KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER"

Transkript

1 Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Epilepsilerde Tan ve Tedavi Sempozyumu 9 Ekim 1998, stanbul, s Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Komisyonu KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER Prof. Dr. Ayfl n Dervent G R fi Genelde, kitaplar n en az okunan bölümleri önsözler, girifller ve temel kavramlarla ilgili ön bilgilerdir. Geleneksel bir biçim kal b gibi görünen bu aflamalar oysa, bir konunun ele al n fl, ifllenifli, olgunlaflt r lmas ve integrasyonu aç s ndan bafllang ç noktas ndaki okuyucunun (daha iyisi, ö rencinin), konuya bak fl aç s n tümüyle etkileyecek, hatta de ifltirecek öneme sahip olabilir. Kitapç m z n bu bölümü epilepsi ile uzun y llard r birlikte olan bizlerin, kendimizde yaflam fl ve meslektafllar m zda gözlemlemifl oldu umuz yan lg lar n yinelenmemesi ve ö rencilerimizin epilepsi nöbeti ile karfl laflt klar nda ne yapacaklar na, konuyu hangi boyutlarda ve hangi noktaya kadar ele almalar gerekti ine karar verebilmelerine fl k tutabilmek amac yla düzenlenmifltir. Sevindirici bir gerçek, genel uygulamada genç hekimlerin meseleyi k - demlilerden çok daha duyarl ve sa duyulu olarak ele almalar, etiyolojik yaklafl ma daha fazla önem vermeleri ve gereksiz ve kar fl k tedaviden kaç nmalar d r. Bu durum, ça dafl bilgi-iletiflim a n kolay yakalayabilen, mesle- ine sayg s taze, ticari kayg lar geride olan genç insan özelli inden kaynaklanmaktad r. Epilepsi konusu, kiflinin yaflam nda bir daha yinelenmeyecek tek bir nöbetten ömür boyu sürebilecek ya da ilerleyerek fatal sonlanabilecek çok say da tabloyu içermektedir. Bunlar n ayr m n bafl nda yapabilmek konunun en önemli ve incelikli noktas d r. Bu bölümde sizleri bu çizgiden sapmadan bilgilendirmeye çal flaca z. TEMEL KAVRAMLAR Konu ile ilgili olarak s k uygulanan yanl fllardan biri epilepsi nöbeti ile epilepsi hastal n n efl anlaml gibi kullan lmas d r. Oysa, epilepsi nöbeti epilepsi hastal n n temel semptomudur, fakat merkezi sinir sistemini do rudan ya da dolayl olarak etkileyebilecek birçok farkl klinik tabloda da ortaya ç - 7

2 DERVENT, A kabilir. Bu aç dan, epilepsi nöbetini bafla r s na benzetmek mümkündür. Nas l bafla r s ruhsal gerilimden bafllayarak kraniyum içi yer kaplayan kitleler ve menenjitler gibi say s z nedenlere ba l olarak yaflanabiliyor ve her bafl a r yan kiflide migren düflünülmüyorsa, her epilepsi nöbeti de o kiflinin epileptik oldu unun göstergesi de ildir. ki semptomun aralar ndaki önemli bir farkl l k herkesin yaflam fl oldu u için daha yak ndan tan d bafla r lar na yol açan nedenlerin içinde migrenin yerinin, epilepsi nöbetlerine yol açan nedenler içinde epilepsi hastal n n yerinden daha s nrl olmas d r. Bir di er deyiflle, epilepsi nöbeti s kl kla epilepsi hastal na ba l olarak ortaya ç kar; fakat, di er nedenleri araflt rmadan tedaviye bafllamak bazen o kifliyi bir daha yinelemeyecek olan bir nöbet nedeniyle y llarca gereksiz ve belki de zararl tedavilere ba ml k lmak, ya da ilerleyici bir beyin hastal na zaman nda el koymay baflaramamak anlam na gelebilir. Epilepsi nöbeti beyindeki bir ya da birkaç grup sinir hücresinin afl r deflarj na ba l olarak ortaya ç kan ve klinikte gelip geçici motor, duysal, duyumsal, duygusal, biliflsel ve otonom s kl kla pozitif, bazen de negatif belirtilerle flekillenen bir durumdur. Herkesin tan d, bedende yayg n kas lma ve ç rp nmalarla ve bilinç yitimiyle flekillenen büyük nöbetlerin (grand mal) s kl, a z birlefle i, göz kapa, kol, bacak gibi s n rl bölgelerdeki kas lmalar ya da atmalar, görme kayb ya da ilüzyonlar, konuflmada tak lmalar, anl k dalmalar gibi küçük nöbetlerden çok daha seyrektir. Epilepsi nöbetleri uygun yafltaki yüksek atefl (febril konvülsiyon), hipoglisemi, hipokalsemi, uzam fl senkoplar ve eklampsi gibi geçici nedenler, yatk nl olan kiflilerde uykusuzluk, açl k ve di er baz kolaylaflt r c durumlarda görülebilir ve koflullar denetlendi inde yinelenmezler. Epilepsi hastal (ya da k saca, epilepsi) nöbetlerinin tekrarlama e iliminin bulundu u kronik bir durumdur. Bu durum idyopatik, kriptojenik ve semptomatik epilepsiler olarak 3 ana grupta toplanabilir. dyopatik epilepsiler, ad ndan da anlafl laca gibi, mevcut araflt rma yöntemleriyle altta yatan bir nedenin gösterilemedi i durumlar olarak kabul edilmektedir. Oysa, son y llarda genetik bilimindeki yo un geliflmeler bu tür epilepsilerin kal t msal özellikte oldu unu göstermektedir. dyopatik epilepsilerin bir k sm klinik özellikleri aç s ndan iyi tan nmakta, ek olarak günümüzde, büyük ailelerde yap lan genetik çal flmalarla yeni türler tan t lmaktad r. Kriptojenik epilepsiler, idyopatik epilepsilerin bilinen özelliklerine uymamalar nedeniyle semptomatik gibi görünen fakat, mevcut araflt rma yöntemlerinin gene de etiyolojik bir bilgi vermedi i durumlard r. Örne in, klinik nöbet tipi aç s ndan bir rolandik bölgenin hastaland düflünülen fakat incelikli bir MR de (magnetik rezonans görüntüleme) herhangi bir anomali saptanmayan bir tablo, özellikle öncesinde sa l kl olan 6-9 yafllar ndaki bir çocukta daha 8

3 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER çok uykuda gelir, uygun EEG deflarjlar da tabloya efllik ederse, pekala idyopatik bir epilepsi türü olan sento-temporal dikenli, iyi-gidiflli çocukluk epilepsisi ni (rolandik epilepsi: RE) düflündürebilir. Puberteyle birlikte kendili- inden kaybolmas beklenen bu tür epilepside art k tedaviye bafllama gereksinimi dahi duyulmamaktad r. Oysa, ayn tablo bebeklik ya da ileriki bir yaflta bafllarsa bunun kriptojenik bir epilepsi oldu u ve büyük olas l kla altta yatan lezyonu MR in göstermedi i düflünülür. Bu sefer olay yaflla iliflkili olarak bir serebral mikrodisgenezis, yavafl geliflen bir tümör v.b. gibi semptomatik epilepsi çerçevesinde ele al n r. Gene benzer durum RE yafl nda bafllar, fakat nöbetler s kl kla gündüz, uyan kken gelir, ya da bafllang çta s k görülür veya uygun tedaviye yeterli yan t vermez, veya çocukta öncesinde baz geliflimsel/nörolojik bozukluklar bulunursa ilk tan mlamada kriptojenik olarak kabul edilebilecek bu tablonun RE olup olmad zaman içinde belli olacakt r. Çünkü t pta her zaman oldu u gibi, bu hastal n spektrumunda da uç durumlar mevcuttur. Semptomatik epilepsi, belki de tan m ve anlafl lmas en kolay türdür. Bu tabloda yineleyen epilepsi nöbetlerine yol açan yap sal ya da biyokimyasal bir neden vard r. Çok say daki örnekler aras nda baflta tümör, abse gibi beyinde ilerleyici biçimde yer kaplayan süreçler, geçirilmifl travmalar ya da infeksiyonlar gibi sekel niteli indeki beyin hastal klar ve gene s kl kla yavafl progresyon gösteren kal t msal metabolik ve/veya yap sal hastal klar say labilir. Belki, bu noktada vurgulanmas gereken bir özellik idyopatik epilepsilerin, kural olarak, genellikle çocukluk ya da adolesans da bafllad klar d r; 20 li yafllar n ikinci yar s yla birlikte bu olas l k giderek çok azal r. Bir baflka deyiflle, pratisyen her yafltaki epilepsi bafllang c nda etiyolojik de erlendirmeyi özenle ele almal, fakat eriflkin yaflta bafllayan bir epilepsi tablosunda olay mutlaka semptomatik gibi düflünmelidir. Epilepsi nomenklatüründe önemli yer alm fl olan bir kavram da epilepsi sendromu dur. Epilepsi sendromu, bafllang ç yafl, nöbet özellikleri, klinik seyri, EEG bulgular aç s ndan ortak özellikler gösteren durumlar için kullan lmaktad r. Bu kavram etiyolojik bir benzerli i gerektirmez. Örne in, yaflam n ilk y l nda bafllayan, klinikte spazmlar ve geliflimde duraklama ya da gerilemeyle flekillenen ve EEG de hipsaritmi olarak tan nan patognomonik bir paterne sahip olan West sendromu beyni etkileyen çok farkl nedenlerle iliflkili olarak görülebilir. Genelde, bu kapsamda etiyolojik tan s belirlenmifl olan durumlara epilepsi, belirlenmemifl olanlara epilepsi sendromu olarak de inilir. Lokalizasyon özellikleri temelinde epilepsiler parsiyel epilepsiler ve jeneralize epilepsiler olarak iki ana bafll kta toplanmaktad r. Parsiyel epilepsilerin nöbet tipleri parsiyel, jeneralize epilepsilerin nöbet tipleri jeneralizedir. 9

4 DERVENT, A Parsiyel nöbet, bir hemisferdeki herhangi bir hücre toplulu unun afl r deflarj ile iliflkili olup bafllang ç semptomlar klinik veya elektroensefalografik olarak o bölgenin ifllevsel özellikleri ile ilgilidir. Örne in, normalde istemli olarak bafl n sola dönmesinde görev alan sa hemisferin frontal bölgesinden kaynaklanan epileptik deflarjlar bu ifllevin istemsiz olarak gerçekleflmesine yol açarlar. Vizüel korteksten kaynaklanan nöbetlerde de, benzer flekilde, vizüel ilüzyonlar, objelerin görüntüsünde distorsiyonlar, görme kayb oluflabilir. Örnekleri çok artt rmak mümkündür. Epileptik deflarjlar n çevreye yay lmalar yla birlikte klinik nöbet paternlerinde de, de ifliklikler görülür. Parsiyel nöbetler s ras nda bilinç aç k kal yor ve nöbet sonradan an msan yorsa basit parsiyel nöbet, nöbet s ras nda bilinç bulan kl oluyor ya da nöbet sonradan an msanm yorsa kompleks parsiyel nöbet ad verilir. ktal (: nöbetle iliflkili) deflarjlar n yay lma potansiyeli nedeniyle klinikteki bir nöbet farkl tiplerin peflpefle gelmesiyle flekillenebilir. Örne in, epigastrik bölgede de iflik bir duyum gibi duyumsal bir semptomdan oluflan basit parsiyel bir nöbeti bilinç bulan kl ve otomatik baz hareketlerden oluflan kompleks semptomlu parsiyel bir nöbet izleyebilir ve hatta bu tablo yayg n kas lma-ç rp nmalar n efllik etti i bilinç kayb n içeren (grand mal) bir büyük nöbetle sonlanabilir. Böyle bir nöbeti tan mlarken basit+kompleks semptomlu, sekonder jeneralize parsiyel nöbet ad verilir. Bu tür nöbetin parsiyel kabul edilmesinin nedeni bafllang c n n fokal olufludur. Bir nöbet basit semptomla bafllay p kompleks semptomla sürebilir, fakat bafllang c kompleks semptomlu ise basit semptomla devam etmez. Kompleks parsiyel nöbetlerde bilinç bulan kl n n nedeni epileptojenik deflarjlar n karfl hemisfere yay lmalar olup, bu sürecin limbik yap lar n olaya kat l m yla olufltu u düflünülmektedir. Klinik ve EEG de, bafllang c ndan itibaren beynin iki taraf n da ayn anda etkileyen nöbetlere primer jeneralize nöbet ad verilir. Bu tür nöbetlerin en yayg n tan nan örnekleri absans nöbetleri ve pirmer jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir; jeneralize nöbetler tonik, klonik ve atonik biçimlerde de görülebilir. Bir baflka deyiflle, jeneralize nöbetler ya da jeneralize epilepsiler den söz edildi inde, gerçekte primer jeneralize durumlar kastedilmekte, sekonder jeneralizasyon gösteren tablolar ise parsiyel epilepsiler kapsam nda ele al nmaktad r. Eskiden yayg n biçimde kullan lan grand mal ve petit mal terimlerinde bu kriterlerin niteli i olmad için ça dafl terminolojide bu tan mlar n pek yeri kalmam flt r. Yukar da anlat lanlar özetlenecek oldu unda, epilepsi nöbetleri k saca parsiyel ve jeneralize olmak üzere iki ana grupta toplan r. Bu özellikten kalkarak epilepsiler de lokalizasyonlar na göre parsiyel epilepsiler ve jene- 10

