ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Ocak 2011 Pazar YIL: 10 SAYI: 3306 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT ADAM OLABÝLECEK.

Transkript

1 Papandreu Erzurum da Kýbrýs Türkiye nin iþgali altýnda deyince kýyamet kopmuþ... Adamda hiç kibarlýk yok galiba... Türkiye nin alt yönetimi diyemez miydi sanki? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Ocak 2011 Pazar YIL: 10 SAYI: 3306 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com GÜNEYDE TÜKENÝYORUZ YOKOLUYORUZ DÝYEN VAR MI? l 2. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... BARIÞ KÜLTÜRÜ Niyazi Ökten DÝLÝN KEMÝÐÝ YOK... Ali Osman ADAM OLABÝLECEK MÝYÝZ? Erdoðan Baybars OLMADIÐIMIZ YERDEKÝ HUZUR Elvan Levent TOPLUMSAL VAROLUÞA GÝDEN YOL Mehmet Levent Maaþ kesintilerine, emeklilerin vergilendirilmesine, eþel-mobilin kaldýrýlmasýna ve asgari ücretin yerinde saymasýna ses çýkarmayan; hatta bu önlemleri destekleyen Sanayi Odasý, yýlan onu da sokmaya baþlayýnca patladý... Güneyde bir yýlda milyon 600 bin Euro harcadýk n Kýbrýslý Türklerin 2010 yýlýnda güneyde kredi kartý ile yaptýklarý harcamalar 18 milyon 600 bin Euro olarak hesaplandý... n Buna karþýlýk Rumlarýn KKTC ve Antalya da kredi kartlarýyla yaptýklarý harcamalar 7.1 milyon Euro... l 7. sayfada "Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn" anlayýþýnýn sonu Onu da soktu n 1 Ocak'tan itibaren yürürlüðe giren KDV uygulamasýyla ithal ürünler ile yerli ürünler arasýndaki %8'lik farkýn ortadan kalktýðýný ve sanayicinin tamamen korumasýz býrakýldýðýný belirten Sanayi Odasý da eylemlere hazýrlanýyor... n Dün yapýlan deðerlendirmeden sonra, sanayicilerin fabrikalarýný kapatarak her türlü eyleme baþvuracaklarý açýklandý... n "Býçak kemiðe dayandý" diyen Sanayi Odasý Baþkaný Ali Çýralý, geçmiþ hükümet döneminde de, yerli üretimi korumaya yönelik %35'lere varan fonlarýn kaldýrýldýðýný ve bunun da 'bir avuç ticaret erbabýnýn' hatýrýna yapýldýðýný hatýrlattý... n Çýralý: Bu þartlarda Türkiyeli üreticilerle rekabet edebilmemiz mümkün deðildir. Bu durumu kabul etmemiz mümkün deðil... l 4. sayfada Bu pankarta katlanamadýlar n Sendikal Platform un TC Yardým Heyeti binasý önünde açtýðý Arif Hoca nýn dediðinden pankartýna Serdar Denktaþ tan sonra Kamu-Sen ve Hataylýlar Derneði de tepki gösterdi... n Kamu-Sen Baþkaný Mehmet Özkardaþ, "Sendikamýzýn bu gibi halkýmýzýn ortak paydasý olmayan ve ayrýþmayý getirebilecek pankartlarý onaylamasý mümkün deðildir" dedi... n Hataylýlar Bütünleþme ve Yardýmlaþma Derneði ise, eylemde 'yakýþýk' olmayan pankart taþýndýðýný öne sürdü ve Türkiye ve AKP'ye çatarak siyaset yapýlmasýný halkýn n 6. sayfada onaylamadýðý iddia edildi... Gazetemizle birlikte... Arif H.Tahsin yazýyor: Yiðitler silkinin n2. sayfada

2 ÖÐRETMENLER ODASINDA HIRSIZLIK Gazimaðusa'da, Doðu Akdeniz Kolejine ait kapalý spor salonunda yer alan öðretmenler odasýnda hýrsýzlýk olayý meydana geldi. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre önceki gün salon içerisinde yer alan temizlik odasýnýn kapýsýný açarak içerden öðretmenler odasýna ait anahtarý alan hýrsýzlar, girdikleri öðretmenler odasýndan 2 adet diz üstü bilgisayarý alarak kaçtý. GÜNEY'DEN GELEN ÝSVÝÇRELÝ TURÝST KAYIP Güney Kýbrýs'tan turist kafilesi ile önceki gün Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'ne geçen 50 yaþýndaki Ýsveç uyruklu Hans Peter Lochmann'ýn kaybolduðu açýklandý. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre Hans Peter Lochmann (E-50) Beylerbeyi bölgesinde gezmekte olduðu esnada kafileden ayrýlarak kayboldu. Hans Peter Lochmann'ý arama çalýþmalarý devam ediyor. DAÜ'DE 2 NÝJERYALI HAKKINDA SORUÞTURMA Doðu Akdeniz Üniversitesi'nde önceki gün düzenlenen Ýngilizce sýnavýnda "baþkasýnýn yerine sýnava girme" olayý yaþandý, 2 Nijerya uyruklu öðrenci hakkýnda soruþturma baþlatýldý. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre Doðu Akdeniz Üniversitesi'nde yapýlan Ýngilizce sýnavda, KKTC'de öðrenci olarak bulunan Nijerya uyruklu A.I. (E-22), kendisine verilen öðrenci kimlik kartýný; kendisi yerine sýnava girmesi için, yine Nijerya uyruklu O.G.'ye (E-26) verdi. A.I.'ya ait öðrenci kimlik kartý ile sýnava girdiði belirlenen O.G. ve A.I. hakkýnda soruþturma baþlatýldý. ÝNCE AV MEVSÝMÝ BAÞLIYOR Cikla Avý olarak bilinen Birinci Ýnce Av Mevsimi, bugün baþlýyor. Avcýlar, 6 Mart'a kadar pazar ve çarþamba günleri olmak üzere toplam 17 gün avlanabilecek. Ýçiþleri ve Yerel Yönetimler Bakanlýðý Müsteþarý Kamil Kayral'ýn açýklamasýna göre av günleri 9, 12, 16, 19, 23, 26 ve 30 Ocak; 2, 6, 9, 13, 16, 20, 23 ve 27 Þubat ile 2 ve 6 Mart. Av günlerinde, kýsýtlama olmadan çulluk, cikla, yaban güvercini, fassa, karga ve saksaðan avlanabilecek. Bunlarýn dýþýnda herhangi bir av ve yabani kuþ avý yasak. GÜNEYDE YARIM KÝLO HÝNT KENEVÝRÝ BULUNDU Rum Narkotik Þube (ÝKAN) görevlilerinin, önceki gün Lefkoþa Rum kesiminde 22 yaþýndaki bir kiþinin evinde yaptýðý aramada 420 gram aðýrlýðýnda Hint keneviri tespit ettiði bildirildi. Hint kenevirinin paketler içerisinde satýþa hazýr halde bulunduðunu yazan Fileleftheros, mahkemeye çýkarýlan 22 yaþýndaki sanýk hakkýnda 7 günlük tutukluluk emri alýndýðýný kaydetti. GÜNEYDE KASIM AYI ÝÞSÝZLÝK ORANI YÜZDE 7.2 Güney Kýbrýs'ta 2010 yýlý Kasým ayý iþsizlik oraný yüzde 7.2 olarak açýklandý. Politis gazetesi Eurostat'ýn verilerine dayanarak, 2010 yýlý Ekim ayýna göre yüzde 0,1, 2009 yýlý Kasým ayýna kýyasla da yüzde 1 oranýnda artýþ kaydedildiðini yazdý. Olaylar ve Gerçekler Arif Hasan Tahsin Kýbrýs'ýn Türkçe konuþan ve/veya müslüman ahalisi arasýnda Türkiye'nin kendilerini yoketme çabasý içerisinde olduðunu görmeyen yoktur. Bu duruma Amerika'nýn, Ýngiltere'nin, Avrupa Birliði'nin çanak tuttuðunu da bilmeyen yoktur. Siyasal partiler arasýnda da bu gerçeði bilmeyen yoktur, kalmadý. Koltuk uðruna iþbirliði yapanlar da bu durumu bal gibi bilirler. Bir Mustafa Arabacýoðlu çýktý ve televizyon canlý yayýnlarýnda defatle, "Biz Meclis'te milletvekilliði deðil ahlaksýzlýk yaparýk" dedi. Baþbakan, Meclis Baþkaný, parti baþkanlarý veya bir tek milletvekili çýkýp da, "nedir be senin dediðin" dedi mi? Demedi. Deyemedi. Kýbrýs'ýn kuzeyinde olup bitenlerde aslan payý olan Denktaþ bile patladý. Bu toplumun bu muameleyi haketmediðini o bile kavradý artýk. Ve rahatsýzlýðýný dýþa vurmaya baþladý. Ancak, büyük çoðunluk, her nedense, sesini duyurmaya baþladý ama, yeterince yükseltmekten çekinir bir hal içindedir hala daha... Geçecek bu çekingenlik... Dün gece (Perþembe gecesi) Ferdi Sabit Soyer'i biraz dinledim. "Bu toplum varlýðýný korumak için geçmiþte büyük mücadele verdi" þeklinde konuþtu. Sýra kimdedir? Bu toplumun varlýðýný korumak için o büyük mücadeleyi verenlerde... Birçoðunun yaþý geçmiþ olabilir. Ama en azýndan ses verebilirler. Diyebilirler ki, "Ey Türkiye! Biz bu toplumun varlýðýný, sen gelip yok edesin diye korumadýk." "Adaya çýkarken kaybetmekte olduðun anda senin yardýmýna bunun için koþmadýk." YÝÐÝTLER SÝLKÝNÝN Ve UBP'ye dönüp, "Dur bakalým. Biz sizi bunun için mi seçtik?" "Toplumun onuru, gururu böyle mi korunur?" "Ya aklýnýzý hemen baþýnýza alýn, ya da o meclise gelir, vura vura beyninizi patlatýr, sonra sizi Cemal Efendi'nin çöp arabalarýna yükletir Dikomo çöplüðüne atarýk". Ki buna daha güçleri yeter. Gençlerin isyanlarýnýn karþýsýnda deðil, yanlarýnda yer alsýnlar. Gençler farklý bir dil kullanabilirler. Ama nihayet bu gençler, sizin mücadelenizin ürünleridirler. Dilleri farklý ama, hedefleri aynýdýr. "Bu toplumun varlýðýný bu Kýbrýs adasýnda korumak..." Denktaþ Bey'i sevmeye devan edebilirsiniz. Ama Denktaþ Bey toplumun en kötü günlerindeki direniþini Gençlerin isyanlarýnýn karþýsýnda deðil, yanlarýnda yer alsýnlar. Gençler farklý bir dil kullanabilirler. Ama nihayet bu gençler, sizin mücadelenizin ürünleridirler. Dilleri farklý ama, hedefleri aynýdýr. "Bu toplumun varlýðýný bu Kýbrýs adasýnda korumak..." görmedi, yaþamadý. Bir Erenköy olaylarýný yaþadý. Fiyasko, kendisi için talihsiz bir sonuç. Anlaþýlan, onun etkisinde kaldý ki, "Türkiye olmazsa Rum toplumu lokma gibi yutar bizi" der. Bu düþüncesinin yanlýþ olduðunu en iyi bilen sizsiniz... Eski tüfekler... Ýþte gençlerimiz yola çýktý. Niçin? Sizin savunduðunuz toplumun, yeniden tehlikeye giren varlýðýný korumak için... "Zamanlama önemlidir" derler. Her zaman deðil. Oksari sende deðil ki her zaman... Aný geldiðinde tereddüde gerek yoktur. Hazýrsýn ya da hazýrlýksýzsýn önemli deðildir. Askerlikte kuraldýr. Aný geldiðinde, hazýr olmasan da hücum emrini vereceksin. Ve eksiðini savaþ alanýnda tamamlayacaksýn... Boru çaldýysa söz bitti demektir. Yiðitler silkinin! Er meydanýna! Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com GÜNEYDE TÜKENÝYORUZ YOKOLUYORUZ DÝYEN VAR MI? Kuzeyde herkesten ayný feryat yükseliyor artýk: -Tükeniyoruz, yok oluyoruz... Güneyden böyle bir feryat yükseldiðini hiç duymadým ben þimdiye dek... Yani "tükeniyoruz, yok oluyoruz" diyen hiçbir Kýbrýslýruma rastlamadým. Kaçak iþçilerden þikayet var... Ama bundan yok... Yalnýz Kýbrýslý bir Rum dostum yakýnmýþtý bir gün... Kýbrýs gelecekte yabancýlarýn eline geçecek diye endiþeye kapýlmýþtý birdenbire nedense... Kýbrýs'ýn AB üyesi olduðu ilk aylardý... -Göreceksin, yabancý dolacak burasý yakýnda, diyordu. Çok karamsardý... Ama yersiz buldum onun bu endiþesini... Kuzey elden gitmiþti gerçi, ancak güney için böyle bir tehlike göremiyordum ben... Avrupalý iþsizler için çok cazip bir yer deðil burasý... Ortadoðu mültecileri için de pek cazip sayýlmaz... Kendi yurtlarýnda bir dolar gündeliðe çalýþan uzakdoðulu yoksul iþçiler için ise bir ekmek kapýsý sayýlsa da, minnacýk ada oralardan gelecek büyük bir nüfusu kaldýrmaz. Güneydeki hükümet de ayrýca kuzeydeki gibi dýþtan gelen herkese bol keseden vatandaþlýk daðýtmaz... Kýbrýs'ta koþullar normalleþseydi, herþeyden önce bizim yurtdýþýndaki vatandaþlarýmýz dönerdi buraya... Hani, kesin dönüþ yapan var mý? Kýbrýs için ne Ýngiltere'yi, ne Avustralya'yý býrakmaya deðmiyor hala... Burada ne olacaðý belli deðil henüz çünkü... Herþey mümkün... Geçmiþte yaþananlar herkesin gözünü o kadar korkutmuþ ki, kesin dönüþ yapmayý göze alamýyorlar bir türlü... Ayný trajediyi bir daha yaþamak istemiyorlar... Adadaki gençliðe bakýn... Hepsi de çekip gitmekten ve bir daha buralara ayak basmamaktan bahsediyor... Bana da sordular: -Sen bizim yaþýmýzda olsan ne yaparsýn? Çekip gitmez misin? Bu soruyu yanýtlamak o kadar kolay olmuyor doðrusu... Siyaset ilerlemiyor Kýbrýs'ta... Geriliyor hatta... Ne dediðimizi, ne yaptýðýmýzý bilmiyoruz. Hristofyas þöyle demiþ mesela: -Ýstanbul'da Erdoðan ve Gül ile balýk, ekmek yiyerek biz bu sorunu çözeriz... Ýstanbul mu, balýk mý bütün mesele? Ne demek istiyor yoldaþ? Talat ve Eroðlu ile çözemedi de Erdoðan ile mi çözecek? Yani o Ankara ile anlaþýyor da biz mi takoz koyuyoruz buna? "Kýbrýslýtürk liderler aradan çekilsin, ben Türkiye ile anlaþýrým" mý demek istiyor? Buna benzer bir cümleyi New York ziyareti sýrasýnda da kurmuþtu Hristofyas... -Erdoðan Kýbrýs'ta çözüm istiyor, demiþti... Ne tuhaf... Hristofyas görüþme masasýnda bizimle deðil de Türkiye ile görüþtüðünün farkýnda deðil mi acaba? Kýbrýslýrum siyasilerde derin bir hayranlýk var Erdoðan'a karþý... Güce tapýnmanýn bir tezahürüdür ancak bu... Hitler Almanya'da iktidarý ele geçirdiðinde de öyleydi dünyada bu... Her yerde bol bol hayranlarý vardý Hitler'in... Þaka deðil, Almanya'yý kalkýndýrmýþtý... En güçlü devleti yapmýþtý Avrupa'nýn... Nazi gruplarýnýn Berlin sokaklarýnda Yahudilere karþý giriþtikleri saldýrýlar umurunda deðildi kimsenin... Tüm bunlar, Hitler dünyayý yakýp yýktýktan sonra anlaþýlacaktý ancak... Þimdi Erdoðan yönetimine bakýn bir de... Baskýyla basýný susturmuþ... Muhaliflerine 'Ergenekoncu' damgasý vurarak içeri atmýþ hepsini... Hiçbir suçu olmayan kimseler yýllardýr hapiste hükümsüz tutuklu... Gazeteciler de var aralarýnda, bilim adamlarý da... Üstelik albaylar ve generaller serbest býrakýlýrken, onlar serbest býrakýlmamýþ... Dahasý, geçtiðimiz hafta nice cinayetler iþlemiþ olanlar da serbest býrakýldý. Erdoðan'ýn muhaliflerine karþý ne kadar kinci ve intikamcý olduðunu anlatmaya yetmez mi bu? Garip bir baþka durum da þu: Kýbrýs'ýn kuzeyinde Erdoðan hükümetine karþý þiddetli tepkiler artýk tavana vururken, güneydeki Erdoðan hayranlýðý komik görünüyor. Biz çatýþýyoruz Ankara hükümetiyle... Hristofyas ise Ýstanbul'da Erdoðan ile balýk ekmek yemeyi düþlüyor... Ýster misiniz sonunda Ankara ile bir olup mýzýkçýlýk yaptýðýmýz için bizi dövsünler?

