Kıbrıs ta Gali Fikirler Dizisi ne göre toprak meselesi ve çözüm kriterleri *

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kıbrıs ta Gali Fikirler Dizisi ne göre toprak meselesi ve çözüm kriterleri *"

Transkript

1 Kıbrıs ta Gali Fikirler Dizisi ne Göre Toprak Meselesi ve Çözüm Kriterleri, Fatih University - Journal of Social Science Civilacademy, X (2012) 1-2, ss Kıbrıs ta Gali Fikirler Dizisi ne göre toprak meselesi ve çözüm kriterleri * The territorial issue and the criteria for a solution in Cyprus according to the Ghali Set of Ideas Doç. Dr. Soyalp TAMÇELĠK ** Özet: Bu araģtırmada, Kıbrıs meselesinin çözümünde önemli bir safha olan Gali Fikirler Dizisi ne göre toprak konusu ele alınmıģtır. Buradan hareketle araģtırmanın temel amacı, Kıbrıs ta taraflar arasında cereyan eden görüģmelerde toprak düzenlemelerinin ve buna dayalı kriterlerin ne olacağını göstermektir. Aslında toprak düzenlemeleri, Kıbrıs taki tarafların üzerinde hassasiyetle durduğu bir konudur. Hâl böyle olunca egemenlik sınırlarının belirlenmesinde pek çok sorunla karģılaģılmıģtır. Zira bu sorun, bir bakıma özel, bir bakıma da tüzel mülkiyet olarak karģımıza çıkmaktadır. Kaldı ki bu konu, meseleden etkilenen Ģahısların özel mülkiyetinin ne olacağıyla veya yeni sistemde kurucu devletlerin egemenlik sınırlarının nasıl etkileneceğiyle de ilintilidir. Günümüzde ise toprak meselesine hukukîlik kazandırmak, adeta temel bir koģul olmuģtur. Ancak bu koģul, genel itibarıyla güvenlik algılamalarından kaynaklanmaktadır. Çünkü Kıbrıs ta taraflar arasında çizilecek sınırın, Rum toplumu açısından asgari ölçüde olmasının yanı sıra ekonominin ve savunmanın gereksinimlerin i de karģılaması beklenmektedir. Buna istinaden Türk tarafının savunduğu kriterlere göre ise bu ölçünün, azami olmasının ötesinde, kendi sınırları içinde egemen olmayı da karģılamalıdır. Ancak toprak konusunda, uygulanabilir bir mekanizmanın kurulamaması veya çıkarların dengeli bir Ģekilde karģılanamaması nedeniyle, tarafların uzlaģması mümkün olmamıģtır. Bu gerçekten hareketle araģtırma, iki ana bölümden oluģmaktadır. Birinci bölümde Kıbrıs ta toprak meselesinin siyasal boyutu incelenmiģtir. Ġkinci ve son bölümde ise Kıbrıs ta Gali Fikirler Dizisi ne göre toprak meselesi değerlendirilmiģtir. Abstract: In this research, the issue of territory has been addressed according to the Ghali Set of Ideas which have been a significant phase in the resolution of the Cyprus issue. Based on this, the main * 1992 den sonraki dönem, ayrı bir çalıģ ma konusu olarak değerlendirilecektir. ** Gazi Üniversitesi, ĠĠBF, Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü / Ankara TÜRKĠYE, soyalp@hotmail.com

2 purpose of this research is to display what the territorial adjustments and the criteria based on these adjustments during the meetings held between the two sides in Cyprus will be. Actually, territorial adjustments are an issue which the parties in Cyprus carefully dwell upon. Under these circumstances, many difficulties have been encountered in determining the borders of sovereignty, because this issue emerges in one respect as a private while in another respect as a legal property. Moreover, this issue is also related to what the private ownership of those persons affected by the issue will be or how the borders of sovereignty of the founder states in the new system will be affected. In present day, the issue of territory gaining legality has almost become an essential requirement. However, this requirement generally emerges from security perceptions, because the border to be determined between the two sides in Cyprus is not only expected to be at a minimum level for the Greek side, but is also expected to meet the requirements of economy and security. In relation, based on the criteria of the Turkish side, beyond this level being at its maximum, it must also be sovereign within its own borders. However, due to a viable mechanism not being able to be established or not being able to fulfill the interests in a balanced way concerning the territorial issue, it has not been possible for the two sides to reach a negotiation. Based on this reality, this research consists of two main sections. The political dimension of the territorial issue in Cyprus has been addressed, while the territorial issue in Cyprus has been evaluated based on the Ghali Set of Ideas in the second and final section. Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, Toprak, Taviz, Harita, Gali Plânı, Annan Plânı. Keywords : Cyprus, Land, Compensation, Map, Ghali Plan, Annan Plan. Giriş: Her uluslararası meselede olduğu gibi Kıbrıs meselesinde de kendine has özellikler vardır. Bunların en önemlisi, toprak meselesidir. Ancak adada yapılmak istenen toprak düzenlemeleri, tarafların kendi toplumsal dinamiğiyle ilgili olduğundan, sadece bu yönü itibarıyla uluslararası nitelik taģımamaktadır. Özellikle Rumların iddiasına göre Kıbrıslı Türklerin hukukî olarak kendilerine ait herhangi bir toprak parçası yoktur. 1 Hatta Türklerin üzerinde yaģadıkları topraklar, 1974 sonrasında de facto olarak oluģturulmuģ işgal topraklarıdırlar. Dolayısıyla müzakere sürecinde, Kıbrıslı Türklerin mevcut egemenlik sınırlarının, hiçbir değerinin olmadığını iddia etmektedirler. Hâl böyle olunca egemenlik sınırlarının çizimini güçleģtiren pek çok sorunla karģılaģılmıģtır. Çünkü bu sorun, bir bakıma özel, bir bakıma da tüzel mülkiyet 2 sorununu gündeme taģımaktadır. Aslında bu konu, meseleden etkilenen kiģilerin özel mülkiyetinin ne olacağını veya yeni sistemde kurucu devletlerin egemenlik sınırlarının nasıl belirleneceğini göstermesi bakımından, taraflar arasında ciddi bir tartıģma konusu olmuģtur. Özellikle bu 2

3 tartıģma, Kıbrıslı Türklerin haklarını kısıtlayacak olması veya tarafların iç dinamiklerini etkileyecek yapıda bulunması nedeniyle oldukça önemlidir. Esasında Kıbrıs ta 1974 yılından sonra ortaya çıkan de facto durum, toprak müzakereleri için tek baģına bir veri kabul edilmemektedir. Zira bugünkü koģullarda, özellikle uluslararası kamuoyunda bunu kabul edecek herhangi bir hukukî veya politik güç yoktur. Dolayısıyla Kıbrıs ta de facto duruma, hukukîlik kazandırmak veya bu durumu de jure hâline getirmek, ancak savaģ sonrası yapılabilecek bir anlaģmayla mümkün olabilecektir. Bunun için de gerekli olan baģlıca husus, her iki tarafın tatmin edilmesinden geçmektedir. Ancak bu konu, tazminat yolu ile mi olacağı, mübadele yoluyla mı gerçekleģeceği, yoksa takas yoluyla mı halledileceği bilinmemektedir. Dolayısıyla meselenin esası, bu noktada kilitlendiği ortadadır. Aslında Kıbrıs ta hangi çözüm yöntemi uygulanırsa uygulansın, toprakla veya mülkiyetle ilgili kaygılar, de jure duruma getirilmediği müddetçe giderilemeyeceği aģikârdır. Gerçi bu konuyla ilgili olarak birtakım anlaģmaların imzalandığı bilinmektedir. Ġmzalanan bu anlaģmaların, özellikle iki bölgeliliği savunuyor olması veya Kıbrıslı Türklerin kendilerine mahsus bir toprak parçası üzerinde yaģayacak olması, dikkat çekici bir unsur olarak karģımıza çıkmaktadır. Kaldı ki bu unsurun, Viyana da Denktaş-Klerides arasında yapılan görüşmelerde, Denktaş-Makarios Antlaşması nın (1977) 2. maddesinde, Denktaş-Kiprianu Antlaşması nın (1979) 2. ve 4. maddelerinde, BM nin 29 Mart Belgesi nin (1989) giriģ bölümünün 1., 2. ve 5. maddelerinde de yer aldığı görülmüģtür. Günümüzde ise bu verilerden hareketle Kıbrıs ta toprak meselesine hukukîlik kazandırmak temel Ģart olmuģtur. Ancak bu Ģart; güvenliğin, egemenliğin mutlak Ģartı olarak değerlendirilmiģtir. Çünkü Kıbrıs ta taraflar arasında çizilecek sınırın, Rum toplumu açısından asgari 3 ölçüde olmanın yanı sıra ekonominin ve savunmanın da gereksinimlerine cevap verecek nitelikte olması beklenmektedir. Buna istinaden Türk tarafının savunduğu kriterlere göre ise bu ölçünün azami olmasının ötesinde, kendi sınırları içinde mutlak egemenliğini uygulayabileceği bir anayasal koruma istemektedir. Bu araģtırmada uygulanan yöntem konusuna gelince, konu daha çok rasyonalist bir bakıģ açısıyla ele alınmıģtır. Ancak bu araģtırmada, esas itibarıyla süreç analizine dair bir yöntem uygulanmıģtır. Dolayısıyla geleneksel hadise naklinin yerine, daha çok analitik tarih 3

4 ikame edilmeye çalıģılmıģtır. Bu yöntemle, Kıbrıs ta toprak müzakerelerinin önemi, tarafların tutum analizleri, çözüm kriterleri, bunlarla ilgili kavramları ve tartışma kriterlinin esasları incelenecek ve toplumlararası çatışmanın ana unsurları daha iyi anlaģılacaktır. 1. Kıbrıs ta Toprak Meselesinin Siyasal Boyutu: Toplumlararası görüģmelerin yeniden baģladığı 1992 yılına kadar toprak mevzunda çeģitli tartıģmalar yapılmıģtır. Özellikle 1992 ġubatında yapılan görüģmelerde, toprak ve yer değiştiren kişiler konusunda yoğunlaģıldığı görülmüģtür. Ne var ki taraflar arasındaki derin görüģ farklılıkları, nihaî sonuca ulaģılmasını engellemiģtir. Aslında bunun baģlıca sebebi, toprak konusunda tarafların al-ver sürecini baģlatacak mekanizmayı kuramamasından ve karģılıklı çıkarların dengeli bir Ģekilde karģılanamamasından kaynaklanmaktadır. Bu açıdan bakıldığı zaman toprak konusu, Kıbrıs için önemli bir konu olarak ortaya çıkmasına neden olmuģtur. Hâl böyle olunca bu konuya, taraflar arasında çıkabilecek iç politika güçlüklerinin yanı sıra daha geniģ bir perspektifle bakmayı gerekli kılmıģtır. Örneğin Kıbrıslı Türkler, daha küçük, lakin mütecanis bir bölgeyi, daha geniģ, fakat içerisine Rumların demografik olarak üstün olabileceği bir bölgeye tercih ettiği bilinmektedir. 4 Ancak bu sürece, müzakere tekniği açısından bakılacak olursa, daha farklı Ģeylerin ortaya çıkması muhtemeldir. Her Ģeyden önce müzakere tekniğinin doğası gereği, bir Ģey vermeden, almanın mümkün olmayacağı ortadayken, verilecekler ile isteneceklerin iyi saptanması, önemli bir husus olarak ortada durmaktadır. Zira Kıbrıs ta tarafların pozisyonları gereği ikinci öncelik için birinci önceliği tehlikeye sokmanın bir manası yoktur. Özellikle Kıbrıslı Türkler, almak için, vermenin de gerekeceğini 5 hesaba katmak zorundadırlar. Örneğin Kıbrıslı Türkler, hakim olduğu toprağın bir kısmını vererek kendi bölgesinde egemen olmayı veya uluslararası sisteme katılmayı, toprak verilmemesi nedeniyle ortaya çıkacak siyasal çözümsüzlüğe veya politik duruma tercih etmemelidir. Kıbrıslı Rumlar için ise kuzeydeki bütün toprakları isteyerek veya ekonomik değeri yüksek bölgeleri tercih ederek, olası anlaģmayı engellemenin veya adanın kalıcı bir Ģekilde bölünmesine neden olmanın getireceği duruma düģmemesi beklenmektedir. Aslında tarafların ikinci tercihleri, hiç kuģkusuz ki uzun vadeli çıkarları için pek de yararlı değildir. Dolayısıyla siyasal tercihlerin 4

