ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 18 Nisan 2011 Pazartesi YIL: 10 SAYI: 3405 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT TAVURÝ VE OTURANLAR

Transkript

1 Türkiye'de 'tembel Kýbrýslý' imajý deðiþtiriliyormuþ!.. Kahvelerde artýk dört sandalyede birden pineklemediðimizi onlar da farkettiler nihayet demek... Sandalye deðil, koltuk isteriz artýk koltuk! ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 18 Nisan 2011 Pazartesi YIL: 10 SAYI: 3405 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com TARAF OLMAK (2) l 2. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar ZURNANIN SON DELÝÐÝ Turgut Afþaroðlu SEVDA Mehmet Levent TAVURÝ VE ÇUVALIN BAÞINDA OTURANLAR AB ve Liberalizm GELECEK KAHVE FALINDADIR... Erdoðan Baybars Özgün Kutalmýþ Ali Osman Uzun bir süreden beri uyutulan, hiçbir geliþme saðlanamayan ve herkesin ilgi alanýndan kayan Kýbrýs sorununda ciddi geliþmeler var... Taksimin ucu göründü... BM de Bakýn nelerle uðraþýyoruz daha Gündemi meþgul etmeye devam n UBP Yönetim Kurulu bugün toplanarak tepkili milletvekillerinin durumunu görüþecek... n Yarýn da parti meclisinde deðerlendirme yapýlacak... UBP de kaynayan kazan toplumda abesle iþtigal olarak niteleniyor... n 3. sayfada taksim diyor Sýra, 1994 te coðrafik olarak bölünen ve nüfusu da birbirinden ayrýlan adadaki taksimin resmen tesciline geldi. Müzakerelerden gittikçe umudunu kesen Birleþmiþ Milletler de taksimi bir çözüm þekli olarak gündemine aldý... n Ýki tarafýn taktikçiliði nden hayal kýrýklýðýna uðradýðý bildirilen BM son müzakere tarihi olarak Mart 2012 yi iþaret etti... Aleksander Downer de bunu doðruladý... n Kýbrýslýlarýn taksim istediðine inanmýyorum diyen Downer, bu ifadesiyle bu yönde onun da ciddi endiþeleri olduðunu ortaya koydu... n BM Genel Sekreteri nin de katýlacaðý Haziran daki üçlü görüþmeden sonra taksim konusu daha da netleþecek... n 11 ve 15. sayfalarda Tembel Kýbrýslý ya yeni imaj n Türkiye de 2011 Kuzey Kýbrýs Yýlý Etkinlikleri Koordinatörü Mustafa Gürbüz, bilinen Kýbrýslý imajý nýn gerçeði yansýtmadýðýný söyledi... n Gürbüz: Türkiye den Kýbrýs a baktýðýmýz zaman, bir-iki saat içinde bir baþtan bir baþa gidilebilecek ve sadece talih oyunlarýnýn olduðu bir yer olarak görülüyordu. Buradaki insanlarla ilgili olarak da tembeller, hiçbir iþ yapmazlar iddiasýnda bir imaj var... Bunun deðiþmesi gerekiyor... n Ambargolarýn turizm aracýlýðýyla kesinlikle yýkýlabileceðine inanan Gürbüz Çünkü eðer siz destinasyonu satýlabilir yaparsanýz ve destinasyona da insanlar gelmeye kalkarlarsa, bunu engelleyecek hiçbir þey yok dedi... n 3. sayfada SEVDA, SEVENÝN GÖZÜNÜ KÖR EDER Dolgun Dalgýçoðlu l 7. sayfada BU NE SAKAL, BU NE FRANSIZ TURÞUSU... Selma Bolayýr l 6. sayfada KIBRISLI'NIN EN BÜYÜK SORUNU Sezan Artun l 6. sayfada TÜRKTEN TÜRKE KAMPANYASI SÜRÜYOR Yalçýn Okut l 8. sayfada Arif H.Tahsin yazýyor: Toplumun düþmaný, emperyalizmin uþaklarý bilmezi oynarlar n2. sayfada

2 SAHTE BELGEYLE KKTC KÝMLÝK KARTI ALAN SURÝYELÝ TUTUKLANDI Anneannesinin KKTC vatandaþý olduðuna dair sahte belgelerle 2009 Aðustos ayýnda KKTC kimlik kartý ve pasaport alan Suriye uyruklu tutuklandý. Polisten yapýlan açýklamaya göre, Suriye uyruklu K.A (E-38) bu sabah Lokmacý Kara Çýkýþ Kapýsý'ndan çýkýþ yapmaya çalýþýrken tespit edildi. 69 BÝN TL'LÝK ÝKÝ SAHTE ÇEKÝ TEDAVÜLE SÜRDÜLER, TUTUKLANDILAR Toplam 69 bin TL tutarýndaki iki sahte çekin tedavüle sürülmesiyle ilgili görülen 2 kiþi tutuklandý. Polis bültenine göre, Lefkoþa'da dün meydana gelen olayda, sahte çekleri bir þahsa vererek tedavüle süren H.Ç (E-39) tutuklandý. H.Ç'nin sorgulanmasýnda, çek yapraklarýnýn A.K'den (E-37) alýndýðýnýn tespit edilmesi üzerine bu kiþi de tutuklandý. 60 TL'LÝK HIRSIZLIKTAN TUTUKLANDI Gazimaðusa Organize Sanayi Bölgesi'nde çaldýðý eþyalarý satarak para temin eden bir kiþi tutuklandý. Polisten yapýlan açýklamaya göre, bir iþ yerinin yan tarafýnda bulunan 2 demir cam sehpayý çalarak hurdacýya 60 TL'ye satan 57 yaþýndaki H.Y tutuklandý. H.Y'nin sorgulamasýnda 4 Nisan'da da ayný bölgede bir baþka iþ yerinin önünden buzdolabý çalarak 50 TL'ye sattýðý tespit edildi. PATLANGACI ATEÞLEYÝP ARABADAN YOLA ATTI TUTUKLANDI Gazimaðusa'da dün yolcu olarak bulunduðu seyir halindeki araç içerisinden, patlangacý çakmakla ateþleyip asfalt yola atarak patlatan E.E (E-25) tutuklandý. KÖPEKLERÝ ZEHÝRLEYEREK OÐLAKLARI ÇALDILAR Deðirmenlik Girne dað yolu arasýnda bulunan Mahir Dereci'ye ait aðýlýn dýþýnda baðlý bulunan 2 köpek zehirlenerek, aðýldan 2 oðlak çalýndý. Hamitköy'de ise, bir þahsa ait arsalar içerisindeki döküm telefon logar kapaðý ve altlýðý S.A (E-31) ve N.K (E-26) tarafýndan sökülerek çalýndý. Polis, S.A. ve N.K.'yi tutukladý. Lefkoþa'da 56 yaþýndaki Salahi Kantara'nýn dün evinde ölü bulunmasý da polis bülteninde yer alan bilgiler arasýnda. LARNAKA'DA OTOBÜSÜ ATEÞE VERDÝLER Larnaka'da park halindeki bir otobüs, kimliði belirsiz kiþiler tarafýndan ateþe verildi. Rum radyosunun haberine göre, saat 13:30 sýralarýnda meydana gelen yangýnda, otobüsün koltuklarý ile camlarýnda hasar meydana geldi. GÜVENSÝZLÝK ÖNERGESÝ PERÞEMBE GÜNÜ CTP, TDP ve DP tarafýndan 14 Nisan Perþembe günü UBP hükümeti hakkýnda Meclis'e sunulan "Güvensizlik Önergesi", perþembe günkü birleþimde ele alýnacak. Anayasa'nýn 109. ve Meclis Ýç Tüzüðü'nün 130. maddeleri gereði, önergenin veriliþinden sonraki ikinci birleþimde "güvensizlik önergesinin gündeme alýnýp alýnmamasý" karara baðlanýr. Olaylar ve Gerçekler Arif Hasan Tahsin Marjinal görüþlü çizmeyi aþan eylemler, hareketler yapan, söylemlerde bulunanlar uyarýldý basýn haberlerine göre. Aynen þöyle dendi: Beyler kendinize geliniz. Güzel Türkçemizde çizmeyi aþanlara söylenen 'maliyeniz kadar konuþunuz' sözü size karþý söylenecek en uygun ve veciz ifadedir. Kimse yüce Türk ulusuna mal olmuþ mücadeleyi küçümseyemez." Yanlýþ mý? Baþtan aþaðý... Nerden baþlayalým? Hade çizmeden baþlayalým. Kimler aþabilir çizmeyi? Egemen sýnýfýn temsilcileri. Zenginler ve onlarýn emrindekiler. Onlarýn uþaklarý yani. Bunlar için hak da hukuk da, insan haklarý da, kanun da, nizam da yoktur. Kanunlarý koyanlar da bunlardýr. Temel hak ve özgürlükler da bunlardan sorulur. Ki bunlar da fakir fukara tarafýndan zenginlerin izin verdikleri kadar kullanýlabilir. Bunlarýn emrindeki devlet ve kurumlarýnýn baþýndakiler aþabilirler çizmeyi. Mesela cumhurbaþkanlarý, baþbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, generaller, yüksek rütbeli polisler, memurlar ve saire. Yani egemen uþaklarý... Ýþgalciler ve uþaklarý... Dokunulmazlýklarý olanlar. Atom bombalarýnýn, nötron bombalarýnýn sahipleri. Marjinaller ise, bu rezil düzene karþý çýkanlardýr. Egemen sýnýfýn düzenine karþý çýkanlardýr. Kapitalizmi reddedenlerdir. Adaletsiz milli gelir daðýlýmýný reddedenlerdir. TOPLUMUN DÜÞMANI, EMPERYALÝZMÝN UÞAKLARI BÝLMEZÝ OYNARLAR Ýþgale karþý olanlardýr. Özgürlük savaþçýlarýdýr. Egemenlerin, zengin sýnýfýn, uþaklarýnýn, zorbalarýn, alçaklarýn halký kýyan "devlet" adlý kýyma makinesine karþý olan ve hedefleri onu yýkmak olanlardýr. Yani çizmenin altýnda ezilmeyi reddedenlerdir. Çizmelilerin baþ belalarýdýrlar. Gelelim "maliyeniz kadar konuþunuz" meselesine... Bu paralýlarýn, yalanlarý karþýsýnda emeði ile geçimini saðlayan fakir fukara, veya az daha iyi geçinen orta halli insanlardan birilerinin çýkýp da doðruyu söyleyince susturmak için kullandýklarý ifade idi. "Maliyen kadar konuþ" yani "paran kadar konuþ", "ekonomik gücün kadar konuþ" Böyle Ýngiliz-Amerikan çýkarlarýna hizmet için hukuk tanýmaz, hak tanýmaz Türkiye'ye karþý direnmenin yanlýþý nerde? Belli ki marjinal olmayanlar, çoðunlukta olanlar, iþgalin kuklalýðýný yapanlar, toplumumuzun düþmaný, emperyalizmin uþaðý olduklarýnýn farkýnda deðiller. Ya da bilmezi oynayarak haklý çýkacaklarýný umarlar. derler ve sustururlardý. Yani, "senin kaç kuruþun var da konuþmaya kalkýþýn. Otur yerine!" Ýþte bu yalanlara karþý çýkanlara "marjinal" derler. Þimdi bizim halimize gelelim. Nedir halimiz? Amerika'nýn himayesinde, Ýngilizin gözetiminde Türkiye'nin iþgal ettiði Kýbrýs'ýn %37 topraðýnda ýsrarla yok edilmeye çalýþýlan bir toplum hali. Kýbrýs antlaþmalarýný da, uluslararasý antlaþmalarý da çiðneyerek bizim yurdumuzu yaðmalayan, elimizden alan bir Türkiye var karþýmýzda. Böyle Ýngiliz-Amerikan çýkarlarýna hizmet için hukuk tanýmaz, hak tanýmaz Türkiye'ye karþý direnmenin yanlýþý nerde? Belli ki marjinal olmayanlar, çoðunlukta olanlar, iþgalin kuklalýðýný yapanlar, toplumumuzun düþmaný, emperyalizmin uþaðý olduklarýnýn farkýnda deðiller. Ya da bilmezi oynayarak haklý çýkacaklarýný umarlar. Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com TARAF OLMAK (2) Sendikacý bir arkadaþýmýzýn güneydeki bir toplantýda yaptýðý bir konuþmayý dinleyen bir dost hayrete düþmüþ. Ondan duyduklarý çok þaþýrtmýþ onu... -Neden, diye sordum... Ýzah etti... -Kuzeyde baþka, güneyde baþka söylüyor, dedi... Güneyde söylediklerini kuzeyde hiç söylememiþ þimdiye kadar... Tam bir marjinalmiþ orda... Kuzeyde ise marjinallere karþý... Güneyde Türkiye'yi suçluyor, kuzeyde ise yönetimdeki iþbirlikçi hükümeti sadece... Dostum çok etkilenmiþti bundan... -Düpedüz ikiyüzlülük bu, dedi... Hiç þaþýrmadým ben... Hatta bu gibi þeyleri yeni mi öðrendi diye ona þaþtým daha çok... Pek çok örneklerini gördüm bunun þimdiye kadar... Ve þunu anladým sonunda: Nabza göre verilen þerbet boþa gitmez! Seni alkýþlayacaðý þeyler söylersen herkese, muteber bir adam olursun her yerde... Aksi halde kovulursun ikisinden de... Güneyden de... Kuzeyden de... Rum toplumuna duymak istediði neyse onu söyleyeceksin... Türk toplumuna da onun duymak istediðini... Her iki tarafý da idare etmenin binbir yolu var bu memlekette... Güneyde "Türk iþgali" dersen, kuzeyde "garantörlük hakkýný kullandý" diyeceksin. Dohni'den söz etmeyeceksin güneyde, kuzeyde de Palikitre'den... Huyumuzdan suyumuzdan mý ne... Adamýn yüzüne karþý söylemeyiz söyleyeceðimizi... Arkasýndan konuþuruz... Bire bin katarak hem de... Hiç belli etmeyiz ama yüzyüze gelince... Bir dost sýcaklýðýyla sarýlýrýz hatta birbirimize... Daha da coþanlarýmýz kendini tutamayýp, -Senin için ölürüm, der... Her iki tarafa ayný mercekle bakan kaç kiþi var ki bu adacýkta.. Parmakla saysak sayarýz herhalde... Sevgili dostum Panikos Neokleus bir olay anlattý bana geçende... Nisan baþlarýnda güneydeki Teknik Okul'a davet edilmiþler... Fethi Akýncý ve Yannis Maratheftis ile birlikte... Panikos'un 'Tarihe Iþýk Tutan Anýlar'ýna ilgi duyan okullarýn sýradan düzenlediði söyleþilerden biriymiþ bu da... Ancak bir tatsýzlýk yaþanmýþ Teknik Okul'daki toplantýda... Orada bulunan Yannis Çangaridis isimli þahýs bozmuþ havayý... Çangaridis, milliyetçi çizgisi ile bilinen EUROKO'dan bu seçimlerde aday... Kalkýp sormuþ Fethi Akýncý'ya: -Sen Türk ordusu Kýbrýs'ta kalsýn mý, gitsin mi istiyorsun? Bu soru üzerine elektriklenmiþ birdenbire sýnýftaki hava... Sordum Panikos'a: -Fethi Akýncý ne yanýt verdi bu soruya? Yanýt vermeden müdür müdahale etmiþ duruma... Dýþarý çýkmýþlar... Ve öðrenciler "faþist" diyerek Çangaridis'in üstüne yürümüþler... Onu dövmek istemiþler hatta... Panikos, olumlu havayý provokatif sorusu ile bozan Çangaridis'e tepkili... -Kýzacak ne var bunda, dedim ona... Keþke Fethi bu kasýtlý soruya yanýt verseydi... Fethi'yi bu soruyla kapana kýstýrdýðýný düþünen bir adama verilecek en güzel yanýt da, onun duyamayacaðýný zannettiði yanýt olmalýydý: Þöyle diyemez miydi mesela Fethi: -Ben yalnýz Türk askerinin deðil, tüm yabancý askerlerin adamýzdan çekip gitmesini isterim... Fethi Akýncý bunu söyler mi, söylemez mi bilemem, ama Çangaridis'in sorusunu asla yanýtsýz býrakmazdým ben... Bu soruya içerlemenin de bir anlamý yok ayrýca... Doðru bir soru... Yurdu Türkiye'nin iþgali altýnda olan Kýbrýslý bir Rum bunu sormayýp da neyi soracak? O sorduysa ben de ona sorarým ancak: -Faþist darbeyi siz yaptýnýz, faturasýný ise biz ödüyoruz hala... Sen özgür bölgede, ben iþgal altýnda... Senin bir devletin var hiç olmazsa, benimse bir devletim bile yok adam gibi... Öyle deðil mi Çangaridis efendi?

3 AFRÝKA dan mektup... SIRA TAKSÝMÝN TESCÝLÝNE GELDÝ Sevgili okurlar, Uzun bir süreden beri Kýbrýs sorununa yer vermedik manþetimizde... Sizin de ilgi alanýnýzdan bu konunun kayýp gittiðini biliyoruz... Haksýz da sayýlmazsýnýz... Bunca zamandýr devam eden müzakerelerde hiçbir geliþme yok. O fotoðraflardan bile gýna geldi artýk... Eroðlu ile Hristofyas... El sýkýyorlar karþýlýklý... Objektiflere gülümsüyorlar... Eroðlu'ndan önce Talat, Hristofyas'tan önce de Papadopulos'tu... Fotoðraf orda da ayný fotoðraftý... Buluþuyorlar... Konuþuyorlar... Daðýlýyorlar... Daha ne kadar sürer ki bu? * Çoktandýr bu meseleyi manþetimize taþýmadýk, ama bu kez öyle anlaþýlýyor ki durum ciddi... Taksim... Görüþmelerin sonuçsuz kalmasýndan güya hayal kýrýklýðýna uðramýþ Birleþmiþ Milletler... Ve nihayet o da adanýn taksimini gündemine almýþ... Son müzakere tarihi olarak Mart 2012'yi iþaret ediyorlar... Ondan sonrasý taksim 'te kýsmen ayrýldýk 'te coðrafik olarak bölündük... Nüfusu da ayrý bölgeye taþýdýk... Bunca yýldýr bölünmüþ durumdayýz fiili olarak... Þimdi de bunu tescil etmeye gelmiþ sýra... Yasallaþtýrmaya... * Annan Planý gibi, iki lider arasýnda yapýlan ve hiçbir sonuç alýnamayan bu müzakereler de bir tuzaktý aslýnda... BM'nin hayal kýrýklýðýna falan uðradýðýný sanmýyoruz hiç... Baþýndan beri biliyorlardý bu müzakerelerin sonuçsuz kalacaðýný... "Sorunu Kýbrýslýlar kendi aralarýnda çözecek" teraneleri de göstermelikti... Sonuçta, "Ýþte çözemediniz" diyerek, herþeyi bizim üstümüze yýkmak için bir bahaneydi bu da... Onlar çözüme deðil, çözümsüz sonuçtan taksim üretmeye hazýrlamýþlar kendilerini... Ve þimdi de bunu devreye koyuyorlar iþte... "Ne yapalým, taksimden baþka çare kalamdý" diyecekler... Kýbrýs'taki ahaliyi de hazýrlamýþlar zaten buna... Bunu hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini düþündüðümüz Kýbrýslýrumlar arasýnda taksim fikri þimdi çok geliþmiþ ve çok yaygýnlaþmýþ... Yapýlan anketlerde %30'luk bir kesim rahatlýkla evet diyor buna... Ama bazý Kýbrýslýrum yorumcularýn da ifade ettiði gibi, taksim isteyenlerin oraný bundan çok daha yüksek Rum toplumunda... Geriye kalanlar bunu dile getirmekten utanýyorlarmýþ sadece... * 1974'te kapattýklarý kapýlarý ancak 29 yýl sonra 2003'te açtýlar... Ýki tarafýn birbirini tanýmayan ve diðer yarýmda hiçbir çocukluk hatýrasý olmayan kuþaðý 30 yaþýna basýnca... Kafalardaki ayrýlýðý 30 yýlda tescil ettiler... Þimdi de bunu somutlaþtýracaklar... Bir adým öne çýksýn itirazý olan varsa... ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE UBP'deki tepkili milletvekillerinin sorunu partide görüþülüyor n UBP GENEL YÖNETÝM KURULU BUGÜN, PARTÝ MECLÝSÝ SALI GÜNÜ TOPLANACAK Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Yönetim Kurulu bugün, Parti Meclisi de salý günü toplanacak. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Baþkaný Baþbakan Ýrsen Küçük'ün parti içindeki tepkili milletvekilleriyle görüþmesi sonrasýnda bir gün arayla toplantýya çaðrýlan Genel Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi Türkiye'deki "tembel Kýbrýslý" imajý deðiþtirilecek Türkiye'de 2011 Kuzey Kýbrýs Yýlý Etkinlikleri Koordinatörü Mustafa Fethi Gürbüz, ambargolarýn, turizm aracýlýðýyla kesinlikle yýkýlabileceðini ifade ederek, ''Çünkü eðer siz bir destinasyonu satýlabilir yaparsanýz ve o destinasyona da insanlar gelmeye kalkarlarsa bunu engelleyecek hiçbir þey yok'' dedi. Girne'de gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Gürbüz, KKTC'nin Türkiye'de bilinen imajýnýn gerçeði yansýtmadýðýný, bu yanlýþ algýnýn deðiþmesi gereðine iþaret ederek, þöyle konuþtu: ''Türkiye'den Kýbrýs'a baktýðýmýz zaman, bir iki saat içinde bir baþtan bir baþa gidilebilecek ve sadece talih oyunlarýnýn olduðu bir yer olarak görülüyordu. Buradaki insanlarla ilgili olarak da 'tembeller, hiçbir iþ yapmazlar' iddiasýnda bir imaj var. Bunun deðiþmesi gerekiyor. Adanýn toplantýlarý saat 15.00'de baþlayacak. Baþbakan Ýrsen Küçük, çarþamba günü mecliste yaþanan nisap krizinin ardýndan Güzelyurt Milletvekili Türkay Tokel; Girne milletvekilleri Ýlkay Kamil, Ergün Serdaroðlu ve Necdet Numan, Lefkoþa milletvekilleri Zorlu Töre ve Hasan Taçoy'la görüþmüþtü. doðal yapýsýna baktýðýnýz zaman buradaki endemik türler oldukça farklý. Eko turizmin bugünlerdeki önemi göz önüne alýndýðýnda bunun mutlaka deðerlendirilmesi gerekiyor. Ýkincisi, kuþ gözlemciliði ciddi bir çalýþma halinde bu dönemde. O çalýþma bazýnda baktýðýmýz zaman bütün göç yollarýnýn üzerinde. Tarihsel dokuya baktýðýnýz zaman Ortodoks dininin buradan doðduðunu bile bilmiyoruz.'' Kýbrýs'a gelene kadar burada batýk bir gemi olduðundan haberi bile olmadýðýný ifade eden Gürbüz, adaya gelince test ettiðini; bir uçtan bir uca bir günde gidilemediðini, sadece Lefkoþa'daki Osmanlý eserlerini incelemek için bir gün ayýrmak gerektiðini, Gazimaðusa'ya en az iki gün ayýrmak gerektiðini, buna Karpaz'ýn dahil olmadýðýný anlattý. TÜRKÝYE, ÝRAN VE AZERBAYCAN ORTAK BÝLDÝRÝSÝ Türkiye-Ýran-Azerbaycan 1. Dýþiþleri Bakanlarý Toplantýsý sonrasý birçok alanda iþbirliðini öngören bir bildiri yayýmlandý. Ýran'ýn evsahipliðinde Urumiye kentinde dün yapýlan Türkiye-Ýran- Azerbaycan 1. Dýþiþleri Bakanlarý Üçlü Toplantýsý sonrasý yayýmlanan ortak bildiride, üç ülkenin ortak tarih ve kültüre sahip, dost, kardeþ ve komþu ülkeler olduðuna vurgu yapýldý. Üç ülke arasýndaki iþbirliðinin bölge ve dünya barýþýna katký sunacaðý belirtilen bildiride, tüm ülkelerin toprak bütünlüklerine saygý duyulmasýnýn bölgedeki sorunlarýn barýþçýl çözümünü olumlu yönde etkileyeceðine dikkat çekildi. Turgut Afþaroðlu Haftada Bir Dobra Dobra turgutafsaroglu@yahoo.com ZURNANIN SON DELÝÐÝ Siyaset de mühendislik gibidir. Belli kabullerden yola çýkarsýnýz. Kabulleriniz doðru ise, öngörüleriniz de doðru çýkar. Kabulleriniz yanlýþ ise, hesaplarýnýz da yanlýþ çýkar. Kimilerinin kabulleri birbirinden çok farklý... KKTC'yi gerçekten baðýmsýz, demokratik, laik bir hukuk devleti olarak kabul ederseniz, sorunlarýnýzýn çözümünü siyasi partilerde ve seçimde ararsýnýz. KKTC'nin baðýmsýz bir ülke olmadýðýný, Türkiye'nin bir alt yönetimi olduðunu kabul ederseniz, o zaman da sorunlarýnýzýn çözümünü, sandýkta deðil, sokakta ararsýnýz. Bir de þu var: Kýbrýslýtürklerin siyasi iradesi var mýdýr, yok mudur? Siyasi partilerimiz 'vardýr' diyor. Sendikalarýmýz 'yoktur' diyor. Bu iki kabulden hangisi doðru? Kýbrýslýlar olarak siyasi irademiz var mýdýr, yok mudur? Bugün geldiðimiz noktada, siyasi partilerimizle sendikalarýmýz arasýndaki temel çeliþki bu noktadadýr. Siyasi partilerimiz, erken seçim istiyor. Sorunlarýmýzýn çözümünü sandýkta arýyor. Sendikalarýmýz, siyasi irademizi talep ediyor. Sorunlarýmýzýn çözümünü sokakta arýyor. Belli ki, siyasi partilerimizin kabulleri ile, sendikalarýmýzýn kabulleri birbirinden çok farklý. CTP, DP, TDP diyor ki: -Abdi gider, Hamza gelir, sorunlar biter. Sendikalarla halkýmýz da diyor ki: -Abdi gitti, Hamza geldi ama hiçbir þey deðiþmedi. Demokratik ülkelerde, Abdi'nin gidip Hamza'nýn gelmesine halk karar verir. Alt yönetimlerde ise bu iþler atama ile olur. Yýllar yýlý Denktaþ-UBP yönetimi, Ankara'nýn etkin ve fiili desteði ile varlýðýný sürdürdü. Ankara desteðini çekince, ikisi de tepetaklak gitti. Denktaþ gitti, Talat geldi. UBP gitti, CTP geldi. Ankara bunu hep yapar. Kullanmak istediði partiyi, önce koltuða oturtur. Sonra limon gibi sýkýp, bir kenara atar. CTP'ye bunu yaptý. Þimdi de bir kez daha UBP'ye bunu yapacak. Göreceksiniz... UBP, CTP'den beter olacak. Türkiye'deki 12 Haziran seçimlerinden sonra, Kýbrýs'ta da erken seçim olacak. Bu süre içinde, Ankara paketini dayatmaya devam edecek. Ercan Havaalaný, Elektrik Kurumu ve Telekomünikasyon'un özelleþtirilmesi için baskýlarýný sürdürecek. Bu kurumlar da Türkiye sermayesinin eline geçecek. Yüzlerce insanýmýz daha iþsizler ordusuna katýlacak. Sokaktaki kavga daha da keskinleþecek. UBP iyice köþeye sýkýþacak. Ýþte o noktada da erken seçim gündeme gelecek. Ve bir erken seçimle beraber, UBP de tarihin çöplüðüne atýlacak. Ama yerine, CTP, TDP veya DP gelmeyecek. Ankara'nýn hesabý bu kez baþka... Yeni bir oluþuma gidip, Kuzey Kýbrýs'taki demografik yapý ile uyumlu bir siyasi yapý kurmaya çalýþacak. Erdoðan yýllar önce Kýbrýs'a ilk kez geldiðinde þu soruyu sormuþtu: -Neden Kýbrýs'taki Türkiyeliler, Meclis'te nüfus oranlarýna göre temsil edilmiyor? Doðruya doðru... Siyasi partilerimiz ve özellikle de CTP ile TDP, 161 bin seçmenimiz arasýnda bir fark görmüyorsa... Gelen Türk'le, giden Türk arasýnda bir fark yoksa... Ýnsanýmýzý doðduðu yere göre ötekileþtirmeyi ýrkçýlýk olarak kabul ediyorsa... Bu ülke, gerçekten demokratik bir ülke ise... Ve 161 bin seçmenin en az 100 bini Türkiyeli ise... Meclis'te ve Hükümet'te de çoðunluðun Türkiyelilerde olmasý gerekmez mi? Siyasi partilerimizin kabulleri hepten yanlýþ... Bu kabullerde ýsrar ederler... Ve bir erken seçimde Meclis dýþýnda kalýrlarsa... O zaman anlayacaklar... Zurnanýn son deliði bile olmadýklarýný.

