TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE DİŞ HEKİMLİĞİNE ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE DİŞ HEKİMLİĞİNE ETKİSİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı TİROİD BEZİ HASTALIKLARI VE DİŞ HEKİMLİĞİNE ETKİSİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi B. Kutay TEZCAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Füsun SAYGILI İZMİR 2010

2 İçindekiler GİRİŞ VE AMAÇ TİROİD BEZİ VE HORMONLARI EMBRİOLOJİSİ ANATOMİSİ FİZYOLOJİSİ TİROİD HORMONLARININ YAPIMI VE SALINMASI TİROİD HORMONLARININ KANDA TAŞINMASI TROİD HORMONLARININ METABOLİZMASI TİROİD HORMONLARININ BÜYÜMEYE ETKİSİ TİROİD HORMONLARININ ÖZGÜN VÜCUT MEKANİZMALARINA ETKİLERİ TİROİD BEZİ HASTALIKLARI TİROİD BEZİ HASTALIKLARININ DİŞHEKİMLİĞİNE ETKİSİ HİPOTİROİDİLİ HASTALARDA DİŞHEKİMİNİN YAKLAŞIMI HİPERTİROİDİLİ HASTALARDA DİŞHEKİMİNİN YAKLAŞIMI SONUÇ VE ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ

3 GİRİŞ VE AMAÇ Tiroid bezi normal fonksiyonların devamı için gerekli doku metabolizmasını düzenler. Vücut metabolizması hızı üzerine etkisi olan 2 önemli hormonu salgılar; tiroksin ve trioiditiroinin. Tiroid sekresyonunun tam olarak ortadan kalkması, genellikle metabolizma hızını % 40 kadar altına düşürür. Çok aşırı tiroid salgısı ise bazal metabolizma hızını normalin % ü kadar arttırır. Ayrıca büyüme ve gelişme için gereklidir, ancak hayatın devamlılığı için şart değildir. Tiroid bezinden salgılanan hormonların birçok doku, organ ve sistemin işleyişine etkileri vardır. Bunlar; karbonhidrat, yağ, vitamin metabolizması, bazal metabolizma, kardiyovasküler sistem, solunum sistemi, gastrointestinal sistem gibi Bu çalışmada tiroid bezinin özgün vücut metabolizmalarına olan etkilerini, tiroid bezi hastalıklarını ve bu hastalıklarda bir diş hekiminin tedavi öncesi, tedavi sırası ve tedavi sonrasında nelere dikkat etmesi gerektiği, komplikasyon oluşmaması için ne gibi önlemler alması gerektiğini ve oluşan komplikasyonların nasıl tedavi edilebileceği incelemeye çalışılacaktır. 1

4 1. TİROİD BEZİ VE HORMONLARI 1.1. EMBRİOLOJİSİ Tiroid primordium u ilk olarak embriyonun 17. gününde embriyo 3,5-4 mm boyunda iken farinks in ventral duvarında belirgin bir kıvrım şekline foramen caceum da belirmeye başlar. Bu dönemde embriyonun 2 somiti vardır. Embriyo 14 mm uzunluğuna ulaştığında iki lop, iki hücre dizisinde oluşan ince bir örtü şeklindedir. Embriyo 23 mm olduğunda normal anatomik görüntüsü oluşur ve iki lob birbirine bir isthmus ile bağlanmıştır. Embriyo 58 mm olduğunda foliküller oluşmuştur. Tiroid bezi foramen caecum'dan oluşur ve tiroglossal kanaldan(ductus thyroglossus) inerek embriyonel hayatın 7. haftasında normal pozisyonuna yerleşir. Bu primordial tiroid aşağı doğru inerken kendisine parafoliküler C hücreleri gibi mezoderm kökenli dokularda katılmaya başlar. Bu parafoliküler C hücreleri daha sonra kalsitonin salgılayacaklardır. Kanal 10. haftada kapanır ve kaybolur. Fetal gelişmenin 3. ayı sona ererken kolloid ihtiva eden foliküller görülmeye başlar. Yaklaşık haftalarda hormonal fonksiyon göstermeye başlar. Overler içinde tiroid dokusunun bulunmasına struma overi denir. Bu gelişim anomalisinden çok bit teratomadır. Over teratomları içinde %2-3 sıklıkla görülür. Bunların %5-6 sında hipertiroidizm görülür. Bazen gelişimini tamamlamamış çocuklarda ya da erişkinlerde tiroid dokusu olarak yalnızca sublingual tiroide rastlanır. Yine ektopik olarak trakea veya özefagusta da görülebilir. 2

5 1.2. ANATOMİSİ Tiroid bezi bütün omurgalılarda bulunur embriyolojik olarak farinksten kaynağını alır. Normal Tiroid bezi hyoid kemik ve larinks kıkırdakları önünde, birbirine çoğu kez ortada yer alan bir isthmusla bağlanan iki lobdan oluşur. Bazen buna ilave olarak promidal lob denen tiroglossal kanala doğru bir lobda bulunur ki bu %4-6 görülür. Normal tiroid dokusunun ağırlığı yeni doğanda 1,5 gr yetişkinde yaklaşık gramdır. Tiroid bezi endokrin bezlerin en büyüğüdür. Trakeanın ön dış yan yüzeyine gevşek bağ dokusu aracılığı ile bağlanır. Tiroid ince fibröz yapıda bir kapsülle çevrilidir ve bu kapsül doku içerisine dallar göndererek pseudolobül teşekkülüne neden olur. Kanlanmasını A. Tiroidea inferior ile A.tiroidea süperior dan sağlanır. Endokrin faaliyeti gereği bu organın dakikada almakta olduğu kan miktarı her gr doku için yaklaşık 4-6 ml'dir. (1) Bu normal bir dokunun aldığı kandan 50 kat daha fazladır. Mikroskobik olarak tiroid protein benzeri bir kolloid ile dolu olan çok sayıda folikülden yapılmıştır. Foliküller 700 çapındadır, nükleusları küre şeklinde ve hücrenin1/3 büyüklüğündedir. Bu foliküllerin çeperi kapiller bakımdan zengin bir bazal membran üzerine dizili tek tabaka silindirik epitelden ibarettir kadar folikül bir araya gelerek bağ dokusu tarafından sınırları belirlenen lobuluslar teşkil eder. Her bir lobulusun kendine ait özel bir arteri mevcuttur. 3

6 1.3. FİZYOLOJİSİ TİROİD HORMONLARININ YAPIMI VE SALINMASI Tiroid bezinin başlıca hormonları thyroxine (tiroksin) ve triiodothyronine dir (trilyodotironin). Tiroksin 4. Trilyodotironin 3 iyot taşıyan amin asididirler. İyot, iyon halinde iyodid (indirgenmiş formda) (I - ), okside olmuş formda iyot (I 2 ), ya da organik bileşik halinde iyot olarak besinlerle alınır. Organik ve element halindeki iyot, sindirim ve emilim esnasında iyodid e indirgenir ve kan plazmasında organik olmayan iyodid (I - ) halinde bulunur. İyodine edilmiş tironinler bağırsak mukozasından değişikliğe uğramadan emilirler; fakat iyodütirozinler genellikle emilimden önce deiyodine edilirler. Röntgen filmi çekimlerinde kontrast maddesi olarak kullanılan iyodine edilmiş aromatik bileşikler de değişikliğe uğramadan bağırsaklardan emilir. (1) Tiroid bezi hücreleri iyodidi (iyon halindeki iyodu) aktif transport yoluyla dolaşım kanından hücre içine alırlar. Bez içinde, kan plazmasında ya da serumda bulunandan çok daha fazla iyodid bulunur. Diğer bir deyişle, tiroid bezi hücreleri iyodid akümüle ederler. Bezdeki ve serumdaki serbest iyodid oranı (T / S oranı) / 1 arasında değişir. İyodid aktif transportu TSH (tiroid stimüle edici hormon) (Tirotropin) tarafından hızlandırılır. Bazı maddeler, örneğin perklorat ve tiyosiyanat gibi anyonlar, aktif transportu önlerler. İyodid hücreye girince bir enzim sistemi ile (peroksidaz ile) oksitlenerek iyot haline dönüştürülür (21- I2 + 2e-). İyot şekillenir şekillenmez tirozin tarafından tutulur ve mono ve diyodotirozinler meydana gelirler. İyodine edilmiş iki tirozin molekülünün oksidatif olarak birleştirilmeleri 4