5 belirlenebilmesi için önce sorunların analitik tahlilinin yapılması ve bunlar üzerinde çözüm arayıģlarının sürmesi gerekecektir. Her Ģeyden önce adadaki toplumları veya bireyleri doğrudan etkileyecek hususların baģında, toprak düzenlemelerinin nasıl olacağı ve yer değiştirmiş kişilerin durumunun ne olacağıdır. Esasında bu iki konudan mülhem alan pürüzün, iki nedenden kaynaklandığı düģünülmektedir. Birincisi, Kıbrıs Rum yönetimi altına girecek bölgelerin belirlenmesinden, ikincisi ise toplumlardan birine mensup olup da öteki toplum tarafından yönetilecek bölgede ikâmet edecek yer değiģtirmiģ kiģilerin durumunun ne olacağından kaynaklanmaktadır. Hâlbuki Mart 1991 de, toprak ayarlamaları ile ilgili olarak ilk defa ilerleme kaydedilebileceğine ve kalıcı bir çözümün bulunabileceğine inanılmıģtır. Aslında yürütülen müzakerelerde, ilerleme sağlanabilmesi için öncelikle toprak ayarlamaları konusunda kayda değer geliģmelerin olması gerekecektir. Ancak toprak konusunda, yapılması gereken birçok Ģey vardır. Ne var ki bu konu ile ilgili düzenlemeler, oldukça zor ve çözümün özünü teģkil etmesi açısından oldukça güçtür. Fakat konuyla ilgilenenler, toprak ayarlamaları konusunda yeterince ilerleme sağlanabilmesi hâlinde, kapsamlı bir anlaģmaya ulaģılabileceğine inanmaktadırlar. Aslında bu yönüyle bile Gali Fikirler Dizisi, Annan Plânı ndan çok daha önce kalıcı bir anlaģmanın uygulanmasına temel teģkil edebileceği düģünülmektedir. 6 Hâl böyle olunca da Rumlarla Türkler arasında, 1977 Zirve AnlaĢmasına göre, her birini kendilerinin yöneteceği federe devlet ile müģterek idare edecekleri federal hükümete dayalı yeni bir sistemin kurulması arzulanmıģtır. 7 Özellikle federasyonun iki kesimliliği, çözüme Ģu Ģekilde yansıdığı görülmüģtür. Her Ģeyden önce her bir federe devlet, kendi bölgesinde açık bir nüfus ve mal mülkiyeti çoğunluğuna sahip olacaktır. Zaten bu durum hâsıl olduğunda, o bölge, ilgili toplum tarafından yöneltilmiģ sayılacaktır. İki kesimliliğin yansıdığı bir baģka gerçek ise federal hükümetin, federe devletlerin yetki ve fonksiyonlarına el uzatamayacak Ģekilde yapılandırılacak olmasıdır. 8 Bunun dıģında metne ilâve edilecek bir haritayla, 9 iki federe devletin sınırları belirlenecek ve bu sınırlar, anlaģmayla birlikte federal anayasaya dahil edilecektir. Bunun üzerine BM yetkilileri, toprak ve göçmenler konusunda yeni bir formül hazırladığını ve bu formülün, New York ta yapılacak görüģmelerin esasını oluģturacağını 5

6 açıklamıģlardır. Genel Sekreter Gali nin ortaya attığı bu formülde, Türklere %28 oranında toprak bırakılması ve iade edilecek topraklara en az 50 bin Rum göçmenin yerleģtirilmesi öngörülmüģtür. 10 Özellikle bu formülle öngörülen Ģey, Türklerin iade edileceği bölgelerin hangilerinin olacağının belirlenmesidir. Bununla ilgili olarak Gobi Haritası nın bile temel alınabileceği belirtilmiģtir. Ancak DenktaĢ ın Güzelyurt un iadesine karģı çıkması nedeniyle, iade edilecek bölgeler konusunda değiģiklikler yapılabileceği gündeme gelmiģtir. Bu yüzden Türk tarafı nezdinde %28 toprak taviziyle 11 ilgili olarak sondaj çalıģmalarının yapıldığı görülmüģtür. DenktaĢ ise BM temsilcileri ile yaptığı görüģmelerde toprak konusuyla ilgili olarak birtakım kriterleri gündeme getirmiģtir. DenktaĢ ın öne sürdüğü kriterler arasında, su kaynaklarının paylaşımı ve tarıma elverişli arazilerin taviz konusu olamayacağıdır. 12 Özellikle müzakereler sırasında DenktaĢ, Türklerin toprak konusuyla ilgili mülkiyet hakkının, hâli arazi üzerindeki payıyla birlikte, tahminen %33 13 olduğunu belirtmiģse de Türk tarafının ne kadar toprak iade edeceğini belirtmemiģtir. Bunun üzerine BM temsilcileri, Güzelyurt bölgesinin Rumlara verilmesini gündeme getirmiģlerdir. Ancak Türk liderliği, bu bölgenin iade edilmesini istememiģtir. Aslında Türk tarafının, bu bölgeyi iade etmek istemeyiģinin esas sebebi, Türklerin kendi bölgesinde kalacak su rezervinin tek olmasından kaynaklanmaktadır. Politik olarak bu baskından kurtulmaya çalıģan DenktaĢ ise egemenlik ve dönüşümlü başkanlık 14 mevzularını gündeme getirerek, Rum tarafının bu konudaki manevra sahasını daraltmaya çalıģmıģtır. DenktaĢ ın bu giriģimi, Rumların açık pozisyon vermekten kaçınmasından ötürü baģarılı olamamıģtır. Bu yüzden toprak konusu üzerinde kesin bir Ģey söylemekten kaçınan DenktaĢ, BM yle ilgili temaslarında sürekli olarak manevra yapma ihtiyacı hissetmiģtir. Ancak DenktaĢ, görüģmelerde hep reddeden taraf gibi görünmemeye de özen göstermiģtir. Buna karģın DenktaĢ, her halükarda konuların derinine inmekten kaçınmıģ ve bağlayıcı bir Ģey söylememeye de özen göstermiģtir. 15 Bundan da anlaģılıyor ki DenktaĢ için, toprak ve anayasa konusunda yapılacak önerilerin, daha çok al-ver 16 sistematiğine dayandırmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Aslında DenktaĢ ın toprakla ilgili olarak %33 oranından söz etmesi, Türk tarafının talep edeceği miktarın en az bu olacağını göstermektedir. Hâl böyle olunca Türk tarafının 6

7 Güzelyurt bölgesini verme niyetinde olmadığı ve sadece sınır hattının revize edilebileceği anlaģılmaktadır. Buna karģın BM temsilcileri, DenktaĢ la yaptıkları görüģmelerde, Güzelyurt kasabasının Rum yönetimine verilmesini ve kasabanın doğu bölgesindeki bahçelerin ise Türklere bırakılmasını önermiģlerdir. 17 Bununla birlikte bahçelerle kasabanın, Türk bölgesi arasında güvenli bir koridor oluģturulabileceğinden de söz etmiģlerdir. Aslında bu öneri, 750 (1992) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına da dayandırılmak istenmiģtir. 18 Bilindiği gibi 750 sayılı karar, özellikle toprak ve göçmenler 19 konusuna değinilmesiyle bilinen bir karardır. Ancak Türk tarafı, yine de bu konuda bağlayıcı olmaktan kaçınmıģtır. Gerçi diplomatik çevreler, DenktaĢ ın toprak konusunda ve özellikle Güzelyurt bölgesinin iade edilmesiyle ilgili olarak yaptıklarının, daha çok pazarlık amacına yönelik olduğuna inanmıģlardır. Aslında siyasî gözlemciler, DenktaĢ ın çelişkili bir tutum 20 takındığını ifade etmektedirler. Çünkü DenktaĢ, bir yandan BM Genel Sekreteri nin fikirlerini kabul ettiğini belirtirken, öte yandan Güzelyurt bölgesini iade etmek istemediğini veya Rum göçmenlerin geri dönüģüne sıcak bakmadığını açıklamıģtır. 21 Bunun üzerine Rum tarafı, Türklerinin olumsuz takınması hâlinde, BM kararlarının hayata geçirilebilmesi için müeyyidelerin uygulanmasını istemiģtir. Hâl bu merkezdeyken Genel Sekreter in Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Camillion, toprak ve göçmenler konusunda yeni bir çözüm arayıģına girmiģtir. Bu arayıģın sonunda, DenktaĢ ın üzerinde önemle durduğu, toprağın stratejik değeri ile ekonomik açıdan yaşayabilirlilik gibi iki temel kriterin, terkedilmemekle birlikte bir kenara itildiği görülmüģtür. Dolayısıyla BM temsilcileri ile DenktaĢ arasında yapılan temaslarda, bu kriterlerden ziyade daha çok adadaki demografik 22 yapının kayda alındığı görülmüģtür. Bu esasa göre Rum köyleri Rum kesiminde, Türk köyleri Türk bölgesinde kalması öngörülmüģtür. Buna göre Türk bölgesinde kalacak toprak oranı, % olarak düģünülmüģtür. Aslında bu ilkelerden ve oranlardan, çok önceleri hazırlanan Gobi haritasında da söz edildiği görülmüģtür. Özellikle sınır hattı, tasarlandığı gibi düz olmaktan ziyade, birçok noktada girintili çıkıntılı olmasına dikkat edilecektir. Ayrıca bu tasarıya göre, Lefke de bir 7

8 Türk, Karpaz da ise bir Rum kantonunun oluģturulmasına çalıģılacaktır. 24 Ancak Karpaz kantonu için Rum kesimiyle bağlantı kurulması istenmiģ ve bununla ilgili olarak yeni bir formül önerilmiģtir. Bunun üzerine Ġngilizler birtakım önerilerde bulunmuģlardır. Aslında Karpaz kantonunun Rum kesimine bağlanmasıyla ilgili koridor önerisinin, Ġngilizler tarafından hazırladığı düģünülecek olursa, Ġngiltere nin toprak düzenlemeleri konusundaki etkinliğini anlamak hiç de zor değildir. Görüleceği gibi Türklerden, her halükarda toprak tavizinde bulunması istenmiģtir. Gerçi Türk heyeti, gerek 29 Mart 1986 tarihli anlaģma taslağında, gerekse Haziran-Kasım 1992 de New York taki görüģmelerde, Türklere kalacak toprak oranının %29 (+) olmasını kabul ettiklerini açıklamıģtır. 25 Bunun içindir ki Türk tarafı, toprak konusunda vereceği tavizew karģılık, anayasa ve merkezî hükümetin yetkileriyle ilgili olarak Rum tarafından taviz alabileceğini düģünmüģtür. Özellikle Türk tarafı, toprak düzenlemelerinin karģılığında dönüşümlü başkanlığı 26 isterken, aynı zamanda meseleye taraftar olan diğer aktörlerin de aynı konuda çaba harcadıkları görülmüģtür. Çünkü meseleye taraf olan bütün aktörler, Kıbrıs ta kalıcı barıģın sağlanabilmesi için her iki tarafın da karģılıklı tavizlerde bulunmasının Ģart olduğunu düģünmektedirler. Ancak Rumlar, bu Ģekilde düģünmemektedirler. Aslında Rumlar, kesin rakam zikretmemekle birlikte, bu oranı kabul etmediklerini açıklamıģlardır. 27 Zira Rumlar, 1974 te yerlerinden göç eden Rum un, en azından yeniden yerleģmesine yetecek kadar toprağın iadesini istemektedirler. Hâl böyle olunca Rumların, toprak konusunda mal mübadelesiyle veya tazminatlarla sıfırlanmasını öngören ve iki kesimliliğin sulandırılmasına karģı çıkan Türk tarafının isteklerini hiçbir Ģekilde kale almadığı görülmüģtür. Hâlbuki Kıbrıs Rum ve Türk toplumları, 1977 Zirve AnlaĢmasının ilgili maddeleri gereği, her bir toplum, kendi federe devletini yöneteceği ve toprağı üzerinde egemen olacağı kararlaģtırılmıģtı. Bundan dolayı Gali belgesine ilâve edilen haritanın, her iki federe devletin sınırlarının belirtileceği, toprak anlaģmasına saygı gösterileceği ve bunun, Federal Anayasa ya 29 dahil edileceği kararlaģtırılmıģtır. Bunun üzerine diplomatik manevra yapma ihtiyacı hisseden DenktaĢ, toprak konusunda Ģu kriterleri ileri sürmüģtür: 8