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Güney'de de zam yapýlmýþ akaryakýta Ama bu bir teselli olur mu size hiç? Daðlar kadar fark var aradaki refahta Bizi yaktýðý kadar yakar mý komþuyu hiç? Kalay BU BATIK GEMÝDE GÖTÜRÜLECEK ÇOK MAL VAR DAHA Muhalefettedirler. Atarlar tutarlar baðýrýrlar çaðýrýrlar. Hükümet koltuklarýna yerleþtiler mi, vaatleri de, muhalefette iken savunduklarý bütün deðerleri de unuturlar. Bu film buralarda hep kapalý giþe oynar senelerdir. Partileri hükümetteyken susan yandaþlar, partileri devrilince baðýrmaya baþlarlar. UBP'lisi de böyle, CTP'lisi de böyle. Geriye kalanlarý saymýyoruz bile. Bu arada senelerce rejimden nemalanan "Bakan"larýn çocuklarý büyür, onlar da girer sýraya. Baba "Bakan" olunca, oðul da bodoslama dalar ranta. Battý batýyor ama bu gemide götürülecek çok mal var daha... Kalaycý Ali OSMAN Periyodik GELECEK KAHVE FALINDADIR... Avrupa Parlamenterler toplantýsýnda Tayyip Erdoðan atýp tuttu... Herkesi söyledikleriyle þaþýrttý da, güldürdü de... Belli deyimler vardýr ki kendi toplumunuz içinde kullanýrsýnýz, ancak baþka toplumlar, halklar bunu pek anlamazlar... Býrakýn baþka halklarý... Þu küçük korsan toprak parçasýnda dahi sizin güldüðünüz olaylara baþkalarý tuhaf tuhaf bakar... Bir örnek vermek gerekirse... Kýbrýslýtürkler olarak biz birisinin meziyetlerini överken çoðu zaman küfür de ilave ederiz sýfatlarýna... Mesela... "Vay puþt pezevenge vay, ama ne futbolcudur be.. Futbolda üstüne baþka birisini tanýmam..." Çoðu zaman ana avrat küfrederek de yaparýz bunu... Bu sözler baþka toplumlar arasýnda kan davasýna sebep olabilir... Mesela kendilerine "Yeni Kýbrýslý" diyenlerde... Tayyip Erdoðan da Türkiye'de kullanýlan deyimlerin baþka ülkelerde de kullanýldýðýný sanýyor olacak ki... Ya da çevirisi yapýlýrken ayný anlamý taþýyacaðýný zannettiðinden... Avrupa Parlamenterler toplantýsýnda, Türkiye'deki anti demokratik uygulamalarýn ve yazarlarýn içeriye atýlmasýnýn gerekçeleri sorulduðunda ve eleþtirildiðinde "Hepiniz Türkiye'ye Fransýzsýnýz" diyerek cevapladý... Ergenekon'cu diye evlerinden toplanýp hapislere gönderilen bir çok insan hala yargýlanmayý bekliyor... Yayýnlanmamýþ bir kitap nedeniyle yazarý tutuklanýp içeri atýlýyor... En basitinden bunlarýn hesabýný soranlar, yarýn Türkiye'nin üye olmak için müracaat ettiði AB'nin parlamenterleri... Kýbrýs bir AB topraðý... Türkiye bu topraðýn yarýsýný iþgal etti... Yerli halký da asimile etmek için nüfus taþýdý... Ýþgal edilen toýpraklar üzerinde bulunan bir grup insan iþgale karþý ses vermeye baþlayýnca aðzýna geleni söylemeye baþlayan Tayyip Erdoðan kendi deyiþiyle Kýbrýslýtürklere ne kadar "Fransýz kaldýðýný" kanýtlamýþ olmadý mý? Kendisinin ve kabinesindekilerin yaptýklarý hakaretlerden sonra tepki alýnca, buradaki iþbirlikçileri vasýtasýyla yurtsever Kýbrýslýtürklerin susturulmasý iþlemi baþlatýlmadý mý? Ýþgale, istilaya, asimilasyona ve entegrasyona karþý çýkan herkes "vatan haini", "ajan" ilan edilmedi mi? Tayyip Erdoðan'ýn AKP'si Haziran ayý seçimlerinde yüzde elliyi aþkýn bir oy beklemektedir... Seçim beyannamesine KKTC'yi de koyan AKP, seçimden sonra Kýbrýslýtürklerin refahýný, her alanda uluslararasý saygýnlýðýný ve etkinliðini artýrmak için bugün gösterdiði çabayý artýrarak sürdüreceðini belirtti... AKP'nin refahýn artýrýlmasý dediði gönderdiði paketlerdir... Paketlerde Kýbrýslýtürklerin elinde olan tüm kurum ve kuruluþlarýn kýsa sürede özelleþtirilerek ya Ýslam sermayesine, ya da Yahudi sermayesine devredilmesidir... Ýrsen Küçük "ekonomik tedbirleri gençler ve çocuklarýn yarýnlarýný kurtarmak için aldýk" diyerek Ankara'nýn paketlerini övdü... Tayyip'in gönderdiði, Ýrsen Küçük'ün övdüðü paketler, kahve falýndaki gibi önü açýk denizaþýrý yollarýn iþaretleridir... Kormacit ve Karpaþa'yý birlikte gezdiler Andros Kiprianu baþkanlýðýndaki AKEL heyeti Birleþik Kýbrýs Partisi (BKP)'yi ziyaret etti. Kiprianu ve beraberindeki heyet daha sonra Kormacit ve Karpaþa'yý ziyaret etti. BKP Genel Merkezi'nde dün sabah saat 8.30'da gerçekleþen ziyarette BKP Genel Sekreteri Ýzzet Ýzcan ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu basýna açýklamada bulundu. Ýzcan, adanýn yeniden birleþtirilmesi için elinden gelen çabayý gösteren iki partinin yeniden bir araya geldiðini belirterek, BKP olarak BM parametreleri çerçevesinde federal bir çözüm istediklerini kaydetti. Görüþmelerde çok küçük ilerlemeler olduðunu ve liderlerin görmek istedikleri yerde olmadýðýný ifade eden Ýzcan, Kýbrýslý Türklerin ekonomik ve siyasi olarak çok zor durumda olduðunu, bundan tek çýkýþ yolunun erken bir çözüm olduðunu da savundu. Türkiye hükümetinin ekonomik baskýlarýnýn ve paketlerin halký zor durumda býraktýðýný, nüfus politikalarýnýn da Kýbrýs Türk halkýný dýþlayarak silinmesine yol açacaðýný iddia eden Ýzcan, uluslararasý toplum ve BM'den "adaya gayrý yasal göçü ve demografik yapýnýn deðiþimini engelleyecek" giriþimler talep ettiklerini anlattý. Yapýlan eylem ve mitinglerden TC ve KKTC makamlarýnýn gereken mesajý almadýklarýný söyleyen Ýzcan, masaya götürülen önerilerin BM parametreleri ve Talat-Hristofyas anlaþmalarýna uygun olmadýðýný ve konfederal çözümler içerdiðini savundu. Ýzcan, adayý yeniden birleþtirecek, Kýbrýslýlarýn insan haklarýný güvence altýna alacak, adanýn toprak bütünlüðünü koruyacak, tek uluslararasý temsiliyete sahip, Kýbrýslýlarýn serbest dolaþýmýný saðlayacak bir anlaþmayý arzuladýklarýný; çoðu Kýbrýslýnýn da bu çerçevede bir çözümü istediðini ifade etti. Ýzcan, AKEL'e Güney Kýbrýs'taki seçimlerde baþarý da diledi ve AKEL'in baþarýsýnýn adanýn geleceðine olumlu yansýyacaðýna inandýðýný kaydetti. KÝPRÝANU AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da, Kýbrýs görüþmelerinde son durumun pek iç açýcý olmadýðýný söyledi ve bunun Cumhurbaþkaný Eroðlu'nun masaya getirdiði önerilerin daha önce anlaþýlmýþ çerçevenin dýþýnda olmasýndan kaynaklandýðýný iddia etti. Ýki toplumun özellikle barýþ yanlýsý ve adanýn yeniden birleþtirilmesine inanan kesimlerin güçlerini birleþtirmemeleri halinde çözümün imkansýz hale geleceðini kaydeden Kiprianu, Kýbrýs sorununun çözümü konusunda benzer fikirlere sahip olan partilerin bir araya gelmesi ve fikir alýþveriþinde bulunmasýnýn önemine iþaret etti. THALASSAEMIA DERNEÐÝ ÇAY PARTÝSÝ DÜZENLEDÝ- Thalassaemia Derneði, elde ettiði geliri thalassaemialý üyelerin saðlýk ihtiyaçlarý amacýyla kullanmak üzere çay partisi düzenledi. Dernek baþkaný Ahmet Varoðlu'nun yaptýðý açýklamaya göre, Sivil Savunma tesislerinde gerçekleþtirilen çay partisine Cumhurbaþkaný'nýn eþi Meral Eroðlu, Cumhurbaþkanlýðý personeli, Sivil Savunma personeli, CTP Girne Kadýn kollarý temsilcileri ve üyeler katýldý. Etkinlikte, katkýda bulunanlara aný plaketi sunuldu. Sessizliðin Sesi SEVDA Mehmet Levent 28 Ocak ve 7 Nisan mitingleri, Kýbrýslýtürklerin gerçek istemlerini yansýttýðý için, hamasetçi kesimde büyük suçluluk kompleksi yarattý. Ýkide birde "Sen onlara bakma anacýðým... Üç beþ provokatör... Beþ on marjinal" deyip duruyor, kendilerini Ankara'nýn þerrinden ve hýþmýndan böylesi yalanlarla koruyabileceklerini sanýyorlar. Rauf Denktaþ da baþýný çekenlerden biridir bu koronun. Ancak, çok iyi anlayýp da anlamazlýktan geldiði bir gerçeði de her nasýlsa aðzýndan kaçýrmýþtý. "Bunlar, sayýlarý yüzde biri bile geçmeyen çok küçük bir azýnlýktýr" demiþti. Ve hemen ardýndan da ilâve etmiþti. "Ancak her ne halse, sesleri çok yüksek çýkýyor." Biçare Rauf Bey... 2 Mart mitinginde, "Dikkate alýnmamasý gereken çok küçük bir azýnlýk" dediði Yasemin Hareketi grubunu, miting meydanýna giriþte on binlerce insanýn nasýl büyük bir coþku ve heyecan gözyaþlarý içinde dakikalarca alkýþladýðýný ve "Hepimiz yaseminiz" diye haykýrdýðýný görse sesimizin çok yüksek çýkmasýndaki hikmeti bu kadar kör ve saðýr edasýyla yine anlamazlýktan gelir miydi acaba? Gelirdi vallahi... Aslý astarý olmayan delilleri gördüðünü söyleyen... Kendi kendimizi bombaladýðýmýzý bile þipþak anlayan adam için çocuk oyuncaðýdýr bu! 28 Ocak ve 7 Nisan mitinglerinden sonra "anavatana" karþý duyduklarý suçluluk kompleksi adamlarý iþte böyle kýlýktan kýlýða sokuyor. Ýrsen Küçük, bu kompleksi en fazla hissedenlerden birisi galiba... Bundan kurtulmak için yakaladýðý her fýrsata dört elle sarýlýyor... Et týrnakçý, ana yavrucu damarý tuttukça tekerleði grasolayýp yaðlamayý ihmal etmiyor. Geçenlerde, "halkýmýzýn yüzde 99'unun anavatanýna baðlý olduðunu" söylemiþti bir Türkiye ziyaretinde. Nasýl buldu Ýrsen bey bu yüzde 99'u? Onu karýþtýrmayýn. Ýnce hesaplardýr bunlar. Sizin aklýnýz ermez. Ancak sormak lâzým kendisine. Madem ki yüzde 99 anavatanýna baðlýdýr, 28 Ocak'ta Ýnönü Meydaný'ný dolduran 60 bin kiþi uzaylý mýydý? "Ankara elini yakamýzdan çek" "Ne paraný, ne paketini, ne de memurlarýný istemiyoruz" "Bu memleket bizim, biz yöneteceðiz" pankartlarýný uzaylýlar mý açmýþtý o meydanda? Deyin ki bunlar 5-10 marjinaldi! Bu 5-10 marjinali büyük bir coþku ve heyecanla alkýþlayarak yürekten destek veren onbinlerce kiþi de mi marjinaldi? O zaman ne varsa, bu marjinallerde var demektir. Ýrsen beyin dün de yeni bir demeci çýktý gazetelerde... Dedik ya... Kompleks... Ankara'nýn þerrinden korunmak ve koltucuðunu da korumak için, ona þirin görünmek... Bunun raconu da bol keseden graso ve yað. Kýbrýs türkü anavatanýna sevdalýymýþ. Ne sevdadýr bu sevda ki, onbinlerce insan bu aþkla meydanlara dökülüp, "Ankara elini yakamýzdan çek", "Kurtarýldýk mý? Anam benim!" diye daða taþa haykýrýyor!. Ha, Ýrsen bey sevdalý olabilir anavatanýna... UBP'nin, CTP'nin, TDP'nin, DP'nin parti meclisleri de sevdalý olabilir. Ama Kýbrýslýtürklerin en az yüzde 80'i için bu aþk 1974'le birlikte ölüme terkedilmiþ... Ve bugün itibarýyle de son nefesini vermiþtir. Ýrsen beyin bahsettiði yüzde 99, herhalde, Türkiye'den buraya kontrolsuz olarak yýðýlan nüfustur.

5 18 Nisan 2011 Pazartesi 5 Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Þaziye nin Görüþü: 25 Nisan'da eylem var 30 Nisanda da eylem var.. Fazla masrafa gerek yok Ýkisini birleþtirsinler 27 Nisan'da ortak yapsýnlar. Dünya ve Türkiye de, ayrýmýz gayrýmýz olmadýðýný görür.. PIR PIRA DEVAM MI? Erdoðan, AKP'nin 2023 hedeflerini açýkladý. Tank Uçak Uydu.. Marka þehirler Dev þehir hastaneleri Sedyelere son Hedefte yürüyen bantlar var.. Vatandaþa 100 TL taksitle konut Yeni evli ve evlenecek çiftlere ucuz ev Evlere beyaz eþya Halý Ve daha neler neler Ýstanbula birer milyonluk iki kent. Ve Türkiye'yi, ilk 10 ülke arasýna sokmak! Ben inandým! Yaptýklarý, yapacaklarýnýn teminatýdýr. Ben Türkiye'de olsam Erdoðan'a oy verir ve derdim ki: Þu Kýbrýs'a da bir el at lütfen! Yazýk günah gariplere Hamam böcüsü gibi ters döndüler, çýrpýnýrlar çýrpýnýrlar düzelemezler.. Pýr pýrr ederler uçamazlar... Bir el verin de doðrulsunlar biraz. Ne dersiniz söyleyim, ricada bulunayým mý Yoksa pýr pýra devam mý? * Asil Nadir, Londra'da adaleti arýyormuþ - Bardaki o sarýþýný mý? * Cumhurbaþkaný Eroðlu, Hristofyas ile samimi görüþmeler yaptýklarýný söylemiþ. - Al gülüm ver gülüm taktiði uyguluyorlar da ondan. Ciddi ciddi pazarlýk yapsalar, boðaz boðaza gelmeleri gerekir. Bu samimiyet sürdükçe sonuç beklemeyin. * Lefkoþa Belediye Baþkaný Bulutoðlularý, yollardaki çukurlar yüzünden kendisine "Çukur Cemal" dediklerini söylemiþ. - Þükretsin "Kasis Cemal" demelerinden çok daha isabetlidir. * Baþbakan Eroðlu "Ekonomi tedbirlerini yarýnlarý kurtarmak için aldýk" demiþ. - Duyan da sanýr ki; bugünü mamur ettiler de sýra yarýna geldi. * Kýbrýs'ta medya iþbirliðinin zorluklarý tartýþýlmýþ. - Tartýþmaya ne gerek var arkadaþlar UBP ile CTP neden iþbirliði yapmýyorsa cici medyamýz da ondan mesafeli duruyor. TAVURÝ VE ÇUVALIN BAÞINDA OTURANLAR Tavuri'yi 8-10 yaþýndan beri tanýrým. Ne olacaðý o günlerden belliydi Kimseyi yanýltmadý.. Hayatý çalmakla ve dolandýrmakla geçti. Þimdi yine hapiste Bugünlerde çýkmasý bekleniyor. Bir gazete; "Dikkat Tavuri çýkýyor, uyanýk olun" gibilerden bir uyarý yaptý vatandaþa. Doðrusu hoþuma gitmedi. "Ýnsaf da dinin yarýsý" derler. Bence Tavuri, bu ülkenin en temiz insanlarýndan bir tanesidir. Tamam Çalýyor, çýrpýyor, dolandýrýyor Ama; paþa paþa yatýp cezasýný da çekiyor! Kaçmak, saklamak, inkar etmek yok! Elinden geldiðince polise de yardýmcý oluyor. Tavuri'nin iþlediði hiçbir suç, cezasýz kalmamýþtýr. Bütün yaptýklarýnýn cezasýný çekmiþtir. Þimdi lütfen bir de çevrenize bakýn Baþka kaç insan tanýyorsunuz böyle? Hiç! Ýsterseniz her seçim dönemi oy verdiklerinizin neler yaptýklarýný, ne dolaplar çevirdiklerini düþünün bir. Tavuri onlarýn yanýnda sütten çýkmýþ ak kaþýk kalýr. Bu nedenle "Tavuri çýkýyor uyanýk olun" çaðrýsý yapmak abesle iþtigaldir. Vatandaþý gerçekten korumak istiyorsanýz, ceviz çuvalýnýn baþýnda oturanlarý, dört gözle izlemelerini söyleyin! Gerçek tehlike onlardýr TEVFÝK DÝRENÇ BÖYLELERÝ DE KALMIÞ DEMEK Adý Tevfik Direnç Bir okulumuzda müdür muavinliði yapýyormuþ. Bir gece telefonu çalmýþ. Arayan bakanmýþ. Bakan "Özel Kalem Müdürüm olur musun?" diye sormuþ. Görev görevdir..! Kabul etmiþ. Gün gelmiþ, bakaný görevden almýþlar Tevfik Direnç, istese bir kenara çekilir, yýllarca ve yýllarca, parmaðýný bile BÖYLE BÝR ANDI oynatmadan, çatýr çatýr yüklü maaþýný alýr, popo beslerdi. Üstelik onlarca örneði varken Adamlar, yiyorlar, içiyorlar, hiç sýkýlmadan da, vatandaþýn yüzüne karþý geðiriyorlar! Ýðrençlik tabii bu yaptýklarý. Tevfik Direnç, eski maaþý üzerinden okuluna döneli günler oldu. Hayran olduk Takdir ettik Alkýþladýk Umardýk ve beklerdik ki; diðer hazýr yeyiyici ve geðirici beslemelerden hiç deðilse birkaçý, Direnç'i örnek alýp "yeter be artýk popo beslediðim" deyip de, iþinin baþýna dönsün. Olmadý. Kimse dönmedi. Yine de suçlamýyorum. Her ana babanýn, "helal süt" emmeye meraklý evlatlar yetiþtirmesini bekleyemeyiz tabii. Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS Dün bir adam bana þöyle dedi: Bunca zaman kendilerini çektik, bundan sonra da oðullarýný ve kýzlarýný.

