Tarım Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Tarım Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu"

Transkript

1 Tarım Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu (2. Taslak Web, Eylül 2010) Hazırlayan: Dr. Gürsel Küsek

2 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ SEKTÖRÜN KISA TANITIMI Önemli karbon dioksit (CO 2 ) kaynakları Metan (CH 4 ) kaynakları Azotdioksit (N 2 O) Aerosoller LULUCF Kapsamında Değerlendirilen Sektörler için Karbon Tutma Alanları ve Şu Anki Kapasiteleri Tarım Arazileri Standartları (STATİP) MEVCUT DURUM Politikalar Yasal Düzenlemeler Kurumsal Yapılanma Finansman Ekonomik Araçlar Eylemler/Projeler Bilgi Sistemleri, İzleme/Raporlama Bilimsel ve Teknolojik Ar Ge Eğitim/Kapasite Geliştirme SONUÇ VE ÖNERİLER...58 KAYNAKLAR...64 EKLER...66 EK 1: TARIM SEKTÖRÜ PAYDAŞ ANALİZİ...67 EK 2:TARIM SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI KATILIMCI LİSTESİ...79 EK 3:TARIM SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ KATILIMCI SÜREÇ VE ÇIKTILARI...83 EK 4: TARIM SEKTÖRÜ KAYNAK LİSTESİ...89 Eylül 2010 ii

3 TABLOLAR Tablo 1. Yapay Alanlarda Arazi Kullanim Türleri ve Yapay Alanlarin Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı...10 Tablo 2. Tarım Alanları ve Arazi Kullanım Türleri ile Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı...12 Tablo 3. Orman Alanları ve Doğal Alanlar, Arazi Kullanım Türleri, Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı...15 Tablo 4. Sulak Alanlar ve Su Kütleleri, Arazi Kullanım Türleri, Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı...16 Tablo 5. Arazi Kullanım Sınıfları (STATİP 2009 LEJANTI)...17 Tablo 6. Gönüllü Karbon Piyasasında Pazarlanabilecek Türkiye deki Başlıca Alanlar...32 Tablo 7. Toplulaştırma ile Sağlanan Enerji Kazanımları...40 ŞEKİLLER Şekil 1. Arazinin Kullanım Amaçlarının Geçmiş ve Günümüz Arasındaki Karşılaştırması...5 Şekil 2. Arazi Toplulaştırmasına Uygun Alanların Türkiye Üzerindeki Dağılımı...39 Şekil 3. Toplulaştırma Yapılacak Alanlar...40 Şekil 4. Tarımsal Üretim Alanları (Tarım Havzası)...43 Eylül 2010 iii

4 KISALTMALAR AB Avrupa Birliği AGM AK Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü Arazi Kullanımı AKAKDO AÖ Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık Arazi Örtüsü AR GE Araştırma Geliştirme ARIP AT Agricultural Reform Implementation Project Arazi Toplulaştırması Tarım Reformu Uygulama Projesi BM Birleşmiş Milletler CCX Chicago Climate Exchange Chicago İklim Borsası CH4 Methane Metan CIF Cost Insurance Freight Maliyet Sigorta Navlun CO2 Carbon Dioxide Karbondioksit CORINE ÇATAK ÇAYKUR Coordination of Information on the Environment Çevre Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Çevre Bilgileri Koordinasyonu ÇED Çevresel Etki Değerlendirme DPT DSİ Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü DTÖ Dünya Ticaret Örgütü EEA European Environmental Agency Avrupa Çevre Ajansı Eylül 2010 iv

5 EEC European Economic Community Avrupa Ekonomik Topluluğu ETC/LC European Topic Centre on Land Cover EUREP Euro Retailer Producer Group Avrupa Gıda Perakendecileri Grubu EUROSTAT FAO GAP Statistical Office of the European Commission Food and Agriculture Organization of the United Nations Güneydoğu Anadolu Projesi Avrupa Komisyonu İstatistik Ofisi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü GSMH Gayri Safi Milli Hasıla GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla HA Hectare Hektar IACS ICCAP IEC IPCC ISO İLEMOD Integrated Administration and Control System Research Project on the Impact of Climate Change on Agricultural Production System in Arid Areas International Electrotechnical Commission Intergovernmental Panel on Climate Change International Organization for Standardization İl Envanterleri Modernizasyonu Entegre İdare ve Kontrol Sistemi Kurak Alanlarda Tarımsal Üretim Sistemlerine İklim Değişikliğinin Etkisi Uluslararası Elektroteknik Komisyonu Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı İTU İyi Tarım Uygulamaları KHGM Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü LPIS Land Parcel Identification System Arazi Parsel Tanımlama Sistemi LULUCF Land Use, Land Use Change and Forestry N2O Nitrous Oxide Azotdioksit Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık NAMA OECD ORKÖY Nationally Appropriate Mitigation Actions Organization for Economic Cooperation and Development Orman Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü Ulusal Açıdan Uygun Azaltım Eylemleri İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Eylül 2010 v

6 OTC Over the Counter Tezgah Üstü Piyasa OTP Ortak Tarım Politikası ÖAT Özel Arazi Toplulaştırılması STATIP TAKEP Sorunlu Tarım Alanlarının Tespiti ve İyileştirilmesi Projesi Tarımsal Kuraklık Eylem Planı Tarım Arazileri Standartları TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi TEIEN TEKEL TMO Technical Assistance for the Establishment of a Turkish Environmental Information Exchange Network Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi Toprak Mahsulleri Ofisi Türkiye Çevresel Bilgi Değişim Ağı TRGM Tarım Reformu Genel Müdürlüğü TRT Türkiye Radyo Televizyon Kurumu TRUP Tarım Reformu Uygulama Projesi TUCBS TÜBİTAK TÜRKAK Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Türk Akreditasyon Kurumu Eylül 2010 vi

7 1. GİRİŞ Bu rapor, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ortaklığında yürütülen Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi ne yönelik önceliklerin belirlenmesi için, 2010 yılı ilk yarısı itibariyle iklim değişikliği ile mücadele bağlamında sera gazlarının azaltılmasına ilişkin tarım sektöründeki mevcut politikalar, bunların uygulama araçları ve tamamlanmış ya da devam eden uygulamalar çerçevesinde olumlu gelişmeleri, varsa iyileştirilmesi, geliştirilmesi gereken yönleri, devam eden faaliyetleri bir stok sayımı yaklaşımıyla saptayarak mevcut durumu değerlendirmektedir. Projenin yürütücü kuruluşu Çevre ve Orman Bakanlığı, uygulayıcı kuruluşu ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı dır. Dokuzuncu Kalkınma Planı nda ülkemiz şartları çerçevesinde ilgili tarafların katılımıyla sera gazı azaltımı politika ve tedbirlerini ortaya koyan bir Ulusal Eylem Planı hazırlanarak, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne ilişkin yükümlülüklerin yerine getirileceği belirtilmiştir. Bu mevcut durum değerlendirmesi, hazırlanacak İklim Değişikliği Eylem Planı nın zeminini oluşturacak ve önceliklerini belirleyecektir. Bu anlamda, değerlendirme kapsamına, sera gazı azaltımına ilişkin mevcut politikalar ve bunların uygulamaları ile konu hakkında halen devam eden çalışmalar alınmıştır. Sera gazı emisyonlarının miktarının hesaplanması İkinci Ulusal Bildirim çalışmaları, iklim değişikliğine uyumla ilgili konular da Türkiye nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Birleşmiş Milletler Ortak Programı nın Ulusal İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi bileşeni kapsamında Türk Hükümeti ve UNDP ortaklığında yürütülen paralel süreçlerde ele alındığından, bu rapor çerçevesinde incelenmemiştir. Türkiye nin Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi, 3 Mayıs 2010 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Eylem Planı nın oluşturulması aşamasında Strateji Belgesi, göz önünde bulundurulacak en önemli çerçeve belgedir. İklim Değişikliği Eylem Planı na yönelik mevcut durum değerlendirmesi çalışmaları sırasında henüz taslak aşamasında olduğundan Strateji den genel çerçeve anlamında yararlanılabilmiştir. Bununla birlikte, Strateji nin aşağıda belirtilen temel ilkeleri değerlendirmelere temel teşkil etmiştir: Türkiye nin iklim değişikliğiyle küresel mücadele kapsamında temel amacı, insanlığın ortak kaygısı olan iklim değişikliğini önlemeye yönelik yürütülen ve uluslararası taraflarla işbirliği içerisinde, tarafsız ve bilimsel bulgular ışığında ortak akılla belirlenmiş küresel çabalara, sürdürülebilir kalkınma politikalarına uygun olarak, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar prensibi ve Türkiye nin özel şartları çerçevesinde katılmaktır. Mevcut Durum Değerlendirilmesi raporu, sektör uzmanının literatür çalışmalarına, ilgili paydaşlarla yüz yüze görüşmelere ve paydaşlarla yürütülen katılımcı sürece dayanılarak hazırlanmıştır. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında sera gazı azaltımı konusunda alınacak politika ve tedbirleri etkileyebilecek ve bunlardan etkilenebilecek taraflar (paydaşlar), Ek 1 de yer alan paydaş analizi ile belirlenmiş; belirlenen paydaşların sürece aktif katılımları sağlanmaya çalışılmıştır. Çalıştaya davet edilen kurum/kuruluşlar ile katılımcıların listesi Ek 2 dedir. Eylül