9 1. Kıbrıs Türk yönetimi altına girecek bölgenin yüzölçümü, hâlihazırdaki bölge kadar olmalıdır. 2. Güzelyurt bölgesinin su kaynakları, Kıbrıs Türk yönetiminde bulunmalıdır. 3. Ġki eşit kesimi ayıracak hattın, Dikelya Ġngiliz Üs Bölgesi ile (Aynikola bölgesi) teması olmalıdır. 4. Büyük Türk köyleri, 30 Kıbrıs Türk yönetimine tâbi olmalıdır. 31 Yukarıda da görüleceği gibi DenktaĢ a göre Kıbrıs Türk yönetimi altına girecek bölgelerin kriterleri, gayet belirgin ve açıktır. Dolayısıyla bu kriterlere göre yapılacak coğrafî düzenlemeler, daha ziyade Mağosa bölgesinde olduğu görülmüģtür. Ancak Güzelyurt bölgesinde yapılacak düzenlemelerin, Rum yönetimi altındaki bölgelere dönecek göçmenlerin sayısını kısıtlayıcı nitelikte olduğu da görülmüģtür. 32 Aslında bu tür düzenlemelerin ortaya çıkması, her iki tarafı da uzlaģtırmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle uzlaģtırma konusunda aktif olarak çalıģanlar, daha çok BM, İngiltere ve Amerikalıların olduğu bilinmektedir. Buna istinaden Rum tarafı, bu formülü reddetmediyse de pek de sıcak karģılamamıģtır. Aslında Rum tarafının birçok çekincelerine karģın bu formülü reddetmekten çekiniyor olması, New York görüģmelerinin baģarısızlığa uğraması hâlinde, DenktaĢ ın sahte devletinin 33 tanınmasına yol açabileceği hakkındaki Amerikan tehditlerinden kaynaklanıyor olmasındandır. Aslında Rumlar, bu tehdidi baģının üstündeki sallanan Demokles in kılıcı gibi görmektedirler. Bundan dolayı karģı bir hamle yapan Rumlar, toprak ve göçmenler konusundaki formülü kabul edeceklerini, ancak DenktaĢ ın dönüşümlü başkanlık isteğini geri çekmesini talep etmiģlerdir. 34 Bunun sağlanması için de BM den, DenktaĢ ın iade edeceği toprakların hangi oranda ve hangi bölgelerden 35 olacağının açıkça belirtilmesini istemiģlerdir. Bu talebin özellikle siyasal ve hukuksal zeminini iyi hazırlayan Rumlar, bizzat BM yetkililerinin ve Genel Sekreter Butros Gali nin, belli bir harita ve oranın ortaya konulmaksızın 36 Kıbrıs sorununun çözülemeyeceği ve Güvenlik Konseyi nin 750 sayılı kararında toprak ve göçmenler konusuyla ilgili olarak Türk tarafının gerekli tavrı takınmasının Ģart olduğunu hatırlatmıģlardır. 9

10 Aslında bu görüģ, Yunan hükümetince de desteklenmiģtir. Çünkü Yunan Hükümeti, toprak ve göçmenler konusunda ilerleme kaydedilmesi hâlinde, 37 Butros Gali nin Fikirler Dizisi ni kabul edebileceklerini açıklamıģlardır. Zira Yunan hükümeti, Kıbrıslı Rumların çoktan beridir taviz verdiklerini, bu kez de Türklerin tatmin edici bir Ģeyler vermesi gerektiğini iddia etmiģtir. Esasında Yunan hükümetine göre, Kıbrıslı Rumların, Enosis in mümkün olmadığına karar vermesi ve bu yüzden bağımsızlığa yönelmesi bile onlar için en acılı taviz olduğunu belirtmesi dikkat çekicidir. 38 Gerçi Rum ve Yunan cephesi açısından, Zürih anlaģmasıyla kurulan üniter devletten vazgeçerek, 39 federasyonu kabul etmeleri bile ciddi bir taviz olarak değerlendirilmiģtir. Bunun dıģında Vasiliu, Rum tarafının toprak konusunda %27 yi 40 kabul ederek ciddi bir taviz verdiğini belirtmiģ ve bulunacak rasyonel çözüm için Ģimdiki çizgilerin işgali altında değil, nüfusa oranla 41 düzenlenmesi gerektiğini savunmuģtur. Bu yüzden Rumlar, Türk tarafına ait bölgenin %25 den 42 daha fazla olmaması gerektiğine kanaat getirmiģlerdir. Ancak Genel Sekreter, buna pek itibar etmeyerek, New York ta baģlayan birinci tur görüģmelerde Gali haritasını sunmuģ ve Türk tarafına % oranında toprak bırakılması öngörülmüģtür. 2. Kıbrıs ta Gali Plânı na Göre Toprak Meselesi: Kıbrıs meselesini çözmek amacıyla hazırlanan Gali Fikirler Dizisi, Türklerle Rumların görüģlerini bir potada eritmek ve kalıcı barıģı hayata geçirmek için atılmıģ, ilk ciddi adım olarak kabul edilmektedir. Bu amaçla hazırlanan plân, Genel Sekreter Gali nin baģlattığı doğrudan ve dolaylı görüģmelerde pazarlıkların yaģanmasına neden olmuģtur. Özellikle taraflar arasında görüģmeler devam ederken, toprak düzenlemelerini ifade eden birtakım haritalar ortaya çıkmıģtır. Özellikle bu haritaların hazırlatıcısı, görüģmelere aktif olarak katılan Genel Sekreter Butros Gali den baģkası değildir. Lakin bu durum karģısında Türk tarafının da kendi haritasını 44 hazırlandığı ortaya çıkmıģtır. Böylece BM gözetiminde yapılan New York görüģmeleri, ciddi bir harita savaşlarına neden olmuģtur. Özellikle görüģmelerin daha ilk günlerinde Gali, Türk tarafına uyarı yaparak, Türk müzakere heyetini diplomatik baskı altına almaya çalıģmıģtır. Aslında Genel Sekreterin Türk 10

11 tarafına yaptığı uyarı, görüģmelerin daha çok toprak ve yerlerinden edilen kişiler 45 konusunda olacağı yönündedir. Böylece görüģmelerin, harita ve yerlerinden edilen kişiler üzerinde yoğunlaģacağı kesinleģmiģtir. Aslında BM nin, bu tür bir yöntemi seçmesi, taraflar arasında en büyük görüģ ayrılığının bu noktada olmasından kaynaklanmaktadır. 46 Bundan dolayı New York görüģmelerinin en önemli yanı, toprak ve göçmenler konusuna odaklaģacak olmasıdır. Gerçek Ģu ki BM yetkilileri, çok önceden harita üzerinde çalıģmalar yapmıģlar ve Gobi Hattı nın bir benzerini ortaya koymuģlardır. 47 Ancak Türk tarafının baģ müzakerecisi DenktaĢ, harici unsurların hazırladığı birtakım haritalardan veya toprak yüzdeleri üzerinden müzakere yapmak istemediğini açıklamıģtır. Çünkü DenktaĢ, KKTC nin genel olarak egemenliğindeki toprakların aynen devam etmesini istemektedir. Buna gerekçe olarak da Kıbrıslı Türklerin ağırlıklı olarak çiftçi 48 olduklarını ve toprağa bağımlı yaģadıklarını göstermiģtir. Bu yüzden DenktaĢ ın harita üzerinde görüģme yapmaktan ve toprak konusu üzerinde bağlayıcı olmaktan kaçındığı görülmüģtür. 49 Aslında DenktaĢ ın, Zirve AnlaĢmalarının toprak konusu ile ilgili bölümlerini tamamıyla terk ettiği veya konu ile ilgili olarak birtakım yeni kriterler ileri sürdüğü tespit edilmiģtir. Buna göre DenktaĢ ın ileri sürdüğü yeni öneriler, Ģu Ģekilde sınıflandırılabilir: 1. Türk bölgelerinde bulunan Lefke, Luricina (Akıncılar), Pergama (Beyarmudu) gibi Türk köylerinin, bugün olduğu gibi Kıbrıs Türk yönetimi altında kalmaya devam etmesi, 2. Hiç biri Kıbrıs Türkünün yeniden göçmen durumuna düģürülmemesi, 3.Türk kontrolündeki kıyıların ve buna bağlı uzunluğun değiģmemesi, 4. Batı Mesarya nın su kaynaklarının Türk yönetimine bağlanması, 5. Türk kesiminin Dikelya ve Aynikola Ġngiliz üs bölgesi ile temasının olması istenmiģtir. 50 Aslında DenktaĢ ın, Dikelya Ġngiliz üs bölgesi ile Türk kesiminin doğrudan temasta olmasını istemesi, Rumların stratejik hedeflerine ters düģtüğü bilinmektedir. Gerçi Türk tarafının buradaki amacı, ileride Ġngilizlerin adadan çekilmesi hâlinde, Dikelya üs bölgesine sahip çıkmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Bir baģka deyiģle Türk kesiminin Dikeyla üs 11

12 bölgesi ile temasının olması demek, Ġngilizlerin çekilmeleri hâlinde Mağosa bölgesi ile belirli köylerin Rum kesiminden kopması manasına gelecektir. Buna karģın Rumlar, Türklerin nüfus oranından çok daha fazla toprak elde edecekleri ve ileride Dikelya üs bölgesini de ele geçirme imkânına sahip olacakları için bu isteği reddetmiģlerdir. Bu nedenden ötürü Rumlar, Türk kesiminin Dikelya 51 üs bölgesiyle temasının olmasını istememektedirler. Aslında Rumların bu konudaki amacı, toprak düzenlemelerini ileri sürerek, pazarlık Ģansını artırmaktır. Örneğin Vasiliu, KKTC hudutları içinde kalan Lefke yi Türklere bırakıp, Güzelyurt körfezinden baģlayıp Maraş a kadar sınır boyunca 20 kadar kasabayı istemesi bundandır. 52 Bunun dıģında Karpaz da Rumların iskân edeceği bölgenin de kendilerine verilmesini istemiģlerdir. 53 DenktaĢ ise sulanabilir arazileri, denize çıkış bölgelerini, tarımsal bölge ve ekonomik işlerlik gibi kıstasları ileri sürerek, bu istekleri reddetmiģtir. DenktaĢ ın bu istekleri reddetmesinin asıl sebebi ise Kıbrıs ta yeni Ģartların oluģtuğunu, dolayısıyla bu Ģartlara göre hudut düzenlemelerinin 54 yapılması gerektiğini belirtmesindendir. Bunun üzerine DenktaĢ, makul düzeyde 55 toprak tavizinin yapılabileceğini, ancak karģılıklı al-ver süreci baģladıktan ve özellikle de Rumların ne vereceği 56 belli olduktan sonra bunun söz konusu olabileceğini belirtmiģtir. Hâl bu merkezdeyken DenktaĢ, BM Genel Sekreteri nin ABD desteğiyle emrivaki yapmasına, Türk tarafından pazarlıksız ve karşılıksız büyük toprak tavizi istemesine, bu doğrultuda harita sunmasına, üstelik bu çalıģmayı gizli tutmayı çalıģmasının iyi niyet misyonunu 57 aģan bir tavır olduğuna dikkat çekmesi önemli bir davranıģtır. Zira toprak konusunda BM tarafından hazırlanan haritanın, bir Ģekilde kamuoyuna sızdırılması, Türk tarafı için pazarlık sürecini derinden etkilemiģtir. Kaldı ki Rum tarafına ve yabancı diplomatların kanaatine göre Maraş, Güzelyurt ve 34 köyün iade edilmesini öngören haritayı, gazetelere sızdıran bizzat DenktaĢ ın kendisidir. 58 Onlara göre DenktaĢ ın bu konudaki maksadı, Kıbrıslı Türklerin toplumsal tepkisini çekerek, müzakere masasındaki haritanın geri çekilmesini sağlamaktır. Gizlenmeye çalıģılan haritanın gazetelerde yayımlanması üzerine Rum tarafı, aradığı bahaneyi bulmuģ ve Güvenlik Konseyi ni Türk tarafına yaptırım uygulamasını istemiģtir. Hâlbuki Gali haritası, Türk basınında yayımlanmasından çok önce, içerdiği tavizler ve 12

13 verilecek bölgelerle ilgili bilgiler, Rum basınında çıkmıģ ve en ince teferruatına kadar da açıklanmıģtır. Zaten her iki tarafın kamuoyunda, kapalı kapılar arkasında dönenleri bilmek isteyen ciddi bir muhalif kitlesi de vardır. 59 Dolayısıyla her iki kamuoyunu, baskılarla yapılacak bir referanduma götürmek yerine, iki halk için eģit mesafeli tavizleri içeren bir çözüme ulaģtırmak, daha gerçekçi bir yaklaģım olacağı açıktır. Ne var ki Genel Sekreter Butros Gali, iki tarafı uzlaģtırmak için bir harita hazırladığını belirtmiģ ve Türklerden, iade edecekleri toprağın ne kadar olacağını belirlemelerini istemiģtir. Bundan hareketle DenktaĢ ile Vasiliu yu, haritayı görüģmek için 15 Temmuz 1992 tarihinde New York a davet etmiģtir. Özellikle 14 Ağustos a kadar süren görüģmelerde Gali, Rumlara verilmesi istenen toprakların müzakeresi için Türk heyetiyle aralıksız görüģmeler yapmıģtır. Bu sırada ABD DıĢiĢleri Bakanı James Baker, bu sürece dahil olmuģ ve Türk tarafına baskı yapabilmek için hem DenktaĢ a, hem de Türk DıĢiĢleri Bakanı Hikmet Çetin e bir mektup göndermiģtir. Baker mektubunda, DenktaĢ ın bu haritayı müzakere edebileceğini belirmiģse de hiçbir Ģekilde reddetmemesi gerektiğini ifade etmiģtir. 60 Gerçi bu durum, Türk tarafınca pazarlık Ģansını zora soktuğu için hiç de hoģ karģılanmamıģtır. Çünkü bu mektupla Vasiliu, adı geçen haritayla birlikte birtakım arazilerin müzakeresiz bir Ģekilde elde edilebileceği kanaatine varmıģtır. 61 Aslında ABD, BM ile iģbirliği yaparak, toprak konusunda bir uzlaģma formülü geliģtirmek istemiģtir. Buna göre ABD ve BM, Türk bölgesinin % olmasını arzulamıģlardır. Aslında bu oran, 1992 Haziranında yapılan müzakerelerde her iki tarafın öne sürdüğü taleplerin ortalamasından elde edilmiģtir. Ancak Rumların talepleri %27.5 e, Türklerinki ise %32 ye tekabül etmektedir. Kaldı ki Amerikalılar, Türk tarafını bu formülle ikna edebileceklerini düģünmüģlerdir. Aynı zamanda bu formülle, bin Rum göçmenin evine dönmesini sağlayarak, Rum tarafının da tatmin edilmesine çalıģmıģlardır. Böylece ABD, her iki tarafa da baskı yapma Ģansını elde edere, kalıcı bir çözüme ulaģabileceğini düģünmüģtür. Bunun üzerine harekete geçen Gali, Fikirler Dizisi ne dayanan yeni bir formül daha önermiģtir. Bu formüle göre herhangi bir ilerleme sağlanabilmesi halinde, Vasiliu ı ve DenktaĢ ı ortak görüģmeye çağıracağını ve yapılacak görüģmelerin birinci tur gündemine anayasayı 63 ele alınacağını açıklamıģtır. Ancak Genel Sekreter sözcüsü Francois Guiliani 13

14 tarafından görüģmelerin ikinci turunda, toprak düzenlemeleri ile yerlerinden edilen kişilerin geri dönüģleri ele alınacağı belirtilmiģtir. Bu açıklamalardan sonra görüģmeler baģlamıģ ve Genel Sekreter in Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Camillion ile danıģmanı Gustave Feissel, çözüm için hazırlanan yeni haritayı, Türk tarafının önüne koymuģlardır. Özellikle bu haritada, batıda LefkoĢa dan baģlayarak, doğuda Mağosa ya kadar uzanan 150 millik sınır boyundaki bölgenin Rumların yerleģimine açılması ve Rum idaresine, yirmiden fazla köyün/kasabanın terk edilmesi istenmiģtir. 64 Hâlbuki toprakla ilgili olarak Türk tarafının vereceği taviz, MaraĢ ın kapalı kısmı ile LefkoĢa-Mağosa yolunun güney kesimindeki köyler olabileceği belirtilmiģti. 65 Dolayısıyla Türkler, yeni önerilen haritayla Güzelyurt ve çevresini, taviz konusu yapmak istememektedirler. Rumlar ise Türk yönetiminde kalacak bölgenin %27.5 kadar olmasını, MaraĢ ve Güzelyurt un büyük bir bölümünün Rumlara terk edilmesini, bunun için 34 köyün Rumlara iade edilmesini ve 50 ila 80 bin Rum un evine dönmesini istemektedirler. 66 Bunun dıģında Karpaz a özel bir statünün de verilmesini arzulamaktadırlar. Gerçi bu öneri, Rum yönetimine geçmesi istenen Luricina (Akıncılar) ve Bergama (Beyarmudu) 67 için de geçerlidir. Dolayısıyla New York görüģmelerinde toprak ve göçmenler konusu görüģülmeden veya bu konuda esaslı ilerleme sağlanmadan, diğer konulara geçilemeyeceği anlaģılmıģtır. Aslında Rum tarafı için ilerlemenin 68 olması demek, Türk tarafının Gali haritasını ve BM Genel Sekreteri nin toprak konusundaki önerilerini kabul etmesi manasına gelmektedir. Hâlbuki DenktaĢ ın toprak konusunda önerdiği Ģey, MaraĢ ve ara bölgede 20 köy de dahil %4 lük 69 bir toprak kısmını ifade etmektedir. Dolayısıyla verilmesi düģünülen bu bölgeye, 40 bin 70 civarında Rum göçmenin dönebileceği tahmin edilmektedir. Hâl bu merkezde olunca, yeniden taģınması gündeme gelecek Kıbrıslı Türklerin ve yerleşiklerin sayısı, oldukça az olacaktır. Bunun dıģında DenktaĢ, Türk yönetimindeki bölgelere Rum göçmenlerin geri dönmesini istememektedir. Gerçi DenktaĢ, toprakla ilgili önerilerini, BM yetkililerine, özel temsilcilerine ve Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesinin delegasyonuna, bütün açıklığıyla bildirmiģtir. Hatta bu konudaki görüģlerini, Genel Sekreter e yazılı olarak da sunmuģtur. 14

15 Özellikle bu görüģmeler sırasında DenktaĢ, harita üzerinde görüģmeyi kabul etmeyerek, Zirve AntlaĢmaları nda öngörülen kriterlerin, uzmanlardan oluģacak komitelerde 71 görüģülmesini önermiģtir. Aslında bu öneriyle DenktaĢ, Türk tarafının Gali Haritası nı kabul etmekle, bin 72 Kıbrıslı Türk ün yeniden göçmen olacağını ve bu yüzden evsiz/malsız kalacağını vurgulamak istemiģtir. Ancak BM Genel Sekreteri bunu kabul etmeyerek, toprak konusunun uzmanların iģi olmadığını ifade etmiģ ve bu konunun, siyasî bir konu 73 olduğunu, bu yüzden alınacak kararın da siyasî olması gerektiğini belirtmiģtir. Bu sırada Rumların toprak konusundaki beklentilerine cevap vermesi beklenirken, Türk tarafının 48 köy yerine 20 köyü 74 iade edecek olması, hayal kırıklığı yaratmıģtır. Bundan da anlaģılıyor ki Türk tarafının, Güzelyurt gibi önemli bir bölgeyi iade etme gibi bir kararlılığı yoktur. 75 Aslında Türklerin, Mağosa kazasına bağlı birtakım köyleri iade etme gibi bir niyeti vardır. Gerçek Ģu ki DenktaĢ ın, Rumlarla uzlaģıldığını göstermek ve siyaseten bu durumu hafifletmek için ortaya koyduğu stratejik taktik dikkat çekicidir. Her Ģeyden önce DenktaĢ, %32 oranındaki toprak tavizini, daha sonra %29 a 76 kadar düģürmüģ ve bu konuda uzlaģıcı olduğunu göstermeye çalıģmıģtır. Gerçi DenktaĢ ın taktiği, uygulama ve zamanlama açısından oldukça iyi plânlanmıģtır. Özellikle görüģmelerin çıkmaza girdiği bir sırada, Türk tarafınca ortaya atılan bu formül, görüģmelerin seyrini değiģtirmiģtir. DenktaĢ, ilk önce Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesinin temsilcileri ile görüģmüģtür. Bu görüģmede Ledsky, Robert Lamb, David Dane ve Dobroserdov gibi temsilciler bulunmuģlardır. Ardından Genel Sekreter ile görüģen DenktaĢ, 1985 te kabul ettiği %29 artı toprak oranının yeniden kabul etmeye hazır olduğunu açıklamıģtır. 77 Ayrıca Genel Sekreter Cuellar ın, toprak konusunda kendisine daha fazla baskı yapılmayacağını belirtmiģ ve bu konuda güvence dahi verildiğini hatırlatmıģtır. Aynı zamanda yapılan görüģmede, Türk tarafı olarak Maraş ve 20 Türk köyünün iadesiyle ilgili bir haritayı da sunduğunu belirtmiģtir. Ancak bu haritada Türkler, Güzelyurt un iadesini kapsam dıģı tuttukları görülmüģtür. Bunun üzerine BM Genel Sekreteri Gali ve Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesi, DenktaĢ ın Gali haritasını kabul etmesinde ve Güzelyurt un iade edilmesinde ısrar ettiklerini açıklamıģlardır. 78 Aslında Güzelyurt un iadesi için Türk tarafının izlediği olumsuz tutum, BM Genel Sekreteri ni, Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesini ve küresel güçleri bir hali 15

16 sinirlendirmiģ ve bu unsurların izlediği tutumu daha da sertleģtirmesine yol açmıģtır. Bu yüzden DenktaĢ ın %29 artı toprak önerisini ve Güzelyurt u Türk bölgesinde bırakan haritayı reddetmiģlerdir. 79 Hatta Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesi, DenktaĢ ın harita olmayan haritasının tatmin edici olmaktan uzak olduğunu belirtmiģtir. Bununla da yetinmeyen üyeler, üzerinde küçük düzeltmeler yapmak kaydıyla, ancak Gali Haritası nı görüģüp kabul edebileceklerini açıklamıģlardır. Bundan da anlaģılıyor ki Genel Sekreter in ve Güvenlik Konseyi nin beģ daimi üyesinin ilgisi ve dikkati, özellikle Güzelyurt bölgesinde olduğu görülmüģtür. Aslında onlar için kilit olan konu, toprak oranı değildir; bizatihi Güzelyurt un iadesidir. 80 Bu yüzden DenktaĢ a uygulanan baskı gittikçe artmaya baģlamıģtır. Eğer Türk tarafı Gali Haritası nı veya buna yakın bir düzenlemeyi kabul etmezse, Genel Sekreter in Güvenlik Konseyi nin yardımını talep edeceğini 81 açıklaması dikkat çekicidir. Bu sırada Türkler, yeni bir hamle yaparak, toprak konusunda birtakım önerilerde bulunmuģlardır. Özellikle Rum yönetimine geçecek bölge için %5 lik bir tavizin kabul edilebileceğini, ancak Rumların da birtakım tavizler vermesi gerektiğini belirtmiģlerdir. 82 Aslında DenktaĢ ın buradaki amacı, kendine yapılan baskıları, Rum tarafına kaydırmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Bunu fark eden Kıbrıslı Rumlar, karģı atağa geçerek DenktaĢ ın kendilerine önerdiği, hatta Gali haritası üzerinde iģaretlediği toprak oranının, %29 olmadığını, bu oranın bilakis %31 83 olduğunu açıklamıģlardır. Bunun üzerine Türk tarafınca sunulan harita, BM ve ABD uzmanlarınca detaylı bir Ģekilde incelenmiģtir. Bu inceleme sonunda, önerilen haritanın % olduğu görülmüģtür. Daha sonra Amerikalılar, bu harita ile ilgili tespitlerini, bir belgeyle Genel Sekreter e sunmuģlardır. Bunu fırsat bilen Rumlar, Türklerin toprak konusundaki uzlaģmazlığını gösterebilmek için Güvenlik Konseyi nin devreye girmesini ve Türklerin kınanmasını istemiģlerdir. 85 Ne var ki BM ve ABD, Türk tarafını kınayacak herhangi bir karar almak istememiģlerdir. 86 Çünkü bu kararın sonuçları, tahmin edilenden daha ağır alacağı kanısındadırlar. Buna rağmen baskı yapmaktan da geri kalmamıģlardır. Ne var ki bu baskı, Kuzey Kıbrıs ta ciddi bir toplumsal muhalefetin doğmasına yol açmıģtır. 16

17 Özellikle New York ta yapılan birinci ve ikinci tur görüģmelerde diplomatik teamüllere, eģitliğe ve müzakere tekniğine ters düģen baskılarla Gali Haritası nın empoze edilmesi, KKTC Meclisi nin olağanüstü toplanmasına ve 31 Temmuz 1992 de tarihî bir karar almasına neden olmuģtur. Bu kararla, Kıbrıs meselesinin baskı ve tehditlerle halledilemeyeceği, adil ve kalıcı bir barıģa ulaģılamayacağı, aksi takdirde Türk halkının bunu kabul etmeyeceği açıklanmıģtır. 87 Aslından bu kararın en önemli tarafı, Türk kamuoyunda, KKTC ve Türk hükümetinin baskı altında olup olmadığını ve DenktaĢ ın, New York ta yeterince desteklenip desteklenmediğini tartıģmaya açmasına neden olmuģtur. Ancak her Ģeye rağmen Gali, DenktaĢ ın önüne yeni bir harita daha koymuģ ve Türk tarafına %28.2 oranında toprak bırakan ve en önemlisi Güzelyurt bölgesini Rum tarafına iade eden bir haritayı kabul etmesini istemiģtir. Bu sırada Vasiliu, Türk tarafının bütünlüğünü bozabilmek için, DenktaĢ ın bütün baskılara rağmen kabul etmediği Gali haritasını, daha önceden Turgut Özal ın, Süleyman Demirel in ve Mesut Yılmaz ın 88 gördüğünü ve bu haritayı kabul ettiklerini açıklamıģtır. Ancak adı geçen bütün liderler, bu açıklamayı tekzip etmiģlerdir. 89 Özellikle CumhurbaĢkanı Turgut Özal Bush la harita görüşmedim 90 derken, CumhurbaĢkanlığı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi Cumhurbaşkanımızın Bush la yaptığı görüşmede toprak konusu hiçbir zaman ele alınmamış ve bir harita söz konusu olmamıştır 91 demiģtir. BaĢbakan Demirel ise Vasiliu nun iddialarını Ben şahsen harita görmedim; mutabakat da vermedim. Biz bu işi Rauf Bey e bıraktık. Biz bu meselenin ne içindeyiz, ne de dışındayız; ancak kenarındayız 92 diyerek, bu iddiayı reddetmiģtir. Vasiliu nun haritayı onaylamıştı dediği ANAP lideri Mesut Yılmaz ise ABD Başkanı Bush, 1982 de ortaya konulan Gobi Hattı nın, toprak meselesinin çözümünde esas alınabileceği konusundaki Yunan görüşünü bize aktardı. Ben de kendisine, Gobi Hattı nın Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edileceğine ihtimal vermediğimi söyledim. Mutabakat bildirmiş değilim Ģeklinde açıklamasıyla konuya açıklık getirmiģtir. Ne var ki Vasiliu nun açıklamaları, Amerikanlı yetkililerce de onaylanmıģtır. Özellikle New York ta bulunan ABD DıĢiĢleri Bakanlığı nın üst düzey bir yetkilisi, konuyla ilgili 17

18 soruları yanıtlarken, Vasiliu nun söylediklerinin büyük ölçüde doğru olduğunu 94 öne sürmüģtür. Yetkili ancak o zaman Türkiye de bir başka hükümet vardı 95 diyerek, referansı bir önceki hükümete yönlendirmiģtir. Aslında Amerikalı yetkililere göre Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme kaydedebilmek için yapılacak tek Ģey vardır. O da tarafların bu konudaki tutumlarını değiģtirmekten geçmektedir. Bunun için de Türk tarafının, toprak konusunda gerekeni yaparak bugünkü fiilî ayrılığın konsolide edilmesini sağlamak olmalıdır. Zaten bu görüģe göre dünyanın bugünkü koģulları, Devletler Hukukunun rebus sic standibus (şartlar değişince kaideler değişir) 96 prensibinin uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. Bundan hareketle New York görüģmeleri için yeni bir formül önerilmiģ ve toprak düzenlemeleri, göçmenler ve mülkiyet konusunun yeniden, ama birlikte ele alınıp değerlendirilmesi kararlaģtırılmıģtır. Ne var ki Rum tarafı, bu yeni formülü Denktaş ın başarısı 97 olarak değerlendirdiğinden, bu formülün uygulanmasına pek sıcak bakmamıģtır. Ancak kısa bir süre sonra DenktaĢ, BM yetkilileriyle müzakere yaparken, bu formüle göre değerlendirme yapabileceğini açıklasa da aslında bu fikre hiç de sıcak bakmadığı bilinmektedir. Zira ABD tarafından ortaya atılan formül üzerinde, DenktaĢ ın birtakım değiģikliklerde bulunması, bu görüģü desteklemektedir. Özellikle DenktaĢ ın Türk basınına verdiği bir demeçte, Güzelyurt u iade edecek herhangi bir anlaģmayı kabul etmeyeceğini ve %29+ nın 98 altına inmesinin mümkün olamayacağını söyleyerek, tavrını net olarak ortaya koymuģtur. Bu tavırla birlikte yeni bir krizin daha doğmasına neden oldu. Bunun üzerine DenktaĢ ın %29+ lık önerisinin, Genel Sekreter in haritasına nasıl uyarlanacağıyla ilgili yeni bir komitenin 99 kurulmasına çalıģılmıģtır. Ayrıca toprak mevzusu görüģülürken, bununla ilintili mülkiyet ve göçmenler konusu da aynı anda görüģülmesine karar verilmiģtir. Aslında bütün bu çabalar, ABD nin Ankara üzerinde yapacağı baskının bir netice olarak değerlendirilmiģtir. Ancak ABD nin bu çabaları bir sonuç vermezse, iģte o zaman konu, Güvenlik Konseyi ne götürülecek ve ilgili taraf baskı altına alınmaya çalıģılacaktır. Bu sürece, Türk tarafının aleyhine olacağı için tam destek veren Vasiliu ise Genel Sekreter in madalyonun iki yüzü 100 olarak tanımladığı toprak ve göçmenler konusunda, herhangi bir anlaģma sağlanamaması hâlinde, diğer konulara geçilemeyeceğini açıklamıģtır. 18

19 DenktaĢ ise Genel Sekreter ile yaptığı görüģmeden sonra Gali belgesinde öngörülen sıraya uygun davranarak, ilk önce yerlerinden edilenlere, daha sonra da anayasal konulara temas edilebileceğini kabul etmiģtir. Aslında DenktaĢ ın bunu kabul etmesindeki sebep, Genel Sekreter ile ABD yönetiminin, Türk tarafına uyguladığı baskıdan kaynaklanmaktadır. Ancak DenktaĢ, bu konuya Ģerh düģerek, Ģöyle demiģtir: Bizim verdiğimiz %29+ haritası, anayasa ile ilgili konularda vaat edilen federe devletlerin egemenliğine, icra konusunda eşitliğine ve başkalık sisteminin rotasyonuna dayanmaktadır. Bunlar olmaz ise %29+ önerimiz de yoktur. Biz %29+ ya inmekle, işlerin kolaylaşacağını zannetmiş ve bunu yaptığımız takdirde diğer konularda yardım ve destek göreceğimizi düşünmüştük. Oysa bunun tam tersi yaşanmakta ve kabul edemeyeceğimiz baskılara maruz kalmaktayız. 101 Aslında Genel Sekreter in DenktaĢ a kabul ettirmeye çalıģtığı müzakere formülü, öncelikle Türk tarafının ne kadar toprağı iade edileceğini belirtmesi ve bu oranın %28.2 ye tekabül edip etmeyeceğini göstermesidir. Bunun ardından göçmenler konusunda anlaģmaya varılması ve en sonunda da anayasa maddelerine geçilmesidir. Fakat bu süreçte Türk heyetinin ciddi bir endiģesi vardır. Çünkü Türkler, Rumların toprak tavizini aldıktan sonra anayasa konusunda isteklerinizi kabul etmeyiz 102 demelerinden korkmaktadırlar. Bunun dıģında Türk tarafı, toprak ve buna bağlı olarak Güzelyurt un verilmesinden sonra müzakere pozisyonunu kaybedeceğinden de endiģe duymaktadırlar. 103 Dolayısıyla toprak konusundaki geliģmeler, Türk tarafınca ihtilafın sonuna gelindi 104 Ģeklinde yorumlanmıģtır. Bunun içindir ki, Genel Sekreter in 21 Ağustos 1992 tarihli raporunun ekinde yer alan ve toprak düzenlemeleri konusundaki haritayı da kapsayan Fikirler Dizisi nin, bütünlüklü bir anlaģma sağlanması için zemin alınması gerektiği ifade edilmiģtir. 105 Ancak Fikirler Dizisi nde Toprak Düzenlemeleri baģlığında yer aldığı gibi, müzakere edilmesine Ģans verilmeyen ve ön kabulleri olan bir tutum sergilenmiģtir. Özellikle bu belgede, Kıbrıs Türk ve Rum toplumları, kendilerince yönetilecek federe devlet toprakları üzerinde 1977 Zirve Anlaşmasındaki kararları dikkate alarak anlaşırlar 106 denmesi dikkat çekicidir. Fakat hemen ardından bu konuyla ilgili olarak yapılan görüģmelerde, herhangi bir anlaģmaya varılamamıģ olması, bu belgeye Gali Haritası adında bir haritanın eklenmesine ve bu haritayla birlikte, her 19

20 iki federe devletin topraklarının gösterilmesine neden olmuģtur. Hiç kuģku yok ki böyle bir tutum, serbest müzakere yöntemine ve 1977 Zirve AnlaĢmasında belirlenen kriterlere ters düģmektedir. Zaten Türk tarafınca böyle bir tutumun baģarıya ulaģması mümkün değildir. Ancak Rumlara göre bu mevzunun, daha çok oldu-bittilerle ve çeģitli baskılarla halledileceğine olan inancı tazelenmiģtir. Buna rağmen Gali, görüģmelerle ilgili raporunu, 21 Ağustos 1992 tarihinde Güvenlik Konseyi ne sunmuģtur. Ancak bu raporda Gali, hiçbir Ģekilde resmiyeti olmayan ve Türk tarafının kabul etmeye yanaģmadığı haritayı, resmiyet kazanması için raporuna eklediği görülmüģtür. Bu durum, Türk tarafının tepkisine neden olmuģtur. 107 Buna karģın Gali nin resmileşen haritası, Güzelyurt bölgesini ve MaraĢ ı Rum tarafına iadesi edilmesini istemesi, müzakere sürecinde Türk tarafının bütün dengelerini bozmuģtur. Fakat Ģu bir gerçek ki, 1992 yılına kadar Türk tarafının elinde bulundurduğu %36.5 lik toprak sahasının, artık %29+ oranında pazarlığa tâbi olacağı ortaya çıkmıģtır. Dolayısıyla BM Genel Sekreteri nin te Annan Plânı yla orta koyduğu hakemlik sürecinin ilk denemesi, 1992 yılında yaģandığı görülmüģtür. Aslında bu andan itibaren iyi niyet misyonunun, bir ölçüde hakemlik misyonuna dönüģtüğü ortadadır. Bunun dıģında Güvenlik Konseyi, 789 sayılı kararla Genel Sekreter in 21 Ağustos 1992 tarihli raporunun ekinde yer alan haritanın yansıttığı toprak düzenlemeleri de dahil olmak üzere Fikirler Dizisi nin bütünsel bir çerçevede anlaşmaya varılabilmesi için temel teşkil ettiğini 108 açıklamıģtır. Yani Güvenlik Konseyi, Gali Haritası nı, Fikirler Dizisi nin bir parçası olarak kabul etmiģ ve bu haritanın yansıttığı toprak düzenlemelerini, görüģmelere esas olarak alacağını resmileģtirmiģtir. Özellikle Konsey in aldığı karara göre şimdiki durumun kabul edilemez 109 olduğu belirtilmiģ ve Fikirler Dizisi doğrultusunda bir bütünsel anlaşmaya gecikilmeden varılması 110 istenmiģtir. Ayrıca kararda, Güven Artırıcı önlemlerden biri olarak MaraĢ bölgesinin BM BarıĢ Gücü nün denetimine 111 verilmesi de gündeme gelmiģtir. Gerçi Fikirler Dizisi ne uygun bir anlaģma olabilmesi için baģta Güzelyurt olmak üzere Türk tarafının Rumlara toprak vermesi ve geri kalan toprakların bir bölümüne Rum nüfusunun yerleģtirilmesi gerekecektir. 112 Ancak bunun olabilmesi için de BM nin Ģimdiden fizibilite çalışmaları 113 yapması ve iki tarafın da bu konuda kolaylık sağlaması gerekecektir. 20

21 Aslında Kıbrıs ta siyasal çözüm bulunmadan önce çözüm için mini paket 114 çalıģmalarının yapılması, Türk tarafının yararına olmayacaktır. Çünkü Türk tarafından, daha çok toprak tavizinin verilmesi beklenmektedir. Dolayısıyla Türk tarafının mini paketlerle toprak ödününe zorlandıkça, kapsamlı bir siyasal çözümde istediğini elde etmesi mümkün olacaktır. Kaldı ki Maraş a karģılık Lefkoşa Havaalanının uluslararası trafiğe açılması gibi bir denklemin, adil bir Ģekilde kurgulandığını söylemek pek gerçekçi değildir. Zira bir yandan toprak tavizi, öte yandan Türk tarafına ne getireceği belli olmayan bir avantajın bulunması, pek de doğru bir yaklaģım değildir. Dolayısıyla Gali nin 21 Ağustos 1992 tarihinde hazırladığı ve Güvenlik Konseyi ne sunduğu raporun içeriği, pek de kayda değer özellikler taģımadığı görülmüģtür. Buna göre 21 Ağustos tarihli belgede Ģu hususlar dikkati çekmektedir: Özellikle raporda, ilkin Güvenlik Konseyi nce öngörülen toprak ayarlamaları ve yer değiştirmiş kişiler 115 üzerinde durulacağı ve tarafların bu iki konuda anlaģma menziline girmesi hâlinde, diğer konulara geçilebileceği belirtilmiģtir. Bununla birlikte Fikirler Dizisi ndeki harita, iki federe devletin sınırlarını, Güvenlik Konseyi nin önceki raporunda (S/23780, para. 25) olduğu gibi onaylanmıģ kriterler doğrultusunda belirleneceği ifade edilmiģtir. Söz konusu kriterler arasında, yer değiģtiren çok sayıda Kıbrıslı Rum un, Rum yönetimi altındaki bölgelere yeniden yerleģtirilmesi de vardır. Ancak bütün bunlara rağmen Türk tarafının da elde ettiği birtakım avantajlar vardır. Özellikle haritanın, DenktaĢ ın daha önce ifade ettiği kriterlere göre hazırlanacağı, ilk kez kayıtlara geçmiģtir. Aslında DenktaĢ ın birçok kereler sözünü ettiği kriterler Ģu Ģekilde sıralanabilir: 1. Toprak ayarlamalarında, Kıbrıslı Türklerin hâlen kontrolü altında bulundurduğu kıyı şeridinin korunmasına dikkat edilecektir. 2. Kıbrıs Türk federe devletinin egemenlik sınırları, özellikle Ġngiliz üs bölgesine temas etmesi sağlanacaktır. 3. Toprak ayarlamalarında, geleneksel Türk köylerinin egemen Türk bölgesinde bulunmasına saygı gösterilecektir. 4. Toprak ayarlamalarında, su kaynaklarının adil dağılımına dikkat edilecektir. 5. Ercan Havaalanı, Kıbrıs Türk yönetimine bırakılmasına özen gösterilecektir

Kıbrıs ta Gali Plânı na Göre Toprak Meselesi

Kıbrıs ta Gali Plânı na Göre Toprak Meselesi Kıbrıs ta Gali Plânı na Göre Toprak Meselesi The Territorial Issue in Cyprus According to the Ghali Plan Soyalp Tamçelik* Özet Bu araştırmada, Gali Plânı na göre Kıbrıs ta toprak müzakereleriyle ilgili

Detaylı

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU İran ın Nükleer Programı ve Türkiye nin Güvenliğine Etkileri Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU www.mustafakibaroglu.com Bilkent Üniversitesi Uluslararası ĠliĢkiler Bölümü 15 Ekim 2009 Atılım Üniversitesi Ankara

Detaylı

KIBRIS TA KURULMAK İSTENEN YENİ SİSTEME GÖRE FEDERE DEVLET SINIRLARININ BELİRLENMESİ VE TARAFLARIN TUTUM ANALİZİ

KIBRIS TA KURULMAK İSTENEN YENİ SİSTEME GÖRE FEDERE DEVLET SINIRLARININ BELİRLENMESİ VE TARAFLARIN TUTUM ANALİZİ The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Volume 5 Issue 6, p. 493-511, December 2012 KIBRIS TA KURULMAK İSTENEN YENİ SİSTEME GÖRE FEDERE DEVLET SINIRLARININ

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI 2009 DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ Demokratikleşme ve Toplumsal Dayanışma Açılımı BirikmiĢ sorunların demokratik çözümü için Hükümetçe baģlatılan

Detaylı

KIBRIS TA BM TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERİN SAFHALARI VE ANALİTİK ÖZELLİKLERİ * ÖZET

KIBRIS TA BM TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERİN SAFHALARI VE ANALİTİK ÖZELLİKLERİ * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 733-778, ANKARA-TURKEY KIBRIS TA BM TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERİN SAFHALARI VE ANALİTİK

Detaylı

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI? Erzurum, COĞRAFİ VE İDARİ KÜÇÜLMEYİ EKONOMİK BÜYÜMEYE dönüştürebilir mi? TARTIŞMA ÖNERİSİNİN GEREKÇESİ Kamu hizmetlerinin ülke seviyesinde daha verimli

Detaylı

KIBRIS AKADEMİK DİYALOG

KIBRIS AKADEMİK DİYALOG KIBRIS AKADEMİK DİYALOG DEKLARASYON BİRLEŞİK FEDERAL KIBRIS A GİDEN YOLDA NELER YAPILMALIDIR? 27 Haziran 2011 Lefkoşa Kıbrıs Akademik Diyalog (KAD), 25 Haziran 2011 tarihinde Rodon Hotel-Agros ta Kıbrıs

Detaylı

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 19-09-2018 Karar Sayısı : 147/2018 Dosya No : 10-55/2018 Katılan ler : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA (BaĢkan Yrd.) Kubilay

Detaylı

10-68/2018 Rekabet Kurulu 200/2018 REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

10-68/2018 Rekabet Kurulu 200/2018 REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 13-11-2018 Karar Sayısı : 200/2018 Dosya No : 10-68/2018 Kurul leri : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA () Kubilay SEPETCĠOĞLU

Detaylı

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/5464 30 NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11

T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/5464 30 NĠSAN 2010 GENELGE 2010/11 GENELGE 2010/11 Dokuzuncu Kalkınma Planında yer alan Ġstanbul un uluslararası finans merkezi olması hedefini gerçekleģtirmek üzere yapılan çalıģmalar kapsamında, Ġstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi

Detaylı

Kıbrıs'ta Gobi ve Gali plânlarına göre harita meselesi. The map issue in Cyprus according to the Gobi and Ghali plans.

Kıbrıs'ta Gobi ve Gali plânlarına göre harita meselesi. The map issue in Cyprus according to the Gobi and Ghali plans. Volume: 9 Issue: 2 Year: 2012 The map issue in Cyprus according to the Gobi and Ghali plans Kıbrıs'ta Gobi ve Gali plânlarına göre harita meselesi Soyalp Tamçelik 1 Abstract In this research, the Gobi

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no. 24886/07 Abdurrahman YABAN / Türkiye Başkan, Helen Keller, Yargıçlar, Egidijus Kūris, Jon Fridrik Kjølbro, ve

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Doç. Dr. Mustafa GÜLER, Dilem KOÇAK DURAK, Fatih ÇATAL, Zeynep GÜRLER YILDIZLI, Özgür Özden YALÇIN ÇalıĢtığı Birim :

Detaylı

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU 2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU Kamuda stratejik yönetim anlayıģının temelini oluģturan kaynakların etkili ve verimli bir Ģekilde kullanılması ilkesi çerçevesinde,

Detaylı

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI Nevzat Ġhsan SARI / Tapu ve Kadastro MüfettiĢi TaĢınmazların arsa vasfını kazanması ancak imar planlarının uygulanmasıyla mümkündür. Ülkemizde imar planlarının uygulanması

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

TOPLANTI RAPORU II ATATÜRK ÜNĠVERSĠTESĠ NDE BOLOGNA SÜRECĠ VE PROGRAM YETERLĠLĠKLERĠ VE DERS ÖĞRENME ÇIKTILARI EĞĠTĠM TOPLANTISI

TOPLANTI RAPORU II ATATÜRK ÜNĠVERSĠTESĠ NDE BOLOGNA SÜRECĠ VE PROGRAM YETERLĠLĠKLERĠ VE DERS ÖĞRENME ÇIKTILARI EĞĠTĠM TOPLANTISI TOPLANTI RAPORU II ATATÜRK ÜNĠVERSĠTESĠ NDE BOLOGNA SÜRECĠ VE PROGRAM YETERLĠLĠKLERĠ VE DERS ÖĞRENME ÇIKTILARI EĞĠTĠM TOPLANTISI Uzm. Sertaç HOPOĞLU, BEK Üyesi Tarih: 02 Nisan 2010; Saat: 15.00 17.00;

Detaylı

Kıbrıs ta Kurulmak İstenen Yeni Sistemde Geçici Dönem ile İlgili Düzenlemeler ve Özellikleri

Kıbrıs ta Kurulmak İstenen Yeni Sistemde Geçici Dönem ile İlgili Düzenlemeler ve Özellikleri Kıbrıs ta Kurulmak İstenen Yeni Sistemde Geçici Dönem ile İlgili Düzenlemeler ve Özellikleri Regulations Concerning the Temporary Period in The New System Sought to be Established in Cyprus and Its Properties

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları Kıbrıs açıklarında keşfedilen doğal gaz rezervleri, adada yıllardır süregelen çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmesi umut edilirken, tam tersi gerilimi tırmandırmıştır.

Detaylı

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU Adı Soyadı : Emre ARSLANBAY Unvanı : Uzman Konu : Hollanda ÇalıĢma Ziyareti Görev Yeri : HOLLANDA Görev Tarihi : 05-10.03.2017 RAPOR

Detaylı

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ I-BAġLANGIÇ HÜKÜMLERĠ MADDE 1 Amaç ĠĢbu iç tüzüğün amacı, Türkiye Futbol Federasyonu ( TFF ) genel kurul toplantılarında izlenecek tüm usul ve esasları belirlemektir.

Detaylı

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ 87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ ILO Sözleşmesi 18 Haziran 2015 Perşembe ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992 / 3847 Resmi Gazete

Detaylı

KIBRIS TA ÇÖZÜM İÇİN ORTAYA ÇIKAN GALİ VE ANNAN PLANLARININ TEMEL ÖZELLİKLERİ

KIBRIS TA ÇÖZÜM İÇİN ORTAYA ÇIKAN GALİ VE ANNAN PLANLARININ TEMEL ÖZELLİKLERİ The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss2758 Number: 32, p. 63-83, Winter III 2015 KIBRIS TA ÇÖZÜM İÇİN ORTAYA ÇIKAN

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (İHALE İTİRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 27-07-2018 Karar Sayısı : 102/2018 Dosya No : 10-51/2018 Katılan Üyeler : Selim ALTINCIK (BaĢkan) Doç. Dr. Figen YEġĠLADA (BaĢkan Yrd.)

Detaylı

BAKANLAR KURULU KARARI

BAKANLAR KURULU KARARI 22 Kasım 2008 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27062 BAKANLAR KURULU KARARI Karar Sayısı : 2008/14306 Ekli Bazı Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Ajansları Kurulması Hakkında Karar ın yürürlüğe konulması; Devlet

Detaylı

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Cihan Ercan Mustafa Kemal Topcu 1 GĠRĠġ Band İçerik e- Konu\ Mobil Uydu Ağ Genişliği\ e- e- VoIP IpV6 Dağıtma Altyapı QoS ticaret\ Prensip Haberleşme Haberleşme

Detaylı

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 Filistin de İsrail Yerleşimi ve Batı Şeria Duvarı ( 13-14 Eylül 2018, İstanbul ) Batı Şeria da İsrail yerleşimi günden güne genişlemekte olup daha önce

Detaylı

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 14.09.2017 1-Genel Olarak Borçlar Kanunu nda kusursuz sorumluluk halleri, kusursuz

Detaylı

KIBRIS SORUNU 6 Denktaş ın Konfederasyon Önerisi

KIBRIS SORUNU 6 Denktaş ın Konfederasyon Önerisi Denktaş ın Konfederasyon Önerisi Bundan sonraki süreçte Kıbrıs Türk tarafı, eşitliğini ve egemen bir birim olarak varlığını vurgulamak amacıyla konfederasyon önerisini ortaya atacaktır. Türk tarafı, böylece,

Detaylı

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları veya dünyada bilinen diğer adıyla

Detaylı

TRAFĠK GÜVENLĠĞĠ PROJESĠ Trafik Güvenliği DanıĢmanlık Hizmetleri

TRAFĠK GÜVENLĠĞĠ PROJESĠ Trafik Güvenliği DanıĢmanlık Hizmetleri TÜRKĠYE DE ARAÇ MUAYENE ĠSTASYONLARININ KURULMASI VE ĠġLETĠLMESĠ HAKKININ DEVRĠ ĠÇĠN ĠHALEYE DAVET 1. GENEL Türkiye deki Karayolları Genel Müdürlüğü Araç Muayene Ġstasyonlarının kurulması ve iģletilmesi

Detaylı

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk. TÜRKĠYE SĠYASĠ GÜNDEM ARAġTIRMASI-NĠSAN 2013 AraĢtırma; Kantitatif AraĢtırma tekniklerinden ( Yüzyüze görüģme ) yöntemi uygulanarak 04-10 Nisan 2013 tarihleri arasında 21 il'de toplam 3.473 denek ile görüģme

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer)

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer) 25 Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Resmî Gazete ile yayımı:

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Sözleşme ye belli başka hususların da ilave edilmesinin arzuya şayan olduğunu düşünerek,

Sözleşme ye belli başka hususların da ilave edilmesinin arzuya şayan olduğunu düşünerek, SUÇLULARIN İADESİNE DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİNE EK İKİNCİ PROTOKOL Bu Protokol u imzalamış bulunan Avrupa Konseyi ne üye Devletler, 13 Aralık 1977 tarihinde Paris te imzaya açılmış bulunan Suçluların İadesi

Detaylı

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ Birkaç yıl öncesinde Ġran Ġslam Devrim Muhafızları (ĠĠDM) aktif bir Ģekilde güvenlik alanında, geniģ bir Ģekilde de siyasi ve ekonomi benzeri alanlarda geniģ Ģekilde

Detaylı

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre;

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre; Ġstanbul, 24.02.2019 SĠRKÜLER (2019/39) Konu Yıllık Faaliyet Raporları Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre; Anonim ġirketler ve kooperatiflerde yönetim

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE Sayı: 300-2014/1847 29 Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE İlgi: a- 300-2014/862 sayı ve 14.05.2014 tarihli yazımız. b- 300-2014/930 sayı ve 02.06.2014 tarihli yazımız. Ġlgi yazılarımızda

Detaylı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve TeftiĢ BaĢkanlığına Genel Ġdari Hizmetleri sınıfından münhal

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve TeftiĢ BaĢkanlığına Genel Ġdari Hizmetleri sınıfından münhal Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: MÜFETTĠġ YARDIMCILIĞI GĠRĠġ SINAVI Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve TeftiĢ BaĢkanlığına Genel Ġdari Hizmetleri sınıfından münhal 7 ve 8. dereceli

Detaylı

DÜZCE İL ÖZEL İDARESİ 2012YILI DENETİM RAPORU

DÜZCE İL ÖZEL İDARESİ 2012YILI DENETİM RAPORU T.C. SAYIġTAY BAġKANLIĞI DÜZCE İL ÖZEL İDARESİ 2012YILI DENETİM RAPORU ARALIK 2013 T.C. SAYIġTAY BAġKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ 1. Sosyal yardımlar hak temelli ve önceden belirlenen objektif kriterlere dayalı olarak sunulacaktır. 1.1 Sosyal Yardımların hak temelli yapılmasına yönelik, Avrupa Birliği ve geliģmiģ OECD ülkelerindeki

Detaylı

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ BAġARILI YÖNETĠMDE ĠLETĠġĠM Hastane İletişim Platformu Hastane ĠletiĢim Platformu Nedir? Bu

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

ARAZİ VERİLERİ 2006 Planlama ve Yönetim Grubu

ARAZİ VERİLERİ 2006 Planlama ve Yönetim Grubu ARAZİ VERİLERİ 2006 Grup Koordinatörü: Prof. Dr. Melih Ersoy : Doç. Dr. Tarık ġengül Öğr. Gör. Dr. Bahar Gedikli Osman Balaban Kommagene-Nemrut Alanı için yönetim alanı nın sınırlarının belirlenmesi; bu

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR (BaĢvuru no. 63017/11) Namık Kemal BATAR ve Diğerleri / TÜRKİYE T.C. Adalet Bakanlığı, 2014. Bu gayriresmî çeviri, Adalet

Detaylı

tepav Mart2011 N DEĞERLENDİRMENOTU KKTC de Kosovalaşma ve Tayvanlaşma ya Karşı Bir Normalleşme Ufku Olarak Avrupa Birliği Üyeliği

tepav Mart2011 N DEĞERLENDİRMENOTU KKTC de Kosovalaşma ve Tayvanlaşma ya Karşı Bir Normalleşme Ufku Olarak Avrupa Birliği Üyeliği DEĞERLENDİRMENOTU Mart2011 N201122 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Mehmet RATİP 1 Araştırmacı, Yönetişim Etütleri KKTC de Kosovalaşma ve Tayvanlaşma ya Karşı Bir Normalleşme Ufku Olarak

Detaylı

Soyalp Tamçelik 1. Özet. Anahtar Kelimeler: Kıbrıs - Kolluk Kuvvetleri Polis Güvenlik Güç - Saldırı. Abstract

Soyalp Tamçelik 1. Özet. Anahtar Kelimeler: Kıbrıs - Kolluk Kuvvetleri Polis Güvenlik Güç - Saldırı. Abstract Kıbrıs'ta Çözüm Planlarına Göre Kolluk Kuvvetleri ve Özellikleri Law Enforcement Officers and their Characteristics according to Plans of Resolution in Cyprus Özet Soyalp Tamçelik 1 Bu araştırmada, Kıbrıs

Detaylı

Ayşegül DEDE / Etüd Araştırma Servisi / Uzman 2009 YILI TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GENEL DEĞERLENDİRME

Ayşegül DEDE / Etüd Araştırma Servisi / Uzman 2009 YILI TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GENEL DEĞERLENDİRME Ayşegül DEDE / Etüd Araştırma Servisi / Uzman 2009 YILI TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GENEL DEĞERLENDİRME 2009 yılı, Türkiye-AB ilişkileri için son derece önemli bir dönüm noktasıdır. 2008 yılı AB açısından verimli

Detaylı

1 OCAK- 30 HAZĠRAN 2009 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU

1 OCAK- 30 HAZĠRAN 2009 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU TURKISH BANK A.ġ. 1 OCAK- 30 HAZĠRAN 2009 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU A-BANKAMIZDAKĠ GELĠġMELER 1-ÖZET FĠNANSAL BĠLGĠLER Bankamızın 2008 yıl sonunda 823.201 bin TL. olan aktif büyüklüğü

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309-4688 (Print) Volume 7 Issue 3, p. 123-148, September 2015

ISSN: 1309 4173 (Online) 1309-4688 (Print) Volume 7 Issue 3, p. 123-148, September 2015 ISSN: 1309 4173 (Online) 1309-4688 (Print), p. 123-148, Kıbrıs ta Olası Bir Anlaşmada Yer Değiştiren Kişilerin Durumu ve Özellikleri* The Position and Rights of Displaced People in a Potential Agreement

Detaylı

BM Genel Sekreteri Butros Gali Tarafından Hazırlanan "Gali Haritası" ve "Gali Çözüm Planı" (Fikirler Dizisi) Gali Planı

