Pnömonilerde Ay r c Tan
|
|
- Duygu Okyar
- 5 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Pnömonilerde Ay r c Tan Özlem ÖZDEM R Pnömonilerde ay r c tan iki grupta ele al nacakt r: Etkene göre ay r c tan s. Pnömoniyi taklit eden infeksiyon d fl patolojilerle ay r c tan s. PNÖMON N N ETKENE GÖRE AYIRICI TANISI Pnömoninin etkene göre ay r c tan s bafllang ç antimikrobik tedavinin uygun olabilmesi aç s ndan yararl d r. Bu amaca yönelik üç yaklafl m gelifltirilmifltir: Sendromik yaklafl m; Tan sal yaklafl m; Ampirik (epidemiyolojik) yaklafl m. Sendromik yaklafl m klinik tabloya dayanarak tipik-atipik pnömoni ay r m n kapsar. Tan sal yaklafl mda etkeni belirlemek için ayr nt l incelemeler yap l r. Ampirik yaklafl m epidemiyolojik verilere ve genel mikrobiyolojik paternlere dayan r. Günümüzde bafllang ç antimikrobik tedavinin belirlenmesi için daha çok ampirik yaklafl m kullan lmaktad r (1). Pnömoninin etkene göre ay r c tan s için öncelikle olgunun klinik, radyolojik ve epidemiyolojik özellikleri ele al n r. lk aflamada bu özelliklere dayanarak tipik-atipik pnömoni ay r m yap l r (2). Tipik pnömonide akut bafllang çl atefl, titreme, plöritik gö üs a r s ve prodüktif öksürük vard r. Fizik muayenede konsolidasyon bulgular saptan r. Lökositoz s kt r. Akci er grafisinde lober veya segmental konsolidasyon izlenir. Etken s kl kla pnömokoklard r. H. influenzae, streptokoklar, enterobakterler ve S. aureus gibi di er piyojenik etkenler de tipik pnömoni oluflturur (2-6). Atipik pnömoni genellikle gençlerde görülür. Kuru öksürük, miyalji, halsizlik,
2 340 Solunum Sistemi nfeksiyonlar burun ak nt s, hafif atefl olur; titreme pek görülmez. Fizik incelemede belirgin bir özellik yoktur. Beyaz küre say s genellikle normaldir. Akci er grafisinde diffüz infiltratif veya da n k peribronfliyal patern izlenir. M. pneumoniae, C. psittaci, C. burnetti, C. pneumoniae ve baz respiratuar virüsler atipik tablo oluflturur. Genç, sa l kl bir eriflkinde kuru öksürü e efllik eden, giderek artan dispne ve yamal infiltratlar M. pneumoniae infeksiyonu düflündürürse de böyle klasik tablolar s k de ildir. Klinikte tipik-atipik pnömoni ay r m her zaman kolay olmamaktad r (2-7). Legionella pnömonisi tipik paterni taklit edebilirse de s kl kla tipik-atipik tablo özelliklerini birlikte gösterir. Bafllang ç semptomlar genellikle halsizlik, letarji, yüksek atefl gibi özgül olmayan belirtilerdir. Kuru öksürük s kt r, plöretik gö üs a r s bulunabilir. Daha sonra pürülan balgam ve hemoptizi eklenebilir. Kar nda rahats zl k ve ishal gibi gastrointestinal belirtiler; bafl a r s ve letarjiden ensefalopatiye kadar de iflen nörolojik semptomlar bulunabilir. Yüksek atefl vard r. Ayr ca relatif bradikardi, hipotansiyon da saptanabilir. Bakteremik yay mla ekstrapulmoner tutulumlar oluflur. S kl kla lökositoz vard r. Hiponatremi Legionella pnömonisinde di er pnömonilerden daha s kt r (2,8,9). Öykü ve fizik incelemeden elde edilen baz ipuçlar etken hakk nda fikir verebilir (Tablo I) (3). Örne in influenza sonras geliflen sekonder bakteriyel pnömonilerde S. pneumoniae, S. aureus veya H. influenzae dan kuflkulan lmal d r. Alkolizm K. pneumoniaeya ba l pnömoniyi, kistik fibrozis veya a r bronflektazi varl P. auriginosa, S. aureus veya H. influenzae ye ba l pnömonileri düflündürmelidir (7,10). Balgam özellikleri etkene göre de iflir. Pas rengi balgam en s k pnömokok pnömonisinde oluflur. K. pneumoniae pnömonisinde balgam genellikle viflne jölesine benzer ve parlak k rm z kan içerir. Kötü kokulu, pürülan balgam s kl kla Streptococcus veya Bacteroides e ba l anaerobik bir infeksiyonu düflündürür. S.aureus, influenza virüs veya Klebsiella pnömonilerinde hemoptizi olabilir. Pnömokoksik pnömonide balgam genellikle pasl görünümde ise de bazen kanl olabilir (11). Akci er grafisi pnömoni tan s nda çok de erlidir. Ancak baz radyolojik özellikler etkene ait ipuçlar sa larsa da akci er grafisine bakarak etkene yönelik ay r c tan yapmak pek mümkün de ildir (3,7). Baz radyolojik görünümlere göre düflünülebilecek etkenler Tablo II de gösterilmifltir (3). Klinik ve radyolojik özellikler ay r c tan için her zaman çok fazla bilgi vermemektedir. Özellikle pnömoni klini inin çok farkl olabildi i yafll larda öksürük, titreme, atefl, gö üs a r s ve fizik muayenede raller bulunmayabilir. Bu hastalarda konfüzyon, güçsüzlük, letarji, ifltahs zl k, kar n a r s, inkontinans, deliriyum ve genel durumda bozulma gibi farkl bir tablo ortaya ç kabilir. Bu neden-
3 Pnömonilerde Ay r c Tan 341 Tablo I. Pnömoni etiyolojisi için öykü ve fizik incelemeden elde edilebilecek ipuçlar Özellik Kontamine klimaya maruziyet, kullanma suyu kontamine olmufl otel veya hastanede bulunma nfekte kedi, koyun, keçiyle karfl laflma Hapishane veya evsiz bar naklar nda salg n Askeri e itim kamplar nda salg n nfekte papa an, ördek, tavukla karfl laflma Diabetik ketoasidoz Alkolizm Kronik obstrüktif akci er hastal Solid organ transplantasyonu (nakilden en az 3 ay sonra) Orak hücreli anemi HIV infeksiyonu, CD4 <200 Periodontal hastal k, kötü kokulu balgam Büllöz miringitis Bilinç bulan kl, epilepsi Ensefalit Eritema multiforme Eritema nodozum Ektima gangrenozum Ciltte nodüller, SSS bulgular Olas mikroorganizma Legionella pneumophila Coxiella burnetti Streptococcus pneumoniae, Mycobacterium tuberculosis S. pneumoniae, Chlamydia pneumoniae Chlamydia psittaci S. pneumoniae, Staphylococcus aureus S. pneumoniae, Klebsiella pneumoniae, S. aureus S. pneumoniae, H. influenzae, M. catarrhalis S. pneumoniae, H. influenzae, Legionella türleri, Pneumocystis carinii, CMV, S. stercoralis S. pneumoniae P. carinii, S. pneumoniae, H. influenzae, M. tuberculosis, Cryptococcus neoformans, R. equi Anaerob ve aeroblar Mycoplasma pneumoniae Polimikrobik (makro veya mikroaspirasyon) M. pneumoniae, C. burnetti, L. pneumophila M. pneumoniae C. pneumoniae, M. tuberculosis Pseudomonas aeruginosa, Serratia marcesans Nokardia türleri le yafll olguda tipik-atipik pnömoni ay r m ve klinik özelliklerle etken tahmini daha da güçtür (12). Sadece yafll bireylerde de il, genel olarak pnömonilerde tipik pnömoninin klasik klinik ve radyolojik özelliklerinin pnömokok pnömonisini di er pnömonilerden ay rmada duyarl ve özgül olmad görülmüfltür (13). Toplum kökenli pnömonide etiyolojiyi belirlemek için bir skorlama sistemi gelifltirilmesine çal fl ld nda; bakteriyel pnömoniyi benzer viral pnömoniden ay rmak için akut bafllang çl semptomlar, 65 in üzerinde yafl veya komorbidite ve lökositoz veya lökopeni birlikteli i %89 duyarl l k, %94 özgüllük sa lam flt r (9).
4 342 Solunum Sistemi nfeksiyonlar Tablo II. Radyolojik görünüme göre olas etkenler Fokal opasite Streptococcus pneumoniae Legionella pnemophila Staphylococcus aureus Chlamydia pneumoniae Mycobacterium tuberculosis Blastomyces dermatidis Multifokal opasite S. aureus Coxiella burnetti L. pneumophila S. pneumoniae nterstisyel Virüsler M. pneumoniae Pneumocystis carinii Chlamydia psittaci Miliyer M. tuberculosis Histoplasma capsulatum Coccidioides immitis B. dermatitidis Varicella zoster nterstisyel+lenfadenopati Epstein-Barr virüs Francisella tularensis C. psittaci M. pneumoniae Segmental veya lober+lap M. tuberculosis (primer infeksiyon) Atipik rubeola Fungus Kavitasyon Mikst anaerob/aerob (apse) Aerob Gram negatif basiller M. tuberculosis L. pneumophila Cryptococcus neoformans Nocardia asteroides Actinomyces israelii C. immitis P. carinii Pnömotosel S. aureus Streptococcus pyogenes P. carinii Yuvarlak lezyon C. burnetti S. pneumoniae L. pnemophila S. aureus Fissürde itilme Klebsiella pneumoniae L. pneumophila Yap lan çal flmalar etkenin tahmini için tipik-atipik ay r m n n her zaman baflar l olmad n göstermektedir. Bu nedenle günümüzde sendromik yaklafl - m n yerine yafl, komorbidite ve hastal n a rl na dayanan ampirik yaklafl m ile bafllang ç antimikrobik tedavinin belirlenmesi daha geçerli bir yol olarak görülmektedir. PNÖMON AYIRICI TANISINDA NFEKS YON DIfiI PATOLOJ LER Akci er grafisinde pnömonik gölge koyulu u infeksiyon d fl nda kan, ödem s - v s, malignite veya infeksiyon d fl inflamatuar süreçlere ba l olabilir (3). nfeksiyon d fl nedenler akut bakteriyel pnömoniye göre genellikle daha sinsi bir seyir gösterir. Ancak bazen infeksiyon d fl nedenleri infeksiyondan ay rmak çok güç olabilir. Do ru tan n n konmamas gereksiz antibiyotik tedavilerine ve gerçek patolojinin kötüleflmesine yol açar (14). Pnömoni düflünülüp uygun tedavi bafllanm fl bir olguda beklenen zamanda rezolüsyon olmad nda rezolüsyonu uzatan nedenler ve pnömoniyi taklit eden
5 Pnömonilerde Ay r c Tan 343 infeksiyon d fl olaylar akla gelmelidir. Konjestif kalp yetmezli i, pulmoner tromboemboli, sistemik immünolojik hastal klar hem pnömoni rezolüsyonunu yavafllatan komorbid durumlar hem de pnömoniyi taklit eden nedenler olarak karfl m za ç kar (15,16). Bu bölümde pnömoniyi taklit eden patolojilerin özelliklerinden k saca söz edilecektir. Konjestif Kalp Yetmezli i Konjestif kalp yetmezli ine ba l akci er ödeminde interstisyel kompartmanlar dolduktan sonra alveoler konsolidasyon bafllar. Gölge koyuluklar s kl kla perihiler ve bazal bölgelerde bilateral yerleflimlidir. Dikkatli bir klinik ve radyolojik de erlendirme ile akci er ödemi tan s n koymak kolayd r (Resim 1). Resim 1. Pnömoni tan s yla klini imize sevk edilen tipik bir akci er ödemi olgusunun akci er grafisi Pulmoner Emboli Pulmoner emboli klinik olarak pnömoniyi taklit edebilir. Akci er grafisinde de pnömoni düflündüren infiltratlar izlenebilir. Pulmoner emboli için risk faktörü tafl yan ve klinik olarak emboliden kuflkulan lan olgularda ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi ve alt ekstremitelere yönelik görüntüleme yöntemleri ve benzeri incelemelerle tan ya ulafl labilir (15). Neoplastik Hastal klar Altta yatan malignite pnömoninin rezolüsyonunu geciktirebilece i gibi baz tümörler hava bronkogramlar içeren infiltratif görünümlerle infeksiyöz pnömoniyi taklit edebilir (15,16). Bronkoalveoler hücreli karsinom, primer pulmoner lenfoma veya lenfoproliferatif hastal klar akci er grafisinde fokal, alveoler gölge koyuluklar oluflturabilir (14,15). Primer pulmoner lenfoma s kl kla keskin s n rl alveoler nodüller veya benign süreçlerden ayr lamayan konsolidasyon alanlar oluflturur. Olgular n %15-20 sinde plevral s v bulunur. Kesin tan için yeterli miktarda dokunun histolo-
6 344 Solunum Sistemi nfeksiyonlar jik incelemesi gerekir. Fiberoptik bronkoskopi ile transbronfliyal biyopsi (TBB) ve bronkoalveoler lavaj (BAL) al nmas tan ya götürebilir (15). Bronkoalveoler karsinomlu olgular n 1/3 ünde segmental veya lober da l ml konsolidasyon alanlar oluflur. En s k görülen semptom kronik öksürüktür. Histopatolojik veya sitolojik inceleme ile kesin tan ya ulafl l r (15). Bronfliolitis Obliterans Organize Pnömoni (BOOP) BOOP pek çok nedene ba l olarak oluflabilen nonspesifik inflamatuar bir patolojik paterndir. Bu patolojik paternde bronfliyoller, alveoler kanallar ve alveollerin lümenlerine fibroblastlar içeren gevflek konnektif doku matriksinden oluflmufl granülasyon dokusu tomurcuklar uzan r. Alveol lümenini dolduran tomurcuklar kohn porlar arac l yla komflu alveollere ilerler. Belirgin bir interstisyel fibrozis veya hasarlanma yoktur. Alveol duvarlar nda genellikle köpüksü intraalveoler makrofajlar ve küboidal alveoler döfleyici hücrelerden oluflan hafif-orta dereceli inflamatuar infiltrasyon bulunur (17,18,19). Pek çok infeksiyöz hastal k (bakteriyel, viral, paraziter, fungal), ilaçlar (amiodaron, amfoterisin, bleomisin, busulfan, karbamazepin, alt n tuzlar, asebutolol, sotalol, sulfasalazin, fenitoin vd), kollagen doku hastal klar, kemik ili i ve akci er transplantasyonu, radyoterapi, miyelodisplastik sendrom, malign hastal klar ve baz ekstrapulmoner inflamatuar hastal klar BOOP geliflmesine yol açabilir (17,18,20). Birkaç kez pnömoni tan s yla tedavi görmüfl ve düzelmifl bir olguda da tablonun menstrüasyonla iliflkili, tekrarlay c, kendini s n rlayan BOOP oldu u bildirilmifltir (20). Herhangi bir nedene ba lanamayan idiyopatik BOOP, kriptojenik organize pnömoni olarak da adland r lmaktad r (16,17,18). Kriptojenik organize pnömoni 1980 lerin bafllar nda bildirilen olgulardan sonra ayr bir hastal k olarak tan mlanm fl nadir fakat çok karakteristik bir klinikopatolojik antitedir (18,19). Toplum kökenli pnömoni ile kolayl kla kar flabilir (15). Erkek ve kad nda eflit s kl kta görülür ve genellikle yafllar aras nda ortaya ç kar. Olgular n ço u sigara içmeyen bireylerdir. Atefl, halsizlik, ifltahs zl k, kilo kayb, dispne, kuru öksürük en s k rastlanan belirtilerdir. Klinik tablo subakut seyirle pnömoniyi taklit eder. Semptomlar n süresi 2 hafta ile 6 ay aras nda de iflir. Olgular n %40-60 nda semptomlar bafllamadan önceki 1-3 ay içinde influenza benzeri bir hastal k veya solunum sistemi infeksiyonu öyküsü vard r. Daha seyrek olarak bildirilmifl semptomlar gö üs a r s, artralji, kar n a r s, bafl a r s, hemoptizidir. Fizik inceleme normal olabilir. Olgular n %60-70 inde raller, %40 nda inspirasyon ortas nda squeak duyulur. Sigara içmeyenlerde ronküs nadirdir. Çomak parmak seyrek olarak bulunur. Ço u olguda eritrosit sedimantasyon h z ve akut faz reaktanlar yüksektir. Olgular n
7 Pnömonilerde Ay r c Tan 345 %53 ünde restriktif ventilatuar defekt, %75 inde diffüzyon kapasitesinde azalma ve az say da olguda (özellikle sigara içenlerde) hafif hava yolu obstrüksiyonu bulunur. Alveolo-arteriyel oksijen gradiyentinde artma saptan r (14-19). Radyolojik olarak de iflik paternler izlenebilir. En s k rastlanan ve en tipik görünüm bilateral ve periferik da l m gösteren multipl yamal alveoler infiltratlard r. nfiltratlar s kl kla hava bronkogramlar içerir, migratuar olabilir (Resim 2, 3). Bazen soliter fokal bir lezyon bulunur. Lezyon kitle, nodül veya yo un konsolidasyon fleklinde görülür ve kaviteleflebilir. Daha çok üst lob lokalizasyonludur. Baz olgular n rezolüsyona gitmemifl pnömoniyi yans tt düflünülmektedir. Baz olgularda diffüz infiltratif opasiteler izlenir. Bu opasiteler interstisyel, retiküler veya retikülonodüler olarak tan mlan r. Daha seyrek rastlanan radyolojik görünümler buzlu cam atenüasyon alanlar, birden fazla bazen kaviter olabilen nodül veya kitleler, pnömatosel, plevral yüzeye paralel periferal irregüler subplevral bantlar ve bronfliyal dilatasyondur. Plevral s v seyrektir (17,18). BAL da lenfositoz, CD4/CD8 oran nda azalma, nötrofil ve eozinofil oran nda hafif art fl, köpüksü makrofajlar, bazen plazma hücreleri veya mast hücre- Resim 2. Pnömoni tan s yla tedavi görmüfl ve yan t al namam fl 60 yafl nda erkek hastan n klini e kabul edildi i s radaki akci- er grafisi. Atefl, öksürük, dispne yak nmalar ve akci er filminde iki tarafl infiltratlar olan hastaya yeniden antibiyotik tedavisi baflland ; tedavi alt nda progresyon oldu. Bronkoskopi, BAL ve TBB ile BOOP tan - s konan hasta steroid tedavisi ile h zla düzeldi. Resim 3. Resim 2 de akci er grafisi görülen BOOP lu hastan n toraks BT kesiti. Sa da belirgin hava bronkogramlar dikkati çekiyor.
8 346 Solunum Sistemi nfeksiyonlar leri bulunur (18,19). Fiberoptik bronkoskopi ile al nan BAL ve TBB tan ya götürebilir. Lezyonun yamal olmas ve TBB örne inin küçük olmas nedeniyle bazen tan konamaz. Video-yard ml torakoskopik akci er biyopsisi gerekebilir. Genel durumu bozuk hastalarda klinik kuflku çok yüksek ise doku tan s olmaks z n tedavi bafllanabilir (14,18). Standart tedavi kortikosteroidlerdir. Klinik düzelme 48 saat içinde bafllar. Ancak radyolojik rezolüsyon haftalar alabilir. Bazen spontan düzelme olabilir. Baz hastalarda uzun süreli eritromisin ile yavafl düzelme bildirilmifltir (14,15,17,18). Tipik kriptojenik organize pnömonide kortikosteroid tedavi ile prognoz çok iyidir. Ancak az say da olguda h zla ilerleyen, fulminan seyirli BOOP tablosu da bildirilmifltir (14,18). Akut nterstisyel Pnömoni Akut interstisyel pnömoni klinik olarak h zla solunum yetmezli ine yol açan, interstisyel akci er hastal klar n n daha kronik di er formlar ndan farkl idiyopatik bir klinikopatolojik antitedir. Klinik seyir akut respiratuar distress sendromuna benzer; herhangi bir predispozan faktör belirlenemez. Bafllang ç akuttur (1-2 hafta); dispne ve öksürükle bafllar, h zla solunum yetmezli i geliflir. Pek çok olguda viral hastal k benzeri bir öykü bulunur. Olgular n yar s nda bafllang çta atefl vard r. Akci er grafisinde bilateral da n k alveoler opasiteler izlenir. nfeksiyöz pnömoniden ayr lmas önemlidir. Ayr nt l laboratuvar incelemeleri ile infeksiyöz etkenler h zla ekarte edilmelidir. Tedavide mekanik ventilasyon, kortikosteroidler, immünsüpresif ve antiviral ilaçlar uygulan r (21). Eozinofilik Akci er Hastal klar Akci erdeki inflamatuar sürecin önemli bir hücresi eozinofildir.hastal n tan m ve/veya patogenezinde eozinofillerin rol oynad tablolar eozinofilik akci er hastal klar olarak kabul edilmektedir. Bu hastal klar için pek çok de iflik s n flama yap lm flt r. Eozinofilik Tablo III. Eozinofilik akci er hastal klar akci er hastal olarak kabul edilen patolojiler Tablo III te say lmaktad r. Basit Pulmoner Eozinofili Kronik Eozinofilik Pnömoni Akut Eozinofilik Pnömoni Bir k sm nda pulmoner infiltratlar n bulundu u bu hastal klar infek- Churg-Strauss Sendromu diyopatik Hipereozinofilik Sendrom siyöz pnömoniyi taklit edebilir Ast m (14). Pulmoner eozinofili ile birlikte periferik kan eozinofillerinde de Allerjik Bronkopulmoner Aspergilloz Bronkosentrik Granülomatoz Parazitik nfeksiyonlar art fl oluflan hastal klar n yan s ra Baz laç Reaksiyonlar periferik eozinofilinin olmad, sadece BAL da eozinofillerin yüksek
9 Pnömonilerde Ay r c Tan 347 oldu u hastal klar da vard r (22). Burada pnömoniyle kar flabilecek eozinofilik akci er hastal klar ndan k saca söz edilecektir. Basit Pulmoner Eozinofili-Löffler Sendromu Gezici, geçici pulmoner infiltratlar, periferik kanda eozinofili ve hafif solunumsal semptomlarla karakterize klinik bir sendromdur. lk tan mlanan olgularda tablo Ascaris lumbricoides e olan hipersensitivite olarak kabul edilmifltir. Günümüzde pek çok parazitin ve ilac n Löffler sendromuna yol açt anlafl lm flt r. Ancak olgular n 1/3 ünde etiyolojik ajan saptanamayabilir (22,23). Askarise ba l Löffler sendromunda akci erle ilgili belirtilerin askaris larvalar - na karfl ortaya ç kan hipersensitivite reaksiyonu ile olufltu u kabul edilmektedir. Pulmoner semptomlar larvalar n akci erden migrasyonu s ras nda oluflur. Her yaflta görülebilir. Hafif atefl, kuru öksürük, dispne ve a r olgularda bazen hemoptizi bulunur. Solunum sistemi belirtileri genellikle kendini s n rlar ve 1-2 haftada düzelebilir. Periferik kanda eozinofili olur. E er balgam varsa balgamda eozinofiller görülebilir. Solunum fonksiyonlar nda hafif-orta derecede restriktif defekt ve bazen hafif obstrüksiyon saptan r. Akci er grafisinde bilateral, periferik, gezici nonsegmental infiltratlar izlenir. Askarisin yaflam siklusu nedeniyle solunum semptomlar n n ortaya ç k fl ndan 8 hafta sonraya kadar d flk da parazit ve yumurtas negatiftir (15,22,23). Tedavide paraziter infeksiyonun eradike edilmesi, ilaca ba l ysa ilac n kesilmesi yeterlidir. laca ba l veya idiyopatik olgularda semptomlar a r veya ilerleyici ise kortikosteroidler düflünülebilir (14,15). diyopatik Akut Eozinofilik Pnömoni diyopatik akut eozinofilik pnömoni ilk kez 1989 da tan mlanm fl, kronik eozinofilik pnömoniden farkl nadir bir hastal kt r. Her yaflta ve her iki cinste görülebilir; 13 yafl nda bir çocukta da bildirilmifltir (22,23,24). Hastal k, 1-5 günlük atefl, miyalji, plöritik gö üs a r s, hipoksemik solunum yetmezli i tablosuyla ortaya ç kar. Mekanik ventilasyon gerekebilir. Fizik incelemede baziler veya diffüz raller, bazen de zorlu ekspirasyonda ronküsler duyulabilir. Lökositoz bulunabilir, ancak genellikle periferik kanda eozinofili yoktur. Baz olgularda IgE düzeyleri yükselir. Solunum fonksiyon testlerinde diffüzyon kapasitesinde azalma ve restriktif defekt saptan r. Akci er grafisinde bafllang çta Kerley B çizgileri ve interstisyel infiltratlar izlenir. Birkaç saat veya iki gün içinde akci er grafisinde tüm loblarda yayg n mikst alveoler ve interstisyel infiltratlar geliflir. S k ortaya ç kan plevral s v da eozinofiller yüksektir. Kanda eozinofil yüzdesi normal olmas na karfl n BAL da eozinofil oran çok yüksektir. Birçok hastada BAL da lenfosit ve nötrofiller de yüksek bulunur (14,22,23).
10 348 Solunum Sistemi nfeksiyonlar nfeksiyöz etiyolojinin ekarte edilmesi çok önemlidir. Tan da bakteriyel, mikobakteriyel, fungal ve parazitik infeksiyonlar d fllamak etmek amac yla al narak kültür, gram ve özel boyalar balgam, kan, d flk, BAL örnekleri ve transbronfliyal akci er biyopsisi yap labilir. Serolojik testler yap lmal d r. Steroide yan t çok iyidir. Yüksek doz kortikosteroidler saatler, günler içinde semptomlarda düzelme sa lar. Akci er grafisi 1-2 haftada normale döner (14,22,23,24). Kronik Eozinofilik Pnömoni Klinik ve radyolojik olarak infeksiyöz pnömoni ile kar flabilen sinsi, subakut seyirli nadir bir hastal kt r. Çocuklarda da bildirilmifl olmas na karfl n en s k 50 li yafllarda görülür. Kad nlarda 2 kat daha s kt r (4-16,22,23,25). En s k görülen semptomlar öksürük, atefl, dispne ve kilo kayb d r. Az miktarda balgam, halsizlik, h fl lt l soluma, gece terlemesi görülebilir. Tan dan önce ortalama semptom süresi 7.7 ayd r. Ancak bazen birkaç gün içinde akut solunum yetmezli i ve ARDS geliflebilir. Olgular n %50 sinde atopi ve ast m öyküsü vard r (15,22,23,25). Orta derecede lökositoz, eritrosit sedimantasyon h z nda ve IgE düzeylerinde yükselme olur. Olgular n büyük ço unlu unda periferik kanda eozinofili vard r. Trombositoz bildirilmifltir. Hafif olgularda solunum fonksiyon testleri normal olup genellikle restriktif defekt ve diffüzyon kapasitesinde azalma saptan r. Ast ml olgularda obstrüktif defekt bulunur. Akci er grafisinde akci er alanlar n n 2/3 d fl k sm n tutan infiltratlar izlenir. Radyografik olarak yo un, yayg n, bilateral periferik infiltratlar (pulmoner ödemin foto rafik negatifi) karakteristik kabul edilir. Fakat olgular n ancak yar ya yak n nda saptan r. Daha seyrek olarak nodüler infiltratlar, kavitasyon, atelektazi, plevral s v görülür (22,23,25). Klinik ve radyolojik bulgular, infeksiyöz etiyolojinin ekarte edilmesi, BAL da eozinofili varl ve TBB tan koydurucudur. Tedavide steroidler kullan l r ve genellikle h zla yan t al n r (14-16,22,23,25). Allerjik Bronkopulmoner Aspergilloz Baz ast ml olgular n trakeobronfliyal a açlar nda bulunan Aspergillus antijenine karfl hipersensitivitenin oluflturdu u klinik tablo allerjik bronkopulmoner aspergilloz (ABPA) olarak tan mlanmaktad r. Her iki cinste ve tüm yafl gruplar nda görülebilir. Klinik görünüm de iflkendir. Fakat atefl ve pulmoner infiltratlar karakteristiktir ve pnömoni ile ay r c tan s gerekir (15,16,22). ABPA tan s için histolojik kan t gerekmez. Tan klinik ve laboratuvar ölçütlere dayan r. ABPA tan s için gereken ölçütler, ast m, Aspergillus antijenlerine karfl deri testlerinde erken pozitiflik, serum IgE düzeylerinde yükselme, pe-
11 Pnömonilerde Ay r c Tan 349 riferik kanda eozinofili, Aspergillus antijenlerine karfl serumda presipitan antikorlar, akci er grafisinde infiltratlar; santral bronflektazi, serumda Aspergillus fumigatus a karfl yüksek IgE ve IgG düzeyleri. Santral bronflektazi tan s - ras nda olgular n %85 inde bulunur. Ancak erken dönemde baz olgularda geliflmemifl olabilece i için bronflektazinin olmamas tan y ekarte ettirmez. Aspergillus a karfl serumda presipitan antikorlar ve deri testi pozitifli i genellikle bulunur. Ancak ABPA ya özgül de ildir; ABPA l olmayan ast ml larda ve atopiklerde de saptanabilir. Balgamda Aspergillus üretilebilir. Ancak tan için gerekli de ildir. ABPA da en yararl test IgE düzeyidir; hastal k aktivitesi ile koreledir ve semptomatik bir olguda normal IgE düzeyi tan y ekarte ettirebilir (15,22). ABPA da befl klinik evre vard r: 1. akut, 2. remisyon, 3. alevlenme, 4. steroid-ba ml ast m, 5. fibrozis. Akut evrede ast m, yüksek IgE düzeyi, deri testi pozitifli i, akci er grafisinde infiltratlar ve proksimal bronflektazi saptan r. Bu evrede steroid verilmesiyle akci er grafisi düzelir, IgE düzeyleri düfler ve ast m semptomlar kontrol alt na al n r. Remisyon döneminde ast m semptomlar yoktur. Akci er grafisi normal, IgE düzeyi düflüktür; steroid gerekmez. Alevlenme evresinde akut evreye benzer semptomlar görülebilir veya IgE düzeyinde art fl ve akci er grafisinde yeni infiltratlara ra men hasta asemptomatik olabilir. Steroid ba ml ast m evresinde semptomlar steroid ile kontrol alt na al nabilir. Fakat IgE sürekli yüksektir. Uzun süredir ABPA olan olgularda fibrozis geliflebilir (16,22). Akci er grafisinde üst loblar tutan santral bronflektaziye ait eldiven parma görünümü (sekresyonla dolu orta büyüklükte bronfllar), hava-s v seviyesi içeren ya da içermeyen halka fleklinde gölgeler, tramvay yolu (paralel çizgiler) veya difl macunu (bronfllarda mukus t kaç) görünümleri ve hava yolu obstrüksiyonuna ba l konsolidasyon izlenebilir (22). Tedavide kortikosteroidler kullan l r. Antifungallerin pek etkisi yoktur (15,16,22). Hipersensitivite Pnömonisi Ekstransek allerjik alveolit de denen hipersensitivite pnömonisi (HP), inhale edilen organik tozlar veya kimyasal maddelere karfl oluflan immünolojik cevaba ba l inflamatuar bir hastal kt r. Klinik tablo akut ve kendini s n rlay c ya da kronik ve progresif olabilir. Düflük düzeyde antijenle uzun süre karfl laflma ile oluflan kronik formu, sinsi seyirli olup progresif öksürük, dispne ve akci er grafisinde interstisyel infiltratlar bulunur. Kronik formu interstisyel akci er hastal klar ile kar flabilir, pnömoniden farkl d r. Oysa akut formu infeksiyöz pnömoniyi taklit eder (14-16,25).
12 350 Solunum Sistemi nfeksiyonlar Akut HP, maruziyetten 2-12 saat sonra atefl, öksürük, titreme, terleme, miyalji, dispne ile ortaya ç kar. Semptomlar 6-24 saat sonra maksimum düzeye ulafl r. Periferik yaymada lökositoz, nötrofili izlenir. Akci er grafisinde bilateral yamal veya homojen alveoler ve interstisyel infiltratlar bulunur. nfiltratlar daha çok alt loblar tutar. Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarl tomografide (YRBT) çok say da buzlu cam opasiteleri görülür. Semptomlar etkenle karfl - laflma sona erdikten sonra 1-2 gün içinde düzelir ve yanl fl olarak infeksiyöz pnömoninin antibiyoti e yan t olarak yorumlanabilir (14,15,26). HP ye yol açan pek çok antijen vard r. Bunlar n ço u tar mla ilgilidir. Hayvanlara ait proteinler, kontamine sudaki ajanlar, tahta ürünler ve baz kimyasal maddeler de HP ye neden olur. HP nin en s k görülen ve prototipi olarak kabul edilen formu çiftçi akci eridir. Samandaki termofilik Actinomycetes sporlar ile oluflur. Termofilik Actinomycetes ile oluflan di er formlar klima (nemlendirici) akci eri, mantar çal flanlar n n akci eri ve bagassozdur. Kufl proteinlerine ba l oluflan güvercin besleyenlerin akci eri de baz ülkelerde s kt r (14,25). Ay r c tan için tam ve ayr nt l bir meslek ve u rafl öyküsü al nmal d r. Öykü maruziyet ile pulmoner semptomlar aras nda bir iliflki düflündürürse sensitizasyon ve pulmoner inflamatuar yan t n özelli i belirlenmelidir. Serumda kuflkulan lan antijene karfl presipitan antikorlar bulunur, ancak antijene maruz kalan asemptomatik bireylerin %50 sinde bu antikorlar bulunabilece i için özgül de ildir. Kuflkulu antijenle bronkoprovakasyon testi zor ve tehlikelidir. Ayr ca standardize de ildir. Bronkoskopi, BAL ve TBB tan da yard mc d r. BAL da lenfositoz saptan r, CD8+ lenfositler artm flt r. Akci er biyopsilerinde lenfositik infiltrasyon, köpük hücreler, seyrek granülomlar izlenir. TBB örnekleri küçük oldu u için yetersiz kalabilir. Uygun klinik tablo varl nda kuflkulu antijene karfl antikorlar n gösterilmesi, BAL da CD8+ lerin hakim oldu u lenfositozun saptanmas ve antijenin çekilmesinden sonra semptomlar n düzelmesi HP tan s için yeterli say labilir (14,15,26). Tedavinin temeli maruziyetin engellenmesidir. Antijenin eliminasyonuna karfl n devam eden veya a r olgularda steroid verilebilir. Steroidin uzun dönemde yarar tart flmal d r (14-16,25). laca Ba l Pnömonitis laçlar solunum sistemi ile ilgili çok de iflik klinik tablolara yol açabilmektedir. Bu tablolardan biri de pnömoni ay r c tan s nda düflünülmesi gereken akut seyirli hipersensitivite pnömonisidir. Hipersensitivite pnömonisi yapan ilaçlar aras nda beta-laktam ve sulfa grubu antibiyotikler, nitrofurantoin, sulfasalazin, penisilamin, nonsteroid antiinflamatuarlar, alt n, propranolol, bleomisin ve metotreksat say labilir (27).
13 Pnömonilerde Ay r c Tan 351 Beta-laktamlar ve sulfa grubu antibiyotikler dispne, atefl, öksürük, akci er grafisinde infiltratlarla seyreden hipersensitivite reaksiyonu oluflturur. Akut bafllang çl bu tablo ilac n kesilmesiyle 1-4 haftada düzelir. Ancak k sa süreli steroid tedavisi gerekebilir (27). Bir üriner antiseptik olan nitrofurantoin ile hem akut hem de kronik ciddi akci er komplikasyonlar oluflabilir. Akut hipersensitivite reaksiyonu pnömoni ile kar flabilir. Genellikle tedaviye baflland ktan sonraki 1 ay içinde ortaya ç - kar. Ancak daha önceden ilac kullanm fl olgularda 24 saat içinde de geliflebilir. Atefl, öksürük, dispne, artralji, miyalji, deride döküntü olabilir. Akci er grafisinde infiltratlar izlenir. Lökositoz ve periferik eozinofili bulunabilir. lac n kesilmesiyle günler içinde düzelme olur, a r olgularda steroid düflünülebilir (15,16,27). Hem antineoplastik hem de antiinflamatuar olarak kullan lan metotreksat hastalar n %3-7 sinde pulmoner toksisiteye yol açmaktad r. Bu hastalarda atefl, öksürük ve dispnenin ön planda oldu u subakut bir pnömoni tablosu oluflur. Deride döküntü ve periferik eozinofili de bulunabilir. Akci er grafisinde alveoler, mikst alveoler ve interstisyel veya nodüler infiltratlar izlenebilir. Plevral efüzyon ve bilateral hiler veya mediastinal lenfadenopati de bildirilmifltir. Histopatolojik olarak mononükleer hücre infiltrasyonu, seyrek eozinofil ve nötrofiller saptan r. Kazeifikasyon içermeyen granülomlar da görülebilir. BAL da CD8+ lenfositler artm flt r. Prognozu iyidir, ilac n kesilmesiyle günler-haftalar içinde düzelme olur. A r olgulara steroid verilebilir (15,16,28). Güçlü bir antiaritmik olan amiodaronu kullanan olgular n %5-10 unda akci er toksisitesi geliflmektedir. Amiodarona ba l kronik interstisyel pnömonitis, infeksiyöz pnömoni ile kar flmaz. Ancak bir grup olguda akut bafllang çl atefl, dispne ve akci er grafisinde asiner infiltratlarla seyreden tablo infeksiyöz pnömoniyi düflündürür. Klinik olarak ay r m mümkün olmay p bronkoskopi, BAL ve TBB yard mc d r. Patolojik incelemede diffüz alveoler hasar bulgular, interstisyel inflamasyon, bol miktarda intrasitoplazmik inklüzyonlar içeren soluk, köpüksü makrofajlar saptan r. Tedavi için ilac n kesilmesi yeterlidir. A r olgulara steroid verilebilir. Amiodaronun kesilemeyece i olgularda tedaviye düflük doz steroid eklenebilir (14-16,27). Radyasyon Pnömonisi Radyoterapi sonras 2-6 ay içinde ortaya ç kan pnömonik süreç de infeksiyöz pnömoni ile kar flabilir. Tablonun ortaya ç k fl zaman, radyografik infiltratlar n tedavi ile iliflkisi tan ya ait ipuçlar d r. Bronkoskopik materyaller yard mc tan araçlar d r. nfeksiyonun ekarte edilmesi önemlidir. Tedavide kortikosteroidler verilir (29).
14 352 Solunum Sistemi nfeksiyonlar Pulmoner Vaskülitler ve Kollagen Doku Hastal klar Sistemik vaskülitler veya kollagen doku hastal klar n n akci er tutulumlar nda atefl, dispne ve akci er grafisinde infiltratlar olur. Ço u hastada ekstrapulmoner belirtiler veya önceye ait hastal k tan s vard r. Hasta önceden tan almam flsa ve ekstrapulmoner belirtiler yoksa tabloyu infeksiyöz pnömoniden ay rt etmek güçtür. Di er yandan daha önceden tan alm fl ve immünsüpresif tedavi gören olgular oportunistik pulmoner infeksiyonlar aç s ndan risk alt ndad r. Bu durumda da tutulum ve infeksiyon ay r m yapmak gereklidir. Burada akci er tutulumu s k olan vaskülitlerden Wegener granülomatozu, Churg-Strauss sendromu, mikroskopik poliangiitis ve sistemik lupus eritematozusun infeksiyöz pnömoniyi taklit eden akut lupus pnömonisi ele al nacakt r. Wegener Granülomatozu (WG) Üst ve alt solunum yollar ile böbrekleri tutan sistemik nekrotizan granülomatöz bir vaskülittir. Di er organ sistemlerini de tutabilir. Erken dönemlerde ekstrapulmoner lezyonlar belirgin olmayabilir. Atefl, halsizlik gibi belirtiler ve pulmoner infiltratlarla ortaya ç kan olgular pnömoni ile kar flabilir. Nadir görülen bir hastal k oldu u için de bu tablo ile baflvuran hastalar genellikle geç tan n r (14,15,16). Üst solunum sistemi tutulumu ile sinüzit, nazal konjesyon, otitis media, iflitme kayb ve burunda deformiteye yol açabilir. Olgular n %70-85 inde akci er grafisinde lezyon bulunurken yar s ndan az nda ise alt solunum sistemine ait öksürük, hemoptizi, gö üs a r s, dispne gibi belirtiler izlenir. Akci er grafisinde en s k görülen lezyon kaviteleflebilen multipl nodüllerdir. Segmental veya lober alveoler infiltratlar, tek nodül, kitle lezyonu, atelektazi, plevral s v, seyrek olarak de interstisyel infiltratlar görülebilir. Pulmoner infiltratlar spontan olarak ç k p kaybolabilir. nfiltrat n kaybolmas antibiyotik tedavisi sonras na rastlarsa yanl fll kla tedaviye yan t olarak de erlendirilebilir. Hastal n seyri boyunca %80 olguda renal tutulum geliflir. Tipik renal lezyon fokal segmental glomerülonefrittir. Kresentik glomerülonefrit ve h zla geliflen böbrek yetmezli- i de olabilir. Göz, santral veya periferik sinir sistemi, eklemler, deri, kalp ve gastrointestinal sistem de tutulabilmektedir (14-16, 25). Laboratuvar incelemelerinde eritrosit sedimantasyon h z ve C-reaktif protein yüksek bulunur. Ancak bunlar infeksiyondan ayr m n sa lamaz. Serum antinötrofil sitoplazmik antikorlar (c-anca-pr3) WG için oldukça spesifiktir, duyarl l k %60-92 aras nda de iflmektedir. WG tan s, karakteristik klinik tablo ve biyopside tipik patolojik özelliklerin gösterilmesi ile konur. Histopatolojik olarak arterioller, venüller ve kapillerleri tutan küçük damar vasküliti, granülomatöz inflamasyon ve yayg n nekroz izlenir. TBB tan sal olmayabilir. Aç k ak-
15 Pnömonilerde Ay r c Tan 353 ci er biyopsisi ve böbrek biyopsisi gerekebilir. Biyopsi yap lamayacak a r olgularda uyumlu klinik ve c-anca tan sal kabul edilebilir (14,16,25). Tedavide siklofosfamid ve steroid kombinasyonu kullan lmaktad r. Trimetoprim-sülfametoksazol ile olumlu sonuçlar bildirilmifltir. Yard mc ilaç olarak düflünülebilir (14-16,25). Allerjik Angiitis ve Granülomatoz (Churg-Strauss Sendromu) Ast m, kan ve doku eozinofilisi, granülomatöz ve eozinofilik bileflenleri olan sistemik nekrotizan vaskülitle karakterize nadir bir sendromdur. Genellikle tablonun ortaya ç k fl ndan 8-10 y l önceye dayanan ast m öyküsü vard r. Daha sonra periferik kanda a r eozinofili ve çeflitli dokular n eozinofillerle infiltrasyonu geliflir. Sistemik vaskülit aylar-y llar sonra ortaya ç kar. Vaskülit semptomlar n n ortaya ç kt yafl ortalamas 38 dir. Erkek ve kad nlarda eflit s kl kta görülür. Genellikle vaskülit semptomlar belirgin hale gelince ast m semptomlar azal r (14,15,22). Pek çok organ sistemi tutulabilir. Sinüzit, rinit, nazal polipler, deride nodüller, purpura, ürtiker, mononöritis multipleks, santral sinir sistemi tutulumu, kar n a r s, ishal, gastrointestinal kanama, kalp yetmezli i, perikardit, hipertansiyon; böbrek yetmezli i, yayg n lenfadenopati, artralji, miyalji görülebilir. Atefl, kilo kayb, halsizlik çok s kt r. Akci er grafisinde yamal, gezici infiltratlar, kaviteleflmeyen nodüller, diffüz interstisyel infiltratlar izlenir. Plevra s v s bulunabilir. IgE düzeyleri yükselir. Bronkoalveoler lavajda eozinofil oran çok yüksektir. Plevra s v s varsa eksüdatif olup bol eozinofil içerir. Antinötrofil sitoplazmik antikor (hem c-anca, hem p-anca) saptanabilir. Tan için alt n standart aç k akci er biyopsisidir (14,15,22,25). Kortikosteroid tedaviye iyi yan t verir. Steroide yan t vermeyen olgularda azatioprin veya siklofosfamid etkili olabilir (14,15,22,25). Mikroskopik Poliangiitis Wegener granülomatozu ve Churg-Strauss sendromu ile çak flan klinik ve serolojik özellikleri vard r. Glomerülonefrit, pulmoner kapillaritis ve dolaflan AN- CA (p-anca veya c-anca) pozitifli i bulunur. WG ve CSS dan farkl olarak granülom bulunmaz. Optimal tedavisi tart flmal d r. Steroid, siklofosfamid veya plazmaferez tek bafllar na ya da kombine olarak kullan lmaktad r (14). HIV ile infekte bir olguda klinik ve radyolojik olarak bakteriyel pnömoni ile uyumlu tablonun izole pulmoner vaskülite ba l oldu u anlafl lm fl ve HIV ile infekte bireylerde pnömoninin ay r c tan s nda pulmoner lenfoma, endobronfliyal Kaposi sarkomu ve ilaç yan etkilerinin yan s ra vaskülitin de düflünülmesi gerekti i vurgulanm flt r (30).
16 354 Solunum Sistemi nfeksiyonlar Akut Lupus Pnömonisi Kollagen doku hastal klar ndan sistemik lupus eritematozus akut lupus pnömonisi, plörezi, interstisyel tutulum, diffüz alveoler hemoraji gibi komplikasyonlara yol açabilir (25). Akut lupus pnömonisi infeksiyöz pnömoniyi taklit eden nadir bir komplikasyondur. Bu komplikasyonun görüldü ü olgular n %50 sinde SLE nin bafllang ç bulgusu olabilir. Hastalarda atefl, takipne, hipoksi ve akci er grafisinde yamal veya yo un konsolide bilateral alveoler infiltratlar vard r. Plörezi, perikardiyal s v, miyokardite ba l kardiyomegali bulunabilir. Beyaz küre ve sedimantasyon yüksektir, kompleman düzeyleri düflüktür. SLE li bir olguda akut pulmoner infiltratlar n en s k nedeninin infeksiyöz pnömoni oldu u unutulmamal ve akut lupus pnömonisi tan s koyabilmek için BAL ve bazen de torakoskopik biyopsi ile infeksiyon ekarte edilmelidir. Steroid ve immünsüpresif tedavi uygulan r. Mortalite yüksektir (25,31). Alveoler Hemoraji Sendromlar Alveoler hemoraji sendromlar öksürük, dispne, hemoptizi ve anemi ile ortaya ç kar. Akci er grafisinde perihiler veya baziler da l m gösteren bilateral alveoler konsolidasyon alanlar izlenir. Radyografik görünüm fokal veya asimetrik bilateral konsolidasyon alanlar ile atipik olabilir (32). Tablo klinik ve radyolojik olarak infeksiyöz pnömoni ile kar flabilir (15). Diffüz pulmoner hemorajide etiyolojiye göre de iflmeyen histolojik özellik alveol boflluklar nda kanama, alveol boflluklar ve interstisyumda hemosiderin yüklü makrofajlard r (32). Diffüz alveoler hemoraji sendromu oluflturabilen hastal klar Tablo IV te gösterilmifltir (25). Anti-Glomerüler Bazal Membran Hastal (Anti-GBM, Goodpasture Sendromu) Anti-GBM hastal, immün arac l kl pulmoner-renal sendromlar n tipik örne- idir. Nadir bir hastal kt r. Daha çok erkeklerde görülür; yafllar aras n- Tablo IV. Diffüz alveoler hemoraji sendromu oluflturan hastal klar Antiglomerül Bazal Membran Antikoru Hastal (Goodpasture sendromu) Kollagen Doku Hastal klar Sistemik Lupus Eritematoz Mikst Konektif Doku Hastal Vaskülitler diyopatik H zla lerleyen Glomerülonefrit Ekzojen ajanlar D-penisilamin Lenfanjiografi Trimellitik anhirid diyopatik Pulmoner Hemosideroz
17 Pnömonilerde Ay r c Tan 355 da s kt r. Altta yatan neden bilinmemektedir. nhale hidrokarbonlar veya a r metallere maruziyet ve viral hastal klar risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Glomerüler kapiller ve alveollerin bazal membran bileflenlerine karfl oluflan otoantikorlar buralara lokal olarak depolanmakta ve glomerülonefrit ve alveoler hemoraji oluflmaktad r (14,15,25). Hastalar s kl kla öksürük, hemoptizi, progresif dispne ve anemi ile baflvurur. Genellikle pulmoner semptomlarla bafllarsa da ço u olguda renal hastal n laboratuvar bulgular bulunur. Bafllang çta böbrek fonksiyonu normal olan olgularda da zaman içinde böbrek yetmezli i geliflir. Böbrek tutulumu olmadan alveoler hemoraji çok nadirdir (14,15, 25,32). Glomerülonefrit ve diffüz pulmoner hemorajisi olan bir olguda anti-gbm antikorlar n n gösterilmesi ile tan konur. Hastalar n %90 ndan fazlas nda serumda antikorlar gösterilebilir. Böbrek biyopsisinde immünofloresan boyama ile glomerül bazal membran nda lineer IgG depolanmas n n gösterilmesi de tan koydurur. Akci er biyopsisinde alveoler hemoraji ve hemosiderin depolanmas izlenir. Yamal tutulum ve akci erin otofloresans akci er biyopsisinin tan sal de erini düflürmektedir (32). Tedavisiz mortalite %90 n üzerindedir. Tedavide plazmaferez, kortikosteroidler ve sitotoksik ilaçlar n kombinasyonu en iyi sonucu vermektedir (14,15). Sistemik Nekrotizan Vaskülitlere Ba l Diffüz Alveoler Hemoraji WG ve mikroskopik poliangiitise ba l diffüz alveoler hemoraji (DAH) bilinmektedir. Di er vaskülitlere ba l DAH çok nadirdir (14). WG ye ba l DAH nadir fakat fulminan bir tablodur. Bu olgularda klinik belirtiler s kl kla akci er ve böbrekle s n rl d r. Bu hastalarda WG nin karakteristik radyolojik bulgusu olan kaviteleflebilen multipl nodüller görülmez. Akci er biyopsisinde WG nin tipik histopatolojik bulgular olmay p massif alveoler hemoraji ve diffüz kapillaritis izlenir. Ayn durum böbrek biyopsisi için de geçerlidir ve rapidly progressive glomerulonephritis saptan r. Granülomatöz inflamasyon, nekroz ve küçük damar vasküliti izlenmez. Tan da yüksek ANCA titresi de erlidir. Tedavide siklofosfamid ve steroid kullan l r (15,16,32). Sistemik Lupus Eritematozusa Ba l Diffüz Alveoler Hemoraji SLE ye ba l DAH, infeksiyöz pnömoni ya da akut lupus pnömonisine benzer bir tablo ile ç kabilir. Genellikle daha önceden SLE tan s alm fl olgularda görülen bir komplikasyondur. Klinik, radyolojik ve histopatolojik özellikleri di er alveoler hemoraji sendromlar na benzer. SLE de DAH pulmoner kapillaritis ile birlikte ya da kapillaritis olmadan sadece alveoler hemoraji fleklinde görülebilir. Mortalite yüksektir. Tedavide yüksek doz steroid verilir,
18 356 Solunum Sistemi nfeksiyonlar yetersiz kald durumlarda sitotoksik ilaçlar, plazmaferez düflünülebilir (15,16,31). diyopatik Pulmoner Hemosideroz Nedeni bilinmeyen, glomerülonefrit ve serolojik anormallikler olmadan ortaya ç kan alveoler hemorajidir. Çocuklarda ve gençlerde s kt r. Çocuklarda her iki cinste eflitken, eriflkinlerde daha çok erkeklerde görülür. Öksürük, hemoptizi, dispne ve anemi ile ortaya ç kar. Spontan remisyon ve tekrarlarla seyreder. Akci er grafisinde alveoler konsolidasyon veya buzlu cam opasiteleri izlenir (Resim 4). Konsolidasyon alanlar genellikle 3 günde silinir. Tekrarlayan ataklar sonucu fibrozis geliflebilir. Etkinli i tam bilinmemekle birlikte tedavide steroid ve immünsüpresif ilaçlar verilmektedir (32). Resim 4. Atefl, öksürük yak nmalar nedeniyle bronkopnömoni tan s yla birkaç kez antibiyotik tedavisi görmüfl olan 17 yafl nda erkek hastan n yeni bir atakla klini imize baflvurdu u s radaki akci er grafisi. Derin anemisi ve zaman zaman hemoptizisi de olan hastada alveoler kanama düflünüldü. Etiyolojiye yönelik serolojik tetkikler, BAL ve akci er biyopsisinin histopatolojik ve immünofloresan incelenmesi ile idiyopatik pulmoner hemosideroz tan s kondu. Pulmoner Alveoler Proteinoz Pulmoner alveoler proteinoz (PAP) alveol boflluklar n n fosfolipidler ve sürfaktan benzeri maddeler içeren yo un proteinöz, granüler bir materyalle doldu- u, nedeni bilinmeyen, nadir bir hastal kt r. Daha önceden normal olan bireylerde primer-idiyopatik olarak oluflabilir. Patogenezde genetik, sigara, toz veya kimyasal maruziyeti tart fl lm flt r. Etiyolojisi ve mekanizmas kesin olarak bilinmemektedir. Lösemi, lenfoma gibi hematolojik hastal klarda ve ba fl kl k yetmezli i olan olgularda sekonder PAP oluflabilmektedir. Bu olgularda hastal a ya da uygulanan tedavilere ba l olarak oluflan makrofaj fonksiyon defekti sonucunda PAP geliflti i iddia edilmektedir. Alveollerin proteinöz materyalle dolmas n n intraalveoler antiinfeksiyöz mekanizmalar bozarak oportunistik infeksiyonlara yol açabilece i de düflünülmektedir (33). PAP tipik olarak dispne, öksürük, hipoksemi ve akci er grafisinde pulmoner infiltratlarla seyreden kronik, yavafl ilerleyen bir hastal kt r. Bu tablo infeksiyöz pnömoni ile kar flmaz. Ancak baz olgular atefl, subakut seyir ve akci er grafisinde hava bronkogramlar içeren fokal alveoler infiltratlarla ortaya ç kar (Resim 5). Bu olgular n pnömoni ile ay r c tan s n n yap lmas gerekir. Öksürük, dispne, gö üste s k flma hissi, kilo kayb, halsizlik bulunur; nadiren hemoptizi
19 Pnömonilerde Ay r c Tan 357 Resim 5. Seyrek öksürük yak nmas olan bir hastan n akci er grafisi. Filmdeki infiltratlar nedeniyle pnömoni düflünülüp klini imize sevk edilmifl olan hastan n klinik tablosu pnömoni ile uyumlu de ildi. BAL ve TBB ile pulmoner alveoler proteinoz tan s kondu. olur. Ekstrapulmoner tutulum yoktur. Akci er grafisinde lezyon olmas na karfl n asemptomatik olan olgular da vard r (14,16,25). Hipoksemi, DLCO ve vital kapasitede azalma, serum LDH düzeyinde yükselme saptan r. Nocardia, S. aureus, mikobakteriler ve funguslarla infeksiyon riski artm flt r (14,16). Tan akci erleri dolduran amorf, PAS pozitif materyalin gösterilmesi ile konur. Bronkoskopi, TBB ve BAL tan sald r. BAL s v s n n koyu, visköz, opak görünümü tan için de erli bir ipucudur. Bronkoskopik materyaller tan koydurmad zaman aç k akci er biyopsisi gerekir (14,16,25). Olgular n %25-30 unda spontan remisyonlar olur. Tedavi gereken olgulara genel anestezi alt nda çift lümenli endotrakeal tüp ile tüm akci er lavaj uygulan r (14-16,25). Sekonder PAP altta yatan hastal kta tam remisyon sa land nda reversibl olabilmektedir (33). Kaynaklar 1. Ewing S, Torres A. Severe Community Acquired Pneumonia. Clin Chest Med 1999; 20(3): Dorca J, Manresa F. Community-Acquired Pneumonia: Initial Management and Empirical Treatment. Eur Respir Mon 1997;3: Marrie TJ. Community-Acquired Pneumonia. Clin Infect Dis 1994;18: Niederman MS, Sarosi GA. Respiratory Tract Infections In: George R.B., Light R.W., Matthay MA, Matthay RA. (eds) Chest Medicine.3 rd ed. Baltimore: Williams&Wilkins, 1995: Ekim N. Toplum Kökenli Pnömonilere Klinik ve Tan sal Yaklafl m. Uçan E.S.(editör) Pnömoniler Bir Devin Uyan fl. zmir; Saray T p Kitabevi, 1995: Savafl, Kaya A. Toplum Kökenli Pnömoniler. Numano lu N., Wilke A. (editörler) Güncel Bilgiler Ifl nda Pnömoniler. Ankara; Bilimsel T p Yay nevi, 2000: Pamilla PV, Brown RB. Outpatient Treatment of Community-Acquired Pneumonia in Adults. Arch Intern Med 1994; 154; Nguyen M.L.T., Yu V.L. Legionella Infection. Clin Chest Med 1991; 12(2):
20 358 Solunum Sistemi nfeksiyonlar 9. Ruiz-Gonzales A, Falguera M, Vives M, et al. Community-Acquired Pneumonia: Development of a Bedside Predictive Model and Scoring System to Identify the Aetiology. Respir Med 2000;94: Ewing S. Community-Acquired Pneumonia: Epidemiology, Risk and Prognosis. Eur Respir Mon 1997; 3; Fishman AP. Approach to the Patient with Respiratory Symptoms. In: Fishman A.P., Elias JA, Fishman JA, Grippi MA, Kaiser LR, Senior RM. (eds) Fishman s Pulmonary Diseases and Disorders. 3 rd ed. New York; McGraw-Hill Comp., 1998: Feldman C. Pneumonia in the Elderly. Clin Chest Med 1999;20(3): Ruiz M, Ewig S, Marcos MA, et al. Etiology of Community-Acquired Pneumonia. Am J Respir Crit Care Med 1999; 160: Kuru T, Lynch JP. Nonresolving or Slowly Resolving Pneumonia. Clin Chest Med 1999;20(3): Orens JB, Sitrin RG, Lynch JP. The Approach to Nonresolving Pneumonia Med Clin North Am 1994; 78(5): Gross TJ, Chavis AD, Lynch J.P.Noninfectious Pulmonary Diseases Masquerading as Community-Acquired Pneumonia. Clin Chest Med 1991; 12(2): Cordier JF. Bronchiolitis Obliterans Organizing Pneumonia. Semin Respir Crit Care Med 2000;21(2): Cordier JF. Organizing Pneumonia. Thorax 2000:55: Poletti V, Zompatori M, Cancellieri A. Clinical Spectrum of Adult Chronic Bronchiolitis Sarcoidosis Vasc Diffuse Lung Dis. 1999; 16: Yigla M, Ben-Itzhak O, Solomonov A, et al. Recurrent, Self-Limited, Menstrual- Associated Bronchiolitis Obliterans Organizing Pneumonia. Chest 2000;118: Bouros D, Nicholson AC, Polychronopoulos V, du Bois R.M. Acute Interstitial Pneumonia. Eur Respir J 2000;15: Allen JN, Davis BW. Eosinophilic Lung Diseases. Am J Respir Crit Care Med 1994;150: Rochester CL. The Eosinophilic Pneumonias. In: Fishman A.P., Elias JA, Fishman JA, Grippi MA, Kaiser LR, Senior RM. (eds) Fishman s Pulmonary Diseases and Disorders. 3 rd ed. New York; McGraw-Hill Comp., 1998: Bucheit J, Eid N, Rodgers G, et al. Acute Eosinophilic Pneumonia with Respiratory Failure: A New Syndrome? Am Rev Respir Dis 1992;145: DePaso WJ, Winterbauer RH. Interstitial Lung Diseases. Dis Mon 1991;37(2): Schuyler M. Hypersensitivity Pneumonitis. In: Fishman A.P., Elias J.A., Fishman J.A., Grippi M.A., Kaiser L.R., Senior R.M. (eds) Fishman s Pulmonary Diseases and Disorders. 3 rd ed. New York; McGraw-Hill Comp., 1998: Özdemir Ö. laç Toksisitesi ve Akci erler. Ekim N., Türktafl H. (editörler) Gö üs Hastal klar Acilleri. Ankara; Bilimsel T p Yay nevi, 2000: Cannon GW. Methotrexate Pulmonary Toxicity. Rheum Dis Clin North Am. 1997;23: Rockwell S, Roberts KB. Radiation Pneumonitis. In: Fishman AP, Elias JA, Fishman JA, Grippi MA, Kaiser LR, Senior RM. (eds) Fishman s Pulmonary Diseases and Disorders. 3 rd ed. New York; McGraw-Hill Comp., 1998: Gruber BL, Schranz JA, Fuhrer J, Kane PB. Isolated Pulmonary Microangiitis Mimic-
21 Pnömonilerde Ay r c Tan 359 king Pneumonia in Patient Infected with Human Immunodeficiency Virus. J Rheumatol 1997; 24: Schwarz MI. Pulmonary Manifestations of the Collagen Vascular Diseases. In: Fishman AP, Elias JA, Fishman JA, Grippi MA. Kaiser LR, Senior RM. (eds) Fishman s Pulmonary Diseases and Disorders. 3 rd ed. New York; McGraw-Hill Comp., 1998: Primack SL. Pulmonary Hemoohage. In: Chiles C., Putman C.E. (eds). Pulmonary and Cardiac Imaging. Lung Biology in Health and Disease. New York; Marcel Deccer Inc. 1997; 103: Cordonnier C, Fleury-Feith J, Escudier E. Secondary Alveolar Proteinosis is a Reversible Cause of Respiratory Failure in Leukemic Patients. Am J Respir Crit Care Med 1994; 149:
İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme
İnterstisyel akciğer hastalıklar klarında klinik değerlendirme erlendirme Doç.Dr.Dr.Benan.Benan MüsellimM Solunumsal semptomlar Dispne Öksürük Balgam Göğüs s ağrısıa Hemoptizi Alveoler hemoraji sendromları
Detaylıİnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar
İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.
DetaylıİNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.
İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. OLGU 1 23 yaşında kadın hasta Ateş, yorgunluk ve anemi Lökosit: 6.800/mm3, %8 nötrofil, %26 blast,
DetaylıİDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir
İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama
DetaylıININ BT İLE AYIRICI TANISI
YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin i seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı
DetaylıYAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy
YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı
DetaylıPNÖMONİ: RADYOLOJİK BULGULARI
SOLUNUM YOLLARI ENFEKSİYONLARI PNÖMONİ: RADYOLOJİK BULGULARI Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Sol hemitoraksta izlenen lezyon a) Kist hidatik b) Mediastinal kitle c) Parankimal
DetaylıTOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER
TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER Dr. Kaya Süer Near East University Medical Faculty Infectious Diseases and Clinical Microbiology Pnömoni : Akciğer parankiminde inflamasyon ve konsolidasyon ile seyreden yangısal
DetaylıOlgu sunumu. Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast.
Olgu sunumu Doç Dr Göksel Kıter Pamukkale Üniversitesi Göğüs Hast. gokselkiter@yahoo.com 54y, K, Denizli, evhanımı Ani başlayan öksürük ve nefes darlığı 2,5 ay önce hiçbir solunumsal yakınma yok 10 gün
DetaylıİĞER HASTALIKLARI ESKİŞ TIP FAKÜLTES
İLACA BAĞLI AKCİĞ İĞER HASTALIKLARI Dr. Ragıp Özkan ESKİŞ İŞEHİR R OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTES LTESİ RADYOLOJİ ABD Hastaneye yatırılmak zorunda kalınan hastaların % 5 i5 Hastane ölümlerinin % 0,3
DetaylıENFEKSİYON SEKELLERİ
ENFEKSİYON SEKELLERİ Postenfeksiyöz Bronşiyolitis Obliterans Prof. Dr. Deniz Doğru Ersöz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Bronşiyolitis Obliterans (BO) Alt solunum
DetaylıTürk Toraks Derneği Bağışıklığı Baskılanmış Hastalarda Tanı ve Tedavi. Uzlaşı Raporu 2008
Türk Toraks Derneği Bağışıklığı Baskılanmış Hastalarda Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu 2008 Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi İnfeksiyonları Çalışma Grubu Pnömoni Tanı Tedavi Rehberleri 1998 2002 de değişik
DetaylıKriptojenik Organize Pnömoni (KOP) Songül Özyurt
Kriptojenik Organize Pnömoni (KOP) Songül Özyurt İnterstisyel Akciğer Hastalıkları Sınıflaması İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler Otoimmun İnterstisyel Pnömoniler (Bağ Dokusu Hast, İPAF) Hipersensitivite
DetaylıİNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir
İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer
DetaylıFungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3
Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı Fungal Etkenler Dr. Ayşe Kalkancı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SSS enfeksiyonları Mortalite
DetaylıPRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ
PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer
DetaylıBağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları
Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı
DetaylıPNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD
PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD GÖRÜNTÜLEMEDEN BEKLENENLER Pnömoni tanısını doğrulamak Sağaltımın etkinliğini denetlemek Pnömoniye neden ajanı belirlemek????
DetaylıDR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OLGU-1 44 yaşında, erkek olgu futbol antrenörü 10 gündür ateş, eforla olan nefes darlığı, kuru öksürük
DetaylıAKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015
AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu
DetaylıEOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı
EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı EOZİNOFİLİK AKCİĞER HASTALIKLARI Eozinofilik akciğer hastalıkları havayolları, alveoller ve
DetaylıLENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.
LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,
DetaylıChurg-Strauss Sendromu: ki Olgu
OLGU SUNUMU Churg-Strauss Sendromu: ki Olgu Fidan Y ld z Sever 1, Emel Ceylan 1, Can Sevinç 1, A. Hikmet Ç mr n 1, Atila Akkoçlu 1, Eyüp Sabri Uçan 1, Aydanur Karg 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi T p Fakültesi,
DetaylıYetmifldört yafl nda, 60 paket/y l sigara içme
Plevral Görüntüleme: Tan n z Nedir? Yetmifldört Yafl nda Nefes Darl Nedeniyle Baflvuran Erkek Olgu Doç. Dr. Öner D KENSOY Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, Gaziantep
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
DetaylıKRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD
KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır
DetaylıEOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA
EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN
DetaylıTOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLERDE RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Prof. Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı
TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLERDE RADYOLOJİK YAKLAŞIM Prof. Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı a) Bakteriyel b) Viral c) Pnömosistis d) Fungal e) Mikoplazma a) Bakteriyel
Detaylıİnterstisyel Hastalığı aklaşım
İnterstisyel Akciğer Hastalığı Tanıya YaklaY aklaşım Dr. Nesrin Moğulko ulkoç Ege Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları Anabilim Dalı Bornova - İzmirzmir Nasıl de İAH? AH? değerlendirmeliyizerlendirmeliyiz
Detaylı1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.
O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans
DetaylıÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ Mehmet Ceyhan 2016 PNÖMONİ Akciğer parankiminin inflamasyonudur Anatomik olarak; Lober pnömoni Bronkopnömoni İnterstisiyel pnömoni Patolojik olarak: Alveollerde konsolidasyon ve/veya
DetaylıHIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi
Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı
Detaylıİnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji
İnterstisyel Akciğer Hastalıklarında Radyoloji Ağırlıklı olarak interstisyel mesafeleri tutan ve beraberinde çoğu zaman hava boşlukları veya hava yollarının da etkilendiği hastalıklardır. Akciğer parankimini
DetaylıDüşük Doz Makrolid ile Tedavi Edilen İki Kriptojenik Organize Pnömoni Olgusu
OLGU 21 OLGU Düşük Doz Makrolid ile Tedavi Edilen İki Kriptojenik Organize Pnömoni Olgusu 141 Düşük Doz Makrolid ile Tedavi Edilen İki Kriptojenik Organize Pnömoni Olgusu Fatma Çiftci 1, Zehra Aktürk Oğulluk
DetaylıNEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013
NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü
DetaylıFUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR
FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR Dr. Can Zafer Karaman Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı AYDIN cankaraman@hotmail.com BASKILANMIŞ BAĞIŞIKLIKTA PÖMONİLİ
DetaylıALT SOLUNUM YOLLARI ENFEKS YONLARINDA TANI
Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Solunum Yolu Enfeksiyonlar Sempozyumu 21 Ocak 2000, stanbul, s. 141-146 Sürekli Tıp İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli
DetaylıParaziter Akciğer Eozinofilisi
OLGU 9 OLGU 9 Paraziter Akciğer Eozinofilisi 69 Paraziter Akciğer Eozinofilisi Melehat Uzel Şener 1, Arzu Ertürk 2, Nevin Taci Hoca 1, Nermin Çapan 1 1 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim
DetaylıErken Evre Akciğer Kanserinde
Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti
DetaylıMembranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu
Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,
DetaylıTürk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr
Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi
DetaylıPatogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin
DetaylıKLİMİK UZLAŞI RAPORU: SOLUNUM SİSTEMİ İNFEKSİYONLARI
KLİMİK UZLAŞI RAPORU: SOLUNUM SİSTEMİ İNFEKSİYONLARI SELCAN ARSLAN ÖZEL SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ DERİNCE EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ KOCAELİ, 2017 TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ UZLAŞI RAPORU Kaya Süer Tuba
DetaylıVaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015
Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015 Sunum akışı Tanım Sınıflama Klinik bulgular Tedavi Vaskülit Kan damarlarının nekroz ve inflamasyonu ile seyreden
DetaylıTİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı
TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır
DetaylıERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?
ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı
DetaylıEnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler. Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli.
EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli. Mik AD ATEŞ EtkiliART seçenekleriilehiv hastalarında yıllar içinde nedeni
DetaylıVENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİ(VİP) TANISINA İNVAZİV YAKLAŞIM
VNTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİ(VİP) TANISINA İNVAZİV YAKLAŞIM BRONKOSKOPİK TANI YÖNTMLRİ Dr Gül Gürsel Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs astalıkları Anabilim Dalı İlk bakışta VİP li hastalarda hastaların
Detaylı28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon
Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole
DetaylıKronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı
Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi
DetaylıRomatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı
DetaylıToplum Kökenli Pnömoni
Toplum Kökenli Pnömoni Doç. Dr. Aykut Ç LL Akdeniz Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, ANTALYA e-mail: acilli@akdeniz.edu.tr Toplum kökenli pnömoni (TKP) s k görülen, özellikle
DetaylıHepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları
HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde
DetaylıÖdem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel
DetaylıKocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Şubat 2017 Salı
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Şubat 2017 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Aslı Keskin Prof. Dr. Zeynep Seda Uyan
DetaylıASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK
ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık
DetaylıHEPATİT C SIK SORULAN SORULAR
HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri
DetaylıFebril Nötropenide Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Tanı ve Tedavi Kılavuzu
Febril Nötropenide Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Tanı ve Tedavi Kılavuzu Dr Uğur Özçelik Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Nötropeninin düzeyi ve süresi akciğer enfeksiyonlarını
DetaylıPnömokokal hastal klar
Pnömokokal hastal klar HASTALIK Pnömokokal hastal klar n etkeni nedir? Pnömokokal hastal klara Streptococcus pneumoniae ad verilen bir bakteri neden olur. Bu bakterinin 80 den fazla tipi vard r. Bunlar
DetaylıTORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM
TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı
DetaylıAkciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme. Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı
Akciğer kanserinde radyolojik bulgular, değerlendirme Dr. Canan Akman İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Radyolojik bulgular, ipuçları Göğüs duvarı invazyonu, mediasten invazyonu Nodal
DetaylıPnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi
Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Streptococcus pneumoniae H. influenzae M.catarrhalis
Detaylıfiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)
over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda
DetaylıLafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik
LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif
DetaylıİNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI
İNFEKSİYÖZ AKCİĞER HASTALIKLARI Dr. Ragıp Özkan ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ ABD İNFEKSİYON OLUŞUMU Havadaki damlacıkların solunumu Orofarenjeal sekresyon aspirasyonu Direkt
Detaylı7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN
7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN SENDROMİK YAKLAŞIM NEDİR? DR.GÜLAY KORUKLUO LU HALK SA LI I GENEL MÜDÜRLÜ Ü ULUSAL VİROLOJİ REFERANS LABORATUVARI 7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye Sendrom; belirli
DetaylıSB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar
SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,
DetaylıChurg-Strauss sendromu (iki olgu nedeniyle)
Güngör ÇAMSARI 1, Aygün GÜR 1, Gülcihan ÖZKAN 1, Nur Dilek BAKAN 1, Dilek KANMAZ 1, Dilek YILMAZBAYHAN 2 1 Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2 İstanbul Üniversitesi
DetaylıAkciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri
Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri Akciğer kanserinin tanısında anamnez, fizik muayene, tam kan sayımı ve rutin biyokimya testlerinden sonra; Noninvaziv (akciger filmi, toraks BT, PET, balgam sitolojisi),
DetaylıAlerjik Bronkopulmoner Aspergillozis Teşhis ve Tedavisi
Alerjik Bronkopulmoner Aspergillozis Teşhis ve Tedavisi Aspergillus türü küfleri çevrede yaygın olarak bulunur. Alerjik bronkopulmoner aspergillozis (ABPA) astımlı ve kistik fibrozisli hastalarda bronşial
DetaylıSağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu
Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan
DetaylıFEN kurs 2009 risk değerlendirmesi
FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi
DetaylıHIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi
HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi =Evaluation of HIV Infection and Tuberculosis Concomitance= Behice Kurtaran, Selçuk Nazik, Aslıhan Ulu, Ayşe Seza İnal, Süheyla Kömür, Ferit
DetaylıOlgu Tartışması Kronik HP. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar
Olgu Tartışması Kronik HP Dr.Özlem Özdemir Kumbasar 2015 61 y, kadın hasta 1-2 yıldır giderek artan öksürük, nefes darlığı Değişik hastanelerde muayene olmuş, verilen inhaler tedavilerden yarar görmemiş
DetaylıAKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR
Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE
DetaylıÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR
ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid
Detaylıİntertisyel pnömonilere patolojik yaklaşım. Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı
İntertisyel pnömonilere patolojik yaklaşım Dr Büge Öz İstanbul Üniversitesi, Cerrahpasa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı İnterstisyel akciğer hastalıkları, histo-morfolojik olarak interstisyel inflamasyon,
DetaylıRezolüsyonu Gecikmifl ve Yineleyen Pnömoniler
Rezolüsyonu Gecikmifl ve Yineleyen Pnömoniler Osman N. HAT PO LU TANIM Rezolüsyon göstermeyen pnömoni veya rezolüsyonu gecikmifl pnömoni terimleri, beklenen zaman diliminden daha uzun süre radyografik
DetaylıALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner
ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Abdullah Sayıner Akut bronşit Beş günden daha uzun süren öksürük (+/- balgam) Etkenlerin tamama yakını viruslar Çok küçük bir bölümünden Mycoplasma, Chlamydia,
DetaylıGÜVERC N TEMAS ÖYKÜSÜ OLAN B R BRONfi OL T S OBL TERANS ORGAN ZE PNÖMON (BOOP) OLGUSU
Solunum 2002 Cilt: 4 Say : 4 Sayfa: 479-483 GÜVERC N TEMAS ÖYKÜSÜ OLAN B R BRONfi OL T S OBL TERANS ORGAN ZE PNÖMON (BOOP) OLGUSU Zeynep TOPU*, Ayd n Ç LEDA *, Özlem URAL GÜRKAN*, Gökhan ÇEL K*, Serpil
DetaylıTONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI
TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların
DetaylıPNÖMOKONYOZ: OLGU SUNUMU
PNÖMOKONYOZ: OLGU SUNUMU Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Dr. Bilge ÜZMEZOĞLU, Dr. Sevtap GÜLGÖSTEREN, Dr. Berna ERDEN, Dr. Canan DEMĠR, Dr. Cebrail ġġmġek 55 yaģında
DetaylıPlevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik
Plevral Boşluğun Nadir Enfeksiyonları Plevral boşlukta sıklıkla gözlenen enfeksiyonlar parapnömonik effüzyon ve sonrasında gözlenen ampiyemdir. Nadir olarak gözlenen enfeksiyonlar ise fungal, viral ve
DetaylıGöğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine
Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik
Detaylıİmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar
İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral
DetaylıMeme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD
Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD RT nin amacı: - Mikroskopik rezidüel hastalığı önlemek - Multisentrik hastalık gelişimini önlemek
DetaylıTULAREMİ HİSTOPATOLOJİSİ VE AYIRICI TANI. Yrd. Doç. Dr. Banu D. Gün Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı
TULAREMİ HİSTOPATOLOJİSİ VE PATOLOJİ YÖNÜNDEN NDEN AYIRICI TANI Yrd. Doç. Dr. Banu D. Gün Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı Baş-boyun kitleleri İnce İğne Aspirasyon Sitolojisi (İİAS)
DetaylıSOLİTER PULMONER NODÜL
SOLİTER PULMONER NODÜL Dr. Sebahat Akoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Tanım 3 cm.den küçük üçük, tek, normal akciğer dokusuyla çevrili, adenopati ya da atelektazi
DetaylıDoç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD
Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD OLGU 1 53 yaşında kadın hasta Multiple Miyelom VAD 5 kür Kemoterapiye yanıt yok (%70 plazma hücreleri)
Detaylıİnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ
İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ Son 20 yılda IFH sıklığı arttı Hematolojik maligniteler Kompleks hastalar ve hastalıklar
DetaylıVentilatör İlişkili Pnömoni Patogenezi ve Klinik
Ventilatör İlişkili Pnömoniler: Ventilatör İlişkili Pnömoni Patogenezi ve Klinik Tevfik ÖZLÜ* * Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, TRABZON VİP terminoloji VİP
DetaylıAKCİĞER ABSESİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ
AKCİĞER ABSESİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ Akciğer parankimini bir bölümünün nekroze olması ve harabolmuş kısım içinde püy veya nekrotik dokunun toplanması Genellikle çapı 2 cm.den büyük, pürülan materyal
DetaylıHematopoetik Kök Hücre Nakli Mikrobiyoloji Laboratuarından Beklentiler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK
Hematopoetik Kök Hücre Nakli Mikrobiyoloji Laboratuarından Beklentiler Dr. Gülsan Türköz SUCAK Allojeneik kök hücre nakli Lenfo-hematopoetik sistem kendini yineleme (self-renewal) kapasitesi olan tek organ
DetaylıTürk Toraks Derneği. Çocuklarda Toplumda Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.
Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Çocuklarda Toplumda Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR
DetaylıGLOMERULUS HASTALIKLARI
ÜRİNER SİSTEM Böbrekler II GLOMERULUS HASTALIKLARI AKUT GLOMERULONEFRİTİS SUBAKUT GLOMERULONEFRİTİS KRONİK GLOMERULONEFRİTİS AMİLOİDOZİS Özel Patoloji I Prof.Dr.İbrahim FIRAT Çoğu zaman farklı segmentlerde
DetaylıARDS Akut Sıkıntıılı Solunum Sendromu. Prof. Dr. Yalım Dikmen
ARDS Akut Sıkıntıılı Solunum Sendromu Prof. Dr. Yalım Dikmen ARDS nin Önceki İsimleri Şok akciğeri Islak akciğer Da Nang akciğeri Pompa akciğeri Hyalen membran hastalığı Artmış permeabilite akciğer ödemi
DetaylıKLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa
KLL DE İNFEKSİYON YÖNETİMİ Dr. Rıdvan R ALİ Uludağ Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İç Hastalıklar kları ABD Hematoloji BD Bursa KLL ile ilişkili bilgilerimizde önemli değişiklikler iklikler söz s z konusu
DetaylıHEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ. Hemoptizi
HEMOPTİZİ Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ Hemoptizi 1. Genel: pulmoner parankim veya trakeobronşial ağaçtan gelen kan veya kanlı balgam öksürme 2. Massive (şiddetli): miktar: 100-600ml/24st; < 5% hastada massive
DetaylıNADİR GÖRÜLEN AKCİĞER HASTALIKLARI
NADİR GÖRÜLEN AKCİĞER HASTALIKLARI Arif H. Çımrın Bu bölümde Extrinsic allergic alveolitis(hypersensitivity pneumonitis), Eozinofilik akciğer hastalıkları ve akciğerleri etkileyen vaskülitler ele alınacaktır.
DetaylıSPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR
SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT
Detaylı