Adli Psikiyatride Çocuk ve rgen Suçlar ı * Niyazi UYGUR**, Solmaz TÜRKCAN**, Pakize GYRAN** ÖZT Çalışmada, 1991-1992 y ıllarında Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıkları Hastanesi Adli Psikiyatri Birimine adli organlarca başvurusu sağlanan 65 çocuk ve ergen olgu incelenmi ştir. Hastanedeki tıbbi kay ıtların ve adli raporların retrospektif incelenmesi yoluyla, olgular ın sosyo-demografik özellikleri, suçun niteli ği ve seyri, psikiyatrik tan ılara ait veriler değerlendirilerek bildirilmiş ayrıca olguların değerlendirilme aşamasında karşılaşılan güçlükler vurgulanm ıştır. Anahtar kelimeler: Adli psikiyatri, çocuk, ergen, suçluluk Düşünen Adam; 1994,7 (3): 20-24 SUMMARY In this study, 65 child and adolescent cases which were sent by the court to the Bak ırköy Mental State Hospital Forensic Psychiatric Unit, between 1991-1992 are examined retrospectively. The social-demographic properties of these cases, the type and the propagation of the offence and the data of the psychiatric diagnoses obtained from the hospitals records are investigated and reported. And the difficulties during the evaluation of the cases are emphasized. Key words: Forensic psychiatrie, child, adolescent, delinquency GIRIŞ 1991 yılı başlarında, Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıkları Hastanesinin yeniden yap ılanma aşamas ında, Adli Psikiyatri ba ğıms ız bir eğitim birimi olarak çal ışmaya başlamıştır. Bu işleyi şin bir parças ı olarak, birimin çal ışmalarını değerlendirme a şamas ında, 1991-1992 y ıllarında adli organlarca psikiyatrik de ğerlendirme ve rapor talebiyle hastanemize ba şvurrnalar ı sağlanan toplam 646 olgudan "çocuk ve genç" ya ş grubunda olan 65 olgu ayrıca değerlendirmeye al ınmıştır. Bu bağlamda dünya literatürü incelendi ğinde çocuk ve gençlerin suç davran ışım büyük bir toplumsal sorun olarak kabul edildi ği, bunun sadece çocuk ve ailesi için değil, toplum geneli için önem ta şıdığı görülmektedir. rgen suçlular ın çoğunun bunu daha sonra sürdürmedi ği, sadece ufak bir bölümünün ergin ya şta süregen olarak suç i şlemeyi sürdürdüğü 1411inmektedir. fflu riskli grubu erken dönemde tan ımaya yönelik birçok araştırma yap ılm ıştır. Bu ara ştırmaların çoğunun üzerinde birle ştilderi de ğişkenler: riskli gruptaki gençlerin kötü çevresel ko şulları olduğu, maddi * 3. Çocuk ve rgen Psikiyatrisi Kongresi, 1993, Sapanca'da sunulmu ştur. ** Bakırköy Ruh ve Sinir Hastal ıklar ı Hastanesi Adli Psikiyatri Birimi 20
Adli Psikiyatride Çocuk ve rgen Suçlar ı ve sosyal yetersizliklerin s ık görüldüğü, psikiyatrik bozukluklara genetik yatk ınl ıklan olduğu, ebeveynlerin de kriminal davran ış s ıklığın ın yüksek olduğudur (1 '2'3). Larry Le Flore'a göre aile çocu ğun içine doğduğu kültürü temsil etmektedir. Beklentileri, kurallar ı ve çocuğun içselle ştirdiği değerleri belirleyen ve sa ğ- layan bu kültür ve/veya alt kültürdür. ğer aile çocuğun bu değerleri içselle ştirmesinde başarılı ise, suç i şleme olas ılığı da azal ır. ğer aile ba şarıs ız olursa, bu aileden yeti şen gençlerde suç davran ışının gelişme şans ı da yüksektir. Bu bireylerde içinde ya şadıkları ortam nedeniyle selfesteem kayb ı olabilir, olanaklardan yararlanmay ı beceremezler, sürekli olarak haks ızlığa uğradıldan duygusu veya gerginlik içinde yaşarlar, bu da suç davranışına yolaçar. Parçalanm ış/dağılmış aileler, annenin çal ışıyor olmas ı, çok karde şli,.geniş aileler, karde şler aras ındaki yer, ebeveynin affeksiyonunun kabul edilmemesi, aile ili şkilerindeki uyumsuzluk, ebeveynin gözetim ve disiplin uygulamas ındaki başans ızlık ve aile içinde sapkın davran ışların olmas ı suça iten unsurlar olarak belirtilmektedir (4). rgen suçlularda erkeklerde k ızlara göre daha s ık ve daha fazla şiddet içeren suç davran ışının görülmesi, tek ebeveynli ailelerden gelenlerin daha s ık oluşu, suç ile bağlantılı olan en s ık tanının DSM-III-R kriterlerine göre hal ve gidi ş bozukluğu oluşu çoğu araştıncının üzerinde birle ştikleri verilerdir (2 '5'6'7). Kriminalite ile ilgili unsurlar aras ında nörofizyolojik olanların incelemesinde: G çal ışmalarında farkl ı saldırganl ık tiplerinde, olgular ın bir kısm ında abnormal G aktiviteleri oldu ğu, Cleckley'in ara ş- tırmalarında da psikopatlar ın beyin işlevselliklerinde bozukluk oldu ğu, duygular ı ve söyledikleri aras ında bağlantı olmadığı ileri sürülmüş ancak buna ait nesnel nörolojik bulgu gösterilmedi ği şeklinde bilgiler olduğu belirlenmektedir (8). Suç davran ışın ı aç ıklamaya yönelik çal ışmalarda, bu gruptaki nöropsikiyatrik bozuklu ğun ciddiyeti ve s ıklığı konusnda tart ışmal ı veriler saptanmaktad ır. Lewis'in 1985, 86, 87, 88 ve 1989'da suçlu gençlerle yaptığı bir seri çal ışmada, nörolojik yetersizlikler, epizodik psikotik semptomatoloji, istismar edildik- leri öyküsü, ciddi ebeveyn psikopatolojisi ve şiddete maruz kalma öyküsü oldu ğu, gençlerdeki suç clavram şımn da psikiyatrik, nöropsikolojik ve çevresel unsurlar ın etkile şiminden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır (9,10,11,12,13). Mc Manus'un verileri e ğitim eksikliği ve sosyal dezavantajlar gibi, psikiyatrik hastal ığın da gençlerde suç davran ışı riskini arttırdığı, sosyopatik özellikler olarak de ğerlendirilebilme riski olan borderline kişilik özelliklerinin suçlulukta potansiyel bir faktör olduğunu öne sürmü ştür. Bu yaş gruplarında, standart tan ı ölçütlerinin olgular taraf ından sıklıkla doldurulamamas ı, klinisyenlerin ya şadıkları güçlüklerin en önemlisidir. Tan ımlanan nöropsikiyatrik ve çevresel özelliklerin kombinasyonu olgulann değerlendirilmesinde gözden kaç ırılmamal ıd ır. Bunu sağlamada DSM-III-R s ınıflama sisteminin majör psikiyatrik bozuklukları, gelişim bozulduklarını, nöropsikiyatrik ve fizik ko şulları, psikososyal stres faktürlerini içeren çok eksenli tan ı formülasyonu bu tip olguların değerlendirilmesinde yararl ı bulunmuştur (14). MATRYL ve MTOD Bu çal ışmada, 1991-1992 y ılları aras ında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastal ıkları Hastanesi, Adli Psikiyatri Polikliniğine adli organlar taraf ından psikiyatrik muayeneleri yap ılarak rapor düzenlenmek üzere ba ş- vurmaları sağlanan çocuk ve ergen ya ş grubunun 65 olgunun t ıbbi kay ıtları retrospektif olarak incelenmi ştir. BULGULAR Değerlendirmeye al ınan 65 olgunun 13'ü (% 25) 11-14 yaş grubunda, 52'si (% 75) 15-18 ya ş grubundad ır. 11-14 ya ş grubundaki olgular ın hepsi erkektir ve bunlar ın işledikleri suçun farik ve mümeyyizi olup olmad ıklannın belirlenmesi istenmektedir. 15-18 yaş grubundaki 52 olgunun 13'ü kız, 39'u erkektir ve bu gruptaki gençlerin 8'i ma ğdur durumdad ır, 44'ünün ise ceza ehliyetleri belirlenmek üzere ba şvurmalan sağlanmıştır. Marmara bölgesinden 65 olgunun 27'si (% 41.5), 38'i (% 58.5) Marmara bölgesi d ışından ba şvurrnaktad ın Olguların ailelerinin ya ş gruplarına göre sosyoekonomik düzeyleri Tablo l'de gösterilmektedir. 21
Adli. Psikiyatride Çocuk ve rgen Suçlar ı Uygur, Türkcan, G eyran Tablo 1. Sosyo-ekonomik Dü şük Orta X2 p düzey 11-14 ya ş 10 3 76.9 23.1 0.52 0.394 Anlaml ı 15-18 ya ş 46 6 değil 88.5 11.5 Tablo 2. ğitim Yok Okur- İlk Orta Lise X 2 p yazar 11-14 ya ş 2 1 10 15.4 7.7 76.9 15-18 yaş 11 4 31 4 % 22.0 8.0 62.0 8.0 Tablo 3. Parçalanm ış Yok Bo şanma Olüm Kendi aile ayr ı yaşıyor 11-14 yaş 12 1 92.3 7.7 15-18 ya ş 45 4 2 86.5 7.7 3.8 1.9 Tablo 4. Alkol-madde Var Yok kullan ım öyküsü 11-14 ya ş 1 2 7.7 92.3 15-18 ya ş 15 37 28.8 71.2 1.613 0.556 X2 p 2.664 0.44 1.497 0.22 Olgular ın öğrenim düzeylerinin incelenmesinden elde edilen sonuçlar da Tablo 2'de gösterilmektedir. Olgular ın değerlendirilmesi s ıras ında 15-18 ya ş grubundaki 39 gencin i şsiz oldu ğu, 11-14 ya ş grubunda da sadece 4 olgunun i şsiz olarak nitelendirildi ği belirlenmi ştir. 15-18 ya ş grubunda 7, 11-14 ya ş grubunda ise 1 olgu parçalanm ış aile üyesidir (Tablo 3). 15-18 ya ş grubunda 15, 11-14 ya ş grubunda ise sadece 1 olgu alkol madde kullan ım ı olduğunu bildirmi ştir (Tablo 4). Özgeçmi şte bedensel hastal ık öyküsü incelendi ğinde, 11-14 ya ş grubunda sadece 2 olguda ate şli hastal ık ve kafa travmas ı bildirilirken, 15-18 ya ş grubunda 18 olgunun çe şitli bedensel hastal ıklar tan ımlad ığı belirlenmi ştir (Tablo 5). 11-14 yaş grubunda hiçbir olgunun soygeçmi şinde psikiyatrik hastal ık tan ımlanmam ışt ır. 15-18 ya ş grubunda ise soyda psikiyatrik yüklülük 8 olgu için sözkonusudur. 65 olgunun hiçbiri kanba ğı olan yakınlarında suç davran ışı tan ımlamam ışlard ır. Ilgili mahkemeler tarafından psikiyatrik değerlendirmeye neden olan suçlar ın gruplara göre da ğılım ı ve istatistiksel karşılaştırmas ı Tablo 6'da belirtilmektedir. Suç niteli ği aç ısından gruplar aras ında istatistiksel olarak anlaml ı farkl ılık olduğu görülmektedir. Suça iten unsurlar incelendi ğinde; 11-14 ya ş grubunda planl ı suç hiç yok iken, 2 tane kaza, 1 tane de te şvik sözkonusudur. 15-18 ya şlar aras ında ise, 10 (% 25.6) grupla i şlenmi ş, 9 (% 23.1) planl ı suç saptanm ıştır. Gruplar istatistiksel olarak anlaml ı farklıl ık göstermi şlerdir. Başvuru tarihi ve suç tarihi aras ında geçen süre; 11-14 yaş grubunda 36-60-72 ay gibi gecikmeler olduğu dikkat çekerken; 15-18 ya ş grubunda gecikme 2 ay-34 ay aras ında değişen bir dağıl ım göstermektedir. Gruplar aras ında istatistiksel olarak fark bulunmu ş olup (X2 43, 460; p=0.088), farik ve mümeyyizlik tespitine yönelik ba şvurular ı suç tarihinden çok geç ba şvurmalan, olgular ın değerlendirilme ve karar olu şturma a şamas ında ciddi güçlükler yaratmaktad ır. Tablo 5. Bedensel hastal ık öyküsü Yok Zor doğum Ateşli hastal ı k Kafa travmas ı pilepsi Operasyon Organ kayb ı ndokrin X2 p bozuklu ğu 11-14 ya ş 15-18 yaş 2 1 1 15.4 7.7 7.7 11 1 5 3 6 22.0 2.0 9.8 5.9 11.8 1 1 2.0 2.0 2.0 3.2498 0.86 22
Adli Psikiyatride Çocuk ve rgen Suçlar ı Tablo 6.... 4+ C Q. ;e C%... 77.1:1.7) % = Ḷ.. CL7 C o o o.w r.» QJ...0 nıt %J nı = W Z -, 5 L-. gin o en R 11-14 ya ş 3 3 % 23.1 23.1 7.7 15-18 ya ş 3 48 6 5.8 54.6 11.5 3 1 1 23.1 7.7 7.7 7.7 10 1 3 8 1 1 19.2 1.9 5.8 15.8 1.9 1.9 1.9 28.514 0.004 Anlaml ı Tablo 7. Muayene s ıras ında saptanan tan ılar ın dağıl ım ı 11-14 15-18 Şizofreni 3 Affektif bozukluk 12 Atipik psikoz 2 Organik ak ıl bozukluğu 2 Mental retardasyon 2 8 Hal-gidi ş bozukluğu 10 Uyum bozukluğu 5 Alkol-madde kullan ım bozukluğu Nörotik grup Simulasyon 2 Olgular ın suç giri şimleri belirlenmeye çal ışıldığında; 11-14 ya ş grubunda mükerrer suça hiç rastlanmam ış olup, 15-18 ya ş grubunda 21 (% 40.4) olguda mükerrer suç öyküsü belirlenmi ştir. Aradaki fark istatistiksel olarak anlaml ıdır (X2= 7.75, p=0.02). Psikiyatrik özgeçmi şleri: 11-14 yaş grubunda 3 olgunun (1 mental retardasyon, 2 hal ve gidi ş bozukluğu), 15-18 ya ş grubunda ise 26 olgunun (4 şizofreni, 6 mental retardasyon, 1 organik ak ıl bozukluğu, 10 hal ve gidi ş bozukluğu) psikiyatrik öyküleri; 11-14 ya ş grubundan 1 olgunun, 15-18 ya ş grubundan ise 13 olgunun psikiyatrik hospitalizasyon öyküsü olduğu belirlenmiştir. Suç s ıras ında 15-18 yaş grubundan 8 olgunun psikiyatrik tedavisinin sürmekte oldu ğu da saptanm ıştır. Hastanemizde yap ılan psikiyatrik de ğerlendirme s ıras ında saptanan tan ılarm dağılım ı Tablo 7'de gösterilmektedir. 11-14 yaş grubundaki 13 olgunun 2'si mental retardasyona bağlı olarak toplam 4'ünün farik ve mümeyyiz olmadığı yönünde rapor düzenlenmi ş, diğerlerinin işledilderi suçun farik ve mümeyyizi oldu ğu sonucuna varılmıştır. 15-18 ya ş grubundaki 28 olgunun ceza ehliyetinin tam oldu ğu sonucuna vard ır iken, 6 olgunun (3 şizofreni, 1 affektif bozukluk, 2 atipik psikoz) ceza ehliyetinin bulunmad ığı yönünde rapor düzenlenmi ştir. Suç s ıras ında ceza ehliyetlerinin kısmen olmad ığı sonucuna var ılan 9 olgunun 8'i mental retarde, ise epileptik ya şantı içinde olduğu belirlenmi ştir. Mağdur durumda olup psikiyatrik değerlendirmeye al ınan 8 olgunun sadece l'inin Bile mukavemete muktedir olmay ıp, olay ın ahlaki retaatine müdrik olmad ığı kanati bildirilmi ş, diğerlerinin herhangi bir ak ıl zay ıflığı ya da hastal ığı olmadığı belirlenmi ştir. TARTIŞMA ve SONUÇ Birimimizde de ğerlendirilen ve haklarında adli rapor düzenlenen 65 çocuk ve genç olguya ait veriler literatürle uyumlu olarak: - Başvuran olguların çoğunun erkek oldu ğunu, - Alt sosyo-ekonomik düzeyden gelen, dü şük eğitimli ve i şsiz gençlerin ço ğunluğunu olu şturduğunu, - Parçalanm ış aile oranının yüksek olduğunu, - Alkol ve madde kullan ım öyküsünün s ık olduğunu, - Özgeçmi şlerinde bedensel hastal ık öyküsü ve soy geçmişlerinde psikiyatrik hastal ık öyküsüne rastlama şans ının yüksek oldu ğunu, - 15-18 yaş grubunun daha organize ve nitelik olarak daha ağır suçlar i şleme eğiliminde oldu ğunu, - 15-18 yaş grubunda mükerrer suç davran ışına daha s ık rastlandığını, 23
Adli Psikiyatride Çocuk ve rgen Suçlar ı - Psikiyatrik de ğerlendirmelerde en s ık tan ının hal ve gidi ş bozukluğu olmakla beraber psikotik tablolarında söz konusu olabildi ğini ortaya koymu ştur. - 11-14 yaş grubunda hiçbir olgu suçu planlayarak işlememi ştir, bu grupta kazaen ya da te şvik sonucu i şlenmiş suçlarda tan ımlanm ıştır. Yaş ilerledikçe planl ı ya da grupla i şlenen suçlann ağırl ık kazand ığı göze çarpmaktad ır. 11-14 ya ş grubunda de ğerlendirmeye al ınan olgunun işlediği farik ve mümeyyiz olup olmad ığının belirlenmesi sözkonusudur. Bu süreçte sözkonusu olan sadece eylemin suç olu şturdu ğunun bilinmesinin değil, anlama, kavrama, ay ırt etme yetene ğinin gelişmesinin de ğerlendirilmesidir. Çocu ğun psikososyal geli şem basamaklar ında takılma ve çat ışmaları olup olmadığın ın, ailenin çocu ğa yaklaşımın ın, okul, çevre ve medyan ın etkilerinin ortaya konarak olgunun bu unsurlara göre de ğerlendirilmesi ideal yaklaşım olarak kar şım ıza ç ıkmaktad ır. ğitim eksikli ği, sosyal dezavantajlar, öyküde bedensel hastal ık, parçalanm ış aile suça yönelten unsurlar olarak kabul edilmektedir. Ancak bu a şamada unutulmamas ı gereken, DSM-III-R tan ı kriterlerine göre belirlenen baz ı tan ılann ceza ehliyetini ortadan kald ırır nitelikte olmad ığı, suça yönelme davran ışı - n ın klinik olarak anlamay ı sağlarsa da olgular ın ceza görmesini ortadan kald ırmay ışıdır. Grubumuzda literatürle uyu şmayan veri de ğerlendirmeye al ınan hiçbir olgunun ailesinde kriminal bireyler varl ığına yönelik bilginin olmay ışıdır. Bu durum ba şvuran grubun bir özelli ği olarak değerlendirilebilece ği gibi, retrospektif incelemenin bir dezavantaj ı olarak, bu konuda bilgi toplanmas ındaki eksikliğe de bağlı olabilir. Son olarak vurgulamak istedi ğimiz, adli psikiyatrik değerlendirmede en büyük pratik sorunun, olgular ın başvuruların ın suç tarihinden çok geç, günler haftalar de ğil, aylara hatta y ıllara varan bir gecikme ile yap ılmas ı gerçe ğidir. Özellikle i şledikleri suçun farik ve mümeyyizi olup olmad ıkları değerlendirilmek üzere başvuran olgularda böylesi bir gecikme çocuk ve gencin bu dönemdeki geli şimi de gözönünde tutulduğunda karar olu şturmay ı güçle ştirir hatta yasal sorunlara yol açabilir görünmektedir. KAYNAKLAR 1.The Psychiatrics Clinics of North America, Clinical Aspects of Forensic Assessments of Juvenile Offenders. 3:721-735, 1992. 2. Kashani JH, Daniel A, Raid JC, Sirinek AJ: Comparison of delinquents boys and girls in group homes and factors. Brit J Psychiat 144:156-160, 1984. 3. Yavuzer H, Güngörmüs OM: Suçlu çocuklarda yak ın çevre özellikleri. XXIV. Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi, Serbest Bildiriler, s.1000-1003, 19-23 ylül 1988, GATA- Ankara. 4. Zagar A, Arbit J: Delinquent youth and disruptive behavior disorders among delinquents. J Am Acad Child Adolesc Psy 3:437-440, 1989. 5. Leflore L: Delinquent youth and family adolescence. 91:629-642, 1988. 6. Zagar R, Arbit J: Developmental and disruptive behaviour disorders among delinguents. J Am Acad Child Adolesc Psy 3:437-440, 1989. 7. Lewis DO, Yeager C, Cobham-Portorreal CS, et al: A follow up of female delinguents maternal contributions to the perpetuation of deviance. J Am Acad Child Adolesc Psy 2:197-201, 1991. 8. Faulk M: Basic forensic psyhiatry. Oxford Blackwell Sci Publ, 1991. 9. Lewis DO, Pincus JH, Lovely R, Spitzer, Moy : Biopsyhosocial characteristics of matched samples of delinguents and nondelinguents. J Amer Acad Child Adolesc Psy 5:744-752, 1987. 10.Lewis DO, Pincus JH, Bard B, et al: Neuropsychatric, psychoeducational and family characteristics of juveniles condemned to death inuted states. Am J Psychiatry 145:584-589, 1988. 11. Lewis DO, Lovely R, Yeager C, et al: Intrinsic and environmental characteristics of juvenile murderers. J Am Acad Child Adolesc Psy 5:582-587, 1988. 12. Lewis DO, Lovely R, Yeager C, Della-Femina D: Toward atheory of the genesis of violence: a follow-up study of delinguents. J Am Acad Child Adolesc Psy 3:431-436, 1989. 13. McManus M, Alessi N, Grapentine WL, Brickman A: Psychiatric disturbance in serious delinguents. J Am Acad Child Psy 5:602-615, 1985. 24