19. YÜZYIL VE EPİSTEMOLOJİDEKİ DÖNÜŞÜM EPİSTEMOLOJİDEN BİLGİ KURAMINA (THEORY OF KNOWLEDGE)

Benzer belgeler
Mevcut Durumda Bazı Bilim Dalları ve bazı sözdebilim dallarının kümelenme biçimi şöyledir:

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Temel Kavramlar Bilgi :

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Bilimsel Araştırma Yöntemleri II

Naif Tümevarımcılığın Güçlü Noktaları:

Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

Matematik Ve Felsefe

Bilgisayar II, Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, Nisan

a) Doğru Bilginin Kaynağı Problemi

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

TEMEL KAVRAMLAR. BS503 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ 1. seminer PROF. DR. SALİH OFLUOĞLU MSGSÜ ENFORMATİK BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR ORTAMINDA SANAT VE TASARIM 1

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR)

Bilim Tarihi Aristoteles ve Yöntem -Tümevarım ve Tümdengelim- Ömer Faik ANLI *

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N

BİLİM VE BİLİMSEL ARAŞTIRMA YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı»

BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ ve BECERİLERİ

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI

2 PARADİGMALAR IŞIĞINDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA ANLAYIŞLARI

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

BS503 BİLİMSEL NEDENSELLİK VE YAZIM

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

FSML / I.Dönem s.gky

İÇİNDEKİLER 1. Bilim Tarihine Genel Bir Bakış / 1 2. Bilimde Paradigmalar ve Bilimin Doğası / Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı / 59

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

D 3 KURAM VE ARAŞTIRMA. Neumann, 2000 Chapter 3, 4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Araştırma Teknikleri

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

BİLİM SEL YÖNTEM BASAMAKLARI 1

D.E.Ü. İşletme Fakültesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

BİLİM TARİHİ I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Bilim ve Bilgi

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

Araştırma Teknikleri

ÜNİTE 1: FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ

9. SINIF KONU ANLATIMI 1 BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI

FELSEFİ ÇÖZÜMLEMELERDE YÖNTEM John HOSPERS, (Çev. Şahin Filiz; Mehmet Harmancı)

1 Hipotez konusuna öncelikle yokluk hipoteziyle başlanılan yaklaşımda, araştırma hipotezleri ALTERNATİF HİPOTEZLER olarak adlandırılmaktadır.

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

Bilimin Doğası ve Bilim Tarihi

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

Bilişsel Gelişim. Psikolojiye Giriş. Okuma raporu #1. Ders asistanım kim? (düzeltilmiş) Bebek Olmak Nasıl Bir Şey? Düşüncenin Gelişimi Ders 5

DBB411 Bilimsel Araştırma ve Yazma Teknikleri. Çarşamba, Arş. Gör. Dr. İpek Pınar Uzun

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

Editörler Prof.Dr.Işıl Bayar Bravo & Doç.Dr.Mustafa Yıldız MODERN MANTIK

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Araştırma Problemleri: Problem İfadeleri, Araştırma Soruları ve Hipotezler

Psikoloji Psychology Psyche ology Ruh/zihin inceleme

Araştırma Sorununu Tanımlama ve Hipotez Kurma

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

BİLGİ KURAMINA GİRİŞ

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

SEMBOLİK MANTIK MNT102U

Sosyal Psikolojiye Giriş ve Araştırma Yöntemleri

Bilim ve Bilimsel Araştırma

Araştırma Oyunu BİLİMSEL YÖNTEM. Ortaöğretim öğrencilerini bilimsel araştırma yöntemlerini öğrenmeleri için teşvik etmek

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

D 2 ARAŞTIRMANIN ÇEŞİTLİ BOYUTLARI. Neumann (2000): Chapter 2 Arslan ve Ökten (1994):sf.1-17

VARLIKBİLİMSEL KANIT ÜZERİNE KANT IN DÜŞÜNCESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Economic Policy. Opening Lecture

Yrd. Doç. Dr. Reşide KABADAYI*

Transkript:

19. YÜZYIL VE EPİSTEMOLOJİDEKİ DÖNÜŞÜM EPİSTEMOLOJİDEN BİLGİ KURAMINA (THEORY OF KNOWLEDGE) 1543 Kopernik / 1620 Francis Bacon (Novum Organum) /1644 Descartes (Felsefenin İlkeleri) / 1687 Newton (Principia) / 1689 John Locke (İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme) / 1781 Kant (Arı Usun Eleştirisi) / 1830 1842 Comte (Pozitif Felsefe Dersleri) 16. ve 17. yüzyıllarda gerçekleşen bilimsel devrim sonrası, 18. yüzyılda ve özellikle 19. yüzyıl itibariyle bilimsel bilgi ön plana çıkmıştır. Geriye dönük bilim-tarihsel okumalarda bu tür bilginin kökeni çok gerilerde tespit edilebilir olsa da, 19. Yüzyılda kavrandığı biçimiyle yeni bir bilgi biçimi epistemolojinin konusu olmuştur. Yeni bir bilgi öznesi olarak bilim insanı, doğru yöntemleri kullandığı takdirde herkesin bilgi oluşturabileceğini / üretebileceğini söylüyor gibiydi. Ve herhangi bir bilim insanının ileri sürdüğü herhangi bir bilginin geçerliliği, sırf empirik gözlemlerin tekrar edilmesi ve verilerin kullanılması yoluyla başka herkes tarafından sınanabilirdi. Bu bilgi üretme yöntemi aynı zamanda pratik icatlar da geliştirebiliyormuş gibi göründüğü için, özellikle güçlü bir bilme tarzı olduğunu iddia etmeye başladı. Modern zamanların (modernizmin) bir niteliği olarak bilim büyük bir itibar görmektedir. Bilim ve yönteminde diğer bilgi iddialarında bulunmayan özel bir şeyin bulunduğu yaygın bir şekilde paylaşılan bir inançtır. Bir iddia ya da akıl yürütme şekline ya da araştırmaya bilimsel denmesi ya da bunların bilimsel olarak nitelenmesi bir geçerlilik veya özel türde bir güvenilirlik imasıdır. Bilimi bu kadar özel kılan şey nedir? Güvenilir sonuçlara yol açan bilimsel yöntem nedir? Bilimin ve bilim insanının sahip olduğu otoritenin temeli nedir? Bilim felsefesinin de bir tarihi vardır. Modern bilimle bir tür felsefi karşılaşma olarak görülebilecek ikinci aşamayı hazırlayan birinci aşama, doğru yöntem arayışı ya da bilim e yöntemini kazandırma çalışması olarak adlandırılabilir. Bu ilk aşama, 17. yüzyılın başlarında, bilimin amacının insanın yeryüzündeki kaderini iyileştirmek