5 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER ralize epilepsiler olarak iki grupta, etiyolojik özelliklerine göre ise, idyopatik, kriptojenik ve semptomatik olmak üzere 3 ana grupta toplanmaktad rlar. Tan, tedavi ve prognostik aç dan önemli yeri olan nöbet ve epilepsiler s - n fland rmalar n n Uluslararas Epilepsiyle Savafl Ligi (International League Against Epilepsy: ILAE) taraf ndan önerilenleri afla da k salt lm fl olarak sunulmaktad r: Epilepsi Nöbetlerinin S n fland rmas (ILAE ye ba l 1981, S n fland rma ve Terminoloji Komisyonu Raporu ndan al nm flt r). Epilepsia 22: , I. Parsiyel Nöbetler: A. Basit Parsiyel Nöbetler (bilinç tutulumu yok) 1. Motor semptomlu 2. Duyumsal ya da duyusal semptomlu 3. Otonomik semptomlu 4. Psiflik semptomlu B. Kompleks Parsiyel Nöbetler (bilinç tutulumu var) 1. Bafllang c basit parsiyel olup sonradan bilinç tutulumu olanlar 2. Bilinç tutulmas ile bafllayanlar C. Sekonder Jeneralizasyon Gösteren Parsiyel Nöbetler II. Jeneralize Nöbetler: A. Absans Nöbetleri 1. Tipik absans 2. Atipik absans B. Miyoklonik Nöbetler C. Klonik Nöbetler D. Tonik Nöbetler E. Tonik-Klonik Nöbetler F. Atonik Nöbetler III. S n fland r lamayan Epilepsi Nöbetleri: (Veri yetersizli i, ya da olgunun özelli i içinde nöbetlerin yukar daki formlara benzemedi i durumlar için geçerlidir. Yenido an döneminin çi neme, pedal çevirme gibi çeflitli nöbet tipleri de flimdilik bu bafll k alt nda ele al nmaktad r.) 11

6 DERVENT, A Nöbetlerin s n fland r lmas ndaki neden ilgili alanda ortak bir dil oluflturmak ve epilepsilerin tan mlanmalar n ayn dil temeline oturtmakt r. Bu s n fland rma tan de eri tafl maz; epilepsilere tan sal yaklafl mda Epilepsiler ve Epilepsi Sendromlar S n fland rmas ndan yararlan l r. Halen kullan lmakta olan böyle bir s n fland rma 1985 de ILAE ye ba l S n fland rma ve Terminoloji Komisyonu taraf ndan önerilmifltir. (Epilepsia 26: , 1985). Uluslararas Epilepsi ve Epilepsi Sendromlar S n fland rmas (k salt lm flt r): I. Parsiyel (lokalizasyonla iliflkili) Epilepsi ve Epilepsi Sendromlar I.1. dyopatik* Sentro-temporal Dikenli yi-gidiflli Çocukluk Epilepsisi (Rolandik Epilepsi: RE) Oksipital Paroksizmli Çocukluk Epilepsisi (OPÇE) Di er I.2. Semptomatik: Semptomatik epilepsiler lezyonun anatomik lokalizasyonu, nöbet tipleri ve biliniyorsa, etiyolojik faktörler temelinde isimlendirilirler. I.2.1. Basit parsiyel nöbetlerle flekillenen epilepsiler: Frontal lob dan kaynaklananlar Parietal lob dan kaynaklananlar Temporal lob dan kaynaklananlar Oksipital lob dan kaynaklananlar Çeflitli bölgelerden kaynaklananlar Bafllang ç yeri bilinmeyenler I.2.2. Kompleks parsiyel nöbetlerle flekillenen epilepsiler: (bilinç bulan kl ve s kl kla otomatizmlerle flekillenirler) Frontal lob dan kaynaklananlar Parietal lob dan kaynaklananlar Temporal lob dan kaynaklananlar Oksipital lob dan kaynaklananlar Çeflitli bölgelerden kaynaklananlar Bafllang ç yeri bilinmeyenler * Bafllang ç yafllar temelinde ele al nan bu epilepsi ve sendromlara son y llarda yenileri eklenmektedir. Bu konudaki geliflmeler özellikle yenido an ve süt çocuklu u dönemi nöbetlerinin video-eeg çal flmalar ve son y llarda h zla artan epilepsilerde genetik çal flmalar ndan kaynaklanmaktad r. 12

7 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER I.2.3. Sekonder jeneralize nöbetlerle flekillenen epilepsiler: Frontal lob dan kaynaklananlar Parietal lob dan kaynaklananlar Temporal lob dan kaynaklananlar Oksipital lob dan kaynaklananlar Çeflitli bölgelerden kaynaklananlar Bafllang ç yeri bilinmeyenler I.3. dyopatik ya da Semptomatik Oldu u Bilinmeyenler: (Kriptojenik Epilepsiler) II. Jeneralize Epilepsiler ve Epilepsi Sendromlar II.1. dyopatik: (bafllang ç yafl s ras yla) yi gidiflli neonatal konvülsiyonlar yi-gidiflli neonatal familyal konvülsiyonlar Süt çocu unun iyi-gidiflli miyoklonik epilepsisi Çocukluk absans epilepsisi (ÇAE) Juvenil absans epilepsi (JAE) Juvenil miyoklonik epilepsi (JME) Uyanmayla gelen GM nöbetlerle flekillenen epilepsi Di er (?) II.2. Kriptojenik ya da Semptomatik: (bafllang ç yafl s ras yla) West sendromu: (infantil spazmalar) Lennox-Gastaut sendromu Miyoklonik-astatik epilepsi Miyoklonik absans epilepsisi II.3. Semptomatik III. Fokal ya da Jeneralize Oldu u Anlafl lamayanlar IV. Özel Sendromlar Koflullarla iliflkili durumlar: Febril konvülsiyonlar zole nöbetler ya da status epilepticus Akut bir nedene ba l nöbetler (eklampsi, hipoglisemi v.b.) 13

