ÜNİTE SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER HEDEFLER KURUMLAR SOSYOLOJİSİ II. Yrd. Doç. NURAY KARACA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNİTE SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER HEDEFLER KURUMLAR SOSYOLOJİSİ II. Yrd. Doç. NURAY KARACA"

Transkript

1 HEDEFLER İÇİNDEKİLER KURUMLAR SOSYOLOJİSİ II özü Kurumlar Sosyolojisi II Aile Kurumu Hukuk Kurumu Siyaset Kurumu SOSYOLOJİYE GİRİŞ Yrd. Doç. NURAY KARACA Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Aile, hukuk ve siyasetin kurumsal nitelikleri hakkında bilgi sahibi olacak Sözü edilen kurumların diğer kurumlarla ilişkisini analiz edebilecek Toplum içinde yer alan kurumları sosyolojik perspektif içerisinde değerlendirebilecek Ortak hayat koşullarını kolektif biçimde yönetme şansına sahip olacak İnsan eylemlerinde karşılıklı bağımlılık ilişkisi boyutunun kurumlar içerisinde şekillendiğini, rastlantısal olmayan birliktelikler olduğunu görebileceksiniz. ÜNİTE 11

2 GİRİŞ Tarihsel süreç içinde aile, diğer sosyal yapı ögeleriyle birlikte düşünülmelidir. Kültür, insanın yaşam şekli ise toplum da bu yaşama şeklini sürdüren insanların teşkilatlanmış birimidir. Konu, insan ve toplum olunca orada sosyoloji ve sosyolojik bulgu için ham madde hazır demektir. Sosyolojik bilgiyi oluşturan her şey sıradan insanların normal günlük hayatlarında yaşadıkları şeylerdir. Fakat bu durum insanların kurumlardan soyutlanmış olduğu anlamına gelmez. Örneğin, pazarda yaptığımız bir alışveriş işlemi parasal işlem olduğundan, ekonomik ilişkilerde değerlere uymak, toplumun değerleriyle hareket etmek bakımından ahlaki, işlemlerin hukuki bir düzlemde işlemesi açısından siyasaldır. Biz bu kurumsal olguları bir kurumun çatısı altında ele alırız. Aile, hukuk, siyaset vb. Genel bir sosyolojik eğilime göre kurumlar şöyle doğar. İnsanlar ihtiyaçlarını karşılamak için eylemde bulunurlar. Eylemler tekrarlanır, tekrarlanan eylemler alışkanlığa dönüşür. Alışkanlıklar zamanla âdet hâlini alır. Âdetler kurallaştırılır, nihayet normlar kurumlaşırlar. Toplumlarda değerlerin bir kısmı önceden vardır. Bir başka toplumdan hazır olarak ortaya çıkan değerler, norm ve kurumlara dönüşür. Her toplumun kendine has kurum modelleri vardır. Formel biçimler evrenseldir; ama içerik her topluma göre az çok farklılık sergileyebilir. Bu ünitede bir önceki ünitenin devamı olarak aile, hukuk ve siyaset kurumları ele alınacaktır. AİLE KURUMU Aileye Tarihsel Bakış Aile, toplumsal grupların en doğal ve ilkini oluşturur. Yeryüzünde hiçbir toplum aile olmadan varlık gösteremez. Antropolojik ve etnolojik araştırmalar göstermiştir ki bugüne kadar belirli bir aile tipi ortaya konulamamıştır. Ancak her toplum kendi kültür çevresi içinde bir aile örneği yaratmıştır. Toplumda meydana gelen olaylar aileye yansır. Bu bakımdan aile ilk toplumsal kurumdur. Aile 19. Yüzyıl Avrupa sında cinsiyete dayanan evrim teorisi ile açıklanmaya çalışılmıştır. Buna göre ilk aile cinsel ilişkilere dayanan bir aile tipidir. Bundan evrim yoluyla bir kadının bir anda iki veya daha fazla koca ile evlenmesi Poliandry ortaya çıkmıştır. Bunu izleyen, bir erkeğin yine bir anda iki veya daha fazla kadınla evlenmesi demek olan Polijini tipi, son aşamada ise bir kadının bir erkekle evliliğini ifade eden monogamy sistemi doğmuştur. Aile, tarih boyunca aldığı şekillere göre görevlerini yerine getirmiştir. Göçebe ve çoban kabilelerde hayvanlara bakmak ve yetiştirmek ailenin görevidir. Çapa tarımında, tarım faaliyetleri ve çapalama aileye ait bir iştir. Özellikle tarlaların sabanla sürülmesinden sonra tarım bir aile işlevi haline gelmiştir. Avcılığın genelde erkek işi olması nedeniyle erkek önem kazanmıştır. Bottomore un belirttiği gibi aile dayanışmasının önemi İkinci Dünya Savaşı ndan sonra yıkılan Avrupa da Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

3 yeniden ortaya çıkmıştır. L.H. Morgan ın Ancient Society adıyla 1877 de geliştirdiği tez daha sonraları F. Engels in Ailenin Özel Mülkiyeti ve Devletin Kökeni (1884) adlı eserini de etkilemek suretiyle Marksist modelin aileye bakış açısını oluşturacaktır. Ancak bu tez daha sonraki antropolojik ve sosyolojik çalışmalar sonucu eleştirilecektir. Sosyal gelişmenin tek bir çizgi izlediği inancı, gücünü yitirmiştir. Doğu bloku ülkeleri ve hatta toplumumuzda yarım yüzyıla yaklaşan bir süre içinde 19. Yüzyıla dayalı aile teorileriyle günümüz gerçekleri yorumlanmaya çalışılmış fakat sonuç alınamamıştır. Aileye yeni bakış açıları getiren ideolojilerin oluşturduğu görüşler aile kurumunun biricikliği ve evrenselliği karşısında geçerliliklerini koruyamamıştır (Türkdoğan, 1991: 26). Aileyi en genel anlamda sosyolojik açıdan anaerkil, babaerkil ve eşitlikçi olmak üzere inceleyebiliriz. Anaerkil Aile Anaerkil aile tipine ilkel toplumlarda rastlanmaktadır. Klanlarda akrabalık kadın soyuna bağlıdır. Bu ailede ana egemenliği söz konusudur. Bütün yetkiler annede veya onun adına en büyük ağabeyi yani dayıda toplanmıştır. Soy, anne ile belirlendiği için kadının toplumsal statüsü çok yüksektir. Ana egemenliğini açıklayan iki kuram vardır. Birincisi, ana egemenliğinin nedeni, soy zincirinin anaya göre belirlenmesidir. Toplumlar ekonomik ve teknolojik olarak geliştikçe aile de buna bağlı olarak bir alt aşamadan bir üst aşamaya geçer. Gordon Childe e göre de avcılığı yapan erkek, toplayıcılığı yapan kadın olduğundan zamanla bitkiler konusunda bilgi sahibi oldu ve Neolitik çağda kadın, küçük bir toprak paraçasında tahıl yetiştirmesini öğrendi. Bu etkinlikler, onda deneyim birikimini oluşturdu bütün bunlar kadının toplumda önemli konuma gelmesini sağladı. Babaerkil Aile Ailede erkek egemenliği söz konusudur. Bütün yetkiler erkekte toplanmıştır. Toplayıcılık ve avcılık döneminden çobanlık ve tarım düzenine geçilince, kadın ve erkek arasındaki iş bölümü de son bulmuştur. Bu durum, erkeğin statüsünü de değiştirmiştir. Ana egemenliği için ileri sürülen kuramlar, baba egemenliği için de geçerlidir. Soy zincirinin babaya göre belirlenmesi, üretimde erkeğin kadından daha önemli rol oynamasını sağlamıştır. Baba egemenliğinin toprağa yerleşmesi ile başladığı savunulur. Topluluğun ürettiği ile tükettiği arasındaki fark olan artık ürüne erkek el koymuştur. Erkek tarımsal üretimde etkin olarak kadının yerine geçmiş; akrabalık, baba, soy zincirine bağlı olarak kadının statüsü değişmiştir. Eşitlikçi Aile Kapitalizm öncesi dönemde Batı Avrupa da aile üretici bir birim olmuştur. Sanayileşmeyle birlikte üretim merkezli aile yapısı değişerek çağdaş toplumların aile tipi olan eşitlikçi aile yayılmaya başlamıştır (Giddens, 1993: 118). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

4 Bu aile tipinde kadın ve erkeğin eşitliğine kuramsal olarak önem verilir. Sanayileşmeyle kadınların iş hayatına atılması kadın-erkek eşitliğini gündeme getirmiştir Fransız Devrimi, herkesin yasalar önünde eşit olduğunu bildirerek kadın ve erkek arasındaki yasal eşitsizliğe son vermiştir. Kadınlar ekonomik, siyasal, hukuksal, sosyal alanlarda ve aile içinde eşit haklara sahip olmuşlardır. Şekil Modern Toplunlar ve Eşitlikçi Aile Modeli Evlenme Evlilik toplumsal bir olgudur. Her toplum aileye kurumsal bir değer kazandırmak amacıyla, evlenmeyi kendine özgü çeşitli normlarla çerçevelemiştir. Bu normlar, örf, adet ve törenler aracılığıyla işlevsellik kazanmıştır. Bu bağlamda evlilik yaşı, evlenmenin yapılış şekli, ev düzeninin kuruluş şekli, armağan türü, miktarı ve sunuş biçimi, eşlerin birbirlerine karşı tutumu, ayrılma ve boşanma toplumdan topluma değişiklik gösterir. Evlenme bir toplum veya bir topluluk içinde kimler arasında ne zaman nasıl evlilik ilişkileri olacağını gösteren bir kurumdur. Sosyologların ve antropologların araştırmalarında tüm toplumlarda mahremiyet konusunun olduğu gözlenmiştir. Mahremiyet karşı cinsten olan insanların cinsel ilişkileri konusunda ortaya çıkan yasaklardır. Evliliğin örgüt ve kurumsal niteliğini ön plana çıkaran görüşler, aileye toplumsal bir kurum olarak yaklaşan sosyologların düşüncelerini yansıtır. Evliliği evrensel tanımlama çabası, bazı temel unsur ve kriterlerin olması gerektiğini ifade eder. Bu kriterlerden bazıları şunlardır: Karşı cinsten iki kişinin varlığı, sürekliliği olan ortak bir yaşam arzusu ve istenci, hukuksal anlamda bir sözleşmenin bulunması, iyi ve kötü günlerin birlikte yaşamaya talip olunması, eşlerin statülerine uygun bir rol sergilemeye hazır bulunmaları gelecekle ilgili ortak ideal ve tasavvurların tanınması, psikolojik ve biyolojik doyum, eşlerin birbirini koruyucu nitelikte tavır takınmaları, evlilik olgusunun tanımlanmasında kullanılan ölçütler olarak kabul edilebilir. Evlilik şekillerine göre aile sınıflaması şu şekilde yapılır: Grup içi (Endogami) Grup dışı (Exogami) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

5 Endogamide evlenecek insan eşini kendi grubu içinden seçer. Bu durum bazı kapalı cemiyetlerde çok katı bir şekil alarak, kutsal kanın dışarıya karışmaması için en yakın akraba ile evlenme kaidesi halini almıştır. Exogamide ise endogami nin tersine kişi evleneceği eşini grubun içinden değil, dışından seçer. Bu kural daha sonra yakın akraba ile evlenme yasağı haline gelmiştir. Grup içi ve grup dışı kavramları farklı toplumların kendi yapılanmalarına göre ortaya çıkan göreceli kavramlardır. Yani evlilik durumuna göre oluşan yasaklar toplumdan topluma değişmektedir. Yerleşim birimine göre ise aile üç grupta ele alınır: Patrilokal (Baba Çevresi): Bu evlilik tipi, evlenen kadının, erkeğin sosyal, kültürel, dini ve coğrafi çevresine katılması demektir. Matrilokal (Ana çevresi): Patrilokalin tersine evlenen erkeğin, kadının çevresine girmesi söz konusudur. Neolokal: Evlenen çiftin ebeveynlerinden ayrı olarak yeni bir yerleşim biriminde oluşturdukları aile tipidir. Toplum ve Aile Toplum, ailenin şeklinin temel belirleyicisidir. Toplumsal yaşamla ilgili en küçük sosyal birim ailedir. Aile toplumun tüm özdeksel ve tinsel zenginliklerinin kuşaktan kuşağa geçmesinde rol oynayan temel toplumsal temellerden biridir (Türkdoğan, 320). Aile bu işlevini çok eski çağlardan beri devam ettirmektedir. Aile biyolojik ilişkiler sonucu insan türünün devamını sağlayan sosyalleştirme sürecinin de ilk ortaya çıktığı yerdir. Aile, karşılıklı ilişkilerin kurallara bağlandığı, üyelerinin duygusal olarak doyuma ulaştıkları sosyo ekonomik ve sosyo-kültürel yönleri olan toplumsal bir birimdir. Ailenin temel görevi; cinsel davranış ve çoğalmanın düzenlenmesi, cinsler arası iş bölümü, çocukların bakımı ve eğitimidir. Ailenin bu görevleri köy ve şehir kuruluşları ile teknolojik değişmelere göre farklı durumlar arz eder. Aile kurumu genelde iki cins arasındaki ilişkileri, neslin devamını düzenleyen, standartlaştıran bir sitemdir. En yaygın formu, erkek ve kadının çocuklarıyla birlikte aynı evde yaşadığı monogamidir. Bu temel kurum altında nişanlılık, evlilik, çocuk bakımı, yasal ilişkiler ve bunlara benzeyen alt kurumlar yer alır. Durkheim, aileyi şöyle tarif eder. Aile, kendilerini hakiki veya farazi olarak kandaş sayan ve aralarında cemiyetce tanınmış karşılıklı haklar ve vazifeleri olan fertlerden mürekkep bir zümredir (Sadak, 1941: 99). Aile çok değişik açılardan sınıflandırılmıştır. E. Durkheim evrimci eğilimin evrensel denebilecek toplumsal gelişim basamakları olarak gördüğü klan, fratri, kabile, site, imparatorluk ve ulus aşamalarına denk düşecek şekilde aileyi altı kategoriye ayrılır. Bunlar: 1. Totem ailesi 2. Anaerkil ailesi 3. Babaerkil ailesi 4. Pederi aile 5. Soy ailesi 6. Modern aile. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

6 Aile üzerine çalışmalarıyla tanınan Le Play a göre toplum yapısı ile aile şekli arasında yakın bir ilişki vardır. Toplum şekli aileyi yaratır. Le Play, mirasın geçişine göre aileyi üçe ayırır: Babaerkil aile Kök aile Kararsız aile Babaerkil ailede mal kuşaktan kuşağa parçalanmadan devam etmekte ve otoriteyi elinde bulundurmaktadır. Kök ailede, aile mülkü mirasçı olarak seçilen evlada geçer. Kararsız ailede, mal parçalandığı için aile çözülür. Kararsız ailede herkesin uyduğu bir otorite de bulunmaktadır (Aydın, 2000: 44). Aileyi yerleşim yerine göre de sınıflandırmak mümkündür: Büyük kent ailesi Kasaba ailesi Gecekondu ailesi Köy ailesi Göçebe ailesi Sosyo ekonomik aşamalara göre ise aile: Sanayi öncesi aile (geniş aile, burjuva ailesi gibi) Sanayi ailesi (çekirdek aile) Sanayi ötesi toplum ailesi Yukarıdaki aile tipolojilerinin dışında en yaygın sınıflandırma şekli, aile üye yoğunluğu ve işlevleri gözetilerek yapılan, geleneksel aile ve modern (çekirdek) ailedir. Bu sınıflandırmada geleneksel aile özellikle sanayi öncesi toplumlarda ve kırsal alanda yaygın aile türüdür. Çekirdek aile ise anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşur. Özellikle modern aile sanayi devriminden sonra kent toplumlarının aile yapısıdır. Ailenin İşlevleri Biyo-Antropolojik işlev: Bu anlayışla hareket eden H. Schelsky ye göre aile, biyo-antropolojik dürtülerle ilgili özel eğilimlerin belli kurallara bağlanmasıyla oluşmuş bir kurumdur. Neihardt da ailenin biyolojik açıdan iki temeli olduğunu belirtir. Birincisi, cinsiyet dürtüsünün tatmini; ikincisi ise yeni kuşakların oluşturulmasında ailenin biyolojik donanımıdır. Ailenin Psikolojik Doyum Sağlama İşlevi: Aile duygusal alış verişin yoğun yaşandığı tek yerdir. Başka hiçbir kurum tarafından tam anlamıyla yerine getirilemeyen ailenin bu işlevi modern toplumlarda çok daha önemli hale gelmiştir. Ailenin üyelerine sağladığı psikolojik tatmin bireyin yalnızlık ve güvensizlik duygularını yaşamasına engel olur. Ekonomik İşlevi: Özellikle modern öncesi toplumlarda aile, önemli bir üretim ve tüketim birimiydi. Bütün aile üyeleri belli bir iş bölümü çerçevesinde ailenin işlerini yapar, üretime katkıda bulunurlardı. Modernleşmeyle birlikte ailenin maddi ihtiyaçlarını üretimle ilgili kısımlar Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

7 ekonomi kurumuna aktarılmıştır. Özellikle emeğin aile dışında kullanılması metalaştırılması ailenin bağımsız bir ekonomik birim olma özelliğini ortadan kaldırmıştır. Ailenin Eğitim İşlevi: Ailenin sahip olduğu pek çok fonksiyon yanında en önemli özelliği eğitici bir özelliğe sahip olmasıdır. Bu fonksiyonu çocuk doğurma ve onun bakımı, korunması ile beraber düşünmek gerekir. Eğer aile uyumlu, iç ve dış organizasyonu normal, toplumdaki çeşitli gelişmeler onun yapısını bozacak mahiyette değilse, çocuk için mükemmel bir eğitim yuvasıdır. Aile düzeni, insanların meydana getirdiği ortak hayatın, en içten gelen duygularla örüldüğü bir yuvadır. İnsanlar burada doğar, gelişir ve belli özellikler kazanır. Aile içerisinde işlenen ve inşa edilen çeşitli değerler aile fertleri aracılığıyla toplumun diğer kesimlerine iletildiği için bir kültürel etkileşimin meydana gelmesi de mümkündür. Normal bir aile hayatı, üretici ve yetiştirici olma yanında sosyo-kültürel ve ekonomik fonksiyonların da icra edildiği merkezi bir organ konumuna geçmektedir. HUKUK KURUMU Hukuk Nedir? Hukuk, düzenin teminatıdır. Hukuk, toplumun temel gereksinimleri olan düzen ve adalet için vardır. Hukuk, cemiyette özel teminatlarla kuvvetlendirilmiş olan bir düzen çeşididir. Bu düzenin bozulmaması için uyulması geren kurallar vardır. Bu kurallara hukuk kuralı denir. Hukuk kuralları, kendilerine uyulmaması durumunda toplumdaki örgütlü yapıların zor kullanılması gerekliliğini belirten yaptırımları rasyonel olarak karşılayan sosyal normlardır. Hukuk, devlet tarafından tanınmış ve kabul edilmiş kurallardan ibarettir. Hukuk kurallarının tanımı hakkında tam bir uzlaşma yoktur. Bununla beraber sosyolog açısından hukukun başta gelen özelliği onun önemli bir sosyal kontrol aracı olmasıdır. Hukuk kuralları toplumda var olan diğer bütün kurallardan farklıdır. Hukuk kuralları az veya çok sistematik genelleştirilmiş kurallardır. Kurallar birbiri ile ahenklidir. Belirli şekilde tanımlanmış durum ve ilişkileri yönetirler, açıktırlar. Tanımlanmış ve sınırlı biçimde kuvvet veya kudret sınırlanmasını uygularlar (Dönmezer, 1984: 274). Hukuka saygı, uygar kültüre sahip toplumun asıl unsurlarındandır. Bireyler genel olarak hukukun kamu yararı yönünde işlediğine inanır. Bu durum hukuk kurallarının doğru kabul edilmesine ve meşru sayılmalarına neden olur. Hukuk kurallarının haklılığını sağlayan şartlardan birisi de bunların çatışma halinde bulunan yararları dengelemesidir. Hukuk; bir bütünlük içinde gelişen norm sistemi, değer düzeni, sosyal olgu ve sosyal kurumdur. Hukukun norm sistemini, hukuku dogmatiği, etik düzenini hukuk felsefesi olgu ve kurum niteliğini de hukuk sosyolojisi ele almaktadır. Sosyolojiye göre hukuk sosyal bir olgudur. Hukuk bireylerden oluşan sosyal grupların içinden çıkar ve bireyleri yönlendirir. Normlara uymayan meşru olarak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

8 kabul edilen yaptırımlarıyla etkiler. Bunu grubun, toplumun ortak yararı için yapar. Hukuk Durkheim ın dediği gibi kolektif bilincin güçlü yanını ifade eder. Sosyal olguların süreklilik gösteren ve yaygın olan temel gereksinimleri karşılayanlarına sosyal kurum denirse, hukuk sosyal bir kurumdur. Diğer sosyal kurumlar gibi temel gereksinimleri düzen ve adalettir. Evrenseldir. Her topluluk ya da toplumda hukuk kuralları yazılı-yazısız vardır. Hukuku sosyal bir olgu ya da sosyal bir kurum olarak algılamak, hukukun yapı içinde diğer olgu ve kurumlarla ilişkili olduğunu gösterir (Bal, 2008: 7). Yazılı hukuk toplum içinde yaygın örf ve adetlerle çelişki içinde olabilir. Bu durumda hukuk kuralının uygulanma yeteneğini sağlayacak etkili bir destek zayıflamış olur. İnsanlar, örf ve adet ile yazılı hukuk kuralı arasında yaşadıkları çatışmalarda genel olarak örf ve adetlere uymaya yatkındırlar (Dönmezer, 1984: 277). Sosyolog için hukuk sosyal bir olgudur. Hukuk sosyolog için keyfi olmayan objektif ve analizi mümkün değişik faktörlerden oluşan kurallardan meydana gelmiştir. Bu nedenle hukuk bilimsel bir inceleme konusudur. Hukuk düzeninin sosyal temellerini inceleyen özel sosyoloji dalına hukuk sosyolojisi denir. Hukuk ve Toplum Hukuk bir kültür ürünüdür. Toplumsal yaşamda hukukun toplumla olan ilişkisini anlamak için toplumda var olan değişmeleri dikkate almak zorundayız. Bu bağlamda Ogburn un toplumdaki değişimle ilgili geliştirdiği kültürel gecikme kavramından faydalanabiliriz. Ogburn a göre toplumda değişme her alanda aynı hızda gerçekleşmez. Bazıları diğerlerine oranla daha hızlı bir gelişme ya da değişme gösterebilir. Ogburn kültürü ikiye ayırır: Teknik üretim olan maddi kültür Maddi-olmayan kültür Maddi olmayan kültür üretim sistemini denetleyen ve düzenleyen hükümet, hukuk, örf-adet ile maddi kültürle bağlantısı olan aile sistemi, din, eğitim vb. den oluşur. Bu iki kesim arasındaki karşılıklı ilişkiler istikrarlı bir toplumda dengeli varsayılan kültürü oluşturur. Herhangi bir nedenle bu denge bozulunca kültür geriliği denilen uyumsuzluk meydana gelir. Bu durum yeni bir denge ve uyum için değişmeleri gerekli kılar. Bu değişme kendiliğinden olabileceği gibi bir kültür ürünü olan hukukun bilinçli olarak kullanılmasıyla da sağlanabilir. Modern toplumlarda hukuku ve dolaysıyla toplumsal değişmeleri ve toplum hukuk dengesini sağlayan üç organla karşılaşırız: Uzmanlaşmış yazılı kural koyucu organlar Mevcut hukuk kurallarını uygulamak, geliştirmek, gerektiğinde kural koymakla görevli yargı organı Hukuk kuralları ile mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlü icra, infaz organları ile polis örgütü Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

9 Tartışma Kurumlar Sosyolojisi II "Zaman zaman (toplumsal) değişmeler bir kültür ürünü de olan hukukun bilinçli olarak kullanılmasıyla da sağlanabilir." ifadesinden ne anlıyorsunuz? değerlendiriniz Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan tartışma forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. Hukukun Toplumsal kaynakları Hukuk, sosyal yaşamımızın bir tezahürüdür. Adalet ve özgürlük, doğal hukukun temel kavramlarıdır. Aristo, İlk Çağda hukuku yaratan şeyin toplumsal ilişkiler olduğunu ifade etmiştir. O, bir toplumda insanlar arasında kendiliğinden doğan toplumsal bir düzen olduğunu görmüş ve buna nomos demiştir. Bu örf-adet, teamül ve ahlak kurallarını da içeren bir düzen olup devletin koyacağı hukuk kurallarına da temel oluşturmuştur. Aristo dan sonra gerek Batı da gerek Doğu da bilimsel düşünce uzun yıllar gerçek yaşamla ilgisini kesmiş, her şey felsefi ilke ya da dini dogmalarla açıklanmıştır. Batı Rönesans ve reform hareketleriyle uyanmıştır. Doğuda ise Orta Çağın karanlıklarından sıyrılamayan düşünceler, İbni Haldun ile aydınlanmaya başlamıştır. Haldun, toplum ile devletin ayrı şeyler olduğunu sosyolojik bir gözlemle tespit etmiştir. Toplum yaşamının ve hukukun devletten önce olduğunu, her toplumun kendine özgü toplumsal ve hukuki düzeni yazılı olmayan kurallarla sağladığını modern toplumlardaki sosyologlardan çok önce görmüştür. Hukuk sosyolojisi için önemli araştırma alanlarını oluşturan Montesquieu nun Kanunların Ruhu adlı eserinde ise Montesquieu, inorganik doğadan insana kadar tüm varlıkların kanunları olduğunu belirtir. O, aklın kılavuzluğunda toplum düzenini ve sorunlarını yer ve zaman içinde incelemeye çalışır. Sosyolojinin isim babası Auguste Comte, tarihçi okulun etkisi ile hukuku suni bir yapı saymakta, hukukun geçici olduğunu ve ileride yok olacağını düşünmektedir. Hukuku belirli bir sosyal ve politik örgütlenme biçimi olarak gören Marksist doktrin ise, hukuk ile devletin birbirinden ayrılamayacaklarını vurgular. Bu doktrine göre devlet, belirli bir sınıfın tahakküm aracından başka bir şey değildir ve devlet ortadan kalktığında hukuk da ortadan kalkacaktır. 19. Yüzyılın sonuna doğru hukuk ile sosyoloji arasındaki ilişkileri esaslı olarak belirleyen Emile Durkheim dır. Durkheim, hukuk kuralının değişen, hareket eden ve içinde insan gruplarına bağlı bir muhteva taşıdığını açıklar. Hukuk da dil, sanat, din gibi sosyal hayatın bir tezahür biçimidir. O halde hukuk kuralının belirli şekillerde meydana çıkışını, etkinliğini sağlayan faktörleri ve uygulanamamasının nedenleri toplum şartlarına göre incelenmelidir. Ebedi ve değişmeyen bir doğal hukuk un olduğu ve hukuksal kararların amacının adaleti sağlamak olduğunu hem din adamları hem filozoflar hem de hukukçular tarafından kabul edilmektedir. Doğal hukuk doğuştan kazanılan hakların olduğunu kabul eder. Bu haklar adalet kavramı içinde yer alır. Doğal hukukun iki temel kavramı adalet ve özgürlüktür. Doğal hukuk pozitif hukukun da Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

10 Hukuk, sosyal şartlara göre değişmesi gereken bir araçtır. temelidir. Herakleitos, Sokrates, Sofistler, Platon, Aristo, Orta Çağ da Hıristiyan düşünürler ve aydınlanma döneminin düşünürleri doğal hukuk düşüncesine katkıda bulunmuşlardır. Bunun karşısında pozitif hukuk ise hukuksal sorunların, felsefi ya da sosyolojik yaklaşımların dışında kendine özgü mantığı olduğundan hareket eder. Hukuksal pozitivizm 19. Yüzyılda ortaya çıkan bir akımdır. Hukuksal pozitivizm doğal hukuk gibi evrensel ilkeleri (adalet, özgürlük, eşitlik) yeterince önemsenmeyen bunların yerine devlet gücünü iradeyi ya da zorunluluğu öne çıkaran bir yaklaşımdır. 20. Yüzyılın başında Rudolf Von Shering Duguit gibi büyük hukukçular, hukukta adeta bir sosyolojik okul meydana getirmişler ve Durkheim, Weber gibi sosyologlar da böyle bir okulun doğmasına etki yapmışlardır. Philip Selznick hukuk sosyolojisi tarihinde dört eğilimin olduğunu ifade eder: Tarihçi görüşe göre hukuku, kurum ve fikirlerin tarihi kökenlerine inerek incelemek gerekir. Entrümantalist görüşe göre hukuk, belirli sosyal amaçlara göre değerlendirilmelidir. Hukuk bir araç, alettir ve sosyal şartlara göre değişmesi gerekir. Antiformalist görüşe göre, hukuk üzerine etki yapan tarihi ve kültürel güçleri göz önüne almamak, hukuku eleştirmek imkanını ortadan kaldırır, sosyal değişmeyi zorlaştırır. Plüralist görüş, hukukun toplum içinde yer aldığı düşüncesindedir. Yani hukuku yapan devlet değildir (Dönmezer, 1984: 279). Hukukun Ögeleri Hukukun ögeleri toplumsal yaşantı, kurallar ve adalettir. Bu ögeleri içeren hukuk toplumsal yaşantıdan doğan ilişkileri, adaleti gerçekleştirmek üzere düzenleyen kuralların bütünüdür(önen, 1991: 5). Hukuk kurallarının aynı durumda, bütün kişilere uygulanabilirliğine hukuk kurallının geçerliliği denir. Hukuk kuralının uygulanma koşulları bakımından benzer olaylara uygulanabilirliğine, hukuk kurallarının soyutluğu denir. Hukuk kuralının toplumsal yaşantıda kişilerin diğer kişilerle aynı toplum içinde yaşamaları nedeniyle gerçekleştirdikleri ilişkileri, davranışları düzenlemekte olmaları ona bir toplumsal davranış kuralı niteliği verir. Hukuk olgusunun sistematik olarak ele alınıp incelemesinde yaklaşımlar farklı yönler izleyebilir. Bu nedenle bilimsel görüşler konusunda, daha başka bir ifadeyle, hukuk bilimleri konusunda çeşitli hukuk bilimi dallarından söz edilebilmektedir: Dogmatik Hukuk Bilimi: Belirli bir pozitif hukuk düzeni kurallarının, bir birlik oluşturan bütüne mantıksal biçimde bağlanarak, sistematik biçimde ortaya konup açıklanmasıdır. Yürürlükteki hukuku gerçek anlamıyla ortaya koyabilmek için, hukuk kaynaklarındaki deyimlerin ve kavramların açık olup olmadığını, çelişkiler ve boşluklar bulunup bulunmadığını, eleştirici bir yaklaşımla saptamaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

11 Hukuk felsefesi: Türk, Fransız, Alman vs. hukuk ayrımı yapmaksızın hukuku soyut bir kavram olarak ele alıp inceleyen bilimdir. Hukuk felsefesi bir değerlendirme bilimidir. Hukuk sosyolojisi: Hukuk ile toplumsal olgular arasındaki ilişkileri izler ve inceler. Hukuku sosyolojik açıdan ele alır. Soyut hukuk kurallarını doğuran toplumsal olayları ve aralarındaki etkileşimi inceler. Mukayeseli hukuk: Çeşitli hukuk düzenlerini, birini ötekine, yer ve zaman itibariyle ilişkili kılmak suretiyle karşılaştırarak inceler. Hukuk tarihi: Hukuk tarihi denilen bu bilimde, hukuksal kurumların nasıl bir gelişim izlediği, bugünkü hukukun eski hukuktan ne şekilde doğduğu ve oluştuğu zaman içinde geçirdiği aşamalar saptanır. Hukuk tarihine dogmatik hukuk biliminde de başvurulur. Pozitif hukuku tam anlamıyla sistemleştirme ve açıklamak için ona temel oluşturan tarihsel gelişim de göz önünde tutulur. Hukuk sosyolojisi; hukuku, biçimlendiği ve inşa edildiği topluluk tiplerine göre sınıflar. Bu nedenle somut topluluk tipleri temele alınarak ve belli ölçütler saptanarak bir sınıflama yapılır. Ancak bu alanda mutlak bir sınıflamadan söz etmek mümkün değildir. Önemli olan toplumların ne tür bir topluluk içinde yer aldıklarını belirlemektir. Gurvitch in yaptığı sınıflandırmaya göre grup ya da toplum tiplerine göre hukuk sistemleri şunlardır: Çok parçalı toplumların din ve büyüye dayalı hukuk sistemi (İlkel toplumlar) Dinsel ve karizmatik bir ilke ile birleştirilmiş toplumların hukuk sistemi (Eski Mısır İmparatorluğu, Babil, Hitit devletleri, Emevi ve Abbasiler ) Akraba ve siyasal gruplara dayalı patrimonyal ortaya çıktığı toplumların kısmen aklileşmiş hukuk sistemi ( Roma İmparatorluğu, Mısır, Çin ve İslam devletlerindeki Patrimonyal birleşmeler) Feodal toplumun yarı mistik, yarı aklileşmiş hukuk sistemi (Mukaddes Cermen İmparatorluğu) Site veya imparatorluk içinde birleşmiş toplumların ileri derecede aklileşmiş hukuk sistemi (M.Ö. IV-V. Yüzyıllardaki Yunan siteleri, M.Ö. V-I. Yüzyıllar arasındaki Roma İmparatorluğu) Mülki devletin ortaya çıktığı kanun ve bireysel iradeye üstünlük tanıyan sözleşmenin önem kazandığı laikleşmiş ve aklileşmiş hukuk sistemi (XVI-XIX. Yüzyıllar arasındaki batı toplumları) Çağdaş toplumların geçiş dönemine özgü hukuk sistemi (Gurtvich, Aktaran; Gürkan, 2005: 49). SİYASET KURUMU Siyaset, bir iktidar uğraşıdır. Siyaset iktidarı elde etme, iktidarı kullanmaya katılma uğraşıdır. İktidarı elde etme, iktidarı kullanma biçimlerini gösteren normlar sistemine de siyasal kurumlar adı verilir (Sayın, 1994: 195). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

12 Siyaset kamu düzenini sağlamak ve genel yönetimi gerçekleştirmek görevini yerine getiren temel bir kurumdur. Temel bir kurum olarak siyaset insanlığın başından beri potansiyel olarak klan ve kabile hayatından itibaren de fiili olarak vardır. Bir grup araştırmacı siyasetin devlet olgusu ile var olduğunu ve devlet olgusuna ilişkin bir faaliyet alanı olduğu iddia etmişlerdir. Bu bakış açısı Aristo nun siyaset bilimine miras bırakmış olduğu geleneksel anlayışın temelini oluşturmaktadır. Aristo tüm insanların siyasal bir toplum oluşturmadıkları ya da oluşturma yeteneğine sahip olmadıkları kanaatini taşımaktadır. Bazıları topluluklar halinde yaşıyordu. Ama bu topluluklar henüz siyaset öncesi bir düzen aşamasında oluşan topluluklardı. Bu topluluklar, Atina nın halkı gibi bir siyasal toplum, siyasal düzeyde bir örgütlenmeyi Polis i oluşturamamışlardı. Aristo nun bu konudaki değerlendirmesi kesindi. Ona göre Site devletin (Polis in) doğanın yarattığı bir şey olduğu, insanoğlunun da doğası gereği siyasal bir hayvan olduğu aşikar bir gerçektir. diyordu. Aristo Polis i, toplumsal gruplaşmaların tümünü, sinesinde barındıran siyaset üzerinde temellenmesinden ve siyaset üretmesinden dolayı da hepsini içeren en üstün topluluk olarak tanımlıyordu. Siyasal düşünce tarihinin gösterdiği bu tanım yüzyıllar boyunca çok büyük bir rağbet gördü. Platon dan tutun Saint Augustinus e, Luther e ve Hobbes a kadar çok sayıda düşünür ve felsefeci siyasetin ve devletin insan doğasına uygun ve toplumsal barışı sağlama kabiliyeti açısından öncellikli bir faaliyet alanı ve kurum olduklarını belirtti. Aristo dan kaynaklanan siyaset tanımı üzerine yapılan tüm analizler, özellikle 19. Yüzyılda ulus devletin Avrupa da kurulması ve yaygınlaşmasıyla büsbütün güç kazandı. Siyaset olgusunu devletin kapsamında bir olgu olarak gördüğümüzde devleti de tanımlamak gerekir. DEVLET Bütün toplumlar yöneten-yönetilen ayrımına sahiptir. Yönetim, devlet denen bir organizasyonu ortaya çıkarmıştır. Devlet ve işlevine anarşizm ve özellikle Marksizm olumlu bakmamış, onu bir üst yapı kurumu olarak, bir sınıfın bir diğer sınıf üzerindeki baskı aracı olarak görmüştür. Dahası bu görüşler bakımından devlet, gelecekte ortadan kalkması gereken bir kurum olarak görülmüştür. Ekonominin belirleyiciliğini reddetmeyen fakat ekonominin sadece tek belirleyici olduğu görüşünü eleştiren ve siyasetin mutlak bir şekilde bağımlı bir olgu olmadığına 20. Yüzyılda dikkat çeken isim Anthony Gramsci dir. Gramsci ye göre Marksizmin sadece alt yapıyı ön plana çıkararak hüküm vermesi yanlıştır. Bu üst yapının da tek başına belirleyici olduğu anlamına gelmez. Gramsci, birinden birine kesin bir öncelik tanımanın sakıncalı olduğunu belirtir. Onun, yaşadığı toplumla ilgili siyaset analizlerini derinleştirmek amacıyla ortaya attığı hegemonya kavramı onun siyasal olgunun sadece devlet katında değil, toplum katında da toplumsal ilişkileri kapsayıcı bir şekilde var olduğunu görmesine yardımcı olmuştur (Vergin, 2003: 75). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

13 Devlet bir yönetin organizasyonudur. Bürokrasi, modern toplumların kaderidir. Devlet siyasal yapının bir ögesidir ve yüzyıllardır vardır. Ancak ona faklı biçimlerde yaklaşılmıştır. Marksistlere göre o bir sınıf yapısıdır. Weber e göre ise bütün bir toplumu birleştiren bir kuruluş, Hegel e göre ise yeryüzü Tanrısı, anarşistlere göre ise kendi kendine eriyip bitmesini beklemeden ortadan kaldırılması gerekli bir yüz karasıdır. Kimilerine göre ise devlet topluluklar toplumu ya da sosyal pramidin zirvesidir. Sosyolojik olarak ise devlet, her şeyden önce sosyal bir kurumdur. Bir kurum olarak soyuttur ve tüzel bir kişiliğe sahiptir. Bu durum onun sürekliliğini de sağlar. Devlet değişik açılardan sınıflandırılmıştır. Weber e göre devlet geleneksel ve modern olmak üzere ikiye ayrılabilir. Bottomore a göre bir sistem olarak algılandığında iki türlü devletten söz edilebilir. Bir egemenlik sistemi olarak devlet ve bir refah sistemi olarak devlet. Birincisi üniterdir. Üniter devlet salt siyasal değil, sosyal ve ekonomik işlemleri de üstlenmiştir. Refah devleti ise toplumsal şartları gözeten bir siyasal yapıdır ve devletin karışmadığı geniş bir sosyal alan varsayar. M. Weber devletle ilgili olarak yapmış olduğu tanımda, bir siyasal kurum olarak devletin başlıca özelliğinin şiddeti bir araç olarak kullanma yetisine sahip olan bir örgütlenme olduğunu vurgulamaktadır. Weber e göre devlet, toplum üzerinde hakimiyet kuran siyasal bir örgütlenmedir. Devlet iradesini kabul ettirmek için fiziki zora başvurma tekeline sahip olan bir örgütlenme biçimidir ve onun bu fiziki zor kullanma yetkisi meşru bir yetkidir. Weber e göre bu şekildeki devlet, 17. yüzyılda Westphalia Antlaşması ndan sonra Avrupa da şekillenmeye başlayan modern devlettir. R. Axtmann, modern devleti yurttaşların haklarını korumayı üstlenmiş bir kurum olarak tarif eder. Weber in devlet kavramının diğer bir boyutu, modern devlette siyasal iktidarın belirli bir toprak bütünlüğü üzerinde hakimiyeti kazanmış olmasıdır. Devletin toplumda hâkimiyetini hayata geçiren şey amaca uygun eğitim görmüş ve uzmanlaşmış olan kamu görevlerinden başka kimse değildir. Weber, devleti yönetme ve idame aracı olan bürokrasinin, toplumların ilerlemesi, farklılaşması ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak gelişeceğini ve toplum üzerindeki ağırlığının artacağını vurgular. Ona göre bu gelişimler o denli etkili ve toplum için sınırlandırıcı olacaklardır ki bu insanların kendilerini demir kafes in içinde hissetmelerine neden olabilecektir. Şekil 1.2. Modern toplumlar ve Weber in Demir Kafes Metaforu Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

14 Siyaset Sosyolojisi Siyasetin temel işlevi yönetim işlerinin yürütülmesi ve kamu düzeninin sağlanmasıdır. Klan ve kabileden günümüz ulus devletlerine kadar bu işlevi tüm toplumlarda görürüz. Parsons a göre toplumlar dört temel işlev olan uyum, amaç gerçekleştirme, bütünleşme ve örnek sürdürümeye karşılık olarak dört alt sistemden meydana gelir. Siyasal sistem amaç gerçekleştirmeye karşılıktır ve toplumda düzeni sağlayan mekanizmadır. Siyaseti bir sosyal kurum olarak ve bilimsel bir yöntem ile ele alan siyaset sosyolojisi, kısaca toplum ve siyaset bileşkesindeki sorunlarla ilgilenir. 19. Yüzyıl Avrupa sında S. Simon, Proudhon ve Marx gibi düşünürler topluma öncelik tanımaktaydılar. Onlar için toplum, güçlendirilmesi gereken bir yapıydı. Buna karşılık devlet toplum tarafından sınırlandırılması ve kontrol edilmesi gereken bir kuruluştu. Hegel ve Von Stein gibi düşünürler ise toplumun devlet egemenliğine tabi olmasını savunmuşlardır. Bu durumda devletin otoritesi ve meşruluğu tartışılmazdır. Konunun iyice anlaşılması için bu kavramaların tanımlanması gerekmektedir. Otoriteyi iktidardan ayırt eden bir özellik vardır ki bu özellik otoritenin meşru bir iktidar olmasıdır. Belirli bir toplum içerisinde siyasal iktidarı meşru kılan ve otoriteyi sağlayan rıza birliğinin, oydaşma nın kendisidir. Comte ve Durkheim gibi pozitivistlerin görüşüne göre oydaşma belirli bir toplumda var olan duyguların çıkarların ve inançların birliğini ifade eder. Böyle bir rıza birliğinin toplum içerisinde var olması için ise bireylerin toplumun ürettiği değerleri içselleştirmiş olmaları ve böylece kolektif bilince erişmiş olmaları gerekiyor. Ayırt edilmesi gereken başka bir konu ise meşruluk ile yasallığın aynı şey olmadığıdır. Bir siyaset adamının ya da bir rejimin meşruluğu kendi beyanına ya da siyasal eylemlerinin yasallığına dayanmaz. Tıpkı bir siyasal rejimin meşruluğunun sadece anayasal metinlere uygunluğuna dayanmadığı gibi. Çünkü meşruluk kavramı ilişkisel bir zeminde ancak siyasal bir anlam taşıyor. İlişkisel zeminden kastedilen bir rejimin meşru sayılması için onun altında yaşayan halkın o rejimi benimsemesi meşru addetmesi demektir. O halde meşruluk belirli bir rejimle o rejime muhatap olan bireyler arasındaki ilişkiye ve bu ilişkinin algılanışına ya da değerlendirilmesine bağlı bir husustur. Bir liderin meşruluğu ise halkının ona meşruluk atfetmesine bağlıdır. Meşruluk ilişkiler sürecinde ilişkinin bir tarafının (bireylerin, toplumsal grupların, halkın diğer tarafa (lider, rejime, uygulamalara, politikalara vb.) atfettiği bir niteliktir. J. Locke 17. Yüzyılın sonlarında yazmış olduğu Sivil Yönetim Üzerine Bir Deneme adlı kitabında bize meşru bir yönetimin dayanaklarını anlatırken halkın onayının olmazsa olmaz bir ön koşul olduğunu belirtmiş ve oydaşımdan yoksun bir yönetimin hiçbir otoritesi olmayacağına işaret etmiştir. Günümüz demokrasilerinde de demokratik meşruluk kavramı meşruluğun hem nesnel hem de objektif bir olgu olarak hukukun üstünlüğü ilkesi üzerinde temellenmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

15 Modern toplumların otorite biçimi yasalussal otorite tipidir. Weber otoritenin üç ayrı kaynağı olduğunu açıklar: Karizmatik otorite Geleneksel otorite Yasal-ussal otorite Karizmatik temellere dayanan otorite yöneticinin istisnai, olağandışı, doğaüstü yetenekler taşıdığı ve onun kutsal bir kişiliğe sahip olan bir kahraman olduğu inancına dayanır. Geleneksel kaynaklara dayanan geleneksel otorite ise, atalardan kalma asırlık geleneklerin kutsallığına ve her zaman geçerli olacağına ilişkin bir inanç besler. Geleneksel otoritenin en tipik örneklerinden biri patrimonyal otorite tipinde gözlemlenebilir. Patrimonyal otorite tipi insanların rüştünü ispatlamış, özerk ve bağımsız bir birey olarak kabul edilmediği, yetkinin ya da gücün babadan oğula aktarıldığı toplumlara özgü bir otorite tipidir. Yasal-ussal otorite, bir kişinin kendi üstünün otoritesini, bu otoritenin yasalara uygun biçimde elde edildiği ve yasalara uygun kullanıldığı için kabul edildiği anlamını taşır. Bu otorite tipinin diğerlerinden farkı formel, resmi, ve gayri şahsi bir temele dayanmasıdır. Weber gibi J. Habermas da toplumsal ve siyasal düzenin meşrulaştırılma biçimine belirli bir siyasal sistemin hangi yollarla meşrulaştırıldığı konusuna merkezi bir önem atfeder. Habermas yasallığın meşru bir yasallık olabilmesi için hukukun koyduğu normların kamusal alanda oluşmasının ve demokratik kurumlar aracılığıyla tesis edilmiş olmasının zorunlu olduğunu düşünür. Habermas a göre üretim odağı yurttaşlar topluluğu olan, bir yasallık var ise ancak siyasal sistem meşru olarak değerlendirilebilir. Bunun içindir ki diğer yandan hukuk devleti normatif açıdan mutlaka demokrasiyi gerektiriyor (Vergin, 2003: 44). SİYASET KURUMUNUN YAPISI Demokrasilerde halk yönetim organizasyonunun bir parçasıdır. Siyasal rejimlerin tarihsel ve kavramsal sistematik bakımından sınıflandırılması mümkündür. Bu iki bakış açısından hareketle mutlak monarşi, meşruti monarşi, aristokrasi, otokrasi, cumhuriyet ve demokrasi gibi siyasal rejimlerden söz edebiliriz. Mutlak monarşi de siyasal gücün başında her şeye egemen olan bir monark bulunur ve her çeşit siyasal karar alma yetkisi ona aittir. Meşruti monarşi de monarkın gücü, yetkileri sınırlandırılmıştır. Aristokratik siyasal rejimler de ise toplumu ilgilendiren kararlar, küçük bir elit grup tarafından alınır ve uygulanır. Otokrasi de ise bir grup ya da bir parti, iktidarı oluşturan tüm güçleri yönetme hakkına sahiptir. Siyasal rejim olarak cumhuriyet yönetiminde ise devlet düzenini oluşturan ögeler aynı zamanda karar verme sürecinde de etkili olan organlardır. Demokratik siyasal rejim de egemenlik hakkı, ülkede yaşayan halka aittir. Demokrasi bireylerin yaşamlarını ilgilendiren kararların alınması sürecine katılımlarıdır. Demokrasilerde çoğunluğun yönetimi ile azınlığın hakları arasında dengenin sağlanması gerekir. İnsanların sayıca çok olması doğrudan katılımı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

16 olanaksız hale getirmektedir. Bu da modern toplumlarda temsili demokrasinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Temsili demokrasilerde halka hesap vermek zorunda olan, seçilmiş kişiler yönetim otoritesini ellerinde bulundururlar (Bahar, 2009: 232). Batı demokrasilerinin özünü çoğulculuk oluşturmaktadır. Toplumda hiçbir düşüncenin ayrıcalığı yoktur. Seçim ve Demokrasi Siyasi partiler demokrasi rejiminin olmazsa olmazıdır. Seçim ve oy verme demokratik toplumların en önemli uyum ve uzlaşma mekanizmasıdır. Oyların değerlendirilmesi açısından seçim sistemleri ikiye ayrılır: Çoğunluk Temsil Sistemi Nispi Temsil Sistemi Siyasal yönetim şekilleri ise; Baskıcı Yönetimler Özgürlükçü Yönetimler olarak ayrılılar. Baskıcı yönetimler monarşi, oligarşi, teokrasi, aristokrasi, faşizm, nasyonel sosyalizm, komünizmdir. Özgürlükçü yönetim ise demokrasidir. Demokrasi katılımcı demokrasi, temsili demokrasi, liberal demokrasi şeklinde olabilir. Siyaset siyasal aktörler eliyle yürütülür. Devlet ve toplum arasındaki iletişimi sağlayan birincil öge siyasal partilerdir. M.Duverger e göre partilerin doğuşu demokrasinin gelişimine yani oy hakkının ve parlamentonun yetkilerinin genişlemesine bağlıdır. Siyasal partilerin ilk ortaya çıktığı yer ABD dir. ABD de bugünkü cumhuriyetçi ve demokrat partilerin temellerini oluşturan partiler yıllar arasında ortaya çıkmıştır. Seçme ve seçilme hakkının ABD de önce verilmesinin nedeni bu ülkede köklü bir feodalizmin olmamasıdır. Siyasal partilerin işlevleri Tüm partiler dayandıkları grup veya sınıfların özlemlerini çıkarlarını dile getirirler. Modern demokratik rejimlerde partinin önemli işlevlerinden biri kendilerini destekleyen seçmenlerin ve çeşitli sosyal grupların çıkarlarını bağdaştırmak ve bir senteze ulaşmaktır. Seçimlerden sonra çoğunluğu olan partinin hükümeti kurarak devleti yönetmesidir. Yönetici kadrosunu yetiştirmesi, eğitmesi, ülke içi ve dışı sorunlarda halkı aydınlatmasıdır. Duverger e göre parti örgütlenmeleri dörde ayrılır: Komite, Ocak, Hücre ve Milis. Komite tipi örgütlenme; sınırlı ve az sayıda nüfuzlu ve seçkin kişilerin bir araya gelmesiyle oluşur. Ocak tipi örgütlenme; yığınlara kitlelere seslenir. Ocaklar kitle partileriyle ortaya çıkarlar. Hücre tipi örgütlenme; komite ve ocak tipi örgütlenmeler yöresel, nitelikte bir temele dayanır. Oysa hücrenin temeli meslekidir. Milis tipi örgütlenme; milis üyeleri, askeri özelliklere göre örgütlenen askerlerle aynı disiplin ve eğitime tabi tutulan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

17 üniforma ve bayrak taşıyan gerektiğinde silahlı mücadele eylemlerine giren gruplaşmaları oluşturur (Önal, 197). Demokrasilerde siyasal partilerin yanında başka örgütlenmeler de vardır: Sendikalar, dernekler ve baskı grupları gibi. Siyasal sosyolojinin önem verdiği konulardan biri de baskı gruplarıdır. Bu grupların ekonomik ve toplumsal kökenleri, tipleri, siyasal otoriteyi etkileme yolları ve biçimleri önemli araştırma konularıdır (Tolan, 1991: 183). Baskı gruplarının amacı iktidarı ele geçirmek değil, iktidarı elinde bulunduranları karar alma mekanizmalarını etkilemektir. Baskı grupların türleri şunlardır: Anomik gruplar, dernekleşmemiş gruplar, kurumsal gruplar ve dernekleşmiş gruplar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

18 Ödev Kurumlar Sosyolojisi II Osmanlı devleti M. Weber'in gruplandırdığı hangi otorite tipine uygundur? Araştırınız. Türkiye Cumhuriyeti devleti aynı zamanda önemli bir hukuk devrimi gerçekleştirmiştir. Türk hukuk devrimi amacına ulaşmış mıdır? Araştrınız. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

19 Özet Kurumlar Sosyolojisi II Antropolojik ve etnolojik araştırmalar göstermiştir ki bugüne kadar belirli bir aile tipi ortaya konulamamıştır. Ancak her toplum kendi kültür çevresi içinde bir aile örneği yaratmıştır. Toplumsal yaşamla ilgili en küçük sosyal birim ailedir. Aile toplumun tüm özdeksel ve tinsel zenginliklerinin kuşaktan kulağa geçmesinde rol oynayan temel toplumsal temellerden biridir. Aile, sosyolojik açıdan anaerkil, babaerkil ve eşitlikçi olmak üzere üçe ayrılır. Her toplum aileye kurumsal bir değer kazandırmak amacıyla, evlenmeyi kendine özgü çeşitli normlarla çerçevelemiştir. Bu normlar, örf, adet ve törenler aracılığıyla işlevsellik kazanmıştır. Bu bağlamda evlilik yaşı, evlenmenin yapılış şekli, ev düzeninin kuruluş şekli, armağan türü, miktarı ve sunuş biçimi, eşlerin birbirlerine karşı tutumu, ayrılma ve boşanma toplumdan topluma değişiklik gösterir. Eş sayısına göre evlilik bir kadının bir anda iki veya daha fazla koca ile evlenmesi Poliandry, bir erkeğin yine bir anda iki veya daha fazla kadınla evlenmesi Polijini tipi ondan sonrada son aşamayı oluşturan bir kadının bir erkeğin evlenmesi monogamy sistemi doğmuştur. Evlilik şekillerine göre aile sınıflaması iki grupta incelenir: Grup içi endogamy ve grup dışı exzogamy'dır. Yerleşim birimine göre aile üç grupta ele alınır: 1. Patrilokal (baba çevresi), 2. Matrilokal (ana çevresi), 3. Neolokal. Hukuk sosyolojisi, hukukun toplumsal yaşamdan nasıl doğduğunu araştırırken, hukuku toplumsal sürecin bir ürünü olarak ele alır. hukukun toplum üzerindeki etkilerini araştırır. Hukuk insan davranışlarının düzenleyicisidir. Hukuk sosyolojisi alanında hukuk dogmatiğinin sağlam ve güvenilir bir şekilde içeriğini açıkladığı, pozitif hukuk ve kavramlarından, mahkeme içtihatlarından örf ve adet kurallarından yararlanır. Dogmatik hukuk bilimi, bu kural kavram ve içtihatların toplumsal gerçeklikle ne denli uyuştuğunu araştırmaz, insanların ve grupların pozitif hukuk kurallarına göre davrandığını varsayar. Dogmatik hukuk bilimi açısından insanların pozitif hukuk kurallarının kendilerine tanıdığı hak ve hürriyetleri hiçbir hukuki engel olmadığı için kullanmada kendilerini özgür görürler. Teorik hukuk sosyolojisi üç bölümde ele alınır. Birincisi sistematik hukuk sosyolojisi; hukukun toplumsal kaynaklarını inceler. İkincisi hukuk tipolojisi; hukuku oluşturan topluluk tiplerine göre incelenme yapar. Üçüncüsü jenetik hukuk sosyolojisi; bir yandan hukukun zaman akışı içinde değişme ve gelişmelerini, bir yandan da bu değişmeye neden olan etkileri inceler. Siyaset kamu düzenini sağlamak ve genel yönetimi gerçekleştirmek görevini yerine getiren temel bir kurumdur. Temel bir kurum olarak siyaset insanlığın başından beri potansiyel olarak klan ve kabile hayatından itibaren de fiili olarak vardır. Siyaset ile devlet özdeşleşmiştir. Bazılarına göre devlet siyasal olan ile özdeştir ve her türlü kamu düzenini sağlayıcı mekanizmaya devlet denir. Bazılarına göre ise o belli bir gelişmişlik düzeyine ulaşmış siyasal organizasyondur. Siyaset denince özellikle klasik eğilimlerde ilk akla gelen devlettir. Siyaset kamu düzenini sağlamak ve genel yönetimi gerçekleştirmek görevini yerine getiren temel bir kurumdur. Temel bir kurum olarak siyaset insanlığın başından beri potansiyel olarak klan ve kabile hayatından itibaren de fiili olarak vardır. Siyaset ile devlet özdeşleşmiştir. Bazılarına göre devlet siyasal olan ile özdeştir ve her türlü kamu düzenini sağlayıcı mekanizmaya devlet denir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

20 DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi bir kadının bir anda iki veya daha fazla erkek ile evlenmesini ifade eder? a) Poliandry b) Polijini c) Monogamy d) Exogamy e) Endogamy 2. Aşağıdakilerden hangisinde Le Play ın aile sınıflandırması doğru verilmiştir? a) Totem ailesi-anaerkil aile-babaerkil aile b) Babaerkil aile-kök aile- Kararsız aile c) Soy ailesi-modern aile-pederi aile d) Anaerkil aile-soy ailesi-totem ailesi e) Eşitlikçi aile-babaerkil aile-modern aile 3. Aşağıdakilerden hangisi ailenin, bireyin sosyalleşmesini ve yetiştirilmesini sağlayan işlevidir? a) Ekonomik b) Eğitim c) Psikolojik d) Din e) Biyolojik 4. Aşağıdaki kurallardan hangisi kendisine uyulmadığı durumda zor kullanmayı meşru yaptırım olarak uygulamaktadır? a) Din kuralı b) Ahlak kuralı c) Hukuk kuralı d) Gelenek e) Aşiret kuralı 5. Aşağıdakilerden hangisi Pozitif hukuk için söylenebilir? a) Belirli bir toplumda belirli bir dönemde yürürlükte bulunan hukuk kurallarıdır. b) Belirli bir dönem yürürlükte bulunmuş sonradan kalkmış olan kurallardır. c) Toplumda bireyin değişimi engelleyen kurallardır. d) Yetkili bir makam tarafından konmuş kurallardır. e) Bireylerin görüşlerini dikkate alan kurallardır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

21 6. Aşağıdakilerden hangisi Marksist görüşe göre yanlıştır? a) Devlet ortadan kalkması gereken bir kurumdur. b) Devlet sömürüyü destekleyen bir kurumdur. c) Devlet egemen güçlerin gücünü devam ettirmeye yarar. d) Devlet üst yapı kurumudur. e) Devlet her zaman var olması gereken bir kurumdur. 7. Aşağıdakilerden hangisi modern toplumların otorite tipidir. a) Karizmatik otorite b) Geleneksel otorite c) Dinsel otorite d) Yasal-ussal otorite e) Toplumsal otorite 8. Aşağıdakilerden hangisi siyasal iktidarın otoritesini ve meşruluğunu sağlar? a) Disiplin b) Bürokrasi c) Ceza d) Oydaşım e) İtaat 9. Aşağıdakilerden hangisi toplumu dört alt sistem oluşan bütünsel yapı olarak açıklar? a) K. Marks b) E. Durkheim c) T. Parsons d) M. WebeR e) H. Spencer 10. Aşağıdakilerden hangisi M. Weber in bürokrasiyi tanımlamak için kullandığı bir ifadedir? a) Bürokrasinin Gerekliliği b) Bürokrasinin İşleyişi c) Demir Bürokrasi d) Bürokrasinin Kafesi e) Demir Kafes Cevap Anahtarı 1.A, 2.B, 3.B, 4.C, 5.A, 6.E, 7.D, 8.D, 9.C, 10.E Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

22 YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Akyüz, H. (2001). Eğitim Sosyolojisinin Temel Kavram ve Alanları Üzerine Bir Araştırma, İstanbul: M.E.B. Yayınları. Akyüz, H. (2008). Kurumlar Sosyolojisi, Ankara: Siyasal Kitabevi. Aydın, M. (2000). Kurumlar Sosyolojisi, 2. Baskı, Ankara: Vadi Yayınları. Bahar, H.B. (2009). Sosyoloji, 3. Baskı, Ankara: Usak Yayınları. Bal, H. (2008). Hukuk Sosyolojisi, 2. Baskı, Isparta: Fakülte Kitabevi. Dönmezer, S. (1984). Sosyoloji, 9. Baskı, Ankara: Savaş Yayınları. Gökçe, B. (1996). Türkiye nin Toplumsal Yapısı ve Toplumsal Kurumlar, Ankara: Savaş Yayınları. Göze, A. (2000). Siyasal Düşünceler ve Yönetimler, 9.Baskı, İstanbul: Beta Yayınları. Güçlü, S. (2005). Kurumlara Sosyolojik Bakış, Ed: Güçlü, İstanbul: Birey Yayıncılık. Gürkan, Ü. (2005). Hukuk Sosyolojisine Giriş, 4. Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi. Hegel, (2004). Hukuk Felsefesinin Prensipleri, Çev: C. Karakaya, İstanbul: Sosyal Yayınlar. Karaca, N. (1998). Eski Türklerde Ailenin Yeri ve Önemi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Erzurum. Nirun, N. (1994). Sistematik Sosyoloji Yönünden Aile ve Kültür, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayını. Önen, M. (1991). Hukukun Temel Kavramları, İstanbul: Der Yayınları. Platon, (1998). Devlet, 6. Basım, İstanbul: Remzi Kitabevi. Sarıbay, Y. (1992). Siyasal Sosyoloji, Ankara: Gündoğan Yayınları. Sarıkoca, E. (2010). Türkiye de Seçim Sistemleri ve Demokrasi, Erzurum: Fenomen Yayınları. Sayın, Ö. (1994). Sosyolojiye Giriş, 2. Baskı, İzmir: Üniversite Kitapları. Sayın, Ö.(1990). Aile Sosyolojisi, İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi. Tolan, B. (1991). Toplum Bilimlerine Giriş, 3. Baskı, Ankara: Adım Yayıncılık. Topçuoğlu, H. (1963). Hukuk Sosyolojisi Dersleri, Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları. Vergin, N., (2003). Siyasetin Sosyolojisi, 2. Baskı, İstanbul: Bağlam Yayıncılık. Weber, M. (1996). Sosyoloji Yazıları, İstanbul: İletişim Yayınları. Wolf, A., Wallace, R.A. (2004). Çağdaş Sosyoloji Kuramları, İzmir,:Punto Yayıncılık. Yasa, İ. (1970). Türkiye nin Toplumsal Yapısı ve Temel Sorunları, Ankara, Sevinç Matbaası. Yüksel, M. (2011). Hukuk Sosyolojisi Yazıları, Ankara: Siyasal Kitabevi Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ 1-) Türkiye de cumhuriyetin ilanından hemen sonra eğitimde, dinde, yönetimde, hukukta, ekonomide, sanatta, aile yapısında

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ 15 1.1. Sosyolojinin Tanımı 16 1.2. Sosyolojinin Alanı, Konusu, Amacı ve Sınırları 17 1.3. Sosyolojinin Alt Disiplinleri 18 1.4.

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma 3. Aile 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre 5. Psikolojiye Giriş 1 6. Duyum ve Algı 7. Güdüler ve Duygular

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi SOSYOLOJİ (TOPLUM BİLİMİ) 1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi Sosyoloji (Toplum Bilimi) Toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri,

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 Adı Soyadı : No: Sınıf: 11/ SĠYASET Siyaset; ülke yönetimini ilgilendiren olayların bütünüdür.

Detaylı

KAMU TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

KAMU TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI KAMU TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Anabilim Dalı: Kamu PROGRAMIN TANIMI: Kamu Yönetimi Yüksek Lisansı programının açılmak istenmesindeki amaç; kamu ve özel sektör sistemi içerisindeki problemleri ve ihtiyaçları

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9

Detaylı

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR... XIX TABLO LİSTESİ... XXI

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER I-ANA YASA HUKUKUNUN KONUŞU VE ÖNEMİ...1 II-ANAYASA HUKUKU VE SİYASİ KURUMLAR...2 III-ANAYASA HUKUKUNUN METODU VE KAYNAKLARI...4 1-

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ 1. Sosyoloji Nedir... 3 2. Sosyolojinin Tanımı ve Konusu... 6 3. Sosyolojinin Temel Kavramları... 9 4. Sosyolojinin Alt Dalları... 14

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU

Detaylı

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XVII TABLOLAR LİSTESİ... XIX ŞEKİLLER LİSTESİ...XXIII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ KONU: ESKİ TÜRKLERDE KALIN VE KALININ HUKUKİ DURUMU HAZIRLAYAN

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Eğitim Sosyolojisinin Tanımı, Amacı ve Diğer Alanlarla İlişkisi Eğitim Sosyolojisinin

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI 1. 1776 Amerikan ve 1789 Fransız belgelerine yansıyan doğal haklar öğretisinin başlıca temsilcisi kimdir? a) J. J. Rousseau b) Voltaire c) Montesquieu d) John Locke 4. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz hak

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM VE HUKUK

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM VE HUKUK İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM VE HUKUK Toplum Hayatı...: 1 Hukukun Toplumdaki Fonksiyonu 2 Sosyal Dayanışma 3 Sosyal Hayatta Çekişme 5 Din Kuralları 6 Örf vc Âdet Kuralları 9 Görgü (Nezaket) Kuralları

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine Giriş Cumhuriyete Devreden Düşünce Mirası: Tanzimat ve Meşrutiyet in Birikimi başlıklı bu çalışma, Cumhuriyet Türkiyesi nde siyasal düşünce hayatına etki eden düşünce akımlarını inceleyen kapsamlı bir

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI

SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ -2015 VİZE SORULARI 1- I-Koruyucu aile kavramı, 2828 sayılı SHÇEK Kanunu nun Koruyucu Aile Yönetmeliği nin 4.maddesinde tanımlanmıştır. II-Koruyucu aile olmak isteyen bir kişinin

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

DERS PROFİLİ. Asker-Sivil İlişkileri POLS 436 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane

DERS PROFİLİ. Asker-Sivil İlişkileri POLS 436 Bahar Yrd. Doç. Dr. Özlem Kayhan Pusane DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Asker-Sivil İlişkileri POLS 6 Bahar 8 +0+0 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları

Detaylı

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE

HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Prof. Dr. Vecdi ARAL HUKUK VE HUKUK BİLİMİ ÜZERİNE Wenn wir die Menschen behandeln wie sie sind, so machen wir sie schlechter, wenn wir sie behandeln wie sie sein sollten, so machen wir sie zu dem, was

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir.

Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. Çağrı ÖZGAN Kelimenin en dar anlamıyla,neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir. Terim genellikle kültürel, dinî,seküler ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Giriş I SBG103 1 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli Dersin

Detaylı

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi Bölüm 1 ANAYASA HUKUKUNUN BİLGİ KAYNAKLARI I. Anayasalar A. Türk Anayasaları B. Yabancı Anayasalar II. Anayasa Mahkemeleri Kararları III. Bilimsel Eserler A. Genel Eserler B. Monografiler C. Makaleler:

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Aile ve Birincil İlişkiler

Aile ve Birincil İlişkiler Aile ve Birincil İlişkiler Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 8. Ders Aile ve Toplumsal Yapı Modernleşme sürecine paralel olarak aile, akrabalardan daha çok izole olmaya başlamıştır. Ayrıca geçmişteki bir

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations İki tip uluslar arası örgütten bahsedilebilir. Bunlar; Hükümetler Arası Örgütler Hükümet Dışı Örgütler Genel Olarak Uluslar arası örgütlerin sayıca

Detaylı

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANLATIM SORULARI 1- Bir siyasal düzende anayasanın işlevleri neler olabilir? Kısaca yazınız. (10 p) -------------------------------------------

Detaylı

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

İşyeri Temsilcileri Rehberi

İşyeri Temsilcileri Rehberi İşyeri Temsilcileri Rehberi Bir sendika için en önemli kadrolardan birisi işyeri temsilcisidir. İşyeri düzeyinde ise işyeri temsilcisi sendika örgütlenmenin olmazsa olmazıdır. Bir işyerinde işyeri temsilcisinin

Detaylı

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE YAPILARI Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK AİLE VE TOPLUM Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Toplumlar ailelerin bir araya gelmesiyle oluşur. İnsanlar tarih öncesi

Detaylı

DERS PROFİLİ. Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz 5 3+0+0 3 5

DERS PROFİLİ. Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz 5 3+0+0 3 5 DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Siyaset Kuramı I POLS 305 Güz 5 3+0+0 3 5 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları

Detaylı

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2 Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3 Türkiye de Aile Kurumu ve Nüşusla İlgili Sorunlar ÜNİTE:4 Türkiye de Eğitim Kurumu ve Sorunları

Detaylı

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4:

ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: ÜNİTE 1: Sosyal Düzen Kuralları ÜNİTE 2: Hukuk Kurallarının Yaptırımı ÜNİTE 3: Hukuk Kurallarının Geçerlilik,Yürürlük ve Uygulama Sorunu ÜNİTE 4: Normlar Hiyerarşisinin Denetimi ÜNİTE 5: Yargı Örgütü 1

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişmesinde Rol Oynayan Kuramsal Yönler Üzerine Bir Giriş. Beta. Prof. Dr. Bekir PARLAK

KAMU YÖNETİMİ Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişmesinde Rol Oynayan Kuramsal Yönler Üzerine Bir Giriş. Beta. Prof. Dr. Bekir PARLAK İçindekiler i Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kadir Caner DOĞAN Gümüşhane Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik Kavramı ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK Etik kelimesi köken olarak Eski Yunan'a kadar gider. Etik evrensel olarak kabul gören kurallardır. Etik; doğruyla yanlışı, haklı ile haksızı, iyiyle kötüyü, adil

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.217 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 216-217 Ders Adı ANAYASA HUKUKU(YILLIK)

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi (CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi Dersin Materyali Swingewood, Alan (2010), Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Akınhay, O.), İstanbul: Agora Kitaplığı

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TOPLUMSAL DAVRANIŞ VE HUKUK Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİSİ İnsan, küçük veya büyük olsun, kaçınılmaz olarak bir toplum içerisinde yaşamaktadır. İnsan

Detaylı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri

Detaylı

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ Prof. Dr. Mahmut TEZCAN Ankara Üniversitesi E. Öğretim Üyesi Genişletilmiş 3. Baskı Ankara 2018 SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ Prof. Dr. Mahmut TEZCAN Tüm Hakları Saklıdır. Bu kitabın

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup 1- Çalışma ilişkilerinin ve endüstriyel demokrasinin başlangıcı kabul edilen tarih? Cevap: 1879 Fransız ihtilalı 2- Amerika da başlayan işçi işveren ilişkilerinde devletin müdahalesi zorunlu kılan ve kısa

Detaylı

İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR

İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR 1., 2., 3. ve 4. 4 soruları cevaplamak zorundur. İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. 1- Đdarenin bütünlüğü ilkesini açıklayarak; hiyerarşi ve vesayet kavramlarını

Detaylı

İLKEL TOPLUMLARDA TOPLUMSAL KONTROL

İLKEL TOPLUMLARDA TOPLUMSAL KONTROL Mehmet Tevfik ÖZCAN İLKEL TOPLUMLARDA TOPLUMSAL KONTROL Hukuk Dışı Mekanizmalar ve İlkel Hukuk İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNZÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER... XIII TABLOLAR VE ŞEKİLLER...

Detaylı

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini öne sürmektedir. Her düzey kendi içinde iki ayrı aşamada

Detaylı

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR... XI GİRİŞ...1 1. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN KURUMSAL TEMELLERI VE

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI 1. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI 1. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ Kodu: Adı: Teorik + Uygulama: AKTS: Sınıf/Yarıyıl. Sınıf. Yarıyıl (Bahar Dönemi) Ders

Detaylı

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI?

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI? TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI? DR. Nayef Bin NAHAR Katar Üniversitesi Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Faktültesi Dekanı www.wa3efoundation.net Bu makale;

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995 Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

ÖZGEÇMİŞ. 1995 Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Oktay Uygun 2. Doğum Tarihi 18. 01. 1963 3. Unvanı Profesör 4. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hukuk Fakültesi İstanbul Üniversitesi 1985 Yüksek Lisans Kamu Hukuku

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için hayal gücünün ürünü tanımını yapmıştır. Yakın Çağ da Hukuk Yazan: Av. BURCU TAYANÇ Yakın Çağ, çoğu tarihçinin Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi ile başladığını kabul ettiği, günümüzde de devam eden tarih çağlarından sonuncusudur. Bundan dolayı

Detaylı

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:1 Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2 Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3 Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:4 Siyaset ve Birey: Siyasal Katılma ÜNİTE:5 1 Çağdaş Yönetim

Detaylı

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI YAPI TOPLUM KURUMLAR TOPLUMSAL GRUPLAR BİREYLER İLİŞKİLER TOPLUMSAL YAPI VE UNSURLARI T E M E L KÖY K A METROPOL TOPLUMSAL YAPI KENTLEŞME V R A KENT M L A MİLLET

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII GİRİŞ...1 Jellinek in Yaşadığı Dönem, Hayatı, Eserleri ve Onu Etkileyen Düşünürler...5 1.1. Jellinek

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve

Detaylı