3 AFRÝKA dan mektup... ADAM YERÝNE KONMADIKÇA KURTULUÞ YOK Yunan Baþbakaný Yorgo Papandreu Erzurum'da patlatmýþ bombasýný... "Kýbrýs Türkiye'nin iþgali altýnda" demiþ... Vay sen misin Türkiye'ye iþgalci diyen... Kýzmýþlar... Köpürmüþler... Oysa biz burada yýllardýr söylüyoruz bunu... Ama Papandreu söyleyince bunu baþ haber yapan TC medyasý Kýbrýs'tan çýkan sesleri duymazlýktan geliyor... Es geçiyor... Mesela TC Yardým Heyeti binasý önünde açýlan o müthiþ pankartý da es geçtiler... TC Büyükelçiliði önünde yapýlan eylemleri de es geçtikleri gibi... Dýþiþleri Bakanýmýzýn Seray Sever'le macerasýný havada kapýyorlar ama... * Kuzey Kýbrýs'taki isyanlarýmýz bir duvara çarpýp geri dönüyor galiba... Biz söylüyoruz, biz dinliyoruz... Buradan yükselen iþgal sesleri sanki dünyaya ulaþmýyor... Papandreu söyleyince ise kýyamet kopuyor... Oysa bunu Papandreu'nun deðil, bizim seslendirmemiz çok daha önemli deðil mi?... Bir Yunanlýnýn, ya da Kýbrýslý bir Rumun bunu söylemesinden daha doðal ne olabilir ki? 37 yýldýr Kýbrýs'ýn yarýsý Türkiye'nin elinde... Kýrk bin asker ve dünya kadar da nüfusu var burada... Hem asker, hem nüfus iþgali... Kapalý Maraþ'ý 37 yýldýr açmýyor... Sahte koçanlarla Rum mallarýný yaðmalýyor... Kýbrýs Cumhuriyeti'nin karþýsýna kimsenin tanýmadýðý bir devleti dikiyor... E, ne desin yani daha Yunan Baþbakaný? Ýþgal demesin de ne desin? Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi zaten buradaki yönetime "Türkiye'nin alt yönetimi" demiyor mu? Ha iþgal... Ha alt yönetim... Ayný kapýya çýkmaz mý? * Kýbrýs'ýn kuzeyinde Türkiye'yi iþgalci olarak suçlayan biz deðiliz yalnýz... Mesela Yeni Kýbrýs Partisi de bunu söylüyor yýllardýr... Ekranlarýmýzda bile açýkça seslendiriliyor... Ama bizi bir mandraya kapattýklarýndan ve sesimizin kimse tarafýndan duyulmayacaðýndan o kadar emindirler ki, umursamýyorlar bunlarý... "Varsýn söylesin istediði kadar" diyorlar... Tabii bizim iþbirlikçi ve yalaka yönetimlerimizin de bunda büyük rolü var... Onlar onlarýn aðzýna bakýyor... Meclisteki siyasi partilerimizden herhangi biri çýkýp da bunu söylemiþ olsaydý, baþka olurdu herhalde durum... Ama o zaman da mecliste olmazdý deðil mi? * Kýbrýslýtürkleri büsbütün yok etmek için yapýlmasý gereken ne varsa, artýk hepsini de devreye koymuþ olan Ankara'yý geriletmenin tek yolu budur... "Ey iþgalci! Çek üstümüzden elini!" diyebilmek ona... Baþka türlü yola geleceði yok... Papandreu'nun söylediðini siz de söyleyin de görürsünüz o zaman... Ne paket kalýr ortada, ne de bir þey... Merak etmeyin... Öyle söyleseniz de ne askerini çeker, ne de çekip gider buradan... Anlayýn artýk anlayýn... Bizim ona deðil, onun bize daha çok ihtiyacý var! ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE ERDOÐAN: RUMLARA ZEYTÝN DALI UZATIYORUZ Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Kuzey Kýbrýs'a oybirliðiyle alýnan kararlara raðmen hala daha izolasyonlar uygulandýðýna iþaret ederek, "Kuzey Kýbrýs versin, Türkiye versin. Kusura bakmayýn. Masaya oturacaðýz, karþýlýklý menfaat esasýna dayalý olarak bu iþi çözeceksek çözeceðiz" dedi. Erdoðan, "Gazze konusunda ne kadar samimi isek, Nahçivan konusunda da o kadar samimiyiz. Baðdat için ne kadar hassas isek, Tiflis için de, Bakü için de o kadar hassasiyet gösteriyoruz. BAKANLIK SENDÝKAL PLATFORMU TOPLANTIYA ÇAÐIRDI Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý, 11 Ocak Salý günü eylem yapacaðýný duyuran Sendikal Platformu pazartesi günü toplantýya çaðýrdý. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Türkay Tokel ile Maliye Bakaný Ersin Tatar'ýn katýlýmýyla yapýlacak olan toplantý Çalýþma Bakanlýðý'nda pazartesi günü saat 15.00'te yapýlacak. Çalýþma Bakanlýðýndan verilen bilgiye göre bakanlar, Salý günü ayný vakitte Hür-Ýþ ile görüþecek. "HAPI YUTTUK" MEHMETÇÝK'TE SAHNELENDÝ Mehmetçik Kültür ve Dayanýþma Derneði'nin düzenlediði etkinlikte, Alper Susuzlu'nun 2 perdelik "Hapý Yuttuk" isimli tiyatrosu Mehmetçik'te sahnelendi. Mehmetçik Kültür ve Dayanýþma Derneði Baþkaný Melih Yýldýz, hiçbir lojistik altyapýlarý olmamalarýna karþýn her türlü engel ve sýkýntýnýn üstesinden özverili çalýþmalarýyla geldiklerini, yaklaþýk 150 izleyiciyi tiyatro sanatýyla BURNUNU KIRAN KÝÞÝYÝ BIÇAKLA YARALADI Lefkoþa'da dün sabah meydana gelen olayda bir kiþi, burnunu kýran ev arkadaþýný býçakla yaraladý. TAK muhabirinin Polis Basýn Subaylýðý'ndan aldýðý bilgiye göre O.B (E-26) adlý kiþi, daha önce yol kenarýnda arabasýyla üzerine su sýçratan araç sahibini bilmesine karþýn kendisine söylemediði gerekçesiyle ev arkadaþý B.Ç. (E-22) ile tartýþtý ve elleriyle yüzüne vurmak suretiyle burnunun kýrýlmasýna neden oldu. B.Ç. de evde bulunan býçaðý aldý ve O.B.'nin sað koluna saplayarak yaraladý. Hastanede tedavi gördükten sonra taburcu olan B.Ç. ile O.B., polis tarafýndan "vahim zarar", "yaralama" ve "kanunsuz býçak taþýma" suçlamalarýyla tutuklandýlar. Erivan'a ne kadar zeytin dalý uzatýyorsak Kýbrýs Rum kesimine de o kadar samimiyet içinde zeytin dalý uzatýyor, barýþ elimizi uzatýyoruz" diye konuþtu. Erdoðan, Erzurum'da Üçüncü Büyükelçiler Konferansý'nda yaptýðý konuþmada, ekonomik alanda yaþanan geliþmelerden örnekler verdi. Türkiye'nin ekonomik alanda Cumhuriyet tarihinin en olumlu dönemlerini yaþadýðýna dikkati çeken Erdoðan, ekonomideki tüm bu geliþmeleri dýþ politikadan ayrý tutmanýn mümkün olmadýðýný söyledi. buluþturmanýn engin mutluluðunu yaþadýklarýný belirtti. Baþta derneðinin yönetim kurulu olmak üzere, katký koyan herkese ve ayrýca sanata ve kültüre destek vererek tiyatro salonunu dolduran izleyicilere teþekkür eden Yýldýz, derneklerinin özverili çalýþmalarýyla baþarýlarýný artýrarak, bölgelerinde eksikliklerini hissettikleri konularda hizmetler sunmaya devam edeceðini belirtti. KAZADA 2 AÐIR YARALI Yýlmazköy-Çamlýbel anayolunun 2-3'ncü kilometreleri arasýnda, önceki gün saat sýralarýnda meydana gelen trafik kazasýnda 2 kiþi aðýr yaralandý. Verilen bilgiye göre kaza Kadir Doðu (E-38) yönetimindeki CT 638 plakalý salon aracýn Çamlýbel istikametine doðru seyrettiði sýrada saða meyilli virajý alamayarak, yolun saðýna geçmesi ve karþý istikametten gelen Özkan Kýrmýzý (E-37) yönetimindeki LL 018 plakalý van araçla çarpýþmasý sonucu meydana geldi. Kaza sonucu aðýr yaralanan her iki araç sürücüsü de kaldýrýldýklarý Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi Yoðun Bakým Servisinde tedavi altýna alýndý. Polisin kazayla ilgili olarak baþlattýðý soruþturma devam ediyor. ex istence elvan12@mail.ru Elvan Levent OLMADIÐIMIZ YERDEKÝ HUZUR Düzen ve güven kadar ürkütücü hiçbirþey yoktur, diyordu Tezer Özlü, 'Çocukluðumun Soðuk Geceleri' kitabýnda. Henüz birkaç yýl önce -þimdiki gibi deðilbundan çok daha soðuk bir kýþ gününde, ben de huzur bulmak kadar ürkütücü birþey olmadýðýný düþünmüþtüm. Çünkü yaþadýðýmýz bu dünyada huzur bulmak çok zordu. Sokaða ne zaman çýksam, yiyecek veya para dilenen küçük evsiz çocuklar, yaþlý kadýnlar görüyordum o zamanlar. Henüz yirmisine gelmemiþ, kolsuz bacaksýz gençler görüyordum. Sabaha, sýzýp kaldýklarý parkýn bankýnda soðuktan donup ölecek olan evsiz yaþlý insanlar görüyordum. Otobüse veya metroya bindiðim zaman, tek baþlarýna baðýra çaðýra isyan eden insanlar görüyordum. Düzene isyan ediyorlardý... Yaþadýklarý hayata isyan ediyorlardý... Kapitalist sisteme isyan ediyorlardý... Birileri böyle çýkýp, kalabalýk bir yerde baðýrýp çaðýrmaya baþladýðýnda da diðerleri 'öf puf' çekmeye baþlardý genellikle. Huzurlarý bozulurdu çünkü. Sonunda birisi dayanamayýp, 'Yeter!' diye baðýrýrdý. Ýnsanlar -söyledikleri ve yaptýklarý doðru olsa da- huzurlarýný bozanlarý sevmezlerdi. Kimse baðýrýp çaðýrmasýn... Bildiklerini, düþüncelerini kendine saklasýn... Ve durup dururken, huzurunu bozmasýn kimsenin... Kalabalýðýn içinde, o tek kiþinin dýþýnda, geriye kalanlarýn düþündüðü buydu. Herþeye raðmen, önümde duran gerçekliðe baktýðým zaman, insanýn ancak çevresinde olup bitenleri, gördüðü hiçbirþeyi önemsemeyecek bir ruh haline erdiði zaman huzur bulabileceði fikrine varmýþtým. Ve bunu ürkütücü buluyordum. Huzurun ancak ölümle gelebilecek bir nimet olabileceði düþüncesinde karar kýlmýþtým sonuç olarak. Bir tür kýsýr döngüden ibaretti yani durum. Bu hayatta huzur bulmak imkansýzdý, öldükten sonra ise bulunan huzurun pek bir anlamý olmayacaktý muhtemelen. Bugün sokaða çýktýðým zaman, etrafta gördüðüm çöpler huzurumu bozuyordu. Gazeteyi açtýðým zaman okuduklarým huzurumu bozuyordu. Yollardaki ölü hayvanlar huzurumu bozuyordu. Çirkin, þuursuzca dikilmiþ beton yýðýnlarý huzurumu bozuyordu... Ama, kalabalýk yerlerde, tek baþýna, birdenbire içinden çýkýp, baðýara çaðýra isyan eden insanlara rastlamadým hiç burada. Belki de kimse o kadar huzursuz deðildi. Belki de kimsenin o kadar cesareti yoktu. Þimdi, kurduðu bütün cümlelerin, bende hep 'huzursuz' olduðu izlenimini yaratan Tezer Özlü'nün ürkütücü bulduðu 'düzen' ve 'güven' kavramlarýný düþündüðümde, bu ikisinin de huzurun ayrýlmaz birer parçasý olduklarýný anlýyordum. Düzenin ve güvenin olmadýðý bir yerde, huzuru aramak boþunaydý. Ancak bütün bunlarýn ötesinde idrak ettiðim baþka birþey daha vardý. O hep elde edilmeye çalýþýlan 'huzur', sonunda kazanýldýðýnda da, bir vakit sonra 'batmaya' baþlýyordu. Týpký insan denen varlýðýn sevdiði þeyleri yoketmeye sonra da yokettiði þeyi dönüp yeniden sevmeye olan merakýna benziyordu bu da. En iyi yer, bizim olmadýðýmýz yerdir, diyordu Ruslar. Ve þöyle devam ediyordu Tezer Özlü: "Aklýný en acý olana, en derine, en sonsuza atmýþsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne gün doðuþundan, ne gün batýþýndan. Sakin ol. Öylece dur. Yaþamdan geç, kentlerden geç, sýnýrlarý aþ, gülüþlerden geç, anlamsýz konuþmalarý dinle, galerileri gez, kahvelerde otur- artýk hiçbir yerdesin."