7 ile tiroksin ve trilyodotironin meydana getirilir. İyodidi (I-) iyoda (I2) çeviren peroksidaz enzimi ve iyodine edilmiş iki tirozin molekülünü birbirine bağlayan enzim sistemi, thiouracil (tiyourasil) ve carbimazole (karbimazol) gibi antitiroid ilaçlar tarafından inhibe edilirler. Tiroglobulin bir glukoproteindir ve tiroid hücreleri tarafından sentezlenerek kolloid içine salınır. Kolloid içinde tirozin amin asidinden iyodine ve kondanse edilmek suretiyle tiroksin (T 4 ) ve trilyodotironin (T 3 ) sentezlenir. Sentezlenen hormonlar salınıncaya kadar tiroglobuline bağlı olarak bulunurlar. Salınacakları zaman kolloid pinositozis yoluyla bez hücrelerinin kolloide bakan uçlarındaki reabsorption lacunae içine alınır; peptid bağı lizozom enzimleri tarafından hidrolize edilir ve serbest kalan hormonlar, tiroksin ve trilyodotironin, kan kılcal damarlarına verilirler. Her iki hormon bezde ve kan plazmasında bulunurlar. Trilyodotironin tiroksinden daha etkilidir ve asıl hücre düzeyinde aktif hormonun bu bileşik olduğu sanılmaktadır. TSH tiroid bezinde iyodid aktif transportu, hormon sentezi, kolloid pinositozisi ve kana hormon salgılanması olaylarını hızlandırır. Memeli hayvanlarda tiroid bezi folikülleri arasında parafolikül hücreleri ya da C hücresi denilen hücreler vardır. Bu hücreler balıklarda, amfibiya, reptiliya ve kuşlarda tiroid bezinden ayrı olarak bulunurlar. Memelilerde ise tiroid bezi içinde, foliküller arasında bulunurlar. C hücreleri calcitonin (kalsitonin) hormonu salgılayan hücrelerdirler TİROİD HORMONLARININ KANDA TAŞINMASI T 3 ve T 4 kana salgılandıklarında serbest kalan çok küçük bir miktarın dışında bir glukoprotein olan tiroksin bağlayan globülin (TBG) ve daha az 5

8 oranda (1 / 4 kadarı) tiroksin bağlayan prealbumin (TBPA) ile bağlanarak taşınır. Taşıyıcı proteinlerin hormonlara affinitesi yüksek olduğundan, plazmadaki serbest hormon miktarı çok azdır. Affinite tiroksine karşı, tiriiodotironinin 10 katı kadardır. Ayrıca tiroksinin plazma konsantrasyonu da daha fazla olduğundan, proteine bağlı T 4, proteine bağlı T 3 miktarının 20 katı kadar yüksek bulunur. Plazmada hormon miktarı araştırılırken proteine bağlı iyot (PBI) araştırılır. Dolaşım kanında hormon bileşimindeki iyodun dışında çok az (önemsiz) miktarda proteine bağlı iyot vardır. Ancak gebelikte olduğu gibi, plazma protein düzeyinin arttığı durumlarda PBI da artar. Fakat herhangi bir hipertiroidi belirtisi ortaya çıkmaz. Bu nedenle hormon düzeyleri T 3 ve T 4 için ayrı ayrı radyoimmunolojik testlerle daha kesin olarak belirlenir. Kandaki serbest T 3 ve T 4 hipofiz ön lobuna inhibe edici etki yaparak TSH salgılanmasını azaltır. Bazı maddeler, örneğin salisilât, hormonların prealbumine (TBPA ) bağlanmasını azaltarak aktif hormon miktarını yükseltirler TROİD HORMONLARININ METABOLİZMASI Bezden kana verilen tiroid hormonlarının % 90 kadarını tiroksin, % 10 kadarını tiriodotironin oluşturur. Fakat dokularda örneğin, kaslarda T 4 ün yavaş deiyodizasyon ile T 3 e çevrildiği görülür. Böylece dokular hizasında günlük hormon salgısı 90 g tiroksin, 60 g triiodotironin olarak belirlenir. T 3, T 4 den daha güçlü bir metabolizma stimülanı olmakla beraber, miktarlar arasındaki fark, etkileri bakımından bir denge oluşturur. Eritrositler de tiroksini tuttuğu için, hipertiroidili hasta plazmasındaki T 4 büyük bir hızla eritrositlere alınır. Hipotiroidili hastalarda ise eritrositlerin tiroksin tutma oranı azalır. (2) 6

9 T 3 ve T 4 hormonlarının bir kısmı deaminasyon ve dekarboksilasyon ile tetraiodo asetik aside (TETRAC) dönüşür. TETRAC bazal metabolizmayı arttırıcı, kan kolesterol düzeyini düşürücü etkiye sahiptir. Tiroid hormonlarının dokularda serbestlemesi çok yavaş olmaktadır. Tiroksinin bağlayıcı proteinden ayrılması daha uzun süre içinde (yarı miktarının serbestlemesi için 6 gün gereklidir) olur. Triiodotironin proteine affinitesi daha az olduğundan yarı miktarının serbest hale geçmesi daha kolaydır (1,5 günde). T 3 ve T 4 salgılandıktan sonra etkileri çabuk kaybolmayan hormonlardır. Hücre içine alındıktan sonra da bir intrasellüler proteine bağlandıklarından, yavaş yavaş tüketilirler. Böylece etkileri haftalarca sürer. Yüksek dozda tiroksin enjeksiyonundan sonra ilk iki üç gün içinde etkisi görülmez. Daha sonra yavaş yavaş hastada bazal metabolizmanın yükselmeye başlayarak, 10 gün içinde maksimum değeri bulduğu izlenir. Yarılanma süresi 15 gün olmakla beraber etkisi haftalarca sürer. Tiroid hormonlarının vücuda verildikten sonra uzun bir latent peryod görülmesi, hem hormonların etki mekanizmaları, hem de bağlı oldukları proteinden çok yavaş serbestlemelerinden ileri gelir. Latent dönem T 3 de 6 12 saat T 4 de 8 10 gün kadardır. Hormonlar karaciğerde sülfat ya da glukuronat ile bağlanarak safra ile atılırlar TİROİD HORMONLARININ BÜYÜMEYE ETKİSİ Tiroid hormonlarının büyümeye hem genel hem de özgün etkileri vardır. İnsanda tiroid hormonunun büyümeye etkisi gelişme çağındaki çocuklarda 7

10 görülmektedir. Hipotiroidi durumlarında büyüme, önemli ölçüde geri kalır. Hipertiroidide ise sıklıkla aşırı iskelet büyümesi boyun uzamasına yol açar. Bununla beraber büyüme sırasında epifizler erken yaşta kapandığı için erişkin dönemde boy kısa kalabilir. (2) Tiroid hormonunun önemli bir etkisi, fötal yaşamda ve postnatal dönemin ilk birkaç yılında beynin büyüme ve gelişmesini sağlamasıdır. Eğer fötustral yeteri kadar tiroid hormonu salgılanmazsa, beynin büyümesi ve gelişmesi hem doğumdan önce hem de doğumdan sonra geri kalır. Doğumdan sonra birkaç gün ya da hafta içinde özel tiroid tedavisi uygulanmazsa, çocuk ömür boyu mental yetersizlik içinde kalır. Tiroid hormonunun büyümeyi hızlandıran etkisi belki de protein sentezini artırmasına bağlıdır. Öte yandan, tiroid hormonunun aşırı miktarı, sentezden daha hızlı bir protein katabolizmasına yol açar. Böylece protein depoları mobilize olur ve aminoasitler ekstrasellüler sıvıya serbestler TİROİD HORMONLARININ ÖZGÜN VÜCUT MEKANİZMALARINA ETKİLERİ Karbonhidrat Metabolizmasına Etki Tiroid hormonu karbonhidrat metabolizmasının her aşamasını stimüle eder, glikozun hücreler tarafından hızla alınmasını sağlar, glikolizi ve glikoneojenezi artırır, gastrointestinal kanaldan glikoz absorpsiyonunu hızlandırır ve hatta insülin sekresyonunu artırarak bu yolla da karbonhidrat metabolizmasını etkiler. Bütün bu etkileri tiroid hormonunun enzimleri artırmasına bağlanabilir. (3) 8

11 Yağ Metabolizmasına Etki Aslında yağ metabolizması da tiroid hormonlarının etkisinde her yönüyle artmaktadır. Bununla beraber, yağlar, uzun süreli enerji deposunu oluşturdukları için vücudun yağ depoları öteki doku elementlerinden çok daha büyük hızla boşalır; özellikle yağ dokusundan mobilize olan lipidler plazmada serbest yağ asitlerinin konsantrasyonunu yükseltir. Tiroid hormonları aynı zamanda yağ asitlerinin hücreler tarafından oksidasyonunu da çok artırır Kan ve Karaciğer Yağlarına Etkisi Tiroid hormonlarının artması, serbest yağ asitlerini artırmakla beraber, kanda kolesterol, fosfolipid ve trigliseridlerin miktarını azaltır. Öte yandan, tiroid hormon sekresyonunun azalması, kolesterol, fosfolipid ve trigliseridlerin konsantrasyonunu yükseltir ve hemen daima karaciğerde aşırı yağ birikimine neden olur. Uzun süren hipotiroidi durumunda, dolaşım kanında lipidlerin artmasına sıklıkla ağır arteriyoskleroz da eşlik eder Vitamin Metabolizmasına Etki Tiroid hormonu birçok farklı enzimin miktarını artırdığı ve vitaminler de bazı enzim ve koenzimlerin önemli bölümleri oldukları için, tiroid hormonları vitamin gereksinimini de artırır. Bu nedenle, aşırı tiroid hormon sekresyonunda, aynı zamanda alınan vitamin miktarı da artmamışsa, rölatif bir vitamin yetersizliği görülür. 9

12 Bazal Metabolizma Hızına Etki Tiroid hormon vücut hücrelerinin çoğunda metabolizmayı artırdığı için aşırı miktarda hormon bazen bazal metabolizmayı normalin yüzde ü kadar yükseltebilir. Öte yandan tiroid hormon üretimi olmadığı zaman, bazal metabolizma hemen hemen normalin yarısına iner; yani bazal metabolizma hızı 30 ile 45 olabilir. Günlük tiroid hormonu donanımı ile bazal metabolizma hızı arasındaki oranı göstermektedir. Bazal metabolizmanın çok yükselmesi için aşırı miktarda hormon gerekmektedir. (3) Vücut Ağırlığına Etki Tiroid hormonu üretiminin çok fazla yükselmesi, hemen daima vücut ağırlığının azalmasına yol açar, üretim çok azaldığı zaman da vücut ağırlığı artar; fakat bu etkiler her zaman ortaya çıkmaz, çünkü tiroid hormonu iştahı artırır ve bu metabolizma hızındaki değişmeye karşı gelir Kardiyovasküler Sisteme Etkiler. Kan Akımı ve Kalp Debisi Doku metabolizmasının yükselmesi, oksijenin normalden daha fazla kullanılmasına neden olduğu gibi, metabolik son ürünlerin de artmasına yol açar. Bu etkiler vücut dokularının çoğunda vazodilatasyon yaratarak bu yolla kan akımını artırır. Bu koşullarda ısının kaybı gerektiği için özellikle deri kan akımı çok yükselir. Kan akımının artması sonucu aşırı tiroid hormon sekresyonunda bazen kalp debisi de yüzde 50 ya da daha fazla bir artış gösterir. 10

13 Kalp Hızı Tiroid hormonu etkisinde kalp frekansı, basitçe kalp debisinin yükselmesinden beklenen değerden çok daha fazla artmaktadır. Bu nedenle, tiroid hormonu belki, kalbin uyarılmasına direkt olarak etkili olmakta ve bu yolla kalbi hızlandırmaktadır. Bu etki özellikle önemlidir, çünkü kalp frekansı, hastanın aşırı ya da yetersiz tiroid sekresyonunu belirlemede klinisyen için çok duyarlı bir bulgudur Kalbin Vurum Gücü Tiroid hormon üretiminin artmasıyla enzim aktivitesinin yükselmesi, eğer tiroid hormon sekresyonundaki artış hafifse, kalbin gerim gücünü de artırır. Bu hafif artış egzersizde kalp gücünün artışına benzer. Bununla beraber, tiroid hormon sekresyonu belirgin olarak yükselirse, aşırı sekresyonu belirgin olarak yükselirse, aşırı protein katabolizmasına bağlı olarak kalbin vurum gücü de düşer. Gerçekten bazı ağır tirotoksik hastalar, kalp debisinin yükselmesi sonucu kalp yükünün artması ve miyokard yetersizliğine bağlı sekonder bir kalp dekompansasyonu ile ölmektedir. (3) Kan Hacmi Tiroid hormonu, kan hacminde hafif bir artışa neden olur. Bu etki, en azından kısmen, çok miktarda kanın dolaşım sisteminde toplanmasına yol açan vazodilatasyona bağlıdır. 11

14 Arter Basıncı Ortalama arteriyel basınç genellikle değişmez. Bununla beraber, vurum hacmi yükseldiği ve kalp vurumları arasında dokulardan geçen kan akımı arttığı için, sistolik basıncın mmhg yükselmesi, diyastolik basıncın ise buna karşılık düşmesi sonucu nabız basıncı yükselir Solunuma Etkisi Metabolizmanın yükselmesi, oksijen tüketimini ve karbon dioksid oluşumunu artırır; bu etkiler solunumun frekans ve derinliğini artıran tüm mekanizmaları aktive eder Gastrointestinal Kanala Etkisi İştahın ve besin alımının artmasına ek olarak tiroid hormonları, gastrointestinal sistemde hem sindirim sekresyonlarını hem de motiliteyi artırır. Sıklıkla diyare görülür. Tiroid hormonlarının eksikliğinde ise konsipasyon olur Merkezi Sinir Sistemine Etkisi Tiroid hormonlar genel olarak serebrasyonu hızlandırır fakat aynı zamanda disosiyasyon da yapar; öte yandan tiroid hormonlarının eksikliğinde bu fonksiyon azalır. Hipertiroidili şahıslarda ileri derecede sinirlilik ve anksiyete kompleksleri, aşırı endişe ya da paranoya gibi birçok psikonörotik eğilimler gelişir. 12

15 Kasların Fonksiyonuna Etki Tiroid hormonlardaki hafif artış genellikle kaslarda sert kasılmalara neden olur fakat aşırı hormon salgılanması katabolizmanın fazlalaşmasıyla kaslarda zayıflık yapar. Öte yandan, tiroid hormonları bulunmadığı zaman kaslarda aşırı bir tembellik ve kasılmadan sonra yavaş gevşeme görülür Kas Tremoru Hipertiroidinin en karakteristik bulgularından biri çok ince bir kas tremorudur. Bu, Parkinson hastalığı ya da titremedeki kaba tremor değildir. Saniyede frekanslı çok ince bir tremordur. Tremor, gerilmiş parmaklar üzerine bir tabaka kâğıt koyarak ve kâğıdın vibrasyon derecesi izlenerek görülebilir. Bu tremorun, kas tonusunu kontrol eden medulla spinalis alanlarındaki nöron sinapslarında, duyarlığın artmasından ileri geldiği sanılmaktadır. Tremor, tiroid hormonunu merkezi sinir sistemindeki etkisini göstermesi bakımından önemlidir Uykuya Etki Tiroid hormonlarının kas ve merkezi sinir sistemi üzerinde yıpratıcı etkisi nedeniyle hipertiroidili şahıs, sürekli yorgunluk hisseder; fakat tiroid hormonunu sinapslardaki uyarıcı etkisinden dolayı uyuması çok güçleşir. Öte yandan, aşırı uyku hali hipotiroidi için karakteristik bulgudur. 3) Diğer Endokrin Bezler Üzerine Etki Tiroid hormonun artması, diğer endokrin bezlerin çoğunun sekresyonunu artırır, fakat aynı zamanda dokuların bu hormonlara 13

16 gereksinimini de yükseltir. Örneğin tiroid hormon sekresyonunun artması, vücudun her yerinde glikoz metabolizmasını da artırır ve pankreastan buna uyan bir insülin sekresyonu olur. Aynı zamanda, tiroid hormonu, kemik yapımı ile ilgili birçok metabolik aktiviteyi artırır ve sonuçta paratiroid hormon gereksinimi de çoğalır. Son olarak, tiroid hormon karaciğerde böbreküstü bezi glikokortikoidlerinin inaktivasyonunu hızlandırır. Bu hipofiz ön bezinden ACTH salgılanmasını artırarak, böbreküstü bezinden glikokortikoid sekresyonunu stimüle eder. (3) Tiroid Hormonunun Seksüel Fonksiyonlara Etkisi Seksüel fonksiyonların normal olabilmesi için tiroid sekresyonun yaklaşık normal düzeyde olması gerekir ne fazla ne de eksik. İnsanda tiroid hormonun eksikliği libidonun tamamen kaybına yol açar. Öte yandan aşırı hormon sekresyonu da sıklıkla impotans yapmaktadır. Kadında tiroid hormonu eksikliği menoroji ve polimenore yani sırasıyla aşırı ve sık sık menstural kanamalara neden olur. Hormon eksikliği bazı kadınlarda düzensiz periyotların ortaya çıkmasına, hatta bazen amenoreye yol açmaktadır. Hipotiroidili kadın ve erkekte libido çok azalır. Hipertiroidili kadınla genellikle kanamanın çok azaldığı oligomenore ve bazen de amenore görülür. Tiroid hormonunun gonadlar üzerine spesifik fonksiyonu ince noktalarına kadar bilinmemektedir. Fakat belki de gonadların metabolizmasına direkt etkisi ve seksüel fonksiyonları kontrol eden ön hipofiz hormonlarına inhibitör etkisi söz konusudur. 14

17 2. TİROİD BEZİ HASTALIKLARI Endokrin hastalıklar içinde önemli bir yer tutan tiroid hastalıklarını başlıca üç kısımda inceleyebiliriz. 2.1 Hiperfonksiyonlu tiroid hastalıkları Eksoftalmik guatr (Basedow-Graves hastalığı) Toksik nodüller guatr Hipertiroidi 2.2 Hipofonksiyonlu tiroid hastalıkları Miksödem Kretenizm Hipotiroidi 2.3 Normofonksiyonlu tiroid hastalıkları Basit guatr Tiroiditler Tiroid tümörleri 2.1 HİPERFONKSİYONLU TİROİD HASTALIKLARI:HİPERTİROİDİZM Kanda oluşan tiroid hormonlarının fazlalığı ve aşırı miktarlardaki bu hormonların hücresel düzeydeki toksik etkileri sonucu ortaya çıkan klinik ve biyokimyasal tabloya tirotoksikoz, bu tirotoksikoz tablosunun oluşumu tiroid bezinin aşırı çalışması sonucunda gelişmiş ise buna da hipertiroidizm denir. Hipertiroidizm sonucu ortaya çıkan tirotoksikozis in eksoftalmi ile seyreden şekline eksoftalmik guatr denir Hipertiroidi oldukça sık rastlanır. Hastalık yaşları arasındaki kişileri seçer. Kadınlarda erkeklerden fazla görülür. 15

18 Hastalık genel olarak sessiz başlar ve yavaş yavaş ilerlerler. Bazen de bir stresten sonra birdenbire ortaya çıkabilir.(4) Hastalığın bazı ailelerde sıklıkla çıkması hastalığın oluşumunda genetik bir faktörün varlığını düşündürmektedir. (2) Klinik bulgular: Hipertiroidinin kardinal semptomlarından birisi hastanın kısa süre içerisinde zayıflamasıdır. Yorgunluk, kas kuvvetinde azalma hastalığın belirtilerindendir. Şikayetler başlangıçta çok belirgin olmayabilir. Sadece bir iş yaparken hastanın zaman zaman dinlenme ihtiyacı duyması dikkat çekicidir. Bu hastaların daha sonra giderek huy değiştirdikleri, sakin hastanın giderek huzursuz, tedirgin, sinirli, en küçük davranışta parlayıp sinirlendiği bunun yanı sıra aşırı terlediği, göğsünde çarpıntı ve nefes nefese kaldığı gözlenir. Bazen sadece hanım hastalarda, mens bozukluklarının ortaya çıktığı ve bu şikayetle doktora gittikleri görülür. Tremor hastalığın oldukça önemli belirtilerindendir. Tremor, ince tremor şeklinde olup saniyede 5-8 arasındadır. İnce ve vertikal olması ile diğer tremorlardan kolayca ayrılır. Hastaların çoğunda guatr bulunur. Guatr genellikle diffüz olarak büyür, kıvamı yumuşaktır. Dolaşım sisteminde taşikardi, nabız basınç artması, sistolik bir hipertansiyon, aritmik bir nabız (genellikle arteriyel fibrilasyona bağlı olarak) ve bazen de kalp yetmezliklerine rastlanır. Laboratuar bulgularına gelince; Hastalarda hafif bir lökopeni ve nisbi lenfositozis görülür. Bazen hafif bir anemi saptanır. Bazal metabolizmada 16

19 artma, kolesterollerinde düşme, hiperglisemi ve glikozüri yanı sıra T3 ve T4 hormon düzeylerinde hipertiroidizmin şiddetine bağlı olarak artma saptanır. Tedavide amaç artmış hormon aktivitesini ötiroidi durumuna getirmektir. Bu amaçla antitiroidal ilaçlarla sedatifler tedaviye eklenir. Hastalara ayrıca kalori ve vitamini fazla, karbonhidrat, protein ve kalsiyumdan zengin bir diyet uygulanır. 2.2.HİPOFONKSİYONLU TİROİD HASTALIKLARI:HİPOTİROİDİZM Dolaşımdaki tiroid hormonunun azlığı sonucunda ortaya çıkan tabloya hipotiroidi adı verilir. Kusur tiroid bezinde veya hipofizde bulunabilir. Hipotiroidi yapan neden tiroid bezinde ise primer hipotiroidizmden, hipofiz bezinde ise sekonder hipotiroidden söz edilir. Hipotiroidi her iki cinste de görülebilen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla 10 misli daha fazla görülür. Hipotiroidizm yalnız miksödem tablosu ile ortaya çıkmaz miksödem hipotiroidizmin en ağır şeklidir ve cilt ile cilt altı dokusunun aşırı kalınlaşma ile kendini gösterir. Hipotiroidik bir hasta miksödemli bir hale gelmeden farklı klinik dönemlerden geçer. (2) Fötal veya neonatal hayatta husule gelen tiroid yetmezliği kretenizme neden olur. Endemik olarak bazı bölgelerde fazla görülür. O zaman endemik kretenizmden söz edilir. Neonatal veya endemik kretenizm, intrauterin ve postnatal devrede 1) yetersiz iyot alınımı neticesinde olarak ya da 2) tiroid glandının embriyonel teşekkül kusuru neticesinde meydana gelir. Hayatın daha ileri devrelerinde tiroid yetmezliği Juvenil ve erişkin miksödem e sebebiyet verir. Hastalık çocuklukta başlar. Doğumda mevcut 17

20 değildir. Bilinmeyen nedenlerle ilk yaşlarda tiroidin harabiyeti bu hale neden olmaktadır. Erişkin miksödem, tiroidin; Ameliyatla çıkarılması Radyoaktif iyot ile harap edilmesi sonucunda Kronik tiroidit sonucunda da oluşabilir. Sekonder hipotiroidizm ise Hipofiz ön lob yetmezliğinde, Tirotropin yetmezliği sonucunda meydana gelebilmektedir Klinik bulgular: Tiroid hormonları değişik organ ve dokular üzerinde yapmış olduğu etkileri ile klinik bulgu verirler. Bu bulgular oldukça fazla çeşitlilik gösterir. (2) Hipotiroidli hastaların derileri kuru ve soğuktur. Cilt sarı ve şiş görünümlüdür. Şişme özellikle yüzde, göz çevresinde, el ve ayaklarda belirgindir. Saçlar kuru olup çabuk dökülür. Hastalar iştahsız ve az yemelerine rağmen kilo alırlar. Bir yandan metabolizmanın düşmesi, diğer yandan da artan mukopolisakkaritlerin suyu vücutta tutması sonucunda olur. Metabolizmanın düşmesi, hareketlerin yavaşlaması, uyku halinin görülmesi, genel ödemin artması, hastaların hareketlerinin ağırlaşmasına apatik bir hal kazanmasına neden olur. Bu devrede hastalık tespit edilerek tedaviye başlanırsa hastaların normal gelişimlerini tamamladıkları görülür. Laboratuar bulgularına gelince; miksödem tanısında genellikle klinik gözlem yeterlidir. Ancak hafif hipotiroidizmli hastalarda klinik yönden tanı koymak oldukça güçtür. Tiroid hormonlarının kandaki düzeylerini ölçmek kesin tanı için gereklidir. Sadece t3 ve T4 hormon düzeyini bilmek de her zaman yeterli 18

21 değildir. TSH tayini yaptırmak da hipotiroidin primer mi sekonder mi olup olmadığı hakkında bilgi verecektir. (4) Tedavi ve korunak: Hipotiroidin tedavisinde temel ilke eksik tiroid hormon düzeyinin normal seviyelere çıkartılmasıdır. Bu amaçla da eskiden tiroid ekstreleri kullanılmaktaydı. Bugün ise yarı sentetik ve sentetik T4 hormonları kullanılmaktadır. Hipotiroidizmin endemik olduğu yöreler başta olmak üzere, günlük yaşamında iyotlu tuz kullanmak hastalıktan korunmada önemli bir korunma yoludur. 2.3 NORMAFONKSİYONLU TİROİD HASTALIKLARI: GUATRLAR Tiroid bezinin normalden büyük oluşuna guatr denir. Birçok nedenle guatr oluşur. Guatrları etkenlerine göre sıralamak gerekirse; Basit guatr Endemik guatr Otoimmun tiroidit Guatrojenlerin meydana getirdiği guatr Subakut tiroidit Akut tiroidit (4) Guatr çeşitleri içinde üzerinde en çok durulması gereken guatr basit guatrdır. Basit guatrlarda tiroid bezi büyümüştür. Ancak fonksiyonlarında bozuma yoktur. Klinik yönden de hastanın bir şikayeti yoktur. Hekime sadece tiroidinin büyüdüğünü ifade ederek gelirler. Hastalık kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık ortaya çıkar. Aynı ailede birden fazla kişide görülebilir. 19

22 Tiroid bezinin hangi nedenle büyüdüğü kesin olarak bilinmemektedir. Tiroid normalden daha az hormon yapınca negatif feedback mekanizmasının işlemesiyle TSH fazla salgılanmaya başlar. Bu da tiroid bezinin bir yandan fonksiyonunu arttırırken diğer yandan da tiroid bezinin hiperplaziye uğramasına neden olur. Böylece tiroid bezi de daha da fazla büyümüş olacaktır. Büyümüş ve kitlesi artmış olan tiroid bezi de bu ölçüde hormon salgılayarak kana verir. Tiroid hormonlarının kandaki düzeyi normale dönünce TSH'da düşük düzeye iner. Bu olayın zaman içerisinde tekrarlamasıyla tiroid bezi giderek büyür. Çoğu kez de bu büyüme diffüzdür. (5) Ancak zamanla tiroid dokusu içinde nodüller oluşarak önceleri mikronodüller bir guatr şeklini daha sonra da giderek makronodüller olması ile multinodüler bir guatr şeklini alır. Basit guatr henüz diffüz halde iken, başlangıç döneminde tedavi edilirse tiroid bezi küçülebilir. Bazı yörelerde o yörenin büyük bir kısmında guatr rastlanır. Toplumun %10 undan fazlasında guatr görülüyorsa o zaman endemik guatrdan söz edilir. Endemik guatrın oluşunda değişik nedenler ileri sürülmüş olmasına rağmen kesin bir neden ortaya konamamıştır. İyot eksikliği bu nedenlerin başında gelir. İkincil neden olarak da suların kirliliği, sertliği ve guatrojen maddelerin varlığı düşünülmektedir. Tedavi: Basit guatr ın tedavisinde seçkin ilaç L-tiroksin dir. Bu ilaç en az 1-2 yıl kullanılmalıdır. Tedaviye erken başlamak sonucun o ölçüde yararlı olmasını sağlayacaktır. (6) İlaç tedavisine cevap vermeyen veya trakea ya bası yapan vakalarda ise seçilecek tedavi yöntemi cerrahi olacaktır. Opere olan vakalar 20

23 operasyondan sonra da ömür boyu tiroid hormonu almalıdırlar. Aksi durumda hipotiroidi gelişecektir. (5) 3. TİROİD BEZİ HASTALIKLARININ DİŞHEKİMLİĞİNE ETKİSİ 3.1. HİPOTİROİDİLİ HASTALARDA DİŞHEKİMİNİN YAKLAŞIMI Dental İşlemler Sırasında Oluşabilecek Problemler: Tedavi edilmemiş hastalarda (ötiroidi haline getirilmemiş) travma, cerrahi uygulamalar, enfeksiyon gibi durumlarda hipotiroid koması meydana gelebilir. (4) Tedavi edilmemiş hipotiroidili hastalar narkotik, barbitüral ve trankilizanlara karşı çok duyarlıdırlar. Dikkat edilmelidirler Medikal Komplikasyonların Önlenmesi: Medikal değerlendirmede hipotiroidi açısından şüpheli görülen hastalar tıbbi ve laboratuar olarak incelemeye alınmalıdır. (T3 ve T4 düzeyleri öğrenilmelidir). Tedavi görmemiş hipotiroidili hastalarda narkotik, barbitürat ve tranklizanların başlangıç safhaları iyi bir şekilde öğrenilmelidir. Miksödem komasının başlangıç belirtileri ve seyri iyi bir şekilde öğrenilmelidir (vücut ısısında azalma, bradikardi, hipotansiyon, epilepsi nöbetleri gibi). Miksödem komasından şüphe ediliyorsa süratle tedaviye geçilmelidir. Acil tıbbi yardım sağlanmalı, 21

24 Yüksek dozda hidrokortizon ( mg. I.V.) başlanmalıdır. Tri ve tetraidotironin verilmelidir Dental Girişim Endikasyonları: Yeterli medikal şartlar altında (ötiroidi), endike olan her tür dental tedavi uygulanabilir. Hastalığın şiddetli mental gerilikle seyreden konjenital formunu (Kretenizm) gösteren hastalarda, dental girişimler sırasında bir yardımcıya gerek vardır Oral Komplikasyonlar: Dilde büyüme Dişlerde gelişme ve sürme gecikmeleri Maloklüzyon Açık Dental Bakım: Tedavi görmüş, ötiroidili hastalarda herhangi bir sorun çıkmaz. Ağrı için analjezik, Enfeksiyonlardan korunmak için antibiyotarapi yeterlidir. Tedavi görmemiş hipotiroidili hastalarda ise; Non-narkotik analjeziklerle ağrı kontrolü yapılır. Hastalığın ileri formunu gösteren hastalarda hipotiroidi komasının gelişmesinden korkulur. Bunun için cerrahi uygulamalardan kaçınılır. Akut oral enfeksiyonlar sınırlı ölçüde tedavi edilir. 22

25 3.2. HİPERTİROİDİLİ HASTALARDA DİŞHEKİMİNİN YAKLAŞIMI Dental işlemler sırasında oluşabilecek problemler Hiç tedavi edilmemiş ya da tamamiyle iyileştirilmiş hipertiroidili hastalarda aşağıdaki şu etkiler tiroid fırtınası (Tirotoksik kriz) adı verilen ağır, acil klinik tablonun oluşmasına neden olabilirler; Enfeksiyon Travma Cerrahi uygulama Stres (5) Hiç tedavi olmamış ya da yeterli tedavi yapılmamış hipertiroidili hastalar, adrenalin ve diğer pressör aminlere karşı çok duyarlı olabilirler. Bu yüzden bu tip ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. Ancak medikal önlemlerin iyi bir şekilde sağlandığı ortamlarda bu maddeler kullanılabilirler Medikal komplikasyonların önlenmesi Hipertiroidili hastaların anamnez ve muayene bulguları dikkate alınmalı ve incelenmelidir. Hasta medikal yönden değerlendirilmeli ve tedavi olanakları oluşturulmalıdır. Hipertiroidi medikal tedavi ile ötiroidi haline getirilebilecek ise, medikal tedavi yapıp tiroid fonksiyonları ötiroidi haline getirilmelidir. (6) Yeterli medikal şartlar sağlanana kadar bu hastalarda dental tedaviden kaçınılmalıdır. 23

26 Tirotoksik krizle karşılaşmamak için oral enfeksiyonlar, enerjik bir antibiyotarapi ile kontrol altına alınmalıdır. Tedavi edilmemiş ya da yeterli tedavi görmemiş hastalarda adrenalin benzeri pressör amin kullanımından kaçınılmalıdır. Tirotoksik kriz henüz erken evredeyken mutlaka tanınmalıdır. Şiddetli tirotoksikozis semptomları (çarpıntı, terleme, huzursuzluk, ajitasyon, tremor v.s) aranmalıdır. (5) Hastanın ateşine bakılmalıdır. Karın ağrısının olup olmadığı sorulmalıdır. Psikoz gelişimi irdelenmelidir. Öncelikle acil tıbbi tedavi işlemleri uygulanmalıdır. Medikal yardım hızla yapılmalıdır. Soğuk havlular tatbik ederek hasta serin tutulmalıdır. Damar yolu açık tutulmalıdır. (Bu amaçla %5 dextrose ringerli veya %5 dextrose serum fizyolojikte serumlardan birisi damar yolu ile verilmelidir.) (6) mg. I.V. (İntravenöz) Hidrokortizon veya mg I.V. Prednisolon (Prednol 250mg. Flakon) verilmelidir. Vital bulgular gözlem altında tutulmalıdır. (Tansiyon, nabız, solunum, kardiyak bulgular, serebral bulgular). Eğer gerekirse kardiyopulmoner resüsitasyona derhal başlanmalıdır. 24

27 Dental girişim endikasyonları Çok iyi medikal şartlar oluşturarak hastaya endike olan dental tedaviler uygulanabilir. Akut enfeksiyon olasılığı varsa hastanın hekimine danışılarak gereken önlemler alınmalıdır Oral komplikasyonları Osteoporoz oluşabilir. Hastanın periodontal sorunları varsa, hastalık ilerleyebilir. Kariesler artabilir. Süt dişler erken kaybedilebilir. Erken çene gelişimi olabilir Acil dental bakım Hipertiroidili bir hastada konservatif tedaviler söz konusu olduğunda; Enfeksiyondan korumak için antibiyotik verilmeli, Ağrıya karşı analjezikler önerilmelidir ve Hastanın hekimine danışılmalıdır. Hasta çok iyi medikal şartlar altında ise acil dental tedaviler yapılmalıdır. Akut bir enfeksiyon söz konusu ise hastanın hekimine danışılmalıdır. (6) 25

28 4. SONUÇ VE ÖZET Tiroid bezinin salgıladığı hormonların insan vücudunun ilerleyişinde her hormon gibi önemli etkileri bulunmaktadır. Bu bezlerdeki her hangi bir patolojik olayla bezden salgılanan hormon düzeyinde değişiklikler, insan vücudu üzerine etkileri göstermektedir. Sonuçları ölümle sonuçlanabilecek bu düzensizliklerin sebepleri, etki yerleri, etki dereceleri ve tedaviler konusunda birçok bilimsel araştırma yapılmış ve olumu sonuçlar alınmıştır. Günümüze kadar tiroid bezi patolojileri hakkında yapılan çalışmalar incelendiğinde birçoğunun oral ve dental bulgular verdiği gözlenmiş. Tedavi edilmemiş hipotiroidili hastaların dental tedavileri sırasında narkotik, barbitürat ve trankilizanlara karşı çok duyarlıdırlar. Dikkat edilmelidirler. Aynı zamanda bu hastalarda dilde büyüme, dişlerde gelişme ve sürme gecikmesi ve maloklüzyon gözlenebilir. Bir diş hekimi bu gibi durumları hastasında gözlemlediğinde hastayı bir endokrinoloji kliniği sevk edip kişinin hastalığını fark etmesini ve gerekli tedaviyi almasını sağlayabilir. Aynı zamanda hastalığın ileri formunu gösteren hastalarda hipotiroidi komasının gelişmesinden korkulur. Bunun için cerrahi uygulamalardan kaçınılır. Akut oral enfeksiyonlar sınırlı ölçüde tedavi edilir. Hiç tedavi edilmemiş ya da tamamıyla iyileştirilmiş hipertiroidili hastalarda dental tedavileri sırasında aşağıdaki şu etkiler tiroid fırtınası (Tirotoksik kriz) adı verilen ağır, acil klinik tablonun oluşmasına neden olabilirler; Enfeksiyon, travma, cerrahi uygulama, stres (5). Hiç tedavi olmamış ya da yeterli tedavi yapılmamış hipertiroidili hastalar, adrenalin ve diğer pressör aminlere karşı çok duyarlı olabilirler. Bu yüzden bu tip ilaçların 26

29 kullanımından kaçınılmalıdır. Ancak medikal önlemlerin iyi bir şekilde sağlandığı ortamlarda bu maddeler kullanılabilirler. Ayrıca bu hastalarda gözlenebilecek oral bulgular arasında osteoporoz, karieslerde artma, süt dişler erken kaybedilebilir, erken çene gelişimi olabilir. Hipertiroidili hastalar çok iyi medikal şartlar altında ise acil dental tedaviler yapılmalıdır. Akut bir enfeksiyon söz konusu ise hastanın hekimi ile konsültasyon yapılmalıdır. Yukarıda da bahsedildiği gibi diş hekimleri tanı aşamasında hastanın sistemik durumunu da göz önüne alarak, bu patolojiler hakkında, teşhis ve tedavileri hakkında bilgi sahibi olmalı ve hastayı gerekli tedavisini yaptırabileceği hekim ve sağlık kuruluşlarına yönlendirmelidir. Ayrıca bu tür hastalarda yapılacak dental uygulamalar ve oluşabilecek komplikasyonlara karşı son derece titiz davranmalı, her hangi bir olumsuzluk durumunda hastaya acil müdahalede kullanılacak ilaçları bulundurmalıdır. 27

30 5. KAYNAKLAR 1. Gündoğdu A.S; İç Hastalıkları; Cilt 2; Erol Ç(Ed): Nobel Tıp Kitapevi; 2008; ÖZGEN G; Ege Üniv. İç Hastalıkları Ders Notları; İzmir Güven Kitapevi; 2008; Molvalılar S; İç Hastalıkları; Cilt 1; Büyüköztürk K (Ed.); Nobel Tıp Kitapevi; 2007; Terci A; İç Hastalıkları; Ege Üniversitesi Yayınları; 2001; Urgancıoğlu İ; Tiroid Hastalıkları; İç Hastalıkları; Korkmaz Ofset; Bursa; 1986; Öztürk A; Keskin A.; Diş Hekimliğinde Tıbbi Sorunlar; Ankara Üniv. Diş Hekimliği Fak; 2000;

31 6. ÖZGEÇMİŞ 1984 yılında Burdur un Bucak ilçesinde doğdum. İlköğrenimimi Bucak Atatürk İlköğretim Okulu nda, ortaokul ve lise öğrenimimi Bucak Anadolu Lisesi nde tamamladım yılında Ege üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 29

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır.

TİROİD BEZİ. Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. TİROİD BEZİ Tiroid bezi kelebeğe benzeyen iki birleşik lobu olan bir organdır. Bez, boynun ön kısmında trake ve larinkse dayalı ve onları saran bir konumdadır. Tiroid bezi T3 ve T4 salgılar Thiroid hormonları

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar

Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid Hormonları ve Antitiroid İlaçlar Tiroid bezi, boyunda trakeanın önüne yerleşmiş olup erişkinde ağırlığı 15-20 g dır. Fonksiyonel birimleri içi kolloid ile dolu küresel foliküllerdir. Bu hücrelerin

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları

Sunum planı. Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları Dr. Suat Erdoğan Sunum planı Hipofiz Epifiz Tiroid Paratiroid ve Pankreas hormonları Hipofiz bezi (hypophysis) Hipofizial çukurlukta bulunur (sella turcica) 9 adet hormon üretir İki bölümü vardır: Anterior

Detaylı

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST)

TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Klinik Laboratuvar Testleri TRİİODOTİRONİN (T3) ve TİROKSİN (T4) (TOTAL VE SERBEST) Kullanım amacı: Tiroit bezinin hormon üretim faaliyetinin değerlendirilmesi, hipotiroidi veya hipertiroidi olasılıklarının

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Tiroid Bezi Sorunları

Tiroid Bezi Sorunları Tiroid hormonları ve yumurtalık işlevleri birbirleriyle o kadar iç içedirler ki, yumurtalık işlevlerinde sorunların varlığı durumunda tiroid bezi işlevleri tanı aşamasının ilk başlarında değerlendirilir.

Detaylı

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. ENDOKRİN SİSTEM (HORMONLAR) HORMANLARIN ÖZELLİKLERİ 1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. 3. Hormonlar az miktarda

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Adrenal Korteks Hormonları

Adrenal Korteks Hormonları Adrenal Korteks Hormonları Doç. Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji AD Bu derste öğrencilerle Adrenal korteks hormonlarının (AKH) sentez ve salgılanması, organizmadaki hücre, doku ve sistemlerde genel fizyolojik

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

Tiroid nedir? BR.HLİ.058

Tiroid nedir? BR.HLİ.058 BR.HLİ.058 bezi boynun ön bölümünde adem elması adı verilen kıkırdağın hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir organdır. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır. Vücudumuz için hayati önemi olan hormonlar salgılar.

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019) 2018-2019 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK 2018 01 MART 2019) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 36 Fizyoloji 22 4X2 30 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 24 Tıbbi Biyokimya

Detaylı

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması. Tiroid Hormonları ve Yorumlanması www.hepsaglik.net Tiroid Hastalıklarında İlk İstenecek Testler Tiroid tarama testi olarak TSH kullanılabilir. Son derece hassas bir testtir. Primer hipotiroidi ve hipertiroidiyi

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) 2017-2018 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 31 Biyofizik 4-4 Fizyoloji 22 5X2 27 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 18 Tıbbi

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

E DOK O RİN İ S İ S S İ T S EM

E DOK O RİN İ S İ S S İ T S EM ENDOKRİN SİSTEM Prof.Dr. Erdal ZORBA Kontrol sistemleri Sinir sistemi Hızlı, anlık değişim ve yanıtlar Endokrin sistem Saniyelerden aylara kadar süren etki ve yanıt endokrin sistem hormonal iletişim 2

Detaylı

hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar

hormon endokrin hormonlar doku hormonları lokal hormonlar parakirin hormonlar HORMONLAR Vücudun belli bölgelerinde sentezlenip organizmanın belli fonksiyonlarını başlatan ya da düzenleyen maddelere hormon denir. Hormonlar çoğunlukla sentezlendikleri yerlerden, dolaşım sistemi ile

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Tiroid Hastalıkları Gebelerin %2-3 ünde tiroid disfonksiyonu var Gebelik tiroid fonksiyonlarını

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın: BETA HCG HCG gebelik sırasında eteneden salgılanır Gebe olmayan sağlıklı kişilerin kanındaki HCG düzeyi 1ng/ml'nin altındadır. Yumurtalık ve erbezlerinde koryokorsinom ve embriyonal kanser gibi ender görülen

Detaylı

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?

2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi? ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE FARMAKODİNAMİK FARKLILIKLAR 17.12.2004 ANKARA Prof.Dr. Aydın Erenmemişoğlu ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE 2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru

Detaylı

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM 1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM SİZE EN ÇOK MERAK ETTİĞİNİZ KONULARDA BİLGİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM BİLİYORSUNUZKİ TROİD HASTALIKLARIDA ENÇOK MERAK EDİLEN KONULAR ARASINDA ARTIK SİZLER ÇOK DAHA BİLİNÇLİSİNİZ

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir. Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

KAN BASINCI (TANSĐYON) Prof. Dr. Erdal ZORBA

KAN BASINCI (TANSĐYON) Prof. Dr. Erdal ZORBA KAN BASINCI (TANSĐYON) VE SAĞLIK Prof. Dr. Erdal ZORBA KAN BASINCI (TANSĐYON) VE SAĞLIK Kalbimiz günde 24 saat hiç durmamaksızın kan pompalama görevini yerine getirir. Kan basıncı, kalbin kanı vücudun

Detaylı

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN Endokrin Sistem Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez Dr.Murat TOSUN TİROİD VE PARATİROİD BEZLER Embriyolojik dönemde Tiroid bezi 4. hafta civarında farenks tabanında tuberculum impar ve copula arasındaki

Detaylı

TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ

TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ TİROİD HORMONLARI FİZYOLOJİSİ Prof. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Dersin amacı ve öğrenim hedefleri Tiroid hormonlarının (TH); yapımı ve salgılanması açıklamak, organizmadaki genel ve özel

Detaylı

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır. Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır. Vücutta çok küçük bir bölüm olmasına rağmen tiroid metabolizmayı düzenler,

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

Beslenme Dersi sunusu

Beslenme Dersi sunusu Beslenme Dersi sunusu Beslenme ile ilgili kavramlar Besin (lat.aliment): Yenebilen bitki ve hayvan dokularıdır. Su, organik ve inorganik ögelerden oluşur. Hayvansal ve bitkisel olarak iki kaynaktan elde

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi

Detaylı

ADRENAL KORTEKS HORMONLARI GLİKOKORTİKOİDLER. Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı

ADRENAL KORTEKS HORMONLARI GLİKOKORTİKOİDLER. Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı ADRENAL KORTEKS HORMONLARI GLİKOKORTİKOİDLER Doç. Dr. Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Bu derste amaçlanan öğrencilerle; Glikokortikoid hormonların (GKH) sentez ve salgılanmasını, organizmadaki hücre,

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013

İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK. ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013 İntern Dr. Özkan ERARSLAN ADRENAL YETERSİZLİK ADDİSON HASTALIĞI, BÖBREKÜSTÜ BEZ YETERSİZLİĞİ, SÜRRENAL YETMEZLİK Ekim 2013 İlk kez 1855 te Thomas Addison tarafından tanımlanmıştır Sıklığı milyonda 60-120

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.

Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır. DAĞILIM AŞAMASINI ETKİLEYEN ÖNEMLİ FAKTÖRLER Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır. Bu bağlanma en fazla albüminle olur. Bağlanmanın en önemli özelliği nonselektif

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü

Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü Gebelik ve Tiroid Hastalıkları Prof Dr Serkan Güçlü Tiroid Fizyolojisi Diyetle iyodine iyodide %20si tiroid bezine Tiroid bezinde iyodide tekrar iyodine döner 1 iyodine+tirozil tiroit peroksidaz enzimi

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert DİYABETES MELLİTUS Dr. Aslıhan Güven Mert DİYABET YÖNETİMİ Kan şekeri ayarını sağlamaktır. Diyabet tedavisinde hedef glukoz değerleri NORMAL HEDEF AKŞ (mg/dl)

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer. ENDOKRİN SİSTEMİ Çok hücrelilerde vücudun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayan sistemlere düzenleyici sistemler denir. Düzenleyici sistemler endokrin sistem ve sinir sisteminden oluşur. A. SALGI BEZLERİ

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca ENDOKRİN SİSTEM Selin Hoca HORMON NEDİR? Endokrin sistemi oluşturan iç salgı bezlerinin (endokrin bez) salgıladığı özel sinyal taşıyan salgılardır. Organik maddelerdir. Hormonların etki ettikleri doku

Detaylı

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR! Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme Dönem 3 Kurul 5 (ÜG ve Endokrin) 06.Şub.17 09.00-09.50 Böbrek Fizyolojisinin Temel Prensipleri Nefroloji Pazartesi 10.00-10.50 Böbrek Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi ve Böbrek Hastalıklarına Klinik

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer

Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer Endokrin farmakoloji 1 (hipofiz hormonları, tiroid hormonları, adrenal korteks hormonları) Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 4 2 Hipotalamus ve hipofiz Metabolizma, gelişme ve üreme gibi vücut

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA

SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ NİSAN 2015 ANTALYA SUBKLİNİK HİPERTİROİDİDE YÖNETİM 7. ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONGRESİ 23-26 NİSAN 2015 ANTALYA DR GÜL DAĞLAR ANEAH GENEL CERRAHİ MEME-ENDOKRİN CERRAHİSİ KLİNİĞİ Sunum planı Subklinik hipertiroidizmin tanımı

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ENDOKRİN SİSTEM HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Hipertiroidi ya da hipertiroidizm, tiroid bezinin fazla çalışmasıyla ortaya çıkan hastalık tablosudur. Hipertoridizme sebep olan birçok mekanizma

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel LİPOPROTEİNLER LİPOPROTEİNLER Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı olarak çözündüklerinden, taşınmaları için stabilize edilmeleri gerekir. Lipoproteinler; komplekslerdir. kanda lipidleri taşıyan

Detaylı

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD Amino Asit Metabolizması Bozuklukları Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD Amino Asit Metabolizması Bozuklukları Genelde hepsi kalıtsal ve otozomal resesifir

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

DERS KURULU 5 TIP 322- SİNDİRİM SİSTEMİ VE ENDOKRİN ÇOCUK SAĞ VE HAS+ÇOCUK CER+İMMÜONOLOJİ

DERS KURULU 5 TIP 322- SİNDİRİM SİSTEMİ VE ENDOKRİN ÇOCUK SAĞ VE HAS+ÇOCUK CER+İMMÜONOLOJİ Başlama Tarihi: 14.3.16 Bitiş Tarihi: 22.4.16 Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü:Prof. Dr. Asiye Nurten 215 216 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 5 TIP

Detaylı

Raşitizm D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? Anne Sütünde Yeterince D Vitamini Var mıdır?

Raşitizm D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? Anne Sütünde Yeterince D Vitamini Var mıdır? Raşitizm, kemiklerde kalsiyum depolanmasının yetersiz olmasına bağlı olarak ortaya çıkan şekil bozukluklarına verilen genel addır. Nedenleri çeşitlidir. Her yaşta görülebilir. En sık olarak görülen, dolayısıyla

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:34 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 03:06

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:34 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 03:06 ÇOCUKLARDA ENDOKRİN SORUNLAR Memorial Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bölümü'nden Prof. Dr. Oya Ercan, büyüme bozuklukları ile ilgili bilgi verdi. Bu sorunlar, büyüme bozukluklarını ve hormonların fazla

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler, vücudumuzda gerçekleşen olayların düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olması, hücrelerin bir araya gelerek oluşturduğu doku,

Detaylı