KANSER A RISI ve TEDAV SEÇENEKLER



Benzer belgeler
PLAN OPİOİD KULLANIMI. DSÖ Analjezik merdiveni OPİOİD KULLANAN HASTANIN TAKİBİ

Kronik Ağrı Tedavisinde Temel Prensipler ve Uygulama Hataları (malpraktis) Prof Dr Dilek Yörükoğlu AÜTF Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

Postoperatif A r Tedavisi II

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

AKUT AĞRI. Yrd.Doç.Dr. Mert AkbaĢ, FIPP Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Algoloji Bilim Dalı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Deomed Medikal Yay nc l k

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

KLİNİKTE ANALJEZİKLER VE ANALJEZİK KULLANIM İLKELERİ Prof. Dr. Gül Köknel TALU

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Kanser ve Ağrı Yönetimi. DOÇ.DR. BUKET K. AKBAY KEAH Onkoloji Okulu İSTANBUL 2013

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Uzm.Dr.Mehmet AYRANCI Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

ONKOLOJI HASTASINDA AĞRI YÖNETİMİ. Uzm.Dr.Sevilay Ünver Okmeydanı EAH


HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

DEPRENİL 50 mg 30 Tablet

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Palyatif Bakım için Eksik bir Parçanın Tamamlanması: Kamu-Üniversite-Endüstri İşbirliği. 3. TÜKED Kongresi, Mart 2016, Dalaman - Muğla

Acil Serviste Ağrı ACİL SERVİSTE AĞRI YÖNETİMİ. Acil Serviste Ağrı. Ağrı nedir?

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Süreç Verimliliğinde Araç ve Yöntemler

en kötü ağrı en iyi analjezi Oktay Hakbilir Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Yeni Anket Verisi Girişi

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

İnoperabl Evre III ve Evre IV Malign Melanomda İmmünoterapi TOG Malin Melanom ve Deri kanserleri grubu. Prof Dr Melek Köksal Erkişi

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Baş ve Boyun Kanserli Hastalarda Ağrı Sorunu

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı


Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

Yafll da A r ya Yaklafl m

Farmakoloji. Opioidler. Farmakoloji. Farmakoloji. Klinik Özellikleri. Farmakokinetik. Dr. Erkan Göksu Acil Tıp Anabilim Dalı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

konacak bir veya daha fazla tek hat sayfas üzerinden sistemin daha kolay ve anlafl l r olarak izlenmesi

Opioidler kime, nasıl verilmeli? Opioidlerde doz değişimi

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

AĞRI YÖNETİMİ PROSEDÜRÜ

Bipolar afektif bozukluk nedir?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

5.2 CEPHE PANEL K YÜZÜ METAL M NERAL YÜN YALITIMLI SANDV Ç PANEL DÜfiEY CEPHE PANEL UYGULAMASI

BÜYÜME HORMONU EKS KL

PALYATİF BAKIMDA AĞRI YÖNETİMİ

6 MADDE VE ÖZELL KLER

KULLANMA TALĐMATI. CALCIUM PICKEN %10 Ampul Damar ve kas içine uygulanır.

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ DERS KURULU (Dönem III, Kurul 7)

Palyatif Bakım Felsefesi, Fiziki Yapı ve Fonksiyonları

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

Ağrısız Doğumda Sezaryen Endikasyonu Gelişirse! Tülay ÖZKAN SEYHAN

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..

Transkript:

