DAR QRS OLAN BĠREYLERDE CĠNSĠYETĠN ELEKTROKARDĠYOGRAFĠK PARAMETRELERE ETKĠSĠ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DAR QRS OLAN BĠREYLERDE CĠNSĠYETĠN ELEKTROKARDĠYOGRAFĠK PARAMETRELERE ETKĠSĠ"

Transkript

1 T.C. TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ ANABĠLĠM DALI Tez Yöneticisi Doç. Dr. Meryem AKTOZ DAR QRS OLAN BĠREYLERDE CĠNSĠYETĠN ELEKTROKARDĠYOGRAFĠK PARAMETRELERE ETKĠSĠ (Uzmanlık Tezi) Dr. Fatih AYDIN EDİRNE 2013

2 TEġEKKÜR Eğitimim boyunca bilgi ve deneyimimin arttırmamda yardımcı olan Anabilim dalı başkanı Sayın Doç. Dr. Yüksel AKSOY a, tezimin yöneticiliğini yapan ve eğitimime büyük katkıları olan değerli hocam Sayın Doç. Dr. Meryem AKTOZ a ve Prof. Dr. Armağan ALTUN a, Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerine, biyoistatistik Anabilim Dalı öğretim üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. F. Nesrin TURAN a ve tezim süresince yardımlarını esirgemeyen tüm arkadaşlarıma en içten teşekkür ve saygılarımı sunarım.

3 ĠÇĠNDEKĠLER GĠRĠġ VE AMAÇ... 1 GENEL BĠLGĠLER... 3 KALBĠN AKSĠYON POTANSĠYELĠ DEPOLARĠZASYON VE REPOLARĠZASYON... 3 ELEKTROKARDĠYOGRAFĠ... 5 ĠNSAN EKG SĠNDE CĠNSĠYETLER ARASI FARKLILIKLAR GEREÇ VE YÖNTEMLER BULGULAR TARTIġMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR EKLER 3

4 Ca ++ DM EKG gna gca HT YYL K + KHD KAH DYL Na SDANN SDNN TG TSH T3 T4 VKĠ SĠMGELER VE KISALTMALAR : Kalsiyum : Diabetes Mellitus : Elektrokardiyografi : Sodyum kanalının iletkenlik değeri : Kalsiyum kanalının iletkenlik değeri : Hipertansiyon : Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein : Potasyum : Kalp Hızı Değişkenleri : Koroner Arter Hastalığı : Düşük Yoğunluklu Lipoprotein : Sodyum : Standart deviation of averages NN interval : Standart deviation of NN interval. : Trigliserit : Tiroit Stimülan Hormon : Triiyodotironin : Tiroksin : Vücut Kitle İndeksi 4

5 GĠRĠġ VE AMAÇ Kadın ve erkek elektrokardiyografisi (EKG) arasında farklılıklar olduğu ilk defa 1920 yılında Bazett in (1) çalışmalarında kadınların QT mesafesinin erkeklerin QT mesafesinden daha uzun olduğunu ortaya koyması ile anlaşılmıştır. Daha sonraki yıllarda, iki cinsiyet arasında EKG parametreleri defalarca incelenmiş ve QT mesafesi dışında birçok EKG parametresi açısından cinsiyetler arası farklılıklar olduğu anlaşılmıştır (2-7). Bu farklılıkların cinsiyet hormonları ile ilgili olduğu düşünülmektedir (8,9). Kadınlarda repolarizasyon erkeklerden daha yavaş gerçekleşir ve kadınların repolarizasyondaki bu yavaşlama, onları torsades de pointes gibi aritmilere daha yatkın hale getirdiği gibi QT mesafesini uzatan antiaritmik, antipsikotik, gastrokinetik, antihistaminik gibi ilaçların aritmojenik yan etkilerinden daha fazla etkilenmelerine sebep olmaktadır (10,11). Cinsiyetler arası EKG parametrelerini konu alan çalışmalar incelendiğinde daha çok repolarizasyondaki değişiklikler üzerinde durulduğu, depolarizasyonun ve depolarizasyonrepolarizasyon etkileşiminin yeteri kadar incelenmediği görülmektedir. Ventrikül depolarizasyonun göstergesi QRS mesafesidir ve QRS süresinin kadınlarda daha kısa olduğu bilinmektedir (12). Daha da önemlisi QRS kompleksinin süresi repolarizasyonu etkileyen ve aritmojenik hadiselere sebep olduğu iyi bilinen bir antitedir (13,14). QRS süresindeki kısalma depolarizasyonun hızlandığının göstergesidir (15). QT mesafindeki hem kısalmaların hem de uzamaların, birbirinin ayna hayali iyon kanal defektleri sebebiyle aritmilere yol açan sendromlara neden olduğu iyi bilimektedir (16). Wolpert ve ark. (14) aynı mekanizmayla geniş QRS in aritmilere yol açtığı gibi, dar QRS süresinin de aritmilere yol açabileceğini düşünmüştür. Bu amaçla yaptıkları çalışmada QRS süresindeki kısalmanın repolarizasyonu etkileyerek aritmojenik olaylara yol açtığını göstermişlerdir. Ancak, bu aritminin sebebi tam 1

6 olarak aydınlatılamamıştır. Repolarizasyonun uzaması iyi bilinen aritmi prediktörlerinden biridir. Biz bu çalışma ile kadınlarda repolarizasyonun daha yavaş ve depolarizasyonun daha hızlı olduğu verisine dayanarak, depolarizasyonu hızlanmış dar QRS li bireylerde her iki cinsiyet arasında repolarizasyonu gösteren QT, QTc, QTa, QTac, JTa, JTac, Tate, TaTec gibi EKG parametrelerini karşılaştırarak depolarizasyon hızlandığında hangi cinsiyetin aritmiye daha yatkın hale geldiğini araştırmayı amaçladık. 2

7 GENEL BĠLGĠLER KALBĠN AKSĠYON POTANSĠYELĠ DEPOLARĠZASYON VE REPOLARĠZASYON Kalp kası hücresinin içindeki potansiyel, hücreyi çevreleyen ortama göre yaklaşık 90 mv daha düşüktür. Dinlenim halindeki hücrede hücre içinin hücre dışına göre bu elektronegatifliği iskelet kası ve düz kas ve sinirler gibi çoğu hücrenin de özelliğidir (17). Dinlenim sırasındaki hücre içi negatif hücre dışı ise pozitif iyon dengesine sahiptir ve buna polarizasyon denir (18). Dinlenim halindeki kalp kası hücresine bir uyarı geldiğinde hücre zarı hızla depolarize olur. Depolarizasyon süresince, hücre içi potansiyel, hücre dışı potansiyeli yaklaşık 20 mv aşacak kadar ters yönde değişir. Aksiyon potansiyelinin yukarı doğru bu hızlı vurumu faz 0 (depolarizasyon) olarak belirlenir. Faz sıfırı hemen kısa bir dönem, erken repolarizasyon (faz 1) ve takiben bir plato (faz 2) izler. Membran daha sonra polarizasyonla karakterli dinlenim durumuna geçene kadar repolarize olur (faz 3-repolarizasyon). Son repolarizasyon (faz 3) depolarizasyona göre daha yavaş olur (17). Hızlı Yanıtın Ġyonik Temelleri Depolarizasyon (Faz 0 ın oluģumu): Dinlenim membran potansiyelini kritik bir değere (eşik olarak adlandırılır) aniden değiştiren herhangi bir uyaran bir aksiyon potansiyeli ile sonuçlanır. Hızlı depolarizasyon (faz 0) hemen sadece sodyum iletkenliğinin (gna) ani bir artış sebebiyle miyosit içine sodyum (Na) girişi ile ilişkilidir. Membranda bulunan özgün hızlı Na kanalları aracılığı ile Na miyositlere girer. Sodyumun bu kanallardan hareketine ilişkin davranış şekli, Na akışının her iki kanalda iki tip kapı tarafından kontrol edildiğini 3

8 düşündürmektedir. Bunlardan biri olan m kapısı, trans membran potansiyeli (Vm) daha az negatif olurken kanalın açılmasına (aktive olmasına) aracılık eder. Bu nedenle aktivasyon kapısı olarak adlandırılır. Diğer kapı olan h kapısı Vm daha az negatif olurken kanalın kapanmasına aracılık eder ve bu nedenle inaktivasyon kapısı olarak adlandırılır. Dinlenimdeki bir hücrede Vm potansiyeli yaklaşık -90 mv dur. Membran potansiyelini daha az negatif yapan herhangi bir uyarı m kapılarının açılmasına ve bu şekilde hızlı Na kanallarının aktive olmasına aracılık eder. Hızlı Na kanallarının m kapılarındaki hızlı açılma, aksiyon potansiyeli faz 0 da meydana gelen gna daki büyük ve ani artıştan sorumludur. İçeri doğru Na akımı h kapılarının kapanması ile sona erer. Faz sıfır tüm h kapılarının kapanması ile sonlanır. Erken repolarizasyon oluģumu (Faz 1): Bu kısa repolarizasyon faz 0 ile faz iki arasında bir çentik ile gösterilir. Repolarizasyon esas olarak potasyum (K + ) tarafından yönlendirilen dışarı doğru akım nedeniyle oluşur. Faz 1 sırasında K + kanallarının aktivasyonu hücreden kısa bir K + çıkışına neden olur. Pozitif yüklü iyonların bu geçici dışarı akışının bir sonucu olarak, hücre kısa süreli ve kısmen repolarizedir (faz 1). Faz 1 in belirginliğini depolarizasyonun siklus uzunluğu da etkiler. Platonun oluģumu (Faz 2): Aksiyon potansiyelinin platosu süresince, Na kanallarından çok daha yavaşça aktive ve inaktive olan kalsiyum (Ca ++) kanalları yoluyla Ca ++ miyokart hücreleri içine girer. Kalsiyum kanallarının açılması aksiyon potansiyellerinin faz 0 ından hemen sonra Ca ++ iletkenliğinde (gca) bir artışla kendini gösterir. Aksiyon potansiyelinin başında hücre dışı Ca ++ konsantrasyonu hücre içi Ca ++ konsantrasyonundan oldukça fazladır. Sonuç olarak gca daki artış plato fazı boyunca hücre dışından hücre içine Ca ++ akışı ile sonuçlanır. Katekolaminler, Ca ++ iletkenliğini artırarak kalp kası kontraktilitesini artırırlar. Son repolarizasyononun oluģumu (Faz 3): Final repolarizasyon (faz 3), faz 2 nin sonunda K + çıkışı Ca ++ girişini aşmaya başladığı zaman başlar. En az üç dışarıya yönelik K + akışı hücrenin final repolarizyonuna katkıda bulunur. Geçici dışarı doğru ve gecikmiş doğrultucu akımlar repolarizasyon başlamasına katkıda bulunur. Elektrofizyolojik deneyler, plato süresince dışarı yönelik K + akımının büyüklüğünün atriyal miyositlerde ventriküler miyositlerden daha büyük olduğunu göstermiştir. Bu sebepten dolayı atriyumların plato fazı ventriküllerin plato fazından daha azdır. Dışarı yönelik K + akımı, içeri yönelik Ca ++ akımını aştığı an repolarizasyon başlar. Faz 2 sırasında daha büyük K + akımı, repolarizasyonun daha erken başlaması anlamına gelir. Ventrikül miyositlerinde aksiyon süresi bu miyositlerin ventrikül duvarındaki yerleşimi ile önemli değişiklik gösterir. Aksiyon potansiyeli süresi en 4