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Kavgalarý kavga yapan iþte bu sokaklardýr Bu hisarlar, bu meydanlardýr yazan tarihi Ki her karesinde ayak izimiz vardýr Sesimiz yankýlanýr nice yýllardan beri Kalay MATSAKÝS DE ERDOÐAN'A HAYRAN Avrupa Parlamentosu eski üyesi Marios Matsakis de Tayyip Erdoðan hayranlarý kervanýna katýldý. Erdoðan'a iliþkin "Onun gibi politikacý ne Rum tarafýnda ne Yunanistan'da ne de bölgede var. Kýbrýs'taki çözümün anahtarý Erdoðan'dadýr" diyen Matsakis "Bu sorunu çözerse Erdoðan çözer" diyor. Ardýndan da "Maraþ iade edilerek çözüm yolunda ilerleme saðlanabileceðinden" söz ediyor. Erdoðan bugüne kadar Maraþ'ý iade etmekten söz etti de, biz mi duymadýk acaba? Yoksa Tayyip Erdoðan'a hayran olmak Kýbrýslýrumlar arasýnda da modaya mý dönüþtü... "Giriyeleyson" demenin tam yeri... Kalaycý Ali OSMAN Periyodik DÝLÝN KEMÝÐÝ YOK... Perþembe akþamý Soyer'in UBP hükümetinin suya yaptýðý KDV düzenlemesine tepkisini okudum... Yapýlan KDV düzenlemesi art niyet taþýyormuþ ve Kýbrýs Türk halkýnýn toplumsal varlýðýný tehlikeye sokuyormuþ... Ferdi Sabit Soyer imzasý taþýyan CTP bildirisi tam bir demagoji örneði... Beklentilere karþý, Ankara'ya þirin görünmek için hayali düþmanlar yaratýlýyor... Bu zamlarla Kýbrýs Türk halký ile Türkiye'nin arasý açýlmak isteniyormuþ... Kimlermiþ bunlar? Ýki tarafta da dar bir çýkarcý grubu... Utanmayý da attýlar... "Artýk yeter" diye yürümelerinin arkasýnda saklanan gerçek, halkýn ezilmesine dur demek deðildir, "UBP'ye artýk yeter, sýrada bekliyoruz"dur. Önce Türkiye'nin burasýnýn efendisi olduðu gerçeðini unutmayalým. Bu çiftliðin aðasý onlardýr... Bizler ise onlarýn hizmetinde marabalarý olarak görülüyoruz... Ýþte taze bir örnek... Özgürgün-Seray Sever aþký dile getirildi de, Türkiye'nin büyük gazetelerinin bazý yazarlarý bunu hemen yorumladýlar ve kamuoyuna çaðrýda bulundular. Ahmet Hakan isimli yazar, "Aman", diyor, "Seray Sever Dýþiþleri Bakaný falan sanmasýn Özgürgün'ü... Bizim belediye meclis üyelerine eþ düþtüðü Seray Sever'e söylensin..." Söylenti de olsa, bir aþký bile Kýbrýslýtürk gencine çok görenler, Kýbrýslýtürklerin kazanýmlarýna mý göz dikmeyecekler? Paketin gerisinde AKP hükümetinin olduðunu... Cemil Çiçek paket uygulansýn diye IMF'den beter uygulamalar ve baskýlar yaptýðýný Ferdi bilmiyor mu? Bilmiyorsa yazýk... Suya KDV düzenlemesi yapýlmasýný eleþtiriyor Ferdi Bey... Kýbrýs Türk toplumunu yokoluþa götürecek düzenlemelerin baþýnda geliyormuþ bu ve en açýk örneðiymiþ... Þimdi adama sormazlar mý? Bu KDV belasýný toplumun baþýna kim sardý, diye... Tamam, bu toplumu kýlýðýna soktunuz... Tavþandan beter ettiniz... Ayak patýrtýsýndan bile ürkmekte. Her þeyi unuturlar, korkarlar ama en büyük günahkarýn siz olduðunuzu ve bu KDV denen ifriti toplumun baþýna sizin sardýðýnýzý unutmazlar... Sadece KDV'yi deðil... Faize faiz yasasýný... Ve memleketteki çözüme darbe vuracak olan ÝTEM Yasasý da sizin eserinizdir... Kabul etmeyebilirsiniz... Haklýsýnýz bunda... Çünkü Ankara'nýn talimatlarýydý onlar da... Küçük uþaktýnýz o günlerde 'lerde büyüdünüz... Toplumun baþýna sarýlan bu felaketi getirip alt komitelere havale ettiðinizde savundunuz da... "Paket bizimdir, geleceðe daha iyi bakabilmek için hazýrladýk" derdiniz... Bu hükümetin ne menem bir hükümet olduðunu söylemeye gerek yok... Eskiden de böyleydi, þimdi de... Darbe hükümeti diyorsunuz buna... Adamýn eline silahý verip toplumun üzerine sürersen böyle olur iþte... Farkýnýz yoktur... Vatandaþlýk kapýsýný bile siz açtýnýz... Söyleyecek çok söz vardýr ama Ferdi yapýþmýþ demagojinin kulpuna gidiyor... Söyle aslaným, dilin kemiði yok nasýlsa... SANAYÝCÝLER DE EYLEME HAZIRLANIYOR Kýbrýs Türk Sanayi Odasý Baþkaný Ali Çýralý, yerli ürün ve ithal ürünlere uygulanan KDV oranýnýn eþitlenmesi ile ülkedeki sanayi sektörünün çok zor durumda kaldýðýný belirterek "Býçak kemiðe dayanmýþtýr" dedi ve sanayicinin bugün "var olma mücadelesinin baþlangýç günü" noktasýna geldiðini söyledi. Hükümetin KDV ile eþ zamanlý olarak yerli üretimi korumak için fon uygulamasý getireceðini söylemesine karþýn bu sözünü yerine getirmediðini belirten Çýralý, bunun en büyük sebebinin "Ticaret Odasý'nýn hükümet üzerinde uyguladýðý baský" olduðunu savundu. Sanayiciler, hükümetin aldýðý kararla "yerli ürün ve ithal ürünlere uygulanan KDV oranýnýn eþitlenmesi" sonrasý gelinen son noktayý deðerlendirmek ve izlenecek yol haritasýný belirlemek üzere dün toplandý. Sanayi Odasý Toplantý Salonu'nda saat 10.15'te baþlayan toplantýya sanayiciler yoðun ilgi gösterdi. ALÝ ÇIRALI: "BIÇAK KEMÝÐE DAYANDI... Kýbrýs Türk Sanayi Odasý Baþkaný Ali Çýralý toplantýnýn açýlýþýnda yaptýðý konuþmada yoðun katýlýmý "býçaðýn kemiðe dayandýðýnýn göstergesi" olarak da deðerlendirdi. 1 Ocak 2011'de yürürlüðe giren KDV uygulamasýyla ithal ürünler ile yerli ürünler arasýndaki yüzde 8'lik farkýn ortadan kalktýðýný ve sanayicinin tamamen korumasýz býrakýldýðýný belirten Çýralý, bundan önceki hükümet döneminde de yerli üretimi korumaya yönelik yüzde 35'lere varan fonlarýn kaldýrdýðýný anýmsattý. Geçmiþ hükümetin "Fonlarý kaldýracaðýz ama sanayicimize biz baþka türlü destek vereceðiz" demesine karþýn bunlarýn hiçbirinin yerine getirilmediðini anlatan Çýralý, bu fonlarýn "bir avuç ticaret erbabýnýn hatýrýna" kaldýrýldýðýný savundu. Fonlarýn kaldýrýlmasýnýn ardýndan sanayi sektöründe gerileme baþladýðýný, kâðýt ürünleri sektöründe hizmet veren 14 fabrikanýn 12'sinin kapandýðýný, yine KTAMS BAÞKANI KAPTAN: plastik ve tekstil sektöründe kapanan fabrikalar olduðunu kaydeden Çýralý, sanayiciler için bugün gelinen noktayý "var olma mücadelesinin baþlangýç günü" olarak niteledi. Türkiye'deki üretim þartlarý ile KKTC'deki üretim þartlarýn ayný olmadýðýný, ülkenin koþullarý nedeniyle KKTC'li üreticilerin yüzde 20 daha dezavantajlý olduðunu, KDV kararý ile þartlarýn daha da zorlaþtýðýný belirten Çýralý, "Bu þartlarda Türkiyeli üreticilerle rekabet edebilmemiz mümkün deðildir, bu durumu kabul etmemiz de mümkün deðildir" þeklinde konuþtu. EYLEM Yapýlan toplantýdan sonra sanayicilerin fabrikalarýný kapatarak her türlü eyleme baþvuracaklarý belirtildi. Sanayi Odasý'ndan verilen bilgiye göre 152 sanayici imza koyduðu sonuç bildirgesinde, önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantýsýnda, KDV eþitlenmesinden dolayý oluþan maðduriyetlerin fonlarla giderilmesi talep edildi. "Devletin asli görevi üreticinin yanýnda olmaktýr" denilen ve yerel üretim olan her ürünün Güney Kýbrýs'tan daha ucuz olduðu vurgulanan sonuç bildirgesinde, þu taleplerde de bulunuldu: "Fiyat Ýstikrar Fonu, sanayicinin ithal ürünlerle rekabet edebilmesini saðlayacak seviyelere göre revize edilmez ise fabrikalarý kapatýp, her türlü eyleme baþvuracaðýz... Hammaddede KDV oraný 0 olmalýdýr.tüm gümrüklerde, tüm yýl boyunca etkin ve sýký denetim yapýlmalý... KDV eþitlenmesinden doðan maðduriyetten hariç, yerel üreticinin rekabet gücü, dýþ dünyayla rekabet edebilir düzeye gelinceye kadar denge unsuru olan fon uygulanmalýdýr." Sonuç bildirgesinde, topraklara ve ülkeye sahip çýkmanýn ülkeye yapýlacak yatýrýmlarla saðlanabileceði vurgulanarak "Üretim olmadan, istihdam olmaz, katma deðer yaratýlamaz. Üretim olmadan, ihracat olamaz, ihracat olmadan da kalkýnma ve refah düzeyinde yükselme olamaz" vurgusu yapýldý. HÜKÜMET ÝSTÝFA ETMELÝ Kýbrýs Türk Amme Memurlarý Sendikasý (KTAMS) Baþkaný Ahmet Kaptan, hükümetin yaptýðý zamlar ve geçirdiði yasalarla en birinci anayasal hak olan insanca yaþam hakkýný, "halkýna zindan ettiði" görüþünü belirtti. Kaptan yazýlý açýklamasýnda, akaryakýt ve tüp gaz zammýný her hafta rutine baðlayan hükümetin, KDV oranlarýnda yaptýðý deðiþikliklerle, "zamlarýn katmerlenerek gelmesine ve çalýþanýnýn daha da fakirleþmesine sebep olduðunu" belirtti. "Bir tarafdan çalýþan fakirleþip yoksullaþýrken sözde aldýðý tedbirlerle yerli üretici ve sanayiciyi koruyacaðýna dýþtan gelen ve ülkemizde de muadili olan mallarda KDV'yi eþitlemesiyle haksýz rekabet yaratarak yerli üretici ve sanayiciyimizi çýkmaza koyup üretimden koparmýþtýr" diyen Kaptan, bu iþ yerlerinin kapatýlmasýnýn iþsizliðin artmasýna ve göçün körüklenmesinden baþka bir iþe yaramayacaðýný ifade etti. Kaptan açýklamasýnýn sonunda þu görüþlere yer verdi: "Ýthal mallara konacak olan fonlar ise zamlarýn dahada artmasýna ve piyasanýn pahalýlaþmasýna sebep olacaktýr. Daralan ekonomilerde tedbirler ekonominin önünü açmasý gerekirken, maalesef talimatlarla ve beceriksizliklerle yönetilen ülkemizin geleceði karartýlmaktadýr. Ülkeyi yönettiðini düþünen UBP hükümeti bir an önce aldýðý yanlýþ kararlarý geri çekerek derhal istifa etmelidir." Sessizliðin Sesi Mehmet Levent mlevent10@yahoo.com.tr TOPLUMSAL VAROLUÞA GÝDEN YOL Haberi okuduðum zaman tüylerim diken diken oldu. Yurdumun ve insanýmýn nasýl bir karanlýk zihniyetin kölesi yapýlýp kurban edilmek istendiðini bir kere daha anladým. Ve iliklerime kadar titreyerek kahroldum. TC Baþbakaný R.T. Erdoðan, Türkiye'nin Rize þehrinde bulunan Kýbledað'ýn zirvesinin düzleþtirilerek, oraya görkemli bir cami yapýlmasýný istemiþ! Aklýma bizim terminal alanýna yapýlacak 4 minareli cami geldi. Ýstanbul'daki Selimiye Camisi'nin bir modeli olarak caminin temelinin bu ay içinde atýlacaðýný söylemiþti Bulutoðlularý. Halkýn buna karþý gösterdiði tepkileri ise bir kulaklarýndan koyup öteki kulaklarýndan çýkarýyorlar! Erdoðan'ýn Kýbledaðý'nýn zirvesine cami yapma dahiyane fikri, yýllardýr bizi ve yurdumuzu nasýl kokuþmuþ bir zihniyetin esir alýp kan kustura kustura yönettiðini açýkça ortaya koyuyor. 74 iþgalinden sonra Kuzey Kýbrýs'ýn her yanýný bayrak ve camilerle donattýlar. Daðlara tepelere varýncaya kadar. Ne yazýk, camiler okullarýn sayýsýný çoktan geçti buralarda. Geçtiðimiz günlerde, meþhur TC Yardým Heyeti'nden bir yetkili, ellerinde 67 adet yeni cami yapýmý için baþvurular bulunduðunu ve bunlarýn da yerine getirileceðini söyledi. Rize'deki Kýbledað'ý hallettikten sonra, bir gün bizim Beþparmak Daðý'nýn da beþ parmaðý kesilip yerinde 4 minareli cami estiðini görürseniz... Hiç þaþýrmayýn... Bir yanda bayraklar ve camiler... Bir yanda kerhaneler ve kumarhaneler... Dünyanýn hiçbir yerinde böyle ahenk, böyle uyum göremezsiniz! Sendikal Platformun, TC Yardým Heyeti önünde açtýðý ve toplumun çok büyük bir kesimi tarafýndan alkýþlarla karþýlanan pankartý birileri eleþtirmeye devam ediyor. TC Yardým Heyeti önünde "Parayý ver, iþimize karýþma" demiþler Türkiye'ye. Öyle demiþler ya da bu anlamý veren baþka bir ifade kullanmýþlarsa bravo. Çok doðru demiþler. Çünkü Türkiye bu parayý buraya yýðdýðý 1 milyonu bulan nüfusu için gönderiyor. Bizim için deðil. KKTC'nin ne ekonomisi, ne sýnýrlý enerji kaynaklarý, ne de eðitim ve saðlýk alanlarýndaki hizmet kapasitesi bu nüfusu beslemeye yetmiyor. Türkiye'nin buraya yaptýðý iddia edilen "yardým", kendi nüfusuna verilen hizmetlerin bedeli bile deðildir. Kaldý ki bunu da, ticaret yoluyla kat kat geri almaktadýr. Defalarca yazdýk. Türkiye buraya yýðdýðý nüfusunu ya ekonomi ve tüm enerji kaynaklarýnýn tolere edebileceði düzeye çekecek, ya da bugün gönderdiði parayý en az üçe katlayarak vermeye devam edecek. Ve "size yardým ediyorum" diyerek iþlerimize karýþmak, kendi kendimizi yönetme irademizi gaspetmek hakkýný da asla kendinde görmeyecek. CTP de sokaða inmiþ dün. TC elçiliðinin ve Yardým Heyeti'nin tarafýna uðramadýlar bile. "Artýk yeter" demiþler... Kime? UBP'nin uygulamalarýna. Elçiliðe deðil, UBP'nin kapýsýna gitmelerinden belli. CTP'nin derdi koltuk. UBP gitsin de o koltuða tekrar oturayým meselesi. Tüm sorunlarýmýz konusunda doðru adresin TC makamlarý olduðu konusunda toplumun tüm katmanlarý görüþ birliðine varmaz ve bölük pörçük bir görünüm çizerse... Toplumsal varoluþ için mücadele de, sadece bir slogan olarak kalmaya mahkûmdur. CTP de, DP de, Hür-Ýþ ve ona baðlý sendikalar da akýllarýný baþlarýna almak zorundadýrlar.

5 9 Ocak 2011 Pazar 5 Kalem Yalçýn Okut yalcinokut@yahoo.com Þaziye nin Görüþü: Türkiye'de cezaevlerinin kapýsý aralandý Bu nedenle bizim kapýlarýmýzda güvenliði artýrmamýz þart. *Sendikal Platform süresiz greve gidiyormuþ. - Hadi hayýrlýsý. *Eylemciler "Bu meclis bizim meclisimiz deðil" diye baðýrmýþ.. -"Bu kadýn bizim anamýz deðil " demek gibi Yok yok "Bu adam bizim babamýz deðil" gibi Ne kadar dramatik deðil mi! * Hükümet gazete kâðýdýna yüzde 5 KDV koymuþ. - Ve tahmin ettiðiniz gibi "gazete üreticileri" hemen ayaða fýrladý. Türkiye gazetelerinin boykot edilmesini isteseler desteklerim vallahi! * CTP Genel Baþkaný Ferdi Sabit Soyer "Kendi elbiseni kendin biç" çaðrýsýnda bulunmuþ. - Kendi iþimizi kendimiz görmeye baþlayacaksak, iþ biçmekle bitmez ama. Kumaþý nereden bulacaðýz. Ha, onu da dokuruz diyorsa baþkan o baþka. * Sendikal Platform "çatýsýný" geniþletme çalýþmalarý yapýyormuþ. - Ýyi güzel de, "temel" saðlam mý acaba? Kaldýrýr mý? Bugüne kadar yaþanarak öðrenilmiþtir ki, nerede çokluk, orada herkes baþka tarafa çekme! Hayvanlarý da sever sevgili halkýmýz. Hele köpeklere bayýlýr. Pek çok evde köpek beslenir Ama hangi koþullarda? "Çocuk gibi" bakýlan köpekler olduðunu çok iyi biliyorum. Ama "Köpekten aþaða" beslenen köpekler de az deðil. Dün böyle bir tanesine rastladým. Yaðan yaðmurlardan kulübesi sular içinde kalmýþ, biçare hayvan da kulübenin çatýsýna çýkmak zorunda kalmýþtý. Erdoðan Baybars BÖYLE BÝR ANDI ebaybars@yahoo.com ADAM OLABÝLECEK MÝYÝZ? Türkiye adam olmak yolunda 1000 fýrýn ekmek istiyor olabilir.. Önce 100 yazmýþtým.. Miktar gözüme az geldi, bir sýfýr daha ekledim ve 1000 yaptým. Þimdi siz, "bir sýfýr da benden" deyip rakamý 10 bine çýkarabilirsiniz. Ne derseniz deyin Ve kim ne derse desin, hiç kulak asmam Ben; Türkiye'nin adam olmakta kararlý olduðunu düþünüyorum. Bazýlarý bu "adam olmak" yerine,"avrupalý olmak" diyor. Ben demem Çünkü adam olmak baþka Avrupalý olmak baþka þeydir. Avrupalý olup da adam olmayaný çok gördük. Evet Türkiye adam olma yolunda önemli adýmlar atýyor, kendisinden beklenmeyen bir performans gösteriyor. Geçenlerde meydana gelen bir trafik kazasý ile ilgili olarak savcýlýk, Karayollarý Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardýmcýsý, Þube Þefi ve Bakým Baþ Mühendisi hakkýnda soruþturma baþlattý. Neden mi? Çünkü Savcý, kazanýn, "yol kusuru" nedeni ile meydana geldiðini ve ve durumdan da " karayollarýnýn asli kusurlu" olduðunu iddia ediyor. Yani savcý, "sen kusurlusun" diyor devlete! Bu olay, Türkiye'de bir ilk. Nasýl? Bence süper. Ne dersiniz. Bir savcýmýzýn, iþaret parmaðý ile devleti gösterip "sen kusurlusun" dediðini görebilecek miyiz buralarda? Aslýnda söylemek istediðim ve dilimin altýnda gizlediðim bakla þu: Biz de adam olmak yoluna girebilecek miyiz! AH BRE HRÝSTOFYAS! Hristofyas "Kýbrýslý Türklerin" varlýðýný kabul ettiðini söylüyor. Ama arkasýndan Gül ile Erdoðan'a teklifte bulunarak "gelin bu iþi biz çözelim" diyor. E insaf bre Hristofyas. Madem Kýbrýslý Türk varlýðýný kabul ediyorsun, niye liderini tanýmýyorsun da baþka kapýlar çalýyorsun. Bunun mantýðý nerde? Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS Çok þükür ki Türkiye 13. Maaþlarýmýzý gönderecek güçtedir ve içimizde bir umut yaþatabiliyoruz. Ya Yunanistan'a muhtaç olsaydýk ne yapacaktýk! BÝR ÝNGÝLÝZÝN EVÝ Eskiden Ýngilizcede ünlü bir atasözü vardý: "An Englishman's home is his castle." 'Bir Ýngilizin evi onun kalesidir'; girilemez, dokunulamaz anlamýnda, mesken masuniyetini vurgulamak için. Bu atasözü halen var ya, artýk eski hükmü kaldý mý, tartýþma kaldýrýr. Yoksa artýk sözde mi kaldý?.. Çok açýk ki ikincisi Ýngiliz Militarizminin Kuzey Ýrlanda'da neler yaptýklarý bizim basýna pek yansýmasa da, bilenler bilir. Keza, diðer sömürgelerinde ve þimdilerde Irak ve Afganistan'da Ayný ilke Türkiye'nin gelmiþ geçmiþ en ilerici anayasasý olan (ve tam da bu yüzden gericiler tarafýndan hiç sevilmeyen ve kýrpýldýkça kýrpýlan) 1961 Anayasasýnda da vardý. Mahkeme emri olmadan hiçbir vatandaþýn kapýsý tekmelenerek evine girilemez, hatta sendikalar ve aranamazdý. Þimdi öyle mi?.. Nerde?.. Daha geçenlerde Ýstanbul'da polis gece yarýsýndan sonra helikopterlerle ve takviye kuvvetlerle Yürüyüþ dergisi merkezine operasyon düzenledi, bütün evraklara el koydu. Sadece o mu, ta 'lerdeki Demirel hükümetleri döneminden günümüze öyle çok anayasa ihlalleri var ki gerici iktidarlarýn; saymakla bitmez. Ergenekon davasý operasyonunda da 90 yaþýndaki Ýlhan Selçuk'a ve kanser hastasý güzel insan Prof. Dr. Türkan Saylan'a sabahý saat beþinde neler yaptýklarý hatýrlardadýr. O Türkan Saylan Hoca ki, ekibiyle birlikte bütün Anadolu'yu dolaþarak cüzzam hastalýðýnýn kökünü kuruttuydu. Kapitalizm, eskiden, 'serbest rekabetçi' döneminde pre-kapitalist feodal ve bezirgan yapýlarý çözüp daðýtýrken 'ilerici' bir iþlev de görüyordu. Teknolojiyi geliþtiriyor, üretimi bollaþtýrýyor, salgýn hastalýklara çareler üretiyor ve geliþtikçe kendi mezar kazýcýlarýný da geliþtiriyordu. Sömürgelerinde yapmadýðý eziyet ve rezillik yoktu ama, örneðin Hindistan'daki Kast sistemini sarsýyor, bir Kast geleneði olan koca öldüðünde onun cesediyle birlikte karýsýnýn da diri diri yakýlmasýný yasaklýyordu. 20. yy'da kapitalist sistemin Serbest Rekabetçi döneminden tekelci finans-kapital dönemine evrilmesiyle ne mesken masuniyeti kaldý ne de özgürlüðün kýrýntýlarý. Önceleri, kendi atalarý Ýngilizlere karþý çok çetin bir baðýmsýzlýk savaþý vermiþ olan ve Amerikalý beyazlar ve 8 saatlik iþgünü, grev, toplu sözleþme haklarý için çok meþakkatli bir mücadele veren Amerikan iþçi sýnýfý, Tekelci Kapitalizm döneminden itibaren o haklarýný bir bir kaybetmeye baþladý. Hele de, Ýkinci Paylaþým Savaþýndan, özellikle de Sovyetlerin ve Reel Sosyalist sitemin daðýlmasýndan sonra, þimdi artýk, ABD militarizmi istediði her ülkeye deðilse bile, eline göre bulduðu ülkelere giriyor; evlerden, iþyerlerinden, sokaklardan istediði kiþileri kaçýrýyor ve tarifesiz uçaklarla bilinmeyen -ya da Guantanamo Üssü gibi deþifre olan- iþkence merkezlerine götürüyor, aylarca, yýllarca sorgusuz sualsiz tutabiliyor. 1700'lerdeki baðýmsýzlýk mücadeleleri ve baðýmsýzlýk bildirgeleri ile dünyaya örnek olan, hatta Fransýz Ulu Ýhtilali'ne ilham veren Amerikalýlar gitmiþ, yerlerine canavarlaþmýþ Amerikan yöneticileri gelmiþ sanki. Aslýnda, siyasette kiþi(lik)lerin de önemi olmakla birlikte, meseleler salt kiþilere de indirgenemez. Ne Washington'lar, Jeferson'lar melektiler; ne de Kennedy'ler Bush'lar, Clinton'lar þeytan ruhlu Kapitalist sistemin isterleri, gereklilikleri belirliyor -genel olarak- gidiþatý. Dün (geçmiþ yüzyýllarda) öyleydi, bugünlerde böyle. Kar, daha çok kar için daha çok sermaye birikimi, daha çok sermaye birikimi için daha çok silahlanma ve zulüm Tabii, hiçbir þey sonsuz deðildir; deðiþimin kendisinden baþka. Militarist ABD Ýmparatorluðunun da egemenliðinin sallanmakta, kireçlenen dizlerinin titremekte olduðu da ve bu düzenin böyle gitmeyeceði de çok açýk bir gerçekliktir. Özetle, Ýngilizlerin o meþhur: "An Englishman's home is his castle" da güme gitti. Aslýnda, bu ünlü atasözünde de diskriminatif yanlar var. Neden bütün dünyadaki insanlarýn evleri kendi kaleleri olmasýn da, sadece "An Englishman's home" kendi kaleleri olsun?.. Ayrýca, neden "An Englishman's" da, "An Englishwoman's" deðil?.. Bu sorularýn yanýtlarý var. Birinci sorunun yanýtý: Sömürgeciliktir. Sömürgelerdeki insanlar insan yerine konmuyorlardý konutlarý ve konut dokunulmazlýðý haklarý olsun?.. Ýkincisi: Erkek egemen düzende kadýnlarýn hangi haklarý vardý ki konutlarý ve konut dokunulmazlýðý haklarý olsun?.. Bu konuda da söylenecek çok þey var, ama yerimiz doldu...