8 DERVENT, A Kitapç n daha sonraki bölümlerinde yukar da de inilen durumlar n göreceli olarak s k görülenleri ayr bafll klar halinde özetlenecektir. Biz bu bölümü epilepsi kuflkusu ile gelen bir hastada olas di er tan lar, tan da ve ayr ca tan da klinik verilerin yerini vurgulayarak sürdürece iz. EP LEPS LERLE KARIfiAB LEN PAROKS ZMAL DURUMLAR Klinikte, birçok hastal kta oldu u gibi epilepside de tan büyük oranda iyi bir anamneze dayan r. Tan mlanan nöbet(ler)in epileptik olup olmad, epileptik ise, ne tür oldu u, etyolojik tan, tedavi ve prognoz aç s ndan meselenin nas l ele al nmas gerekti i yolundaki karar aflamalar nda anamnez bilgilerinin yeri, nörolojik muayene verileri ve laboratuar araflt rmalar ndan daha önemlidir. Yanl fl olarak epilepsi tan s alan durumlar geliflmifl merkezlerde dahi %30 lara varan oranlarda bildirilmekte ve bu durumlar n bafl nda konversiyonlar ve senkoplar gelmektedir. Bu tablolar n klasik flekilleri genelde epilepsiyle az kar flt r lmakla birlikte atipik çizgiler eklendi inde tan da yan lma oran yüksek olabilmekte, özellikle bu kiflilerin EEG lerinde de al fl lm fltan biraz farkl non-spesifik bulgular saptanabiliyorsa bu oran katlanarak artmaktad r. Afla da non-epileptik paroksizmal olaylar n k sa bir özeti sunulmaktad r. Psödo-nöbetler: Eriflkinde oldu u gibi çocuklarda da görülebilir. Klasikleflmifl ad yla histerik konversiyon olarak bilinen uzun süreli kas lma ç rp nma, opistotonik postür, müdahaleye rezistans, a r ya duyars zl k, aç l rken a lamalar v.b. semptomlarla flekillenen tablonun d fl nda çok çeflitli konversif nöbetler ya da psödo-nöbetler görülebilir. Bunlar aras nda paroksizmal lokalize hissi ya da motor tutulumlar, k sa süreli uyku/bilinç kayb ataklar ve konfüzyonel tablolar epilepsi ile ayr mda ciddi güçlüklere yol açabilirler. Bu konuda en çok yan ltan durumlar önceden epilepsisi var olan kiflilerde sonradan tabloya eklenen psödo-nöbetler olup, bu durum hiç de san laca kadar ender de ildir. Bu nedenle epilepsisi oldu u bilinen bir hastada nöbetlerin tedavilere direnç gösterdi i bilgisi al n yorsa, süregelen nöbetlerin klinik özellikleri dikkatlice yeniden soruflturulmal ve bunlar n gerçek epilepsi nöbetleri mi yoksa eklenen konversif durumlar m oldu u araflt r lmal d r. Belki bir olgu ile örnekleme daha bilgi verici olabilir. B.N. 26 yafl nda erkek hasta. 14 yafl nda bir ateflli hastal k s ras nda iki kez parsiyel epilepsi nöbeti geçiriyor. Kraniyal BT deste i ile serebral vaskülit tan s al yor ve düflük dozda anti-epileptik ile nöbetsiz olarak normal yaflant s n sürdürüyor, yüksek ö renimini ve askerli ini tamaml yor; ifl hayat n da baflar l biçimde sürdürmekte. Bu hastada 4 y l önce tedaviyi sonland rma amac yla ilaç dozunun minimal azalt lmas n izleyen günün ertesinde eskilerine çok benzeyen bir nöbet yaflad n bildirerek kendisi ayn doza geri dönüyor. Alt ay, 1 y l, 1.5 y l ve 2 y l sonraki 14

9 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER kontrollerinde de benzer olaylar yineleyince psikiyatrik destek isteniyor. Hasta, psikoterapi alt ndayken tedavi sonland r liyor. ki y ld r ilaçs z ve nöbetsiz yaflant s na devam etmekte. Kendisi psikiyatriste y llard r kullanmakta oldu u ilac n kendisine ne denli güvence sa lad n ve ilaçs z kalman n yaratt anksiyetenin onu ne derece etkiledi ini anlat yor. Önceden yanl fl olarak epilepsi tan s alm fl birçok kiflide tan n n ortadan kald r lmas n n sevinçle karfl lanmas yan s ra, böyle bir tan n n sa lad ve tüm nörozlar n temelinde yatan ikincil kazanc n yitirilmesine ba l olarak karfl lafl lan hoflnutsuzluklar ve karfl koymalar da klinik deneyimlerimiz içinde belli bir yer kapsamaktad r. Gerçek epilepsi nöbetleri içinde psödo-nöbetlere en çok benzeyenleri frontal lob dan kaynaklananlard r. Ay r c tan da nöbetin video-eeg kayd n n de eri vard r. Bu kapsam içinde özellikle adolesan döneminde ve k zlarda görülen nonepileptik bir durum da hiperventilasyon sendromu dur. Bu tabloda hastalar gere inden fazla ventilasyonla gö üs a r s, bafl dönmesi ve dispne yaflarlar. Tabloya psödo-absans nöbetleri ve senkoplar efllik edebilir. Epilepsiyle kar flt r lmas bu durumlarda daha da kolaylafl r. Plastik ya da ka t bir torbaya soluma, ata sonland rabilece i gibi tan ya da yard mc olur. Anoksik nöbetler: Bu nöbetler anoksi ya da hipoksi sonucu korteksin enerji metabolizmas n n yetersizli ine ba l olarak ortaya ç kar. Kalp vurum say s n n 40/dak. n n alt na düflmesi, 150/ dak. n n üzerine ç kmas, süresi 4 saniyeyi geçen asistol durumu, sistolik bas nc n 50 mmhg n n ya da venöz oksijen bas nc n n 20 mmhg n n alt na düflmesi anoksik nöbetlere yol açabilir. Bu tablolarda bilinç kayb ve postürün çözülmesi temel semptomlard r. Ciddi nöbetlerde dekortikasyon rijiditesi ve/veya opistotonus da oluflabilir. Afla da baz lar belirtilen anoksik nöbetlerde ayn hastada birden fazla mekanizma etkili olabilir: Kalp hastal klar (aort stenozu, hasta sinus sendromu, ventriküler tafliaritmiler, konjenital siyanotik hastal k) Dolafl m sistemi hastal klar (vazo-vagal senkop, karotis sinus hastal klar, hipervagizm) Senkop ve refleks anoksik nöbetler Valsalva manevras (soluk tutma nöbetleri, istemli bafllat lan senkoplar) Obstrüktif apne (özellikle uyan kken ve gastro-intestinal reflü ile birlikte) Uzam fl ekspiryumla giden soluk-tutma nöbetleri Beyin sap bas lar 15

10 DERVENT, A Refleks senkoplar: Senkop, serebral kan ak m nda düflmeyle birlikte giden klinik olarak bilinç yitimi ve postüral tonus ta çözülme halidir. Kan bas nc ndaki düflme primer kalp hastal klar ndan çok daha fazla periferik vasküler refleks mekanizmalar ndaki tutuluma (vazo-vagal senkop) ba l olarak görülür. Olay n bafllang c nda s kl kla bafl dönmesi, güçsüzlük, çevrenin uzaklafl yor gibi hissedilmesi vard r, ve hasta yavaflça yere y l r. Senkoplar emosyonel uyar mlar, stresli koflullar, ayakta durma postürü, minör a r l uyaran varl gibi durumlarda s kt r. Baz kiflilerde de, banyo s ras nda, saç tarama durumu gibi hallerde, miksiyonda, yani daha spesifik uyar mlarla senkop oluflabilir. Baz antihistamikler de senkop nedenleri aras nda say labilir. Tipik bir senkobun klinik olarak epilepsi nöbetinden ay rdedilmesi çok güç olmayabilir. Fakat, ciddi senkoplarda oluflabilen ani yere düflme ve bunun sonucu olarak bir travmaya maruz kalma, dil s rma, idrar kaç rma ve daha da önemlisi, serebral anoksinin uzamas na ba l olarak (ki, en s k görülen nedeni bay lmakta olan kiflinin destekle ayakta tutulmaya çal fl lmas d r) senkobun komplikasyonu anlam nda bir epilepsi nöbetinin ortaya ç kmas gibi durumlar klinisyene yanl fl olarak epilepsi varl n düflündürebilir. Bu tür durumlarda ayr nt l ve dikkatli bir anamnezin yeri daha da önem kazan r. Bebekler ve çocuklarda atefle ba l olarak senkop görülmesi mümkündür. Bu tablonun da s kl kla febril konvülsiyon olarak yorumlanmas olas d r. Özellikle atonik bilinç yitimiyle flekillenen ateflli durumlarda bu olas l k gözard edilmemelidir. Soluk tutma nöbetleri: Bu nöbetlere 5 yafl n alt nda %4 oran nda rastlanmaktad r. Soluk tutma nöbetleri siyanotik ve soluk tipler olarak iki ana bafll kta toplanmaktad r. Siyanotik soluk tutma nöbetleri öfke, a r ve korku gibi uyaranlarla oluflur. Bebek önce ba r r ve ard ndan ekspiryumda nefesini tutarak morar r, bilincini yitirir ve bedeni gevfler. Solunumun geri dönmesine do ru ender olarak bedende bir kas lma olabilir. Görüntünün ürkütücülü üne karfl l k, siyanotik soluk tutma nöbetleri zarars zd r. Mekanizmas tam olarak bilinmeyen bu nöbetler s ras nda artan gö üs içi bas nc ve azalan venöz dönüfle ba l olarak hem serebral kan ak m nda azalma hem de oksijen desatürasyonunun etkili oldu u düflünülmektedir. Renkte solma ile flekillenen ve daha seyrek görülen soluk tutma nöbetleri tek bafllar na olabildikleri gibi ayn hastada siyanotik nöbetlerle birlikte de bulunabilirler. Bafla gelen minör travmalar baflta olmak üzere a r l uyaranlar bu tip nöbetlerin bafll ca uyaran d r. Bafllang ç sessiz ya da c l z bir a lama ile olur, ard ndan yüzde soluklaflma ve bedende kas lma görülür. Olgular n ço unda bu dönemde asistol mevcuttur ki, bu bulgu, hastalarda göz kürelerinin kompresyonu ile de ortaya ç kabilir. drar kaç rma seyrek de ildir; tonik kas lma sonlan rken 1-2 miyokloni görü- 16

11 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER lebilir. Siyanotik nöbet s ras nda EEG de yavafllama, soluk nöbetin kas lma döneminde EEG de düzleflme ve sonras nda yavafllama görülür. Soluk tip nöbetlerin epilepsi ile kar flt r lmas daha kolayd r. Uyaran n varl temel ay r - c kriterdir. Soluk tutma nöbetlerinde aileye bilgi verme ve uyar c durumlar n engellenmesini sa lamak genellikle yeterli olur. Kalpten kaynaklanan senkoplar: Bu tür senkoplar oldukça seyrek görülmekle birlikte ölümcül tehlikeye sahip olmalar ve kronik tedaviye gereksinim göstermeleri nedeniyle tan nmalar önemlidir. Senkoplara yol açabilen kalp hastal klar eforla senkoba yol açabilen aort stenozu, hasta sinus sendromu ve uzun Q-T sendromlar d r (dominant geçiflli Romano-Ward ve resessif geçiflli Jerwell-Lange-Nielsen sendromu). Özellikle aile öyküsü ve ailede ani ölümlerin ö renildi i durumlarda uzun süreli EKG monitorizasyonu ve efor testi yaflam kurtar c bilgi verebilir. Akut hiperpne ve siyanoz ataklar konjenital siyanotik kalp hastal klar nda görülebilir ve bilinç yitimi, bazen de, vasküler kaynakl hemiplejilere yol açabilirler. Toksik nedenlere ba l paroksizmal olaylar: Fenotiazinler ve butirofenonlar baflta olmak üzere çeflitli droglarla akut zehirlenme tablolar nda motor belirtilerden oluflan klinik tablolar görülebilir. Bu tip ataklar s kl kla distonik özellikte olup, bedende yineleyen kas lmalar, baflta ekstansiyon ve opistotonus postürlerinden oluflur. Okülojirik krizler de seyrek de ildir. Dikkatli bir anamnez tan ya ulaflt r r. Tetani: S kl kla hipokalsemi, bazen de normokalsemi durumlar nda görülür. Kanda total kalsiyum de erlerinin normal olmas na karfl l k iyinize kalsiyum düflük olabilir. Hiperventilasyona ba l olarak geliflen alkaloz ya da pilor stenozu gibi s k kusmaya neden olan durumlar bu tabloya neden olabilir. D vitamini eksikli i, post-operatif hipoparatiroidizm ve psödohipoparatiroidizm di er tetani nedenleri aras ndad r. Tetaninin klasik klinik tablosu yaflam n 3. ay ndan önce görülmez. Bu tabloda karpo-pedal spazm, laringospazm ve epilepsi nöbetleri görülebilir. Paroksizmal hareket bozukluklar : Epilepsiden ay rdedilmesi bazen çok zor olan, ço unlukla ekstrapiramidal do adaki paroksizmal tablolard r. Paroksizmal kinezijenik koreoatetoz (PKK): Ani bir hareketle ortaya ç kan tek bazen de iki tarafl koreik ya da ballistik hareketlerdir. Say lar günde 100 e varabilen bu episodlar n süreleri 1-2 dakikay geçmez, fakat fliddetli olduklar nda kifliyi düflürebilirler. Bilinç tutulumu görülmez. Ço unlukla kal - t msal özellik gösteren bu tabloda karbamazepin ya da fenitoine iyi yan t al - n r. 17

12 DERVENT, A Paroksizmal distonik koreoatetoz (PDK): Burada ataklar kolaylaflt ran etmenler stres, alkol veya kahvedir. PKK ya oranla oldukça ender görülen bu hastal kta ataklar çok seyrek fakat daha uzun sürelidir (10 dak.-saatler). Dominant bir geçifle sahip olan PDK bilinen ilaçlara karfl PKK gibi iyi yan t vermez, benzodiazepinler k smen etkili olabilir. Noktürnal paroksizmal distoni: Ço unlukla eriflkinlerde ve hemen hemen her gece görülebilen uyku ile iliflkili koreoatetoid, distonik ve s çray c istemsiz hareketlerle flekillenen bir tablodur. Frontal lob nöbetleriyle kar flt r lmas mümkün olan bu hastal kta karbamazepine yan t n iyi oldu u bildirilmektedir. Migren: Migren ve epilepsi iliflkileri, benzerlik ve farkl l klar, ortak sendromlar vb. yönleriyle nörolojide önemli yer kaplayan konulardan biridir. Burada, epilepsi ile kar flt r labilen migren türlerine k saca de inmek istiyoruz: Klasik migren: Özellikle görsel semptomlu aura ile bafllayan bu migren türünün s kl kla kar flt r labilece i epilepsi sendromu OPÇE dir. Klasik migren deki görsel semptomlar fotopsi, skotomlar, fortifikasyon spektrumlar, renkli lekeler, mikropsi, makropsi, objelerin biçimlerinde distorsiyonlar olabilir. Bunlar n hepsi OPÇE için de geçerlidir. Ayr ca, eriflkinde daha ender olmakla birlikte migren auras bafl a r s yla devam etmeyebilece i gibi, OP- ÇE nin vizüel nöbetleri bafla r s yla birlikte ya da ondan hemen önce görülebilir. Aile öyküsünde de birçok ortakl klar n saptanabilmesi nedeniyle tan da gerçek güçlüklerin yaflanabilece i bu durumlarda EEG nin bilgi verici de eri yads namaz. Fakat migrenli kiflilerde de baz yavafllamalar n görülebildi i unutulmamal, epilepsi tan s ancak EEG de spesifik bulgularla desteklendi- inde, düflünülmelidir. Her fleye ra men tan da karars z kalmak mümkün olabilir; bu durumlarda tedavisiz izleme tercih edilir. Komplike migren: Atak s ras nda nörolojik belirti ve bulgular n görüldü- ü ve bunlar n saatler hatta günlerce sürebildi i migren türleridir. Afazinin de bir semptom olarak görülebilece i hemiplejik migren, 3. kraniyal sinir tutulumuyla giden oftalmoplejik migren, ender olarak baziler migren, ve özellikle, konfüzyonel migren epilepsilerle ay r c tan da güçlüklere yol açabilirler. Soruna yaklafl m klasik migrende belirtildi i gibidir. Çocuklu un alternan hemiplejisi: Bafllang ç s kl kla 1. y lda, hatta ilk 6 ay içindedir. Bedenin bazen sa bazen sol yar s n tutan hemipleji ataklar, parsiyel ya da jeneralize tonik kas lmalar, okülomotor tutulmalar, mutizm ve yutma güçlü ü episodlar ve seyrek olarak epilepsi nöbetleri görülebilir. 18

13 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER Ataklar dakikalar, saatler bazen de günlerce sürebilir. Zamanla tablo kal c bulgularla ilerleme gösterir ve zihinsel duraklama, gerileme eklenir. Nedeni henüz bilinmeyen bu hastal n son y llarda mitokondriopatilerle benzerlikleri üzerinde durulmaktad r. Gece korkular (pavor nokturnus): Gecenin erken saatlerinde aniden ba- rmayla uyanarak korku, endifle, müdahaleye direnifl gösterme, çevresindekileri tan yamama, sorulara yetersiz ya da anlams z yan tlar vermeyle flekillenen bir tablodur. Süresi genellikle 5-10 dakikay geçmez. S kl kifliden kifliye, ayn kiflide günden güne de iflkenlik gösterebilir. Spontan olarak aylarca görülmedi i gibi her gece üstüste görülebilece i dönemler olabilir. Ertesi sabah olay hat rlanmaz. Görülme yafl aras nda olan bu tablo az say da kiflide adolesansa kadar sürebilir. EEG de uyanman n yavafl uykunun derin dönemlerinde (III-IV. faz) gerçekleflti i görülür. Benzer, fakat, daha seyrek görülen bir durum rüyalar n görüldü ü REM döneminde uyanmayla karakterize olan gece kabuslar d r. Somnambulizm (uykuda yürüme): Gene çocukluk döneminde bafllayan, adolesans da içine alabilen bu durum da yavafl uykudan inkomplet bir uyanma ile birlikte yar -istemli, yar anlaml davran fllarla flekillenir. S kl kla k sa süreli, yatakta oturma ve spontan konuflmalar ya da tuvalete gitme ile s n rl olmakla birlikte, evin içinde dolaflma, soka a ç kma hatta balkon ya da camdan atlamaya çal flma gibi uç davran fl özellikleri bilinmektedir. Pavor nokturnus ve somnambulizm de ortak bir genetik predispozisyon bildirilmektedir. Uykuyla iliflkili kompleks parsiyel epilepsi nöbetleriyle kar flabilen bu tablolarda ay r c tan da en güvenilir bilgi epilepsi nöbetlerinin stereotipik özelli inin belirginli idir. Hipnogojik fenomenler: Uyan kl ktan uykuya geçme s ras nda yaflanan k sa süreli iflitsel, görsel ve propioseptif alg lama bozukluklar d r. Bazen çok rahats z edici olabilirler ve bu nedenle kifli uyumaktan korkabilir. Narkolepsi tetrad n n bir semptomu da olabilen bu tablo normal kiflilerde yayg n olarak görülmektedir. Epilepsi ile kar flt r lmas enderdir. Narkolepsi: Narkolepsi, özellikle gün içinde gelen, karfl konulamaz derecede güçlü k sa süreli uyku ataklar ndan oluflur. Çocuklarda çok ender görülen ve bir eriflkin hastal olarak bilinen bu tabloda baz hastalar n flikayetlerinin 20 li yafllardan önce bafllam fl oldu u ö renilebilir. Narkolepsi s kl kla katapleksi ile birlikte bulunur ve sendrom narkolepsi-katapleksi sendromu olarak bilinir. Hipnogojik halusinasyonlar ve uyku paralizisi de tabloya eklendi inde narkolepsi tetrad ndan bahsedilir. Katapleksi, ani oluflan duygulan mla (gülme, heyecan, öfke v.b.) gelen ani kas tonusu çözülmesi halidir. fiid- 19