klinik 69-140 8/2/07 3:25 PM Page 115 Didem AKÇALI, Avni BABACAN* Kanser a r s hastalarda tan an nda %30 oran nda iken hastal n ilerlemesiyle %65-85 e kadar ç kabilir. Her kanser hastas n n a r s z yaflama hakk vard r. leri dönem kanser hastalarda a r, hastaya en çok s k nt veren semptomdur. Hastalar n %85-95 inde uygun antikanser ve farmakolojik tedavi ile kanser a r s giderilebilmektedir. Kalan hastalar n ço unda giriflimsel ifllemler a r kontrol alt na al nabilir. Hastalar ve ailelere a r n n multidisipliner yaklafl mla büyük ölçüde giderilebilece i anlat lmal d r. Yaflam n sonunda gerekti inde a r tedavisinin yan s ra sedasyon da sa lanarak hastaya yard mc olunabilir (1). Kanser a r s genellikle pek çok faktöre ba l d r. IASP nin a r tan m nda da fiziksel doku hasar yan nda duyusal ve duygusal deneyimlerden bahsedilmektedir. Kanser hastalar nda psikiyatrik tan lar olan hastalar n olmayanlara göre 2 kat daha fazla a r flikayeti oldu u kaydedilmektedir. Nörotik durum ve hipokondriazis daha s kt r. Kontrol edilemeyen a r, kanser hastalar nda ciddi bir intihar nedenidir. Duygusal oalrak dengeli olan hastalar n yaflam sürelerinin artt ve uygun a r tedavisinin yaflam beklentisini art rd bilinmektedir (2). Hastan n a r s n kontrol etmek, a r n n kayna n, a r - n n santral sinir sistemin iletimini de ifltirmek ve engellemekle mümkündür. Farmakolojik ajanlar n uygun fleklide kullan m yla ço u hastan n a r s büyük oranda rahatlat - labilir (1). Tedavi edilmemifl a r, fiziksel ve ruhsal sa l, fonksiyonel durumu ve yaflam kalitesini bozar. Sa l k kaynaklar n kullan rken t bbi komplikasyonlar artar, hasta memnuniyeti azal r, hastada ölüm iste i artar ve gereksiz ac çekme ortaya ç kar. Pek çok doktor yard ml intihar ve ötanazi vakas nda ölme iste i a r nedeniyledir. Hasta e itimiyle hastan n hastal yla ilgili kontrolü üstlenmesiyle a r tedavisine kat l mlar artar. 1999 da hastalar n a r s n n de erlendirilip kaydedilebilmesi için JCAHO standartlar belirlenmifltir. A r n n düzenli olarak de erlendirilmesi, hasta ve hekim memnuniyeti yan s ra analjezik tedaviyi de iyilefltirmektedir. A r n n 5. vital bulgu haline getirilmesi ve e itim yeterli a r de erlendirmesi için yeterli olmayabilir (3). A r n n de erlendirilmesinde anahtar noktalardan ilki, hastan n a r s na inanmakt r. A r n n yeri, tipi, süresi, fliddeti, yay l m, art ran ve azaltan faktörler, uygulanan tedavi yöntemleri ve ilaçlar sorulmal d r. Psikolojik durum, yandafl hastal klar, ilaç ve alkol suistimali araflt r l r. Detayl fizik ve nörolojik muayeneden sonra tedavi plan oluflturulur. Hasta ve ailesine bilgi aktar l r. Hasta zaman zaman tekrar de erlendirilir (4). Hastaya hastal ve tedavi süreciyle ilgili bilgi verilmesi, biliflsel tekniklerle hastan n bak fl aç s n n de ifltirilmesi ve a r ya tepkilerinin düzenlenmesi faydal d r. Hastal n erken dönemlerinde psikolojik dan flma yap larak hastan n bu yöntemleri ö renmesine f rsat verilmelidir. Kanserde farkl çeflitlerde a r lar olur: Somatik a r da belli bir alanda iyi tan mlanabilen a r mevcuttur. Visseral a r, bofl organlar n ya da solid organlar n kapsüllerinin gerilmesi veya tümörle iç organ n invazyonuyla oluflur. Bulant, kusma ve terleme gibi otonomik belirtilerle gider. Nöropatik a r da, kansere ya da tedavide kullan lan vinka alkaloidlerine ba l, radyoterapi sonras nörit ya da fibrozise ba l sinir doku hasar mevcuttur. Yan c, zonklay c ve keskin bir a r d r. Kanser hastalar nda s kl kla uykusuzluk, yorgunluk, depresyon, sinirlilik, bulant, kusma, kab zl k gibi yaflam kalitesini etkileyen semptomlar izlenir. Akut kanser a r s na tan sal ve tedavi edici ifllemler, analjezik tedavi yöntemleri, antikanser tedaviler ve enfenksiyon neden olabilir. A r n n de erlendirilmesinde Memorial A r De erlendirme Kartlar, a r fliddetini, a r tedavisi ve ac çekmeden ay rt edebilmeye yard mc olur. Tedaviye bafllamadan önce mutlaka sebebi araflt r lmal d r. Tümöre ba l ya da tedaviye ba l a r sendromlar görülebilir(2). Kanser a r s nda farmakolojik olmayan yöntemler, standard tedaviye yard mc rol oynar. A r n n affektif, biliflsel, davran flsal ve kültürel boyutunu tedavi eder. Hastada kendini kontrol hissi uyand r r; güçlü hissettirir, yaflam kalitesi ve fonksiyonlar n düzeltir, stresi azalt r. Tüm bunlar sayesinde kullan lan ilac n dozunu azalt r. Hastaya uygun olan yöntemle etkin analjezi sa lar. Deri uyar lmas, TENS, s cak ve so uk uygulama, pozisyon verme, vibrasyon, masaj ve akupunktur fiziksel yöntemlerden baz lar d r. Yüzeysel s en populer ve etkin tedavilerdendir, ancak radyoterapi alan, deri tolerans n de ifltiren ilaç kullanan hastalarla yara, insizyon ve kanama olanlar kontrendikedir. So uk uygulama vazokonstriksiyon ve me- * Gazi Üniversitesi T p Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dal, Algoloji Bilim Dal

klinik 69-140 8/2/07 3:25 PM Page 116 116 tabolizmada yavafllama sa lar. Kas spazm n ve ödemi azalt r. Radyoterapi bölgeleriyle periferik damar hastal klar nda kontrendikedir. Masaj, kanserde anksiyeteyi azalt r, gevfleme sa lar. Bunlar yan s ra, hayal kurma, dikkati baflka yöne çekme ve otojenik e itim gibi biliflsel davran flsal teknikler de a r yla bafla ç kmada hastan n kontrolünü sa lar (5). Gevfleme ve hayal kurmayla fiziksel ve ruhsal rahatlama sa lan r. Hipnozun da kanser a r s nda etkili oldu u bildirilmifltir. Kansere ba l miyofasiyal a r da lokal s cak veya so uk uygulama ve egzersiz önerilir. Egzersizle eklem ve kaslar n güçlenmesi, dengenin düzelmesinin yan s ra, psikolojik yarar da sa lan r. Transkutan Elektriksel Sinir Stimulasyonu (TENS) ve akupunktur da direk periferik sinirleri uyararak endojen a r yollar n aktive eder (2). Hastal k durumundaki de ifliklikler göz önüne al narak hasta düzenli olarak tekrar de erlendirilmelidir. Hastaya bafllanan farmakolojik tedavide a r n n tipine göre çeflitli adjuvan ilaçlar eklenir. Prognozdan ba ms z olarak ilaç tedavisi mümkün oldu unca basit olmal d r. lerleyen hastal kta giriflimsel ifllemler daha ön planda düflünülmelidir. Tolerans, devaml ilaca maruziyet nedeniyle vücudun kronik adaptasyonudur. lac n etkinli ini azalt r. Opioidlerin baflland ilk birkaç gün - haftadan sonra azal r. Yüksek opioid dozu gerektiren hastalarda hastal n ilerlemesi de akla getirilmelidir. Fiziksel ba ml l k opioidler d fl nda di er ilaçlarla da görülebilen bir durumdur. Opioid kullanan hastalarda ilaç dozunun aniden kesilmesiyle s cak basmas, terleme, bulant kusma, kar n a r s, diare, uykusuzluk semptomlar yla ortaya ç kar. Opioid alan hastalarda ilaç kesilecekse doz azalt larak yap lmal d r. Gerçek ilaç ba ml l kronik a r hastalar nda oldukça nadirdir. Hastan n ilac n üzerinde bir kontrol gelifltirmesi, ilac n zarar na ra men devaml kullanmas ve ilaç elde etmeyle fazlaca ilgilenmesi fleklinde ortaya ç kar (1). Kanserde a r tedavisi Dünya Sa l k örgütü nün (WHO) basamak tedavisine göre yap l r. Her basamakta, a r n n tipine göre kullan labilen analjeziyi art ran adjuvan ilaçlar mevcuttur. Hafif ve orta dereceli a r da birinci basamak nonsteroid antienflamatuarlar (NSA ) veya asetaminofen kullan l r. A r bununla geçmezse propoksifen, kodein, hidromorfondan oluflan ikinci basama a geçilir. Yine a r - da istenen azalma olmaza, üçüncü basamak analjezikler olan morfin, oksikodon, hidromorfon, fentanil gibi opioidler kullan l r. Peptik ülser, trombositopeni ve böbrek yetmezli inde non steroid antienflamatuarlar kullan lmaz (2). Kanser hastalar nda kemik metastaz ve postoperatif a r - da NSA kullan lmaktad r. Bu ilaca ba l gastropati, böbrek ve karaci er fonksiyon bozuklu u ve kanamaya dikkat edilmelidir. Enflamatuar a r y NSA kesemezse opioidler eklenmelidir. Santral etkili opioid olmayan bir ajan olan tramadol mü reseptörlere ba lanarak serotonin ve noradrenalin geri al - m n inhibe eder. 50 mg tramadol 60 mg kodeine efl de erdir. Bulant, kusma s kl kla olmak üzere bafla r s, sedasyon, konstipasyona yol açabilir. Kodeinin tavan dozu 90-100 mg d r. CYP2D6 enzim eksikli i olan ya da bu enzimi inhibe eden kinidin, simetidin, fluoksetin gibi ilaçlar alan hastalarda kodein morfine dönüfltürülemez ve kodeinle yetersiz analjezi ortaya ç kar. Meperidin k sa etki süresi, toksik metaboliti normeperidin nedeniyle nefrotoksik maddelerle etkileflip böbrek yetmezli i olan hastalarda birikebilir. Bu nedenlerle tercih edilmez. Kanser a r s nda ciddi a r da kullan lan en önemli opioid morfindir. Pek çok kullan m yolu ve ticari formulle etkili bir analjeziktir. Fentanilin de intravenöz, transdermal ve bukkal preparatlar mevcuttur. Oral ilaç alamayan ya da morfini tolere edemeyen hastalarda transdermal fentanil iyi bir seçenektir. Bukkal fentanil özellikle kaçak a r larda tercih edilir. Transdermal fentanilin 72 saat etkin olamad durumlarda doz aral n n k salt lmas yerine dozun art rlmas önerilmektedir. Baz hastalarda flasteri de- ifltirdikten sonraki gün kabul edilemez bir toksisisite gözlenir, 3. gün a r lar tekrar ortaya ç kar. Bu durumda 48 saatte bir flaster de iflimi önerilebilir. Kanser hastalar nda s kl kla izlenen hiperkalsemi, sepsis, karaci er ve böbrek fonksiyon bozukl u ve beyin metastazlar opioid toksisitesine benzeyebilir ve ciddi tedavi gerektirir. Kemik metastaz na ba l a r da pamidronat, zoledronat, kalsitoin kullan labilir. Nöropatik a r da TAD; antikonvülsanlar ve di er ilaçlar koanaljezik olarak kullan labilir. Hastada miyozis olmadan sedasyon gözlenmesi, multifaktöryeldir ve do ru tedavi için incelenmelidir. Klonazepamla opioide ba l miyoklonik hareketler, akflamlar al nan terazosinle idrar retansiyonu yan etkisi azalt labilir. Solunum depresyonu, opioidlerin en korkulan yan etkisi olsa da a r s olan hastalarda en az görülenidir. Opioide ba l hayat tehdit eden solunum depresyonu ve kardiyovasküler kollaps durumunda titre edilerek naloksan uygulan r. Adjuvan ilaçlardan kortikosteroidler, analjeziyi art r r, morali düzeltir, ifltah açar, antienflamatuar ve antiemetik etkilidir. Kemik metastaz nda, sinire ya da spinal korda bas nedeniyle olan a r larda ve kafa içi bas nç art fl nda kullan l r. Uzun süre kullan m na ba l miyopsti, hiperglisemi, kilo alma ve disfori görülebilir. Hasta kontrollü analjeziyle hastalar intravenöz, subkutan ve epidural yoldan cihaz arac l yla kendileri ilaç ayarlamas n yapabilirler. Sedatize ve konfüze hastalarda kontrendikedir. Hastaneye a r tedavisi için yatan hastalarda önerilir (1).

klinik 69-140 8/2/07 3:25 PM Page 117 KL N K GEL fi M 117 A r n n sebebi, kanser tedavilerinin amac ve hastan prognozu tedavi baflar s n etkiler. Küratif tedaviye yan t veren hastalarda kanser a r s azalsa da, tedavilere ba l a r ortaya ç kabilir. Palyatif antikanser tedavilere yan t al nmas durumunda giriflimsel ifllemler ertelenmelidir. Prognozu kötü olan hastalarda uzun süre kullan lacak yöntemler tercih edilmez. Efllik eden diyabet, hipertansiyon gibi hastala klar ko-analjeziklerin seçiminde önemli olabilir. Kronik enfeksiyonlar ve koagulopatilerde de giriflimsel ifllemlerin uygulanmas zorlafl r. Hasta ve a r s bir bütün olarak de erlendirildikten sonra, ay r c tan yap l p farmakolojik tedaviye bafllan r. Hastan n varolan anksiyete ve depresyonu tedaviye yan t bozar. Tedavide amaç hastan n konforunu ve fonksiyonunu sa lamakt r (2). Kanser a r s na sebep olan çeflitli durumlar, hastalar n %77 sinde görülen a r l yap lara tümör invazyonudur (kemik, sinir kökleri gibi). Kanser tedavisine ba l a r lar %19 oran nda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiye ba l olarak ortaya ç kar. Kanser d fl nda kanama, damar t kan kl gibi sebeplerle da a r oluflabilir (6). A r tedavisi için nosiseptif duyusal yolda pek çok kanal ve reseptör incelenmifltir. Sodyum ve kalsiyum kanal blokörleri, bradikinin reseptör antagonsitleri üzerinde çal fl lmaktad r. Zikonotid N-tipi voltaj ba ml kalsiyum kanallar na spesifik bir ilaçt r ve spinal kordda a r n n tafl nmas n engelleyerek analjezi sa lar. Antiepileptik bir ilaç olan gabapentin de kasiyum kanal n n a2d alt ünitesine ba lanarak nöropatik a r tedavisinde etki gösterir. A r sinyal mekanizmas öyle karmafl kt r ki, en uygun hedefin belirlenerek ona yönelik ilaçlar n gelifltirilmesi zordur (7). Yedi yafl alt ndaki çocuklarda kanser a r s için 12.5 mg transdermal fentanil etkili olarak kullan lm flt r. Çocuklarda eriflkinlere göre vücut kitle indeksine göre daha yüksek doz fentanil dozlar gerekmektedir. Transdermal fentanil a r s sabit durumda olan hastalarda uygunken, h zl doz ayarlamas yap lamaz ve akut a r da kullan lmaz (8). A r tedavisinde s k yap lan hatalar, opiodlerin geç dönemde ve yetersiz dozda verilmesi, nöropatik a r da opioid dozunun art r lmas, opioid alan hastalarda bulant ve kab zl n tedavi edilmemesi, opiodlerin azalt larak kesilmemesidir (9). Opioid tedavisine ra men a r s kötüye giden hastalarda hastal n ilerlemesinin yan s ra opioid tolerans ya da opioid yan etkisi akla getirilmelidir. Kaçak a r (breakthrough a r ), günde birkaç kez 30 dakika süren tetikleyeci faktörlere ba l ortaya ç kan bir a r d r. laç dozu s kl art r larak düzelebilir. Ya da h zl etkili morfin ya da oral transmukozal fentanil eklenerek kontrol alt na al nabilir. Ço u çal flmada, yan etkileri azaltmak için düflük dozda bafllanarak yan etkileri azaltacak flekilde dozu art rmak gerekir (10). Hipnoz, hayal kurma, destek gruplar, akupunktur gibi tamamlay c ve alternatif t p tekniklerinin kanser a r s nda k sa dönemde etkinli i mevcuttur. Bu yöntemlerin dikkati da tarak a r ya katk s oldu u bildirilmifltir. Baz kanser hastalar nda hastal a, opioid, kemoterapi ve radyoterapi yan etkilerine ba l biliflsel bozukluk görülebilir; bu hastalarda hayal kurma uygulanmas zordur. Destek gruplar hastan n fark ndal n art rd ndan ve duygular n ifadesine yard mc olarak etki sa lar. Bu tedavilerin hepsinin etkinli inin kontrollü çal flmalarla gösterilmesi gerekmektedir (11). Kaçak a r, ani, k sa süreli ve fliddetli bir a r d r; hasta saate göre ilaçlar n kullan rken ortaya ç kar. Somatik, visseral, nöropatik ve kar fl k olarak s n fland r labilir. Hastan n yaflam kalitesini ciddi olarak bozar ve sa l k giderlerini art r r. yi kontol edilmeyen a r, uyku, hareket ve günlük aktiviteleri bozarak hayattan zevk almay ve etrafla iletiflimi zorlaflt r r. Anksiyete ve depresyonu art rarak medikal tedavinin baflar s n azalt r. Kanser hastalar n n yaklafl k %50 sinde mevcuttur. Hastan n ifadeleriyle, mental durumda bozuklu u olan hastalarda ailenin de erlendirmeleriyle tan konur. Yüz skalas, vizuel analog skalalarla de erlendirilir. Tedavide öncelikle farmakolojik olmayan tedavi seçeneklerinden yaflam tarz de ifliklikleri, egzersiz, biliflsel ya da alternative teknikler tercih edilir. Farmakolojik tedavide etkisi h zl bafllayan, k sa etki süreli ve di er ilaçlarla etkileflimi olmayan ilaçlar kullan l r. A r 30 dk kadar sürer (10). Opioidlere ba l s kl kla, kab zl k, bulant, idrar retansiyonu, solunum depresyonu ve sedasyon izlenir. Di er opioid yan etkileri, a z kurulu u, kafl nt, miyoklonus, biliflsel bozukluk, öfori, disfori, cinsel ifllev bozuklu u ve uygunsuz antidiüretik hormon sendromudur. Pek çok opioid yan etkisine tolerans geliflmesine karfl n konstipasyona karfl tolerans geliflmeyebilir. Bu nedenle opioid alan hastalara düzenli gaita yumuflat c lar, laksatifler, liften zengin beslenme programlar ve di er tedaviler verilmelidir (1). Opioidlerle etkin analjezi sa lanamamas n n çeflitli sebepleri vard r. Sa l k personelinin bilgi yetersizli i, hastay ve a r s n yeterince de erlendirmemeleri, solunum depresyonu ve ba ml l k korkusu önemlidir. Hastalar da, a r lar - n ifade etmeyerek, ilaç ba ml l, yan etkiler veya hastal n ilerlemesi korkusu ile buna katk da bulunurlar. Sa l k sisteminde a r ya verilen yetersiz pay, kontrollü ilaçlar ve eczanelerde ilaçlara kolay ulafl lamamas rol oynar (10). Oral morfin kullan m kolayl, maliyeti yönünden yayg n kullan lan bir opioiddir. Opiodlerin tavan dozu olmad bilinse de, çok yüksek opioid dozlar na ç k ld nda opioid nöroeksitatuar toksisitesi izlenir. Bu nedenle, hekimler farkl opioidlerin kullan m nda bilgili olmal d rlar. Kanser hastalar nda yan etkiler nedeniyle opioid dozu art r lamayarak analjezi sa lanamad durumlar olabilir. Analjeziyan etki profilini analjezi lehine de ifltirmek için opioid de-

klinik 69-140 8/2/07 3:25 PM Page 118 118 iflimi önerilir. Opioid de iflimi önerilen durumlar; a r n n kontrol edilmesine ra men fliddetli yan etkiler ortaya ç kmas, a r n n tam kontrol edilememesine karfl n ilaç dozunun yan etkiler nedeniyle daha fazla art r lamamas, yan etki olmasa da artan opioid dozlar yla a r da azalma olmamas d r. Biliflsel bozukluk, halusinasyon, miyoklonus ve bulant önemli opioid yan etkilerdir. Morfin kullanan ço u hasta hidromorfona geçirilir. Bu yolla %73 hastada semptom kontrolü bildirilmifltir. Morfinle yan ts z hastalarda oksikodon - morfin oran 0.7-1 olacak flekilde oksikodona geçilebilir. Kararl duruma geçtikten sonraki oran 1.4 tür. Deliryum olan hastalarda oksikodona geçilmesiyle 3:4 düzelme görülmüfltür. Transdermal analjezi etkisi geç bafllar. Oral morfin-transdermal fentanil oran 100:1 bafllan p 70:1 e ayarlan r. Morfine oranla konstipasyon ve laksatif gereksiniminde azalma izlenir. Subkutan morfinden subkutan fentanile geçifl oran 10-600:1 dir. Ayaktan hastalarda yetersiz analjezi nedeniyle, yatan hastalarda da klinik durumun gerektirmesiyle opioid de iflimi uygulan r. %50 den fazla hastada opioid de iflimiyle klinik iyileflme kaydedilmifltir (12). NMDA reseptör antagonisti olan ketamin, düflük dozlarda anti-hiperaljezik, anti-allodinik ve toleransa engel olan roldedir. Tek bafl na analjezik olarak de il, opioide dirençli ya da patolojik a r da (opioid hiperaljezisi) opioid tolerans nda, hiperaljezide kullan l r. Dirençli kanser a r s nda ketamin infüzyonuyla %66 hastada fayda sa lanm flt r. Morfine dirençli hastalarda somatik a r, mukozit, a r l kemik metastaz ve nöropatik a r da 3-5 gün, günde 300-500 mg ketamin infüzyonu etkilidir. Kaçak a r da da sublingual yolla kullan l r. Son dönem kanser hastalar nda spinal opioidlere eklenen ketamin a r da iyileflme ve opioid dozlar nda azalma sa lar. Uzun süreli ketamin uygulamas, haf za kayb, dikkat ve muhakemede kay plara neden olabilir. Yafll larda dozun azalt lmas gerekir (13). Medikal tedaviyle yeterli yan t al namayan olgularda hastan n da yaz l onam al nd ktan sonra giriflimsel a r yöntemleri uygulan r. Epidural ve spinal opioidler, visseral a r larda sempatik bloklar ve nöroliz, somatik ve nöropatik a r da nöroliz ya da a r yollar nda ablasyonu uygulanan çeflitli yöntemlerdendir (14). Kanser a r s nda uygulanan santral bloklara ba l epidural abse veya epidural kateter sepsisi san ld ndan daha s k görülmektedir. Yafll l k, diyabet, kanser ve immunsupresyon bu olas l art r r. Blok uygulanan hastalarda s rt a r s, nörolojik defisit ve sepsis bulg lar görüldü ünde akla getirilmelidir. Kesin tan da manyetik rezonans n yeri vard r. Erken cerrahi debridman ve antibiyotik tedavisi uygulanmal d r. Genellikle suçlu mikroorganizma S. aureus tur. Bundan kaç nmak için epidural kateterlerin aseptik tekni e uyularak tak lmas, bak m n n da t bbi personele, hasta ve yak nlar na anlat lmas gerekmektedir (15). Nörolitik bloklar uygulanmadan önce lokal anestetiklerle diyagnostik blok uygulan r, böylece hastan n kal c blokla oluflacak hissi alg layarak karar vermesi sa lan r. Hiçbir nörolitik blok gerçekten kal c de ildir. Nörolizin son çare oldu u da yanl fl bir inan flt r. Sakral sinirlerin kimyasal nörolizinde mesane ve barsak kontrol kayb olabilir. Çölyak blok, pankreas kanserinde en s k endike olsa da, karaci er, diyafram, abdominal aorta, mezenter, ince barsak, kolon, adrenal ve peritonu tutulumunda da fayda sa layabilir. Analjezik etkisinin yan s ra, çölyak blok barsak dolafl m n art rarak bulant y azalt r ve sempatik blok sayesinde motiliteyi art r r. Lomber sempatik blok, ürogenital organla, kolonun distali ve rektumdaki a r larda etkilidir. Pekçok pelvik malignitede a r tedavisinde superior hipogastrik blok uygulan r. Ganglion impar da retroperitoeal yerleflimlidir. Nörolitik blo uyla pelvik iç organlar ve alt perineden gelen a r tedavisinde etkilidir. Mesane ve böbrek fonksiyonunun korunmas için sakral kök invazyonunda skral nörolitik blokaj uygulanabilir (2). Pankreas kanseri ve di er kar n içi malignitelerde nörolitik çölyak pleksus blo u %70-100 baflar l d r. 1000 hastada k sa dönemde analjezi oran %89 iken %60-75 hastan n ölümüne kadar etkisi devam etmektedir (16). Çölyak pleksus kar n üst k sm nda T12-L1 vertebra düzeyinde bulunur; abdominal aorta, çölyak ve superior mezenterik arterleri sarar. Çölyak pleksu blo una ba l olarak retrokrural ve splanknik teknikte hipotansiyon, anterokrural teknikte geçici diyare ve tüm tekniklerde benzer oranda disestezi, s rt a r s, h çk r k, plörezi görülebilir. Blok sonras nda %89 hastada 2 hafta içinde a r da azalma görülür. %70-90 oran nda 3 ay sonra etkilidir. A r ya s kl kla yanma ve s k flma tarz hisler efllik eden hastalarda superior hipogastrik bloktan faydalanma oran yüksektir (17). Blo un baflar l olmamas, a r y ileten sinirler d fl na olan metastazlar, teknik sorunlar, çölyak pleksus etraf na uygulanan nörolitik ajan n da l m n engelleyecek tumor metastaz olabilir. Pankreas kanserinde a r n n tek kayna çölyak pleksus olmad ndan çölyak pleksus blo uyla a r n n tamam ortadan kalkmayabilir (16). Nörolitik bloklar kanser a r s nda uygulanmakla beraber her zaman tüm a r y ortadan kald rmada yeterli de ildir; çünkü hastan n ayn zamanda somatik ya da nöropatik a r s da olabilir. nterplevral fenol blo u, subkostal insizyonu olan ya da kot k r olan hastalarda uygulan r. Genellikle intraplevral kateteterden lokal anestetik uygulan r. Ösefagus kanserinde visseral a r n n tedavisinde nörolitik plevra blo u uygulanabilir. ne ya da kateterin travmatik girifle ba l ve nörolitik ajan n da l m na ba l komplikasyonlar görülebilir. Pnömotoraks ve frenik sinir blo u izlenebilir. Hastan n yaflam beklentisine ba l olarak kal c epidural ya da spinal ilaç verme sistemi implante edilebilir. K sa yaflam beklentisi olan hastalarda ablatif yöntemlerle analjezi sa lan r. Tek tarafl a r da karfl tarafa kordotomi

klinik 69-140 8/2/07 3:25 PM Page 119 KL N K GEL fi M 119 yap labilir (17). Sonuç olarak, kanser tedavilerindeki geliflmeler sayesinde hastalar n yaflam süresinin uzamas yla a r ve di er semptomlar n tedavisi daha da önem kazanm flt r. Kanser a r s n yetersiz tedavisi ciddi bir toplumsal sorundur. Farkl branfllardan hekimlerin kat l m yla, uygun farmakolojik tedavi, gerekti inde giriflimsel ifllemlerle hasta ve aileye destek sa lanarak ço u kanser hastas nda a r kontolü sa lanabilmektedir. A r s z olmak her kanser hastas n n hakk d r. KAYNAKLAR 1. Levy MH, Samuel TA. Management of cancer pain. Sem Oncol 2005; 32: 179-193 Opioids for management of breakthrough pain in cancer patients. American Family Physician 2006; 74(11): 1855-1857 2. Gordin V, Weaver MA, Hahn MB. Acute and chronic pain management in palliative care. Best Practice & Research Clinical Obstetrics & Gynecology 2001;15(2):203-231 3. Goldberg GR, Morrison RS. Pain management in hospitalized cancer patients: A systematic review. J Clin Oncol 2007; 25(13): 1792-1801 4. Kuzeyli Y ld r m Y, Uyar M. Kanser a r s olan hastaya genel yaklafl m. In Uyar M, Uslu R, Kuzeyli Y ld r m Y eds. Kanser ve Palyatif Bak m, zmir: Meta bas m; 2006: 29-45 5. Kuzeyli Y ld r m Y Kanser a r s n n non-farmakolojik yöntemlerle tedavisi. In Uyar M, Uslu R, Kuzeyli Y ld r m Y eds. Kanser ve Palyatif Bak m, zmir: Meta bas m; 2006: 97-129 6. Önal A. Kanser a r s in: Erdine S ed. A r, stanbul: Nobel matbaac l k, 3.bask ; 2007: 551-565 7. Okuse K. Pain signaling pathways: From cytokines to ion channels. Int J Biochem Cell Biol 2007; 39: 490-496 8. Zernikow B, Michel E, Brian A. Transdermal fentanyl in childhod and adolescence: A comprehensive literature review. J Pain 2007; 8(3): 187-207 9. Harrison P. Update on pain management for advanced genitoruinary cancer. J Urol 2001; 165: 1849-1858 10. Payne R. Recognition and diagnosis of breakthrough pain. Pain Med 2007; 8(S1): S1-S7 11. Bardia A, Barton DL, Prokop LJ, Bauer BA, Moynihan TJ. Efficacy of complementary and alternative medicine therapies in relieving cancer pain: a systematic review. J Clin Oncol 2006; 24(34): 5457-5464 12. Mercandante S, Bruera E. Opioid switching : A systematic and critical review. Cancer treatment reviews 2006; 32: 304-315 13. Visser E, Schug SA. The role of ketamine in pain management. Biomedicine & Pharmacotherapy 2006;60: 341-348 14. Eyigör C, Pirim A, Uyar M. Kanser a r s n n far makolojik tedavisi ve kanser a r s nda giriflimsel yöntemler. In Uyar M, Uslu R, Kuzeyli Y ld r m Y eds. Kanser ve Palyatif Bak m, zmir: Meta bas m; 2006: 71-97 15. Chan YC, Dasey N. Iatrogenic spinal epidural abscess. Acta Chir Belg 2007; 107:109-118 16. Mercandeante S, Nicosia F. Celiac plexus block: A reappraisal. Reg Anesth P Med 1998: 23(1): 37-48 17. De Leon-Casasole O. Critical evaluation of chemical nerolysis of the sympathetic axis for cancer pain. Cancer control 2000; 7(2):142-148