6 "Arif Hoca'nýn dediðinden" pankartýna tepkiler... Doðru söze katlanamadýlar Serdar Denktaþ'tan sonra KAMU-SEN ve Hataylýlar Derneði de tepki gösterdi Kamu Sen Genel Baþkaný Mehmet Özkardaþ, sendika olarak, halkýn ortak paydasý olmayan ve ayrýþmayý getirebilecek pankartlarý onaylamalarýnýn mümkün olmadýðýný belirtti. Mehmet Özkardaþ, Demokrat Parti Genel Baþkaný Serdar Denktaþ'a hitap eden ve basýna da gönderdiði mektubunda, Denktaþ'ýn, Kamu Sen'in de yer aldýðý Sendikal Platform'un TC Yardým Heyeti önündeki eyleminde açýlan bir pankartla ilgili eleþtiri ve kaygýlarýna katýldýklarýný ifade etti. Sözü edilen pankart ve ona benzer pankartlarýn açýlmasýnda platformun onayý ve hiçbir kararý bulunmadýðýna iþaret eden Özkardaþ, Kamu-Sen'in bundan önce de platformda tartýþma konusu yaptýðýný ve bugünkü platform toplantýsýnda da gündeme getirdiðini belirterek "Sendikamýzýn bu gibi halkýmýzýn ortak paydasý olmayan ve ayrýþmayý getirebilecek pankartlarý onaylamasý mümkün deðildir" dedi. Özkardaþ "Sendikal mücadele"'yi "Toplumsal var oluþ mücadelesi"ne dönüþtürmek ve tüm kesimlerin desteðinin alýnmasý isteniyorsa ortak paydalarda hareket edilmesi ve hiçbir kesimi ötekileþtirmeden hassasiyetlere saygý gösterilmesi gerektiðini vurguladý. Kamu Sen'in mektubunda hükümete ve Anavatan Türkiye'de "Kýbrýs Türkü'nün siyasi iradesine müdahil olan ve sürekli deðiþen gömlekleri Kýbrýs Türkü'ne zorla giydiren" hükümetlere de eleþtiriler yöneltilerek, Sendikal Platform'un, eylemlerinin dozunu artýrarak sürdürmeye kararlý olduðu kaydedildi. HATAYLILAR Hataylýlar Bütünleþme ve Yardýmlaþma Derneði de 26 sendikanýn TC Yardým Heyeti önünde yaptýðý eyleme tepki gösterdi. Hataylýlar Bütünleþme ve Yardýmlaþma Derneði Baþkaný Hüseyin Demireliþçi, konuyla ilgili olarak yaptýðý yazýlý açýklamada, düzenlenen eylemin hak arayýþý ise yanlýþ yerde ve yanlýþ þekilde yapýldýðý görüþünü dile getirdi. "Hiçbir fedakârlýktan kaçýnmayan Türkiye Cumhuriyeti devleti her durumda ve her koþulda Kuzey Kýbrýs halkýnýn yanýnda olmuþtur. Hak aramak ötekinin hakkýný gasp etmek deðildir. Adil olan iki tarafýn haklarýna saygý göstermektir" diyen Demireliþçi, Türkiye'nin yaptýðý yardýmlarý kontrol etmesinin doðal hakký, harcamalarýn yerli yerinde yapýlýp yapýlmadýðýný kontrol etmenin de görevi olduðunu belirtti. Geçmiþ hükümetlerin savurganlýðýnýn TC hükümetinin böyle bir kontrol mekanizmasý yaratmasýna neden olduðunu söyleyen Hüseyin Demireliþçi, eylemde yakýþýk olmayan pankart taþýndýðýný da belirterek Türkiye ve AKP'ye çatarak siyaset yapýlmasýný halkýn onaylamadýðýný kaydetti.demireliþçi açýklamasýnýn sonunda þöyle dedi: "Bizler dernek yönetimi olarak UBP hükümetinin ekonomik tedbirlerini desteklemekle beraber, bazý yanlýþlardan dönülmesi gerektiðini de söylüyoruz. Zamlar insanlarýn alým gücünü alabildiðince düþürmüþtür. Ekonomik tedbir demek, ekonomide akýlcý davranmak ve çare bulmaktýr. Zam yaparak ekonominin düzelmesi mümkün deðil. Tedbirler alýnýrken muhakkak orta gelirli insanlarý düþünmek birinci kural olmalýdýr. Eðer bu þekilde ekonomik tedbirler istiþare edilmeden devam ederse hayra alamet olmayacaðý kesindir." Zorlu Töre, Maðusa köylerini ziyaret etti Yeniboðaziçi, Tarým ve Doðal Kaynaklar Bakaný Zorlu Töre köy ziyaretlerini sürdürüyor. Bakan Töre, bakanlýðýna baðlý tüm bürokratlarla birlikte dün Mutluyaka, Mormenekþe ve Yeniboðaziçi köylerini ziyaret ederek vatandaþlarla bir araya geldi. Bakan Töre, icraatlarýný anlatarak, tarým ve hayvancýlarýn sorunlarýný dinledi, notlar aldý. Tarým ve Doðal Kaynaklar Bakaný Zorlu Töre'ye köy ziyaretlerinde Gazimaðusa Milletvekili Afet Özcafer eþlik etti. Tarým ve Doðal Kaynaklar Bakaný Zorlu Töre Yeniboðaziçi'nde yaptýðý konuþmada, kýrsal ve üretici kesimini temsil eden bir bakanlýk olarak, gerçekleþtirdikleri ziyaretlerle çiftçinin ve hayvan üreticisinin ayaðýna giderek sorunlarýný dinlediklerini ifade etti. Bugüne kadar 60'a yakýn köyü ziyaret ettiðini kaydeden Töre, yýl içerisinde bütün yerleþim birimlerini ziyaret etmeyi amaçladýðýný belirtti. Bakan Töre, tarým kesimini ve üreticiyi desteklemek için bir dizi tedbirler aldýklarýný, hayvancýlýðýn geliþtirilmesi ve hayvan kaçakçýlýðýný önlemek amacýyla Ocak ayýndan itibaren hayvancýya teþvik vereceklerini, tarýma doðrudan gelir desteðinin sürdüðünü, uzun zamandýr verilmeyen hibe yardýmlarýný da tekrardan baþlattýklarýný söyledi. Patates üreticilerine, seracýlara, küçükbaþ hayvanlar için kýrýk arpa temininde ve her türlü tohuma Kooperatif Merkez Bankasý üzerinden sýfýr faizli kredi imkâný saðladýklarýný belirten Töre, Ziraat Bankasý üzerinden "sýfýr" veya düþük faizli kredi saðlanmasýnýn uygulamasýnda teknik nedenlerle gecikme yaþandýðýný, 2011 yýlýnda uygulamayý hýzlandýracaklarýný ifade etti. Tarým sektöründe zaman zaman ciddi zararlarýn meydana geldiðini vurgulayan Töre, özel sigorta sistemini geliþtirmeye çalýþtýklarýný, tarým sektöründe özel sigortacýlýðý mutlaka hayata geçireceklerini vurguladý. Ýthalata yönelik aldýklarý tedbirlerle zeytinyaðý ve domates üreticilerini koruduklarýný kaydeden Töre, her yerleþim biriminde tarým alanlarý yollarý ve hayvancýlýk bölgelerinde elektrikle ilgili sorunlar bulunduðunu, bu sýkýntýlarý hükümet nezdinde çalýþmalarla çözmeye çalýþacaklarýný ifade etti. GÜNLÜK TÜRKÝYE YAZARLARA KÖTÜ MUAMELEDE REKORA KOÞUYOR Türkiye'de yazar Doðan Akhanlý'ya yaþatýlan hukuk ayýbýna bir yenisi eklendi. 6 ay önce hasta babasýný görmek için 21 yýl aradan sonra gittiði Türkiye'de bir cinayet davasý nedeniyle tutuklanan, 'düzmece evrak' düzenlendiði ortaya çýkmasýna raðmen cezaevinde tutulan ve bu süreçte ölen babasýnýn cenazesine bile gidemeyen Akhanlý, Almanya'ya dönerken de utandýran bir muameleye uðradý. Önce oturum süresini geciktirdiði için para cezasý kesildi, sonra "yanlýþlýk oldu" denerek parasý iade edildi, 11 saat havalimanýnda bekletildikten sonra, Yabancýlar Þubesi'ne götürüldü, sonra da sýnýrdýþý edildi. Sýnýrdan çýkmak üzere olan birine, "sen gidemezsin, biz seni kovuyoruz" demek Türk aklýnýn ürünü olsa gerek. Dahasý var... Akhanlý'nýn avukatý Haydar Erol'un iddiasýna göre oradaki komiser Akhanlý'yý yumruklamaya yeltenmiþ, ancak Alman vatandaþý olduðunu söyleyince, dokunmamýþ. Onun yerinde olsaydýk, bir daha adýmýmýzý atmazdýk Türkiye'ye. Yaþadýðý bunca rezillikten sonra herhalde Doðan Akhanlý da öyle yapacak. Eeee... sonra... Sonrasý "ekonomik büyüme" safsatasý, sonrasý o "faþistler gitti bu faþistler geldi" garagözlüðü... FÝRARDAN HABER YOK Cezaevinden geçtiðimiz gün firar eden 7 yýllýk hükümlü henüz yakalanamadý. Onun kaçýþýna yardýmcý olanlar olsun ele geçirildi mi acaba? MEDYA ETÝÐÝ Bir etik deklarasyonu yayýnlamaya çalýþan Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði geniþ katýlýmlý bir toplantý düzenlemiþ bunun için... Medyamýzdaki bir kesimin basýný kirlettiðinden þikayet ediyorlar, ancak bunlarýn kim olduklarýný söylemiyorlar. Herkesi zan altýnda býrakmaz mý bu? Kirliliði yaratanýn kendisi olduðunu kim kabul eder ki? GERÝ ADIM YOKSA... Çalýþma Bakanlýðý, önümüzdeki hafta süresiz grevlere hazýrlanan Sendikal Platform'u toplantýya çaðýrmýþ... Maksat iþi oyalamak mý, yoksa hükümet geri adým atmaya mý karar verdi? Eðer hükümet geri adým atmak niyetinde deðilse, bu oyuna gelmemeli sendikalar... AYÞE EVÝNE DÖN Papandreu, "Kýbrýs Türkiye'nin iþgali altýnda" deyince, Hristofyas da cesaretlenmiþ... "Ayþe evine dönsün" deyivermiþ hemen o da... Oysa birkaç gün önce Ýstanbul'da Erdoðan ile balýk yemeyi düþlüyordu! Týrnak... "Bu ülkeyi 'sorma-gir hanýna' çeviren sistemin fýrsatçý farelerinin yarattýðý ve ülkede alýþýk olmadýðýmýz olaylarýn hýzla yayýlmasý karþýsýnda, tedbirsiz ve duyarsýz kalan yetkililer, diyorlar ki; 'Devletinize sahip çýkýn!' Ve diyorlar ki; 'çarþýnýza sahip çýkýn!' Ey bunu diyenler; siz halkýnýza ne kadar sahip çýktýnýz?" Emine SÜTÇÜ (Halkýn Sesi) "Ekonominin bozuk olduðu gerekçesi ile, alýnan ekonomik tedbirlere ilk desteði veren sermaye kesiminin iki büyük kuruluþu olan Ticaret Odasý ve Sanayi Odasý, KDV'nin oranlarýnýn yükseltilmesi sonucunda hükümete karþý tepkilerini ortaya koydular. Önlemlerin, çalýþana ve emekliye uygulanmasýna onay veren bu iki kuruluþ kendilerine sýra gelince feryadý bastýlar." Yalçýn CEMAL (Vatan) "Kýbrýslý Türklerin onuruyla o kadar oynandý ki, artýk aðzýnýn ayarý olmayan kýçýkýrýk kalemþörler bile köþelerinden bu çileli halka 'nankörler, tembeller' diyerek ayar vermeye kalkýþabiliyorlar. En son bir tanesi iþi daha da ileri götürerek 'Kýbrýs'ta bakan olmanýn, Türkiye'nin bir ilçesinde belediye meclis üyesi olmaktan farký yok' diyebiliyor... Sinan DÝRLÝK (Yenidüzen) "Þilili madencileri yedi kat yerin dibinden yer yüzüne kendisinin çýkarttýðýný teblið eden Þeyh Nazým Hazretleri dibe vuran Kýbrýslý Türkler için de bir þeyler yapamaz mý?.. Yeryüzüne çýkartýlabilmemiz için ille de madenci olmamýz gerekmiyor herhalde " Ahmet TOLGAY (Kýbrýs) Günün Kahramaný YORGO PAPANDREU Yunan Baþbakaný Yorgo Papandreu Erzurum'da katýldýðý büyükelçiler toplantýsýnda kabaðý patlattý ve Kýbrýs'ýn Türkiye'nin iþgali altýnda olduðunu vurguladý. Bu da Türk siyasileri zývnadan çýkarmaya yetti. Çünkü onlar bu sözün söylenmesini istemiyorlar. Ýþgal lafý duyar duymaz pireleniyorlar. Papandreu sosyalist bir partinin lideri... Karamanlis'ten çok kötü bir miras devraldý... Ýktidara gelir gelmez ekonomik sorunlar boðazýna sarýldý... Durumu düzeltmek için bazý Yunan adalarýný bile satýþa çýkardý. Ne var ki geçtiðimiz aylarda yapýlan güvenoyu yoklamasýnda meclisten yeniden güvenoyu aldý. Kýbrýs'ta gerçekçi bir politika izliyor Papandreu... Keþke Erdoðan da onun kadar bunu baþarabilse... Zorlu Töre Yeniboðaziçi köy kulübünde vatandaþlarla sohbet etti...

7 9 Ocak 2011 Pazar FESLÝKAN Niyazi Ökten BARIÞ KÜLTÜRÜ Güneyde kurulan ve ýrkçý olarak adlandýrýlan ELAM son yayýnladýðý bildiride þöyle diyordu: "Kýbrýs'ta üç çeþit vatandaþ vardýr. Yabancý ülkelerden çalýþmaya gelenler veya iltica edenler birinci sýnýf. Ýkinci sýnýf vatandaþlar Kýbrýs Türkleri. Hiçbir katký yapmadan Cumhuriyet'in saðlýk ve diðer hizmetlerinden faydalanýyorlar çünkü. Bizler ise kendi ülkemizde üçüncü vatandaþ konumuna düþtük." Ýlk bakýþta bu söylemlerde ýrkçýlýðýn izlenimleri sezinlenir. Fakat dýþtan güney Kýbrýs'a ( kuzeyi hesaba katmayalým þimdilik) yerleþenler nerdeyse nüfusun %20'sine ulaþtýðý düþünüldüðünde, bildirinin ýrkçý zihniyetten ziyade tepki aðýrlýklý olduðu görülecek. Avrupa ülkelerinde, Kanada ve Avustralya'da da ayný tepkiler var ve gün geçtikçe büyür. Gerçi global kriz gösterilir neden olarak. Halbuki hoþnutsuzluk krizden önce baþlamýþtý. Ama kimse kabul etmez. Hiç kabul etmez özellikle göçmen politikalarýyla sermayeye ucuz iþçilik saðlamanýn bayraðýný çeken Sosyal Demokratlar. * Þehirlerinin demokrafik yapýsýnýn deðiþmesini istemiyor, istemez halklar. Haklýdýrlar. Ziyaret edin Paris'i Melbourne ve Sydney'i Londra'yý Toronto'yu. Münih, Berlin, Frankfurt'a gidin. O zaman ELAM olgusunu daha sakince irdeleme fýrsatý doðar. ELAM'ýn ýrkçý örgüt olduðu kabul edilse bile bizler -ki kýbrýs sorununda muhtemel uzlaþmada içimize Rum istemediðimizi haykýrýrýk- daðý taþý bayraklarla doldururuk Kuzey'in sorma gir haný haline getirildiðini yazarýk, söylerik Ve kendimizi ýrkçýlýktan arýnmýþ sayarýk ha? Aslýnda onu bunu ýrkçýlýkla suçlayacak en son toplum olmamýz gerekirdi. * Dündü galiba; Ferdi Sabit canlý yayýndaydý yerli kanallarýmýzýn birinde. Bilirsiniz, CTP toplumda barýþ veya barýþ kültürünün þampiyonluðunu yapmakla, yaptýðýný sanmakla gururlanýr. Sunucu sorar Ferdi'ye, 'Kýbrýs sorununda istediðiniz çözüm nedir?' Ýki kesimli, iki bölgeli Federasyon edebiyatýndan sonra CTP'nin barýþ ve uzlaþma anlayýþýný þu sözlerle açýklar Ferdi: 1974 yýlýndan sonra Kýbrýs'ýn kuzeyinde ekonomik, sosyal, idari ve hukuki bir düzen kuruldu. Mülklerle ilgili olarak Tazmin Komisyonu da kurduk, biz meþrulaþtýrýlmasýný isterik!' Yani, 1974 müdahalesiyle gelen yaðma düzeninin Rum vatandaþ tarafýndan benimsenmesini, uluslararasý camianýn da meþru kabul etmesini istiyorlar. * Biz bugünün gerçekleri diyoruz Rum vatandaþ iþgal sonuçlarý diyor. Ýþgal sonuçlarýnýn legalize edilmesini kabul etmez Rum tarafý. Ve barýþ, barýþ kültürüyle ilgisi alakasý yok bu siyasetin. Tahriktir. Hele görüþme masasýna sunulan iç vatandaþlýk, TC vatandaþlarýnýn adada serbestçe dolaþýmýnýn saðlanmasý gibi saçma öneriler Gözler önündeki kapalý Maraþ'ýn acýnacak durumu Sýnýr kapýlarýndaki Türkten Türke kampanyalarýyla Tahrik ediyoruz Kýbrýs'ýn Rumca konuþan vatandaþýný kýsaca Siyasetimizle, tutumumuzla Rum vatandaþý Faþizmin kucaðýna atýyoruz. ELAM'ýn bugün üç-beþ yüz üyesi varsa, yarýn binlere ulaþtýðýný görürsek þaþmayalým sakýn. ALAGADÝ'DE TOPLANACAK ÇÖPLERDEN KAPLUMBAÐA YAPILACAK Kendilerine "Birkaç Güzel Ýnsan" adýný veren giriþimci gençler, çevre yýlýnda bir ilki gerçekleþtirerek çöplerden yapacaklarý kaplumbaða ile çevre sorunlarýna dikkat çekecek. "Birkaç Güzel Ýnsan", 15 Ocak Cumartesi günü, saatleri arasýnda, Alagadi sahilinde toplanarak önce sahili temizleyecek, sonra topladýklarý çöpler ve kendi biriktirdikleri yeniden deðerlendirilebilen materyallerle 2 metre yüksekliðinde bir kaplumbaða inþa edecek. Çöpten Kaplumbaða'nýn inþasý sýrasýnda çöpten moda tasarýmý ve çöpten ritim etkinlikleri de yapýlacak. "Çöp Deðil Kaplumbaða" fikrinin öncüsü Taðmaç Çankaya yaptýðý açýklamada, amaçlarýnýn gündelik hayatýn bir parçasý olan evsel atýklara baþka bir açýdan baktýrmak, toplumun duyarlýlýk ve farkýndalýk seviyesini artýrmak olduðunu belirtti. Etkinlik için herhangi bir maddi destek almadýklarýný söyleyen Çankaya, "çevre yýlý" olarak ilan edilen 2011'de "Birkaç Güzel Ýnsan"ýn etkinliklerinin devam edeceðini de sözlerine ekledi. Bu arada Deniz Temiz Derneði, Kýbrýs Türk Biyologlar Derneði, Doðayý Araþtýrma ve Koruma Derneði, MAGEM, Marine Turtles Group and Research de etkinliðe destek belirtti. DP'LÝ GENÇLER HÜKÜMETÝ DR. KÜÇÜK'E ÞÝKÂYET EDECEK Demokrat Parti Gençlik Kollarý, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümetini Kýbrýs Türk halkýnýn Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazýl Küçük'e þikâyet etmek amacýyla bugün Anýttepe'ye ziyaret gerçekleþtirecek. DP'den verilen bilgiye göre bu sabah saat 10.00'da yapýlacak olan eylem niteliðindeki ziyarette, ekonomik sýkýntýlara da deðinilerek "fakirleþmeye doðru giden Kýbrýs Türk halkýnýn durumunun özetlenmesi için" katýlýmcýlara "ekmek ve zeytin" de ikram edilecek. DP Gençlik Kollarý Genel Baþkaný Münür Öztürk, konuyla BENZÝNCÝLER BÝRLÝÐÝ'NE GÖRE... EN UYGUN AKARYAKIT FÝYATLARI KKTC'DE Kýbrýs Türk Benzinciler Birliði, Akdeniz ve Avrupa ülkelerinde en uygun akaryakýt fiyatlarýnýn Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nde olduðunu belirterek, "zamsýz günler" diledi. Birlik Yönetim Kurulu imzasýyla yayýnlanan basýn açýklamasýnda, "Bölgemizde en uygun akaryakýt fiyatlarýnýn KKTC'de olduðunu tüm Kýbrýslýlara duyurmak istiyoruz" denildi. Açýklamada dün itibariyle Kuzey ve Güney Kýbrýs akaryakýt fiyatlarýný ele alan ve bit tablo yayýnlayan birlik, tabloda Kuzey Kýbrýs'taki akaryakýt fiyatlarýnýn Güney Kýbrýs'a kýyasla en az yüzde 1, en fazla yüzde 12 oranýnda daha uygun fiyata satýlmakta olduðunun görüldüðünü kaydetti. Güney Kýbrýs'ta euro dizelin 2,367; Kurþunsuz 95 oktan benzinin 2,369; kurþunsuz 97 oktan benzinin 2,462'den satýldýðýna iþaret eden birlik, KKTC'de ise euro dizelin 2,330; kurþunsuz 95 oktan benzinin 2,340; kurþunsuz 97 oktan benzinin 2,380, mazotun ise 2,110 TL'den satýldýðýný belirtti. Birlik, ilgili açýklamasýnda, yýllar süren onurlu mücadeleler sonunda ciddi bedeller ödeyerek kurulan devletin, "siyasi iradenin anti demokratik bir þekilde, bir gecede kurulmasýyla baþlayan çöküþ sürecinin, bugün yine siyasi iradeye müdahale ederek tek baþýna hükümet etme þansýný elinde bulunduran UBP ile büyük bir hýzla devam ettiðini" savundu. Öztürk, UBP'nin halka verdiði sözleri tutmadýðýný, halký devletinden uzaklaþtýrdýðýný savunarak, "hükümetin yaptýðý yanlýþ icraatlarýn faturasýný" her zaman olduðu gibi yine halk ve gençlerin ödediðini ileri sürdü. "KKTC'deki akaryakýt fiyatlarý daha uygun fiyatta olmakla birlikte, KKTC'de satýlan akaryakýtýn daha üstün kalitede" olduðunu belirterek þunlarý dile getirdi: "KKTC'de satýlan akaryakýt bölgemizde ve Akdeniz'de en kaliteli yakýtý üreten Tüpraþ Rafinerisinden ithal edilmektedir. Türkiye'deki akaryakýt satýþ fiyatlarý ise KKTC fiyatlarýnýn yüzde 70 üzerindedir. Akaryakýt fiyatlarý ham petrol fiyatý, döviz kurlarý ve devlet vergileriyle belirlenmektedir. Þu anda akaryakýt fiyatýnýn yüzde 59'unu devlet vergisi teþkil etmektedir. Son dönemde ham petrol 60 Dolardan 100 Dolar seviyesine çýkmýþtýr. Ayrýca Dolar ve Euro, TL karþýsýnda deðer kazanmýþtýr. Bu sebepler akaryakýt fiyatlarýnýn yükselmesine neden olmuþtur. Kýþ aylarý boyunca artan talep ile akaryakýt fiyatlarýnýn uluslararasý borsalarda yükselmesi beklenmektedir. Benzinciler olarak akaryakýt fiyatlarýnýn zamlanmasýndan maðdur olmaktayýz.. " "YÜZEN KASABA" MARMARÝS'TE- Dünyanýn en büyük yolcu gemilerinden biri olan MSC Cruises firmasýna ait "Splendida", günübirlik olarak Muðla'nýn Marmaris ilçesine geldi. Marmaris Körfezi'ne sabah saat sýralarýnda giriþ yapan dev gemi, deniz polisinin aldýðý güvenlik önlemleri altýnda Marmaris Limaný'nýn büyük rýhtýmýna yanaþtý. Yunanistan'ýn Heraklion adasýndan gelen gemide, 3 bin 354 yolcu ve bin 261 personel bulunduðu belirtildi. Gemiyle tatile çýkan her üç yolcuya bir personelin hizmet verdiði kaydedildi. 7 GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ ALO AFRÝKA HATTI Demokrasi Ortaokulu'nda terör! Demokrasi Ortaokulu'nda okuyan bazý çocuklarýn velileri isimlerinin yazýlmamasý þartýyla gazetemize bazý çocuklarýn darbedildiklerini bildirdiler. Ýsmi yanýmýzda saklý vatandaþýmýzýn gazetemize yaptýðý açýklama þöyle: "Ben Demokrasi Ortaokulu öðrencilerinden birisinin velisiyim. Benim oðlum yanýnda bazý öðrenciler de maddi imkânsýzlýk nedeni ile okul montu ve kazaðýný alamadýlar. Bundan dolayý okul disiplini ve görünüþüne aykýrý olduklarýndan dolayý okulun Müdür Muavinleri Ali Dümenci ve Ali Gültekin tarafýndan muavin odalarýnda tahta sopalar ile darp edildiler. Çocuklarýn üzerlerinde çürükler oluþtu. Bizler de veli oplarak okula gidip çocuklarýmýzý döven öðretmenleri döversek ne olur? Cezalanýr mýyýz?" GEBE HAYVANLARI BOÐAZLADILAR... Mayize Keskiner isimli bayan vatandaþýmýz þikayet köþemize bilhassa baþvurarak þikayette bulundu. 16 adet gebe hayvanýnýn çalýndýðýný söyleyen Mayize Haným'ýn þikayeti þöyle: "Benim adým Mayize Keskiner. Ailemize ait mandradan 2010 yýlý Temmuz ayýnda 16 adet gebe koyunumuz çalýndý. Bu hayvanlarý çalanlar da daha sonra polis tarafýndan yakalandý. Bu hýrsýzlar 16 adet gebe hayvaný götürüp Kýrmýzýgil'e sattýlar. Herþey ortada zaten. Bu satýþ iþi de ayný gece oldu. Konuyu mahkemeye havale ettik. O günden beridir gidip geliyoruz ama henüz bir netice alýnmadý. Diðer kaza mahkemelerini bilmem ama Güzelyurt mahkemesinde iþler biraz aðýrdan gidiyor. Eþim geçen gün Kýrmýzýgil'in akrabasý olan bir polisle karþýlaþmýþ. Eþime 'Sakýn konuyu gazetelere falan sýzdýrmayýn. Kýrmýzýgil sizi dava eder ve donunuza kadar alýr' demiþ. Eþim de bunu bana anlattý. Bu bir tehdit deðil mi? Söyleyin deðil mi? Hayvanlarýmýz çalýndý, hem de gebe... Ve acýmadan düþünmeden bu gebe hayvanlar kesilip halka yedirildi... Karýnlarýndaki yavrular alýnýp atýldý. Çalanlar kadar o hayvanlarý da alýp boðazlayanlar suçlu sayýlmaz mý? Alým satým iþlerinin sorgusu suali yok mu? Söyleyeceklerim çok ama þimdilik bu kadar..." BÝZÝM DUVAR BÝR TÜRK DÜNYAYA BEDELSE, BÝR TÜRK BÝN KIBRISLI EDER Bizim Mandra Sendikal Platformun 11 Ocak Salý gününden itibaren uygulamaya koyacaðý süresiz grevler toplumsal varoluþ mücadelesinde etkili bir motivasyon yaratabilecek eylemler olarak yorumlanýr. Ancak vatandaþlar, Ýnönü Meydanýndaki büyük mitingin 28 Ocak tarihinde yapýlacak olmasýnýn, gereksiz bir gecikme olduðunu ve daha yakýn bir tarihe alýnarak eylem zincirinde bir kopukluk yaratýlmamasý gerektiðini düþünmektedirler. Sokaktaki adam, "Uçurumun kenarýndayýz. Ya hep beraber yuvarlanacak, ya da hep beraber týrnaklarýmýzý topraða geçirip tutunacaðýz" diye kendi kendine söylenir.