14 DERVENT, A detli oldu unda hastay düflürebilir. Uyku paralizileri uyku, uyan kl k aras ndaki geçifl dönemlerinde ortaya ç kan ve hastan n kendisinin hissetti i hareket edememe durumudur. Yayg n ya da parsiyel olabilir. Yukar da de inilmifl olan hipnogojik halusinasyonlar ve uyku paralizileri sendromun daha seyrek rastlanan elemanlar d r. Narkolepsi-katapleksi sendromunun her bir eleman epilepsi nöbetleriyle kar flt r labilmekle birlikte bilinçli bir anamnez tan y ayd nlat r. Ritmik hareketler: Bebekli in s kça görülen paroksizmal fenomenlerinin bir grubu özellikle uyku öncesi ya da can s k nt s s ras nda görülen bafl n iki yana, öne, arkaya ritmik olarak sallanmas halidir. Bu durumlar yaflam n ilk y l nda ve normal bebeklerde % 15 oran na kadar bildirilmifltir. Mastürbasyon: Bebek ya da çocukluk döneminde, özellikle yaln zl k ve can s k nt s s ras nda bafllat lan bacaklar n addüksiyon ve ekstansiyonu ile flekillenen kas lmalar olup beraberinde terleme ve yüzde k zar kl k görülebilir. Beraberinde bofl bak fl da oldu unda bu durumun epilepsi ile kar flt r lmas oldukça kolayd r. Fizyolojik kabul edilen bu durumda medikal tedaviye gerek görülmemektedir. Bebekli in benign miyoklonusu: Bebekli in ilk aylar nda uykuda görülen izole ya da diziler halinde gelebilen miyoklonik atmalard r. Miyokloniler bazen çok fliddetli olabilirler, bazen saatlerce sürebilirler. Bu durumlarda tablo status epileptikus ile dahi kar flt r labilir. 4. ayla birlikte sonlanmas beklenen bu tablonun ailesel olanlar bildirilmifltir. Benign paroksizmal vertigo: 1-5 yafllar aras ndaki çocuklarda görülebilen k sa süreli, ani gelen vertigo ataklar d r. Süreleri birkaç dakikay aflmaz. Çocuk s k nt l, rengi soluk görünümde, fakat bilinci yerindedir. Atak geldi- inde hasta hareketsiz kalabilir, yere oturabilir, bazen de düflebilir. Ataklar n s kl ayda en fazla birkaç kez olup, ço unlukla tüm atak say s 4-5 i geçmez. Parsiyel epilepsi nöbetleriyle kolayl kla kar flt r labilen bir hastal kt r. Bebekli in benign paroksizmal tortikolis i: Paroksizmal vertigoyla iliflkili oldu u düflünülen bir tablodur. Bafllang ç s kl kla 1 yafl içindedir. Bafl ataklar halinde bazen sa bazen sola e rilebilir. Saatler ya da birkaç gün süren ataklar s ras nda bebek s k t l d r, s k kusmalar bulunur. Bazen bedende de e ilme olabilir. Yaflla birlikte tümüyle düzelen bu çocuklar n bir k sm nda sonradan migren geliflti i bildirilmifltir. Benzer bir baflka tablo çocuklarda görülen ve sonradan kaybolan kal t msal özellikteki tekrarlay c ataksi dir. Bu iki tablonun birlikte görülebilece i de bildirilmektedir. 20

15 KAVRAM OLARAK EP LEPT K NÖBET VE EP LEPS LER Afl r irkilme reaksiyonu: Bebe in, iflitsel, görsel, dokunsal ya da di er herhangi bir uyarana karfl ani bir korku reaksiyonu fleklinde gecikmifl ve uzam fl bir Morro yan t tarz ndaki reaksiyonudur. Yenido an döneminde normal kabul edilebilen bu tablonun sonraki aylarda sürmesi ve artmas patolojik olmakla birlikte epilepsi ile kar flt r lmamal d r. Afl r irkilme reaksiyonu beynin organik hastal klar nda görülebilir. rkilme Hastal ya da hiperekpleksi ad yla bilinen bir tablo da benzer nitelikte olmakla birlikte ailevi özellik gösterir. Bu hastalar n bir k sm nda afl r hipertoni ve apne ataklar da görülür ve bu durum yüksek hayati risk yarat r. Tedavide klonazepam ya da valproik aside k smi olumlu yan t bildirilmektedir. Yukar da çok özetle de inilen tablolar n say s n artt rmak mümkündür. Günlük pratikte epilepsiler kadar s k olmamakla birlikte, özellikle bebeklik ya da çocukluk dönemlerinde ço unun hiç de ender olmad bu durumlar n tan nmas gereksiz ya da yanl fl tedaviden kaç n lmas aç s ndan zorunludur. Zaman zaman önemine de indi imiz anamnez incelikleri yan s ra, tüm paroksizmal hastal klarda tan ya varmada çok yararl bir yöntem de ataklar n video-kameraya al nmas d r. Birçok ailenin kolayl kla sa layabildi i bu yard - m n hekimin karar na katk s tart fl lamaz. Konuyu sonland r rken yinelemek istedi imiz nokta al nan bilgide ve/veya araflt rmalar n sonucunda kuflkulu bir durum olacak olursa tedaviye bafllamakta acele etmektense (do al olarak t bbi ivedilik yoksa) görüflümüz netleflene kadar hastan n yak ndan izlenmesi ve belli aralarla yeniden de erlendirilmesinin yarar d r. 21

DYOPAT K JENERAL ZE EP LEPS LER VE EP LEPT K SENDROMLAR

DYOPAT K JENERAL ZE EP LEPS LER VE EP LEPT K SENDROMLAR Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Epilepsilerde Tan ve Tedavi Sempozyumu 9 Ekim 1998, stanbul, s. 23-30 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli

Detaylı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EPİLEPTİK NÖBETLER. Doç. Dr. Sema SALTIK

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EPİLEPTİK NÖBETLER. Doç. Dr. Sema SALTIK ÇOCUKLUK ÇAĞINDA EPİLEPTİK NÖBETLER Doç. Dr. Sema SALTIK NÖBET Bir grup kortikal nöronun aşırı ve senkronize deşarjına bağlı olarak ortaya çıkan ve klinikte gelip geçici motor, duysal, duyumsal, duygusal,

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West sendromu Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK. Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji

KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK. Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji Nöbet? Bilinç bozukluğu ve Motor fenomenler içeren olay. Nöbet... Van Gogh Epileptik nöbet neden olur? İnhibisyon Eksitasyon

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Doç. Dr.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Doç. Dr. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI HAYDARPAŞA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Doç. Dr. Ömer CERAN FEBRİL VE AFEBRİL KONVÜLSİYON GEÇİREN OLGULARDA SERUM PROLAKTİN

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM D YABETLE YAfiAMAK Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Diyabet,

Detaylı

BAfiA RILI HASTANIN DE ERLEND R LMES

BAfiA RILI HASTANIN DE ERLEND R LMES .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Bafl A r lar - Bafl Dönmeleri Sempozyumu 10-11 Aral k 1998, stanbul, s. 15-20 Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu G R fi Girifl Bu kitapç k Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) taraf ndan, befleri t bbi ürünlerin güvenlili inin izlenmesi ve de erlendirilmesi hakk

Detaylı

T bbi Makale Yaz m Kurallar

T bbi Makale Yaz m Kurallar .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Araflt rmalar ve Etik Sempozyum Dizisi No: 50 May s 2006; s. 7-11 T bbi Makale Yaz m Kurallar Dr. Sebahattin Yurdakul ÖZGÜN ARAfiTIRMA USULE

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

FEBR L KONVULS YONLAR

FEBR L KONVULS YONLAR .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Epilepsilerde Tan ve Tedavi Sempozyumu 9 Ekim 1998, stanbul, s. 51-55 Sürekli T p E itimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli

Detaylı

Endokrin Testler Cep K lavuzu

Endokrin Testler Cep K lavuzu Deomed Medikal Yay nc l k Endokrin Testler Cep K lavuzu Prof. Dr. fiazi mamo lu Prof. Dr. Canan Özyard mc Ersoy Uzm. Dr. Sinem K y c Uzm. Dr. Metin Güçlü Uzm. Dr. Özen Öz Gül Uzm. Dr. Soner Cander Uzm.