9 az olan endokardiyal miyositlerde gecikmiş doğrultucu akımların büyüklüğü en fazladır. Orta miyokardiyal miyositler için tersi geçerlidir. İçeri doğrultucu potasyum akımı repolarizasyonun başlatılmasına katılmaz, çünkü bu kanalların iletkenliği plato süresince egemen olan Vm aralığında çok küçüktür. Bununla birlikte içeri doğrultucu potasyum akımı kanalları faz 3 bir kere başlatıldığında repolarizasyon hızına önemli katkıda bulunur. Katyonların net dışarı akışı Vm nin faz 3 sırasında artan bir şekilde negatif olmasına neden olurken, içeri doğrultucu potasyum akımını ileten kanların iletkenliği giderek artar. Ġyon konsantrasyonlarının onarılması: Faz 0 sırasında hızla ve kalp döngüsü boyunca daha yavaş bir şekilde hücreye giren fazla Na, Na-K-ATPaz enziminin etkisiyle hücre dışına çıkarılır. Bu enzim esas olarak faz 2 ve faz 3 sırasında hücreden çıkmış olan iki K + iyonuna karşılık, üç Na iyonu dışarı atar. Benzer şekilde başlıca faz 2 sırasında hücreye girmiş olan Ca ++ un çoğu esas olarak bir Na/Ca değiştiricisi ile (bir Ca ++ iyonu, üç Na iyonu ile değişir) hücreden uzaklaşır. Ancak, Ca ++ iyonlarının bir kısmı bir Ca-ATPaz pompası ile hücre dışına çıkarılır. YavaĢ Yanıtın Ġyonik Temelleri Yavaş yanıtta faz 0 çok daha az diktir, erken repolarizasyon (faz 1) yoktur, plato daha kısa sürelidir ve düz değildir. Platodan final repolarizasyona geçiş daha az belirgindir. Kalpteki belirli hücreler, özellikle sinoatriyal ve atriyoventriküler düğümde olanlar normalde yavaş yanıtlı liflerdir. Bu gibi liflerde depolarizasyon hızlı Na kanallarından Na girişi yerine başlıca Ca ++ kanallarından Ca ++ girişi ile sağlanır. Bu liflerde repolarizasyon Ca ++ kanallarının inaktivasyonu ve İK kanalları yoluyla K iletkenliğinde meydana gelen artışı ile sağlanır. ELEKTROKARDĠYOGRAFĠ Elektrokardiyografi, kalpteki elektriksel potansiyel değişikliklerini kaydetmeye dayanan bir yöntemdir. Kalp-damar hastalıklarının tanısında kullanılan laboratuvar yöntemlerinin başında EKG gelir. İnvazif olmaması, kolay uygulanması, kısa sürmesi ve ucuz olması en önemli avantajlarıdır. Elektrokardiyografi, ritim-iletim bozukluklarının tanısında en değerli yöntemdir. Akut koroner olayların tanısında da kritik önem taşır. Elektrokardiyografi kaydı için kollara, bacaklara ve göğüs duvarı üzerindeki belirli bölgelere metal elektrodlar yerleştirilir. Bu elektrodlar kablolar aracılığıyla EKG aletine bağlıdır. Elektrokardiyografi aletinin hareketli metal iğnesi (stile) elektriksel değişiklikleri ısıya duyarlı ve dönen bir kâğıda kaydeder. 5

10 Elektrodların konumuna göre EKG derivasyonları oluşturulur. Bir pozitif ve bir negatif elektrodun kullanılmasıyla elde edilen derivasyonlar bipolar (standart), tek bir pozitif elektrod ile elde edilen derivasyonlar ise unipolar olarak adlandırılır. Bipolar derivasyonlardan I de pozitif elektrod sol kolda, negatif elektod sağ kolda, II de pozitif elektrod sol bacakta, negatif elektrod sağ kolda, III de pozitif elektrod sol bacakta, negatif elektrod sol kolda yer alır (Şekil 1). Unipolar derivasyonlar pozitif elektrodun yerleştiği yere göre adlandırılır: avr de (R: right, sağ) sağ kolda, avl de (L: left, sol) sol kolda, avf de (F: foot, ayak) sol bacakta (Şekil 2). Bu üç derivasyonda elektriksel voltaj düşük olduğu ve özel olarak güçlendirildiği için a harfi (augmented=güçlendirilmiş anlamında) kullanılmaktadır. I, II ve III, avr, avl ve avf ekstremite (taraf) derivasyonları olarak adlandırılır. Unipolar derivasyonların bir bölümü pozitif elektrodun göğüs duvarı üzerinde belirli bölgelere yerleştirilmesiyle elde edilir: V1 için sternum kenarının sağına, dördüncü interkostal aralığa, V2 için sternum kenarının soluna, dördüncü interkostal aralığa, V3 için V2 ile V4 derivasyonlarını birleştiren çizginin ortasına, V4 için midklavikuler çizginin üzerinde beşinci interkostal aralığa, V5 için V4 derivasyonuyla aynı seviyede, ön koltuk altı çizgisine ve V6 için V5 ile aynı seviyede, orta koltuk altı çizgisine yerleştirilir (Şekil 3). V1, V2, V3, V4, V5 ve V6 göğüs derivasyonları olarak adlandırılır. Sonuç olarak klasik EKG kayıtlarında altısı ekstremite ve altısı göğüs derivasyonu olmak üzere toplam 12 derivasyon kullanılmaktadır. ġekil 1. Bipolar ekstremite ġekil 2. Unipolar ekstremite derivasyonları (19) derivasyonları (19) 6

11 ġekil 3. Göğüs derivasyonları için elektrodların yerleģim yerleri (19) Elektrokardiyografi kayıtlarında baseline (taban çizgisi) üzerinde sırasıyla P, Q, R; S, T ve U dalgaları görülür. Q, R ve S dalgalarının genliği 5 mm den küçük olduğunda küçük harflerle (q, r, s) adlandırılır. Bu dalgaların arasında kalan kesimlere segment, uzaklığa ise aralık denir. P dalgası: Atriyumların depolarizasyonunu yansıtır. Normal koşullarda uyarı sinüs düğümünden çıkar, önce sağ ve daha sonra sol atriyum depolarize olur. Normal olarak, hangi derivasyon söz konusu olursa olsun P dalgasının genişliği 0,11 saniyeden, genliği 2,5 mm den küçüktür. PR aralığı: P dalgasının başlangıcı ile QRS kompleksinin başlangıcı arasındaki sürenin ölçülmesiyle elde edilir. Atriyumların depolarizasyonu, uyarının atriyoventriküler düğüme, his demetine, dallara ve Purkinje liflerine geçmesi için gereken toplam süreye işaret eder. Erişkinlerde, PR aralığı için normal değer 0,12-0,20 saniyedir. QRS kompleksi: Ventriküllerin depolarizasyonunu yansıtır. Q dalgası P dalgasından sonraki ilk negatif dalgayı, R dalgası ilk pozitif dalgayı, S dalgası ise R dan sonraki negatif dalgayı ifade eder. Ventriküllerin depolarizasyonu üç dönemde ele alınabilir (Şekil 4). Birinci dönemde ventriküler septumun depolarizasyonu söz konusudur. Bu depolarizasyonun yönü soldan sağa doğrudur (Şekil 4-I). İkinci dönemde sağ ve sol ventrikül eş zamanlı olarak depolarize olur. Sağ ventrikülün depolarizasyonu soldan sağa, sol ventrikülün depolarizasyonu ise sağdan sola doğrudur. Sol ventrikül kütlesi sağ ventrikül kütlesinin yaklaşık üç katı kadar olduğundan ikinci dönemdeki depolarizasyonun ortalama yönü sağdan sola doğrudur (Şekil 4-II). Ventrikül depolarizasyonunun üçüncü döneminde posterobazal sağ ve sol ventrikül serbest duvarları ve ventriküler septumun taban bölümleri depolarize olur (Şekil 4-III). Bu son döneme ait depolarizasyonun ortalama yönü ise soldan sağa doğrudur. 7

12 Normal bireyler arasında bile QRS örnekleri belirgin farklılıklar gösterir. Örneğin kişinin zayıf ya da şişman olması durumunda kalbin de dikey ya da yatay konumda olabilmesi nedeniyle gerek göğüs gerekse de ekstremite derivasyonlarında farklı QRS örnekleriyle karşılaşılmaktadır. Q dalgasının süresi normal olarak 0,04 sn nin altındadır ve toplam QRS süresinin %25 ini aşmaz (III ve avr dışında). Q dalgasının derinliği ise (III ve avr dışında) 2 mm nin altındadır. Q dalgası derinliği R dalgası genliğiyle karşılaştırıldığında normal olarak bu oran V4, V5 ve V6 da %15 in, I, II, avf de %25 in, avl de %50 nin altındadır. Ekstremitenin III derivasyonunda daha yüksek genlikli ve geniş Q dalgaları gözlenebilir (özellikle şişman kişilerde). Derin inspiriyumla (diyafragma hareketinin kalbin pozisyonunu değiştirmesi nedeniyle) III deki Q dalgası genliğinin azalması ya da Q dalgasının ortadan kalkması ve II, avf derivasyonlarında derin Q dalgalarının görülmemesi bunun fizyolojik bir bulgu olduğunu düşündürür. Öte yandan avr derivasyonunda normal olarak 0,04 sn genişliğinde ve değişik derinliklerde Q dalgası ya da QS örneği görülebilir. Bazen III, avl ve V1 de de QS örneğine rastlanabilir. Normal olarak R dalgasının genliği derivasyonlara göre değişkenlik gösterir (en yüksek R dalgaları genellikle V5 ve V6 da görülür). S dalgasının derinliği de derivasyonlara göre değişir (en derin S dalgalarına genellikle V1 ve V2 de rastlanır. Erişkinlerde normal olarak QRS kompleksinin süresi (Q dalgasının başlaması ile S dalgasının sonlanması arasındaki süre) 0,11 saniyeyi aşmaz (Şekil 5). ġekil 4. Ventriküllerin depolarizasyonu (19) ST segmenti: Ventriküllerin depolarizasyonu ile repolarizasyonu arasındaki elektriksel olarak sessiz dönemi gösterir. ST segmenti, QRS kompleksinin sonlandığı J (junction-kavşak) noktası ile T dalgasının başlangıcını birleştiren aralıktır (Şekil 5). 8

