(Hukuk, Ekonomi ve Siyasal Bilimler Aylık Ġnternet Dergisi), Sayı: 109, Mart 2011.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "www.e-akademi.org, (Hukuk, Ekonomi ve Siyasal Bilimler Aylık Ġnternet Dergisi), Sayı: 109, Mart 2011."

Transkript

1 12 EYLÜL 2010 ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠNĠN DEVLETĠN ÇOCUĞU KORUMA GÖREVĠNE ETKĠLERĠ VE ALINACAK TEDBĠRLER Nusret Ġlker ÇOLAK * Devlet yapılanmasında bir toplumun bulunması ön koģuldur. Devletin millet unsurunu oluģturan insan topluluğunun sosyolojik durumu devleti doğrudan etkiler. Güçlü bir devlet için, sosyal dayanıģması güçlü bir topluma ihtiyaç duyulacağı aģikârdır. Toplumun sosyal dokusunda ortaya çıkan sorunların devleti yakından ilgilendirmesi kaçınılmazdır. Devletler, toplumu oluģturan sosyal dokunun güçlendirilmesi ve korunmasına yönelik tedbirleri alma gereği duyarlar. Toplumu oluģturan bireylerin sağlıklı bir sosyal ortamda yaģamaları, kurallara uyulması ve düzenin korunması noktasında, temel koģuldur. Bireylerin sağlıklı bir sosyal ortamda yaģamaları ancak aile düzeninin korunmasıyla mümkün olur. Ailenin korunması görevi, zorunlu olarak çocukların korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasını da içerir. Aile kurumunun korunması, sadece kanunda yasaklar getirilmekle korunmaz. Ailenin sosyal ihtiyaçlarının karģılanmasına yönelik olarak Devletin sorumluluk üstlenmesi de gerekir 1. Çocuk ve ailenin korunmasını ayrı baģlıklar olarak görmek ve ayrı görevler olarak tanımlamak mümkün değildir. Aileyi korumadan çocukların sağlıklı bir Ģekilde geliģmesi ve topluma yararlı bireyler haline gelmesi mümkün olmayacağı gibi, aile kurumunun korunması ve ayakta tutulmasına yönelik tedbirler alınmadan çocukların korunmasına ve istismarının önlenmesine yönelik faaliyetlerin baģarılı olması da mümkün değildir. Bu noktada devlet, çocuk ve ailenin korunmasına yönelik olarak kendini görevli saymıģ ve görevi anayasal düzeyde ortaya koymuģtur 2. Çocuk ve ailenin korunmasına yönelik olarak devlet, bir yandan aile kurumunun korunmasına yönelik ekonomik, sosyal, hukuki ve benzeri tedbirleri alırken, diğer yandan çocukların korunması ve kollanmasına yönelik olarak etkin bir çalıģma düzeni kurmak zorundadır. Çocuk ve ailenin korunmasına yönelik olarak alınması gereken tedbirlerin aksatılması, bu görevde baģarısız olunması, devletin kendi geleceğini tehlikeye atması anlamına gelecektir Anayasasında yer alan düzenlemelerde, çocuk ve ailenin korunmasına yönelik olarak, ailenin korunması, çocukların Ģiddet ve istismarının önlenmesi görevi devletin anayasal görevleri arasında yer almıģtır. Anayasa koyucu çocuk ve ailenin korunması görevini devletin temel görevi olarak kabul etmiģtir. Bu görev kapsamında devlet, çocuk ve aile konusunda alınacak tedbirlerin belirlenmesine yönelik planlama çalıģmalarını, alınacak tedbirlerin belirlenmesini, tedbirleri uygulayacak teģkilatın kurulmasını, uygun personel ve teçhizatla donatılmasını ve sağlıklı bir Ģekilde iģletilmesini sağlamakla yükümlüdür. Ülkelerin nüfuslarında yaģanan azalma, genç nüfus oranının düģmesi, yaģlı nüfus oranın artması ve aile birliğinin dağılması, devletin varlığını tehdit eder hale gelmiģtir. Demografik yapıda yaģanan olumsuz değiģim, çocuk ve ailenin korunması konusunu daha önemli hale getirmektedir. Konunun öneminin artmasına paralel olarak, anayasa *Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ġdare Hukuku Anabilim Dalı BaĢkanı 1 CANSEL, Erol. Sosyal Devlet ve Aile, AÜHFD, Cilt: 26, Sayı: 3-4,(1969) s Anayasasının Üçüncü Bölüm olan Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler olarak, I nolu ana baģlık olan ailenin korunması ve çocuk hakları baģlığı altında 41. maddede bu görev devlete yüklenmiģtir.

2 koyucu çocuk ve ailenin korunmasına yönelik tedbirler konusunda yeni düzenlemeler ve sorumluluklar getirmektedir. Bu paralelde, 1982 Anayasasında 5982 Sayılı Kanunla gerçekleģtirilen ve 12 Eylül 2010 tarihli halk oylamasıyla kabul edilen düzenlemeyle, çocuk ve ailenin korunması konusunda devletin sorumluluğu daha net bir Ģekilde vurgulanmıģ ve sorumluluğunun altı çizilmiģtir. I-12 EYLÜL 2010 DEĞĠġĠKLĠKLERĠNDE ÇOCUĞUN KORUNMASI 1982 Anayasasında 5982 sayılı Kanunla gerçekleģtirilen değiģiklikler arasında, çocuk ve ailenin korunmasına iliģkin devlete yüklenen görevin belirginleģtirilmesi ve vurgulanması bir tercih olarak ön plana çıkmaktadır. Bu noktada çocuk ve ailenin korunması konusunda alınacak tedbirlerde pozitif ayrımcılık yapılabileceği de değiģiklik kapsamına alınmıģtır. A-DEĞĠġĠKLĠK ÖNCESĠ ANAYASAL DÜZENLEME Çocuk ve ailenin korunması konusunda devlete görev yükleyen hükümler 1982 Anayasasının 41. maddesinde düzenlenmiģ bulunmaktadır. Çocuk ve ailenin korunmasına iliģkin madde baģlığı değiģiklik öncesi ailenin korunması olarak düzenlenmiģti. BaĢlığı dıģında 41. madde düzenlemesinde iki fıkra halinde, ailenin Türk toplumu bakımından taģıdığı öneme vurgu yapılmıģ ve devletin ailenin huzur ve refahı, ana ve çocukların korunması ve aile planlaması konusunda yerine getirmesi gereken görevler üzerinde durulmuģtur. Anayasada yer alan düzenlemelerin, çocuk ve aile konusunda devlete görevler yüklediği konusunda duraksama yoktur. Buna karģılık, devlete verilen görevlerin çerçevesi çizilirken gereksinimleri karģılamakta yeterli olmadığı da açıktır. DeğiĢiklik öncesinde var olan ve varlığını koruyan bu düzenlemelerde, aile ve çocuğun korunması noktasında devletin alacağı tedbirlerden çok, aile planlaması konusunu ön plana çıkaracak bir dil kullanılmıģtır. Oysa nüfus istatistikleri, aile planlamasına yönelik olarak anayasal düzeyde düzenleme yapılmasının gereksiz, hatta tehlikeli olduğunu ortaya koymaktadır 3. DeğiĢiklik öncesi 1982 Anayasasının 41. maddesinde yer alan düzenlemelerde devletin ailenin refahı ve huzuru ile ana ve çocukların korunması konusunda tedbir alma yükümlülüğü düzenlenmiģtir. Ancak, ana ve çocukların korunması konusu, aile planlamasıyla birlikte düzenlenmiģ olduğundan, çocukların korunması noktasında alınacak tedbirlerde yetersizlik durumu ortaya çıkmıģtır. Bir yandan nüfus artıģını durdurma çabası içerisinde olan devletin, diğer yanda çocukların korunması konusunda etkin tedbirler alması kolay olmayacaktır. Düzenleme kapsamında, çocuk ve ailenin korunması konusunda açık hükümler getirilmesine ihtiyaç olduğu tartıģmasızdır. Nüfus artıģ hızını kontrol altına almaya ve azaltmaya odaklanmıģ bir devlet, çocukların korunması konusunda etkin tedbirler alabilecek midir? Çocukların korunmasına yönelik olarak alınacak tedbirlerin nüfus kontrol çalıģmaları üzerinde olumsuz etkiler doğurması mümkündür. Bir baģka ifadeyle çocukların korunması konusunda devlete yüklenen görevlerle, nüfus artıģının kontrol edilmesine yönelik tedbirler bir birlerini olumsuz 3 Sanıldığının aksine, nüfus artıģ hızında bir azalma söz konusudur. Türkiye genelinde kadınların ortalama doğum sayısı 2009 yılı itibariyle 2 çocuktur. Nüfus artıģ hızında yaģanan düģüģ devam etmektedir ve 2009 yılı itibariyle ortaya çıkan bu tabloya göre, ortalama olarak her ailenin iki çocuk sahibi olmasından hareketle, nüfus artıģının durduğunu söylemek mümkündür. Daha da vahimi, nüfus artıģ hızında yaģanan gerileme, ilerleyen yıllarda ülke nüfusunda gerileme yaģanacağını göstermektedir. Bakınız. T.C. BaĢbakanlık Türkiye Ġstatistik Kurumu, 2009 Doğum Ġstatistikleri,

3 etkileyebilecektir. Nüfus artıģ hızında yaģanan tehlikeli azalıģa, Devletin çocukların korunmasına yönelik etkin tedbirler alamamasının neden olduğu göz ardı edilemez. Çocukların korunması konusunda devletin gerekli tedbirleri alması, çocukları milli bir değer olarak kabul etmesi ve ülke yararına yetiģtirilmesini sağlayacak çabalar içine girmesi anlamına gelir. Böyle bir yaklaģım ortaya konulduğunda, ailelerin çocuk sayısını artırma konusunda bir kısıtlama duygusu yaģamayacakları aģikârdır. Nüfus artıģının önlenmesi konusunda en temel etken, eğitim düzeylerine bağlı olarak, ailelerin çocukların bakım ve eğitimi konusunda yaģadıkları sorunlar nedeniyle, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları olduğu tartıģmasızdır. B-ÇOCUĞUN KORUNMASI VE KABUL EDĠLEN YENĠ ANAYASAL DÜZENLEME 1982 Anayasasında yapılan değiģiklikle ortaya çıkan ilk önemli değiģiklik, 41. maddenin üst baģlığı ailenin korunması ve çocuk hakları olarak değiģtirilmesidir. Ailenin korunması konusunda alınacak tedbirler kapsamında, çocukların hakları olduğu ve bu hakların korunması gerektiği fikri anayasal temele kavuģmuģtur. Yapılan düzenlemeyle birlikte, taraf olunan çocuk haklarına iliģkin uluslar arası sözleģmelerde yer alan yükümlülüklerin anayasal bir görev olarak devlete verilmesi yolunda gidilmiģtir Anayasasının 41. maddesine eklenen fıkralarla, öncelikle çocuklarla ilgili haklar düzenlenmiģ, sonrasında ise devlete çocukların korunmasına yönelik ilave tedbirler alma görevi verilmiģtir. Kabul edilen düzenlemeyle; çocukların bakım ve korunmadan yararlanma, çocuğun yüksek yararına açıkça aykırı olmadığı sürece anne ve babasıyla doğrudan ve kiģisel iliģki kurması ve sürdürmesi çocuklara tanınan haklar olarak anayasa tarafından korunma altına alınmıģtır(ay m.41/iii). Kabul edilen yeni anayasal düzenlemeyle çocuklara verilen haklara ilave olarak, devletin koruma görevine de ilaveler yapılmıģtır. Yeni düzenlemeye göre devlet, çocukların Ģiddete ve her türlü istismara karģı korunmasını sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür(ay m.41/iv). Çocuklara karģı her türlü istismar ve Ģiddetin önlenmesi görevinin kapsamının ve içeriğinin ne olacağı kanunla düzenlenecektir. Yeni düzenleme, çocukların Ģiddet görmesi ve istismara uğramasında önleme görevinin devlete ait olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çocukların Ģiddete ve istismara karģı korunması amacıyla alınacak tedbirlerin kapsamı geniģ tutulmuģtur. Devlet, korunmaya yönelik olarak alınacak tedbirleri belirlerken çocukların yüksek yararını göz önünde bulundurarak hareket edecektir. Yapılan uygulamaların eģitliğe aykırı olduğu iddia edilemeyecektir Anayasasının kanun önünde eģitlik baģlığını taģıyan 10. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; Çocuklar, yaģlılar, özürlüler, harp ve vazife Ģehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eģitlik ilkesine aykırı sayılmaz (10/III) Anayasasında 5982 Sayılı Kanunla ve 12 Eylül 2010 günü gerçekleģtirilen halk oylamasıyla yapılan değiģikliklerle, çocuklarla ilgili kimi hakların anayasal güvenceye kavuģturulması sağlanmıģ ve çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunmasını sağlayacak tedbirlerin alınmasına yönelik olarak devlete yeni görevler yüklenmiģtir. 4 Çocuk haklarına iliģkin özellikle BirleĢmiĢ Milletler Çocuk Haklarına Dair SözleĢme ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ĠliĢkin Avrupa SözleĢmesi hükümleri çerçevesinde devletin yerine getirmesi gereken görevlerin temel çerçevesi anayasa kapsamına alınmıģtır.

4 II-YENĠ DÜZENLEMENĠN DEVLETĠN ÇOCUĞU KORUMA GÖREVĠNE ETKĠLERĠ 1982 Anayasasının 41. maddesinde gerçekleģtirilen değiģikliklerle beraber, devletin aile ve çocuk konusunda yerine getirmesi gereken genel görevler kapsamında, çocukların hakları ve Ģiddet ve istismara karģı korunmayı sağlayacak tedbirlerin alınması bir görev olarak kabul edilmiģtir. Yeni anayasal düzenlemeyle birlikte önemli sonuçlar ortaya çıkmıģtır. Çocuk ve ailenin korunması görevinde çocuğun yüksek yararı ekseninde hareket edilmesi, bakım ve korunmadan yararlanma, anne ve babayla kiģisel iliģki kurulması ve sürdürülmesi, çocukların kimden gelirse gelsin Ģiddete ve her türlü istismara karģı korunması yeni anayasal düzenlemenin sonuçları olarak karģımıza çıkmaktadır. A-Çocuğun Yüksek Yararının Esas Olması 1982 Anayasasında 12 Eylül 2010 halk oylamasıyla gerçekleģtirilen değiģiklikle, çocukların korunmasına esas olanın çocuğun yüksek yararının korunması olduğu açıkça ortaya konulmuģtur. Çocuğun yüksek yararının ne olduğu konusunda elbette farklı yorumlar ortaya konulabilir. Ancak, çocuğun yüksek yararının fiziki ve ruhsal yönden sağlıklı bir Ģekilde geliģmesinin sağlanması ve kendisine ve topluma yararlı olacak bir eğitim-öğretim almasına fırsat verilmesi merkezli bir yarar olduğu tartıģmasızdır. Çocuğun yüksek yararı, doğru bir eğitim-öğretimin sağlanması, fiziki ve ruhi bakımdan her türlü olumsuz etkinin önlenmesi ve geliģiminin sağlıklı bir çizgide devam ettirilmesi anlamına gelmektedir. Amaç, çocukların geliģiminde ortaya çıkması olası sorunların en aza indirilmesidir. Öncelik çocuğun sağlıklı bir Ģekilde geliģmesine ve eğitimine imkân verilmesidir. Anayasa koyucu irade, çocuğun yüksek yararının zorunlu kılması durumunda, çocuk bakımından son derece önemli olan anne ve babasıyla iliģki kurma hakkının dahi engellenebileceğini öngörmüģtür. Çocuğun yüksek yararına aykırı olacaksa, anne babanın çocukla olan iliģkisinin önlenebilmesi, ancak bu durumun açıkça çocuğun zararına olmasına bağlıdır. Çocuğun sağlıklı geliģiminde tabii olan çocuğun ebeveyniyle birlikte olması ve onların kontrolü altında geliģiminin ve eğitiminin gerçekleģtirilmesidir. Çocuğun yüksek yararının gerektirmesi durumunda anne ve babasıyla iliģkisi engellenerek, bakım ve koruması Devlet tarafından alınacak tedbirler doğrultusunda gerçekleģtirilebilecektir. B- Çocuğun Bakımdan ve Korumadan Yararlanması Çocuğun bakımdan ve korunmadan yararlanması, taraf olunan uluslar arası sözleģmelerin gereği olarak, devletin yerine getirmesi gereken görevler olarak anayasal düzleme taģınmıģtır. Bakımdan ve korumadan yararlanmanın iki baģlık altında değerlendirilmesi ve gruplandırılması mümkündür. 1.Sağlık Güvencesinden ve Yardımdan Yararlanma Devletin sağlık güvencesi sağlaması, sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, bütün çocukların sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlandırılmasını gerektirir. Devlet, toplumun sağlıklı bir Ģekilde devamlılığını sağlamak amacıyla, çocukların sağlıklı bir Ģekilde geliģimlerini sürdürmelerine yönelik olarak ihtiyaç duyacakları sağlık yardımını, tedavi ve bakımları kendilerine sağlamak durumundadır. Bu yolla çocuk ölümlerinin ya da sağlık hizmetlerinde aksama nedeniyle sakatlıkların önlenmesi mümkün olacaktır. Sağlık güvencesinden yararlanma hakkı, çocuklara sosyal güvence sağlanmasını zorunlu kılar. Çocuklara sosyal güvence sağlanması tek baģına yeterli olmaz. Devlet,

5 ihtiyaç duyulması durumunda, çocukların bakımına doğum öncesinde baģlamakla da yükümlü olmalıdır. Çocukların sağlıklı geliģimi, doğum öncesi sürecin de sağlıklı bir Ģekilde geçirilmesini gerektirir. Çocukların doğum öncesi bakımı kapsamında devlet, annelerin sağlıklı beslenmesine ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasına fırsat sağlayacak tedbirleri almakla yükümlü olacaktır 5. 2.Özel Bakıma ve Eğitime Muhtaç Olanlara Özel Tedbirler Uygulanması Korunma ihtiyacı içerisinde olan çocuklara yönelik tedbirler içerisinde, özel bakım gerektirenlerin durumunun ayrıca ele alınması gerekir. ÇeĢitli engelleri bulunan ve normal tedbirlerle korunması mümkün olmayan çocuklar için özel tedbirler alınması gerekir. ZEVKLĠLER, Körler ya da iyi göremeyen, sağır ya da iyi duyamayan, adale, kemik ve hareket sisteminde özrü olan sakatlar, üstün zekalılar ve istidatlılar, geri zekalılar ve eğitimi zor olan çocukları özel bakım ve koruma tedbiri alınması gerekenler olduğu görüģündedir 6. Çocuklara özel bakım sağlanması, bakıma muhtaç olan çocuklara kamu imkânları kullanılarak sağlanacak desteği ifade eder. Sağlanacak destek, özel tedavi gereksinimlerinin karģılanması, barınma yeri temini, bir baģkasının yardımı olmadan yaģamını sürdüremeyecek durumda olanlara bakım hizmeti verilmesi, çocuğun yakınlarına kamusal destek sağlanması gibi çeģitli Ģekillerde karģımıza çıkar. Bakıma muhtaç olan çocuklar olarak, en baģta engelli çocuklar karģımıza çıkar. Fiziksel ya da zihinsel engelli çocukların bakımının sağlanması özel bir çaba gerektirdiğinden, devlet bu konuda gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Devlet engelli çocukların bakımı, sağlık hizmetleri, özel eğitimlerinin sağlanması gibi çeģitli tedbirleri almak suretiyle görevini yerine getirecektir 7. Engelli çocukların eğitimi konusunda Devletin izlemesi gereken yol ve kullanması gereken yöntemlere iliģkin olarak, yükümlülüklerinin, saygı duyma, koruma, yerine getirme, belli bir davranıģta bulunma ve hedeflenen sonuçları ortaya çıkarma Ģeklinde sınıflandırılması mümkündür 8. Devlet özel bakıma muhtaç olan çocukların eğitimi konusunda hareket tarzını bu yaklaģım üzerinden yürütmelidir. Engelli çocukların bakım ve eğitiminin kapsamı, bu çocukların oyun hakkını da içerecek Ģekilde düzenlenmek durumundadır 9. C- Çocuğun Anne ve Babasıyla KiĢisel ĠliĢki Kurması ve Sürdürmesi Çocuğun fiziksel ve zihinsel geliģiminin sağlıklı bir Ģekilde gerçekleģtirilmesinde ailenin katkısı ve önemi göz ardı edilemez. Çocuklar, aile ortamında sağlıklı bir Ģekilde geliģir ve kiģilik kazanır. Çocukların normal ve sağlıklı bir Ģekilde geliģimi, ancak sağlıklı bir ailede gerçekleģebilir 10. Devlet, çocukların öncelikle ve vazgeçilmez olarak anne ve babasıyla iliģki kurmasını ve sürdürmesini sağlamak Tarih ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ( Tarih ve Sayılı Resmi Gazete), 60. ve devamı maddelerinde yer alan düzenlemelere göre; çocuklar, sosyal güvenceden yararlanacaklardır. 6 ZEVKLĠLER, a.g.m., s Engelli çocukların eğitimlerine yönelik olarak, Tarih ve 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyle, özel eğitime muhtaç olan çocukların eğitilmesine yönelik olarak alınacak tedbirlere iliģkin hükümler getirilmiģtir. 8 ÇAĞLAR, Selda. Uluslararası Hukukta ve Türk Hukukunda Engellilerin Eğitim Hakkı ve Devletin Yükümlülükleri, Beta Yayınevi, Ġstanbul, 2009, s ÖZDAMAR, Demet/ SUCU, Gamze C. Çocuğun Oyun ve Dinlenme Hakkı, Kazancı Hakemli Hukuk Dergisi, Sayı: 17-18, s ZEVKLĠLER, Aydın. Türk Hukukunda Korunmaya Muhtaç Çocuklar, AÜHFD, Yıl: 1968, Cilt:25, Sayı: 1-2, s.173

6 zorundadır. Anne ve babayla iliģki kurma çocuk açısından öncelikli bir hak ve gereksinimdir 11. Bu gereksinim doğrultusunda devletin kimi durumlara çözüm üretmesi bir zorunluluk olarak karģımıza çıkar. Anne ya da babanın kısıtlanması/mahkûmiyeti ya da çocuğun mahkûm olması gibi durumlarda da çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurma hakkının dikkate alınması ve cezai yaptırımların ve infazının bu doğrultuda düzenlenmesi gerekir. Çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurma hakkı bir hak olarak tanınmıģ olmakla birlikte, bu hakkın kullanılması çocuğun zarar görmesine yol açacaksa, kamu gücü kullanılarak engellenmesi mümkündür. Bir baģka ifadeyle, çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurması bir haktır ve engellenmesi ancak bu iliģki çocuğun sağlığını, fiziki ve ruhi geliģimini olumsuz etkiliyorsa devlet tarafından engellenebilir. Çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurma ve sürdürme hakkı, çocuk bakımından bir hak olduğu kadar, çocuğun sağlıklı bir Ģekilde geliģimini sağlaması bakımından da zorunluluktur. Devlet bu zorunluluk doğrultusunda, çocuğun mümkün olduğu kadar anne ve babasıyla bir arada yaģamasına imkân hazırlamak durumundadır 12. D- Çocuğun ġiddet ve Ġstismara KarĢı Korunması Devletin çocukları korumakla görevli olduğu noktasında tereddüt bulunmamakla birlikte, bu korumanın kapsamının ne olacağı ve hangi önceliklere uyularak koruma tedbirlerinin iģletileceği önemli bir konudur. Küçüklük ve bedensel, ruhî, ahlâkî ve fikrî geliģmenin tehlikede olması durumu söz konusuysa, koruma tedbirlerinin devreye girmesi gerekir. Devlet, çocuk olarak tanımlanabilecek yaģta olanların, fiziki ve ruhi geliģmesinin sağlıklı bir Ģekilde gerçekleģmesine imkan oluģturmakla görevlidir 13. ZEVKLĠLER, korunması gerekli çocukları; Bedenî, ruhî, ahlâkî ve fikri geliģmeleri tehlikede olup ta ana babası olmayan, ana babası tarafından terk edilen küçüklerle ana babası mevcut olmakla beraber onlar tarafından fuhģa, dilenciliğe, alkollü içkileri ve uyuģturucu maddeleri kullanma alıģkanlığına veya serseriliğe itilen veya ana babanın kendisine karģı olan vazifelerini yerine getirmekten aciz bulunduğu veya kasten yerine getirmemeleri dolayısıyla ana babadan velayet hakkı nez'edilen çocuklar korunmaya muhtaç çocuklar olarak tanımlamaktadır 14. Anayasada gerçekleģtirilen değiģiklikle birlikte, çocuğun istismara karģı korunması anayasal bir görev olarak devlete yüklenmiģtir. Devlet, çocuğun her türlü istismarını engellemekle görevlidir. Ġstismar, çocuğa yönelmiģ bir fiziki veya psikolojik istismar olabileceği gibi, bir çocuğun kullanılması suretiyle bir baģka çocuk ya da büyüğe karģı hukuk dıģı bir harekette bulunulması Ģeklinde de karģımıza çıkabilir 15. Çocuğun istismar edilmesi, çocuğa yönelmiģ bir hareketi kapsadığı gibi, çocuğun bir suça itilmesini de kapsar. Çocuğun Ģiddete karģı korunmasında durum istismardan daha farklıdır. ġiddete karģı korunma, çocuğun Ģiddet mağduru olmasının önüne geçilmesi demektir. Çocuğa yönelmiģ bulunan Ģiddetin kimden geldiğinin bir önemi yoktur. Ailesinden gelse dahi, 11 Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Kanuni bir zorunluluk olmadan velayet ana ve babadan alınamaz. GENÇCAN, Ömer Uğur, Kadın ve Çocuk Hakları, Ankara, 2006, s AKYÜZ, Emine, Çocuğun Aile Ġçinde Korunması ve Hâkimin Velayet Hakkına Müdahalesi, Ġstanbul Barosu Çocuk Hakları Günleri, Kasım ZEVKLĠLER, a.g.m., s ZEVKLĠLER, a.g.m., s Çocuk istismarı konusunda bakınız: POLAT, Oğuz. Tüm Boyutlarıyla Çocuk Ġstismarı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2007

7 devlet çocuğa yönelmiģ Ģiddeti önlemek zorundadır. ġiddeti önlemek mümkün olmuyorsa çocuğun Ģiddete karģı korunmasına yönelik devlet tarafından tedbirler alınması gerekir. Çocuğun Ģiddete karģı korunması, anne ve babasıyla iliģki kurma ve sürdürme hakkının sınırlanma nedeni olarak da karģımıza çıkabilir. Çocuğa karģı Ģiddet uygulan ebeveyn, çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurma ve sürdürme hakkıyla koruma altına alınan yararı gerçekleģtirme yeteneğini kaybetmiģ sayılır. ġiddetin olduğu yerde, çocuğun maddi ve ruhi bakımdan sağlıklı bir geliģim göstermesi mümkün olmaz. Böyle bir olumsuzluğun ortaya çıkması durumunda, anne ve babayla iliģki kurma ve sürdürme hakkının korunması gerekçe gösterilerek, çocuğa uygulanan Ģiddetin devamına izin verilmesi çocuğun yüksek yararına aykırıdır. III-ÇOCUĞUN KORUNMASINA YÖNELĠK OLARAK ALINMASI GEREKEN TEDBĠRLER Çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunması görevinin gereği olarak ihtiyaç duyulan tedbirlerin neler olduğunun ortaya konulması ve uygulanması devletin görevidir. Devlet, çocukları Ģiddet ve istismara karģı korumaya yönelik olarak, öncelikle alınması zorunlu olan tedbirleri belirlemek durumundadır. A-Çocuk Hakları ve Koruma Bilincinin OluĢturulması/Yükseltilmesi Çocuk haklarının kabulü ve çocukların özel ilgiye muhtaç olduğunun toplumsal bilinç haline gelmesi, çocuk hakları ve çocukların korunması konusunda ön koģuldur. Çocuk haklarının varlığını kabul etmeyen, çocuğa değer vermeyen, çocuğu üretimde yardımcı olarak gören, hayatın kaçınılmaz bir gereği olarak çocukların da sorumluluk alması gerektiği inancında olan bir toplumda, çocukların korunması çabalarının sonuçsuz kalması kaçınılmaz bir sonuçtur. Tarım ve sanayide vasıfsız ve kayıtsız elaman olarak istihdam edilen, sokak satıcılığı yaptırılan, dilendirilen, sokağa itilen, suça bulaģan/bulaģtırılan ve sürecin sonunda toplumdan dıģlanan çocukların varlığı, çocuk hakları ve çocukları koruma konusunda sosyal bilinç eksikliğinin acı sonucudur. Böyle bir sonucun ortaya çıkmasının önlenmesi, çocukların korunmasına yönelik bir sosyal bilincin oluģmasıyla mümkündür. Sosyal bilincin oluģturulması/oluģması, devlet politikaları kadar, sivil toplum kuruluģlarının çalıģmalarıyla da yakından ilgilidir. 1.Çocukların Eğitilmesi/Bilinçlendirilmesi Çocuk hakları ve çocukların korunması bilincinin oluģmasında, öncelikle çocukların eğitilmeleri gerekir. Duyarlılıkları en üst düzeyde bulunan çocukların, kendileri gibi çocuk olan bireylerin hakları ve uğradıkları mağduriyetler konusunda kazanacakları bilinç, çocukların korunmasında en etkili tedbir olacaktır. Aileler, çocukları tarafından ortaya konulan duyarlılığın bir parçası olma konusunda daha istekli olacaklardır. Çocukların eğitilmeleri konusunda asıl önemli nokta, çocukların kendilerine yönelecek istismar ve Ģiddet konusunda bilinçli hale getirilmesidir. Verilen eğitimle çocukların kendilerine yönelmesi muhtemel tehlikeler konusunda uyanık olmaları sağlanacaktır. Kendisine kim ya da kimlerden zarar gelebileceğini, zararın ne Ģekilde gelebileceğini, bu risklere karģı alınması gereken asgari tedbirlerin neler olduğunu bilen bir çocuğun koruma konusunda daha avantajlı bir durumda olacağı açıktır Çocuklara yönelik istismar giriģimlerinde kullanılan anahtar davranıģların neler olduğu, ülke ve bölgelere göre, yaģanılan vakalardan çıkarılıp bu konularda duyarlı olmanın öğretilmesi, belli bir oranda riskleri azaltacaktır. Kaçırılan çocukların büyük bir kısmının yolda kulaklıkla müzik dinleyenler olması, araba içerisinde birinin yol tarifi istemesi nedeniyle arabaya yaklaģılması durumunda arabaya zorla

8 2.Ailenin Eğitilmesi/Bilinçlendirilmesi Çocuk hakları ve çocukların korunması konusunda ailenin eğitilmesi bir baģka önemli noktadır. Aile öncelikle çocuklarının haklarının bulunduğu ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiğini kabul etmelidir. Bu konuda ailenin eğitilmesi ve çocukları hak sahibi bireyler olarak öncelikle anne ve babasının kabul etmesi çok önemlidir. Çocuklarının hakları olduğunu ve korunmaya muhtaç olduğunu kabul eden ailelerle çocuk istismarının önlenmesi mümkün olabilir. Çocuklarını aileye ekonomik katkı sağlayan kiģiler olarak gören bir anlayıģ yerine, öncelikle eğitilmeleri ve sağlıklı bir Ģekilde geliģmeleri gerektiğini kabul eden bir yaklaģımın gelmesi gerekir. Çocuklarının hakları bulunduğunu kabul eden ve çocukların korunma ihtiyacı olduğunun bilincine varan ailelerin, çocukların istismar edilme tehlikesine karģı bilinçlendirilmeleri gerekir. Aileler, öncelikle kendileri çocuk istismarında anahtar olarak kullanılan davranıģ kalıplarını kendileri bilecek ve gereken tedbirleri alacaklardır. Gerekli tedbirlere ilave olarak, çocukların tehlikelere karģı bilinçli hale getirilmesine katkı olarak, çocukların eğitimine de destek olacaklardır. 3.Kamu Görevlilerinin Eğitilmesi/Bilinçlendirilmesi Çocukların korunmasına yönelik tedbirlerin baģarılı olması, bu görevi doğrudan yerine getiren ya da dolaylı olarak bu görevle ilgili olan kamu görevlilerinin eğitilmesiyle mümkün olacaktır. Çocukların korunmasına yönelik idari faaliyetlerde görev alan kamu personelinin yerine getirmekte oldukları görevlerin bilincinde olması baģarı için ön koģuldur. Çocukların korunması, eğitilmesi ve topluma kazandırılmasının öneminin farkında olmayan ya da bu durumu önemsemeyen kamu görevlilerinin alınan tedbirlerin baģarısını engelleyecekleri açıktır. Devlet, çocukların korunmasına yönelik belirlemiģ olduğu tedbirleri uygulayacak kamu görevlilerini doğru seçmek ve bu kiģileri görevleri konusunda eğitmekle de görevlidir. Çocuk koruma konusunda alınacak tedbirlerin ne kadar yerinde olduğu, belli oranda bu tedbirlerin kimler tarafından uygulandığına da bağlı olacaktır. Kamu görevlilerinin çocuk koruma faaliyetleri konusunda eğitilmesi gerekliliği bütüncül olarak ele alınmalıdır. Çocuk koruma faaliyetleriyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili olan bütün personelin eğitime tabi tutulmaları gerekir. Sosyal hizmet görevlileri, kolluk görevlileri, eğitim-öğretim faaliyetlerinde görev alanlar gibi doğrudan ilgili olanların çocukların korunmasına yönelik tedbirlerle ilgili eğitilmeleri gerektiği gibi, sağlık hizmetleri alanında çalıģanlar, yerel idare görevlileri ve benzeri personelin de çocuk koruma faaliyetleri konusunda bilinçlendirilmesinde zorunluluk vardır. 4.Toplumun Eğitilmesi/Bilinçlendirilmesi Çocuk koruma konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, çocukların korunmasına yönelik olarak alınacak tedbirlerin baģarılı olmasını birinci dereceden etkileyecek bir çalıģmadır. Çocukların korunmasına yönelik tedbirler esas olarak, çocuğun yaģadığı toplum tarafından kabul gördüğünde baģarı sağlanabilir. Sosyal ortamda, çocuğun Ģiddet görmesi ya da istismarına yönelik olarak, bilinçli bireylerin bulunması, yaģanması olası sorunların doğmadan önlenmesine imkân sağlayacaktır. Çocuklara yönelik olumsuzlukların giderilmesi bilinçlendirilmiģ toplum tarafından doğrudan gerçekleģtirilebileceği gibi, kamu personeline zamanında bildirilmesi suretiyle mağduriyetin önüne geçilmesi Ģeklinde de gerçekleģebilir. Çocukların korunması alınması, yardım isteme bahanesiyle çocuğu kapalı/bilinmeyen bir mekâna götürülmesi gibi davranıģ örnekleri çıkarılarak çocukların eğitilmeleri sağlanmalıdır.

9 konusunda toplumun bilinçlendirilmesinin en önemli sonucu, toplumun sosyal sorumluluk faaliyetleri yoluyla çocukların korunması çalıģmalarına destek vermeleri olacaktır. Genel olarak bilinçlendirme çalıģmalarında, bilimsel olarak ortaya konulan verilerin, kitle iletiģim baģta olmak üzere, çeģitli iletiģim kanalları ve yollarıyla ilgililere ulaģtırılması ve bu verilerden çıkarılan sonuçlar doğrultusunda alınması gereken tedbirlere vurgu yapılması gerekir. Ortaya konulan böyle bir çalıģma sonucunda hem çocukların tehlikeler konusunda uyanık olmaları, hem de ailelerin nelere dikkat etmesi gerektiği tespit edilip bilinçlendirilmesi sağlanırken, diğer yanda kamu görevlilerinin görevleri konusunda daha duyarlı ve bilinçli olması sağlanacaktır. Böyle bir bilgilendirme sonucunda toplumun da etrafında olup bitenler konusunda daha duyarlı davranacağı, gördüğü olayları en azından ilgililere bildirmek suretiyle sürece katkı sağlayacağı açıktır. B-Çocukların Korunması Konusunda Ġdari TeĢkilatlanmanın Yeniden ġekillendirilmesi 1982 Anayasasının 41. maddesinde gerçekleģtirilen değiģikle devlete yüklenen çocuklara yönelik Ģiddetin ve her türlü istismarın önlenmesine yönelik tedbirleri belirleme ve alma görevi, kaçınılmaz olarak idari yapılanmaya gidilmesi sonucunu doğurur. Çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunmasına yönelik var olan idari yapılanmaların bu görevleri yerine getirme konusunda yeterli olup olmayacağının değerlendirilmesi suretiyle teģkilatlanmanın gözden geçirilmesi bir gerekliliktir. Sosyal hizmetler konusunda var olan idari yapılanmanın geçmiģ uygulamalarında ortaya çıkan aksamalar, yeni görevlerin gereğini yerine getirme konusunda tereddütlere neden olmaktadır. Bu noktada idari yapının yeniden değerlendirilmesi yerinde olacaktır. C-Çocuğa Yönelik Suçların Önlenmesine ve Acil Müdahaleye Yönelik Tedbirlerin Alınması Çocukların Ģiddete ve istismara karģı korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasında öncelik önleyici faaliyetler olacaktır. Buna karģılık, önleyici çalıģmaların baģarılı olamadığı durumlarda gerçekleģtirilecek acil müdahale tedbirlerinin belirlenmesi ve etkin bir Ģekilde uygulanması da önem taģımaktadır. Çocuklara yönelmiģ bir tehlike ortaya çıktığında tehlikeyi doğuran durumla etkin mücadeleye imkân veren tedbirler, risklerin ortadan kaldırılmasında birincil öneme sahiptir. Risklerle mücadeleye yönelik etkin tedbirler belirlenmesi, mağduriyetlerin önlenmesinin yanında, bu türden davranıģlara karģı önleyici etkiye de sahip olacaktır. Kayıp ya da kaçırılmıģ çocukların bulunmasına yönelik olarak alınacak tedbirler, kayıpların bulunmasında etkili olduğu kadar, çocuklara yönelik kaçırma giriģimlerinin belli bir oranda engellenmesinde de etkili olacaktır. Kayıp ya da kaçırılmıģ çocukların bulunmasına yönelik alınacak tedbirler, ailenin alacağı tedbirler ve kamunun alacağı tedbirler olarak iki baģlık altında toplanabilir. 1.Ailenin Alacağı Tedbirler Kayıp çocuklar konusunda ailenin alacağı en temel tedbir, kaybolan çocuğun bulunmasına katkı sağlayacak bilgi ve belgelerin zamanında ve sağlıklı bir Ģekilde kamu görevlilerine verilmesidir. Kaybolan çocukla ilgili sözlü tarif ve tanımlamalarla yapılacak bir arama çalıģmasının ne kadar baģarıya ulaģacağı tartıģmalıdır. Kayıp ya da kaçırılmıģ çocuklarla ilgili ailelerin güncel bir fotoğraf dahi sağlayamadığı bir durumda aramanın baģarılı olması zor olacaktır. Böyle bir durumda, ailenin çocukla ilgili sözlü olarak yapacağı bilgilendirmenin yanında, çocuğun kimliğini açıkça ortaya koyacak

