BRADEN SKALASI İLE BELİRLENEN YÜKSEK RİSKLİ HASTA GRUBUNDA ALBÜMİN DÜZEYLERİ İLE BASI YARALARI ARASINDAKİ İLİŞKİ. Zeynep KURTULUŞ *, Rukiye PINAR **

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BRADEN SKALASI İLE BELİRLENEN YÜKSEK RİSKLİ HASTA GRUBUNDA ALBÜMİN DÜZEYLERİ İLE BASI YARALARI ARASINDAKİ İLİŞKİ. Zeynep KURTULUŞ *, Rukiye PINAR **"

Transkript

1 C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2003, 7 (2) BRADEN SKALASI İLE BELİRLENEN YÜKSEK RİSKLİ HASTA GRUBUNDA ALBÜMİN DÜZEYLERİ İLE BASI YARALARI ARASINDAKİ İLİŞKİ Zeynep KURTULUŞ *, Rukiye PINAR ** ÖZET Amaç: Bası yarası (BY) insidansını saptamak, yara oluşumunda risk faktörleri ve özellikle hipoalbümineminin etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Nöroloji yoğun bakım ünitesinde Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ile yüksek BY riski saptanan 60 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Bulguların değerlendirilmesinde; ölçeğin iç tutarlılık analizi, ortalamalar, yüzdelik hesaplar, t testi, ki-kare testi ve pearson korelasyon analizleri kullanılmıştır. Bulgular: BY insidansı %18.3 olup, yara gelişen ve gelişmeyen tüm olgularda yatış süresince serum albümin düzeylerinin azaldığı belirlenmiştir (p=0.000). BY evresi ile serum albümin düzeyleri arasında negatif korelasyon saptanmıştır (p=0.007). Sonuç ve Öneriler: BY nı önleyici girişimlerin ileri yaş grubunda, erkeklerde, obez-kaşektik hastalarda ve yatış süresi uzun olanlarda daha dikkatli sürdürülmesi önerilmekte; malnutrisyonun önlenmesiyle BY insidansının azalacağı öngörülmektedir. Anahtar Sözcükler: Bası yarası, serum albümin düzeyi, Braden Risk Değerlendirme Ölçeği SUMMARY Relatİon Between Albumİn Levels And Pressure Sore ın Hİgh-Rİsk Patİents Defİned With Braden s Rİsk Assessment Tool Purpose: To determine incidence of pressure sore (PS) and to evaluate the effects of risk factors-especially albumin levels. Method: Sample was 60 patients who were evaluated as high-risk group according to Braden s Risk Assesment Tool in neurologic intensive care unit. Cronbach alpha, averages, percentage values, chi-square, t test and Pearson correlation analysis were used to evaluate the data. Results: Incidence for PS was 18.3%. It was noted that albumin levels of all patients with PS developed and without PS developed (p=0.000) decreased during hospitalization period. Relationship between PS phase and albumin level was negative (p=0.007). Conclusion and Recommendations: We recommended that preventive implications should be performed in patients who are older age, male, obese or cachectic and have long hospitalization period. We also concluded that incidence of PS would decrease by preventing malnutrition. Key Words: Pressure sore, blood albumin level, Braden Risk Assessment Tool. GİRİŞ İlk kez Mısır mumyalarında tanımlanmakla birlikte bilimsel anlamda 19. yüzyıldan itibaren ele alınan bası yaraları, bakım kalitesindeki ilerlemeye rağmen, yüksek morbidite ve mortalite oranı ile sağlık bakımı sunanlardan çözüm beklemeye devam etmektedir (Pınar 1998). Gelişen teknoloji ve akut post-travmatik bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin iyileşmesi yaşam süresinin uzamasını sağlarken, yatağa ve sandalyeye bağımlı populasyonun artması bası yarası oranlarında da artışa neden olmaktadır. Özellikle immobil, duyu fonksiyonları zayıflamış geriatrik bireyler için sekonder komplikasyon olan bası yaraları; bakım ve tedavisinin güç olması, uzun sürmesi ve yüksek maliyeti ile * Uzm. Hemş., Marmara Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu, İstanbul ** Doç.Dr., Marmara Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu, İstanbul 1

2 Kurtuluş, Pınar güncelliğini sürdürmektedir. Hastanede kalış süresinin uzamasına, işgücü, aktivite, kazanç kaybına, benlik saygısında azalmaya ve beden değişimlerine yol açabilen bası yaraları, birey ve ülke ekonomisine getirdiği güçlüklerin yanısıra birey açısından da ağrılı ve sıkıntılı bir durumdur (Kanj, Wilking, Phillips 1998). İyi seçilmiş, planlanmış önleyici girişimler, oluşmuş yaraların bakım ve tedavisinden kolay olup, maliyeti de daha düşüktür (Simpson, Bowers, Weir-Hughes 1996). Bası yaralarının önlenmesine yönelik tedbirler ile tedavi harcamalarında %90 oranında azalma sağlanacağı bildirilmektedir. Ancak bası yarası gelişimi açısından risk altındaki bireylerin ve bu bireylerdeki etyolojik faktörlerin iyi belirlenemediği durumlarda önleme girişimleri bası yarası tedavi maliyetine eşit ya da daha yüksek olabilmektedir (Pınar 1998). Önleyici girişim ve tedavi yöntemlerinin başarısı, etyolojik yöntemlerin iyice anlaşılması ile mümkün olabilir. Ancak risk faktörlerinin çokluğu ve konu ile ilgili çalışma sonuçlarının birbirinden farklılık göstermesi, bası yaralarının önlenmesi ve tedavisi konusunda tam bir fikir birliği sağlanmasını engellemektedir (Sivrioğlu, Özcan 2000). Bası yaralarının önlenmesinde en büyük rol hastaya 24 saat hizmet veren hemşireye düşmektedir. Önlemede bası yaralarına yol açabilecek karmaşık etyolojik faktörlerin dikkatle değerlendirilmesi ve bu doğrultuda girişimlerin planlanması son derece önemlidir. Beslenme yetersizliğinin genel populasyonda bile yaygın olduğu ülkemizde, beslenme faktörlerinin bası yaralarının oluşumunda etkisini inceleyen çalışmalar oldukça sınırlıdır. Etyolojide intrensek faktörler arasında önemli bir yeri olan besin alım yetersizliği, çelişkili çalışma sonuçlarına rağmen, çoğunlukla bası yarası oluşumunda hazırlayıcı faktör olarak kabul edilmektedir (Anthony, Reynolds, Russell 2000). Bası yaralarının büyük çoğunluğu besin alım yetersizliğinin oluşturduğu düşük albumin seviyesi (3.5 g/dl ) ile birliktelik gösterir. Hipoalbuminemi onkotik basınç değişikliğine neden olarak, bası yaraları için tek başına önemli bir sorun olan ödeme yol açar. Oluşan ödem ile birlikte küçük bir bası, sürtünme veya tahriş ile doku bütünlüğü kolayca bozulur. (Anthony, Reynolds, Russell 2000; Enamul 2001; Kanj, Wilking, Phillips 1998; Kaplan 1999). Ülkemizde yüksek risk taşıyan hasta grubunda bası yaralarının insidansına ilişkin istatistiksel veri azlığından yola çıkılarak planlanan bu çalışma; Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ile bası yarası gelişme riski yüksek olarak tanımlanan olgularda bası yarası insidansını saptamak; bası yarası oluşumunda risk faktörleri ve özellikle hipoalbümineminin etkisini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışma; 15 Ekim Nisan 2002 tarihleri arasında bir üniversite eğitim hastanesinde, 4 yatak kapasiteli nöroloji yoğun bakım ünitesine kabul edilen 105 hastadan, bası yarası olmayan, Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ile bası yarası oluşma riski yüksek olarak tanımlanan ve en az 4 gün yoğun bakımda izlenen 60 hastada gerçekleştirilmiş, tanımlayıcı ve analitik türde bir araştırmadır. Araştırmanın gerçekleştirilebilmesi için hastane baş müdürlüğünden yazılı onay alınmıştır. Çalışma kapsamına alınan tüm hastaların bilinç düzeyleri etkilenmiş olup, çoğu hastanın bilinci tamamen kapalı idi. Bu nedenle hiçbir hastayla iletişim kurulması mümkün olmamış, hasta yakınlarına bilgi verilerek sözlü onam alınmıştır. Araştırma süresince, araştırma nedeniyle hiçbir farklı tanı girişimi, tedavi ve bakım uygulanmamıştır. Veri toplama araçları olarak ilgili literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından oluşturulan Tanılama Formu ve Braden Risk Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Üniteye kabulünün ilk 48 saatinde uygulanan Braden Risk Değerlendirme Ölçek puanı 12 ve altında bulunan hastalar, bası yarası oluşumunda yüksek riskli olarak değerlendirilmiş ve bu gruba tanılama formu uygulanmıştır. Hastalar yatış süreleri sonuna kadar bası yarası oluşumu açısından izlenmiştir. Tanılama Formu: Formda toplam 20 ifade yer almaktadır. Bu ifadelerin 16 sı bası yarası gelişen ve gelişmeyen tüm olgulara, 3 ü yalnızca bası yarası gelişen, 1 i ise yalnızca bası yarası gelişmeyen olgulara yöneliktir. Her iki gruba yönelik 16 ifade; yaş, cinsiyetin sorgulandığı demografik verilerle; tanı, yatış tarihi, obezite, kaşeksi, anemi, hemoglobin (Hb) düzeyi, diyabet, hipertansiyon varlığı, havalı yatak kullanımı, kortikosteroid kullanımı, yatışının ilk 48 saatinde değerlendirilen serum albümin düzeyi, yoğun bakımda yatış süresi ve bası yarası gelişme durumunu kapsamaktadır. Diyabet, hipertansiyon varlığı hasta dosyasındaki kayıtlardan, kortikosteroid kullanımı ilaç 2

3 C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2003, 7 (2) kartlarındaki kayıtlardan elde edilmiştir. Obezite tanılamasında Beden Kitle İndeksi (BKİ) 30 ve kaşeksi tanılamasında BKİ<20 değeri esas alınmış ve bu değer kilogram olarak ölçülen vücut ağırlığının, metre olarak ölçülen boyun karesine bölünmesi ile elde edilmiştir. İzlemin devamında bası yarası gelişen hastalarda yaranın evresi, bası yarası oluşumunda ölçülen serum albümin değeri, bası yarasının başlangıç tarihi; bası yarası gelişmeyen hastalarda ise yatış süresinin sonunda serum albümin düzeyi sorgulanmıştır. Çalışmanın yapıldığı ünitede yeni bası yarası gelişimi ve mevcut yaraların evresi her pozisyon değişimi sırasında hemşireler tarafından düzenli olarak izlenmekte ve kaydedilmektedir. Bası yaraları ilgili literatür doğrultusunda 4 evrede ele alınmakta (Kanj LF, Wilking SVB, Phillips TJ 1998), evreleri farklı birden fazla yara oluşmuşsa, ileri evredeki yara olarak kaydedilmektedir. Çalışmamızda bası yarası gelişimi ve mevcut yaraların evrelendirilmesi ünitenin rutin uygulamaları doğrultusunda yapılmıştır. Bası yarasının evresi ilerledikçe serum albümin düzeyi tekrar ölçülmüş ve yaranın en ileri evresinde ölçülen serum albümin miktarı, bası yarası serum albümin miktarı olarak formda yer almıştır. Braden Risk Değerlendirme Ölçeği: Braden ve Bergstrom (1987) tarafından geliştirilen ölçeğin (Bergstrom, Braden, Laguzza ve ark. 1987) Türkiye de ilk güvenirlik ve geçerlik çalışması 1997 yılında Oğuz tarafından yapılmış; 1998 de Pınar ve Oğuz tarafından Norton ve Braden Risk Değerlendirme Ölçeklerinin tekrar güvenirlik ve geçerliği incelenmiş; her iki çalışmada da ölçeklerin güvenirlik ve geçerliği yüksek bulunmuştur. Ölçek uyaranın algılanması, nem, aktivite, hareket, beslenme, sürtünme ve tahriş olmak üzere 6 alt boyut içermektedir. Alt boyut puanlarının toplanmasıyla ölçeğin 6-23 arasında değişen toplam puanı elde edilir. Toplam puana göre 12 puan ve altı yüksek riskli, puan riskli, puan düşük riskli olarak değerlendirilmekte, 75 yaş üstü kişilerde ise puan düşük riskli olarak kabul edilmektedir (Bergstrom, Braden, Laguzza ve ark. 1987; Pınar 1998). Verilerin Değerlendirilmesi Bulguların değerlendirilmesinde; ölçeğin iç tutarlık analizi (Cronbach Alpha), ortalamalar, yüzdelik hesaplar, t testi (paired ve unpaired t testi), ki-kare testi ve pearson korelasyon analizleri kullanılmıştır. Tanımlayıcı özellikler ortalama ve yüzdelik hesaplar kullanılarak sunulmuştur. Bası yarası gelişen ve gelişmeyen grupta parametrik değerlerin karşılaştırılmasında unpaired t testi, nonparametrik değerlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi, iki parametrik değer arasındaki ilişkinin incelenmesinde pearson korelasyon analizi, grup içi tekrarlanan ölçümlerin analizinde paired t testi kullanılmıştır. Ki-kare tablolarında beklenen değerler gözlenen değerlerin yanında parantez içinde verilmiştir. BULGULAR Braden Risk Değerlendirme Ölçeği toplam puan ortalaması 9.78±1.36 olan olgular risk faktörleri açısından değerlendirildiğinde yaş ortalamasının 66.33±11.48 yıl, %70 inin 65 yaş ve daha üzerinde, %51.7 sinin kadın, %95 inin serebrovasküler hastalık nedeniyle üniteye kabul edildiği, % 23.3 ünün obez, %11.7 sinin kaşektik, %18.3 ünün anemik, %43.3 ünün diyabetik ve %81.7 sinin hipertansif bireylerden oluştuğu belirlenmiştir. Vakaların %70.0 inde havalı yatak kullanılmış, %91.7 sinde kortikosteroid tedavisi uygulanmıştır. Hastaların yoğun bakımda en uzun yatış süresi 68 gün olup, ortalama yatış süresi 17.96± gündür. Yatış süresi gün (%45.0) arasında yoğunlaşmaktadır. Olguların % 18.3 ünde (n=11) bası yarası gelişmiştir. Bası yarası gelişimi istatistiksel olarak farklılık göstermemekle birlikte, 65 yaş ve üzerinde, erkeklerde, obez ve kaşektik hastalarda beklenenin üzerindedir. BKİ 30 ve <20 olan obez ve kaşektik hastalarda bası yarası gelişimi anlamlı olarak yüksektir (p=0.039). Gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark olmamakla birlikte anemisi, diyabeti ve hipertansiyonu olan olgularda bası yarası gelişimi beklenenin altında; havalı yatak kullanılan olgularda beklenenin üzerinde, bası yarası gelişen tüm olgularda kullanılmış olan kortikosteroid tedavisi bası yarası gelişmeyen olgularda beklenenin altında bulunmuştur (Tablo 1). Bası yarası gelişen olgularda bası yarası gelişmeyen hastalara oranla ünitede yatış süresi daha uzundur (p=0.000), (Tablo 1 ). 3

4 Kurtuluş, Pınar Tablo 1: Bası Yarası Oluşan ve Oluşmayan Olgulara Göre Risk Faktörlerinin Dağılımı (N=60) Bası Yarası Değişken (n=11) (n=49) Ki- kare p #Yaş 65 > 65 2 (3.3) 9 (7.7) 16 (14.7) 33 (34.3) Kadın Erkek 4 (5.7) 7 (5.3) Cinsiyet 27 (25.3) 22 (23.7) #Obezite 5 (2.6) 6 (8.4) 9 (11.4) 40 (37.6) #Kaşeksi BKİ (kg/m2) 30 < 20 < #Anemi #Diyabet #Hipertansiyon #Havalı Yatak #Kortikosteroid kullanımı 2 (1.3) 9 (9.7) 7 (3.9) 4 (7.2) 1 (2) 10 (9) 3 (4.8) 8 (6.2) 8 (9) 3 (2) 8 (7.7) 3 (3.3) 11 (10.1) 0 (0.9) 5 (5.7) 44 (43.3) (17.2) 35 (31.9) * 10 (9) 39 (40) (21.2) 26 (27.8) (40) 8 (9) (34.3) 15 (14.7) (44.9) 5 (4.1) Ort.±SS Ort±SS t p Yaş ± ± Yatış süresi / gün 31.81± ± **** #Fisher kesin ki-kare testi kullanılmıştır. *p<0.05, ****p<

5 C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2003, 7 (2) Üniteye kabulde ölçülen Hb ortalaması yara gelişen grupta daha yüksek, serum albümin düzeyi daha düşük bulunmuş, ancak istatistiksel olarak önemli fark için kanıt elde edilememiştir (Tablo 2). Tablo 2. Bası Yarası Oluşumunun Serum Albümin ve Hb Düzeylerine Göre Farklılık Gösterip Göstermediğinin Dağılımı (N=60) Beslenme Parametreleri (gr/dl) (n=11) Bası yarası (n=49) Serum albümin 3.18± ± Hb 12.69± ± İstatistiksel açıdan önemlilik belirtmese de; 65 yaş üzeri hastalarda, obez olanlarda, hipertansiflerde bası yarasının daha uzun sürede; kadınlarda, kaşektik t p olanlarla, diyabet hastalığına sahip olanlarda ve havalı yatak kullanmayanlarda daha kısa sürede geliştiği belirlenmiştir (Tablo 3). Hastanın yatış süresi ile bası yarası gelişme süresi arasındaki pozitif ve ileri derecede anlamlı ilişki bulunmaktadır. Bası yarası daha uzun dönemde ortaya çıkan hastaların hastanede yatış süreleri daha uzundur (Tablo 3). Bası yarası gelişme süresi ile hastaların yoğun bakım ünitesine kabul edildiklerinde değerlendirilen serum albümin ve Hb ölçümleri arasında pozitif ancak istatistiksel olarak anlamsız ilişkiler bulunmaktadır (Tablo 4). Üniteye kabulde ölçülen Hb (p=0.014) ve bası yarası oluşumunda ölçülen serum albümin (p=0.007) düzeyleri azaldıkça, bası yarasının evresi artmaktadır. Üniteye kabulde ölçülen serum albümin düzeyi ile yara evresi arasında ise anlamlı ilişki bulunmamıştır(tablo 4). Tablo 3: Bası Yarası Gelişme Süresinin Risk Faktörlerine Göre Dağılımı (N=11) Değişken Bası yarası gelişme süresi /gün Ort.±SS t p Gelişme süresi / gün 19.09±15.43 (3-50 gün) Yaş Cinsiyet Obezite Kaşeksi Diyabet Hipertansiyon Havalı Yatak 65 < 14.00± ±16.10 Kadın 12.25±9.91 Erkek 23.00± ± ± ± ± ± ± ± ± ± ± Yatış süresir= *** ***p<

6 Kurtuluş, Pınar Tablo 4. Bası Yarası Gelişme Süresi ve Bası Yarası Evresi ile Beslenme Parametreleri Arasındaki İlişki (N=11) Beslenme parametreleri (gr/dl) Üniteye kabulde Bası yarası geliştiğinde Serum alb. miktarı Hb miktarı Serum albümin miktarı Bası yarası gelişme süresi (gün) r= p= Bası yarası evresi r= p= r= p= r= p= 0.014* r= p= 0.007** *p<0.05, **p<0.01 Bası yarası gelişen hastaların üniteye kabulde ölçülen serum albümin miktarı ortalaması daha düşük olup, hem bası yarası gelişen hem de bası yarası gelişmeyen hastalarda hastanede yatış süresince serum albümin düzeylerinin düştüğü belirlenmiştir. Bası yarası oluşan hastalarda bası yarası oluşum zamanında ölçülen serum albümin düzeyi, bası yarası gelişmeyen hastalarda da üniteden ayrılışta ölçülen serum albümin düzeyi başlangıç değerlerine göre anlamlı şekilde azalmıştır (p=0.000), (Tablo 5). Tablo 5. Bası Yarası Gelişen ve Gelişmeyen Olgularda Serum Albümin Düzeyleri Arasındaki Farkın Dağılımı (N=60) Bası yarası Serum albümin düzeyi (gr / dl) t p Üniteye kabulde Bası yarası geliştiğinde #(3.41±0.58) (n=11) 3.18± ± **** Yatış süresi sonunda (n=49) 3.47± ± **** #Tüm olguların üniteye kabulde ölçülen serum albümin düzeyi ortalamasıdır. **** p< Bası yarası gelişen hastaların yoğun bakımda yatış süresi ile Braden Risk Değerlendirme Ölçeği toplam puanı (p=0.014) ve uyaranın algılanması alt boyut puanı (p=0.013) arasında negatif anlamlı ilişki saptanmıştır. Hastanın Braden Risk Değerlendirme Ölçeği toplam ve uyaranın algılanması alt boyut puanı azaldıkça yoğun bakımda kalış süresi uzamaktadır. TARTIŞMA Çeşitli kaynaklarda bası yarası gelişiminin yaş artışına paralel olarak arttığı, 65 yaş ve üzerinin deri turgorunun bozulması ve kronik hastalıkların daha sık görülmesi nedeni ile riskli olduğu ve ileri yaş grubunda basıya gecikmiş bir hiperemik yanıt oluştuğu bildirilmektedir (Jaul 2001). Yapılan bir çalışmada 65 yaş üzerinde bası yarası prevalansının %63 olduğu (Phillips 1999), diğer bir çalışmada yaş ilerledikçe bu oranın artarak 70 yaş üzerinde %71 e yükseldiği belirlenmiştir (Jaul 2001). Bası yarasının incelendiği benzer çalışmalarda da yara gelişen olguların yaş ortalamalarının çoğunlukla 65 in üzerinde olduğu (Schumacher, Eveslage 1999; Williams, Stotts, Nelson 2001), bası yarası gelişiminde 65 yaş altı ile 65 yaş ve üzerindeki gruplar arasında ileri derecede anlamlı fark bulunduğu saptanmıştır (Enamul 2001). Çalışmamızda da olguların %70 i 65 yaş ve üzerinde olup, iki grup arasında yara gelişimi açısından istatistiksel fark yoktur, ancak 65 yaş ve üzeri grupta yara gelişim oranı beklenen değerin üzerindedir, bası 6

7 C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2003, 7 (2) yarası gelişen ve gelişmeyen hastaların yaş ortalamaları arasındaki göreceli fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (Tablo 1). Bası yarası gelişme süresi 65 yaş altı hasta grubunda daha kısa olmakla birlikte fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (Tablo 3). Sonuç, ileri yaşın bası yarası oluşum süresini hızlandırmamakla birlikte, risk faktörü olduğunu belirten literatürle uyumludur. Çalışmamızda cinsiyet ile bası yarası gelişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamakta ve bu sonuç benzer çalışmalarla paralellik göstermektedir (Anthony, Reynolds, Russell 2000; Enamul 2001; Oğuz 1997). Hastaların tamamına yakını (%95) serebrovasküler hastalık tanısıyla çalışmada yer aldığından, bu çalışmanın serebrovasküler hastalıklar üzerinde gerçekleştirildiği söylenebilir. Nörolojik bozukluğu olan hastaların bası yarası gelişimi açısından yüksek risk altında olduğu bilinmektedir (Jaul 2001; Phillips 1999; Simpson, Bowers, Weir-Hughes 1996). Bası yarası gelişiminde önemli faktörlerden biri obezitedir. Obez bireylerde yağ dokusunun bir yandan bası noktalarındaki basıyı azaltırken, diğer yandan yağ dokusunun vaskülarizasyonu nedeniyle sürtünmeye karşı toleransının azalması gibi mekanizmalarla bası yarası oluşumunu etkilediği / arttırdığı bildirilmektedir (Phillips 1999; Simpson, Bowers, Weir-Hughes 1996). Russell ın çalışmasında (2000) bası yarası gelişimi ile BKİ arasında ilişki saptanmıştır. Bizim çalışmamızda obez hastalarda bası yarası gelişimi beklenenin üzerinde, obez olmayanlarda beklenenin altında olup, iki grup arasında anlamlıya yakın düzeyde istatistiksel fark bulunmaktadır (p=0.057), (Tablo 1). Beklenen sonuç doğrultusunda obezitenin bası yarası riskini arttıran bir fizyopatolojik etmen olduğu görülmektedir. Obez hastalarda bası yarasının gelişme süresi incelendiğinde ise; istatistiksel açıdan önemlilik belirtmese de; obez olmayan hastalarda bası yarasının daha kısa sürede geliştiği görülmektedir (Tablo 3). Literatürde BKİ i 20 kg/m2 nin altında olan geriatrik hastalar, bası yarası gelişiminde en fazla risk altında bulunan grup olarak gösterilmektedir (Fife, Otto, Capsuto ve ark. 2001; Kernozek, Wilder, Amundson ve ark. 2002). Yaşları 65 ile 95 arasında olan 75 geriatrik hasta üzerinde yapılan bir çalışmada zayıf bireylerin daha fazla basıya maruz kaldıkları belirlenmiştir (Kernozek, Wilder, Amundson ve ark. 2002). Literatürle uyumlu bulunan çalışma sonucumuza göre, kaşeksi bası yaralarının gelişiminde risk faktörü olup, erken dönemde yara gelişimine neden olmaktadır (Tablo 1 ve 3). Çalışmamızda obez ve kaşektik hastalar, bası yarası gelişen hastaların yarıdan fazlasını oluşturmaktadırlar. BKİ ne göre kaşektik ve obez olarak tanımlanan hastalarda bası yarası gelişimi beklenenin üzerinde saptanmış, fark istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur (p=0.039), (Tablo 1) Bu sonuç ile BKİ i normal değerler dışında olan hastaların, bası yarası gelişiminde risk altında olduğu ortaya konulmuştur. Bası yarası gelişiminde risk oluşturabilecek diğer faktörlerin dağılımları incelendiğinde; olguların % 43.3 ünde diyabet ve %81.7 sinde hipertansiyon bulunması normal populasyonda hastalıkların oranlarının bu kadar yüksek olmaması nedeniyle dikkati çekmekte; ancak sözkonusu hastalıkların serebrovasküler hastalıkların etyolojisinde rol oynayan hastalıklar olması nedeniyle beklenen oranlar olduğu düşünülmektedir. Literatürde diyabeti olanların olmayanlara göre bası yaralarının gelişimi açısından daha fazla risk altında olduğu belirtilmektedir (Shats, Kozacov 1996). Ancak glisemik kontrolün sağlandığı hastalarda diyabetin yara gelişimi ya da iyileşmesi üzerine etkisi olmadığı da gösterilmiştir (McMahan, Bistrian 1995). Çalışmamızda diyabetli olguların kan glikoz izlemleri kaydedilmemiş, bu nedenle glisemik kontrollerinin istenen düzeyde olup olmadığı değerlendirilememiştir. Ancak diyabeti olan hastalarda diyabeti olmayanlara göre bası yaralarının daha kısa sürede gelişmesi (Tablo 3) diyabetin yara oluşumunu hızlandırdığı şeklinde ifade edilebilir. Bası yarası gelişimi hipertansiyonu bulunan hastalarda beklenenin altında olup (Tablo 1), yara gelişme süresi daha uzundur (Tablo 3). İmmobilize hastalarda hipertansiyon sınırlarda olmayan reaktif kan basıncı artışının bası yarası gelişiminde azalma sağladığı belirtilmektedir (Shats, Kozacov 1999). Çalışmadaki hastaların ünitede yatış süresince kan basınçlarının izlenmesi ve hipertansiyonun önlenmesi nedeniyle yatışta saptanan hipertansiyonun önemini yitirdiği ve bası yarası gelişiminde etkili olmadığı düşünülmektedir. Bası yarası gelişen ve gelişmeyen tüm vakaların %70.0 inde havalı yatak kullanılmış, bası yarası gelişen ve gelişmeyen hastalarla havalı yatak kullanımında farklılık saptanmamış (Tablo 1), ancak havalı yatağın bası yarasının oluşma süresini geciktirdiği bulgulanmıştır (Tablo 3). Önleyici girişimlerde basıyı azaltmada en önemli girişimlerden biri olarak gösterilen havalı yatakların özellikle Braden Risk Değerlendirme Ölçeğine göre yüksek risk taşıyan bireylere önerilmesine, hava ve su yataklarının bası yaralarının insidansını en az % 50 oranında azalttığı belirtilmesine rağmen (Kanj, Wilking, Phillips 1998), bası azaltıcı yatak kullanılan hastalarda bası yaralarının daha fazla geliştiği çalışmalar da bulunmaktadır (Oğuz 1997). Bası azaltan materyallerin 7

8 Kurtuluş, Pınar kullanımında, belirli bir basınçta olmalarına ve düzenli olarak kalibrasyonlarının yapılmasına dikkat edilmelidir. Bu çalışmada havalı yatak kullanılan ve kullanılmayan hastalar arasında bası yarası gelişimi açısından farklılık bulunmaması; Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ne göre yüksek risk taşıyan her hastada havalı yatak kullanılması gerekirken, ünitede havalı yatak sayısının yetersiz olması nedeniyle, tamamı yüksek riskli olan hastaların ancak %70 inde kullanılmasından kaynaklanmış olabilir. Çalışmamızdaki olguların büyük çoğunluğu (%91.7) kortikosteroid tedavisi almaktadır. Kortikosteroid tedavisi alan hastalarda bası yarası gelişimi beklenenin üzerinde bulunmuştur (Tablo 1). Kortikosteroid kullanımının bası yarası gelişme oranını arttırdığı şeklinde göreceli olarak saptanan bu fark, kortikosteroid kullanımının mineralokortikoid ve glukokortikoid yan etkileri doğrultusunda (Kayaalp 2000) beklenen sonuç olmakla birlikte, örneklem grubunda bası yarası gelişen hasta sayısının azlığı istatistiksel olarak anlamlılık oluşmasını engellemiş olabilir. Tüm olguların yatış süresi ortalama 17.96±12.78 gün olup, % 18.3 ünde bası yarası gelişmiştir. Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ile risk tanılaması yapılan çalışmalar incelendiğinde, bası yarası gelişme oranlarının birbirinden farklılık gösterdiği görülmektedir. Oğuz un 20 yaş üzeri 54 hasta ile gerçekleştirdiği çalışmasında, bası yaralarını önleyici bakım girişimleri uygulanan hastalarda bir haftalık izlem sonunda % 14.8, girişim yapılmayan kontrol grubunda % 55.6 oranında bası yarası geliştiği saptanmıştır. Tüm grupta ölçeğin toplam puanı 12 ve altında olan hastalarda bası yarası görülme oranı %46.7 olarak bulunmuştur (Oğuz 1997). Tel, Özden ve Güneş in (2002) Braden Risk Değerlendirme Ölçeğine göre %98 i bası yarası gelişme riski taşıyan olgularda gerçekleştirdikleri çalışmalarında, %41 oranında bası yarası saptanmıştır. ABD de 109 sağlık kuruluşunda gerçekleştirilen ve Braden Risk Değerlendirme Ölçeğine göre bası yarası gelişimi açısından risk taşıyan 18 yaş üzeri 2420 hastanın 12 haftalık izlem sonunda %25 inde bası yarası geliştiği belirlenmiştir. Bu oranın %19 u yatışta bası yarası olmayıp izlem süresince yara gelişen hastaları, %6 sı yatışta bası yarası olan ve izlem süresince yeni yara eklenen hastaları kapsamaktadır (Horn, Bender, Bergstrom ve ark. 2002). Nöroloji yoğun bakım ünitesinde yapılan bir başka çalışmada, Braden Risk Değerlendirme Ölçek puanı 16 ve altında olan hastalar çalışmaya alınmış ve bası yarası insidansı %19.6 olarak bulunmuştur (Fife, Otto, Capsuto ve ark. 2001). Çalışmalar arasındaki bu farklılıklar çalışma grubuna alınan olguların yaş ortalamalarının farklı olması, hastanede yatış sürelerinin farklılığı, havalı yatak kullanım oranı, diyabet gibi diğer risk faktörlerinin oranları, değerlendirmede Braden Risk Değerlendirme Ölçeği kullanılmasına rağmen, bazı çalışmalarda ölçek puanına göre risk taşıyan tüm hastaların, bazılarında ise bu grup içinde yüksek risk taşıyan hastaların çalışma kapsamına alınmasından kaynaklanmış olabilir. Ayrıca çalışmamızda yatış süresince izlediğimiz hastalar, benzer çalışmalarda bir-iki hafta sürelerle izlenmiştir (Oğuz 1997; Tel, Özden, Güneş 2002). İlave olarak çalışmalar arasındaki farka uygulanan önleme girişimlerinin farklılığı da katkı vermiş olabilir. Bizim çalışmamızda bası yarası gelişme oranı benzer çalışmalara oranla oldukça düşük bulunmuştur. Çalışmanın yapıldığı ünitede risk değerlendirmede herhangi bir ölçek kullanılmamasına rağmen, üniteye kabulde obezite, kaşeksi, bilinç bozukluğu gibi risk faktörleri tanımlanarak önleyici girişimler uygulanmaktadır. Hastanın yatış süresinin bası yarası gelişimindeki etkisi incelendiğinde, yara gelişen grubun daha uzun süre hastanede yattığı, yatış süresi ile yara gelişim süresi arasında pozitif anlamlı ilişki bulunduğu belirlenmiştir (Tablo 3). Buna göre bası yarası daha uzun dönemde ortaya çıkan hastaların hastanede yatış süreleri de daha uzun olmaktadır. Hasta ünitedeki yatışını ya iyileşerek ya diğer ünitelere devredilerek ya da exitus nedeniyle tamamlamaktadır. Serebrovasküler hastalıklarda ilk haftada %12, ilk 30 günde %19 olarak belirtilen yüksek fatalite oranı (Dennis, Burn, Sandercock ve ark. 1993) göz önüne alındığında, kısa sürede bası yarası gelişen hastaların sağ kalım sürelerinin daha kısa olabilmesi; kısa sürede bası yarası gelişen hastaların yatış süresinin az olması sonucunu oluşturabilir. Durum üniteden ayrılma nedeninin sorgulandığı benzer çalışmalarla netleşebilir. Araştırmada incelenen beslenme parametrelerinden hastaların üniteye kabulünde ölçülen Hb bası yarası gelişenlerde gelişmeyenlere oranla daha yüksek, serum albümin düzeyi daha düşük bulunmuş, ancak istatistiksel olarak önemli fark için kanıt elde edilememiştir (Tablo 2) Çalışmalarda anemi bası yarası risk faktörleri içinde gösterilmiş (Jaul 2001; Williams, Stotts, Nelson 2001); bası yarası olan 40 hasta ile yapılan bir çalışmada yara iyileşmesinin anemi tedavisiyle paralellik gösterdiği saptanmıştır (Fuoco, Scivoletto, Pace ve ark. 1997). Bunun yanında aneminin bası yarası gelişiminde etkili olmadığı çalışma sonuçları da vardır (Alaca, Hazneci, Göktepe ve ark. 2001; Phillips 1999). 8

9 C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2003, 7 (2) Çalışmamızda da hastanın üniteye kabulünde tanılanan anemi, bası yarası gelişen ve gelişmeyen hastalarda farklılık göstermemiş, ancak bu durum hastanın üniteye yatışıyla beraber aneminin tedavisine başlanma olasılığından kaynaklanabilir. Yetersiz beslenme literatürde bası yarası gelişiminde risk faktörü olarak yer almış (Kaplan 1999) ve hipoalbümineminin bası yarası gelişiminde etkili olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir (Alaca, Hazneci, Göktepe ve ark. 2001; Anthony, Reynolds, Russell 2000; Breslow, Hallfrisch, Goldberg 1991). Çalışmamızda tüm hastalarda üniteye yatışta ölçülen serum albümin değerleri ortalaması hipoalbüminemiyi göstermekte idi (3.41 ±0.58 gr/dl), (Tablo 5). Yaşlı hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda malnutrisyon prevalansının daha yüksek olduğu bildirilmekte (Perier, Granouillet, Chamson ve ark. 2002; Wells 1996); protein yapısındaki dokuların progresif azalma göstermesi, protein gereksiniminin hafifçe artmasına rağmen, renal problemlere neden olacağı düşünülerek proteinin kısıtlanması ve bu besinleri çiğnemede güçlük nedeniyle alınmamasının malnutrisyon prevalansını arttırdığı belirtilmektedir (Sivrioğlu, Özcan 2000). Ancak İngiltere de geriatrik hastalar üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada olguların %93.7 sinin albümin değerlerinin normal sınırlar içinde olması (Anthony, Reynolds, Russell 2000), çalışmamızda üniteye kabulde saptanan hipoalbümineminin, ülkemiz açısından değerlendirilmesi gereken bir sorun olduğunu düşündürmektedir. Yaş ortalaması (66±10) ve hasta grubu (serebrovasküler hastalığa sahip hastalar) çalışmamızla benzer grupta yapılan bir çalışmada; olguların tümü 40.7±4.6 gr/l serum albümin değeri ile hastaneye kabul edilirken, bir hafta sonra albümin değerinin 39.5±5.3 gr/l ye gerilemiş olduğu ve malnutrisyon prevalansının yutma fonksiyonları bozulmuş hastalarda daha fazla olduğu saptanmış, bası yarasının malnutrisyonlu hastalarda daha fazla görüldüğü belirtilmiştir (Davalos, Ricart, Gonzalez-Huik ve ark. 1996). Hem bası yarası gelişen (p=0.000) hem de gelişmeyen (p= 0.000) tüm olgularda, ünitede yatış süresince serum albümin değerlerinde belirgin düşüşler saptanmıştır (Tablo 5). Çalışmamızda hastaların üniteye kabulünde saptanan ve yatış süresince daha da ilerleyen, artmış katabolizma ve besin alımının yetersizliği gibi nedenlerle oluşan hipoalbüminemiye rağmen bası yarası oranının benzer çalışmalara oranla düşük olması, önleyici girişimlerin uygulanmasında ünitenin başarısını ortaya koymakta, hipoalbümineminin önlenmesi sonucu bası yarası insidansının daha da azalacağını göstermektedir. Yine çalışmamızda bası yarası oluşan hastalarda bası yarasının evresi ile serum albümin değeri arasında negatif ilişki saptanmış (p=0.007), (Tablo 4); sonuç serum albümin değeri düştükçe bası yarasının evresinin daha da ilerlediği şeklinde değerlendirilmiştir. Literatürde de yeterli besin alımının bası yaralarının iyileşmesinde önemli olduğu belirtilmektedir (Kaplan 1999). Bası yarası gelişme süresi ile hastaların yoğun bakım ünitesine kabul edildiklerinde değerlendirilen serum albümin ve Hb ölçümleri arasında pozitif ancak istatistiksel olarak anlamsız ilişki olmasına rağmen (Tablo 4), hastaların anemi ve hipoalbüminemi ile üniteye kabulü, bası yarasının daha hızlı gelişmesine neden olmaktadır. Sonuç olarak, tüm hastalarda üniteye yatışta saptanan hipoalbümineminin hem bası yarası gelişen hem de bası yarası gelişmeyen hastalarda yatış süresince ilerleyerek düşmeye devam etmesi, hipoalbüminemiye neden olan diğer faktörlerle birlikte besin alım desteğinde yetersizliği göstermekte, hipoalbüminemiye rağmen %18.3 olan bası yarası insidansı ünitede uygulanan önleyici girişimlere dikkati çekmektedir. 2 saatlik sürelerle pozisyon değişimi, hastanın her pozisyon değişimi sırasında cildinin kontrol edilmesi, çarşaf ve giysilerin aşırı nemlilik-bası ve tahrişinin engellenmesi, bası azaltıcı araçların kullanılması ile bası yarası gelişiminde risk faktörleri arasında gösterilen hipoalbüminemi önemini yitirmiş gibi görünmektedir. Hipoalbüminemiye rağmen düşük bası yarası insidansı önleyici girişimlerin başarısını yansıtmakta, ancak hipoalbümineminin önlenmesi ile birlikte insidansın daha da düşeceği öngörülmektedir. Multidisipliner ekip yaklaşımı gerektiren ve yüksek bası yarası riski taşıyan hasta grubunda malnutrisyonun önlenmesi, malnutrisyonu olan hastalarda nutrisyonel desteğin sağlanması için hekim, hemşire ve diyetisyen işbirliğine dikkat edilmesi; önleyici girişimlerin ileri yaş grubunda, erkek cinsiyetinde, obez, kaşektik hastalarda ve yatış süresi uzun olanlarda daha dikkatli sürdürülmesi önerilmektedir. KAYNAKLAR Alaca R, Hazneci B, Göktepe S ve ark. (2001) Spinal kord hasarlılarda bası yarası gelişimi için risk fakörleri. Gülhane Tıp Dergisi, 43 (1): Anthony D, Reynolds T, Russell L (2000) An investigation into the use of serum albumin in pressure sore prediction. J Adv Nurs, 32 (2): Bergstrom N, Braden BJ, Laguzza A ve ark. (1987) The Braden Scale for predicting pressure sore risk. Nurs Res, 36 (4):

10 Kurtuluş, Pınar Breslow RA, Hallfrisch J, Goldberg AP (1991) Malnutrition in tubefed nursing home patients with pressure sores. J PEN J Parenter Enteral Nutr., 15 (6): Davalos A, Ricart W, Gonzalez-Huik F ve ark. (1996) Effect of malnutrition after stroke on clinical outcome. Stroke, 27 (6): Dennis MS, Burn JPS, Sandercock P ve ark. (2003) Longterm survival after first ever stroke: The Oxfordshire Community Stroke Project. Stroke, 24(6): Enamul AKM (2001) Bir Eğitim Hastanesinde Bası Yarası Prevalansı ve Bası Yarası Gelişiminde Etkili Risk Faktörleri. Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Fife C, Otto G, Capsuto EG ve ark. (2001) Incidence of pressure ulcers in a neurologic intensive care unit. Crit Care Med, 29 (2): Fuoco U, Scivoletto G, Pace A ve ark. (1997) Anaemia and serum protein alteration in patients with pressure ulcers. Spinal Cord, 35 (1): Horn SD, Bender SA, Bergstrom N ve ark. (2002) Description of the national pressure ulcer long-term care study. J Am Geriatr Soc, 50 (11): Jaul E (2001) Pressure sores unit- a one year study. Harefuah, 140 (10): 903-6, Kanj LF, Wilking SVB, Phillips TJ (1998) Pressure ulcers. J Am Acad Dermatol, 38 (4): Kaplan M (1999) Yara iyileşmesi ve nutrisyon. Aktüel Tıp Dergisi, 4 (2): Kayaalp O (2000) Tıbbi Farmakoloji. 8. Basım, 2. Cilt, Ankara, Hacettepe-Taş, s: ,1305, Kernozek TW, Wilder PA, Amundson A ve ark. (2002) The effects of body mass index on peak seat-interface pressure of institutionalized elderly. Arch Phys Med Rehabil, 83 (6): McMahan MM, Bistrian BR (1995) Host defenses and susceptibility to infection in patients with diabetes mellitus. Infect Dis Clinic North Am, 9 (1): 1-9. Oğuz S (1997) Braden Ölçeği ile Hastaların Risklerinin Belirlenmesi ve Planlı Hemşirelik Bakımının Bası Yaralarının Önlenmesindeki Etkinliğinin Saptanması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Marmara Üniversitesi. Perier C, Granouillet R, Chamson A ve ark. (2002) Nutritional markers, acute phase reactants and tissue inhibitor of matrix metalloproteinase 1 in elderly patients with pressure sores. Gerontology, 48 (5): Phillips LB (1999) Pressure ulcers-prevention and treatment guidelines. Nurs Stand, 14 (12): 56-58, 60,62. Pınar R (1998) Bası Yaraları ve Önlenmesi. İstanbul, Merve Matbaası, Pınar R, Oğuz S (1998) Norton ve Braden Bası Yarası Değerlendirme Ölçeklerinin Yatağa Bağımlı Aynı Hasta Grubunda Güvenirlik ve Geçerliğinin Sınanması: Uluslar arası Katılımlı VI. Ulusal Hemşirelik Kongresi, Kongre Kitabı, Ankara,s: , Russell L (2000) Malnutrition and pressure ulcers: nutritional assesment tools. Br J Nurs, 9(4): Schumacher R, Eveslage K (1999) Pressure gauge. Nurs Times, 95 (27): 71. Shats V, Kozacov S (1996) Is diabetes mellitus a risk factor for pressure ulcers? Harefuah, 1; 131 (11): , 535. Shats V, Kozacov S (1999) Reactive increase in blood pressure on immobilization, but not hypertension, prevents pressure ulcers. Harefuah, 15; 136 (6): , 514. Simpson A, Bowers K, Weir-Hughes D (1996): Pressure sore prevention. Whurr Publishers Ltd, London. Sivrioğlu K, Özcan O (2000) Basınç Ülserleri. Ed: Özcan O., Arpacıoğlu O., Turan B. Nörorehabilitasyon, Bursa, s Tel H, Özden D, Güneş P (2002) Yatağa bağımlı hastalarda basınç ülseri gelişme riskinin ve basınç ülserini önleyici hemşirelik uygulamalarının yapılma durumunun belirlenmesi. 4. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi, Hemşirelik Programı, poster bildirisi. HP06, Antalya. Wells L (1996) The role of at-risk nutritional assesment and nutrition support in the prevention of pressure sores in the elderly. J Hum Nutr Diet, 9 (5): Williams DF, Stotts NA, Nelson K (2001) Patients with existing pressure ulcers admitted to acute care. J Wound Ostomy Continence Nurs., 28 (1):

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

Basınç Ülserini Önlemek

Basınç Ülserini Önlemek Acıbadem Sağlık Grubu Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü ve Mölnlycke Health Care işbirliği ile 16 Eylül 2015 tarihinde Acıbadem Üniversitesinde gerçekleşen Basınç Yarası ve Hemşirelik Bakımı konulu seminerde

Detaylı

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu. Özlem Serenli,

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

Nütrisyonel tarama metodları

Nütrisyonel tarama metodları Nütrisyonel tarama metodları Doç Dr Sema Basat Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi 02.11.2013 Özellikle hastanede yatan hastada malnütrisyon TANIMLANMIYOR TEDAVİ EDİLMİYOR. NEDEN? TARAMA, DEĞERLENDİRME,

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir HD e yeni başlayan hastaların 1/3 de neden diyabetik nefropati Yeni başlayan

Detaylı

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Basit ve ucuz bazı testlerle erken saptandığında önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karģın,

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı ATATÜRK SAGLIK MESLEK LİsESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ SON SINIF ÖGRENCİLERİNİN DİABETES MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Sibel KARA CA * ÖZET Bu araştırma İzmir

Detaylı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE Psikiyatrik hastalığı olan bireylerde MetabolikSendrom (MetS) sıklığı genel popülasyona

Detaylı

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi 186 Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi Filiz Kantek, Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu, Antalya,Türkiye, fkantek@akdeniz.edu.tr

Detaylı

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI Alzheimer hastalığı (AH) ilk kez, yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştır. İlerleyici zihinsel işlev bozukluğu ve davranış değişikliği yakınmaları ile hastaneye yatırılıp beş yıl

Detaylı

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması Halil Yazıcı 1, Abdullah Özkök 1, Yaşar Çalışkan 1, Ayşegül Telci 2, Alaattin Yıldız 1 ¹İstanbul

Detaylı

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Özgün Araştırma / Original Investigation Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi Effect of Body Mass Index on the Determination of Bone Mineral Density in Postmenopausal

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004 EVDE BAKIM HİZMETLERİ Ayşe Güler Aralık 2004 Tanım Bireylere yaşam siklusu içinde, kendi yerleşim alanlarında sağlık hizmeti sağlayan, sağlık bakım sunum sisteminin geniş ve bütüncül bir parçasıdır. Diyabet

Detaylı

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI

DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI DİYABET HEMŞİRELİĞİ DERNEĞİ DİYABET EĞİTİMCİSİNİN EĞİTİMİ KURSU PROGRAMI Hazırlayan : Julie A. KUENZİ, RN,MSN,CDE,CPT Medical College of Wisconsin Çeviren: Doç.Dr. Nermin OLGUN Marmara Üniversitesi Hemşirelik

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

EVDE BAKIM HİZMETİ ALAN HASTALARDA BASI ÜLSERİNİ ÖNLEMEDE HEMŞİRENİN ROLÜ

EVDE BAKIM HİZMETİ ALAN HASTALARDA BASI ÜLSERİNİ ÖNLEMEDE HEMŞİRENİN ROLÜ T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EVDE BAKIM HİZMETİ ALAN HASTALARDA BASI ÜLSERİNİ ÖNLEMEDE HEMŞİRENİN ROLÜ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ Filiz ŞAŞAR HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI DANIŞMAN

Detaylı

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü. Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü. Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Anahtar Gerçekler 2014 yılı, 18 yaş üzeri yetişkinlerde

Detaylı

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Nörolojik Yoğun Bakımda Nutrisyon Nörolojik hasta grubuna ait çalışma sayısı sınırlı

Detaylı

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri Frequency of Some Chronic Diseases and Risk Factors Among the Elderly People

Detaylı

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu Diyb. Hemş. Dr. Selda ÇELİK İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları Anabilim

Detaylı

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi Sibel Yıldırım*, İlknur İnanır**, Zerrin Kaya*** * Acıbadem Hastanesi,

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor?

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Diyabet Koordinatörü Görüşü Doç. Dr. Mustafa Altay Keçiören EAH Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları IV. Ulusal Diyabetik

Detaylı

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri Emel AZAK, Esra Ulukaya, Ayşe WILLKE Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi

Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi Nutrisyonel Vitamin B12 Eksikliği Vakalarında Oral B12 Tedavisi Ayşenur Bahadır, Pınar Gökçe Reis, Erol Erduran Karadeniz Teknik Üniversitesi, Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Trabzon Günümüzde B12 vitamin

Detaylı

BASINÇ YARASI GELİŞİMİNDE PERFÜZYON DEĞERLERİNİN ETKİSİ

BASINÇ YARASI GELİŞİMİNDE PERFÜZYON DEĞERLERİNİN ETKİSİ ARAŞTIRMA BASINÇ YARASI GELİŞİMİNDE PERFÜZYON DEĞERLERİNİN ETKİSİ Elçin ÜLKER EFTELİ* Ülkü GÜNEŞ** Alınış Tarihi: 03.05.2013 Kabul Tarihi: 14.07.2014 ÖZET Amaç: Bu araştırma yoğun bakım kliniğinde yatan

Detaylı

BASINÇ YARASINDA NE DURUMDAYIZ?: PEDİATRİ YOĞUN BAKIM ÜNİTEMİZDEKİ SON BİR YILLIK VERİ

BASINÇ YARASINDA NE DURUMDAYIZ?: PEDİATRİ YOĞUN BAKIM ÜNİTEMİZDEKİ SON BİR YILLIK VERİ ARAŞTIRMA BASINÇ YARASINDA NE DURUMDAYIZ?: PEDİATRİ YOĞUN BAKIM ÜNİTEMİZDEKİ SON BİR YILLIK VERİ Duygu SÖNMEZ DÜZKAYA * Banu TERZİ * Tülay YAKUT ** Neslihan KIZIL ** 239 Alınış Tarihi: 17.0.201 Kabul Tarihi:

Detaylı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

VAY BAŞIMA GELEN!!!!! VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete

Detaylı

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Sağlık Akademisyenleri Dergisi 2014; 1(2):141-145 ISSN: 2148-7472 ARAŞTIRMA / RESEARCH ARTICLE Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi Assessıng Nurses Level of Knowledge

Detaylı

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2. TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2. UDAİS, İstanbul SERDAR GÜLER Amasya Trabzon Samsun Anadolu Lisesi Hacettepe

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar 1. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme Ve Farmakokinetik Araştırma-Uygulama Merkezi (ARGEFAR) 2. Central

Detaylı

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik AD Bşk. 1 Hakkımda 2 Hedef: Katılımcılar modülün sonunda temel istatistiksel yöntemler

Detaylı

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II 47. ULUSAL DİYABET KONGRESİ 11-15 Mayıs 211, Rixos Sungate Hotel, Antalya Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu İstanbul Üniversitesi

Detaylı

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın? Dr. Beste Atasoy Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı & Sağlık Bakanlığı-Marmara Üniversitesi Pendik

Detaylı

HEMŞİRELİKTE ÖZEL ALANLAR

HEMŞİRELİKTE ÖZEL ALANLAR HEMŞİRELİKTE ÖZEL ALANLAR Son yıllarda dünyada meydana gelen hızlı gelişme ve değişmeler her alanda olduğu gibi sağlık bakım sistemi üzerinde de etkisini göstermektedir. Toplum, nüfus özellikleri, ekonomi,

Detaylı

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü

Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Hemşireliğin Kayıtlara Yansıyan Yüzü Yaşam başlangıcından ölümüne kadar, sağlık ve hastalık durumunu anlama, uygun girişimleri planlayarak sorunu çözme sorumluluğuna sahip olan hemşirelik; insanı ele alan

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

ACIBADEM SAĞLIK GRUBUNDA HEMŞİRELİK BAKIMINDA ETKİN MALİYET ve VERİMLİLİK ÖRNEKLERİ

ACIBADEM SAĞLIK GRUBUNDA HEMŞİRELİK BAKIMINDA ETKİN MALİYET ve VERİMLİLİK ÖRNEKLERİ ACIBADEM SAĞLIK GRUBUNDA HEMŞİRELİK BAKIMINDA ETKİN MALİYET ve VERİMLİLİK ÖRNEKLERİ Evrim ŞAHİN Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü 14 Mayıs 2015 tarihinde Acıbadem Üniversitesi

Detaylı

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD

İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı. Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD İleri Kronik Böbrek Hastalığında Protein Enerji Kaybı: Epidemiyoloji ve Tanı Kübra Kaynar KTÜ Nefroloji BD İleri Kronik Böbrek Hastalarında Protein Enerji Kaybı Neden Önemli? Kalantar-Zadeh, K. et al.

Detaylı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Cinsiyet İlişkili Farklılıklar ERKEK BEYNİ KADIN BEYNİ Cinsiyet İlişkili

Detaylı

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans.

ÜZERiNE ETKiSi. performansı etkilemediğini göstermektedir. Anahtar Kelime/er: Kreatin, kreatin fosfat, futbol, slalom koşusu, performans. Spor Bilimleli Dergisi Hacettepe f. ofsport SCİences 2000, 11 (1-2-3-4), 56-63 KREATiN YÜKLEMENiN DÜZ VE SLALOM KOŞULARıNDA, SPRiNT PERFORMANSı ÜZERiNE ETKiSi Asaf ÖZKARA *, Rüştü GÜNER**Burak KUNDURACIOGlU*

Detaylı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Türkiye de de tüm

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA GÜNCEL DURUM > 6330 Aile Sağlığı Merkezi

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

Bası Yarası Riski Erken Belirlenmiş Hastalarda Dekübit Önleme Girişimlerinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi

Bası Yarası Riski Erken Belirlenmiş Hastalarda Dekübit Önleme Girişimlerinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi 62 Yoğun Bakım Hemşireliği Dergisi Bası Yarası Riski Erken Belirlenmiş Hastalarda Dekübit Önleme Girişimlerinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi The Evaluation of the Effects of the Decubit Prevention Attempts

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

TURDEP-II Sonuçları. Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu

TURDEP-II Sonuçları. Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu TURDEP-II Sonuçları Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı TURDEP-I:

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği 21.Yüzyılın sağlık krizi: DİYABET Diyabet yaşadığımız yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından

Detaylı

Bası Yaraları. Tanım. İnsidans. Tanım. Bası Yarası. Basınç, friksiyon, yırtılma ve diğer faktörlerin etkisiyle

Bası Yaraları. Tanım. İnsidans. Tanım. Bası Yarası. Basınç, friksiyon, yırtılma ve diğer faktörlerin etkisiyle Tanım Bası Yarası Bası Yaraları Dr. Nermin KELEBEK GİRGİN Uludağ ÜTF, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD Yoğun Bakım BD Basınç, friksiyon, yırtılma ve diğer faktörlerin etkisiyle deri ve deri altındaki dokularda

Detaylı

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz T.C. Sağlık Bakanlığının Onayı ve Desteği ile Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz İstatistik Analiz Raporu (İstanbul) Eylül 2010 Omega Araştırma tarafından hazırlanmıştır. İÇİNDEKİLER Türkiye nin Tansiyonunu

Detaylı

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır. Sık görülen, Morbidite ve mortalitesi yüksek olan, Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Büyük ekonomik yük getiren, Farkındalığı ve erken tanısı düşük olan, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Detaylı

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs 2008 - Antalya

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs 2008 - Antalya SALTurk Çalışması Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması 22 Mayıs 2008 - Antalya Amaç Türkiye de günlük tuz alımını saptamak Sodyum alımı ve hipertansiyon ilişkisini araştırmak Kabul ve

Detaylı

Geriatrik hastalarda bası yaralarına yaklaşım

Geriatrik hastalarda bası yaralarına yaklaşım 408 Dicle Tıp Dergisi / E. İnözü ve ark. Geriatride bası yaraları 2012; 39 (3): 408-412 Dicle Medical Journal doi: 10.5798/diclemedj.0921.2012.03.0167 ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Geriatrik hastalarda

Detaylı

YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR. Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD

YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR. Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD Türkiye yaşlanıyor 2010 yılı Türkiye toplam nüfusu 73.722.988 65 yaş

Detaylı

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan Türkiye Çocuklarda Kronik Böbrek Hastalığı Prevalansı Araştırması Chronic REnal Disease InChildren CREDIC Dr. Fatoş Yalçınkaya Çocuk Nefroloji Derneği ve Türk Nefroloji Derneği ortak projesi TÜBİTAK tarafından

Detaylı

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti EVDE BAKIM ve DESTEK HİZMETLERİ v Evde Doktor Muayene Hizmeti: Hekim ve hemşire tarafından hastanın evinde muayenesi, reçetesinin düzenlenmesi,tıbbı

Detaylı

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı ÇOCUKLARDA DİYALİZ Prof. Dr. Mesiha Ekim Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 19-23 Mayıs 2010 Antalya 2008 yılında ilk defa RRT

Detaylı

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi Okmeydanı Tıp Dergisi 28(3):146-15, 12 doi:.5222/otd.12.146 Araştırma Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi Hacer Özkul Özel *, Demet Yurtsever **, Sevginaz Mutlu

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

PURE Türkiye Sağlık Çalışması 3. Yıl Analiz sonuçları. PURE Türkiye

PURE Türkiye Sağlık Çalışması 3. Yıl Analiz sonuçları. PURE Türkiye Sağlık Çalışması 3. Yıl Analiz sonuçları N (kişi) 4000 3500 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 Türkiye Örneklemi N=2072 2072 1274 798 Kadın Erkek Toplam PURE Örneklemi N=3654 N (kişi) 4000 3500 3000 2500 2000

Detaylı

Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki

Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki Özlem Banu Tulmaç, Zeynep Özcan Dağ, Yüksel Işık, Cemile Dayangan Sayan, Funda Erdoğan, Nevin Sağsöz Kırıkkale Üniversitesi

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Sağlık Alanına Özel İstatistiksel Yöntemler Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr

Detaylı

Frekans. Hemoglobin Düzeyi

Frekans. Hemoglobin Düzeyi GRUPLARARASI VE GRUPİÇİ KARŞILAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Uzm. Derya ÖZTUNA Yrd. Doç. Dr. Atilla Halil ELHAN 1. ÖNEMLİLİK (HİPOTEZ) TESTLERİ Önemlilik testleri, araştırma sonucunda elde edilen değerlerin ya da

Detaylı

Basın bülteni sanofi-aventis

Basın bülteni sanofi-aventis Basın bülteni sanofi-aventis 7 Kasım 2007 ULUSLARARASI DİYABET TEDAVİ PRATİKLERİ KAYIT ÇALIŞMASI NIN (IDMPS) TÜRKİYE SONUÇLARI HEDEF TEDAVİ KALİTESİNİ ARTIRMAK ÇALIŞMANIN AMACI ve YÖNTEMİ Uluslararası

Detaylı

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi Bariatrik cerrahinin başarılı olması için Kilo vermenin sağlanması Yağsız vücüt kitlesinin korunması Sağlıklı

Detaylı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı Alt Analiz Sonuçları Prof. Dr. Bülent ALTUN Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi CREDIT: Kilometre Taşları

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD. A N N E L E R İ N Ç A L I Ş M A D U R U M U N U N S Ü T Ç O C U K L U Ğ U D Ö N E M İ N D E B E S L E N M E M O D E L İ, H E M O G L O B İ N / H E M A T O K R İ T D E Ğ E R L E R İ V E V İ TA M İ N K U

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014. Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar-2014 Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kontrolsüz Hipertansiyonun Bedeli SVO geçiren hastaların.. J Rendon et al.,

Detaylı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ Sami Uzun 1, Serhat Karadag 1, Meltem Gursu 1, Metin Yegen 2, İdris Kurtulus 3, Zeki Aydin 4, Ahmet

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion: ÖZET Amaç: Yapılan bu çalışma ile Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Eğitim Hastanesinde görevli hemşirelerin zihinsel iş yüklerinin değerlendirilmesi ve zihinsel iş yükünün hemşirelerin sosyo-kültürel özelliklerine

Detaylı

Basınç Ülserleri Sürveyans Raporu Pressure Ulcers Surveillance Report

Basınç Ülserleri Sürveyans Raporu Pressure Ulcers Surveillance Report Türk Yo un Bak m Derneği Dergisi (2015)13: 26-30 DOI: 10.4274/tybdd.81300 Özgün Araştırma / Original Research Zehra Esin Gencer, Özlenen Özkan Basınç Ülserleri Sürveyans Raporu Pressure Ulcers Surveillance

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU Abdullah Özkök¹, Esin Aktaş², Akar Yılmaz 3, Ayşegül Telci 4, Hüseyin Oflaz 3, Günnur Deniz², Alaattin

Detaylı

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ * AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ * İlkay COŞKUN GÜNER** Fatma DEMİR *** Kabul Tarihi: 12.07.2005 ÖZET Günümüzde insanların günlük yaşamlarının yaklaşık

Detaylı

YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BASINÇ YARASI GELİȘME RİSKİ VE HEMȘİRELERİN BU HASTALARA UYGULADIKLARI ÖNLEYİCİ BAKIM*

YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BASINÇ YARASI GELİȘME RİSKİ VE HEMȘİRELERİN BU HASTALARA UYGULADIKLARI ÖNLEYİCİ BAKIM* YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BASINÇ YARASI GELİȘME RİSKİ VE HEMȘİRELERİN BU HASTALARA UYGULADIKLARI ÖNLEYİCİ BAKIM* Yrd. Doç. Dr. Hatice TEL ** Arș. Gör. Dilek ÖZDEN ** Öğr. Gör. Perihan GÜNEȘ ÇETİN *** ÖZET

Detaylı

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ Murat Tuğcu, Umut Kasapoğlu, Çağlar Ruhi, Başak Boynueğri, Özgür Can, Aysun Yakut, Gülizar

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

BASI YARASI OLAN SPÝNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA LABO- RATUVAR BULGULARIN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

BASI YARASI OLAN SPÝNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA LABO- RATUVAR BULGULARIN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ Orjinal Makale / Original Article BASI YARASI OLAN SPÝNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA LABO- RATUVAR BULGULARIN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ ASSESSMENT OF LABORATORY FINDINGS IN SPINAL CORD INJURED PATIENTS WITH PRESSURE

Detaylı

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr Türkiye de Bazı İllerde Çocuk Servislerinde Çalışan Doktor ve Hemşirelerin 0-6 Ay Arası Bebeklerin Yatış Pozisyonları Konusundaki Bilgi ve Uygulamaları Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu eefe@akdeniz.edu.tr

Detaylı

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ SELDA ARSLAN 1,FİGEN BEKAR TUNÇALP 2 1 Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü; 2 Selçuk Üniversitesi

Detaylı

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü Sık görülen, Morbidite ve mortalitesi yüksek olan, Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Büyük ekonomik yük getiren, Farkındalığı ve erken tanısı düşük olan, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım. Dr. Deniz Özel Erkan

Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım. Dr. Deniz Özel Erkan Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım Dr. Deniz Özel Erkan Evren Parametre Örneklem Çıkarım Veri İstatistik İstatistik Tanımlayıcı (Descriptive) Çıkarımsal (Inferential) Özetleme

Detaylı

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ HASTA BAKIM PLANI FORM VE SKALA REHBERİ AĞRI TANILAMA VE TEDAVİ FORMU Gördüğünüz Tabloda Kodlayın ve Resim Üzerinde Ağrı Yerini İşaretleyiniz Ağrı Değerlendirmesi: Ağrı / Rahatsızlık:

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

AMAÇ İş yerinde bulunan ve sağlık açısından risk oluşturan faktörleri etkili bir şekilde kontrol altına alarak çalışanlar için sağlıklı ve güvenli bir

AMAÇ İş yerinde bulunan ve sağlık açısından risk oluşturan faktörleri etkili bir şekilde kontrol altına alarak çalışanlar için sağlıklı ve güvenli bir BİR TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ MASA BAŞI ÇALIŞMA OFİSLERİNİN ERGONOMİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÇALIŞANLARIN SAĞLIK YAKINMALARINA ERGONOMİ GİRİŞİMİNİN ETKİSİ Uzm. Dr. İsmail Hakkı TUNÇEZ Yard. Doç. Dr.

Detaylı