pecya Diyarbakır Bölgesinde Yas ve Din ili şkisi

Benzer belgeler
Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

pecya Orta Yaş Erkeklerde Ebeveyn Ölümü Sonras ı Rezidüel Yas ı Etkileyen Faktörler

Dr. Genco USTA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Kayıp ve Yas. Doç. Dr. Ülgen H. OKYAYUZ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD, Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi (Emekli)

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

ÖZET. pecya SUMMARY. Key words: Medical students, depressive symptoms, Beck Depression Inventory

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Doç. Dr. Naile BİLGİLİ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden.

pecya Huzur Evinde Kalan Ya şl ıların Psikososyal Yönlerinin incelenmesi Nurgül BÖLÜKBA Ş *, Hatice ARSLAN *

Depresif rahatsızlık nedir?

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

DANS TERAPİ. Dokuz Eylül Üniversitesi

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

UÇUŞ KORKUSUNUN SEBEPLERİ. Kontrolü kaybetme korkusu. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı yerde panik atak geçirme korkusu.

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

STRES ÇEŞİTLERİ. Duygusal Stres Yaşamımızı direkt etkilemeyip, dolaylı olarak etkileyen strestir.

ZEÖ/İEÖ217 ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖZEL EĞİTİM 1. ÜNİTE: EÇÖZE YE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR. 2. MODÜL: EÇÖZE: Kuramsal Temeller

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

: Marmara Eğitim Köyü Maltepe/İSTANBUL. :

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

10 SORUDA SAĞLIK ANKSİYETESİ. Prof. Dr. Tunç ALKIN DEÜTF

İş Yerinde Ruh Sağlığı


TÜRKiYE BAROLAR B İRLİĞİ T.B.B. REKLAM YASAĞI.. _,. YONETMELIGI

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ

İyi Ölüm Haziran 2016, Kanserde Destek Tedavileri Sempozyumu, Adana


Petrus ve Duanın Gücü

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Eğitim ve Katılım. SGB II (II. Sosyal Kanun Kitab ı) ödemeleri al ım ında

2014- T.C. Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Transkript:

Adnan ÖZÇETİN* ÖZET Bu çalışmada Diyarbakır'da çalışan imam-hatiplerin halkın yas tepkileri ve cenaze törenleri hakk ındaki gözlem ve tecrübelerini öğrenmek, elde etti ğimiz verilerle modern yas kuram ım karşılaştırmay ı amaçladık. Yap ılan görüşmelerin teyp kay ıtları tek tek dinlenip analiz edildi. Böylece bu konudaki genel yakla şım belirlendi. Bu verilere göre; beklendiği gibi ani ve beklenmedik ölümlerde yas reaksiyonlar ı daha ağırdı. Trafik kazaları da ani, beklenmedik ölüm olmakla birlikte kazalar ın kadere bağlanması nedeniyle çok daha kolay kabul edilmektedir. Literatürde dinin yas üzerine birbirine zıt çeşitli etkileri olduğu bildirilmektedir. Bu çal ışman ın bulguları ölüm sonrası ortaya konacak olan tepkiler ve yap ılacak törenler hakkında dinin belirli kuralları olması ve bu konuda bilişsel yap ın ın varlığı, ölümün kolay kabullenilmesine katk ı sağlayacağı say ın' desteklemi ştir. Din ve kültürün değişik etkileri nedeniyle, patolojik yas terapisinde uygulanacak yöntemlerin farkl ı toplumlarda gereğinde değiştirilmesi gerekmektedir. Ayr ıca, tıp fakültesi ve imam hatip liselerinde yas konusunun e ğitim öğretim programında daha geniş kapsamlı uygulanmas ının oldukça yararlı olacağı kanaatindeyiz. Anahtar kelimeler: Ölüm, yas, din Düşünen Adam; 2000, 13 (1): 12-18 SUMMARY In this study, it is aimed to learn observation and experiences of religious men located in Diyarbak ır about grief reactions and funeral ceremonies of population and to compare the obtained data with modern grief theories. Tape records of our interviews have been analyzed one by one, thus we determined the general approaches on this subject. According to the obtained data; grief reactions were more severe in sudden and unexpected deaths as expected. Although they cause sudden and unexpected deaths traffic accidents have been accepted more easily, because it's believed that those accidents have been completely related to destiny. In literature, it's reported that religion had contrary effect on grief. Findings in this study supported the hypothesis that the determined rules of religion and the presence of cognitive structure about death led to easy acceptance of death. It's necessary to change the methods used to treat pathological grief reactions among different communities because of different effects of religion and culture. Also, we believe that it'll be useful to involve grief with more details in to education programme in religious high schools and medical faculties. Key words: Death, grief, religion GİRİŞ Ölüm, evrenselliği ve tüm insanlar için arkada kalan sorununu olu şturmas ıyla tart ışılmaz bir sondur. Bu açıdan baktığım ızda ölen ki şi için sorunlar bitmi ş ancak geride kalanlar için psikolojik, sosyolojik ekonomik yepyeni ve çoğu kez de beklenmedik güçler ortaya ç ıkmıştır. Geride kalanlar bu sorunlarla nas ıl başa çıkacak ve bu ba şa çıkma uğraşısında hangi etmenleri kullanacak, bu konularda kimlerden yard ım *Çank ın Devlet Hastanesi 12