13 ġekil 5. Elektrokardiyografi ölçümleri (19) T dalgası: Ventriküllerin repolarizasyonunu yansıtır. Erişkinlerde normal T dalgasının süresi 0,10-0,25 sn dir. Genliği ise göğüs derivasyonlarında 10 mm nin, ekstremite derivasyonlarında 6 mm nin altındadır (Şekil 5). Normal olarak I, II, V3-V6 da pozitif (ventrikül repolarizasyonunun yönü bu derivasyonlara doğru olduğundan), avr de negatif (ventrikül repolarizasyonunun yönü bu derivasyondan uzaklaştığı için) T dalgaları görülür. Diğer derivasyonlarda ise T dalgasının görünümü değişkenlik gösterir: III, V1-V2 de pozitif ya da negatif avl ve avf de pozitif, negatif ya da bifazik olabilir. U dalgası: T dalgasını izleyen, her zaman görülmeyen ve oluşum nedeni kesin olarak bilinmeyen (ventrikül içi ileti sisteminin yavaş repolarizasyonunu yansıttığı düşünülmektedir) bir dalgadır. En iyi V3 derivasyonunda görülür ve T dalgasıyla aynı yöndedir (Şekil 5). QT aralığı: Q dalgasının başlangıcından T dalgasının bitişine (izoelektrik hatla birleştiği nokta) kadar geçen süre QT aralığı olarak adlandırılır (Şekil 5). QT aralığı, ventriküllerin depolarizasyon ve repolarizasyonu için geçen süreyi yansıtır ve genellikle ventriküler aksiyon potansiyeli süresine karşılık gelir. Erişkinlerde 350 ile 440 milisaniye arasında değişebilmektedir. QT mesafesi kalp hızından etkilenir ve bu nedenle QT mesafesinin kalp hızı göz önüne alınarak belirlenen haline düzeltilmiş QT denir ve genellikle QTc olarak kısaltılır (19). QT aralığı sadece kalp hastalıklarında değişen bir gösterge olmayıp aynı zamanda hipotermi, elektrolit bozuklukları, ilaçlar ve santral sinir sistemi hastalıklarından da etkilenebilmektedir. Diyabetik hastalarda da otonom nöropatiye bağlı olarak QT aralığı uzamaktadır. QT aralığındaki uzama, miyokard infarktüsünden sonra gelişen aritmilerin ve kötü prognozun tahmininde de rol oynar. Kalp yetersizliğinde ani ölümlerle, artmış QT dağılımı arasında yakın ilişki saptanmıştır (20). Ventriküler repolarizasyon anormalliklerinin standart 12 derivasyonlu EKG de karakterize edilip matematiksel yaklaşımlar ortaya koyma çalışmaları 1960 lı yıllara 9

14 uzanmaktadır ancak 1990 yılına kadar EKG den ventriküler repolarizasyonla ilgili yapılan çıkarımlar QT aralığının ölçümü ve T dalgasının polaritesi ve şeklinin tanımlanmasıyla sınırlı kalmıştır. Day ve ark. (21) nın 1990 yılında yayınladığı bir rapor ile QT dispersiyonu gündeme gelmiş ve QT dispersiyonunun ventriküler toparlanma zamanlarının bir göstergesi olabileceği ve QT dispersiyonunun miyokardiyal repolarizasyon heterojenitesinin direk ölçütü olduğu ileri sürülmüştür. Bu iddia kardiyoloji dünyası tarafından yaygın kabul görmüştür. QT aralığının ölçümünün bir takım hatalar içerebildiği iyi bilinmektedir. T dalgasının bitim noktasının saptanmasının güç olması önemli bir sorundur. T dalga morfolojilerini bozuk ve amplitüdünün küçük olması, T dalgasını izleyen U dalgasının varlığı ya da T dalgasının U veya P dalgası ile iç içe geçmiş gibi görünmesi QT ölçümünün doğru yapılmasını zorlaştıran nedenlerdir. Bir diğer faktör ise QRS kompleksinin başlangıcı ile T dalgasının bitim noktasının EKG derivasyonları arasında farklılık göstermesidir (22). QT mesafesi günümüzde elle ve bilgisayar aracılığı ile otomatik olarak ölçülebilmektedir. Elle yapılan ölçümlerde T dalgasının bitim noktasının net olarak değerlendirilmesi zordur ve hata payı içerir. Ancak otomatik yapılan ölçümlerin de hatalı sonuçlar verdiği ve daha üstün olmadığı gösterilmiştir (23). Kalp hızındaki artış QT mesafesini kısaltmaktadır. Bu nedenle bir takım formüller geliştirilmiş ve hıza göre düzeltilmiş QT (QTc) mesafesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bunlardan en sık kullanılanı Bazzet QTc= QT/ RR ve Fridericia QTc= QT/3 RR formülleridir. Fridericia formülünün daha duyarlı olduğu yönünde veriler bulunmasına karşılık hesaplanmasındaki zorluk nedeniyle günlük pratikte Bazzet formülü kullanılmaktadır (24). Ani ölüm ve ventriküler aritmideki repolarizasyon değişikliklerinin önemi açıkça bellidir (25). QT aralığı her ne kadar ventriküler depolarizasyon ve repolarizasyonu birlikte gösteriyorsa da, repolarizasyon sürecinin tüm ventrikül de eş zamanlı başlamaması ve EKG ile farklı bölgelerin aktivasyon zamanlarının ayırt edilmesinin mümkün olmaması sebebiyle QRS aralığı ölçümlere dâhil edilmiştir. Diğer taraftan özellikle ventrikül içi ileti defektleri sebebiyle depolarizasyon anormallikleri olan olgularda QRS aralığının dâhil edilmediği JT aralığı (J dalgasından T dalgasının sonuna kadar olan aralık) ölçümlerinin daha kullanışlı olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur (26). Ayrıca T dalgasının bitiminin tespitindeki zorluklar nedeniyle JTa (J dalgasından T dalgasının zirvesine kadar olan aralık) ve QTa (Q veya R dalgasının başlangıcından T dalgasının zirvesine kadar olan aralık) aralıkları da kullanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda JTa, QTa, QT aralıklarının eşdeğer olmadığı kalp hızı ile ilişkileri bakımından farklı oldukları bildirilmiştir. Diğer taraftan T apeks ve T dalgası 10

15 sonu (TaTe) aralığının JTa, QT, TaTe dispersiyonları olarak ifade edilen uzaysal dispersiyondan farklı olarak transmural dispersiyonu gösterdiği ileri sürülmüştür (27). Antzelevitch ve ark. (28) köpek sol ventrikülünde epikardiyal, endokardiyal ve midmural M hücrelerinin monofazik aksiyon potansiyel kayıtları ile eş zamanlı EKG kayıtlarını inceledikleri çalışmada, üç hücre tipinin farklı aksiyon potansiyeli süreleri olduğunu tespit etmişler. Bu hücreler ve katmanlar repolarizasyon özelliklerinden dolayı farklılık gösterirler. M hücreler her iki epikardiyal ve endokardiyal miyositlerden daha uzun aksiyon potansiyeline sahiptir, böylece bu hücreler daha etkin kasılmalara izin verir (25). M hücrelerinin gecikmiş repolarizasyonu, ventriküler repolarizasyon süresince transmural voltaj gradyanı oluşumu için sorumlu olabilir. TaTe arasındaki aralık zamanı, ventriküler duvara karşı repolarizasyonun transmural dispersiyonunu temsil eder (29). TaTe nin, uzun QT sendromu gibi klinik koşullarda aritmogenesis ile ilişkili olabileceği öne sürülmüştür (25). Kardiyak sendrom X li hastalarda kronik sempatik aktivasyonun ventriküler dispersiyon üzerine etkisinin incelendiği bir çalışmada; TaTe dalga dispersiyonunun aritmi ve ani kardiyak ölüm için belirteç olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir (30). Ayrıca J noktasından T dalgasının tepe noktasına (JTa) kadar olan aralık transmural voltaj gradyanı maksimum seviyeye ulaşan epikardium repolarizasyonunu temsil eder. Otonom sinir sisteminin sirkadiyen doğası sonucu aritmik olay ve ani kardiyak ölümlerin günün belli saatlerinde daha sık görülmesi, repolarizasyon parametrelerinin diurnal seyrinin incelendiği çalışmalara yol açmıştır. Bexton ve ark. (31) sağlıklı kontroller, kalp nakli yapılmış ve bu sebeple anatomik olarak denerve olan fakat dolaşan katekolaminlere cevaplı olduğu tespit edilen transplantasyon hastaları ve otonomik nöropatili diyabetik hastalar üzerinde yaptığı çalışmada, sağlıklı kontrollerde QT aralığının diurnal seyir gösterdiğini ve en uzun aralıkların gece, en kısa aralıkların ise gündüz saatlerinde olduğunu saptarken, bu diurnal seyrin transplantasyon hastalarında azaldığını, otonomik nöropatili diyabetik hastalarda ise tamamen ortadan kalktığını tespit ettiler. Araştırmacılar QT aralığının diurnal seyrinin otonomik fonksiyonlardaki diurnal seyir ile ilişkili olduğunu, diğer taraftan hasta gruplarında azalmış diurnal seyrin ise otonomik fonksiyonlardaki kayıp ile ilişkili olduğunu ileri sürdüler. Vitasola ve ark. (32) sağlıklı erkeklerde QT aralığının gün içindeki seyrini ve atenololün bu değişime etkisini incelediği çalışmada, QT aralığının diurnal seyir gösterdiğini, benzer kalp hızlarındaki aralıklar karşılaştırıldığında gece saatlerindeki değerlerin daha uzun olduğunu, atenololün gündüz saatlerindeki QT aralığını uzatırken, gece saatlerindeki aralıklara etki etmediğini tespit ettiler. Sonuç olarak QT aralığı ve aksiyon potansiyeli sempatik aktivite artışları ile kısalırken, vagal aktivite artışları ile uzamaktadır. 11

16 ĠNSAN ELEKTROKARDĠYOGRAFĠSĠNDE CĠNSĠYETLER ARASI FARKLILIKLAR VE ARĠTMĠ RĠSKĠ Kalp Hızı Kadınların istirahat kalp hızı erkeklerinkinden 3-4 atım daha fazladır (7). İki cinsiyet arasındaki istirahat kalp hızı çocukluk yaşlarında başlar ve ömür boyu devam eder. (5,8,33,34). Kalp hızı arasındaki bu farklığın intravenöz atropin ve beta-blokerle otonom sinir sistemi blokajı yapılmasına rağmen devam etmesi, cinsiyetler arası bir sinoatriyal nod fonksiyon farklılığının olduğunu düşündürür (33,35). Bununla birlikte, gönüllü erkek ve kadınlar üzerinde yapılan çok değişkenli analizlerde kalp hızını etkileyen faktörün cinsiyete bağlı sinoatriyal noddaki intrinsik farklılıklardan ziyade iki cinsiyet arası egzersiz kapasitesinden kaynaklanan değişikliklere bağlı olabileceği görülmüştür. Yine de menstrual siklüs boyunca hafif kalp hızı değişiklerinin olması bize cinsiyet hormonlarının kalp hızını etkileyen bir faktör olduğunu düşündürüyor. Menstrual siklüs boyunca ve hormon replasman tedavisi ile baroreseptör duyarlılığında önemli bir değişiklik olmadığı rapor edilmiştir. Bu ovariyal steroidlerin, kadınların kalp hızı üzerinde otonomik bir düzenlemeyi etkileyecek seviyede bir etkiye sahip olamayacağı kanısını güçlendirmektedir (36,37). Diğer yandan menstrual siklus boyunca kadınların kalp hızında değişiklik olmadığını gösteren birkaç çalışma da mevcuttur (38,39). QT Aralığı, Ventriküler Repolarizasyon ve Repolarizasyondaki Heterojenite İki cinsiyet arası QT mesafesinde, hıza göre düzeltilmiş QT aralığında ve T dalgasının şeklinde farklılıklar olduğu rapor edilmiştir. Bu iki cinsiyet arası ventriküler repolarizasyon farklılıkları olduğunu gösterir. Kadınların erkeklerden daha dik bir QT/RR oranları vardır, böylece düşük kalp hızlarında iki cinsiyet arasında daha belirgin QT intervali değişikliği gözlenir (4,40). Erkeklerin kadınlara göre daha büyük bir QT dispersiyonu vardır (41). Erkeklerde ekstremite derivasyonlarında T dalgasının çıkış ve iniş eğimi kadınlardan daha diktir (42). Smetana ve ark. (40) erkek ve kadın hastaların 24 saatlik EKG holter analizlerinde T dalgasının peak değeri (Ta) ve T dalgasının sonu (Te) arasında ölçülen intervalin (TaTe) erkeklerde sürekli olarak daha uzun olduğunu göstermiştir. Japon kadın ve erkeklerde yapılan bir çalışmada da erkeklerin TaTe intervalinin daha uzun olduğu bulunmuştur (43). Bu, erkek ve kadınlar arası repolarizasyondaki heterojeniteyi destekleyen bir bulgudur. Kadın ve erkek EKG sindeki QT intervalinde farklılıkların otonom blokaja rağmen devam etmesi cinsiyete bağlı intrinsik etmenlerin varlığını gösterir (44). İki cinsiyet 12

17 arasındaki QT intervalindeki bu farklılık erken çocukluk döneminde yokken puberte ile birlikte görülmeye başlar (5,45,46). Rautaharju ve ark. (5) çocuk ve ergen üzerinde yaptığı bir araştırmada puberteye giren erkek çocuklarında düzeltilmiş QT intervalinde kısalma olduğunu gösterdi. Erkeklerde QT intervali 50 yaşlarna kadar kadınların QT intervalinden daha kısadır (5). Bu dönem boyunca yüksek androjen seviyeleri, düzeltilmiş QT mesafesindeki kısalmada erkek cinsiyet hormonlarının önemli rol aldığını gösterir. Dahası, prostat kanseri ya da travma sebebiyle testisleri alınmış erkeklerin JT mesafesi normal kadınların JT mesafesine yaklaşması ve yine adrenal hiperplazi ya da polikistik over sendromu sebebiyle virilizasyon sendromlu kadınlardaki JT mesafesinin erkeklerdeki gibi kısalması androjenlerin ventriküler repolarizasyon üzerindeki etkisini desteklemektedir (3). Kalp yetmezliği hastalarına verilen testosteron tedavisi sonrası QT mesafesinde kısalma gözlenmiştir (47). Ovariyal hormonların ventriküler repolarizasyona etkisini gösteren kanıtlar net değildir. Düzeltilmiş QT mesafesi premenapozal kadınlarda menstrual döngü boyunca değişiklik göstermez (44,48,49). Burke ve ark. (44) otonom blokaj sonrası luteal fazda düzeltilmiş QT intervalinde belirgin kısalma olduğunu göstermiştir. Bu, progesteronun ventriküler repolarizasyona etki edebileceğini düşündürmektedir. Randomize, çift kör bir çalışmada histerektomi ve bilateral overektomili kadınların bir kısmına yalnızca östrojen içeren hormon replasman tedavisi uygulanmış. Östrojen alan ve almayan kadınların düzeltilmiş QT mesafeleri arasında bir farklılık gözlenmemiştir (50). Bununla birlikte bu çalışmada kadınların menopoz öncesi ya da sonrası olduğuna dikkat edilmemiştir. Başka bir çalışmada kadınlar menopoz öncesi ve sonrası olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Menopoz öncesi histerektomi ve bilateral overektomi olan kadınların T dalga sürelerinde artma gözlenirken menopoz sonrası kadınlarda bu gözlenmemiştir. Bu farklılık bize overial hormonların da ventriküler repolarizasyondaki heterojenitenin sebebi olabileceğini düşündürmektedir (51). Menopoz ve hormon replasman tedavisinin ventriküler repolarizasyonuna etkisini araştıran bir çalışmada, menopoz öncesi, menopoz sonrası ve menopoz sonrası hormon replasman tedavisi kullanan kadınların düzeltilmiş QT mesafeleri arasında anlamlı bir fark gözlenmezken, menopoz ile hafif uzayan bir QT mesafesi ölçülmüş ve bu artmanın hormon replasman tedavisi ile düzeldiği gözlenmiş. Ancak, bu çalışmada hormon replasman tedavisi preparatlarının içeriği östrojen mi yoksa östrojen ve progesteron kombinasyonu mu olduğu belirtilmediği ve kadınların östrojen kan düzeyleri ölçülmediği için östrojenin QT üzerindeki net etkisi anlaşılamamıştır (52). 13

18 Diğer Elektrokardiyografik ve Kardiyak Eletrofizyolojik Parametreler Erkeklerdeki P dalgasının kadınlarınkinden anlamlı olarak daha uzun olması bize cinsiyetler arası atriyal elektrofizyolojik farklılar olduğunu düşündürür (53). Başka bir araştırmada, kadın ve erkek atriyal efektif refrakter periodlar arasında anlamlı fark olmadığı gösterilmiştir (54). Atriyumlarla his demetleri arası intervalin (AH interval) ve his demetleri ile ventrikül arası intervalin (HV interval) erkeklerde kadınlardan daha uzun olduğu görülmüş (55). Ayrıca kadınlar daha dar ve amplitütü daha düşük bir QRS kompleksine sahiptirler (6) KALP HIZI DEĞĠġKENLERĠ Son iki dekatta otonom sinir sistemi ve ani kardiyak ölümü de içeren kardiyak mortalite arasında önemli ilişkiler tanımlandı. Artmış sempatik aktivite ya da azalmış vagal aktivite ile ölümcül aritmiler arasında ilişki olduğuna dair deneysel kanıtlar, otonomik aktivitenin kantitatif göstergelerinin geliştirilmesini sağlamıştır. Kalp hızı değişkenliği (KHD) bu göstergeler arasında en çok ümit verenlerden biridir. Kalp hızı değişkenliği (KHD), düşük maliyet ve kolay uygulanabilirliği ile kardiovasküler olayların değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ardışık kardiyak sikluslardaki osulasyonu tarif etmek için siklus uzunluğu değişkenliği, kalp periyodu değişkenliği, RR değişkenliği, RR mesafesi takogramı gibi başka terimler literatürde kullanılmıştır. Bunlar analiz edilen kalp hızının kendisini değil, ardışık atımlar arasındaki mesafe olduğu gerçeğini daha uygun şekilde vurgulamaktadır. Ancak KHD hem anlık kalp hızı hem de RR mesafesindeki değişimleri tanımlamak için geleneksel olarak kabul edilmiş bir terim haline gelmiştir. Kalp hızı değişkenliği ilk defa 1965 yılında tanımlandı. Daha sonra diyabetik hastalarda otonomik nöropati, akut miyokart enfarktüsü sonrasında mortalitenin değerlendirilmesi ve son zamanlarda uyku fizyolojisinin incelenmesi gibi alanlarda kullanılmıştır. Kalp Hızı DeğiĢkenlerinin Ölçümü Kalp hızı değişkenleri, zaman ölçümlü metotlar ve frekans ölçümlü metotlar olmak üzere iki ana metotla incelenebilir. Zaman ölçümlü metotlar: Bu yöntemle herhangi bir zamanda alınan kalp hızı veya birbirlerini izleyen normal kompleksler arasındaki mesafe belirlenir. Süreklilik gösteren bir EKG kaydında, her bir QRS kompleksi bulunarak, (sinüs nodundaki depolarizasyondan 14

19 kaynaklanan ardı ardına gelen QRS ler arasındaki aralık) normal-normal (NN) aralıkları veya anlık kalp hızı hesaplanır. Genelde zaman alanlı metodlar kısa dönemli kayıtların analizi için idealdir. Zaman bazlı yöntemler, istatistiksel veya geometrik olabilir. A. İstatistiksel metotlar Özellikle uzun süreler boyunca (geleneksel olarak 24 saat) kaydedilmiş olanlar olmak üzere, anlık kalp hızları veya siklüs mesafeleri dizisinden daha karmaşık istatistiksel zaman alanlı ölçümler hesaplanabilir. Bunlar iki sınıfa ayrılabilir: 1) NN mesafeleri veya anlık kalp hızının doğrudan ölçümlerinden türetilenler, 2) NN mesafeleri arasındaki farklardan türetilenler. Hesaplanan en basit değişken NN mesafesinin standart derivasyonu (SDNN), yani varyansın kareköküdür. Varyans, matematiksel olarak spektrum analizinin toplam kuvvetine eşit olduğundan, SDNN kayıt sürelerindeki değişkenlikten sorumlu tüm siklüs bileşenlerini yansıtır. B. Geometrik metotlar NN mesafeleri dizisi geometrik bir modele de dönüştürülebilir. Üç genel yaklaşım kullanılır: 1) Geometrik yöntemin basit bir ölçümü (örneğin dağılım histogramının belli bir seviyedeki genişliği) KHD ölçümüne dönüştürülür. 2) Geometrik model matematiksel olarak tanımlanmış bir şekilde interpole edilir (örneğin dağılım histogramının bir üçgenle yaklaşık olarak hesabı ya da diferansiyel histogramının eksponansiyel bir eğri ile yaklaşık olarak hesabı). 3) Geometrik şekil KHD nin değişik sınıflarını temsil eden birçok model temelli kategorilere göre sınıflandırılır. NN aralığı ve kalp atım hızını kullanarak daha kompleks SDNN, SDANN, RMSSD, SDNN indeks, pnn50 gibi zaman-alan ölçümleri hesaplanmaktadır (56) (Tablo 1). Tablo 1. Kalp hızı değiģkenliğinin zaman alanlı metotlardan elde edilen değiģkenler (56) DeğiĢken Birim Tanım SDANN msn Kayıttaki 5 dakikalık segmentlerin ortalama NN aralıklarının standart sapması SDNN msn Tüm 24 saatlik EKG kaydındaki tüm normal RR aralıklarının standart sapması SDNN indeksi msn EKG kaydındaki tüm 5 dakikalık segmentler için tüm normal RR aralıklarının standart sapmalarının ortalaması pnn50 % Yirmi dört saatlik EKG kaydında ardışık normal RR aralıkları arasında 50 msn den büyük farkların yüzdesi rmssd msn Ardışık farkların kareleri ortalamasının karekökü msn: milisaniye; %: yüzde EKG: Elektrokardiyografi, SDANN: Kayıtlardaki tüm 5 dakikalık segmentlerde R-R intervallerinin oranı; SDDN: Tüm normal R-R intervallerinin standart sapması; pnn50: 50 msn den uzun farklılık gösteren bitişik R-R intervallerinin oranı; rmssd: Ardışık R-R intervallerinin arasındaki farklılıkların karekökü. 15

20 GEREÇ VE YÖNTEMLER Çalışma tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji polikliniğine başvuran ve çekilen Elektrokardiyografisinde (EKG) QRS süresi 80 msn ve altında olan hastalardan poliklinik dosyalarında K +, lipid profili, tiroit fonksiyon testleri ve ekokardiyografileri olan ya da şikâyetleri sebebiyle rutin olarak bu tetkikler istenen hastalara 24 saatlik EKG holter takılarak ileriye dönük olarak gerçekleştirildi. Bu çalışma (2011/107 protokol numaralı belge) Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik kurulu tarafından onaylandı (Ek 1) ve tüm hastalara bilgilendirilmiş gönüllü olur formu imzalatıldı (Ek 2). ÇalıĢmaya dâhil edilme kriterleri: 1. Elektrokardiyografiside QRS süresi 80 msn 2. On sekiz yaşından büyük olan kadın ve erkekler ÇalıĢmaya dâhil edilmeme kriterleri: 1. QRS mesafesi >80 msn olanlar 2. Kalıcı veya geçici kalp pili olan hastalar 3. QT mesafesi üzerine etkili ilaç kullanan hastalar, 4. Klinik olarak anlamlı hipotiroidisi, hipertiroidisi ve hipopotasemisi olan hastalar 5. Yirmi dört saatlik EKG holter kaydını etkileyecek epilepsi vb nöbet tablosu olan hastalar 6. Malin hastalığı olanlar 7. Hamileler 8. Otonom nöropatisi olanlar. 16

21 Hastalara ait dosya kayıtları, hastane dosyalarından tanı anında hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo, VKİ, hipertansiyon (HT), diabetes mellitus (DM), koroner arter hastalığı (KAH) öyküsü, sigara kullanımı, K +, lipit profili, tiroit fonksiyon testleri, kullanılan ilaçlar, aile öyküsü ve EKG verilerine ulaşıldı. ELEKTROKARDĠYOGRAFĠK PARAMETRELER Hastaların EKG leri, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji polikliniğine ait Nihon Kohden Cardiofax GEM ECG-9020K (Tokyo, Japan) marka EKG cihazı ile çekildi. EKG cihazı tarafından otomatik olarak QRS süresi 80 msn ve altında olarak hesaplanan hastalar çalışmaya alındı. Kalp hızı iki R dalgası arasındaki geçen süre olarak ölçüldü. QT aralığı; Q dalgasının başlangıcında T dalgasının sonuna kadar geçen süre olarak ölçüldü. JT aralığı; J noktasından T dalgasının sonuna kadar geçen süre olarak ölçüldü. JTa aralığı; J noktasından T dalgasının tepesine kadar geçen süre olarak ölçüldü. TaTe aralığı; T dalgasının tepe noktasından T dalgasının sonuna kadar geçen süre olarak ölçüldü (Şekil 6). QT, JT, JTa, TaTe aralık sürelerini bazett formülü (Tablo 2) ile RR aralıklarına göre düzelterek; düzeltilmiş QT, JT, JTa, TaTe süreleri hesaplandı. ġekil 6. Elektrokardiyografik ölçüm aralıkları Tablo 2. Kalp Hızına göre QT, JT, JTa, TaTe düzeltme formülleri Bazzet Formülü QTc= QT/ RR JTc= JT/ RR JTac= JTa/ RR TaTe= TaTe/ RR 17

22 LABORATUVAR VERĠLERĠ Hastaların kan analizleri Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Merkez Biyokimya Laboratuvarı bünyesinde bulunan Siemens Advia 1800 otoanalizör (Siemens Healthcare Diagnostics, Tarrytown NY) cihazı ve cihaza ait aynı marka kitlerle gerçekleştirildi. Hastalara ait K +, triiyodotironin (T3), tiroksin (T4), tiroid sitmulan hormon (TSH), total kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein (DYL), yüksek yoğunluklu lipoprotein (YYL) ve trigliserit (TG) değerleri incelendi. KALP HIZI DEĞĠġKENLĠĞĠ PARAMETRELERĠ Hastaların kalp hızı değişkenliğini değerlendirmek için 24 saatlik Holter elektrokardiyografi izlemi yapıldı. Yirmi dört saatlik EKG holter incelemeleri Trakya Üniverisitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Efor-holter Laboratuvarı nda Holter aleti (DMS 300-3A Holter Recorder) kullanılarak gerçekleştirildi. Kalp hızı değişkenliği analizi için bütün olguların holter kayıtları, artefakların değerlendirme dışı bırakılması için, manüel olarak değerlendirildi ve ardından otomatik olarak KHD parametreleri değerlendirildi. Kalp hızı değişkenleri parametreleri Avrupa Kardiyoloji ve Kuzey Amerika Pil ve Elektrofizyoloji Cemiyetinin önerilerine göre değerlendirildi (57). Zaman-alan parametrelerinden SDNN, SDANN, rmssd ve pnn50 kullanıldı. ĠSTATĠSTĠKSEL ANALĠZ İstatistiksel değerlendirme, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı na ait seri numaralı SPSS 19.0 istatistik programı kullanılarak yapıldı. Ölçülebilen verilerin normal dağılıma uygunlukları tek örnek Kolmogorov Smirnov testi ile bakıldıktan sonra normal dağılım gösterenler için, gruplar arası kıyaslamalarda bağımsız gruplarda t testi, normal dağılım göstermeyenler için Mann Whitney U testi uygulandı. Ayrıca iki yönlü varyans analizi yapıldı. Niteliksel verilerde Pearson ki-kare ve Fisher s kesin ki-kare analizi kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler olarak medyan (Minimum-Maksimum) değerleri ve aritmetik ortalama±standart sapma verildi. Tüm istatistikler için anlamlılık sınırı p<0.05 olarak seçildi. 18

23 BULGULAR DAR QRS LĠ BĠREYLERDE HER ĠKĠ CĠNSĠYET ARASI DEMOGRAFĠK, KLĠNĠK VE LABORATUVAR VERĠLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Çalışmaya katılan 100 hastanın 55 i kadın, 45 i erkekti. Hastaların QRS süresi ortalama 75,24±3,92 msn ölçüldü. Bu değer kadınlarda 74,44±4,10 msn ve erkeklerde 76,22±3,49 msn olarak gözlendi. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar verileri Tablo 3 te görülmektedir. Çalışmaya katılan hastalar kadın ve erkek olmak üzere iki gruba ayrıldı. Kadınların yaşları için medyan değeri 57 yıl ve erkeklerin yaşları için bulunan medyan değeri 58 yıldı. Mann Whitney U testi ile yapılan analizde her iki grup arasında yaş açısından istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p: 0,178). Vücut kitle indeksi değeri, kadınlar için ortalama 27,80±3,70 kg/m², erkeklerde 27,19±2,88 kg/m² olarak hesaplandı ve Kolmogorov Smirnov testi ile bakıldıktan sonra normal dağılım gösteren VKI değeri bağımsız gruplarda t testi ile incelendi. İki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p:0,359; Tablo 3). Diabetes mellitus, HT, KAH, sigara, kullanılan ilaçlar ve aile öyküsü gibi niteliksel veriler için yapılan ki-kare analizinde DM, HT, KAH ve oral antidiyabetik (OAD) gibi beklenen frekansların hepsinin beşten büyük olması durumunda Pearson ki-kare testi, beklenen frekansların hepsinin beşten büyük olması kuralının karşılanmaması durumda Fisher s kesin ki-kare testi uygulandı. Yapılan analizde kadınlarda dokuz, erkekler grubunda ise altı diyabetli hasta vardı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:0,673, Tablo 3). Kadınların 21 inde erkeklerin 12 sinde HT mevcuttu ve istatistiksel açıdan her iki grup arasında anlamlı 19

24 fark gözlenmedi (p:0,273; Tablo 3). Koroner arter hastalığı açısından incelendiğinde kadınlar grubunda iki erkekler grubunda ise üç KAH öyküsü olan hasta mevcuttu ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:0,292; Tablo 3). Kadın hastaların üçü ve erkek hastaların altısı sigara içiyordu. Her iki grup arasında sigara içiciliği açısında istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p:0,292; Tablo 2). Hastaların aile öyküsü incelendiğinde ailede KAH öyküsü olan iki kadın ve bir erkek bulunuyordu ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:1,000). Ailesinde ani kardiyak ölüm anamnezi olan bir erkek varken çalışmaya katılan kadınların hiçbirinin aile anamnezinde ani kardiyak ölüm öyküsü yoktu. Her iki grup arasında ailede ani kardiyak ölüm hikâyesi açısından anlamlı fark saptanmadı (p:0,450; Tablo 3). Repolarizasyonu etkilediği bilinen beta-bloker, antipsikotikler, antidepresan ilaçlar, antibiyotikler ve buna benzer diğer ilaçları kullanan hastalar çalışmaya alınmadı. Hastalar kullandıkları ilaçlar açısından her iki grup incelendiğinde: Anjiyotensin reseptör blokeri veya anjiotensin dönüştürücü enzim blokeri kullanan 19 kadın hasta ve sekiz erkek hasta vardı. Her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark bulunmadı (p:0,073; Tablo 3). Kadınlar grubunda antiagregan grubu ilaç kullanan dört hasta, erkekler grubunda ise beş hasta vardı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:0,728; Tablo 3). Antikoagülan grubu ilaç kullanan iki kadın ve iki erkek vardı. Her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:1,000). Kadınlar grubunda yedi OAD kullanan, erkekler grubunda altı OAD kullanan hasta vardı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark saptanmadı (p:0,929; Tablo 3). İnsülin kullanan kadın sayısı dört, erkek sayısı altıydı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark bulunmadı (p:0,125; Tablo 3). Dihidropiridin grubu kalsiyum kanal blokeri kullanan altı kadın ve iki erkek bulunuyordu. Her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:0,289; Tablo 3). Statin grubu ilaç kullanan kadın sayısı beş, erkek sayısı iki idi ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark saptanmadı (p:0,453; Tablo 3). Hastaların laboratuvar değerlerinden K +, T3, T4, TSH, total kolesterol, DYL, YYL ve TG değerleri incelendi. Potasyum, T3, T4, TSH, için yapılan tek örnek Kolmogorov Smirnov testinde gruplar arası kıyaslamalarda normal dağılım göstermedikleri için Mann Whitney U testi uygulandı. Kadınlarda K + medyan değeri 4,80 milimol/litre (mmol/l), erkeklerde medyan değer 4,70 mmol/l olarak hesaplandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p değeri:0,550; Tablo 3). Kadın hastaların oluşturduğu grupta T3 değeri medyan 3,55 pg/ml, erkeklerin oluşturduğu grupta ise medyan 3,58 pg/ml olarak bulundu ve her iki grup arasında istatistiksel 20

25 yönden anlamlı bir fark bulunmadı (p:0,934). Kadınlar grubunda T4 medyan değeri 0,84 pg/ml, erkekler grubunda ise 0,89 pg/ml bulundu her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark gözlenmedi (p:0,051). Kadınlarda TSH medyan değeri 1,78, erkeklerde 1,19 olarak ölçüldü ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark saptanmadı (p:0,009; Tablo 3). Total kolesterol, TG, DYL, YYL için yapılan tek örnek Kolmogorov Smirnov testinde gruplar arası kıyaslamalarda normal dağılım göstermedikleri için Mann Whitney U testi uygulandı. Kadın hastalarda TG medyan değeri 141 mg/dl ve erkeklerde medyan değer 161 mg/dl olarak saptandı. Her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p: 0,291; Tablo 3). Kolesterol medyan değeri kadınlar grubunda ortalama 191 mg/dl, erkekler grubunda 171 mg/dl olarak saptandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark gözlendi (p:0,032; Tablo 3). Kadınlar grubunda DYL medyan değeri 128 mg/dl ve erkekler grubunda 122 mg/dl ölçüldü ve iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark bulunmadı (p:0,292; Tablo 2). Kadınlarda YYL medyan değeri 53 mg/dl, erkeklerde ise medyan 78 mg/dl bulundu ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark gözlendi (p:0,000; Tablo 3). DAR QRS LĠ KADIN VE ERKEKLERĠN ELEKTROKARDĠYOGRAFĠK VERĠLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI Her bir hasta için QT, JT, JTa, TaTe değerleri milisaniye cinsinden ölçüldükten sonra bu değerler saniye cinsine çevrildi ve RR mesafesinin saniye cinsinden karekökü alınarak bu değere bölündü. Elde edilen bu değer tekrar msn cinsine çevrildi ve sırası ile düzeltilmiş QT (QTc), düzeltilmiş JT (JTc), düzeltilmiş JTa (JTac) ve düzeltilmiş TaTe (TaTec) elde edildi. Elde edilen veriler Tablo 4 te görülmektedir. Bütün hastaların QT ve QTc mesafelerinin normal dağılıma uygunlukları tek örnek Kolmogorov Smirnov testi ile bakıldıktan sonra normal dağılım gösterenler için gruplar arası kıyaslamalarda bağımsız gruplarda t testi, normal dağılım göstermeyenler için Mann Whitney U testi uygulandı. Analiz sonucunda kadınların QT mesafesi için medya değeri 390 msn ve erkekler in medyan değeri 390 msn olarak hesaplandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark gözlenmedi (p:0,431). QTc için yapılan incelemede kadınlar grubunda ortalama QTc mesafesi ortalama 423,53±33,37 msn, erkeklerin oluşturduğu grupta ortalama 417,00±28,80 olarak hesaplandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark yoktu (p:0,304; Tablo 4). 21

26 Tablo 3. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikler Veriler Kadın(n:55) Erkek(n:45) p YaĢ(Med Mim/Maks) 23/79 24/84 0,180 * VKĠ (ort±ss) 27,80±3,71 27,19±2,90 0,359 ** DM (n) 9 (%9) 6 (%6) 0,673 *** HT (n) 21 (%21) 12 (%12) 0,223 *** KAH (n) 2 (%2) 3 (%3) 0,489 *** Sigara (n) 3 (%3) 6 (%6) 0,292 **** AHKAH (n) 2 (%2) 1 (%1) 1,000 **** AHAKÖ (n) 0 (%0) 1 (%1) 0,450 **** ARB/ADEI (n) 19 (%19) 37 (%37) 0,073 **** Antiagregan (n) 4 (%4) 5 (%5) 0,728 **** Antikoagülan( n) 2 (%2) 2 (%2) 1,000 **** OAD (n) 7 (%7) 6 (%6) 0,929 *** Ġnsülin (n) 4 (%4) 0 (%0) 0,125 **** DihidroKKB (n) 6 (%6) 2 (%2) 0,289 **** Statin (n) 5 (%5) 2 (%2) 0,453 **** K + (Med 4,80 4,70 Min/Maks) 3,70/5,60 3,80/5,70 0,550 * T3 (Med 3,55 3,58 Min/Maks) 1,54/5,10 1,58/6,12 0,934 * T4 (Med 0,84 0,99 Min/Maks) 0,60/3,58 0,69/1,80 0,051 * TSH (Med 1,78 1,19 Min/Maks) 0,10/6,09 0,33/6,5 0,009 * TG (Med Min/Maks) 56/890 52/666 0,291 * KOL(Med Min/Maks) 117/290 87/332 0,032 * DYL (Med Min/Maks) 33/357 43/357 0,292 * YYL (Med Min/Maks) 26/101 24/68 0,000 * VKĠ: Vücut Kitle İndeksi, DM: Diabetes Mellitus, HT: Hipertansiyon, KAH: Koroner Arter Hastalığı, AHKAH: Aile Hikâyesinde Koroner Arter Hastalığı, AHAKÖ: Aile Hikâyesinde Ani Kardiyak Ölüm, ARB/ADEI: Anjiyotensin Reseptör Blokeri/ Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim Blokeri, OAD: Oral Anti- Diyabetik, DihidroKKB: Dihidropridin Grubu Kalsiyum Kanal Blokerleri, (-):Yok, (+):Var, K + : Potasyum, TSH: Tiroid Stimulan Hormon, KOL: Kolesterol, TG: Trigliserit, YYL: Düşük Yoğunluklu Lipoprotein, YYL: Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein, n: Olgu Sayısı, %: Yüzde, ort: Ortalama SS: Standart sapma, Med: Medyan, Min/Maks: Minimum/Maksimum *Mann Whitney U testi, **Bağımsız gruplarda t testi, *** Pearson ki-kare, ****Fisher s kesin ki-kare. 22

27 Çalışmaya katılan hastaların JT ve JTc mesafeleri için yapılan tek örnek Kolmogorov Smirnov testinde gruplar arası kıyaslamalarda normal dağılım göstermedikleri için Mann Whitney U testi uygulandı. JT mesafesi için medyan değeri kadın hastaların oluşturduğu grupta 315 msn, erkek hastaların oluşturduğu hasta grubunda ise 326 msn olarak hesaplandı. Yapılan analizde istatistiksel yönden her iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p:330). Kadınlar gruplarında JTc süresi medyan değeri 342 msn, erkekler grubunda medyan değer 326 msn olarak saptandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı fark saptanmadı (p:0,137;tablo 4). Hastaların JTa ve JTac mesafeleri için yapılan tek örnek Kolmogorov Smirnov testinde gruplar arası kıyaslamalarda normal dağılım göstermedikleri için Mann Whitney U testi uygulandı. Medyan değeri JTa mesafesi için kadınlarda 226 msn ve erkeklerde 227 msn bulundu. Yapılan analizde istatistiksel yönden her iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p:0,163). Kadın hasta grubunda JTac mesafesi medyan değeri 253 msn ve erkek hasta grubunda ise bu değer 237 msn hesaplandı ve her iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark yoktu (p:0,155; Tablo 4). Tablo 4. QT, QTc, JT, JTc mesafeleri için numerik veri iki bağımsız grup istatistik analizi Veriler Kadın(n:55) Erkek(n:45) p QT (Med ,431 * Min/Maks) 315/ /460 QTc (ort±ss) 423,53± 33,37 417,00± 28,80 0,304 ** JT (Med ,330 * Min/Maks) 214/ /419 JTc (Med ,137 * Min/Maks) 247/ /419 JTa (Med ,163 * Min/Maks) 70/284 76/289 JTac (Med ,155 * Min/Maks) 148/ /290 TaTe (Med ,658 * Min/Maks) 52/96 50/107 TaTec (Med Min/Maks) 83 50/ /109 0,903 * ort: Ortalama SS: Standart Sapma, Med: Medyan, Min/Maks: Minimum/Maksimum, n: Olgu Sayısı, *Mann Whitney U testi, **Bağımsız gruplarda t testi. 23

EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI

EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI T.C B.E.Ü. SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM HEMŞİRELİĞİ Hem.BURCU ER EKG Kalbin çalışması sırasında oluşan

Detaylı

Normal EKG. Dr. Müge Devrim-Üçok

Normal EKG. Dr. Müge Devrim-Üçok Normal EKG Dr. Müge Devrim-Üçok Elektrokardiyogram Kalpte depolarizasyon dalgasının ilerlemesi ekstrasellüler sıvıda elektriksel akımlar oluşturur. Bu elektriksel potansiyel değişimlerinin vücut yüzeyine

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU DERSİN ADI: Normal EKG DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ: Prof. Dr. Mustafa Kılıçkap, Prof. Dr. Deniz Kumbasar DÖNEM: IV DERSİN VERİLDİĞİ

Detaylı

Temel EKG. Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ

Temel EKG. Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ Temel EKG Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ SUNUM PLANI EGK Tarihçesi Kalp Kası Fizyolojisi EKG Derivasyonları Elektriksel iletim EKG Temel yorumlanması William Gilbert

Detaylı

T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI

T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI EKG VE YORUMLANMASI Hemşire Burcu ER EKG Kalbin çalışması sırasında oluşan elektriksel

Detaylı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı TEMEL EKG Prof.Dr.Hakan KültK ltürsay Ege Üniversitesi, Tıp T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı EKG Elektro Kardiyo Gram: Kalp atımları sırasında oluşan elektriksel değişikliklerin vücut yüzeyine konan

Detaylı

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer  Antiaritmik ilaç preparatları Antiaritmik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antiaritmik ilaç preparatları 2 2 1 3 3 Aritmiler ve temel bilgiler I Aritmi (disritmi), normal sinüs ritminden herhangi bir sapma ve kalp atımlarındaki

Detaylı

Temel EKG. Prof. Dr. M. Remzi Önder

Temel EKG. Prof. Dr. M. Remzi Önder Temel EKG Prof. Dr. M. Remzi Önder VII.Ege Dahili TK, 4 Nisan 2008 EKG (Elektrokardigram) kalbin sadece elektriksel işlevlerini gösterir. Kasılma gücü hakkında bilgi vermez. Kalp yetersizliği tanısında

Detaylı

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2 Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Kalbin Çalışması ve İşlevleri Kalbin Anatomisi Kalbin Anatomisi Kalp Kapakları (Sağ) (Sol) Kalbin

Detaylı

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu Sema Baykara*, Mücahit Yılmaz**, Murat Baykara*** *Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi AMATEM Kliniği **Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği

Detaylı

EKG Değerlendirme 1. Doç. Dr. Selahattin KIYAN EKG Kursu Erzurum

EKG Değerlendirme 1. Doç. Dr. Selahattin KIYAN EKG Kursu Erzurum EKG Değerlendirme 1 Doç. Dr. Selahattin KIYAN EKG Kursu Erzurum Tarihte EKG Wilhelm Einthoven 1903 ilk elektriksel akt. Kaydı 1908 de sistemi tamamlıyor. İlk MI tanımı 1909.. 1930larda standart derivasyon

Detaylı

Fizyoloji Anabilim Dalı. Elektro Kardio Grafi. Dr. Sinan Canan scanan@baskent.edu.tr

Fizyoloji Anabilim Dalı. Elektro Kardio Grafi. Dr. Sinan Canan scanan@baskent.edu.tr Başkent ş Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Elektro Kardio Grafi Dr. Sinan Canan scanan@baskent.edu.tr 23.11.2004 Elektrokardiogram (EKG): Kalbin Elektriksel Aktivitesi Elektro[elektrik]kardio[kalp]gram[yazdırma]

Detaylı

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA İLERİ YAŞAM DESTEĞİ I KALP HIZININ DEĞERLENDİRİLMESİ İYD I DERS NOTU 02 2016 i İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i 1. KALP HIZININ HESAPLANMASI...

Detaylı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale Fatma Ayerden Ebinç 1, Şükrü Sindel 1, Ülver Boztepe Derici 1, Haksun Ebinç 2, Koray Uludağ 1, Gülay Ulusal Okyay 1, Gülten Taçoy 3, Canan Demirtaş 4, Hatice Paşaoğlu 4, Yasemin Erten 1, Turgay Arınsoy

Detaylı

Normal EKG Normal EKG Nasıl Olmalıdır? Kalp Hızı: 60 100/dakika Ritim düzenli olmalıdır P dalgası: aynı derivasyonda yer alan tüm p dalgalarının morfolojisi aynı olmalıdır Her p dalgasından önce bir

Detaylı

Dr.Ahmet İşleyen Bülent Ecevit Üniversitesi Kardiyoloji ABD Aralık 2015

Dr.Ahmet İşleyen Bülent Ecevit Üniversitesi Kardiyoloji ABD Aralık 2015 Dr.Ahmet İşleyen Bülent Ecevit Üniversitesi Kardiyoloji ABD Aralık 2015 EKG nedir?? Kalp nasıl çalışır?? Kalbin elektriksel aktivitesinin kayıt edilmesi EKG kağıdının üzerinde 1X1 mm lik küçük ve 5X5

Detaylı

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN 1) PSEUDO PEA Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi Acil Tıp AD 2) GENİŞ QRS TAŞİKARDİLERDE VT-SVT AYRIMI=YENİ ALGORİTMA 3) VAKA SUNUMLARI Asistoli Ölümcül ritimler Nabızsız

Detaylı

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım Sistemi Dicle Aras Kalbin temel anatomisi, dolaşım sistemleri, kalbin uyarlaması, kardiyak döngü, debi, kalp atım hacmi ve hızı 3.9.2015 1 Kalbin Temel Anatomisi Kalp sağ ve sol olmak üzere ikiye

Detaylı

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ Bradikardili Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ İleti Sistemi 2 SENKOP Sempatik ve Parasempatik uyarım 5 R P T Q S 6 Kalp debisi = KALP HIZI x Atım hacmi Çok düşük hızlarda

Detaylı

ELEKTROKARDİYOGRAFİ. Asist. Dr. Sevcan Boztaş AÜTF Aile Hekimliği ABD

ELEKTROKARDİYOGRAFİ. Asist. Dr. Sevcan Boztaş AÜTF Aile Hekimliği ABD ELEKTROKARDİYOGRAFİ Asist. Dr. Sevcan Boztaş AÜTF Aile Hekimliği ABD 1895-William Einthoven SUNUM AKIŞI Kalbin uyarı iletim sistemi Elektrokardiyografi tanımı Normal elektrokardiyogram Elektrokardiyogram

Detaylı

BRADİARİTMİLERE YAKLAŞIM DOÇ. DR. TAYFUN AÇIL ACIBADEM INTERNATIONAL HOSPITAL ISTANBUL

BRADİARİTMİLERE YAKLAŞIM DOÇ. DR. TAYFUN AÇIL ACIBADEM INTERNATIONAL HOSPITAL ISTANBUL BRADİARİTMİLERE YAKLAŞIM DOÇ. DR. TAYFUN AÇIL ACIBADEM INTERNATIONAL HOSPITAL ISTANBUL 3. Atriyal Fibrilasyon Zirvesi 31 Mayıs 2014 Antalya Kalbin elektriksel anatomisi Bradiaritmilerin patofizyolojisi

Detaylı

EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI EŞİK İZLEME YÖNTEMİYLE SAĞ BASKIN DENEKLERDE SOL EL VE SAĞ EL BAŞ PARMAK SİNİRİ UYARILABİLİRLİĞİNİN KARŞILAŞTIRILMASI İlksen BURAT 1, Senanur PALA 2, Merve KORKMAZ 2, Gülnaz ÖZMEN 2 N.E.Ü. Biyofizik AD

Detaylı

MEDİKAL FİZİK. Prof. Dr. M. Bahri EMRE BİYOELEKTRİK POTANSİYELLER

MEDİKAL FİZİK. Prof. Dr. M. Bahri EMRE BİYOELEKTRİK POTANSİYELLER MEDİKAL FİZİK Prof. Dr. M. Bahri EMRE BİYOELEKTRİK POTANSİYELLER Polarizasyon. Elektrokardiyografinin dayanağı olan aksiyon akımları, klasik zar kuramıyla açıklanmaktadır. Dinlenti halindeki hücre zarının

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ Emre Tutal 1, Bahar Gürlek Demirci 1, Siren Sezer 1, Saliha Uyanık 2, Özlem Özdemir 3, Turan Çolak

Detaylı

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir Bozuklukları DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir ARİTMİ; kalbin elektriksel aktivitesinin olmamasıdır Disritmi nedenleri; Miyokardiyal hasar, OSS bozukluğu, KMP ler, hipoksi,

Detaylı

EKG KURSU KİTAPÇIĞI. Prof. Dr. Barış İLERİGELEN Prof. Dr. Haşim MUTLU

EKG KURSU KİTAPÇIĞI. Prof. Dr. Barış İLERİGELEN Prof. Dr. Haşim MUTLU EKG KURSU KİTAPÇIĞI Prof. Dr. Barış İLERİGELEN Prof. Dr. Haşim MUTLU Giriş Kalp-damar hastalıklarının tanısında kullanılan laboratuar yöntemlerinin başında EKG gelir. İnvazif olmaması, kolay uygulanması,

Detaylı

Kalbin İleti Sistemi

Kalbin İleti Sistemi Kalbin İleti Sistemi 2 Kalbin İleti Sistemi Sinoatriyal Nod Atriyoventriküler Nod 3 Kalbin İleti Sistemi Kalpte iletinin oluşması ve yayılması yapısal ve elektrofizyolojik olarak farklılaşmış dokularca

Detaylı

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler Olgu 45 yaşında Hipertansiyon için Amlodipin 5 mg Sigara (+) Yoğun alkol kullanımı sonrası fenalık hissi Bilinci bulanık Tedavi? Aritmili Hastaya

Detaylı

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması Tuncay Güçlü S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Bölümü 16-18 Ekim 2014, Malatya GİRİŞ Kronik

Detaylı

Ventriküler takikardi EKG si. Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD 3.Atriyal Fibrillasyon Zirvesi, Antalya 2014

Ventriküler takikardi EKG si. Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD 3.Atriyal Fibrillasyon Zirvesi, Antalya 2014 Ventriküler takikardi EKG si Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD 3.Atriyal Fibrillasyon Zirvesi, Antalya 2014 Özet Tanım Ayırıcı tanı EKG kriterleri Spesifik VT türleri Geniş

Detaylı

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik AD Bşk. 1 Hakkımda 2 Hedef: Katılımcılar modülün sonunda temel istatistiksel yöntemler

Detaylı

Erken Repolarizasyon / J Dalgası Sendromları. John Fowler, MD Kent Hastanesi İzmir

Erken Repolarizasyon / J Dalgası Sendromları. John Fowler, MD Kent Hastanesi İzmir Erken Repolarizasyon / J Dalgası Sendromları John Fowler, MD Kent Hastanesi İzmir EKG de erken repolarizasyon Erken repolarizasyonu nasıl gözüküyor? c Kırmızı oklar: anterior derivasyonlarda yukarıya bakan

Detaylı

BRADİARİTMİLER. Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı

BRADİARİTMİLER. Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı BRADİARİTMİLER Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı BRADİARİTMİLERİN SINIFLANDIRILMASI Sinüs Düğümü İle İlgili Atrioventriküler Düğüm İle İlgili Dal Blokları Sinus Düğümü

Detaylı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları

Detaylı

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler Bradiaritmiler Bradisritmiler Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı 20/10/2009 Sinüs bradikardisi Birinci derece AV blok (20msn den uzun PR) İkinci derece AV blok

Detaylı

BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM

BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Sunumu Hazırlayan Yrd. Doç. Dr Ayhan ÖZHASENEKLER

Detaylı

EKG Ritim Bozuklukları

EKG Ritim Bozuklukları EKG Ritim Bozuklukları 1 Ritim Bozuklukları DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir ARİTMİ; kalbin elektriksel aktivitesinin olmamasıdır Disritmi nedenleri; Miyokardiyal hasar,

Detaylı

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ GÜLHANE SAĞLIK MESLEK YÜKSEKOKULU ANKARA İLERİ YAŞAM DESTEĞİ I ERKEN VURULAR İYD I DERS NOTU 03 2016 i İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i ERKEN (PREMATÜRE) VURULAR... 1 1.1 Atriyal

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir. ÇIKARSAMALI İSTATİSTİKLER Çıkarsamalı istatistikler, örneklemden elde edilen değerler üzerinde kitleyi tanımlamak için uygulanan istatistiksel yöntemlerdir. Çıkarsamalı istatistikler; Tahmin Hipotez Testleri

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Kahramanmaraş 1. Biyokimya Günleri Bildiri Konusu: Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi Mehmet Aydın DAĞDEVİREN GİRİŞ Fetuin-A, esas olarak karaciğerde

Detaylı

Acil serviste pacemaker kullanımı. Uzm.Dr.Şükrü YORULMAZ S.B.Ü ANKARA EAH ACİL TIP KLİNİĞİ

Acil serviste pacemaker kullanımı. Uzm.Dr.Şükrü YORULMAZ S.B.Ü ANKARA EAH ACİL TIP KLİNİĞİ Acil serviste pacemaker kullanımı Uzm.Dr.Şükrü YORULMAZ S.B.Ü ANKARA EAH ACİL TIP KLİNİĞİ Tarihçe 1950 li yıllarda bradikardi ve asistoli hastalarında transcutanöz pace etkinliği gösterilmiş 1960 lı yıllarda

Detaylı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Johanna M. Geleijnse,* Cees Vermeer,** Diederick E. Grobbee, Leon J. Schurgers,** Marjo H. J. Knapen,**

Detaylı

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI Fatih Orkun Kundaktepe 1, Mustafa Genco Erdem 2, Serife Aysen Helvaci 3 1 Sağlık Bilimleri

Detaylı

İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ. Prof.Dr. Mitat KOZ

İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ. Prof.Dr. Mitat KOZ İSTİRAHAT MEMBRAN POTANSİYELİ & AKSİYON POTANSİYELİ Prof.Dr. Mitat KOZ İstirahat Membran Potansiyeli Bütün hücreler istirahat halindeyken hücre zarıyla ayrılmış bir potansiyel farkına sahiptirler. Hücre

Detaylı

DİYALİZ HASTALARINDA ELEKTROKARDİYOGRAFİ. Dr. Levent ġahġner Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.D.

DİYALİZ HASTALARINDA ELEKTROKARDİYOGRAFİ. Dr. Levent ġahġner Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.D. DİYALİZ HASTALARINDA ELEKTROKARDİYOGRAFİ Dr. Levent ġahġner Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.D. 1887 Waller, ilk insan EKG si Elektrokardiyogram nedir? EKG Kalp atımları sırasında oluģan

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ Doç. Dr. Turan SET E-mail : turanset@yahoo.com Hiçbir şey basit anlatılamayacak kadar karmaşık değildir Albert Einstein AMAÇ Birinci basamakta EKG değerlendirmede

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ Doç. Dr. Turan SET Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Trabzon E-mail: turanset@gmail.com Hiçbir şey basit anlatılamayacak

Detaylı

EKG. Yrd.Doç.Dr.Müge Günalp Eneyli

EKG. Yrd.Doç.Dr.Müge Günalp Eneyli EKG Yrd.Doç.Dr.Müge Günalp Eneyli Kalbin İleti Sistemi Kalpte iletinin oluşması ve yayılması yapısal ve elektrofizyolojik olarak farklılaşmış dokularca sağlanır İleti sistemindeki pacemaker hücrelerinin

Detaylı

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız.

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız. .4. Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri Merkezi eğilim ölçüleri kitleye ilişkin bir değişkenin bütün farklı değerlerinin çevresinde toplandığı merkezi bir değeri gösterirler. Dağılım ölçüleri ise değişkenin

Detaylı

ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI

ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI ELEKTROMYOGRAFİ (EMG) ve SİNİR İLETİ HIZI EMG Kayıt Elektrotları 1- İğne Elektrot 2- Yüzey Elektrot Kas ve sinirlerin testi EMG Sinir ileti hızı Özel testler(tekrarlayıcı sinir uyarısı ve tek sinir lifi

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

EKG. Ahmet Eroğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD

EKG. Ahmet Eroğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD EKG Ahmet Eroğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Sunu Planı EKG tanımı ve normal EKG EKG nasıl incelenir EKG örnekleri Anestezi ve EKG Sonuç 2 Elektrokardiyogram (EKG) nedir?

Detaylı

KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005

KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005 KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005 1 Karşılaştırma istatistiği Temel kavramlar: Örneklem ve evren:

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Mühendislikte İstatistiksel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü 1 Araştırma sonuçlarının açıklanmasında frekans tablosu

Detaylı

6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı

6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı 6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı Deneyin Amacı: Osiloskop kullanarak alternatif gerilimlerin incelenmesi Deney Malzemeleri: Osiloskop Alternatif Akım Kaynağı Uyarı:

Detaylı

4- Aksiyon Potansiyeli

4- Aksiyon Potansiyeli 4- Aksiyon Potansiyeli Madde 1. Giriş Nöronlar sinir impulsu veya aksiyon potansiyeli adı verilen bir elektriksel sinyal yaratarak ve naklederek uzak mesafeler boyunca haberleşirler. Madde 2. Amaçlar Nöronal

Detaylı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3 OBEZ ÇOCUK VE ADOLESANLARDA KREATİNİN KLERENSİNDE ARTIŞ METABOLİK SENDROMU OLANLARDA İSE SİSTATİN-C DÜZEYİ ARTIŞI OLASI BÖBREK HASARININ İLK GÖSTERGELERİDİR Dilşah Önerli Salman 1, Zeynep Kaba Şıklar 2,

Detaylı

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. DİNLENİM MEMBRAN POTANSİYELİ Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Hücre içi kompartıman ve hücre dışı kompartımanın büyük bölümü elektriksel açıdan nötrdür. Hücre içinde

Detaylı

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ HİPERTANSİYON & EGZERSİZ HTN %27.8 (ABD DE) 140/90 mmhg PREHİPERTANSİYON SBP:120-139 mmhg DBP:80-89 mmhg Kan basıncı sınıflaması Sistolik kan basıncı(mmhg) Diyastolik kan basıncı (mmhg) İdeal

Detaylı

TEMEL İSTATİSTİKİ KAVRAMLAR YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

TEMEL İSTATİSTİKİ KAVRAMLAR YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ TEMEL İSTATİSTİKİ KAVRAMLAR YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 İstatistik İstatistik, belirsizliğin veya eksik bilginin söz konusu olduğu durumlarda çıkarımlar yapmak ve karar vermek için sayısal verilerin

Detaylı

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri Ayça Kömürlüoğlu 1, E. Nazlı Gönç 2, Z. Alev Özön 2, Nurgün Kandemir 2,

Detaylı

Tanımlayıcı İstatistikler. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

Tanımlayıcı İstatistikler. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN Tanımlayıcı İstatistikler Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN 1 Tanımlayıcı İstatistikler Yer Gösteren Ölçüler Yaygınlık Ölçüleri Merkezi Eğilim Ölçüleri Konum Ölçüleri 2 3 Aritmetik Ortalama Aritmetik ortalama,

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa ERKEN EVRE OTOZOMAL DOMİNANT POLİKİSTİK BÖBREK HASTALIĞINDA SABAH KAN BASINCI PİKİ İLE SOL VENTRİKÜL HİPERTROFİSİ VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU İLİŞKİSİ Abdülmecit YILDIZ 1, Saim SAĞ 3, Alparslan ERSOY 1, Fatma

Detaylı

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Türkiye de de tüm

Detaylı

Nicel / Nitel Verilerde Konum ve Değişim Ölçüleri. BBY606 Araştırma Yöntemleri 2013-2014 Bahar Dönemi 13 Mart 2014

Nicel / Nitel Verilerde Konum ve Değişim Ölçüleri. BBY606 Araştırma Yöntemleri 2013-2014 Bahar Dönemi 13 Mart 2014 Nicel / Nitel Verilerde Konum ve Değişim Ölçüleri BBY606 Araştırma Yöntemleri 2013-2014 Bahar Dönemi 13 Mart 2014 1 Konum ölçüleri Merkezi eğilim ölçüleri Verilerin ortalamaya göre olan gruplanması nasıl?

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

IİSTATIİSTIİK. Mustafa Sezer PEHLI VAN

IİSTATIİSTIİK. Mustafa Sezer PEHLI VAN IİSTATIİSTIİK Mustafa Sezer PEHLI VAN İstatistik nedir? İstatistik, veri anlamına gelir, İstatistik, sayılarla uğraşan bir bilim dalıdır, İstatistik, eksik bilgiler kullanarak doğru sonuçlara ulaştıran

Detaylı

Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri. Dr Erdal YILMAZ

Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri. Dr Erdal YILMAZ Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri Dr Erdal YILMAZ Tanı yöntemlerinin gelişmesi Kardiyak cerrahi sonrası aritmilerin sık görülmesi Disritmi : Ritm düzensizliği Aritmi : Ritm yokluğu

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI SERKAN YILDIZ¹, REMZİ DÜNDAR², ÖMÜR KURU², FERCEM ERBAY², FATİH KILIDz,

Detaylı

PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ PROGRESİF AKIMLAR UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Elektrik Akımları Eski sınıflamada elektrik akımları: Yönüne göre: Doğru akım (Galvanik akım) Alternatif akımlar Klinik ve elektrofizyolojik etkileri göz önüne alındığında:

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop

DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop Deneyin Amacı: DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop Osiloskop kullanarak alternatif gerilimlerin incelenmesi Deney Malzemeleri: 5 Adet 1kΩ, 5 adet 10kΩ, 5 Adet 2k2Ω, 1 Adet potansiyometre(1kω), 4

Detaylı

ÖLÜMCÜL EKG TANILARI VE ACİL YAKLAŞIMLAR. Uzm.Dr.Cesareddin DİKMETAŞ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ÖLÜMCÜL EKG TANILARI VE ACİL YAKLAŞIMLAR. Uzm.Dr.Cesareddin DİKMETAŞ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ÖLÜMCÜL EKG TANILARI VE ACİL YAKLAŞIMLAR Uzm.Dr.Cesareddin DİKMETAŞ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi BRADİKARDİ ve TAŞİKARDİ Hastanın klinik durumu en önemli parametredir.

Detaylı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü İKYD Kardiyak Arrest Algoritmi Tüm nabızsız kardiyak arrest vakalarında ritim (Şoklanabilir ve Şoklanamaz): Ventriküler fibrilasyon/nabızsız Ventriküler Taşikardi (Şoklanabilir) Nabızsız Elektriksel Aktivite

Detaylı

ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI

ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DERSİ ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ÇİFCİ Elektrik enerjisi, alternatif akım ve doğru akım olarak

Detaylı

Projede istatistik analiz planı

Projede istatistik analiz planı Projede istatistik analiz planı Prof Dr Belgin Ünal Analiz planı Proje yazımı sırasında oluşturulur Araştırmanın /projenin amaçları doğrultusunda kurgulanmalıdır. Araştırmanın yanıtlamayı planladığı sorular

Detaylı

5. Elektriksel Büyüklüklerin Ölçülebilen Değerleri

5. Elektriksel Büyüklüklerin Ölçülebilen Değerleri Elektrik devrelerinde ölçülebilen büyüklükler olan; 5. Elektriksel Büyüklüklerin Ölçülebilen Değerleri Akım Gerilim Devrede bulunan kaynakların tiplerine göre değişik şekillerde olabilir. Zamana bağlı

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Sinir ve kas hücreleri elektrik üretebilen, dışarıdan elektrik ile uyarılabilen ve elektriği iletebilen dokulardır

Detaylı

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık İstatistik ve Olasılık Ders 8: Prof. Dr. İrfan KAYMAZ Tanım Tahmin (kestirim veya öngörü): Mevcut bilgi ve deneylere dayanarak olayın bütünü hakkında bir yargıya varmaktır. Bu anlamda, anakütleden çekilen

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Ödev Çözümleri Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr Ödev 1 Çözümleri 2 1. Bir sonucun

Detaylı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Hipertansiyon HT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015 Bu sunum Arş. Gör. Dr. Neslihan Yukarıkır ve Arş. Gör. Dr. Dilber Deryol Nacar

Detaylı

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor M. H. J. Knapen & L. J. Schurgers & C. Vermeer Özet K vitamini kemik metabolizmasını düzenleyen

Detaylı

2 tip düz kas vardır: 1. Viseral düz kaslar. (mide, barsak, üreter, damarlar) 2. Çok üniteli düz kaslar (iris kasları, piloerektör kaslar)

2 tip düz kas vardır: 1. Viseral düz kaslar. (mide, barsak, üreter, damarlar) 2. Çok üniteli düz kaslar (iris kasları, piloerektör kaslar) Düz kaslar 2 tip düz kas vardır: 1. Viseral düz kaslar. (mide, barsak, üreter, damarlar) 2. Çok üniteli düz kaslar (iris kasları, piloerektör kaslar) UYARILMALARI: Düz kaslar tiplerine göre farklı uyarılır

Detaylı

Genel olarak test istatistikleri. Merkezi Eğilim (Yığılma) Ölçüleri Dağılım (Yayılma) Ölçüleri. olmak üzere 2 grupta incelenebilir.

Genel olarak test istatistikleri. Merkezi Eğilim (Yığılma) Ölçüleri Dağılım (Yayılma) Ölçüleri. olmak üzere 2 grupta incelenebilir. 4.SUNUM Genel olarak test istatistikleri Merkezi Eğilim (Yığılma) Ölçüleri Dağılım (Yayılma) Ölçüleri olmak üzere 2 grupta incelenebilir. 2 Ranj Çeyrek Kayma Çeyrekler Arası Açıklık Standart Sapma Varyans

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Dr. Şahin EYÜPOĞLU Giriş Hiperürisemi, böbrek nakli sonrası yaygın olarak karşılaşılan bir komplikasyondur. Hiperürisemi

Detaylı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Kan Basıncında Yeni Kavramlar Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Prof. Dr. Enver Atalar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Nabız Basıncı Nabız Basıncı: Sistolik

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Sağlıklı Gönüllülerde Elektriksel Duyu Eşiği Ölçümü Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Duyu Fizyolojisi Duyu lifleri A beta A delta C myelinli myelinli myelinsiz İletim hızı hassas

Detaylı

Temel İstatistik. Y.Doç.Dr. İbrahim Turan Mart Tanımlayıcı İstatistik. Dağılımları Tanımlayıcı Ölçüler Dağılış Ölçüleri

Temel İstatistik. Y.Doç.Dr. İbrahim Turan Mart Tanımlayıcı İstatistik. Dağılımları Tanımlayıcı Ölçüler Dağılış Ölçüleri Temel İstatistik Tanımlayıcı İstatistik Dağılımları Tanımlayıcı Ölçüler Dağılış Ölçüleri Y.Doç.Dr. İbrahim Turan Mart 2011 DAĞILIM / YAYGINLIK ÖLÇÜLERİ Verilerin değişkenlik durumu ve dağılışın şeklini

Detaylı