KONJONKTÜR. Gelece e Dönüfl TEMMUZ 2004 SAYI 5

Benzer belgeler
Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

TÜRK YE EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU TÜRK YE EKONOM S

TÜS AD KONJONKTÜR. Dikiz Aynas n Sökmek N SAN 2004 SAYI 4. Genel De erlendirme

PROJEKS YON YILLIK TÜFE. > ENFLASYON Enflasyondaki iki ayl k gerçekleflme, y l n tümüne iliflkin umutlar bir anda söndürdü.

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i

SAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R.

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

TOFAfi 2007 FAAL YET RAPORU. Otomobil Sektörü ve Tofafl n Sektör çindeki Yeri

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

yi tan mlanm fl stratejiler-etkileyici sonuçlar Konsolide olmayan Haziran 2007 sonuçlar

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i

Mart 2009 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

PARASAL GÖSTERGELER KRED LER N DA ILIMI* (B N TL.)

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i

Ekonomi Bülteni. 6 Haziran 2016, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

01/01/ /09/2009 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

VII PARA, BANKA VE MALÝ PÝYASALAR

TÜS AD KONJONKTÜR. 2005: Beyaz Bayrak Ayna*! OCAK 2005 SAYI 7. Genel De erlendirme

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı EKONOMİK GÖSTERGELER

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

Eylül 2009 Finansal Sonuçları. Konsolide Olmayan Veriler

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

AYDIN TİCARET BORSASI

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Aral k 2006 (Yay n No: TÜS AD-T/ /429) Meflrutiyet Caddesi, No: Tepebafl / stanbul Telefon : (0212) Telefax: (0212)

DÖVİZ. Döviz Kurları / Pariteler DÖVİZ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ VERİ GÜNDEMİ. Ekonomik Notlar Makro Görünüm Teknik Görünüm

Ekonomi Bülteni. 09 Haziran 2014, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

ÖZET ...DEĞERLENDĐRMELER...

MAYIS 2010 DÖNEM FA Z DI I FAZLA YÜZDE 82,1 ORANINDA ARTARAK 8 M LYAR TL OLMU TUR. BÜTÇE G DERLER YÜZDE 2,1 ORANINDA AZALARAK 19,1 M LYAR TL

1- Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

1- Ekonominin Genel durumu

Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015)

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Araştırma Notu 15/177

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent. Yüksek 1,0875 1, ,551 2, ,19 37,70

Mart Ayı Enflasyonu ve Görünüm

DÜNYA EKONOM S 2008 YILI ODA FAAL YET RAPORU DÜNYA EKONOM S

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Eylül 2015, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Türkiye Ekonomisi 2013

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Ekonomik Durum Tespit Anketi Sonuçlar

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Ocak. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

İçindekiler. İSO Sanayi Gelişim ve Girdi Fiyatları Endeksi. İSO Sanayi Girdi Fiyatları Endeksi

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Euro Bölgesi İzleme Raporu: Temmuz 2003

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK)

TÜRK YE CUMHUR YET MERKEZ BANKASI

ING EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU İKİNCİ 3 AYLIK RAPOR

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

ABD de S&P Case Shiller konut fiyat endeksi %5.1 arttı, beklenti %5.1

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

PROJEKS YON TÜRK YE N N GÖSTERGELER

PROJEKS YON > ENFLASYON TÜRK YE N N GÖSTERGELER. > Haz rlayan: Alaattin AKTAfi alaattin.aktas@mynet.com

Haziran. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

%7.26 Aralık

2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Transkript:

TÜS AD KONJONKTÜR D E Ú E R L E N D R M E SAYI 5 TEMMUZ 24 Genel De erlendirme D fl Ekonomik Geliflmeler Üretim ve Enflasyon Bütçe ve Para Politikalar D fl Ticaret ve Ödemeler Dengesi 24 Y l Beklentileri sayfa 1-8 Tablolar Sanayi Üretimi ve Fiyatlar Ödemeler Dengesi Konsolide Bütçe Parasal Geliflmeler Milli Gelir sayfa 9-13 Grafikler Sanayi Üretimi Genel Denge Fiyatlar Parasal Geliflmeler Bütçe ve Para Politikalar D fl Ticaret sayfa 14-19 24 Y l Senaryosu sayfa 2 TÜS AD KONJONKTÜR DE ERLEND RME www.tusiad.org adresinde sunulmaktad r. Genel De erlendirme Ekonominin temel dengeleri d fl konjonktürde görülen olumsuzluklar karfl s nda direncini koruyabilmifltir. Türkiye ekonomisinin istikrar aray fl nda, s n lacak en güvenli liman n ekonomik program n uygulanmas olaca genifl kesimler taraf ndan kabullenilmifl, uygulamadaki kararl l k sayesinde de s k maliye ve para politikalar meyvelerini vermeye bafllam flt r. Geçti imiz iki y ldaki güçlü ekonomik performans n ard ndan, 24 ün ilk yar s na iliflkin göstergeler de ekonomide süregelen iyileflmeyi daha belirgin hale getirmekte, önümüzdeki döneme iliflkin olumlu sinyaller vermektedir. Düflük enflasyon-yüksek büyüme patikas nda elde edilen kazan mlar ekonomideki tüm göstergelere yans m fl, enflasyondaki düflüflle birlikte ekonomik büyüme son dokuz çeyrek dönemde kesintisiz sürmüfltür. Ekonomik temellerdeki güçlenmenin en gözlenebilir getirisi ise, d fl konjonktürdeki bozulmaya karfl n ekonominin direncini koruyabilmesi olmufltur. Yüksek petrol fiyatlar ve artan uluslararas faiz oranlar na ra men ekonomik büyüme h z kesmeden devam etmektedir. ç fiyatlardaki oynakl a karfl n ise talep ve özellikle de yat r mlardaki art fl sürmektedir. Nitekim, Nisan ay nda ortaya ç kan mali dalgalanma kal c bir bozulmaya yolaçmadan k sa sürede atlat labilmifltir. Mali piyasalarda görülen bu dalgalanman n daha ciddi boyutlara ulaflmadan atlat lmas ve ekonominin tekrar eski seyrine dönmesi, ekonomideki k r lganl n henüz sonlanmasa da- azald n göstermifltir. Mevcut olumlu konjonktür, sene sonu hedeflerinin yakalanmas na imkan sa lamaktad r. Yap sal alandaki reformlar n devam ettirilmesi, ekonomik göstergelerdeki olumlu performans n süreklili ini temin edecek en önemli faktördür. Ekonomik program n n kararl l kla uygulanmas ve yap sal alanda gerçeklefltirilen önemli ad mlarla birlikte Türkiye ekonomisinin d fl kaynakl floklara karfl n direncinin artt bir gerçektir. Ne var ki, Gelece e Dönüfl Gelece i net görebiliyoruz, ama geçmiflimiz oldukça belirsizdi Rus Deyifli -baflta petrol olmak üzere- uluslararas fiyatlardaki art fllar, ABD ekonomisindeki geliflmeler sonucu gerçekleflen faiz art r m öncesindeki -Türkiye nin de dahil oldu ugeliflmekte olan piyasalar üzerinde olumsuz etki yapaca beklentisi ve yüksek cari ifllemler aç n n yaratt tedirginlik Nisan ay yla birlikte mali dalgalanmalara neden olmufltur. Bu d flsal geliflmelerin yan s ra, ayn dönemde, YÖK yasa tasar s çevresinde yükselen siyasi tart flmalar da, piyasalarda beklentilerin bozulmas sürecini atefllemifltir. Ayn süreçte, uzun süredir de er kazanmakta olan TL ile birlikte, piyasalarda, döviz kurlar nda bir düzeltme olmas gerekti i biçiminde alg oluflmufltur. Bu çerçevede düflünüldü ünde, son dönemde yaflanan olumsuz d fl geliflmelerin, ekonominin kazand ivmeyi yavafllatt bir di er gerçektir. Bu süreçte ekonomiye ba fl kl k sa layan en önemli faktör ise yap sal alanda sa lanan kazan mlar olmufltur. Önümüzdeki dönemde de yap sal reformlar n ve mali disiplinin ödün verilmeden uygulanmaya devam edilmesi ekonominin ba fl kl n art racak ve düflük enflasyon-yüksek büyüme patikas n destekleyici bir unsur olacakt r. Düflük kurfaiz-enflasyon döngüsü ile birlikte büyüme ortam n n yakaland mevcut konjonktür, ekonomide gerekli yap sal dönüflümlerin gerçeklefltirilmesi için f rsat yaratmaktad r. Temel dengesizliklerin giderildi i bir makroekonomik ortamda göreceli olarak maliyetleri azalan yap sal reformlar n hükümet taraf ndan gerçeklefltirilmesi, IMF ile yap lacak gözden geçirmelerin ötesinde orta ve uzun vadede sürdürülebilir büyümenin temellerini oluflturmaktad r. IMF ile Stand-by Anlaflmas na benzer bir yap da devam edilece inin iflareti, olumlu beklentileri güçlendirecektir. Yüklü bir borç stokunu s rt nda tafl yan ekonominin sermaye ç k fl na yol açacak geliflmelere olan k r lganl n n henüz tamam yla sonlanmad göz önünde bulunduruldu unda, yap sal dönüflümün ve mali disiplinin kararl l kla sürdürülece ine dair piyasalarda temin edilecek güven olumlu beklentileri güçlendirecektir. Bu