Diyarbakır Bölgesinde Yas ve Din ilişkisi alacakt ır? Bu sorunlar hemen tüm geride kalanlar için geçerlidir, bu konu insanl ığın varolu şundan bugüne yaşanmakta ve tart ışılmaktadır. Yas konusunu bilimsel temelde ilk ele alan ve tammlayan Freud'dur (1915). 1960'larda ba şlayan bilimsel çalışmalar dikkatleri toplumun ölüme kar şı tavırlarına ve ölümün zorunluluğuna yönlendirdi. Kubler-Ross'un çal ışmas ı yas ın temelini de anlamaya hizmet etmi ş olan ölümün de ğişik dönemlerini ortaya koymuştur. Daha yeni bir görü şe göre; yas yapısı değişebilen dinamik bir süreç olarak de ğerlendirilmektedir (13). Liebermann ve Borman kendine- yard ım grupları (kadınları bilinçlendirme, e şsiz ebeveynler, dullar, kalp cerrahisi hastalar ı ve anneler) üzerine bir çal ışmada en çok seçilen etmenin evrensellik oldu ğunu, bunu rehberlik, özverili olma ve bağlılığın izlediğini bildirmektedir (18). Yalom ve ark. dul kalanlara k ısa süreli yas gruplar ı (destek grubu) düzenlenmi ş ve bu uygulamanın etkinliği kanıtlanmıştır (19). NORMAL YAS TEPKİLERİ ( 1,15-17) 1. Duygular Üzüntü, kendini kötü hissetme, ölen öfke, suçluluk ve kendini ele ştirme, anksiyete, yaln ızlık, yard ımsızlık, halsizlik hissi, şok, özlem, özgürlük, rahatlama ve duygusal küntlük şeklinde olabilir. 2. Fizik duyumlar Boğazda düğümlenme, nefes darl ığı, midede boşluk ve kaz ınma hissi, enerji azl ığı, kaslarda uyuşukluk, yorgunluk, bitkinlik, ağız kuruluğu, gürültüye kar şı tolerans azalmas ı görülür. Bunlar s ıklıkla ölenin hastalığının belirtileriyle ayn ıdır; ancak tüm bu belirtiler bilinç dışı gelişmekte ve organik bir hastal ık sonucu olmamakla, ölenle özde şleşme süreci ile birlikte ortaya ç ıkmaktadır. 3. Düşünce kal ıplar ı Ölüme inanamama, konfüzyon, konsantrasyon güçlüğü, preoküpasyon (ölenle ilgili konularda sürekli zihinsel uğraşı), varm ış gibi hissetme, illüzyon ya da işitsel-görsel hallüsinasyonlar, mistisizm, depresif düşünce, depersonalizasyon. 4. Davranışlar Uyku ve i ştah bozuklukları, dalgınl ık, sosyal geri çekilme, rüyada görme, öleni hat ırlatacak e şya ve ortamlardan kaç ınma, öleni arama ve onu ça ğırma, iç çekme, aşırı hareketlilik, ağlama, öleni hat ırlatan yer ve objelerle ilgilenme, ölenin e şyalanna aşırı kıymet verme, özde şleşme. YAS TEPKİSİNİN SAFHALARI John Bowlby'nin hipotezi yas ı dört döneme ay ınr. 1. dönem (erken faz): Şok, protesto, ümitsizlik, çaresizlik, inanamama, öfke ve lazg ınliğın olduğu safhadır. Bu dönem günlerce sürebilir ve yas sürecinde periyodik olarak tekrarlayabilir. 2. dönem: Özlem duygusu, aşırı hareketlilik, preoküpasyonun görüldüğü bu dönem birkaç ay veya şiddeti azalm ış olarak y ıllarca sürebilir. 3. dönem: Kaybın gerçekliğini kabullenmekle başlar. Konfüzyon, yaln ızlık duygusu, uyku ve i ştah bozuklukları, depresif düşünce kal ıpları, halsizlik hissi, ölenin hatıralann ın yeniden ya şanması bu dönemde görülür. Ölüm kabullenildiğinde hayal kırıklığı kaç ınılmazd ır. 4. dönem: Yeniden organize olma safhas ıdır. Yasin şiddetli görünümünün kaybolmaya ve yasl ı kişinin yeniden yaşama dönmeye başladığı dönemdir. Yas dönemlere ayr ılarak incelenmi ş olmasına rağmen, bu dönemlerde görülen belirti ve bulgular birbirinden kesin s ınırlarla ay ırmak mümkün de ğildir. Geleneksel olarak yas yakla şık olarak bir y ıl sürer ve zaman içinde yatışma eğilimi gösterir (10). PATOLOJIK YAS REAKS İYONU Yas sürecinin temel i şlev dönemlerinin birinde tak ılma olması, şiddet ve süre bakım ından farkl ılık göstermesi yas ın anormal bir şekil aldığım gösterir (17). Anormal, komplike, patolojik ve çözülmemi ş yas kavramları eşanlamlı olarak kullan ılmaktad ır. Patolojik kabul edilen 4 tip yas şekli tanımlanmıştır. Bunlar; kronik, gecikmi ş, eksejere ve maskeli tiplerdir (2,11). 13