10 bilgileri de vermesi gerekir. Kaçırılma ya da kayıp vakalarında, kamu otoriteleri tarafından gerçekleģtirilecek arama çalıģmalarında, baģarı sağlanması kayıp ya da kaçırılan çocuğa iliģkin doğru bilgilerin varlığına bağlıdır. Aileler, çocuklarla ilgili olası bir kayıp ya da kaçırılma durumunda gereksinim duyulacak bilgileri elde hazır bulundurmaları durumunda, yapılacak arama ve kurtarma giriģimleri daha hızlı ve etkili sonuç verecektir. Çocukların bulunmasını kolaylaģtırmaya yönelik olarak, çocuğun güncel fotoğrafı, diģ sağlığı ve yapılan müdahalelere iliģkin bilgiler, parmak izi, fiziki görünümüne ve yapısına iliģkin bilgiler, DNA incelemesi yapabilmeye imkân veren doku örneği gibi verilerin bilinmesi, arama ve kurtarma çalıģmalarında çok değerli olan ilk saatlerin veri ve bilgi toplamayla geçirilmesine engel olacaktır. Aileler, bahse konu bilgileri olası bir durumda kullanmak üzere, kendi kontrolleri altında, güvenli bir ortamda tutmak suretiyle saklamak üzere bir set haline getirmeyi bir seçenek, bir tedbir olarak düģünmek durumundadırlar 17. Kayıp ya da kaçırılmıģ çocukların bulunmasına yönelik çalıģmalarda gerekli verilerin hazır tutulması noktasında ailelerin teģvik edilmesi ve bilgilendirilmesi idarenin iģlerini kolaylaģtıracaktır. 2.Ġdarenin Alacağı Tedbirler ġiddete maruz kalma ya da her türlü istismara uğrama riski taģıyan durumlarla mücadele edilmesi sürecinde, idare çocukların bulunduğu alanlarda teknik altyapı ve personel bakımından gerekli güvenlik tedbirlerini almakla yükümlüdür. Çocuk kaçırma ya da kayıplarıyla mücadele sürecinde, kötü niyetli kiģilerin çocuklara kolaylıkla ulaģabilmesine zemin oluģturan ortamların bertaraf edilmesi gerekir. Okul ve çevresinin, çocukların oyun alanının, internet salonlarının ve benzeri yerlerin çocuklar açısından güvenli hale getirilmesi birinci öncelik olmalıdır. Bahse konu alanların çocuklar açısından güvenli hale getirilmesi fiziksel mekândan kaynaklanan istismarın önlenmesini sağlayacaktır. Çocuklara yönelik tehlikelerin önemli bir kısmı sanal ortamlardan gelmektedir. Ġnternet ortamında ulaģılabilen ve çocukların geliģimini olumsuz etkilemesinin yanında doğrudan istimrarına da zemin hazırlayan tehlikelerin önlenmesi de önemlidir. Bilinçlendirme amaçlı yapılan eğitimlere ek olarak idare, sanal ortamı çocuklar bakımından güvenli hale getirecek tedbirleri de almakla yükümlüdür. Fiziki mekânda çocuğa ulaģamayan kötü niyetli kiģilerin, sanal ortamlar aracılığıyla çocuğa ulaģıp istismar edebilme riskinin de ortadan kaldırılması gerekir. Ġdare çocuklara yönelmiģ Ģiddet ve her türlü istismarla mücadele ederken, kaybolan ya da kaçırılan çocuklara ait resmi bilgilerin adli kolluk birimlerinin paylaģımına açılması bir gerekliliktir. Çocukların eğitim-öğretim görmekte oldukları okullarda tutulan bilgilerin ve sistemde var olan resimlerin, kolluk görevlilerinin 17 Amerika BirleĢik Devletlerinde, çocukların kaybolması ya da kaçırılması durumunda kolluk güçlerinin arama kurtarma çalıģmalarına kolaylaģtırmak ve hızlandırmak üzere, Çocuk Tanıtım Setleri hazırlanması bir yöntem olarak kabul edilmiģtir. Bu yöntemde aileler, çocukların tanınmasına imkan tanıyacak verileri, parmak izi ve DNA araģtırması için doku örnekleri de dâhil, özel olarak imal edilen kitleri kullanmak suretiyle hazır tutma yönünde bir uygulama içerisindedirler. Çocukların kaybolması ya da kaçırılması durumunda bu kitler kolluk görevlilerin teslim edilmekte ve arama çalıģmaları süratle baģlatılmaktadır. Kayıp ya da kaçırılmıģ bulunan çocukların kurtarılmasında çok önemli olan ilk iki saatlik zaman diliminin gerçekten arama çalıģmalarıyla geçmesi, gerekli bilgi ve belgelerin hazır olmasıyla doğrudan ilgilidir. Çocuk Tanıtım Seti (Child ID Kit) konusunda bakınız: e.t.:

11 eriģimine açılması ve öğrencilerin resimlerinin eğitim-öğretim yılı baģlarken güncellenmesi, arama ve kurtarma çalıģmalarına belli oranda katkı sağlayacaktır. D-Sivil Toplumun Sürece Katılımının Sağlanması/TeĢvik Edilmesi Çocukların korunması, Ģiddet ve istismarın engellenmesinde temel sorun bazı çocukların az ya da çok Ģiddet ve istismara açık hale gelmesidir. Çocukların tehlikelere açık hale gelmesi bir sosyolojik sorundur. Sorunun kaynağında çoğunlukla aile ortamında yeterli korumanın sağlanamaması yer almaktadır. Aileler tarafından yeterli korunma sağlanamayan ya da bizzat ailesi tarafından tehlikelere maruz kalmaya zorlanan çocukların korunmasında, toplumun üreteceği sosyal çözümler ve ortaya çıkacak sosyal projeler, idari tedbirlerden daha etkili olacaktır. Ġdare, toplumun çocukların Ģiddet ve istismara uğramasının önlenmesine yönelik olarak yürüteceği bilinçlendirme çalıģmalarının yanında, sivil inisiyatifin koruma süresine katılmasını da teģvik etmelidir. Çocukların korunması, sosyal sorumluluğun gereği olarak toplumun önüne konulması gereken bir ihtiyaçtır. Sağlıklı bir toplumsal yapı, bir toplumsal düzen ve huzur için, çocukların korunması konusunda duyarlı olma gereği topluma anlatılmalıdır. Ailelerin kendi çocuklarının güvenliği için, yeterli güvenlik sağlanamayan çocuklara da sahip çıkmak durumunda olduklarına ikna edilmesi gerekir. Devlet bu konuda gerekli bilgilendirme ve bilinçlendirme çalıģmalarını gerçekleģtirmelidir. Çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunması bir kamu hizmeti olarak görülmekte ve yürütülmektedir. Ancak, bu faaliyet bir kamu hizmetinin ötesinde bir amaca yönelmiģtir. Çocukların korunması, bir yandan kamu düzeninin devam ettirilmesiyle, diğer yandan da milletin devamlılığıyla ilgili olan bir faaliyettir. Çocuklarını sağlıklı yetiģtiremeyen, onları koruyamayan bir toplumun varlığını sağlıklı bir Ģekilde devam ettirmesi mümkün olmayacaktır. Konunun önemine uygun olarak topluma anlatılması ve sosyal bir bilinçle soruna çözüm aranması gerekmektedir. SONUÇ 12 Eylül 2010 halk oylamasıyla 1982 Anayasasının 41. maddesinde gerçekleģtirilen değiģiklikle birlikte, devletin çocukları Ģiddete ve her türlü istismara karģı koruma görevi anayasa kapsamına alınmıģtır. GerçekleĢtirilen bu değiģiklikle, BirleĢmiĢ Milletler Çocuk Haklarına Dair SözleĢme ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ĠliĢkin Avrupa SözleĢmesi baģta olmak üzere, çocukların korunmasına iliģkin uluslar arası sözleģmelerden doğan yükümlülükler, temel ilkeleriyle Anayasaya dâhil edilmiģtir. Getirilen düzenlemeyle çocuk haklarının temel çerçevesi belirlenmiģtir. Çocuğun yüksek yararının birincil öncelik olduğu ortaya konulmuģtur. Bir hak olarak çocuğun anne ve babasıyla iliģki kurması ve bu iliģkiyi sürdürmesi anayasal güvenceye kavuģturulmuģtur. Bununla birlikte, çocuğun yüksek yararına aykırı olması durumunda, anne ve babanın çocukla iliģki kurmasının engellenebileceği düzenlenmiģtir. Çocukların Ģiddet ve her türlü istismara karģı korunmasını sağlayacak tedbirleri alma bir görev olarak anayasa koyucu tarafından devlete yüklenmiģtir. Bu görev kapsamında devlet, çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunmasına yönelik olarak, öncelikle tedbirlerin neler olduğunu belirleme ve sonrasında da gereğini yerine getirmekle yükümlü olacaktır. Çocukların Ģiddet ve istismara karģı korunmasında alınması gereken tedbirler bağlamında öncelikle çocukların riskli kiģilerden uzak tutulması gereklidir. Bu gereklilik fiziki ve sanal ortamlarda çocuğun güvenceye alınmasını zorunlu kılar. Bu doğrultuda devletin, okul ve çevresi, internet salonları, çocukların oyun alanları ve