8 8 9 Ocak 2011 Pazar 50 Yýl Önce 50 Yýl Sonra Ediz Özünlü (Foto Basýn) Arþivinden Efsane Gençlik Gücü Bugün de okurlarýmýza efsanevi Gençlik Gücü futbol takýmýnýn bir fotoðrafýný sunuyoruz. Ayaktakiler: Soldan saða; Sermet, Mithat, Orhan, Ýrfan, Fikret, Gasnak Hasan, Antrenör Ali Sýtký. Oturanlar: Ergin, Aytaç, Kaleci Þefik, Mesut, Ertuðrul. GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. Hristofyas Milliyet'e konuþtu: "Ayþe evine dönmeli" Dimitris Hristofyas'ýn Milliyet gazetesinde önceki gün yayýmlanan söyleþisi dün Rum basýnýnda geniþ yer buldu. Fileleftheros: "Erdoðan-Gül Ýle Sohbet Etmek Ýstiyorum -Hristofyas: Gayrý Resmi Þekilde Boðazda, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin Tanýnmasý Gibi Bir Þart Koymuyorum -Ayþe Evine Gitmeli" baþlýklarý altýnda habere geniþ yer verdi. Gazete, Hristofyas'ýn röportajýnda Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'la Ýstanbul'da gayrý resmi de olsa görüþme isteðini dile getirdiðini ve bunun için sözde Kýbrýs Cumhuriyeti'nin tanýnmasýný da þart koþmayacaðýný söylediðini öne çýkardý. Hristofyas'ýn "Ayþe evine dönemli" þeklindeki ifadesi de gazete tarafýndan vurgulanýrken röportaja geniþ yer verildi. Lordos ailesine verilecek tazminat miktarý... Komisyon'un belirlediði miktar talep edilenden çok uzak 1974 öncesinde "Kýbrýs'ýn en zengin iþadamý" olarak kabul edilen Kýbrýslý Rum Andreas Lordos'un, KKTC Taþýnmaz Mal Komisyonu'na baþvurarak Maraþ'taki taþýnmazlarýna iliþkin tazminat talebinde bulunmasýyla ilgili haberler, Rum basýnýnda yer almaya devam ediyor. Politis gazetesi, "Oradan Baþlayalým... Komisyon Andreas Lordos Ýçin 31 Milyon Euro'luk Öneri 'Piþiriyor' -Çok Düþük" baþlýklarýyla verdiði haberinde, Lordos'un geçen Ekim ayýnda KKTC'de kalan taþýnmazlarý için yaptýðý baþvuruyla ilgili Taþýnmaz Mal Komisyonu'nun bir baþlangýç önerisi hazýrladýðýndan söz eden Kuzey Kýbrýs'taki bilgilerin; son günlerde sýklaþtýðýný ileri sürdü. Söz konusu bilgilerin, Taþýnmaz Mal Komisyonu'nun, Lordos'un baþvurusunu incelemesinin akabinde; 31 milyon Euro'luk bir miktarda karar kýldýðýný iddia eden gazete, Komisyon'un bu miktarý "dostane anlaþma" için bir çözüm yolu olarak Ocak ayý sonunda veya Þubat ayýnýn içerisinde önermeyi tasarladýðýný öne sürdü. Bu arada gazete, Lordos ailesinin, Komisyon'un belirlediði söylenen miktarýn; ailenin baþlangýçtaki talebinden çok uzak olmasýndan dolayý kabul edilemeyeceðini ilettiðini de kaydetti. "ÇOK DÜÞÜK" Yukarýdaki ara baþlýkla verdiði haberinde, Lordos ailesiyle irtibata geçtiklerini ve Lordos ailesinin kendilerine; onlara da bu tarz gayri resmi bilgiler ulaþtýðýný söylediðini belirten gazete, haberinde adýný vermediði Lordos ailesine mensup bir kiþinin þunlarý söylediðini yazdý; "31 milyon Euro'dan bahsettiklerini duyduk. Eðer bu gerçekse, o halde; olmasý gereken miktara ulaþmak için müzakere etmeye bu rakamdan baþlayalým." Bu çeþit bir önerinin, dostane anlaþama imzalamak için kabul edilmesinin söz konusu olmadýðýný ifade eden ayný aile üyesi þöyle devam etti: "Meselemiz, kullaným kaybý (miktarýnýn) yüksekliðini ispat eden sözleþmelerle birlikte, gayet iyi bir þekilde belgelere dayanmaktadýr. Talebimiz, herkes tarafýndan da bilindiði üzere 114 milyon Euro civarýndadýr ve bahsedilen 31 Euro'luk miktar kuþkusuz çok düþüktür." Lordos ailesinin, Ocak ayý sonlarýna doðru, Komisyon'dan bir baþlangýç önerisi beklediðini yazan gazete, Ocak ayýnda yapýlacaðý söylenen öneri kabul edilmeyeceði için baþvurunun esaslý bir þekilde ele alýnmasýnýn Haziran ayýnda baþlayacaðýnýn tahmin edildiðini yazdý. AY DEMET'TE YABANCI UYRUKLULAR KAVGA ETTÝ Sri Lanka ve Pakistan kökenli 20 yabancý uyruklunun Cuma akþamý Lefkoþa Rum kesiminde, Ay Demet'te (Metehan) býçaklar, kýlýçlar ve molotof kokteylleri kullanarak birbirlerine saldýrdýklarý bildirildi. Alithia gazetesi çýkar çatýþmasýndan dolayý çýktýðý düþünülen kavga sýrasýnda bölgedeki evlerin de kundaklanmaya çalýþýldýðýný yazdý. Kavgaya karýþan ve bölgede saklanan 6 kiþinin gözaltýna alýndýðýný, gözaltýna alýnanlardan 3'ü aðýr olmak üzere tümünün yaralý olduðunu kaydeden gazete, olay yerinde kullanýlmaya hazýr 3 molotof kokteylinin bulunduðunu da belirtti. Hatýrasý cihan deðer... Bu fotoðraftakileri tanýdýnýz mý? Biz de hepsini tanýmýyoruz. Ancak memleketimizin bir zamanlar herkes tarafýndan bilinen ünlü simasý Yoðurtçu Musa yý tanýmamak mümkün mü? Ya onun saðýnda oturan kalecilerin kalecisi Þevki yi (Þevko) ve Hüseyin Ruso yu... Kaymaklý kulübünün mutlu bir gününde biraraya gelmiþler ve bu fotoðrafý çektirmiþler iþte... Hatýrasý cihan deðer deðil mi? Mapolar, Yaþýn, Tolgay... Bu fotoðrafýn ne zaman ve nerede çekildiðini tam olarak bilmiyoruz... Yemekli bir basýn toplantýsý da olabilir bu... Bizim tanýyabildiklerimiz Hikmet Afif Mapolar, Özker Yaþýn ve Ahmet Tolgay. Geriye kalanlarý da siz saptayýn yýlý kredi kartý kullanýmlarý... Kýbrýslý Türkler Rum tarafýnda 18 milyon 600 bin Euro'luk harcama yaptý JCC Araþtýrma Þirketi'nin verilerine göre 2010 yýlýnda Kýbrýslý Türklerin Rum tarafýndan kredi kartlarýyla 18.6 milyon, Rumlarýn da KKTC ve Antalya'da kredi kartlarýyla 7.1 milyon Euro'luk harcama yaptýklarý savunuldu. Fileleftheros gazetesi Kýbrýslý Türklerin 2010 yýlýnda Rum tarafýnda kredi kartý kullanýmýyla 18 milyon 600 bin Euro deðerinde harcama yaptýklarý yazdý. Habere göre bu harcamalarýn 4 milyon 100 bin Euro'su süper marketlerde, 3 milyon 300 bin Euro'su konfeksiyon maðazalarýnda, 1 milyon 300 bin Euro'su da ev eþyalarý alýmýnda kullanýldý. Gazete Rumlarýn ise KKTC ve Antalya'da kredi kartý kullanýmýyla 7.1 milyon Euro'luk harcama yaptýklarýný ve bu harcamalardan 1 milyon 800 Euro'sunun eðlence amaçlý, 1 milyon 300 bin Euro'sunun uçak þirketleri için ve 1 milyon 800 bin Euro'sunun da otellerde kalmak için kullanýldýðýný kaydetti. Verilere dayanarak 2010 yýlýnda Rumlarýn, Antalya dýþýnda Türkiye'den kredi kartlarýyla 3 milyon 600 bin Euro'luk hizmet satýn aldýklarýný yazan gazete, bu harcamalardan 570 bin 255 Euro'nun uçak þirketleri, 619 bin 464 Euro'nun da oteller için kullanýldýðýný aktardý. PAÞAKÖY'DEKÝ MEZARDA 3 RUM'UN KALINTILARI TESPÝT EDÝLMÝÞ Paþaköy'deki bir mezarda, Türkler tarafýndan öldürüldükleri iddia edilen 3 Kýbrýslý Rum'a ait kemikler tespit edildiði bildirildi. Simerini gazetesi Yorgos Zografos, Hristos Siskos ve Kostis Sisku isimli Kýbrýslý Rumlarýn, 14 Aðustos 1974'te Paþaköy'de öldürüldüklerini; kemiklerinin ise Paþaköy'de tespit edildiðini; fakat kimlik tespitlerinin geciktiðini ileri sürdü. Söz konusu Kýbrýslý Rumlarýn ailelerinin, kemiklerin kendilerine teslim edilmesi ve defin iþlemlerinin yapýlmasý için sürecin hýzlanmasýný istediklerini kaydeden gazete, haberinde Kýbrýslý Rumlarýn nasýl öldürüldüklerini de anlattý. GEORGÝADÝS Otonom Kayýp Þahýslar Komitesi'nin Kýbrýslý Rum üyesi Ýlias Georgiadis ise açýklamasýnda, Paþaköy'lü üç Rum'un kemiklerinin bulunduðunu teyit etti. PERÝSTERONA, PAREKLÝÞA VE KAYNAKKÖY'DEKÝ ÇALIÞMALAR Peristerona'daki bir kuyuda 2 Kýbrýslý Türk'ün kalýntýlarýnýn arandýðýný ifade eden gazete, Kýbrýslý Türk kayýplarýn kalýntýlarýna ulaþýlmasý için Limasol'a baðlý Parekliþa'da da araþtýrmalar yapýldýðýný kaydetti. Gazete, Parekliþa'da kalýntýlarý aranan Kýbrýslý Türklerin; yakalanýp infaz edilmeye götürülen; ikinci otobüsteki Taþkentli Kýbrýslý Türkler olduðunu ifade etti. Gazete, kalýntýlarýn baþka bir yere nakledilmesine dair bir tanýklýk olsa da, araþtýrmalarýn iyi gittiðini kaydetti.

9 9 Ocak 2011 Pazar Tünel ALINTI DÝYARBAKIR ZÝNDANLAR- INDAN GELÝYORUZ 1980 Kürtler için bir milat. Diyarbakýr zindanlarýndan çýktýktan sonra 1983'ten 1987'ye kadar köyde kaldým. Zorunlu olmadýkça þehre bile inmiyordum. Her sabah köyümün etrafý panzerlerle sarýlýrdý, köylüler dýþarý çýkarýlýrdý ve herkesin önünde dövülürlerdi. JÝTEM'den, askeriyeden gelirlerdi. Beni panzerin içine alýrlardý derece sýcakta oturturlardý. Sonra da 'yanlýþ gözaltýna aldýk' diyerek geri getirirlerdi. Daha neler yaþandý neler? Odasýnýn kapýsý kilitlenerek 7 çocuðuyla birlikte yakýlan aileyi biliyorum. Bir köyde gençlerin bir arabaya sokulup kurþuna dizildiðini biliyorum. Türk halký bütün bunlarý bilseydi daha farklý oldurdu bizi daha iyi anlardý. Bunda medya da sorumlu, halk da sorumlu, hükümet de sorumlu. Böyle bir Türkiye'den geliyoruz. Ahmet TÜRK (Habertürk) DÝPNOT 1950'li yýllara kadar, 150 bin olan Ýstanbul'un Rum nüfusu, þimdi sadece 2 bin... KENDÝMÝZ ÝÇÝN BÝR ÞEY ÝSTÝYORSAK NAMERDÝZ ARÞÝV TARÝH 4 ARALIK, 2009 Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'nin davayý gündemine almasýndan sonra Rum tarafý çýkýþ yolu aramaya baþladý. 83 yaþýndaki Nezire Sofi'ye 300 bin Euro ödeyerek, mahkemede görüþülmeden davayý kapatmaya çalýþýyorlar... Gözden kaçmayanlar... SLOGANLARIN TAÞI Sendikacýsýný da, politikacýsýný da bir pankart gaylesi tuttu gidiyor. Hade politikacýyý anladýk ama sendikal platformun içinden çýkan çatlak sesler de neyin nesi oluyor? Yahu bir platform oluþturduysanýz, hiç olmazsa taþýnacak pankartlara yazýlacak olan sloganlarda anlaþýn. Eylem yapýldýktan sonra, içinizden biri çýkýp "açýlan o pankartta platformun onayý ve kararý yoktur, biz o pankartý desteklemiyoruz" dediðinde, þýk olmuyor, fotojenik durmuyor. Bu gidiþle toplum sendikal platforma "Arif hocanýn dediðinden" demeye baþlayacak, ayýklayamayacaksýnýz sloganlarýn taþýný... ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Eylemde yakýþýk olmayan pankartlar taþýnmýþtýr. Türkiye ve AKP'ye çatarak siyaset yapýlmasýný halk onaylamamaktadýr." Hüseyin DEMÝRELÝÞÇÝ (Hataylýlar Bütünleþme ve Yardýmlaþma Derneði Baþkaný) virgül... SÖYLE DA GORKMA HRÝSTOFYAS Dimitris Hristofyas en sonunda cesaretlendi ve dedi ki: "Ayþe evine gitmeli. Ayþe'nin tatilinin bitmesi ve evine dönmesi vakti gelmiþtir." Tatilciler çoktan evsahibi, evsahipleri çoktan tatilci oldu oysa. Ama Hristofyas nerden bilecek. Ayþe torununun torununu görmeye hazýrlanýyor ayrýca. Olsun, sen yine de söyle yoldaþ, söyle da gorkma. Senelerdir biz söylerik, bizi ipleyen yok, belki sen söyleyinca insafa gelirler ha... Ýsteyenin bir yüzü karaysa, vermeyenin iki yüzü kara... "Eylem nedenlerimiz maaþ artýþý isteði, 13. maaþlar ve makam mevkii için deðildir." Mehmet ÖZKARDAÞ (Kamu-Sen Baþkaný) 9 Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Memleketimden manzaralar Umur Talu "Habertürk"te yazdý: 'Suçlu cani dýþarý, suçsuz fani içeri' Bu hikayenin özü þudur: Adalet, adil ve hýzlý yargýlama; suç kanýtlanmadýkça masumiyet; suçu hýzlý kanýtlayacak adli mekanizma ile istihbarat ve emniyet donanýmý yerine devletin kadim geleneði: Rehin alma, esir tutma! Kimi belki hak ederek... Kimi belki hiç hak etmeyerek Binlerce insan uzun tutukluluk esiri durumunda. Bu, henüz suçu sabit görülmemiþ, mahkemesi bir türlü bitmemiþ, hala masumiyet coðrafyasýnda mukim bir "domuz baðcý cani" de olabilir KARÝKATÜR / Entipüften bir nedenle, "terör örgütü üyeliði, yardým ve yataklýk" þüphesi veya muðlak iddiasýyla (kimi Ergenekon tutuklusu veya sanýðý da olabilir, F tipi protestocusu da, Güneydoðu'da bir köylü de, taþ attýðý söylenen bir çocuk da) yýllarca tutuklu tutulan bir "fani" de. Bu iþin sorumlusu, tepeden týrnaða, üç kuvvetin hepsi birden. Yasama yani Meclis; Yürütme yani hükümet; Yargý yani mahkemelerden Yüksek Yargý'ya, HSYK'ya kadar herkes. Çünkü bu ülkede hakkýnda daha Serhan Gazioðlu iddianame bile hazýrlanmayanlar veya daha ilk duruþmasý bile yapýlmayanlar, ikinci duruþmasý aylar sonraya atýlanlar; aylarca, yýllarca tutuklu kalabilirken. Bomba attýðý için tutuklu bir Yasin Hayal, sonra mahkum da olduðu halde, Yargýtay'da dosyasý masada kaldýðý için serbest dolaþabilmiþ, bu kez bir cinayet örgütleyebilmiþti (Bu da hala iddianame tabii!). O yüzden, "serbest kalanlar"a deðil; önce, serbest býrakan sisteme veryansýn edin. Ayrýca þöyle düþünebilsek daha yerinde olacak: Suçu kanýtlanmadan, uyduruk gerekçelerlerle, binlerce gencin, insanýn hayatý karartýldý bu ülkede Tutuklular iþkencelerden geçirildi, hakiki veya düzmece intiharlara sürüklendi. Ve siz onlarý, cezaevlerinde kýstýrýlýp öldürülürken, kanunen hala masumken bile acayip mermiler, gazlar ve kimyasallarla katledilirken, hep idam mahkumu sandýnýz! Çoðumuzun kýlý bile kýpýrdamadý. Sonra, kimimiz, Ergenekon benzeri davalarla keþfetti, "mahkumiyet gibi tutukluluk" sürelerine hayret etti! Þimdi de yeni keþiflere çýkýyoruz. Yýllardýr sonuçlanmayan kanlý, tozlu davalarýn tutuklu sanýklarýnýn "affý"na köpürüyoruz. Af gibi görünse bile, esasta af yok; sadece utanç var! Yýllarca yargýlayamama, davalarý sonuçlandýramama, masumsa onca yýl esir gibi tutma; suçlu ise suçunu sabit kýlamama utancý. Çünkü bu ayýplý düzen, katili neredeyse sabit davalarý bile, 20 ya da 30 yýlda "zaman aþýmý"na terk edip, öldürülenlerin ruhuna dahi huzuru çok gören ayný utanç düzenidir! Bu utanç ayrýmsýz hepsinin! Meclis'in, hükümetin, yargýnýn, Yüksek Yargý'nýn Hatta ýsrarla uyarmayan bizlerin, medyanýn! Hatta ýsrarla uyarmayan üniversitelerin, hukukçularýn! Hatta rehinelik, esirlik, mahkumiyet, ceza gibi tutukluluk sürelerinin farkýna ancak ayrýmcýlýkla, kendi sempatisi yahut antipatisiyle varabilen hepimizin! Özet þu: Suçlu bir caniyi mahkum edemeyip serbest býrakabilen sistem Suçsuz bir faniyi de yýllarca tutuklu tutup cezalandýran ayný sistemdir! (Habertürk/ 06 Ocak 2011)

10 10 9 Ocak 2011 Pazar GAZETECÝLER BÝRLÝÐÝ "MEDYA ETÝK DEKLARASYONU BULUÞMASI" DÜZENLEDÝ n Medya alanýnda yer alan ve gazeteciler içerisindeki dar bir kesimin neden olduðu "kirlenmeyi" örgütün de üzülerek izlediði ve "kimi kesimlerce etik deðerlerin hiçe sayýldýðý" bir ortamdan geçildiði vurgulandý... n Somut örnekler verilmediði için medyayý kirletenler gizli tutuldu... Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði'nin, medya etiðinin bir bütün içerisinde ele alýnmasý ve alýnacak kararlarla bu yönde adýmlar atýlmasý amacýyla düzenlediði "Medya Etik Deklarasyonu Buluþmasý" dün yapýldý. Bu kapsamda deklarasyonun hazýrlanmasý amacýyla dün saat 10.00'da Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði Lokali'nde baþlayan "Medya Etik Deklarasyonu Buluþmasý" toplantýsýnýn ardýndan, katýlýmcýlarýn da önerileriyle ortaya çýkacak maddelerden oluþacak deklarasyonun açýklanmasý bekleniyor. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, üniversitelerin Ýletiþim Fakülteleri temsilcileri ve basýn kurumlarý ile örgütlerinin katýldýðý toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný yapan Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði, Medya Etik Deklarasyonu Proje Sorumlusu Aytuð Türkkan, Kýbrýs Türk medyasýnda son dönemlerde yaþanan "etik dýþý" ya da "istismara yönelik" yayýnlarýn tüm toplum kesimlerince tartýþýldýðý ve bu konuda en fazla üyeye sahip örgüt konumundaki Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði'nin de göreve davet edildiðini belirtti. Medya alanýnda yer alan ve gazeteciler içerisindeki dar bir kesimin neden olduðu "kirlenmeyi" örgütün de üzülerek izlediðini ve "kimi kesimlerce etik deðerlerin hiçe sayýldýðý" bir ortamdan geçildiðini belirten Türkkan, Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði yönetiminin, "Medya Etiði"nin bir bütün olarak ele alýnmasý ve alýnacak kararlarla bu yönde adýmlar atýlmasý amacýyla "Medya Etik Deklarasyonu" yayýnlama kararý aldýðýný anlattý. Toplantýda, medyadaki sorunlarý bilimsel bir temelde tartýþarak, en doðru yolun bulunmasý amacýyla, bu yönde çaba harcayan sivil toplum örgütleri, üniversitelerden uzmanlar, hukuk çevreleri, basýn örgütleri ve siyasi parti temsilcilerinin katýlýmýyla yapacaklarý çalýþma sonrasý söz konusu deklarasyonu ortaya çýkaracaklarýný belirten Türkkan, çalýþmanýn hayýrlý olmasýný temenni etti. Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði Baþkaný Cenk Mutluyakalý da, medya etiðinin tüm çevrelerde tartýþýldýðýný, bu konuda birçok sorunun olduðunu belirterek, bugün yapýlacak toplantýda bu sorunlarýn nasýl çözülebileceðini tartýþacaklarýný söyledi. Mutluyakalý, bu konuda pek çok sivil toplum örgütü ve üniversitenin yaptýðý çalýþmalarla kendilerine destek verdiðini, ancak yine de medyanýn iyiye deðil kötüye doðru gittiðini, birkaç gazetenin manþetlerinin ve topluma yansýttýklarýnýn kendilerini üzdüðünü belirtti. Gazetelerin manþetlere taþýdýðý spekülatif ve aðýr suç gibi olaylarýn kendileri gibi toplumu da ürküttüðünü, zehirlediðini, çocuklarý olumsuz etkilediðini ifade eden Mutluyakalý, ancak bu tip haberlere toplumun tepki koymak yerine ilgi gösterdiðini, ödüllendirdiðini, gazetelerin sattýðýný, bu yüzden satýþa önem gösteren gazetelerin bu tip haberleri sürekli yaptýðýný dile getirdi. Mutluyakalý, iþte dün yapýlan toplantýda bu tip olaylarý tartýþacaklarýný, görüþler aldýklarýný ve sorunlara karþý çözüm yolunda bir baþlangýç yapacaklarýný ifade ederek, deklarasyon için bir yol haritasý ortaya çýkaracaklarýna inanç belirtti. Bu sorunlarýn sadece basýn camiasýnýn deðil tüm toplumun sorunu olduðuna ve herkesi DOÐU AKDENÝZ ÜNÝVERSÝTESÝ, TÜM FAKÜLTELERÝ, YÜKSEK OKULLARI, KREÞÝ, ÝLKOKULU VE KOLEJÝYLE PAZARTESÝ GÜNÜ GREVDEDÝR. ÇÜNKÜ DAÜ YÖNETÝMÝ; 1. Toplu Ýþ Sözleþmesi'nin (TÝS) tüm maddelerini çiðnemektedir 2. Sözleþme Koþullarýna aykýrý ve hukuk dýþý olarak hem sözleþmeli hem de devamlý personelin iþine son vermektedir. 3. Çalýþanlarýn akademik özgürlüðünün güvencesi olan devamlý personel statüsünü ortadan kaldýran kararlar almaktadýr. 4. Çalýþanlarýmýza, yasa, TÝS ve tüzüklere aykýrý olarak hazýrlanan sözleþmeleri sunmuþ, imzalamayanlara ise maaþ vermemiþtir. 5. Üniversitemizin en yüksek akademik kurulu olan Senatoyu yok saymaktadýr. Senatonun yetkisinde bulunan tüzükler Rektörlük ve VYK tarafýndan hazýrlanmakta ve Senatonun deðil kararý görüþü dahi alýnmadan Bakanlar Kurulundan geçirilerek Resmi Gazetede yayýnlatýlmaktadýr. 6. Usulsüzce geçirdiði tüzüklerle hukuka leke düþürmekte ve çalýþanlarýn açtýklarý davalara müdahale etmeye çalýþmaktadýr. 7. Çalýþanlarýn en önemli kazanýmlarýndan olan yöneticileri seçimle iþ baþýna getirme geleneðini bazý birimlerde ortadan kaldýrmýþ, seçim yapýlan bazý birimlerin yöneticilerinin atamalarýný yapmamýþtýr. 8. DAÜ-SEN üyelerini sendikal faaliyetlerinden dolayý baský altýna almakta, sendikal toplantý ve örgütlenme çalýþmalarýnýn önünü tehdit ve yasaklarla engellemeye çalýþmaktadýr. 9. Grev yapanlarýn maaþlarýndan yapýlmasý gereken kesintinin 5 katý kesinti yapmýþtýr. 10. Doðu Akdeniz Koleji (DAK), Ýlkokulu (DAÝ) ve Kreþi kötü yönetmiþ, yetkili kurullarý devreden çýkarmýþ ve bu kurumlarý milyonlarca lira zarara uðratmýþtýr. 11. Doðu Akdeniz Koleji (DAK), Ýlkokulu (DAÝ) ve Kreþinde çalýþan meslektaþlarýmýzýn maaþlar ve ücretlerini % 27 oranýnda budamýþtýr. 12. Ödeneksiz izine gönderdikleri personelin iþine son vermiþtir 13. Hakkýný mahkemede arayan personelin maaþýný vermemekte, mahkemeye baþvuranlara iþten atýldýðýna dair belge vermeyi dahi reddetmektedir. 14. Mahkemelerin verdiði kararlara uymamaktadýr. Çalýþanlarýmýz, öðrenci akýþýnda yaþanan sýkýntýlarý dikkate alýp Üniversitemize zarar vermemek amacýyla grev ve eylemleri en son çare olarak görürken Hükümet ve DAÜ Yönetimi bunu fýrsat bilerek akla, yasalara ve vicdana aykýrý kararlar almayý sürdürmüþlerdir. Çalýþanlarýmýzýn daha fazla sessiz kalmaya niyeti yoktur; tüm sorunlar çözülünceye kadar DAÜ çalýþmalarýna ara vermiþtir. Akademik personelimiz sýnýflara, ancak sorunlar bütünlüklü olarak çözülünce girecektir. Emek ve akýl düþmaný Hükümetin kötü kopyasý, talimatlarla hareket eden DAÜ Yönetimine karþý direniþ baþlatýyoruz. Ülkemizde emeðiyle, aklýyla ve namusuyla geçinen tüm kardeþlerimizi 10 Ocak 2011, Pazartesi günü saat 09:30'da DAÜ'ye bekliyoruz. Hukuksuzluk hukuk olduðunda direniþ görev olur. Direneceðiz. DAÜ-SEN ilgilendirdiðine iþaret eden Mutluyakalý'nýn konuþmasýnýn ardýndan, katýlýmcýlarýn önerileri çerçevesinde deklarasyon için maddeler oluþturulmaya baþlandý.

11 9 Ocak 2011 Pazar KÜLTÜR - SANAT 11 Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Gara incir bal olur Yüglenir dal dal olur O yari görmeyince Yüreðim bir hal olur 42 DERÝN DÜÞÜNCE Hayat, Evren ve Her Þey Üzerine Mark Vernon Çeviren: Gül Korkmaz Sel Yayýnlarý, sayfa "Tanrý bize iki yuvarlak organ verdi. Biri düþünmek, diðeri oturmak için. Baþarý hangisini kullandýðýnýza baðlý." Ann Landers Ayaydýnlýk akþamlarda ful ve yasemin kokan pýrýltýlý ak poblin ilkgençlik gömleklerim kir koktu yalan koktu ah körpe memeli kýz seni öpüp okþamaktan aþk kokan gömleklerim, kan koktu talan koktu ah körpe memeli kýz Fikret Demirað "Bir umudu haber veririz" adlý þiirinde Michael Jackson'ýn 'otopsisi' ertelendi Ünlü belgesel kanalý Discovery, Michael Jackson'ýn otopsisini konu alan programýn ertelendiðini bildirdi. 13 Ocak'ta yayýnlanmasý planlanan belgesel, Jackson'ýn ölüm sebebine iliþkin týbbi bir yapýmdý. Discovery'den yapýlan açýklamada, "Önümüzdeki hafta baþlayacak yasal süreç ve Michael Jackson'ýn ailesinden gelen istek doðrultusunda, Jackson'ýn otopsisini anlatan belgeselin gösterimi belirsiz bir tarihe ertelenmiþtir" denildi. Yasal süreç ve Jackson ailesinin isteði haricinde, Michael Jackson hayranlarý, 9 bin imza toplayarak yapýmý protesto etmiþlerdi. Guevara, Che olmadan önce 7 Temmuz 1953'te 25 yaþýndaki Ernesto Guevara, çocukluk arkadaþý Carlos 'Calica' Ferrer ile Buenos Aires'ten trene bindi ve Latin Amerika'da yapacaðý ikinci seyahatine baþladý. Guevara'nýn bu yolculuðu, yol arkadaþý Ferrer'in anlatýmýyla ilk kez bir kitapta okurla buluþuyor... Genç Ernesto'nun, Kumandan Che Guevara olma yolunda yaþadýklarýný anlatan "Arkadaþým Ernesto'dan Kumandan Che"ye adlý kitap Apollon Yayýncýlýk tarafýndan yayýmlandý. Guevara'nýn "Motosiklet Günlükleri" adýyla kaleme alýnan ve sinemaya da aktarýlan ilk yolculuðu gibi bu da, hem Guevara'nýn hem Ferrer için, hayatlarýný sonsuza dek deðiþtirecek bir tecrübe oluyor. Kitapta, Ferrer'in kiþisel albümünden alýnan ve daha önce hiçbir yerde yayýnlanmamýþ resimler de bulunuyor. Bu resimler sayesinde iki arkadaþýn Alta Gracia kentindeki çocukluk yýllarý ile birlikte seyahatleri de daha iyi anlaþýlabiliyor. Ýki arkadaþýn ortak dostu ve ilk seyahatinde Ernesto'ya eþlik eden Alberto Granado, kitaba önsözü ile katkýda bulunuyor þöyle yazýyor: "Teþekkürler Calica, arkadaþýmýzý hep olduðu ve olacaðý gibi, etten kemikten bir adam olarak gösterdiðin bu taze nefesin için. Bu seyahatten sonra Ernesto Küba devrimine katýlacak ve Che'ye dönüþecektir..." FATMA AKÝL HOCA ÖÐRENCÝLERÝN GÖNLÜNÜ FETHETTÝ Namýk Kemal Lisesi'nin düzenlediði Kültür etkinlikleri çerçevesinde Þair Fatma Akil Hoca ile þiir söyleþisi düzenlendi. Öðrencilerin yoðun ilgisiyle karþýlanan Fatma Akil Hoca, söyleþide þiire ne zaman ve nasýl baþladýðýný açýkladý. Nasýl þair olunabileceðinin ipuçlarýný veren Akil Hoca öðrencilere bol bol okumalarýný önerdi. Söyleþinin devamýnda kendi þiirlerini okuyan Fatma Akil Hoca, genç þair adaylarýna ýþýðýyla ilham oldu. Öðrenciler, Akil Hoca'yý büyük bir dikkatle dinlediler ve söyleþinin sonunda kendisine çiçek verdiler. 'Ulusal Vejetaryen Günü olsun' Efsanevi müzik topluluðu Beatles'ýn üyesi Paul McCartney, Hindistan Baþbakaný Manmohan Singh'e mektup yazarak, ilginç bir istekte bulundu. Beatles grubunun beyni olarak kabul edilen McCartney, yýlda bir günün Ulusal Vejetaryen Günü olarak kutlanmasýný istedi. People for Ethical Treatment of Animals (PETA) adlý hayvan haklarý örgütünden yapýlan açýklamada, McCartney'in, Singh'e hitaben yazdýðý mektupta, Hindistan'da "etsiz hayatýn ve hayvanlara þefkatle davranýlmasýnýn kutlanacaðý" bir Ulusal Vejetaryen Günü ilan edilmesi çaðrýsýnda bulunulduðu belirtildi. Ýlan edilecek Vejetaryen Günü'nün hayvanlarýn kurtarýlmasýnda rol oynayacaðý gibi, çevre ve insan saðlýðýnýn korunmasýnda da rol oynayacaðýný vurgulayan McCartney, önemli bir vejetaryen nüfusa sahip Hindistan'da kutlanacak böylesi bir günün "yaþamýn kutlanmasý anlamýna geleceði" ifadesini kullandý. BM tarafýndan 2003 yýlýnda yapýlan hesaplamalara göre, Hindistan'da nüfusun yüzde 42'si parasal ve dini nedenlerden dolayý et yemeyen insanlardan oluþuyor. Özellikle dini kurallara baðlý Hindular ve tüm canlýlarýn eþit olduðunu savunan Güney Asya kökenli Caynizm dininden olanlar hiç et yemiyor. Sinemalarda Bugün-bu gece Lefkoþa Mýsýrlýzade Galeria Narnia Günlükleri: Þafak Yýldýzýnýn Yolculuðu 3D ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Memlekette Demokrasi Var ( Cuma- Cumartesi 23.00) 2. salon Muhtar Yusuf Galleria Çakallarla Dans ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Av Mevsimi ( ) Girne Girne GAÜ Galeria Sinema New York ta 5 Minare ( ) Maðusa Maðusa Galeria Av Mevsimi ( Cuma/Ctesi 23.15) 1. salon Narnia Günlükleri: Þafak Yýldýzýnýn Yolculuðu 3D ( Cuma/Ctesi 23.30) 2. salon