Diyarbakır Bölgesinde Yas ve Din ilişkisi YAS ve DİN Yas ve din ili şkisi incelenmek istendiğinde genellikle dinin stres durumunda bir ba şaç ıkma yöntemi olduğu gözönüne al ınarak yola ç ıkılmaktadır. Bu konuda daha önce yap ılan çal ışmaların en önemlilerinden biri "olumsuz bir ya şam olayına uyumda dinin rolü" ad ı altında yayınlanm ış ve burada çocu ğunu kaybeden anne-baba ele al ınmıştır. Bu çalışmada amaç, dinin kayba uyumdaki rolünü ve bu rolü nas ıl oynadığını ortaya koyabilmektir. Bu nedenle din; dine önem verme ve dini kat ılım olarak iki ayrı boyutta de ğerlendirilmiş ve kayba uyumdaki rolü araştınlmıştır. Yine bu çal ışmada uyumla ilişkili üç başaçıkma süreç de ğişkeni belirlenmi ştir. 1. Sosyal destek: Dinin sosyal komponenti olarak kabul edilmekte olup uyumu da olumlu etkilemektedir. Bu destek daha çok dini bir cemiyete üye olmakla sağlamaktadır. 2. Bilişsel süreç: Dinle ilişkili kişilerde inanç sistemine bağlı oluşmuş bir bilişsel yap ı mevcuttur. Bu yap ı sayesinde bu ki şilerin kay ıptan sonraki dönemde bilişsel süreci daha h ızlı işler. Yani önceki dini bilgi ve deneyimleri ölüm sonucu olan kayba verilecek tepkilerin daha h ızlı ve tutarl ı olmasını sağlamakta ve bu yolla daha az anksiyete daha iyi uyum gerçekle şmektedir. Dini katılım Sosyal deste ğin algılanmas ı 3. Anlam bulma: Olumsuz olaylar ı anlamlandırma arayışımızı sağlayan inanç sisteminin ilk ve temel örneği dindir. Ölümle ilgili bir inanç sistemi olmayan kişilerin sevdiklerini kaybetmeleri durumunda sorunla başaç ıkmalan zorla şmaktadır. Din ile ilgili bir yapı varsa yasl ı kişinin sevdiğinin ölümünü nasıl algıladığına olumlu katkı sağlayabilir. Mevcut yap ı sadece kişilerin nas ıl algıladığını etkilemekle kalmaz, ayn ı zamanda alg ıladığını nasıl anlayacağını sağlar. Anlam bulma ba şarıldığı takdirde ki şinin kayıpla uyumu daha başarılı olmaktad ır (5). Ölüm, toplumun ve bireyin dinsel inançlar ıyla s ıkı sıkıya ilişkili olduğu için, bireyden bireye, aileden aileye ve bir toplumdan di ğerine değişiklik gösterir. Bu konudaki araştırmalar, dinsel inançlar ı kuvvetli olan kimseleri kendilerinin ve di ğer yakınlarının ölümünü daha sakinlikle kabul etmeye haz ır olduklarını göstermi ştir (4). Bunların ötesinde karars ızlığın olumlu veya olumsuz bir inanc ın olmas ından çok daha s ıkıntı verici olduğu görülmüştür. Din ve ölümden korkma hakkında yap ılan çeşitli çalışmalar birbirine z ıt sonuçlar vermiştir. İki çalışmada anlaml ı ilişki olmadığı, diğer ikisinde dinin faydalı olduğu, başka iki çalışmada eğrisel bir ilişki olduğu bulunmu ştur. İlımlı dini yaldaşım ı olan kişide, dinsel inanc ın yüksek ya da düşük olduğu kişilerden çok daha fazla anksiyete olu ştuğu bildirilmiştir ( t ). Anlam bulma Kayba uyum Dine önem verme Bilişsel süreç 14