noktada, güveni tesis edecek istikrar unsuru ise IMF ile iliflkilerin 24 y l ndan sonra nas l bir flekil alaca n n netlefltirilmesidir. IMF ile Stand-by Anlaflmas na benzer bir yap da devam edilece inin iflareti, ayr ca küresel çapta yükselen faizlerin ekonomimiz üzerindeki etkisini nötralize etmek aç s ndan da önem tafl yacakt r. Teknik destek, kamuoyuna bilgi aç klama, politika seçeneklerinin karfl l kl de erlendirilmesi, politika seçimlerinin onaylanmas, performans kriterleri, gözden geçirmeler ve ihtiyaç halinde kredi temin edilmesi gibi unsurlar içerecek bir anlaflman n bir an önce aç klanmas, iç ve d fl piyasalarda sa lam bir ç pa etkisi görerek güvenin tesis edilmesine imkan sa layacakt r. Mevcut konjonktürde, risklerin do ru alg lanmas n n önemi artmaktad r. Son dönemde de izlenebilece i üzere, beklentilerin d fl geliflmelere endeksli flekillendirilmesi ekonomideki k sa dönemli dalgalanmalara yol açabilmektedir. Ancak, Türkiye deki seksen y ll k politik-ekonomi gelene i düflünüldü ünde, göstergelerdeki iyileflmenin derinleflmeye bafllamas ve kalan yap sal reformlar n tamamlanmas na iliflkin olumlu ad mlar n at lmas ile birlikte ekonomide yeni bir sürece girildi i iyi gözlenebilmelidir. Enflasyonla mücadeledeki önemli kazan mlar bütün kesimler taraf ndan hissedilmekte, düflen enflasyon sürecinde yüksek büyüme kesintisiz olarak sürmektedir. TL ye duyulan güvenin artmas yla ise ters para ikamesi belirgin bir hal almaktad r. Büyüyen ticaret hacmiyle birlikte geniflleyen cari aç k ise, sürekli tart fl lmakta ve endifle konusu olmaya devam etmektedir. Ancak, tüketim ve yat r m kaynakl iç talep genifllemesinin tetikleyebilece i yüksek d fl aç n - mevcut s k maliye ve para politikalar göz önünde bulunduruldu unda- ciddi bir tehlike oluflturmayaca düflünülmektedir. Öte yandan, ters para ikamesinin süregeldi i ekonomilerde d fl denge hesaplar nda önemli çarp kl klar oluflmaktad r. Nitekim, mevcut veriler yaz turizminin canl geçece ine iflaret etmekte ve y l sonu cari aç n da tehlikeli seviye olarak kabul edilen- d fl ticaret hacmine oran olarak %1 un alt nda gerçekleflece ine iflaret etmektedir. Son iki y ld r enflasyon, kur, faizler, ihracat, d fl denge, büyüme, vs. bütün verilerin beklentilerin ötesinde bir performans sergiledi i ve olumsuz beklentileri sistematik bir flekilde olumluya çevirdi i, kriz ard ndaki Türkiye ekonomisinin tekrar h zl büyüme ray na oturdu u tüm kesimler taraf ndan alg lanabilmelidir. Bu çerçevede, mevcut olumlu sürecin önündeki riskler k sa vadedeki d fl ve iç geliflmelerden öte, yap sal reformlar n kararl l kla devam gibi uzun soluklu çabalardaki kararl l k olarak alg lanmal d r. Bu konudaki istikrar unsuru ise yap sal de iflimin devaml n n temin edecek olan IMF ile Stand-by Anlaflmas na benzer bir yap da devam edilece inin iflaretidir. Di er bir deyiflle, ekonomik temellerdeki iyileflmenin, içinde bulunulan reform sürecinin daha ileriye götürülmesiyle desteklenmesi gerekmektedir. I. D fl Ekonomik Geliflmeler Son dönemde emtia fiyatlar nda gözlenen yükselifle ra men, dünya ekonomisi güçlü büyüme performans n sürdürmektedir. Bu y l n ikinci çeyre inde petrol fiyatlar 4 dolar seviyelerine kadar yükselmifl ve baflta Çin olmak üzere Asya (Japonya hariç) ülkelerinde görülen yüksek büyüme, beraberinde petrol harici mallara yönelik küresel talebi art rm flt r. OPEC taraf ndan daha önce A ustos ay nda yap laca duyurulan günde yar m milyon varillik üretim art fl n n kesin olmad n n aç klanmas petrol fiyatlar nda yeni bir yükselifl bask s yaratm flt r. Petrol fiyatlar n n art k yeni bir platoya ç kt ve k sa dönemde de önemli bir düflüfl göstermeyece i beklenmektedir. Enerji fiyatlar nda gözlenen dalgalanma ve küresel büyümedeki güçlü gidiflat, sermaye piyasalar n n h zl faiz 15 1 5-5 -1 % art r mlar na yönelik endiflelerini art rm flt r. Bu geliflmelere ek olarak, ABD de istihdam olanaklar n n genifllemesi fiyat istikrar na yönelik kayg lar art rm fl ve bunun sonucu olarak da FED Haziran sonu itibariyle k sa vadeli faiz oranlar n çeyrek puan art rarak %1.25 seviyesine yükseltmifltir. FED ayr ca, faiz art r mlar n n y l n geri kalan nda ve önümüzdeki y l da devam edebilece ine iliflkin sinyaller vermifltir. Faiz art r m sürecinden en çok etkilenmesi beklenen geliflmekte olan ülkeler aç s ndan mevcut borç yükleri belirleyici olacakt r. Bu geliflmeler küresel ekonominin büyüme h z n yavafllatabilecek nitelikte olmas na karfl n, verimlilik, d fl ticaret ve yat r m harcamalar ndaki art fllar n beklenenden yüksek gerçekleflmesi nedeniyle söz konusu olumsuz etkileri bertaraf etmesi beklenmektedir. OECD taraf ndan ABD, Japonya ve Euro bölgesi için büyüme tahminleri 24 y l için s ras yla %4.7, %3. ve %1.6 olarak aç klanm flt r. Sanayileflmifl ülkelerde gözlenen ekonomik toparlanma y l n ikinci çeyre inde de devam etmifltir. Son tahminlere göre, ABD ekonomisinin 24 ün ilk çeyre i itibariyle y ll k %3.9 oran nda büyümesi beklenmektedir. Söz konusu büyüme, baflta özel tüketim, makine ve teçhizat yat r mlar ve ihracat olmak üzere birçok alt kaleme de yay lm fl durumdad r. Geniflleyici para ve maliye politikalar taraf ndan desteklenen mevcut durum, verimlilikte gözlenen art flla birlikte de erlendirildi inde mevcut büyüme performans n n önümüzdeki dönemde de sürece ine iliflkin önemli sinyaller vermektedir. Euro bölgesine iliflkin yap lan ilk hesaplamalar, bölge ekonomisinin ilk Bileflik Öncü Göstergeler* 1993-1 1994-7 1994-1 1994-7 1995-1 1995-7 1996-1 1996-7 1997-1 1997-7 1998-1 1998-7 1999-1 1999-7 2-1 2-7 21-1 21-7 22-1 22-7 23-1 23-7 24-1 24-7 25-1 Euro Bölgesi Japonya Amerika * Y ll kland r lm fl alt ayl k % de iflim Kaynak: OECD SAYFA 2