8 10 Mart 2010 ve 13 Nisan 2010 tarihlerinde yapılan çalıştaylara katılan katılımcılar tarafından tarım sektörüne ilişkin olumlu gelişmeler belirlenmiş; var olan politikalar ve uygulamalardaki eksiklikler ve aksaklıklar tespit edilmiş; sürmekte olan projeler ve faaliyetler kayda geçirilmiştir. Katılımcılarca belirlenen eksiklikler ve aksaklıklar ile boşluklar, sektör uzmanı tarafından sektöre özgü bir sorunlar listesi haline getirilmiştir. Daha sonra bu sorunlar, katılımcılar tarafından sorunların iklim değişikliği ile ilgili Türkiye nin taraf olduğu uluslararası yükümlülükleri ile ilişkisi; AB ye uyum süreciyle ilişkisi; Türkiye nin Dokuzuncu Kalkınma Planı nda benimsenen gelişme eksenleriyle ilişkisi; ulusal mevzuattaki yükümlülüklerle ilişkisi; çevresel etkileri ve dışsal maliyetleri 1 ve son olarak ülke ekonomisine etkisi olarak belirlenen altı kriter çerçevesinde değerlendirilmiş ve bir öncelik sırasına konmuştur. Katılımcı sürecin detayları, katılımcılar tarafından önceliklendirme kriterlerine verilen ağırlıklar ve çalıştay sonuçlarına göre sorunların öncelik sıralaması, Ek 3 te yer almaktadır. Tarım sektörü sera gazı etkisi yapan gazların emisyonuna neden olan faaliyetler içermesi ve diğer taraftan da önemli ölçüde yutak kapasiteleri oluşturması nedeni ile iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Raporda ilk olarak tarım sektörü kısaca tanıtılmakta ve sektörün iklim değişikliği üzerindeki etkileri (sektörde sera gazı emisyonlarına neden olan önemli kaynaklar ve yutak kapasiteleri) ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ardından, raporun asıl amacı olan mevcut durum değerlendirmesi yer almaktadır. Bu kapsamda tarım sektörüne ilişkin olarak sırasıyla temel politikalar, yasal düzenlemeler, kurumsal yapı, finansman kaynakları, ekonomik araçlar, fiziki yatırım projeleri, bilgi sistemleri ile izleme/raporlama sistemleri, bilimsel ve teknolojik Ar Ge ve son olarak eğitim ve kapasite geliştirme konuları ele alınmaktadır. Anılan her alt başlık altında Türkiye de tarım sektöründe mevcut durumun sera gazı emisyonu kontrolü ve azaltım politikalarını uygulamak için yeterli olup olmadığı, bu çerçevede sektördeki olumlu gelişmeler, eksiklikler, geliştirilmesi, iyileştirilmesi veya değiştirilmesi gereken konular ortaya konmaktadır. Tarım sektörü IPPC Kılavuzunda Arazi Kullanım Değişiklikleri, Tarım ve Diğer olmak üzere üç alt kategoriye ayrılmıştır. Bu raporda arazi kullanım değişiklikleri ve bu değişiklikler sonucu ortaya çıkabilecek farklı durumlar ele alınmaya çalışılmıştır. Ayrıca tarım başlığı altında bitkisel üretim ve hayvansal üretimden oluşan tüm tarımsal faaliyetler sonucu ortaya çıkabilecek sera gazı salım ve depolama kapasiteleri ele alınmaya çalışılmıştır. 1 Bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın satıcıları ve alıcıları dışındaki üçüncü kişilere bir maliyet yüklemesine dışsal maliyet denir. Örneğin bir çimento üreticisinin çevrede yarattığı kirlilik sonucu, o çevrede yaşayan insanların sağlık sorunları yaşamaları ve bunlar için ödedikleri maliyetler, dışsal maliyetlerdir. Eylül

9 2. SEKTÖRÜN KISA TANITIMI Türkiye, elverişli coğrafi koşulları ve iklimi sayesinde, tarım ve tarımla ilişkili sanayi dallarında dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Türkiye nin tarımsal üretim değeri 2008 yılı itibarı ile 51 milyar USD seviyelerine ulaşarak tarımsal ekonomi ve tarımsal gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) açısından dünyanın sekizinci büyük ekonomisi konumuna gelmiştir ( Cumhuriyetin kurulduğu yıl olan 1923 yılında tarım sektörünün GSYH içindeki payı %42,8 iken, 1980 yılında %25, 1990 yılında %16, 2000 yılında %13.5 ve bu düşüş sürekli devam ederek 2008 yılında %7,8 olmuştur (Miran, 2005, TUIK, 2010). Türkiye de tarım sektörünün GSYH daki payının sürekli olarak azalmasının temel nedeni, diğer tüm gelişmekte olan ülkelerde de görülen, sanayi ve hizmetler sektörlerinde yaşanan büyümenin daha hızlı olmasıdır. Tarımın Türkiye ekonomisindeki önemi göreceli olarak azalmış olmakla birlikte, yurtiçi gıda ihtiyacının karşılanması, sanayi sektörüne girdi temini, ihracat ve yarattığı istihdam olanakları açısından halâ büyük önem taşımaktadır. Tarım sektöründe çalışanların toplam istihdam içindeki payı 1980 de %50,6 iken, 2000 yılında %36 ve 2008 yılında %24 seviyelerine gerilemiştir (TUİK, 2010). Genellikle emek yoğun bir sektör olarak görülen tarımın istihdamdaki payı Türkiye de her ne kadar sürekli olarak azalma gösterse de, AB ve OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında halen oldukça yüksek seviyelerde seyretmektedir. Tarımda sermaye birikiminin ve teknoloji kullanımının artışıyla, bu oranın daha da aşağılara geleceği beklenmektedir. Türkiye nin 79,6 milyon hektar olan toprak varlığının %41 oranına karşılık gelen 33 milyon hektarını tarım arazileri oluşturmaktadır (CORINE 2006). Toplam ekili ve dikili alanların yaklaşık %17 sinde sulu tarım, %83 ünde ise kuru tarım yapılmaktadır. Türkiye tarım sektöründe hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, meyve ve sebze, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri, balık ürünleri, bal ve tütün gibi çok çeşitli ürünlerin üretilmesine olanak sağlamaktadır. Tahıl üretiminin toplam tarım üretimindeki payı %67 iken, bu oran çiftlik hayvanları için %26, balıkçılık ormancılık için ise % 7 dir. Şüphesiz iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen, doğaya bağlı olarak sürdürülen tarımdır. Tarımda, farklı koşullara göre adapte edilen ürün çeşitleri, sulama sistemleri gibi konularda çok büyük gelişmeler katedilmesine rağmen, hava ve iklim tarımsal üretimde hâla en önemli rolü oynamaktadır (İ.Dellal, 2006.) TARIMSAL FAALİYETLER VE SERA GAZI EMİSYONLARI Tarımsal üretim özellikle 20. Yüzyılın 2. yarısından itibaren, tüm dünyada özellikle teknolojik gelişme, verimlilik artışı ve kısmen de ekilebilir arazinin genişletilmesi sayesinde oldukça hızlı bir büyüme göstermiştir dönemi arasında dünya nüfusu %111 artarken, tarımsal üretim aynı dönemde %162 oranında artışla nüfus artışından daha fazla büyüme göstermiştir (Burney vd, 2010). Tarımsal üretim, diğer bir çok ekonomik sektörlerde olduğu gibi, büyük oranda doğal kaynakların kullanımına dayanmakta ve haliyle önemli çevresel baskılara yol açmaktadır. Eylül

10 Ayrıca yapısı gereği, sanayinin diğer kolları gibi çevre üzerinde noktasal değil yayılı kirlilik yaratıcı bir etkiye sahiptir. Tarımsal su kullanımı, gübre kullanımı, zirai mücadele ilaçları su kaynaklarını olumsuz etkileyebilmekte, ormanların tarım arazisine dönüştürülmesi, bitki ve hayvan yetiştiriciliği ve fosil yakıt kullanımı sera gazı emisyonlarına sebep olmaktadır (Dişbudak, 2008). Tarım sektörü diğer sektörlerden (örn. ulaştırma, enerji) farklı olarak hem yutak hem de salma kapasitelerine sahiptir. IPCC 4. Değerlendirme Raporu bilgilerine göre, tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonları, dünya genelinde toplam sera gazı emisyonlarının %10 ila 12 sini oluşturmaktadır (IPCC, 2007). FAO tahminlerine göre; ormancılık faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları ise % 17,4 olarak verilmiştir (FAO, 2007). Ormancılık sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonları ormancılık faaliyetlerinden çok ormansızlaşmanın ortaya çıkardığı bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarımsal faaliyetler sonucu salınan sera gazları, özellikle CO 2 harici olan metan (CH 4 ) ve azot dioksit (N 2 O) emisyonlarıdır. Atmosfere salınan azot dioksitin yaklaşık %60 ı ve Metanın yaklaşık %50 sine tarımsal faaliyetler kaynaklık etmektedir. CO 2 emisyonunun ise tarım sektörünün yutak ve salma özelliği nedeniyle önemli bir değişim göstermediği ve neredeyse dengelendiği belirtilmektedir dönemi arasında, tarım sektörü kaynaklı CH 4 ve N 2 O emisyonları yaklaşık %17 artış göstermiş ve bu artış özellikle gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanmıştır (IPCC, 2007). Türkiye nin 2008 yılına ait sera gazı envanter verilerine göre tarımsal faaliyetler, insan kaynaklı sera gazı toplam emisyonunun yaklaşık olarak % 7 sini oluşturmaktadır. Ayrıca, Türkiye de sektörlere göre sera gazı emisyonlarının gelişimi incelendiğinde, döneminde, diğer tüm sektörlerin yol açtığı sera gazı emisyonlarında önemli oranlarda artışlar gözlenirken sadece tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarında bir azalma kaydedilmiştir. Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonları 1990 yılında 29,78 Mt CO 2 eşdeğeri iken 2008 yılına gelindiğinde emisyonlar yaklaşık %16 azalış göstererek 25,04 Mt CO 2 eşdeğeri seviyesine gerilemiştir (TUİK, 2010). Tarımsal faaliyetler 1990 yılı Metan (CH 4 ) emisyonuna %61,78 oranında kaynaklık eden en büyük sektör iken 2008 yılında %30,85 oran ile atık sektörünün ardından ikinci sırada yer almıştır. Azotoksit (N 2 O) emisyonlarına ise %70 üzerinde payı ile en büyük kaynaklık eden sektör olmuştur (TUİK, 2010) Önemli karbon dioksit (CO2) kaynakları İnsan nüfusunun artması ile birlikte tarım ve özellikle orman alanlarında önemli ölçüde bitkisel varlık kaybı yaşanmıştır. Kaybolan bitkisel varlıklar tarafından tutulan karbon atmosfere karbondioksit olarak dönmektedir. Diğer taraftan ortaya çıkan enerji açığının kapatılmasında fosil yakıtlar ucuz olmaları nedeni ile yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Eylül