Hristiyan Psikiyatri Birli ği'ne üye psikiyatristler, akut şizofreni ve manik epizodlarda psikotrop ilaçlarla tedavinin daha etkili, ancak suisid dü şüncesi, yas reaksiyonu, sosyopati ve alkolizmde kutsal kitap okuma ve dua etmenin oldukça yüksek oranda etkili olduğunu belirtmişlerdir. Buna kar şın pekçok çal ışma psikiyatristlerin tedavi amac ıyla dinden yararlanmada çok daha duyarl ı olmaları gereğini ifade etmektedir (6). Kayb ın arkasından yas tutman ın günah sayıldığı, yasaklandığı veya kısmen kısıtlandığı bazı dinlerin yas ac ısının yaşanmas ını engellemeleri nedeniyle uzun dönemde yas sürecini olumsuz etkileyebilecekleri bildirilmiştir (5). Sonuç olarak dinin kayb ı uyuma doğrudan etkili olmadığı üç başaçıkma süreç de ğişkeni (sosyal desteğin algılanmas ı, anlam bulma, bili şsel süreç) yoluyla dolayl ı bir etkisi olduğu ortaya konmu ştur (5). İSLAM DİNİNDE ÖLÜM ve YAS (9,12,20,21) Diğer büyük dinlerde oldu ğu gibi İslam dinine göre de ölüm, insan ya şamının sonu değil ahiret hayat ının başlangıcıdır. Ahiret, mah şer gününden sonra başlamaktad ır. Mahşer günü, bu hayat ve sonraki hayat aras ında ölümle başlayan bir köprü görevi görür. Ahiret hayat ı ise sonsuza dek sürmektedir. Yani ölüm olayı bir yaşantıdan diğerine geçi ştir. Bu manada ölüm yok olmak de ğildir. Ölümden sonraki yaşantıya inanmak hemen hemen tüm dinlerde ortak olan temel inançt ır. İslam dinine göre ölümden sonra ölenin ailesini teselli etmek, sab ırlı ve tahammüllü olmalar ını tavsiye etmek, kaza ve kadere raz ı olmaya te şvik etmek, ölene dua etmek ve kalanlann di ğer ihtiyaçlar ını karşılamak için yasl ı aile 3 gün süreyle ziyaret edilir. Ölü sahiplerinin üzüntülerini tazelememek için üç günden fazla süren taziye mekruhtur (yap ılmaması yapılmas ından daha iyi olan). Ancak cenazede bulunamayan uzaktaki kimseler üç günden sonra da taziyede bulunabilirler. Ölünün gömülmesinden önce ve sonra ağlamak caizdir (dinen uygun). Ancak sesi yükseltmemek, çirkin söz söylememek, ba ğırıp çağırmamak, ağıt yakmamak gerekir. Şiir veya ba şka sözlerle ölüye mer- siye ve medhiye yazmakta bir sak ınca yoktur. Fakat övmekte ileri gitmek, özellikle cenazesinde bunu yapmak mekruhtur. Ölünün s ıfatlarm ı sayarak ağlamak ve ağıt yakmak, göğsüne ve ba şına yumruklar vurarak ya da yakas ını paças ım yırtarak ve benzeri şekillerde ağlamak haramd ır (dinen yasak). İslami kaynaklar ölünün yap ılan dualardan faydalanacağı konusunda anlaşma halindedirler. Yine islami kaynaklara göre sadaka ve hac gibi hem bedeni hem mali ibadetleri onun adına yerine getirmek de ölüye fayda verir. Kur'an okuman ın sevabı ölüye ulaşır. GEREÇ ve YÖNTEM Bu çalışmada, Diyarbakır yöresinde yaşayan halkın, ölümü takiben yas sürecindeki geleneksel ve dini törenler ile ki şisel tepkilerin, bu yörede görevli din adamlarının (imam-hatip) gözlemleri ve tecrübeleri arac ılığı ile irdelenmesi hedeflendi. Elde edilen veriler yorumlan ıp modem yas teorisi ile kar şılaştırılarak ileriye dönük yap ılabilecek çalışmaların belirlenmesi amaçland ı. GÖRÜŞMECİ SEÇİMİ Bu amaca yönelik çal ışma için Diyarbak ır'da en az 5 y ıl görev yapm ış ve halen çal ışmakta olan imamhatiplerle görüşme yapılması planlandı. En az imamhatip lisesi mezunu olan ve yöreyi yeterince temsil etmesi için Diyarbakır merkez ilçesinde değişik camilerde görevli olanlar tarama metodu ile seçildi. İslam dini uyarınca camiide görev yapacak imamhatiplerin erkek olmas ı bir zorunluluk olduğundan (12) görü şmecilerin tamam ı erkekti. Yüzyüze ve kendi ortamlar ında yaptığım ız görü şmeler teyp kasetine kaydedildi. Görü şme içeriği önceden belirlediğimiz iki ana başlık altında yapıldı. Bu iki ana başlık; 1. Yöremizde geleneksel ve dini yönleri ile cenaze törenleri, 2. Yas döneminde kişisel tepki ve bu tepkilerin gelenekler ve dini kurallar ile etkile şimi. Bu konular önceden belirledi ğimiz sorularla ayr ıntılı olarak konu şuldu. Sekizinci görü şmeden sonra al ı- 15

nacak cevaplann ne olaca ğı önceden tahmin edilebilir düzeye geldiğinden görü şme sayıs ı 10'a tamamlanıp kesildi. İmam-hatiplerle yap ılan ve kasete kaydedilen görü şmelerin süresi 35-75 dakika aras ında değişiyordu. Görü şmeler imam-hatiplerin kendi ortamlarında, onların uygun olduğu yer ve zamanda (genellikle camiide) yap ıldı. Görüşmelerin kaydedildiği kasetler tek tek ayr ıntılı şekilde dinlendi, her soruya verilen yan ıtlar esas al ı- narak herbir görü şmenin özeti ç ıkarıldı. Bu çalışma sonucu ortaya ç ıkan genel veriler modem yas teorisi ile karşılaştınhp yorumlandı. TARTIŞMA ve SONUÇ Din adamları ile yapılan görüşmelerden ç ıkan sonuca göre; bölgemizde geri kalanlann tepkilerinin şekli ve şiddeti genel olarak bunlar ın dini inançlann ın gücü ile ili şkilidir. İslami inanışa göre ölüm bir son değil aksine yeni ve sonsuz bir ya şamın başlang ıc ı olarak kabul edildi ğinden, dini inanc ı güçlü olan kişiler ölümü geçici bir ayrılık olarak değerlendirmektedir (9,20). Bu dini değerlendirme sonucu modem yas kuram ına göre bili şsel süreç ve anlam bulma yolu ile kayıpla başaçıkma kolaylaşmaktadır (5). Görüşülen din adamlar ı İslam dininde 3 günle s ınırlanan yas süresinin, akrabalann, kom şuların, arkadaşların ve diğerlerinin ziyaretlerini, yaslar ını paylaşmalann ı ve yasl ı kişilerin diğer ihtiyaçlarının giderilmesini kapsayan bir süreç oldu ğunu değerlendirmişlerdir. Yasin yo ğun olarak ya şandığı bu süre içinde, bol bol ölen ki şiden ve hastal ık sürecinden bahsedilmekte, dualar edilmekte ve kutsal kitap okunmaktadır. Ayrıca, sosyal destek anlam ına gelen ziyaret ve yard ımlar 35-40 güne kadar uzamaktad ır (21). Böylece aşınlıldar hoşgörülmemekle birlikte yas ın yaşanmas ı engellenmemekte, 3 günlük sürede daha yoğun yaşanmas ı sağlanmakta ve gerekli sosyal destek daha uzun süre devam etmektedir. Modem yas teorisine göre yas ac ısının yaşanmas ının engellenmesi ve sosyal deste ğin yetersiz olmas ı uzun dönemde yas sürecini olumsuz olarak etkilemektedir (5). Gerek bu teoriye göre ve gerekse kat ılanların bildirdiğine göre İslami geleneklere göre düzenlenen törenler ve yaklaşımlar yas sürecini olumlu olarak etkilemektedir. Görüşülen 10 din adamının tamam ı beklendiği gibi en sorunlu, uzun ve en a ğır yas ın ani ölümlerde ve özellikle cinayetlerden sonra görüldü ğünü vurguladılar. Bunu takiben trafık kazalarında aşırı tepki görüldüğünü belirttiler. Bu tepkiler genellikle a ğlama, bağırıp çağırma, bayılmalar, ağıt yakmalar şeklinde olmakta ve oldukça uzun süren (genç ve öldürülmü ş olanların ana-babalannda ya şam boyu devam etmektedir) bu tip yas kad ınlarda daha fazla görülmektedir. Aynı şekilde birçok çal ışmada da ani ve beklenmedik ölümlerden sonra yas tepkisinin daha şiddetli, daha uzun ve patolojik yas ın daha sık olduğu desteklenmiştir (7 ' 8 ' 11). Kan davaları sonucu olan cinayetlerde ise, geride kalanlar için yas daha karma şık bir hal almakta aşağılanmış olma, intikam alma gibi duygu ve beklentiler patolojik yas olas ılığını arttırmaktadır. Trafik kazalar ında ise ani ölüm olmakla birlikte bunun kader olduğu düşünüldüğünden kabullenme görece daha kolay olmaktad ır. Bölgemizde ya şlı ve! veya hasta olanların ölümü sonucu anlaml ı ve süreli bir yas yaşanmadığı aksine hem ölenin hem de geride kalanlann kurtuldu ğu düşünülerek rahatlama olduğu belirtilmi ştir. Genç ve erkek ölümlerindeki tepkiler de ğişik şekilde ortaya ç ıkmakta ölenin bekar, evli, çocuklu, çocuksuz olmas ı geride kalanlar taraf ından farkl ı algılanmakta ve tepkiler buna göre belirlenmektedir. Bazılarınca bekar ölenin arkada bak ılmas ı, ilgilenilmesi gereken e şi ve çocukları olmamas ı bir avantaj olarak kabul edilmekte ve yas hafiflemekte, baz ılarının ise ölenin geriye bir yadigan kalmad ığı için ölüme verdikleri tepki oldukça şiddetli ve uzun süreli olmaktadır. Kaybedilen ebeveyn ile ambivalan veya ba ğımlı bir ilişkinin bulunmas ı halinde ise, depresyon, intihar düşünceleri ve di ğer ruhsal belirtilerin beraber olduğu patolojik yas reaksiyonlann ın arttığı bildirilmektedir (3,14). Çalışmam ızda da benzer şekilde görüşmecilerden 8'i ölüm öncesi dönemde ölen-geride kalan ilişkisini yorumlarken daha önce geçimsiz, kavgal ı ve sorunlu ili şkisi olanların beklediğimiz şekilde daha fazla üzüldü ğünü ve suçluluk, pi şmanlık duyduklann ı belirttiler. 16