6 Bilinmesi gereken Sezan Artun KIBRISLI'NIN EN BÜYÜK SORUNU GÜNLÜK "Ýnsanlarýn baþýna gelebilecek en büyük sorunlar, felaketler nelerdir?" diye sorulsa herkes kendince bir sýralama yapar. Bu felaketler ve talihsizliklerde öncelik, genellikle, kiþiyi doðrudan ilgilendiren sorunlarla ilgili olur. Hayvancýnýn, çiftçinin, turizmcinin, müteahhidin, memurun, ihracatçýnýn, ithalatçýnýn, berberin, kasabýn, yapýcýnýn, iþçinin, iþverenin Herkes toplum sorunlarýný, kendine odaklayarak ortaya koyar. Sivil toplum örgütleri bu tür sorunlarý çözmek için oluþturulur. Sivil toplum örgütlerinde öncelik, kendi kitleleri. Zaman zaman toplumsal ve ortak çýkarlar nedeni ile diðer örgütler ile iþbirliði yaparlar. Son 3-4 aylýk dönemde sýk sýk bu iþbirliðine tanýk olduk. * * * Doðrudan Selma Bolayýr bolayir@north-cyprus.net Rivayet olunur ki; Hz. Peygamber, berbere gittiðinde; sað tarafýndan baþlarmýþ berber onu týraþ etmeye... Kendilerine uður getireceðine inananlar da kesilen sakallarý toplar; kimi sarýðýnýn kimi külahýnýn içinde saklarmýþ... Kim bilir? Belki de berber; para karþýlýðý satardý peygamberin sakalýný.. Týpký Kâbe'de, Þeytaný taþlamak için kullanýlan taþlarýn toplanarak defalarca halka satýldýðý gibi. Neyse... Uður getirdiðine inandýktan sonra ister saklar, ister kaynatýr suyunu içer, isterse ilaç niyetine yarasýna sürer.. Ýnanan bazý insanlarýn idrar bile içtikleri düþünüldüðünde; Sakal-ý Þerif için ne denebilir ki? Ýki ucu balmumu ile mühürlenmiþ þiþelerin içinde; altmýþ tane varmýþ Topkapý'da.. Sakal-ý Þerifin; Topkapý Sarayý gibi görkemli bir müzede, Peygamberin diðer bazý eþyalarý ile beraber sergilenmesi baþkadýr... Derme çatma, güven vermeyen bir çadýr ortamýnda sergilenmesi baþka.. Hangi amaca hizmet için yapýyorlar bunu diye sormadan edemezsiniz.. Herkesin Aya, Mars'a gittiði.. Tüm bilgilerin uzay boþluðunda dolaþýp internet aracýlýðý ile paylaþýldýðý bir yüzyýlda.. Laik olduðu söylenen TC nelerle uðraþýyor! Hem burasý Türkiye deðil ki, Kýbrýs... Böyle þeylerle uðraþmak kime ne fayda saðlar dersiniz? Hiçbir þeyin iyi gitmediði... Ýnsanlarýn beklentilerinin karþýlanmadýðý üstelik horlandýðý.. Adil olmayan bir düzende, din bir sýðýnak olabilir belki ama ondan sonra efendiler sizden; hurilerin, þarýl þarýl akan derelerin olduðu, öteki dünyadaki cennete gitmek adýna, yazgýnýzý kabul edip boyun eðmenizi isterler... Ýsterler ki, siz dünyayý daha yaþanýlýr ve âdil kýlmak için deðiþtirmekten vazgeçin, kaderci olun, edilgin olun... Edilgin olun ki onlarýn sömürüsü sorgulanmadan sürsün... Allah korkusu ile insanlarý ahlâk ve adalete yönlendirmek için dini kullananlarýn; ne kadar baþarýlý (!) olduklarý; genelde boþ olmasýna alýþtýðýmýz hapishanelerimizin dolup taþmasýndan anlaþýlmýyor mu? Onlar, dini farklýlýklarý, insanlarý birbirine düþman etmek için de kullanýrlar... Baðnaz Müslüman'ý da yapar bunu, Ortodoks'u da... Toplumlarýn da hayatýnda sorunlar ve felaket sayýlacak geliþmeler olabiliyor. Kýbrýs'ýn yakýn tarihinde Toplum hayatý söz konusu olunca, oldukça kýsa bir dönemde, felaket cinsinde sorunlar yaþandý, yaþanýyor. Bu felaketlerden en büyük zararý gören tabii ki Kýbrýslýtürkler. 1974'ten sonra Kuzey Kýbrýs'ta yaþanan nüfus aktarýmý ile iradesi elinden alýndýktan sonra, sorunlarý ile baþ etmesi mümkün deðil. Sorunlar baþkasý tarafýndan yaratýlýyor Bedel, Kýbrýslýlara ödetilmek isteniyor. Bunun da bir önemi yok. Ýster Ýngiliz veya Rum Ýster Ankara kaynaklý olsun. Kýbrýslýnýn sorunu, sorunun nereden geldiði deðil. Sorun, sorunlarla mücadelede topluma öncülük edecek "lider" eksikliðidir. Bugünlere kadar varlýðýný sürdürerek ulaþabilen BU NE SAKAL, BU NE FRANSIZ TURÞUSU... Boþuna mý demiþler dinin tarifini yaparken... "Mihrap ile tahtýn, insanlýðýn ilerlemesine suikast için kurduklarý uðursuz bir birleþmedir" diye... Ýmamýn, Kýbrýs'taki resmi temsilcisi marifeti ile uyguladýðý bu "kutlu çadýr tiyatrosu"nun, Demirel'in deyiþi ile "va... mý baþka bir izahý?" Dianellos'un tütün fabrikasýnda, çocuklar gibi koltuk kapmaca oynayanlar ne düþünürler acaba bu konuda? "Dini bütün Müslüman" olduklarýný kanýtlamak için davetlere katýlmak dýþýnda.. Bakýn, TC Baþbakaný Erdoðan'a... Maþallahý var! Mendil cebinde; belki de uðurdur diye bir Sakal-ý Þerif saklýdýr.. Belki de kendine olan o aþýrý güveni; gurur ve azameti ondandýr. TBMM de, "irticalen" -doðaçlamabir konuþma yapýyor sanýrsýnýz... Vaaz veren bir imam edasý ile... Meðer Fransa'nýn Strasbourg þehrinde, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ndeymiþ... Ama kendi içinizde çeliþki yaþarsanýz... Çok konuþtuðunuz zaman hata yapmanýz kaçýnýlmazdýr... Þeytanýn iþine bakýn! Fransýz zannedip de Türkiye'ye Fransýz kaldýðýný söylediði parlamenter.. Kadýköylü, Türk vatandaþý, Ermeni asýllý Türk bir aileden geliyormuþ meðer.. Hem de, Ermenilerin acýsýný yaþadýðý tehciri yaþayan bir aile... Yine Türk vatandaþý, Türk asýllý, Türk komþularý tarafýndan tehcirden kurtulmuþlar. Siz gidip Strasbourg'da, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde "Türkiye'de neden kitaplar yasaklanýyor" sorusunu... Henüz basýlmamýþ bir kitabý bombaya benzeterek yanýtlarsanýz... Aksini söylemekte ýsrar etseniz de... Ülkenizde düþünme, söyleme ve yayma özgürlüðü olmayan özürlü bir demokrasi olduðu imajýný güçlendirirsiniz.. Kendinizde bu hakký görürken ve de Kýbrýs'ýn kuzeyine Fransýzken... Neden Þener Elcil veya Mustafa Akýncý'nýn... Kendi ülkelerinin gerçeðini, istedikleri yerde anlatma haklarý olmasýn? ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin de dediði gibi... Bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu?.. Kendini her þeyin üstünde görüp, önyargýlarla, kaba ve sevgisizce insanlarýn aþaðýlanmasý, Kuran'ýn hangi ayetinde yazýlýdýr? Kýbrýslýtürklerin, bugün en büyük talihsizliði Çýkarlarýný her þeyin ve herkesin üstünde tutabilecek bir liderden yoksun olmasýdýr. Büyük umutlar ile "lider" gördüðü parti ve kiþiler, ihanet içine girerek hayal kýrýklýðý yarattýlar. Ýradesini elde etmek kavgasýnda olan topluma, siyasi platformda liderlik yapýlamýyor. Lider ve partiler toplumlara önderlik edip toplumlarýn önünde yer alacaðýna Toplumun gerisinde kaldýlar Kuzey Kýbrýs'ta. Toplum, siyasal partilerin ve kendilerini "lider" diye tanýmlayanlarýn çok çok önünde bulunuyor. Toplumu yönettiðini iddia edenler, Ankara'ya yaranmak için toplum çýkarlarýný görmezden geliyorlar. Kukla bir yönetim kuruldu Kuzey'de Ýrade yok, talimat var Toplum var-yok arasýnda bir yerlerde Kýbrýslý iradesi için ayakta Buna sahip çýkýp öncülük edecek siyasi lider yok. Kendilerini o makamda görenler Toplumla birlikte ve düzeni deðiþtirme gayreti yerine Kulluk yaparak, düzenin nimetlerinden yararlanma uðraþýndalar. * * * Bu yýl, Kýbrýslýstürk toplumu üç kez sokaða döküldü. Ýrade istedi Ankara'dan. Ýrade isteyenler "Marjinalleþtirildi." Varlýklarý ve sesleri ile kuklacýyý da kuklalarý da rahatsýz ettiler. Miting ve eylemlerin yüzü deðiþti. Onay alamaz oldu Ankara'dan Þimdi bu kuklalar, kabul edilebilir eylem için kollarý sývadýlar. Ýrsen Küçük Hükümeti'nde yaþanan son bakan deðiþiklikleri UBP'de yaþanan çalkantýlar Bu yeni iþbirlikçilerin iþtahasýný kabarttý. Emekten, halktan ve barýþtan yana iki sol partimiz þahlandý. UBP'nin kellesini istiyorlar. Meclis'e güvensizlik önergesi verildi. UBP'yi alaþaðý edip erken seçime gidene kadar mücadele her düzeyde sürdürülecekmiþ BG'lenmiþ CTP'miz, Akýncý'nýn mirasyedisi TDP'miz, bir evvelden þükrancý DP'miz 24 Nisan'da þölen tertipliyorlar. Ýnsanýn gözünü yaþartýyorlar. Duygulandýrýyor kararlý(!) tutumlarý. Ýþbirlikçi ve kukla eylem örneði sergileyip Kuzey'de ne kadar demokratik bir düzen olduðunu kanýtlayacaklar. Toplumun güvenini kaybeden UBP gidecek ve yerine toplumun "çooook güven duyduðu" BG'lenen CTP ve mirasyedi TDP gelince güllük gülistanlýk olacak Kuzey'in her tarafý!!!. Kuzey'deki sidik yarýþý da sistemi kamufle edecek. Makam araçlarýnda oturanlar deðiþecek. Belki parmak kaldýranlar da deðiþecek. Ama Kýbrýslýtürklerin yok olma iþlevi devam edecek. Oysa bir düþünün Ýrade talep çýtasýný bu derece yükseltmiþ bir topluma Öncülüðüne soyunan CTP ve TDP siyasal olarak sahiplense Toplumun sokaklarda haykýrdýðýný mecliste haykýrsa Asimilasyona ve TC'nin Kýbrýslýtürklere biçtiði yok etme gömleðine mecliste karþý çýkýlsa Bunun için Meclis'ten atýlmayý veya çekilmeyi göze alacak yüreklilikte bir liderlik olsa Ýþte Kýbrýslýtürklerin en büyük sorunu ve eksikliði. BERÝVAN BÝR MASAL DEÐÝL, BÝR BAÞKALDIRI DESTANIDIR Ýstanbul Film festivalinde de gösterilen "Bir Baþkaldýrý Destaný: Bêrîvan" belgeselinin gösterimine Kültür Bakanlýðý'ndan izin çýkmadý. Filmin yönetmeni Aydýn Orak, filmi "bir þekilde", "sivil itaatsizlikle" göstereceklerini ve yaygýnlaþmasý için korsan film satýcýlarýna vereceklerini söyledi. Belgesel, 17 kiþinin yaþamýný yitirdiði, onlarca kiþinin yaralandýðý ve yüzlercesinin gözaltýna alýnýp tutuklandýðý 1992'de Cizre'de kutlanan Newroz'u "Berivan"ýn hikâyesinden anlatýyor. Orak, izin çýkmamasýný filmde gerçek görüntülerin kullanýlmýþ olmasýna baðlýyor. Filmde kullanýlan görüntüler Türkiye'de yayýnlanmadý. Berivan, o dönem 17 yaþýndaydý. Üç ay Diyarbakýr Cezaevi'nde aðýr iþkencelerden geçti, idam cezasýna mahkum oldu, sonra serbest býrakýldý. 92 Newroz'unda güvenlik güçlerince vurulan ve aðýr yaralanan Berivan þimdi 36 yaþýnda. Belçika'da yaþýyor ve hala tedavi görüyor. Devlet eliyle yapýlmýþ katliamlarýn gerçek görüntülerle anlatýlmasýndan hoþlanmýyor TC Devleti. Kurgu yapacaksýnýz, masal anlatýr gibi anlatacaksýnýz. Ama "Berivan" bir masal deðil ki... ABESLE ÝÞTÝGAL Haftaya yine 'koltukçu' milletvekillerinin sorunu ile giriyoruz... UBP Yönetim Kurulu bugün toplanarak onlarýn durumunu görüþecekmiþ... Yarýn da parti meclisinde ele alýnacak mesele... Abesle iþtigal etmek buna derler iþte! 99 BÝN Bir hesap kitap yapmýþ 'Kýbrýs' gazetesi... Son 10 yýlda adaya deniz ve hava yoluyla yaklaþýk 8 milyon 203 bin kiþi girmiþ, 8 milyon 104 bin kiþi de çýkýþ yapmýþ. Refikimiz soruyor: 99 bin nerede? Evet 99 bin açýk var... Söyleyin bakalým hangi delikte? ZÝYARET AKEL lideri Andros Kiprianu BKP lideri Ýzzet Ýzcan'la Kormacit ve Karpaþa'yý ziyaret etmiþ... Tanju Müezzinoðlu ile ziyaret edecek deðildi ya... MUTLU VE KUTLU 20 Temmuz'a 'Mutlu Barýþ Harekatý' diyoruz... Hz. Muhammed'in doðum tarihi olan 20 Nisan'a da 'Kutlu Doðum Haftasý'... Mutlu, kutlu ve çok da butluyuz demek ki... Oysa biz yýldýrýmlar yaradan bir ýrkýn ahfadý olduðumuzu sanýrdýk! Týrnak... "Besbelli çok mutsuzum. Kalbim kaçýncý kez kýrýlacak ayný yerden. Kaçýncý kez tekrarlanacak ayný ihanet? Belki artýk moralimi düzeltecek o melek bile gelmeyecek. Ölenlerin cesetlerinin haftalar sonra keþfedildiði bir yalnýzlar dünyasý bu. Parayla ulaþabilirsin herþeye. Yani hiçbir þeye." Neþe YAÞIN (Yenidüzen) "Kuzeydeki malýna karþýlýk okkayla para verip Rumu tazmin edersiniz! Yani Rumun kuzeydeki tüm mülkü hukuk yönünden tazminata takasa açýk fakat bu kadavrasý kalmýþ Maraþ'a kapalý." Eþref ÇETÝNEL (Halkýn Sesi) "Siz kendi kendinizi bakandan sayýyor musunuz? Gerçekten bir devletiniz var ve siz de bu devletin bir bakaný mýsýnýz? Öyle mi sanýyoruz yani? Cidden? Yapmayýn Allah aþkýna!" Serhat ÝNCÝRLÝ (Kýbrýs) "Etraf, 'aha þimdi vuracak gendini' diye bir sonraki sahneyi tahmin eden; patlamýþ mýsýrýný damaklarýný patlatarak yiyen; cep telefonunu bir fener gibi kullanýp sýra aralarýnda dolanarak 'ma nerdesin be?' diye arkadaþýný arayan; sessiz çalan telefonunu 'alo sinemadayým caným' diyerek sesli yanýtlayan 'modern' dolu... Ýnsan köyünü özlüyor... Köyünün olduðu gibi görünüp, göründüðü gibi olan insanýný.." Gürdal HÜDAOÐLU (Haberdar) Günün Kahramaný ALEKSANDER DOWNER BM Genel Sekreteri'nin Kýbrýs Özel Danýþmaný Aleksander Downer de çözüm konusundaki iyimserliðini yitirmeye baþladý yavaþ yavaþ... Baþlangýçtaki gibi pek umutlu konuþmuyor... Ve karamsarlýðýný ifade etmekte de bir sakýnca görmüyor artýk. Kýbrýs'la ilgili müzakerelerin bitiþ tarihini de verdi þimdiden... Gelecek yýlýn Mart ayýnda kapanacakmýþ bu perde... Ýlk kez taksim sözü de çýktý aðzýndan Avustralyalý diplomatýn... Ancak bu konuda daha çok iyimser... "Kýbrýslýlarýn taksim istediðine inanmýyorum" diyor... Ama kurduðu bu cümle bile, onun da bu konuda þüpheleri olduðunu ele veriyor.

7 18 Nisan 2011 Pazartesi Baflýnýn Köþesi Dr. Dolgun Dalgýçoðlu SEVDA, SEVENÝN GÖZÜNÜ KÖR EDER (Ýstanbul)- "Bir de benim gözümden bakmasýný becerirsen görürsün güzeli", demiþti bir büyüðüm. Ben de onun dediði gibi yapýp onun çok sevdiðine baktým, bir daha baktým, sonra dönüp bir daha baktým, deðiþen hiçbir þey olmamýþtý. Çünkü benim gözüm yine benim gözümdü, onun gözü ile bakamayacak olduðum için onun gördüðü güzeli yine onun gördüðü güzellikte görememiþtim ve içimden, "Allah Allah" çekmiþ, ama ona da,"haklýsýn dayý" demiþtim. Böyledir sevda. Seven kiþi, sevdiðinden baþkasýný sevemez. Seven kiþi, sevdiðini herkes sevecek elinden alacak diye kýskançlýk krizine girer. Girer de bu kýskançlýk aralarýný soðutur. Kýsa bir süre sonra ise paylaþamadýðý sevgilisini kaptýrýr baþkalarýna. Artýk iki yabancýdýr iki sevgili ve âþýklarýn aþklarý rüyalarýnda devam eder bundan sonra bir ömür boyu. Ýrsen Küçük, "'Anavatan sevdalýsý kiþileriz. Kýbrýs Türk halký anavatanýna sevdalýdýr, Türk halký da KKTC'ye sevdalýdýr'' dedi. Aþk böyledir iþte Seven herkesin sevdiðine kendi gözüyle baktýðýný ve kendinin gördüðü gibi gördüðünü sanýr Sonrasýný bilirsiniz. Zaman zaman Türkiye gazetelerinde inþaat reklamlarý gözüme takýlýr. Geçenlerde bir inþaat firmasý hem kendi ülkesinde baþlayacaðý yeni projelerinden hem de KKTC'ye yapacaðý rezidans ve satacaðý villalardan bahsediyordu. Adam TC, firmasý TC Bizi seviyor belli. Kýbrýslýya ait topraklara betonarme inþaatlar yapacak. Yapacak ve becerebilirse Kýbrýslýya satacak. Girdisi, çýktýsý, maliyeti falan derken "temiz" parasýný cebine koyup yýkýlmýþ yok olmuþ çevresi bozulmuþ Kýbrýs'ý býrakýp yeni ufuklara yelken açacak. Bu tür firmalar çoktur Türkiye'den buraya gelen. Kimden izin alýrlar, kime yaparlar bu hizmeti bilinmez. Oysa ki nüfusu belli Kýbrýs'ýn kuzeyinde inþaata deðil yeþil ve huzura ihtiyaç vardýr. Bakýn çevrenize bir sürü betonarme kondurmuþlar. Kimler? Ýrsen Küçük'ün "bizi çok seviyor" dedikleri. Peki kimlere yapýlýyor bu inþaatlar? Bakýn bu haberde yazýyor, "Son 10 yýlda Kýbrýs'ýn kuzeyine girenlerle çýkanlarýn arasýnda buhar olmuþ 99 bin kiþi var." Gidin Lefkoþa sokaklarýný gezin. Çok sayýda dernek göreceksiniz TC'li. Birbirlerini koruma ve yaþatma dernekleridir onlar. Girne, Omorfo ve Maðusa'da da durum ayný. Geçen uçakta tesadüfen yanlarýna oturduðum iki kiþi de Kýbrýslýydý Kadýn bana bakarak, "Yan yana üç Kýbrýslý ayný yere oturduk, büyük tesadüf" demiþti. Her þeyin özetiydi bu saptama. Üç Kýbrýslýnýn yan yana oturmasýna "tesadüf" dedi Kýbrýslý bayan. Ýrsen Küçük açýkladý, "hükümet olarak ekonomik tedbirleri gençler ve çocuklarýn yarýnlarýný kurtarmak için aldýk". Kurtaracakmýþ -Bir de benim gözümden bakmasýný becerirsen görürsün güzeli, demiþti bir büyüðüm. Ben de onun dediði gibi yapýp onun çok sevdiðine baktým, bir daha baktým, sonra dönüp bir daha baktým, deðiþen hiçbir þey olmamýþtý. Beðenemedim bir türlü Sevda böyledir iþte. Sevenin gözünü kör eder. Et Tedarikçileri ve Ýmalatçýlarý Birliði (KETÝB) kuruldu KKTC'de et tedarikçiliði ve ticareti faaliyetinde bulunan veya et mamulleri üreten veya iþleyen dört kurum biraraya gelerek Kuzey Kýbrýs Et Tedarikçileri ve Ýmalatçýlarý Birliði (KETÝB)'i kurdu. Nice To Meat Ltd, Aket Ltd, Güngören Et Ltd ve Bey-Et Ltd tarafýndan oluþturulan KETÝB'in amacý, et, iþlenmiþ et ürünleri, hayvancýlýk ve hayvan atýklarý sektörünün geliþmesine katkýda bulunmak. "KETÝB bu amaçla, sektör saðlamlýlýðý ve tüketici güvenini oluþturmak için her tür faaliyette bulunacaktýr" denilen konuyla ilgili yazýlý açýklamada, KETÝB'in kurucu baþkanlýðýna Abdullah Öztolgalý'nýn, asbaþkanlýða da Halil Akbýçak'ýn getirildiði kaydedildi. Birlik tüzüðüne göre, Kasaplar Birliði'nin KETÝB'in doðal ve otomatik üyesi ve yönetim kurulu üyesi olacaðý belirtilen açýklamada, Hemþireler ve ebeler grevde n "CUMA GÜNÜNDEN ÝTÝBAREN EK MESAÝ YAPILMIYOR, 3 SAÐLIK OCAÐI HÝZMET VEREMÝYOR" Kýbrýs Türk Hemþireler ve Ebeler Sendikasý, bugün 07:00-14:00 saatleri arasýnda Cengiz Topel Hastanesi'nde acil hizmetler dýþýnda grev uygulancaðýný açýkladý. Sendika Baþkaný Oðuz Köse yaptýðý yazýlý açýklamada, aylardýr iyi niyetli olarak sürdürdükleri tüm çalýþmalara gerekli olumlu yanýtlarý alamadýklarýný belirterek, "Sendikamýz haklý taleplerini yerine DAÜ yönetimine tepkiler sürüyor n SOYER, DAÜ YÖNETÝMÝNÝ SENDÝKALARLA DÝYALOÐA VE HABERLEÞME ÖZGÜRLÜÐÜNDEKÝ KISITLAMALARI KALDIRMAYA ÇAÐIRDI Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Baþkaný Ferdi Sabit Soyer, Doðu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) yönetiminin "haberleþme özgürlüðünü darbeleyerek" ve "toplu sözleþme düzenini ayaklar altýna alarak" sorunlarý çözemeyeceðini belirterek, "Kendilerini ilgili sendikalarla diyalog kurmaya ve haberleþme özgürlüðü üzerindekiler dahil tüm kýsýtlamalarý kaldýrmaya davet ediyoruz" dedi. Soyer yazýlý açýklamasýnda, "DAÜ'de meydana gelen geliþmeler demokratik üniversite anlamýna gerçekten sýkýntý vermektedir" diyerek, sendikacýlarýn ve üyelerinin haberleþmelerini engellemek için elektronik iletiþimi kapatmanýn kitap yasaklamaktan ya da diðer despotik þöyle denildi: "KETÝB, tüketicinin daha ucuza et yemesi, ülke ekonomisinin genel olarak rekabet gücünün artmasý, devletin sektörden daha fazla vergi geliri elde etmesi (kayýt dýþýlýkla ve kaçakçýlýkla mücadele), et ürünleri imalatý yapan þirketlerin rekabet gücünü artýrmasý, hayvancýlýk sektörünün geliþmesi ve Güney- Kuzey arasýndaki fiyat makaslarý azalmasýný saðlamak için objektif ve þeffaf düzenleyici-denetleyici mevzuatlarýn ve politikalarýn oluþmasý için çalýþmalar yapacak, paydaþlarý ile birlikte ortak mücadeleler yapacaktýr. KETÝB, tüzüðüne uygun üyelik standartlarýnda faaliyet gösteren sektördeki tüm iþletmelerin birliðe üye olmasýný memnuniyetle karþýlar. Sektördeki iþletmeleri, hep birlikte sektör saðlamlýðý ve tüketici güveni (daha saðlýklý ve ucuz et - et ürünleri) konusunda çalýþmaya davet eder." TUZCUL BÝTKÝLERLE ÝLGÝLÝ ÇALIÞMA UNESCO TARAFINDAN DESTEKLENDÝ Yakýn Doðu Üniversitesi (YDÜ) Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Salih Gücel'in 2008 yýlýnda baþlattýðý Tuzcul Bitkilerle ilgili çalýþmanýn ilk bölümü ünlü basýmevi Springer tarafýndan, dünyanýn tuzcul alanlarý ile ilgili bilgiler içeren "Sabkha Ecosystems, Vejetasyon Bilimi- Afrika ve Güney Avrupa" adlý kitabýn 12. Bölümü olarak yayýmlandý. Kitap, UNESCO'nun sponsorluðunda basýldý. Yakýn Doðu Üniversitesi Basýn ve Halkla Ýliþkiler Dairesi Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamaya göre, Halopfit bitkilerin ve kýyýsal habitatlarýn çeþitliliði ve Kýbrýstaki koruma statüleri baþlýðý ile yayýmlanan bölümde, tuzcul alanlarda yayýlýþ gösteren 129 bitki türü belirlendi. Bu proje kapsamýnda belirlenen bitkilerin hayat formu, ekoloji tipi, yayýlýþ alaný ve yetiþme zamaný bilgileri de tablolar halinde deðerlendirildi. Ayrýca bu bitkiler arasýnda yok olma tehlikesi taþýyan 32 bitkinin riskleri belirlendi. Bu getirileceði güne kadar saðlýk iþ kolunda þok eylemler yapacaðýný duyurmustu. Bu suretle ilk eylemimizi yarýn (bugün) sabah yapacaðýz"dedi. Köse, cuma günü saat 15:00'den itibaren hiç bir kurum ve kuruluþda ek mesaiye gidilmediðini ve 3 saðlýk ocaðýnýn bugün itibarýyla hemþire eksikliðinden dolayý hizmet veremediðini de kaydetti. davranýþlardan farklý olmadýðýný kaydetti. Özgürlüðün ve bilimsel aykýrýlýðýn esas temel olduðu bir kurum olan üniversitede haberleþme hakkýna yönelik bu uygulamanýn demokratik ve özerk üniversite anlayýþýna uygun olmadýðýný vurgulayan Soyer, "Ayrýca DAÜ'de yapýlan açýklamalara göre ilgili sendikalar DAÜ'nün ekonomik sýkýntýlarýnýn aþýlmasý için belli özveriler gösterilmesine olumlu bakmaktadýrlar. Ancak maalesef üniversite yönetimi bu olumlu niyetlere karþýn, sendika ile antlaþma ve uzlaþma ile bunu gerçekleþtirmek yerine, tek tek tüm insanlara mektuplar yollayarak maaþ ve ücretlerinden kesinti yapýlacaðýný bildirmektedir" diye ekledi. bitkilerden bir tanesi olan ve sadece Maðusa-Glapsides plajýnda yayýlýþ gösteren Trachomitum venetum (Kum zakkumu) bitkisinin fotoðrafý kitabýn kapak sayfasý olarak seçildi. Tuzcul bitkilerin Avrupa Birliði'nde, koruma statüsü taþýyan 16 farklý yaþama alaný belirlendi. Bunlar arasýnda 3 tanesi korumada öncelikli bölge statüsü taþýyor. Dünyada yiyecek, ilaç ve yakýt olarak kullanýlan çeþitleri bulunan halofitlerin, ekonomik olarak kullanýlabilecek birçok akrabasýna bu çalýþmada da rastlandý. 7 GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ ALO AFRÝKA HATTI YAÞANANLAR KÜLTÜR FARKLILIÐINDANDIR Ýsmini yazmayan bir gazeteci arkadaþýmýz gazetemizin þikayet köþesine, Cuma günü Girne mahkemesinde yaþananlarla ilgili bir yazý gönderdi. Gazeteci arkadaþýmýzýn gönderdiði mektupta yazýlanlar þunlar: "Ben bir gazeteciyim. Ýsmim önemli deðil. Patron gazetesinde çalýþýyorum. O nedenle istediðimizi yazamayýz. Düþüncelerimiz kilit altýndadýr. Afrika'ya bu nedenle gýpta ediyorum. Oradaki yazarlar istediklerini belli kurallar içerisinde yazabiliyorlar. Afrika gazetesinde çalýþan bir muhabir asla baþka gazetede çalýþamaz. Benim þikayet etmek istediðim son zamanlarda yaþananlarla ilgilidir. Ben bir gazetenin mahkeme muhabiriyim genelde Girne'deki mahkemede yaþananlar sanmayýn ki bir ilktir. Son defa da olmayacaktýr. Sorun bizimle, yani burada yaþayan, buraya adapte olanlarla sonradan Türkiye'den gelenler arasýndadýr. Bana göre kültür farklýlýðýndan doðan olaylardýr bunlar. Kocasý karýsýný dövüyor, bilmem damat baldýzýna, kaynanasýna tecavüz ediyor, kaçýrýyor, aileler arasý veya aile içi cinayetlere kadar varýyor bu iþler. Kan davasý da cabasý Gazeteci olarak siz görevinizi yapmaya çalýþtýðýnýzda da size saldýrýyorlar. Polis önlem alabilir mi, alamaz Sadece mahkemelerde deðil, hastanelerde de ayný sorunlar yaþanmaktadýr. Ve bu iþin baþý da kültürel uyuþmazlýklar meselesidir. Sebep olarak da Türkiye'yi gösterebiliriz. Afrika gazetesi yazarlarý bunu rahatça yazmaktadýrlar. Bizler de benzer düþüncelerdeyiz ama yazabilmemiz mümkün deðildir. Mesela benim patronum Türkiyeli yetkililerle içli dýþlýdýr. Kurduðu paravan þirketle de arada sýrada ihalelere katýlmakta ve ihale de almaktadýr. Zaman zaman eleþtirel yazýlar gazetemizde çýksa bile bu yüze piyazdýr. Bilmem ama bu tür yazýlar, haberler çýkacaðýnda da telefon ederek, kendi deyiþiyle, bazý yerlere, durumu bildirir. Arkadaþlarýmýz dayak yediler. Sonuçta ne olacak? Hiçbir þey. Polis veya baþka birileri araya girecek ve yedikleri dayak yanlarýna kalacak. Bu iþi ileri götürebilmeleri için çalýþtýklarý gazeteden istifa etmeleri gerekmektedir. Ekmek parasý kazandýklarý gazetelerin büyük çoðunluðunun müþterileri Türkiyelidir Zamana yayýlarak, hatta gazete patronlarýnýn da teþviki ve baskýsýyla dayak yiyen gazeteci arkadaþlarýmýz davalarýndan vazgeçeceklerdir. Can-ý gönülden sizleri tebrik ediyorum. Yazdýklarýnýzda, çizdiklerinizde, söylediklerinizde haklýsýnýz Bu köþeye ismimle olmasa da düþüncelerimi aktarmak istedim." SEN OYNA AHMET... Ýsmini vermek istemeyen bir vatandaþýmýz Pazar günkü manþetimizle ilgili telefonla arayarak þunlarý söyledi: "Pazar günkü manþetinizde yerden göðe haklýsýnýz. Ancak sadece bunlar deðil... Yapýlan çok usulsüzlükler var... Size yine Saðlýk Bakaný Ahmet Kaþif'in baþka bir olayýný nakledeyim. Mesela hastane ile ilgili güvenlik ve temizlik iþlerini geçen dönem kim yürütüyorsa bu dönem de ona verildi. Ancak ihaleye çýkýlmadan yapýldý bu. Araþtýrabilirsiniz isterseniz... Ahmet Kaþif'in keyfi nasýl isterse deðil mi? Sen oyna Ahmet sen oyna..." BÝZÝM DUVAR "BAKAN"IN OÐLU BABASINA BAKAR Bizim Mandra Alman turistlerin folklor gösterileri ve kokteylle karþýlanmasýndan sonra, Ercan tuvaletleri önünde izdiham denebilecek tuvalet kuyruðuna girmeleri yapýlan karþýlama töreninin yarardan çok zarar verdiðini ortaya koyar. Neredeyse üzerine iþeyecek duruma gelen turistler, "Bu karþýlama töreni bir an önce bitse de tuvalete gidip boþaltsam" diye yana yana beklerken, tuvaletler önünde oluþan uzun kuyruklarda periþan olurlar. Sokaktaki adam, "Biz turizmi böyle patlatýrýz iþte" diye imalý imalý söylenir.

8 8 18 Nisan 2011 Pazartesi Arada Bir Özgün Kutalmýþ AB ve Liberalizm Bizdeki liboþlar ve özelleþtirmeden yana olanlar, bize hep Avrupa Birliðini örnek gösterirler. AB'de herþeyin özel sektör tarafýndan saðlandýðýný, devletin ise sadece denetleyici olduðunu ileri sürerek, bizim de AB'ne göre düzenlemeler yapmamýz gerektiðini yazar ve söylerler. Bu yüzden de Sanayi Odasý'nýn Üreticiler Platformu kurarak yerli üretimin desteklenmesi çabalarýna karþý çýkarlar. Yerli üretimin az da olsa fonlarla korunmasýnýn ülkeye pahalýlýk getireceðini, bu yüzden ticaretin Güneye kayacaðý masalýný anlatýrlar. Onlar için önemli olan þehirdeki tüketicinin ucuz tarým ve sanayi ürünü almasýdýr. Tarým sektörü ile sanayi sektöründeki binlerce çalýþan ve aileleri onlarýn umurunda deðildir. Batan batar, kalan kalýr mentalitesindedirler. Esas pahalýlýðý ithalâtçý tüccarýn yarattýðýný gözlerden kaçýrmaya çalýþýrlar. Bugün Rum tarafýndan saðlanamayacak birçok malýn, dolar 1.75'e çýktýðý zamanki fiyatlamaya göre satýldýðýný unuttuðumuzu sanýrlar. Bugün baþta Fransa olmak üzere birçok AB ülkesinin bilhassa tarým ve hayvan üreticilerini korumak için ithalâta çeþitli fonlar ve kotalar koyduklarýný gözlerden saklamaya çalýþýrlar. Nitekim Türkiyeli yaþ meyve sebze ihracatçýlarý Nisan baþýndan beri AB ülkelerine mal göndermekte zorlanýyorlar. Çünkü AB ülkeleri tarým kesimindeki üreticisini koruyor. Kendi üreticisinin maliyet ve satýþ fiyatýnýn altýnda tarým ürünlerinin AB ülkelerine girmesini engelliyor. Böylece Türkiye'deki iklim koþullarýndan ötürü Avrupa'ya göre erken olgunlaþan meyve sebzenin AB'ne giriþini engelleyerek kendi üreticisini koruyor. TC'nin AB ile gümrük birliði anlaþmasý vardýr. Ancak gümrük birliði sadece sanayi ürünlerini kapsýyor. Tarým ürünleri konusunda ise herhangibir anlaþma yoktur. AB ülkeleri önce tarým ürünlerini destekliyor, üreticiye prim veriyor, sonra da fonlar ve gümrük duvarý ile onlarý koruyor. Böylece üreticinin ithalât karþýsýnda ezilmesini engelliyor. Yaþ sebze ve meyve ithalâtýnda bir baþka engel ise, meyve sebzelerde "kimyasal kalýntý" analizleridir. Bir TIR içerisindeki yaþ sebze ve meyvenin %10'unu tahlil etmeden tarým ürünlerini sýnýrdan içeri sokmuyorlar. Bu yöntem de ithalâtý pahalýlaþtýrdýðýndan yerel üreticiler bir baþka þekilde korunmaktadýrlar. Bizim liboþlara gelince. Örnek gösterdikleri AB bile kendi üreticilerini korurken, kaçakçýlýk ve dampingli ithalât karþýsýnda korumasýz olan yerli üreticilerimizin korunmasý ülkeye pahalýlýk getirecekmiþ. Onlar için önemli olan kendi ithalâtlarýný bize satmalarýdýr. Ýstatistik özürlü DPÖ'nin Ýstatistik Dairesi bile ülkede iþsiz oranýný %12 olarak açýklarken ki gençler arasýndaki iþsizlik oraný %25'dir, korumasýz býrakýlacak tarým ve sanayi sektöründen binlerce kiþinin daha iþsiz kalmasý onlarýn umurunda deðildir. Yeter ki þeherli birkaç kuruþ daha aþaðý elma, üzüm, peynir yesin. Kendileri kârlarýndan fedakârlýk yapýp fiyatlarýnda indirime gitmiyorlar. Bugün yýlda 7 milyon euro'luk mal sattýðýmýz Güney Kýbrýs bile üreticilerimize çeþitli güçlükler çýkarýrken bizim liboþlar herþeyin serbest olmasýný istiyorlar. Softa þaþýrtmasý da yaparak bize Avrupa Birliðini örnek gösteriyorlar. Hükümet ise türlü teþviklerle desteklediði TC sermayesinin yasalarýmýza göre çalýþtýrmasý gereken vatandaþ oranýný tutturmamasýna ve yerel üreticilerden mal almamasýna karþýn, onlara uygulamakta olduðu teþviklere devam ediyor. Bunun da adý liberalizm oluyor. KUTLU DOÐUM HAFTASI... Dörtyol Camisi'nde ayetler okundu Hz. Muhammed'in 1440'ýncý doðum günü münasebetiyle kutlanan Kutlu Doðum Haftasý etkinlikleri çerçevesinde Dörtyol Camiinde etkinlik düzenlendi. Etkinliðe Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu'nun yaný sýra 1. Cumhurbaþkaný Rauf R. Denktaþ, bazý bakanlar, milletvekilleri, belediye baþkanlarý ve diðer yetkililer katýldý. Etkinlik saygý duruþu ve Ýstiklâl Marþý'yla baþladý, Kuran'dan ayetler okundu. Ardýndan sýrasýyla Din Ýþleri Baþkaný Doç. Dr. Talip Atalay, TC Lefkoþa Büyükelçiliði Din Hizmetleri Müþaviri Ýbrahim Duman, Çukurova Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Ali Osman Ateþ ve Uludað Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Recep Cici birer konuþma yaptý. Ýlahilerin okunmasýnýn ardýndan hediye çekiliþiyle etkinlik sona erdi. ATALAY Din Ýþleri Baþkaný Doç. Dr. Talip Atalay konuþmasýnda, inancýn toplumun dik durmasýný saðlayan bir duygu olduðunu anlattý. Kutlu Doðum Haftasý'nýn Ýslam dinindeki merhameti, acýmayý, yardýmlaþmayý, aþký, sevgiyi, kardeþlik duygularýný ve uzlaþýyý öðütlediðini; milletin birbirini kucaklayarak uzlaþýya varmasý gerektiðini belirten Atalay, ülke için kardeþliðe ve birlik beraberliðe vesile olmasýna katký yapmak istediklerini ekledi. DUMAN TC Büyükelçiliði Din Hizmetleri Müþaviri Ýbrahim Duman da, Kýbrýs topraklarýnýn Hz. Muhammed'in rüyalarýna da girdiðini, üzerinde bulunulan coðrafyanýn önemli olduðunu dile getirdi. Duman, Hz. Muhammed'in Kuran'ýn indiriliþine ve kalplere imanýn girmesine, isimler ve kainatýn bilinmesine vesile olduðunu kaydetti. ATEÞ Çukurova Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Ali Osman Ateþ de, Kutlu Doðum Haftasý'nýn hayýrlara vesile olmasýný dileyerek, Rauf Denktaþ ve dava arkadaþlarýnýn Kýbrýs Türklerinin adada özgürce yaþamasýnda ve güzel günlere ulaþýlmasýndaki rolünden bahsetti. Ýslam medeniyetinin gözyaþý ve merhamet medeniyeti olduðunu ifade eden Ateþ, Atatürk'ün de sözlerinde yer verdiði güç ve kudretin Türk insanýnýn içinde mevcut olduðunu, bunun yeni nesille birlikte yaþatýlmasý gerektiðini söyledi. CÝCÝ Uludað Üniversitesi Ýlahi Bilimler Fakültesi Öðretim Üyesi Recep Cici ise, Kutlu Doðum Haftasý'nýn tüm Ýslam alemi ve insanlýk için hayýrlara vesile olmasýný dileyerek, Hz. Muhammed'in baharda dünyaya gelmesinin "yeni bir hayat" ve "yeni bir baþlangýcý" temsil ettiðini söyledi. Muhammed'in Medine'de kendisini ziyaret eden yabancý elçilere ibadet edebilecekleri yerler saðladýðýný hatýrlatan Cici, bunun Hz. Peygamberin merhamet ve hoþgörüsünü ortaya koyduðunu belirtti. Kalem Yalçýn Okut yalcinokut@yahoo.com TÜRKTEN TÜRKE KAMPANYASI SÜRÜYOR Aslýnda hiç kurtulmadýktý bu belâdan lerde baþlatýlan o faþizan Türkten Türke Kampanyasý hâlâ sürüyor. Ekonometrik hesaplamalar, ya da akademik bütçe analizleri yapmaya hiç gerek yok. Cennet KaKaTeCe deki pahalýlýðýn nedeni budur Örneðin, Ýngiltere ya da diðer Batý Avrupa limanlarýndan Leymosun a taþýnan bir container ile Maðusa limanýna taþýnan bir container navlun fiyatlarý arasýnda, Leymosun limaný lehine, Maðusa limaný aleyhine büyük bir fark vardýr. O da yetmezmiþ gibi: Gümrük Vergisi, Rýhtým Harcý, Güvenlik Kuvvetleri Fonu, KDV, þu fon, bu fon, feþmikân fon derken; birçok emtianýn daha K. Kýbrýs a giriþinde pahalýlýk yaratýlýyor. Ne demek, gümrük vergisi alýnmasýn mý diyorsun diye sorulabilir. Alýnsýn efendim, tabii alýnsýn da; her þeyin bir istiab haddi var. Bazý mallarda yüzde 16, hatta yüzde 20 ye kadar varan KDV ye diðer vergiler de eklenince Kahpe Gâvurlar la rekabet þansýnýzý daha en baþtan yitirirsiniz. Sonra da, belli karanlýk mihraklar tarafýndan yönetilen ve yönlendirilen güdümlü medyada: Kýbrýslýtürkler niye gidip Güneyden alýþ-veriþ yapýyorlar, bu milliyetçi bir tavýr deðildir diye mýzmýzlanmalar ve tehditler baþlar Ýþte Türkten Türke Kampanyasý mantýðýnýn devamý Daha pahalý olsa da, her ihtiyacýný Türk tüccardan alacaksýn ki milliyetçiliðini ispat edesin!.. Ýthalatta durum buydu. Bir de ihracata bakalým Malûm, 1990 larýn ortalarýna doðru Avrupa Birliði Adalet Divaný (ABAD) kararýyla ihraç mallarýmýza ayriyeten yüzde 14 ek gümrük uygulamasý baþlatýlmýþtý. Neden?.. Nedeni çok basit Dýþ ticareti biraz bilenler, bilirler. Kuraldýr, dýþ ticarete konu mallarda bir Menþe Þahadetnamesi istenir; þarttýr O mal nerede üretilmiþtir sorusunun cevabýdýr o Þahadetname. Yukarýda zikredilen ABAD kararýna kadar KTFD den Avrupa ülkelerine ihraç edilen mallarda Kýbrýs Türk Ticaret Odasý (KTTO) nýn o Menþe Þahadetnameleri ne vurmakta olduðu mühür tüm AB ülkelerince tanýnmakta idi ve bir sorun yaþanmamaktaydý. Vakta ki, Denktaþ Bey in ve arkasýndaki karanlýk güçlerin muzafferane gayretleri ile KaKaTeCe ilan edildi ve ayrýlýkçýlýðýn daha da ileri götürülmesi politikalarý devreye sokuldu; KTTO mühürü deðiþtirildi ve göbeðine de ay-yýldýz kazýndý. Kapitalist sitem çok acýmasýzdýr; hep kýran-kýrana iþler. Ulusal düzlemde de, uluslararasý düzlemde de; kimse kimsenin gözünün yaþýna bakmaz Denktaþgil in bu aymazlýðýný (ya da, sýrf ayrýlýkçýlýðý daha da ileri götürmek için bile bile lâdes ini) Rum tüccarlar kaçýrýr mýydý hiç?.. Kaçýrmadýlar tabii; ve ABAD Mahkemesine baþvurdulardý. Anýmsýyorum, 1993 seçimleri arifesinde kendi kurduðu UBP yi kendi eliyle bölen Denktaþ Bey, ogüne dek komünist piçleri diye lânetlediði CTP liler ile koalisyon kurmayý yeðlemiþti, sýrf, kurduðu milliyetçi partiyi elinden alan UBP kodamanlarýndan intikam almak için. Yine anýmsýyorum, 1993 seçimlerinden sonra kurulan DP-CTP koalisyonunun Tarým Bakaný Ferdi Sabit Soyer idi. Tarým Bakaný F.S.Soyer, bir açýklamasýnda: Hükümete ortak olunca, ABAD davasýný kucaðýmýzda bulduktu. Meðer bizden önceki UBP hükümetleri ABAD davasýna haklarýmýzý savunmak için avukat bile göndermemiþlerdi. Ferdi nin o açýklamasýnda içten olduðuna inanýyorum. Çünkü Derin Devlet in esas politikasý ayrýlýkçýlýðýn kökleþtirilmesi politikasý idi Geriye dönelim. Zürih ve Londra Antlaþmalarý ndan sonra 16 Aðustos 1960 ta Kýbrýs Cumhuriyeti ilan edilmiþti. O antlaþmalar mucibince Yüzde oranýna göre Kýbrýs Ordusu teþkil edilecekti. Kýbrýs kökenli General Hüsamettin Tayyar da Türkiye den getirilmiþ ve Kýbrýs Ordusu Komutan Yardýmcýsý olarak atanmýþtý. Üç yýl boyunca yürüttüðü o görev günlerinde þöyle diyor, Özker Yaþýn a yazdýðý bir mektupta: ( ) Kýbrýs Ordusunda beraber çalýþtýðým Türk arkadaþlarýma Rumdan mal almamalarý telkininde bulundum. Ancak 1961 yýlýnda yaþadýðým bir olay beni çok üzdü diye baþlayan bir yazýsýnda, Kýbrýslý Türk subaylarýn buzdolabý almak için gittikleri Türk tüccarýn kendilerinden 75 KL istediðini, oysa ayný buzdolabýnýn Rum çarþýsýnda 50 KL olduðu (% 50 daha ucuz) olduðunu öðrendikleri zaman þok olduklarýný anlatýyor. Gerçeklik o zaman da buydu, halene budur!..