11 Diğer faktörler de eklendiğinde atmosferdeki karbondioksit miktarı dünya tarihinde bilinen en yüksek düzeye ulaştırmıştır. Yapılan ölçmeler, bu artışın devam ettiğini göstermektedir (IPCC, 2007). Bu sonuç, karbondioksitin küresel ısınmadaki etki derecesinin ne kadar yüksek olduğu konusunda bir fikir vermektedir. Sera gazları içinde karbondioksit, küresel ısınmada yaklaşık %75 80 paya sahiptir diyebiliriz. Bunun nedeni, hem miktarının çok hem de karbondioksit moleküllerinin atmosferdeki ömrünün yıl gibi çok uzun olmasıdır. O nedenle küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlerin başında karbondioksit emisyonunun azaltılması gelmektedir (Houghton et al e göre Kadıoğlu 2001). Klorofilli bitkiler havadaki karbondioksiti (CO₂) su ile birleştirerek atmosferik CO₂ yi organik hale dönüştüren karbonhidratları üretirler. Bu halleri ile bitkiler yutak kapasiteleri oluştururlar. Diğer taraftan bitkiler ölünce çürütücü mikroorganizmalar organik materyali CO₂ ye dönüştürür ve atmosfere geri salınmasına neden olurlar. Aynı şekilde bitkilerin yanmaları da atmosfere aynı miktar CO₂ salınmasına neden olur. Toprak profilinde bulunan bitkilerin çürümüş ancak kimyasal olarak ayrışmamış parçalarına organik madde denilmektedir. Toprak önemli miktarlarda organik madde depolamaktadır; bu haliyle toprak, atmosfer ve canlı bitkilerin toplamından daha fazla karbon içermektedir. Toprak bünyesinde tuttuğu organik maddenin değişmesine bağlı olarak dinamik bir yutak ya da emisyon kaynağı olmaktadır. Başka bir deyişle topraktaki organik madde yüzdesinin değişimine bağlı olarak atmosfere ya CO₂ salmakta ya da atmosferdeki CO₂ yi dolaylı olarak depolamaktadır Tarım ve diğer arazi kullanım türleri arasında meydana gelen değişikliklerinden kaynaklanan CO2emisyonları veya depolamalar Şekil 1. Arazinin kullanım amaçlarının geçmiş ve günümüz arasındaki karşılaştırması Eylül

12 Yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi hızla gelişen dünyada farklı arazi kullanım türleri arasında sürekli değişiklikler olmaktadır. Örneğin, tarımsal üretim için kullanılmakta olan bir arazi, şehir alanı içerisine alınarak tarım yerine yapılaşmanın olduğu bir alan haline gelmektedir. Böylesi durumlarda toprak altında ve üstünde yer alan bitkiler (biyokütle) yok olarak atmosfere CO 2 olarak dönmektedir; diğer taraftan da topraktaki organik maddeler parçalanarak yine atmosfere CO 2 olarak dönmektedirler. Öte yandan, başka tür kullanım nedeni ile işgal altında olan bir alanın tarıma kazandırılması ile havada bulunan CO 2 nin depolanması da mümkündür. Kısaca arazi kullanım değişiklikleri CO 2 emisyonuna veya depolanmasına neden olmaktadır. Türkiye de hızlı şehirleşme, otoyol inşaatı, havaalanı inşaatı gibi amaçlar için kullanımları nedeni ile, arazi kullanım değişiklikleri tarım ve mera alanları aleyhine meydana gelmektedir. Türkiye deki arazilerin mevcut kullanımları ile ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir Tarımsal ürün deseninin değişmesinden kaynaklanan emisyonlar veya depolamalar Toprakta bulunan canlı veya ölü bitkilerin ve organik madde miktarının değişimine neden olacak her türlü tarımsal uygulama, tarım alanlarında CO₂ tutulmasına veya salınmasına neden olmaktadır. Örneğin buğday nadas tarımı yapılmakta olan bir parsele çok yıllık bir ağaç (elma ağacı) dikilmesi durumunda, o parselde toprak altı ve toprak üstü canlı kütlesi, örneğin ağacın kurumuş dal ve döküntüleri nedeniyle artacaktır. Ayrıca dal ve yaprak çürümeleri nedeni ile topraktaki organik madde miktarı da artacaktır. Böylece o parselde önemli miktarda yutak kapasitesi oluşturulmuş olacaktır. Buğday nadas münavebesi yapılan diğer bir parselde sürüm tekniklerinin değişmesi ile, örneğin daha az sürüm yapılarak tarım yapılması durumunda topraktaki organik madde artacak ve yutak kapasitesi ortaya çıkacaktır. Aksi takdirde aşırı sürülen toprak daha fazla hava ile karışmakta ve toprakta bulunan organik maddeler hızla yanmaktadır. Görüldüğü gibi tarım alanları tarım alanı olarak kalmaya devam etmeleri durumunda bile yutak veya emisyon kaynakları olabilmektedir. Tarım alanlarının yutak kapasitelerinin arttırılmasında iyi tarım uygulamaları ön plana çıkmaktadır. Tarım alanlarında iyi tarım uygulamalarının geliştirilmesi ile tarım alanlarının yutak kapasiteleri önemli düzeylerde arttırılabilir Tarımsal ürün atıklarının yakılması Tarımsal ürün atıklarının (Anız) bertarafında yakma en bilinen uygulamadır. Türkiye de buğday, mısır, soya, pamuk gibi bitkilerin hasattan sonra toprakta kalan kök ve sapları yakılmaktadır. Yanma CO₂ emisyonu anlamına gelmektedir Doğal sebepler Erozyon, sel baskını, taşkın, taban suyunun aşırı yükselmesi gibi doğal sebepler de toprakta bulunan hem canlı ölü kütlenin, hem de organik maddenin azalmasına yol açmaktadır. Eylül

13 Tarımsal faaliyetler için kullanılan fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonlar Tarım sektöründe petrole dayalı birçok faaliyet sürdürülmektedir. Bu faaliyetler için Türkiye de tarım sektöründe kullanılan yıllık fosil yakıt (genellikle motorin) miktarı yaklaşık 1,5 milyon tondur (TKB, 2010). Yukarıda beş farklı başlıkta verilen kaynaklardan kaynaklanan emisyonlar tarımdan kaynaklanan emisyonların dünyada yaklaşık %21 25 ini oluşturmaktadır (FAO, 2010). Ülkemizde ise bu oran %7 civarındadır (TUİK, 2008) Metan (CH4) kaynakları Metan moleküllerinin sera gazı etkisi karbondioksit moleküllerinden farklıdır. Metan, karbondioksite göre 21 kat daha fazla sera gazı etkisi yaratmaktadır (IPPC, 2007). Ancak metan moleküllerinin atmosfer bileşimindeki yüzdeleri ve atmosferdeki ömürleri çok azdır. Metan gazı emisyonunun toplam sera gazı emisyonundaki oranı %13 14 civarındadır (IPCC, 2007). Aşağıda verilen tarım kaynaklarından kaynaklanan miktarın, atmosferdeki toplam metan miktarının yaklaşık %50 si olduğu tahmin edilmektedir (IPCC,2007) Toprak kökenli metan kaynakları a. Yüksek taban suyu nedeni ile artıkların oksijensiz ortamda ayrışması (anaerobik ayrışma) sonucunda meydana gelen emisyonlar: Geçici veya sürekli drenaj problemi olan alanlardan (bataklıklardan) kaynaklanan emisyonlar; Çeltik üretimi yapılan alanlardan kaynaklanan emisyonlar. b. Diğer tarımsal alanlarda biyokütle fermantasyonu veya biyokütlenin oksijensiz ortamda yanmasından kaynaklanan emisyonlar Hayvancılık kökenli metan kaynakları a. Hayvansal üretimde kullanılan hayvanların mide fermantasyonlarından kaynaklanan emisyonlar, b. Hayvansal atıklardan kaynaklanan emisyonlar Türkiye sera gazı verilerini incelediğimizde, Metan gazı oluşumuna en büyük katkı, tarımsal faaliyetler içinde enterik fermantasyon (hayvanların geviş getirmesi) tarafından yapılmaktadır (TUİK, 2010). Eylül

14 2.3. Azotdioksit (N2O) Azotdioksit emisyonlarına tarımsal faaliyetler başlıca iki yolla kaynaklık etmektedir (IPCC, 2006); a. Tarım alanlarında azotlu gübre kullanılan kaynaklanan emisyonlar, b. Hayvansal atıklardan kaynaklanan emisyonlar. Yukarıda verilen tarımsal faaliyetler sonucunda meydana gelen azotdioksit emisyonları toplam azotdioksit emisyonlarının küresel ölçekte yaklaşık %60 ını Türkiye de ise %72 sini oluşturmaktadır. Azotdioksit gazlarının toplam seragazı emisyonları içindeki payı yaklaşık %7 dir (IPPC, 2006) Aerosoller Tarımda kullanılan kimyasal uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Miktarı çok düşüktür. Su Buharı Su buharı sera etkisi bakımından bilinen tüm gazlara göre en yüksek etkiye sahiptir. Ancak doğal yağış döngüsünün bir parçası olması nedeni ile diğer gazlardan tümü ile ayrılmaktadır. Su buharı atmosferin yeryüzüne yakın bölgelerinde bulunur ve miktarı çoğu zaman yüksek değildir. Atmosferde bulut olarak bulunur. Güneşten gelen kısa dalga boylu ışınları tutmada ve uzaya geri yansımada etkilidir. Yaşamsal işlevleri son derece önemlidir. Atmosferik ısınmaya neden olmaktadır, ancak yaşam için gerekli işlevleri daha yüksektir. Bu nedenle diğer gazlardan farklı bir şekilde ele alınmalıdır LULUCF Kapsamında Değerlendirilen Sektörler için Karbon Tutma Alanları ve Şu Anki Kapasiteleri Orman Genel Müdürlüğü nün resmi sitesinde LULUCF aşağıdaki gibi tanımlanmıştır. Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık AKAKDO (LULUCF Land Use, Land Use Change and Forestry) kavramı, arazi kullanımı ve arazi kullanımında zaman içerisinde insan müdahalesiyle yapılan değişikliklerin, sera gazı emisyonları ve azaltımları üzerindeki etkisini belirlemeyi hedefleyen bir bütündür. ( Tanımda da verildiği gibi arazi kullanım değişiklikleri sera gazı emisyonları veya azaltımları üzerine önemli etkilere sahiptir. Bu etkilerin hesaplanabilmesi için öncelikle arazi kullanım türleri tanımlanmalı ve bu kullanımlar arası değişiklikler belirlenmelidir. Bu çalışmada Avrupa Birliği ülkelerinde kabul edilmiş olan CORINE arazi kullanım sınıflamasında verilen kullanım türleri dikkate alınacaktır. Avrupa Birliği (AB) tüm Avrupa çapında bir çevre değerlendirmesi yapabilmek ve doğru kararlar ve politikalar üretebilmek için çaba göstermektedir. Bu alandaki en önemli uygulamalardan biri Çevre Bilgileri Koordinasyonu (Coordination of Information on the Environment, CORINE) programıdır. Bu program uyarınca, tüm AB üyesi ülkelerin aynı Eylül

15 standartlarda arazi örtüsü/arazi kullanımı (AÖ/AK) sınıflandırması uydu verileriyle yapılmakta ve bu sınıflandırma her 10 yılda bir yeni verilerle güncellenerek değişimlerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Böylece farklı dönemlerde elde edilen veriler karşılaştırılarak AÖ/AK değişimleri ve eğilimler ortaya çıkarılmakta, bu bilgiler ışığında, üye ülkelerde arazi kullanımına ilişkin çeşitli politika uygulama ve yaptırımlar şekillenmektedir (EEA ETC/LC, 1994). Türkiye de 2000 yılı arazi kullanımlarını belirlemek amacı ile CORINE 2000 çalışması Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından tamamlandı. Avrupa Çevre Ajansı nın 5 yıllık dönemlerde arazi kullanım değişikliklerini belirlemek amaçlı kararından sonra, 2006 görüntüleri kullanılarak CORINE 2006 çalışması Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından tamamlandı. CORINE e göre kullanım türleri ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; Arazi Örtüsü : Arazinin biyolojik veya fiziksel elementlerle kaplanmış halini ifade etmektedir. Örneğin, doğal makilik alanlar, doğal kayalıklar, doğal çayırlıklar gibi. Arazi Kullanım : İnsan etkisi ile ortaya çıkan arazi kullanımlarını ifade etmektedir. Örneğin, tarım alanları, biçilerek kullanılan çayır alanları, golf sahaları gibi. CORINE e göre belirlenen arazi kullanım türleri aşağıda verilmiştir Yapay alanlar (yüzeyler) Bu alanın çoğu binalar ve ulaşım ağı ile kaplanmıştır (örtülmüştür). Bu tanıma göre bina, yollar ve yapay olarak kaplanmış alanlar toplam yüzeyin %80 ini kapsar. Eylül

16 Tablo 1. Yapay alanlarda arazi kullanım türleri ve yapay alanların Türkiye genelindeki toplamı ve yüzde dağılımı CORINE 2006 Adlandırması Türkiye Toplam Alan(ha) Türkiye Alanı İçerisindeki Payı (%) 1.1 Yerleşim alanları Sürekli şehir yapısı (Yoğun yerleşim) Kesikli şehir yapısı (Dağınık yerleşim) , ,052 1 Yapay alanlar (yüzeyler) 1.2 Endüstriyel, ticari ve taşımacılık bölümleri Endüstriyel ve ticari alanlar Karayolları, raylı sistem ve bağlantı kavşakları , , Limanlar , Havalimanları , Maden, boşaltım ve inşaat yapılar Maden ocakları Boşaltım alanları , , İnşaat alanları , Tarımda kullanılmayan bitkisel alanlar Yeşil yerleşim alanları (park ve bahçeler) Spor ve dinlenme alanları , ,05 Toplam ,581 Türkiye Genel Alanı Yapay alanların Türkiye yüzölçümü içerisindeki payı % 1,58 civarındadır. Bu grup LULUCF e göre tarım başlığı altında ele alınmaktadır. Bu bölümde 11 farklı kullanım biçimi tanımlanmıştır. Bunlardan; Yerleşim alanları Türkiye genel alanı içerisindeki yüzdesi %1,148 dir. Yerleşim alanındaki artış emisyon anlamına gelmektedir. Burada önemli olan hangi kullanım türünden yerleşim alanına geçişin olduğudur. Yerleşime açılan yerin açılmadan önceki kullanım durumuna, hangi iklim kuşağında olmasına ve hangi toprak grubunda olmasına göre emisyonlar ortaya çıkmaktadır. Eylül

17 Örneğin, Akdeniz Bölgesinde çok yıllık ürünlerin yetiştirildiği alanlardan (Örneğin turunçgil yetiştiriciliği yapılan alanların yerleşime açılması) yerleşime geçilmesi durumunda o alanda toprak üstü ve toprak altı biokütle ile birlikte toprakta bulunan organik maddeler kaybolmakta, dolayısı ile de olabilecek en yüksek düzeyde emisyon gerçekleşmektedir. Bunun yerine toprağın daha sığ olduğu veya kayalık, çıplak veya seyrek bitki örtüsünün olduğu zeminlerin yerleşime açılması halinde emisyon çok daha küçük olacaktır. Diğer taraftan yerleşime açılmış olan yerlerin yutak kapasitelerinin arttırılması, yapay olarak örtülmüş olan bu alanlar içinde, arasında ve üzerinde bitkilendirmeye uygun olan alanların yeşillendirilmesi ile olanaklıdır. a. Sürekli şehir yapısı: Yapay olarak örtülmüş alanlar arsında %20 civarında boşluk olduğu düşünülmektedir. Bu boşluk alanın değerlendirilmesi ile bir miktar yutak kapasitesi ortaya konulabilir. Bu kapasitenin hesaplanması ile ilgili elimizde yeterli veri bulunmamaktadır. Ülkede gelir seviyesi ve çevre bilinç düzeyi arttıkça kendiliğinden ortaya çıkacak bir kapasite olarak tanımlana bilir. Bu alanlar küçük mülkiyetler şeklinde çok sayıda kişinin kullanımında olduğundan kapasite artırımı için her hangi bir proje uygulamak son derce zordur. b. Kesikli şehir yapısı: Sürekli şehir yapısına göre daha yüksek bir kapasitesi mevcuttur. Yazlık kullanım amaçlı yerleşimler bu tanıma girmektedir Endüstriyel, ticari ve taşımacılık bölümleri Türkiye genel alanı içerisindeki yüzdesi %0,229 dur. Bu alandaki artış da emisyon anlamına gelmektedir. Burada önemli olan hangi kullanım türünden bu alanlara geçişin olduğudur. Kaçınılmaz bir kullanım türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu amaç için kullanılacak alanların azaltılması pek olanaklı değildir. Ancak, bu alanların önemli tarım alanları üzerine kurulmaları yerine daha çok kayalık alanlar gibi mevcut potansiyelleri düşük alanlar seçilmesi önemlidir. Bu bölümde en önemli yutak kapasitesi karayolu ve demiryolu şeritlerinin kenarında kalan boş alanların ağaçlandırılmasıdır Maden, boşaltım sahaları ve inşaat alanları Türkiye alanı içerisindeki yüzdesi %0,141'dir. Bu alanlarda yukarıda verilen alanlar gibi emisyon alanlarıdır. a. Maden çıkarım sahaları: Türkiye alanı içerisindeki yüzdesi %0,091'dir. Özellikle maden çıkartıldıktan sonra bu alanların yeniden bitkilendirilmesi ve doğaya kazandırılması önemlidir. Bu durumda emisyon potansiyeli yutak kapasitesine dönüştürülebilir. Maden çıkarma sahaları ile ilgili yapılan çevresel etki değerlendirme raporlarında (ÇED) emisyon ve yutak kapasiteleri dengelenmelidir. Eylül

18 b. Boşaltım (Atık) sahaları: Türkiye alanı içerisindeki yüzdesi %0,003 civarındadır. Genellikle çıplak kaya veya seyrek bitki örtüsü ile kaplı alanlar seçilmektedir. Bu nedenle kaybedilen yerlerden dolayı çok büyük emisyonlara neden olmamaktadır. Bu alanlar atık yönetimi altında değerlendirilmektedir. c. İnşaat alanları: Türkiye alanı içerisinde çok düşük bir alan kaplıyor olmasına rağmen (%0,044) etkisi yüksektir. Ortaya koyduğu etki, nerede ve hangi kullanımlar üzerine inşaat yapılıyor olmasına göre değişmektedir. İnşaat ruhsatları alınırken, ÇED raporları istenmeli ve ortaya çıkacak emisyonlar ve inşaat sonrası geliştirilebilecek yutak kapasiteleri ortaya konulmalıdır Tarımda kullanılmayan bitkisel alanlar Şehirlerde var olan park, bahçe gibi alanlar bu sınıfa girmektedir. Şehirlerde bulunan ağaçlandırılabilecek tüm alanların ağaçlandırılması ile ortaya çıkacak kapasiteler şehirlere göre değişmektedir. Çok öneli bir kapasite olarak karşımıza çıkmaktadır Tarım Alanları Bu başlık altında hem işlemeli tarım yapılan alanlar hem de mera alanları alınmaktadır. Bu başlık altındaki arazi kullanım türleri aşağıda verilmiştir. Tablo 2. Tarım alanları ve arazi kullanım türleri ile Türkiye genelindeki toplamı ve yüzde dağılımı 2. Tarım alanları 2.1 Sürülüp ekilebilen arazi CORINE 2006 Adlandırması Türkiye Toplam Alan(ha) Türkiye Alanı İçerisindeki Payı (%) 2.1.1: Sulanmayan ekilebilir alan , Sulu tarım alanları , Çeltik tarlaları , Bağ, üzüm bağı , Çok yıllık ürünler (Kalıcı ürünler) Meyve ağaçları ve meyveli bitkiler , Zeytinlik , Meralar Mera ,86 Eylül

19 2.4 Heterojen tarım alanları* CORINE 2006 Adlandırması Sürekli ürünlerle birlikte senelik ürünlerin aynı parsellerde bulunması (Aynı parsel üzerindeki sürekli ürünlerle birlikte bulunan sürekli olmayan ürünler (ekilebilir alan veya mera) Karışık tarım alanları (Çeşitli yıllık mahsul, mera ve/veya sürekli ürün parsellerinin yan yana gelmesi) Doğal bitki örtüsü ile birlikte bulunan tarım alanları (Genellikle önemli doğal bitki alanlarının, tarım tarafından işgal edilmiş olduğu alanlar) Ormanla karışık tarım alanları (Çeşitli orman ağaçları ile yıllık mahsullerin bir arada olduğu alanlar) Türkiye Toplam Alan(ha) Türkiye Alanı İçerisindeki Payı (%) 0, , ,55 0,00 Toplam ,51 Türkiye Genel Alanı * Tabloda sadece biçilerek ot elde edilen meralar dikkate alınmaktadır. Türkiye'de işlemeli tarım yapılan tarım alanı yaklaşık 26 milyon hektardır. Yukarıdaki 33 milyon hektarlık toplamın içerisinde güçlü ve biçilerek faydalanılan meralar ve tarım alanları içerisinde yer alan küçük doğal alanlar da dahil edilmiştir. Bu nedenle toplam alan daha büyüktür. a. Sulanmayan ekilebilir alanlar ve sürekli sulanan alanlar: Türkiye de 12 milyon hektar kuru tarım yapılan alan bulunmaktadır. Bu alanlarda yoğun olarak buğdaygiller, tahıllar, ayçiçeği gibi bazı yağ bitkileri, sebze, yağışın yeterli olduğu yerlerde meyve ağaçları gibi ürünler yetiştirilmektedir. Anadolu nun tarihine bakıldığında bu alanların zaman içerisinde kötü kullanımlar nedeni ile bozulmalara maruz kaldığı ve toprak içerisindeki karbon miktarının sürekli azaldığı bilinmektedir. Ayrıca bu alanlar üzerinde yer alan dere kenarı ağaçları ve tarım alanları arasında yer alan doğal ağaçların zaman içerisinde yok olduğu bilinmektedir. Bu alanlarda uygulanacak olan iyi tarım uygulamaları ile hem toprakta tutulan karbon miktarı hem de ekolojik denge için zorunlu olan ağaç tarım alanlarının verimsiz bölümlerinde yeniden tesis edilebilecek ağaçlandırmalarla çok yüksek kapasitelere ulaşmak olanaklı görülmektedir. CORINE 2006 ya göre Türkiye de sulanan alanların toplamı 5,67 milyon hektar civarında belirlenmiştir. Bu alanlarda kuru tarım alanlarına benzemektedir. Ancak daha yüksek potansiyellere sahiptirler. Eylül

20 b. Çeltik üretimi yapılan alanlar: Türkiye de çeltik üretilen alanların toplamı ha dır. Bu rakam Türkiye genelinin binde üçü, tarım alanlarının da binde 7,5 anlamına gelmektedir ki hem yüzde hem de toplam alan olarak çok büyük bir alan değildir. Mevcut yetiştirme alanları genellikle Edirne ili civarında yoğunlaşmıştır. Bilindiği gibi Edirne ilimiz yaz ayları ortalama sıcaklığı son derece yüksek ve nemli bir iklime sahiptir. Bu iklimde metan üretimi soğuk yerlere göre daha fazla olmaktadır. Ancak Türkiye de çeltik yetiştirilebilecek çok geniş alanlar bulunmaktadır. Bu nedenle çeltik yetiştiriciliğinin daha soğuk ve kuru bölgeler kaydırılması metan üretimin azaltılması açısından önemlidir. Ancak TKB nin diğer politikaları ile uyum gözden kaçırılmamalıdır. c. Dikili tarım: Dikili tarım alanlarının toplamı yaklaşık 1 milyon hektar civarındadır. Bu alanlar işlemeli tarım yapılan alanlara göre daha iyi durumdadır. Ancak iyi tarım uygulamaları ile kapasite artırımı yaratılabilir. d. Diğer tarım alanları: Bu alanlar genellikle meyilli ve erozyona açık alanlardır. Bu nedenle iyi tarım uygulamalarına gereksinimleri fazladır. Eylül

21 Orman ve doğal alanlar Tablo 3. Orman Alanları ve Doğal Alanlar, Arazi Kullanım Türleri, Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı 3. Ormanlık ve doğal alanlar 3.1 Ormanlar 3.2 Maki ve otsu bitkiler 3.3 Bitki olmayan veya az bitkili açık alanlar CORİNE 2006 Adlandırması Geniş yapraklı ormanlar Türkiye Toplam Alan (ha) Türkiye Alanı İçerisindeki Payı (%) , Kozalaklı ve iğne yapraklı Ormanlar , Karışık ormanlar , Doğal çayırlar , Bozkır ve fundalık Sklerofil bitki örtüsü* Bitki değişim alanları Plaj, kum tepeciği, kumullar Verimsiz toprak ve kayalar Seyrek bitkili alanlar* 0, , , , , , Yanmış alanlar , Buzul ve kalıcı kar 590 0,00 Toplam Türkiye Genel Alanı , Orman alanları bu raporda verilmemiştir. Ancak tabloda verilen Doğal Çayırlıklar genellikle tarımın konusu olan zayıf meralardır. Görüldüğü gibi yaklaşık 9 milyon hektar doğal çayırlık ya da mera bulunmaktadır. Bu meralar genellikle iyi yönetilemeyen ve aşırı otlatma baskısı altında olan zayıf meralardır. İklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir avantaj olabilir. Halen zayıf durumda olan bu alanlar iyi yönetilmeleri durumunda çok önemli yutak kapasiteleri oluşturabilirler. Bu alanların halen bir emisyon kapasiteleri kalmamıştır. Çünkü yeterince zayıf durumdadırlar ve zaman içerisinde zayıflamaları durmuştur. Bu alanlar iyi mera yönetimi yanında otlatmaya engel olmayacak dikenli akasya türü ağaçlar kullanılarak ağaçlandırılabilirler. Böylece hem yem kapasiteleri hem de yutak kapasiteleri artmış olacaktır. Eylül

22 Özellikle karbon piyasasında önemli bir kapasite oluşturmaktadırlar. Çünkü sanayi sektörü ürettiği karbondioksiti depolayabilmek için bu tür alanlara ihtiyaç duymaktadır. Diğer taraftan seyrek bitki alanı diye adlandırılan ve yaklaşık 10 milyon hektar alana sahip olan alanlar orman mülkiyetinde veya orman mülkiyeti dışında alanlardır. Bu alanlarda boş olmaları nedeni ile doğal çayırlıklar gibi değerlendirilebilir Sulak alanlar ve su kütleleri Tablo 4. Sulak Alanlar ve Su Kütleleri, Arazi Kullanım Türleri, Türkiye Genelindeki Toplamı ve Yüzde Dağılımı Arazi Kullanım Türü CORINE 2006 Dağılımı TOPLAM ALAN(ha) Türkiye Alanı İçerisindeki Payı (%) 4. Sulak alanlar 5. Su kütlesi 4.1 Anakarada sulak alanlar 4.2 Deniz kaynaklı sulak alanlar 5.1 Karasal sular 5.2 Deniz suları Karasal bataklıklar , Turbalık 0, Tuz bataklığı , Tuzlalar , Gel git düzlükleri 0, Akarsu yüzeyleri , Su kütlesi , Lagünler , Haliçler 249 0, Deniz ve okyanus ,97 Toplam ,94 Türkiye Genel Alanı Bu bölümde bataklıklar sera gazı emisyonları açısından önem arz etmektedir. Türki ye genelinde binde üç lük bir alanı işgal etmektedir. Bataklıkların iyileştirilmesi ve korunması konusunda çalışmalar yetersizdir. Her ne kadar konu DSİ nin sorumluluğunda olsa da sulak alanların iyileştirilmesine yönelik faaliyetler yetersizdir. Ayrıca COB bünyesinde daha çok sulak alanlarla ilgili envanter çıkarılması çalışmaları devam etmektedir. Türkiye deki arazi kullanımları CORINE sınıflama sistemine göre yukarıdaki gibi verilmiştir. Türkiye de kullanılan bir başka arazi kullanım sınıflaması da STATİP tir. Eylül

23 2.6. Tarım Arazileri Standartları (STATİP) Dünyada kullanılan benzer çalışmalara uygun olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, tarım arazileri standartlarını Sorunlu Tarım Alanlarının Tespiti ve İyileştirilmesi Projesi (STATİP) kapsamında oluşturmuştur. Tarım arazileri doğal özellikleri veya yapılan iyileştirmeler sonucu geliştirilen tarımsal üretim değeri ve ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurularak sınıflara ayrılmıştır. Arazi kullanım değişikliklerinin izlenebilmesi için arazi kullanımlarının sınıflandırılması gerekmektedir. Arazi kullanım sınıflamalarına bir örnek olabileceğinden bu bölüme raporda yer verilmiştir. Tablo 5. Arazi Kullanım Sınıfları (STATİP 2009 LEJANTI) 1. Tarım Arazileri 2. Çayır Mera 3. Orman Kuru Araziler 21 Çayır 31 Doğal Orman 11 Kuru Mutlak Tarım 212 Taban Suyu Yüksek Çayır 32 Tarıma Dayalı Orman 12 Kuru Marjinal Tarım 213 Yüksek Dağ Çayırları 33 Ürün Elde Edilen Tarım Plato 13 Kuru Özel Ürün 22 Mera 34 Fundalık Sulu Araziler 222 Doğal Mera 35 Yapay Orman 14 Sulu Mutlak Tarım 223 Yapay Mera 15 Sulu Marjinal Tarım 16 Sulu Özel Ürün Dikili Alanlar 171 Dikili Bağ 172 Dikili Zeytin 173 Dikili Narenciye 174 Dikili Meyve 175 Dikili Antep Fıstığı 176 Dikili Çay 177 Dikili Fındık 178 Dikili Diğer 4. Yerleşim 5. Su Alanları 6. Diğer Alanlar 41 Şehir Merkezi 51 Göller 61 Kayalıklar 411 İlçe Merkezi 52 Akarsular 62 Karla Kaplı Alanlar 412 Köy 53 Baraj 63 Kumsallar 413 Yayla vb. 54 Bataklıklar 64 Sahiller 42 Liman 55 Tuzlarlar 43 Hava Alanı 44 Maden Sahası 45 İnşaat Sahası 46 Yollar 47 Çöp Alanları Bu sisteme göre de yukarıda verilen alanlar sınıflandırılabilir. Ancak Avrupa ülkeleri ile karşılaştırabilmek amacı ile CORINE standardı seçilmiştir. Eylül

24 3. MEVCUT DURUM 3.1. Politikalar Ülkedeki kalkınma odaklı olarak makro, sektörel ve mekansal politikaların genel çerçevesini çizen Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) nda belirtilen alanlardaki sektörel ve tematik politikalar ve öncelikler beş gelişme ekseni altında yer alan ve aynı stratejik amaca hizmet edecek şekilde ilişkilendirilmiş önceliklerden oluşmaktadır. Bu çerçevede, tarımsal gelişimin iklim değişikliğiyle ilişkisi, söz konusu gelişme eksenlerinden Rekabet Gücünün Artırılması ekseni altında yer alan Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi ile Tarımsal Yapının Etkinleştirilmesi alanlarındaki öncelikler ile Bölgesel Gelişmenin Sağlanması ekseni altında yer alan Kırsal Kesimde Kalkınmanın Sağlanması alanındaki belirli önceliklerden oluşmaktadır. Bu kapsamda, gerek ekolojik potansiyelin değerlendirilerek koruma kullanım dengesinin gözetilmesi, gerekse biyogüvenlik ve genetiği değiştirilmiş organizmalar kaynaklı risklerin en aza indirilmesini teminen tarım politikalarının çevre ve teknoloji politikalarıyla bütünleşik şekilde yürütülmesi Rekabet Gücünün Artırılması ekseni altında yer alan Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi alanında öncelik şeklinde belirtilmişken (bkz. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) para. 460 ve 462), Tarımsal Yapının Etkinleştirilmesi alanlarında ise tarımsal yapının dönüşümünde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının gözetilmesi temel amaçlardan biri olarak belirtilirken (bkz. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) para 494) toprak kaynaklarının etkin kullanımı, sulama amaçlı su kaynaklarının havza temelinde bütüncül bir yaklaşımla ele alınması (bkz. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) para 496), balıkçılıkta kaynak kullanım dengesinin sağlanması ve çevresel sürdürülebilirliğin geliştirilmesi ile ormancılıkta doğal ekosistem temelli sürdürülebilirliğin sağlanması (bkz. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) para. 507 ve 508) öncelikli politika alanları olarak belirlenmiştir. Bunların yanı sıra, Planın Bölgesel Gelişmenin Sağlanması eksenindeki Kırsal Kesimde Kalkınmanın Sağlanması alanında da kırsal alanda yaşam kalitesinin artırılması temel amacına yönelik olarak özellikle yerel örgütlülük kapasitesinin artırılması ve AB Kırsal Kalkınma Politikalarına uyum amacıyla idari ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve ilgili Müktesebata uyumlu şekilde tarım çevre etkileşiminin geliştirilmesi öngörülmektedir (bkz. Dokuzuncu Kalkınma Planı ( ) para. 675, 678, 685). Bu kapsamda, her ne kadar bir önceki Plan döneminde 2004 yılında başlatılmış olsa da kapsam ve bütçe açısından Dokuzuncu Kalkınma Planı döneminde yaygınlaştırılan Çevre Amaçlı Tarım Alanlarının Korunması (ÇATAK), verimlilik ve etkinlik artışının yanı sıra ekolojik dengenin korunarak sürdürülebilir bir yapıda tarım politikalarının havza bazlı uygulanması amacına yönelik olarak tarım havzalarını belirlenmesi ile Kalkınma Planının Plan Dönemi Hedefleri arasında yer alan ve ekolojik dengenin korunması, tarımın çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması yoluyla doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını gözetmek amacıyla organik tarımın geliştirilmesi, bu Plan dönemindeki doğrudan iklim değişikliğine uyum amacına yönelik politikaların başlıca örneklerini oluşturmaktadır. Kalkınma planları ilgili kurum Eylül

25 temsilcilerinin katılımı ile, temsilcilerin görüşleri doğrultusunda oluşturulmaktadır. Kalkınma planında ikim değişikliği ile mücadele konusunda hedeflerin olmaması, ikim değişikliği ile mücadele konusunda doğrudan görevli bir kuruluş olmadığını da göstermektedir. Diğer taraftan Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı ise doğrudan iklim değişikline uyum amacına yönelik politika programlaması çabalarına da örnek teşkil etmektedir Sayılı Tarım Kanunu nda, tarım politikalarının amaçları; tarımsal üretimin iç ve dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve geliştirilmesi, verimliliğin artırılması, gıda güvencesi ve güvenliğinin güçlendirilmesi, üretici örgütlerinin geliştirilmesi, tarımsal piyasaların güçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın sağlanması suretiyle tarım sektöründeki refah düzeyini yükseltmek şeklinde tanımlanmıştır. Bu politikalar aşağıdaki gibi özetlenebilir: Destek Politikaları: Türkiye de tarımsal destekler tapu kayıtları dikkate alınarak mülk sahiplerine alan bazlı ödemeler şeklinde başlamıştır. Ancak, zamanla alan bazlı destekler yerine üretim ve genel anlamda iyi tarım uygulamalarını dikkate alan destek politikaları ön plana çıkmaktadır. Bu güne kadar doğrudan sera gazı azaltımına veya yutak kapasitesi oluşturma faaliyetlerine yönelik bir destek politikası geliştirilmemiştir. Ancak iklim değişikliği ile mücadele kullanılması zorunlu olan bazı uygulama politikaları geliştirilmiştir.doğal kaynakların korunmasına yönelik uygulama geliştirme politikaları: Türkiye de hem bitkisel üretim hem de hayvansal üretim konularında sera gazlarının azaltılmasına yönelik doğrudan bir politika üretilmemiştir. Bu alanda da dolaylı politikalar mevcuttur (örn., meraların korunması ve geliştirilmesi politikaları, organik tarımın yaygınlaştırılması politikaları gibi). Bu alanda geliştirilen politikalar sonucunda uygulamaya konulan faaliyetler raporun eylemler / projeler bölümünde verilmiştir. Türkiye de tarım sektörü ile ilgili olarak geliştirilen strateji ve politikalar, büyük çoğunlukla iklim değişikliği ile ilgili alınması gereken tedbirlerle ilgili büyük benzerlikler göstermektedir. Türkiye de tarımla ilgili olarak geliştirilen, toprak ve su kaynaklarının yönetimi, sulamanın modernizasyonu, geliştirilmekte olan havza bazlı üretim ve destekleme politikaları, hayvan yetiştirme ve hayvan yemi üretimini destekleyen politikalar, tarımsal altyapının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi ile ilgili politikalardan hiç birisi iklim değişikliği ile mücadelede alınması gereken önlemlerle çelişki oluşturmamaktadır. Hayvancılık projeleri ile ilgili olarak metan gazı üretiminin artmasına neden olabilir gibi bir soru akla gelebilir. Ancak Türkiye de geliştirilen politikalarla hayvancılık sektöründe genetik performansı arttırmak ve çevre koşullarını iyileştirmek sureti ile et ve süt üretimi arttırılırken, toplam hayvan sayısı azaltılmıştır. Türkiye de kimyasal gübre kullanımının teşvik edilmesi, tarımsal mücadelede kimyasal çözümlerin geliştirilmesi, çeltik üretiminin desteklenmesi, gibi politikalar iklim değişikliği ile mücadele çalışmaları ile çelişkiler oluşturmaktadır. Artan genç nüfus ve diğer nedenlerle üretim artışının zorunluluğu ile beraber, bu uygulamalar tarımsal üretim için vazgeçilmez unsurlar olduğundan bu politikalardan tümü ile vazgeçmek yerine kullanımı ve etkileri azaltacak tedbirlerin ve uygun üretim tekniklerinin geliştirilmesi doğru bir yaklaşım olacaktır. Eylül

26 İklim değişikliği ile mücadele de en önemli konulardan birisi ise tarımda kullanılabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesidir. Bu konuda belirgin bir politikanın varlığından söz edilemez. Geçmiş yıllarda kırsal alanda hayvan atıklarından biyogaz üretimi ile ilgili politikalar izlenmiştir. Ancak bu gün tarımsal kaynaklı yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili politikaların geliştirilmesi zorunludur. Özellikle biyoyakıt üretimi, biyokütleden enerji üretimi gibi konularda bir takım politikalar olsa da yeterli değildir, bu konularında Avrupa Birliği ile uyumlu politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Desteklerin iklim değişikliği ile mücadelede etkin olarak kullanılabilmesi için ele alınması gereken en önemli politikalardan birisi Entegre İdare Kontrol Sisteminin Türkiye de kurulmasıdır. Avrupa Birliği, Ortak Tarım Politikası (OTP) kapsamında çiftçilere yapılan doğrudan ödemelerde etkinliğini artırmak amacıyla 1992 yılında Entegre İdare ve Kontrol Sistemi (IACS) nin oluşturulmasını kabul etmiştir (H. Erden, B. Gergerli, 2008). IACS tarımsal desteklerin iklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı emisyonlarının azaltılması konularına destek verecek şekilde planlanması için önemlidir. Mevcut durumda tarımsal desteklerin yönetilmesinde önemli eksiklikler ve aksamalar bulunmaktadır. Aksamaların ve eksikliklerin en temel sebebi tarımsal verilerin eksikliğidir. Türkiye de işlenen parsellerle ilgili kadastro ve mülkiyet bilgileri güncel değildir. Ayrıca hangi parsele hangi bitki yada bitkilerin ekili yada dikili olduğu izlenememektedir. Ayrıca bitki ve hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan yöntemler izlenememektedir. Bu verilerin sağlıklı bir şekilde elde edilemiyor olması çiftçi desteklerinin planlanmasını ve izlenmesini zorlaştırmaktadır. Desteklerin iklim değişikliği ile mücadele de kullanılabilmesi için öncelikle Tapu ve Kadastro çalışmalarının tamamlanması ve güncellenmesi, ve IACS nin kurulması son derece önemlidir. 29 Eylül 2003 tarihli ve 1782/2003 sayılı Ortak Tarım Politikası Altında Doğrudan Destek Planları ve Çiftçiler için Belirli Destek Planlarına İlişkin Ortak Kuralları Belirleyen Konsey Tüzüğü (AT) ile her üye ülkeye IACS Sistemi kurma zorunluluğu getirilmekte ve sistemi oluşturan ana unsurlar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır: a. Entegre Sistem Bilgisayar destekli veri tabanı (Tarım yapılan parseller ve bu parselleri kullanan kişilerle ilgili) Arazi Parsel Tanımlama Sistemi (LPIS, Land Parcel Identification System) Ödeme haklarının tanımlanması ve kaydına yönelik sistem Destek başvuruları Entegre kontrol sistemi Destek başvurusunda bulunan her bir çiftçinin kimliğinin kaydedilmesi için tek bir sistem Eylül

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara Technical Assistance for Developed Analytical Basis for Formulating Strategies and Actions towards Low Carbon Development Düşük Karbonlu Kalkınma İçin Çözümsel Tabanlı Strateji ve Eylem Geliştirilmesi

Detaylı

Tarım Sektörü. Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı

Tarım Sektörü. Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı Tarım Sektörü Erdinç Ersoy, Kıdemsiz Tarım Sektörü Uzmanı 2 nd November 2017, Holiday Inn, Çukurambar- Ankara 2 Kasım 2017, Holiday Inn, Çukurambar- Ankara Milyon ton CO2-eq Tarım Sektörünün Türkiye deki

Detaylı

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SERAGAZI EMİSYONU İklim değişikliği, nedeni olursa olsun iklim koşullarındaki büyük ölçekli (küresel) ve önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler olarak

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ 30 Havza 1 Sunum Planı 1. Tarım havzalarının belirlenmesi 2. Mevcut durum değerlendirmesi 3. Amaç ve gerekçe

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 16 Ekim Dünya Gıda Günü Herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdaya ulaşma

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

Düşük Karbonlu Kalkınma İçin Çözümsel Tabanlı Strateji ve Eylem Geliştirilmesi Teknik Yardım Projesi

Düşük Karbonlu Kalkınma İçin Çözümsel Tabanlı Strateji ve Eylem Geliştirilmesi Teknik Yardım Projesi TARIM - AGRICULTURE İlkay Dellal 7 th December2017, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 7 Aralık 2017, Bilkent Otel, Bilkent Ankara Tarımda durum/status in Agriculture Türkiye de tarım Türkiye AB-27 İşlenen

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (BMİDÇS) 2.Maddesinde

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

TARIM SEKTÖRÜ. Technical Assistance for Developed Analytical Basis for Formulating Strategies and Actions towards Low Carbon Development

TARIM SEKTÖRÜ. Technical Assistance for Developed Analytical Basis for Formulating Strategies and Actions towards Low Carbon Development Technical Assistance for Developed Analytical Basis for Formulating Strategies and Actions towards Low Carbon Development TARIM SEKTÖRÜ İlkay DELLAL, Erdinç ERSOY November 2018, Ankara Tarımda Status durum/status

Detaylı

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal kaynaklı kirlilik azaltılacak, Marjinal alanlar üzerindeki

Detaylı

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum Politika ve Strateji Geliştirme Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Ozon Tabakasının Korunması İklim Değişikliği Uyum 1 Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve ilgili uluslararası

Detaylı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TARIM BÖLÜMÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TARIM BÖLÜMÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TARIM BÖLÜMÜ Doç. Dr. Levent Başayiğit Ziraat Yük. Müh. 19-21 Kasım 2014 Ankara Sunum Planı 1. ve 5. Ulusal Bildirimde Tarım

Detaylı

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7), ULUSAL M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ FAALİYETLER YETLERİ LİTİ Mehrali ECER Şube Md. V. Sektörel İklim Koruma Potansiyelleri Türk Alman Ortak Çalıştayı 6 Mayıs 2010, ANKARA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS)

Detaylı

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Prof.Dr.İlkay DELLAL TUSAF 2013 Buğday, Un, İklim Değişikliği ve Yeni Trendler Kongresi İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ENERJİ KISKACINDA TARIM ve GIDA SEKTÖRÜ Prof.Dr.İlkay DELLAL 9 Mart 2013, Antalya GÜNDEM 9 Mart 2013 1. GÜNEŞ (%40)

Detaylı

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ T.C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ Semra GÜNEN Kimya Mühendisi III. Enerji Verimliliği Kongresi

Detaylı

Proje alanı, süresi ve bütçesi

Proje alanı, süresi ve bütçesi 1 Proje Gelişim Süreci Projenin amacı Proje alanı, süresi ve bütçesi İşbirliği yapılan kurumlar Proje Bileşenleri Proje Faaliyetleri 2/21 Mart 2011 Mart 2011 Mart 2012 Mart 2012 Haziran 2012 Haziran 2013

Detaylı

Arazi Varlığının Kullanım Şekilleri Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

Arazi Varlığının Kullanım Şekilleri Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Arazi Varlığının Kullanım Şekilleri Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar İşlevi sonlandırılmış olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü(KHGM) nün 2005 yılı verilerine göre; Türkiye de 78 milyon ha toplam arazinin % 27,3

Detaylı

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1 Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara Türkiye Tarımına Gıda Güvenliği Penceresinden Genel Bakış Prof. Dr. Hami Alpas Tarımda Gelişmeler 2015

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisine olan ihtiyaç, sanayileşme, ekonomik gelişme ve nüfus artışı gibi nedenlerden

Detaylı

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisi ihtiyacı, ekonomik gelişme ve nüfus artışı gibi nedenlerden dolayı hızla artmaktadır. Gıda miktarlarında, artan talebin karşılanamaması sonucunda

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER Technical Assistance for Implementation Capacity for the Environmental Noise Directive () Çevresel Gürültü Direktifi nin Uygulama Kapasitesi için Teknik Yardım Projesi Technical Assistance for Implementation

Detaylı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

Biyosistem Mühendisliğine Giriş Biyosistem Mühendisliğine Giriş TARIM Nedir? Yeryüzünde insan yaşamının sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için gerekli olan gıda, lif, biyoyakıt, ilaç vb. diğer ürünlerin sağlanması için hayvanlar, bitkiler,

Detaylı

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ? Yücel ÇAĞLAR ormanlarindelisi@gmail.com (Resim:Jakub Roszak (Yaş 8) Nedenleri mi? Sonuçları mı? Önlemleri mi? Ekolojik

Detaylı

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme SANAYİ SEKTÖRÜ Mevcut Durum Değerlendirme Sera Gazı Emisyonaları 1990 1995 2000 2005 2008 CO 2 141,36 173,90 225,43 259,61 297,12 CH 4 33,50 46,87 53,30 52,35 54,29 N 2 0 11,57 16,22 16,62 14,18 11,57

Detaylı

Sağlıklı Tarım Politikası

Sağlıklı Tarım Politikası TARLADAN SOFRAYA SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı Tarım Politikası Prof. Dr. Ahmet ALTINDĠġLĠ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ahmet.altindisli@ege.edu.tr Tarım Alanları ALAN (1000 ha)

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR STRATEJİK PLANI BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BEL E D İ Y E S İ 2015 2019 STRATEJİK PLANI Balıkesir Büyük şehir Bel ediyesi 2015-2019 Stratejik Pl an ı 3.4.10 Stratejik Alan 10 : Kırsal Hizmetler A1 Entegre Kırsal Kalkınma H1.

Detaylı

1. Nüfus değişimi ve göç

1. Nüfus değişimi ve göç Sulamanın Çevresel Etkileri Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sağlık Etkileri 1.Nüfus değişimi ve göç 2.Gelir düzeyi ve işgücü 3.Yeniden yerleşim 4.Kültürel

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA 6.3.2.4. Akdeniz Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Akdeniz kıyıları boyunca uzanan Toros

Detaylı

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU 2007 yılında uluslararası kağıt ve ambalaj grubu Mondi Grup un bir parçası haline gelen, Mondi Tire Kutsan

Detaylı

2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU

2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU 2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU AYLAR HAFTALAR EYLEM VE ETKİNLİKLER 2 Okullarda Orman projesini

Detaylı

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ Bayram HOPUR Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü www.cem.gov.tr 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu- 29.04.2013 İstanbul ULUSAL

Detaylı

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri;

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri; KIRSAL KALKINMA Ülkemizde kalkınma girişimleri, 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren "kırsal kalkınma" olarak kavramsallaştırılmış olup, Kırsal Kalkınma, ekonomik ve sosyal sektörleri ilgilendiren

Detaylı

TÜİK TARIM SEKTÖRÜ. Dr. Ali CAN. T.C.BAŞBAKANLIK Türkiye İstatistik Kurumu

TÜİK TARIM SEKTÖRÜ. Dr. Ali CAN. T.C.BAŞBAKANLIK Türkiye İstatistik Kurumu TARIM SEKTÖRÜ Dr. Ali CAN 10.03.2010 48 6. TARIM Türkiye de, tarımdan kaynaklanan sera gazı emisyonları tarımsal ürünlerin üretimi ve işlenmesi, hayvan nüfusu (enterik fermantasyon, gübre yönetimi) ve

Detaylı

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU KARAR 1. Çölleşme ve erozyonla etkin mücadele edilmeli, etkilenen alanların ıslahı ve sürdürülebilir yönetimi sağlanmalıdır. a) Çölleşme ve erozyon kontrolü çalışmaları

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

Atık depolama sahalarından kaynaklanan emisyonlar

Atık depolama sahalarından kaynaklanan emisyonlar Atık depolama sahalarından kaynaklanan emisyonlar 5 Ekim 2016 TASK-GHG Proje Ofisi, Ankara F. Betül DEMİROK 1 Atık (CRF Sektör 5) - Genel Bu sektör, atık depolama sahalarından kaynaklanan CH 4 emisyonları,

Detaylı

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEM TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TAMAMLANMIŞ VEYA MEVCUT OLAN ÇALIŞMALAR

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEM TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TAMAMLANMIŞ VEYA MEVCUT OLAN ÇALIŞMALAR TUCBS TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA TÜGEM TAGEM TRGM KKGM COĞRAFİ BİLGİ SİSTEM ANKARA 2010 1 TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TAMAMLANMIŞ VEYA MEVCUT OLAN ÇALIŞMALAR 1-1/25 000 Ölçekli

Detaylı

Tarım Sayımı Sonuçları

Tarım Sayımı Sonuçları Tarım Sayımı Sonuçları 2011 DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ İstatistik ve Araştırma Dairesi Ocak 2015 TARIM SAYIMININ AMACI Tarım Sayımı ile işletmenin yasal durumu, arazi kullanımı, ürün bazında ekili alan, sulama

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞKIN VE KURAKLIK YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU TANSEL TEMUR Meteoroloji Mühendisi Ulusal Su ve Sağlık Kongresi,

Detaylı

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND KAPANIŞ KONFERANSI 2006 ENVANTERİ IŞIĞINDAINDA 1990-2004 DÖNEMD NEMİNDE NDE TÜRKT RKİYE NİN SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND ERLENDİRMESİ 9 Ocak 2008, Ankara Bilgi Kaynakları Sıra No. Belge Adı/Numara

Detaylı

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ PROJENİN GEREKÇESİ VE AMACI Tarım sektörü Türkiye nin Gayri Safi Katma Değerinin yaklaşık %9 unu oluştururken, bu oran

Detaylı

Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar. Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi

Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar. Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi 1990 2000 2008 Dünya OECD Türkiye Dünya OECD Türkiye Dünya OECD Türkiye CO2 (milyon ton) 20.662 11.012 129 24.752

Detaylı

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI Yrd. Doç. Dr. Mustafa ERBAġ Sultan ARSLAN A. Nur DURAK Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü erbas@akdeniz.edu.tr Sunum Planı

Detaylı

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR B E L E D İ Y E S İ 205 PERFORMANS PROGRAMI A Entegre Kırsal Kalkınma H3 Tarımsal Atıkların Depolanması Ve Kullanımı Sayısal Verilere Ulaşılması 00 2 Depolama Alanının Ve Kapasitesinin

Detaylı

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin. İklim Değişikliği ile Mücadelede Başrol Kentlerin. Kentler dünya nüfusunun % 54 ünü barındırmaktadır. 2050 yılı itibariyle bu oranın % 66 ya ulaşacağı hesaplanmıştır. Tüm dünyada kentler enerji tüketiminin

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. İzmir İlinin Son 5 Yıllık Dönemde Tarımsal Yapısı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ İzmir, sahip olduğu tarım potansiyeli ve üretimi ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Halen Türkiye de üretilen; enginarın

Detaylı

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler Ankara, 24 Mart 2015 Çerçeve Temel endişe: İklim değişikliği

Detaylı

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı Sera Etkisi Bir miktarda ısı arz dan kaçmakta Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte CO2 tarafından tutulan Isının bir kısmı tekrar atmosfere kaçabilir. Cam tarafından tutulan

Detaylı

CORINE LAND COVER PROJECT

CORINE LAND COVER PROJECT CORINE LAND COVER PROJECT Coordination of Information on the Environment ÇEVRESEL VERİLERİN KOORDİNASYONU ARAZİ KULLANIM PROJESİ Arazi İzleme Sistemi T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANLIĞI

Detaylı

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun 30 uncu maddesinde, Genel Yönetim kapsamındaki idarelerin, ilk altı aylık

Detaylı

TÜİK ENERJİ SEKTÖRÜ. Dr. Ali CAN. T.C.BAŞBAKANLIK Türkiye İstatistik Kurumu

TÜİK ENERJİ SEKTÖRÜ. Dr. Ali CAN. T.C.BAŞBAKANLIK Türkiye İstatistik Kurumu ENERJİ SEKTÖRÜ Dr. Ali CAN 10.03.2010 24 3.ENERJİ - 3.1. Yakıt Yanması IPCC ye göre, enerji sektöründen kaynaklanan emisyon büyük ölçüde yakıt yanmasını içermektedir. Hemen hemen bütün ülkelerde görülebildiği

Detaylı

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu altında oluşturulan Çalışma Grupları şunlardır: 1. Sera Gazı Emisyon Azaltımı

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III. 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda. 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim:

21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III. 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda. 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim: 21. Yüzyıl İçin Planlama Seminerleri 2015 Sonbahar III 21. Yüzyılda Toprak, Tarım ve Gıda 1/3 Yücel ÇAĞLAR İletişim: oduncugil@yahoo.com DÜŞÜNSEL BAĞIMLILIK: BAKIŞ AÇILARI - KAVRAMLAR - TERİMLER Çevre

Detaylı

Biyokütle Nedir? fosil olmayan

Biyokütle Nedir? fosil olmayan Biyokütle Enerjisi Biyokütle Nedir? Yeşil bitkilerin güneş enerjisini fotosentez yolu ile kimyasal enerjiye dönüştürerek depolaması sonucu oluşan biyolojik kütle, biyolojik kökenli fosil olmayan organik

Detaylı

FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA

FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA Öncelik 11.1 AB gerekliliklerine uygun olarak akredite edilecek bir IPARD (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Bileşeni) ajansının kurulması 5648 sayılı Tarım

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar

Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar Prof.Dr. Göksel N. Demirer Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Temiz Gelecek Gençlerle Gelecek Projesi

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ 1. Genel Süreç Çevre Faslı Müzakere Sürecine ilişkin; Çevre Faslı Tanıtıcı Tarama Toplantısı 03-11 Nisan 2006, Çevre Faslı Ayrıntılı Tarama Toplantısı 29 Mayıs

Detaylı

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi REPUBLIC OF SLOVENIJA MINISTRSTRY OF ENVIRONMENT AND SPATIAL PLANNING Milena Marega Bölgesel Çevre Merkezi, Slovenya Ülke Ofisi Sunum

Detaylı

UNFCC VE KYOTO PROTOKOLÜ GEREKLİLİKLERİ

UNFCC VE KYOTO PROTOKOLÜ GEREKLİLİKLERİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI UNFCC VE KYOTO PROTOKOLÜ GEREKLİLİKLERİ Kadir Demirbolat Uzman 29 Haziran 2011 TEMEL GÖSTERGELER Türkiye; OECD üyesi,g-20 üyesi, AB ne aday ülke, OECD, AB ve

Detaylı

UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ ile ARAZİ ÖRTÜSÜ ve ARAZİ KULLANIMININ BELİRLENMESİ

UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ ile ARAZİ ÖRTÜSÜ ve ARAZİ KULLANIMININ BELİRLENMESİ Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi UZAKTAN ALGILAMA TEKNOLOJİLERİ ile ARAZİ ÖRTÜSÜ ve ARAZİ KULLANIMININ BELİRLENMESİ Demir DEVECİGİL Alpaslan SAVACI Doç. Dr. D.Murat

Detaylı

FASIL 18 İSTATİSTİK. Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması. 1 Mevzuat uyum takvimi

FASIL 18 İSTATİSTİK. Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması. 1 Mevzuat uyum takvimi FASIL 18 İSTATİSTİK Öncelik 18.1 ESA 95 e uygun anahtar ulusal hesap göstergelerinin zamanında oluşturulması 1 Mevzuat uyum takvimi Bu öncelik altında, bu aşamada herhangi bir mevzuat uyumu çalışması öngörülmemektedir.

Detaylı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇEVRECİ ŞEHİRLERE DOĞRU Kadir DEMİRBOLAT İklim Değişikliği Dairesi Başkanı 7 Temmuz 2012, Gaziantep Çevreci Şehircilik; Yaşam kalitesi yüksek, Çevreye duyarlı, Tarihi ve kültürel

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Doç. Dr. Seral YÜCEL Dr. Hale GÜNAÇTI Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu Dünyanın en önemli sorunlarından biri hızla artan nüfusudur. Dünya nüfusunun gittikçe

Detaylı

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER 1- Kalkınma Ajansı Destekleri A. Mali Destekler 50.000 500.000 TL arasında değişen bölgesel önceliklere göre farklı konu başlıklarında

Detaylı

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Tarımsal Sulama ve Arazi Islahı Çalışma Grubu Koordinatörü (2011-)

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Tarımsal Sulama ve Arazi Islahı Çalışma Grubu Koordinatörü (2011-) Adı Soyadı Ünvan Telefon E-mail Doğum Tarihi - Yeri KİŞİSEL BİLGİLER Şule KÜÇÜKCOŞKUN Tarımsal Sulama ve Arazi Islahı Çalışma Grup Koordinatörü 0 312 3157623/1312 Direkt Hat: 0312 307 60 22 suysal@tagem.gov.tr

Detaylı

UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı

UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı 27 Nisan 2011 KAYSERĠ OSB ġenol ATAMAN 7 Haziran 2011 NĠĞDE OSB 8 Haziran 2011 ADANA Ticaret Odası Kapsam İklim Değişikliği, Küresel Isınma Azaltım (Mitigasyon),

Detaylı

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ

DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ DOĞU AKDENİZ, DOĞU ANADOLU, GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TOHUMCULUK İHTİYAÇ ANALİZİ KISALTMALAR KISALTMALAR AB ADNKS AR-GE BÜGEM EB FAO GSMH GSKD ISTA ISF İLO İŞKUR KB KOBİ KOSGEB GKGM TB TÜBİTAK TÜİK TTSM

Detaylı

Dr. Aslı Sezer Özçelik, Bileşen 1 Teknik Lideri 30 Ocak 2018, Bilkent Hotel- Ankara

Dr. Aslı Sezer Özçelik, Bileşen 1 Teknik Lideri 30 Ocak 2018, Bilkent Hotel- Ankara Bileşen 1 Envanter Çalışması ve Mevcut İklim Stratejilerinin Gözden Geçirilmesi Dr. Aslı Sezer Özçelik, Bileşen 1 Teknik Lideri 30 Ocak 2018, Bilkent Hotel- Ankara Bileşen 1:Hedefler İklim ile ilgili mevcut

Detaylı

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR «GENÇ TARIMCILAR GELECEĞE HAZIRLANIYOR» GÜNÜMÜZ TARIMINDA GERÇEKLER, HEDEFLER VE FIRSATLAR PANELİ TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR Prof.Dr. Cengiz SAYIN Akdeniz Üniversitesi / Ziraat Fakültesi

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Dr. Muhyettin SĐRER Saha Koordinatörü GAP Bölge Kalkınma Đdaresi Başkanlığı / Birleşmiş

Detaylı

Sanayi Sektöründe Düşük/Sıfır Maliyetli Sera Gazı Azaltım Önlemleri

Sanayi Sektöründe Düşük/Sıfır Maliyetli Sera Gazı Azaltım Önlemleri MITIGATING CLIMATE CHANGE Industry Workshop Sanayi Sektöründe Düşük/Sıfır Maliyetli Sera Gazı Azaltım Önlemleri Dr. Theodor Goumas Managing Director, EXERGIA S.A. Ankara, 4-5 October Düşük/Sıfır Maliyetin

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

1. İklim Değişikliği Nedir?

1. İklim Değişikliği Nedir? 1. İklim Değişikliği Nedir? İklim, en basit ifadeyle, yeryüzünün herhangi bir yerinde uzun yıllar boyunca yaşanan ya da gözlenen tüm hava koşullarının ortalama durumu olarak tanımlanabilir. Yerküre mizin

Detaylı

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası OTP harcamalarının AB bütçesinin önemli bölümünü kapsaması, bu politikayı bütçe tartışmalarının da odak noktası yaparken, 2014-2020 Mali Çerçeve içinde tarım, kırsal

Detaylı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Enerji verimliliği / Sanayide enerji verimliliği Türkiye de enerji yoğunluğu Enerji tüketim verileri Türkiye de enerji verimliliği projeleri

Detaylı

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇölleĢme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Ulusal Havza Yönetim Stratejisi Yönlendirme Komitesi Toplantısı Ankara, 5 Ekim 2011 TOPLANTI GÜNDEMĠ UHYS sürecinin amacı ve

Detaylı

Mevcut Durum ve Geleceğimiz

Mevcut Durum ve Geleceğimiz Mevcut Durum ve Geleceğimiz Metodoloji 21.Yüzyılın Yeni Güvenlik Ajandası Yeni Jeopolitik Eksen Gıda Jeopolitiğinin Yeni Ekseni Gıda Güvenliği ve Türkiye Yeni Güvenlik Ajandası Ulusal Askeri Güvenlik

Detaylı

Enfaş Enerji Elektrik Üretim A.Ş. (Enfaş A.Ş bir Sütaş Grup Şirketidir.) Aksaray Atık Bertaraf (Biyogaz) Tesisi Proje Bilgi Notu

Enfaş Enerji Elektrik Üretim A.Ş. (Enfaş A.Ş bir Sütaş Grup Şirketidir.) Aksaray Atık Bertaraf (Biyogaz) Tesisi Proje Bilgi Notu Enfaş Enerji Elektrik Üretim A.Ş (Enfaş A.Ş bir Sütaş Grup Şirketidir.) Aksaray Atık Bertaraf (Biyogaz) Tesisi Proje Bilgi Notu Ülkemizde, gıda ve elektrik enerjisi ihtiyacı, ekonomik gelişme ve nüfus

Detaylı

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TARIMDA DEĞİŞİM Dünyada 1970 li yıllarda; Tüketicilerin bilinçlenmesi, 1990 lı yıllarda

Detaylı

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifinin Türkiye de Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi

Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifinin Türkiye de Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifinin Türkiye de Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İzin ve

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016 SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016 Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Ø Bağımsız, tarafsız ve kâr amacı gütmeyen uluslararası bir

Detaylı

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi Prof. Dr. Cengiz Türe Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi ve Anadolu Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı

Detaylı