olduğunu öne süren ve bu amaca, olgular ile organize edilmiş gözlemler toplayarak ve onlardan kuramlar türeterek varılabileceğini savunan Francis Bacon la başlatmak mümkündür. Bacon ın ifadeleriyle eğer doğayı anlamak istiyorsak Aristoteles in yazılarına değil doğaya başvurmalıyız. *** 1920 lerden başlayarak, 1980 li yılların ortalarına kadar olan dönemde, felsefede farklı bir tartışma alanı ortaya çıkmıştır. Bu alan, bilim felsefesidir. Bilim felsefesi, göreli olarak yeni bir disiplindir. Bilim felsefesi, bilim üzerine yapılan bir etkinliktir; fakat, alanı ve kapsamı iyi tanımlanmalıdır. Bilim felsefesi, doğrudan doğruya bilimin ürettiği bilginin niteliğini, kapsamını, üretirken başvurduğu araçları, bu araçların mahiyetlerini, bilimin tarihe mâlolmuş kuramlarını ve bunların doğasını, bütünüyle, felsefenin sağladığı araçlarla irdeleyen/sorgulayan bir etkinliktir. Bu nedenle, bütünüyle rasyonel, entelektüel bir uğraştır. Özellikle 18.yy itibariyle, bir irdeleme-araştırma alanı olarak ortaya çıkmıştır. Bu gerekçelendirmenin felsefenin yürüyüşünden çok, bilimin doğasından kaynaklandığı iddia edilmektedir. Bilimin ilerleme sürecinde ortaya çıkan problemlere, filozofların müdahalesi sonucu, bu disiplin doğmuştur. 18.yy, Aydınlanma, Bilimsel Devrim yüzyılı ve yeni bilim dallarının ortaya çıktığı bir yüzyıl olarak görülmektedir. Felsefede ve bilimde büyük ilerlemeler ve değişmeler görülmüştür. Buna bağlı olarak, yeni bilimler ortaya çıkmıştır. Bunlar, tarihsel süreçte tanımlanmış bilim dallarına uymayan disiplinlerdir. Aristoteles e göre bilim, nedenlere ilişkin açıklamadır ve burada ortaya konulan bilgi apodeiktik(kesin-doğru-zorunlu)dir. Sosyoloji, tarih, psikoloji gibi yeni disiplinler, geleneksel bilim tanımıyla bağdaşmamaktadırlar. Bu bağlamda, söz konusu disiplinlerin bilim olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Böylelikle de birinci problem, bilimin yeniden tanımlanma ihtiyacından doğmuştur. Bilim, tarihsel süreç içerisinde, yerleşik bir nitelemeye sahiptir. Bilimin ilerlemekte olduğu, ortak bir düşüncedir. Bilim, insanın ürettiği, insana ait olan, entelektüel bir uğraştır. Neden ilerleme sadece bu alana aittir? İkinci problem, bu soru üzerine kurulmuştur. Bu sorulara verilen yanıtlar, iki büyük öbek oluşturmuşlardır: Birinci grup, bu problemlerin doğru çözümü, tarihsel süreçte ortaya konulmuş olan seçkin bilim ürünlerini incelemekten geçer savını savunmuştur. (BİLİM TARİHİ)

İkinci grup, bu soruları doğru biçimde yanıtlamanın yolu, bilimin kullandığı kavramlar, kullandığı yöntem ve ürettiği bilginin niteliğinin irdelenmesinden geçer savını savunmuştur. (BİLİM FELSEFESİ) Her iki disiplin de bilimin doğasını araştırmayı amaçlamaktadır. Bilimin doğası üzerine çalışmalar, toplumların başlangıcından bu yana her toplumun insan-doğa-evren üzerime bir söylem geliştirmeleri ve Varlık a ilişkin bir bilgi yığını oluşturmalarından dolayı, epistemolojinin bir yan dalı olarak ortaya çıkmıştır. 18.yy, aynı zamanda, felsefede de bir dönüşüm noktasıdır. Felsefenin üç ana disiplini olan ontoloji, epistemoloji ve değerler alanlarında, önemli eserler verilmiştir; ancak, 18.yy dan itibaren ontoloji alanında ürün verilmemeye başlanmıştır. 18.yy da, felsefenin geleneksel yürüyüşünü bozan bir gelişme yaşanmıştır: Bilimler büyük bir gelişme göstermiş, sorulardan daha önemli olan yanıtlar ortaya koymuşlardır. Böylece felsefe ile bilim arasında sınırlar çizilmeye başlanmıştır. Salt bilim ile uğraşanlar ve salt sorular üzerine yürütülen çalışmalar söz konusu olmuştur. Yanıtlar önem kazanınca, felsefede salt ontoloji çalışmaları geri plana düşmüş, epistemoloji ve etik, ön plana çıkmıştır. Bilim, ilerleme ile son bulan bir uğraş olarak düşünüldüğünden, bu ilerlemeyi bilim dışındaki insan etkinliklerine de yerleştirme isteği doğmuştur. İlerleme kavramı, ciddi bir problem alanı olarak ortaya çıkmıştır. Felsefe ve diğer disiplinler de ilerleyebilirler mi? Bu disiplinlerde ilerleme olanaklıysa, bu, nasıl gerçekleşecektir? Bilimin seçkin örneklerinin incelenmesi ve bunun sonucunun disiplinlere uygulanması, bir öneridir; ancak, bu yeterli bulunmamıştır. Bilimi, 1-) bütünüyle, ortaya koyduğu ürünlerin niteliği açısından 2-) etkinliği yürüten bireylerin ya da grupların psikolojileri açısından 3-) etkinliği yürüten bireylerin ya da grupların toplumsal özellikleri açısından irdelemek, iki farklı bilim felsefesi etkinliğine yol açmıştır. I) Ürün olarak bilimi inceleyen bilim felsefesi alanı (Analitik felsefe; neopozitivistler) II) Etkinlik olarak bilimi inceleyen bilim felsefesi alanı (Kuhn, Popper) (Bu anlayışa göre, bilimin ortaya konulduğu dinamik süreç kavranmalıdır) ***

İLK MODELLEMENİN (POZİTİVİZMİN) EPİSTEMOLOJİK BİLGİ KURAMSAL YAPISI Pozitivizm, bilimin gözlem ve deney vasıtasıyla elde edilen sağlam bir temele (verili olgulara) dayandığı düşüncesi ve bilimsel kuramları güvenilir bir yöntemle böyle bir temelden çıkarmayı olanaklı kılan bazı akıl yürütme prosedürleri bulunduğu fikri üzerine kuruludur. Pozitivizmin ikinci aşaması olan mantıkçı-pozitivizm (neo-pozitivizm) aynı zamanda empirizmin radikal bir formudur. Mantıksal Pozitivizm / Mantıksal Empirizm: Anlamlı önermelerin ya a priori ve sentetik (doğruluğu a priori olarak bilinen) veya a posteriori ve sentetik (olgu içerikli) olduğu ve bunlar dışında kalan ifade biçimlerinin bütünüyle anlamsız olduğunu savunan görüş. Doğrulanabilirlik ilkesini anlamın kriteri sayan yaklaşım. Buna göre, olgulara başvurularak doğrulanabilen önermeler anlamlı önermeler, doğrulanamayanlar ise saçmadır. Anlamlı önermeler pozitif, anlamsız önermeler negatiftir. Negativizm reddedilmelidir. Empirizm (Deneycilik): Bilginin elde edilmesinde, ilk bilgi kaynağı olarak deney(im)i gören yaklaşım. Bu sonuç, bir yanıyla felsefi düşüncelere (empirizm / doğruluğun uygunluk kuramı) dayanırken, pozitivist / neo-pozitivist yaklaşım kendisini modern bilim kuramlarının detaylı analizine dayandırır. Galileo ya göre, gözlem ve deneye dayanan olgular olgu sayılmalıdır, daha önceden benimsenmiş düşüncelere bağlı olanlar değil. Gözlem olguları evrenin benimsenmiş bir şemasına uyabilirdi de uymayabilirdi de; ancak Galileo ya göre önemli olan şey, olguları kabul etmek ve teoriyi olgulara uyacak şekilde inşa etmekti. Pozitivist Bilim Tanımı / Ortodoks Bilim Görüşü: Bilimsel bilgi doğrulanmış / ispatlanmış bilgidir. Bilimsel kuramlar bir kısım titiz yöntemlerle gözlem ve deneyle elde edilen deney olgularından çıkarılır. Bilim, görebildiğimiz, işitebildiğimiz, dokunabildiğimiz şeyler üzerine bina edilir. Bilimde şahsi fikirlerin veya tercihlerin ve spekülatif tasavvurların yeri yoktur. Bilim nesneldir / objektiftir. Bilimsel bilgi, nesnel / objektif olarak doğrulandığı için güvenilir bilgidir. Buna göre, eğer olgulara dayalı değilse, ya da aynı anlama gelecek biçimde ölçemiyorsanız!, bilginiz eksik ve yetersiz demektir.

Çoğu kez ölçme bu işlevi yerine getirir; bu, örneğin esin bekleyen genç araştırmacının, sorununa nasıl yaklaşacağını bilmeyen genç laboratuar kurdunun durumudur; onlara, patronları çoğu kez, kavramaya çalıştıkları olgunun tüm ölçülebilir yanlarını ölçmelerini, işin gelişimini bekleyip, izlemelerini önerir ve gizli, ancak çoğu kez gerçekleşen bir umutla, söz konusu olguyla bu mesafeli tanıdıklığın / içli-dışlı oluşun incelenen olguyu, işlemsel bir şekilde kavramayı sağlayacak bir fikre yol açmasını bekler. ( ) Fakat, deneysel bir bilimde karşı çıkılması imkansız olan ölçmenin metodolojik diktatörlüğü, korkutucu yaralara yol açmaktadır; yöntem olarak ölçmeden, patolojik bir düşkünlük olarak ölçmeye geçilmektedir; ölçme tutkusundan kesinlik tutkusuna ( rasyonellik tutkunluğu, kendiliğinde, bir rasyonellik değildir) varılmaktadır. Böylece, bilimden uzaklaşılarak ideolojiye ve dış dünya katında sahip olabileceğimiz bilgilere ilişkin değer yargılarına bağlanılmaktadır (Abraham Moles). Naif Tümevarımcılık: Bilim gözlemle başlar. Bilimsel gözlemci, normal, yani hasara uğramamış duyu organlarına sahip olmalı ve gözlemlemekte olduğu durum konusunda delil teşkil etmek üzere görebildiği, duyabildiği vb. şeyleri dürüstçe kaydetmeli ve bunu önyargısız bir biçimde yapmalıdır. Dünyanın durumuyla ilgili önermeler veya bazı önerme türleri, önyargısız bir gözlemcinin duyu organlarını doğrudan kullanmasıyla doğrulanabilir veya doğru olarak tesis edilebilir. Bu tarzda elde edilen önermeler (gözlem önermeleri) böylece kendisinden bilimsel bilgiyi dizayn eden yasaların ve kuramların türetileceği temeli oluştururlar. Doğrulanabilirlik Ölçütü Diyoruz ki, belli bir kimse, eğer ve ancak, bir tümcenin anlatmak istediği önermeyi nasıl doğrulayabileceğini, yani belli koşullar altında hangi gözlemlerin, kendisini, önermeyi doğru olarak kabule ya da yanlış olarak reddetmeye götüreceğini biliyorsa, o tümce o kimse için olgusal bir anlam taşır. ( ) Sorular bakımından da yöntem aynıdır. Her durumda, hangi gözlemin bu soruyu şu ya da bu yolda yanıtlamaya götürebileceğini sorarız; eğer böyle gözlemler bulunamıyorsa, söz konusu tümcenin dil bilgisel görünüşü onun anlamlı olduğunu ne denli güçlü biçimde gösterirse göstersin, bizim için gerçek bir soru olmadığı sonucuna varmamız gerekir (A. AYER).

ÖRNEK: ÖRNEK 1: İngiltere parlamentosu Londra dadır. Doğrulama yöntemi: Avam Kamarası na git, içeri bak ve gör. Alternatif olarak: Telefonla ara ve sor; B.B.C. deki haberleri dinle; gazetedeki parlamento haberlerini oku. Su 100 Cº de kaynar. Doğrulama yöntemi: Biraz suyun içine bir termometre koy, suyu ısıt ve su kaynadığında ısısını ölç. Yıldızların konumu insan ilişkilerini tayin eder. Doğrulama yöntemi: Gazetelerin eski sayılarındaki astrolojik tahminlere bak ve bu tahminleri gerçekleşen şeylerle karşılaştır. Eşit olmayan ağırlıklar, merkezden eşit uzaklıktaki iki kefede karşı karşıya konulunca, büyük olan ağır basar. Doğrulama yöntemi: Eşit olmayan ağırlıklarla deneyler yap. Dinozorlar yeryüzünde, Mezozoik dönemde yaşamışlardı. Doğrulama yöntemi: Bunlar fosildir önermesini doğrulayacak belli nesneleri görmek veya onlara dokunmak; bu nesnelerin, paleontologların dinozor fosili diye üzerinde anlaştıkları fosil sınıfına giren nesneler olduğunu doğrulamak; bu tür fosillerin bulunduğu yer katmanının görünümünün, jeologların üzerinde anlaştıkları Mezozoik döneme ait yer katmanı tanımına uyduğunu doğrulamak. Denizlerdeki fırtınalar Poseideon öfkelendiğinde patlar. Doğrulama yöntemi: Yok. ÖRNEK: Örnek vermek gerekirse, (a) demir çubuk ısıtılınca genleşir, (b) demirden yapılmış nesneler ısıtılınca genleşirler, (c) bütün metaller ısıtılınca genleşirler, (d) bütün katı nesneler ısıtılınca genleşirler ifadelerinde (a) dan (d) ye varan süreç bir tümevarımsal genellemedir ve (d) empirik bir yasadır. Bu süreçte her aşama sınanabilirdir ve doğrulama olanağına açıktır. Görüleceği üzere, her durumda yasa gözlemlenebilir (demir, bakır, metal, katı cisim) ve ölçülebilir (ısı, uzunluk) olana gönderimde bulunmaktadır.

Bu tür önermelerin doğruluğu, dikkatle yapılmış gözlemle tespit edilmelidir. Söz konusu önermelerin doğruluğunu, herhangi bir gözlemci duyularını doğrudan doğruya kullanmak suretiyle veya duyuları yoluyla tespit edebilir ya da kontrol edebilir. Tikel Önermeler: Belirli bir zaman ve mekanda, belirli bir olaya veya duruma atıfta bulunur. Tümel Önermeler: Tüm zamanlar ve mekanlar için geçerli olmak üzere belirli bir türdeki olaya gönderme yapar. Bilim deneye dayandığı için, gözlemden çıkarılan tikel önermelerden, bilimsel bilgiyi oluşturan evrensel önermeleri elde etmek gerekir. SORU: Kuramları oluşturan çok genel, sınırlanmamış iddiaların doğruluğu, sınırlı sayıda birçok gözlem önermesini içeren sınırlı sayıda delile dayanarak nasıl ispatlanabilir? CEVAP: Belirli şartlar karşılanması şartıyla, sınırlı sayıda bir dizi gözlem önermesinden evrensel bir yasayı genellemek meşrudur. Bu şartlar şöyledir: Bir genellemeyi teşkil eden gözlem önermelerinin sayısı çok olmalıdır. Gözlemler çok değişik şartlar altında tekrarlanmalıdır. Hiçbir kabul edilmiş gözlem önermesi, onlardan elde edilen yasayla çelişmemelidir. Eğer çok sayıda A değişik şartlar altında gözlemlenmişse ve eğer gözlemlenen A ların tamamı istisnasız B özelliğine sahip ise, bu durumda bütün A lar B özelliğine sahip demektir. BU KOŞULLAR ALTINDA, SINIRLI BİR TİKEL ÖNERMELER DİZİSİNDEN EVRENSEL BİR ÖNERMEYE GÖTÜREN, YANİ TİKELDEN TÜMELE TAŞIYAN AKIL YÜRÜTME BİÇİMİNE TÜMEVARIMLI AKIL YÜRÜTME, SÜRECE DE TÜMEVARIM DENİR. NAİF BİR TÜMEVARIMCI İÇİN VE ÇOĞU POZİTİVİST İÇİN BİLİM TÜMEVARIM İLKESİNE DAYANIR.

Naif tümevarımcıya göre, bilimsel bilgi, gözlemin temin ettiği sağlam temelden yola çıkılarak tümevarımla inşa edilir. Gözlemle çok sayıda olgu tespit edilirken ve deney genişlerken, deney ve gözlem hünerlerimizdeki gelişmelerden dolayı olgular daha rafine ve ayrıntılı hale gelirken, titiz tümevarımlı akıl yürütmelerle inşa edilen yasalar ve kuramlar da o ölçüde genellik kazanırlar ve kapsamları genişler. Bilimin ilerlemesi, gözlem verileri stoku büyüdüğü için, mütemadiyen yukarıya ve ileriye doğru devam eder. Bilimin önemli özelliklerinden biri de, AÇIKLAMA VE TAHMİNDE (ÖNGÖRÜDE) BULUNMAdır. Bu nedenle, tahminde bulunma aşaması için tümdengelime başvurulması zorunludur. Yasalar ve Kuramlar Tümevarım Tümdengelim Gözlemde elde edilen (tespit edilen) olgular. Tahminler öngörüler {HEDEFİ BELLİ OLMAYAN BİR GEZGİNİN DOLAŞMASI gibidir} Bir kez evrensel yasa ve kuramlara sahip olundu mu, bu yasa ve kuramlardan öngörüler (ve yasayı/kuramı doğrulayıcı/sınayıcı) türetmek mümkündür. Bu tür türetmeleri içeren akıl yürütme tarzına tümdengelimli (deductive) akıl yürütme denir. (1) Bütün metaller ısıtılınca / ısınınca genleşir. (2) Demiryolu rayı metalden yapılmıştır. (3) Demiryolu rayı ısınınca genleşir. Bu argümanda (1) ve (2) öncüller, (3) sonuçtur. (1) tümel önermedir ve (2) tikel önermedir. (1) ve (2) doğruysa, (3) zorunlu olarak doğru olacaktır. Aksi durum çelişkiye yol açacaktır. Mantık açısından geçerli bir tümdengelimsel akıl yürütmede, tümdengelimin öncülleri doğru ise sonucu da doğrudur. Oysa,

(1) Birçok metal ısıtılınca / ısınınca genleşir. (2) Demiryolu rayı metalden yapılmıştır. (3) Demiryolu rayı ısınınca genleşir. Biçimindeki argümanda (3), (1)den zorunlu olarak çıkmaz. (1) ve (2)nin doğru, (3)ün yanlış olması mümkündür. O halde, tümdengelimde öncüllerin doğruluğu mantıksal olarak belirlenemez. Yanlış bir öncülden yola çıkarak geçerli bir tümdengelimsel akıl yürütmede bulunmak mümkündür. Buna bağlı olarak, pozitivist yaklaşıma göre, tümdengelimci akıl yürütme tek başına dünyayla ilgili bir doğru önermeler kaynağı olarak işlemez. Bilim, dünyaya ilişkindir ve bu nedenle, büyük oranda tümevarımsaldır. Ancak doğru öncüllere dayalı geçerli bir tümdengelimsel akıl yürütme, henüz gözlemlenmemiş bir olguya ilişkin öncüllerin zorunlu sonucu olarak bir sonuç önermesi üretir. Bu sonuç önermesi, yine deney ve gözlem yoluyla tespit edilebilir / sınanabilir bir önermedir. Eğer bu önerme doğrulanırsa kuramın / yasanın öngörüsü doğrulanmış ve dolayısıyla kuram / yasa doğrulanmış, bir kez daha sınanmış olur. Özet: 1. Yasalar ya da kuramlar 2. Başlangıç Koşulları 3. Tahminler / Öngörüler Bütün olgular, nisbi önemlerine göre tercihte ya da a priori tahminde bulunmaksızın gözlemlenecek ve kaydedilecektir. Gözlemlenen ve kaydedilen olguların, düşüncenin mantığına zorunlu olarak girenler dışında hipotezsiz ve postülasız analizi yapılacak, mukayese edilecek ve tasnifi yapılacaktır. Olguların bu analizinden, aralarındaki sınıflandırıcı ya da nedensel ilişkilere göre tümevarımlı tarzda genellemelere ulaşılacaktır. Daha sonraki araştırmalar hem tümdengelimli hem de tümevarımlı olacaktır; çünkü ilave araştırmalar daha önce tespit edilen genellemelerden hareketle çıkarımlar yapacaktır.