalışmada, farklı depolama koşulları ile 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde depolama boyunca meydana gelen kalite değişimlerine etkileri detaylı olarak incelenmeye çalışılmıştır. 3

15 2. KAYNAK ÖZETLERİ 2.1. Kontrollü Atmosfer (KA) Depolama Depolama ve taşıma sırasında KA depolamanın esas faydaları meyve sertliğini sürdürmesi ve meyve zemin rengini korumasıdır. KA şartlarından % 2-3 O 2 + % 2-3 CO 2 orta derecede ticari faydalıdır, bu bileşimlerin yararlılığı çeşitlere bağlıdır. O 2 seviyesi % 1 in altına inerse meyvelerde tat ve aroma bozulmaları ortaya çıkabilir. Meyveler % 5 in üzerinde CO 2 seviyesine 2 haftadan daha uzun süre maruz kalırsa et kahverengileşmesi ile tat ve aroma kaybına sebep olabilir. Buna ek olarak % 5-10 CO 2 seviyesi (2 haftadan daha az süre) KA den yararlanma potansiyelini artırabilir. Depolama öncesi 2 gün süreyle % 20 CO 2 uygulanması taşıma ve depolama (KA veya NA) sırasında bozulma ve çürüme oranlarını azaltabilir (Crisosto and Kader, 1999). Andrich ve Fiorentini (1986), geç olgunlaşan 2 kayısı çeşidini (ICAPI-17-COL ve ICAPI-30-COL) kullanarak bir çalışma yürütmüşlerdir. Çalışmada C sıcaklık ve % 5 O 2 ve % CO 2 gaz bileşimi içeren KA depoları kullanılmıştır. Her iki kayısı çeşidinin özelliklede ICAPI-30-COL kontrollü şartlar altında 3 haftanın üzerinde depolanabileceği tespit edilmiştir. Koyuncu vd. (2009) Aprikoz kayısı çeşidinin KA ve MA de depolamanın etkilerini incelemiştir. Meyveler optimum hasat zamanında hasat edilerek hemen laboratuara getirilmiştir. Meyvelere havayla ön soğutma yapılara 4 gruba ayrılmıştır. İlk grup farklı kalınlıkta streç filmle (12, 16 ve 20 µm) kaplı plastik kaselerde depolanmıştır. İkinci grup kayısılar iki farklı MAP içerisine yerleştirilerek depolanmıştır. Üçüncü grup KA şartlarında depolanmıştır. Son grupta kontrol olarak NA de depolanmıştır. Bütün uygulamalar 0 C de % 90±5 oransal nem koşullarında 35 gün (1., 2. ve 4. grup) ve 50 gün (3. grup) depolanmıştır. Bütün uygulamalarda her dönem depodan çıkartılan meyveler oda koşullarında 2 gün daha raf ömrü çalışmaları için bekletilmiştir. Soğuk depolama ve raf ömrü süresince meyvelerde ağırlık kaybı, sertlik, renk değişikliği, TEA, SÇKM, MAP içi atmosfer bileşimi, solunum hızı, 4

16 etilen üretimi ve duyusal analiz değerlendirmeleri yapılmıştır. Bütün uygulamalar içerisinde meyve kalitesi ve depolama süresi açısından en iyi sonuçlar KA depolamadan elde edilmiştir. KA şartları altında (% 20 CO 2 ve % 20 O 2 ; % 20 CO 2 ve % 1 O 2 ; % 0.03 CO 2 ve % 1 O 2 ) ve 2 C sıcaklıkta Búlida kayısı çeşidinde etilen sentezi ve metabolizması çalışılmıştır. Kontrol meyveleri NA şartlarında depolanmıştır. Sertliğin azalması, asitliğin azalması ve SÇKM miktarının artması depolama süresince yavaşlamıştır. Ancak KA şartlarından % 20 CO 2 ve % 1 O 2 ; % 0.03 CO 2 ve % 1 O 2 de depolanan kayısılarda depolama periyodu boyunca önemli değişiklikler görülmemiştir. Kontrol meyvelerinde depolamanın 2. haftası sonunda etilen düzeyinde bir maksimum görülürken 3 farklı KA depolama koşullarında kayısılarda etilen üretimi tamamen engellenmiştir. % 1 O 2 içeren KA depolanan kayısılarda depolamanın 1. haftası sonrasında etanol içerikleri artmış, bu yüzden tüketim için uygun olmayan tat ve kokuda meyveler oluşmuştur (Pretel et al., 1999). Ortamda bulunan CO 2 miktarı % nin üzerinde olduğu zaman oksijensiz solunum belirgin bir şekilde gerçekleşmekte ve bitki dokusunda geriye dönüşü olmayan fizyolojik bozulmalara neden olmaktadır. Meyvede oluşan bu fizyolojik bozulma, bitki dokusu içerisindeki solunumun bozulması sonucu asetaldehit ve alkol birikmesinden kaynaklanmaktadır (Wills et al., 1989). Kayısılar iki farklı dönemde (% 9-10 Brix ve % Brix) hasat edilerek 15 C de 6 gün % 1, 2 ve 4 O 2 uygulandıktan sonra ilk hasat 7 gün, ikinci hasat 5 gün 15 C de NA tutulmuştur. Kontrol meyveleri ise ya sürekli olarak 15 C de NA de tutulmuş ya da 6 gün 5 C de tutulduktan sonra 15 C ye aktarılmıştır. İlk hasat edilen meyveler % 1 ve 2 O 2 bileşiminde 6 günde ve hatta sonrasında NA e taşımada etilen üretimleri azaltılarak sonuçta meyveler daha düşük SÇKM içermiş ve daha sert kalmışlardır. İkinci hasatta elde edilen meyvelerden sadece % 1 lik O 2 uygulanan ve 5 C de tutulan kontrol meyveleri raf ömründe etilen yükselişleri kontrol edilmiş ve SÇKM artışı azalmıştır. % 1 lik O 2 uygulaması her iki hasatta meyvelerde kabul edilebilir sertlik değerlerini raf ömründe bile sürdürmüştür. Solunum hızını en iyi düşük 5

17 sıcaklık sınırlandırmış fakat uygulama sonunda elde edilen değerlerde örnekler arasında fark bulunmamıştır. Kayısılarda renk sadece her iki hasattan % 1 lik O 2 uygulanan ve 5 C de tutulan kontrol meyvelerinde korunmuştur. İlk hasat edilen meyvelerin duyusal değerlendirmesinde sadece 15 C de tutulanlar ile % 4 lük O 2 uygulananların satılabilecek durumda olduğu ortay çıkmıştır. İkinci hasat edilen meyvelerde ise 5 C de % 1 lik O 2 uygulanan meyveler pazarlanabilir değerlendirilmiştir. Sonuç olarak erken hasat edilen meyveler düşük O 2 den yararlanamamış çünkü meyveler optimal SÇKM ulaşamamıştır. Buna karşı geç hasat edilen kayısılar ticari olarak kullanılan sıcaklıktan daha yüksek sıcaklıkta kısa dönem depolama ve taşıma sırasında % 1 lik O 2 nin kullanımı, düşük sıcaklığa alternatif olabileceği bulunmuştur (Botondi et al., 2000). Bu çalışmada ise şeftali ve kayısılarda Monilinia fructicola etmeninin hasat sonrası bozulma üzerine etkisinin sıcak su uygulaması ve KA depolama ile azaltılmaya çalışılmıştır. Şeftali ve kayısılar hasattan sonra laboratuara getirilmiş ve meyvelerin yarısı kahverengi çürüklük (Monilinia fructicola) organizması ile bulaştırılarak 52 C suya 2.5 ve 2 dakika batırılmadan önce bir gece bekletilmiştir. Meyveler NA depoda, KA depolamada % 2 O 2 ve % 15 CO 2 ve % 17 O 2 ve % 15 CO 2 de hava bileşiminde 5 ve 15 gün bekletildikten sonra 20 C de olgunlaştırılmıştır. Şeftalilerde bozulmaların oranını ve şiddetini sıcak su önemli derecede azaltırken KA depolama etkisiz olmuştur. Kayısılarda ise 15 gün depolamadan sonra hem sıcak su uygulaması hem de KA depolama bozulmaların oranını ve şiddetini azaltmıştır. KA depolamada bozulmaları % 2 O 2 ve % 15 CO 2 bileşimi % 17 O 2 ve % 15 CO 2 den daha iyi kontrol etmiştir. Normal atmosferde ve KA de Monilinia fructicola büyümesi ve sporlanması in vitro koşullarda değerlendirilmiştir. Sıcaklık ve KA depolama uygulamalarının birlikte bozulmalara etkisi, uygulamaların bireysel etkilerinden daha iyi sonuç vermiştir. Sıcak su uygulamaları şeftali yüzeyinde küçük yaralanmalara neden olurken kayısılarda herhangi bir zararlanma görülmemiştir. Depolama sonunda meyvelerde sertlik, SÇKM, titre edilebilir asitlik değerlendirilmiştir. KA depolama sonucunda etanol ve asetaldehit birikimi gözlemlemiştir (Youssef and Mitcham, 1997). 6

18 Menniti vd., (2006) Angelino eriklerinin NA ve KA şartları altında olgunlaşmasını kontrol etmek için 1-MCP potansiyeli ile Monilinia laxa nın sebep olduğu çürüklük gelişimini ve Fortune ile Angelino eriklerinde iç yumuşamasını engelleme imkanını araştırmışlardır. Hasat sonrası meyveler 300 ve 500 nl/l (2003) ve 500 nl/l 1-MCP (2004) düşük sıcaklıkta (0 3 C) 24 saat uygulanmıştır. Uygulama sonrası erikler 0 C ve Angelino erikleri aynı zamanda KA (% 1.8 O 2 + % 2.5 CO 2 ) şartları altında depolanmışlardır. Depolama sonrası erikler raf ömrü için 20 C de tutulmuşlardır. Angelino eriklerinde 1-MCP 20 C de tutuldukları sırada sertlik kaybını ve renk değişimini geciktirmede etkilidir. 1-MCP, KA depolanan meyvelerde kahverengi çürüklüğü azaltmış fakat NA depolamada bulunandan kayda değer derecede azaltmamıştır. İç yumuşaması eriklerin depolanmasında önemli bir fizyolojik bozukluktur ve 1-MCP tarafından engellenmiştir. Ayrıca 1-MCP uygulanmış NA depolama, KA şartlarındaki kontrolden daha iyi sonuçlar görülmüştür. Kısa ve orta depolama periyodunda (40 ve 60 gün) olgunlaşma süreçlerini azaltmada en iyi yol NA depolama öncesi 1-MCP uygulamasıdır. KA + 1-MCP uygulandığı zaman bu periyot 80 güne kadar uzatılabileceği bulunmuştur Modifiye Atmosfer Paketleme (MAP) Kidd ve West (1927), ilk defa O 2 düzeyinin azaltılıp, CO 2 düzeyinin arttırılarak yaptıkları çalışmalarda elmalarda solunum hızının azaldığı ve raf ömrünün arttığını gözlemlemelerinden sonra KA ve MAP, ticari uygulamalarda önemli bir yer almaya başlamıştır. Sonrasında geçen birkaç 10 yılda ürünlerin dayanabileceği en düşük O 2 sınırını konu alan birçok çalışma yapılmıştır. Özellikle bitki organlarının O 2 seviyesinin, tolerans düzeyinin altına indiği durumlarda fermantasyon, dokularda kararma ve tat ve aroma bozulmaları meydana gelmiştir. MAP depolama performansını etkileyen 3 ana faktör olarak çeşit, sıcaklık ve CO 2 seviyesi olduğunu bildirmiştir (Beaudry and Gran, 1993). Birçok meyve ve sebzede hasat sonu yaşam sürelerini sınırlandıran faktörlerden birisi de derim sonrası hastalıkların gelişimidir. Yapılan çalışmalarda istenen düzeyde ayarlanan depo atmosfer bileşiminin hem meyvelerin fizyolojisini 7

19 yavaşlattığı hem de depolama sırasında hastalıkların gelişimini geciktirdiği bildirilmiştir. Bu etki düşük O 2 düzeyi veya yüksek CO 2 düzeyinin patojenlerin gelişmelerinin farklı dönemlerini ve onların enzimatik aktivitesini baskılamasıyla doğrudan, meyvelerin olgunlaşma süreçlerini yavaşlatarak enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını sürdürmesiyle de dolaylı olarak sağlanmaktadır (Barkai-Golan, 2001). Çalışmada, Van da yetiştirilen Precoce de Tyrinthe, Precoce de Colomer ve Sakıt-2 kayısı çeşitlerinin Modifiye atmosfer koşullarında muhafaza olanakları araştırılmıştır. Bu amaçla kayısı örneklerinin yerleştirildiği üç farklı ambalaj malzemesinin (plastik, poliestren köpük ve karton kase) yarısı tek ve diğer yarısı da çift kat streç filmle kaplanmış ve ambalajlanan meyveler 0 C sıcaklık ve % 85±5 oransal nem koşullarında muhafazaya alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, bu koşullarda Precoce de Tyrinthe çeşidinin 2-3, Precoce de Colomer kayısısının 4 ve Sakıt-2 çeşidinin ise 4-5 hafta depolanabileceği belirtilmiştir. Denemede, tek kat streç filmle kaplanmış kaselerde depolanan meyvelerde tat ve aroma, çift kat streç filmle kaplı kutulardaki örneklerde ise dış görünüş bakımından daha iyi sonuç alınmıştır (Koyuncu ve Can, 2000). Çalışma, Van da yetiştirilen Şekerpare ve Edremit Yerlisi (mahalli çeşit) kayısı çeşitlerinin muhafaza sürelerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla derilen kayısılar 0.5 kg lık plastik kaselere yerleştirilmiş ve üzerleri streç film ile kapatılarak soğuk odada muhafazaya alınmıştır. Depolama boyunca soğuk oda sıcaklığı 0 C ve oransal nem % da tutulmuştur. Örnekler birer hafta aralıklarla soğuk odalardan çıkartıldıktan ve bir kısmı 2 ve 4 gün manav koşullarında bekletildikten sonra ağırlık kaybı, titre edilebilir asitlik, ph ve SÇKM oranları belirlenmiştir. İncelenen çeşitlerin meyveleri 0 C sıcaklık ve % oransal nem koşullarında 3-4 hafta başarılı bir şekilde depolanmışlardır (Koyuncu, 1997). Kayısının depolama kalitesi üzerine farklı ambalajlama materyallerinin etkisi araştırılmıştır. Precoce de Colomer, Bebeco ve Canino kayısı çeşitleri ya plastik poşetlere yerleştirilmiş ya da kağıtla sarılarak 0 C de % oransal nemde depolanmışlardır. Meyve örnekleri haftalık aralıklarla deneme deposundan alınarak 8

20 (a) hemen (b) raf ömrü için 20 C de 2 gün bekletildikten sonra ağırlık kaybı, TEA, SÇKM, meyve eti sertliği ve meyve kabuk rengi (CIE L * a * b * ) analizleri yapılmıştır. Ayrıca fizyolojik ve fungal bozukluklarda kaydedilmiştir. Depolama denemesinin sonuçlarına göre ağırlık kaybı plastik poşetlerde depolanan kayısılarda önemli derecede azalmıştır (% ). Plastik poşetlerde depolanmış Bebeco ve Canino 4 hafta soğuk depolama sırasında en sert kayısılar olmuştur. Genelde meyve eti sertliği, ağırlık kaybı ve renk plastik poşetlerde depolanan bütün kayısı çeşitlerinde daha iyi olduğu bulunmuştur. Kağıtla sarılmış kayısılar daha yüksek SÇKM ve TEA göstermiştir. Bebeco ve Canino kayısı çeşitlerinin sonuçlarına göre yeterli bir raf ömrü ile birlikte plastik poşetlerde 4 hafta depolanabilirken, Precoce de Colomer çeşidi 3 hafta depolanabilmiştir (Ağar ve Polat, 1995). Yapılan denemede Beliana ve Rouge du Roussillon kayısıları kullanılmıştır. Kayısılara 5 den 20 C ye farklı sıcaklıklar ve farklı geçirgenliklere ( den mlgaz/24h.m 2.atm a kadar) sahip 7 adet filmden yapılmış MAP kullanılarak film geçirgenliği ve depolama sıcaklığının kayısılarda kaliteye ve raf ömrüne etkisi araştırılmıştır. Meyve özelliklerine, film geçirgenliğine ve depolama sıcaklığına göre meyve kalitesinde ve raf ömründe büyük farklılıklar elde edilmiştir. Belirlenen sıcaklıklarda CO 2 ve O 2 konsantrasyonları film geçirgenliğine göre belirli bir düzeye ulaşmıştır. Çok düşük geçirgenlikteki filmlerde metabolik bozulmalar saptanmıştır. MAP, kayısıların raf ömrünü uzatmak için uygun bir tekniktir. MAP da kullanılan filmin geçirgenliği çeşide ve depolama sıcaklığına göre dikkatli seçilmelidir. Poşet içerisindeki atmosfer bileşimi kullanılan film geçirgenliğine bağlıdır (Chambroy et al., 1995). Farklı geçirgenliklere sahip 4 farklı plastik filmle kaplanarak oluşturulan MAP içerişinde 3 kayısı çeşidi (Beliana, Rouge de Rousillon and Polonais) 10 C de depolanarak pasif olarak ürettikleri atmosfer bileşimi (O 2, CO 2 ve etilen) değerlendirilmiştir. Modifiye atmosfer depolama sırasında solunum hızları azalırken, poşetlerin açılması ve meyvelerin açık havaya maruz kalmalarıyla birlikte solunum hızları artmıştır. Modifiye atmosfer filminin geçirgenliği ve meyvenin solunum hızına bağlı olarak paket içerisindeki atmosfer bileşiminin dengeye ulaşabilmesi için 9

21 zaman gereklidir. Etilen konsantrasyonu 2. günden itibaren bütün koşullarda azalmaya başlamıştır. Bu azalış daha az geçirgenliğe sahip filmlerde daha fazla göze çarpmıştır. Bunda da CO 2 konsantrasyonun artması, O 2 konsantrasyonunun azalmasıyla etilen sentezinin engellenmesi ve film bileşiminin arasından difüzyon etmesi etkilemiştir. Beliana çeşidinde aktif modifiye atmosfer içinde pasif modifiye atmosfere göre etilen konsantrayonunda hafif bir azalma görülmüştür. Dokulardaki etanol birikimi aktif modifiye atmosferde pasif modifiye atmosfere göre daha yüksek olmadığı bulunmuştur (Pretel et al., 2000). Koyuncu ve Yıldız (1999), Hacıhaliloğlu, Kabaaşı ve Hasanbey kayısı çeşitlerinin 0 C de % oransal nemde, farklı değişik ambalaj malzemelerinin muhafaza süresi ve meyve kalitesi değişimini belirlemek amacıyla bir çalışma yürütmüşlerdir. Derimden sonra meyveler 1 kg lık plastik kase ve polisitren köpük kaselere streç filmle kaplı ve açık olacak şekilde yerleştirilmiştir. Araştırma sonucunda ambalaj malzemelerine göre ağırlık kayıpları belirli oranlarda azalmıştır. Sonuçta Hacıhaliloğlu, Hasanbey ve Kabaaşı kayısı çeşitlerinin streç filmle kaplı plastik ve polisitren köpük kaselerde 0 C sıcaklık ve % oransal nem koşullarında 4 hafta muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir. Meyve ve sebzelerde üretim ve tüketim zinciri boyunca meydana gelen ağırlık kayıplarını azaltmak için modern depolama ve ambalajlama teknolojilerin uygulanması gereklidir. Kontrollü atmosfer (KA) depolama ve modifiye atmosfer paketleme (MAP) giderek daha önemli bir konu olmuştur. Bu çalışmada Hasanbey kayısılarının kalitesi ve raf ömrü üzerine farklı MA şartlarının etkisi belirlenmiştir. Hasattan sonra meyveler 8 saat içinde laboratuara taşınmıştır. Kayısılar aktif ve pasif ambalajlama ile paketlenmiştir. Bazı meyvelerde kontrol olarak ambalajlanmadan depolanmıştır. Paketlenen ve paketlenmeyen örnekler 0 C de depolanmıştır. Paket içerisindeki gaz bileşimindeki değişiklikler depolama periyodu boyunca ölçülmüştür. Çalışmada sertlik, ph, kuru madde içeriği, asitlik, ağırlık kaybı ve duyusal analiz yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda paketlenmeyen kontrol meyveleri 4 hafta depolanabileceği bulunmuştur. 50 μm kalınlığında düşük yoğunluklu polietilen 10

22 kullanılmasıyla kayısıların 0 C de 6 hafta uygun şeklide korunabileceği bulunmuştur (Pala et al., 1994). Goldrich, Ante ve Bebeco kayısı çeşitlerine ait meyvelerde hasat sonrası farklı MAP uygulamalarının depolama boyunca meyve kalitesine etkilerini incelemişlerdir. Meyveler 30 gün süreyle 0-1 C sıcaklıkta iki farklı (düşük yoğunluklu polietilen ve streç film + poliestren tabak) MAP içerinde ve 5 gün süreyle 20 C de raf ömrü analizleri için bekletilmiştir. MAP uygulamaları bazı kalite parametreleri açısından önemli etkilerde bulunmuşlardır. Özellikle de meyve eti sertliğinin korunması, SÇKM oranının depolama süresince yükselişinin azalması, titre edilebilir toplam asitlik miktarının azalışı, düşük yoğunluklu polietilen bazlı MAP uygulamasında daha net açığa çıkmıştır. Kontrol meyvelerinde ise bu parametrelerin korunması açısından olumsuz sonuçlar alınmıştır (Kaynaş vd., 2008). Şeftaliler (Prunus persica L. Batsch cv. Paraguayo) hasat olumu döneminde toplanıp 0.5 C de 3 hafta depolanmıştır. Meyvelere aralıklı ısıtma (IW) ve MAP (42 µm) ile bunların kombinasyonları uygulanmıştır. IW 0.5 C de depolamanın her 6. gününde 1 gün 20 C de yapılmıştır. Et ve kabuktaki renk değişiklikleri, hasat sonrası 20 C de normal olgunlaşması sırasında, soğuk depolama sırasında ve depolama sonrası olgunlaşmanın 3. gününde ölçülmüştür. IW uygulanan ve kontrol meyveleri olgunlaşma sonunda aynı renk düzeyine ulaşmışlar. Fakat MAP ve IW ile kombinasyonları hasat sonrası olgunlaşma sırasında renk gelişimini geciktirmiştir. Olgunlaşma ve depolama sırasında kabuk zemin renginin izlenmesinde, Hue açısının en iyi kriter olduğu bildirilmiştir (Fernandez-Trujillo and Artes, 1998). Adana koşullarında yetiştirilen Angelino erik çeşidinde yapılan bu çalışmayla meyvelerin muhafaza performansı belirlenmeye çalışılmıştır. Derimden sonra meyveler 500 g lık plastik kaselere yerleştirilmiş ve üzerleri streç film ile kaplanarak 2 C de % oransal neme sahip soğuk hava deposunda 75 gün muhafaza edilmiştir. Meyveler 15 gün aralıklarla çıkartılarak meyve eti sertliği, ağırlık kaybı, asitlik, ph, SÇKM ve meyve kabuk üst rengi incelenmiştir. Yapılan çalışma 11

23 sonucunda Angelino erik çeşidinin 60 gün başarı ile muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir (Özkaya vd., 2005). May Glo nektarinleri 12.5, 14 ve 16 µ kalınlığında PVC filmlerle ve 15 µ kalınlığında poliolefin filmlerle paketlenerek, 6 ve 10 C de 20 gün depolamışlardır. Derimden hemen sonra ve depolamanın 4, 8, 16, ve 20. günlerinde meyvelerde ağırlık kayıpları, meyve üst rengi (L *, a *, b * ), meyve eti sertliği, SÇKM ve TEA içerikleri ile fizyolojik ve mantarsal bozulmaların oranları belirlemişlerdir. 6 ve 10 C de 20 gün depolama sırasında 15 µ kalınlığında poliolefin filmlerle sarılan meyvelerde en düşük ağırlık kaybı ve en yüksek meyve eti sertliği saptanmış olup, May Glo nektarinleri için modifiye atmosferde paketleme filmi olarak uygun bulunmuştur (Ertürk vd., 2005). Maria Aurelia ve Orion nektarin çeşidinde MAP uygulamalarında 30 gün süresince meyve eti sertliği değişimi, renk değişimi, ağırlık kaybı, SÇKM değişimi, fizyolojik bozulmalar ve mantarsal hastalıklar tanık meyvelerine göre daha az olmuştur. MAP uygulamalarında 20. günden sonra etanol artışından dolayı duyusal test değerinde azalma olmuş ve muhafaza süresi 20 gün ile sınırlı kalmıştır. Aralıklı ısıtma ve ön soğutma uygulamaları fizyolojik bozuklukların ve meyve eti sertliğinin korunması için olumlu etki yapmıştır. Maria Aurelia ve Orion nektarin meyvelerinin MAP ambalajları içerisinde muhafazasında mantarsal hastalıklar ve fizyolojik bozukluklara 20 gün sonunda rastlanmamıştır. Fakat bu kriterler tanık uygulamalarında sırasıyla % 12 ve % 7.50 olarak ölçülmüştür (Bahar, 2006) Ziraat kiraz çeşidinde yapılan çalışmada meyveler 5 farklı MAP (3 yerli ve 2 yabancı orijinli poşet) kullanılarak, 5 hafta boyunca 0 C de % 90±5 depolanmıştır. Yerli poşetlerden 2 nolu poşet; duyusal değerlendirme, meyve rengi ve sap rengi dikkate alındığında kirazların 3 hafta boyunca iyi bir şekilde saklanabileceği bulunmuştur. 5 nolu yabancı orijinli poşette ise 4-5 hafta boyunca kirazların kaliteli bir şekilde depolanabileceği bulunmuştur (Koyuncu ve Dilmaçünal, 2008). 12

24 Çalışmada farklı özelliklere sahip 7 adet MA poşetinin 0900 Ziraat kiraz çeşidinin muhafaza süresi ve derim sonrası kalite özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Hasattan sonra ön soğutma yapılan kirazlar 5 kg olacak şekilde poşetlere yerleştirilmiştir. 0 C de 7 gün muhafaza edildikten sonra pazarlama koşullarının belirlenmesi amacıyla 6 C de 7 gün daha muhafaza edilmiştir. Kirazların 0 C de muhafazanın 6 C de muhafazaya göre kalite özelliklerini daha iyi koruduğu bulunmuştur. Genel olarak MAP uygulamalarının muhafaza süresinin uzatılmasında ve kalitenin korunmasında oldukça etkili olduğu belirtilmiştir (Sabır ve Ağar, 2008). Bu çalışmada, Black Beauty erik çeşidi MA koşullarında, 0 ve 2 C sıcaklık ve % oransal nemde depolanmıştır. Denemede kontrol meyveleri ise NA de muhafaza edilmiştir. Ayrıca belirli süre soğukta muhafaza edilen erikler, raf ömürlerinin belirlenmesi amacıyla 20 C de 2 gün süreyle bekletilmişlerdir. Muhafaza periyodu süresince değişik muhafaza ortamlarından belirli aralıklarla alınan meyve örneklerinde ağırlık kaybı, TEA miktarı, SÇKM miktarı, MES, meyve kabuk rengi (L *, a *, b * ), değişimleri incelenmiştir. Ayrıca MA de depolanan eriklerin % CO 2 ve O 2 miktarları ile solunum hızlarında meydana gelen değişimler incelenmiştir. Araştırma sonuçları, MA depolamanın kontrol grubuna göre eriklerin kalitesinin korunması açısından daha başarılı olduğu gösterilmiştir. Denemeye alınan Black Beauty erik çeşidinin yaklaşık 60 gün süreyle MA koşullarında başarıyla muhafaza edilebileceği belirlenmiştir (Eski ve Erkan, 2008) Normal Atmosfer (NA) Depolama ve 1-Metilsiklopropen (1-MCP) Uygulamaları Kayısılarda meyve zemin renginin yeşilden sarıya dönüşümü her yıl optimum hasat zamanının belirlenmesi için kullanışlı bir kriterdir (Scorza, 2005; Lichou et al., 2006). Kayısı gibi klimakterik meyveler, hasat sonrası işlemlere dayanabilmesi için erken dönemde (hasat olumu = sert olum döneminde) hasat edilirler. Bu meyveler, depolama ve taşıma süresince olgunlaşmasını devam ettirerek yeme olumuna ulaşabilecek durumdadırlar (Callahan, 2003). Meyveler olgunlaşmanın ileriki aşamalarında hasat edildiklerinde ise etilen üretimi oldukça hızlanmakta ve 13

25 yumuşama meydana gelmektedir. Yumuşamanın ve olgunlaşma süreçlerinin yavaşlatılması için soğutma oldukça önemlidir (Mencarelli et al., 2006a). Kayısılar genel olarak 1-2 hafta iyi bir şekilde hatta çeşide bağlı olmakla birlikte C de ve % oransal nemde 3-4 hafta tutulabilirler. Çeşitlerin donmaya dayanımı, % arasında değişebilen SÇKM oranlarından etkilenmektedir. En düşük donma noktası -1 C dir. Yaklaşık C ler arasında da olgunlaştırılarak yeme olumuna getirilirler (Crisosto and Kader, 1999; Thompson et al., 2008). Bergeron kayısıları 8 farklı dönemde (tam çiçekten hasada geçen gün sayısı: 89, 96, 103, 110, 117, 124, 127 ve 131) hasat edilmiştir. Kayısılar % 10 CO 2 de ve normal atmosferde 10 C sıcaklıkta 7 gün depolanmıştır. Meyvelerde hasat zamanında ve 7 gün depolama sonunda etilen üretimi, solunum hızı, meyve zemin rengi, sertlik, şeker ve asit içeriği ölçülmüştür. 10 C de % 10 CO 2 içeren atmosferde depolanan kayısılarda etilen üretimi çok düşmüştür. Solunum hızı sadece erken hasat edilen meyvelerde soğuk depolamayla azalmıştır. Hasat zamanı geciktikçe sertlik değeri önemli biçimde azalmış, fakat ilk 3 dönemde benzer değerler elde edilmiştir. Hem soğukta depolama hem de CO 2, renk gelişimini azaltmıştır. Meyvelerdeki şeker ve asit içeriklerindeki değişimler açıkça görülmemiştir (Gouble et al., 2006). 1-MCP genellikle µm veya daha düşük konsantrasyonlarda etkindir ve etilenin uyardığı birçok olgunlaşma sürecini geciktirir. Bunlar meyvelerde yumuşama, renk gelişimi, TEA kaybı ve uçucu madde üretiminde yavaşlama şeklinde görülür. Aktif bileşen bir gazdır ve hasattan sonra uygulanır. Kayısılar, şeftaliler, nektarinler ve erikler üzerine etkisi araştırılmıştır. Kayısılarda 1-MCP; yumuşama, kabuk renk değişimi ve TEA kaybını yavaşlatarak etki gösterir. Ancak etilen üretimi ve solunum üzerine etkisizdir ve 1-MCP uygulaması iç kararmasını arttırır (Lurie and Weksler, 2005). Perfection kayısı meyvelerine 1 µl/l 1-MCP, 20 C de 4 saat uygulandıktan sonra 0 ve 20 C de depolanmıştır. 1-MCP uygulanması sonrasında etilen üretimi başlangıcı 14

26 gecikmiş ve solunum oranı azalmıştır. 1-MCP uygulanması sonucunda her iki sıcaklıkta da sertlik kaybı ve titre edilebilir asitlik kaybı azalmış, 20 C de olgunlaşma sırasında esterlerin ve uçucu alkollerin üretimi gecikmiştir. 1-MCP uygulanmış meyvelerde renk değişiklikleri daha az olduğu görülmüş ve kontrol meyvelerinden daha yeşil kalmışlardır. Meyve gelişiminin ilerlemesiyle 1-MCP nin meyveler üzerindeki etkileri azalmıştır (Fan et al., 2000) Bu çalışmada 1-MCP nin farklı dozlarının, iki kayısı (Currot ve Bulida) ile iki erkenci (Santa Rosa ve Golden Japan) ve iki geççi erik (President ve Reina Claudia) çeşidi üzerine etkisi incelenmiştir. Bütün 1-MCP uygulamaları 1 C de 24 saat uygulanmıştır. Meyveler belirli periyotlarda 1 C de % 90 oransal nemde ve sonrasında 20 C de depolanmıştır. 1-MCP uygulaması özellikle raf ömründe bütün çeşitlerde etilen üretimini azaltmış ve etilenin otokatalitik etkisini önlemiştir. 1-MCP uygulama dozu ile etilen üretimi arasında yüksek korelasyon bulunmuştur. 1-MCP uygulaması meyve kalite parametreleri üzerine geciktirici etkiye sahiptir ve en yüksek uygulama dozu soğuk depolama ve sonrasındaki raf ömrü sırasında en etkili olarak bulunmuştur. 1-MCP uygulama dozu ile ağırlık kaybı, renk değişikliği, yumuşamanın geciktirilmesi, SÇKM/TEA oranı gibi kalite parametreleri arasında korelasyon bulunmuştur. 1-MCP ileri olgunluk döneminde daha etkilidir. Sonuçta 1- MCP optimal duyusal özellikler bakımından hasattan sonra en fazla 7-10 gün soğuk depolamada muhafaza edilebilen kayısı ve erik gibi Prunus spp. türlerinde depolanabilirliğinin arttırılmasında iyi bir yöntem olduğu söylenebilir (Valero et al., 2005). Bebeco çeşidi kayısılar 0, 7 ve 25 C de 0, 100 ve 1000 ppm propilen uygulanmıştır. Yumuşama en hızlı 25 C de 6 gün tutulan kayısılarda (32 N dan 10 N a düşmüştür) olmuştur. Kayısıların 7 C de 20 gün depolanmasıyla meyve eti sertliği sadece 4 N azalırken, 0 C de 36 gün tutulan kayısılarda ise sertlik (27 N) nispeten korunabilmiştir. Bu düşük sıcaklıklarda uzun süre depolanan kayısılar iç yumuşaması nedeniyle satılamayacak düzeyde bozulmuştur. SÇKM miktarı depolamanın ilk birkaç gününde biraz arttıktan sonra olgunlaşma ve muhtemelen iç yumuşaması yüzünden azalmaktadır. Etilen üretimi 25 C de yüksekken, 0 C de minimumdur. 15

27 Propilen uygulanmadığı zaman otokatalitik etilen üretimi başlamamıştır ppm propilen otokatalitik etilen üretimine sebep olmuş ve 25 C de tutulan kayısılarda yumuşamayı hızlandırmış fakat 0 ve 7 C de tutulanlarda ise bunlar görülmemiştir ppm propilen en fazla otokatalitik etilen üretimine sebep olmuş ve en hızlı yumuşama 25 C de olmuştur (Nanos et al., 1999). Canino çeşidi kayısılar yeme olumunda derimi yapılarak 0, 0.25, 0.5, 1 ppm 1-MCP uygulaması yapılmış ve yumuşama, etilen ve solunum oranları, renk değişimi, SÇKM, titre edilebilir asitlik, meyve eti kalitesi, patolojik ve fizyolojik bozulmalar depolama süresince ölçülmüştür. Çalışma sonucunda bütün 1-MCP uygulamalarının kalite ve muhafaza açısından etkileri önemli bulunmamıştır. Farklı konsantrasyonlardaki 1-MCP uygulamalarının hepsi sadece yumuşama ve renk değişiminde iyi bir sonuç vermiştir. En iyi sonuç 1 ppm dozundaki 1-MCP in depolamadan 3 hafta sonra uygulanmasından elde edilmiştir. Bu çalışmaya göre 1- MCP nin etkinliği etilen sentezlenmesinin aşamalarına bağlıdır. Kayısıda olgunlaşmadan sorumlu olan etilen, erken dönemde anormal olgunluğa neden olduğu tespit edilmiştir (Bahar ve Lurie, 2002). Canino kayısılarına hasadı takiben 20 C de 20 saat 1000 nl/l 1-MCP uygulanmış ve 0 C de depolanmıştır. Kayısılar depolamadan 5-30 gün sonra depodan çıkartılarak meyveler olgunlaşması için 20 C ye konulmuştur. Ek olarak kayısılar 20 gün depolandıktan sonra 1-MCP nin 10, 100 ve 1000 nl/l konsantrasyonları uygulanarak, olgunlaşması için 20 C ye çıkartılmıştır. Etilen üretimi ve solunum hızı kayısıların meyve kalitesi kadar uygulamalardan da farklı etkilenmiştir. Etilen üretimini engellemede, depolama sonrası meyvelere 1000 nl/l 1-MCP uygulaması yeterli iken depolama öncesi uygulamalar yetersiz bulunmuştur. Meyve yumuşaması etilen üretimi ile ilişkilidir ve depolama öncesi meyvelere 1-MCP uygulanması yumuşamaya etkili olmazken, depolama sonrası uygulandığı zaman 1-MCP konsantrasyonuna bağlı olarak etkilenmiştir. Meyvenin renginin değişmesi etilenden bağımsızdır ve 1-MCP tarafından etkilenmemiştir. Kayısılarda bozulmaların gelişmesi 1-MCP nin konsantrasyonuna bağlı olarak azalmıştır. 1-MCP depolama 16

28 sonrası veya doğrudan pazarlanan Canino kayısılarının kalitesinin geliştirmede ve raf ömrünü uzatmada oldukça etkili olmuştur (Dong et al., 2002). Patterson ve Castlebrite kayısılarını 20ºC de ki farklı konsantrasyonlarda (0, 6.25, 12.5, 25 ve 50 ppm) sulandırılmış aminoetoksivinilgilisin (AVG) çözeltisi içerisinde 1 dk daldırmış ve 5 gün boyunca olgunlaşması için tutmuşlardır. Özellikle olgunlaşma döneminde Castlebrite çeşidinden daha fazla etilen üreten Patterson çeşidinde AVG uygulanmış meyvelerde etilen üretimi azalmış ve meyvelerdeki yumuşama gecikmiştir. Gaz halinde 1 ppm dozunda uygulanan 1-MCP 5ºC de 14 gün boyunca Patterson çeşidinde yumuşamayı geciktirmiştir. Meyvelerin sertliği üzerine soğuk depolama sırasında dışsal etilene maruz kalmayla 1-MCP uygulaması arasında zıt bir etki vardır. Et sertliği Patterson çeşidinde önemli bir şekilde yükselmesine rağmen Castlebrite çeşidi etkilenmemiş, 5ºC de 14 gün boyunca depolanan kayısılarda her kutuya 3 adet 9 g lık potasyum permanganat saşeleri konulanlar her kutuya bir saşe veya hiç konmayanlara göre meyve eti daha sert kalmıştır. Ne 1-MCP uygulaması ne etilene maruz kalması ne de potasyum permanganat saşeleriyle paketleme Monilinia fructicola ile yaralardan aşılanmış kayısılar üzerinde soğuk depolama sırasında kahverengi çürüklüğün gelişmesini etkilememiştir. Bu derim sonrası uygulamalarından hiçbiri kayısılarda SÇKM miktarı ve titre edilebilir asit içerikleri üzerinde etkili olmamıştır (Palou and Crisosto, 2003). Meyvelerin muhafaza ömrünü uzatan ve kalitesini koruyan kimyasalların Şalak kayısı çeşidinde depo ömrü ve meyve kalitesine etkileri iki yıl boyunca incelenmiştir. Çalışmada CaCl 2 (% 1-2), CaNO 3 (% 1-2), AgNO 3 ( ppm), GA 3 ( ppm), putresin (1-2 mm), spermidinin (1-2 mm) farklı dozları kullanılmıştır. Bu kimyasalların ağırlık kaybını azaltma, yüksek meyve eti sertliği, SÇKM artışı ve TEA azalışı gibi etkileri gözlenmiştir. Meyveler hazırlanan çözeltiler içerisinde 2 dakika bekletildikten sonra 0±1 C de % 90 oransal neme sahip soğuk hava deposunda 30 gün süre ile depolanmışlardır. Sonuç olarak, bu uygulamalar kontrol ile karşılaştırıldığında meyvelerin depo ömrünü uzatmıştır. Buna göre birinci yıl 100 ppm GA 3 uygulaması ile Şalak kayısı çeşidinin 10 gün iyi kalitede muhafaza 17

29 edilebileceği belirlenmiştir. İkinci yıl ise 100 ppm GA 3, % 1 ve % 2 CaNO 3 uygulamaları ile meyvelerin 15 güne kadar depolanabileceği tespit edilmiştir (Kadı, 2005). Canino kayısı çeşidine 12 saat 500 ve 1000 ppb 1-MCP uygulanarak 8 gün 20 C de tutulmuştur. Farklı 1-MCP konsantrasyonlarının, etilen, CO 2 ve bazı kalite özellikleri üzerine etkileri değerlendirilmiştir. 1-MCP nin her iki konsantrasyonuda hem solunum hem de etilen üretimi üzerine engelleyici bir etkiye sahip olmuştur. 1-MCP uygulamasından sonra meyve yumuşaması ve ağırlık kaybı gecikmiş fakat beklenenden çok daha az miktarda meydana gelmiştir. Bu uygulama kabuk rengi, asitlik ve toplam SÇKM miktarındaki değişiklikleri etkilememiştir. Bu sonuçlardan soğuk depolama öncesi meyvelere 1-MCP uygulanması kayısının hasat sonrası ömrünü uzatabileceği fikri ortaya çıkmıştır (Salvador et al., 2006). Precoce de Tyrinthe kayısı çeşidinin hasat sonrası kalitesi ve fizyolojisi üzerine hasat olgunluğunun ve zorlanmış havayla soğutmanın etkisi araştırılmıştır. Kayısılar iki farklı dönemde minimum olgunluk MI (% 9 SÇKM, sutur kısmı hariç sarı portakal renkli) ve ideal olgunlukta MII (% 10 SÇKM, meyve tamamen sarı portakal renkli) hasat edilmiştir. Hasattan birkaç saat sonra (i) her bir hasattaki meyvelerin yarısı 0-1 C sıcaklık ve % 90 nem içeren soğuk odalara yerleştirilmiş meyvelerin diğer yarısı (ii) 600 cfm ile zorlanmış hava ile soğutulmuştur. Bütün kayısılar ön soğutmadan sonra 0 C de 7 gün depolanmış ve 20 C de 8 gün raf ömrü için tutulmuştur. Başka bir kayısı grubu hasat sonrası değişiklikleri gözlemlemek için hasattan sonra derhal 20 C de tutulmuştur. Kayısılarda sertlik, SÇKM, TEA, renk (h ), solunum, ağırlık kaybı ve tat değerlendirilmiştir. Her iki olgunluk döneminde 0 C de zorlanmış hava ile ön soğutmada raf ömrü artmış ve oda soğutmayla karşılaştırıldığı zaman kayısıların görünüşleri farklı olmuştur. Kayısıların 7/8 soğutma süresi, zorlanmış hava ile soğutmada dakika arası, oda soğutmada 431 dakikadır. Kayısılar zorlanmış hava ile 0 C ye soğutularak, 7 gün boyunca soğutmalı kamyonlarla taşımak ve sonrasında 6-8 gün 20 C de pazarlanarak, meyvelerin kaliteleri sürdürülebilir (Ağar et al., 2006). 18

30 Çalışmada, havayla (normal soğutma ve zorlamalı ön soğutma) ve suyla ön soğutmanın meyvelerin çürüme şiddeti, aşırı olgunluk ve ağırlık kaybı üzerine etkileri araştırılmıştır. Bütün denemeler İtalya nın Imola bölgesinde yetiştirilen 3 çeşitle yürütülmüştür. Hasattan sonra benzer olgunluktaki meyveler 3 farklı metotla ön soğutulması yapıldıktan sonra 0 C de 3 gün (depo şartları), 5 C de 5 gün (taşıma şartları) ve 20 C de 3 gün (pazarlama raf şartları) depolanmıştır. Sonuçta geleneksel havayla normal soğutmada meyve eti yumuşaması daha erken dönemde görülürken, suyla ön soğutma bazen çürümelere sebep olmuştur. Bütün ön soğutma uygulamaları sonunda ağırlık kaybı en fazla havayla soğutulan meyvelerde görülmüştür. Fakat deneme sonunda ise bütün uygulamaların ağırlık kayıpları birbirine benzerdir. Zorlamalı ön soğutmanın ise oldukça etkin bir metot olduğu bulunmuştur (Tonini and Caccioni, 1991). Kayısılarda mekanik yaralanma (darbe etkisi) tepkisi üzerine 1-MCP nin etkisi incelenmiştir. Kayısılar (Prunus armeniaca L. cv. Marietta) erken dönemde (ticari hasat) ( Brix) toplanarak düz bir zemin üzerine 30 cm den düşürülmüş, yüzeylerinde darbe etkisi oluşturulmuştur. Darbe etkisi yapılmadan ve yapıldıktan sonra meyvelere 1-MCP nin 500 nl/l konsantrasyonu 20 C de 20 saat uygulanmıştır. Yaralanmış meyvelerde 4 gün sonra etilen üretiminde büyük bir yükseliş görülürken 1-MCP uygulanmış meyvelerde bu artış 6 gün sonra başlamış ve etilen üretim hızı, yaralanmış meyvelere göre daha düşük olmuştur. 1-MCP uygulanmış yaralanmış meyvelerle uygulama yapılmamış yaralanmış meyveler karşılaştırıldığında solunum hızındaki artış gecikmiştir. 1-MCP uygulanan yaralanmış meyvelerdeki doku yumuşamaları azalmış ve doku bozulmaları ise daha az görülmüştür. Bu sonuçlar kayısılarda 1-MCP uygulamasının mekaniksel yaralanmaların uyardığı olgunlaşmanın hızlanmasını kontrol edebileceğini göstermiştir (Martino et al., 2006). Çalışmada, San Castrese kayısı çeşidinde 1-MCP nin olgunlaşmanın kontrolü üzerine etkisi ile gizli berelenme yaralarının kontrolünde zarar vermeyen tekniklerin (NDT) kullanım potansiyel araştırılmıştır. Kayısılar 15 C de tutulduktan sonra 1- MCP nin 1000 nl/l konsantrasyonu 20 saat 20 C de uygulanmıştır. Buna paralel 19

31 kayısılar 15 C de normal atmosferde tutulduktan sonra 48 saat % 100 N 2 ve % 100 CO 2 uygulanmıştır. 1-MCP uygulaması etilen üretimini önemli derecede azaltırken, CO 2 in etkisi çok az olmuş ve N 2 hiç etkilememiştir. Etilen üzerine 1-MCP in etkisi, meyvelerde sertliğin sürdürülmesiyle görülmüştür. 1-MCP uygulanmış kayısılarda SÇKM etkilenmezken TEA azalmıştır. Perakendecinin soğuk oda içerisine kayısıları koyup çıkarması sırasında dalgalı sıcaklık etkisine benzer bir etki meydana getirmek için gerçekleştirilen denemede 1-MCP uygulamasının olgunluğun hızlanmasını kontrol etme yeteneği olmadığı görülmüştür. MRI (manyetik rezonans görüntüleme) darbe etkisinden hemen sonra meydana gelen gizli yaralanmaları belirlemek için uygun olduğu bulunmuştur. Ayrıca elektronik burun ve Vis-NIR spektra görüntülemede yaralı ve sağlam meyveler birbirinden ayırt edilebilmiştir (Mencarelli et al., 2006a). Meyve rengi taze pazarlamada ve kabuğu soyulmadan tüketildiğinde özellikle önemlidir. Kayısı meyvelerinin olgunlaşma rengi karotenoid içeriği, tipi ve oranı tarafından belirlenir. Bu çalışmanın amacı ise kolorimetrik tristimulus sistemi CIE L * a * b * ve CIE L * C * h kullanarak rengin nesnel ölçülmesidir. Bu amaçla Dacia ve Excelsior çeşitlerinin meyveleri ölçülmüş ve çok erkenci ve orta mevsimde olgunlaşan 15 adet seçilmiş hibride referans olarak kullanılmıştır. Çok erkenci iki hibrit ( BV ve BIII) Dacia çeşidi ile karşılaştırıldığında renk ve karotenoid miktarı bakımından ya daha üstün ya da en az onlarla aynı seviyede bulunmuştur. Orta mevsim olgunlaşan 3 hibrit ( BIII, BIII ve BIV) Excelsior dan daha çok karotenoid içermekte ve daha fazla sarı renklenme özelliği göstermiştir. Sonuçta renk parametreleri ve teknik parmak izi yöntemi kullanarak farklı genotiplerin olduğu gösterilmiştir. Bu metodun en büyük avantajları hızlı sonuç alınması, meyveye zarar vermemesi, toksik olmayıp çevreyi kirletmemektedir. Aynı zamanda meyvelerde, sertlik, asitlik, SÇKM ve SÇKM/ asitlik oranı da ölçülmüştür. Sonuçta meyve olgunlaşmasının bir matematik modelini kurarak farklı olgunlaşma dönemlerinde ve ıslah çalışmalarında meyve kalitesini güvenilir bir şekilde değerlendirme sağlamak hedeflenmiştir (Balan et al., 2006). 20

32 Ticari hasatta (14 Brix) toplanan San Castrese kayısı çeşidi farklı yüksekliklerden (5, 10, 20 ve 30 cm) düz, sert ve pürüzsüz bir yüzey üzerine düşürüldü ve darbe yaraları 3-4 gün oda sıcaklığında bekletilerek kabuk yüzeyindeki belirtileri görünüşsel olarak değerlendirildi. 30 cm den düşen meyvelerde 3 gün sonra et altındaki darbe alanı kahverengiye döndü fakat kabuk yüzeyinde herhangi bir belirti gözlemlenmedi. 12 saat sonra etilen yükselmeye başladı, hatta yaralanmış tarafa göre karşı sağlam tarafta 6 saat sonra daha fazla etilen üretildi. Darbe sırasında ve darbe sonrasında sıcaklığın etkisi de araştırılmıştır. Meyveler 4 C ve 18 C de bir gün bekletildikten sonra düşürülerek darbelenmiş sonra 4 C ve 18 C de üç gün depolanmıştır. Ayrıca darbelenmemiş kontrol meyvelerinde de 4 C ve 18 C de depolama yapılmıştır. Etilen üretimi düşük sıcaklıktan çokça etkilenmiştir. Etilen üretimi 4 C de darbelendikten sonra 18 C de tutulanlarda, sürekli 18 C de tutulanlara göre daha fazla artmıştır. Solunumda sıcaklıktan etkilenmiş fakat etilenin etkilendiği kadar olmamıştır. L * ve b * değerleri özellikle 4 C de darbelendikten sonra 18 C de tutulan meyvelerin yaralanmış et kısımları sağlam kısımlarına göre azalmıştır. İyi bir sıcaklık yönetimi dokuların yaralanmaya karşı fizyolojik tepkilerini azaltmakta ve yaralanma belirtilerinin ortaya çıkışını kontrol edebilmektedir (DeMartino et al., 2002). Etilen meyve gelişimi sırasında birçok olayı hızlandıran, bir bitki hormonudur. Kayısı gibi klimakterik meyvelerde olgunlaşmanın uyarılması, etilen biyosentezi ve solunum hızındaki artışla ilişkilidir. Kayısı meyveleri olgunlaşırken özellikle hücre duvarı pektinlerin otokatalizi, karotenoid pigmentlerin sentezi ve klorofil parçalanması gibi birkaç değişiklik içerir. Bu olgunlaşma parametrelerinin üzerine etilenin etkisinin değerlendirmek için iki basamakta değerlendirme yapılmıştır. 1. basamakta iki zıt kayısı çeşidi Bergeron ve Moniqui olgunlaşma özellikleri karşılaştırılmıştır. 2. basamakta da Moniqui kayısı çeşidinde 1-MCP uygulamasının etilen hareketini engelleme etkisi denenmiştir. Olgunlaşma sırasında meyve renk değişikliği ve sertlik kaybındaki hız ile etilen üretimindeki önemli artışla ilişkili görünmüştür. 1-MCP uygulaması sadece preklimakterik dönem öncesinde etilen üretimini engellemede etkili olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda meyve renginin değişikliğini ve yumuşama hızının yavaşlatmıştır (Chahine et al., 1999). 21

33 Magyar kajszi kayısı çeşidinde yeşil olum, saman sarısı olum, açık turuncu renkte olum ve koyu turuncu renkli olum dönemlerinde renk, tekstür, pektin parçalanması, zar geçirgenliği ve mikroyapı, β-galaktosidaz ve poligalakturonaz enzim çalışmaları yapılmıştır. L* renk değeri yeşil olumdan saman sarısı oluma doğru artıp saman sarısından koyu turuncu renkte oluma doğru azalmıştır. a* değeri olgunlaşmayla birlikte artmıştır. Kayısılarda açık ve koyu turuncu renkte olumda yeşil ve saman sarısı oluma göre sertlik önemli derecede azalmış, zar geçirgenliği de olgunlaşmayla artmıştır. β-galaktosidaz enzim aktivitesi yeşil olum döneminde çok düşükken depolama sırasında olgunlaşmanın ilerlemesiyle artmıştır. Koyu turuncu renkli kayısılarda doku yapısı bozulmuşken, saman sarısı ve açık turuncu renkte olumda orta derecede düzenli, yeşil olum döneminde ise düzenli bir doku yapısı görülmüştür. Yeşil olum döneminde hücre duvarı ve orta lamel sağlam ve bozulmamıştır. Saman sarısı renkteki kayısılarda hücre duvarı çözülmeye başlamış ve orta lamelde pektin polisakkaritleri kaybolmuştur. Açık turuncu renkteki kayısıların hücre duvarı yapıları da saman sarısı renkteki kayısılara benzerlik göstermiştir. Koyu turuncu renkteki meyvelerin ise orta lamel erimiş ve hücre duvarı lifli bir yapı kazanmıştır (Kovacs et al., 2008). Kayısılarda kalite, hasat zamanından büyük oranda etkilenmektedir. Kayısılar aroma eksikliği, olgunlaşma anormallikleri, aşırı sert veya aşırı yumuşak dokulu olma yüzünden tüketicileri sık sık memnun edemezler. Erken hasat kaliteye zarar verir çünkü tamamen aroma gelişimini etkiler. Etilen aroma gelişiminden sorumludur fakat aynı zamanda yumuşamaya da neden olur. Kayısılarda yumuşama glikosidaz enzimi hareketi yoluyla aroma gelişimi etkilenir. Etilen glikosidaz aktivitesini başlatırken 1-MCP zıt etki gösterir. Kayısılar eğer erken dönemde toplandıysa soğutma aroma gelişimini azaltır. Mekaniksel yaralanma kayısıların dağılmasında bir diğer problemdir. Darbe etkisi kabuk üzerinde görülmez fakat ette kendisini gösterir. Düşük sıcaklık yaraların ortaya çıkışını kontrol eder ve 1-MCP de benzer etki gösterir. Kısa süreli 1-MCP gibi yüksek azot veya yüksek karbondioksit uygulaması yapılarak aroma gelişiminden ödün vermeden soğutmanın kullanılmasından kaçınılabilir. Kayısıların işlenmesi sırasında çok daha dikkatli olmalı, yavaş boylama 22

34 yapılmalı ve diğer meyvelerden daha hızlı paketleme yapılmalıdır (Mencarelli et al., 2006b). Fransa da yetiştirilen 4 kayısı çeşidi (Goldrich, Bergeron, Hargrand ve Orangered) farklı dış renk dönemlerinde hasat edilmiş ve 3 farklı sıcaklıkta depolanmıştır. Hasatta, soğuk depolamanın sonunda ve oda sıcaklığında bekletilme sonunda meyvelerde renk, sertlik, toplam SÇKM, TEA, malik ve sitrik asit içerikleri ölçülmüştür. Paralelinde meyvelerin duyusal özelliklerini anlamak için kantitatif tanımlama analizleri yapılmıştır. Depolama sıcaklığı renk ve sertlik değişikliklerini büyük oranda etkilemiştir. Buna zıt olarak depolamanın her türlü şartlarında suda çözülebilir kuru madde içeriğini hemen hemen sabit değerde kalmış ve asitlik azalışı çok sınırlı düzeylerde düşüş göstermiştir. 3 farklı sıcaklık için, 2 C de depolanan 14 C de depolananlardan daha sert, az sulu, daha az erimiş ve daha az aromatik madde içerdiği belirtilmiştir (Jay et al., 2006). Bergeron, Goldrich ve Moniqui kayısı (Prunus armeniaca L.) çeşitlerinin meyveleri büyüme ve olgunlaşma sırasında 3 günden 7 güne kadar çeşitli aralıklarla hasat edilmiştir. Meyvelerde ağırlık, sertlik, renk, etilen üretimi, şeker ve organik asit içerikleri analiz edilmiştir. Çeşitler arasındaki kıyaslamayı kolaylaştırmak için çeşitli ana dönemler belirlenerek, çekirdek ligninleşmesi (L), sakaroz birikimi (S), etilen üretimi (E) ve fizyolojik olgunluk (P) olarak tanımlanmıştır. Büyüme ve olgunlaşma sırasında kalitatif değişiklikler bütün çeşitlerde benzer şekilde gelişmiştir. Meyve ağırlığı artışı sert çekirdeklilerde olduğu gibi çift sigmoid eğiri olarak tanımlanmıştır. Pigment bileşimindeki değişiklik hemen hemen sabit bir değer olan kabuk zemin renginin h o nın azalmasıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Meyve büyümesinin ikinci periyodunda, tohum kabuğunun sertleştiği dönemin sonunda SÇKM ve sakaroz kuvvetli şekilde artmıştır. Buna karşın tam çiçekten gün sonra, düzenli birikimden sonra organik iyonlar azalmıştır. Etilen üretimi sadece olgunlaşma sırasında belirlendi ve diğer klimakterik meyvelerde olduğu gibi onun hızı yaşlanma başlayıncaya kadar artmıştır. Çeşitler arasında etilen üretimi, karotenoid içeriği ve malait/sitrat oranı bakımından büyük nicel farklılıklar gözlemlenmiştir (Bureau et al., 2006a). 23

35 Ceccona (güçlü aromalı) ve San Castrese (zayıf aromalı) isimli sert ete sahip iki kayısı çeşidine 1 µl/l 1-MCP 20 C de 12 saat uygulandıktan sonra 20 C ve % 85 nispi nemde tutulmuşlardır. 1-MCP uygulaması her iki çeşitte de etkin etilen üretimini engellemiş ve yumuşamayı geciktirmiştir (Botondi et al., 2003). Bu araştırmanın gayesi klimakterik (Gulfruby ve Beauty) ve klimateriyum bakımından ara form sergileyen (solunum eğrisi baskılanmış) erik çeşitlerinde (Shiro ve Rubyred) klimakteriyum öncesi 1-MCP uygulamasının ardından propilen uygulanarak olgunlaşma davranışlarını belirlemektir. Analizler sonucunda meyve rengi gelişimi etilenden bağımsız bir olay olduğu görülmüştür. Aroma üretimi ise hem etilene bağımlı hem de bağımsız, çeşide bağımlı bir olaydır. Gulfruby ve Beauty meyvelerinde olgunlaşma normal klimakterik desen gösterirken, yalnız propilen uygulandığı zaman solunum başlangıcı ve etilen klimakteriği öne alınmış, 1-MCP ise bu olayları geciktirmiştir. Shiro ve Rubyred meyveleri klimakteriyum bakımından ara form sergilemiş ve klimakterik çeşitlerden kat daha az etilen üretmişlerdir. Ara form gösteren çeşitlerin fenotiplerinin, meyvenin ACC yi etilene dönüştürme yeteneğinin bozulmasıyla ortaya çıkabileceğini ileri sürmüşlerdir. Çünkü 4 çeşitte de ACC konsantrasyonları benzerdir. 1-MCP uygulanmış bu çeşitlerin meyveleri dışsal propilen uygulanmadıkça etilen veya solunum klimakteriği gelişmemiştir. Ara form gösteren meyvelere 1-MCP uygulandığı zaman meyvelerde etilen algılama ve yeni reseptörler üretme yeteneğinin bozulması sonucunda klimakterik gelişim görülmemiştir (Abdi et al., 1998). Santa Rosa eriklerine 1-MCP nin 0-(kontrol), 0.5 ve 0.75 µl/l konsantrasyonları 24 saat 1 C de uygulanarak 1 C de 40 gün depolanmışlardır. Soğuk depolamada belirli aralıklarla ve depodan çıktıktan sonra 5 ve 8 gün 20 C de raf ömrü için bekletilen meyvelerde etilen, CO 2 üretimi, sertlik, ağırlık kaybı, SÇKM, asitlik, renk gelişimi, etanol ve asetaldehit konsantrasyonları belirlenmiştir. 1-MCP etilen ve CO 2 üretimini kuvvetli bir şekilde engellemiştir. Kontrolle karşılaştırıldığında 1-MCP uygulanmış eriklerde sertlik değerleri daha yüksek bulunmuştur. 1-MCP uygulaması renk gelişimini geciktirmiş, asitlik kaybını azaltmış, etanol ve asetaldehit üretimini 24

36 engellemiştir. 1-MCP ağırlık kaybını ve şeker içeriğini etkilememiştir (Salvador et al., 2003). Royal Zee eriklerine hasadı takiben 0 C de depolamadan önce 20 C de 20 saat 1000 nl/l 1-MCP uygulanmıştır. Royal Zee eriklerinde etilen üretimi ve solunum hem kısa dönem (10 gün) hem de uzun dönem (30 gün) depolamadan sonra olgunlaşma süresince, 1-MCP tarafından fazlasıyla engellenmiştir. Yumuşama, renk değişikliği ve titre edilebilir asit kaybını içeren olgunlaşma süreciyle ilişkili parametreler 1- MCP tarafından önemli derecede azaltılmıştır. Royal Zee eriklerinde hem depolama hem de raf ömrünün uzatılması için 1-MCP nin potansiyel olduğu önerilmiştir (Dong et al., 2002). Big Top nektarinleri iki farklı dönemde toplanmıştır (1. hasat ve 2. hasat). Hasattan sonra 0 (kontrol), 0.25, 0.5 ve 1.0 µl/l 1-MCP uygulanmıştır. Kontrol meyveleri yumuşayıncaya kadar 20 C de tutularak meyveler olgunlaştırılmıştır. Etilen üretimi 1. hasadın 0.25 ve 1.0 µl/l dozları ve 2. hasadın bütün dozlarında azalmıştır. Meyve yumuşaması gecikmiş fakat raf ömrü sonunda uygulama yapılmış meyvelerde kontrol meyveleri kadar yumuşamıştır. Toplam uçucu madde üretimi 2. hasadın 0.25 ve 1.0 µl/l dozlarında düşmüştür. 1-MCP doza bağımlı olmadan raf ömrü sonunda aroma bileşimini etkilemiştir. Bu nedenle 1-MCP lakton koku birimlerinin ve büyük koku veren maddelerin dağılımını etkileyerek meyve koku desenini değiştirerek, aşırı olgunlukla ilgili kokuları azaltmış, tazelikle ilgili kokuları genişletmiştir (Rizzolo et al., 2006). Kilamakterik Santa Rosa ile baskılanmış klimakterik gösteren Golden Japan tipi erikler üzerinde 1-MCP nin 3 farklı dozunun (0.25, 0.50, ve 0.75 µl/l) olgunlaşma süreçlerine etkisi araştırılmıştır. Her iki çeşitte de etilen üretiminin engellenmesi ve olgunlaşmayla ilişkili fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal değişikliklerin geciktirilmesi üzerine olumlu etkiler elde edilmiştir. 1-MCP uygulanmış erikler daha sert, daha az ağırlık kaybı, Brix/TEA oranı azalmış ve soğuk depolamada ve sonrasında 20 C raf ömründe kontrol meyvelerine göre daha az renk değişimi görülmüştür. Faktörlerin çoğu için 1-MCP nin etkinliği, Santa Rosa da doza 25

37 bağımlıyken, Golden Japan da ise doza bağlı değildir (Martinez-Romero, et al., 2003). Eriklerde (Prunus salicina L. cv. Tegan Blue) yapılmış çalışmada 1-MCP nin 0, 0.5, 1.0 ve 2.0 µl/l konsantrasyonları 20±1 C de 24 saat uygulanarak etilen üretimi ve meyve yumuşaması üzerine etkisi incelenmiş ve etilen biyosentez aktiviteleri ile meyve yumuşama enzimleri ölçülmüştür. Uygulama sonrası meyveler normal atmosferde (20±1 C) olgunlaşması için bırakılmıştır. Hasat sonrası 1-MCP uygulaması etilen üretimini geciktirmiş ve baskılamış, etilen biyosentez enzim (ACS ve ACO) aktiviteleri ile ACC içeriği ve meyvenin kabuğunda ve meyve pulpunda bulunan yumuşama enzimlerini (PE, EGase, exo-pg ve endo-pg) azaltmıştır. Bu azalış 1-MCP konsantrasyonunun artışıyla daha fazla göze çarpmıştır. 1-MCP uygulanmış meyvelerde meyve yumuşama hızı ve etilen biyosentez enzim aktiviteleri farklı kaydedilmiştir (Khan and Singh, 2007) Diğer Hasat Sonrası Uygulamaları Kayısı meyvelerine hasat sonrası kalsiyum uygulamalarının uygunluğu ve meyve kalitesi üzerine etkisini belirlemek için yapılmıştır. 4 farklı kayısı çeşidi Bergeron, Beliana, Precoce de Tyrinthe ve Rouge du Roussillion kullanılmıştır. Kayısılar % 0, 2 ve 4 lük CaCl 2 çözeltisine 30 dakika batırılmış, ondan sonra 2ºC de 9 gün depolandıktan sonra 20ºC de 2 gün raf ömrü için tutulmuştur. Kalsiyum uygulamalarının etilen üretimi ve pektik bileşikleri üzerine geniş etkileri gözlemlenmiştir. % 2 lik kalsiyum uygulanmış meyveler kontrole göre daha sert olurken % 4 lük uygulamada ise daha yumuşak değerler elde edilmiştir. Ne yazık ki kalsiyum uygulamalarının her ikisinde de fitotoksik etki meydana gelmiştir (Souty et al., 1995). Kayısılar klimakterik, normal atmosferde çok kısa hasat sonrası ömrü olan çok çabuk bozulabilir özellikte bir meyvedir. Meyvelere hasat öncesi ve hasat sonrası kalsiyum tuzlarının uygulanması sertlik kaybının azalmasında ve olgunlaşma süreçlerinin yavaşlatılmasında başarıyla kullanılmıştır. Bu çalışmanın amacı, depolama sırasında 26

38 kayısıların (Prunus armeniaca L. cv. Beliana ve cv. Lindo) kalitesinin korunması üzerine kalsiyum klorit etkisini incelemektir. Hasat sonrası kayısılar % 0, 1, 3 ve 5 CaCl 2 çözeltisine 2 dk batırılmıştır. Meyveler çıkartıldıktan sonra oda sıcaklığında kurumaları için 1 saat bekletilmiş ve daha sonra tek kat olarak kutulara yerleştirilerek 3ºC de depolanmıştır. Meyvelerde analizler hasatta ve depolamanın 6, 14, 21, 28. günlerinde yapılmıştır. Ağırlık kaybı, SÇKM, titre edilebilir asitlik ve kabuk rengi ölçümleri yapılmıştır. Meyvelere % 3 ve % 5 CaCl 2 çözeltisi uygulamalarında ağırlık kaybı diğer uygulamalara göre her iki çeşitte de yüksek olmuştur. Lindo çeşidi genellikle Beliana çeşidine göre daha çok ağırlık kaybetmiştir. Depolama boyunca sertlikteki azalış Beliana çeşidini bütün uygulamaları arasında fark bulunmazken, Lindo çeşidinde % 3 ve % 5 CaCl 2 uygulanmış meyvelerde sertlik kaybı diğer uygulamalara göre daha az olmuştur. Beliana çeşidinin meyvelerinde uygulamalar arasında SÇKM içerikleri açısından farklılık görülmemiştir. Ancak Lindo meyvelerinde % 1 lik CaCl 2 uygulamasında SÇKM düşmüştür. Her iki çeşitte de uygulamalar arasında fark görülmemiştir. Her iki çeşitte de panelistler kontrol ve % 1 lik CaCl 2 uygulamalarını tercih etmişlerdir. Kayısılarda CaCl 2 uygulamalarında % 3 lük konsantrasyonlarda dikkatli olunmalıdır. Kayısı meyvelerinin % 1 CaCl 2 konsantrasyonuna batırılmasıyla depolanabilirliği arttırılabileceği bulunmuştur (Antunes et al., 2003). Kalsiyum hücre duvarının bütünlüğünü sürdürmede önemli bir rol oynar ve bu yüzden o meyvenin saklanmasında ve kalitesinin korunmasında etkilidir. Bu görüşten hareketle mevcut deneme, 3 çeşitte (Comandor, Dacia ve Olimp) bazı kalsiyum tuzlarının depolama süre ve kalitesi üzerine etkisini değerlendirmek için tasarlanmıştır. Sonuçta % 2 lik Puracal a daldırma solunum hızı ve etilen sentezi üzerine engelleyici etkiye sahip olmuş ve dokulardaki geçirgenliği azaltmıştır. Aynı zamanda kalsiyum uygulananlarda uygulanmayanlara göre kalsiyum içeriği ve sertlik daha yüksek bulunmuştur (Chira et al., 2006). Tokaloğlu kayısı çeşidinin farklı konsantrasyonlarda sakkaroz poliester (Semperfresh) içeren karışım ile kaplanarak meyvelerin depolama ömrü, raf ömrü ve kaliteleri üzerine etkisi incelenmiştir. Kayısıların NA depolama sırasında 10 g/l ve 27

39 15 g/l konsantrasyonların her ikisi de solunum hızı, ağırlık kaybı, renk değişikliği, SÇKM değişimi, askorbik asit içeriği ve titre edilebilir asitlik değişimini etkili olarak azaltmıştır. 10 gün depolama sonrasında her iki konsantrasyonda da meyveler kontrol meyvelerine göre daha sert ve yüksek asitlik, SÇKM ve ascorbik asit içeriğine sahip olmuşlardır (Şümnü and Bayındırlı, 1995). Kayısıların tüketilmesinde iki ana sebep sağlığa yararlı ve yenmesinin zevkli olmasıdır. Ancak ticari kayısılarda organoleptik kalite sık sık eleştirilir. Bu projede kayısıların tüm kalite değerlendirmelerini etkileyen önemli duyusal özelliklerin belirlenmesi ve meyvenin organoleptik kalite özelliklerinin objektif olarak hızlıca ölçülmesi amaçlanmıştır. Kayısıyı iyi bilen (üretici, pazarlayıcı ve araştırıcı) kişi ile 1-9 skalasına göre değerlendirme yapılarak tatlılık, asitlik, aroma durumu, sertlik ve sululuk değerlendirilmiştir. Sonuç olarak olgunluk düzeyi tüketici tarafından değerlendirmede önemli bir rol oynar. Özellikle asitlik ve sertlik algısıyla ilişkili olarak depolama ile tüketici değerlendirmesi geliştirilebilir. Her çeşidin kendine özgü değerlendirme profili vardır. Meyvelerin olgunlaşma durumları, analitik değerler (şekerler, sertlik ve bazı aroma maddeleri) ve duyusal değerlendirme arasında iyi bir korelasyon vardır (Rossier et al., 2006). Kayısılarda meyve sertliği ve kalitesini geliştiren tekniklerle pazarlanabilirlik arttırılmıştır. Bu amaçla Tomcot, Peterson ve Winters kayısı çeşitlerinde kalsiyumun yaprak gübresi Nutrical (Ca; kalsiyum ve karboksilik asidin amonyum tuzlarının karışımı) ve etilen biyosentez engelleyicisi Retain (AVG) meyve sertliği ve olgunluk üzerine etkisini belirlemek için değerlendirilmiştir. Retain yaklaşık hasattan 1-3 hafta önce 124 g/ha uygulanması meyve sertliğini 7-10 N arttırmıştır. Sezon boyunca düzenli aralıklarla tam çiçekten yaklaşık 2-4 hafta sonra Nutrical ın çoklu uygulamaları sertliği geliştirdiği fakat çeşit ve mevsime bağlı olarak tutarsız sonuçlar vermiştir. Nutrical ın meyve olgunluğunu (renk, SÇKM, boyut) ilerlettiği görülmüştür. Hem Nutrical hem de Retain sertliğin arttırılmasında etkinliği görülmüş ve bu kimyasal spreylerin geçerliliği onaylanmıştır (Soutwick et al, 2006). 28

40 Bu çalışma 7 yaşındaki Canino kayısı çeşidinde iki yıl Mısır ın Sadat şehrinde başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Kalsiyum kloritin % 1, 1.5 ve 2, şelatlı kalsiyumun % 1, 1.5 ve 2 ile borik asidin % 0.15, 0.25 ve 0.50 dozları ağaçlara püskürtülerek 50 gün 0ºC ve 5ºC de meyve kalitesi ve depolanabilirliği üzerine etkisi incelenmiştir. Kimyasalların her bir konsantrasyonları Mart, Nisan ve Mayıs aylarının ilk haftasında uygulanmıştır. Meyvelerin 0ºC de depolamada bozulmalar, ağırlık kaybı, asitlik azalırken, 5ºC de depolamada SÇKM ve C vitamini artmıştır. Hasat zamanına göre meyvelerin 50 gün depolama sonunda bozulmalar, ağırlık kaybı, SÇKM ve C vitamini artmış ve asitlik azalmıştır. Kimyasal püskürtmelerden kalsiyum klorit in % 2, şelatlı kalsiyumun % 2 ve borik asidin % 0.50 lik dozları 40 gün depolama sonunda diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında en iyi sonucu vermiştir (El-Motty et al., 2007). Yapılan çalışmada Canino kayısı çeşidinde olgunlaşmanın farklı dönemlerinde hücre duvarının yapısı, bileşimi ve çözünürlülüğü nasıl etkilediği araştırılmıştır. Kayısıların ağaç üzerinde büyüme ve olgunlaşma sırasında 5 farklı dönemde alkolde çözünmeyen kalıntılar şeklindeki hücre duvarı maddeleri hazırlanmıştır. Pektik polisakkaritlerin çözünürlülüğünün artması sebebiyle meyve gelişimi sırasında çözünür polimerlerin yüzde oranı artmıştır. Ca ve Mg miktarındaki değişimlerin belirlenmesiyle birlikte galaktozların önemli azalışlarıyla ilişkili pektik polimerler muhtemelen kayısıların olgunlaşma süreçlerinin düzenlenmesini kapsar. Kayısıların olgunlaşma dönemlerinin başlaması sırasında hücre duvarı maddelerinin önemli yapısal değişimlerini belirlemek için FTIR spektroskopi yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemle meyvenin gelişme dönemleri başından itibaren hücre duvarı polimerlerindeki önemli yapısal değişiklikleri açığa çıkartılmıştır (Femenia et al., 1999). Bulida kayısı çeşidine kgy dozlarında elektron ışınlarıyla ışınlayarak hasat sonrası raf ömrünün uzatılma imkanları araştırılmıştır. Işınlama uygulaması klimakterik zirve noktasındaki etilen konsantrasyonunda azalmalara neden olmuş, bu etki 1.0 kgy dozunda daha da belirginleşmiştir. Serbest ACC miktarı kontrol ve 0.5 kgy doz ışın uygulanmış meyvelerde artarken, 1.0 kgy uygulananlarda azalmıştır. 29

41 Konjuge ACC miktarı ise başlangıçta keskince arttıktan sonra depolama süresi boyunca azalmıştır. Hem ACC sentaz hem de ACC oksidazın maksimum seviyeleri ışınlanmış meyvelerde kontrol meyvelerine göre düşük düzeylerde görülmüştür. Işınlanmış meyvelerde, özellikle 1.0 kgy dozuyla ışınlananlarda depolama sırasında sertlik kaybı kontrol meyvelerine göre daha yüksek olmuştur. Ancak çalışılan diğer fiziko-kimyasal özellikler (renk, SÇKM, TEA, karotenoidler) bakımından kontrol ile ışınlanmış meyveler arasında farklılık görülmemiştir. 0.5 ve 1.0 kgy ışınlama meyvelerde etilen metabolizması üzerine etkili olmasına rağmen Bulida kayısı çeşidinin raf ömrünü uzatmada etkisiz olduğu bulunmuştur (Egea et al., 2007a). Bulida kayısı çeşidinde soğuk depolama ve sonrasında raf ömrü sırasında antioksidant metabolizması üzerine hızlandırılmış elektronlar ile ışınlamanın etkisini belirlemek için hasattan sonra hemen kgy ile ışınlanmış ve 2C de depolanmıştır. Kayısılarda depolama sırasında hem enzimatik hem de enzimatik olmayanlar antioksidant sistemlerindeki farklılık belirlenerek, toplam antioksidant kapasitesi ile ilişkileri incelenmiştir. Antioksidant potansiyeli üzerine 0.5 kgy ile ışınlanmış meyvelerle kontrol meyveleri arasında farklılık görülmemiş fakat 1.0 kgy ile ışınlanmış meyveler diğer meyvelere göre daha düşük süperoksit dismutaz aktivitesi, daha hızlı askorbik asit kaybı, OH radikallerinin açığa çıkma kapasitesinde azalmalar görülmüştür. Bu antioksidant potansiyeli kaybında 1.0 kgy ile ışınlama sırasında reaktif oksijen türlerinin aşırı birikmesi muhtemelen etkili olmuştur. Bunların sonucunla Bulida kayısı çeşidinin 1.0 kgy ile ışınlanması, depolama sırasında oksidatif strese dayanıklılığı olumsuz etkileyerek onların raf ömrünü azaltmış ve besinsel değerlerinde düşüşe neden olmuştur (Egea et al., 2007b). İtalya da yetiştirilen Reale d Imola ve Precoce Cremonini kayısı çeşitlerinde aşağıdaki olgunlaşma kriterleri istatistiksel olarak belirlemek için 28 gün boyunca takip edilerek 5 yıl yürütülmüştür. Ölçülen kriterler, ağırlık, çap, sertlik, SÇKM, asitlik, ağırlık/çap ve SÇKM/asitlik oranıdır. Ortalama değerler ve standart sapma hasattan sonra parametrelerin her biri için hesaplanmış ve korelasyon etkinliği birbirlerine ve zamana bağlı olarak karşılaştırılmış, en son olarak doğrusal regresyon ve uygun regresyon çizgisinin değişkenliği belirlenmiştir. Bütün kriterler, meyve 30

42 olgunlaşmaya yaklaştıkça görülen, fiziksel ve kimyasal değişiklikler oldukça önemli olduğu bulunmuştur. Böylece olgunlaşma kriterlerinin kullanılışlığı doğrulanmıştır. En yüksek korelasyon fiziksel kriterler (ağırlık, çap ve sertlik) arasında kaydedilirken, sonrasında ise daha az ama yine de yüksek oranda SÇKM parametrelerinin korelasyonu izlemiştir. Kriterlerden en az değişkenlik renk ve çap olduğu görülmüştür. Buna karşı ağırlık ve sertlikte ise en yüksek değişkenlik görülmüştür. SÇKM ve asitlik parametrelerinde iki çeşit arasında en büyük fark görülmüştür. Bu bulgular objektif kriterlere dayalı kalite standartlarını belirlemek için yararlı bir yöntem olabileceği belirtilmiştir (Biondi et al., 1991). Geleneksel 3 İspanya çeşidi (Currot, Mauricio ve Bulida) ile kayısı çeşitleri arasında farklı çaprazlamalardan elde edilen 4 yeni çeşidi de (Rojo Pasion, Murciana, Selene ve Dorada) içeren 37 kayısı çeşidi, meyve eti renklerine göre 4 gruba (beyaz, sarı, açık turuncu ve turuncu) ayrılmıştır. Meyvelerin kabuk ve etteki L*, a*, b*, h açısı ve kroma renk ölçümleri kadar et sertliği, SÇKM, TEA, ph gibi diğer kalite kriterleri de HPLC ile ölçülen toplam karotenoid içerikleriyle birlikte değerlendirilerek grafikleri çizilmiştir. 37 kayısı çeşidi arasında toplam karotenoid içerikleri aralığı µg/100 g yenilebilir kısım bulunmuştur. Toplam karotenoidler içerisinde ana pigment β-karoten bulunurken β-kriptoksantin ve γ-karoten takip eden bileşiklerdir. Kayısı çeşitlerindeki provitamin A içeriği farklılık aralığındaki genişlik yüzünden, insan sağlığına daha yararlı çeşitlerlin ıslahı için ıslahçıları teşvik etmiştir. Karotenoid içeriği renk ölçümleriyle ilişkilidir ve hem etteki hem de kabuktaki h açısı en iyi korelâsyonlu parametredir (R: 0.92 ve 0.84 sırasıyla). Kayısılarda karotenoid içeriklerinin tahmininde arazi şartlarında bile kolayca kullanılabilen taşınabilir kolorimetre kullanılarak elde edilebileceği bulunmuştur (Ruiz et al., 2005). Çalışmada, Reale d'imola kayısı meyvelerinin düşük O 2 de depolamada fizyolojik bozukluklar, meyve kalitesi ve uçucu madde bileşimindeki değişimleri araştırılmıştır. Bunun için % 0.3 O 2 ve normal hava bileşiminde 0 C ve 16 C de 5, 12, 19, 25 ve 37 gün tutulmuştur. Düşük O 2 uygulaması meyvelerdeki asetaldehit ve etanol birikimini önemli derecede uyarmakla birlikte kontrol meyvelerinin olgunlaşmasıyla asetaldehit 31

43 ve etanol miktarı epeyce artmıştır. Bu etki 6 C de depolamada daha çok belirginleşmiştir. Asetaldehit, düşük O 2 uygulamasında normal atmosferden daha yüksek bulunmuştur. Düşük O 2 uygulamasının metanol içeriği üzerine önemli bir etkisi olmamıştır. Etanol ve asetaldehit içeriği, düşük O 2 de uzun süre depolamayla birlikte artmış ve normal atmosferden açıkça daha yüksek bulunmuştur. Kayısıların düşük sıcaklıkta depolanması sertliğinin korunmasında oldukça az etkili olduğu bulunmuştur. Düşük O 2 uygulaması ve sıcaklık, SÇKM, ph, ve titre edilebilir asitlik üzerine etkisiz bulunmuştur. Renk bozulması ve kahverengileşme gibi fizyolojik bozukluklar düşük O 2 atmosferli depolamada görülmüş olup, zararlanma başlangıcı 6 C de 5. günden sonra, 0 C de ise 12. günden sonra başlamıştır (Folchi et al., 1995). Anaerobik metabolitlerin (asetaldehit ve etanol) üretimi, meyvelerin ağaç üzerinde veya hasattan sonra olgunlaşma sırasında bazı gerekli süreçlerinden biridir. Asetaldehit doğal aroma bileşiklerinden biridir ve hemen hemen bütün meyvelerde bulunmaktadır (Pesis, 2005). Meyvelerde asetaldehit aerobik şartlar altında olgunlaşma sırasında ve kısmi veya tamamen anaerobik şartlar altında kalmasıyla bir kısmı etanole dönüşür (Karaçalı, 2006). Meyvede etanol birikimi özellikle KA, MAP ve mumlama gibi uygulamalarla büyük oranda artmaktadır (Pesis, 2005). Özellikle çok düşük O 2 ve Yüksek CO 2 oranları oluşturacak şartlar altında meyveler kaldıklarında etanol birikimi artarak tüketim için uygun olmayan tat ve lezzet oluşturabilirler (Pretel et al., 1999). Hasat sonrası olgunlaşma sırasında kayısılarda uçucu madde bileşenleri ve fizikokimyasal özelliklerindeki değişiklikler araştırılmıştır. 28 kayısı çeşidinin uçucu bileşikleri likit-likit mikroekstraksiyon (LLME), GC-FID ve GC-MS yoluyla bulunmuştur. Hasat edilebilir en uygun hasat olum döneminde toplanmış meyveler hasatta ve 20 C de kontrollü şartlar altında olgunlaştırıldıktan sonra analizler yapılmıştır. SÇKM, titre edilebilir asitlik, şeker düzeyleri (sakaroz, früktoz ve glikoz) ve organik asitler (malik ve sitrik asit) belirlenmiştir. 6 ester, 5 C 6 bileşiği, 4 alkol, 3 karbonil bileşiği, 6 terpenik bileşiği ve 9 lakton olmak üzere toplam 33 adet uçucu madde tanımlanmıştır. Uçucu madde seviyelerindeki değişim diğer fizikokimyasal 32

44 özelliklerinde gözlenen değişikliklerle karşılaştırıldığında hasat sonrası olgunlaşma sırasında çoğunlukla arttığı bulunmuştur. ANOVA, temel bileşenler ile grup analizini içeren istatistiksel uygulamalarla 28 kayısı çeşidi 4 ayırt edilebilir aroma grubuna ayrılmıştır (Aubert and Chanforan, 2007). Blenheim taze kayısı çeşidinin uçucu madde içerikleri kapillar gaz kromotografisi ve gaz kromotografisi-mass spektrometri kullanılarak analiz edilmiştir. Meyveler eş zamanlı vakum buhar distilasyon ekstraksiyon örnekler alınmıştır. Kayısılarda ilk kez bildirilen 29 adet bileşenide içeren toplam 49 adet madde belirlenmiştir. Linalool, laktonlar, C 6 lipit peroksidasyon ürünleri ekstrasyondaki en önemli bileşiklerdir. Birim koku değerinde karışık kayısı aromasında ana bileşikler β-ionone, linalool, γ-decalactone, hexanal, (E)-2-hexenal, (E,E)-2,4-decadienal, (E)-2-nonenal ve γ-dodecalactone dur. Sağlam meyvelerin Headspace analizlerinde 60 edeti daha önce bildirilmemiş toplam 89 adet bileşik belirlenmesi sağlanmıştır. Headspace analizlerinde baskın bileşiklerin esterler olduğu bulunmuştur (Takeoka et al., 1990) Yeme olumundaki 12 kayısı çeşidinde uçucu madde bileşimleri diklorometan (CH 2 Cl 2 ) yoluyla çıkartılarak GC/MS cihazıyla tanımlanmış ve miktarı ölçülmüştür. 12 çeşidin bütün meyvelerinde yapılan analizde 23 adet uçucu madde tespit edilmiştir. Bulunan maddeler farklı kimyasal ailelere aittir. Bunlar esterler, alkoller, laktonlar, ketonlar ve aldehitlerdir. Elde edilen sonuçlara göre Moniqui laktonlarca en zengin, Orangered terpenollerce en zengin, Orange de Provence asetatlarca en zengin, Iranien aldehitlerce en zengin ve Hangrand asiklik karotenoid bozulma ürünlerince en zengin çeşitlerdir. Çeşitlerde tüm analiz edilen bileşikler (1- feniletanol hariç) arasında önemli farklılıklar bulunmuştur (Bureau et al., 2006b). 33

45 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal Araştırma yerinin coğrafi konumu Isparta ilinin Yalvaç ilçesinin Gökçeali köyü sınırları içerindeki bir ticari kayısı bahçesidir. Eğirdir Gölü nün kuzeydoğu tarafında yer almaktadır. Deniz seviyesinden yaklaşık 935 m yukarıda ve 38 17' kuzey enlemi, 30 55' doğu boylamında bulunmaktadır Araştırma yerinin iklim özellikleri İç Batı Anadolu iklimi ile asıl Akdeniz iklimi arasında bir geçiş bölgesinde olan Yalvaç'ta yağışlar, asıl Akdeniz iklimine göre daha çoktur. İç Batı Anadolu Akdeniz bölgesi iklim şartlarının karşılaştığı bu kesimde, daha çok etkili olan Akdeniz iklim şartları ve Akdeniz bitki topluluğunun özellikleri görülür. Yağışlar en fazla kış mevsiminde görülür (Anonim, 2009c). Araştırma süresi boyunca Yalvaç ilçesinin 2 yıllık iklim koşulları ve verileri Çizelge 3.1. de verilmiştir. Çizelge 3.1. Deneme yerinin 2 yıllık bazı iklim verileri Aylık Toplam Yağış Yıl Ay Toplam Uzun Yıl.Ort

46 Aylık Ortalama Sıcaklık Ay Yıl Uzun Yıl.Ort Aylık Maksimum Sıcaklık Ortalaması Ay Yıl Uzun Yıl.Ort Araştırma yerinin toprak özellikleri Deneme bahçesinin 0-30 cm ve cm den toprak örnekleri alınarak Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Toprak Analiz Laboratuvarında toprak analizi yaptırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre deneme bahçesinin bazı toprak özellikleri Çizelge 3.2. de verilmiştir (Anonim, 2009d). Çizelge 3.2. Toprak analizinde fiziksel analiz sonuçları Toprak Kum Silt Kil Tekstür Saturasyon Tuzluluk ph Kireç derinliği (%) (%) (%) (%) (mmhos/cm) (%) 0-30 cm Kil 47 (orta bünyeli) 164 (çok tuzlu) cm Kil 49 (orta bünyeli) 148 (çok tuzlu)

47 Meyve metaryali Projede bitkisel materyal olarak ülkemizde taze tüketim için yetiştiriciliği son yıllarda artan ve bölgemizde de yetiştiriciliğine önem verilen geç dönemde olgunlaşan Roxana kayısı çeşidi kullanılmıştır (Asma vd., 2006). Roxana Afganistan orijinli (Halász et al., 2007), sofralık bir çeşittir. Ağacı kuvvetli olup, yayvan büyür. Erken meyveye yatar. Soğuklama ihtiyacı yüksektir, geç çiçek açar. Verimi ortayüksek olup meyveleri çok iridir ( g). Meyve kabuk rengi kırmızı, meyve eti turuncudur (Şekil 3.1.). Meyve eliptik, çekirdek oblong şekilli, çekirdek 4-5 g ağırlığında ve tatlıdır (Paydaş ve Küden, 2000; Demirtaş vd., 2006; Asma vd., 2006). Meyve ağaçları 7 yaşında olup verim çağındadır. Roxana çeşidi çöğür üzerine aşılanmıştır. Meyve ağaçları goble şekilli budanmıştır. Kültürel işlemler (sulama, gübreleme, ilaçlama vb.) düzenli olarak yapılmaktadır. Şekil 3.1. Roxana kayısı çeşidi 36

48 3.2. Yöntem Meyveler Isparta ili Yalvaç ilçesi Aşağıkaşıkara köyünde bulunan, çöğür üzerine aşılı, 7 yaşlı ağaçların bulunduğu ticari bir üretici bahçesinden temin edilmiştir. Meyveler hasat öncesi belirli dönemlerde kontrol edilerek sert olum döneminde hasat edilmiştir. Kayısılar hasattan hemen sonra özel bir araçla depoya getirilerek ön soğutma odalarına alınmıştır. Ön soğutma odalarında meyve sıcaklığı 4 C ye indirilmiştir. Ön soğutmadan çıkartılan meyveler her bir uygulama için hazırlanan kasalar içerisine tesadüfi olarak dağıtılmıştır (Şekil 3.2.). Her kasa içerisine yaklaşık olarak 150 şer adet meyve konulmuştur. Bunların dışında meyvelerde ağırlık kaybı ve renk değişimi analizleri içinde 24 er adet meyve her uygulama için ayrılmış ve tek tek etiketlenerek belirli aralıklarla bu meyvelerde ağırlık ve renk değerleri alınmıştır. Şekil 3.2. Meyvelerin ön soğutma sonrası gruplandırılması Depolama ve analizlerin bir kısmı SDÜ Hasat Sonrası Laboratuarında, kalan analizler EBKAE Hasat Sonrası Laboratuarında yapılmıştır. Meyvelerdeki etanol içerikleri analizleri ise SDÜ Merkez laboratuarında yaptırılmıştır. 37

49 MCP uygulanması 1-MCP için SmartFresh TM ticari adıyla satılan % 0.14 lük 1-MCP içeren toz formülasyon kullanılmıştır (Anonymous, 2005). Meyvelere 1 µl/l 1-MCP uygulaması yapılmıştır (Fan et al., 2000; Dong et al., 2002). Uygulama özel olarak üretilmiş gaz sızdırmaz polietilen çadırlar kullanılarak yapılmıştır. Toz halindeki 1- MCP formülasyonu su içerisine konar konmaz polietilen kapatılarak karıştırıcı düzenek çalıştırılmıştır (Şekil 3.3.). Denemenin birinci yılında 20 C oda sıcaklığında 20 saat 1-MCP uygulaması yapılmıştır. İkinci yılında ise meyvelerin 20 C oda sıcaklığında bekletilmesi sırasında olgunlaşma olaylarının hızlanarak bu meyvelerde meyve renginin yeşilden sarıya dönüşlerinin hızlandığı ve yumuşamanın arttığı gözlendiği için süre 12 saate indirilmiştir. 1-MCP uygulaması sonrasında polietilen açılarak havalandırılmış ve meyveler ambalajlama işlemlerinden sonra depolara yerleştirilmiştir. Şekil 3.3. Meyvelere 1-MCP uygulanması 38

50 3.2.2 Modifiye atmosfer poşetleri ve uygulaması MAP ambalajları özel bir firma tarafından temin edilmiştir. Poşetlerin yapımında poliamid (naylon-6, naylon-66) ve kopoliamid (naylon-6/66, naylon-6/12) ve bunların türevleri kullanılmıştır (Anonymous, 2001). MAP poşetleri ticari olarak da kullanılan ebatları 25x35 cm olan poşetlerdir. Poşetlerin O 2 geçirgenlikleri ml/m 2.gün, su buharı geçirgenlikleri 117 g/m 2.gün özelliktedir (Anonim, 2010). Poşet içerisine yaklaşık kg meyve konularak her bir poşet bir tekerrür olarak alınmıştır. Meyveler poşet içerisine konularak ağızları hava kaçırmayacak şekilde iyice kapatılmıştır (Şekil 3.4.). Bu şekilde hazırlanan her bir MAP poşetinin ağırlıkları tek tek tartılarak depoya yerleştirilmiştir. Birer hafta aralıklarla depodan çıkartılan poşetlerin ağzı açılmadan önce poşet içi atmosfer bileşimi ölçülmüştür. Poşetten çıkartılan meyvelerin ½ sinde analizler yapılmış kalan ½ si raf ömrü analizleri için ayrılmıştır. Şekil 3.4. MAP içerisine yerleştirilmiş meyveler 39

51 NA depolama 1-MCP uygulanmış ve uygulanmamış meyveler ambalajlandıktan sonra 1/3 ü NA koşullarına alınmıştır. NA koşulları 0 C sıcaklık ve % 90±5 nisbi nem olacak şekilde ayarlanmıştır. NA depolamada meyveler 35 gün muhafaza edilmişler ve 1 er hafta arayla 5 dönemde çıkartılarak analizler yapılmıştır. Çıkartılan meyve örneklerinin ½ sinde analizler yapılmış kalan ½ si raf ömrü çalışmaları için ayrılmıştır KA depolama 1-MCP uygulanmış ve uygulanmamış meyveler ambalajlandıktan sonra 1/3 ü KA li kabinlere alınmıştır. KA depolama çalışmaları 0 C sıcaklık ve % 95±2 nisbi nem içeren 0.8 m x 1.2 m lik boyutlara sahip paslanmaz çelikten yapılmış kabinlerde yürütülmüştür (Şekil 3.5.). Atmosfer bileşimi seçiminde daha önceki yapılan çalışmalar ışığında optimum seviyeler seçilmeye çalışılmıştır. Denemenin 1. yılında % 4 O 2 ve % 4 CO 2 atmosfer bileşimi uygulanmıştır. Denemenin ilerleyen dönemlerinde meyvelerde açığa çıkan iç kararması nedeniyle denemenin 2. yılında CO 2 seviyesi biraz indirilerek % 3 CO 2 ve % 4 O 2 seviyesi uygulanarak yürütülmüştür. KA depolamada meyveler 50 gün muhafaza edilmişler ve 10 ar gün arayla 5 dönemde çıkartılarak analizler yapılmıştır. Her dönem çıkartılan meyvelerin ½ sinde analizler yapılmış kalan ½ si raf ömrü çalışmaları için ayrılmıştır. Şekil 3.5. KA deneme kabinleri 40

52 Raf ömrü çalışmaları Belirli aralıklarla depolardan çıkartılan meyvelerden ayrılan ½ lik kısımları ayrı ayrı kasalara etiketlenerek yerleştirilmiştir. Kasaların üzerleri kağıtlarla örtülerek 20 C sıcaklık, % nem içeren sıcaklık kontrollü odalarda 2 gün bekletilmişlerdir (Koyuncu et al., 2009). Soğukta depolama sonunda yapılan analizler, raf ömrü sonunda da tekrar edilmiştir. Böylece sert olumda hasat edilen meyvelerin olgunlaşması sağlanarak meyvelerin oda sıcaklığındaki davranışları test edilmiştir Meyve eti sertliği ölçümleri Meyvelerde et sertliği (MES) meyvenin her iki yanağının orta yerinden 5.1 mm çapında uç kullanılarak, 10 mm derinliğe kadar ucun 10 cm/dk hızla batırılmasıyla ölçülmüştür. Ölçümde tekstür analiz cihazı (Lloyd Marka LF Plus Model) kullanılmıştır. Elde edilen verilerden maksimum yük sonuçları kullanılmış ve Newton (N) birimiyle ifade edilmiştir Meyvelerde ağırlık kaybı ölçümleri Meyvelerin ağırlık ölçümleri 0.01 g hassasiyetli dijital tartı cihazı (SBA 51 Scaltec Ins., Almanya) kullanılarak yapılmıştır. Meyvelerdeki ağırlık kaybı için başlangıç ağırlıkları alındıktan sonra her dönem depodan çıkartılarak ölçülmüş ve tekrar depoya bırakılmıştır. Çıkan sonuçlar % olarak hesaplanmıştır (Koyuncu ve Yıldız, 1999). Bunun yanında raf ömrü analizleri başında ve sonunda da meyvelerin ağırlıkları alınarak raf ömrü boyunca meydana gelen ağırlık kayıpları kaydedilmiştir. Elde edilen veriler aşağıdaki formül yardımıyla % ye çevrilmiştir. ( 3.1.) 41

53 Suda çözülebilir kuru madde (SÇKM) ölçümleri Başlangıçta ve her dönem depodan çıkartılan her tekerrürden 10 ar adet meyvenin suyu çıkartılarak homojen bir karışım elde edilmiş ve el refraktometresi ile 2 şer defa ölçüm yapılmıştır. Sonuçlar % olarak elde edilmiştir Meyvelerde ph ölçümleri Dijital ph metre (ph 330, WTW, Almanya) ile her tekerrürden 10 ar adet alınan meyveden çıkartılan meyve suyunda 2 şer defa okuma yapılmıştır. Sonuçlar ph değerleri olarak elde edilmiştir Titre edilebilir asitlik (TEA) ölçümleri Başlangıçta ve her dönem depodan çıkartılan her tekerrürden 10 ar adet meyve, katı meyve sıkacağı (HR1861 model, Philips) yardımıyla meyvelerin suyu çıkartılmıştır. Çıkartılan bu sudan 10 ml meyve suyu alınarak 0.1 N NaOH ile ph sı 8.1 e getirilinceye kadar kullanılan miktar bulunmuş ve aşağıdaki formül yardımıyla malik asit hesaplanarak % olarak ifade edilmiştir (Koyuncu vd., 2005; Karaçalı, 2006). ( 3.2.) S: Kullanılan sodyum hidroksidin miktarı (ml) N: Kullanılan sodyum hidroksidin normaltesi F: Kullanılan sodyum hidroksidin faktörü E: Asidin equvalent değeri (malik asit=0.067) C: Alınan örnek miktarı (ml) 42

54 Meyvelerde renk değişim ölçümleri Meyvelerde renk ölçümleri için Minolta CR-400 (Konika Minolta Inc., Japonya) kromometre cihazı kullanılmıştır. Alet beyaz plaka kullanılarak her ölçüm öncesi kalibrasyonu yapılmıştır (Fernandez-Trujillo and Artes, 1998). Ölçümler, meyvenin bir yönüne yapıştırılan etiket yardımıyla sürekli olarak bu etiketin hemen altından ölçüm değerleri alınarak yapılmıştır. Rengin değerlendirilmesinde Commission Internationale de I Eclairage (CIE) ye göre, parlaklık (L * ), a * ve b * chromaticity diyagramına göre hesaplanan hue açısı (h ) ve kroma (C * ) değerleri kullanılmıştır (Crisosto et al., 2004). Renk faklılıkları ve C * ile h değerlerinin hesaplanmasında aşağıdaki formüller kullanılmıştır. ( 3.3.) Meyvelerde solunum hızı ve etilen ölçümleri Meyvelerin solunum hızı ve etilen ölçümleri için depolama başlangıcında ve depolama boyunca belirli aralıklarla NA, KA ve MAP içerisinden çıkartılan meyvelerden her tekerrürden yaklaşık 1 kg meyve alınarak 4 L lik cam kavanozlara yerleştirilerek kapakları kapatılmıştır. Tamamen gaz sızdırmaz yapıda olan kavanozlar, 20 C sıcaklığa ayarlanmış oda içerisinde konulmuştur. 24 saat bekletilen kavanozların içerisinden gaz kaçırmaz plastik şırınga ile ml hava alınarak doğrudan gaz kromatografisine enjekte edilmiştir. Solunum hızı ve etilen üretim miktarı ölçümü her bir kavanozdan alınan tek bir gaz örneğinde aynı anda yapılmıştır. Ölçümler S/SL inletin split modunda gaz örnekleme valfi ile 1 ml lik gaz örneğinde fused silica kapiler kolon (GS-GASPRO, 30 m x 0.32 mm I.D.) kullanılarak, solunum hızı ölçümü için ısı iletkenlik detektörü (TCD), etilen üretim miktarı için bir alev iyonlaşma detektörü (FID) bulunan, Agilent marka GC-6890N model gaz kromatografisi ve bağlandığı bir bilgisayara yüklenen Chemstation A [1417] paket programı kullanılarak yapılmıştır. Taşıyıcı gaz akışı sabit akış 43

55 modunda 1.7 ml/dk dır. Fırın, TCD ve FID detektörlerinin sıcaklıkları sırasıyla 40 (izotermal), 250 ve 250 C dir. FID de taşıyıcı gaz olarak kullanılan yüksek saflıkta hidrojen (H 2 ) ve kuru hava için gaz akışları sırasıyla 30 ve 300 ml/dk dır. TCD de taşıyıcı gaz olarak kullanılan yüksek saflıkta helyum (He) (makeup) ve Referans akış hızları sırasıyla 7.0 ve 20 ml/dk dır. Makineden solunum hızı ölçümleri % CO 2 olarak, etilen ise ppm olarak çıkmakta ve aşağıdaki formüller yardımıyla düzeltilmektedir. Sonuçlar µlc 2 H 4 /kg.h (Nanos et al., 1999) ve mlco 2 /kg.h (Saltveit, 2009) şekline çevrilmiştir. Etilen (µlc 2 H 4 /kg.h) = C 2 H 4 ölçüm CO Solunum Hızı (mlco 2 /kg.h) = (V kavanoz h M üretilen CO h M - V meyve ) 2 absoblanan Meyvenin Ürettiği CO 2 = (V kavanoz - V meyve ) ((CO 2 ölçüm CO 2 hava )/100) Meyvenin Absorbladığı CO 2 = (k CO 2 üretilen ) (V meyve 0.9) ( 3.4.) C 2 H 4 ölçüm : Gaz kromatografisinden okunan etilen (ppm) V kavanoz V meyve CO 2 üretilen : Kullanılan kavanoz hacmi (ml) : Kavanoza konan meyve hacmi (ml) : Meyvelerin kavanoz içerisindeyken ürettiği karbondioksit (ml) CO 2 absorplanan : Kavanoz içerisindeyken Meyveler tarafından absorblanan karbondioksit (ml) CO 2 ölçüm : Gaz kromatografisinden okunan karbondioksit (%) CO 2 hava H M k : Havadaki karbondioksit miktarı (% 0.03 alınmıştır) : kavanozda beklenen süre (saat) : Kavanoza konan meyve ağırlığı (kg) : mlco 2 /mlsu: % 100 CO 2 in 20 C de suda çözünebilirliği 0.9 : Meyvedeki su oranı (% kuru madde alınmıştır) 44

56 MAP içerisindeki atmosfer bileşimi ölçümleri Deneme başlangıcında hazırlanan MAP poşetleri depo içerisine yerleştirildikten sonra belirli aralıklarla (1 er hafta) depodan çıkartılmıştır. Depodan çıkartılan MAP içerindeki atmosfer bileşimi gaz analizatörü kullanılarak ölçülmüştür. Cihazın örnek gaz almasını sağlayan iğneli ucu poşet içerisine sokularak, poşetten örnek gaz alması sağlanmıştır (Şekil 3.6.). Alınan bu örnekten cihaz O 2, CO 2 ve N 2 oranlarını belirleyerek % olarak vermiştir. Şekil 3.6. MAP içi atmosfer bileşiminin ölçülmesi Duyusal analiz Meyvelerin duyusal değerlendirilmesinde tat ve aroma için 1-5 skalası ve dış görünüş için 1-9 skalası kullanılmıştır. Değerlendirme flüoresan ışık altında ve kokusuz bir ortamda 5 kişilik panelist grubu tarafından yapılmıştır (Koyuncu vd., 2005). Tat ve Aroma Skalası Dış Görünüş Skalası 1 = Çok kötü 1-3 = Pazarlanamaz 2 = Kötü 5 = Pazarlanabilir 3 = Orta 7 = İyi 4 = İyi 9 = Çok iyi 5 = Çok iyi 45

57 Etanol miktarı analizleri Meyveler her depodan çıkartıldığı zaman her tekerrürden 2 şer adet meyve alınarak etiketlenip polietilen torbalara yerleştirilerek -80 C de muhafaza edilmiştir. Deneme sona erdiği zaman toplanan bütün meyveler sırasıyla çıkartılmış, her tekerrürdeki meyvelerden 4 g numune alınarak Head Space (HS) şişesine konulduktan sonra ağzı kapatılarak sisteme verilmiştir. Örneklerden açığa çıkan etanol miktarları ölçülerek ppb olarak verilmiştir. GC şartları; Kolon: CP WAX (50 m X 0.32 i.d) İnjektör: 180 C Dedektör: 200 C/ FID Fırın: 35 C 2 dakika bekle/ 5 C 1 dakika bekle/ 240 C 20 dakika bekle Taşıyıcı gaz: He / 25 psi (kromatografik saflıkta) HS cihazın şartları; İğne: 90 C Taşıyıcı Boru: 120 C Şişe Fırını: 85 C Termostat süresi: 5 dakika Sıkıştırma süresi: 0.5 dakika Enjekte süresi: 0.08 dakika Geri çekme süresi: 0.5 dakika Üst basınç: 27 psi Meyvelerde çürüme oranları ve iç kararması şiddeti Bütün uygulamalarda her dönem depodan çıkartılan meyveler kontrol edilerek çürük olanların sayıları kaydedilmiştir. Depolama sonunda toplam çürüyen meyve sayısı başlangıçta konulan meyve sayısına oranlanarak % olarak ölçülmüştür. 46

58 ( 3.5.) İç kararması şiddetinde ise aşağıdaki skala kullanılarak meyveler sınıflandırılmıştır. 0: İç kararması yok 1: İç kararması çok az 2: İç kararması az 3: İç kararması orta 4: İç kararması şiddetli İstatistik analizi Deneme tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Denemede elde edilen sonuçların önce normal dağılıma uygunluğu kontrol edildikten sonra F testi sonunda önemli bulunanlar LSD çoklu karşılaştırma metodu yardımıyla veriler gruplandırılmış ve sonuçlar çizelgelerde verilmiştir. Çizelgelerde muhafaza süresi, uygulama ile muhafaza süresi*uygulama arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark incelenmiştir. Rakamlar sonunda bulunan harfler ortalamaların birbirlerinden istatistiksel olarak farklı olup olmadığını göstermektedir. Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir. Aynı harfi taşıyan değerler aynı grup içerisinde yer almışlardır. İstatistiksel analizlerin yapımında JUMP 7 paket programı kullanılmıştır. 47

59 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA 4.1. Meyve Eti Sertliği (N) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve eti sertliği (MES) üzerine etkileri Çizelge 4.1. de verilmiştir. KA de 2009 yılında depolanan kayısılar hariç tüm koşullarda her iki yılda da uygulamalar, muhafaza süresi ve uygulamalar*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Denemede iki yılda da farklı depolama koşullarında genellikle muhafaza süresi uzadıkça MES değerleri zamanla azalma göstermiştir. Bu bulgular Jay vd. (2006), Salvador vd. (2006), Ağar ve Polat (1995), Pretel vd. (1999), Andrich ve Fiorentini (1986) ve Fan vd. (2000) nin çalışma sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Depolama başlangıcında 2008 yılında N ve 2009 yılında N ile başlayan MES değeri depolama sonucunda en düşük 3.26 N seviyelerine kadar azalmıştır. Dong vd. (1999) Canino çeşidinde hasat zamanında 37 N olan sertlik değerinin 5 gün raf ömrü denemesinden sonra 5 N a kadar düştüğünü saptamışlardır. Botondi vd. (2000) Monaco Bello çeşidinde hasat tarihinde N olan sertlik değerlerinin farklı O 2 seviyelerinde 12 gün 15 C depolama sonucunda bazı uygulamalarda 3-4 N seviyelerine kadar indiğini bulmuşlardır. Yine Fan vd. (2000) Perfection çeşidinde hasatta 41 N ile başlayıp 5 hafta depolama ve 3 gün raf ömrü sonunda 5.7 N sertlik değerleri elde etmişlerdir. Meyvelerin büyüyüp gelişmesi sırasında hücreler ve hücrearası boşluklar gelişip, büyürler. Hücre çeperindeki pektin ve hemiselüloz parçalanır. Meyvenin olgunlaşması safhasında bu olaylar daha hızlı bir şekilde gerçekleşerek meyvenin et sertliği azalır (Karaçalı, 2006). Depolama süresi boyunca genellikle en yüksek MES değerleri MAP uygulamalarından elde edilirken en düşük değerler NA de depolanan meyvelerden elde edilmiştir. Denemede genel ortalamalar dikkate alındığında MES değerleri MA de N, KA de N ve NA de N olarak saptanmıştır. Ağar ve Polat (1995), Sabır ve Ağar (2008), Koyuncu ve Dilmaçünal (2008), MAP ile 48

60 yaptıkları çalışmalarda ve Andrich ve Fiorentini (1986) ile Pretel vd. (1999) KA ile yaptıkları çalışmalarda benzer bulgular elde etmişlerdir. Bunda da MAP ve KA depolamada O 2 seviyesinin azaltılıp, CO 2 seviyesinin arttırılması etkilidir. Böylece solunum yavaşlamakta, etilen üretimi azalmakta, yaşlanma gecikmekte, meyve kalitesi daha uzun süre muhafaza edilebilmektedir (Chambroy et al., 1995). Çalışmada ilk yılda tüm muhafaza koşullarında kontrol grubundaki örneklerin ortalama MES değerleri, 1-MCP uygulanan kayısılara oranla daha yüksek bulunmuştur. İkinci yılda ise 1-MCP uygulanarak NA ve MA koşullarında depolanan meyvelerde ortalama MES değerleri kontrol grubu kayısılardan daha yüksek bulunurken KA depolamalarda ise benzer değerler elde edilmiştir. Bunu 2008 yılında 20 C de 20 saatlik 1-MCP uygulaması nedeniyle meyvelerin bu süre içerisinde hızlı bir şekilde olgunlaşmaya başlaması dolayısıyla meyvelerde depolama süresince MES değerlerinde kısmen hızlı düşüşler olmasına dayandırabiliriz yılında uygulama süresi 12 saate indirilince 1-MCP uygulanmış meyveler kontrol meyvelerine göre daha sert bulunmuştur. 1-MCP uygulamasının kayısıların depolanmasında bazı çalışmalarda muhafaza süresince sertliğin sürdürülmesinde etkili olduğu (Fan et al., 2000; Palou and Crisosto, 2003; Botondi et al., 2003) bildirilmesine rağmen, bazı çalışmalarda ise etkisiz olduğu (Dong et al., 2002) bildirilmiştir. Genel olarak bu denemede de 1-MCP uygulamasının MES üzerine bariz olarak bir etkisinin olduğunu söylemek zordur. Kayısılarda sertliğin çeşit, uygulama sıcaklığı, uygulama süresi, uygulama konsantrasyonu, uygulama zamanı, hasat olgunluğu gibi pek çok faktörden etkilenebileceğini söyleyebiliriz. Lurie ve Weksler (2005) kayısılarda 1-MCP nin 1 µl/l den düşük konsantrasyonlarda uygulandığında ve uygulama öncesi meyvelerin 20 C de tutulduklarında sertlik üzerine etkisinin minimum olduğunu bildirmiştir. Ayrıca bu tip çalışmalarda homojen örnek seçimi de sonuçları oldukça fazla etkileyebilmektedir. Raf ömrü çalışmaları için 2 gün oda koşullarında bekletme işlemi kayısıların MES değerlerinde soğuk depolama sonrası değerlere kıyasla 2-5 kat azalmalara neden olmuştur. Bu sert düşüşte meyvelerin 20 C de 2 gün muhafaza edilmesi etkilidir. Crisosto ve Kader (2002) genel olarak kayısılarda MES N değerlerine 49

61 ulaştığında yeme olumuna geldiğini bildirmiştir. Denemede meyvelerin depodan çıktıktan sonra yapılan analizlerde genellikle bu değerlerin üzerinde kaldığı, ancak raf ömrü için 20 C de bekletilmesi sonucunda bu değerlere yaklaştığı ve son dönemlerde daha da düştüğü görülmektedir. MES değerleri içerisinde en düşük değerler son dönem depodan çıkartılarak raf ömrü çalışması yapılan meyvelerden elde edilmiştir. Sıcaklık artışı meyvelerde solunumu ve diğer biyokimyasal olayları hızlandırmakta dolayısıyla ürünün olgunluğu ilerleyerek sertlik değerleri düşmektedir. Denemede depolama sonrası değerler dikkate alındığında 2009 yılı meyve eti sertlik değerleri 2008 yılına nazaran daha yüksek bulunmuştur. Bu durum 2009 yılında hasat zamanında meyvelerin daha sert olumda olduğunu göstermektedir. Nitekim Fan vd. (2000) 2 farklı olgunlukta hasat edilen kayısılarda depolama sırasında erken hasat edilen meyvelerin daha sert kaldıklarını saptamışlardır. 50

62 Çizelge 4.1. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen sertlik (N) değişimleri Depo Yıl Uygulama Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Uyg.yıl Depo 2008 Kontrol Aa 7.88 Ea Ba 5.47 EFa 4.20 Fa Ca 3.62 Fa Aa BCa Da 3.26 Fa MCP Bb 7.27 Ea Bb 5.52 EFa Cb 3.90 Fa Db 3.36 Fa Aa Da 3.60 Fa Ortalama NA C Kontrol Aa Ca Aa 6.70 Db Aa 4.42 Da Aa 4.47 Db 3.81 Db Aa Bb MCP Aa Ca Aa Da 9.90 DEb Ba 7.82 Ea Aa ABa ABa DEa Ortalama Kontrol Aa 9.79 Da Aa 9.32 Da 7.36 Da Ba Ca Ba Aa ABa Ca MCP Bb Da Bb Da Bb Da Cb 9.69 Db Ba 8.76 Db Aa Ortalama MAP A Kontrol Eb Ca Ba Aa ABa CDb ABa ABa DEa ABa Ca MCP Aa Ba Aa Aa Da Aa Aa CDa Bb Aa Ca Ortalama Kontrol 5.91 Ga Fa Ca 9.95 Fa Da Ea Ea Aa BCa ABa FGa MCP Aa 8.32 DFa Bb 8.62 DEa Cb 5.28 Fb Cb 9.76 Db Aa Db EFa KA Ortalama B 2009 Kontrol a 1-MCP a Ortalama A 35.61AB DE AB E B CD C C C E * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2009 yılı KA depolamada uygulama ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır 51

63 4.2. Ağırlık Kaybı (%) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyvelerde meydana gelen ağırlık kayıpları % olarak Çizelge 4.2. de verilmiştir yılında NA uygulama*muhafaza süresi hariç diğerleri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada her iki yılda hem soğuk depolama süresince hem de depodan çıktıktan sonra raf ömrü çalışmaları boyunca meyvelerin ağırlık kayıpları sürekli artmıştır. Soğuk depolama sonunda ağırlık kayıpları 1. ve 2. yıl NA de % , MAP de % , KA de ise % iken, bu meyvelerin 2 gün oda koşullarında bekletilmesi sonucu NA de % , MAP de % , KA de ise % oranında oluşmuştur. Farklı araştırıcılar tarafından yapılan kayısı depolama çalışmalarında da benzer bulgular elde edilmiştir (Koyuncu ve Yıldız, 1999; Antunes et al., 2003; Salvador et al., 2006). Ağar ve Polat (1995), 4 farklı kayısı çeşidinde 28 gün MA de soğukta ve 2 günde raf koşullarında bekletilen meyvelerde % lik ağırlık kayıpları bulmuşlardır. Andrich ve Fiorentini (1986) iki farklı kayısı çeşidinde KA de 24 günlük depolama sonucunda % oranında ağırlık kaybı meydana geldiğini bulmuşlardır. Kadı (2005), Aprikoz kayısı çeşidinde farklı kimyasallar uygulayarak 30 gün NA de muhafaza sonucunda % ile % arasında ağırlık kayıpları saptamışlardır. Taze meyveler hasattan sonrada bünyelerinde yüksek oranda su bulundururlar. Bu su meyvenin bulunduğu ortama göre yavaş veya hızlı bir şekilde meyvenin bünyesinden kaybolur. Meyvedeki ağırlık kayıplarının büyük bölümünü bu su kaybı oluşturur (Karaçalı, 2006). Kayısılarda meyvenin küçük, stomalarının fazla ve kutikula tabakasının ince olması su kaybını hızlandırır. Denemede muhafaza süresince MAP uygulamalarında en düşük ağırlık kayıpları meydana gelirken, en yüksek değerler NA de depolanan meyvelerden elde edilmiştir. Genel ortalamalar dikkate alındığında % ağırlık kayıpları MA de 2.86, KA de 5.21 ve NA de olarak saptanmıştır. Benzer bulgular Chambroy vd. (1995) ve 52

64 Çelikel vd. (2003) nin çalışmalarından elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre MA ve KA depolama oldukça düşük ağırlık kayıpları ile ön plana çıkmaktadır. MAP, meyvelerin depolama süresini ve raf ömrünü uzatmak için O 2 ve CO 2 geçirgenlikleri farklı polimerik filmler kullanarak meyveyi çevreleyen havayı değiştirmenin pratik bir yoludur (Crisosto et al., 2009). Böylece meyvenin çevresinde nispeten yüksek nemli, CO 2 in yüksek, O 2 nin düşük olduğu atmosfer oluşturarak olgunlaşmayı yavaşlatması yanında su kaybını önlemede önemli bir rol oynar (Manolopoulou and Mallidis, 1999). Muhafaza süreleri boyunca uygulamalar dikkate alındığında bazı uygulamalarda kontrol meyvelerinde bazı uygulamalarda ise 1-MCP uygulanmış meyvelerde daha az kayıp görülmüştür. Yapılan çalışmalarda 1-MCP nin ağırlık kaybı üzerine etkisinin genellikle çok az olduğu (Salvador et al., 2006; Porat et al., 1999) veya olmadığı (Jeong et al., 2002) bildirilmektedir. Kayısıların 2 gün oda koşullarında bekletme sırasında ise ağırlık kayıplarının miktarı daha fazla artmıştır. NA depolamadan çıkartılarak oda koşullarında bekletilen kayısılar KA ve MAP den çıkartılanlardan daha az kayıp meydana gelmiştir. Bu da NA den çıkartılan meyvelerde soğuk depolama sırasında diğer depolama koşullarına göre daha fazla kayıp meydana gelmesine neden olmuştur. 53

65 Çizelge 4.2. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen ağırlık kaybı (%) değişimleri Depo Yıl Uygulama NA 2008 Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Uyg. Yıl Depo Kontrol b 1-MCP a Ortalama 4.22 A 7.64 B 9.56 C D E F G H I J Kontrol 4.70 Aa 7.66 Ba 8.49 Ca Da Da Ea Ea Fa Fa Ga MCP 4.58 Aa 7.11 Ba 8.89 Ca Da Da Ea Fa Ga Hb Ib Ortalama C MAP 2008 Kontrol 0.19 Aa 3.79 Da 0.23 Aa 4.17 Ea 0.34 ABa 5.21 Fa 0.58 BCa 6.29 Ga 0.86 Ca 6.41 Gb MCP 0.19 Aa 4.14 Eb 0.45 ABa 4.62 Fb 0.66 BCb 4.94 Ga 0.90 Cb 6.34 Ha 1.35 Db 6.08 Ha 2.97 Ortalama Kontrol 0.09 Aa 4.35 Db 0.24 ABa 5.83 Fb 0.40 ABa 4.83 Ea 0.62 BCa 5.11 Ea 0.85 Ca 7.14 Gb MCP 0.10 Aa 3.93 Da 0.25 ABb 4.66 Ea 0.54 BCa 5.55 Gb 0.61 BCa 5.14 Fa 0.64 Ca 5.95 Ha 2.74 Ortalama A KA 2008 Kontrol 0.73 Aa 4.53 Ea 1.43 Ba 5.12 Fa 2.45 Ca 6.46 Ga 3.40 Da 9.15 Hb 4.58 Ea Ia MCP 0.95 Aa 4.64 Ea 1.82 Ba 5.31 Fa 2.44 Ca 6.16 Ga 3.56 Da 8.66 Ha 5.27 Fb Ib 5.15 Ortalama Kontrol 0.65 Aa 5.31 Fa 1.15 Ba 4.71 Ea 1.68 Ca 7.90 Ga 2.54 Da Hb 4.30 Ea Ib MCP 1.82 Ab 5.85 Eb 2.25 ABb 5.69 Eb 2.57 Bb 8.54 Fb 3.39 Cb 9.75 Ga 4.66 Da Ha 5.67 Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2008 yılında NA uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır 5.21 B 54

66 4.3. Suda Çözünür Kuru Madde Miktarı (%) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) üzerine etkileri Çizelge 4.3. de verilmiştir. Her iki yılda ve bütün depolama koşullarında uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Denemede her iki yılda da depolamanın ilk dönemlerinde SÇKM miktarları bütün depolama sistemlerinde arttıktan sonra biraz azalmıştır. KA ve MAP de bu seviye depolama sonuna kadar korunurken, NA depolamada ise bu azalış daha da az görülmüş ve ilerleyen dönemlerde SÇKM artmaya devam etmiştir. İlk yıl hasat sırasında SÇKM % olup depolama sonunda NA de % 14.39, MAP de % 11.17, KA de ise % ile sonuçlanırken 2. yılda hasatta % 9.15 olan SÇKM NA de % 9.90, MAP de % 9.08, KA de ise % 9.47 ile sonuçlanmıştır. Bu veriler Nanos vd. (1999) ve Botondi vd. (2000) nin bulgularıyla benzerlik göstermektedir. KA ve MAP de SÇKM seviyesi korunurken NA depolamada artışın devam etmesi, NA depolamada meyvelerin aşırı su kaybetmesiyle şekerlerin konsantrasyonlarının artmasından kaynaklanmaktadır (Jay et al., 2006; Ağar and Polat, 1995). Ayrıca Folchi vd. (1995) Reale d Imola kayısı çeşidini düşük O 2 ve sıcaklıkta depolamanın SÇKM üzerine etkisiz olduğunu bildirmiştir. Kayısı ile yapılan çalışmalarda genelde SÇKM üzerine 1-MCP nin etkisinin olmadığı bildirilmiştir (Salvador et al., 2006; Mancerelli et al., 2006). Çalışmamızda ise 1-MCP uygulamış meyvelerde özellikle 1. yılda kontrole göre SÇKM daha yüksek çıkmıştır. Bunun 1-MCP in etkisinden ziyade uygulama süresi boyunca meyvelerin 20 C de bekletilmesi nedeniyle biyokimyasal olayların hızlanarak olgunlaşmanın ilerlemesiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Kayısıların 2 gün oda koşullarında bekletilmesi sonucunda soğuk depolamaya benzer sonuçlar elde edilmiştir. NA depolamadan çıkartılan meyvelerde SÇKM diğer depolama sistemlerine göre daha yüksektir. 55

67 Depolama sonunda SÇKM ikici yılda ilk yıla göre daha düşük düzeylerde kalmıştır. Bu da ikinci yıl meyvelerin biraz daha sert olumda hasat edilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yine benzer bir sonuç Botondi vd. (2000) nin yaptıkları çalışmada elde edilmiştir. SÇKM 9-10 Brix ve Brix değerlerinde iken yapılan hasatta depolama sonunda sırasıyla SÇKM Brix ve Brix seviyelerine ulaşmıştır. 56

68 Çizelge 4.3. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen SÇKM değişimleri (%) Depo Yıl Uygulama Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Uyg.Yıl Depo Kontrol Fa DEa Eb Eb Db Ba Ab Db Cb Cb Db MCP Ga Fa Ea Ea Da Ca Ba Aa Da CDa ABa Ortalama 10, NA A Kontrol 9.15 DEa 8.72 Gb 9.43 CDa 8.83 FGb 8.73 Gb 9.73 Bb Ab 9.57 BCb 9.31 BCa BCa EFb MCP 9.15 FGa 9.08 Ga 9.38 EFa 9.23 FGa 9.53 CEa 9.77 Ca Aa Ba 9.66 Ba CDa DFa Ortalama 9, Kontrol Da Db Aa Ca Db Db ABa Db BCa BCa Db MCP Fa ABa Aa Ea Aa ACa CDa DEa ADa Ea BEa MAP Ortalama 10, B Kontrol 9.15 BCa 8.82 DEa 9.75 Aa 8.87 DEa 9.40 Ba 9.37 Ba 9.27 Ba 8.67 Ea 9.90 Aa 9.00 CDa 8.80 DEb MCP 9.15 BCa 8.57 Fa 9.33 ABb 8.87 DEa 9.20 BCa 9.47 Aa 9.50 Aa DEa EFb 9.00 CDa 9.37 ABa 9.08 Ortalama 9, Kontrol Ga Ba Ab Eb DEb EFb Bb Fb Ca Fb CDa MCP Ga Da Ba Ca Fa Fa DEa Aa ABa Fa EFa Ortalama 10, KA B Kontrol 9.15 DEa 8.50 Ga 9.73 Aa 9.30 CEa 8.73 FGb 8.83 Fa 9.10 Ea 9.57 ABa 9.13 BCa FGa BDa MCP 9.15 Ba 8.60 CDa 9.25 ABb 9.10 Ba 9.07 Ba 8.77 Ca 8.77 Ca 8.50 Db 9.37 Aa 9.00 ABb ABa Ortalama 9, * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Her iki yılda ve bütün depolama koşullarında uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur 57

69 4.4. ph Ölçümü Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca ph miktarı üzerine etkileri Çizelge 4.4. te verilmiştir. Tüm koşullarda her iki yılda da uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*depolama süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Araştırmada her iki yılda bütün depolama koşullarında muhafaza süresi boyunca ph miktarında artış meydana gelmiştir. Hasat sırasında ph miktarı 2008 yılında 3.33 iken depolama sonunda NA de 3.81, MAP de 3.64, KA de 3.81, 2009 yılında hasatta 3.16 iken depolama sonunda NA de 3.38, MAP de 3.29, KA de 3.46 olmuştur. Andrich ve Fiorentini (1986), Koyuncu ve Dilmaçünal (2008), Kaynaş vd. (2005) nin yaptığı çalışmalar sonucunda elde ettiği bulgular sonuçlarımızı doğrulamaktadır. Meyvenin olgunluğunun ilerlemesiyle paralel olarak genellikle ph miktarında artış meydana gelmektedir. Depolama sonunda farklı depolama sistemlerinin genel ortalama değerleri NA 3.46, MAP 3.40 ve KA ise 3.46 olarak elde edilmiştir. MAP depolanan meyvelerdeki ph artışı diğer depolama sistemleriyle karşılaştırıldığında daha düşük seviyelerde kalmıştır (Koyuncu ve Yıldız, 1999). Meyvelerdeki ph artışında 2008 yılında 1-MCP uygulananlar ön planda iken 2009 yılında ise kontrol meyveleri öne çıkmıştır yılında 2009 a göre 1-MCP uygulama süresinin daha uzun olmasıyla meyvelerde olgunlaşmanın hızlanabileceği, bundan dolayı da ph seviyesinde yükselmeler meydana geldiği düşünülmektedir. Meyvelerin depolama başlangıcında 2008 yılında ph miktarı 3.33 iken 2009 yılında 3.16 ölçülmüştür yılında ph seviyesinin daha yüksek olması meyvelerin kısmen daha geç hasat edilmeleri ile açıklanabilir. Kaynaş vd. (2005) farklı zamanlarda yaptıkları hasat çalışmasında, hasat zamanı geciktikçe ph seviyesinde artışlar meydana gelmiştir. 58

70 Çizelge 4.4. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen ph miktarı değişimleri Depo Yıl Uygulama Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Uyg.yıl Depo 2008 Kontrol 3.33 Ga 3.49 Fa 3.62 DEa 3.61 DEa 3.64 CDb 3.63 CEb 3.76 Bb 3.59 Eb 3.68 Cb 3.83 Aa 3.83 Aa MCP 3.33 Fa 3.47 Ea 3.60 Da 3.63 Da 3.77 BCa 3.78 BCa 3.83 Aa 3.74 Ca 3.79 ACa 3.74 Cb 3.80 ABa 3.68 NA Ortalama A Kontrol 3.16 Ea 3.18 DEb 3.21 Da 3.22 Da 3.33 BCa 3.21 Da 3.34 BCa 3.30 Ca 3.36 Ba 3.30 Ca 3.44 Aa MCP 3.16 Ea 3.24 Da 3.22 Da 3.21 Da 3.22 Db 3.21 Da 3.28 BCb 3.29 ABa ABa 3.24 CDb 3.33 Ab 3.25 Ortalama Kontrol 3.33 Ha 3.53 EFb 3.42 Gb 3.55 DFb 3.63 Ab 3.61 ABb 3.58 BDa 3.52 Fb 3.57 BEb 3.57 CEb 3.61 ACb MCP 3.33 Ga 3.60 Fa 3.64 BEa 3.62 DFa 3.71 Aa 3.66 BDa 3.61 EFa 3.62 CFa 3.65 BEa 3.68 ABa 3.67 BCa 3.62 Ortalama MAP B 3.24 Kontrol 3.16 Fa 3.22 CEa 3.23 CEa 3.23 CEa 3.21 Ea 3.21 DEa 3.23 CEa 3.25 Ca 3.28 Ba 3.33 Aa CDa 1-MCP 3.16 EFa 3.19 DEa 3.15 Fb 3.20 CDa 3.24 ABa 3.20 BDa 3.21 BDa 3.23 ABa 3.26 Aa 3.23 ACb 3.25 Ab 3.21 Ortalama KA Kontrol 3.33 Ga 3.59 Fa 3.64 Ea 3.66 DEa 3.65 Ea 3.70 CDb 3.70 CDa 3.71 Ca 3.76 Ba 3.71 Ca 3.84 Aa MCP 3.33 Fa 3.59 Ea 3.65 Da 3.66 Da 3.65 Da 3.77 ABa 3.73 Ca 3.73 BCa 3.78 Aa 3.74 ACa 3.78 Ab 3.67 Ortalama Kontrol 3.16 EFa 3.13 Fa 3.22 Da 3.20 DEa 3.20 DEa 3.21 Da 3.30 Ca 3.27 Ca 3.47 Aa 3.39 Ba 3.51 Aa MCP 3.16 Da 3.04 Fb 3.17 Da 3.11 Eb 3.24 Ca 3.25 Ca 3.33 Ba 3.31 Ba 3.41 Ab 3.24 Cb 3.42 Ab 3.24 Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2008 yılı KA uygulama hariç, her iki yılda ve bütün depolama koşullarında uygulama, muhafaza süresi, uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur 3.46 A 59