12 benzeri fiziki mekânlarla, internet sanal mekânlarını güvenli hale getirmesi gerekmektedir. Bu mekânlardan çocuklara yönelik risklerin önlenmesi birincil önemdedir. Güvenli internet sağlanmasında alınacak tedbirler belirlenirken, özgürlükler dengesinin kurulmasında çocuğun yüksek yararının ve bu yararın gerisinde var olan ulusal yararın dikkate alınması önemlidir. Ġnternet faaliyetlerinin düzenlenmesi ve kontrol edilmesi yoluyla çocukların yüksek yararının gerçekleģtirilmesinde çocuklara sağlanan bu koruma, pozitif ayrımcılık kapsamında değerlendirilmelidir. Çocuğun Ģiddet ve istismara karģı korunmasında top yekûn bir eğitim ve bilinçlenmeye ihtiyaç bulunmaktadır. Öncelikle çocuğun Ģiddet ve istismar konusunda eğitilmesi, sonrasında ailenin, kamu görevlilerinin ve bütün toplumun eğitilmesi gerekir. Yapılacak eğitimlerde kullanılacak argümanlar farklılık taģısa da, eğitimin amacının çocuğun korunması ve toplumun ayakta tutulması olduğu göz ardı edilmemelidir. Çocukların korunması, çocuklara yönelik Ģiddet ve istismarın önlenmesine yönelik olarak idari yapılanmanın yeniden Ģekillendirilmesi, imkânların iyileģtirilmesi kapasitenin artırılması ve benzeri konuların yeniden değerlendirilmesi gerekir. Bir sosyal kamu hizmeti olarak yürütülen çocuk koruma hizmetlerinin yeni anayasal düzenlemeye göre yeniden Ģekillendirilmesine ihtiyaç vardır. Devlet, çocuk koruma hizmetlerinin gerçekleģtirilmesine yönelik olarak farklı tedbirler ve farklı idari yapılanmalara gereksinim duyacaktır. Bu gereklilikler doğrultusunda, yeni doğanların ve bebeklerin ayrı, engellilerin fiziksel ve zihinsel olarak ayrı, eğitim çağındaki çocukların ayrı, suça itilmiģ ya da bulaģmıģ, suç mağduru çocukların ayrı ele alındığı bir sistemin oluģturulması gerekir. Çocukların korunmasına yönelik idari faaliyetlerin kamu hizmetinin ötesinde, kamu düzenini ve milli çıkarları ilgilendiren bir konu olduğu dikkate alınarak, sürece sivil toplumun da dâhil edilmesi gerekir. Çocukların korunmasına yönelik faaliyetlerin baģarısının huzurlu bir toplum ve güçlü bir devlet açısından gerekli olduğunun topluma anlatılması ve sosyal sorunun sosyal sorumluluk kapsamında çözümünün yolu açılmalıdır. Bu konuda devletin toplumu sosyal sorumluluk projesi üretmeye ya da bir projenin parçası olmaya teģvik etmesi gerekir.

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR 1 2 DR.FEVZİ-MÜRÜVET UĞUROĞLU ORTAOKULU 2016-2017 / 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILLARI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE EYLEM PLANI Eğitim ortamında ortamlarında uyuģturucu

Detaylı

MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalıģanlara verilecek iģ sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esaslarını düzenlemektir.

MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalıģanlara verilecek iģ sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esaslarını düzenlemektir. ÇALIġANLARIN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMLERĠNĠN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalıģanlara verilecek iģ

Detaylı

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 14.09.2017 1-Genel Olarak Borçlar Kanunu nda kusursuz sorumluluk halleri, kusursuz

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ 1. Sosyal yardımlar hak temelli ve önceden belirlenen objektif kriterlere dayalı olarak sunulacaktır. 1.1 Sosyal Yardımların hak temelli yapılmasına yönelik, Avrupa Birliği ve geliģmiģ OECD ülkelerindeki

Detaylı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Madde 1- Ankara Çocuk Dostu ġehir Projesinin amacı Ankara yı; Çocuk Hakları SözleĢmesini

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı SAVUNMASIZ VE ÖRSELENEBİLİR GRUPLARDA SAĞLIK HİZMETİ SUNUM PLANI Temel Hasta Hakları Hasta

Detaylı

Madde 1 - Bu Yönetmelik, iģyerlerinde sağlık ve güvenlik Ģartlarının iyileģtirilmesi için alınacak önlemleri belirler.

Madde 1 - Bu Yönetmelik, iģyerlerinde sağlık ve güvenlik Ģartlarının iyileģtirilmesi için alınacak önlemleri belirler. Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠ Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠ Resmi Gazete Tarihi: 09/12/2003 Resmi Gazete Sayısı: 25311 ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3 Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi KGRP de 5 Ana Müdahale Doğrudan müdahaleler: 1. Psikolojik danıģma 2. Sınıf rehberliği Dolaylı müdahaleler: 3. Konsültasyon

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU... 3 SAYIŞTAYIN

Detaylı

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan ÇOCUK HAKLARININ SINIFLANDIRILMASI Çocuk Hakları Sözleşmesi nde, çocukların sağlıklı yaşaması ve çok yönlü olarak gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ TEHLİKELİ ATIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

EGE ÜNİVERSİTESİ TEHLİKELİ ATIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç EGE ÜNİVERSİTESİ TEHLİKELİ ATIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1- Bu Yönergenin amacı, Ege Üniversitesi Rektörlüğü sorumluluk alanı içinde bulunan eğitim, öğretim,

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIGI NA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIGI NA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIGI NA 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 7 nci maddesinin birinci fıkrasının değiştirilmesi hakkındaki kanun teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur. Gereğini

Detaylı

Doç. Dr. Pir Ali KAYA

Doç. Dr. Pir Ali KAYA 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nda İşverenin Yükümlülükleri Doç. Dr. Pir Ali KAYA Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü 1 I. 6331 Sayılı Kanuna Göre İşverenin

Detaylı

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN) Düzenleme Tarihi: Bingöl Üniversitesi(BÜ) Ġç Kontrol Sistemi Kurulması çalıģmaları kapsamında, Ġç Kontrol Sistemi Proje Ekibimiz

Detaylı

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE Sayı: 300-2014/1847 29 Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE İlgi: a- 300-2014/862 sayı ve 14.05.2014 tarihli yazımız. b- 300-2014/930 sayı ve 02.06.2014 tarihli yazımız. Ġlgi yazılarımızda

Detaylı

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale Prof. Dr. Serap NAZLI Okul psikolojik danışmanları okullarda hangi PDR etkinliklerini uygular? PDR etkinliklerinin genel amacı nedir? Doğrudan-Dolaylı Müdahaleler

Detaylı

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER 1. KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 2. DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY GİRİŞ ÇalıĢmak yaģamın bir parçasıdır. YaĢamak nasıl bir insan hakkı

Detaylı

www.ankaraisguvenligi.com

www.ankaraisguvenligi.com İş sağlığı ve güvenliği temel prensiplerini ve güvenlik kültürünün önemini kavramak. Güvenlik kültürünün işletmeye faydalarını öğrenmek, Güvenlik kültürünün oluşturulmasını ve sürdürülmesi sağlamak. ILO

Detaylı

HAFTA 2. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ

HAFTA 2. SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK. SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ SAĞLIK MEVZUATINA GĠRĠġ HEDEFLER Bu üniteyi çalıģtıktan sonra; Sağlık hukukuna iliģkin Anayasal bilgileri edinecek, SAĞLIK MEVZUATI VE HEMġĠRELĠK Sağlık hukukuna iliģkin yasal mevzuatı öğrenmiģ olacaksınız.

Detaylı

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr T..C.. SAYIIŞTAY BAŞKANLIIĞII AİİLE VE SOSYAL POLİİTİİKALAR BAKANLIIĞII 2012 YIILII DENETİİM RAPORU EYLÜL 2013 T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014)

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) 1.Kadınların işgücüne katılım oranı ve istihdamı artırılacaktır. TEDBĠR SORUMLU KURUM/ ĠġBĠRLĠĞĠ YAPILACAK KURUM/ SÜRE AÇIKLAMA 1.1 Kadınlar üzerindeki bakım yükümlülüklerini azaltmaya yönelik tedbirler

Detaylı

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? Erzurum, COĞRAFİ VE İDARİ KÜÇÜLMEYİ EKONOMİK BÜYÜMEYE dönüştürebilir mi? TARTIŞMA ÖNERİSİNİN GEREKÇESİ Kamu hizmetlerinin ülke seviyesinde daha verimli

Detaylı

SAĞLIK NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ);

SAĞLIK NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); SAĞLIK KAVRAMI SAĞLIK NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halidir. şeklinde tanımlamıştır. SAĞLIK KAVRAMI

Detaylı

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ Türk Akreditasyon Kurumu Personel Akreditasyon Başkanlığı Akreditasyon Uzmanı 1 Ülkemizde ve dünyada tüm bireylerin iģgücüne katılması ve iģgücü piyasalarında istihdam edilebilmeleri için; bilgiye dayalı

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ 1. BÖLÜM: Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının 16 Mayıs 2004

Detaylı

DOĞU KARADENĠZDE HEYELAN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE ĠLĠġKĠN DÜġÜNCELER

DOĞU KARADENĠZDE HEYELAN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE ĠLĠġKĠN DÜġÜNCELER DOĞU KARADENĠZDE HEYELAN SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE ĠLĠġKĠN DÜġÜNCELER Kayıtlara göre, Doğu Kara Denizde heyelan sorunun varlığı 1929 dan beri bilinmektedir. Bu coğrafyada, özellikle can kaybına neden olan heyelanlardan

Detaylı

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İDARENİN İMAR HUKUKU NEDENİYLE SORUMLULUĞU HAKKINDA GENEL ANALİZ DOÇ.DR. MÜSLÜM AKINCI İMAR ve İDARE Belli bir yerleşim alanının teknik, sosyal ve hukuki araç

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Çocuk; Kanuna göre reşit olma durumları hariç 18 yaş altı herkese çocuk denir. Çocuk bütün canlılar içinde en uzun süre bakımı, korunmayı ve sevgiyi gerektiren varlıktır. Bir toplumun ilerleyebilmesi ve

Detaylı

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ 87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ ILO Sözleşmesi 18 Haziran 2015 Perşembe ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992 / 3847 Resmi Gazete

Detaylı

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri 16.05.2014. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs 2014 2.

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri 16.05.2014. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs 2014 2. Ulusal Düzeyde Çocuk Hukuku Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN Çocuk Hukuku Hukukun çocuklara özgü, çocuk haklarını düzenleyen dalıdır. Çocuk hukuku, özel hukuk, kamu hukuku, sosyal hukuk ve uluslararası hukukta

Detaylı

Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ

Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ Sunum İçeriği Sosyal Medya ve Çocuk İlişkisi Sosyal Medyada Çocuklara Yönelik Riskler Bakanlığımızca Yürütülen Önleyici Çalışmalar

Detaylı

RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ

RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan: RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete: 31.7.2010-27658 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 -(1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

09 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazete

09 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazete Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönetmelik, işyerlerinde sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi

Detaylı

Sosyal Hizmetin Yasal Çerçevesi ve Politika Bağlamı. Sosyal Hizmete Giriş-8

Sosyal Hizmetin Yasal Çerçevesi ve Politika Bağlamı. Sosyal Hizmete Giriş-8 Sosyal Hizmetin Yasal Çerçevesi ve Politika Bağlamı Sosyal Hizmete Giriş-8 Yasal çerçeve ve politika bağlamı Sosyal çalışmacıların sosyal hizmet uygulamalarındaki tüm yasal mevzuatı en ince detayına kadar

Detaylı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Madde 1- Bu Yönetmelik, işyerlerinde sağlık ve güvenlik şartlarının

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Madde 1- Bu Yönetmelik, işyerlerinde sağlık ve güvenlik şartlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği [Resmi Gazete: 09.12.2003 Salı, Sayı: 25311 (Asıl)] Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmelik,

Detaylı

(*09/12/2003 tarih ve 25311 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır)

(*09/12/2003 tarih ve 25311 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği (*09/12/2003 tarih ve 25311 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde

Detaylı

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU

YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU YAZI ĠġLERĠ MÜDÜRLÜĞÜ 2013 FAALĠYET RAPORU ĠÇĠNDEKĠLER I. GENEL BĠLGĠLER A.Misyon ve Vizyon B.Yetki, Görev ve Sorumluluklar C.Ġdareye ĠliĢkin Bilgiler 1. Fiziksel Yapı 2. Örgüt Yapısı 3. Bilgi ve Teknolojik

Detaylı

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ Sağlıkta yapılan dönüģümü değerlendirirken sadece sağlık alanının kendi dinamikleriyle değil aynı zamanda toplumsal süreçler, ideolojik konumlandırılmalar, sınıflararası

Detaylı

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2 Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen danışmanlık tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 (1)

Detaylı

YÖNETMELİK. Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan: RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK. Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan: RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ YÖNETMELİK Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan: RADYASYON GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ VE YAPTIRIMLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, radyasyon

Detaylı

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir. Durumsallık YaklaĢımı (KoĢulbağımlılık Kuramı) Durumsallık (KoĢulbağımlılık) Kuramının DoğuĢu KoĢul bağımlılık bir Ģeyin diğerine bağımlı olmasıdır. Eğer örgütün etkili olması isteniyorsa, örgütün yapısı

Detaylı

EKİM SORUMLU KİŞİ, BİRİM VE KURUMLAR AYLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER VE ÇALIŞMALAR İŞBİRLİGİ YAPILACAK KURUMLAR/KİŞİLER HEDEF KİTLE

EKİM SORUMLU KİŞİ, BİRİM VE KURUMLAR AYLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER VE ÇALIŞMALAR İŞBİRLİGİ YAPILACAK KURUMLAR/KİŞİLER HEDEF KİTLE EKİM AYLAR 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MİTHATPAŞA ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE MADDE BAĞIMLILIĞI İLE MÜCADELE HİZMETLERİ OKUL EYLEM PLANI GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI S.N N KONUSU TARİH 1 Eğitim ortamında ortamlarında uyuşturucu kullanımı ve bağımlılık ile

Detaylı

SAĞLIK SERBEST BÖLGESĠ (SSB) ÇALIġMASI

SAĞLIK SERBEST BÖLGESĠ (SSB) ÇALIġMASI SAĞLIK SERBEST BÖLGESĠ (SSB) ÇALIġMASI T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK TURĠZMĠ DAĠRE BAġKANLIĞI 20-11-2012-ANKARA 1 SERBEST BÖLGE TANIMI Genel olarak serbest bölge; ülkenin

Detaylı

İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası (35/2008 sayılı Yasa) 44 üncü Madde Altında Yapılan Tüzük

İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası (35/2008 sayılı Yasa) 44 üncü Madde Altında Yapılan Tüzük İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası ( sayılı Yasa) 44 üncü Madde Altında Yapılan Tüzük Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası nın 44 üncü maddesinin kendisine verdiği yetkiye

Detaylı

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ Doç. Dr. Yücel GELĠġLĠ G.Ü.MEF. EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ Öğretimde Liderlik 1 Liderlik kavramı Liderlik kavramı yöneticiyle eģ tutulan kavram olmakla beraber aralarında ciddi fark

Detaylı

YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ

YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ YILLIK İZİN KURULU VE ÖNEMİ Erol GÜNER* 42 1. GİRİŞ Yıllık ücretli izin, uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış evrensel bir hak tır. Türkiye nin de onayladığı İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

Detaylı

tarihinden sonra da muayenehanelerle ilgili birçok düzenleme yapılmış bu düzenlemelerle ilgili hukuksal süreçler de devam etmektedir.

tarihinden sonra da muayenehanelerle ilgili birçok düzenleme yapılmış bu düzenlemelerle ilgili hukuksal süreçler de devam etmektedir. Danıştay 15. Dairesi nin Karar Gerekçeleri Bilindiği üzere, 03.08.2010 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan yönetmelik ile muayenehaneler için milat niteliği taşıyan değişiklikler yapılmıştır. Muayenehanelerde

Detaylı

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI Bu politika prosedürü ile Mioro Hediyelik Eşya San.ve Tic. A.Ş., kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerimizin,topluluğumuz için önemini ve önceliğini vurgular. Mioro A.Ş. sahip

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER RECEP TAYYİP ERDOĞAN İLKOKULU/ORTAOKULU 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI S.No FAALİYETİN KONUSU TARİH FAALİYETİ YÜRÜTECEK

Detaylı

SAĞLIĞIN KORUNMASI, GELİŞTİRİLMESİ VE SAĞLIK POLİTİKASI. Doç.Dr. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR

SAĞLIĞIN KORUNMASI, GELİŞTİRİLMESİ VE SAĞLIK POLİTİKASI. Doç.Dr. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR SAĞLIĞIN KORUNMASI, GELİŞTİRİLMESİ VE SAĞLIK POLİTİKASI Doç.Dr. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR Tarihsel Gelişim: 1. Osmanlı İmparatorluğu nda: A. Meslek Örgütleri İçinde Yardımlaşma ve Hayır Kuruluşları Loncalar:

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI S.N STRATEJİLER FAALİYETİN KONUSU TARİH FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ İÇİNDEKİLER Kısaltmalar Önsöz XVII XIX Giriş 1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ 1. EVLENME KAVRAMI İLE EVLENMENİN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Detaylı

İşçi ve İşveren Tanımları

İşçi ve İşveren Tanımları Kanun un Amacı Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve

Detaylı

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL KARARIN ÖZÜ : Sivil Savunma Uzmanlığı nın Görev ve ÇalıĢma Yönetmeliği. TEKLİF : Sivil Savunma Uzmanlığı nın 31.03.2010 tarih, 2010/1043 sayılı teklifi. BAġKANLIK MAKAMI NA; Ġlgi: 18.03.2010 tarih ve 129

Detaylı

AYLIK TOPLANTI FAALĠYET RAPORU (01/04/2013 30/04/2013)

AYLIK TOPLANTI FAALĠYET RAPORU (01/04/2013 30/04/2013) T.C. ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2013 AYLIK TOPLANTI FAALĠYET RAPORU (01/04/2013 30/04/2013) ĠÇĠNDEKĠLER 1- DĠĞER FAALĠYETLER... 3 1.1- TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE YAPILAN TOPLANTILAR...

Detaylı

TÜTÜN VE ALKOL PĠYASASI DÜZENLEME KURUMU. Uzman Naime DOĞAN 05 EKĠM 2010

TÜTÜN VE ALKOL PĠYASASI DÜZENLEME KURUMU. Uzman Naime DOĞAN 05 EKĠM 2010 TÜTÜN VE ALKOL PĠYASASI DÜZENLEME KURUMU Uzman Naime DOĞAN 05 EKĠM 2010 REKLAM, PROMOSYON, SPONSORLUK ĠLE ĠLGĠLĠ YASAL DÜZENLEMELER, EKSĠKLĠKLER VE ÖNERĠLER 2 Tütün Kontrol Çerceve SözleĢmesi 4207 sayılı

Detaylı

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2013)

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2013) T.C. ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 01/02/2013 AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/2013-31/01/2013) ĠÇĠNDEKĠLER 1- DĠĞER FAALĠYETLER... 3 1.1- TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE YAPILAN TOPLANTILAR...

Detaylı

BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ ĠDARĠ VE MALĠ ĠġLER DAĠRE BAġKANLIĞI ĠÇ DENETĠM SĠSTEMĠ

BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ ĠDARĠ VE MALĠ ĠġLER DAĠRE BAġKANLIĞI ĠÇ DENETĠM SĠSTEMĠ BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ ĠDARĠ VE MALĠ ĠġLER DAĠRE BAġKANLIĞI ĠÇ DENETĠM SĠSTEMĠ G Ġ R Ġ ġ 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun beģinci kısmında iç kontrol sistemi düzenlenmiģtir. 26.12.2007

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ. SSP900 Sosyal Sorumluluk Projesi Genel Sınav Raporu

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ. SSP900 Sosyal Sorumluluk Projesi Genel Sınav Raporu T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ SSP900 Sosyal Sorumluluk Projesi Genel Sınav Raporu ZONGULDAK 2015 ÖNCE EMNİYET SSP900 SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ GENEL SINAV RAPORU Yöneten: Yrd. Doç.

Detaylı

T.C. OSMANĠYE KORKUT ATA ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı

T.C. OSMANĠYE KORKUT ATA ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı Sayı : 41811054-010.06.01 21/05/2015 Konu : Görev Tanımları Genelgesi GENELGE (2015/1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında idarenin amaçlarına, belirlenmiģ

Detaylı

İŞYERLERİNDE ACİL DURUMLAR HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI

İŞYERLERİNDE ACİL DURUMLAR HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞYERLERİNDE ACİL DURUMLAR HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, işyerlerinde acil

Detaylı

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61 İstanbul, 16.05.2013 Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete de Yayımlanmıştır. DUYURU NO :2013/61 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu

Detaylı

EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI İKİNCİ HAFTASI EKİM. Yıl Boyunca Okul Çalışma Ekibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Yıl Boyunca Okul Yönetimi Kolluk Kuvvetleri

EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI İKİNCİ HAFTASI EKİM. Yıl Boyunca Okul Çalışma Ekibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Yıl Boyunca Okul Yönetimi Kolluk Kuvvetleri YILMAZKÖY ORTAOKULU 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI 1 S.N FAALİYETİN KONUSU TARİH FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER Eğitim

Detaylı

KÜTAHYA KAMU HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ GENEL SEKRETERLĠĞĠ EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ

KÜTAHYA KAMU HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ GENEL SEKRETERLĠĞĠ EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ KÜTAHYA KAMU HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ GENEL SEKRETERLĠĞĠ EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ (TEMMUZ 2014 ) SAMİ AKPINAR UZMAN Evde Sağlık Hizmetinin Sunumu:10.03.2005 Tarih ve 25751 sayılı resmi gazetede yayınlanan usul

Detaylı

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI AKTİF EĞİTİM -SEN Aktif Eğitimciler Sendikası BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI Aktif Eğitim-Sen - 2015 2 AKTİF EĞİTİM-SEN Beştepe Mahallesi 33. Sokak Nu.:13 Yenimahalle/ ANKARA Tel:

Detaylı

2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MUSTAFA KAYA YBO EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MUSTAFA KAYA YBO EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI S.N FAALİYETİN KONUSU TARİH GÖREVLİLER İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM VE KURULUŞLAR 1 Eğitim ortamında ortamlarında uyuşturucu kullanımı ve bağımlılık ile mücadele okul komisyonun kurulması EKİM AYININ İKİNCİ

Detaylı

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM 23.02.2012 tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç MADDE 1- (1)Bu yönergenin amacı,

Detaylı

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ 215 DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 25 Kasım 1981 tarihli ve 36/55 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ HAKKINDA KANUNDA VE BAZI KANUNLARDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ HAKKINDA KANUNDA VE BAZI KANUNLARDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası 5766 BaĢlığı Kabul Tarihi 04/06/2008 Kabul Edildiği BirleĢim CumhurbaĢkanlığına GidiĢ Tarihi CumhurbaĢkanlığından GeliĢ Tarihi CumhurbaĢkanınca Yapılan ĠĢlem AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/12/2012-31/12/2012)

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/12/2012-31/12/2012) T.C. ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 01/01/2013 AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/12/2012-31/12/2012) ĠÇĠNDEKĠLER 1- TOPLANTILAR... 3 1.1- TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE YAPILAN TOPLANTILAR... 3 1.2-

Detaylı

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ Öncelik 29.1 Özellikle gümrük kontrolleri ve vergi denetimi kuralları olmak üzere, serbest bölgeler mevzuatının AB müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesi 1 Mevzuat uyum takvimi

Detaylı

İÇTÜZÜK TADİL METNİ MALİ SEKTÖR DIŞI NFIST İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

İÇTÜZÜK TADİL METNİ MALİ SEKTÖR DIŞI NFIST İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇTÜZÜK TADİL METNİ MALİ SEKTÖR DIŞI NFIST İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Finansbank A.ġ. Mali Sektör DıĢı NFIST Ġstanbul 20 A Tipi Borsa Yatırım Fonu içtüzüğünün 1.2, 5.3, 5.4,

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı Tarih: 16/05/2008 Sayı : B.13.2.BKG.0.11.00.02/364114 Konu : 2022 sayılı Kanunun

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza Ġnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri Serap GÖRÜCÜ Psikolog YetiĢkin ĠyileĢtirme Bürosu Madde bağımlılığını kontrol altında

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ GÖREV TANIMLARI

ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ GÖREV TANIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ GÖREV TANIMLARI Valilik Makamının 04/11/2015 tarih ve 1260 Sayılı Olur ları kapsamında şube müdürlüklerinin görev tanımları yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; I- PLANLAMA VE ZARAR AZALTMA

Detaylı

Av. Füsun GÖKÇEN. TÜRK ÇĠMENTO SEKTÖRÜNÜN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONUSUNDA AB KATILIM MÜZAKERELERĠNDEKĠ KONUMU

Av. Füsun GÖKÇEN. TÜRK ÇĠMENTO SEKTÖRÜNÜN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONUSUNDA AB KATILIM MÜZAKERELERĠNDEKĠ KONUMU TÜRK ÇĠMENTO SEKTÖRÜNÜN Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONUSUNDA AB KATILIM MÜZAKERELERĠNDEKĠ KONUMU Av. Füsun GÖKÇEN Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası 4857 sayılı ĠĢ Kanunu MADDE 77 ĠġVERENLERĠN VE ĠġÇĠLERĠN

Detaylı

İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ İŞVERENİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ Recep GÜNER 69 * ÖZ 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun unun 14 üncü maddesi göre işveren istihdam ettiği çalışanın iş kazası veya meslek

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF

TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF ANAYASAMIZIN 59 MADDESİ; Devlet her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek

Detaylı

ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi GİRİŞ-AMAÇ Günümüzde teknolojik gelişmeler, bilim alanındaki

Detaylı

Deprem Tehlike Yönetimi ( )

Deprem Tehlike Yönetimi ( ) Deprem Tehlike Yönetimi ( ) Prof. Dr. Murat UTKUCU Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 3.4.2016 Murat UTKUCU 1 (Adjustment to Hazard) A. Kayıpların kabulü ve paylaģılması 1. Kayıpların kabulü:

Detaylı

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı : 15.05.

Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı : 15.05. MESGEMM İSG/Mevzuat/ler İçindekiler Birinci Bölüm - Amaç, Kapsam ve Dayanak Madde 1- Amaç Madde 2 - Kapsam Madde 3 - Dayanak Madde 4 - Tanımlar İkinci Bölüm - Genel Hükümler Madde 5 -İşverenin Yükümlülükleri

Detaylı

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Projenin GELĠġĠMĠ: KDEP-EYLEM 47 (Kısa Dönem Eylem Planı ) 4 Aralık 2003 tarihli BaĢbakanlık Genelgesi yle e-dönüģüm Türkiye

Detaylı

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU HAZIRLAYAN: MUSTAFA KARAKAYA İÇ DENETÇİ Eylül 2011 SUNUM PLANI GiriĢ 25 adet sunu bulunmaktadır. Kısaca

Detaylı

trafikte bilinçli bir nesil için

trafikte bilinçli bir nesil için bilinçli bir nesil e t k i için f tra Giriş Önemli bir halk sağlığı sorunu olan trafik kazalarının önlenmesi, pek çok kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri ve bireylerin ortak çalışması ile mümkün olabilecektir.

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

Ders No: 29 Hoş Geldiniz

Ders No: 29 Hoş Geldiniz Acil Durum Planları Ders No: 29 Hoş Geldiniz Eğitimimizin Amacı Katılımcıların, işyerlerinde acil durumlarda uygulanacak planlar ve bu planlamanın yapılması hakkında bilgi edinmelerini sağlamaktır. Öğrenim

Detaylı

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ 18 Temmuz 2018 Harran Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu Osmanbey YerleĢkesi, ġanlıurfa Harran Üniversitesi Kalite Koordinatörlüğü

Detaylı

İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ İÇTÜZÜK TADİL METNİ DOW JONES İSTANBUL 20 A TİPİ BORSA YATIRIM FONU İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Finansbank A.ġ. Dow Jones Istanbul 20 A Tipi Borsa Yatirim Fonu içtüzüğünün 1.2, 5.3, 5.4, 10.2, 10.3, 10.4, 14.1,

Detaylı

Mobbing Araştırması. Haziran 2013

Mobbing Araştırması. Haziran 2013 Mobbing Araştırması Haziran 2013 Araştırma Hakkında 2013 Haziran ayında PERYÖN ve Towers Watson tarafından düzenlenen Mobbing Araştırması na çeşitli sektörlerden 143 katılımcı veri sağlamıştır. Ekteki

Detaylı

Söz konusu ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı aynı gün ve yerde saat te gerçekleģtirilecektir.

Söz konusu ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı aynı gün ve yerde saat te gerçekleģtirilecektir. Tarih Sayı Konu : 12.03.2018 : EBSOV 30/18 : Mütevelli Heyet Top. Hk. Sayın Üyemiz Vakfımız 2018 yılı Mart Ayı Mütevelli Heyet Olağan Toplantısı aģağıdaki gündem çerçevesinde, 26 Mart 2018 Pazartesi Günü

Detaylı

EYLÜL AYI SONUNA KADAR EKİM AYININ ÜÇÜNCÜ HAFTASI EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI

EYLÜL AYI SONUNA KADAR EKİM AYININ ÜÇÜNCÜ HAFTASI EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI SIRA FAALİYETİN KONUSU TARİH 1 Okulda uyuşturucu kullanımı ve bağımlılık ile mücadele komisyonun kurulması. 2 Okul yürütme komisyonu toplantı yapması. 3 4 5 6 7 8 Eğitim ortamlarında uyuşturucu kullanımı

Detaylı