İki görü şmeci ise aksi görü ş belirtti ve ili şkisi iyi olanların daha çok üzüldüğünü söylediler. Bu iki din adamının görev yapt ığı süreler 7 ve 8 y ıl olarak görü şmeciler arasmda en kısa olanlard ı. Kanımca bu yorumları mesleki tecrübelerinin az olmas ına bağlıydı. Yas döneminde ortaya ç ıkabilecek ruhsal sorunlarla ilgili gözlemleri özellikle irdelemek amac ıyla görüşmelerde bu soruya a ğırl ık verildi. Din adamlar ı ruhsal sorunları sadece psikotik tablolar olarak biliyor ve bunlan yorumlamaya çal ışıyorlar& Pratikte çok daha fazla kar şılaştığım ız depresyon, anksiyete bozulduklan, somatoform bozukluklar ve uyku bozukluklar ı gibi diğer tablolar ı ya tan ımıyor ya da dikkate alm ıyorlardı. Anlaşılır kılmak için geride kalanlann unutkanl ık, uykusuzluk, sıkıntı hissi, ilgisizlik, isteksizlik, kendine bakamama i şe gidememe vb. sorunlar ı nedeniyle yard ım aray ıp aramad ıklan soruldu. 7 görü şmeci bu yardım isteğinin oldukça az, 3 görü şmeci ise fazla sayıda olduğunu söyledi. Yard ım isteyen geride kalanlara sab ırl ı olmaları ve ölümü kabullenmeleri öğütleniyormu ş. Bölgemizde özellikle nevrotik hasta grubuna muska yaz ıldığını biliyoruz. Ancak görü ş- melerde hiçbir din adam ı bu hususa değinmedi. Nedeni; dinimizce büyü ve muskan ın yasak ve günah olmas ı nedeniyle din adamlannca de ğil ayrı bir grup tarafından yap ılmas ı ya da yasalara göre suç olmas ı nedeniyle yap ılsa da söylenmemesi olabilir. Ölenin şahsi eşyaları sevabının artmas ı için yoksullara dağıtılmaktadır. Bu uygulama, modern yas kuram ına göre patolojik yas olu şumu halinde terapide kullanacağım ız önemli bir materyali ortadan kaldırmış oluyor. Bu nedenle patolojik yas tedavisi için değişik yöntemlerin daha öncelikle ele al ınmas ını ve yeni yöntemler geli ştirilmesini gerekli k ılıyor. Eşi ölüp dul kalanlann sonraki yaşamların ı belirleme ve yönlendirmede cinsiyet ve maddi durum rol oynamaktad ır. Ayrıca yaş da kısmen belirleyicidir. Geride kalan erkek ve maddi gücü yeterli ise 1-12 ay içinde evleniyor ve toplum bunu destekliyor. Dul erkek fakir ise yeniden evlenmesi 2 y ıla kadar uzuyor ki burada yoksulluk süreyi uzatarak modern yas kuram ında önerildi ği gibi yeni e şle sağlıkl ı uyuma zemin haz ırl ıyor gibi görünmektedir. Ancak