71 4.5. Titre Edilebilir Asitlik (g/100 ml) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca titre edilebilir asitlik (TEA) miktarı üzerine etkileri Çizelge 4.5. te verilmiştir. Tüm koşullarda her iki yılda da uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*mufaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada her iki yılda bütün depolama koşullarında TEA miktarı önce azalmış fakat depolamanın sonunda ise tekrar bir yükseliş meydana gelmiştir. Genellikle yapılan depolama ve raf ömrü çalışmalarında TEA miktarları muhafaza süresince azalmıştır (Dong et al., 2001; Koyuncu ve Yıldız 1999; Pretel et al., 1999). Meyvelerde TEA gelişme ve olgunlaşmayla birlikte solunumda kullanılma, pektin parçalanması sonucu açığa çıkan katyonlarla nötrleşme, kristalleşme vb. sebeplerden dolayı azalma eğilimindedir (Karaçalı, 2006). Denemede genel ortalamalar NA de 1.39 g/100 ml, MAP de 1.45 g/100 ml ve KA de 1.44 g/100 ml olmuştur. Burada KA ve MA depolama TEA azalışını yavaşlatarak başlangıç seviyesini korumuştur. Bu bulgular Ağar ve Polat (1995), Manolopoulou ve Mallidis (1999) yaptıkları çalışmaların sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Denemede elde edilen TEA miktarları değerlendirildiğinde 1-MCP uygulamasının kontrole kıyasla etkisinin olmadığı söylenebilir. Botondi vd. (2003), Bahar ve Lurie (2008), Polou ve Crisosto (2003) çalışmalarında benzer bulgular elde etmişlerdir. Depolama başlangıcında 2008 yılında 1.37 g/100 ml olan TEA miktarı, 2009 yılında ise 1.78 g/100 ml ölçülmüştür. Buda 2009 yılında meyvelerin biraz daha sert olum döneminde hasat edilmesinden kaynaklanmıştır. Botondi vd. (2000) Monaco Bello kayısı çeşidinde yaptığı çalışmada TEA 1. hasatta 1.85 g/100 ml iken 2. hasatta 1.34 g/100 ml a inmiştir. 60

72 Çizelge 4.5. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen TEA miktarı değişimleri (g/100 ml) Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol 1.37 Ba 1.29 Ca 1.15 Da 1.21 Da 0.95 Eb 1.20 Da 1.66 Aa 1.35 BCa 1.60 Ab BCa BCa 1-MCP 1.37 Ca 1.36 Ca 1.22 Db 1.33 Ca 1.17 Da 1.20 Da 1.08 Ea 1.25 Da 1.65 Ba 1.39 Ca 1.75 Aa 1.34 Ortalama NA B Kontrol 1.78 Aa 1.30 Db 1.80 Aa 1.32 Da 1.49 Bb 1.21 Ea 1.42 BCb 1.20 Ea 1.34 CDb 1.35 CDa 1.35 CDb MCP 1.78 Aa 1.41 Da 1.71 Ab 1.33 Ea 1.75 Aa 1.20 Fa 1.63 Ba 1.25 Fa 1.50 Ca 1.39 DEa 1.59 Ba 1.50 Ortalama MAP KA 1.33 CDa 1.32 CDa Kontrol 1.37 Ca 1.36 Ca 1.17 Fa 1.23 Ea 1.37 Ca 1.70 Aa 1.60 Ba 1.55 Bb MCP 1.37 Ca CDa 1.30 Da 1.25 Eb 1.12 Ga 1.22 EFa 1.23 EFa 1.18 FGb 1.40 Cb 1.51 Bb 1.77 Aa 1.34 Ortalama Kontrol 1.78 Aa 1.36 Da 1.64 Bb 2009 DEa 1.65 Ba 1.28 Ea 1.61 BCb 1.37 Da 1.74 Aa 1.60 BCa 1.57 Cb MCP 1.78 Aa 1.36 Da 1.77 Aa 1.25 Eb 1.67 Ba 1.22 EFa 1.71 ABa 1.18 Fb 1.65 Bb 1.51 Cb 1.68 Ba 1.52 Ortalama Kontrol 1.37 CDa 1.46 Ba 1.19 Fb CDa EFa DEb 1.39 BCa 1.41 BCa 1.55 Aa 1.39 BCb 1.35 CDb MCP 1.37 Da BDa 1.26 Ea 1.23 Eb 1.20 Ea 1.48 Ba 1.41 CDa 1.42 BDa 1.48 BCa 1.57 Aa 1.58 Aa 1.40 Ortalama Kontrol 1.78 Aa 1.48 Ca 1.74 ABa 1.34 EFa 1.69 Ba 1.30 Fb 1.76 ABa 1.41 DEa 1.42 CDa 1.39 DEb 1.30 Fa MCP 1.78 Aa 1.81 Aa 1.23 Fb 1.58 Bb 1.51 BCb 1.42 DEa 1.37 Ea 1.57 Ba 1.27 Fa 1.50 CDa CDa Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2009 yılında MAP ve KA uygulama hariç, bütün depolama koşullarında uygulama, muhafaza süresi, uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur 1.28 DEa 1.45 A 1.44 A 61

73 4.6. Meyve Kabuk Rengindeki Değişim L * değerindeki değişim Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve kabuk renginde meydana gelen L * değeri değişimleri üzerine etkileri Çizelge 4.6. de verilmiştir. NA ve MA depolamada 2009 yılında tüm koşullarda, KA depolamada ise her iki yılda muhafaza süreleri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada NA ve MA depolamada meyvelerdeki L * değerleri başlangıç değerlerini korurken KA depolamada L * değerinde düşüşler gözlemlenmiştir. Depolama koşullarında başlangıç ve depolama sonu değerleri NA de (2008), (2009), MAP de (2008), (2009), KA depolamada ise (2008), (2009) olarak ölçülmüştür. KA de kısmen fazla olan bu düşüşlerde muhafaza süresinin sonlarına doğru meyvelerde meydana gelen iç kararması nedeniyle meyve etindeki matlaşmadan kaynaklandığı düşünülmektedir. Depolama sistemlerinde muhafaza süresi boyunca ölçülen L * değerlerinin ortalamaları NA de 60.14, MAP de ve KA depolamada olarak sonuçlanmıştır. Yine NA ve MAP elde edilen değerler birbirine yakınken KA depolamada ise en düşük değer elde edilmiştir. DeMartino vd. (2002), San Castrese kayısı çeşidinde farklı sıcaklıklarda 3 günlük muhafaza sonunda genellikle L * değerlerinde düşüşler gözlemlemişlerdir. Meyvelerdeki 1-MCP uygulaması KA de muhafazada L * değeri üzerine etkisizken, NA de 1-MCP uygulanmış meyveler kısmen yüksek değer almış, MAP de ise kontrol meyveleri kısmen yüksek değerler almıştır. 1-MCP ile kontrol uygulamaları arasındaki fark istatistik olarak önemli çıkmasında başlangıçta seçilen meyvelerin ortalama L * değerlerinin birbirinden farklı olmasının da etkili olduğu düşünülmektedir. 62

74 Kayısıların 2 gün oda koşullarında bekletilmesi sonucunda NA ve MAP koşullarından çıkartılan meyvelerde L * değerlerinde 1. haftada hızlı bir yükseliş görüldükten sonra daha sonraki dönemlerde yatay şekilde değerler almıştır. KA depolamada L * değerinde sürekli olarak bir düşüş görülmüştür. Denemede iki yılda da benzer sonuçlar alınmıştır ve 2009 yılında başlangıç değerleri sırasıyla NA de , MA de ve KA depolamada olarak ölçülmüştür. Elde edilen değerler Bureau vd. (2006) nin farklı kayısı çeşitlerinde yaptıkları çalışmada elde ettiği L * değerleriyle uyumludur. 63

75 Çizelge 4.6. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen L * değeri değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol MCP Ortalama A NA Kontrol Aa Aa Cb BCb BCb BCa BCb Cb Cb Aa ABa MCP Aa Ba Aa Aa Aa Aa Aa Aa Aa Aa Aa Ortalama MAP Kontrol a MCP b Ortalama Kontrol Cb Ca Aa ABa ABa ABa BCa MCP Aa ABa Aa Aa BCa ABa Ca Ortalama Kontrol MCP Ortalama B B B B B C C D E BC DE KA Kontrol MCP Ortalama B A B BD D F E BC CD CD EF * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: NA ve MA depolamada 2009 yılında tüm koşullarda, KA depolamada ise her iki yılda muhafaza süreleri P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur A B 64

76 a * değerindeki değişim Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve kabuk renginde meydana gelen a * değeri değişimleri üzerine etkileri Çizelge 4.7. de verilmiştir. Her iki yılda tüm depolama koşullarında muhafaza süreleri ile MA (2008), NA ve KA (2009) depolamada uygulamalar istatistik olarak önemli bulunmuştur. Araştırmada her iki yılda da muhafaza süresi boyunca a * değeri başlangıca göre artmıştır. Soğuk depolama başlangıcı ve sonucu arasında meyvelerdeki a * değerleri farkı (depolama sonu-başlangıç) NA de , MAP de , KA depolamada olarak ölçülmüştür. Depolama sonunda ise NA de , MAP de ve KA de olarak sonuçlanmıştır. Botondi vd. (2003), kayısıda depolama başlangıcında a * değeri iken, 6 gün depolama sonunda e yükseldiğini bildirmişlerdir. Yine Pretel vd. (1999), Bulida çeşidinde yaptıkları KA çalışmasında düşük O 2 bileşimine sahip uygulama haricindeki atmosfer bileşimlerinde a * değerinde artışlar görülmüştür. Meyvelerde olgunlaşmayla birlikte etilenin de etkisiyle klorofil parçalanmakta, yeşil renk kaybolmakta ve böylece a * değerinde artışlar görülmektedir. Depolama süresince elde edilen a * değerlerinin ortalamaları NA de 10.39, MA de 8.44 ve KA depolamada ise 9.11 olarak ölçülmüştür. Genel olarak a * değerindeki artış en fazla NA, en az da MA depolama sırasında elde edilmiştir. MA de soğuk depolamada diğer depolama koşullarına göre a * değerinin korunmasında daha etkili olduğu söylenebilir. 1-MCP uygulamalarında ise 2009 yılı NA ve KA depolamada ve 2008 yılında da MA depolamada kontrole göre istatistik olarak farklı bulunmuş, diğer koşullarda 1- MCP ile kontrol arasında fark bulunamamıştır. Kayısıda önceki yıllarda yapılan birçok muhafaza çalışmasında 1-MCP uygulamalarının a * renk değeri üzerine etkisiz olduğu bildirilmiştir (Salvador et al., 2006; Botondi et al., 2003; Chahine et al., 1999). Çalışmamızda 1-MCP uygulamasının kontrole göre farklı çıkmasında 65

77 başlangıçta renk değişikliğini ölçmek amacıyla seçilen meyvelerin ortalama a * değerlerinin birbirinden farklı olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Kayısıların 2 gün oda koşullarında bekletilmesi sonucunda elde edilen a * değerleri soğuk depolamada görülen a * değerindeki artışa zıt şeklide bir etki ile karşılaşılmıştır. Bütün depolama sistemlerinde raf ömrü için çıkartılan meyvelerde dönemsel olarak a * değerlerinde azalmalar görülmüştür. Denemede iki yılda da benzer sonuçlar alınmıştır ve 2009 yılında başlangıç değerleri NA de , MAP de 1.01-(-0.66), KA depolamada olarak ölçülmüştür. Salvador vd. (2006), Canino kayısılarında yaptığı muhafaza çalışmasında elde edilen a * değerleriyle çalışmamızda elde edilen a * değerleri arasında benzerlik bulunmaktadır. 66

78 Çizelge 4.7. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen a * değeri değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol MCP Ortalama 4.62 F 6.19 EF 8.29 DE A 9.84 CD AC AC AC BD AB NA Kontrol Aa 9.75 Da CDa BDa ADa ADa ACa ABa CDa ABa CDa MCP Fb A 2.79 DFb Ba 8.40 BCa 7.42 BDb Ba 7.20 EFb CFb BEb BCa Ortalama MAP KA Kontrol b MCP a Ortalama 2.80 D A BC 5.21 D 8.28 C 8.48 AB Kontrol MCP Ortalama 0.48 E A B B 8.99 BC 3.86 DE 6.28 E Kontrol MCP Ortalama 9.39 C AB AB AB A 8.58 C A BC BC AB AB Kontrol b MCP a Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Her iki yılda tüm depolama koşullarında muhafaza süreleri ile MA (2008), NA ve KA (2009) depolamada uygulamalar P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur

79 b * değerindeki değişim Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve kabuk renginde meydana gelen b * değeri değişimleri üzerine etkileri Çizelge 4.8. de verilmiştir yılında NA, MA ve KA ile 2009 yılında KA depolamada uygulama*muhafaza süresi ilişkileri hariç diğer koşullarda uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada 2009 KA depolama uygulaması dışında diğer bütün koşullarda muhafaza süresi boyunca b * değerinde bir artış görülmüştür. Depolama başlangıcında meyvelerdeki b * değerleri NA de MA de ve KA depolamada olarak ölçülürken aynı meyvelerin soğuk depolama sonunda ulaştıkları değerler ise NA de , MA de ve KA de de olarak sonuçlanmıştır. b * değerindeki artışta meyve kabuğundaki klorofil parçalanması sonrasında yeşil rengin maskelediği, sarı renkli karotenoid pigmentleri (özelliklede ksantofil) senteziyle oluşan sarı renk yoğunluğunun artması etkilidir. Klorofile göre daha yavaş parçalanan krotenoid pigmetleri meyvenin olgunlaşmasında meyve renginin oluşmasında görev alırlar (Karaçalı, 2006). Botondi vd. (2003), iki kayısı çeşidinde yaptıkları 6 günlük 20 C de raf ömrü çalışmasında Ceccona çeşidinde başlangıçta olan b * değeri depolama sonunda e, San Castrese çeşidinde de başlangıçta depolama sonunda da değerlere düşmüştür. Bu sonuçlar denememizde elde edilen bulgularla uyuşmamaktadır. Bunun nedeni de Botondi vd. (2003), yaptıkları çalışmada kayısıların raf ömrü sırasında olgunluğun ilerlemesiyle karotenoid pigmentlerinin parçalanmaya başladığı ve b * değerinde düşüşler görüldüğü düşünülmektedir. KA depolamada 1-MCP uygulaması etkisiz çıkarken NA ve MA depolamada ise 1- MCP uygulaması ve kontrol meyvelerinde b * değerleri farklı çıkabilmiştir. Kayısı meyvelerinde renk değişimi üzerine 1-MCP uygulamasının etkisiz olduğu bildirilmiştir (Botondi et al., 2003). Çalışmamızda 1-MCP uygulamasının kontrole göre farklı çıkmasında başlangıçta renk değişikliğini ölçmek amacıyla seçilen 68

80 meyvelerin ortalama b * düşünülmektedir. değerlerinin birbirinden farklı olmasının etkili olduğu Meyvelerin 20 C de 2 gün bekletilmesi sonucunda elde edilen b * değerlerinde soğuk depolamaya göre kısmen daha stabil değerler alınmıştır. KA koşullarından çıkartılan meyvelerin b * değerlerinde azalmalar oda koşullarında bekletilme sırasında da görülmüştür. b * değerinin azalmasında meyvelerde görülen iç kararmasının sarı rengi kısmen matlaştırmasının da bunda etkili olduğu düşünülmektedir. 69

81 Çizelge 4.8. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen b * değeri değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol b MCP a Ortalama D AB CD A A BC A BC CD CD NA Kontrol Ca Aa A BCb BCb ABb BCb Aa ABb ABa ABb ABa MCP Da Ca Aa Ca Aa Ca ACa ACa ACa ABa BCa Ortalama MAP KA Kontrol a MCP b Ortalama AB B A B AB AB AB Kontrol Bb Ca Aa BCa ABa b BCa MCP Aa Da CDa CDa CDa ABa BCa Ortalama Kontrol MCP Ortalama DE E A AB BD AC BD CE DE CE BC Kontrol MCP Ortalama A A A A BC AB D C E E E * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2008 yılında NA, MA ve KA depolamada uygulama*muhafaza süresi, 2009 yılında da KA de uygulama ve uygulama*muhafaza süresi hariç diğer depolama koşullarında uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur AB B 70

82 C * değerindeki değişim Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve kabuk renginde meydana gelen C * değeri değişimleri üzerine etkileri Çizelge 4.9. da verilmiştir. Her iki yılda NA de muhafaza süresi ve uygulama, MAP de tüm koşullar ve KA de ise uygulamalar istatistik olarak önemli bulunmuştur. Araştırmada her iki yılda da muhafaza süresi boyunca C * değerinde başlangıca göre artışlar görülürken, KA de son dönemlerde ve MA depolamanın raf ömrü çalışmalarının son dönemlerinde C * değerlerinde düşüşler görülmüştür. Depolama başlangıcında meyvelerdeki C * değerleri NA de , MAP de , KA depolamada olarak ölçülmüştür. Depolama sonunda ise NA de , MAP de ve KA de olarak sonuçlanmıştır. C * değeri (0-60 arası) renkteki canlılığı veya donukluğu belirtmekte, C * değeri arttıkça renk daha net, canlı ve parlak şekilde görünmektedir. Muhafaza süresince meyvelerde olgunlaşmanın devam etmesiyle karotenoid sentezi artarak sarı turuncu rengin yoğunluğu artmış ve renk daha belirginleşmiştir. Deneme süresince elde edilen C * değerleri de genellikle yüksek olup, meyvelerin sarı turuncu renginin parlak ve canlı olduğunu göstermektedir. Muhafaza süresince elde edilen C * değerlerinin ortalamaları NA de 52.89, MAP de ve KA depolamada olarak ölçülmüştür. En yüksek değeri NA depolama alırken en düşük değeri KA depolama almasında meyvelerdeki iç kararması bozukluğunun ilerlemesiyle meyve etindeki kararmaların dış kabuk zemin renginde matlaşmalara neden olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Botondi vd. (2000), Monaco Bello kayısı çeşidinde farklı atmosfer bileşimlerine sahip KA depolamada gün muhafaza sonunda C * değerindeki değişim önemsiz bulunmuştur. Fan vd. (2000), Perfection kayısı çeşidinde 5 hafta depolama sonunda C * değerlerinde depolama süresiyle ilişkili bir değişim görülmediğini bildirmişlerdir. Kayısılarda 1-MCP uygulamaları C * değeri bakımından KA depolamada etkisizken diğer depolamalarda kontrole göre daha yüksek bulunmuştur. Fan vd. (2000), kayısı 71

83 meyvelerinde 1-MCP uygulamasının C * değeri üzerine etkisiz olduğunu bildirmişlerdir. Denememizde de KA depolamada kontrol ve 1-MCP uygulanan meyvelerinin başlangıç C * ortalamaları birbirine yakın olup, uygulama etkisiz çıkmıştır. Diğer depolama sistemlerinde 1-MCP uygulamasının kontrole göre farklı çıkmasında başlangıçta renk değişikliğini ölçmek amacıyla seçilen meyvelerin ortalama C * değerlerinin birbirinden farklı olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Meyvelerin raf ömrü çalışmaları sonunda elde edilen C * değerlerinde soğuk depolamaya benzer değerler görülmüştür. KA koşullarından çıkartılan meyvelerin C * değerlerinde azalmalar oda koşullarında bekletilme sırasında da görülmüştür. MA de depolama sonunda raf ömründe bekletilen meyvelerde de özellikle son 4-5 haftalarda C * değerinde azalmalar kaydedilmiştir. C * değerinin azalmasında meyvelerde görülen iç kararması nedeniyle meyvelerdeki sarı rengin kısmen matlaşmasıyla rengin canlılığının kaybolmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. 72

84 Çizelge 4.9. Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen C * değeri değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol b MCP a Ortalama F E BC DE AB DE AB CD A CD A NA Kontrol b MCP a Ortalama DF CF G BC CF BD CE A EF F AB Kontrol Aa Aa Aa Ba ABa ABa 1-MCP Bb Aa Aa Aa Aa Ba Ortalama AB MAP Kontrol Aa Ba Cb BCb BCa BCa BCa MCP Aa Ba Ba Ca Aa Ba Ba Ortalama KA Kontrol MCP Ortalama D D A BC B B BC CD AB CD CD Kontrol MCP Ortalama A A A A B A C B DE D E * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Her iki yılda NA de muhafaza süresi ve uygulama, MAP de tüm koşullar ve KA de ise uygulamalar P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur B 73

85 h değerindeki değişim Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyve kabuk renginde meydana gelen h değeri değişimleri üzerine etkileri Çizelge da verilmiştir. Araştırmada tüm koşullarda muhafaza süreleri, NA (2008), MAP (2008) ve KA de (2009) uygulamalar ile NA (2009) uygulama*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada tüm depolama sistemlerinde muhafaza süresi boyunca h değerinde azalmalar görülmüştür. Depolama başlangıcında meyvelerdeki h değerleri NA de MA de ve KA depolamada olarak ölçülürken depolama sonunda ise NA de , MA de ve KA de de olarak sonuçlanmıştır. Gouble vd. (2006), Bergeron çeşidinde ve Bureau vd. (2006), Bergeron ve Goldrich çeşitlerinde hasat zamanının belirlenmesi için yaptıkları çalışmada, erken dönemde meyveler yeşilken h değeri yüksek, olgunluğun ilerlemesiyle h değeri azaldığını ifade etmişlerdir. Bergeron çeşidinde hasat tarihi tam çiçekten geçen gün sayısı 94. günde yapıldığında h değeri yaklaşık 111, 115. günde yaklaşık 86, 130. günde de yaklaşık 71 değerlerini almıştır (Bureau et al., 2006). Bu azalışta meyve kabuk renginin yeşilden önce sarıya daha sonra da sarı-turuncuya dönmesi etkilidir. Renk çemberinde genellikle 100 den sonraki değerler yeşil rengi ifade ederken arası değerler sarıyı, arası değerler de sarı-turuncuyu ifade etmektedir (Anonymous, 1998). Çalışmada elde edilen değerler başlangıçta sarı, muhafaza süresinin sonlarına doğru sarı-turuncuya döndüğünü göstermektedir. Ağar vd. (2006), Dong vd. (2002), Fan vd. (2000), kayısılarda yaptıkları muhafaza çalışmalarında h değerinin muhafaza süresince azaldığını bildirmişlerdir. 1-MCP uygulamalarında h değeri NA de 2009 yılında 1-MCP uygulamasında yüksek, MA de 2008 yılında kontrol uygulamasında yüksek, KA de ise 2009 yılında kontrol uygulamasında yüksek değer almıştır yılında NA de ve KA de, 2009 yılında da MA de depolamada 1-MCP uygulaması ile kontrol arasında fark çıkmamıştır. Uygulamalar arasında fark çıkan yıllarda başlangıçta renk değişikliğini 74

86 ölçmek amacıyla seçilen meyvelerin ortalama h değerlerinin birbirinden farklı olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Önceki yıllarda kayısıda yapılan çalışmalarda 1-MCP uygulamasının h değeri üzerine hem etkisiz olduğu (Bahar ve Lurie, 2008) hem de h değerinin düşüşünü azalttığı (Fan et al., 2000) bildirilmiştir. Meyvelerin raf ömrü çalışması için 20 C de 2 gün bekletilmesi sonucunda elde edilen h değerleri soğuk depolamaya göre daha düşük değerler almıştır. Fakat raf ömrü çalışmaları süresince h değerinde meydana gelen değişim soğuk depolama boyunca elde edilen değişim kadar net bir azalış şeklinde değildir. Özellikle NA de ve MA de depolamadan çıkartılan meyvelerde raf ömrü çalışmalarında h değerlerinde yükselmeler görülmüştür. Fakat bu yükseliş bir önceki döneme göre kısmi bir artış olup soğuk depolamada elde edilen değerlerden yüksek değildir. 75

87 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meyve kabuk renginde meydana gelen h değeri değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol MCP Ortalama AB E BC DE BD E CE DE A AB NA Kontrol Aa ACb ADb Da ADb Aa BDb BDb ABa CDb ACa MCP Aa ABa Fa ACa Ea ADa CEa AEa DEa BEa DEa Ortalama MAP KA Kontrol a MCP b Ortalama C BC C A B A Kontrol MCP Ortalama D C C C AB B A Kontrol MCP Ortalama BD BD BD CD A D AC AB AC BD BD Kontrol a MCP b Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2008 yılında bütün koşullarda muhafaza süresi, 2009 yılında da MA de muhafaza süresi, KA de uygulama ve NA ise uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur

88 4.7. Etilen Üretim Miktarı (µlc 2 H 4 /kg.h) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca etilen üretim miktarı üzerine etkileri Çizelge de verilmiştir yılı KA depolamada uygulama ve uygulama*muahafaza süresi hariç tüm koşullarda her iki yılda da uygulamalar, muhafaza süresi ve uygulamalar*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmanın iki yılında da etilen üretim miktarında NA koşullarında depolama süresince artış meydana gelirken, MAP ve KA koşullarında ise genellikle etilen üretimi baskılanmıştır. Her iki yılında da depolama başlangıcında etilen üretim miktarı 0.02 µlc 2 H 4 /kg.h olarak ölçülmüş, depolama sonunda sırasıyla 1. ve 2. yıl NA de µlc 2 H 4 /kg.h, MAP de µlc 2 H 4 /kg.h ve KA depolamada µlc 2 H 4 /kg.h olarak bulunmuştur. Etilen üretiminin MA (Manolopoulou and Mallidis, 1999) ve KA depolama (Pretel et al., 1999) koşullarında büyük oranda engellendiği bildirilmektedir. Bunda depo ortamındaki O 2 nin azaltılıp, CO 2 din arttırılmasının etkili olduğu ifade edilmektedir. Depolama sonunda genel ortalamalar dikkate alındığında; NA de 2.51 µlc 2 H 4 /kg.h, MAP de 0.25 µlc 2 H 4 /kg.h ve KA de depolamada ise 0.23 µlc 2 H 4 /kg.h oranında değerler elde edilmiştir. En fazla etilen üretimi NA koşullarında elde edilirken, en düşük etilen üretim oranına KA koşullarında rastlanmıştır. MA ortamında depolanan kayısılar da KA koşullarında depolananlara yakın etilen değerleri vermişlerdir. Birçok meyve, sebze ve çiçekte 1-MCP bitkinin etilen üretimini engelleyici etki göstermektedir (Blankenship and Dole, 2003). Sonuçlar değerlendirildiği zaman 1- MCP uygulamasının etilen üretimini baskıladığı açıkça söylenebilir. Bir çok araştırıcı tarafından da benzer bulgular elde edilmiştir (Palou and Crisosto, 2003; Salvador et al., 2006; Fan et al., 2000). Denemede raf ömrü çalışmalarında sadece NA koşullarından çıkartılan kayısılarda fazla oranda etilen üretimi gerçekleşmiş, MA ve KA de depolanan meyvelerde ise 77

89 soğuk depolama sonrasına göre kısmen bir artış meydana gelmiş, fakat NA de depolanan meyvelerin oda koşullarında ürettiklerinden çok daha düşük seviyelerde gerçekleşmiştir. Diğer bir deyişle MA ve KA de depolanan kayısılar 2 günlük raf ömürleri sırasında soğuk depodan çıktıkları zamana kıyasla nispeten etilen üretimlerini arttırmışlar ancak bu NA depolananlara oranla düşük seviyelerde kalmıştır. 78

90 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen etilen üretim miktarı (µlc 2 H 4 /kg.h) değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol 0.02 Da 0.07 Da 4.50 Ca 0.17 Da 6.76 Ba 0.20 Da Aa 0.26 Da 9.99 Aa 0.62 Da 7.76 Ba MCP 0.02 Da 0.15 Da 3.38 Ca 0.11 Da 4.81 BCb 0.18 Da 6.32 ABb 0.46 Da 7.48 Ab 0.82 Da 4.70 BCb 2.59 Ortalama NA Kontrol 0.02 Da 0.42 Da 1.18 Da 0.11 Da 4.77 Ca 0.16 Da 7.35 ABa 0.31 Da 7.92 Aa 0.93 Da 6.12 BCa 2.66 A MCP 0.02 Ba 0.06 Ba 0.19 Ba 0.05 Ba 2.26 Ab 0.07 Ba 2.15 Ab 0.15 Ba 3.26 Ab 0.27 Ba 3.24 Ab 1.07 Ortalama MAP KA Kontrol 0.02 Ca 0.03 Ca 2.17 Aa 0.02 Ca 1.35 Ba 0.03 Ca 1.47 Ba 0.02 Ca 0.19 Ca 0.03 Ca 0.11 Ca MCP 0.02 Ca 0.03 Ca 1.64 Ab 0.02 Ca 0.55 Bb 0.03 Ca 0.21 BCb 0.02 Ca 0.14 BCa 0.02 Ca 0.09 BCa 0.25 Ortalama Kontrol 0.02 Ca 0.06 Ca 0.38 Ba 0.02 Ca 0.74 Aa 0.05 Ca 0.72 Aa 0.03 Ca 0.06 Ca 0.02 Ca 0.09 Ca MCP 0.02 Ca 0.04 BCa 0.05 BCb 0.02 Ca 0.13 Ab 0.03 Ca 0.14 Ab 0.03 Ca 0.10 ABa 0.02 Ca 0.04 BCa 0.06 Ortalama Kontrol MCP Ortalama 0.02 C 0.12 C 2.93 A 0.04 C 0.69 B 0.04 C 0.29 C 0.03 C 0.03 C 0.05 C 0.05 C Kontrol 0.02 Ca 0.03 Ca 0.18 Ba 0.03 Ca 0.77 Aa 0.04 Ca 0.04 Ca 0.03 Ca 0.03 Ca 0.04 Ca 0.03 Ca MCP 0.02 Aa 0.02 Aa 0.08 Ab 0.02 Aa 0.09 Ab 0.02 Aa 0.02 Aa 0.02 Aa 0.02 Aa 0.03 Aa 0.03 Aa 0.03 Ortalama * Büyük harf muhafaza süreleri, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: 2008 yılı KA depolamada uygulama ve uygulama*günler hariç diğer uygulama, muhafaza süresi ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur 0.25 B 0.23 B 79

91 4.8. Solunum Hızı Ölçümü (mlco 2 / kg.h) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca solunum hızı üzerine etkileri Çizelge de verilmiştir. Her iki yıl MA de depolama ile 2009 yılı NA ve KA depolamada muhafaza süreleri, her iki yılda da KA depolamada uygulamalar istatistik olarak önemli bulunmuştur. Denemede solunum ölçümlerinde belirgin net sonuçlar ortaya çıkmamıştır. Genellikle iki yılda da yaklaşık aynı seviyelerde başlayan solunum değerleri ( mlco 2 /kg.h) depolama sonunda NA de mlco 2 /kg.h, MAP de mlco 2 /kg.h ve KA depolamada mlco 2 /kg.h olarak ölçülmüştür. Karaçalı (2006), kayısıları orta solunum hızına sahip meyveler grubuna dahil etmiş ve hasat zamanında ortalama mgco 2 /kg.h ( mlco 2 /kg.h) ürettiklerini belirtmiştir. Denemede genel ortalamalar dikkate alındığında solunum hızları NA de mlco 2 /kg.h, MAP de mlco 2 /kg.h, KA de mlco 2 /kg.h olarak saptanmış olup, depolar arasında kayda değer bir farklılık görülmemiştir. Fakat NA koşullarında elde edilen sonuçlar MA ve KA de depolamadan elde edilenlere göre kısmen daha yüksek çıkmıştır. Aslında daha fazla meyve kullanarak kısa süreli bekletmeler sonunda yapılan solunum ölçümlerinden daha sağlıklı veriler alınabilir. Çünkü 24 saatlik bekletme sonrası yapılan ölçümlerde solunum üzerine depolama ortamlarının baskıları kalkmış olabilir. 1-MCP uygulamasının solunum hızı üzerine ise tutarlı bir etkisi görülmemiştir. MA de depolanan kayısılarda her iki yılda 1-MCP uygulamasının, solunum hızı üzerine etkisi önemsiz çıkmıştır. KA ve NA koşullarında ise 2008 yılında 1-MCP uygulaması, 2009 yılında da kontrol uygulaması yüksek çıkmıştır. Dong vd. (2002), Canino kayısılarında yaptıkları 1-MCP uygulamasının solunum hızı üzerine etkisiz olduğunu bildirmişlerdir. 80

92 Meyvelerin oda koşullarında bekletme sırasında solunum hızlarında soğuk depolamaya benzer sonuçlar elde edilmiştir. Raf ömrü çalışmalarında da tutarlı solunum hızı sonuçları elde edilememiştir. Çalışmada solunum hızları 2008 yılında genellikle 8-16 mlco 2 /kg.h arasında ölçülürken, 2009 yılında solunum hızları biraz düşerek 6-14 mlco 2 /kg.h arasında ölçülmüştür yılında solunum hızının düşük olması hasat zamanının kısmen erken yapılmasıyla meyvelerin biraz daha sert olgun olmalarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu sonuçlar Botondi vd. (2000) nin kayısıda iki farklı olgunluk döneminin hasat sonrası meyve kalitesine etkisinin incelendiği çalışmada erken ve geç yapılan derimde elde ettikleri solunum hızları sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. 81

93 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen solunum hızı (mlco 2 /kg.h) değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol b MCP a Ortalama NA Kontrol A 1-MCP MAP KA Ortalama AB AB 6.32 D 7.16 CD AC 9.04 BD AB AC AB AB A Kontrol MCP Ortalama 7.11 D AB 9.95 CD CD BC 9.69 CD BC A 9.59 CD BC BC Kontrol MCP Ortalama A 6.93 D 7.13 CD 9.33 BD AC 7.85 CD AB AB A AB AB Kontrol b 1-MCP a Ortalama Kontrol a 1-MCP b Ortalama A 6.96 D 9.28 BD 9.48 BD 9.46 BD AB 7.44 D AC 9.13 BD 8.36 CD 7.40 D 9.24 * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün koşullarda uygulamalar*depolama süresi ilişkileri, uygulama bakımından 2008 yılı MAP ile 2009 yılı MAP ve NA, muhafaza süresi bakımından da 2008 NA ve KA depolama P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır A A 82

94 4.9. MAP İçi Atmosfer Bileşimi (%) Denemede depolama boyunca kayısı örneklerinin bulunduğu MAP içindeki O 2 ve CO 2 oranları Çizelge de verilmiştir. Her iki gaz oranı üzerine muhafaza süresi hariç uygulama ve uygulama*muhafaza süresi ilişkileri etkisi istatistik olarak önemli bulunmamıştır. Denemede muhafaza süresince O 2 oranı giderek düşerken CO 2 oranı da yükselmiştir. O 2 oranı depolama boyunca % dan % e kadar inerken, CO 2 oranı da % 0.03 den % 9.63 e kadar yükselmiştir. Chambroy vd. (1995), Beliana ve Rouge du Roussillon kayısı çeşitlerinde benzer bulgular elde etmişlerdir. Ayrıca Eski ve Erkan (2008), Black Beauty erik çeşidinde meyvelerin MAP içerisinde benzer sonuçlar verdiğini bildirmişlerdir. Depolama sonunda genel ortalamalar dikkate alındığında MA paketi içerisindeki O 2 miktarı kontrol ve 1-MCP uygulanmış meyvelerde sırasıyla % ve CO 2 miktarı ise sırasıyla % olarak saptanmıştır. Bu sonuçlar değerlendirildiğinde MA paket içerisindeki atmosfer bileşenleri üzerine 1-MCP uygulamasının etkisiz olduğu bulunmuştur. Havadaki O 2 ve CO 2 miktarının toplamı yaklaşık % 21 dir. Geriye kalan kısmın büyük çoğunluğunu da yaklaşık % 79 u N 2 oluşturur. Genelde poşet içi atmosfer bileşiminde N 2 miktarı % 79 seviyelerinde sabit kalarak O 2 nin meyvenin solunumuyla azalması sonucu onun yerini CO 2 almıştır. MA paketi kısmi geçirgenlik özelliği sayesinde O 2 nin seviyesinin çok azalmasını ve CO 2 in de çok yükselmesini engellemektedir. MA poşetinin gaz geçirgenliği ml/m 2.gün olarak ölçülmüş ve bu geçirgenlik katsayısına göre kayısıların solunumu sonucunda % O 2 ve % CO 2 bileşimleri oluşmuştur. Bu oluşturulan atmosfer bileşimi kayısıların solunumunu baskılamış ve etilen üretimini azaltmıştır. Bu nedenle kayısıların olgunlaşmasını yavaşlatmış ve depolama ömrünü uzatmıştır. Ayrıca bu atmosfer bileşimi meyvelerde etanol içeriklerinin artmasına neden olmamıştır. Benzer şeklide poşetin su buharı geçirgenliği de 117 g/m 2.gün olarak ölçülmüş ve meyvelerdeki su kaybını 83

95 önemli derecede azaltmıştır. Bu özelliklere sahip filmle yapılan MA koşullarında meyveler parlak renkli, canlı yapısı korunmuş ve herhangi bir büzüşme görülmemiştir. Çizelge Roxana kayısı çeşidinde MA paketleme sırasında poşet içerisindeki atmosfer bileşiminde meydana gelen değişimler (%) Bileşen Uygulama Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Uygulama Kontrol O 2 1-MCP Kontrol A B C CD 11.38D D CO 2 1-MCP E 7.23 D 8.53 B 7.53 CD 8.25 BC 9.63 A * Büyük harf muhafaza süreleri, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Hem O 2 hem de CO 2 bileşenlerinde muhafaza süresi hariç uygulama ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır 84

96 4.10. Tat ve Aroma Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca tat ve aroma değişimleri üzerine etkileri Çizelge de verilmiştir. Bütün koşullarda muhafaza süreleri arasında istatistik olarak önemli bulunmuştur. Denemede tat ve aroma değerleri genellikle muhafaza süresinin başlarında kısmen bir artıştan sonra yavaşça azalma eğilimindedir. Meyveler sert olum döneminde hasat edildikleri için başlangıç değerleri nispeten düşükken depolama sırasında meyvelerde olgunlaşmanın devam etmesi nedeniyle tat ve aromada bir artış görülmüştür. Bu artıştan sonrada depolama sonuna doğru meyvelerde olgunlaşmanın ilerlemesi ve yaşlanmayla tat ve aromada azalmalar meydana geldiği düşünülmektedir. Bu bulgular Kaynaş vd. (2005) ve Koyuncu ve Dilmaçünal (2008) ın araştırma sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Denemede tat ve aroma değerleri hasat zamanında 2008 ve 2009 yıllarında sırasıyla iken, depolama sonunda NA de 2.96, MAP de 2.78 ve KA depolamada ise 2.57 olarak ölçülmüştür. KA ve MA koşullarında depolanan kayısıların depolama sonunda tat ve aroma değerinin NA e göre biraz düşük çıkmasını bu depolarda kayısıların kısmen daha az olgunlaşmış olmalarına dayandırabiliriz. Meyvelere uygulanan 1-MCP nin tat ve aroma üzerine genellikle etkisiz olduğu bulunmuştur. Botondi vd. (2003), 2 farklı kayısı çeşidine uyguladığı 1-MCP nin meyvelerin tat ve aromalarında biraz azalmalara sebep olabileceğini fakat duyusal değerlendirmeyle kolayca belirlenemeyeceğini bildirmişlerdir. Denemenin ilk yılında NA depolamada 1-MCP nin etkisi önemli çıkmış ve kontrol meyvelerinden daha yüksek değerler almıştır. Bunda da 1-MCP uygulama sırasında 20 C de 20 saat bekletmenin etkisinin olabileceği gibi örnekleme hatasından da kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Meyvelerin raf ömründe bekletilmesi işlemi genellikle denemenin ilk dönemlerinde tat ve aroma değerini arttırmıştır. Meyvelerin 0 C de olgunlaşma olayları yavaşladığı 85

97 için meyvede tat ve aroma değeri düşerken, 20 C ye çıkartıldığı zaman olgunlaşma hızlanarak tat ve aromada yükselişe neden olmaktadır. Jay vd. (2006), 3 farklı kayısı çeşidinde iki farklı sıcaklıkta depolamada yüksek sıcaklıkta bekletilen meyvelerde daha yüksek tat ve aroma değerleri bulmuşlardır. Depolama sonuna doğru ise raf ömründe bekletme sonucunda başlangıç tat ve aroma değerlerine göre kısmen düşüşler olmuştur. Denemede 2008 yılındaki tat ve aroma değerleri 2009 yılına göre biraz daha yüksek bulunmuştur. Bunda da 2008 yılında meyvelerin olgunluğunun 2009 yılına göre biraz daha ileri olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Benzer sonuçlar Lichou vd. (2006), yürüttükleri çalışmada erken hasat edilen kayısılarda tat ve aroma geç hasat edilen kayısılara göre daha düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar bizim bulgularımızı doğrulamaktadır. 86

98 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşulları sonunda meyvelerdeki tat ve aroma değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol b MCP a Ortalama 2.83 C 3.67 A 3.40 AB 2.21 D 3.50 A 3.89 A 3.56 A 2.13 D 3.50 A 2.83 C 2.97 BC 3.13 NA 2.96 Kontrol MCP Ortalama 2.53 BD 2.38 CD 3.50 A 2.50 BD 3.78 A 2.21 D 2.47 BD 2.50 BD 2.83 BC 2.90 B 2.94 B 2.78 MAP KA Kontrol MCP Ortalama 2.83 BD 3.67 A 3.30 AB 2.42 DE 2.83 BD 3.28 AC 2.67 D 2.50 DE 2.78 CD 2.59 DE 2.15 E 2.82 Kontrol MCP Ortalama 2.53 BD 2.25 CD 4.00 A 2.58 BD 3.11 B 2.33 CD 2.73 BD 2.10 D 2.67 BD 3.00 B 2.89 BC Kontrol MCP Ortalama 2.83 CD 3.17 BC 4.00 A 3.39 B 3.39 B 2.72 CE 3.00 BD 2.83 CD 2.29 EF 2.63 DE 2.00 F Kontrol MCP Ortalama 2.53 A 2.58 A 2.63 A 2.54 A 2.60 A 1.83 BC 2.50 A 2.33 AB 1.63 C 1.63 C 1.50 C 2.21 * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün koşullarda muhafaza süreleri arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur

99 4.11. Dış Görünüş Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyvelerdeki dış görünüş değerlendirmesi üzerine etkileri Çizelge de verilmiştir. Bütün depolama koşullarında muhafaza süresi ve NA ile KA (sadece 2009 yılı) koşullarında ise uygulama*muahafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Meyvelerin dış görünüş puanları soğukta muhafaza süresi boyunca ve özellikle oda koşullarında zamana bağlı olarak azalmıştır. Bu azalış NA koşullarında su kaybından kaynaklanan büzüşmelerden olurken, KA depolamada daha çok iç kararması nedeniyle meyvelerin dış renklerinde matlaşmalar ile çürümeler etkili olmuştur. MAP genellikle dış görünüş bakımından diğer muhafaza şekillerine göre en iyi koruma sağlayan depolama sistemi olarak değerlendirilmiştir. KA ve MA de depolanan meyvelerde su kaybı az miktarda olduğu için meyvelerde su kaybından kaynaklanan büzüşmelere rastlanılmamıştır. Elde edilen bulgular Koyuncu ve Yıldız (1999) ve Chambroy vd. (1995) nin araştırma sonuçlarıyla uyumludur. Denemede ilk yıl hasat zamanında dış görünüş puanı 6.67, ikinci yıl ise 5.73 olarak değerlendirilmiştir. Depolama sonunda da yıl sırasıyla NA de , MAP de ve KA depolamada ise olarak sonuçlanmıştır yılında başlangıçta dış görünüş değerinin biraz daha yüksek bulunmasının meyvelerin olgunluğunun ve kabuk renginin yeşilden sarıya dönmesinin daha ileri olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Diğer taraftan başlangıç dış görünüş puanlarının genel olarak düşük çıkmasında kabuk renginin yeşil ağırlıklı olması etkili olmuştur. Kayısıda yeşil ağırlıklı dış renk panelistlerde ham meyve algısı doğurmuştur. Çalışmada 1-MCP uygulamasının dış görünüş üzerine etkisi panelistler tarafından fark edilmemiş ve genellikle değerler arasında fark bulunamamıştır. Raf ömrü çalışmalarında ilk dönemlerde dış görünüş puanlarında bir artış görülmekle birlikte muhafaza sonuna doğru düşüşler kaydedilmiştir. Meyvelerin dış kabuk 88

100 renkleri hasatta sarı-yeşil renkli olduğu için depolama başlangıcında düşük puanlama alırken, muhafaza süresi arttıkça ve oda koşullarında bekletme sırasında sarı-turuncu renk oluşumuyla dış görünüş puanlamalarında artışlar görülmüştür. Depolama sonuna doğru oda koşullarında bekletme sırasında su kaybına bağlı büzüşmeler ve iç kararma şiddetinin artmasıyla kabukta meydana gelen matlaşmalar nedeniyle tekrar bir düşme meydana gelmiştir. 89

101 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşulları sonunda meyvelerdeki dış görünüş değerlendirmesi değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol 6.67 ABa 6.27 Ba 5.20 Cb 4.17 Da 6.22 Bb 7.33 Aa 4.33 CDa 4.13 Da ABa CDa ABa 1-MCP 6.67 Aa 5.60 Ba 6.73 Aa 4.92 BCa 6.67 Aa 7.33 Aa 6.89 Aa 2.92 Db 6.56 Aa 4.67 Ca 4.93 BCa 5.81 NA MAP KA Ortalama Kontrol MCP Ortalama 5.73 DF 6.63 BC 7.50 A 6.04 CE 6.28 BD 6.63 BC 6.03 CE 6.83 AB 6.00 CE 5.53 EF 5.11 F Kontrol 6.67 ABa 4.60 Eb 5.33 CEa 4.42 Ea 6.33 BCa 6.00 BDa 7.44 Aa 4.67 Eb 7.50 Aa 5.30 DEa 5.85 BDb MCP 6.67 BDa 6.53 CDa 4.33 Fa 4.83 EFa 6.00 Da 5.89 Da 7.89 Aa 7.18 ACa 5.90 Da 6.24 ABa DEa Ortalama Kontrol MCP Ortalama 5.73 DE 6.17 BD 7.17 A 6.00 CE 6.17 BC 5.33 E 6.70 AB 6.73 AB 6.08 BD 6.43 BC 5.33 E Kontrol 6.67 CEa 6.50 Ada 6.33 ACb 6.11 BEa 6.11 Aa 6.44 EFb 6.67 Fa 6.50 EFa 6.00 Ga 6.41 ABa DEb 1-MCP 6.67 BCa 6.33 Ba 6.50 Aa 6.11 CDa 6.11 Ba 6.89 Ba 6.50 Aa 7.22 Ba 6.83 Da 5.83 Da 5.67 Ea 6.42 Ortalama Kontrol MCP Ortalama * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün depolama koşullarında muhafaza süresi, NA ile 2009 yılı KA depolamada uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmuştur

102 4.12. Meyvelerdeki Etanol İçerikleri (ppb) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyvelerdeki etanol içerikleri üzerine etkisi Çizelge da verilmiştir. Bütün koşullarda muhafaza süresi ve KA de depolamada uygulama*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada NA ve MAP depolamanın her ikisinde de soğukta depolama süresi boyunca etanol içeriklerinde kayda değer bir değişiklik meydana gelmemiştir. Fakat KA depolamanın son dönemlerinde etanol içeriklerinde bir artış görülmüştür. Depolama başlangıcında etanol içeriği ppb iken, depolama sonunda hem NA hem de, MA de koşullarında ppb, KA de ise ppb ile sonuçlanmıştır. Çalışmada NA ve MA de depolamada etanol içerikleri düşük çıkmış, sadece KA depolamada son dönemlerde etanol içeriklerinde bir artış görülmüştür. Etanol içeriğindeki yüksek miktardaki artışlar genellikle depolama sırasında düşük O 2 veya yüksek CO 2 şartlarına maruz kalmasıyla görülmektedir (Pesis, 2005). NA depolamada aerobik şartlar olduğundan etanol içerikleri düşük kalmıştır. MA depolamada da kullanılan poşet geçirgenliğinin meyvelerin solunum hızlarına uygun olduğu ve anaerobik şartları oluşturmadığı düşünülmektedir. Benzer bulgular Chambroy vd. (1995) nin Beliana kayısı çeşidinde yaptıkları çalışmada elde edilmiştir. Farklı geçirgenlik katsayılarına sahip poşetlerle muhafaza sırasında sadece geçirgen olmayan veya düşük olan poşetlerde etanol içeriklerinde yükselme görülmüştür. Bu çalışmada, KA koşullarında saklanan meyvelerde depolamanın son döneminde yaşlanmayla beraber etanol düzeyinde artışlar başlamıştır. Botondi vd. (2000), farklı atmosfer bileşimlerine sahip KA koşullarında meyvelerdeki etanol içeriklerini ölçmüşlerdir. Genellikle KA de depolama (% 1, 2 ve 4 O 2 ) sırasında etanol içeriklerinde bir artış görülmüştür. Fakat % 1 O 2 bileşimine sahip KA kabininde en yüksek etanol içerikleri (9250 mg/kg) elde edilmiştir. Pretel et al. (1999) etanol içeriklerinin yükselmesinde KA bileşimlerinin etkilerini incelemiş, kontrol grubu (normal atmosfer) en düşük etanol içeriğine sahipken, diğer KA 91

103 koşullarında sırasıyla (% 20 O 2 + % 20 CO 2 ; % 1 O 2 + % 20 CO 2 ; % 1 O 2 + % 0.03 CO 2 ) etanol içerikleri yükselmiştir. Denenmede 1-MCP uygulamasının etanol içeriklerine etkileri NA ve MA de depolanan meyvelerde görülmeyip, kontrol meyveleriyle benzer sonuçlar elde edilirken, KA de depolama sonuna doğru 1-MCP uygulanan meyvelerde etanol içerikleri kontrole göre daha yüksek çıkmıştır. Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen etanol içeriklerindeki (ppb) değişimler Depo NA MAP KA Uygulama Muhafaza süresi (gün) Ortalama Uyg. Depo Kontrol MCP Ortalama B A A A A A Kontrol MCP Ortalama B B A Kontrol 1-MCP B B B Ca Ca BCa Ca BCa Ca BCb Ba Ba BCa Ab Aa Ortalama B B A * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün koşullarda muhafaza süresi ve KA de depolamada uygulama*muhafaza süresi ilişkileri istatistik olarak önemli bulunmuştur 92

104 4.13. Meyvelerde Bozulma Oranları (%) Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyvelerde patojenik ve fizyolojik (iç yumuşaması) bozulmalardan meydana gelen kayıplar % olarak Çizelge de verilmiştir. Bütün koşullarda muhafaza süresinin bozulma oranları üzerine etkisi istatistik olarak önemli bulunmuştur. Çalışmada her iki yıl hem soğuk depolama hem de oda koşulları boyunca özellikle muhafaza sürelerinin sonuna doğru patojenik ve fizyolojik bozulmalardan kaynaklanan kayıplar artmıştır. Patojenik bozulmalar daha çok fungal kaynaklı olup çürümeler şeklide ortaya çıkmıştır. Meyvelerdeki fizyolojik bozulmalar ağırlıklı olarak iç yumuşaması şeklinde kaydedilmiştir. NA de 21.gün, MAP de 28. gün ve KA depolamada ise 30. günden sonra görülmeye başlanmış ve depolama sonuna kadar artış göstermiştir. Benzer bulgular Palou ve Crisosto (2003) ve Sabır ve Ağar (2008) tarafından yapılan çalışmalarda da elde edilmiştir. Genel ortalamalar değerlendirildiğinde NA de % 0.63, MAP de % 0.38 ve KA depolamada % 2.38 kayıp meydana gelmiştir. NA ve MAP ye göre KA depolamada kayıp oranı daha fazla gerçekleşmiş olup bununda muhafaza süresinin daha uzun olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Meyvenin muhafaza süresinin uzamasıyla birlikte depolanma ömrü kısalmakta, fizyolojik bozulmalara ve patojenlere direnci azalmaktadır (Karaçalı, 2006). Denemede meyvelerin soğuk depolamadan çıktıktan sonra oda koşullarında bekletme işlemi kayıp oranlarının yükselmesinde etkili olmuştur. Oda koşullarında sıcaklık artışıyla birlikte meyvelerdeki solunum, etilen üretimi ve patojenlerin gelişiminin hızlanması kayıp oranlarını arttırmıştır. Çalışmada her iki yılda da kontrol ve 1-MCP uygulamalarında kayıplar bakımından benzer bulgular elde edilmiştir. Dong vd. (2002) Canino kayısı çeşidinde 1-MCP uygulamasının 30 gün depolama sonunda kayıp oranını azalttığını bildirmelerine rağmen denememizde ise 1-MCP nin kayıp oranı üzerine etkisi önemsiz çıkmıştır. 93

105 Denemede 2008 yılında iç yumuşamasından kaynaklanan kayıplar fazla iken 2009 yılında patojenlerden kaynaklanan kayıplar öne çıkmıştır yılında iç yumuşamasının daha fazla görülmesinde meyvelerin hasatta kısmen daha olgun olmalarının etkili olduğu düşünülmektedir. 94

106 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen bozulma oranları (%) değişimleri Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol MCP Ortalama 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.44 CD 0.44 CD 1.11 BC 1.56 B 4.00 A 0.76 NA 0.63 A Kontrol MCP Ortalama 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.89 BC 0.22 BC 0.89 BC 1.11 AB 2.00 A 0.51 MAP 2008 Kontrol MCP Ortalama 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.22 CD 1.11 B 0.89 BC 2.67 A Kontrol MCP Ortalama 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.22 B 1.33 A 0.00 B 1.11 A A KA 2008 Kontrol MCP Ortalama 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.44 D 0.67 CD 4.00 B 1.56 C 6.00 A Kontrol MCP Ortalama 0.00 E 0.22 E 0.00 E 0.44 E 0.44 E 2.67 D 3.11 D 8.89 B 6.89 C A 3.49 * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün koşullarda muhafaza süresi hariç, uygulama ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır 2.38 B 95

107 4.14. Meyvelerde İç Kararması Denemede farklı depolama sistemlerinin ve 1-MCP uygulamasının Roxana kayısı çeşidinde muhafaza süresi boyunca meyvelerde iç kararması değerleri Çizelge de, iç kararmasını gösteren resimler Şekil 4.1 de verilmiştir. Bütün koşullarda muhafaza süresi istatistik olarak önemli bulunmuştur. Meyvelerdeki iç kararması şiddeti muhafaza süresi boyunca doğrusal olarak artmıştır. Muhafaza süresinin ilk dönemlerinde genellikle meyvelerde iç kararması görülmezken depolamanın sonlarına doğru özellikle KA depolamada ve oda koşullarında bekletme sırasında artışlar kaydedilmiştir. Depolama başlangıcında meyvelerde iç kararması şiddeti 0 iken, depolama sonunda yıl sırasıyla NA de , MA depolamada ve KA depolamada ise olarak ölçülmüştür. Bütün depolama sistemlerinde iç kararması yaklaşık 3. haftadan itibaren hafif şekilde görülmeye başlanmış ve KA depolamada muhafaza süresinin uzamasıyla birlikte iç kararması şiddeti çok yükselmiştir. Koyuncu ve Can (2000) iç kararmasının kayısı çeşitlerine göre değişmekle birlikte 3. ve 4. haftalarda görüldüğünü bildirmiştir. Çalışmada 1-MCP uygulaması iç kararması şiddeti üzerine etkisiz bulunmuştur. Lurie ve Weksler (2005) ve Dong vd., (2002) kayısılarda 1-MCP nin kontrol göre meyvelerde iç kararmasını arttırdığını bildirmişlerdir. Muhafaza sırasında soğuk depolamaya göre raf ömrü çalışmalarında iç kararması şiddeti daha da artmıştır. İç kararması 2008 yılında 2009 a göre kısmen biraz daha şiddetli bir iç kararması görülmüştür. Bunda 2008 yılında meyvelerin olgunluğunun kısmen ileri olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. 96

108 Şekil 4.1. Meyvelerdeki iç kararması şiddeti 97

109 Çizelge Roxana kayısı çeşidinde farklı depolama koşullarında meydana gelen iç kararması miktarları Muhafaza Süresi (gün) Ortalama Depo Yıl Uygulama Uyg.yıl Depo Kontrol MCP Ortalama 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 1.00 B 1.00 B 2.00 A 0.40 NA 0.30 B Kontrol MCP Ortalama 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 0.00 B 1.00 A 0.00 B 1.00 A 0.20 MAP 2008 Kontrol MCP Ortalama 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 1.00 B 1.00 B 3.00 A Kontrol MCP Ortalama 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 0.00 C 1.00 B 0.00 C 2.00 A B KA 2008 Kontrol MCP Ortalama 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 0.00 D 1.00 C 1.00 C 3.00 B 3.00 B 4.00 A Kontrol MCP Ortalama 0.00 E 0.00 E 0.00 E 1.00 D 1.00 D 2.00 C 1.00 D 4.00 A 3.00 B 4.00 A 1.60 * Büyük harf muhafaza süresi, küçük harf uygulamalar arasındaki farklılığı göstermektedir Not: Bütün koşullarda muhafaza süresi hariç, uygulama ve uygulama*muhafaza süresi arasında P<0.05 önem seviyesine göre fark bulunmamıştır 1.40 A 98

110 5. SONUÇ Bu çalışmada Roxana kayısı çeşidi, 1-MCP uygulamalarıyla kombineli olarak NA (35 gün), MAP (35 gün) ve KA (50 gün) depolarda muhafaza edildikten sonra 2 gün süreyle raf ömrü çalışmaları için oda koşullarında tutulmuştur. Denenmede kayısıların meyve eti sertlik değerleri (MES) depolama süresince azalma göstermiştir. Depolama süresi boyunca genellikle en yüksek MES değerleri MA koşullarında elde edilirken, en düşük değerler NA de depolanan meyvelerden elde edilmiştir. Kayısı meyvelerinde 1-MCP uygulamasının MES üzerine belirgin bir etkisinin görülmediği söylenebilir. Genel olarak kayısılarda sertlik değerleri N seviyelerine ulaştığında yeme olumuna geldiğini bildirilmiştir (Crisosto and Kader, 2002). Denemede meyvelerin depodan çıktıktan sonra yapılan analizlerde genellikle bu değerlerin üzerinde kaldığı, ancak raf ömrü için 20 C de bekletilmesi sonucunda bu değerlere yaklaştığı ve son dönemlerde daha da düştüğü görülmektedir. Soğuk depolama sonrasında meyvelerin yeme olumuna ulaşmaları için oda koşullarında bekletilmesi gereklidir. Kayısılarda MES in korunmasında en etkili depolama MAP ve KA olmuştur. Kayısılarda ağırlık kaybı depolama süresini sınırlandıran önemli faktörlerdendir. Denemede meyvelerindeki ağırlık kaybı muhafaza süresi boyunca sürekli artmıştır. Özellikle NA de depolama sırasında meyvelerdeki su kayıpları MA de ve KA de depolananlara göre oldukça yüksektir. En düşük ağırlık kaybı MA koşularında elde edilmiştir. MAP ve KA de depolama sistemleri, kayısılardaki önemli kalite kaybına sebep olan su kaybını oldukça sınırlandırmaktadır. Raf ömrü çalışmalarında ise meyvelerdeki ağırlık kayıpları soğuk depolamaya göre (NA hariç) oldukça yükselmiştir. 1-MCP uygulamasının ise ağırlık kaybı üzerine etkisiz olduğu görülmüştür. Meyvelerdeki SÇKM miktarları hasattaki seviyelerine göre KA ve MAP de korunurken, NA depolamada artış görülmüştür. Uygulanan 1-MCP nin SÇKM miktarı üzerine etkisinin olmadığı görülmüştür. Oda koşullarında bekletme sırasında 99

111 SÇKM içeriklerinde soğuk depolamaya benzer sonuçlar elde edilmiştir. KA ve MA de depolama, NA depolamaya göre meyvelerin olgunlaşmaları yavaşlamaktadır. Bu nedenle KA ve MA de depolanacak kayısıların NA de depolanacaklara göre birkaç gün daha geç hasat edilerek SÇKM miktarlarının kısmen yükselmesi sağlanarak, depolama sonunda tat ve aroma bakımından daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayacaktır. Denemede meyvelerin ph içeriklerinde muhafaza süresince bir artış görülürken, TEA içeriklerinde depolama sonlarına kadar azalış kaydedilmiştir. Depolama sonuna doğru bütün depolama koşullarında TEA içeriklerinde yükselmeler olmuştur. MA koşullarında depolanan meyvelerin ph seviyeleri diğer depolama koşullarına göre daha az artmıştır. TEA içerikleri değerlendirildiğinde de yine en düşük değer MA de depolamada elde edilmiştir. ph ve TEA içeriklerinin muhafaza süresi boyunca seviyelerinin korunmasında MAP de en iyi sonuçlar alınmıştır. Hem ph hem de TEA üzerine 1-MCP nin bariz etkileri denemede görülmemiştir. Kayısıların meyve kabuk renginde meydana gelen değişimler L *, a *, b *, C * ve h değerleriyle ölçülerek değerlendirilmiştir. L * değeri NA ve MA koşullarında korunurken KA de depolamada depolama sonuna doğru düşmüştür. KA de depolamada son dönemde daha fazla iç kararması nedeniyle meyve yüzeyinde matlaşmalara neden olarak L * değerini düşürmüştür. Raf ömrü çalışmaları sırasında da L * değerlerinde benzer sonuçlar görülmüştür. Meyvelerdeki a * değeri muhafaza süresince bir artış görülmüştür. Genel olarak a * değerindeki artış en fazla NA de, en az da MA de depolama sırasında elde edilmiştir. Meyveler sarı-yeşil hasat edildiklerinden depolama süresince yeşil renk sarı-turuncu renge dönüşerek a * değerinin düşmesine neden olmuştur. Tüm depolardan çıkartılan meyvelerdeki a * değeri oda koşullarında bekletme sırasında azalmalar kaydedilmiştir. MA de soğuk depolamada diğer depolama koşullarına göre a * değerinin korunmasında daha etkili olmuştur. b * değeri tüm muhafaza koşullarında muhafaza süresince artmıştır. Meyvelerdeki klorofilin parçalanarak, karotenoidlerin oluşmasıyla renk yeşilden sarı ve turuncuya doğru değişmesi b* değerini arttırmıştır. Soğuk depolamada görülen bu artış oda koşullarında bekletme sırasında yavaşlamıştır. C * değerleri de b * değerlerine 100

112 benzer şekilde değişim göstermiştir. Depolama süresince C * değeri artmıştır. Çalışmada tüm depolama sistemlerinde muhafaza süresince h değerinde azalmalar görülmüştür. Meyvelerin olgunluğunun ilerlemesiyle meyve kabuk renginin sarıturuncu renk alması h değerinin düşmesine sebep olmuştur. Bütün renk değerlerinde 1-MCP uygulamasının etkileri tam olarak ölçülememiştir. Çünkü 1-MCP uygulanan ve kontrol grubu meyvelerdeki renk değerlerinin ortalaması birbirinden farklı çıkmıştır. Bu da uygulamanın etkisini engellemektedir. Çalışmada etilen üretimi NA de depolama süresince artarken, MAP ve KA koşullarında ise baskılanmıştır. MA ve KA koşullarında benzer etilen üretim miktarları elde edilmiştir. Sonuçlar değerlendirildiği zaman 1-MCP uygulamasının etilen üretimini açıkça baskıladığı görülmüştür. MA ve KA de depolanan kayısılar 2 günlük raf ömürleri sırasında soğuk depodan çıktıkları zamana kıyasla nispeten etilen üretimlerini arttırmışlar ancak bu NA de depolananlara oranla düşük seviyelerde kalmıştır. Etilen üretiminden elde edilen bu net sonuçlar meyvelerin solunum hızlarında elde edilememiştir. Bunda da meyvelerin 1 gün boyunca kapalı kap içerisinde 20 C de bekletilmesinin uygulamaların ve depoların etkilerini ortadan kaldırdığı düşülmüştür. Daha fazla meyve ile kısa süreli bekletmeden sonra yapılacak ölçümler daha anlamlı olabilir. MA poşet içi atmosfer bileşimi ilk hafta içerisinde % 14.5 O 2 ve % 7.2 CO 2 miktarının bileşimlerine inmiş, depolama süresi arttıkça O 2 seviyesi biraz daha azalmış, CO 2 seviyesi biraz daha yükselerek sabit bir atmosfer bileşimi oluşturmuştur. Oluşan bu atmosfer bileşimi meyvenin solunumunu ve etilen üretimini baskılayarak, olgunlaşmayı yavaşlatmıştır. Poşet materyalinin O 2 ve CO 2 geçirgenlik özelliği nedeniyle de meyveye zararlı olacak atmosfer bileşimleri oluşturmamıştır. Poşetin meyve çevresinde bariyer oluşturmasıyla su kaybı da çok düşük seviyelerde gerçekleşmiştir. Duyusal analizlerde meyvelerin sert olumda hasat edilmeleri başlangıçta düşük puanlamalara sebep olmuştur. Depolama süresince meyvenin olgunlaşmaya devam etmesi ve rengin sarı-turuncuya dönmesiyle dış görünüş, asitlerin azalarak şekerlerin 101

113 artmasıyla da tat ve aroma puanlarında artışlar olmuştur. Depolama sonuna doğru meyvelerdeki fizyolojik bozukluklar (iç kararması, iç yumuşaması gibi) dış görünüş puanlarında tekrar düşmelere neden olmuştur. Tat ve aroma gelişimi için meyvelerin özellikle MA ve KA de soğuk depolama sonrası mutlaka oda koşullarında bekletilmesi gerekmektedir. Farklı depolama sistemlerindeki meyvelerin etanol içerikleri değerlendirildiğinde KA de depolamanın son dönemi dışında olumsuz bir etkisi görülmemiştir. Meyvelerdeki etanol içerikleri özellikle KA ve MA de depolamada düşük O 2 ve yüksek CO 2 ile birlikte uzun süre muhafaza sırasında artarak olumsuz etki görülebilmektedir. Bu nedenle KA de depolamada atmosfer bileşimine dikkat edilmelidir. MA paketlemede de kullanılan örtü materyalin O 2 ve CO 2 geçirgenliğinin çeşide uygun olmalı ve depolama veya raf koşullarındaki sıcaklığa göre ayarlanmış olmalıdır. Tüm depolama koşullarında gün boyunca bozulma ve çürümeler görülmemiştir. Depolama süresinin sonlarında ise bozulma ve çürümelerin miktarları artmıştır. Patojenik bozulmalar daha çok fungal kaynaklı olup çürümeler şeklide ortaya çıkmıştır. Meyvelerdeki fizyolojik bozulmalar ağırlıklı olarak iç yumuşaması şeklinde kaydedilmiştir. Meyvelerdeki en az kayıp oranı MAP de elde edilmiştir. KA de depolamada en fazla kayıp görülmekle birlikte, muhafaza süresinin diğer depolara göre daha uzun olması bunda etkilidir. 1-MCP uygulaması bozulma ve çürümeler üzerine etkisizdir. Meyvelerin soğuk depolamadan çıktıktan sonra oda koşullarında bekletilmesi kayıp oranlarının artmasında etkili olmuştur. İç kararma şiddetinde de benzer sonuçlar alınmıştır. İç kararması genellikle günlerde hafif şekilde görülmeye başlanmış, depolama sonuna doğru ise oldukça artmıştır. yine en fazla iç kararması KA koşullarında elde edilmiştir. 1-MCP uygulaması iç kararması üzerine etkisi olmuştur. Raf ömçü çalışmalarında ise soğuk depolamaya göre daha şiddetli iç kararmaları görülmüştür. NA depolama sonucunda meyveler gün kaliteli bir şekilde muhafaza edilebilmiştir. Depolamayı sınırlandıran faktör su kaybından kaynaklanan ağırlık 102

114 kaybıdır. Özellikle 2. hafta sonunda meyvelerdeki ağırlık kayıpları % 9-10 lara kadar çıkmıştır. Meyvelerin dış epidermis tabakalarının ince olması ve hızlı solunum yapmasıyla su kayıpları diğer meyve türlerine göre yüksektir. NA de soğuk depolama sonrasında raf ömrü çalışmaları beraber değerlendirildiği zaman muhafaza süresi NA de depolamaya göre daha da kısalarak gün ile sınırlı kalmıştır. MA paketleme uygulamalarında meyveler 35 gün kaliteli bir şekilde muhafaza edilebilmiştir. Ağırlık kaybı açısından en iyi depolama yöntemi olup 35 gün sonunda bile % seviyesini geçmemiştir. MAP içerisinde O 2 seviyesinin düşmesi ve CO 2 seviyesinin artması sonucu meyvelerde solunum hızı yavaşlamıştır. Böylece meyvelerde 35 gün sonunda bile normal kaliteli görünüşleri devam ettirmiştir. MA de soğuk depolama sonrasında oda koşullarında bekletilmesiyle beraber değerlendirildiğinde meyvelerin 28+2 gün muhafaza edilebileceği bulunmuştur. KA depolama da (% 4 O 2 ve % 3-4 CO 2 ) ise meyveler 40 gün kaliteli bir şekilde muhafaza edilmişlerdir. Bu depolama şeklinde de su kaybı 50 gün sonunda bile % 4-5 seviyesini geçmemiştir. Fakat özellikle 30. günden sonra meyvelerde fizyolojik bozukluk olan iç kararması yükselmeye başlamıştır. KA de soğuk depolama sonrasında raf ömrü çalışmaları beraber değerlendirildiği zaman 30+2 gün kaliteli bir şekilde muhafaza edilebileceği bulunmuştur günde meyvelerdeki iç kararma şiddeti arttığı için pazarlanamayacak düzeylere ulaşmıştır. Kayısıların depolanmasında NA de depolamaya göre daha uzun süre kaliteyi korumayı sağlayan KA de ve MA de depolama imkanlarının öncelikle değerlendirilmesi gereklidir. Bununla birlikte MA de muhafaza pratik uygulanabilirliği, NA e sahip soğuk depolarda muhafaza edilebilirliği ve maliyetinin düşüklüğü sebebiyle üreticiler tarafından daha yaygın kullanım alanına sahip olabileceği düşünülmektedir. 1-MCP uygulamasıyla MAP ve KA kadar etkili bir sonuç elde edilememiştir. Özellikle meyvelerin başlangıçta 1-MCP uygulaması için 20 C de 20 saat tutulmaları meyvelerin olgunlaşmasını hızlandırdığı düşünülmektedir Bu nedenle 103

115 1-MCP uygulaması kayısı meyvelerine ya daha düşük sıcaklıklarda ya da daha kısa sürede uygulanması, meyvelerin muhafazasında daha etkili sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Depolanacak meyvelerin hasat zamanının çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Meyveler sert olum döneminde olup meyve zemin renginin yeşilden sarıya dönmeye başladığı dönemde hasat edilmelidir. Aksi takdirde meyveler çok erken dönemde toplandıklarında depolama ve pazarlama kanallarının sonunda müşteriye ulaştığında istenilen tat ve aromaya ulaşmamaktadırlar. Eğer olgunluğun ilerlediği dönemlerde toplandıklarında da meyveler iç yumuşaması gibi fizyolojik bozukluklar nedeniyle tüketiciye ulaşamadan bozulma ve çürümeler meydana gelmektedir. Hasat seçmeli yapılmalı ve toplanan meyveler depolama öncesi mutlaka olgunluk durumlarına göre ayrılmalı, olgunluğu ilerlemiş meyveler depolamaya alınmamalı veya depodan kısa sürede çıkartılarak pazarlanmalıdır. 104

116 6. KAYNAKLAR Abdi, N., McGlasson, W.B., Holford, P., Williams, M. and Mizrahi, Y., Responses of Climacteric and Suppressed-climacteric Plums to Treatment with Propylene and 1-methylcyclopropene. Postharvest Biology and Technology, 14, Ağar, T., Paydaş, S., Özkaya, O., Büyükalaca, O. and Ekinci, F., Effect of Harvest Dates and Forced Air Cooling on Post-Harvest Quality of Apricot cv. Precoce De Tyrinthe. Acta Horticulturae, 701, Ağar, T. and Polat, A., Effect of Different Packing Material on the Storage Quality of Some Apricot Varieties. Acta Horticulturae, 384, Andrich, G. and Fiorentini, R., Effects of Controlled Atmosphere on the Storage of New Apricot Cultivars. Journal of the Science of Food and Agriculture, 37, Anonim, 2009a. Türkiye İstatistik Kurumu. Tarım İstatistikleri Özeti. Anonim, 2009b. Isparta Tarım İl Müdürlüğü Kayıtları. Anonim, 2009c. Yalvaç İlçesinin İklimi. Erişim Tarihi: Anonim, 2009d. Toprak Analiz Raporu. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Tarımsal Analiz Laboratuvarı. Protokol No: Analiz Tarihi: Anonim, Ambalaj Analiz Raporu. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) Gıda Enstitüsü. Rapor No: Analiz Tarihi: Anonymous, Minolta, Precise Color Communication, Color Control from Perception to Instruments. Minolta Co. Ltd., Radiometric Ins. Ope., Osaka, Japan, 59p. Anonymous, United States Patent (6,190,710) (Inventors: Nir, M.M., Machado, A., Aharoni, N.). Anonymous, SmartFreshSM (1-Methylcyclopropene) Technical Bulletin on Direction of Use of SmartFreshSM for the Release of 1-MCP. AgroFresh Inc., a Rohm and Haas Company. Anonymous, www. fao.org. Erişim Tarihi: Antunes, M.D.C., Correia, M.P., Miguel, M.G., Martins, M.A. and Neves, M.A., The Effect of Calcium Chloride Postharvest Application on Fruit 105

117 Storage Ability and Quality of Beliana and Lindo Apricot (Prunus armeniaca L.) Cultivars. Acta Horticulturae, 604, Asma, B.M., Kan, T., Birhanlı, O. ve Erdoğan, A., Geç Olgunlaşan Sofralık Kayısıların Melezleme Yoluyla Islahı (I. Dilim). TÜBİTAK Proje No: TOGTOG Nisan 2006, Malatya. Asma, B.M., Kan, T., Birhanlı, O., Abacı, T. ve Erdoğan A., Çok Amaçlı Kayısı Islah Projesi. Türkiye V. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi. Atatürk Üniv. Zir. Fak. cilt: 1 Meyvecilik, 4-7 Eylül 2007 Erzurum. s: Aubert, C. and Chanforan, C., Postharvest Changes in Physicochemical Properties and Volatile Constituents of Apricot (Prunus armeniaca L.) Characterization of 28 Cultivars. Journal Agricultural Food Chemistry, 55, Bahar, A. ve Lurie, S., Kayısılarda 1-MCP (1-methylcyclopropene) Uygulamasının Fizyolojik Bozukluklara ve Depo Ömrüne Etkisi. II. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, Eylül 2002, s: Bahar, A., Bazı Önemli Geççi Nektarin Çeşitlerinin Soğukta Muhafazaları Süresince Görülen Fizyolojik Bozulmalar Üzerine Değişik Derim Sonrası Uygulamaların Etkisi. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 288s, Adana. Balan, V., Petrisor, C., Lazar, V., Popescu, M. and Vlaicu, I Chromaticity Differences in Evaluation of Fruit Quality of Some Apricot Genotypes for Fresh Consumption. Acta Horticulturae, 701, Barkai-Golan, R., Postharvest Diseases of Fruits and Vegetables Development and Control. Elsevier Science, 418p, The Netherlands. Beaudry, R.M. and Gran, C.D., Using a Modified-Atmosphere Packaging Approach to Answer Some Post-Harvest Questions: Factors Influencing The Lower Oxygen Limit. Acta Horticulturae, 326, Biondi, G., Pratella, G.C. and Bassi, R., Maturity Indexes As a Function of Quality in Apricot Harvesting. Acta Horticulturae, 293, Botondi, R., Crisa, A., Massantini, R. and Mencarelli, F., Effects of Low Oxygen Short-term Exposure at 15 C on Postharvest Physiology and Quality of Apricots Harvested at Two Ripening Stages. The Journal of Horticultural Science and Biotechnology, 75, Botondi, R., Desantis, D., Bellincontro, A., Vizovitis, K. and Mencarelli, F., Influence of Ethylene Inhibition by 1-Methylcyclopropene on Apricot Quality, Volatile Production, and Glycosidase Activity of Low- and High- 106

118 Aroma Varieties of Apricots. Journal Agricultural Food Chemistry, 51, Bureau, S., Chahine, H., Gouble, B., Reich, M., Albagnac, G. and Audergon, J.M. 2006a. Fruit Ripening of Contrasted Apricot Varieties: Physical, Physiological and Biochemical Changes. Acta Horticulturae, 701, Bureau, S., Gouble, B., Grotte, M., Audergon, J.M. and Albagnac, G., 2006b. Variability of Volatile Aroma Composition in Apricot Fruits. Acta Horticulturae, 717, Callahan, A.M Breeding for Fruit Quality. Acta Horticulturae, 622, Chaine, H., Gouble, B., Audergon, J.M., Souty, M. and Albagnac, G., Effect of Ethylene on Certain Quality Parameters of Apricot Fruit (Prunus armeniaca L.) During Maturation and Postharvest Evolution. Acta Horticulturae, 488, Chambroy, Y., Souty, M., Jacquemin, G., Gomez, R.M., and Audergon, J.M., Research on the Suitability of Modified Atmosphere Packaging for Shelf-Life and Quality Improvement of Apricot Fruit. Acta Horticulturae, 384, Chira, A., Chira, L. and Balan, V., Influence of the Post-Harvest Treatment with Calcium Salts upon the Quality of Apricot Fruit. Acta Horticulturae 701, Crisosto, C.H. and Kader, A.A., Apricots Postharvest Quality Maintenance Guidelines. Crisosto, C.H., Postharvest Handling Systems: Stone Fruits. In: Postharvest Technology of Horticultural Crops. (Kader, A.A., -eds.) Univ. of California Agriculture and Natural Resources, pp: , California. Crisosto, C.H., Garnera, D., Crisosto, G.M. and Bowerman, E., Increasing Blackamber Plum (Prunus salicina L.) Consumer Acceptance. Postharvest Biology and Technology, 34, Crisosto, C.H., Lurie, S. and Retamales, J., Stone Fruits (Chapter 13) In: Modified and Controlled Atmospheres for the Storage, Transportation, and Packaging of Horticultural Commodities (Yahia, E.M., -eds.). CRC Pres,, pp: , Boca Raton. Çatı, K. ve Yıldız, S., Türkiye de Kuru Kayısı Üretim ve Pazarlama Problemleri ve Çözüm Önerileri. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 21 (1),

119 Çelikel F.G., Özelkök S. and Burak M., A Study on Modified Atmosphere Storage of Sweet Cherry. Acta Horticulturae, 628, Demirtaş, M.N., Öztürk, K., Fidan, F., Şahin M., Çolak, S., Şahin, S. ve Yılmaz, K.U., Kayısı Yetiştiriciliği, M.M.A.E.M. Yayın no:2, 56s, Malatya. DeMartino G., Massantini R., Botondi R. and Mencarelli F., Temperature Affects Impact Injury on Apricot Fruit. Postharvest Biology and Technology, 25, Direk, M., Çelik, Y. ve Peker, K., Türkiye de Kayısı Pazarlanmasında Yeni Yaklaşımlar. III. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu. 6-9 Eylül 2005, s: , Hatay. Dong, L., Lurie, S. and Zhou, H-W., Effect of 1-methylcyclopropene on Ripening of Canino Apricots and Royal Zee Plums. Postharvest Biology and Technology, 24, Egea, M.I., Martinez-Madrid, M.C., Sanchez-Bel, P., Murcia, M.A. and Romojaro, F., 2007a. The Influence of Electron-beam Ionization on Ethylene Metabolism and Quality Parameters in Apricot (Prunus armeniaca L., cv Bulida). LWT- Food Science and Technology, 40, Egea, M.I., Sanchez-Bel, P., Martinez-Madrid, M.C., Flores, F.B. and Romojaro, F., 2007b. The Effect of Beta Ionization on the Antioxidant Potential of Bulida Apricot and its Relationship with Quality. Postharvest Biology and Technology, 46, El-Motty, E.Z., El-Shiekh, M.H., Mohamed F.M. and Shahin Fawzy, M.I.F., Effect of Preharvest Calcium and Boric Acid Treatments on Characteristics and Storability of Canino Apricot Fruits. Research Journal of Agriculture and Biological Sciences, 3 (5), Ertürk, E., Özdemir, A.E., Dilbaz, R. ve Çelik, M., May Glo Nektarinlerinin Modifiye Atmosferde Muhafazası. III. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 6-9 Eylül 2005, s: , Hatay. Eski, H. ve Erkan, M., Antalya Ekolojisinde Üretilen Black Beauty Erik Çeşidinin Modifiye Atmosferde Muhafazası. Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 8-11 Ekim 2008, s: , Antalya. Fan, X., Argenta, L. and Mattheis, J.P., Inhibition of Ethylene Action by 1- methylcyclopropene Prolongs Storage Life of Apricots. Postharvest Biology and Technology, 20, Femenia, A., Sanchez, E.S., Simal, S. and Rosello, C., Cell Wall Changes in Apricot During Fruit Ripening. Acta Horticulturae, 488,

120 Fernandez-Trujillo, J.P. and Artes, F., Effect of Intermittent Warming and Modified Atmosphere Packaging on Color Development of Peaches. Journal of Food Quality, 21, Folchi, A., Pratella, G.C., Tian, S.P. and Bertolini, P., Effect of Low Oxygen Stress in Apricot at Different Temperatures. Italian Journal of Food Science, 7, Gouble, B., Reich, M., Varoquaux, P., Albagnac, G., Mbeguie-A-Mbeguie, D. and Audergon, J.M., Inhibition of Apricot Ethylene Biosynthesis by CO2. Acta Horticulturae, 701, Halász, J., Pedryc, A. and Hegedus, A., Origin and Dissemination of the Pollen-Part Mutated SC Haplotype Which Confers Self-Compatibility in Apricot. Blackwell Publishing, 176, Jay, M., Lichou, J., Lespinasse, N. and Bony, P., Post-Harvest Changes of Apricot: Influence on Fruit Quality. Acta Horticulturae, 701, Jeong J., Huber, D.J. and Sargent, S.A., Influence of 1-methylcyclopropene (1- MCP) on Ripening and Cell-wall Matrix Polysaccharides of Avocado (Persea americana) Fruit. Postharvest Biology and Technology, 25, Kader, A.A., Postharvest Technology of Horticultural Crops: An Overview. In: Postharvest Technology of Horticultural Crops (Kader, A.A., -eds) University of California, 3. Edition, 535p, Oakland. Kadı, N., Meyvelerin Muhafaza Ömrünü Uzatan Kimyasalların Şalak (Aprikoz) kayısı Çeşidinde Soğukta Depolama Süresine ve Meyve Kalitesine Etkileri. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Bahçe Bit. Böl. Y. Lisans Tezi, 54s, Erzurum. Karaçalı, İ., Bahçe Ürünlerinin Muhafaza ve Pazarlanması. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:494, 481s, İzmir. Kaynaş, K., Sakaldaş, M. ve Kuzucu, F.C., Çanakkale Yöresinde Yetiştirilen Bazı Kayısı Çeşitlerinde Hasat Sonrası Farklı MAP Uygulamalarının Meyve Kalitesine Etkileri. Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu Ekim 2008, s: 25-32, Antalya. Khan A.S. and Singh, Z., MCP Regulates Ethylene Biosynthesis and Fruit Softening During Ripening of Tegan Blue Plum. Postharvest Biology and Technology, 43, Kidd, F. and West, A Relation Between the Concentration of Oxygen and Carbon Dioxide in the Atmosphere, Rate of Respiration, and Length of Storage of Apples. In: Food Investigation Board Report for 1925, pp: London, 109

121 Koyuncu, M. A., Van da Yetiştirilen Bazı Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Olanakları Üzerine Bir Araştırma. Yüzüncü Yıl Üniv. Ziraat Fak. Tarım Bilimleri Dergisi, 7, Koyuncu, M.A. ve Yıldız, K., Önemli Bazı Kayısı Çeşitlerinin Muhafaza Süre ve Kalitesi Üzerine Değişik Ambalaj Malzemelerinin Etkisi. Derim 16 (3), Koyuncu, M. A. ve Can, A., Bazı Kayısı Çeşitlerinin Modifiye Atmosferde (MA) Muhafazası Üzerine Bir Araştırma. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 15 (1), Koyuncu, M.A., Savran, E., Dilmaçünal, T., Kepenek, K., Cangi, R. ve Çağatay, Ö., Bazı Trabzon Hurması Çeşitlerinin Soğukta Depolanması. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 18 (1), Koyuncu, M.A. ve Dilmaçünal, T., Modifiye Atmosfer (MA) Koşullarının 0900 Ziraat Kiraz Çeşidinin Soğukta Depolanması ve Raf Ömrü Üzerine Etkisi. Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu Ekim 2008, s: 33-41, Antalya. Koyuncu, M.A., Dilmaçünal, T. and Özdemir, Ö., Modified and Controlled Atmosphere Storage of Apricots. 10th International Controlled & Modified Atmosphere Research Conference, 4-7 April (Kitap basım aşamasında). Kovacs, E., Meresz, P., Kristof, Z. and Nemeth-Szerdahelyi, E., Ripening and Microstructure of Apricot (Prunus armeniaca). Acta Alimentaria, 37, Lichou, J., Jay, M., Chamet, C., Pinet, C. and Broquaire, J.M The Apricot Colour Chart: For a Picking at Optimal Maturity. Acta Horticulturae, 701, Lurie, S. and Weksler, A., Effects of 1-methylcyclopropene on Stone Fruits. Acta Horticulturae, 682, Manolopoulou, H. and Mallidis, C., Storage and Processing of Apricots. Acta Horticulturae, 488, Martinez-Romero, D., Dupille, E., Guillen, F., Valverde, J.M., Serrano, M. and Valero, D., Methylcyclopropene Increases Storability and Shelf Life in Climacteric and Nonclimacteric Plums. Journal Agriculture Food Chemistry, 51, Martino, G.D., Vizovitis, K., Botondi, R., Bellincontro, A. and Mencarelli, F., MCP Controls Ripening Induced by Impact Injury on Apricots by Affecting SOD and POX Activities. Postharvest Biology and Technology, 39,

122 Mencarelli, F., Bellincontro, A., Forniti, R., Vizovitis, K., Botondi, R., Valentini, M., Sequi, P., DiNatale, C., Basile, B. and Romano, R. 2006a. Factors Affecting The Apricot Quality for the Consumer with Special Attention to the use of 1- MCP and of NDT for Detection of Bruising. Acta Horticulturae, 717, Mencarelli, F., Botondi, R., De Santis, D. and Vizovitis, K., 2006b. Post-Harvest Quality Maintenance of Fresh Apricots. Acta Horticulturae, 701, Menniti, A.M., Donati, I. and Gregori, R., Responses of 1-MCP Application in Plums Stored Under Air and Controlled Atmospheres. Postharvest Biology and Technology, 39, Nanos, G.D., Lazaridou, M., Tsoukidou, M. and Sfakiotakis, E.M., Effect of Temperature and Propylene on Apricot Ripening. Acta Horticulturae, 488, Özcan, M., Meyvelerde Derim, Muhafaza ve Pazarlama. In: Genel Meyvecilik. (Gerçekçioğlu, R., Bilgener, Ş., Soylu, A.,-ed.) Nobel Yayın no: 1280, s: , Ankara, Özçağıran, R., Ünal, A., Özeker, E. ve İsfendiyaroğlu, M., Ilıman İklim Meyve Türleri Sert Çekirdekli Meyveler Cilt-I. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 553, 230s, İzmir. Özkaya, O., Dündar, Ö. ve Küden, A., Adana Koşullarında Yetiştirilen Angelino Erik Çeşidinin Muhafaza Performansı. III. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 6-9 Eylül 2005, s: , Hatay. Pala, M., Damarli, E. and Gün, H The Effects of Modified Atmosphere Packaging on Quality and Storage Life of Apricot. Acta Horticulturae, 368, Palou, L. and Crisosto, C.H., Postharvest Treatments to Reduce the Harmful Effects of Ethylene on Apricot. Acta Horticulturae, 599, Paydaş, S. ve Küden, A., Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Kayısı Yetiştiriciliği. TÜBİTAK Türkiye Tarımsal Araştırmalar Projesi Yayınları. Adana. Pesis, E., The role of the Anaerobic Metabolites, Acetaldehyde and Ethanol, in Fruit Ripening, Enhancement of Fruit Quality and Fruit Deterioration. Postharvest Biology and Technology, 37,

123 Porat, R., Weiss, B., Cohen, L., Daus, A., Goren, R. and Drobt, S., Effects of Ethylene and 1 methylcyclopropene on the Postharvest Qualities of Shamouti Oranges. Postharvest Biology and Technology, 15, Pretel, M.T., Serrano, M., Amorós, A., Romojaro, F., Ripening and Ethylene Biosynthesis in Controlled Atmosphere Stored Apricots. Europen Food Resources Technology, 209, Pretel, M.T., Souty, M. and Romojaro, F., Use of Passive and Active Modified Atmosphere Packaging to Prolong the Postharvest Life of Three Varieties of Apricot (Prunus armeniaca L.). Europen Food Resources Technology, 211, Rizzolo, A., Zerbini, P.E., Grassi, M., Cambiaghi, P. and Bianchi, G., Effect of 1-Methylcyclopropene on Aroma Compounds in Big Top Nectarines After Shelf Life. Journal of Food Quality, 29, Rossier, J., Darbellay, C., Azodanlou, R. and Villettaz, J.C., Measurement of Organoleptic Quality of Apricot. Acta Horticulturae, 701, Ruiz, D., Egea, J., Tomas-Barberan, F.A. and Gil, M.I., Carotenoids from New Apricot (Prunus armeniaca L.) Varieties and Their Relationship with Flesh and Skin Color. Journal Agricultural Food Chemistry, 53, Sabır, F.K. ve Ağar, İ.T., Farklı Özelliklere Sahip Modifiye Atmosfer Poşetlerde Muhafazasının 0900 Ziraat Çeşidinde Muhafaza Süresi ve Kalite Üzerine Etkileri. Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu Ekim 2008, s: 44-51, Antalya. Saltveit, M.E., Measuring Respiration. Salvador, A., Cuquerella, J. and Martinez-Javega, J.M., MCP Treatment Prolongs Postharvest Life of Santa Rosa Plums. Journal of Food Science, 68, Salvador, A., Cuquerella, J. and Monterde, A., Effect of 1-Methylcyclopropene on The Post-Harvest Behaviour of Apricot cv. Canino. Acta Horticulturae, 701, Scorza, R., Peach and Apricot (Chapter 19). In: Processing Fruits Science and Technology (2nd). (Barrett, D.M,. Somogyi, L, Ramaswamy, H., -eds.), CRC Press, pp: , Boca Raton. Souty, M., Reich, M., Breuils, L., Chambroy, Y., Jacquemin, G. and Audergon, J.M Effects of Postharvest Calcium Treatments on Shelf-Life and Quality of Apricot Fruit. Acta Horticulturae, 384,

124 Southwick, S.M., Glozer, K. and Yeager, J.T., The Effect of GA, Retain and Calcium on Fruit Firmness in Apricot. Acta Horticulturae, 701, Şümnü, G. and Bayındırlı, L., Effects of Sucrose Polyester Coating on Fruits Quality of Apricots (Prunus armeniaca L.). Journal Science Food Agricultural, 67, Takeoka, G.R., Flath, R.A., Mon, T.R., Teranishi, R. and Guentert M., Volatile Constituents of Apricot (Prunus armeniaca L.). Journal Agricultural Food Chemistry, 38, Thompson, J.F., Mitchell, F.G., Rumsey, T.R., Kasmire, R.F. and Crissto, C.H., Commercil Cooling of Fruits, Vegetables, and Flowers. Univ. of California, Agricultural and Natural Resources Publ., Tonini, G. and Caccioni, D., Precooling of Apricot: Influence on Rot, Ripening and Weight Loss. Acta Horticulturae, 293, Valero, D., Guillén, F., Valverde, J.M., Martínez-Romero, D., Castillo, S. and Serrano, M., MCP Use on Prunus spp. to Maintain Fruit Quality and to Extend Shelf Life During Storage: A Comparative Study. Acta Horticulturae, 682, Westwood, M.N., General Environment, In: Temparate-Zone Pomology: Physiology and Culture. Timber Press, pp: 29-41, Oregon. Wills, R.B.H., McGlasson, W.B., Graham, D., Lee, T.H. and Hall, E.G., Postharvest and Introduction to the Physiology and Handling of Fruit and Vegetables, In: Physiology and Biochemistry of Fruit and Vegetable, Blackwell Scientific Publication, pp: Youssef, S.E. and Mitcham, E.J., Hot Water and Controlled Atmosphere Storage for Controlling Brown Rot of Peaches and Apricots. Egyptian Journal Applied Science, 12,

125 EKLER Ek 1. KA koşullarında 40 gün soğuk depolama sonunda meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 114

126 Ek 2. KA de 30 gün soğuk depolama sonunda 2 gün oda bekletilmiş meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 115

127 Ek 3. MA koşullarında 35 gün soğuk depolama sonunda meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 116

128 Ek 4. MA de 28 gün soğuk depolama sonunda 2 gün oda bekletilmiş meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 117

129 Ek 5. NA koşullarında 21 gün soğuk depolama sonunda meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 118

130 Ek 6. NA de 14 gün soğuk depolama sonunda 2 gün oda bekletilmiş meyvenin dıştan ve içten görüntüleri 119

131 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Özgür ÇALHAN Doğum Yeri ve Yılı : Çameli Medeni Hali Yabancı Dili : Evli : İngilizce Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) Lise : Tefenni Ziraat Meslek Lisesi Lisans : Akdeniz Üniv. Zir. Fak. Bahçe Bitkileri Bölümü Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl 1- Halkalı Ziraat Meslek Lisesi Siirt / Eruh Tarım İlçe Müdürlüğü Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Yayınları (SCI ve diğer makaleler) Eren, İ., Karamürsel, Ö.F., Pektaş, M., Karamürsel, D., Çalhan, Ö., Eşme Ayva Çeşidinde 1-MCP Kullanımı. Bahçe Ürünlerinde IV. Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu 8-11 Ekim, Antalya, s: Kitaplar Koyuncu, M.A. ve Çalhan, Ö., Bahçe Ürünlerinde Kalite ve Standardizasyon. Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi, SDÜ Basımevi, Yayın No: 87, Isparta, p:

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü fatih.sen@ege.edu.tr Modifiye

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi Bahçe Bitkileri Bolumu Selçuklu/KONYA (Sorumlu Yazar)

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi Bahçe Bitkileri Bolumu Selçuklu/KONYA (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 40-45 Araştırma Makalesi Research Article Selçuk Üniversitesi

Detaylı

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 1 Incir ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 15-23 Araştırma Makalesi Research Article Araştırma

Detaylı

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 4-7 Ekim 216 ISSN: 2148-36 Yıl /Year: 217 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 78-85 Araştırma Makalesi Research Article 1Alata Bahçe Kulturleri

Detaylı

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar)

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 9-14 Araştırma Makalesi 1Çukurova Üniversitesi, Ziraat

Detaylı

Bazı Sofralık Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Sürelerinin Belirlenmesi

Bazı Sofralık Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Sürelerinin Belirlenmesi Bazı Sofralık Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Sürelerinin Belirlenmesi Berna Özdoğru 1 Fatih Şen 1* Nihal Acarsoy Bilgin 1 Adalet Mısırlı 1 1 Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 35100,

Detaylı

MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK

MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK PROF. DR. FATİH ŞEN EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ fatih.sen@ege.edu.tr Meyve ve sebzeler, hasat edildikten sonra da metabolik olaylarını

Detaylı

Solunum (respirasyon)

Solunum (respirasyon) Soğukta Depolama Soğukta Depolama Meyve ve sebzelerin soğukta depolanmaları sınırlı bir muhafaza tekniğidir. Her meyve sebzenin en iyi şekilde depolanabildiği (5 gün 6 ay) belli bir sıcaklık derecesi (DN

Detaylı

ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ

ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ Meyve ve Sebzeler, hasatlarından sonra da yaşamlarını sürdürürler, solunumları devam eder. Bunun sonucunda niteliklerini kaybederek bozulurlar. Bu bozulmayı

Detaylı

Venüs Nektarin Çeşidinin Soğukta Muhafazası

Venüs Nektarin Çeşidinin Soğukta Muhafazası Venüs Nektarin Çeşidinin Soğukta Muhafazası A. E. Özdemir 1, E. Ertürk 1, M. Çelik 1, R. Dilbaz 2 1 Mustafa Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 31034, Antakya/Hatay. 2 Uni Tarım

Detaylı

Derim Sonrası Salisilik Asit Uygulamalarının Aprikoz Kayısı Çeşidinin Soğukta Depolanması Üzerine Etkileri

Derim Sonrası Salisilik Asit Uygulamalarının Aprikoz Kayısı Çeşidinin Soğukta Depolanması Üzerine Etkileri Geliş Tarihi (date of arrival): 07.06.2015 Kabul Tarihi (date of acceptance): 24.07.2015 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2015 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 2(2) Sayfa/Page: 50-57 Araştırma Makalesi Research Article

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Aşkın BAHAR BAZI ÖNEMLİ GEÇCİ NEKTARİN ÇEŞİTLERİNİN SOĞUKTA MUHAFAZALARI SÜRESİNCE GÖRÜLEN FİZYOLOJİK BOZULMALAR ÜZERİNE DEĞİŞİK DERİM SONRASI

Detaylı

BAZI TRABZON HURMASI ÇEŞİTLERİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI

BAZI TRABZON HURMASI ÇEŞİTLERİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(1), 15-23 BAZI TRABZON HURMASI ÇEŞİTLERİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI Mehmet Ali KOYUNCU 1 Esin SAVRAN 1 Tuba DİLMAÇÜNAL 1 Kahraman KEPENEK 1 Rüstem CANGİ

Detaylı

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5.1. TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI Yürütücü Kuruluş (lar) : Çeşitli Tarımsal Ürünlerin Vakumla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi İşbirliği Yapan Kuruluş

Detaylı

ELEKTROSTATİK YÜKLEMENİN ERİĞİN DAYANIM VE DEPOLAMA SÜRESİNE ETKİLERİ

ELEKTROSTATİK YÜKLEMENİN ERİĞİN DAYANIM VE DEPOLAMA SÜRESİNE ETKİLERİ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI 2013-DR-009 ELEKTROSTATİK YÜKLEMENİN ERİĞİN DAYANIM VE DEPOLAMA SÜRESİNE ETKİLERİ Yüksel AYDOĞAN Tez Danışmanı: Prof.

Detaylı

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi Genel Durum Yaş sebze meyve sektörü Türkiye deki toplam tarım üretiminin yaklaşık %42 sini oluşturmakta olup, yıllık

Detaylı

Monroe ve Blake Geççi Şeftali Çeşitlerinde Modifiye Atmosfer Paketleme Uygulamasının Muhafaza Süresince Meyve Kalitesine Etkileri

Monroe ve Blake Geççi Şeftali Çeşitlerinde Modifiye Atmosfer Paketleme Uygulamasının Muhafaza Süresince Meyve Kalitesine Etkileri Monroe ve Blake Geççi Şeftali Çeşitlerinde Modifiye Atmosfer Paketleme sının Muhafaza Süresince Meyve Kalitesine Etkileri Mustafa Sakaldaş 1* Ali Kaçan 2 Murat Şeker 1 Kenan Kaynaş 1 1 Çanakkale Onsekiz

Detaylı

Elmada Acı Benek (bitter pit)

Elmada Acı Benek (bitter pit) Elmada Acı Benek (bitter pit) Bu hastalık meyve daha bahçede iken başlamakta olup kalsiyum eksikliği nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Kalsiyum hücre duvarının gelişiminde önemli bir role sahip olup eksikliğinde

Detaylı

SCARLET SPUR ELMA ÇEŞİDİNİN NORMAL VE KONTROLLÜ ATMOSFER KOŞULLARINDA DEPOLANMASI

SCARLET SPUR ELMA ÇEŞİDİNİN NORMAL VE KONTROLLÜ ATMOSFER KOŞULLARINDA DEPOLANMASI Anadolu Tarım Bilim. Derg., 2013,28(2):71-76 Anadolu J Agr Sci, 2013,28(2):71-76 doi: 10.7161/anajas.2013.282.71 URL: http://dx.doi.org/10.7161/anajas.2013.282.71 Araştırma Research SCARLET SPUR ELMA ÇEŞİDİNİN

Detaylı

Eğirdir Koşullarında Yetiştirilen Pink Lady Elma Çeşidinde Farklı Atmosfer Bileşimlerinin Depolama Boyunca Meyve Kalitesine Etkisi

Eğirdir Koşullarında Yetiştirilen Pink Lady Elma Çeşidinde Farklı Atmosfer Bileşimlerinin Depolama Boyunca Meyve Kalitesine Etkisi Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Suleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Science 19(2), 179-183, 2015 Eğirdir Koşullarında Yetiştirilen Pink Lady Elma Çeşidinde

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.org ISSN: 1306-7648 Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi 2006 (1) 1-7 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Makale Aslıhan DEMİRDÖVEN*, Ali BATU**, Ali ECE*** *Ege Üniversitesi, Mühendislik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ Yeliz GÜNAYDIN TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır ÖZET Dönem Projesi

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ HASAT & DERİM Olgunlaşmış olan meyvenin ana bitkiden ayrılması, Nasıl yapılmalı???? Ürünün hassaslığı Hasadın hızı Hasat yönteminin maliyeti Hasat

Detaylı

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI Tane sapı Sap çukuru Tane Ekzokarp Mezokarp Endokarp Çekirdek Üzüm tanesinin büyüme dönemleri, renk ve kimyasal değişime göre incelenebilir. Üzüm tanesindeki yeşil rengin

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

DEPOLAMA VE ÜRÜN MUHAFAZA. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi

DEPOLAMA VE ÜRÜN MUHAFAZA. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi DEPOLAMA VE ÜRÜN MUHAFAZA Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi 43 milyon ton üretim değeri ile dünyanın önemli yaş meyve ve sebze üreticilerinden biri olan Türkiye nin; Meyve üretimi 12 milyon ton, Sebze

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Farklı Ambalaj ve Raf Koşullarının Kestane Muhafazası Üzerine Etkileri

Farklı Ambalaj ve Raf Koşullarının Kestane Muhafazası Üzerine Etkileri VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2016 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 19-25 Araştırma Makalesi Farklı Ambalaj ve Raf Koşullarının

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi DERİM SONRASI 1-METHYLCYCLOPROPENE UYGULAMALARININ BAZI ELMA ÇEŞİTLERİNİN MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ.

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi DERİM SONRASI 1-METHYLCYCLOPROPENE UYGULAMALARININ BAZI ELMA ÇEŞİTLERİNİN MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ. ÖZET Yüksek Lisans Tezi DERİM SONRASI 1-METHYLCYCLOPROPENE UYGULAMALARININ BAZI ELMA ÇEŞİTLERİNİN MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİSİ Özge ÖZÜPEK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim

Detaylı

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa

Detaylı

Bahçe Ürünlerinde Hasat Sonrası Ön Soğutma ve Muhafaza Koşullarının Kalite Üzerine Etkileri Prof. Dr. Okan Özkaya

Bahçe Ürünlerinde Hasat Sonrası Ön Soğutma ve Muhafaza Koşullarının Kalite Üzerine Etkileri Prof. Dr. Okan Özkaya Bahçe Ürünlerinde Hasat Sonrası Ön Soğutma ve Muhafaza Koşullarının Kalite Üzerine Etkileri Prof. Dr. Okan Özkaya 8. Tarım, Gıda ve Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası & Lojistik

Detaylı

YİBO Öğretmenleri (Fen ve Teknoloji-Fizik, Kimya, Biyoloji- ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı BİYOLOJİ DEDEKTİF ETİLEN

YİBO Öğretmenleri (Fen ve Teknoloji-Fizik, Kimya, Biyoloji- ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı BİYOLOJİ DEDEKTİF ETİLEN YİBO Öğretmenleri (Fen ve Teknoloji-Fizik, Kimya, Biyoloji- ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı BİYOLOJİ DEDEKTİF ETİLEN Gülcan GÜLOĞLU Zülal AKOSMAN PROJE DANIŞMANLARI Prof. Dr. Gülendam

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

Galaxy Gala Elma Çeşidinde Muhafaza Öncesi SencyFresh Uygulamasının Depolama Süresince Meyve Kalitesi Üzerine Etkisi

Galaxy Gala Elma Çeşidinde Muhafaza Öncesi SencyFresh Uygulamasının Depolama Süresince Meyve Kalitesi Üzerine Etkisi Türkiye de Tarımsal Yayım Sisteminde Çoğulcu Yapının Bir Görünümü Araştırma Makalesi (Research Article) Özgür ÇALHAN Cemile Ebru ONURSAL Tuba SEÇMEN Atakan GÜNEYLİ İsa EREN TC GTHB, Meyvecilik Araştırma

Detaylı

Çanakkale Yöresinde Yetiştirilen Deveci Armut Çeşidinde Hasat Sonrası 1 Methylcyclopropane Uygulamalarının Depolama Süresince Kaliteye Olan Etkileri

Çanakkale Yöresinde Yetiştirilen Deveci Armut Çeşidinde Hasat Sonrası 1 Methylcyclopropane Uygulamalarının Depolama Süresince Kaliteye Olan Etkileri Çanakkale Yöresinde Yetiştirilen Deveci Armut Çeşidinde Hasat Sonrası 1 Methylcyclopropane larının Depolama Süresince Kaliteye Olan Etkileri Mustafa Sakaldaş 1* 1 ÇOMÜ Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri

Detaylı

Farklı Uygulamaların Organik ve Geleneksel Kayısı Örneklerinde Nem Düzeylerine Etkisi 1

Farklı Uygulamaların Organik ve Geleneksel Kayısı Örneklerinde Nem Düzeylerine Etkisi 1 Türkiye IV. Organik Tarım Sempozyumu, 28 Haziran-1 Temmuz 2010, Erzurum, (Sunulu Bildiri) Farklı Uygulamaların Organik ve Geleneksel Kayısı Örneklerinde Nem Düzeylerine Etkisi 1 S. Zeki BOSTAN * Tuncay

Detaylı

Ekolojik istekleri-iklim

Ekolojik istekleri-iklim Ekolojik istekleri-iklim Muz 30. Kuzey ve 31. Güney enlemleri arasında yetişmektedir. İsrail de 34., Türkiye de ise 36-37. enlemlerde bazı mikro klimalarda yetişmektedir. Ancak ülkemiz koşullarında soğuk

Detaylı

KÜTAHYA VİŞNE ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI. M. Ali KOYUNCU, Tuba DİLMAÇÜNAL, H. Esin SAVRAN, Özgür ÇAĞATAY

KÜTAHYA VİŞNE ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI. M. Ali KOYUNCU, Tuba DİLMAÇÜNAL, H. Esin SAVRAN, Özgür ÇAĞATAY ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 05; 2(1) : 53-57 KÜTAHYA VİŞNE ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA DEPOLANMASI 1 1 1 1 M. Ali KOYUNCU, Tuba DİLMAÇÜNAL, H. Esin SAVRAN, Özgür ÇAĞATAY ÖZET Bu çalışma, Isparta (İlavus Yaylası)'da

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Elif BAYRAM DEĞİŞİK AMBALAJ TİPLERİNİN HİCAZNAR ÇEŞİDİNİN SOĞUKTA MUHAFAZASI ÜZERİNE ETKİLERİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2007

Detaylı

YURTİÇİ DENEME RAPORU

YURTİÇİ DENEME RAPORU YURTİÇİ DENEME RAPORU PERLA VİTA A+ UYGULAMASININ MARUL VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ GİRİŞ Marul ve marul grubu sebzeler ülkemizde olduğu gibi dünyada geniş alanlarda üretilmekte ve tüketilmektedir.

Detaylı

BAZI ÇİLEK ÇEŞİTLERİNDE FARKLI OLGUNLAŞMA DÖNEMLERİNDEKİ POLİAMİN MİKTARLARININ SAPTANMASI*

BAZI ÇİLEK ÇEŞİTLERİNDE FARKLI OLGUNLAŞMA DÖNEMLERİNDEKİ POLİAMİN MİKTARLARININ SAPTANMASI* BAZI ÇİLEK ÇEŞİTLERİNDE FARKLI OLGUNLAŞMA DÖNEMLERİNDEKİ POLİAMİN MİKTARLARININ SAPTANMASI* The Determination of Polyamines Content at Different Maturation Stages in Some Strawberry Varieties Aysun ETİ

Detaylı

Bu çalışmada, Tokat ta yetiştirilme yoğunluğu fazla olan 7 ayrı meyve türü kullanılmıştır.

Bu çalışmada, Tokat ta yetiştirilme yoğunluğu fazla olan 7 ayrı meyve türü kullanılmıştır. TOKAT TA YETİŞTİRİLEN BAZI ÖNEMLİ MEYVELERİN SOLUNUM HIZLARI Bu çalışmada, Tokat ta yetiştirilme yoğunluğu fazla olan 7 ayrı meyve türü kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan meyveleri elma, armut, kiraz,

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ İLİNİN GENEL MEYVECİLİK DURUMU Mehmet SÜTYEMEZ*- M. Ali GÜNDEŞLİ" Meyvecilik kültürü oldukça eski tarihlere uzanan Anadolu'muz birçok meyve türünün anavatanı

Detaylı

TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.org ISSN: 1306-7648 Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi 2007 (1) 1-6 TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR Makale Değişik Depolama Koşullarının Güneş-Kurusu Domateslerin Bazı Kalite Özellikleri

Detaylı

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ. Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ. Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya Açlık ve Beslenme hala en önemli sorun ÜRETİM Üretim fazlası

Detaylı

Elmalarda Görülen Bazı Fizyolojik Bozukluklar

Elmalarda Görülen Bazı Fizyolojik Bozukluklar Yayın No: 62 Yayın Tarihi: 15.10.2014 Elmalarda Görülen Bazı Fizyolojik Bozukluklar Özgür ÇALHAN Lütfen Dikkat!... Elmalarda yetiştirme ve depolama esnasında yapılan hatalardan dolayı bazı fizyolojik bozukluklar

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİ ÜRÜNLERİNİN MUHAFAZASI VE PAZARA HAZIRLANMASI UYGULAMA DERS NOTU

BAHÇE BİTKİLERİ ÜRÜNLERİNİN MUHAFAZASI VE PAZARA HAZIRLANMASI UYGULAMA DERS NOTU BAHÇE BİTKİLERİ ÜRÜNLERİNİN MUHAFAZASI VE PAZARA HAZIRLANMASI UYGULAMA DERS NOTU OLGUNLUK KRİTERLERİ 1. Kabuk Zemin (Alt) Rengi Kabuk alt rengi olgunlaşma döneminde, tür ve çeşitlere göre değişik hız ve

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Ayşe Tülin ÖZ 1**, Atilla ERİŞ 2. Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Bursa

Ayşe Tülin ÖZ 1**, Atilla ERİŞ 2. Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Bursa GIDA (2009) 34 (2): 83-89 Araştırma / Research KONTROLLÜ ATMOSFER (KA) VE NORMAL ATMOSFER (NA) KOŞULLARINDA DEPOLAMANIN FARKLI ZAMANLARDA DERİLEN HAYWARD (Actinidia deliciosa) KİVİ ÇEŞİDİNİN KALİTE DEĞİŞİMİNE

Detaylı

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2004, 17(2), 115-119 BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN 1997-2000 YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER Ebru CÜCÜ-AÇIKALIN

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Okan ÖZKAYA BAZI TURUNÇGİL TÜR VE ÇEŞİTLERİNDE SICAK SU VE KİMYASAL UYGULAMALARININ MUHAFAZAYA ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM

Detaylı

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ Prof. Dr. Berna KENDİRLİ Sera tarımının amacı tüm yıl boyunca birim alanda kaliteli ve yüksek verim elde etmektir. Bunun için de sera içerisinde bitki gelişim etmenlerinin sürekli kontrol edilerek optimum

Detaylı

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0)

DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0) DERS ĐÇERĐKLERĐ GÜZ YARIYILI: GMB 501 Uzmanlık Alan Dersi (4 0 0) Gıda Mühendisliği Anabilim Dalında Enstitümüz tarafından yüksek lisans tez programları kabul edilen yüksek lisans öğrencileri için danışman

Detaylı

axia tohum Axia Tohum

axia tohum Axia Tohum axia tohum HAKKIMIZDA Axia Tohum A.Ş. olarak misyonumuz yüksek performanslı çeşitler geliştirerek üreticilerimiz için değer yaratmaktır. Bu nedenle, moleküler marker yöntemi ve diğer ıslah teknolojilerini

Detaylı

Güneşte Kurutulmuş Domateslerin Kalitesi Üzerine Farklı Depolama Koşulları ve Oksijen Absorbantının Etkisi

Güneşte Kurutulmuş Domateslerin Kalitesi Üzerine Farklı Depolama Koşulları ve Oksijen Absorbantının Etkisi Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2005, 42(1):1-12 ISSN 18-8851 Güneşte Kurutulmuş Domateslerin Kalitesi Üzerine Farklı lama Koşulları ve Oksijen Absorbantının Etkisi Neslihan UZUN 1 Fatih ŞEN 2 İsmail KARAÇALI

Detaylı

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens Umbelliferae Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens (DEREOTU) Foeniculum vulgare (REZENE) Petroselinum crispum

Detaylı

Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ

Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ * Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Örtüaltında meyve yetiştiriciliği çok eskiden beri yapılmaktadır. İlk uygulamalar Fransa ve İngiltere krallıklarına dayanmaktadır. Soğuğa hassas ağaçların büyük saksılar içerisinde

Detaylı

Yüzey Sulama Yönteminden Damla Sulama Yöntemine Geçişin Starkrimson Delicious Elma Çeşidinin Muhafazası Üzerine Etkileri

Yüzey Sulama Yönteminden Damla Sulama Yöntemine Geçişin Starkrimson Delicious Elma Çeşidinin Muhafazası Üzerine Etkileri DOI: 10.17100/nevbiltek.60632 URL: http://dx.doi.org/10.17100/nevbiltek.60632 Yüzey Sulama Yönteminden Damla Sulama Yöntemine Geçişin Starkrimson Delicious Elma Çeşidinin sı Üzerine Etkileri Öz Cemile

Detaylı

Taze Soğan, Maydanoz ve Terenin Ön Soğutulmasında Bazı Đşletim ve Fizyolojik Parametrelerin Belirlenmesi

Taze Soğan, Maydanoz ve Terenin Ön Soğutulmasında Bazı Đşletim ve Fizyolojik Parametrelerin Belirlenmesi U. Ü. ZĐRAAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ, 2009, Cilt 23, Sayı 1, 43-53 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Taze Soğan, Maydanoz ve Terenin Ön Soğutulmasında Bazı Đşletim ve Fizyolojik Parametrelerin

Detaylı

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur. Elma Tarihçe İklim İstekleri Elma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim bitkisidir. Akdeniz Bölgesinde 800 m. den yukarı yerlerde yetişir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşumunu sağlar. Elma

Detaylı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza İçindekiler I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza 1. Sebzeciliğin Önemi... 3 1.1. İnsan Beslenmesindeki Önemi...4 1.1.1. Sebzelerin Besin Değeri... 5 1.1.1.a. Su... 5 1.1.1.b. Protein... 6 1.1.1.c. Karbonhidratlar...

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HAŞHAŞ (Papaver somniferum L.) BİTKİSİNİN VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GİBBERELLİK ASİDİN (GA 3 ) FARKLI DOZ VE UYGULAMA ZAMANLARININ

Detaylı

Teknik Katalog [Kuvvet Ölçüm Cihazı]

Teknik Katalog [Kuvvet Ölçüm Cihazı] Teknik Katalog [Kuvvet Ölçüm Cihazı] [PCE-PTR 200] PCE Teknik Cihazlar Paz. Tic. Ltd.Şti. Halkalı Merkez Mah. Pehlivan Sok. No 6/C 34303 Küçükçekmece/ İstanbul Türkiye Mail: info@pce-cihazlari.com.tr Telefon:

Detaylı

Bornova Misketi Ve Cabernet Sauvignon Üzüm Çeşitlerinde Organik Ve Konvansiyonel Yetiştiriciliğin Asmanın Gelişimine, Üzüm Ve Şarap Kalitesine Etkisi

Bornova Misketi Ve Cabernet Sauvignon Üzüm Çeşitlerinde Organik Ve Konvansiyonel Yetiştiriciliğin Asmanın Gelişimine, Üzüm Ve Şarap Kalitesine Etkisi Türkiye IV. Organik Tarım Sempozyumu, 28 Haziran - 1 Temmuz 2010, Erzurum, (Sunulu Bildiri) Bornova Misketi Ve Cabernet Sauvignon Üzüm Çeşitlerinde Organik Ve Konvansiyonel Yetiştiriciliğin Asmanın Gelişimine,

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

Bazı Sofralık Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Sürecinde Fiziksel ve Biyokimyasal Değişimlerinin Belirlenmesi

Bazı Sofralık Kayısı Çeşitlerinin Depolanma Sürecinde Fiziksel ve Biyokimyasal Değişimlerinin Belirlenmesi Türkiye de Tarımsal Yayım Sisteminde Çoğulcu Yapının Bir Görünümü Araştırma Makalesi (Research Article) Berna ÖZDOĞRU Fatih ŞEN Nihal ACARSOY BİLGİN Adalet MISIRLI Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

ÇEVRESEL TEST HİZMETLERİ 2.ENVIRONMENTAL TESTS

ÇEVRESEL TEST HİZMETLERİ 2.ENVIRONMENTAL TESTS ÇEVRESEL TEST HİZMETLERİ 2.ENVIRONMENTAL TESTS Çevresel testler askeri ve sivil amaçlı kullanılan alt sistem ve sistemlerin ömür devirleri boyunca karşı karşıya kalabilecekleri doğal çevre şartlarına dirençlerini

Detaylı

Venüs Nektarinlerinin Meyve Büyümesi Sırasında Kalite Parametrelerindeki Değişimlerin Derim Olumuyla İlişkilendirilmesi

Venüs Nektarinlerinin Meyve Büyümesi Sırasında Kalite Parametrelerindeki Değişimlerin Derim Olumuyla İlişkilendirilmesi Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 1 (1): 19-24, 2008 ISSN:1308-3945, www.nobel.gen.tr Venüs Nektarinlerinin Meyve Büyümesi Sırasında Kalite Parametrelerindeki Değişimlerin Derim Olumuyla İlişkilendirilmesi

Detaylı

Karaman İli nde Elma Depolanan Soğuk Hava Tesi si Varlığı, Sorunlar ve Çözüm Öneri leri

Karaman İli nde Elma Depolanan Soğuk Hava Tesi si Varlığı, Sorunlar ve Çözüm Öneri leri Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 2 (1):159-163, 2009 ISSN: 1308-3945, www.nobel.gen.tr Karaman İli nde Elma Depolanan Soğuk Hava Tesi si Varlığı, Sorunlar ve Çözüm Öneri leri Kenan KAYNAŞ * Mustafa SAKALDAŞ

Detaylı

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER BAL TANIMI Bal, Türk Gıda Kodeksi 2000/39 sayılı Bal Tebliğinde "Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendine

Detaylı

Elma Çeşidinin Kontrollü Atmosferde (KA) Muhafazası *

Elma Çeşidinin Kontrollü Atmosferde (KA) Muhafazası * Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 189-202 Elma Çeşidinin Kontrollü Atmosferde (KA) Muhafazası * M. Hakan ÖZER ** ÖZET Jonagold çeşidinin kontrollü atmosferde (KA) muhafaza imkanının belirlenmesi

Detaylı

ANAMUR YÖRESİNDE YETİŞEN MUZLARIN MUHAFAZASINDA DEĞİŞİK DERİM SONRASI UYGULAMALARIN, RAF ÖMRÜ, MEYVE KALİTESİ VE FİZYOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİLERİ *

ANAMUR YÖRESİNDE YETİŞEN MUZLARIN MUHAFAZASINDA DEĞİŞİK DERİM SONRASI UYGULAMALARIN, RAF ÖMRÜ, MEYVE KALİTESİ VE FİZYOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİLERİ * ANAMUR YÖRESİNDE YETİŞEN MUZLARIN MUHAFAZASINDA DEĞİŞİK DERİM SONRASI UYGULAMALARIN, RAF ÖMRÜ, MEYVE KALİTESİ VE FİZYOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİLERİ * Effects on Shelf Lıfe and Fruıt Qualıty and Physıology of

Detaylı

Kayısı. Tarihçe. İklim İstekleri. Toprak İstekleri. Anaçları. Çeşitleri. » Yerli Kayısı Çeşitleri

Kayısı. Tarihçe. İklim İstekleri. Toprak İstekleri. Anaçları. Çeşitleri. » Yerli Kayısı Çeşitleri Kayısı Tarihçe İklim İstekleri Kışları nispeten soğuk, yazları sıcak olan iklim bölgelerinde yetişen kaysı meyvelerinin yüksek kalitede olgunlaşabilmesi için yaz aylarında atmosferin kuru olması gerekmektedir.

Detaylı

Elektrostatik Yüklemenin Eriğin Dayanım ve Depolama Süresine Etkileri

Elektrostatik Yüklemenin Eriğin Dayanım ve Depolama Süresine Etkileri Tarım Makinaları Bilimi Dergisi (Journal of Agricultural Machinery Science) 5, (), 94 Elektrostatik Yüklemenin Eriğin Dayanım ve Depolama Süresine Etkileri Yüksel AYDOĞAN, Mustafa Bülent COŞUN Adnan Menderes

Detaylı

Bazı Sera Domates Çeşitlerinin Verim Kalite ve Depolama Özelliklerinin Belirlenmesi

Bazı Sera Domates Çeşitlerinin Verim Kalite ve Depolama Özelliklerinin Belirlenmesi Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2004, 41 (2):9-17 ISSN 1018-8851 Bazı Sera Domates Çeşitlerinin Verim Kalite ve Depolama Özelliklerinin Belirlenmesi Fatih ŞEN 1 Atnan UĞUR 1 M. Kadri BOZOKALFA 1 Dursun EŞİYOK

Detaylı

Ilıman İklim Meyvelerinde Hasat Kriterleri

Ilıman İklim Meyvelerinde Hasat Kriterleri Yayın No: 59 Yayın Tarihi: 15.10.2014 Ilıman İklim Meyvelerinde Hasat Kriterleri Atakan GÜNEYLİ, Cemile Ebru ONURSAL Lütfen Dikkat!... Meyve yetiştiriciliğinde esas bol ve kaliteli üretimin yanında bahçeden

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SICAK SU UYGULAMALARININ HASANBEY VE ŞEKERPARE KAYISI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SICAK SU UYGULAMALARININ HASANBEY VE ŞEKERPARE KAYISI ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SICAK SU UYGULAMALARININ HASANBEY VE ŞEKERPARE KAYISI ÇEŞİTLERİNİN BAZI MEYVE KALİTE ÖZELLİKLERİ İLE RAF ÖMRÜ ÜZERİNE ETKİSİ Burcu BELGE SOLÉ

Detaylı

1-Metilsiklopropen Uygulamasının Angeleno Erik Çeşidinin Depolanma Süresi ve Kalitesi Üzerine Etkileri 1

1-Metilsiklopropen Uygulamasının Angeleno Erik Çeşidinin Depolanma Süresi ve Kalitesi Üzerine Etkileri 1 Türkiye de Tarımsal Yayım Sisteminde Çoğulcu Yapının Bir Görünümü Araştırma Makalesi (Research Article) Derya ERBAŞ Mehmet Ali KOYUNCU Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2016, 53 (1):43-50 ISSN 1018 8851 1-Metilsiklopropen

Detaylı

Some Fruit and Morphological Characteristerics Of Five Sweet Cherry Cultivars Grafted On Prunus mahaleb L. Rootstock

Some Fruit and Morphological Characteristerics Of Five Sweet Cherry Cultivars Grafted On Prunus mahaleb L. Rootstock YYÜ TAR BİL DERG (YYU J AGR SCI) 2011, 21 (3):152-157 Geliş Tarihi (Received): 22.02.2011 Kabul Tarihi (Accepted): 25.04.2011 Araştırma Makalesi/Research Article (Original Paper) Anacı Üzerine Aşılı 5

Detaylı

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller NPK GÜBRE SERİSİ Techfert serisi bitkinin çeşitli dönemlerdeki ihtiyaçları göz önüne alınarak 7 farklı formülasyonda üretilmiştir. Her formülasyon dengeli besin içeriğine sahiptir. EC ve ph değerleri sayesinde

Detaylı

Bireysel Hızlı Dondurma Tekniği ile Dondurulmuş Kayısılarda Depolama Süresince Meydana Gelen Değişimlerin Duyusal Analizi ve Renk Ölçümleri

Bireysel Hızlı Dondurma Tekniği ile Dondurulmuş Kayısılarda Depolama Süresince Meydana Gelen Değişimlerin Duyusal Analizi ve Renk Ölçümleri Bireysel Hızlı Dondurma Tekniği ile Dondurulmuş Kayısılarda Depolama Süresince Meydana Gelen Değişimlerin Duyusal Analizi ve Renk Ölçümleri 1. Besim Maden a, 2.Hasan Toğrul b, 3. Abdullah Çağlar a a Afyon

Detaylı

Pink Lady Elma Çeşidinde Hasat Sonrası 1- Methylcyclopropene Uygulaması ve Dinamik Atmosferde Depolamanın Uzun Dönem Depolamada Kaliteye Olan Etkileri

Pink Lady Elma Çeşidinde Hasat Sonrası 1- Methylcyclopropene Uygulaması ve Dinamik Atmosferde Depolamanın Uzun Dönem Depolamada Kaliteye Olan Etkileri Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Journal of AgriculturalFaculty of GaziosmanpasaUniversity http://ziraatdergi.gop.edu.tr/ Araştırma Makalesi/ResearchArticle JAFAG ISSN: 1300-2910 E-ISSN:

Detaylı

Isparta İlindeki Soğuk Hava Depolarının Genel Özellikleri ve Depolamanın Elma Fiyatı Üzerine Etkisi 1

Isparta İlindeki Soğuk Hava Depolarının Genel Özellikleri ve Depolamanın Elma Fiyatı Üzerine Etkisi 1 Isparta İlindeki Soğuk Hava Depolarının Genel Özellikleri ve Depolamanın Elma Satış Fiyatına Etkisi Araştırma Makalesi (Research Article) M.Çağla ÖRMECİ KART Vecdi DEMİRCAN Süleyman Demirel Üniversitesi

Detaylı

JAPON GRUBU ( Prunus salicina L.) BAZI ERİK ÇEŞİTLERİNİN AYDIN YÖRESİNDEKİ * GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ. Görkem BİLGÜ, Güner SEFEROĞLU

JAPON GRUBU ( Prunus salicina L.) BAZI ERİK ÇEŞİTLERİNİN AYDIN YÖRESİNDEKİ * GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ. Görkem BİLGÜ, Güner SEFEROĞLU ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 005; () : 95-100 JAPON GRUBU ( Prunus salicina L.) BAZI ERİK ÇEŞİTLERİNİN AYDIN YÖRESİNDEKİ * GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ Görkem BİLGÜ, Güner SEFEROĞLU 1 1 ÖZET Bu çalışma

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

Gıdalarda Temel İşlemler

Gıdalarda Temel İşlemler Gıdalarda Temel İşlemler Gıdaların işlenmesi; gıda endüstrisinde uygulanan işlemlerin yanı sıra evde gıdaların hazırlanması ve pişirilmesi sırasında uygulanan işlemleri de kapsar. İşlenmemiş gıdaların

Detaylı

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Diğer meyvelerde olduğu gibi sert çekirdekli meyvelerde hasattan sonraki dönemde yaralanmalara ve patojen efeksiyonlarına oldukça hassas olup meyve

Detaylı

Yazlık Kabaklarda (Cucurbita pepo L. cv. Sakız) Verim Dağılımı ve Hasat Sonrası Kalite Değişimlerinin Belirlenmesi

Yazlık Kabaklarda (Cucurbita pepo L. cv. Sakız) Verim Dağılımı ve Hasat Sonrası Kalite Değişimlerinin Belirlenmesi Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 26, 43(2):27-39 ISSN 118-8851 Yazlık Kabaklarda (Cucurbita pepo L. cv. Sakız) Verim Dağılımı ve Hasat Sonrası Kalite Değişimlerinin Belirlenmesi Tansel KAYGISIZ 1 M. Kadri

Detaylı

OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ

OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ Özgür ÇAĞATAY Danışman Prof. Dr. M. Ali KOYUNCU YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİMDALI ISPARTA 2006 OZON UYGULAMASININ KİRAZIN

Detaylı

Patates Ürününün Depolanması

Patates Ürününün Depolanması Patates Ürününün Depolanması Prof. Dr. Necmi İŞLER Mustafa Kemal üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Artık patateste üretilen ürünlerin miktarından çok kaliteleri önem kazanmaktadır. Bu

Detaylı

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI Ali EKRİKAYA Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi KAYSERİ Ömer

Detaylı

Yedinci Ulusal Kimya Mühendisliği Kongresi, 5-8 Eylül 2006, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir ÇD12

Yedinci Ulusal Kimya Mühendisliği Kongresi, 5-8 Eylül 2006, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir ÇD12 Yedinci Ulusal Kimya Mühendisliği Kongresi, -8 Eylül 6, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir ÇD OKSİJEN EMİCİ VE FARKLI AMBALAJ MALZEMELERİ KULLANIMININ TOST EKMEĞİ ÖZELLİKLERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ SELDA

Detaylı

Vitroplant Anatolia Tarımsal Faaliyetler Fidancılık Tohum San.

Vitroplant Anatolia  Tarımsal Faaliyetler Fidancılık Tohum San. Vitroplant Anatolia Tarımsal Faaliyetler Fidancılık Tohum San. İth. Ve İhr. Ltd. Şti. Sümer Mah. 69065 Sok. 2/1. Seyhan/ADANA Tel:00905063626801 Ziyapaşa VD: 9250495457 VİTROPLANT ANATOLİA, Türk-İtalyan

Detaylı

Caldesi 85 Nektarin Çeşidinde Doğal Kaplama Uygulamalarının Depolama Süresince Meyve Kalitesine Etkileri

Caldesi 85 Nektarin Çeşidinde Doğal Kaplama Uygulamalarının Depolama Süresince Meyve Kalitesine Etkileri Caldesi 85 Nektarin Çeşidinde Doğal Kaplama larının Depolama Süresince Meyve Kalitesine Etkileri Esra Örnek 1 Kenan Kaynaş 2* 1 Ziraat Yüksek Mühendisi, 17100/Çanakkale. 2 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi,

Detaylı

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Patates, yüksek nişasta içeriğinden dolayı insan beslenmesinde rolü olan karbonhidratların

Detaylı