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 11 ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Ço ul Hipofiz Hormonu Eksikli i - Say 11 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN SAYILAR Kümeler 6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN 1. Bir kümeyi modelleri ile belirler, farkl temsil biçimleri ile gösterir. Belirli bir kümeyi temsil ederken afla da belirtilen bafll

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Hasta Rehberi Say 12 fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Kolay okunabilir rehber Diyabet nsipid - Say 12 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

Çocuk ve Tüberküloz (Verem) TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuk ve Tüberküloz (Verem) Pediyatrik Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu TÜRK TORAKS DERNE E T M K TAPLARI SER S Türk Toraks Derne i yay n d r Türk Toraks Derne

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

Non-Epileptik Paroksizmal Olaylar. Doç. Dr. FARUK İNCECİK Çukurova Üniversitesi, Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı, Adana

Non-Epileptik Paroksizmal Olaylar. Doç. Dr. FARUK İNCECİK Çukurova Üniversitesi, Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı, Adana Non-Epileptik Paroksizmal Olaylar Doç. Dr. FARUK İNCECİK Çukurova Üniversitesi, Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı, Adana Epilepsi ile Karışabilen Tekrarlayıcı Olaylar Sık rastlanır Yanlış TANI!!! Antikonvülzan

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 14 NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber ntraüterin Büyüme Gerili i - Say 14 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

BAŞAĞRILARI 1- Primer başağrıları; 2-Sekonder (ikincil) başağrıları;

BAŞAĞRILARI 1- Primer başağrıları; 2-Sekonder (ikincil) başağrıları; BAŞAĞRILARI Hemen hepimiz yaşamımızın bir döneminde başağrısından yakınırız. Ancak bazılarımız için başağrısı daha ciddi bir sorun hatta bir hastalık durumundadır. Başağrıları basitçe iki kategoriye ayrılabilir;

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan

Detaylı

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,

Detaylı

BÜYÜME HORMONU EKS KL

BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 2 BÜYÜME HORMONU EKS KL Kolay okunabilir rehber Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 2 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle /AIDS Dr. Aygen Tümer Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM) Dünyada /AIDS Dünya Sa l k Örgütü (DSÖ)/UNAIDS taraf ndan Aral k 2010 tarihinde

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. CALCIUM PICKEN %10 Ampul Damar ve kas içine uygulanır.

KULLANMA TALĐMATI. CALCIUM PICKEN %10 Ampul Damar ve kas içine uygulanır. KULLANMA TALĐMATI CALCIUM PICKEN %10 Ampul Damar ve kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampul 225 mg kalsiyum glukonat monohidrat ve 572 mg kalsiyum levülinat dihidrat içerir. Yardımcı madde (ler):

Detaylı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Olas l k Hesaplar (I) Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz. Örne in tavla ya da kâ t oyunlar oynarken. ki kap ya üstüste birkaç kez gele atmayan tavlac görmedim hiç. fianss zl

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014 Nöbet Beyin hücrelerindeki aşırı ve anormal elektrik deşarjına bağlı olarak serebral fonskiyonların baskılanması ile sonuçlanan bir durum Epilepsi

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

EP LEPS DE TANI YÖNTEMLER

EP LEPS DE TANI YÖNTEMLER .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Epilepsilerde Tan ve Tedavi Sempozyumu 9 Ekim 1998, stanbul, s. 39-50 Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

DR. ERGÜN ÇİL. www.erguncil.com

DR. ERGÜN ÇİL. www.erguncil.com DR. ERGÜN ÇİL www.erguncil.com TAŞİARİTMİLER BURSA TABİP ODASI 2014 2 TAŞİARİTMİLER BURSA TABİP ODASI 2014 3 DR. ERGÜN ÇİL www.erguncil.com Taşiaritmiler: Dar QRS li ( 0.08 sn) taşikardi Sinüzal taşikardi

Detaylı

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Bağımlılıkta rehabilitasyon süreci dediğimizde bağımlı bireylerin psikolojik ve sosyal destek ile hayata yeniden kazandırılması kast edilmektedir.

Detaylı

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji Doğumsal kalp hastalığının sıklığı % 0.9 Ciddi anomali % 0.3 Her yıl 1.2 milyon kalp hastası bebek dünyaya gelmekte

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1 BOfiALTIM S STEM Besinlerin hücrelerimizde kullan lmas sonucu karbondioksit, amonyak, üre, ürik asit, madensel tuz gibi vücut için zararl maddeler oluflur. Bu zararl maddelerin vücuttan uzaklaflt r lmas

Detaylı

İYİ HUYLU SÜT ÇOCUĞU NÖBETLERİ. Doç. Dr. Uluç Yiş DEÜTF Çocuk Nöroloji İzmir

İYİ HUYLU SÜT ÇOCUĞU NÖBETLERİ. Doç. Dr. Uluç Yiş DEÜTF Çocuk Nöroloji İzmir İYİ HUYLU SÜT ÇOCUĞU NÖBETLERİ Doç. Dr. Uluç Yiş DEÜTF Çocuk Nöroloji İzmir ulyis@yahoo.com SÜT ÇOCUĞU NÖBETLERİ *NON-EPİLEPTİK PAROKSİSMAL OLAYLAR İYİ HUYLU NÖBETLER EPİLEPTİK ENSEFALOPATİLER Bu gerçekten

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku) kitap Bireysel fl Hukuku Prof. Dr. Öner Eyrenci, Porf. Dr. Savafl Taflkent ve Prof. Dr. Devrim Ulucan n birlikte haz rlad klar Bireysel fl Hukuku isimli kitab n ikinci bas s fiubat ay nda Legal Yay nevi

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

Hasta Rehberi Say 15b. H POT RO D ZM Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 15b. H POT RO D ZM Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 15b H POT RO D ZM Orta kolayl kta okunabilir rehber Hipotiroidizm - Say 15b (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading, ngiltere

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a

Detaylı

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar

Detaylı

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda Say n Meslektafllar m z, Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda bafl döndürücü flekilde h zl ilerlemeler olmaktad r. Bu geliflmelerin en fazla oldu u

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu

Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuklarda Yabancı Cisim Aspirasyonu (Nefes Borusuna Yabancı Madde Kaçması) Nedir? Nasıl Korunmalı? Türk Toraks Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu

Detaylı

HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK. Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011

HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK. Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011 HİÇBİR KADIN YAŞAM VERİRKEN ÖLMEMELİ! GÜVENLİ ANNELİK Doç. Dr. Günay SAKA MAYIS 2011 1 GÜVENLİ ANNELİK GİRİŞİMİ Yüksek maternal mortalite ve morbiditeyi azaltmak için, 1987 yılında DSÖ öncülüğünde Nairobi

Detaylı

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Zeki Aslan YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Yıldız nedir sorusunu insanlık yüz binlerce belki de milyonlarca yıldır soruyordu? Fakat yıldızların fiziksel doğası ve yaşam çevrimleri ancak 1900 lü yıllardan sonra

Detaylı

Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme

Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme 8. SINIF Sevgili Ö renciler, SBS nin kald r lmas ile bunun yerine yaz l s navlar n merkezî bir uygulamayla yap lmas n esas alan bir sistem getirilmifltir.

Detaylı