12 12 9 Ocak 2011 Pazar

13

14 14 9 Ocak 2011 Pazar DÜN Nöbetçi Eczaneler Lefkoþa Derya Eczanesi: Mehmet Akif Cad. No:53/3 Dereboyu (Adidas ve KK Turkcell Karþýsý) Tel: Serkan Kervan Eczanesi: Atatürk Cad. No:16 B Hamitköy Tel: BULMACA Soldan Saða: 1-Ýçtenlik, senli benli olma durumu. 2-Olay, düþünce, duygu ve imajlarýn dil aracýlýðý ile biçimlendirilmesi sanatý, literatür. Alýþýlmýþ olandan, umulandan ve gerekenden eksik. 3-Doðaüstü güçleri olduðuna inanýlan hayali diþi varlýk. Vilayet. Kýrmýzý. 4-Notada duraklama iþareti. Gösteriþi seven varlýklý kimse. 5-Eþi olmayan, biricik, yegane. Eski dilde "Kuzey". 6-Bir nota. Gemilerde oda. 7- Eski dilde "Adlar, isimler". Eriþkin, aðýrbaþlý, mükemmel. 8-Bir þeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayý, rakam. Yok olmuþ, elden çýkmýþ. 9-Fiillerin olumsuzluk çatýlarýný kuran vurgusuz ek. Sarhoþ veya külhanbeyi baðýrmasý. Bir yapýda iki döþeme arasýnda yer alan daire ve odalarýn bütünü. 10-Bir günün veya olayýn arkasýndan gelen zaman. Ansýzýn, birdenbire. Harf okunuþu. 11-Mecazi anlamda "Derece, radde". Üzerine yapý yapýlmak için ayrýlmýþ yer. Dünün çözümü Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) Maðusa Demet Eczanesi: New Castle Apt. No:1 Bayraktar Yolu Lemar Yaný Tel: Umut Eczanesi: Salamis Yolu No:27 Dumlupýnar Spor Kulübü Yaný Ýsmet Ýnönü Bulvarý Tel: Girne Aþar Eczanesi: Mustafa Çaðatay Cad. Yetkili Ýþ Merkezi Su Dairesi Yaný No:32 Tel: Aydýn Eczanesi: Karaoðlanoðlu Cad. Beyaz Plaza No:3 Alsancak Tel: Güzelyurt Nilgün Eczanesi: 25 Ecevit Cad. Tel: Yukarýdan Aþaðýya: 1-Bir yerden uzaklaþtýrýlmak, kovulmak. 2-Mercek. Gece yapýlan sinema, tiyatro gösterisi. 3-Sona "T" konursa "Yiðit, sözünün eri, güvenilir kimse" olur. Ters okunuþu "Almanya'nýn Euro'ya geçmeden önceki para birimi". Alfabenin 24 ve 21. harfleri. 4-Horoz, hindi gibi hayvanlarýn tepesinde bulunan kýrmýzý deri uzantýsý. Birine veya bir yere korunmak için býrakýlan eþya veya kimse. 5-Piþirilerek hazýrlanan yemek. Ýrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun kýsa yazýlýþý. 6-Karþýlýk beklenilmeden yapýlan yardým, lütuf. Ýki þeyi birbirinden ayýran uzaklýk. 7-Bir þeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek. Çocuðu olan kadýn. 8-Bir gýda maddesi. Müslümanlarýn günde beþ kez yaptýklarý ibadet. Ýridyum'un kýsaltmasý. 9-Bir engeli sýçrayarak veya fýrlayarak aþmak. 10-Telefonu açýnca söyleriz. Osmanlý ordusunda tümgenerale eþ bir rütbe. 11-Bir þeyin geçtiði yerde býraktýðý belirti. Gerçeklik. Saddam'ýn heykeli kurmacayla devrilmiþ! Amerikan "New Yorker" dergisi Saddam Hüseyin'in heykelinin Iraklýlar tarafýndan devrilmesi olayýnýn perde arkasýný yazdý. Dergi Amerikan ordusunda o gün görevli olan farklý rütbelerden kiþilerle konuþtu. Albay Bryan McCoy 9 Nisan 2003'te Baðdat'a girdiðinde gazetecilerin kaldýðý Filistin Oteli'ne gitti. McCoy'un devriye gezen erleri Firdevs Meydaný'ndaki birkaç Iraklýya bir çekiç ve ip verdiler. Iraklýlar heykeli devirmeye çalýþtý. Ancak baþarýsýz olduklarýný görünce erler üslerine haber vererek yardým etmek için izin istedi. Albay McCoy devamýný þöyle aktarýyor: "Bunun büyük bir an olduðunu anladým. Herkes oradaydý. Medya Iraklýlarýn Saddam'ýn heykelini devirmesini izliyor, onlara yardým edelim' diye düþündüm. Eðer yardým etmesek bir süre sonra sýkýlýp giderlerdi" diye anlattý. McCoy'un emriyle meydana gelen çekici, heykelin devrilmesine yardým etti. Ortodokslar Noel'i kutluyor Hýristiyan alemi Noel'i kutlamaya devam ediyor. Dünyanýn birçok bölgesinde Noel ayinleri düzenleniyor. Ortodoks Hýristiyanlarýn noeli, tüm dünyada olduðu gibi Hz. Ýsa'nýn doðduðu yer olan Beytül Lahim'de de törenlerle kutlandý. Ýstanbul'da kiliselerde ayinler düzenlendi, sahillerde denizden haç çýkarma yarýþlarý gerçekleþtirildi. Haçý ilk çýkaranlara altýn ve kolyeler hediye edildi. Fener Rum Patrikhanesi'ndeki ayini Fener Rum Ortodoks Patriði Baþpiskopos Dimitri Bartholomeos Ankondoni'ni yönetti. Bartholomeos ve ayine katýlanlar, geniþ güvenlik önlemleri altýnda sahile yürüdü. Balat sahilinde Bartholomeos elindeki haçý denize fýrlattý. 15 kiþi istavroz çýkararak denize atladý. Haça ilk ulaþan Panoyot Kuzinos oldu. Kuzinos, haçý, kendisi ve sudaki diðer kiþiler öptükten sonra Bartholomeos'a götürdü. Bartholomeos da Kuzinos'a haç kolye taktý. Haç çýkartma töreni Ortaköy sahilinde de yapýldý. Törene dansöz Tanyeli, Yunanlý eþi Alex Syroplos ile birlikte katýldý. Ermeni Noeli Velox Translation Services Tercümanlýk ve danýþmanlýk bürosu Tel: Adres:Þht. Mustafa Y. Hacý Sokak. Yeniþehir-Lefkoþa ARANIYOR Traktör ehliyeti olan, çocuksuz bahçývan aile aranýyor MELÝ EMLAK 1. Göçmenköy'de Türk malý tripleks sýfýr ikiz bina Stg. 2. Hamitköy de 0 Türk koçanlý 2+1 daire Stg. 3. Hamitköy de 1+1 Türk malý 55metrekare 0 daire Stg. 4. Yenikent te Türk koçanlý 3+1 daire 3. kat Stg olarak da adlandýrýlan Ortodoks noeli, Hz. Ýsa'nýn Kutsal Doðuþu'nun kutlandýðý gün olarak biliniyor Hz. Ýsa'nýn Beytüllehem'de doðuþu ve 30 yaþýnda Ürdün Nehri'nde vaftiz olmasý noel dönemindeki en önemli kutlamalarý oluþturuyor. Gregoryen takvimi ile 1917 devrimine kadar kullanýlan Jülyen takvimi arasýndaki gün farkýndan dolayý Noel, Katolik batý Hýristiyan dünyasýnda 25 Aralýk'ta Ortodokslarda ise 7 Ocak'ta kutlanýyor. ST. GEORGE'S CAFE & BAR -Zengin yemek çeþitlerimiz -Rakipsiz fiyatlarýmýzla -Alternatif ve sýcak bir mekan olarak Lefkoþa BÜYÜK HAMAM yanýnda hizmetinizdeyiz... Tel : Cep : Satýlýk Türk malý arazi Ozanköy de, asfalt yolu, suyu ve elektriði olan Türk malý 1.5 dönüm arazi satýlýktýr. Tel:

15 9 Ocak 2011 Pazar 15 Güreþin gurur gecesi Güreþ Federasyonu 2010 sezonunda dereceye giren takým ve sporcular, önceki akþam düzenlenen törenle ödüllerini aldýlar yýlý sezonunda gerek federasyonun düzenlediði faaliyetlerinde gerekse yurtdýþýnda baþarý elde etmiþ sporcular ve takýmlar, önceki akþam Kýbrýs Türk Tabipler Birliði Lokali'nde gerçekleþen kokteyilli ödül töreniyle ödülleri verildi. Güreþ Federasyonu Baþkaný Hüseyin Kavaz ödül töreninde yaptýðý konuþmada 2010 yýlýnýn mücadele gücü yüksek güzel bir yýl olduðunu, özellikle müsabakalardaki çekiþmelerin ve þampiyonluklarýn da son haftalarda belirlenmesinin ayrý bir heyecan getirdiðini söyledi. Kavaz konuþmasýnýn son bölümünde, 7 sporcumuzun Türkiye, Bulgaristan ve Kosova'dan ülkemize madalya getirmelermesinin gurur verici olduðunu kaydetti ve daha iyi baþarýlarýn 2011 yýlýnda da geleceði ümidi ile þubat sonunda baþlayacak olan lig müsabakalarýnda tüm kulüplere ve sporculara baþarýlar diledi. Güreþ Federasyonu Baþkaný Hüseyin Kavaz'ýn konuþmasýnýn ardýndan gerçekleþtirilen ödül töreninde ödüller yetkililer tarafýndan verildi. Ödül alan takým ve sporcular: Büyükler Ligi 1.YDÜ 2.DAÜ 3.Kültür Spor Kulübü Gençler Ligi 1.DAÜ 2.YDÜ 3.Korkuteli Yýldýzlar Ligi 1.YDÜ 2.Korkuteli 3.DAÜ Federasyon Þildi YDÜ Galibiyet Kralý: Ýsmail Kýrmýzý (Yýldýzlar), Kubilay Çil (Gençler), Muhammet Göztaþ (Büyükler) 14'üncü Uluslar arasý Hüseyin Mehmetov Yýldýzlar Serbest Güreþ Turnuvasýnda madalya kazanan; Toga Belet, Berkay Numansoy ve Deniz Ýnkaya. Uluslar arasý Adem Yaseri Serbest Güreþ Turnuvasý'nda madalya kazanan Kubilay Çil. Bursa'da yapýlan Uluslar arasý Gençler Güreþ Turnuvasý'nda madalya kazanan Sami Önen, Ömer Çavuþoðlu ve Ýsmail Bayar. Mertdoðan Soyalan ve Yusuf Çocuk ödül alan antrenörler oldu. Futbolda 3. Lig 2. devre maçlarý bugün baþlýyor Turkcell Üçüncü Futbol Ligi'nde ikinci devre bugün yapýlacak karþýlaþmalarla baþlayacak. Üçüncü Lig Doðu Grubu'nda Mormenekþe ile Mutluyaka, Ýncirli ile Pile, Serdarlý ile Akýncýlar, Akova ile Dipkarpaz, Turunçlu Ulukýþla ile de Maraþ karþýlaþacak. Batý Grubu'nda ise Hamitköy ile Girne Halk Evi, Daðyolu Çýnar ile Akçay, Denizli ile Aðýrdað Boðaz, Doðancý ile Gaziveren, Gaziköy ile de Deðirmenlik mücadele edecek. Karþýlaþmalar saat 14.00'de baþlayacak. Buarada, Kuzey Kýbrýs Türkcell Üçüncü Ligde ara transfer dönemi 14 Ocak Cuma gününe kadar uzatýldý. Kýbrýs Türk Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Futbolcu Saðlýk Raporlarý için hastanelere yapýlan müracaatlarýn hafta sonu tatilinin girmesi nedeniyle, Kuzey Kýbrýs Turkcell 3.lig kulüplerinin Futbolcu Saðlýk Raporlarýnýn Futbol Federasyonuna ibraz edebilmeleri için bu sürenin 14 Ocak 2011 Cuma günü saat 12.00'a kadar uzatýlmasýna karar verdi. Konu: Genel Kurul Toplantýsý 7 Ocak, Ocak 2011 Pazartesi günü, Kýbrýs Türk Badminton Federasyonu Genel Kurulu Atatürk Sporcu Eðitim Merkezinde saat 17:00 de aþaðýdaki gündemle Yapýlacaktýr. - Açýlýþ - Divan Oluþumu - Geçmiþ Yýl Faaliyetlerinin deðerlendirmesi. - Geçmiþ Yýl Mali Raporun Okunmasý ve Onayý - Gelecek Yýl Faaliyet Programý (2011) - Baþkanlýk seçimi - Dilek ve Temenniler - Kapanýþ MUSTAFA ÞEYTANCIK ET PAZARI Artýk et almak için Rum tarafýna gitmeye gerek yok Üreticimizden aldýðýmýz destek ve halkýmýzýn yoðun talebi üzerine et fiyatlarýmýz deðiþmeksizin süresiz devam edecektir... n Kuzu (Tüm bölümleri) 18 TL/Kg n Yaðsýz dana kýymasý (Kuþbaþý veya parça) 18 TL/Kg n Kuzu ciðeri (Takým) 15 TL n Orta yaðlý besli veya dana kýymasý 15 TL Üreticimizden canlý hayvan alýnmaktadýr... HODRÝ MEYDAN Tel: / Terminal Arkasý-Yemci Cahit yaný

16 Simao ilk golünü attý Antalya'da devre arasý kamp çalýþmalarýný sürdüren Beþiktaþ ile Sivasspor, hazýrlýk maçýnda karþý karþýya geldi. Karþýlaþma 2-2 beraberlikle tamamlandý. Yeni transfer Simao, Beþiktaþ formasý giydiði ilk maçta rakip fileleri havalandýrarak büyük beðeni topladý. Dr. Fazýl Küçük Kupasý'ný kazananý penaltýlar belirledi Kupa Londra Türk Karmasý nýn n Londra Türk Toplumu Futbol Federasyon Karmasý ile Kýbrýs Türk Futbol Federasyon Karmasý takýmlarýnýn dün Girne de oynadýklarý karþýlaþmanýn normal süresi 1-1 tamamlandý. Penaltý atýþlarý sonunda karþýlaþmayý 5-3 kazanan LTTFF Karmasý kupanýn sahibi oldu... YER: Girne 20 Temmuz Stadý HAKEMLER: Mehmet Sezener, Ömer Ateþ, Hakan Muhtaroðlu KTFF KARMASI: Cenk, Ahmet Sönmez, Þahin, Mustafa Salman, Ünal, Tufan (Hakan), Aksel (Hasan Yaþýnses), Hakan Eminoðlu, Uður, Akýn (Emre) (Nurcan), Esin LTTFF KARMASI: Tarkan, Uður, Murat (Shane), Ömer (Tamer), Yenz Atta, Ýlyas, Daniel, Anaw, Andrea, Tansel, Carey GOLLER: Dk:11 Esin (KTFF Karmasý), Dk:2 Daniel (LTTFF Karmasý) (Niyazi Ergülen) Kýbrýs Türk Futbol Federasyonu ile Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu karmalarý dün Dr.Fazýl Küçük Kupasý maçý için Girne 20 Temmuz Stadý nda karþý karþýya geldiler. Karþýlaþmaya hýzlý baþlayan konuk takým golü erken bulurken maçýn ilk dakikalarýnda yakalanan birkaç önemli pozisyondan da sonuç alamadý. 2. dakikada Saðdan Londra Türk Karmasý nýn kazandýðý serbest vuruþta atýþý Daniel kullandý, doðrudan kaleye giden top aðlarla buluþtu (0-1). 3. dakikada Daniel in ara pasý ile ceza sahasý içerisine giren Carey in vuruþunda top direðin yanýndan dýþarýya gitti. 11. dakikada saðdan geliþen atakta ceza alaný içerisine gönderilen pasta kale önünde Esin, topu kaleci Tarkan ýn altýndan aðlara göndererek skora dengeyi getirdi (1-1). 29. dakikada Ünal ceza alanýna girmek üzereyken rakibi tarafýndan yere indirilince Karmasýbir serbest vuruþ kazandý. Aksel in doðrudan kaleye kullandýðý atýþta top direðin üstünden dýþarýya gitti. Karþýlaþmanýn ikinci yarýsýna her iki takým da oldukça düþük bir tepoda baþladýlar. 81. dakikada Uður saðdan geliþtirmek istediði atakta Vurkan ýn müdahalesi sonucu yerde kalýnca konuk takým bir serbest vuruþ kazandý. Daniel in kullandýðý atýþta top barajdan döndü. 90. dakikada atýlan ara pasýnda Tansel kaleciyle karþý karþýya kaldýðý pozisyonda topu dýþarýya atarak konuk takýmý mutlak bir golden etti Ünal ýn kullandýðý serbest atýþta Esin in kafayla geriye aþýrtýðý topa Ahmet Sözmez in kafa vuruþu direðin üstünden dýþarýya gitti. Karþýlaþma ilk yarýda atýlan gollerle 1-1 tamamlandý ve 5 dakikalýk bir aradan sonra doðrudan penaltý atýþlarýna geçildi. Penaltý atýþlarý sonrasý Londra Türk Toplum Futbol Federasyon Karmasý karþýlaþmayý 5-3 kazanarak Dr.Fazýl Küçük Kupasý nýn sahibi oldu. Karmasý adýna Daniel, Shane, Uður ve Yenz Atta, Kýbrýs Türk Futbol Federasyon Karmasý adýna da Ünal ve Hakan penaltý atýþlarýný gole çeviren isimler olurken, Londra Karmasý adýna Tansel, Kýbrýs Türk Futbol Federasyon Karmasý adýna da Ahmet Sönmez ve Esin penaltýyý kaçýran oyuncular oldular. Maç sonunda gerçekleþtirilen ödül töreninde hakemlere madalyalarýný Mehmet Küçük, KTFF Karmasý futbolcularýna madalyalarýný Maliye Bakaný Ersin Tatar, KTFF Karmasý na ikincilik kupasýný Milli Eðitim, Gençlik ve Spor Bakaný Nazým Çavuþoðlu, þampiyon olan LTTFF Karmasýna madalyalarýný Mehmet Küçük ve Maliye Bakaný Ersin Tatar birlikte verirken, LTTFF Karmasý na Dr.Fazýl Küçük Kupasý ný Baþbakan Ýrsen Küçük takdim etti. Ýrsen Küçük Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu Baþkaný Turgut Esendaðlý ile yönetim kurulu üyelerini kabul etti Küçük, Londra kafilesini kabul etti Baþbakan Ýrsen Küçük yaptýðý konuþmada, Londra'daki sivil toplum örgütlerinin KKTC ile daha sýký temaslar yapmasýný istediklerini dile getirdi... Baþbakan Ýrsen Küçük dün KTFF karmasýyla maç yapmak üzere KKTC'de bulunan Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu Baþkaný Turgut Esendaðlý ile yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Baþbakanlýk Þeref Salonu'nda yer alan görüþmede, Londra'dan gelen heyete, Milli Eðitim, Gençlik ve Spor Bakanlýðý Spor Koordinatörü Süleyman Göktaþ ile Kýbrýs Türk Futbol Federasyonu Asbaþkaný Ali Karavezirler ile diðer yetkililer eþlik etti. Ziyarette konuþan Londra Türk Toplumu Futbol Federasyonu Baþkaný Turgut Esendaðlý, Baþbakan Küçük'e federasyon olarak yaptýklarý çalýþmalarý anlatarak, federasyonun yeni bir bina yaptýðýný, tamamlandýðýnda da binanýn açýlýþýný yapmak üzere kendisini Londra'ya davet edeceklerini, bundan onur duyacaklarýný söyledi. Federasyon olarak 35 yýldýr her hafta 1500 kiþilik bir grubu bir araya topladýklarýný, çalýþmalar yaptýklarýný ve gençlerin futbol liglerinde mücadele etmelerini saðladýklarýný belirten Esendaðlý, Baþbakan Küçük'ün dile getirdiði yaz kampý konusunda ise bir organizasyon yapýlýrsa programlayabileceklerini kaydetti. Baþbakan Ýrsen Küçük de yaptýðý konuþmada, binanýn açýlýþýný davet gelen zamanýn uygunluðuna göre memnuniyetle gidip yapabileceðini kaydetti. Federasyonun KKTC'ye yaptýðý ziyaret ve yürüttüðü güzel çalýþmalarý duymaktan memnun olduðunu belirten Küçük, Londra'daki sivil toplum örgütlerinin KKTC ile daha sýký temaslar yapmasýný istediklerini dile getirdi. Baþbakan Küçük, Milli Eðitim Gençlik ve Spor Bakanlýðý ve hükümet olarak bu yýl yaz kamplarýnýn kapasitesini artýrmayý ve Londra'da yaþayan gençleri KKTC'ye davet ederek buradaki gençlerle kaynaþmalarýný saðlamayý hedeflediklerini, bu yönde de çalýþmalar baþlattýklarýný söyledi ve Londra'da yaþayan gençlere KKTC'yi tanýtmak, Türkçelerini geliþtirmek, örf ve adetleri unutturmamak ve burada yaþayan gençlerle kaynaþmalarýný saðlamak olduðunu vurguladý. Yaz kamplarýna Londra'dan katýlacak gençlerde önceliðin KKTC'ye hiç gelmeyen gençlere verilmesinin uygun olacaðýný ifade eden Küçük, bu konuda Londra federasyon yetkilileriyle ve Spor Koordinatörü Göktaþ ile fikir alýþveriþinde bulundu. Konuþmalarýn ardýndan ziyaret anýsýna plaket takdimi yapýldý ve aný fotoðrafý çektirildi. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: