Örnek Ödev. (Ayşe Sıddıki nin izniyle)



Benzer belgeler
Yaşam Boyu Sosyalleşme

12 Akrabalık Soysop İlişkileri

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Kalkınma Politikasının Temelleri

KADIN CİNSELLİĞİNİN SÖYLEMSEL İNŞASI VE NAMUS CİNAYETLERİ: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL


T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

Psikolojiye Giriş. Onur Kültürü. Evrim, Duygular ve Mantık: Duygular 2. Kısım Ders 12. Hiçbir şekilde iletişim kurulamazsa ne olur?

Kadın işçiler. Dr. Nilay ETİLER Kocaeli Üniversitesi

Kalkınma Politikasının Temelleri

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ KONULARI. Yrd. Doç. Dr. Dilek SARITAŞ-ATALAR

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

hamilelik ayrılma Aile arabuluculuk evlilik boşanma yasal birlikte yaşam eş çocukların karşılanması doğum

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

KÜÇÜK İŞLETMELERDE FİNANSMAN İŞLEVİ VE YENİ FİNANSAMAN YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

Gruplar Şebekeler Örgütler

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

Herhangi bir hesabın borç veya alacak tarafına ilk kez kayıt yapılması, ilgili hesabın açılması anlamındadır.

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

ÜNİTE:1. Para ve Finansal Sistem ÜNİTE:2. Mali Varlık Fiyatlarının Belirlenmesi ÜNİTE:3. Finansal Kurumlar ve Piyasalar ÜNİTE:4

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

Sistem kavramı ile ilgili literatürde birçok tanım vardır. Bu tanımlara göre sistem; Aralarında karşılıklı ilişkiler olan elemanlar kümesidir.

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) ANTROPOLOJİ SBF112 3.GÜZ Önkoşullar

EĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Biz Bu Toplumun Bir Üyesiyiz

Teknoloji Geliştirmede ve Eğitimde Üniversite Sanayi İşbirliği

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

Finansal Piyasalar ve Bankalar

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

AİLE YAPILARI. Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

SiSTEM ANALiZi ve TASARIMI

Seks. Psikolojiye Giriş. 2 zekice soru. Arasınav. Bizi Güdüleyen Nedir? Seks Ders 14

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Antropoloji ANTROPOLOJİ

Kuşaklararası Öğrenme

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

İletişimin Sınıflandırılması

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AYLIK İSTİHDAM DEĞERLENDİRMELERİ

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Dünya Nüfus Günü, 2013

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm

Dr. Hakan Karaş. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi BARİLEM Evrimsel Psikiyatri Grubu

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

İLKEL TOPLULUK VE DÜŞÜNÜŞ. Siyasi DüşüncelerTarihi

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

DEĞİŞEN ANNE BABA ROLLERİ

B-10 KONUŞULANIN KARDEŞİNİN OLMA DURUMU VE CİNSİYET B-12 KONUŞULANIN TOPLAM ERKEK KARDEŞLERİNİN SAYISI

GRUP SÜREÇLERİ. Doç.Dr.Hacer HARLAK

Türkiye de Kadınların Sağlığı

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Mikroiktisat Final Sorularý

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Aile İşletmeleri. Doç. Dr. Aykut GÖKSEL

Transkript:

Örnek Ödev (Ayşe Sıddıki nin izniyle) Ayse Sıddıki 11 Aralık 2004 Antropolojiye Giriş (21A.100) Profesör James Howe Nuer (Final(6.) Ödevi Kanlı Dönüşüm Sharon Hutchison, Nuer İkilemleri (1996) başlıklı etnografya çalışmasında, öküz, kan ve besin varlıklarının, Nüer lerde toplumsal / kişilerarası ilişkilerin anahtar kavramları (Hutchison 1998:27) olduğunu söyler. Bu üçlüden her biri ( ritüeller ve değişim aracılığı ile) ötekine dönüşebilir. Bu dönüşümlerde güç çekişmeleri vardır. Öyleki üçlüden her biri belli bir sosyal grubun eline geçebilir. Erkekler öküz ve kan davası, kadınlar kan parası ve besin ile özdeşir. Öküz varlığı kana üstün olduğu için yaşlı erkekler yalnız kadınlara değil fakat genç erkeklere de egemendir (Hutchison 1996 :169). Bu denemede, öküz, kan ve besin üçlüsünün karşılıklı ilişkilerinde kan ın birleştirici / bağlayıcı etken / kavram olduğunu savunacağım. Denememin sonunda paranın topluma girmesiyle, toplumsal gücün öküzden uzaklaştığını ve genel ideolojide öküz varlığının kana üstünlüğünün azaldığını tartışacağım. Tümüyle bakıldığında denemem Sığır, kan ve besin üçlüsünün ile bunların birbirine bağımlılığının Nüer toplumundaki sosyal ilişkilerin /yapının temelini oluşturduğu fikri üzerine kuruludır. Sığır / Öküz (Cattle) Hutchison (1998:60), öküz ile halk arasında öküz/insan denklemi adını verdiği köklü bir özdeşlik olduğunu savunur. Topluluğun öküz varlığı ile özdeşimi bu ikisi arasındaki bağımlılığın bir kanıtıdır: 1

Öküz biyolojik varlığının devamı için Nüer halkına bağlıdır; Nüerlerin sosyal varlığı da öküzlere. Böylece, insanlar hayatın temel yetmezlik sorunlarıyla baş edebilir (Hutchison 1998-60). Çünkü, öküz, soybağı yoluyla ölümü alt eder; kan ritüelleriyle kiri ve kirlenmeyi temizler; mülkiyet ve değişim yoluyla sosyal rollerin ve gücün yeniden kurulup tanımlanmasını sağlar (Hutchison 1998). Nüerlerde temel bir değişim (alışveriş) aracı olan öküz, gücü temsil etmekle kalmaz, sosyal saygınlığı belirleyan evcilleştirilmiş doğa olur. Öküzün önemi ve değeri onun sosyal ilişkilerde oynadığı rollerin çeşitliğinden kaynaklanır: evlilikde ve daha fazla öküze sahip olmada akrabalık haklarının öküz mülkiyeti ölçülüp belirlenmesi gibi. Özetle öküz, Nüer toplumunun sosyal sermayesi gibi çalışıyor, iş görüyor. Acaba, öküz sosyal bir amaca hizmet eden araç mıdır? Nüer varlığının temelini oluşturduğu için öküz hem araç hem de amaçtır. Öküz ile güç ayrılmaz biçimde birbirine bağlıdır. Mauss un hediye alışverişini bireysellikle toplumsal diğergamlığın melez ürünü olarak görmesi gibi; öküz değişimi, sosyal sermayenin yalnızca el değiştirmesi değil, yaşayan aktörlerin yerini ve durumunu koruyan bir işlev ve süreçtir. Fakat bu ilişkilerde, aktörlerin güç çatışmalarında, öküz nasıl bir arabuluculuk görevi üstlenebilir ki? Hutchison (1998: 61) onları sosyal çatışmaları çözümleyen mükemmel arabulucular olarak tanımlamıştır. Bu işlev kendi soylarını öküz varlığı ile özdeştiren erkekler-arası kamusul ilişkilerde açıkça görülür. Erkeklerin dayanışması, toplumun ortak doğurganlığına ve sosyal sermayesinin öküz ile özdeşimine bağlıdır. Böylece, öküz varlığı, doğru anlamda, Nüerlerde, sosyal sermayenin (piyasada geçerli olan Çev.) nakit parasıdır, denebilir. 2

Kan Sosyal açıdan öküzü bu kadar güçlü kılan hangi özelliğidir? Hutchison, Per Gatkuotn Gual adındaki bir erkeğin şu açıklamasını veriyor Ineğin kanı olmadan Nuer toplumunda hiçbir şey hareket etmez (işlemez). Bir ineğim olmasıydı yeni ilişkiler kurmazdım. Bunun anlamı şudur: ineği olmayan insanın hiçbir değeri yoktur. (Hutchison 1888:170). İnek kanının önemini şöyle açıklar: İnsan ile hayvanı birbirine bağlayan metafizik bağ kandır. Metafizik ilişkilerde, inekler*, insanın doğrudan uzantılarıdır. (Hutchison 1998:60). Nuerlerin parayı makbul / muteber olmayan bir değişim aracı olarak görmeleri, bu ilişkinin başka bir göstergesidir.. Çünkü para, insanları kan gibi bağlayamaz (Hutchison 2998:74). Öyleyse, kan, sosyal ilişkileri maddeye ve hayatın akışkanlığına bağlayan öyle güçlü bir bağdır ki (Hutchison1998: 75-76), sosyal ilişkilerin kuralları ve beklentileri bu özgün ilişkilerle gelişir. Öküzlerin önemi, kanlı canlı birer varklık olmalarından ve insan-hayvan ikilisinden kaynaklanır. Ve ötekilerden önce gelen insan - hayvan ilişkisi kanı. şimdi açıklayacağım gibi hem güç, hem de zafiyet (simgesi) yapar. Kan, sadece herşeyi içine alan (kapsayan) hayati bir güç olmakla kalmaz; soy sop ve akrabalık ilişkilerinin sınırlarını da belirler. Daha önce işaret edildiği gibi, kan yeni ilişkiler kurduğu gibi, bazı ilişkileri birbirinden ayırmaya (koparmaya) da yarar. İnsanları hayavana bağlayan ve kadını bebeğine bağlayan yine kandır; fakat her iki (cinsiyet ve yaş) ilişkisinde erkek üstünlüğü kalıcıdır. Üstünlüğün kaynağı erkek ile öküz arasındaki kan bağı, aşama (geçiş) törenlerinde akıtılan kan, akranlar ve kuşaklar arasındaki kardeşliği pekiştirir. (Hutchison 1998:76). Çünkü erkekliğe kabul töreni ergeni tam erkek yapar, onlara öküz sahibi olmak, öküz alışverişi yaparak erkekler-arası ilişkilere katılma hakkı sağlar. Fakat erkek-kan ilişkisinin bu dönüşümü, anne çocuk ilişkisini zedeler, böylece erkekler topluluğu anne çocuk bağını koparır, onu yeniden tanımlar, yönlendirir ve erkek çocuğu kendi grubuna alarak erkek-öküz ilişkisini ve kendi aralarındaki farkları güçlendirir. (Hutchison1998:185). 3

* Metinde inek ve öküz eş anlamlıdır.türkçede sığır sözcüğü de var ama cansız ve kesilmiş et karşılığında kullanıldığı için burada uygun görünmedi-çn. Bu süreçte kritik (önemli) olan, kadın-çocuk arasındaki biyolojik (doğal) ve geçerli bağın, erkeklerin öküz-kan ilişkisi ile geçersiz kılınmasıdır. Annenin çocuklarına üstünlük sağlayan kanbağı, erkekleri birbirine ve hayvanlara bağlayan kan karşısında ikinci (alt) sıraya düşmesidir. Ki böylesi bir kan ilişkisi doğal ilişkiyi ikinci duruma düşüren bir araç oluyor ve erkeklere üstünlük duygusu (güvencesi) veriyor. Özetle, insan (erkek) olmak, öküz kanı ve değişimi ile tecelli eden kültürel gerçekliğin bütün ilke ve uygulamalarını göğüslemesi (kucaklaması) anlamına geliyor. Ancak, halk içinde ve dışında birleştirici bir etken olarak kan, öküz kanıyla sınırlı değildir. Hayat kandan geldiği için, hayatın devamı / sürdürülmesi kanla mümkündür. Fakat hemen tekrar göreceğimiz gibi, kanla sağlanan besin, erkek üstünlüğünün yeni bir görüntüsüdür. Besinler Besin insanları biribirine bağlar deyimi yaygın bir Nüer sözüdür (Hutchison1998:161) ve bu söz besin ile kan koşutluğunu (paralelliğini) gösterdiği gibi, aralarındaki karşıkılı ilişkiyi Nüerlerin nasıl kurduğunu da açıklar: kan besinden, besin ise kandan gelir. Hutchison 1998 : 163). Ayrıca yalnız akrabalarla yemek yemek tabusu (töresi-çn.) da vardır ki besin- kanbağı ilişkisini güçlendirir (Hutchison 1998:164). Ancak, yaşamın organik bir şartı olan besln ihtiyacı ve besin değeri, bir sosyal sermaye saygınlığı (değeri) kazanmamıştır. Ve bu duygu, besinin kadınlar tarafından dağıtılmasında kendini gösterir. Çouklarla ilişkisini doğum ve emzirme yoluyla kuran kadın (Hutchison 1998:171), aile içinde besini kontrol eden br besleme tekeline sahiptir ki erkeğin öküzle kurduğu üstünlüğü ancak böyle telafi eder veya etmeye çalışır dengeler. Ne var ki, kan/besin ikilisi uzun sürede kendi üstünlüğünü frenler. Çünkü, bu bağın biyolojik ilişkisi, onları Nüerlerin kirlenme olarak gördüğü kanla ilişkiye zorlar. Bu kirlenme kavramı / inancı, kanın bir dönüşüm faktörü, cinayet yoluyla kirlenen kana bulaşarak (Hutchison 1998: 77) ya da kadının 4

düzenli aybaşı kanaması (Hutchison1998: 171) olarak, yayılmasını ve toplumu kirletmesini önler. (Çocukluğumda, aybaşını gören kadınların. kirlendim dediğini hatırlıyorum. Çev.) Böylece kan; insan gücünün ve güçsüzlüğünün biribirini tamamlayan kaynakları olan, kan ile besin arasındaki zayıflayan ilişkiyi yeniden kuran manivela (mekanizma) olur. (Hutchison 1998160). Böylece kadın, besin sağlama görevinin ve onun sağladığı sınırlı gücün keyfini sürer. Şöyle ki, onların besinlerle ilişkileri besinin önemi nedeniyle bu üretimin kadınlarla olumsuz ilişkilerin çevresinde oluşur. Bu ilişki onları yeniden erkeklerin öküzlerle olan ortak kan bağının altındaki bir duruma düşürür. Tıpkı öküz varlığı gibi besin de, kan ile kurulan ilişkiden kurtulamaz. Bu üçlünün biribirine bağımlılığı toplumdaki güç ilişkilerinin kalesini oluşturur. Bu bağımlılık birinden diğerine geçebilir fakat daima erkeğe döner. Öküz dolaşımının insanların kan bağları üstündeki sürekliliği, yaşlı ve öküz sahibi erkeklerin gücünü arttırdığı gibi; kadınların ve dğer hane halkının toplumda özerklik (bağımsızlık) kazanma şansını (gücünü) azaltır ( Hutchison 1998: 169). Her şey nasıl değişti? Dış dünya ile ilişkileri dikkate alındığında, Nüerlerin kan, sığır ve besin kavramları, bazı yeni kavram ve öğelerin kültüre girmesiyle zorunlu bir değişime /değişikliğe uğradı. Para, silah ve sonuç olarak iç savaş, kan, geleneksel toplumdaki öküz ve besine dayalı güç yapısını yıpratıpıp çökmesine ve Nüerlerdeki sosyal dinamiklerin, güçlerin değişmesine yol açtı. Şimdi, Hutchison un kan ve öküz ilişkisinin nasıl bozulduğu ile ilgili sınırlı açıklaması üzerinde bazı örnekler vermeye çalışacağım. Britanyalılar (İnglizler) tarafından getirilen para, Nüerlerde öküzün elle tutlur niteliklerine bağlı olan değişim kavramının yerine soyut bir kavram getirdi. Giderek öküz yerine para kabul edilmeye başlandı. (Çünkü para ile öküz satın alınabilirdi-çev.), Hutchison un araştırması boyunca gösterdiği gibi. Piyasada kağıt para bollaşınca, kabul gördü (Hutchison 199870). Ve başkentte artan iş olanakları dolayısıyle, genç erkek sahip olduğu para ile pazardan öküz satın alabilirdi. Sosyal sermaye (değer) olan öküz şimdi parayla ve kolayca satın alınabiliyordu. Böylece gençler, toplumdaki güç yapısını hiç beklemeden para ile 5

değiştirme gücüne sahip oldu. (Hutchison 1998:93). Aynı para pazarı (piyasası), besin ve beslenme dışında çalışma olanağı bulamayan kadınlara, bira satmak gibi bazı yeni iş alanları açtıı. Bu gelişme, kadını erkek egemen toplumun kısıtlarından bir ölçüde kurtardı. (Hutchison 1998:93). Kan döken silahlar ve savaş, toplumun kendisini nasıl algıladığını yakından etkiledi. Silahlar öldürmekten doğan kan borcu sorumluluğunu değiştirdi, evvelce öküz le ödenen borcun nasıl ödeneceği sorun oldu. Çünkü silahlar, kan ile öküz arasındaki doğrudan ve karşılıklı ilişkiyi altüst etti (Hutchison 1998:129). Bu ilişkinin zayıflaması, erkeğin sosyal sermaye üzerinde öküzle sahip olduğu genel gücünü elinden aldı. Silahlar, çevreyi, özellikle yöresel çevreyi tehlikeli kılarak savaşın yolaçtığı toplumsal huzursuzluğun derecesini / şiddetini arttırdı. Britanyalıların çatışmaları çözüm yöntemine bağlı bir sorun olarak, devlet gücünün (yönetimin) zayıflamasıyla yöresel düzeydeki topluluklar-arası çatışmalar arttı. (Hutchison 1998: 110). Ölen le öldüren arasında oluşan kan ilişkisi ve bu ilişkiden doğan çatışmalar, kan (soy) bağı kavramının değişikliğe uğraması gibi yorumlanabilir. Şöyleki, çatışmanın varlığı ve sürekliliği, araya silahların ve paranın girmesiyle sadece sınırlı bir sorumluluk getirdi ve kanın sosyal sermayedeki değerini düşürdü. (Kana kan veya kana öküz yerine, kana karşı para Çev.) Kanla çağrışan ilişkilerin yaygınlığı ve aşınması öküzvarlığının değerini doğrudan etkiledi ve erkeğin gücünü düşürdü. Sonuç Bu denemede, Nuer toplumunda ki sığır, kan ve besin üçlüsünün karşılıklı bağımlılığı ile kanın bu sembolik bağımlılıktaki birleştirici ve arabulucu rolünü iincelemeye çalıştım. Kadın-erkek ilişkilerine yaptığım vurgu, erkek egemen (babasoylu) toplumda kan/öküz/erkek ilişkisinin kanı kullanarak kendi gücünü nasıl gerçekleştirdiğini gösteriyor. Erkeğe özellikle yaşlı erkeğe verilen bu güç, piyasaya para, silah ve yasal çözüm getiren Britanya koloni yönetiminde değil fakat onu izleyen sömürge sonrası bağımsızlık döneminde gerilimlere (sürtüşmelere) yol açtı. Yaşanan değişimler, Nuerlerin sosyal 6

hayatında el değiştiren çarpıcı gücün kan, sığır ve besin üçlüsünden kaynaklandığı gerçeğini yansıtıyor. *** 7