çeyrekte %.6 büyüdü ünü ortaya koymaktad r. Büyümenin bafll ca kaynaklar ise tüketim ve ihracat olmufltur. Dünya ekonomilerindeki toparlanman n do al bir sonucu olarak ortaya ç kan ihracat art fl n n yak n dönemde yat r m harcamalar yla desteklenmesi gerekmektedir. Zira, Alman ekonomisindeki düflük inflaat yat r mlar bu konudaki endifleleri art rmaktad r. Deflasyonist bask lar tam olarak ortadan kalkmamakla birlikte Japon ekonomisindeki güçlü büyüme e ilimi devam etmektedir. lk çeyrekte %1.5 büyüyen milli gelir art fl na en önemli katk lar iç talep ve ihracat art fl n n yan s ra stok birikiminden gelmifltir. Afl r h zl ekonomik genifllemeyi yavafllatma giriflimleri sonuç vermeye bafllayan Çin de, y l n ilk çeyre i itibariyle %5 ye yaklaflan sabit sermaye oluflum h z %2 seviyesine kadar gerilemifltir. Di er Asya ülkelerinde ise büyümenin en güçlü destekleyicisi konumundaki ihracat mevcut e ilimini sürdürmektedir. Latin Amerika ülkelerinde ekonomik toparlanman n güçlü bir biçimde devam etti i gözlenmektedir. Brezilya da sanayi üretimi istikrarl bir biçimde artarken, Arjantin de ilk çeyrek büyümesi %1 un üzerinde gerçekleflmifltir. II. Üretim ve Enflasyon Ekonomik temellerdeki güçlenme belirginleflmeye bafllam flt r. 23 y l sonu itibariyle 1,4, TL seviyelerine gerileyen döviz kuru, 24 y l bafllar nda da gerilemeye devam etmifl ve Mart sonu itibariyle 1,31, TL seviyelerine kadar inmifltir. lk üç ayl k dönemde ortalama döviz kuru 1,325, TL olarak gerçekleflmifltir. Ayn dönemde MKB-1 endeksi 23 y l sonuna göre %1 artarak 2, seviyelerini geçmifl ve ikincil piyasada nominal faizler %26 dan %22 ye gerilemifltir. malat sanayinde çal flan kifli bafl na verimlilik ise bu y l n ilk üç ayl k döneminde kriz öncesine göre %14.5 oran nda artarken, reel ücretler ayn döneme göre %24.4 oran nda gerilemifltir. Ayr ca, toplam iflsizlik 23 y l nda, %1.5 olarak gerçekleflmifltir. lk çeyrekteki büyümenin kayna ticaret ve sanayi sektörleri olmufltur. 24 y l n n ilk çeyre inde %12.4 olarak gerçekleflen GSMH art fl na en çok katk y sa layan sektörler s ras yla, ticaret ve sanayi sektörleridir. Sanayi üretiminde, temel olarak ihracata yönelik olan üretimin son iki y ldan beri devam ediyor olmas, bu sektörün ilk çeyrek üretiminin %1.3 artarak büyümeye 3.5 yüzde puan katk da bulunmas n sa lam flt r. Sanayi üretimindeki yüksek art fl ticaret ve ulaflt rma sektörlerini de olumlu etkilemifltir. D fl ticarette yaflanan geliflmeler, ithal ürünlerin tafl ma ve pazarlama faaliyetlerini gerçeklefltirmeleri dolay s yla, ticaret ve ulaflt rma sektörlerini olumlu etkileyen bir di er unsurdur. Mal ve hizmet ithalat y ll k bazda %31.2 oran nda art fl göstermifl ve yurtiçi has la içerisindeki pay %5 yi aflm flt r. Yüksek ithalat ile birlikte ithalat vergisi ilk çeyrekte %33.8 oran nda artarak büyümeye 2.3 yüzde puan katk da bulunmufltur. Bu geliflmeler neticesinde, ticaret sektörü ilk çeyrekte %16.3 geniflleyerek 3.8 yüzde puan ile büyümeye en yüksek katk da bulunan sektör olmufltur. Ulaflt rma ve haberleflme sektörü ise %4.3 oran nda büyümüfl, ilk çeyrek GSMH büyümesine katk s.7 yüzde puan olmufltur. Tar m kesimi ise, beklenenin aksine, ilk çeyrekte %7.5 küçülmüfl ve büyümeye negatif katk da bulunmufltur. Tar m kesiminin, iki y lda bir görülen mevsimsel hareketi nedeniyle 24 y l genelinde büyümeye pozitif katk da bulunmas beklenmektedir. Bu çerçevede, tar m kesimi büyüme oranlar n n dönemler itibariyle artmas ve temel olarak en yüksek büyümeyi son çeyrekte göstermesi beklenmekteydi. lk çeyrek büyüme oran n n s n rl gerçekleflmesi olas l k dahilinde olmas na karfl n, olumsuz iklim koflullar n n etkisiyle, söz konusu daralma beklentilerin çok üzerinde olmufltur. GSMH 23 Toplam nflaat sektörü büyümeye pozitif katk da bulunmufltur. Öte yandan, 21 y l ndan itibaren küçülen inflaat sektörü geçti imiz y l n son çeyre inde k s tl bir büyüme sergilemifl ve bu y l n ilk çeyre inde de %2.9 geniflleyerek büyümeye pozitif katk da bulunmufltur. Geçti imiz y llardaki daralmalar nedeniyle ortaya ç kan baz etkisine ra men, bu sektörün önümüzdeki dönemlerde büyümeye önemli oranlarda katk da bulunmas beklenmemektedir. Zira, sürdürülen mali disiplinle birlikte kamu inflaat yat r mlar n n seyri inflaat sektöründeki mevcut olumsuz görünümü desteklemektedir. Özel sektör inflaat yat r mlar aç s ndan ise, toplam yat r m n yaklafl k %7 inin ikinci ve üçüncü y llarda katma de ere dönüfltü ü varsay ld ndan, sektörde önemli bir büyüme en az ndan k sa dönemde beklenmemektedir. D fl talepte y l n ikinci yar s ndan itibaren beklenen yavafllaman n yat r mlardaki h zlanmayla telafi edilebilece i düflünülmektedir. lk çeyrekte GSY H art fl %1.1 olarak gerçekleflmifltir. Harcama gruplar ndaki geliflme h zlar na bak ld nda, büyümeye en yüksek katk lar özel yat r m harcamalar (9.4 yüzde puan) ve özel tüketim harcamalar ndan (7.8 yüzde puan) gelmifltir. Dayan kl tüketim mal harcamalar ile özel kesim makine teçhizat yat r mlar nda geçti imiz y ldan itibaren gözlenen canlanma bu y l n ilk çeyre inde güçlenerek devam etmifltir. Özel nihai tüketim harcamalar %1.6 oran nda art fl gösterirken, en dikkat çekici geliflme %52.6 büyüyen gayrisafi sabit sermaye oluflumunda yaflanm flt r. Kamu harcamalar nda uygulanmakta olan s k maliye politikas gere i k s nt lar devam etmifl ve kamu yat r m 24 23 24 1. Dönem Toplam 1. Dönem Sektörler Y ll k % Art fl GSMH katk, yüzde puan - Tar m -2.5-7.5 -.3 -.4 - Sanayi 7.8 1.3 2.3 3.5 - nflaat -9. 2.9 -.4.1 - Ticaret 8.1 16.3 1.9 3.8 - Ulaflt rma ve Haberleflme 8.4 4.3 1.1.7 - Mali Kurulufllar -6.3.6 -.1. - thalat Vergisi 22.6 33.8 1.2 2.3 - GSMH 5.9 12.4 Kaynak:D E SAYFA 3

GSY H 23 Toplam Alt Bileflenler -Özel Tüketim Y ll k % Art fl 6.6 1.6 GSY H katk, yüzde puan 4.27.8 -Kamu Tüketimi. -2.4 2.4 -.2.2 -Özel Yat r m Harcamalar 2.3 6.6 2.6 9.4 -KamuYat r m Harcamalar -11.5-11.3 -.7 -.2 -Stok De iflmeleri --- --- 3 3.3 - hracat 16 1.3 6.3 4.7 - thalat (-) 27.1 31.2 9.4 14.5 -GSY H 5.8 1.1 Kaynak:D E harcamalar %11.3 oran nda azalm flt r. Ancak özel sektör yat r mlar özellikle makine teçhizat yat r mlar ndaki yüksek art flla birlikte %6.6 oran nda büyümüfltür. Makine ve teçhizat yat r mlar nda gözlenen art fl n ard nda ise temel olarak verimlilik ekseninde yeniden yap lanma ve üretimin yüksek seviyelere ulaflmas -dolay s yla da kapasite art r m n n bir gereksinim olarak ortaya ç kmas - yatmaktad r. Üretimin itici gücü olan ihracat rakamlar na bak ld nda, mal ve hizmet ihracat n n ilk çeyrekte %1.3 artt görülmektedir. Öncü göstergelerin ortaya koydu u üzere, Avrupa, Amerika ve Japonya da gözlenen toparlanman n 3. çeyrek itibariyle h z kesece i öngörülmekte, ancak ihracat n önümüzdeki dönemlerde de büyümeye önemli katk da bulunmaya devam edece i beklenmektedir. thalat rakamlar na bak ld nda ise, gözlenen art fl n ard nda üretimin yan s ra iç talepte devam eden canlanma nedeniyle tüketim mal talebinin etkisinin oldu u düflünülmektedir. Güçlenen yat r m talebiyle birlikte düflünüldü ünde, y l genelinde iç talep kaynakl büyümenin gerçekleflmesi beklenmektedir. Enflasyondaki düflüfl e ilimi y l n ikinci çeyre inde de devam etmifltir. Haziran ay itibariyle, y ll k TEFE ve TÜFE art fllar s ras yla %1.5 ve %8.9 olarak gerçekleflmifltir. Y l n ikinci yar s nda enflasyon oran n k smen yukar çekecek olan geliflmelere karfl l k, y l sonu hedefleri tutturulabilecektir. Tar m fiyatlar nda May s ve Haziran aylar nda görülen yüksek oranl düflüfller, petrol fiyatlar nda ve döviz kurlar nda görülen art fl n tetikledi i imalat sanayi fiyat art fllar n s n rlay c etkide bulunmufltur. Hem petrol hem de döviz kuru fiyatlar n n yaklafl k %2 24 23 24 1. Dönem Toplam 1. Dönem oran nda artt dönemin (Nisan bafl - May s ortas ) gecikmeli etkilerinin a rl kl olarak Temmuz-A ustos döneminde ortaya ç kmas beklenmektedir. Ancak, söz konusu dönemde tar m fiyatlar ndaki düflüfl e iliminin de devam etmesi beklendi inden net enflasyonist etkinin düflük seviyelerde kalmaya devam edece i öngörülmektedir. 24 ün ilk çeyre i itibariyle 1,325, TL seviyesinde bulunan döviz kuru, 24 Nisan-Haziran döneminde ortalama 1,45, TL ye yükselmifl ve ilk çeyrekte %1.3 olan kurdaki oynakl k üç kat artarak ikinci çeyrekte %5.1 e yükselmifltir. Reel ücretler ve verimlilikteki geliflmeler de enflasyondaki düflüfl e ilimini desteklemekledir. Kurlardaki art fl ve elektrik fiyatlar n n önümüzdeki dönemdeki seyri TEFE art fl oran n k smen yukar çekici etki gösterecektir. TÜFE aç s ndan en önemli sorun ise, baflta kira fiyatlar olmak üzere, hizmetler grubu fiyatlar ndaki kat l n önüne geçilememesidir. Döviz kurunda yaflanan yükselifl nedeniyle akaryak t fiyatlar ndaki art fllar n etkisi ise önümüzdeki dönemde görülecektir. lk alt aydaki performans göz önüne al nd nda enflasyonun y l sonu hedeflerinin de alt nda gerçekleflece i öngörülmektedir. 24 y l ilk çeyrek milli gelir rakamlar büyümenin tüketim ve yat r m aya n n güçlendi ini ortaya koymakla birlikte, potansiyel üretim seviyesinin de yükselifl e iliminde oldu unu göstermektedir. Y l n geri kalan aç s ndan de erlendirildi inde, yat r m harcamalar ndaki art fl ve verimlilikteki yükseliflle birlikte, büyümenin ekonomide afl r bir s nmaya neden olmayaca düflünülmektedir. Özetle, y l n ilk yar s nda yakalanan düflük enflasyon-yüksek büyüme ortam n n y l n kalan nda da devam edece i ve enflasyonun y l sonu hedeflerinin de alt nda kalaca öngörülmektedir. Merkez Bankas beklenti anketine göre, y l sonu TÜFE beklentisi, hedef enflasyonun.9 puan alt nda, %11.1 olarak belirtilmifltir. III. Bütçe ve Para Politikalar Konsolide bütçe, y l n ilk yar s nda oldukça olumlu bir performans sergilemifltir. lk iki aydaki vasat görünümün ard ndan konsolide bütçe olumlu bir performans sergilemifl ve izleyen aylardaki bütçe gerçekleflmeleri y l sonu hedeflerinin temini aç s ndan iyimser sinyaller vermifltir. Ocak- Haziran döneminde toplam 49.8 katrilyon TL gelir toplan rken, 29.6 katrilyon TL si faiz 34.8 katrilyon TL si de faiz d fl harcamalar olmak üzere toplam 64.4 katrilyon TL harcamalar kaleminde yer alm flt r. Böylelikle, ilk alt ay itibariyle 15. katrilyon TL faiz d fl fazlaya ulafl l rken, konsolide bütçe 14.6 katrilyon TL aç k vermifltir. Toplam gelirlerin giderleri karfl lama oran da, ilk alt ayda geçen y l n ayn dönemine göre 15 puan artarak %77 ye ulaflm flt r. Yerel seçimler öncesindeki dönemi de kapsayan ilk alt ayl k bütçe gerçekleflmelerinin geçen y l n ayn dönemine k yasla oldukça olumlu gerçekleflmesi mali disiplinin devaml l aç s ndan da olumlu bir tablo ortaya koymufltur. Gelir ve harcama politikalar n n bütçe hedeflerine uygun olarak sürdürülmesi ve faiz d fl fazla hedefinin temini, IMF ile gözden geçirmelerin koflulu olmaktan da öte, uzun dönemli makroekonomik dengelerin tesisi aç s ndan önemini korumaktad r. D fl ticaret hacminin art fl e ilimini korudu u ve talep bileflenlerinin normale dönmeye bafllad da göz önünde bulunduruldu unda, yat r mtasarruf dengesinin sa l kl bir flekilde kurulabilmesi için mali disiplinin süreklili i önkoflul hale gelmifltir. Kamunun mevcut yap s içinde al nabilecek cari önlemlerin s n r na gelindi i düflünüldü ünde ise, kamu maliyesinde reformlarla desteklenen yap sal bir iyileflme sürecinde gösterilecek kararl l k ile birlikte uzun vadeli kazan mlar elde edilmelidir. Vergi gelirlerinde, hedeflenenin üzerinde tahsilat gerçeklefltirilmifltir. 24 y l ndan itibaren tahakkuk esasl muhasebe sistemine geçilmesiyle SAYFA 4

birlikte, vergilerden yap lan -ihracatta KDV iadesi dahil- red ve iadeler, daha önceki y llarda oldu u gibi bütçe gideri olarak de il, ilgili gelir kaleminden azaltma olarak ifllem görmektedir. Bu çerçevede de erlendirildi inde, net olarak ifade edilen vergi geliri tutar ilk alt ayl k dönemde 39.8 katrilyon TL ye ulaflm fl, geçen y l n ayn dönemine göre -24 y l nda vergi gelirlerinin geçti imiz y l gerçekleflme rakamlar na göre %18 art fl göstermesi öngörülürken- %21 art fl göstermifltir. Böylelikle, vergi gelirlerinde performans hedeflenenin üzerinde gerçekleflerek y l sonu hedefinin %45 i ilk alt ayda tahsil edilmifltir. Vergi gelirlerinin ilk alt aydaki olumlu performans nda, canlanmaya bafllayan tüketime ek olarak fiubat ve May s aylar na denk gelen kurumlar geçici vergisi etkili olmufltur. Beyana dayanan KDV ve yüksek d fl ticaret performans na ba l olarak art fl e iliminde olan ithalde al nan KDV ise, vergi gelirlerindeki art flta etkili olan di er kalemler olmufltur. Yüksek gelir performans bütçe hedeflerinin temini aç s ndan önem tafl maktad r. Ancak, bozuk kamu maliyesinin, vergi oranlar n n yükseltilmesi ya da bütçeye yeni vergi kalemleri eklenmesi yoluyla finanse edilme çabas, dünya genelindeki düflüfle karfl n Türkiye de vergi oranlar n n yükselme e ilimde olmas na sebep olmufltur. Toplam vergi gelirlerini a rl kl olarak dolayl vergiler oluflturmufl, yaklafl k üçte bir paya sahip dolays z vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içerisindeki pay s n rl kalm flt r. Bu çerçevede de erlendirildi inde, y l içi bütçe gerçekleflmelerinin olumlu olmas daha çok k sa vadeli bir kazan m olarak de erlendirilmeli, mali disiplinin temininde vergi idaresinin etkinlefltirilmesi ve kay td fl l kla mücadeleyle birlikte vergi taban n geniflletilebilmesi gibi uzun dönemli kazan mlar sa lanmal d r. Toplam harcamalardaki azal fla karfl n, faiz d fl harcamalardaki art fl devam etmektedir. Konsolide bütçe harcamalar ilk alt ayda geçti imiz y l n ayn dönemine göre cari fiyatlarla %1 oran nda gerilerken, faiz d fl harcamalar %14 oran nda art fl göstermifltir. Harcamalardaki nominal art fl k s tlayan en önemli faktör ise y l n ilk aylar ndaki yüklü itfalara karfl n öngörülenin alt nda gerçekleflen faiz ödemeleri ile di er cari ve yat r m harcamalar ndaki disiplinli seyir olmufltur. Toplam faiz harcamalar, borçlanma koflullar ndaki iyileflmeyle birlikte 29.6 katrilyon TL olarak gerçekleflirken, transfer kalemlerinden sosyal güvenlik harcamalar n n katk s 9.3 katrilyon TL, tar msal destekleme çerçevesinde ödemelerin katk s ise 1.5 katrilyon TL olmufltur. Hükümet taraf ndan aç klanan mali önlem paketlerinde de yer ald üzere, di er cari transferler ve yat r m kalemleri disiplinli seyrine devam etmifl, y l sonu ödeneklerine göre en düflük gerçekleflmeler bu kalemlerde yaflanm flt r. Bu geliflmelerin fl nda, ilk alt ayda toplam harcamalarda y l sonu ödene inin %43 ü kullan lm flt r. Orta ve uzun vadeli bütçe anlay fl ekonomik büyümeyi destekleyecektir. Son iki y ldaki yüksek büyüme oranlar, sürdürülmekte olan yüksek faiz d fl fazla (?) politikas n n, ekonomik büyümeyi k s tlaman n aksine -mali disiplin anlay fl n n beraberinde getirdi i faiz düflüflleriyle birlikte- destekledi ini göstermektedir. Di er yandan, art k kemikleflmifl olan sosyal güvenlik harcamalar n n büyüklü ü yat r m harcamalar gibi kaliteli harcamalar k s tlamaktad r. Gelir idaresi, sosyal güvenlik sistemi, kamu yönetimi ve K T lerdeki at l istihdam alanlar nda bafllat lan reform çal flmalar n n süratle tamamlanmas, mali disiplin anlay fl n n orta ve uzun vadede de yerleflmesi aç s ndan önemini korumaktad r. lk defa 21 y l nda konsolide bütçe aç n n alt na inmifl olan toplam kamu aç n n 24 y l nda da bu e ilimi korumas beklenmektedir. 22 y l ndaki mali gevflekli in bütçe performans n hedeflerin çok alt nda b rakmas n n ard ndan, geçen y lki yüksek bütçe performans makroekonomik göstergeleri olumlu bir flekilde etkilemifltir. 24 y l nda da mali disiplinin sürdürülmesiyle birlikte kamu sektöründe %6.5 lik faiz d fl fazla hedefinin temini, baflta reel sektör olmak üzere tüm kesimlerin sa l kl kararlar alabilmesine iliflkin gerekli mesaj yerine getirecektir. Bu noktada, konsolide bütçe d fl nda kalan di er kamu kesimindeki olumlu mali dengenin imkan verece i kontrollü fiyat ayarlamalar, enflasyonla mücadelede para ve maliye politikalar n n eflgüdümünü art racakt r. Hazine nin borçlanma maliyetlerinde iyileflme devam etmektedir. Makroekonomik göstergelerdeki iyileflmeye paralel olarak piyasalarda oluflan güven ortam ve yat r mc lar n olumlu beklentiler içinde olmas Hazine nin ortalama maliyetlerini düflürmüfl, iç borçlanma vadelerinde de risk primlerindeki geliflmelere paralel hareket izlenmifltir. Geçti imiz y l ortalama %38.3 olan ve Hazine nin her ay düzenli olarak gerçeklefltirdi i üç ay vadeli referans ihale faizi Haziran ay nda 24.9 a gerilemifltir. A rl kl ortalamalara göre ise, 23 y l nda ortalama 31 gün vade için %46.3 ortalama bileflik faizden iç borçlanma gerçeklefltiren Hazine nin, bu y l n ilk alt ay nda ortalama maliyeti %26.6 e gerilemifl, ortalama vadesi ise 388 güne uzam flt r. 23 sonunda 194.4 katrilyon TL olan iç borç stoku, y l n ilk yar s nda 14.7 katrilyon TL art fl göstererek 29.1 katrilyon TL (14.7 milyar dolar) seviyesine ulaflm flt r. Döviz/faiz yap s itibariyle incelendi inde, iç borç stokunun %4 n sabit getirili, %42 sini de iflken faizli, ve %19 unu da döviz cinsinden/dövize endeksli D BS ler oluflturmaktad r. Bu çerçevede, iç borç KONSOL DE BÜTÇE 23 24 (Katrilyon TL) Oca-Haz Oca-Ara Kullan m Oca-Haz Oca-Ara Kullan m (1) Program (2) (1)/(2) (1) Program (2) (1/2) GEL RLER 4.5 93.1 43.5% 49.8 14.1 47.8% Vergi Gelirleri 32.9 75.6 43.5% 39.8 88.9 44.8% Vergi D fl Gelirler 7.6 17.5 43.3% 1. 15.265.6% HARCAMALAR 65.2 132.4 49.3% 64.4 149.9 43.% Faiz D fl Harcamalar 3.4 73.9 41.1% 34.8 88.9 39.1% Faiz Harcamalar 34.9 58.5 59.6% 29.6 66. 44.9% BÜTÇE AÇI I 24.8 39.3 63.% 14.6 45.8 31.8% FA Z DIfiI FAZLA 1.1 19.2 52.6% 15. 2.2 74.5% Kaynak: Maliye Bakanl SAYFA 5

stokunun sabit getirili borçlanma araçlar d fl nda kalan %6 l k k sm kur ve faiz risklerine hassas durumdad r. ç borç stokunun ihale faizi, döviz kuru ve enflasyona endeksli k sm n n toplam stok içerisindeki pay n n yüksek ve sabit faizli k sm n n vadesinin k sa olmas, k sa dönemli borç servis yükünün yüksek olmas na yol açmaktad r. Bu durum, istikrar ortam n n korunmas n n önemine dikkat çekmektedir. Öte yandan, konsolide bütçe d fl borç stoku, ilk alt ay içersinde 23 sonu seviyesini korumufl, Haziran ay itibariyle 63.5 milyar dolar olarak gerçekleflmifltir. Böylelikle, Hazine nin do rudan borçlusu oldu u konsolide bütçe baz nda toplam borç stoku 24.2 milyar dolara ulaflm flt r. Her ne kadar TL nin de er kazanmas borç stokunu olumlu etkilese de, hükümetin izleyece i s k maliye politikas ve yap sal reformlar n devam, hassas borç dinamikleri alt nda, faiz oranlar n n istikrarl bir flekilde azalt labilmesi aç s ndan önemini korumaktad r. Enflasyonun seyri aç s ndan, para talebindeki geniflleme yak ndan takip edilmelidir. çinde bulundu umuz dönem itibariyle, uygulanmakta olan mevcut ekonomik program n parasal aya, mali disiplinin korunmas ve yap sal reformlar n süreklili i ile oldukça etkin olabilmifltir. Merkez Bankas geçti imiz iki sene içerisinde para program ile uyumlu bir performans sergilemifl, parasal kriterleri yerine getirebilmifltir. Öte yandan, özellikle geçti imiz y l Ekim ve Kas m aylar ndan itibaren iç talebin güçlenmeye bafllamas yla birlikte emisyon miktar nda önemli geniflleme yaflanm fl, para taban nda öngörülenin üzerinde bir art fl gerçekleflmifltir. ç talepteki art fl n beraberinde getirdi i tüketici kredileri ve kredi kartlar ndaki reel art fl e ilimi, para taban ndaki genifllemeyi h zland ran etken olmufltur. Di er yandan, mar Bankas mevduatlar n n ödenmeye bafllanmas ile birlikte, zorunlu karfl l a tabi mevduat, tutar baz n art rm flt r. Bu geliflmelerin fl nda, Net ç Varl klar ve Net Uluslararas Rezervler e iliflkin hedefler Mart ve Nisan aylar nda tutturulurken, Para Taban gerçekleflmeleri hedeflenen düzeyin -ufak bir marjlaüzerinde kalm flt r. Nitekim, mevcut veriler A ustos ay na iliflkin para taban hedefinde de ufak bir sapma olabilece ini göstermektedir. Her ne kadar para taban ndaki mevcut geniflleme TL talebindeki davran flsal kaymay da yans tsa, önümüzdeki dönemde tüketim talebindeki canlanman n süreklilik kazanmas enflasyon hedefi ile çeliflebilecek bir parasal duruma yol açabilecektir. Bu çerçevede de erlendirildi inde, parasal büyüklüklere iliflkin son niyet mektubunda revize edilen hedefler yak ndan takip edilmeli, para taban ndaki genifllemenin kaynaklar ve bu geliflmelerin içerdi i sinyaller iyi de erlendirilmelidir. Di er yandan, mevcut parasal geniflleme Merkez Bankas n n as l politika arac olan k sa vadeli faizlerin yönetimi ile tolore edilmifl, dezenflasyona yönelik di er risklerle birlikte de erlendirildi inde de yeni faiz indirimini geciktirmifltir. Enflasyon hedefi giderek daha güvenilir bir nominal çapa haline gelmektedir. Geçti imiz y l içerisinde merkez bankas bilanço kalemlerinde belirlenen s n rlar içerisinde kal nmas na ra men, emisyon hacmi %39.6 ile gerçekleflen enflasyonun oldukça üzerinde genifllemifltir. Di er bir deyiflle, faizlerde h zl bir düflüflün yafland bir ortamda, parasal büyüklükler ve enflasyon aras ndaki iliflki k sa vadede zay flam fl, para taban ndaki art fl y l sonu enflasyon hedefinin teminini olumsuz etkilememifltir. Kontrollü para politikas yla birlikte Merkez Bankas, k sa vadeli faiz oranlar n da etkin bir politika arac olarak kullanmaya devam etmektedir. Merkez Bankas, 23 y l n n özellikle ikinci yar s ndan itibaren girilen olumlu konjonktürü 9 8 7 6 5 4 3 2 1 (%, bileflik) %59 Faiz Oranlar de erlendirmifl ve k sa vadeli faiz oranlar nda 6 kez indirime gitmifltir. Bu y l n ilk üç ay nda da mevcut konjonktür enflasyon bekleyifllerini olumlu yönde etkilemifl, Merkez Bankas k sa vadeli faiz oranlar nda 5 fiubat ve 17 Mart tarihlerinde indirime gitmifltir. Böylelikle, k sa vadeli faiz oranlar 2 fler puanl k indirimlerin ard ndan %22 ye gerilemifltir. Ancak, gerek ham madde fiyatlar nda gerekse döviz kurlar nda gözlenen hareketlenmenin yaratt maliyet art fllar izleyen aylarda yeni faiz indirimlerine imkan vermemifltir. Öte yandan, k sa vadeli faiz oranlar ile faizler genel seviyesi aras nda ayn yönlü bir iliflki henüz tam olarak tesis edilememifl, faiz oranlar n belirleyen temel etkenler kamu maliyesi ve gündemdeki siyasi geliflmeler olmufltur. Y l sonu enflasyon bekleyiflleri -mali piyasalardaki dalgalanmalarla birlikte, May s ay ikinci dönemi d flar da tutuldu unda- hedeflenen %12 lik düzeyin alt na bir seyir izlemifltir. D flsal fiyatlardaki olumsuz seyir ve bir süredir h zlanmakta olan imalat sanayi fiyat art fllar na karfl n, enflasyona yönelik olarak y l sonu hedefiyle tutarl bekleyifllerin A ustos ay nda belirginleflmesi, beraberinde Merkez Bankas n n k sa vadeli faiz oranlar nda yeni bir indirime imkan tan yacakt r. Nitekim, enflasyon hedefi giderek daha güvenilir bir çapa haline gelmifl, fiyat ve maliyetlerdeki de iflimlerin geçici olaca beklentisini güçlendirmifltir. Bu noktada, Merkez Bankas n n k sa vadeli faiz oranlar n kontrollü bir flekilde düflürmesi, geçmifle yönelik enflasyon bekleyifllerini ortadan kald rma ve ileriye yönelik bekleyiflleri flekillendirme Hazine Bonosu (gösterge) TCMB O/N 22/1 22/2 22/3 22/4 22/5 22/6 22/7 22/8 22/9 22/1 22/11 22/12 23/1 23/2 23/3 23/4 23/5 23/6 23/7 23/8 23/9 23/1 23/11 23/12 24/1 24/2 24/3 24/4 24/5 24/6 24/7 %22 SAYFA 6

ifllevine de yard mc olmaktad r. Ancak, hem Merkez Bankas n n yeni faiz indirimlerine gitmesine imkan tan yacak, hem de Merkez Bankas k sa vadeli faiz oranlar ile ikincil piyasa faiz oranlar aras nda olmas arzu edilen kuvvetli iliflkinin teminini sa layacak temel belirleyici, mali disiplinin tavizsiz sürdürülmesiyle birlikte para ve maliye politikalar nda eflgüdümün sa lanmas d r. Para talebinde, TL cinsinden yat r m araçlar n n pay artmaktad r. Enflasyon ve faizlerdeki h zl düflüfl, döviz kurlar ndaki istikrarla birlikte ekonomik birimlerin TL cinsinden yat r m araçlar na olan talebini art rmaktad r. Mali sektörde yeni kaynaklar daha çok TL yat r m araçlar na yönelmeye bafllam fl, banka mevduatlar da bu süreçten pay n alm flt r. lk alt ayda M1 ve M2 para arzlar 23 sonuna göre s ras yla %2.2 ve %2.9 artarken, M2Y para arz %11. oran nda genifllemifltir. DTH lar ise, yurtiçi ve yurtd fl yerlefliklerin portföy tercihlerindeki TL yönündeki de iflimle birlikte 2.6 milyar dolar küçülmüfl, Haziran sonu itibariyle 46.2 milyar dolara gerilemifltir. Bu geliflmelerin fl nda M2Y nin %41.2 i DTH lar, %43.2 si vadeli mevduat, %7.9 u vadesiz mevduat ve %7.6 s dolafl mdaki paradan oluflmufltur. M2Y para arz n n banka d fl borçlanma senetleriyle (87.4 katrilyon TL) birlikte de erlendirildi i durumda ise, ters para ikamesi daha belirginleflmekte, DTH lar n toplam büyüklükteki pay %28.3 e gerilemektedir. Mali sistem mevcut ekonomik büyümeye paralel olarak güçlenmektedir. Yap sal reformlar kapsam nda bankac l k kesiminin sorunlar n n çözülmesi yönünde at lan önemli PARASAL BÜYÜKLÜKLER ad mlar n yaratt olumlu etkilerin yan s ra, faizlerdeki düflüfller ve TL nin de er kazanmas bankac l k sektörünün mali yap s n n kriz öncesi döneme k yasla daha sa l kl olmas na yol açm flt r. Bankac l k sistemi her ne kadar son iki y ldaki ekonomik büyümeye paralel bir geniflleme sergileyemese de, daha sa l kl aktifpasif yap s na kavuflmufl, karl l k aç s ndan da olumlu bir performans göstermifltir. Kredi hacmindeki geliflmeler ekonomideki canlanma e ilimi ile uyumlu hareket etmifl, ancak, büyümenin finansman aç s ndan kredi hacmi yetersiz kalm flt r. 22 y l sonuna göre reel bazda %91 art fl gösteren bankac l k sistemi kredi hacmi, bu art fla ra men kriz öncesi seviyesinin alt nda kalm flt r. Di er bir deyiflle, yeniden sermayelendirme sürecine girilmesiyle büyümeyi destekleyici bir unsur olaca beklenilen mali sistem, kredi verme yeterli ini tam anlam yla kazanamam flt r. Öte yandan, tüketici kredileri ile kredi kartlar bakiyeleri, toplamda 22 y l sonuna göre yaklafl k üç kat reel büyüyerek sektör kredilerine göre daha h zl art fl göstermifltir. Takipteki alacaklar azal rken, bankac l k sektörü bilanço içi yabanc para pozisyonu yükselmektedir. Bankac l k sektörünün takipteki alacaklar ilk üç ayda geçen senenin 24 Y l Parasal Hedefler* Mart Nisan A ustos Aral k NUR Seviyesi (TCMB ve Hazine Birlikte) Hedefi -2. -2. -2. -2. Gerçekleflme.7 1.8 -- -- N V Stoku (TCMB ve Hazine Birlikte) Hedefi 29.6 31.6 33.3 33.4 Gerçekleflme 27.3 26.1 -- -- Para Taban Hedefi 16.1 17.5 19.2 19.3 Gerçekleflme 16.9 17.5 -- -- NUR seviyesi: performans kriteri,alt s n r, milyar dolar Para Taban : performans kriteri, üst s n r, katrilyon TL N V Stoku: gösterge niteli inde hedef, üst s n r, katrilyon TL Kaynak: Niyet Mektubu (2.4.24), TCMB (katrilyon TL) (% de iflim) Haziran 23 Haziran 24 Nominal Reel M2YR (M2Y+R) 132.9 168.3 %26.6 %14.6 M2Y 13.5 166.3 %27.4 %15.3 M2Y (yüzde bileflim) Dolafl mdaki para %6.6 %7.6 %48.4 %34.2 Vadesiz Mevduatlar %6.4 %7.9 %59. %43.9 Vadeli Mevduatlar %39.1 %43.2%4.9 %27.4 Döviz Tev. Hes. (TL) %48. %41.2%9.5 -%1. Kaynak: TCMB ayn dönemine göre reel olarak %23.8 oran nda azal rken, kamu bankalar na ait alacaklar toplam içerisindeki yüksek pay n korumufltur. Mart ay itibariyle kamu bankalar n n toplam kredi hacmindeki pay 19.9 olmas na karfl n, kredilerin takibe dönüflme oran n n %23.5 olmas dikkat çekicidir. Nitekim, özel bankalar n toplam kredi hacmindeki pay ayn dönemde %68.7 olmufl, kredilerin takibe dönüflme oran ise %6.2 ile kamu bankalar n n oldukça alt nda bir tablo oluflturmufltur. Bir baflka deyiflle kamu bankalar kredi kulland rma konusunda çok istekli davranmazken, kulland rd klar kredilerin tahsilat nda da sorun yaflamaktad rlar. Di er yandan, bankac l k sektörü bilanço içi yabanc para pozisyonu y l içerisindeki art fl e ilimini koruyarak Haziran sonu itibariyle 1.7 milyar dolara ulaflm fl, mevcut aç k pozisyonu özel bankalar (1.3 milyar dolar) ve yabanc bankalar (.5 milyar dolar) üstlenmifltir. IV. D fl Ticaret ve Ödemeler Dengesi D fl ticaret dengesinin bozulmas n n cari dengeye olumsuz etkileri sürmüfltür. D fl ticaret hacminin büyümesi ve ithalat n ihracata oranla daha h zl artmas nedeniyle d fl ticaret aç genifllemeye devam etmektedir. 24 y l n n ilk dört ay nda ara mal ithalat ve imalat sanayi üretimi art fl, iç tüketimdeki canlanman n etkisiyle ihracat n ara mal ve üretim art fl na paralel olarak büyümesi d fl ticaret hacmini rekor seviyelerde yükseltmifltir. D fl ticaret hacmi söz konusu dönemde bir önceki y l n ayn dönemine oranla %39 büyümüfltür. hracat (fob, bavul ticareti dahil) ve ithalat (cif) Ocak- Nisan döneminde, geçen y la göre s ras yla %3 ve %46 art fl göstermifltir. D fl ticaret aç (ihracat fob-ithalat fob) ise geçen y l n efl döneminde 3.4 milyar dolar seviyesindeyken 24 te 7.5 milyar dolar düzeyine yaklaflm flt r. SAYFA 7

Söz konusu dönemde net turizm gelirleri %83 lük art flla 1.9 milyar dolar düzeyine ulaflmas na ra men d fl ticaret aç n n sadece %25 lik bölümünü karfl layabilmifltir. D fl ticaret aç ndaki bu genifllemeyle birlikte, 24 y l n n ilk dört ay nda cari ifllemler dengesi 6.9 milyar dolar aç k vermifltir. Yat r m geliri hesab ise 24 y l Ocak-Nisan döneminde 1.9 milyar dolar aç k vermifltir. Bu aç n en önemli belirleyicileri portföy yat r m giderleri ve uzun vadeli faiz giderleridir. Bu dönemde, Hazine nin ihraç etti i tahvil/bono gibi borç senetlerine iliflkin kupon ödemelerini ve yabanc lar n sat n alm fl oldu u hisse senetlerine ait temettü ödemelerini içeren portföy yat r m giderlerinde geçen y l n ayn dönemine göre art fl göz-lenirken, faiz giderlerinde düflme yaflanm flt r. D fl ticaret hacmindeki h zl yükselifl e ilimi önümüzdeki dönemde de sürecektir. 24 y l n n ilk dört ay nda, d fl ticaret dengesindeki h zl bozulman n önemli nedenlerinden biri de sanayi üretimindeki h zl art fl n ve TL deki de erlenmenin tetikledi i ithalat art fl olmufltur. Bu dönemde sanayi üretiminin geçen y la k yasla ortalama %14 artt, reel efektif döviz kurunun ise ortalama %22 de er kazand görülmektedir. Kapasite kullan m rakamlar ve üretim beklentileri göz önüne al nd nda, sanayi üretiminin önümüzdeki dönemde de ortalamada %1 un üzerinde art fl göstermeye devam edece i tahmin edilmektedir. May s ay itibariyle, TL nin nominal bazda %11, reel efektif döviz kuruna göre ise %9 de er kaybetti i görülmektedir. Bu durumun orta vadede d fl ticaret aç n daralt c etkide bulunmas beklenmektedir. Ancak, petrol fiyatlar nda May s ay nda gözlenen h zl yükselifl söz konusu kur avantaj n bertaraf edebilecektir. 23 y l nda 116 milyar dolar olarak gerçekleflen d fl ticaret hacminin 24 y l nda 15 milyar dolara, bunun milli gelire bölünmesiyle elde edilen d fl ticarete aç kl k oran n n da %5 ye ulaflaca tahmin edilmektedir. D fl ticaret verileri için öncü gösterge niteli i tafl yan Gümrük Müdürlü ü ve T M verileri, hem ihracat n hem de ithalat n May s ve Haziran aylar nda da yüksek art fl koruyaca n gösterirken, benzer bir flekilde, bütçe gelirleri içerisinde yer alan ithalden al nan KDV rakamlar da ithalattaki mevcut e ilimin devam edece ini ortaya koymaktad r. Cari aç n finansman nda herhangi bir sorun yaflanmas beklenmemektedir. 24 y l n n Ocak-Nisan döneminde 6.9 milyar dolarl k cari ifllemler aç, 7.8 milyar dolarl k sermaye girifli ve net hata noksan kalemindeki 1.2 milyar dolar ile finanse edilmifl, bu geliflmelere paralel olarak rezervler 1.2 milyar dolar artm flt r. Finansman kalemlerine bak ld nda, do rudan yat r mlarda önemli bir finansman yaflanmazken, geçen sene 2.2 milyar dolar girifl görülen portföy yat r mlar, bu y l n ilk dört ay nda yabanc lar n menkul k ymetlere olan taleplerindeki art fl nedeniyle 1.8 milyar dolara ulaflm flt r. En önemli katk ise 4.8 milyar dolar ile do rudan ve portföy yat r mlar d fl nda kalan di er yat r mlardan gelmifltir. Cari aç ktaki geniflleme finansman ihtiyac n art rmaya devam ederken, ana finansman kaynaklar a rl kl olarak ticari krediler ile reel kesimin kulland uzun vadeli krediler olmufltur. Yüksek cari aç a karfl n, aç k finansman n n tan mlanabilir ve dolay s yla da öngörülebilir yöntemlerle sa lanabiliyor olmas, d fl ticaret aç ndaki h zl genifllemenin yaratt kayg lar n azalmas nda önemli rol oynam flt r. Bununla birlikte, turizm gelirlerinde y l n bafl ndan itibaren gözlenen yüksek performans n özellikle Temmuz-Eylül döneminde en yüksek seviyelerine ulaflmas ve dolay s yla da cari aç ktaki genifllemeyi önemli ölçüde s n r-land rmas beklenmektedir. D fl ticaret hacmindeki geniflleme ve ekonomideki mevcut büyüme potansiyeli göz önüne al nd nda, cari aç n seviyesinin ürkütücü boyutlara ulaflmayaca öngörül-mektedir. 24 Y l Beklentileri Türkiye ekonomisi düflük enflasyon ile yüksek büyümeyi ayn anda gerçeklefltirebilece i bir döneme girmifltir. ç talepte geçen y l n son çeyre inden itibaren bafllayan canlanman n 24 y l genelinde de devam etmesi öngörülmekte, ancak bu durumun ekonomide afl r bir s nmaya neden olmas beklenmemektedir. Birim maliyetlerdeki düflüfl ile yat r mlarda beklenen art fl e iliminin, söz konusu dönemde ortaya ç kabilecek enflasyonist bask lar azaltabilece i düflünülmektedir. Bununla birlikte, uygulanan program sonucunda Türkiye ekonomisinin d flsal floklara karfl k r lganl n n azald düflünüldü ünde, döviz kuru ve petrol fiyatlar nda uzun vadeli olmamas kofluluyla-meydana gelen dalgalanmalar n genel denge üzerinde ciddi bir olumsuzluk yaratmayaca beklenmektedir. Ancak, gerek IMF ile iliflkilerin netlefltirilmesi gerek de AB sürecinde yaflanacak geliflmeler önümüzdeki dönemde ekonominin genel gidiflat üzerinde belirleyici temel unsurlar olacakt r. TÜS AD, GSMH nin 24 y l nda %8.4 artmas n beklemektedir. 24 y l temel senaryomuzda, GSMH nin %8.4 artaca öngörülürken, 24 y l sonu enflasyonunun hedeflerin alt nda gerçekleflece i beklenmektedir. TÜS AD n y l sonu enflasyon tahminleri, TEFE için %1.2, TÜFE için %8.5 olarak revize edilmifltir. Reel faizlerin önümüzdeki dönemde kademeli olarak düflece i ve y ll k ortalamada %13.3 e gerileyece i öngörülmektedir. 24 y l nda TL nin bir süre daha de er kazanmaya devam etmesi, ancak cari dengeden kaynaklanan geliflmeler nedeniyle y l n ikinci yar s ndan itibaren döviz kurunun yeniden h zlanmas ve y l sonunda nominal dolar kurunun 1,55, TL olmas beklenmektedir. Makroekonomik senaryo aç s ndan belirleyici olaca na inand m z mali disiplinin devam ettirilece i varsay m yla, IMF tan ml konsolide bütçe faiz d fl fazlas n n milli gelire oran olarak %5. olaca n beklemekteyiz. D fl dengeye yönelik olarak ise, ihracat n art fl e ilimine devam edece i ve bavul ticareti hariç olmak üzere 6 milyar dolar seviyesine ulaflaca, ithalat n da 9 milyar dolar aflaca öngörülmüfltür. Görünmeyenler kalemindeki geliflmeyle birlikte cari ifllemler aç n n, d fl ticaret aç ndaki genifllemeye paralel olarak artmas ve 24 y l nda 13.5 milyar dolara ulaflmas beklenmektedir. SAYFA 8

SAYFA 9 TABLO 1.1 ÖNEML EKONOM K VE MAL GÖSTERGELER (23-24) ÜRET M VE F YATLAR 23 24 SANAY ÜRET M ENDEKS (D E, 1997 = 1) May s Haziran Temmuz A ustos Eylül Ekim Kas m Aral k Ocak fiubat Mart Nisan May s Haziran Y ll k % Art fl 3.7 9.6 9.8 9.2 1.7 1.9 2.3 2.4 5.7 13.9 13. 15.6 16.5.. Ayl k % Art fl 5.1 2. 1. -2.8 8.2 5.1-11.3 13.7-12.1-8.7 22.7-2.6 5.9.. Ayl k % Art fl (mevsimsellikten ar nm fl).5 1.9 1.9 -.8 1.6 1. -8.1 2.3-5.2-3.1 4.4 2.7 2.1.. KAPAS TE KULLANIM ORANI (D E, %) 78.7 8.1 79.8 79.3 83.5 8.4 79.6 79.5 77.2 73.4 82.3 76.4 84.3.. ÜCRETLER (D E, Dönemsel, 1997=1, m. San.) Saat Bafl na Reel Ücret Endeksi (y ll k % art fl).. -5.3.... -3.8.... 2.4.....6...... Kifli Bafl na Reel Kazanç Endeksi (y ll k % art fl).. -1.6.... -8.2.... -.9.... 2.1...... TOPTAN EfiYA F YATLARI (D E, 1994=1) Y ll k % Art fl 33.7 29.6 25.6 22.7 19.1 16.1 16.2 13.9 1.8 9.1 8. 8.9 9.6 1.5 Ayl k % Art fl -.6-1.9 -.5 -.2.1.6 1.7.6 2.6 1.6 2.1 2.6. -1.1 Ayl k % Art fl (mevsimsellikten ar nm fl).9.7.4.6 -.2 -.6 1.6..7.8 1.3 2. 1.5 1.4 TÜKET C F YATLARI (D E, 1994=1) Y ll k % Art fl 3.7 29.8 27.4 24.9 23. 2.8 19.3 18.4 16.2 14.3 11.8 1.2 8.9 8.9 Ayl k % Art fl 1.6 -.2 -.4.2 1.9 1.4 1.6.9.7.6.9.6.4 -.1 Ayl k % Art fl (mevsimsellikten ar nm fl) 2. 1.5.7.7.6.1.9 1..3.7.9.4.9 1.5 DÖV Z KURU (MB al fl kuru) TL/US$ (ayl k ortalama, bin TL.) 1,483 1,419 1,397 1,396 1,372 1,422 1,471 1,426 1,34 1,323 1,315 1,356 1,55 1,488 Y ll k % Art fl 6.7-7.1-15.5-14.5-16.6-13.6-7.9-1.4-19.1-18.3-2.8-16.3 1.5 4.9 Ayl k % Art fl -8.4-4.4-1.5 -.1-1.7 3.7 3.5-3.1-6. -1.3 -.6 3.1 11. -1.1 F YAT HADLER (D E, 1994=1)* D fl Ticaret Hadleri ( hracat/ thalat) 89.8 91.3 91.4 91.1 94.5 95.3 93.6 94.7 95.4 95.8 96.2 96..... ç Ticaret Hadleri (Tar m/ malat) 99.7 1.1 1.4 1.3 1.3 1.7 1.2 99.9 99.9 99.3 99.7 99.7 99.6 99.9 Ç BORÇLANMA YAPISI (sat fl miktar a rl kl ) Y ll k Bileflik Faiz (%) 51.7 46.7 46.9 39. 35.3 3. 28.7 28.4 26.9 25.7 25.4 23.8 29. 28.6 Ortalama Vade (gün) 333 293 287 299 354 342 351 412 425 388 432 383 287 316 (..) Yay nlanmam fl veri (*) Hesaplamada mevsimsellikten ar nd r lm fl seriler kullan lm flt r T ÜS AD K ONJONKTÜR D E ERLEND RME

SAYFA 1 TABLO 1.2 ÖNEML EKONOM K VE MAL GÖSTERGELER (23-24) ÖDEMELER DENGES 23 24 May s Haziran Temmuz A ustos Eylül Ekim Kas m Aral k Ocak fiubat Mart Nisan May s CAR filemler DENGES (ayl k, milyon $) -718-715 -234 92 75 88-431 -2,88-1,7-2,12-2,95-1,677.. D fl Ticaret Dengesi * -986-1,284-1,388-1,385-1,315-91 -68-2,8-1,138-1,83-2,349-2,194.. thalat (CIF) 5,532 5,727 6,267 5,975 6,26 6,575 5,245 8,234 6,276 6,92 8,311 7,949.. hracat (FOB), Bavul ticareti hariç 3,86 3,796 4,236 3,829 4,115 4,824 3,97 4,595 4,57 3,646 5,126 4,93.. Hizmetler Dengesi 639 737 1,438 2,623 2,18 1,185 612 122 388 162 395 79.. Yat r m Geliri Dengesi -525-336 -493-55 -347-36 -582-361 -451-631 -382-416.. Cari Transferler 154 168 29 187 187 173 147 231 194 17 241 224.. ÖDEMELER DENGES (12 Ayl k Kümülatif, milyon $) Cari fllemler Dengesi -1,242-2,98-2,45-1,925-1,737-2,83-2,288-3,782-5,36-7,842-9,711-1,74.. D fl Ticaret Dengesi * -1,182-1,788-11,232-11,837-12,547-12,83-12,75-14,73-14,66-15,782-17,443-18,16.. thalat (CIF) 39,821 4,846 41,978 42,831 43,728 45,51 45,427 46,78 48,69 48,214 49,746 51,434.. hracat (FOB), Bavul ticareti hariç -57,832-59,622-61,289-62,845-64,541-66,286-66,569-69,433-71,199-72,461-75,81-78,389.. Hizmetler Dengesi 9,994 9,988 1,427 11,73 12,656 12,841 12,97 12,669 11,83 1,992 1,841 11,19.. Yat r m Geliri Dengesi -4,59-4,754-4,963-5,23-5,21-5,141-5,154-5,91-5,193-5,584-5,397-5,389.. Cari Transferler 3,536 3,456 3,363 3,232 3,175 3,47 2,79 2,713 2,663 2,532 2,288 2,285.. Sermaye Hareketleri ** 954 1,3 1,87 2,481 5,797 3,556 1,94 3,588 6,846 9,239 9,54 1,66.. Net Do rudanyat r mlar 776 716 743 594 535 184 24 352 341 353 292 284.. Portföy Yat r mlar 5 1,757 1,492 2,274 3,832 3,494 3,2 3,265 5,7 4,727 5,128 4,773.. Net Di er Yat r mlar 1,933 668 495-477 1,222-586 -2,196-543 759 2,929 1,943 4,153.. Merkez Bankas 995 939 839 711 648 639 63 587 47 441 425 367.. Genel Hükümet -75-936 -935-1,5-1,667-1,77-1,889-2,13-1,978-2,5-2,188-1,87.. Bankalar -2,738-3,663-2,524-2,265-631 -2,57-2,957-1,895-34 1,178 37 1,156.. Di er Sektörler 2,171 2,19 2,192 2,667 3,8 3,516 2,914 3,292 3,346 4,545 5,27 5,887.. IMF Kredileri (net) 2,255 2,138 923-9 -28-464 -894-514 -739-1,23-1,691-1,45.. Rezerv Varl klar *** -5,52-5,793-5,249-4,857-8,279-6,371-4,234-5,543-5,77-4,927-4,522-5,816.. Net Hata ve Noksan 3,85 4,75 4,924 4,391 4,427 5,362 5,476 6,251 4,969 4,76 6,87 6,68.. DIfi T CARET (y ll k % art fl) thalat 28.5 45.5 36.3 35.2 37.6 36.1 5.7 53.3 42.1 46.5 46.8 55.7 44.1 hracat 28.7 37. 36.5 28.7 27.9 37.8 1.5 41.7 28. 25. 32.1 37.1 23.4 Fiyat Endeksi (1994=1) thalat 9.4 5.8 5.8 7. 3. 3.2 5.8 6. 8.4 4.9 5.9 8.7.. hracat 8.4 8.3 8.6 8.6 9.1 1.2 11.4 13.1 17.1 13. 13. 15.1.. Miktar Endeksi (1994=1) thalat 21.6 47.8 38.5 36.7 47.3 46.3 6.3 56.7 24.4 39.3 42.3 41.2.. hracat 21.5 31.2 26.8 22.9 16.5 27.4 2.2 4.7 7. 9.8 13.6 2.7.. (*) FOB, bavul ticareti dahil (**) IMF kredileri ve resmi rezervler hariç (***) Eksi iflaret art fl göstermektedir (..) Yay nlanmam fl veri T ÜS AD K ONJONKTÜR D E ERLEND RME

SAYFA 11 TABLO 1.3 ÖNEML EKONOM K VE MAL GÖSTERGELER (23-24) KONSOL DE BÜTÇE 23 24 May s Haziran Temmuz A ustos Eylül Ekim Kas m Aral k Ocak fiubat Mart Nisan May s Haziran 12 AYLIK KÜMÜLAT F (trilyon TL) Gelirler 83,591 85,269 87,718 91,299 92,748 95,12 95,352 1,238 1,55 1,7 13,728 14,575 15,734.. Vergi Gelirleri 69,345 71,26 73,228 76,446 77,81 79,749 8,269 84,334 84,558 84,654 86,371 86,673 87,582.. Vergi D fl Gelirler 14,246 14,9 14,49 14,854 14,947 15,262 15,83 15,94 15,497 15,416 17,357 17,92 18,153.. Harcamalar 128,785 131,238 135,58 137,185 137,79 138,862 137,722 14,54 14,97 139,77 139,641 138,25 135,175.. Cari33,86 34,689 35,64 36,155 36,892 37,463 37,721 38,419 39,192 39,717 4,431 41,218 41,638.. Yat r m 6,646 6,691 6,79 6,615 6,441 6,545 6,331 7,165 7,163 7,149 7,69 7,261 7,51.. Transferler 88,332 89,858 93,231 94,415 93,747 94,854 93,67 94,47 97,71 96,984 98,421 98,733 97,824.. ç Borç Faiz Ödemeleri 52,34 52,251 53,627 55,14 52,99 53,227 52,261 52,719 51,778 51,611 51,742 49,679 47,745 Faiz D fl Bütçe Dengesi 13,22 12,289 11,937 15,395 14,782 15,45 15,878 18,793 17,458 17,954 21,776 21,873 24,12.. Bütçe Dengesi -45,193-45,969-47,862-45,886-44,332-43,85-42,369-39,816-4,852-39,637-35,912-33,63-29,44.. Bütçe Emanetleri ve Avanslar 1,173 633 1,499 516 547 281 63-2,86-4,416-2,558-3,6-97 -244.. Finansman 44,2 45,336 46,364 45,37 43,785 43,57 42,36 41,92 45,268 42,195 38,918 34,537 29,685.. D fl Borçlanma (net) 3,74 5,942 2,593 879 3,157 2,961 2,372 2,684 2,459 3,331 2,187 2,64 2,315.. ç Borçlanma (net) 43,928 43,72 44,899 44,68 42,234 4,268 41,52 42,884 41,562 39,1 39,982 34,653 32,89.. K sa Vadeli Borçlanma (net) 14,454 11,519 4,26-1,31-1,57-4,711-7,62-11,973-1,524-16,186-15,749-2,288-16,824.. Di er -3,613-4,38-1,127 423-1,66 34-1,117-3,666 1,248-236 -3,251-2,721-5,439.. 12 AYLIK KÜMÜLAT F (milyar $) Gelirler 56.4 6.1 62.8 65.4 67.6 66.8 64.8 7.3 74.7 75.6 78.9 77.1 7.3.. Vergi Gelirleri 46.7 5.2 52.4 54.8 56.7 56.1 54.6 59.1 63.1 64. 65.7 63.9 58.2.. Vergi D fl Gelirler 9.6 9.9 1.4 1.6 1.9 1.7 1.3 11.1 11.6 11.7 13.2 13.2 12.1.. Harcamalar 86.8 92.5 97. 98.3 99.9 97.6 93.6 98.2 15.1 15.6 16.2 11.9 89.8.. Cari22.8 24.5 25.5 25.9 26.9 26.3 25.6 26.9 29.2 3. 3.7 3.4 27.7.. Yat r m 4.5 4.7 4.8 4.7 4.7 4.6 4.3 5. 5.3 5.4 5.4 5.4 4.7.. Transferler 59.5 63.3 66.7 67.6 68.3 66.7 63.7 66.2 72.4 73.3 74.8 72.8 65... ç Borç Faiz Ödemeleri 35.3 36.8 38.4 39.5 38.6 37.4 35.5 37. 38.6 39. 39.3 36.6 31.7 Faiz D fl Bütçe Dengesi 8.9 8.7 8.5 11. 1.8 1.9 1.8 13.2 13. 13.6 16.6 16.1 16... Bütçe Dengesi -3.5-32.4-34.3-32.9-32.3-3.8-28.8-27.9-3.5-3. -27.3-24.8-19.6.. Bütçe Emanetleri ve Avanslar.8.4 1.1.4.4.2. -1.5-3.3-1.9-2.3 -.7 -.2.. Finansman 29.7 32. 33.2 32.5 31.9 3.6 28.8 29.4 33.8 31.9 29.6 25.5 19.7.. D fl Borçlanma (net) 2.5 4.2 1.9.6 2.3 2.1 1.6 1.9 1.8 2.5 1.7 1.9 1.5.. ç Borçlanma (net) 29.6 3.8 32.1 31.6 3.8 28.3 27.9 3.1 31. 29.6 3.4 25.5 21.8.. K sa Vadeli Borçlanma (net) 9.7 8.1 2.9 -.7-1.1-3.3-5.2-8.4-7.9-12.2-12. -15. -11.2.. Di er -2.4-3. -.8.3-1.2.2 -.8-2.6.9 -.2-2.5-2. -3.6.. Ç BORÇ STOKU Katrilyon TL 174. 175.3 179.2 178.9 178.7 18.2 183.1 194.4 199.4 2.5 23.7 26.2 29.8 29.1 Milyar $ 117.3 123.6 128.3 128.1 13.3 126.7 124.4 139.3 149.1 151.7 155.3 143.2 141.3 14.7 ç Borç / M2Y (%) 137. 134.3 134.1 133.6 129.6 122.2 122.7 129.7 129.3 131.5 131.8 128. 127.5 125.7 (..) Yay nlanmam fl veri T ÜS AD K ONJONKTÜR D E ERLEND RME