yaşlı ve çok fakirse yeniden evlenemiyor. Kadın ise kendine ve çocuklar ına bakabilecek olanağa (emekli maaşı, komşu ve akraba gibi sosyal çevrenin ekonomik deste ği, çocukların yeti şkin olmas ı vb.) sahipse kesinlikle yeniden evlenmiyor. Çok genç, çocuksuz ya da çok fakirse genellikle kendi ailesinin bask ısı nedeniyle evlenmek zorunda kal ıyor. Bu bulgumuz Yalom ve ark. yapt ığı çalışmada pozitif geli şme gösterenlerin kad ınlar aras ında daha yüksek olduğu sonucuyla örtü şmektedir (19). Geçmişte (20-25 y ıl öncesi) ve günümüzdeki yas tepkilerinin şiddeti ve süresi hakk ında bir görü şmecinin şu saptamas ı ilginçtir son zamanlarda insanlar iletişim araçlar ı rıedeniyle depremler, sava şlar ve benzeri felaketler sonucu hemen hergün ölüm olaylarını görüyorlar ve şimdilerde eskisine oranla ölümü daha k ısa sürede, daha kolay kabulleniyorlar. Daha önce bir yak ını ya da tan ıdığı ölen kişinin yeni bir ölüm olay ında daha kolay uyum sa ğladığın ı biliyoruz. Acaba ileti şim araçları (radyo, TV, sinema, gazete vb.) gerçekten bu görevi üstlenmi ş oluyor mu? Bölgemizde ekonomik düzey ile cenaze törenleri aras ında doğrusal bir ili şki vardır. Ölen ya da geride kalanlar varl ıklı ise cenazeye kat ılanların sayısı artmakta, dinin gerektirrnedi ği diğer törenler daha abartılı yap ılmakta ve sosyal statü göstergesi olarak kullan ılmaktadır. Maddi gücü yeterli olmayan geride kalanlarm önemli bir k ısm ı da aşırı masraf yaparak maddi zorluklar yaşamakta ve yas sürecini daha da zor ve s ıkıntılı duruma getirmektedirler. Din adamları bu davran ışı ele ştirmekte ve engellemek için uğraş vermektedirler. Taziyeye gelenlerin maddi katkıda (özellikle g ıda maddesi şeklinde) bulunmalar ını sağlamaya çal ışıp geride kalanlann maddi s ıkıntısını azaltmaya yönelik tutumlar ı desteklemektedirler. Sonuç olarak, dinin, kayba uyuma do ğrudan etkili olmadığı üç başaç ıkma süreç de ğişkeni (sosyal desteğin alg ılanmas ı, anlam bulma, bili şsel süreç) yoluyla dolayl ı bir etkisi olduğu desteklenmi ştir. Dinin sorunlarla ba şaç ıkma uğraşısındaki etkinliği ve geride kalan sorunun evrenselli ği birlikte ele al ındığında din adamları ve sağlık hizmeti veren tüm çal ışanların "ölüm ve yas" hakk ında eğitilmesinin önemi aç ıkça görünmektedir. 17

KAYNAKLAR 1. Ann C: Is religion a help around the time of death? Public Health 1991, p.79-8. 2. Brown JT, Stoudemire GA: Normal and pathological grief. JAMA 3:378-82, 1993. 3. Bunch J: The influence of parenthal death anniversaries upon suicide dates. Br J Psychiatry 118:621-26, 1971. 4. Ciiceloglu D: Insan ve davran ışı. 4. baskı. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1993. 5. Daniel N, McIntosh, et al: Religion's role in adjustment to a negative Ilfe event: Coping with the loss of a child. Journal of Personality and Soçial Psychology 4:812-21, 1993. 6. Galanter M, Larson D, Rubenstone EC: Psychiatry: 'The impact of evangelical bellef on clinical practice. Am J Psychiatry 1:90-5, 1991. 7. Horowitz MI, et al: Pathological grief and the activation of latent self images. Am J Psychiatry 10:1157-62, 1980. 8. Horowitz M], et al: Initial psychological response to parenthal death. Arch Gen Psychiatry 38:316-23, 1981. 9. Iqbal M: The day of resurrection and life af-ter death. Islamic Thought and Scientific Creativity 3:7-18, 1993. 10. Kaplan HI, Sadock BJ, Grebb JA: Kaplan and Sadock's synopsis of psychiatry: Behavioral sciences clinical psychiatry. 7th ed. Williams and Wilkins, Baltimore, Maryland, 1994. 11.Lundin T: Longterm outcome of bereavement Br J Psychiatry 145:424-28, 1984. 12.Mehmet Zindi Efendi: Büyük İslam İlmihali. Özgü Yay ınları, İstanbul, 1993. 13.Öztürk O: Ruh sağlığı ve bozukluklar ı. Hekimler Yay ın Birliği. 4. basım. Ankara, 1992. 14. Scharlach AE: Factors associated with filial grief following the death of an elderly parent Am J Orthopsychiatry 61:307-13, 1991. 15. Van Dongen CJ: Survivors of a family member's suicide: Implications for practice. Nurse Pract 7:31-5, 1991. 16. Wolf CT: Loss, grief and mourning in adults understanding human behavior in health and illness. Simons RC, Pardes H (eds). Williams and Wilkins, Company, Baltimore 1977, p.378-86. 17. Worden JF: Grief counselling and grief therapy. London: Springer publishing company second ed, 1991. 18. Yalom ID: Grup psikoterapisinin teori ve pratiği. 3. baskı. Çev: Ataman Tangör, özgür Karaçam. Nobel T ıp Kitebevleri, İstanbul, 1992. 19.Yalom ID, Lieberman MA: Breeavement and heighened existential awareness. Psychiatry 54:334-45, 1991. 20. Yazır Elmal ılı MH: Hak Dini Kur'an Dili. Cilt. 1-3-8. Graphischer Grossbetrieb Pössneck GMBH Ein Mohndruck Betrieb, Almanya, 1992. 21. Zuhayli V: İslam Fıkhı Ansiklopedisi. Cilt. 3. Risale Yay ınevi, İstanbul, 1994. 18