BM Genel Sekreteri Butros Gali Tarafından Hazırlanan Gali Haritası ve Gali Çözüm Planı (Fikirler Dizisi) Gali Planı BM Genel Sekreteri Butros Gali Tarafından Hazırlanan "Gali Haritası" ve "Gali Çözüm Planı" (Fikirler Dizisi) Gali Planı Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla 1. tur görüşmeler 18 Haziran 1992'de New York'da

Detaylı

(DRAFT COPY) DEMOKRATİK TEPKİLER REHBERİ

(DRAFT COPY) DEMOKRATİK TEPKİLER REHBERİ (DRAFT COPY) DEMOKRATİK TEPKİLER REHBERİ Rev. No: 1.0 Tarih :Haz., 1991 Rev. No: 2.0 Tarih :Tem., 1991 Rev. No: 3.0 Tarih :Mar., 1999 Rev. No: 4.0 Tarih : Haz., 2010 BEYAZ NOKTA POLİTİKA DOKÜMANLARI DİZİSİ

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 40 Ekim 2011 İKV DEĞERLENDİRME NOTU Kıbrıs ta Son Perde Can MİNDEK [Metni yazın] İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr KIBRIS TA SON PERDE Türkiye nin AB üyelik sürecinin önünde birçok engel olduğu öne

Detaylı

AVCILAR BELEDĠYE MECLĠSĠNĠN 6. SEÇĠM DÖNEMĠ 2. TOPLANTI YILI 2016 SENESĠ ġubat AYI MECLĠS TOPLANTISINA AĠT KARAR ÖZETĠ

AVCILAR BELEDĠYE MECLĠSĠNĠN 6. SEÇĠM DÖNEMĠ 2. TOPLANTI YILI 2016 SENESĠ ġubat AYI MECLĠS TOPLANTISINA AĠT KARAR ÖZETĠ AVCILAR BELEDĠYE MECLĠSĠNĠN 6. SEÇĠM DÖNEMĠ 2. TOPLANTI YILI 2016 SENESĠ ġubat AYI MECLĠS TOPLANTISINA AĠT KARAR ÖZETĠ Avcılar Belediye Meclisinin 6. Seçim Dönemi 2. Toplantı yılı 2016 Senesi ġubat ayı

Detaylı

REKABET KURULU KARARI

REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-4-21 (Muafiyet) Karar Sayısı : 15-29/425-121 Karar Tarihi : 09.07.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ

Detaylı

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:

Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN: Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:2148-9963 www.asead.com 2008 KÜRESEL KRİZİ SONRASI DÖNEM TÜRKİYE CUMHURİYETİ

Detaylı

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç

TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR. İlknur M. Gönenç TOPLUMSAL CĠNSĠYETLE ĠLGĠLĠ KURAMLAR İlknur M. Gönenç Erkek diģi sorulmaz, muhabbetin dilinde, Hak kın yarattığı her Ģey yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, Noksanlıkla eksiklik, senin

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SİYASİ ANALİZ

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SİYASİ ANALİZ İÇ POLİTİKA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SİYASİ ANALİZ OCAK 2007 SARIKONAKLAR İŞ MERKEZİ C. BLOK D.16 AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE 02123528795-02123528796 www.turksae.com CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SİYASİ ANALİZ

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18 I. GİRİŞ GENELGE 2009/18 2007-2013 döneminde Avrupa Birliğinden Ülkemize sağlanacak hibe niteliğindeki fonlar Avrupa Konseyinin 1085/2006 sayılı Katılım Öncesi Yardım Aracı Tüzüğü ve söz konusu Tüzüğün

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi ÇOCUK ÇEVRE ĠLIġKISI Ġnsanı saran her Ģey olarak tanımlanan çevre insanı etkilerken, insanda çevreyi etkilemektedir.

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ i YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ ÖZKER YAŞIN NIN 1969-1972 YILLARI ARASINDAKİ SAVAŞ GAZETESİNDEKİ KÖŞE YAZILARI BEYTULLAH TOPALOĞLU 20082978 LEFKOŞA,

Detaylı

(BaĢvuru no. 21038/09)

(BaĢvuru no. 21038/09) AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR (BaĢvuru no. 21038/09) Dilaver GÖRÜR ve Mehmet Ali İNCESU / TÜRKİYE Başkan, NebojšaVučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus

Detaylı

TTYO Çıkmazına Karşı, Farklı Bir Öneri NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİ MEHMET ÖZÇELİK

TTYO Çıkmazına Karşı, Farklı Bir Öneri NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİ MEHMET ÖZÇELİK YÖNETİCİ ÖZETİ Günümüzde küresel ekonominin aktörleri; yeni pazarlara açılmak ve rekabet edebilirliklerini artırmak amacıyla çok taraflı ekonomik ve stratejik anlaşmalara yönelmektedir. Özellikle yakın

Detaylı

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI

Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi Altyapısı Kurulumu FĠZĠBĠLĠTE ETÜDÜ ÇALIġTAYI Projenin GELĠġĠMĠ: KDEP-EYLEM 47 (Kısa Dönem Eylem Planı ) 4 Aralık 2003 tarihli BaĢbakanlık Genelgesi yle e-dönüģüm Türkiye

Detaylı

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015 TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge ġubesi Koordinatörlüğünde IV. Uluslararası PolimerikKompozitler

Detaylı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü) IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları

Detaylı

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ 2013 2014 AKADEMĠK YILI ÖĞRENCĠLER ĠÇĠN ERASMUS STAJ HAREKETLĠLĠĞĠ DUYURUSU LLP/Erasmus Programı Öğrenci Staj Hareketliliği çerçevesinde 2013 2014 Akademik Yılında programdan yararlanmak

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

MECLİS KARARI. Ġlgi : Park ve Bahçeler Müdürlüğünün 25/ 09/ 2012 tarih ve M.41.3.GEB sayılı yazısı.

MECLİS KARARI. Ġlgi : Park ve Bahçeler Müdürlüğünün 25/ 09/ 2012 tarih ve M.41.3.GEB sayılı yazısı. Karar No Kararın Barış Mah. 1806/3 sokakta yeni yapılan parka isim 2012 / 175 Özü verilmesi talebi 1.ci oturumu / Cuma günü saat 16:00 da yapılan meclis toplantısında alınan 175 sayılı meclis karar suretidir.

Detaylı

Konut Sektörüne BakıĢ

Konut Sektörüne BakıĢ Konut Sektörüne BakıĢ Nurel KILIÇ Konut sektörü, inģaat sektörünün %60 ını oluģturmakta ve 250 den fazla yan sektörü ile istihdam yapısını ciddi bir Ģekilde etkilemektedir. 1999 yılında yaģanan büyük deprem

Detaylı

REKABET KURULU (ĠHALE ĠTĠRAZ MAKAMI) KARAR FORMU

REKABET KURULU (ĠHALE ĠTĠRAZ MAKAMI) KARAR FORMU REKABET KURULU (ĠHALE ĠTĠRAZ MAKAMI) KARAR FORMU Toplantı Tarihi : 12-10-2017 Karar Sayısı : 172/2017 Dosya No : 10-25/2017 BaĢvuru Kayıt Tarihi : 25-09-2017 Katılan Üyeler : Doç.Dr. Figen YEġĠLADA (BaĢkanYrd.)

Detaylı

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ Doç. Dr. Yücel GELĠġLĠ G.Ü.MEF. EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ Öğretimde Liderlik 1 Liderlik kavramı Liderlik kavramı yöneticiyle eģ tutulan kavram olmakla beraber aralarında ciddi fark

Detaylı

Kıbrıs Müzakereleri ve Kıbrıs ta Son Gelişmeler

Kıbrıs Müzakereleri ve Kıbrıs ta Son Gelişmeler Kıbrıs Müzakereleri ve Kıbrıs ta Son Gelişmeler Ata Atun KIBRIS MÜZAKERELERİNİN GEÇMİŞİ İLK MÜZAKERE 1968 DE 51. Uluslararası Nasrettin Hoca Şenliği Akşehir, Konya 17 Temmuz 2010 İlk toplumlararası görüşmeler,

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG. AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG 22 Temmuz 2014 İşbu karar kesinleşmiş olup şekli bazı değişikliklere tabi

Detaylı

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME 151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 7 Haziran 1978 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992

Detaylı

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT

BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ. Dilek OLUT BĠR DEVLET HASTANESĠNDE ÇALIġANLARIN HASTA VE ÇALIġAN GÜVENLĠĞĠ ALGILARININ ĠNCELENMESĠ Dilek OLUT Tıp biliminin ilk ve temel prensiplerinden biri Önce Zarar Verme ilkesidir. Bu doğrultuda kurgulanan sağlık

Detaylı

1. Gali Fikirler Dizisi nin Ortaya Çıkması ve Safahatı:

1. Gali Fikirler Dizisi nin Ortaya Çıkması ve Safahatı: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 36 Volume: 8 Issue: 36 Şubat 2015 February 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 KIBRIS TA

Detaylı

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk ZĠRAAT ODASI BAġKANLIĞI NA... 01/03/2013 tarihli ve 28574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Detaylı

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N Kýbrýs A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan (*) Giriþ Türkiye-Avrupa Birliði(AB)

Detaylı

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU CUMHURBAŞKANLIĞI 2013 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU... 3 SAYIŞTAYIN

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU OCAK 2012 İçindekiler Bölüm 1 : Sağlık Turizminde Türkiye deki Gelişmeler... 2 Bölüm 2 : Kurumsal Kimlik Çalışmaları ve Yazışmalar... 3 Bölüm 3: Basılı Materyaller... 4 Bölüm4

Detaylı

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır. T..C.. SSAYIIġġTAY BAġġKANLIIĞII EDĠĠRNE ĠĠL ÖZEL ĠĠDARESSĠĠ 22001122 YIILII DENETĠĠM RAPPORU HAZİRAN 2013 T.C. SAYIġTAY BAġKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta:

Detaylı

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç 2007 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KANUN TASARILARI İLE 2005 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KESİNHESAP KANUNU TASARILARININ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU GÖRÜŞME TUTANAKLARI BAġKAN: Sait AÇBA BAġKANVEKĠLĠ:

Detaylı

KIBRIS SORUNU 4. KKTC nin İlanından Sonraki Gelişmeler

KIBRIS SORUNU 4. KKTC nin İlanından Sonraki Gelişmeler KKTC nin İlanından Sonraki Gelişmeler KKTC nin İlanı ve Uluslararası Tepkiler 14 Kasım 1983 te BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Hugo Gobbi ile görüşen Rum yönetimi lideri Kipriyanu nun Türk tarafı

Detaylı

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Ata Atun İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Rauf R. DENKTAŞ.. Ata ATUN... vii x 1) 1 Ağustos 1571 - Lala Mustafa Paşa ile Marc Antonio Bragadin arasında yapılan

Detaylı

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: K19-d-02-a-3a / K19-d-02-a-4b PİM PLANLAMA BÜROSU Yılmaz Şevket KOCATUĞ / Şehir Plancısı Yarhasanlar

Detaylı

(1) ATRG L 268, 3.10.1998, s. 1.

(1) ATRG L 268, 3.10.1998, s. 1. 2119/98/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Kararı çerçevesinde bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve kontrolü için erken uyarı ve yanıt sistemi hakkında 22 Aralık 1999 tarihli KOMİSYON KARARI [C(1999)

Detaylı

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN

ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN ÇĠNLĠ LASTĠKLER TÜRKĠYE NĠN YOLLARINDA SALINIRKEN Melisa KORKMAZ Günümüz koģullarında ülkeler arası entegrasyonun artması sonucu ekonomik faaliyetler daha geniģ bir coğrafya üzerinde gerçekleģmeye baģlamıģ;

Detaylı