9 18 Nisan 2011 Pazartesi Tünel ALINTI ERDOÐAN PARDON DEMEYÝ BÝLMÝYOR Baþbakan Erdoðan'ýn seçim beyannamesi, ekonomik vaatler açýsýndan ayrýntýlý, siyasi konularda kekeme bir metin olarak dikkat çekiyor.. Üniversite sýnavlarýnda yaþanan rezalete artýk alýþtýðýmýz "kadroculuk" ezberiyle sahip çýkan Erdoðan'ýn, kendisini Türkiye'de her aileyi ilgilendiren bir skandala deðinemeyecek duruma getirmesi, "söylenmeyenler" faslýnda önem taþýyor. ÖSYM rezaletini henüz ÖSYM yönetimi gerçeði saklarken sahiplenen Erdoðan, bu tür meselelerde demiri "Kasýmpaþa"ya atýyor. Sahip çýktýðý rezalet Türkiye'de neredeyse her aileyi ilgilendirse de Erdoðan "Pardon" demeyi bilmiyor. 12 Haziran seçimlerinde AKP oylarýnda öngörülmeyen bir düþüþ olursa, birinciliði bu meseleye verebilirsiniz. Doðan AKIN (T24) DÝPNOT Þili'de 1973 yýlýnda Pinochet'nin gerçekleþtirdiði darbeyle devrilen Allende'nin mezarý ailesinin otopsi talebi üzerine açýlýyor. ESKÝDEN TEK YOL DEVRÝMDÝ, ÞÝMDÝ TEK YOL ÝSLAM ARÞÝV TARÝH 15 MART 2010 Mehmet Ali Talat'ý seçimlerde kurtarmak için koskoca Amerika da devreye girdi... Obama ve Clinton'dan ABD'yi ziyaret eden Papandreu'ya: Talat'ý kurtar... Gözden kaçmayanlar... "BAKAN"LAR "AYÞE"YÝ GÖRMEZ UBP'nin yeni Turizm Bakaný Ünal Üstel, Türkiye'ye gitmiþ gelmiþ, KKTC'yi medyada ve yerel yönetimler düzeyinde tanýtma fýrsatý bulduðunu anlatýyor. Rica etmiþ Üstel gittiði yerde; Türkiye'de tatile çýkmayý düþünenler KKTC'yi tercih etsinmiþ. Bu ülkede Bakan'lar görmez. Hele ki sözkonusu "Ayþe" ve "Ayþe"nin uzayan tatili olunca hiç görmezler. Güya kurtarmaya gelirken de mahsuscuktan "tatil" demiþlerdi ama gördük o "tatil"in neye dönüþtüðünü. Hâlâ mý "tatilci" istiyorsunuz? ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Bu tedbirler, anavatanýmýz Türkiye ile birlikte yavru vataný kurtarmak içindir." Ýrsen KÜÇÜK VÝRGÜL... KIBRIS BÝR TEK KIBRISLILARA VADEDÝLMEDÝ TC Büyükelçiliði Din Hizmetleri Müþaviri Ýbrahim Duman, Kýbrýs topraklarýnýn Hz. Muhammed'in rüyalarýna girdiðini, bu yüzden üzerinde bulunduðumuz coðrafyanýn önemli olduðunu söyledi. Demek ki, Kýbrýs sadece Yahudilere deðil, Müslümanlara da vadedildi. Tanrýlar tarafýndan vadedilen, Peygamberlerin rüyalarýna giren topraklarýn üstünde yaþýyoruz. Ne ki, bu topraklar galiba Kýbrýslýlardan baþka herkese vadedildi. Sorun da burada... Tanrýlarýn sevgili çocuklarý deðiliz demek ki... "Biz ancak Ýslam'la mutlu oluruz, Hz. Muhammed'le huzur buluruz" Recep CÝCÝ (Uludað Üniversitesi Ýlahi Bilimler Fakültesi Öðretim Üyesi) Belki de bir þehir hattý vapuru kiralamalýyýz, bir otobüs veya bir helikopter. Hrant'ýn duruþmasýndan çýkýp Ahmet Þýk'ýnkine, oradan çýkýp "Devrimci Karargâh Örgütü" suçlamasýyla yargýlanan SDP'lilere, oradan çýkýp Nedim Þener'in açýk görüþüne Silivri'ye, oradan KCK davasýnýn duruþmalarýna. Belki þehirde böyle dört dönmemizi istiyorlar. Ne yana dönsek baþýmýzý, baþka bir yerde bir acayiplik patlamasý. Ne bileyim. Anlamýn bile KARÝKATÜR / 9 Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... bir manasý kalmadý. Anlamýn manasýný býrakmadýlar. Ahmet, henüz yazmakta olduðu kitap ve muhtemelen aklýndan geçmiþ olduðunu varsaydýklarý fikirler yüzünden yargýlanýyor. Nedim kendi kitabý için deðil baþkasýnýn yazmýþ olduðu bir kitap için yargýlanýyor. Bütün bunlar için "Biz onlarý kitaplarý yüzünden yargýlamýyoruz" deyip sadece kitaplarýyla ilgili bir sorguya maruz kalýyorlar. Dayanaklarý ise bir yazarýn Serhan Gazioðlu Memleketimden manzaralar Ece Temelkuran habertürk te yazdý: Ahmet, muhtemelen aklýndan geçmiþ olduðunu varsaydýklarý fikirler yüzünden yargýlanýyor. kendisine hatýrlatma için aldýðý notlar ve bir baþkasýnýn gönderdiði elektronik posta. Bunun anlamýnýn manasý nedir þimdi? SDP'liler, Hanefi Avcý ile ayný örgüte üyelikten yargýlanýyor. Yasal olan parti SDP'nin genel baþkanýnýn aslýnda bir örgüt üyesi olduðu ve genel baþkanlýðýnýn bir "kamuflaj" olduðu iddia ediliyor. Genel Baþkan Rýdvan Turan'ýn bütün hayatý kamuflajmýþ. 7 aydýr tutuklu olan sosyalistler için kanýtlar ise þöyle: Parti üyeleri birbiriyle yemek yemiþ! Parti üyeleri birbiriyle telefonla konuþmuþ! Çarpýttýðýmý, abarttýðýmý sananlar olabilir. Çok isterim bana inanmayýp iddianameyi bir okusunlar, okuduklarýndan utansýnlar. Delilleri görüp þaþýrsýnlar. Ah! Pardon tabii bir de ÞEMA var! ÞEMA! Son zamanlarda birkaç ok çizip altýna üstüne birkaç isim çiziktirebilen bir mekanizma durmadan ÞEMA üretiyor. SDP'lilere ait þema ise þöyle: Ýsimler yazýlýyor, hooop bir ok çekiliyor ve karþýsýna Ergenekon ya da Devrimci Karargâh Örgütü yazýlýyor. Devrimci Karargâh Örgütü de öyle bir þey ki bütün sol örgütler orayla baðlantýlý ve bütün o örgütlenmelerin menþei bu Karargâh! Ne karargâhmýþ ama! Bütün Türkiye Sol'unu içine alýyor. Ya da bütün Türkiye Sol'unu içeri "aldýrtabiliyor"! Aynen böyle! Umarým bu yazdýklarýma inanmayanlar gidip iddianamede yer alan bu þemaya bakarlar. Anlamýn manasýnýn nasýl yok olduðunu görürler dilerim.(...) Bir þehir hattý vapuru kiralasak. Çýksak Boðaz'dan Ege Denizi'ne doðru gitsek, oradan Akdeniz'e açýlsak. Ahmet çýksa, Nedim çýksa, içeride politik tutuklu kalmasa, SDP'liler çýksa, sevgililerine ve çocuklarýna kavuþsalar. Bir þehir hatlarý vapuru kiralasak, "Bas" desek kaptana, "Tek hedefimiz Akdeniz!" Öyleyim yani bugünlerde. Öyleyiz. Anlamýn manasý kalmayýnca...( Bu yazý Ece Temelkuran'ýn "Habertürk"te yayýmlanan "Anlamýn Manasý: Ahmet'ten SDP'ye Bir Vapur" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr...)

10 10 18 Nisan 2011 Pazartesi GÜNEYDEN... KÝPRÝANU HÝNDÝSTAN'A GÝTTÝ Rum Dýþiþleri Bakaný Markos Kiprianu'nun, Hindistan'a iki günlük resmi ziyarette bulunmak üzere dün akþam adadan ayrýldýðý bildirildi. Haravgi gazetesinin haberine göre Kiprianu, temaslarý çerçevesinde Hindistan Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Hamid Ansari ve Dýþiþleri Bakaný Shri S.M Krishna ile görüþecek. Görüþmelerde, doðrunda müzakereler süreciyle ilgili geliþmeler, iki ülke arasýndaki iliþkiler, AB-Hindistan iliþkileri, uluslararasý ve bölgesel meselelerin ele alýnacaðýný kaydeden gazete, Kiprianu'nun salý günü adaya dönmesinin beklendiðini aktardý. FAKÝR ÖÐRENCÝLER YARARINA DAYANIÞMA ÇAYI- Ulusal Birlik Partisi Lefkoþa Kadýn Kollarý ile Alayköy Kadýn Kollarý, Alayköy ilkokulu öðrencileri yararýna dayanýþma çayý düzenledi. UBP Basýn Bürosu'ndan yapýlan açýklamaya göre, Alayköy'deki Belediye binasýnýn üzerindeki salonda düzenlenen çay partisinde UBP Genel Baþkaný Baþbakan Ýrsen Küçük ve eþi Gülin Küçük, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Þerife Ünverdi, bazý bakan ve milletvekili eþleri, UBP Lefkoþa ve Alayköy kadýn kollarý, örgüt temsilcileri ile kadýnlar katýldý. YARIÞMADA SON BAÞVURU BUGÜN Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði'nin 3 Mayýs Dünya Basýn Özgürlüðü Günü nedeniyle düzenlediði "Basýn Özgürlüðü Medya Baþarý Ödülleri" yarýþmasýnda son baþvuru tarihi bugün Yarýþmaya katýlmak isteyen gazetecilerin, bugün saatleri arasýnda birlik lokalindeki sekretere eserlerini ulaþtýrmasý gerekiyor. KTGB'den yapýlan açýklamaya göre, Kuzey Kýbrýs Turkcell'in katkýlarýyla bu yýl birincisi düzenlenecek yarýþma için eser kabul eden Birlik, dereceye giren gazetecilere ödüllerini 3 Mayýs Dünya Basýn Özgürlüðü Günü'nde verecek. Yarýþma için gazete-dergi-ajanslar için haber, fotoðraf, röportaj, sayfa düzeni, spor haberi ya da fotoðrafý; televizyonlar için televizyon haberi, televizyon haber programý, görüntü - kamera çalýþmasý ve haber spikerliði; radyolar için radyo programý ve internet alanýnda ise haber portalý baþlýklarýnda baþvuru kabul edilecek. Çalýþmalarýn, son bir yýl içerisinde yayýmlanmýþ olmasý gerekiyor. Yarýþma, özel ödüller dýþýnda, sadece Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði üyelerine açýk. Yarýþma kapsamýnda "Genç Yetenek Özel Ödülü" ile "Barýþ Gazeteciliði Özel Ödülü" de verilecek. ÜSTEL DE PASTAYI KESTÝ- Ýzmir'de düzenlenen 35. Turizm Haftasý'nýn açýlýþ törenine Turizm Çevre ve Kültür Bakaný Ünal Üstel de katýldý. Türkiye Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, açýlýþýn ardýndan Üstel ve protokol üyeleriyle birlikte pasta kesti. Açýlýþta yaptýðý konuþmada Türkiye'de 2001 yýlýnýn ''Kuzey Kýbrýs Yýlý'' ilan edildiðini anýmsatan Günay, KKTC'ye turizmde de öncelik tanýdýklarýný ve vatandaþlarýn Türk parasý kullanabilecekleri, pasaportsuz ve vizesiz ulaþabilecekleri yavruvatana gidebileceðini söyledi. Turizm, Çevre ve Kültür Bakaný Ünal Üstel de Türkiye'den gelecek vatandaþlarý aðýrlamaya hazýr olduklarýný bildirdi. AYDINLIK YARINLAR HAREKETÝ'NDEN BRÜKSEL ATAÐI Aydýnlýk Yarýnlar Hareketi Baþkaný Anýl Kaya, Brüksel'de temaslarda bulundu ve Avrupa Parlamentosu'nda AP milletvekilleri ile görüþtü. Aydýnlýk Yarýnlar Hareketi Basýn Bürosu'ndan yapýlan açýklamaya göre Kaya, Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Baþkan Yardýmcýsý ve Yüksek Seviyede Temas Grubu Baþkaný Libor Roucek, Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eþ- Baþkaný- Dýþ Ýliþkiler Komitesi Üyesi ve AP Ýnsan Haklarý Alt komitesi Baþkaný Fransýz Parlamenter Helen Flature ve Temas Grubu üyesi Avusturyalý AP Parlamenter Angelica Werthmann ile bir araya geldi. Temaslarýnda Aydýnlýk Yarýnlar Hareketi'nin çalýþmalarý, vizyon ve hedefleri hakkýnda bilgi veren Kaya, Kýbrýs konusu, sosyal konular, sivil toplum geliþiminin önemi, ekonomik konular, direk ticaret ve izolasyonlara yönelik düþüncelerini aktardý. Kaya, görüþmelerin samimi ve karþýlýklý görüþ alýþveriþi þeklinde geçtiðini belirterek, "Halkýmýzýn bu deðerlerle iç içe yaþama özlemi vardýr.bunun yollarýný aramalýyýz. Annan Planý referandumu bizlere bir evet ile dünyaya baðlanamayacaðýmýz göstermiþtir. Bu da bizlere haksýzlýktýr inancýndayýz" dedi. Kýbrýslý Türklerin "dünyalý olma" özleminin göz ardý edilmemesinin önemine deðinen Kaya, Kýbrýslý Türklerin çevreyi koruyan, sürdürülebilir bir ekonomik kalkýnmaya acilen ihtiyaç duyduðunu kaydetti. Avrupa Birliði yetkililerinin Kýbrýslý Türk'lerle diyalog halinde olmalarýnýn önemine de dikkat çeken Kaya, "Bizler bu topraklarda varýz, bunun bilinmesi ve görülmesi lazým" dedi. Aydýnlýk Yarýnlar Hareketi'nin Avrupa ile köprü kurmak arzusunda olduðunu vurgulayan Kaya, Hareket olarak dördüncü kez Brüksel'de olduklarýný, bu temaslarýn artarak devam edeceðini söyledi. Ziyaret çerçevesinde Kaya, Avrupa Politika Merkezi'nden 'EPC' Türkiye ve Kýbrýs uzmaný Amanda Paul ile de çalýþma yemeðinde bir araya geldi. RUM GÖÇMENLERE 1700 ARSA Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hrsitofyas'ýn göreve baþlamasýndan bu yana Rum göçmenlere yaklaþýk 1700 arsa verildiði bildirildi. Haravgi gazetesi, hükümetin üç yýldan beri Rum göçmenler için çeþitli önlemler aldýðýný ve bu çerçevede Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn 1700 arsa verdiðini aktardý. Göçmenlere Larnaka ve Limasol'da da 137 arsa verileceðini kaydeden gazete, bunun yaný sýra 845 arsanýn da ayrýlma sürecinde bulunduðunu belirtti. GAYRÝMENKUL PÝYASASI KRÝTÝK DÖNEMEÇTE Güney Kýbrýs'taki gayrimenkul piyasasýnýn kritik bir dönemece girdiði ve taþýnmaz mal fiyatlarýnda ilk kez düþüþ yaþandýðý bildirildi. Haberi "Gayrimenkul Piyasasý Çok Kritik Bir Dönemeçte" baþlýðýyla manþete çeken Simerini gazetesi, gayrimenkul piyasasýnda geçtiðimiz yýl görülen durgunluðun bu yýl da devam ettiðini ve 2011 yýlýna yönelik umutlarýn söndüðünü yazdý. Gazete, Lefkoþa'da gayrimenkul satýþlarýyla ilgili oldukça kýsýtlý faaliyetler yapýldýðýný, bunlarýn da sadece ticari taþýnmaz ve birkaç daire satýþý olduðunu kaydetti. Limasol'daki gayrimenkul satýþlarýnýn da Ruslarýn gayrimenkul alýmlarýyla dalgalandýðýný belirten gazete, Protara bölgesinde de küçük hareketlilikler olduðunu ekledi. SAVUNMA BAKANLIÐINDA SKANDAL Rum Savunma Bakanlýðýnda skandal üstüne skandal yaþandýðý ve buna göre Rum Milli Muhafýz Ordusu'nun (RMMO) Ýsviçre'den, Rum tarafýnda bulunandan 600 kat daha pahalý filtreler satýn adlýðý belirtildi. Pazar günleri yayýmlanan Mahi gazetesi, "Savunma Bakanlýðýnda Skandal Üstüne Skandal... 'Aðzýnýzý Kapatýn'... Birileri Yiyor" baþlýklar altýnda verdiði haberinde, RMMO'nun silah sistemlerinin yýllýk olarak bakýmýný yapan teknik personelin, kendi giriþimleriyle silahlarýn bakýmý için hava ve yað filtresi bulma yönünde çalýþma yaptýklarýnda büyük bir skandalýn açýða çýktýðýný kaydetti. RMMO'nun filtreleri Ýsviçre'den aldýðýný yazan gazete, teknik personelin Ýsviçre'den alýnan filtrelerin Rum piyasasýnda üretildiðini ve yurtdýþýna ihraç edildiðini saptadýklarýný belirtti. Gazete, bu durumda RMMO'nun Rum tarafýnda üretilen ve yurtdýþýna satýlan filtreleri 600 kat daha pahalýya Ýsviçre'den almakta olduðunu yazdý. SÝYASÝ TERMOMETRE YÝNE FIRLADI Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'ýn önceki gün düzenlediði Kýbrýs sorunu konulu basýn toplantýsýnýn dün Rum tarafýndaki siyasi termometreyi tavana vurdurduðu haber verildi. Simerini, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun, Hristofyas'ýn çözüm için harcadýðý çabalarýn ve içte yaptýðý icraatlarýn bazýlarýný rahatsýz ettiðini söyleyerek DÝSÝ'ye saldýrmakla, Nikos Anastasaiadis'i de "baþkan adayý görüntüsü vermek için Kýbrýs halkýnýn tamamýný temsil eden lider gibi görünmeye çalýþmakla" suçladý. DÝSÝ adýna açýklama yapan Baþkan Vekili Averof Neofitu Hristofyas'ýn önceki günkü basýn toplantýsýnda bazý doðru saptamalar yaptýðýný ancak halkýn beklentisinin çare ve strateji iþitmek olduðunu söyledi.

11 18 Nisan 2011 Pazartesi DÜNYA... TÜRKÝYE... DÜNYA... TÜRKÝYE... DÜNYA... Zorunlu din dersine zincirli protesto Liselerde zorunlu din dersinin seçmeli olmasýný isteyen Liseli Öðrenci Birliði'ne üye 8 kiþi Galata Köprüsü'nde protesto eylemi yaptý. Ýkisi kýz 3 öðrenci kendilerini köprünün korkuluklarýna zincirledi. 5 öðrenci de üzerinde "Zorunlu din dersi kaldýrýlsýn" yazýlý pankartý açarak köprünün ortasýnda slogan attý. Yarým saat süren eylem sonunda polis 8 öðrenciyi merkeze götürdü. Türkiye'de öðrenciler sokaklara döküldü... Türkiye'de öðrenciler sokaklara döküldü. Ýstanbul Taksim'de öðrenciler kendilerini birbirlerine zincirledi. DEV-LÝS üyesi 6 öðrenci "ÖS'YEME bizi, çözdük þifrenizi" yazýlý bez afiþ açtý. Polis öðrencilere müdahale etti. Çevik kuvvet polisleri göstericileri çember içine aldý. Polis, demir kesme makaslarý ile zincirleri kesti. Gözaltýna alýnan göstericiler çevik kuvvete ait otobüse bindirilerek götürüldü. Ankara'da toplanan lise öðrencileri, AKP Ýl Baþkanlýðý'na yürüdü. Burada açýklama yapan öðrenciler, Çevik Kuvvet ekiplerine yumurta attý. Mersinde öðrenciler, 'Nimet bize þifre ver' ve 'Feto bize þifre ver' diye sloganlar atarak yürüdü. Öðrenciler adýna açýklama yapan Özge Bali, "YGS skandalý ile AKP'nin kendi kadrolarýný, cemaat yurtlarýnda baktýklarý öðrencileri, üniversitelilere yerleþtirmek için, nasýl canhýraþ bir çalýþma içerisinde olduðunu bir kez daha görmüþ olduk" dedi. Diyarbakýr'da öðrenciler Yüksek Öðretime Geçiþ Sýnavý'nýn iptalini istedi. 500 öðrenci, Türkçe ve Kürtçe 'Ýmamýn ordusu bizi yýldýramaz' sloganlar atarak YGS ve ÖSYM'yi protesto etti. Protestocular 'Kaç yanlýþ bir AKP götürür', 'Tayyip öðrencilere Fransýz', 'Bir bilene, bir de Gülen'e sor', 'Haremlik selamlýk sýnav mý olur', 'Þifre bahane cemaat þahane', 'Hocaefendi yaz, 6796'ya gönder. Tüm cevaplar gelsin' pankartlarý taþýdý. 11 GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. ANDROS KÝPRÝANU: HRÝSTOFYAS DA ÝNSAN AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, mayýs ayýnda yapýlacak genel seçimlerle ilgili propagandalar çerçevesinde, son günlerde siyasi partiler tarafýndan topa tutulan Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'a, "O da insan" diyerek arka çýktý. Politis gazetesine verdiði demecinde Kiprianu, Hristofyas'ýn bu süreçte çok dikkatli olmasý gerekeceðini kaydederek, Hristofyas'ý eleþtiren siyasi partilere, partisel öngörüleri ile görüþlerinden baðýmsýz olarak Hristofyas konusunda nesnel olabilecekleri mesajýný verdi. Habere göre Kiprianu, dolaylý ama açýk bir þekilde, Hristofyas'ýn son günlerde yapmýþ olduðu açýklamalar ve bazý konularý ele alýþýyla ilgili daha dikkatli olmasý gerektiði görüþünü de ortaya koyarken, buna karþýn Hristofyas'ýn bu gibi meseleleri nasýl göðüsleyeceði konusunda oldukça dikkatli olacaðý konusunda þüphesi olmadýðýný dile getirdi. Kiprianu, Hristofyas'a yönelik saldýrýlarýn, O'nun da insan olduðunun unutulmamasýný gerektirecek kadar yerici olduðunu ifade etti. Röportajýnda KS EDEK'e de eleþtirilerde bulunan Kiprianu, KS EDEK Baþkaný Yannakis Omiru'ya "DÝSÝ ile iþbirliði yapmayý istiyorsa, bunu hemen yapmasý" mesajýný gönderirken; hem Kýbrýs sorununda, hem de toplumsal konularda partiler arasýnda büyük uçurumlar varken, iktidar ittifaký yapmanýn ne kadar basit olacaðý konusunun düþündürücü olduðunu söyledi. Öte yandan Haravgi gazetesi de, Andros Kiprianu'nun EDON Genel Kurulu'ndaki açýklamalarýna yer verdi. Habere göre Kiprianu genel kurulda yaptýðý konuþmada, AKEL ile hükümetin icraatlarý ile AKEL'in toplum üzerindeki etkisinden rahatsýz olanlarýn, DÝSÝ'nin önderliðinde çeliþkilerle dolu bir ittifak oluþturduðunu söyledi. Kiprianu, DÝSÝ ve beraberindekilerin, Baþkan Hristofyas'ý durmaksýzýn eleþtirdiklerini ve sadece kendilerinin doðru olaný bildiklerini iddia ettiklerini kaydetti. Andros Kiprianu, "Kýbrýs ve Kýbrýs Cumhuriyeti kendilerinden baþka hiç kimsenin, hele ki solun sözünün veya rolünün olamayacaðý çiftlikleriymiþ gibi davranýyorlar. Ama Kýbrýs, kimsenin çiftliði deðil" ifadelerini kullandý. KAYIP KAZILARI KÝÞÝ KÝMLÝK TESPÝTÝ BEKLÝYOR Otonom Kayýp Þahýslar Komitesinin, Güney Kýbrýs'ta ve KKTC'deki kazýlarda bulduðu kalýntýlardan yaklaþýk 400'ünün kimlik tespiti beklediði belirtildi. Haravgi gazetesi, "Kayýp Þahýslar Komitesinden Yedi Ýþgal Bölgesinde Kazý... Nikos Theodosiu: Birçok Soru Yanýtsýz Bekliyor... Aristofandis Georgiu: Kayýplar Konusu Her Zaman Önceliklerim Arasýnda" baþlýklarýyla aktardýðý haberde, Kayýp Þahýslar Komitesi'nin çalýþmalarýna deðindi. Komitenin þu ana kadar 179 Kýbrýslý Rum ve 58 Kýbrýslý Türk kaybýn, ayrýca 41 Kýbrýslý Rum ölünün kimlik tespitini yaptýðýný kaydeden gazete; Kýbrýslý Türk ya da Rumlara ait yaklaþýk 400 kemik kalýntýsýnýn ise kimlik tespiti için Antropoloji Laboratuarý'nda beklediðini belirtti. Haberde, Komite'de kayýtlý 1493 kayýp Rum'dan 1290'ýnýnýn akýbetinin hala bilinmediði de ifade edildi. THEODOSÝU: "BÝRÇOK SORU YANITSIZ BEKLÝYOR" Habere göre Rum Kayýp Yakýnlarý Örgütü Baþkaný Nikos Thoedosiu, kayýplarýn kimlik tespitlerinin yapýlmasýna iliþkin sürecin ritmiyle ilgili endiþesini dile getirdi. Teodosiu, þu anda Kayýp Þahýslar Komitesi tarafýndan pek çok giriþimin yapýldýðý bir sürecin içerisinde bulunulduðunu ve geliþmelerin beklendiðini de söyledi. Kimlik tespitlerinin yapýldýðý iki laboratuarý ziyaret amacýyla yabancý bir uzmanýn çaðrýldýðýný belirten Theodosiu, bu ziyaret çerçevesinde, çalýþmalarýn iyileþmesi için öneriler sunulacaðýný ifade etti. Theodosiu, Antropoloji Laboratuarý'nýn geniþletilmesinin ve daha çok bilim adamýnýn alýnmasýnýn beklendiðini de kaydetti. Bilgi eksikliðine iliþkin endiþesini de dile getiren Theodosiu, "Türkiye'nin bilgilendirme sürecine katýlmamasýndan dolayý iþin zorlaþtýðýný, ayrýca bu durumun yaklaþýk bin kiþinin kayýp olarak kalmasý anlamýna geldiðini" iddia etti. "Savaþ alanlarýndaki ölüler, mezarlar, yaralanmalar, esirler ve bunlarýn akýbetlerinin ne olduðuna iliþkin pek çok bilginin yer aldýðý savaþ alanlarýyla ilgili raporlarý vermesi için Türkiye'ye baský yapýlmasý gerektiðini" yineleyen Teodosiu, "Türkiye tüm bu önemli bilgileri vermezse, Kayýp Þahýslar Komitesi'nin çalýþmalarý trajik bir þekilde sonlanacak" dedi. Ailelerin sadece kemikleri aldýðýný söyleyen Theodosiu, bunun doðru yönde bir adým olduðunu, çünkü kayýplarýn akýbetlerinin belirlendiðini söyledi. Theodosiu, "Ancak, ölülerin nasýl ve hangi koþullar altýnda bulunduðuna iliþkin yanýtlanmamýþ pek çok soru var" diye de ekledi. "Þimdiye ana kadar 190'ý Kýbrýslý Rum olmak üzere toplam 260 kemiðin kimlik tespitlerinin yapýldýðýný ve 420 kiþiye ait kemiklerin bulunduðunu" söyleyen Theodosiu, "2 bin 100 civarýnda kayýp arandýðý dikkate alýnýrsa baþarý oraný oldukça düþük" dedi. KKTC'de ve Rum tarafýndaki kazýlarda 9 ekibin çalýþtýðýna iþaret eden Theodosiu, KKTC'deki askeri bölgelerde ve kýþlalarda kazý yapýlmasýna izin verilmediðini, bu durumun da Kayýp Þahýslar Komitesi'nin iþinin zorlaþtýðýný iddia etti. GEORGÝU: "KAYIPLAR KONUSU HER ZAMAN ÖNCELÝKLERÝM ARASINDA" Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Baþkaný, AKEL Milletvekili Aristofanis Georgiu da, "Kayýplar konusunun her siyasetçi ve her vatandaþýn birinci önceliði olmaya devam etmesi gerekir" dedi. Bu insani meselenin ileri götürülmesinin önemine iþaret eden Georgiu, "Ortak inisiyatiflerin alýnmasý ve elindeki bilgileri vermesi için Türkiye'ye baský uygulanmasý amacýyla Meclis, yürütme gücü ve kayýp örgütlerinin devamlý koordine içerisinde olmasýnýn gerekliliðine" deðdindi. Kayýp Þahýslar Komitesi'nin çalýþmalarýndan da bahseden Georgiu, kazýlarda çalýþan 9 ekipten 2'sinin Rum tarafýnda; diðerlerinin de KKTC'de Girne, Lapta, Aspri Mutti (Bozdað), Singhari (Kaynakköy), Karpasia (Karpaþa), Kutsovendis (Güngör) ve Lisi'de (Akdoðan) çalýþmalar yaptýklarýný kaydetti. Georgiu, "Lapta bölgesinde faaliyet gösteren ekibin zorluklarla karþý karþýya kaldýðýný, çünkü Türkiye'nin askeri bölgeler içerisinde kalan alanlarda araþtýrmalarýn yapýlmasýna rýza göstermediðini" iddialarýna ekledi. DOWNER: MART 2012 MÜZAKERELERÝN SONU BM Genel Sekreteri'nin Kýbrýs Özel Danýþmaný Alexander Downer, müzakerelerin sonu olarak Mart 2012'yi göstererek, doðrudan müzakereler sürecinin zaman çerçevesini diplomatik bir þekilde ifade etti. Kathimerini gazatesine özel demeç veren Downer, Güney Kýbrýs'ýn Haziran 2012'de baþlayacak AB dönem baþkanlýðý sürecinde müzakereler için yapýcý bir zamanýn olamayacaðýný ifade etti. Haziran ayýnda liderlerin BM Genel Sekreteri'yle yapacaklarý yeni görüþmenin tarihine iliþkin bir soru üzerine Downer, bu konuda belirli bir tarihin bulunmadýðýný, bununla birlikte bu görüþmenin eylül ayýna ertelenmesinin söz konusu olmadýðýný, üçlü görüþmenin haziran ayýnda yapýlacaðýný vurguladý. "Herkesin haziran ayýna kadar ilerleme olmayacaðýna inandýðýna" iliþkin soruya karþýlýk Downer, haziran ayýna kadar olan mümkün olaný yapacaklarýný, ancak öngörülerde bulunmasýnýn söz konusu olmadýðýný belirtti. Downer, "öngörüde bulunmak ve sorumluluk yükleme oyunlarý burada popüler. bu ikisinden herhangi birini oynama durumunda deðilim" dedi. Downer, haziran ayýna kadar en iyisinin saðlanmasý için mümkün olan her þeyin yapýlmasý gerektiðini ifade etti.

12 12 18 Nisan 2011 Pazartesi KÜLTÜR - SANAT Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Zerdalinin düdüðü Dere alýr kütüðü Ne yapacan be gýzým Lâf anlamaz hödüðü ADÝL HÜKÜMDAR Richard Hrair Dekmejian, Joseph A. Kechichian Çeviren: Barýþ Doðru Kýrmýzý Kedi Yayýnevi 2009, 320 sayfa "Kendini deðerinden üstün ya da küçük görmek, büyük bir yanlýþlýktýr." Goethe Âþýk mý olmadým tapýnýrcasýna Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben Diþ mi çektirmedim âlemde Kerem gibi Ferhat gibi gürz mü sallamadým daðlara Ne Leylâ yar oldu bana ne Aslý ne Þirin Cahit S. Tarancý "Yalnýzlýk Macerasý" adlý þiirinden "GENÇ SANAT YOLCULARI" SERGÝSÝ SALI GÜNÜ AÇILACAK Akdeniz Avrupa Sanat Derneði (EMAA) ile Kýbrýs (Rum) Güzel Sanatlar Odasý'nýn (EKATE) AB sivil toplumu güçlendirme ve iki toplum arasýndaki iliþkileri artýrma hibe programlarý kapsamýnda yürütülen EMAA Etkinlik Merkezi Projesi çerçevesinde "Genç Sanat Yolcularý" sergisi açýlacak. Dernekten yapýlan açýklamaya göre, II. dönem kurslarýnýn 111 YILLIK PHILADELPHIA ORKESTRASI ÝFLAS BÝLDÝRÝMÝNDE BULUNUYOR ABD'nin dünyaca ünlü Philadelphia Orkestrasý, iflas bildiriminde bulunuyor. Orkestranýn Yönetim Kurulu Baþkaný Richard Worley, kurulda dün yapýlan duygusal toplantýnýn ardýndan, Philadelphia kentindeki bir federal iflas mahkemesine konkordato baþvurusunda bulunma kararý aldýklarýný duyurdu. Worley, orkestranýn nakit sýkýntýsý içinde olduðunu ve bütçe açýðýný kapatmaya çalýþtýðýný belirtti. Ancak yetkililer, konkordato baþvurusuna karþýn orkestranýn konserlerine ve ticari faaliyetlerine devam edeceðini ve 111 yýllýk tarihi bulunan, ABD'nin en iyi orkestralarýndan biri olarak kabul edilen Philadelphia Orkestrasý'ný kurtarmak amacýyla bir baðýþ kampanyasýnýn baþlatýlmasýnýn planlandýðýný kaydetti. Ýstanbul Film Festivali tamamlandý nyönetmen PÝRSELÝMOÐLU'NUN ''SAÇ'' FÝLMÝ, YILIN EN ÝYÝ TÜRK FÝLMÝ, EN ÝYÝ YÖNETMENÝ VE EN ÝYÝ KADIN OYUNCU ÖDÜLLERÝNÝ ALDI SEDAT YILMAZ'IN YÖNETTÝÐÝ ''PRESS'' DE 4 DALDA ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ 30. Uluslararasý Ýstanbul Film Festivalinin kapanýþ galasý ve ödül töreni, Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve Sergi Sarayý'nda yapýldý. Sunuculuðunu Mehmet Ali Alabora'nýn üstlendiði gecede, ''Sinemada Ýnsan Haklarý'' yarýþmasýndaki Avrupa Konseyi Sinema Ödülü'nü (FACE), yönetmen Juanita Wilson, ''Yokmuþum Gibi/As If I'm Not There'' adlý filmle kazandý. Wilson, ödülünü FACE Jürisinin baþkanlýðýný üstlenen yönetmen Scandar Copti'nin elinden aldý. ''Sinemada Ýnsan Haklarý'' yarýþmasýnda ''Jüri Özel Ödülü''ne ise Sedat Yýlmaz'ýn yönettiði 'Press'' adlý film layýk görüldü. Yýlmaz'a ödülünü Marja Ruotanen takdim etti. ''Altýn Lale Uluslararasý Yarýþma Ödülü'', Mýsýrlý yönetmen Ahmet Abdalla'nýn ''Mikrofon/Microphone'' adlý filmine verildi. Abdalla'ya ödülü, Altýn Lale Uluslararasý Yarýþma Jürisi Baþkaný yönetmen Claire Denis verdi. Uluslararasý yarýþmada ''Jüri Özel Ödülü ise Seyfi Teoman'ýn ''Bizim Büyük Çaresizliðimiz'' filmiyle Federico Veiroj'un ''Faydalý Hayat/A Useful Life'' filmi arasýnda paylaþtýrýldý. Yönetmenler ödüllerini, Altýn Lale Uluslararasý Jüri Üyesi Ýtalyan oyuncu Anna Bonaiuto ve yapýmcý Jim Stark'ýn elinden aldý. Törende, ''Altýn Lale Yýlýn En Ýyi Türk Filmi'' ödülü, Tayfun Pirselimoðlu'nun ''Saç'' adlý filmine, ''Altýn Lale Yýlýn En Ýyi Türk Yönetmeni'' ödülü de bu filmle yönetmen Pirselimoðlu'na verildi. ''En Ýyi Kadýn Oyuncu'' ödülünü, ''Saç'' filmindeki rolüyle Nazan Kesal, ''En Ýyi Erkek Oyuncu'' ödülünü ise ''Görünmeyen'' filmindeki rolüyle Ahmet Mekin aldý. Festivalde ulusal yarýþmada ''En Ýyi Senaryo'' ödülüne, ''Zefir'' filmiyle Belma Baþ layýk görüldü. Baþ'a, ödülünü Altýn Lale Uluslararasý Yarýþma Jüri Üyesi yazar Perihan Maðden verdi. Ulusal yarýþmadaki ''En Ýyi Görüntü Yönetmeni'' ödülü, ''Bizim Büyük Çaresizliðimiz'' filmiyle Birgit Gudjonsdottir'e, ''En Ýyi Müzik'' ödülü ise ''Atlýkarýnca'' filmiyle Ahmet Kenan Bilgiç'in oldu. Sedat Yýlmaz'ýn ''Press'' filmi de ulusal yarýþmanýn ''Jüri Özel Ödülü''ne layýk görüldü. Uluslararasý Film Eleþtirmenleri Birliði FIPRESCI Ödülleri ise uluslararasý yarýþmada Tran Anh Hung'un yönettiði ''Ýmkansýzýn yetiþkinler bölümünü kapsayan "Genç Sanat Yolcularý" sergisi salý günü saat 19:00'da Lefkoþa Türk Belediye Baþkaný Cemal Bulutoðullarý tarafýndan EMAA Baþkent Sanat Merkezi'nde açýlacak. 29 Nisan'a kadar açýk olacak sergi Pazartesi 16:00-20:00, Salý-Cuma 10:00-13:00 / 16:00-20:00, Cumartesi ise 10:00-14:00 saatleri arasýnda açýk olacak. Ahmet Mekin: Rol aldýðým filmleri izlemedim Türk sinemasýnýn jönlerinden, 180'e yakýn filmde rol alan Ahmet Mekin, 'Selvi Boylum Al Yazmalým' filmini 33 yýl sonra, ýsrar üzerine seyrettiðini, onun dýþýnda oynadýðý hiçbir filmi izlemediðini söyledi. Ahmet Mekin, Yeþilçam'da 1975 yýlýna kadar jön oyuncu olarak oynadýðýný, daha sonra kendi isteði ile karakter oyunculuðuna soyunduðunu söyledi. Mekin, "Karakter oyunculuðunun altýndan kalkabilirsem daha çok tatmin olacaðýmý düþündüm. Zaten Yeþilçam filmlerinde filmin aðýrlýðýný jönler deðil, karakter oyuncularý taþýmaktadýr. Jönlük kolay. Gelirsin, kýrar dökersin, güzel kýzýn gönlünü çalarsýn" dedi. Bugüne kadar 180'e yakýn filmde rol aldýðýný söyleyen Ahmet Mekin, þunlarý kaydetti: "Rol aldýðým filmlerin hiçbirini izlemedim. Sadece 'Selvi Boylum Al Yazmalým' filmini çevremden gelen ýsrarlar üzerine izlemiþtim. Bu film ile ilgili en önemli hatýram da, ayný karakteri Rusya'da oynayan bir sanatçýnýn bana gönderdiði mesajdý. Bu mesajda 'Bu rolü sizin kadar iyi oynayamadým' demesi beni hem onure etti hem de duygulandýrmýþtý. Bu film evrensel hik?yesi olan bir filmdi. Bu hik?ye dünyanýn her yerinde yaþanýlabilecek bir olayý anlatmaktaydý. Özellikle kadýn karakterin hayata tutunuþu ve direniþi tüm seyredenleri etkilemiþti. Kadýn karakter en sonunda emeði ve fedakarlýðý seçmiþti." Þarkýsý/Norwegian Wood'' adlý filme, ulusal yarýþmada ise Sedat Yýlmaz'ýn ''Press'' filmine verildi. Yönetmenler ödüllerini, FIPRESCI Jürisi Baþkaný Philip Cheah ve Nil Kural'ýn elinden aldý. Festivalin ''Türkiye Sinemasý'' tema sponsoru Efes, ulusal yarýþma kapsamýndaki filmler arasýndan FIPRESCI Jürisi tarafýndan seçilen ve Onat Kutlar anýsýna ödüllendirilen ''Press'' filminin yönetmeni Sedat Yýlmaz'a, bir sonraki filminde kullanýlmak üzere 30 bin dolarlýk para ödülü verdi. ÝKSV'nin medya sponsorlarýndan Radikal Gazetesi tarafýndan verilen ''Halk Ödülü''nü, uluslararasý yarýþmada Seyfi Teoman'ýn ''Bizim Büyük Çaresizliðimiz'' adlý filmi, ulusal yarýþmada ise Ýlksen Baþarýr'ýn ''Atlýkarýnca'' adlý filmi kazandý. Þevval Sam'ýn konser verdiði törenin ardýndan konuklar, bu yýl yabancý dilde en iyi film Oscar ödülünü alan, yönetmenliðini Susanne Bier'in yaptýðý ''Daha Ýyi Bir Dünyada'' adlý filmi izledi. Fitaþ Sinemasý Salon 1'de yarýn seansýnda Altýn Lale Ulusal Yarýþma Ödülüne layýk görülen ''Saç'', seansýnda ise Altýn Lale Uluslararasý Yarýþma Ödülünü kazanan ''Mikrofon/Microphone'' filmleri gösterilecek. 30. Ýstanbul Film Festivali, yarýn akþam 7 festival sinemasýnda seanslarýndaki gösterimlerin ardýndan sona erecek. Nuri Bilge Ceylan bir kez daha Cannes'da Nuri Bilge Ceylan son filmi 'Bir Zamanlar Anadolu'da' ile Altýn Palmiye için yarýþacak. 64. Cannes Film Festivalinde yarýþacak filmler açýklandý. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ýn son filmi ''Bir Zamanlar Anadolu'' da festivalin yarýþma bölümünde yarýþacak. Festival organizatörleri, ünlü yönetmenler Terrence Malick'in "Tree of Life" ve Pedro Almodovar'ýn "The Skin I Live In" filmlerinin de yarýþacak 19 film arasýnda olduðunu söyledi. Altýn Palmiye için yarýþacak filmlerden biri de Danimarkalý ünlü yönetmen Lars Von Trier'in "Melankoli". Belçikalý Dardenne kardeþlerin "Set Me Free" filmi de Altýn Palmiye adaylarýndan. Nuri Bilge Ceylan'ýn Yýlmaz Erdoðan ve Taner Birsel'in baþrollerde yer aldýðý filminin çekimleri Keskin'de yapýldý. Bosna Hersek ve Türkiye ortak yapýmý olan ve Eurimages tarafýndan desteklenen film, bir doktor ve bir savcýnýn 12 saatlik gerilimli hikayesini anlatýyor. Ceylan, 2008 yýlýnda ''Üç Maymun'' filmiyle en iyi yönetmen ödülünü kazanmýþtý. Festival, ünlü Amerikalý yönetmen Woody Allen'ýn, "Midnight in Paris" isimli filminin yarýþma dýþý gösterimiyle 11 Mayýs'ta açýlacak. Bu yýlki festivalin jüri baþkanlýðýný Robert de Niro yapýyor. Festival, 22 Mayýs'ta sona erecek. Sinemalarda Bugün-bu gece Lefkoþa Mýsýrlýzade Galeria Rio ( ) 1. salon Saklý Hayatlar ( Cuma-Cumartesi 23.00) 2. salon Muhtar Yusuf Galleria Ben 4 Numara ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Baðlanmak Yok ( Cuma- Cumartesi 23.00) Girne Girne GAÜ Galeria Sinema Zoraki Kral ( ) Maðusa Maðusa Galeria Kaybedenler Klübü ( Cuma- Cumartesi 23.15) 1. salon Rio ( ) 2. salon

13 18 Nisan 2011 Pazartesi 18 NÝSAN AVRUPA HASTA HAKLARI GÜNÜ n ÝMGE: BU GÜNDE 'SAÐLIK HAKKI' VE 'HASTA HAKLARINI' SAVUNMAK VE TALEP ETMEK ÖNEMLÝ Bugün 18 Nisan Avrupa Hasta Haklarý Günü. Gün nedeniyle mesaj yayýnlayan Evrensel Hasta Haklarý Derneði Baþkaný Emete Ýmge, "Bu günde saðlýk hakký ve hasta haklarýný savunmak ve talep etmek çok daha önemli bir hale gelmiþtir" dedi. "Kendi ekonomik açmazlarýmýz yanýnda, küreselleþmiþ ekonominin dünya ölçeðinde yaþadýðý krizin dolaylý etkileri yoksulluk ve iþsizlik baðlamýnda ülke insanýmýzý etkilemiþtir" diyen Ýmge, ülkedeki saðlýk politikalarýnýn ve saðlýk hizmetlerinin organizasyonu, saðlýk hakký kapsamýnda ortaya çýkan sorun ve ihtiyaçlara yanýt vermekte geç kalmakta olduðunu vurguladý. Ýmge, "Dünyadaki geliþmelere paralel, bizde de yeðlenen ekonomik politikalar, kazanç saðlanabilecek nitelikteki her türlü insani hizmet ve unsuru saðlýk hizmetleri de dahil olmak üzere ancak bir bedel karþýlýðýnda ulaþýlabilir hale Peçeyi yasaklayan Fransa'ya tepki n AKPM BAÞKANI ÇAVUÞOÐLU: SOKAKTAKÝ BAÞÖRTÜLÜ KADINI BÝLE RAHATSIZ EDECEK DÜZEYDE UYGULAMALAR VAR. BÝR ANNE BAÞÖRTÜLÜ ÝSE ÇOCUÐUNUN OKULUNA REFAKAT EDERKEN KISITLAMALAR GETÝRÝYORLAR Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Baþkaný Mevlüt Çavuþoðlu, Avrupa Konseyine ev sahipliði yapan Fransa'nýn konseyin kararlarýna uymayarak, özellikle din özgürlüðüyle ilgili yasaklayýcý uygulamalar baþlattýðýný söyledi. Milli Savunma Bakaný Vecdi Gönül ve partisinin Antalya milletvekili adaylarý ile gazetecilerle kahvaltýda buluþan Çavuþoðlu, gazetecilerin Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn AKPM Genel Kurulunda yaptýðý konuþmaya iliþkin sorularýný cevaplandýrdý. Baþbakan Erdoðan'ý Türkiye dönem BM'NÝN GÜNDEMÝNDE TAKSÝM DE VAR Dr. Derviþ Eroðlu ve Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'ýn BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'la yapacaðý üçüncü üçlü görüþmenin, Ban Ki Moon'un prosedüre þahsen katýlmasýndan bu yana yapýlacak en önemli görüþme addedildiði, BM'nin gündeminde taksim de olduðu haber verildi. Politis haberi "BM'nin gündeminde Taksim de Var Ban Ki Moon Nihai Netleþtirmede Kararlý Üçüncü Üçlü Görüþme Acý Olacak Downer: Ya Federasyon veya Baþarýsýzlýðý Kanýtlayacaðýz BM'de Ýki Tarafýn Taktikçiliðinden Hayal Kýrýklýðý" baþlýk ve spotlarýyla manþete çekti. Genel Sekreter'in, durumun seçimlerden önce netleþmesine yönelik önceki hedefinin baþarýsýz olduðunu kaydeden gazete güvenilir kaynaklara dayanarak BM'de, önümüzdeki aylar için þöyle bir planlama yapýldýðýný yazdý: BM SEKRETRLÝÐÝNÝN ÖNÜMÜZDEKÝ AYLARA ÝLÝÞKÝN PLANLAMASI "1-Liderlerin en az haftada bir kez görüþmesi ile prosedür idame ettirilecek. Bu görüþmelerden büyük beklentiler yok çünkü tamamen verimsiz olduklarý ortaya çýktý. Sadece, diyaloðun canlý tutulmasý için yapýlacak 2-Beklentiler daha çok; teknokratlarýn eþliðinde oldukça fazla ön hazýrlýk yapýlan mülkiyet meselelerinin öne çýktýðý; lider temsilcileri ve teknik komiteler arasýndaki; görüþmelerde. 3-Bu arada, ilerleme olsa da olmasa da yaklaþýk iki ay sonra (20 Haziran civarlarýnda) yapýlacak yeni üçlü görüþme için hazýrlýk yapýlacak. BM, bu görüþmeyi; devam açýsýndan çok önemli buluyor. Kýbrýs Türk tarafý yine; müzakerelerin tamamlanmasý konusunda katalizör tarih elde etmeye çalýþacak. Aksine Kýbrýs Rum tarafý yapýlacak yeni üçlü görüþmeyi; daha önceki iki görüþmede olduðu gibi; müzakerelerin gözden geçirilmesi açýsýndan bir fýrsat olarak görüyor. 4-BM Sekreterliði halen; BM Barýþ Gücü'nün görev süresinin uzatýlmasýna iliþkin raporu yazmaya baþladý. Yaklaþýk bir ay içerisinde Güvenlik Konseyi'ne sunulmasý beklenen bu raporda BM; Haziran'da yapýlacak üçlü getirmektedir. Bu kapsamda, ya sosyal güvence sistemi aracýlýðýyla, ya da hizmetin bedelini doðrudan ödeyenler ancak saðlýk hizmetlerinden yararlanabilmektedir" ifadelerini kullandý. Ýþsizlik nedeniyle prim ödeyemeyenlerin ve parasý olmayanlarýn saðlýk hizmetlerine ulaþamadýðýný ve etkin bir þekilde yararlanamadýðýný belirten Ýmge, þöyle devam etti: "Kamu hastahanelerindeki ilaç ve týbbi malzeme sýkýntýsý, polikliniklerdeki ve acil servislerdeki yýðýlmalar, hizmet alýmlarý sýrasýnda yaþanan gerginlikler ve týbbi hata yapýldýðý konusundaki iddialar ülkemizde saðlýk hakkýnýn korunup korunmadýðý konusunda tartýþmalara neden olmaktadýr. Gerek kendi deneyimlerimiz ve derneðimize yapýlan baþvurulardan, gerekse medyada yer alan haberlerden kamu ve özeldeki saðlýk kuruluþlarýmýzda hasta haklarý ihlali yaþandýðýna dair þikayetler olduðunu göstermektedir. Oysa saðlýk hakký ve hasta haklarý, yaþama hakkýný bütünleyen, onu anlamlý kýlan, yaþama baþkanlýðýnýn sona ermesinin yaný sýra, Bakanlar Komitesi Dönem Baþkanlýðýnýn sona ermek üzere olmasý nedeniyle genel kurula davet ettiklerini dile getiren Çavuþoðlu, ''Ayrýca bunun zamanlamasý da önemli. Sayýn Baþbakanýmýz medeniyetlerarasý ittifakýn, Ýspanya Baþbakaný ile beraber eþ baþkaný olarak geldi'' dedi. Avrupa'da ýrkçýlýk, yabancý düþmanlýðý ve ''Ýslamifobi''nin arttýðýna iþaret eden Çavuþoðlu, Avrupa'nýn deðerlerini ve burada yaþayan insanlarý tehdit eden akýmlara karþý ortak mesaj vermek gerektiðini belirtti. Avrupa Konseyinde ciddi bir reform sürecini baþlattýklarýný bildiren Çavuþoðlu, Avrupa'da hem fýrsatlar hem zorluklar olduðuna dikkati çekti. Reform sürecinde Türkiye gibi bir ülkenin desteðinin çok önemli olduðunun altýný çizen Çavuþoðlu, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn yabancý düþmanlýðý ve ýrkçýlýða karþý son derece güzel mesajlar verdiðini söyledi. Baþbakan Erdoðan'ýn baþta Libya olmak üzere, Kuzey Afrika ve Ortadoðu ülkelerindeki geliþmelerle ilgili düþüncülerini, doðrularý ve yanlýþlarý da aktardýðýný ifade eden Çavuþoðlu, ''AB süreci dahil Türkiye'nin bakýþ açýsý ve yapmak görüþmeden beklentilerine yer vermesi ve ilerleme olmamasýnýn etkileri hakkýnda uyarýda bulunmasý bekleniyor." Gazete edindiði bilgilere dayanarak Ban Ki Moon'un Haziran ayýndaki yeni görüþmede bam teline basacaðýný, yani; BM'yi 1964'ten beridir meþgul eden, 1968'den beri müzakerelerin yapýldýðý ve Genel Sekreter'in de 1972'den beri iyi niyet misyonu yürüttüðü bu sorunun çözülüp çözülemeyeceðine iþaret edeceðini yazdý. Habere göre BM 40 yýldan beridir sürdürülen görüþmelerde -Türkiye'ye silah ambargosu; ABD, Ýngiltere ve Kanada tarafýndan çözüm planý sunulmasý; BM'nin fikirler ile arabuluculuk yapmasý; Ortak Çýkarlar oluþturulmasý (Helsinki Kararý); BM tarafýndan kapsamlý plan hazýrlanmasý; Hakemlik; Kýbrýs aidiyeti- bütün alternatif yöntemlerin denendiðine ve baþarýsýz olunduðuna göre görüþmelerin belki de tamamen yanlýþ zeminde yapýldýýna iþaret edecek. BM Sekreterliði'nin haziran ayýnda; Kýbrýs sorununun iki bölgeli iki toplumlu federasyonla çözülmesi mümkün müdür yoksa nafile midir sorusuna yanýt vermesi gerekeceðini de belirten gazete özetle þunlarý yazdý: "BÝR AYDA ÇÖZÜLEBÝLÝR, ÇÖZÜLMEZSE NEDENÝ SÝYASÝ ÝRADE EKSÝKLÝÐÝDÝR" "BM'nin analizi, sorunun federasyon temelinde bir ayda çözülebileceði þeklindedir. Çözülmezse, nedeni siyasi irade eksikliði olacak. Daha çok; Genel Sekreter'in Özel Danýþmaný Aleksander Downer'in, taraflarýn siyasi iradesini sýnamakta kararlý olduðu ya Kýbrýs sorununu çözecek veya katalizör raporunda federal zeminle çözülemez olduðunu ispatlayacak görünüyor. Federasyon na-mümkün görünürse o zaman, geçen zaman içerisinde Kýbrýslý Türklerin ve iþgal bölgelerindeki yerleþiklerin elde ettiði haklar (AÝHM'in göçmenler, mülkiyet, doðan nüfus v.b.) ve 2004 referandumu kendilerine tanýnmanýn dahi yolunu açacak. Aleksander Downer'ýn Limasol'da 'Kýbrýs sorununa iki bölgeli iki toplumlu bir çözüm hakkýnýn gerçekten varolmasýný saðlayan en önemli unsurlardýr. Bu nedenle herkesin bu haklarýn gereði hizmetlere ulaþmasý þimdi çok daha anlamlý, önemli ve gereklidir. Kendimizi haklarýmýzýn sahibi ve öznesi durumunda görebilmemiz ancak haklarýmýza sahip çýkarsak mümkündür. Bu da, öncelikle bu tür haklarýn yüksek sesle ifadesini, savunulmasýný ve talep edilmesini gerekli kýlmaktadýr. Bu nedenlerle ve bilinçle saðlýk hakký ve hasta haklarýný var etmek ve bu doðrultuda bir bilinç yaratmak, bugün her zamankinden çok daha önemli ve gereklidir. Bizler, hasta haklarýna sahip çýkalým, benimseyelim, yaygýnlaþtýralým, savunalým diyoruz. Sözümüz, saðlýðý planlayanlara, saðlýðý uygulayanlara ve hizmeti alanlaradýr. Saðlýk hakkýmýzýn ve hasta haklarýnýn uygulamada varolmasý için ortak akýl ve yürek birliði içinde, sizleri birlikte hareket etmeye çaðýrýyoruz." istediklerini, demokrasi, özgürlük gibi konularý kapsayan güzel birkonuþma yaptý'' diye konuþtu. Baþbakan Erdoðan'ýn konuþmasýnýn arkasýndan gerçekleþen soru cevap kýsmýnýn Türkiye'de tartýþýldýðýna iþaret eden Çavuþoðlu, þunlarý söyledi: ''Soru-cevap kýsmýnda da Sayýn Baþbakanýmýz, bazen esprili, bazen de sitemkar bir þekilde ya da sorulara göre, verilmesi gereken cevaplarý verdiðini düþünüyorum. Fakat bu 'Fransýz kalma' esprisi Türkiye'de sanki biraz, özellikle belli bir kesim tarafýndan yanlýþ yorumlanýyor, ama Strasburg'ta bu espri tuttu. Bunu baþka bir tarafa çekmeye gerek yok. Sonuç olarak Sayýn Baþbakanýmýz ayrýldýktan sonra konuþtuðumuz arkadaþlarýmýzýn hepsinden de olumlu intibalar aldýk.'' Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn konuþmasýna ''bizde bir deyim var'' diye baþladýktan sonra bu kelimeleri kullandýðýný ifade eden Çavuþoðlu, ''Genel Kurulun içinde hoþ bir ortam oldu, herkes gülmeye baþladý. Sanýrým iyi anlaþýldý, herkes anladý bunu, zaten daha sonra da 'Biz de bunu kullanacaðýz, hoþumuza gitti' diyenler de oldu'' dedi. bulunmasý çabasýnýn terk edilmesi, Ada'nýn yeniden birleþmesi yönündeki bütün ümitlerin terk edilmesi anlamýna gelir' ve bir ay önce Lefkoþa'da Economist'in toplantýsýnda yaptýðý konuþmada 'Bu prosedürün çökmesi beklentisi içerisinde olanlar sonuçlarýna da katlanmalýdýr' uyarýsýnda bulunmuþtu. "TAKSÝM HÝÇ BUGÜNKÜ KADAR YAKIN OLMAMIÞTI" Lefkoþa'daki diplomatik kaynaklar gazetemize; Kýbrýs Rum tarafýnýn tehlikeleri dramatik þekilde hafife aldýðýný ancak Kýbrýs'ýn kesin taksiminin hiç bugünkü kadar yakýn olmadýðýný söylediler. BM iþaretlerin iyi olmamasýna raðmen bu prosedürdeki bütün baþarý ümitlerini tüketmekte kararlýdýr. Baþaramazsa, bu hikayeden çýkacak ve her þeyi kendi haline býrakacak. Edindiðimiz bilgilere göre Ban Ki Moon yeni üçlü görüþmede liderlere, çýkmazlarýn kýrýlmasýna yönelik fikir ve öneriler sunacak. Müzakerelerin Kýbrýs aidiyetine saygý gösterilecek ve kimseye hiçbir þey dayatmayacak. Sadece taraflara; önerilerini isterlerse benimsemeleri çaðrýsý yapacak. Gazetemizin bir kaynaðý; þu veya bu þekilde sahnenin yaz sezonunda netleþmesi gerektiðini çünkü Genel Sekreterin ve BM'nin prestijinin söz konusu olduðunu, bugünkü sahne ile sonbahara girilemeyeceðini söyledi. Güvenlik Konseyi de, Genel Sekreter'in Kýbrýs Özel Danýþmaný tarafýndan yapýlan son bilgilendirmede; müzakerelerin ilanihaye devam edemeyeceði görüþüne katýldý." Kýbrýs Türk tarafýnýn tezlerinde sabit kaldýðýný, Rum tarafýnýn ise karar almakta taktikçilik yaptýðýný, bahaneler ortaya koyduðunu ve korkaklýk gösterdiðini kaydeden gazete ancak Hristofyas'ýn bütün AB liderlerine mektup göndererek Eroðlu'nun Talat'la uzlaþýlanlarý kabul etmediðinden þikayet ettiðini; Ban Ki Moon Ada'ya gelip (Ocak 2010) uzlaþýlanlarýn kaydedilerek listelenmesini istediðinde ýsrarla direndiðini ve bunu; politikasýnýn büyük baþarýsý olarak gösterdiðini hatýrlattý NÝSAN KUTLANACAK 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý, Türkiye'yle birlikte KKTC'de de çeþitli tören ve etkinliklerle kutlanacak. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý çerçevesinde ülke genelinde balolar, konserler, sportif ve kültürel etkinlikler, kortej yürüyüþleri ile stadyumlarda kutlamalar gerçekleþtirilecek. KKTC genelindeki ilkokullardan seçilen öðrencilerden oluþan heyetler kutlamalar çerçevesinde 22 Nisan'da gün boyu Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu, Cumhuriyet Meclisi Baþkaný Hasan Bozer, Baþbakan Ýrsen Küçük ile Bakanlar Kurulu üyeleri, TC Lefkoþa Büyükelçisi Halil Ýbrahim Akça, Milli Eðitim Gençlik ve Spor Bakaný Kemal Dürüst, kaymakamlýk, polis, askeri makamlar ve yerel yöneticilere ziyaretler yapacak. GÜNEYDEKÝ MAÇTA YÝNE KAVGA Limasol'da önceki akþam kadýn basketbol takýmlarý arasýndaki maç öncesinde, AEL ile Apollona futbol takýmlarýnýn taraftarlarý arasýnda kavga çýktýðý ve polisin de kavgaya müdahil olduðu bildirildi. Rum radyosunun haberine göre, AEL ile Apollona futbol takýmlarýnýn taraftarlarý, kadýn basketbol takýmlarý arasýndaki maçýn oynanacaðý stadyumun önünde kavgaya tutuþtu. Molotof kokteyllerinin, taþlarýn ve sopalarýn konuþtuðu kavgada polis, olaylarý daðýtmak için göz yaþartýcý bomba kullandý. Olaylarda yaþlarý 18 ile 25 arasýnda deðiþen 21 kiþi tutuklanýrken, çevik kuvvet üyelerinden biri ayaðýndan yaralandý. YEMEN'DE DEVLET BAÞKANININ KADINLARLA ÝLGÝLÝ SÖZLERÝNE TEPKÝ Yemen'de yüzbinlerce kiþi, Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih'in "kadýnlarla erkeklerin birarada protesto gösterilerine katýlmalarýnýn þeriat yasalarýna aykýrý" olduðu sözlerini protesto etti. Taiz kentindeki gösteriye 100 binden fazla kiþi katýlýrken, Ýbb, Aden, Þebva ve diðer kentlerdeki gösterilere de onbinlerce kiþi katýldý. Kadýnlarýn da büyük ilgi gösterdiði gösterilerde Devlet Baþkaný Salih'in istifa etmesi istendi. Yemen'de hükümet karþýtý gösterilere öncülük eden gençlik hareketinin organizatörü ve eylemci Abdulmelik El Yusufi, protestolarýn Salih'in tabutunun son çivisi olabileceðini söyledi. Salih, cuma günü yaptýðý konuþmada, "erkekler ve kadýnlarýn birarada protestolara katýlmalarýnýn þeriat yasalarýna aykýrý olduðu" ifadesini kullanmýþtý. PROTESTOCULARA ATEÞ AÇILDI: 4 YARALI Yemen'de Devlet Baþkaný Ali Abdullah Salih'e baðlý birliklerin, hükümet karþýtý protestoculara ateþ açmasý sonucu en az 4 kiþinin yaralandýðý bildirildi. Görgü tanýklarý, baþkent Sana'da, göstericilerin protesto bölgesi dýþýndaki caddede yürümeye çalýþmasý üzerine askerlerin ateþ açtýðýný belirtti. Yaralanan kiþilerin ambulans ve özel araçlarla hastaneye kaldýrýldýðý kaydedildi. UMMAN, REFORMLAR ÝÇÝN 2,6 MÝLYAR DOLAR HARCAYACAK Umman, protestocularýn daha fazla iþ ve devlet yardýmý taleplerini yerine getirmek için 2,6 milyar dolar harcanacaðýný bildirdi. Bugün açýklanan destek harcamalarýnýn, daha fazla istihdam ve siyasi özgürlük için iki aydýr devam eden gösterileri bastýrma çabalarýnýn can alýcý noktasý olduðu bildiriliyor. Umman Sultaný Kabus, 50 bin yeni devlet memuru alma ve iþ arayanlara daha fazla maddi yardým taahhüt etmiþti. Körfez ülkeleri, Umman ve þiddet olaylarýnýn çýktýðý Bahreyn'in her birine 10'ar milyar dolar yardýmda bulunmuþtu. Umman ve Ýran, dünya petrol tankeri trafiðinin yüzde 40'ýnýn geçtiði, stratejik önemdeki Hürmüz Boðazý'nýn kontrolünü paylaþýyor. NATO, TRABLUS'UN GÜNEYBATISINI BOMBALADI NATO savaþ uçaklarýnýn Libya'nýn baþkenti Trablus'un güneybatýsýný bombaladýðý bildirildi. Libya devlet televizyonu Cemahiriye, ordu sözcüsüne dayanarak verdiði haberde, bugün düzenlenen bombardýmanýn Trablus'un 50 kilometre güneybatýsýndaki El Hira bölgesini hedef aldýðýný duyurdu.

14 14 18 Nisan 2011 Pazartesi BULMACA Soldan Saða: 1-Argoda "Bir davranýþa veya bir kimseye sürekli sinirlenmek" (iki kelime). 2-Yanýcý cisimlerin tutuþmasýyla beliren ýsý ve ýþýk. Ýsyan eden. Bir nota. 3-Ters okunuþu "Yapma davranýþ, büyüklenme". Hafifçe topallayan. 4-Kül rengi, boz. Çýrpýlmýþ yumurta, peynir, kýyma, mantar gibi þeyler katýlarak tavada piþirilen bir yemek. 5-Keskin bir ses çýkaran ve çoðu zaman davulla birlikte çalýnan nefesli çalgý. Ýngilizce "Kulak". 6-Bir nota. Radon'un kýsaltmasý. Sulu yiyecekleri karýþtýrmaya, daðýtmaya yarayan uzun saplý, yuvarlak ve derince kaþýk. 7-Türk müziðinde bir makam. Alfabenin 21 ve 17. harfleri. 8-Beraber. Ülkemizde de satýlan bir deterjan markasý. 9-Ýþçilik. Dünyaya en yakýn gezegen. 10-Bir þeyin, bir yerin bitiþ kýsmý veya yakýný, kýyý. Ýyi, pek iyi. 11-Ters okunuþu "Yaradýlýþýn ve imkânlarýn üstünde nitelikleriyle insanda hayranlýk uyandýran þey için kullanýlýr". Hastalýk belirtileri, semptom. Dünün çözümü ÖNCEKÝ GÜN Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) Nöbetçi Eczaneler Lefkoþa Sevcan Eczanesi: Gazeteci Kemal Aþýk Cad. No:25 Cabacaba Apt. Terminal Yaný Tel: Oba Eczanesi: Gazeteci Hasan Tahsin Cad. Hacý Ali Apt. B Blok Lemar ve China Bazaar Karþýsý Kermiya Tel: Maðusa Özçað Eczanesi: Ýsmet Ýnönü Bulvarý No:411 Salamis Yolu Tel: Zeynep Eczanesi: Salamis Yolu Ýsmet Ýnönü Bulvarý No:7 (Havuzlu Çember Üzeri, Ýki Minareli Cami Karþýsý) Tel: Girne Eminaða Eczanesi: Ziya Rýzký Cad. No:10 Tel: Karpuzoðlu Eczanesi: Uður Mumcu Cad. Eren Ýþ Haný No:1 Koop Yaný Karakum Tel: Güzelyurt Uyumsal Eczanesi: Kutlu Adalý Bulvarý No:1-C Terminal Karþýsý Tel: Yukarýdan Aþaðýya: 1-Yutmadan, su veya baþka bir sývý ile boðazý çalkalama iþi. Büyük kardeþ, aðabey. 2-Güzel koku. Mecazi anlamda "Çok zayýflamak". 3-Uzun ömürlü, gövdesi kalýn, kerestesi ve meyvesi deðerli bir aðaç. Ortada, herkesin içinde yapýlan. 4-Ters okunuþu "Organizmada belli birtakým hastalýklara karþý baðýþýklýk saðlamak için vücuda verilen, o hastalýðýn mikrobuyla hazýrlanmýþ eriyik". Giysi (çoðul). 5-Aðaç veya metal eþyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanýlan çarklý tezgâh. Sona "T" konursa "Erden baþgedikliye kadar askerlere verilen genel ad" olur. 6-Ters okunuþu "Beyaz". Manganez'in kýsaltmasý. Atlarýn týrnaklarýna çakýlan demir parçasý. 7-Mecazi anlamda "Baþkasýnýn sýrtýndan geçinen kimse". Kýbrýs Rum resmi televizyon kanalý. 8-Kabartmalý pamuklu kumaþtan yapýlan yatak örtüsü. Bir yaz meyvesi. 9-Motorlu taþýtlarda janta takýlý þiþirilmiþ lastiði ile birlikte yedek olarak bulundurulan tekerlek. Namus. 10-Etrafý su ile çevrili kara parçasý. Yemek yeme ihtiyacý olan ve yemesi gereken. Padiþahlarýn vezirlerine seslenirken kullandýklarý hitap sözü. 11-Þiþe sarýlarak korda kýzartýlan kekikli kuzu baðýrsaðý. Dört mevsimden sýcak olaný. TV'DE BU AKÞAM Vahþi Vahþi Batý Türü: Yabancý Sinema TV 8 / 19:45 Türü : Aksiyon - Macera, 1999 Orijinal Adý : Wild Wild West Yönetmen : Barry Sonnenfeld Oyuncular : Will Smith, Kevin Kline, Kenneth Branagh, Salma Hayek, Ted Levine, M. Emet Walsh Çekici ve yetenekli gizli ajan James T. West ve mekanik aletler konusunda uzman kaþif gizli ajan Artemus Gordon, þeytani Dr.Arliss Loveless'ý izlemek ve planlarýný engellemek için devlet tarafýnda gönderilmiþlerdir. Loveless Tarantula isimli dev silah ve taþýma aracýlýðýyla A.B.D Baþkaný'na bir suikast düzenlemeyi planlamaktadýr. West ve Gordon bu kovalamacaya rakip olarak baþlarlar fakat yetenekleri kýsa sürede onlarý bir takým haline gelmeye zorlar. Güzel ve gizemli Rita Escobar bu ikilinin Loveless'ý yakalama çabalarýna kendisini karýþtýrarak durumu onlar için daha karmaþýk bir hale getirir. 60 Saniye Türü: Yabancý Sinema STAR / 22:45 Yönetmen : Dominic Sena Oyuncular: Nicolas Cage, Giovanni Ribisi,Angelina Jolie Yapým Yýlý: 2000 Randall "Memphis" Raines uzun zaman önce suç yaþamýna bir son vermiþtir ama eski bir arkadaþýn beklenmeyen bir ziyaretinden sonra kardeþinin hayatýný kurtarmak için yapabileceðinin en iyisini yapmaktan -araba çalmaktanbaþka hiç bir seçeneðinin olmadýðýnýn farkýna varýr. Þimdi herþey bir gecede 50 araba soymaya kalmýþtýr. Gerçek bir otomobil hastasý olan Memphis'in arabalara karþý bitmek bilmeyen ateþli bir tutkusu vardýr. Bir arabanýn en küçük parçasýna kadar her tür ayrýntýsýný bilmektedir. Memphis efsanevi bir araba hýrsýzýdýr. Hiç bir kilit veya araba alarmý onu durduramaz. Eðer gözünü dikmiþse arabanýz 60 saniye içinde yerinden gitmiþ demektir. Bay ve Bayan Smith Türü: Yabancý Sinema CNBC-E / 23:00 Çekildiði dönemde oyuncularýnýn birlikteliði filmin önüne geçse de, Mr. & Mrs. Smith keyifli bir romantik / aksiyon olarak kaldý akýllarda. Mr. & Mrs. Smith, Hollywood'un en medyatik çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin birbirine aþýk olduðu film olarak uzun bir zaman manþetlerden inmemiþti. Yapým aþamasýnda birçok aksilikler yaþanan ve oyuncularý defalarca deðiþtirilen film, Brad Pitt ve Angelina Jolie'yi bir araya getirerek kendisine müthiþ bir pazarlama stratejisi çizmiþ oldu. O dönemde Jennifer Aniston ile evli olan ve filmin setinde Jolie'ye aþýk olduðunu itiraf eden Pitt, bu sayede bütün dünyanýn filmi ölesiye merak etmesini saðladý. Mr. & Mrs. Smith, sadece bu medyatik iliþkiden ibaret deðil elbette. Yönetmen koltuðunda oturan Doug Liman, bu filmden önce çektiði The Bourne Identity / Geçmiþi Olmayan Adam ile aksiyon sinemasýna müthiþ bir örnek hediye etmiþti. Liste Türü: Yabancý Sinema KANALTÜRK / 22:15 Yönetmen: Gary Wheeler Oyuncular: Malcolm McDowell, Will Patton, Chuck Carrington, Hilarie Burton Renny Jacobson'a babasýnýn ani ölümüyle miras kalmýþtýr. Fakat babasý, mirasýnýn çok büyük bir kýsmýný çeþitli kurumlara baðýþlamýþ; tek oðlu olan Renny'e ise kiralýk bir kasa anahtarýndan ve Güney Carolina Mukavele Listesi adýndaki bir þirketin üye listesinden baþka hiçbir þey býrakmamýþtýr. Limasol T.K.B. Asbank Universal Bank JAPONYA BAÞBAKANI ÖZÜR DÝLEDÝ Japonya Baþbakaný Naoto Kan, ülkesinde 11 Mart'taki þiddetli deprem ve tsunamide hasar gören, radyasyon sýzýntýsýnýn meydana geldiði nükleer santralin yol açtýðý krizden derin üzüntü duyduðunu bildirdi. Ülkesinde, deprem ve tsunami felaketine müdahaleyle ilgili idaresi eleþtirilen Kan, Uluslararasý Herald Tribune gazetesinin hafta sonu sayýsýnda yayýmlanan yazýsýnda, nükleer krizinin nedeninin soruþturulmasý sözü verdi. ABD'DE ÞÝDDETLÝ FIRTINADA 21 ÖLÜ ABD'de etkili olan þiddetli fýrtýnanýn Kuzey Carolina eyaletinde de 4 kiþinin hayatýný kaybetmesine yol açmasýyla, ülke genelinde bu doða olayýnýn yarattýðý can kayýplarý 21'e yükseldi. Oklahoma eyaletinde geçen perþembe günü baþlayan ardýndan Arkansas, Mississippi, Alabama ve Georgia'da etkili olan ve can kayýplarýna yol açan þiddetli fýrtýna, Kuzey Carolina'da sellere, doluya neden oldu, binalarýn ve evlerin çatýlarýný söküp atacak kadar þiddetini sürdürdü. ÝRAN, AB'NÝN YENÝ YAPTIRIMLARINI KINADI Ýran, AB'nin, insan haklarýný ihlal ettikleri gerekçesiyle 32 Ýranlý yetkiliye yaptýrým uygulama kararýný kýnadý. Ýran Dýþiþleri Bakanlýðý sözcüsü Ramin Mihmanperest, resmi haber ajansý ÝRNA'ya yaptýðý açýklamada, 27 üyeli AB'yi Amerikan politikalarýný izlemekle suçladý. AFGANÝSTAN'DA 3 NATO ASKERÝ DAHA ÖLDÜRÜLDÜ Afganistan'ýn güneyinde dün düzenlenen saldýrýlarda 3 NATO askerinin daha hayatýný kaybettiði bildirildi. Afganistan'daki Uluslararasý Güvenlik ve Destek Gücü'nün (ISAF) komutasýný yürüten NATO tarafýndan yapýlan açýklamada, ülkenin güneyinde dün düzenlenen iki ayrý bombalý saldýrýda 3 ittifak askerinin hayatýný kaybettiði kaydedildi, ancak askerlerin milliyetleri belirtilmedi. PAKÝSTAN'DA 12 ÖLÜ Pakistan'ýn güneyindeki Karaçi kentinde siyasi ve etnik nedenlerle çýkan çatýþmalarda 12 kiþi hayatýný kaybetti. Polis, kimliði belirlenemeyen kiþilerin açtýðý ateþ sonucu son bir günde 12 kiþinin öldüðünü, 11 kiþinin de yaralandýðýný bildirdi. Saldýrýlarda Cemaat-i Ýslami Partisi il baþkaný ile bir polisin de hayatýný kaybettiði belirtildi. DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI BANKALAR DOLAR EURO S.T.G. Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ

15 18 Nisan 2011 Pazartesi 15 Toplantýlara, evlere istek üzerine þeftali kebabý hazýrlanýr. Tel: (Zekai nin Yeri) Gazete, dergi, kitap, okul tezleri vs.. CÝLT ve YALDIZ BASKI itinayla yapýlýr. Tel: Göçmen kuþlar ülkemizde - (Yazý ve fotoðraflar Mustafa Ertan)- Havalarýn ýsýnmasýyle birlikte her yýl adamýza gelen ve yaz boyunca konuk olan göçmen kuþlar yavaþ yavaþ kendilerini göstermeye baþladýlar. Balýkçýl cinsi göçmen kuþlarýnýn bir kýsmýný Lefkoþa içerisinde Dumlupýnar, Taþkýnköy, Marmara ve Göçmenköy bölgelerinden geçen dere yataklarýnda görmek mümkün. Balýk, kurbaða ve diðer suda yaþayan canlýlarla beslenen bu kuþlar için Kanlýdere ile Çakýllýdere diye bildiðimiz dereler beslenme kaynaðý olarak þimdilik yeterli görünüyor. BUZ TEMÝZLÝK ÞOK FÝYAT Ýlaçlar Bizden * Ev, ofis, banka * Cam- Pancur * Merdivenayaðý * Ýnþaat sonrasý temizliði * Bahçe düzenlemesi ve her türlü temizlik iþleri yapýlýr. Tel: SATILIK TARLA Fota da 43 dönüm (Hacý Ali çiftliklerine yakýn) ve Alayköy de anayol üzerinde, nar bahçesi yaný 15 dönüm tarla. Tel: MELÝ EMLAK 1. Göçmenköy'de Türk malý tripleks sýfýr ikiz bina Stg. 2. Hamitköy de 0 Türk koçanlý 2+1 daire Stg. 3. Hamitköy de 1+1 Türk malý 55metrekare 0 daire Stg. 4. Yenikent te Türk koçanlý 3+1 daire 3. kat Stg Satýlýk Türk malý arazi Ozanköy de, asfalt yolu, suyu ve elektriði olan Türk malý 1.5 dönüm arazi satýlýktýr. Tel:

16 16 18 Nisan 2011 Pazartesi

17

18 18 18 Nisan 2011 Pazartesi

19 18 Nisan 2011 Pazartesi Toplu sonuçlar Turkcell 1'inci Ligi Gönyeli-K.Kaymaklý: Lefke-Cihangir: Ozanköy-Doðan T.B.: Türkmenköy-Maðusa T.G.: A.Yeþilova-Tatlýsu: Düzkaya-Çetinkaya: Lapta-B.Baðcýl: Turkcell 2'nci Ligi Dumlupýnar-Çanakkale: Görneç-Baf Ü.Yurdu: Göçmenköy-G.Birliði: T.Ocaðý-Yenicami: Y.Boðaziçi-Esentepe: G.Gücü-Yalova: Binatlý-Mehmetçik: Yükselme 1'inci Ligi Doðu Grubu Alaniçi-Beyarmudu: Vadili-Dörtyol: Aydoðan-Ergazi: Civisil-Kumyalý: Paþaköy-Dilekkaya: Yükselme 1'inci Ligi Batý Grubu Pýnarbaþý-Dikmen G.: Yýlmazköy-Minareliköy: Ortaköy-Kozan: Zümrütköy-Aydýnköy M.: Karþýyaka-Alayköy: Yükselme 2'nci A Grubu Büyükkaya-Arapköy: Karadeniz 61-Bahçeli: Yarköy-Tatlýsu Seracýlar: Yükselme 2'nci B Grubu Haspolat-Yeniceköy: Boðaziçi-Geçitkale: Ýskele Trabzon-Aygün: Yükselme 2'nci C Grubu Yiðitler-Ötüken: Canbulat-Kýrýkkale: Yeniþehir-Güvercinlik: Yükselme 2'nci D Grubu Gayretköy-Þirinevler: Karaoðlanoðlu-Kalkanlý: Metehan-Serhatköy: Limasol Bankasý Kadýnlar Ligi Ortaköy-Akdeniz S.B.: Gönyeli-Düzova: U-19 Ligleri Turkcell 1'inci Ligi'nde Gönyeli-K.Kaymaklý: Lefke-Cihangir: Ozanköy-Doðan T.B.: Türkmenköy-Maðusa T.G.: A.Yeþilova-Tatlýsu: Düzkaya-Çetinkaya: Lapta-B.Baðcýl: Turkcell 2'nci Ligi'nde Dumlupýnar-Çanakkale: Görneç-Baf Ü.Yurdu: Göçmenköy-G.Birliði: Türk Ocaðý-Yenicami: Y.Boðaziçi-Esentepe: Gençlik Gücü-Yalova: Binatlý-Mehmetçik: (Mehmetçik sahaya çýkmadý) Tamek U-14 Ligleri A Grubu K.Kaymaklý-Çetinkaya: Yenicami-Gündüz T.Onay: B Grubu Cihangir-Paþaköy: Deðirmenlik-Vadili: (hükmen) C Grubu A. S.B F.Akademisi: Doðan T.B.-Gönyeli: D Grubu Maðusa Ý.Y.-Maraþ G.: Canbulat-Çanakkale: E Grubu Denizli-Baf Ü.Yurdu: Yalova-Lefke: Güreþ'te Büyükler Ligi'nde 3.ayak geride kaldý Güreþ Federasyonu tarafýndan organize edilen Büyükler Ligi'nin 3'üncü ayaðý "Büyükler Srbest Güreþ Turnuvasý" önceki gün gerçekleþti. Rýfat Þener Güreþ Salonu'nda 28 güreþçinin mücadele ettiði turnuvada toplamda 65 puan alan Doðu Akdeniz Üniversitesi birinciliði elde etti. Ayný puanla ama birincilik eksiði ile Yakýn Doðu Üniversitesi ikinci olurken, 7 puanla Korkuteli üçüncülüðü aldý. Mertdoðan Soyalan, Volkan Avcý, Kemal Bayraktar, Murat Doðan, Koral Bürüncük ve Ahmet Arkan hakemliði'nde yapýlan turnuvasý sonrasý düzenlenen ödül töreni ile dereceye giren sporculara madalyalarý verildi. Dereceye giren sporculara madalyalarýný Güreþ Federasyonu yönetim kurulu üyeleri verdi. Alýnan sonuçlar þöyle: 1.DAÜ 65 puan 2.YDÜ 65 puan 3.Korkuteli 7 puan 4.Kültür Spor 0 puan Bilardoda avantaj Lefke'de n Her iki takýmýn da tam kadro ile mücadele ettiði karþýlaþmada taraflar birbirlerine üstünlük saðlayamadýlar. 4-4 eþitlikle tamamlanan karþýlaþma sonrasýnda averaj ile önde olan Lefke Türk Spor Kulübü þampiyonluða daha yakýn bulunuyor Kuzey Kýbrýs Bilardo Federasyonu tarafýndan organize edilen "Vakýflar Bankasý Bilardo Ligi"nde 16'ncý hafta karþýlaþmalarý geçtiðimiz gün oynanan karþýlaþmalar ile tamamlandý. Haftanýn en önemli karþýlaþmasýnda Lefke Türk Spor Kulübü ile Magem Lefke Türk Spor Kulübü Lokali'nde karþý karþýya geldi. Takýmlar büyük önem verdikleri karþýlaþmaya asker oyuncularýný da alarak tam kadro ile çýkarken birbirlerine üstünlük saðlayamadýlar ve 4-4'lük eþitlik ile puanlarý paylaþtýlar. Lefke Türk Spor Kulübü karþýlaþmaya Hüseyin Borankan, Timur Eren, Ali Karanfiloðlu, Güner Özalp ve yedek olarak da Fýrat Leylek ile çýkarken, Magem Mehmet Þanlýsoy, Onuç Altur, Rüstem Aygünlü, Mehmet Ali Sözgen ve yedek olarak da Hakan Kara ile mücadele etti. "8 Top" da oynanan ilk dört karþýlaþmada Timur Eren Onuç Altur'u 5-3, Güner Özalp Rüstem Aygünlü'yü 5-2, Ali Karanfiloðlu Mehmet Þanlýsoy'u 5-1 ve genç sporcu Mehmet Ali Sözgen de Hüseyin Borankan'ý 5-3 maðlup etti. Bu sonuçlarýn ardýndan Lefke Türk Spor kulübü karþýlaþmanýn ilk yarýsýný 3-1 önde tamamlarken, ikinci yarýda oynanan "9 Top" ve "10 Top" karþýlaþmalarýnda rakibine üstünlük kuran Magem maçtan beraberlik ile ayrýlmayý baþardý. "9 Top" karþýlaþmalarýnda Mehmet Þanlýsoy Timur Eren'i 7-5, Rüstem Aygünlü ise Güner Özalp'ý 7-4 maðlup ederken, "10 Top" karþýlaþmalarýnda Fýrat Leylek Mehmet Ali Sözgen'i 5-1 maðlup, Onuç Altur ise Ali Karanfiloðlu'nu 5-0 maðlup etti. BU sonuçlarýn ardýndan karþýlaþma 4-4 eþitlikle tamamlandý. "Vakýflar Bankasý Bilardo Ligi"nin 16'cý haftasýnda oynanan diðer karþýlaþmalarda ise Düzkaya Spor Kulübü Atatürk Öðretmen Akademisi'ni, Vakýflar Spor Kulübü ise Doðu Akdeniz Üniversitesi'ni ayný skor ile 7-1 maðlup etti. Deniz Plaza ile ÝSDER arasýnda oynanan karþýlaþma ise Deniz Plaza'nýn 6-2'lik üstünlüðü ile tamamlanýrken, 16'ncý haftanýn beraberlik ile tamamlanan diðer karþýlaþmasýnda Akdeniz Spor Birliði ile Yakýn Doðu Üniversitesi 4-4'lük skor ile puanlarý paylaþtýlar. "Vakýflar Bankasý Bilardo Ligi" 16'ncý haftasýnda alýnan sonuçlar þöyle: Atatürk Öðretmen Akademisi - Düzkaya Spor Kulübü: 1-7 Vakýflar Spor Kulübü - Doðu Akdeniz Üniversitesi: 7-1 Akdeniz Spor Birliði - Yakýn Doðu Üniversitesi: 4-4 ÝSDER - Deniz Plaza : 2-6 Lefke Türk Spor Kulübü - MAGEM : 4-4 Vakýflar Bankasý Bilardo haftanýn programý þöyle: 19 Nisan 2011, Salý saat 19.00'de Düzkaya Spor Kulübü - Vakýflar Bankasý Spor Kulübü (Brake Hall) MAGEM - Doðu Akdeniz Üniversitesi (MAGEM) 21 Nisan 2011, Perþembe saat 19.00'da Çetinkaya Spor Kulübü - ÝSDER (Brake Hall) Lefke Türk Spor Kulübü - Akdeniz Spor Birliði (LTSK) 19 Turkcell 1'inci Ligi Puan Durumu TAKIMLAR O G B M A Y P 1. K.Kaymaklý B.Baðcýl Doðan T. B Çetinkaya Lapta Lefke Cihangir Tatlýsu Maðusa T.G Düzkaya Gönyeli A.Yeþilova T.Köy Ozanköy TURKCELL 2'inci Ligi TAKIMLAR O G B M A Y P 1. Yenicami Göçmenköy Dumlupýnar G. Gücü Türk Ocaðý Esentepe Binatlý Görneç B. Ü.Yurdu Y.Boðaziçi Yalova Çanakkale G.Birliði Mehmetçik Siyah At Satranç Turnuvasý'nda son 3 tura girildi Lefkoþa Satranç Derneði tarafýndan düzenlenen 22'nci Siyah At Satranç Turnuvasý'nda 6'ncý turunun sonunda Lider Golgate, en yakýn takipçisi LSD'nin 4,5 puan önünde yer aldý. Belça, Siemens, Deniz Plaza, KT. Öðretmenler Kooperatifi Ltd., Ýnter Gaz, Dormen Biliþim, Colgate, Adopen ve LSD takýmlarýnýn mücadele ettiði turnuvanýn 6'ncý turunda rakibi Siemens'e farklý maðlup olan Belça, 7'nci turda Adopen karþýsýnda galibiyet arayacak. Ahmet Aþlan, Arda Çayönlü, Duygu Meren ve Damla Meren'den oluþan Belça takýmý 6,5 puanla, puan cetvelinin son sýrasýnda yer alýyor. Hakemliðini, ayný zamanda LSD Baþkaný olan Hasan Akgün yaptýðý ve her hafta bir takýmýn boþ geçeceði turnuva LSD Lokali'nde Cuma akþamlarý saat 19.00'da baþlýyor. Turnuva 9 tur üzerinden tamamlanacak. 22'nci Siyah At Satranç Turnuvasý'nýn 6'ncý tur sonuçlarý: Deniz Plaza - Dormen Biliþim: 2,5-1,5 K.T.Ö.Koop. - Colgate: 1,5-2,5 Ýntergaz - LSD: 2-2 Belça - Siemens: 0,5-3,5 Adopen turu boþ geçti. 22'nci Siyah At Satranç Turnuvasý'nýn 7'nci turunda programý: (22 Nisan 2011, Cuma) Colgate - Ýntergaz Dormen Biliþim - K.T.Ö.Koop Siemens - Deniz Plaza Adopen - Belça LSD turu boþ geçecek 22'nci Siyah At Satranç Turnuvasý'nda son puan durumu: Colgate 17 Puan LSD 12,5 Puan Siemens 12,0 Puan Deniz Plaza 11,5 Puan Dormen Biliþim 10,5 Puan Ýntergaz 9,5 Puan K.T.Ö.Koop. 8,0 Puan Adopen 7,5 Puan Belça 6,5 Puan

20 Gençler Birliði ilk kez 3. Lig'de Turkcell 2. Liginde sezonun son maçlarý dün tamamlandý. Baþkentte Göçmenköy ile karþýlaþan Gençler Birliði rakibini maðlup edemedi ve 3-3 berabere kaldý. Bu skor Gençler Birliði'nin ligde kalmasýna yetmedi. Gençler Birliði tarihinde ilk kez 3. Lig'e düþmüþ oldu. Görneç bayram yaptý n Turkcell 2. Ligi'nde sezonun son haftasýnda Baf Ülkü Yurdu'nu konuk eden Görneç rakibini 2-0 yenerek hem play-out'un dýþýnda kaldý, hem de Baf'ý play-out oynamaya býraktý Yer: Serdarlý Sahasý Hakemler: Mehmet Sezener, Mehmet Tarým, Hakan Muhtaroðlu Görneç: Hasan, Ýrfan, Nazým (Dk. 70 Besim), Zeki, Ali Akbulut, Haþim, Sayit, Onurhan (Dk. 90 Uður), Gökhan, Burçin, Günay (Dk. 58 Ali Elmas). Baf Ü.Y.: Ahmet, Kemal, Mustafa, Tüner, Ýsa (Dk. 58 Hüseyin), Fikri, Ekrem, Bahri, Gürhan (Dk. 42 Darbaz), Ali, Hüseyin (Dk. 72 Ferit) Goller: Dk. 66 Nazým, Dk. 80 Ýrfan (Görneç) Sezonun son haftasýnýn en önemli maçýnda zafer Görneç'in oldu. Maça ev sahibi Görneç daha iyi baþladý. 9.dakikada Ýrfan'ýn kafa vuruþunda top direkten döndü. Ýlk devre Görneç, Baf'a oranla daha iyi futbol oynadý gole daha yakýn olan taraftý. Ancak gerek Baf kalecisi Ahmet'in baþarýlý kurtarýþlarý, gerekse son vuruþlardaki hatalar ilk devre golü getirmedi. Ýkinci devreye Görneç yine iyi baþlayan taraf oldu. 66.dakikada Baf ceza sahasý Gençlik Gücü konuk ettiði Yalova'yý, Hasan Aksoy'un golleriyle geçti GG sevindi, Yalova üzüldü n Gençlik Gücü play-off'a 2'nci sýradan ve 2 puanla baþlarken, Yalova takýmý ise play-out'a 3'üncü sýradan ve 1 puanla baþlayacak. YER: Þht.Hüseyin Ruso Stadý HAKEMLER: Ecvet Kanatlý, Ahmet Karaoðullarý, Ali Orçan G.GÜCÜ: Hüseyin, Aþkýn, Salim (Ahmet), Ragýp, Suat, Fýrat, Erol, Hasan Sadrazam, Niyazi (Berkehan), Hasan Aksoy, Mehmet (Ümit) YALOVA: Mustafa Daðman, Hasan, Gürbay, Mehmet, Ercan, Muammer (Turgay), Yusuf, Ali (Cemre), Ýbrahim (Mustafa Akbulut), Ertuð, Kemal GOLLER: Dk:13 ve 72 Hasan Aksoy (G.Gücü), Dk:40 Ertuð (Yalova) Turkcell 2'nci Ligi'nin son hafta karþýlaþmasýnda Lefkoþa Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda Yalova'yý konuk eden Gençlik Gücü sahadan 2-1 galibiyetle ayrýldý. 13. dakikada Gençlik Gücü ataðýnda defansýn uzaklaþtýramadýðý topu Hasan Aksoy kafayla aðlara göndererek takýmýný öne geçirdi (1-0). 40. dakikada sað kanattan geliþen Yalova ataðýnda Muammer'in yaptýðý ortaya güzel bir vuruþ yapan Ertuð topu aðlara göndererek skoru eþitledi (1-1). 59. dakikada Niyazi'nin kullandýðý serbest içerisinde uzaklaþtýrýlmaya çalýþýlan top Ýrfan'ýn yüzüne vurarak Nazým'ýn önünde kaldý. Nazým sert ve düzgün vuruþla topu aðlara göndererek takýmýný 1-0 öne geçirdi. 80.dakikada orta alanda aldýðý topla Baf ceza sahasý içerisine kadar giren Ýrfan rakiplerinden kurtulduktan sonra kaleci ile karþý karþýya kaldý. Vuruþunda topu Ahmet'in vuruþta kaleci Mustafa köþeden topu kornere gönderdi. 72. dakikada sað kanattan ceza alaný içerisine yapýlan ortada Hasan Aksoy, þýk bir topuk vuruþuyla topu aðlara göndererek takýmýný bir kez daha öne geçirdi (2-1) 90. dakikada Yalova ataðýnda altý pas yanýndan aðlara gönderdi ve takýmýný 2-0 öne geçirdi. Maç bu þekilde sona erdi ve Görneç aldýðý 3 puanla ligi 30 puanla sekizinci sýrada tamamlayarak play-out oynamadan ligde kalmaya baþardý. Baf ise 29 puanla ligi dokuzuncu tamamladý. Baf play-outa 3 puanla baþlayacak. üzerinden Kemal'ýn kafa vuruþunu günün baþarýlý ismi kaleci Hüseyin önledi. Geriye kalan dakikalarda sonuç deðiþmeyince Gençlik Gücü takýmý sahadan 2-1 galibiyetle ayrýlarak play-off'a 2'nci sýradan ve 2 puanla baþlama þansý elde etti. Yalova takýmý ise play-out'a 3'üncü sýradan ve 1 puanla baþlayacak. Turkcell 2. Lig þampiyonu Yenicami ligi yenilgisiz tamamladý Kartal'ý kimse yenemedi n Sezonun son maçýnda Türk Ocaðý'na konuk olan Yenicami 1-0 geriye düþtüðü karþýlaþmadan 2-1 galip ayrýlmayý baþardý ve 2. Ligi hiç yenilmeden noktalamýþ oldu.. YER: 20 Temmuz Stadý HAKEMLER: Fehim Dayý, Hakký Emir, Ali Özer TÜRK OCAÐI: Hüseyin, Mustafa, Bayram, Yunus, Davut (Emrah), Aksel (Serkan), Özcan (Ahmet), Deniz, Nurcan, Murat Gertik, Ediz YENÝCAMÝ: Çaðatay, Gürçin (Mustafa), Okan, Emrah, Erdinç, Hascan, Musa, Mehmet Göktaþ, Hasan Göksun, Mehmet Çil (Erkan), Özgür (Ömer) GOLLER: Dk:14 Murat Gertik (T.Ocaðý), Dk:27 Özgür, dk:48 Musa (Yenicami) Turkcell 2'nci Ligi'nin son haftasýnda Girne'de Türk Ocaðý ile karþýlaþan þampiyon Yenicami rakibini 2-1 maðlup ederek þampiyonluðunun yanýna yenilmezlik ünvanýný da ekledi. 14. dakikada Davut'un Yenicami defansý arkasýna gönderdiði topta defans bir an duraklayýnca durmayan Murat Gertik kalesini terkeden Çaðatay'dan da sýyrýlarak topu aðlara gönderdi (1-0). 16. dakikada Türk Ocaðý ataðýnda topla buluþan Ediz'in sert þutu direðin yanýndan dýþarýya gitti. 27. dakikada Yenicami ataðýnda ceza sahasý içerisine yapýlan ortada topu önce göðsüyle kontrol eden Özgür rakibinden de sýyrýldýktan sonra sol ayaðýyla topu kaleci Hüseyin'in müdahalesine raðmen aðlara göndererek skora dengeyi getirdi (1-1). 48. dakikada Yenicami ataðýnda ceza alaný içerisine gönderilen topla buluþan Musa çapraz pozisyonda olmasýna raðmen çok sert ve düzgün bir vuruþla topu aðlara gönderdi (1-2). 80. dakikada karþýlaþmanýn hakemi Fehim Dayý, Türk Ocaðý'ndan Bayram'ý çift sarý karttan kýrmýzý kartla oyun dýþýna gönderdi. Karþýlaþmanýn dördüncü hakeminin uyarýsý üzerine bu kartý iptal eden Fehim Dayý Serkan'ý sarý kartla cezalandýrdý. Maçýn geriye kalan dakikalarýnda sonuç deðiþmeyince Yenicami Türk Ocaðý'ný 2-1 maðlup ederek sezonu yenilgisiz þampiyon olarak tamamladý. Bu sonuçla Türk Ocaðý play-off karþýlaþmalarýna 3'üncü sýradan ve 1 puanla baþlayacak. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: