OSTEOMALASİ. Prof. Dr. Refik Tanakol. İstanbul Tıp Fakültesi. Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OSTEOMALASİ. Prof. Dr. Refik Tanakol. İstanbul Tıp Fakültesi. Endokrinoloji ve Metabolizma BD"

Transkript

1 OSTEOMALASİ Prof. Dr. Refik Tanakol İstanbul Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Osteomalasi ve raşitizm kemik matriksi veya osteoid dokunun mineralizasyon bozukluğudur. Raşitizm çocuklarda görülür ve büyümekte olan kemiğin mineralize olamaması ile karakterizedir. Osteomalasi yetişkinlerde ve kemiğin büyümesi durduktan sonra görüldüğünden, büyüme plağını etkilememektedir. Bazı hastalarda çocuklukta başlayan raşitizm, erişkin çağda osteomalasi şeklinde devam etmektedir. Osteomalasi ve raşitizmin ana nedenleri, kalsiyum ve D vitamini alım eksikliği, D vitamini ve fosfor metabolizmasının genetik bozuklukları, güneş ışığından yeterince yararlanamamak, tümörlere bağlı renal edinsel fosfat kaybı ve ilaç etkileridir. Raşitizm ve osteomalasinin klinik tanısı güç olduğundan en ufak bir şüphede bile ilgili biyokimyasal tetkikler yapılmalıdır. Son zamanlarda kanser, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, diyabet, infeksiyon hastalıkları, otoimmun hastalıklar ile D vitamini eksikliği arasındaki ilişki anlaşılmış ve D vitaminine ilgi daha da artmıştır. D VİTAMİNİ METABOLİZMASI Epidermiste, 7-dehidrokolesterol (prod3 vitamini) güneş ışınlarının etkisi ile previtamin D3 ve D3 vitaminine dönüşür. Deride D vitamini sentezini etkileyen en önemli faktörlerden biri de yaştır. İleri yaşlarda epidermiste previtamin D3 azalmaktadır. Pek çok faktör güneş ışınlarının etkisini, süresini ve gücünü değiştirir. Bunlar ülkenin coğrafi konumu, mevsimler, hava durumu, güneşe direkt olarak ya da cam arkasından maruz kalınması, derideki melanin yoğunluğu, kullanılan koruyucu kremler ve giyinme tipi olarak özetlenebilir. D3 vitamini karaciğerde 25-hidroksivitamin D ye [25(OH)D] dönüşür. Mineral metabolizmasının hastalıklarında, 25- hidroksivitamin D ölçümleri bize çok önemli bilgi sağlar. Yarılanma zamanı 3 haftadır. Karaciğerde sentezlenmiş olan 25(OH)D vitamini, CYP27B1 geni tarafından kodlanan 1α-hidroksilaz enzimi aracılığı ile böbrekte 1,25(OH)2D ye (kalsitriol) çevrilir. D vitamininin bütün etkilerini gösteren asıl aktif metabolit budur. 1αhidroksilaz enzimi PTH, kalsiyum, fosfor, FGF23 ile kontrol edilir. Bu enzimi sentezleyen CYP27B1 geni, 12q13 kromozom bölgesinde bulunur ve bu genin mutasyonları vitamin-d-bağımlı raşitizm tip 1 den sorumludur. 1,25(OH)2D3 yani kalsitriol, 24-hidroksilaz enzimi aracılığı ile inaktif form olan, 24-25(OH)2D3 e çevrilir. 1,25(OH)2D3 rezistansı olan hastalarda ağır osteomalasi meydana gelmektedir. Bu duruma vitamin-d-bağımlı raşitizm tip 2 adı verilir ve bu hastaların üçte ikisinde total alopesi bulunur.

2 D VİTAMİNİ METABOLİZMASI DERİ DİYET UV ışık 7-dehidrokolesterol Pre Vitamin D 3 Vit D 3 Vit D 2 Deri ısısı İntestinal emilim DOLAŞIM Vit D3 KARACİĞER 25 OH D3 BÖBREK 24,25 (OH)2 D3 1,25 (OH)2 D3 Daha ileri metabolizma HEDEF ORGANLAR Barsak, deri D vitamini metabolizması. Derinin güneş ışınlarına maruz kalmasıyla UV ışık epidermise ulaşarak 7 -dehidrokolesterolün (Provitamin D 3 ) fotolizine sebep olarak previtamin D 3 sentezini sağlar. Previtamin D 3 termal izomerizasyona uğrayarak D 3 vitaminine dönüşür. Epidermiste D 3 vitamini oluştuktan sonra vitamin D bağlayıcı protein aracılığı ile dermal kapiler yatağa taşınır; karaciğer ve böbrekte ileri hidroksilasyonlara uğrar. D VİTAMİNİNİN ETKİLERİ D vitamininin klasik etkileri barsak, kemik ve böbrekte görülür. D vitaminin aktiflenmiş formu olan 1,25 dihidroksivitamin D nin en önemli iki etkisi intestinal Ca emilimini artırması ve kemikte mineral metabolizmasını düzenlemesidir. Kalsiyumun diyette azalması ile serum kalsiyumunda hafif bir düşme olur. Buna cevap olarak derhal PTH düzeylerinde bir artış görülür ve 1,25(OH) 2 D 3 sentezi uyarılır. 1,25-dihidroksivitamin D nin en önemli etkisi barsaklar üzerinde görülür ve intestinal epitelden kalsiyum emiliminin artmasına neden olarak mineral

3 metabolizmasının düzenlenmesine yardımcı olur. 1,25(OH) 2 D 3 ün iskelet sistemi üzerindeki etkisi, barsaklardan kalsiyum ve fosfor emilimini artırmasına dayanmaktadır. Dolaşımdaki kalsiyum ve fosfor, D vitamini etkisiyle süpersatürasyon konsantrasyonuna erişince osteoid üzerinde mineralizasyon olmaktadır. OSTEOMALASİ RİSKİ ALTINDA OLAN KİŞİLER 1. Vejeteryanlar veya yağsız diyet tüketenler 2. Asyalı göçmenler, bakımevlerindeki yaşlılar 3. Romatoid artrit 4. Düşük doğum tartısı, Asyalı annelerin çocukları, siyah ırk, yaşlılık, fitatdan zengin beslenme, fazla hububat tüketimi, 5. Down sendromu 6. Güneş ışınlarına az maruz kalınması 7. Diyetin düşük D vitamini içermesi 8. Diyetin fitat ve lifli gıdalardan zengin olması 9. Gebelik ve laktasyon 10. Yaş > 65 OSTEOMALASİ ETYOLOJİSİ Gıdalarda D vitamini nispeten az bulunmaktadır. Yumurta sarısı, tereyağ, morina, uskumru, somon ve ringa balığı D vitamini içerirler. Tüketilen balık miktarı D vitamini düzeyleri ile korelasyon gösterir. Bazı ülkelerde margarin ve süte D vitamini eklenmektedir. İnsan sütünün D vitamini oranları düşük olduğundan sadece meme ile beslenen süt çocuklarında D vitamini eksikliği riski vardır. Vitamin A yı retinol şeklinde alanlarda D vitamini eksikliği riski olduğu için β-karoten şeklinde alınması daha doğrudur. Osteomalasi nedenleri şöyle özetlenebilir: 1. Güneş ışınlarından yararlanamama: Sağlıklı bir insanda D vitamininin en önemli kaynağı güneş ışınlarıdır. Evden dışarı çıkmayan yaşlılar ve çocuklar, bakımevlerinde kalanlar, hastanede uzun süre yatan hastalar, tüm vücudu örten giysiler giyen insanlar D vitamini eksikliği bakımından risk altındadırlar. 2. Diyet: Birçok insan için D vitamininin ana kaynağı güneş ışınlarıdır. Böyle bir imkan bulamayanlar için diyetteki kalsiyum ve D vitamini önem kazanmaktadır. 3. Emilim bozuklukları: Malabsorbsiyon ve gastrektomi hem kalsiyum, hem de D vitamini eksikliğine neden olarak osteomalasiye yol açarlar. Gluten enteropatisi, kısa barsak sendromu, rejyonal enterit, ülseratif enterit, total ve subtotal gastrektomi, Crohn hastalığı, gastrik bypass ameliyatlarından sonra osteomalasi görülebilir. 4. Hepatik ve hepatobilier hastalıklar: Karaciğerin parenkimal hastalıklarında ergokalsiferol (D2) ve kolekalsiferolün (D3), 25OHD ye dönüşümünde bozukluk ortaya çıkar. Alkolik hepatit, kronik aktif hepatit, lupoid hepatit, alkolik siroz düşük D vitamini düzeyleri ile karakterizedir.

4 5. Protein kaybettiren hastalıklar: D vitamini metabolitleri kanda proteinlere bağlı olarak dolaşırlar. Protein kaybettiren enteropatiler ve nefrotik sendromda plazma 25OHD düzeyleri azalır. 6. Hipofosfatemik raşitizm/osteomalasi: Dominan bir hastalık olan X e bağlı hipofosfatemide hastalar, boy kısalığı, alt ekstremite deformiteleri, raşitizm, el bilekleri ve dizlerde büyüme, kemik ağrıları, diş apseleri, prematür kranyal sinostoz, entezopati (tendon, ligaman, ve eklem kapsüllerinin kireçlenmesi) ile başvurmaktadırlar. X e bağlı hipofosfatemide PHEX geninde mutasyonlar saptanmıştır. Fosfatürik bir hormon olan fosfatoninleri inaktive etmek PHEX in görevidir. Günümüzde fosfat reabsorpsiyonunu inhibe eden başlıca fosfatoninin, FGF23 olduğu düşünülmektedir. PHEX mutasyonu olunca kanda fosfatoninler birikmektedir. 7. Otosomal dominan hipofosfatemik raşitizm: Oldukça nadir görülen bu hastalık nispeten hafif belirtilerle daha geç yaşlarda ortaya çıkar. Bu hastalarda FGF23 mutasyonu olduğundan, PHEX tarafından parçalanamamaktadır. 8. Otozomal resesif hipofosfatemik raşitizm: Bu çok nadir bir hastalık olup başlıca özelliği hipofosfatemi ile birlikte hiperkalsiüri olmasıdır. 9. Hipofosfatazya: Alkali fosfatazı kodlayan gendeki bir mutasyondan olur. Çeşitli klinik formları vardır. Bunlar perinatal, infantil, çocukluk ve erişkin çağında ortaya çıkabilir. 10. Onkojenik osteomalasi: Genellikle mezenkimal kökenli tümörler onkojenik osteomalasiye yol açabilirler. Nörofibromatoziste de benzer bir durum saptanmıştır. Tümörden FGF23 salgılanması fosfor kaybına sebep olmaktadır. 11. İlaçlar: Güneş kremleri ve kolestramin, D vitamini eksikliğine yol açarlar. Fenobarbital, pirimidon, fenitoin, rifampin, İNH gibi ilaçlar P-450 enzim indüksiyonu yaparak D vitamininin hızla metabolize olmasına yol açmaktadırlar. Aluminyum içeren antiasitler fosfor emilimini bozmaktadır. Aluminyum, etidronat ve florür kemikte mineralizasyon bozukluğu yaparak osteomalasiye yol açan ajanlardır. 12. Fanconi Sendromu: Değişik patolojilerden kaynaklanan renal tübüler defektlerin bir kombinasyonudur. Fanconi sendromunda fosfat, bikarbonat, glukoz ve amino asitler renal yoldan kaybedilmektedir. Renal tübüler asidoz ile birlikte hipofosfatemi sıkça görülür. Renal 1-α hidroksilasyon defekti sebebiyle 25(OH)D3 ün 1,25(OH)2D3 e hidroksilasyonu da bozulduğu için osteomalasi daha da ağırlaşır. OSTEOMALASİDE KLİNİK BULGULAR Osteomalasinin en önemli semptom ve bulguları,kemik ağrıları, deformite, fraktür, proksimal myopati ve hipokalsemidir. Hastalarda difüz kemik ağrıları mevcut olup, ağrılar bilhassa sırt, göğüs kafesi, pelvik kavşak ve omuzlara lokalizedir. Bu sebeple fibromyalji, polimyalgia römatika, ankilozan spondilit, myozit gibi hatalı tanılar sıkça konulmaktadır. Ayakta tekrarlayıcı stres fraktürleri, oligoartiküler eklem sıvısı, sinovit görülür. Hipofosfatemik osteomalasi, hipofosfatazya ve sekonder hiperparatiroidi durumlarında kondrokalsinozis veya entezopatiler ile karşılaşılır. Hastalığın ileri safhalarında kifoz, skolyoz, protruzyo asetabuli ve kemiklerin yumuşamasına bağlı alt ekstremitelerde eğrilme görülür. Ağır vakalarda kavşak myopatileri meydana gelerek tipik ördekvari yürüyüş ortaya çıkar. Hastalar ağrı ve myopati sebebiyle hareket edemez bir hale gelebilirler. Eğer hipokalsemi belirgin hale gelirse nöromüsküler iritabilite (tetani, parestezi, kramplar, konvülsiyon, organik beyin sendromu gibi) ortaya çıkar. Genel belirtiler olarak yorgunluk, intellektüel yetersizlik, anksiyete görülebilir.

5 Nöromüsküler iritabilitenin hafif derecede arttığı hipokalsemi durumlarında (7-9 mg/dl) latent tetani, Chvostek ve Trousseau belirtileri ile saptanabilir. RADYOLOJİK BULGULAR Osteomalasinin erken evresinde radyolojik tetkikler normaldir. İlk belirtiler uzun kemiklerde görülür. Karakteristik radyolojik bulgu Looser zonlarıdır (psödofraktür). Kemik şaftına dik olan ince, kortikal, radyolusent çizgiler halinde görülürler. Kemiğin korteksinde incelme, şaftda erime, çocuklarda kemik uçlarında genişleme ve kadehleşme şeklinde tipik bir görünüm ortaya çıkar. Kemik mineral yoğunluk ölçümlerinde, düşük kemik yoğunluğu saptanır. Bu durum klinikte sıklıkla osteoporoz ile karıştırılmasına yol açar. Kemik sintigrafilerinde fraktür ve psödofraktür bölgelerinde aktivite artışı dikkati çeker. Örneğin, prostat kanserine ilaveten hastada osteomalasi de varsa, kemik sintigrafisinde sanki kanser metastazı varmış gibi yanılgılara yol açabileceğinden çok dikkatli olmak gerekir. LABORATUVAR BULGULARI Osteomalaside laboratuvar bulguları çok değişkendir. Klasik olarak görülen, kalsiyumun düşük veya normalin alt hudutlarında olmasıdır. Genellikle alkali fosfataz yüksek, fosfor düşüktür. Ancak aşikar osteomalasi hallerinde bile bazan alkali fosfataz normal bulunabilir. D vitamini yetersizliği durumlarında 25(OH)D 3 düzeyleri düşüktür. Günümüzde 25OHD düzeylerinin 10 ng/ml altında olması ağır eksiklik, 20 ng/ml altında olması eksiklik, ng/ml olması yetersizlik olarak kabul edilmektedir. Kanda 25OHD düzeylerinin 30 ng/ml ve üzerinde olması istenir. Eğer 100 ng/ml üzerinde ise intoksikasyondan şüphelenilir. Osteomalasi sonucunda gelişen sekonder hiperparatiroidi ve hipofosfatemi nedeniyle 1,25(OH) 2 D 3 düzeyleri genellikle normaldir. O yüzden osteomalasi tanısında bu metabolitin ölçümünün bir değeri yoktur. Primer hiperparatiroidi ve vitamin D ye bağımlı raşitizm tip II vakalarında 1,25(OH) 2 D 3 düzeyleri artmıştır. Buna karşılık 1,25(OH)2D3 düzeyleri vitamin D ye bağımlı raşitizm tip I vakalarında düşük, 25OHD düzeyleri normal veya yüksektir. OSTEOMALASİDEN KORUNMA ve TEDAVİ Klasik nutrisyonel ve giyinme şekline bağlı osteomalasinin tedavisi ve korunmasında kolekalsiferol (D3) ve ergokalsiferol (D2) kullanılmaktadır. Ülkemizde bulunan kolekalsiferol, D vitamini yetmezliği tedavisinde yeterlidir. Özellikle risk grubundaki hastalara koruma amaçlı 800 İÜ/gün kolekalsiferol verilmeli, yağlı balık ve süt ürünlerinin tüketimi artırılmalıdır. Kış başlangıcında bakımevlerinde kalanlarda tek doz İÜ D vitamini parenteral veya oral verilebilir. Güneşin dik açılı geldiği mevsimlerde kollar ve bacakların günde dakika, koruyucu lullanılmaksızın, güneşe maruz bırakılması önerilmelidir. D vitamini eksikliği tedavisinin amacı klinik, biyokimyasal ve radyolojik bozuklukların düzeltilmesidir. Ancak tedavi sırasında intoksikasyona yol açarak hiperkalsemi, hiperkalsiüri, hiperfosfatemi, nefrolityaz, ektopik kalsifikasyona neden olmamak gerekir. Osteoid mineralizasyonunun artması ile alkali fosfataz tedavi altında daha da yükselebilir. Bu durum hastalığın kötüleştiği anlamına gelmez. D vitamini eksikliğinden korunmak için yaş arası en az 600 İÜ/gün; 50 yaş üstünde 800 İÜ/gün kolekalsiferol alınmalıdır. Güneş ışınlarına maruz kalmayan bir kişinin serum 25OHD seviyelerini 30 ng/ml (75 nmol/l) civarında tutabilmek için günde İÜ civarında D vitamini alması gerekmektedir. D vitamini eksikliği olan hastalar (25 OHD düzeyi < 20 ng/ml):

6 başlangıç tedavisi olarak 8 hafta boyunca haftada İÜ veya alternatif olarak 8 hafta 6000 İÜ/gün D3 vitamini aldıktan sonra, idame için günde İÜ D vitamini almalıdırlar. OSTEOPOROZ Prof. Dr. Refik Tanakol Endokrinoloji ve Metabolizma Osteoporoz, kemiğin dayanıklılığının azalması neticesinde kırıklara eğilimin artması şeklinde tarif edilmiştir. Osteoporoz, günlük aktiviteler sırasında minimal travmalarla kırık oluşmasına yol açmaktadır. Kemik kitlesindeki kayıp ve kemik kalitesinin bozulması yaşlanmanın kaçınılmaz sonucudur. Kadınlarda menopoz sonrasında kemik kaybı (daha çok trabeküler) hızlanır. Yaşla birlikte vertebraların etrafını çevreleyen plaklar incelmekte ve trabeküllerin birbirleriyle bağlantıları azalmaktadır. Yaşlanma ile horizontal trabeküller, vertikal olanlardan daha fazla azalmaktadır. Trabeküllerde yaşla meydana gelen değişikliklerde kadınlar ve erkekler arasında bir fark görülmektedir. Erkeklerde trabeküller incelirken, kadınlarda trabeküllerin bağlantıları ortadan kalkmaktadır. Erkeklerde yaşlanma ile ortaya çıkan parsiyel androjen yetmezliğinin kemik kaybına katkısı olsa gerektir. Osteoporozun en önemli sonucu kırıklardır ve bunların da en önemlisi kalça fraktürleridir. Bütün dünyada yaşlı nüfusun artması ile kalça fraktürü insidensi artmaktadır. Kemik kazanımı ve kaybının fizyopatolojisi: Osteoporoz patofizyolojisinde 3 faktör dikkate alınmalıdır. Bunlar: 1) Doruk kemik kütlesi: yaşlarına kadar ulaşılan maksimum kemik kütlesi 2) Kemik yapım-yıkım döngüsünün (turnover) hızı 3) Kemiğin mikro-mimarisi ve kemik kalitesi: Kemiğin organik matriksinde meydana gelen değişiklikler olarak özetlenebilir. 4) Kemiğin makro-mimarisi: Kemiğin iriliği, femur boynunun uzunluğu, periosteal kemik yapımının endosteal kemik yapım ve yıkımına oranı. Doruk kemik kütlesi esas olarak genetik olarak belirlenmiştir. Kemik kazanımının belirleyicileri heredite, cinsiyet, beslenme (kalsiyum, protein), endokrin faktörler (seks steroidleri, kalsitriol, IGF-I) ve fizik aktivite ve belli bir vücut kitle indeksine sahip olmaktır. İkizlerde yapılan çalışmalar doruk kemik kütlesinin genetik faktörler tarafından belirlendiğini göstermektedir. Ancak uygun kalsiyum alımı ile birlikte dengeli beslenme, egzersiz, normal pübertal gelişim, genel sağlık durumu da doruk kemik kitlesinin belirleyicileridir. Osteoporoz ya yeni kemik yapımında bir duraklama veya kemik rezorpsiyonunda artma sonucunda ortaya çıkar. Menopozda hızlı kemik kaybının asıl nedeni östrojen eksikliğidir. Menopozun ilk 5-10 yılı kemik kaybının en hızlı olduğu dönemdir. Bundan sonra kemik mineral yoğunluğu azalması biraz yavaşlamakla birlikte bütün bir yaşam süresince devam eder. Trabeküllerin perforasyonu ve kaybı ile kemik mikro-mimarisinde geri dönüşümsüz hasar meydana gelir. Tablo. Düşük kemik kitlesi için risk faktörleri.

7 Kadınlar için risk faktörleri Yaş Ailede (özellikle anne) kırık hikayesi Düşük beden ağırlığı, kısa boy İlaç kullanımı (glukokortikoid, fenitoin, antiasit, tiroksin, metotreksat, heparin) Kafein, aşırı alkol ve sigara kullanmak Laktoz intoleransı, kalsiyum, D ve K vitaminlerini az miktarda almak Erkekler için risk faktörleri Fazla alkol tüketmek Az kalsiyum tüketimi Hipogonadizm Daha önce kırık geçirmiş olmak Gecikmiş püberte hikayesi Kortikosteroid veya diğer tedaviler Egzersiz yapmamak, güneşlenmemek Geç menarş, anoreksia nervosa, erken menopoz (cerrahi, otoimmun vs.) Kronik hastalıkların bulunması Fazla doğum yapmak, uzun laktasyon Tablo. Kadınlarda kalça fraktürü risk faktörleri. Düşük kemik kütlesi Antikonvülsif, sedatif ilaç kullanmak Annede kalça fraktürü Ayakta günde 4 saatten az durmak Oturduğu koltuktan kalkamamak Daha önce hipertiroidi veya osteoporoza eğilim yaratan başka hastalıklar geçirmiş olmak Nabız dakika sayısı >80 Zayıf olmak, kilo kaybı Genel sağlık durumunun bozuk olması 50 yaşından beri en az bir fragilite fraktürü geçirmiş olmak Yaş ( her 5 yaş ilave risk getirir) Derinlik hissini algılamada yanılgı Kalça ekseninin uzun oluşu, kalça geometrisi Halen kafein kullanıyor olmak (>190 mg/gün) Sigara içmek, sık sık düşme hikayesi

8 Kalkaneus KMY < -1 SD Nörolojik hastalıklar, kuvvetsizlik, güçsüzlük Kontrast farklarını algılamada kusur Görme bozuklukları OSTEOPOROZ SINIFLAMASI Osteoporoz, primer ve sekonder olarak ikiye ayrılabilir. Primer osteoporozun en önemli formları tip I ve tip II osteoporoz olup, bunlara involüsyonel osteoporoz da denilmektedir. Aslında tip I ve tip II osteoporoz iç içe girmiştir. Postmenopozal osteoporoz olarak başlayan kemik kaybına, yaşın ilerlemesi ile birlikte, senil osteoporoz da (tip II) eklenmektedir. A) PRİMER OSTEOPOROZ 1) Tip I osteoporoz (Postmenopozal osteoporoz): Kadınlarda doğal menopozla birlikte ortaya çıkan östrojen eksikliğinin yol açtığı kemik kaybıdır. Tip I Osteoporoz yaş arası kadınlarda sıktır (Kadın/erkek oranı 6:1). Kortikal kemiğe oranla trabeküler kemik kaybı daha şiddetlidir ve hızlanmıştır. Vertebra çökme kırıkları (crush) ve distal radius fraktürleri daha sıktır. Parathormon genellikle baskılanmıştır. 2) Tip II osteoporoz (Senil osteoporoz): Yaşlanma sürecine bağlı olarak meydana gelir. Tip II osteoporoz genellikle 70 yaşından sonra görülür. Kadın ve erkekteki sıklığı birbirine yakındır (Kadın/erkek oranı 2:1). Kortikal ve trabeküler kemik kaybı vardır. Femur boynu, proksimal femur, proksimal tibia ve pelvis kırıkları sıktır. Multipl vertebra kırıkları olabilir ve kama tarzındadır. Yaşlılarda kalsiyum emiliminde bozulma, deride D vitamini sentezinde azalma, barsakta 1,25 dihidroksivitamin D (1,25(OH) 2 D 3 ) rezistansı, intestinal D vitamini reseptörlerinde azalma sonucu iyonize kalsiyumda azalma olmaktadır. Bu sebeplerle parathormon ve alkali fosfataz düzeyleri hafifçe artmıştır. Kan 1,25(OH) 2 D 3 düzeyi azalmış bulunur. Kemik formasyonu da sellüler seviyede bozulmuştur. 3) Jüvenil osteoporoz: Prepübertal çocuklarda 8-14 yaşlar arasında nadiren görülen, sebebi belli olmayan, yüksek kemik döngüsü ile seyreden bir osteoporoz tipidir. Vertebrada kompresyon fraktürü, metafiz fraktürleri görülebilirse de 2-6 yıl içinde kendiliğinden düzelir. 4) İdyopatik osteoporoz: Bu da çok sık rastlanmayan bir osteoporoz formu olup, yaş arasındaki erkeklerde daha sık görülür. Aksial iskelet tutulumu daha sıktır. 5) Bölgesel osteoporoz: Refleks sempatik distrofi (Sudeck atrofisi), kalçanın geçici osteoporozu, rejyonal migratuvar osteoporoz, osteolizis sendromları bölgesel osteoporoz örnekleridir. KLİNİK BULGULAR Osteoporoz tıpkı anemi gibi, bir tanı değil, bir tanımlamadır. Osteoporozun çok uzun bir subklinik dönemi vardır. Bu dönemde hiçbir şikayet veya bulgu yoktur. Genellikle ilk belirti sırt ağrısıdır. Bazan bu ağrı birden ve ön belirti olmaksızın başlayabilir. Çok şiddetli olabilir. Genellikle ağır birşey kaldırdıktan sonra ortaya çıkar.

9 Keskin veya yanıcı bir karakterdedir; ağırlık kaldırmakla veya hareketle artmaktadır. Genellikle bu durum vertebrada kompresyon fraktürü olduğunda ortaya çıkar. En çok 12.torasik veya 1.lomber vertebra etkilenmektedir. Kırık iyileştikten sonra ağrı geçer. Paravertebral kas spazmına bağlı künt ağrı daha uzun süre devam edebilir. Üst üste tekrarlayan vertebra fraktürlerine bağlı deformiteler, dorsal kifoz oluşması (dul kadın kamburu) ve boy kısalması tipiktir. Normal bir insanda boy ile kulaç mesafesi birbirine eşitken, osteoporotik fraktürü olan insanlarda boy, kulaca göre kısalır. Çok ağır vakalarda alt kostalar, iliak kemiğe dayanabilir. Ancak ağrı osteoporoza bağlanmadan önce sistemik veya lokal ağrı nedenleri iyice aranmalıdır. Ağır osteoporoza bağlı kırılganlık artışı sonucunda, yere düşme ile veya öksürmekle, hapşırmakla kırık oluşabilir. SEKONDER OSTEOPOROZ Osteoporoz, doğal menopoz veya normal yaşlanmanın bir parçası olduğu zaman primer osteoporoz, buna karşılık çeşitli hastalıklar, endokrinopatiler, ilaçlar, yaşam tarzı gibi faktörlere bağlı olduğunda sekonder osteoporoz olarak adlandırılmaktadır. Postmenopozal osteoporozu olduğu söylenen kadınların %30 unda kemik kaybını hızlandıran başka faktörler bulunmaktadır. Genç kadınlar ve erkeklerde sekonder osteoporoz nedenleriyle daha sık karşılaşılmaktadır. Özellikle erkeklerde sekonder osteoporoz sıklığı %64 gibi yüksek oranlara erişmektedir. Sekonder osteoporoz nedenleri: 1) Endokrin hastalıklar: a) Östrojen eksikliği Over hastalıkları Anoreksia nervosa Over agenezisi (Turner sendromu) Egzersiz amenoresi Gecikmiş püberte İatrojenik over yetmezliği (Ovariektomi, sitostatik kullanımı veya radyoterapi, gonadotropin salgılattırıcı hormon (GnRH) analogları) Gonadotropin Yetmezliği (Hiperprolaktinemi veya prolaktinoma, hipotalamus ve hipofiz hastalıkları) b) Testosteron eksikliği Primer testiküler yetersizlik (Klinefelter sendromu, kastrasyon, yaşlanma, iatrojenik ) Gonadotropin yetersizliği (Hipotalamo-hipofizer hastalıklar) GnRH agonist tedavisi Hiperprolaktinemi veya prolaktinoma Gecikmiş püberte c) Cushing sendromu d) Hipertiroidi (Endojen nedenler veya süpresif dozda L- tiroksin tedavisi) e) Primer hiperparatiroidi

10 f) Diabetes mellitus (Tip 1 DM ve tip 2 diabetin insülinopenik dönemi) g) Büyüme hormonu (BH) veya IGF-I (insülin benzeri büyüme faktörü I) eksikliği Yetersiz IGF salgılanması BH veya IGF-I direnci 2) İmmobilizasyon veya yer çekiminin olmaması (Astronotlar) 3) Gastrointestinal Hastalıklar Subtotal gastrektomi Malabsorbsiyon sendromları Kronik obstrüktif sarılık Primer bilyer siroz Laktaz eksikliği 4) Genetik: a) Osteogenesis imperfekta b) Ehlers-Danlos sendromu c) Homosistinüri d) Marfan Sendromu e) Menkes sendromu f) Lizinürik protein intoleransı g) Hipofosfatazya h) Riley Day sendromu (Familyal disotonomi) i) Gaucher hastalığı 5) Gebelik ve laktasyon 6) Dissemine karsinom 7) Kronik obstrüktif akciğer hastalığı 8) Kronik hipofosfatemi 9) İdyopatik hiperkalsiüri (Renal hiperkalsiüri) 10) Kronik alkolizm 11) Sigara 12) Nutrisyonel eksiklikler: a) Kalsiyum eksikliği b) C vitamini eksikliği c) Protein eksikliği d) K vitamini eksikliği e) Ağır malnütrisyon 13)Sistemik mastositoz 14)İlaçlar

11 Glukokortikoidler Antikonvülsif tedavi Heparin Warfarin GnRHa tedavisi Metotreksat Siklosporin Uzun süreli antiasit kullanımı 15) Kronik karaciğer hastalığı 16) Romatoid artrit 17) Hematolojik habis hastalıklar a) Multipl myelom, makroglobulinemi b) Lösemi c) Lenfoma 18) Anemiler Talassemia major ve minör Orak hücreli anemi 19) Kronik böbrek yetmezliği OSTEOPOROZ TANISINDA LABORATUVAR VE GÖRÜNTÜLEME Kemik mineral yoğunluğunun ölçülmesi hem osteoporozun tanısında hem de prognozun belirlenmesinde çok önemlidir. Bunun yanı sıra uygulanan tedavinin takibi için de gereklidir. Ayrıca kemik döngüsünü gösteren biyokimyasal göstergeler (marker) de günümüzde önem kazanmıştır. Düz grafilerde kemik kaybı %25-40 seviyelerine ulaşmadan osteoporoz teşhis edilemez. Torakal ve lumbosakral vertebraların lateral ve antero-posterior grafileri çekilmelidir. Radyografilerde en önemli bulgu, vertebralarda deformitelerdir. Son plaklarda belirginleşme, vertikal trabekülasyonlarda artma görülebilir. Balık vertebrası şeklindeki görünüm ilerlemiş osteoporoz bulgusudur. Kompresyon fraktürlerinin olup olmadığı incelenmelidir. Konvansiyonel radyolojik tetkikler tanıda osteomalasi, primer hiperparatiroidi, metastatik lezyonları dışlamaya yarayabilir. Torakal 6. vertebra üzerinde olan veya vertebranın arka bölümünün daha fazla çökmesi şeklinde görülen kompresyon fraktürleri daha çok habis hastalık metastazlarını akla getirir. Bu durumda kemik sintigrafisi ayırıcı tanıda yararlı olabilir. Kemik kitlesi genellikle dual enerji absorpsiyometri (DXA) yöntemiyle ölçülür. Tüm iskeletin veya osteoporotik kırık riskinin en fazla olduğu bölgelerin, örneğin el bileği, vertebra ve kalçanın kemik mineral yoğunluğunu gösterir. Kemik kitlesi çeşitli şekillerde ifade edilebilir. Belirli bir iskelet bölgesindeki kemik mineral içeriğine bone mineral content (BMC) adı verilir. Bu bölgedeki BMC nin, bu bölgenin alanına bölünmesiyle elde edilen değere kemik mineral yoğunluğu-kmy (bone mineral

12 density-bmd) adı verilir. KMY gençlerde istatistiksel olarak normal dağılım özelliği gösterdiğinden, her hastanın kemik yoğunluk ölçüm değerleri genç popülasyonun değerlerinden standart sapma (SD) ünitesi ile ifade edilmektedir ki; buna t-skorları adı verilmektedir. Kemik fraktür riskinin KMY ölçümlerine göre değerlendirilmesi Dünya Sağlık Örgütü Çalışma Grubu, fraktür riskinin belirlenmesi için t skorlarını esas alarak beyaz ırk kadınları için sınır KMY değerler önermiştir. Buna göre -1 SD ye kadar olan t-skor değerleri normal; -1 ile -2.5 SD arası t-skor değerleri osteopeni; -2.5 dan daha düşük t değerleri osteoporoz olarak adlandırılmaktadır. Osteoporotik düzeyde kemik kaybı olan kadınların çoğunda gelecekte kırık görülebileceği öngörülmektedir. Yerleşmiş (ağır) osteoporoz, t-skorlarının -2.5 SD den daha düşük olmasına ilave olarak frajiliteye bağlı en az bir kırığın (en sık el bileği, kalça veya vertebra) mevcut olması halidir. Erkeklerde henüz KMY eşik tedavi değerleri kesin olarak belirlenmemişse de kadınlarda kullanılan t-skorlarının kullanılabileceğine dair yaygın bir görüş vardır. Ancak erkeklerde osteoporoz tanısı koyabilmek için erkeklere özgü t-skorların kullanılması daha doğrudur. OSTEOPOROZDA LABORATUVAR TETKİKLERİ Yukarıda da belirtildiği gibi primer osteoporoz tanısı konulmadan önce sekonder osteoporoz nedenlerinin dışlanması gereklidir. Bunun için geniş klinik ve laboratuvar ayırıcı tanı yöntemlerine gereksinim vardır. Hemoglobin, lökosit ve lökosit formülü, sedimentasyon hızı gibi tetkikler habis hastalıkları (özellikle hematolojik) ekarte etmek için gereklidir. Tam idrar tahlili (ph dahil), asit-baz değerlendirmesi, kalsiyum, fosfor, alkali fosfataz, intakt parathormon (PTH), kreatinin, serum ve gerekirse idrar elektroforezi, serum 25OHD vitamin düzeyleri, TSH ölçümleri yapılmalıdır. Bunlara ilave olarak gerekli vakalarda serbest T 4, T 3, LH, FSH, prolaktin, plazma testosteron veya östradiol düzeyleri, idrar kortizolü (veya bir gecelik 1 mg deksametazon süpresyon testi), 24 saatlik idrarda kalsiyum ve sodyum miktarı araştırılabilir. Eğer bazı hastalıklara özgü klinik bulgular mevcutsa idrarda homosistein, Bence Jones proteinürisi, kanda anti-gliadin antikorları ve kemik iliği aspirasyon biopsisi yapılabilir. Kemik yıkım parametreleri: TRAP (tartrat rezistan alkali fosfataz) İdrarda hidroksiprolin, piridinolin, deoksipridinolin NTX (N-telopeptid, tip I kollajenin çapraz bağlı telopeptidinin N-terminali) ß-CTX ( ß-crosslaps, tip I kollajenin çapraz bağlı telopeptidinin C-terminali) Kemik yapım parametreleri Kemik kökenli alkali fosfataz Osteokalsin PICP (prokollajen Tip I C terminal propeptidi)

13 PINP (prokollajen Tip I N terminal propeptidi) OSTEOPOROZDAN KORUNMA Osteoporoz ve buna bağlı kırıklar meydana geldikten sonra, tedavi zordur ve maliyet yüksektir. Bu nedenle osteoporozdan korunma, en önemli ilke olmalıdır. Bu durumda iki temel hedef vardır: Kemik kitlesinin en azından olduğu seviyede tutulması İskeletin bütünlüğünün korunması Primer korunmanın amacı gençlik döneminde erişilebilen en yüksek kemik kütlesini elde etmek olmalıdır. Çünkü 18 yaşına kadar kemik kütlesinin büyük kısmı teşekkül etmektedir. 18 yaşından 30 yaşına kadar bir miktar daha kemik kazanmak mümkünse de başlangıçtaki artışla kıyaslanamaz. Genetik olarak programlanmış kemik kütlesi ile ilgili bir değişiklik yapmak mümkün olmasa da beslenme, fizik aktivite, D vitamini ve kalsiyum alımı, güneşlenme gibi faktörleri değiştirmek mümkündür. Basketbol, jimnastik, voleybol gibi sporlar, yüzme ve bisiklete göre yeni kemik oluşumu için daha yararlı egzersizlerdir. Ağırlık kaldırma egzersizleri çocuk ve yetişkinlerde kemik gelişimini hızlandırmakta ve yaşlılıkta kemik kaybını azaltabilmektedir. Ancak yüzme gibi sporlar da kas gücü ve koordinasyonunu artırarak düşmeden korunmayı sağlar. Bunun yanı sıra zararlı olan gazlı ve kolalı içeceklerdeki fosforik asit (bilhassa çocuklarda önemli) alkol, sigara, kahve, aşırı tuz tüketimi, aşırı protein ile beslenme gibi faktörleri azaltmak mümkündür. Kas gücünü artıracak egzersizler, görme bozukluklarının düzeltilmesi, kullanılan ilaçların düşme eğilimi yaratıp yaratmadığına dikkat edilmesi ve buna göre dozlarının yeniden ayarlanması, ev kazalarından korunmak için önlemler alınması ile düşmelerden korunmak mümkün olabilir. ERKEK OSTEOPOROZU Erkeklerde kırık insidensi kadınlara göre daha düşüktür. Kortikal kemik kütlesi, vertebra ve uzun kemiklerin çapları erkeklerde daha fazladır. Erkekte kompensatuvar periosteal kemik birikimi olduğu için kemiğin eğilebilme-elastiklik potansiyeli daha az bozulur. Ayrıca kadında menopozda meydana gelen trabeküler kemikteki döngünün artması ile oluşan rezorpsiyon sonucu perforasyonlar ortaya çıkarken, erkekte kemik kaybı yapım azalmasına bağlı olduğu için trabeküller incelir ama aralarındaki bağlantı kopmaz. Doruk kemik kütlesine göre erkeklerde yaşla meydana gelen kayıp %10 iken, kadınlarda bu azalma %25 dir. Bununla birlikte tüm kalça kırıklarının üçte biri erkeklerde görülmektedir. Daha da önemlisi erkekte kalça fraktürü morbidite ve mortalitesi kadınlara göre 3 kat fazladır. Erkeklerde kırık için risk faktörleri şunlardır: sigara içmek, aşırı alkol almak, inaktivite, ince yapılı olmak ve düşük kalsiyum almak. Kortikosteroid, tiroid hormonu, heparin, antikonvülsif kullanıyor olmak erkeklerde osteoporoz riskini artırır. Bazan fraktürler, altta yatan multipl myelom, hiperparatiroidi, Cushing sendromu, adült başlangıçlı çöliak hastalık gibi önemli hastalıkların ilk belirtisi olabilir.

14 Erkekte osteoporoz araştırılırken iyi bir anamnez ve fizik muayene çok önemlidir. Libido, traş olma sıklığı, jinekomasti, letarji, bitkinlik, purpura ve peteşiler, stria, poliüri ve noktüri (hiperkalsemi), kilo kaybı (habis hastalık, hipertiroidi, çöliak hastalık), pubik ve vücut kıllarının durumu, testis volümü ve kıvamı, iskelet oranlarının değerlendirilmesi, organomegali mevcudiyeti araştırılmalıdır. Kalça fraktürü riskini 2 kat artıran medikal durumlar arasında pernisiyöz anemi, tiroidektomi, gastrik rezeksiyon, kronik bronşit vardır. Hemipleji, Parkinson hastalığı, demans, körlük ve vertigo mevcudiyetinde kırık riski 7 kat artmaktadır. Bu hastalıkların mevcut olması kalça fraktürlerinin %72 sinden sorumludur. Erkeklerde osteoporoz ile ilgili çalışmalar kısıtlıdır. Alkol, sigara içimi gibi risk faktörleri azaltılmalı, düşmeler önlenmeli, yürüyüş ve ağırlık egzersizleri, kalsiyum ve D vitamini alımının artırılması önerilmelidir. Hipogonadizmi olan erkeklerde testosteron replasmanı yapılmalıdır. Testosteron replasmanı, testosteronu en düşük olan hastalarda kemik mineral yoğunluğunu artırabilmektedir. KORTİKOSTEROİD OSTEOPOROZU Endojen Cushing Sendromu veya birkaç aylık glukokortikoid kullanımı bile şiddetli kemik kaybına sebep olmaktadır. Kesitsel çalışmalar glukokortikoid tedavisi almakta olan hastaların apendiküler (periferik) kemik yoğunluklarının genel ortalamaya göre %10-20 azaldığını göstermektedir. Aksial (santral) iskelet daha çok trabeküler kemikten oluştuğu için bu bölgelerdeki kemik kaybı daha fazla olmakta ve %40 seviyelerine ulaşabilmektedir. Glukokortikoid osteoporozunda kırık riski %34-50 gibi yüksek oranlara erişebilmektedir. Kortikosteroid tedavinin ilk yılında kemik kaybı en ileri seviyede olup, uzun kullanım sırasında KMY düşmeğe devam edebilir. İnhalasyon yolu ile kullanılan kortikosteroidler, eklemler veya epidural mesafeye injekte edilen kortikosteroidler de osteoporoza neden olmaktadırlar. Çocuklukta glukokortikoid tedavisi doruk kemik kütlesinin kazanımını inhibe etmekte, erişkinde ise kemik yapımının azalması ve yıkımının artması kemiğin yeniden yapılanmasında bir dengesizliğe yol açmaktadır. Glukokortikoidlerin meydana getirdiği osteoporozun patofizyolojisinde birçok faktör rol almaktadır. Glukokortikoidler gonadlar üzerine direkt etki yaparak androjenler ve östrojenlerin azalmasına yol açarak hipogonadizm yaparlar. Bu durum osteoporoza yol açar. Bunun yanı sıra glukokortikoidler barsaktan kalsiyum emilimini azaltıp, böbrekten kalsiyum geri emilimini baskılarlar. Böylece sekonder hiperparatiroidi gelişir. Kalsiyum ve seks steroidlerinin eksikliği kemik döngüsünü artırıp, kemik rezorpsiyonunu hızlandırır. Kortikosteroidlerin kemik üzerine etkisi, bir yandan kemik yapımını baskılamak, bir yandan da rezorpsiyonu artırmak şeklinde olur. Genelikle kortikosteroid tedavinin ilk 6-12 ayında en büyük kemik kaybı olur. Glukokortikoid osteoporozunda KMY, kırık riski konusunda iyi fikir vermemektedir, çünkü KMY daha düşmeden kırık oluşabilmektedir. Bunun sebebi kortikosteroidlerin kemik kalitesinde de bozulmaya yol açmalarıdır. İskelet sisteminde kortikosteroide bağlı en büyük kemik kaybının olduğu bölgeler, en çok trabeküler kemik komponentinin bulunduğu vertebra ve kostalardır ve kırıklar en çok bu bölgelerde görülür. Üç haftadan uzun süreli günde 5 mg ve daha fazla prednisolon veya eşdeğeri glukokortikoid alan her hastada osteoporoz meydana gelmektedir. Kullanılan doza ve süreye bağlı olmak kaydıyla osteoporozun şiddeti de artmaktadır. Osteonekroz (avasküler nekroz) kortikosteroid tedavinin sık rastlanan komplikasyonlarından biridir. Özellikle

15 proksimal femur en sık etkilenen bölgelerden biridir. Humerus ve distal femur daha az tutulur. Kortikosteroid kullanan bir hastada omuz, kalça, dizde yeni ortaya çıkan bir ağrıda avasküler nekroz olasılığı hemen akla gelmelidir. Osteonekroz genellikle bilateral olup, her zaman ilerleyicidir; şüphelenildiğinde direkt grafiler ve MRİ tetkiki yapılmalıdır. Glukokortikoidlerin bir başka etkisi de proksimal kavşak kaslarında myopatidir. Tip II kas liflerinde atrofi sıklıkla görülür. Kas enzimlerinde bir artış olmamasına rağmen kreatinüri artmıştır. Myopati ile osteoporoz arasında da bir ilişki bulunmaktadır. Çünkü güçlü kasların kemik üzerine yaptığı baskının azalması, kemik kaybına yol açabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisine başlanacak her hastada KMY ölçümü gereklidir. Ayrıca gonadların ve D vitamini durumunun değerlendirilmesi, bazal PTH ve kalsiyum düzeylerinin ölçülmesi gereklidir.

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Osteoporoz Tanı ve Tedavi oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri Prensipleri Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Ümit İNCEBOZ Balıkesir Üniversitesi Tıp

Detaylı

VİTAMİN D KİME? NE KADAR?

VİTAMİN D KİME? NE KADAR? VİTAMİN D KİME? NE KADAR? Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD D Vitamini Olarak Adlandırılmış Olan molekül Steroid Hormondur Vitamin D reseptörleri hemen

Detaylı

Osteoporoz. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv

Osteoporoz. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv Osteoporoz Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv Tanım: -düşük kemik kitlesi -kemiğin kırılganlığında artma -kemik mikromimarisinde bozulma -sonucunda kırık riskinin artması Epidemiyoloji Dünyada

Detaylı

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013 İBH da osteoporoz Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013 WHO a göre osteoporoz «Osteoporoz; azalmış kemik kitlesi, kemik dokusunun mikroçatısında bozulma, kemik frajilitesinde

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

VİTAMİN D: GÜNCELLEME

VİTAMİN D: GÜNCELLEME VİTAMİN D: GÜNCELLEME Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD D Vitamini Olarak Adlandırılmış Olan molekül Steroid Hormondur Vitamin D reseptörleri hemen

Detaylı

Osteoporoz ve Metabolik Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Özer Açbay Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Osteoporoz ve Metabolik Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Özer Açbay Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Osteoporoz ve Metabolik Kemik Hastalıkları Prof. Dr. Özer Açbay Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Osteoporoz Osteoporoz birim hacime düşen kemik kitlesinin onun normal mekanik destek fonksiyonunu

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD Vitamin D3 400 Genel Bilgi Bir sterol türevi olan D vitamini diyetle alınabilir veya endojen olarak sentezlenebilir. Diyetle, bitkilerde bulunan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve hayvan dokularında bulunan

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ Kalsiyum Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

ERKEK OSTEOPOROZU Prof Dr Dilek Gogas Yavuz

ERKEK OSTEOPOROZU Prof Dr Dilek Gogas Yavuz ERKEK OSTEOPOROZU Prof Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD, Endokrinoloji ve Metabolizma BD Erkeklerde Osteoporoz Erkeklerde osteoporoz olur mu?? Osteoporoz sıklığı

Detaylı

2) Kolekalsiferol (D 3)

2) Kolekalsiferol (D 3) Sunum İçeriği Öğretim Görevlisi :Yrd.Doç.Dr.Bekir ÇÖL Hazırlayan ve Sunan : Fulya ÇELEBİ Konu : D Vitamini 31/10/2008 D vitamini formları kaynaklarına genel bakış Deride ve vücutta D vitamini sentezi İnce

Detaylı

METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI

METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI Doç. Dr. Nuri Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı nuri.aydin@istanbul.edu.tr Normal Kemik Metabolizması Kalsiyum %99

Detaylı

Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı

Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Hipokalsemi Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Kalsiyum 03.01.2014 57.Milli Pediatri Kongresi 2 Kalsiyum Fetal dönem Çocukluk çağı Erişkin

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI: Doğrular Ve Yanlışlar

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI: Doğrular Ve Yanlışlar KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI: Doğrular Ve Yanlışlar Prof Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları BD Kemik dansitesi neden ölçülür?

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

OSTEOPOROZ. Prof. Dr. Semih AKI İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı

OSTEOPOROZ. Prof. Dr. Semih AKI İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı OSTEOPOROZ Prof. Dr. Semih AKI İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı OSTEOPOROZ NEDİR? Osteoporoz; vücudumuzdaki tüm kemikleri (iskeletimizi) etkileyen sistemik bir hastalıktır.

Detaylı

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI Doç. Dr. H. Gonca TAMER Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Osteoporoz Kemik yoğunluğunun azalması

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı

Detaylı

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları HİPERPARATİROİDİZM 1. Primer HiperPTH a) Tek adenom (%83) b) Hiperplazi (%15) CERRAHİ

Detaylı

Erkekte Osteoporoz Olur mu? Dr. Hasan Aydın Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları B.D.

Erkekte Osteoporoz Olur mu? Dr. Hasan Aydın Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları B.D. Erkekte Osteoporoz Olur mu? Dr. Hasan Aydın Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları B.D. Osteoporoz sıklığı > 50 yaş üzerindeki 3 kadından ve 5 erkekten biri osteoporoza

Detaylı

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi)

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi) TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ OSTEOPOROZ NEDİR? Bu hastalık, kemik miktarında-yoğunluğunda

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ünal ULUCA

Yrd. Doç. Dr. Ünal ULUCA Yrd. Doç. Dr. Ünal ULUCA KEMİKLERDE BÜYÜME Kemik büyümesi, fertilizasyonun altıncı haftasında başlar, puberte boyunca devam eder, iskeletin bazı bölümlerinde ise 25 yaşa dek devam eder. Kemik dokusunun

Detaylı

OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği K

OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği K OSTEOPOROZ Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği 28.11.2011K Osteoporoz nedir? Osteoporoz; kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle ve kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor M. H. J. Knapen & L. J. Schurgers & C. Vermeer Özet K vitamini kemik metabolizmasını düzenleyen

Detaylı

RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ

RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ Rickets and Osteomalacia; Vitamin D eksikliğine bağlı kemik hastalıklarıdır. Çocuk yaşta ortaya çıkarsa Riketsiya, erişkin yaşta ortaya çıkarsa Osteomalazi denir. Vitamin D eksikliğine

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: KALSİYUM Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test: Kalsiyum vücudumuzun önemli yapı taşlarından birisidir. Tüm hücreler kalsiyuma ihtiyaç duyar. Kemik ve dişlerimiz kalsiyumdan oluşur. Kalbimizin

Detaylı

Hipofiz gelişimi. Hipofiz ektodermden gelişir.adenohipofiz Rathke kesesinden,nörohipofiz ise infindubulumdan gelişir.

Hipofiz gelişimi. Hipofiz ektodermden gelişir.adenohipofiz Rathke kesesinden,nörohipofiz ise infindubulumdan gelişir. Hipofiz gelişimi Hipofiz bezinin diferensiasyonu Hipofiz ektodermden gelişir.adenohipofiz Rathke kesesinden,nörohipofiz ise infindubulumdan gelişir. Rathke kesesi artığından kraniofarengeomlar gelişir.

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması. Tiroid Hormonları ve Yorumlanması www.hepsaglik.net Tiroid Hastalıklarında İlk İstenecek Testler Tiroid tarama testi olarak TSH kullanılabilir. Son derece hassas bir testtir. Primer hipotiroidi ve hipertiroidiyi

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

OSTEOPOROZDA BİYOKİMYASAL PARAMETRELER. Yard.Doç.Dr. Özlem KURT ŞİRİN

OSTEOPOROZDA BİYOKİMYASAL PARAMETRELER. Yard.Doç.Dr. Özlem KURT ŞİRİN OSTEOPOROZDA BİYOKİMYASAL PARAMETRELER Yard.Doç.Dr. Özlem KURT ŞİRİN Osteoporoz Nedir? Osteoporoz, kişide artmış kırık riskine yol açan, bozulmuş kemik gücüyle karakterize olan iskelet bozukluğudur. Kemik

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır.

Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır. Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır. Olguların çok büyük bir bölümünde ise obezitenin altında yatan

Detaylı

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI Dr. Dilek TORUN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı 13-17 Kasım 2013 30. Ulusal Nefroloji Hipertansiyon Diyaliz ve Transplantasyon

Detaylı

KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR

KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR Portal Adres KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR : http://haberdekisesiniz.com İçeriği : Haber Tarih : 24.10.2016 : http://haberdekisesiniz.com/haber/59433/kemik-erimesi-erkekleri-de-tehdit-ediyor.html

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

YAŞLIDA DOĞRU LABORATUVAR KULLANIMI. Dr. Kadir Kayataş SBÜ Haydarpaşa Numune SUAM

YAŞLIDA DOĞRU LABORATUVAR KULLANIMI. Dr. Kadir Kayataş SBÜ Haydarpaşa Numune SUAM YAŞLIDA DOĞRU LABORATUVAR KULLANIMI Dr. Kadir Kayataş SBÜ Haydarpaşa Numune SUAM Başlıklar 1-Doğru laboratuvar kullanımı 2-Yaşlıda laboratuvar sonuçlarını etkileyebilecek durumlar 3-Yaşlıda laboratuvar

Detaylı

D vitamini eksikliği ve önlenmesinde yeni öneriler

D vitamini eksikliği ve önlenmesinde yeni öneriler D vitamini eksikliği ve önlenmesinde yeni öneriler Prof. Dr. Sadık Akşit Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı, İzmir II. Ulusal Sosyal Pediatri Kongresi, 7-11 Kasım 2012, İstanbul

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI

PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI PRİMER HİPERPARATİROİDİ DE AYIRICI TANI Dr. Cevher Akarsu 13.02.2015 Primer Hiperpara*roidi (PHPT) Görülme sıklığı:%0,1-0,3 65 yaş üzerindeki postmenapozal kadınlarda daha yaygın PHPT ayaktan hastalarda

Detaylı

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR KALSİYOTROPİK İLAÇLAR Kalsiyumun vücut için önemi: Hücrede; membran, mitokondri, Endoplazmik retikulumda bağlı halde ve; stoplazmada serbest halde bulunur. Hücrenin canlılığı ve fonksiyonları için önemlidir.

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS. Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ

EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS. Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ EGZERSİZ VE OSTEOPOROZİS Dr. Gülfem Ersöz ANKARA ÜNİVERSİTESİ KORUNMA REHABİLİTASYON İskelete Direnç Kazandırmak; Yaşamın ilk 30 yılında kemik oluşumunu en üst düzeye çıkarmak 40 yaş sonrası ortaya çıkan

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Güncel Kılavuzlar Eşliğinde KBH Komplikasyonlarının Yönetimi. D Vitamini. Dr. Nur Canpolat İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Güncel Kılavuzlar Eşliğinde KBH Komplikasyonlarının Yönetimi. D Vitamini. Dr. Nur Canpolat İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Güncel Kılavuzlar Eşliğinde KBH Komplikasyonlarının Yönetimi D Vitamini Dr. Nur Canpolat İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Çocuk Nefroloji 2016 Güncelleme Toplantısı 8 Nisan 2016

Detaylı

Cinsel Kimlik Bozuklukları

Cinsel Kimlik Bozuklukları Endokrinolog Gözü ile Cinsel Kimlik Bozuklukları Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Cinsel Kimlik Bozukluğu (Transseksüalite) Bir kişinin normal seksuel

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı Fiziksel Aktivite ve Sağlık Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı 1 Fiziksel İnaktivite Nedir? Haftanın en az 5 günü 30 dakika ve üzerinde orta şiddetli veya haftanın en az 3 günü 20 dakika

Detaylı

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013 KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013 SUNUM KAPSAMI Niçin KMY yaparız? Hangi yöntemi kullanırız? KMY sonuçlarını nasıl değerlendirmemiz gerekir? Kırık

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar Prof.Dr.Dildar Konukoğlu Vitaminler Vitaminler büyüme, sağlık, her türlü verim performansı gibi yaşamsal fonksiyonların devamlılığı için çok az miktarlarda

Detaylı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

OSTEOPOROZ: BAŞLAYALIM?

OSTEOPOROZ: BAŞLAYALIM? OSTEOPOROZ: KİMLERE NASIL TEDAVİ BAŞLAYALIM? Prof Dr Dilek Gogas Yavuz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD 72 y kadın Sırt ağrısı ve el bilek eklem ağrıları nedeni ile dahiliye

Detaylı

OSTEOPOROZ Risk Faktörleri ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD

OSTEOPOROZ Risk Faktörleri ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD OSTEOPOROZ Risk Faktörleri ve Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD İçerik p Epidemiyoloji p Risk faktörleri p Medikal Tedavi p Rehabilitasyon Osteoporoz

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ Dr. Ebru Aşıcıoğlu D Vitamini Yağda çözülen steroid hormon Vitamin D2: Ergokalsiferol Vitamin D3: Kolekalsiferol Yarı ömrü: 20 gün %85 DBP ile taşınır; yağ dokusunda

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

KEMİK ERİMESİ ve OSTEOPOROZİS

KEMİK ERİMESİ ve OSTEOPOROZİS KEMİK ERİMESİ ve OSTEOPOROZİS Osteoporoz, kemik kütlesi ve yoğunluğunun kaybı ile giden ilerleyici bir hastalıktır. Genellikle hiçbir semptom hatta ağrı oluşmadan ilerler ve ilk belirti kırılmış bir kemik

Detaylı

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENAPOZDA VE YAŞLILIKTA BESLENME 1 MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ MENOPOZDA GÖRÜLEN SORUNLAR MENOPOZ DÖNEMİNDE BESLENME İLKELERİ YAŞLILIKTA BESLENME YAŞLILIKTA BESLENME İLKELERİ 2 3 YAŞAM BEBEKLİK ÇOCUKLUK

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. 1- Hiçbir şey susuz yaşayamaz. 2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını

Detaylı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ Kalsiyum, insan vücudunda en bol miktarda bulunan mineral olup, yalnızca kemikleri ve dişleri güçlendirmekle kalmaz, kasların kasılmasını, sinirlerin

Detaylı

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak Saat 12/11/2018 08: 30 10: 00 10: 00 10: 50 11: 00 11: 50 13/11/2018 14/11/2018 Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak 15/11/2018 Solunum Sistemi ve Kardiyovasküler Sistem Muayenesi Prof.

Detaylı

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ Firuz Gachayev 1, Serhat Meriç 1, Yalın İşcan 1, İsmail Cem Sormaz 1, Fatih Tunca 1, Yasemin Giles Şenyürek 1, Tarık

Detaylı

RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1

RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1 RUMİNANTLARDA KALSİYUM,FOSFOR VE MAGNEZYUM YETMEZLİKLERİ-1 Kalsiyum, fosfor ve magnezyum, kas yapısı, fizyolojik olaylar ve birçok dokunun normal fonksiyonları için gereklidir. Kemik formasyonu, kas kontraksiyonu,

Detaylı

Canan Albayrak, Davut Albayrak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bölümü, Samsun

Canan Albayrak, Davut Albayrak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bölümü, Samsun Canan Albayrak, Davut Albayrak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bölümü, Samsun Talasemi takip ve tedavisi daha çok transfüzyon ve şelasyona yoğunlaşmıştır. Talasemilerde hemoliz,

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

D VİTAMİNİ METABOLİZMASI ve RİKETS

D VİTAMİNİ METABOLİZMASI ve RİKETS D VİTAMİNİ METABOLİZMASI ve RİKETS D vitamini kemik yapımı ile kalsiyum ve fosfor minerallerinin dengesi için gereklidir. D VİTAMİNİ Bitkisel ve hayvansal kaynaklı olarak alınan D vitamini öncülleri deride

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri Adı Soyadı*... Hastanızın ad, ikinci ad (varsa) ve soyadının baş harflerini giriniz

Detaylı

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi

HİPERKALSEMİ. Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi HİPERKALSEMİ Meral BAKAR Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Gündüz Tedavi Ünitesi Tanım: Hiperkalsemi serum kalsiyum düzeyinin normalden (9-11 mg/dl) yüksek olduğunda meydana gelen

Detaylı

Osteoporozun Tarifinsensus statement Osteoporoz kemiğin dayanıklılığının azalması neticesinde kırıklara eğilimin artmasıdır.

Osteoporozun Tarifinsensus statement Osteoporoz kemiğin dayanıklılığının azalması neticesinde kırıklara eğilimin artmasıdır. Osteoporozun Tarifinsensus statement 2000 Osteoporoz kemiğin dayanıklılığının azalması neticesinde kırıklara eğilimin artmasıdır. Kemik Gücü Kemik Kalitesi ve Kemik Yoğunluğu Fraktür riskini belirler 1.

Detaylı

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir?

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir? 86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir? A) Angajman B) Pelvik girimden geçiş C) Orta pelvise giriş D) Pelvik çıkım düzlemine giriş E) Omuz

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI Prof. Dr. Orhan Turan KAYNAKÇA: 1.Stephen J. McPhee, Gary D.Hammer eds. Pathophysiology of Disease. 6th ed. Mc Graw Hill; 2010. 2.Damjanov I. Pathophisiology. 1st ed. Saunders

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı