Gebelik ve Puerperium Döneminde Tromboemboli Geliþen Hastalarda Aktif Protein C Rezistansý ve Klinik Önemi

Benzer belgeler
Light Cycler Real Time PCR Teknolojisi ile Faktör V Geninde Yeni Mutasyon Taranması

Protein C, Protein S Eksikliği, Aktive Protein C Rezistansı ve Faktör V Leiden Mutasyonuna Bağlı Tekrarlayan Pulmoner Tromboemboli Olgusu #

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Derin Ven Trombozlu Hastalarda Faktör V Leiden Mutasyonu Taraması ve Sonuçları

Periferik Vasküler Hastalıklarda Kanıta Dayalı Yaklaşım


Sa l kl Çocuklarda Faktör V Leiden ve Protrombin A Mutasyon S kl klar

Cinsiyet Değiştirici Cerrahi Sonrası Derin Ven Trombozu: Olgu Sunumu DEEP VEIN THROMBOSIS AFTER SEX REASSIGNMENT SURGERY: A CASE REPORT

Faktör V Leiden Mutasyonu ve Psödoprotein S Eksikliði Olan Arteriyel Embolizmle Seyreden Bir Olgu

Venöz Tromboz Ýle Ýliþkili Risk Faktörleri

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Venöz Tromboembolizmde Kalıtsal Risk Faktörleri

Tekrarlayan Gebelik Kayýplarýnda Trombofili Mutasyon Sýklýklarý

Gebelikte Tromboz ve Tromboproflaksi. Dr Şahika Zeynep Akı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı

Derin Ven Trombozu Olgular nda Herediter Trombofilik Risk Faktörleri

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU GEN DEĞİŞİMLERİNİN PULMONER EMBOLİDEKİ ROLÜNÜN İNCELENMESİ

Erciyes Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Kliniðine Baþvuran Gebelerde Gestasyonel Diyabet Sýklýðý

Erciyes Üniversitesi Öðrencilerinde Sigara Ýçme Durumunun Yýllarý Arasýndaki Deðiþimi

Komplikasyonlu gebeliklerde trombofili

TROMBOFİLİ TARAMASI VE TEDAVİSİ. Dr. Aytül Çorbacıoğlu Esmer. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Aile Hekimliðinde Genogram

6. BÖLÜM GEBELİK DÖNEMİNDE HEMOSTAZ İLE İLİŞKİLİ PARAMET- RELER

GEBELİK VE TROMBOFİLİ

Tedavi. Tedavi hedefleri;

TROMBOFİLİ ve TEKRARLAYAN GEBELİK KAYBI. Dr. Mustafa ÇETİN Erciyes Hematoloji 2004

VENÖZ TROMBOEMBOLİ VE YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR. Prof.Dr.İsmail Savaş 9 Aralık 2017 İSTANBUL

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

Aktive Protein C Direnci

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir.

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Kemoterapi alan hastalarýn sosyodemografik ve tanýsal özellikleri

Uterus Myomu Tarafından Basıya Uğrayan Sol iliac Venin Neden Olduğu Derin Ven Trombozunda Venöz Stent Uygulaması

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü. Dr. Ayhan SUCAK

Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri

HEREDITARY THROMBOPHILIAS AND LOW MOLECULAR WEIGHT HEPARIN (HEREDİTER TROMBOFİLİLERDE DÜŞÜK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI HEPARİN KULLANIMI)

Dr. Ünal Ayrancý*, Dr. Nedime Köþgeroðlu**, Dr. Çýnar Yenilmez***, Fatma Aksoy****

Gebelikte Venöz Tromboembolizm. Doç. Dr. Arda Lembet Femical Kadın Sağlığı Merkezi Maternal Fetal Tıp Ünitesi

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul

Dr. H. Atilla Özkan Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD. Hematoloji BD, Kemik İliği Nakli Ünitesi

Hiperkoagülabilite Trombofili Tarama ve Tedavi DR ERMAN ÖZTÜRK

Gebelikte Tromboembolik Olaylar ve Sezaryen Sonras Pulmoner Emboli: Olgu Sunumu

Gebelik ve Trombositopeni

YOLCULUK VE DERİN VEN TROMBOZU Prof Dr.. Özalp KARABAY

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Sindaktili Tip II Ýle Hipertansiyon Arasýndaki Ýliþki

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Prof.Dr.Me)n Çapar. K.Ü.Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum.ABD

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

AYDIN DA ZAMANINDA VE PREMATÜRE DOÐAN BEBEKLERÝN AÐIRLIK, BOY,

Kanguru Matematik Türkiye 2017

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Kayseri Ýl Merkezinde Bir Saðlýk Ocaðýna Baþvuran Diyabetik Hastalarda Metabolik Kontrol Durumu ve Eþlik Eden Faktörler

ÇOCUKLARDA TROMBOEMBOLİK HASTALIKLAR

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Diyabetik hastalarda retinopati sýklýðý ve risk faktörleri

Üst Karýn Cerrahisinde Postoperatif Solunumsal Komplikasyon Riskinin Preoperatif Parametrelerle Ýliþkisi


Dr. Selma Çetinkaya*, Dr. Seher Arslan**, Dr. Naim Nur ***, Dr. Ömer Faruk Demir**, Dr. Levent Özdemir****, Dr. Haldun Sümer*****

Ýleri evre küçük hücreli dýþý akciðer kanserinde sað kalýmý etkileyen faktörlerin analizi

Herediter Trombofili. Derleme Review. Hereditary Thrombophilia. Dr. Ayşegül ŞENTÜRK

Doç. Dr. Ahmet Gül TJOD İstanbul, Ocak Not: Bu sunum daha önce MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul da yapılmıştır

TJOD ÝSTANBUL BÜLTENÝ

Küçük hücreli dýþý akciðer kanserli olgularda preoperatif - postoperatif taný uyumluluk oranlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

BÝR KAMU KURULUÞUNDA ÇALIÞAN KADINLARLA ÇALIÞMAYAN KADINLARIN GEBELÝK SORUNLARI YÖNÜNDEN KARÞILAÞTIRILMASI

Trombozlu Hastaya Yaklaşım. Dr. Figen Atalay

Prof Dr Ayten Bilir Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

Ýntrauterin Geliþme Geriliðinde Arteriyal ve Venöz Doppler Bulgularý ile Perinatal Sonuçlarýn Karþýlaþtýrýlmasý

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Dış merkezde komplikasyonsuz normal spontan perineal doğum Postpartum 1. gün taburcu Postpartum 7. günde karın sağ alt kısımda şiddetli ağrı

Venöz tromboemboli. Akut dönemde pulmoner emboli Kronik dönemde post tromboflebitik sendrom

Venöz tromboemboli yerleşim yeri üzerine Faktör V Leiden, Protrombin G20210A ve MTHFR C677T Gen mutasyonlarının belirleyici rolü

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Kayseri Ýl Merkezinde Görev Yapan Öðretmenlerde Þiþmanlýk Prevalansý

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul

Damar Hasarı: Travma, cerrahi


FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Prof.Dr.İ.Cüneyt EVRÜKE Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı


Gebelik ve Postpartum Venöz Tromboproflaksi. Dr. Füsun Varol Trakya Üniversitesi TMFT 2014


1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn


GÖĞÜS HASTALIKLARINDA GENETİK ARAŞTIRMA. Prof. Dr. Nejat Akar Ankara Üniversitesi

Koroner Arter Bypass Reoperasyon Adaylarýnda Mortalite ve Morbiditenin EuroSCORE ile Retrospektif Analizi

THE PREVALENCE OF FACTOR V LEIDEN GENE MUTATION ANALYSIS OF DONOR AND RECIPIENT AT THE ORGAN TRANSPLANTATION CENTER OF EGE UNIVERSITY

Altý-onbir yaþ grubu çocuklarýn aðýz-diþ saðlýðý yönünden deðerlendirilmesi

TROMBOFİLİ TESTLERİ YAPILAN HASTALARIN DEMOGRAFİK VE KLİNİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Türkiye'de evli erkeklerin aile planlamasý yöntemlerini kullanmalarýný etkileyen faktörler

Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

GEBELİK KAYIPLARINDA TROMBOFİLİ. Yrd. Doç. Dr. Emine TÜREN DEMİR N.E.Ü Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve ABD

Konya da gebe kadýnlarýn sigara içme konusundaki tutum ve davranýþlarý

4 trilyon 565 milyarý tedavi gideri olmak üzere toplam 99 trilyon 689 milyar TL (8), yaklaþýk

Kadýnlarýn Pap smear yaptýrma durumlarý ile bunu etkileyen faktörlerin belirlenmesi

Ýntrauterin Geliþme Geriliðinde Maternal ve Fetal Serum Albumin ve Prealbumin Düzeyleri

Transkript:

Gebelik ve Puerperium Döneminde Tromboemboli Geliþen Hastalarda Aktif Protein C Rezistansý ve Klinik Önemi ACTIVATED PROTEIN C RESISTANCE AND CLINICAL SIGNIFICANCE IN PATIENTS DIAGNOSED THROMBOEMBOLIC ATTACK DURING PREGNANCY AND PUERPERIUM Mehmet YILMAZER*, Gülay KURTAY**, Nejat AKAR***, Cemil KAYA*, Murat SÖNMEZER* * Dr., Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Cerrahi Týp Bilimleri Bölümü, Kadýn Hastalýklarý ve Doðum AD, Arþ.Gör., ** Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Cerrahi Týp Bilimleri Bölümü, Kadýn Hastalýklarý ve Doðum AD, Öðr.Üy., *** Prof.Dr., Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Dahili Týp Bilimleri Bölümü, Pediatri AD, Öðr.Üy., ANKARA Özet Amaç: Bu çalýþmanýn amacý gebelik ve puerperal dönemdeki tromboembolizm ile aktif protein C rezistansý arasýndaki iliþkiyi araþtýrmaktýr. Çalýþma Planý: Gebelik ve puerperal dönemde tromboembolik komplikasyonu olan 35 kadýnda aktif protein C rezistansý analiz edilmiþtir. Aktif protein C rezistansý test sonuçlarý aktif protein C oranlarý olarak ifade edilmiþ, 1'in altýndaki deðerler aktif protein C rezistansý olarak alýnmýþtýr. Sonuçlar: Gebelik ve puerperal dönemde tromboembolik komplikasyonu olan kadýnlardan 11(%31.42)'sinde aktif protein C rezistansý saptanmýþtýr Tartýþma: Gebelik ve puerperal dönemde tromboembolik komplikasyon öyküsü olan kadýnlarda aktif protein C rezistansý oraný oldukça yüksek olarak bulunmuþtur ancak bizim bulgularýmýzý destekleyecek ileri çalýþmalara ihtiyaç vardýr. Anahtar Kelimeler: Aktif protein C rezistansý, Tromboembolizm, Gebelik, Puerperium T Klin Jinekol Obst 2001, 11:73-80 Summary Objective: The objective of this study is to evaluate the association between venous thromboembolism during pregnancy and puerperium and activated protein C resistance. Study Desing: Activated protein C resistance was analyzed in 35 women with thromboembolic complications during pregnancy and puerperium. Results of the activated protein C resistance test were expressed as activated protein C ratios, values <1 indicating activated protein C resistance. Results: Activated protein C resistance was found in 11(%31.42) of women with thromboembolic complications during pregnancy and puerperium. Conclusion: Activated protein C resistance was found to be highly prevalent in women with history of thromboembolic complications during pregnancy and puerperium but further studies are necessary to confirm our findings. Key Words: Activated protein C resistance, Thromboembolism, Pregnancy, Puerperium T Klin J Gynecol Obst 2001, 11:73-80 Venöz tromboz, tromboz ve hemoraji arasýndaki dengenin tromboz tarafýna kaymasýyla oluþur. Vücudun doðal antikoagülan ve fibrinolitik sistemi pýhtýlaþma oluþumuna karþý koyamaz ve tromboemboli meydana gelir (1). Tromboembolik komplikasyonlarýn oluþumuna obezite, gebelik, travma, enfeksiyon, oral kontraseptif kullanýmý, malignansi gibi kazanýlmýþ faktörler neden olabileceði gibi, antitrombin III eksikliði, protein C eksikliði, protein S eksikliði gibi kalýtsal faktörlerde neden olabilir. Ayrýca var olan kalýtsal bir risk faktörüne cerrahi, travma, Geliþ Tarihi: 09.03.2000 Yazýþma Adresi: Dr.Mehmet YILMAZER Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet Sezer Uyg. Araþ. Hast. Kadýn Hast. ve Doðum AD, AFYON malignansi, enfeksiyon, çeþitli nedenlerle oluþan immobilizasyon gibi tromboemboli oluþumunu artýrýcý bir faktörün eklenmesi tromboembolik olgunun ortaya çýkmasýný kolaylaþtýrabilir (2). 1993 yýlýna kadar geçirilmiþ tromboemboli öyküsü olan bireylerde antitrombin III, protein C yada protein S eksikliði gibi kalýtsal faktörler toplam olarak olgularýn %10'unu oluþtururken, %90 hastada altta yatan neden bilinmiyordu. Bu tarihten sonra kalýtsal tromboembolik hastalýklar konusunda bilgilerimiz önemli ölçüde arttý. 1993 yýlýnda Dahlbäck ve arkadaþlarý ailevi venöz tromboz için yeni bir risk faktörü ortaya koydular. Bu risk faktörü aptt deðerinin bozulmasý ile karakterize aktif protein C (APC) rezistansý olarak tanýmlandý ve kalýtsal trombozu olan olgularýn %50'sinden sorumlu tutuldu. Bir yýl sonra da aktif protein C (APC) rezistansýnýn büyük oranda, koagulasyon faktörlerinden birisi olan faktör V'in 1691 T Klin J Gynecol Obst 2001, 11 73

Mehmet YILMAZER ve Ark. nolu nükleotidinde 506 pozisyonundaki arginin yerine glutamin gelmesi ile oluþan bir nokta mutasyonu sonucu ortaya çýktýðý anlaþýlmýþ, mutasyona uðramýþ faktör V'e ''Faktör V Leiden'' adý verilmiþtir (3). Protein C koagulasyon kaskadýnda antikoagulan fonksiyon gösterir ve faktör Va ile faktör VIIIa yý inaktive eder. Bu etkisini gösterebilmesi için önce trombin tarafýndan aktive edilerek aktif protein C'ye dönüþtürülmelidir. Pýhtýlaþma sýrasýnda oluþan trombinin esas görevi fibrinojeni parçalayarak fibrine dönüþtürmektir. Ancak trombin trombomodülün adý verilen endotel hücre reseptörlerine baðlanýnca fibrinojeni fibrine dönüþtürme özelliðini kaybeder aksine antikoagülan özellik kazanýr ve protein C'yi aktive ederek aktif protein C (APC)'ye dönüþtürür. APC'de faktör Va ve faktör VIIIa'yý serbest protein S ve faktör V kofaktörlüðünde Arg306 ve Arg506 lokalizasyonlarýndan baðlanarak inaktive eder. Mutant faktör Va'nýn inaktivasyonunda Arg506 baðýyla olan yýkým mutasyon nedeniyle gerçekleþemez ve faktör Va'nýn yýkýmýnda aktif protein C'ye karþý bir rezistans oluþur. Sonuçta dolaþýmda faktör V miktarýnda artýþ olur ve pýhtýlaþma eðilimi artar (4) (Þekil 1). Gebelik ve puerperal dönemde venöz tromboemboli oluþma eðilimi artar. Bu durum maternal mortalitenin majör nedenlerindendir (6,7) A.B.D.'de yapýlan bir çalýþmada pulmoner tromboemboli gebelik esnasýnda ölümlerin en sýk ikinci nedeni olarak bulunmuþtur ve fatal vakalarýn %12'sinden sorumludur (6). Ýsviçre'de ise maternal ölümlerin %15'inin pulmoner tromboemboli nedeniyle olduðu tahmin edilmektedir (8). Çeþitli raporlarda tromboemboli insidansý gebelikte %0.018-0.29 oranýnda belirtilirken postpartum dönemde bu oran %0.1-1 olarak belirtilmiþtir (9-11). Gebelik ve puerperal dönemde bir çok faktör tromboemboli oluþumunu predispose edebilir. Gebelikte büyümüþ uterusun pelvik ve bacak venlerine olan basýsý sonucu oluþan venöz staz, pelvik venlerin doðumda zedelenmesi, kilo artýþý, varisler, immobilizasyon, preeklampsi, gebelikte fizyolojik olarak olan koagulasyon faktörlerinin seviyelerinde deðiþiklikler hiperkoagulabiliteye neden olabilir. Ayrýca yapýlan deðiþik çalýþmalarda gebelik ve puerperium döneminde geçirilmiþ tromboemboli öyküsü olan kadýnlarda aktif protein C rezistansý oraný yüksek bulunmuþtur. Hellgren gebelikte venöz tromboz geçiren hastalarda aktif protein C rezistansý oranýný %59 olarak saptamýþtýr (12). Bu araþtýrmanýn amacý aktif protein C rezistansýnýn gebelik ve puerperium dönemindeki tromboembolik olgulardaki yaygýnlýðýnýn ve rolünün araþtýrýlmasýdýr. Materyel ve Metod TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C Ýntrinsik Yol. Trombin Vllla Va Protein C Deaktivasyon Deaktivasyon Trombin Trombomodulin Endotelyal Hücre Serbest Protein S Faktör V Aktif Protein C Þekil 1. Aktif protein C faktör V ve serbest protein S ile birlikte faktör Va ve faktör VIIIa'yý deaktive ederek trombozisi inhibe eder (5). Bu prospektif çalýþmada araþtýrma grubunu Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum kliniðine, Ocak 1995-Mayýs 1999 tarihleri arasýnda, gebelik süresince ya da puerperium (doðum ya da sezaryen sonrasý 6 hafta) döneminde tromboembolik olgu (derin ven trombozu, pulmoner tromboemboli, jugular ven trombozu, mezenter ven trombozu) nedeni ile baþvuran 35 kadýn hasta oluþturmaktadýr. Hastalarda tromboemboli teþhisi anamnez, fizik muayene, derin ven trombozu geçirenlerde venöz doppler ultrasonografi, mezenter ven trombozu geçiren bir hastada venöz doppler ultrasonografi, jugular ven trombozu geçiren bir hastada venöz doppler ultrasonografi ve pulmoner tromboemboli geçiren hastalarda akciðer sintigrafisi ile konulmuþtur. Hastalarýn yaþ, coðrafi yerleþim bölgesi, gebelik sayýsý, düþük sayýsý, tromboemboli aile öyküsü, geçirilmiþ tromboemboli öyküsü, OKS kullaným öyküsü, sigara içimi, diðer medikal ve hematolojik hastalýklarý detaylý olarak sorgulanmýþtýr. Antikoagülan tedavi alan, hemostatik sistemi etkileyecek ilaç kullanan, hematolojik rahatsýzlýðý olan hastalar araþtýrmaya dahil edilmemiþlerdir. Araþtýrma grubundaki kadýnlardan alýnan kanlarda Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalý Moleküler Patoloji Laboratuvarý'nda aktif protein C oraný çalýþýlmýþ ve sonuçlar detaylý olarak analiz edilmiþtir. Aktif protein C oraný deðerlendirmesi için hastalar açken 4cc venöz kan alýnarak %3.8 sodyum sitrat içeren tüplere konuldu. Çalýþma yapýlýncaya kadar -70 C'de muhafaza edildi. APC rezistansýnýn ölçümü; plazmada aktif protein C varlýðýnda ve yokluðunda aptt deðerinin saptanmasý ve oranlanmasý ile yapýlýr. Bu araþtýrmada APC rezistan- 74 T Klin Jinekol Obst 2001, 11

TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C REZÝSTANSI Mehmet YILMAZER ve Ark. sýný tespit etmek için Dade Behring firmasýnýn Pro C APC kiti kullanýlmýþtýr (Dade Behring, Morburg, Almanya). Ýlk önce hasta serumunda aptt deðeri saptanmýþ, daha sonra standart miktarda APC hasta serumuna eklenerek aptt deðeri saptanmýþtýr. APC oraný aktif protein C eklenerek elde edilen aptt deðerinin hasta serumundan elde edilen aptt deðerine bölünmesi ile elde edilmiþtir. 1'in altýndaki APC oranlarý APC rezistansý olarak kabul edilmiþtir (13). Verilerin istatistiksel analizinde Student's t testi, Khi- Kare testi, Fisher-exact testi kullanýlmýþtýr. En küçük anlamlýlýk sýnýrý 0.05 olarak bulunmuþtur. Sonuçlar Gebelik ve puerperal dönemde tromboemboli geçiren 35 kadýnýn yaþ ortalamasý 30.85±4.38 (19-40) olarak saptanmýþtýr. Bu kadýnlar Orta Anadolu Bölgesinde (Ankara, Çorum, Nevþehir, Niðde, Sivas) doðan ve yaþayan insanlardýr. Araþtýrma grubunda yer alan 9(%25.7) kadýnýn 1, 12(%34.3) kadýnýn 2, 14 (%40.0) kadýnýn 3 ve daha fazla gebelik sayýsý mevcuttu ve ortalama gebelik sayýsý 2.51±1.44 (1-6) olarak saptandý. Yine araþtýrma grubunda 24(%68.6) kadýnda hiç düþük öyküsü bulunmazken 5(%14.3)'inde 1 düþük, 2(%5.7)'sinde 2 düþük, 4(%11.4)'ünde 3 ve daha fazla düþük öyküsü saptanmýþtýr. 1 kadýnda 4 gebeliðin hepsi, 1 kadýnda 5 gebeliðin hepsi düþükle sonuçlanmýþtýr. Bu grupta ortalama düþük sayýsý ise 0.68±1.27 (0-5) olarak saptanmýþtýr. 35 kadýnýn 10(%28.6) tanesinde 1. derece akrabalarýnda derin ven trombozu, myokart infarktüsü, serebrovasküler olay (SVO), pulmoner tromboemboli gibi tromboembolik aile öyküsü mevcutken, 25(%71.4) hastada tromboembolik aile öyküsü saptanmamýþtýr. Hastalarýn 8(%22.9)'inde daha önceden geçirilmiþ tromboemboli öyküsü mevcutken, 27(%77.1)'sinde geçirilmiþ tromboemboli öyküsü saptanmadý. Tromboemboli öyküsü olan kadýnlarýn 6'sýnda geçirilmiþ derin ven trombozu, 1'inde süperior sagittal sinüs trombozu, 1'inde de geçirilmiþ derin ven trombozu + sol atriumda trombüs oluþumu öyküsü mevcuttu. Araþtýrma grubundaki kadýnlarýn 6 (%17.1)'sýnda oral kontraseptif (OKS) kullaným öyküsü mevcutken 29(%82.9) vakada OKS kullaným öyküsü mevcut deðildi. Yine bu gruptaki kadýnlarýn 8(%22.9)'inde sigara içimi saptanýrken, 27(%77.1)' sinde sigara içimi saptanmamýþtýr (Tablo 1). Gebelik ve postpartum dönemde tromboemboli geçiren ve araþtýrmaya alýnan 35 hastanýn 30(%85.6)'unda derin ven trombozu (DVT), 2(%5.7)'sinde pulmoner tromboemboli (PTE), 1(%2.9) tanesinde jugular ven trombozu (JVT), 1(%2.9)'inde mezenter ven trombozu (MVT), 1(%2.9)'inde hem derin ven trombozu hem de pulmoner tromboemboli mevcuttu (Tablo 2). Araþtýrma grubundaki hastalarda derin ven trombozu görülme oraný diðer tromboembolik olgulara (PTE, MVT, JVT) oranla belirgin olarak yüksektir ve istatistiksel olarak anlamlýdýr (p<0.01). Araþtýrma grubundaki derin ven trombozu olgularýnýn 10(%33.3)'u sað bacakta oluþurken 20(%66.7)'si sol bacakta oluþmuþtur. Sol bacakta DVT saptanan hasta sayýsý fazla olmasýna raðmen istatistiksel olarak anlamlý deðildir (p>0.05). Araþtýrma grubunda tromboemboli geçiren hastalarýn 20(%57.1)'sinde olgular gebelik esnasýnda geliþirken, 7 (%20.0)'sinde vajinal doðum sonrasý, 8(%22.9)'inde sezaryen sonrasý geliþmiþtir. Bu araþtýrma grubunda gebelik esnasýnda tromboemboli geçiren hastalar vajinal doðum sonrasý ve sezaryen sonrasý emboli geçiren hastalardan anlamlý oranda yüksektir (p<0.01) (Tablo 3). Yine araþtýrma grubundaki gebelik esnasýnda tromboemboli geliþen hastalarda, hastalarýn 4(%20)'ünde olgular 1. trimesterde, 6(%30)'sýnda 2. trimesterde, 10(%50)'unda 3. trimesterde oluþmuþtur. Bu araþtýrma grubunda gebelikte 3. trimesterde tromboembolik olgular fazla görülüyor olmasýna raðmen istatistiksel olarak anlamlý deðildir (p>0.05). Araþtýrma grubundaki 2 pulmoner tromboemboli olgusunun 2'side sezaryen sonrasý oluþmuþtur. Vajinal doðum sonrasý ve gebelikte pulmoner tromboemboli olgusu bu gruptaki hastalarda yoktur. Yine diðerleri grubunda yer alan 1 jugular ven trombozu (J.V.T.), 1 mezenter ven trombozu (M.V.T.), 1 derin ven trombozu (D.V.T.) + pulmoner tromboemboli (P.T.E) olgusu da gebelik esnasýnda geliþmiþtir (Tablo 4). Ancak tromboemboli geçirilme zamaný ve tromboembolinin yeri arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark yoktur (p>0.05). Bu çalýþmada araþtýrma grubundaki hastalarýn 11(%31.42)'inde APC rezistansý(+) 24(%68.58)' ünde APC rezistansý (-) bulunmuþtur. APC rezistansý (+) olan ve APC rezistansý (-) olan hastalar arasýnda yaþ, ortalama gebelik sayýsý, ortalama düþük sayýsý, aile öyküsü, geçirilmiþ tromboemboli öyküsü, oral kontraseptif kullaným öyküsü, sigara içimi açýsýndan anlamlý fark bulunamamýþtýr (p>0.05). Ayrýca aile öyküsü (+) ve (-) olan hastalarýn, geçirilmiþ tromboemboli öyküsü (+) ve (-) olan hastalarýn OKS kullaným öyküsü olan ve olmayan hastalarýn, sigara içen ve içmeyen hastalarýn ortalama APC deðerleri arasýnda anlamlý farklýlýk saptanmamýþtýr (p>0.05) (Tablo 5). APC rezistansý (+) olan 11 kadýnýn 10(%90.7)'u derin ven trombozu geçirmiþ olmasýna raðmen istatistiksel olarak APC rezistansý ile tromboembolinin oluþum yeri açýsýndan anlamlý fark yoktur (p>0.05) (Tablo 6). Ayrýca APC rezistansý (+) olan DVT geçiren kadýnlarýn 5 tanesinde DVT sað bacakta, 5 tanesinde sol bacakta idi. Diðerleri grubunda yer alan ve APC rezistansý (+) olan kadýn ise jugular ven trombozu geçirmiþtir. Grafik 1'de APC oranlarýnýn tüm araþtýrma grubunda ve tromboemboli oluþum yerlerine göre daðýlýmý görülmektedir. T Klin J Gynecol Obst 2001, 11 75

Mehmet YILMAZER ve Ark. Tablo 1. Gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren ve araþtýrma grubuna alýnan kadýnlarýn özellikleri Hasta sayýsý 35 Yaþ ortalamasý 30.85±4.38 (19-40) Coðrafi yerleþim bölgesi Orta Anadolu Bölgesi Ortalama gebelik sayýsý 2.51±1.44 (1-6) Ortalama düþük sayýsý 0.68±1.27 (0-5) (+)Aile öyküsü 10 (%28.6) (+)Geçirilmiþ tromboemboli öyküsü 8 (%22.9) (+)Oral kontraseptif kullaným öyküsü 6 (%17.1) (+)Sigara içimi 8 (%22.9) Tablo 2. Gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren hastalarda tromboembolik olgularýn oluþum yerlerine göre daðýlýmý Tartýþma Hasta Sayýsý Yüzde (%) D.V.T.(alt ekstremite) 30 %85.6 Pulmoner tromboemboli 2 %5.7 Mezenter ven trombozu 1 %2.9 Jugular ven trombozu 1 %2.9 D.V.T. + pulmoner tromboemboli 1 %2.9 Toplam 35 %100.0 Tablo 3. Gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren hastalarda tromboembolik olgularýn oluþum zamanýna göre daðýlýmý Tromboembolik olgunun Hasta sayýsý Yüzde (%) oluþma zamaný Gebelik 20 %57.1 Vajinal doðum sonrasý 7 %20.0 Sezaryen sonrasý 8 %22.9 Toplam 35 %100.0 Venöz tromboembolik hastalýklar batý toplumlarýnda morbidite ve mortalitenin ana nedenlerindendir. Her yýl 1000 kiþiden 1 kiþi bu hastalýklardan etkilenir (1). Hospitalize edilen hastalarda tromboemboli riski belirgin olarak yüksek olmakla birlikte pulmoner tromboemboli ölüm nedenlerinin en önemlisi olarak yerini hala korumaktadýr. Heparin tedavisinin 1970'li yýllardan bu yana kullanýma girmesi ve klinik bulgularý düzeltmesine raðmen postoperatif dönemde görülen tromboemboli insidansý ile kalýtsal nedenlere baðlý tromboemboli insidansý hala yüksektir (4). TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C Aktif protein C rezistansý keþfedildikten sonra yapýlan çalýþmalar göstermiþtir ki bu rahatsýzlýk kalýtýmsal tromboembolik hastalýklarýn en önemli nedenlerinden birisidir. Olgularýn %90-95'inden de pýhtýlaþma faktörlerinden olan faktör V geninde oluþan bir nokta mutasyonu "faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonu" sorumludur. Deðiþik ülkelerden deðiþik yazarlar tarafýndan yapýlan çalýþmalarda tromboembolik hastalýk geçiren kiþilerde bu mutasyonun prevelansý deðiþik oranlarda rapor edilmekle birlikte bu oranlar %20-65 arasýnda deðiþiklik göstermektedir (14-23). Tromboembolik hastalýklarýn oluþumunda bu denli yüksek oranda pay sahibi olan ve aktif protein C rezistansý saptanan olgularýn %90-95'inden sorumlu olan faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonunun Avrupa ülkelerinde normal saðlýklý halkta prevelansý oldukça yüksek bulunmuþtur (%2-10) (24). Türkiye'de bu oran Akar ve arkadaþlarý'nýn yaptýðý bir çalýþmada %9.8 olarak saptanmýþ olup Avrupa'nýn en yüksek deðerlerinden birisidir (25). Bu da Türk halký için konunun önemini bir kat daha arttýrmaktadýr. Normal bir gebelikte ve puerperiumda koagülasyon faktörlerinde ve fibrinolitik sistemde olan fizyolojik deðiþimler, ayrýca venöz staz, immobilizasyon, obesite gibi diðer faktörlerin de etkisiyle tromboemboli geliþme eðilimi artar (26-28). Hathaway ve Bonner gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli riskinin gebe olmayan kadýnlara göre 5.5 kat arttýðýný, bu riskin sezaryen sonrasýnda vajinal doðuma oranla 9 kat daha fazla olduðunu rapor etmiþlerdir (29). Kalýtsal olarak tromboemboli oluþma riski olan kiþilerde gebelik ve puerperiuma baðlý normal fizyolojik deðiþikliklerin de etkisiyle tromboembolik hastalýk geliþme riski daha da artmakta ve sonuçta da tromboembolik hastalýklar maternal mortalitenin en önemli nedeni haline gelmektedir. Son yýllarda Aktif protein C rezistansý ve faktör V Leiden mutasyonunun tromboembolik hastalýklardaki yeri konusunda çok sayýda araþtýrma yayýnlanmýþ olup, bu konularýn popülaritesi giderek artmaktadýr. Literatürde gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren hastalarda APC rezistansý ve faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonu prevelansýný inceleyen yayýnlar çok sayýda ol- Tablo 4. Gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren hastalarda tromboembolinin geçirilme zamaný ve yeri arasýndaki iliþki Tromboembolinin Gebelik Doðum Sezaryen Yeri Sonrasý Sonrasý Bacak 17 (%85.0) 7 (%100.0) 6 (%75.0) Pulmoner emboli 0 (%0.0) 0 (%0.0) 2 (%25.0) Diðerleri * ( J.V.T. / M.V.T./ 3 (%15.0) 0 (%0.0) 0 (%0.0) D.V.T.+ P.T.E. ) * J.V.T. : jugular ven trombozu * M.V.T. : mezenter ven trombozu * D.V.T. + P.T.E. : kombine derin ven trombozu ve pulmoner tromboemboli. 76 T Klin Jinekol Obst 2001, 11

TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C REZÝSTANSI Mehmet YILMAZER ve Ark. Tablo 5. Araþtýrma grubunda APC rezistansý (+) olan ve (-) olan hastalarýn kiþisel ve obstetrik özellikleri Özellikler APC rezistansý (+) APC rezistansý (-) P Ortalama P n=11 n=24 APC oraný Yaþ 31.36 ±2.73(27-36) 30.62±4.9(19-40) >0.05 - - Coðrafi yerleþim bölgesi Orta Anadolu Orta Anadolu >0.05 - - Ortalama gebelik sayýsý 2.81±1.60(1-6) 2.37±1.37(1-6) >0.05 - - Ortalama düþük sayýsý 0.54±1.21(0-4) 0.75±1.32(0-5) >0.05 - - Aile öyküsü + 3(%27.2) 7(%29.2) 1.31±0.5 >0.05-8(%72.8) 17(%70.8) 1.29±0.5 Geçirilmiþ tromboemboli + 3(%27.2) 5 (%20.8) 1.33±0.6 öyküsü - 8(%72.8) 19(%79.2) 1.29±0.5 OKS kullaným + 2(%18.2) 4 (%16.7) 1.45±0.7 öyküsü - 9(%81.8) 20(%83.3) 1.27±0.5 Sigara içimi + 2(%18.2) 6(%25.0) 1.35±0.5-9'%81.8) 18(%75.0) >0.05 1.28±0.6 mamakla birlikte araþtýrma gruplarý da yeterli derecede büyük deðildir (12,21,30-32). Biz çalýþmamýzda, APC rezistansýnýn gebelik ve puerperal dönemde tromboembolik hastalýk geçiren hastalarda yaygýnlýðýný ve tromboemboli oluþumu için risk oluþturan diðer faktörlerle iliþkisini inceledik. Çalýþma grubumuzda gebelik esnasýnda tromboemboli geçiren hastalar daha fazla sayýdadýr. Bunun nedeni puerperal dönemde tromboemboli geçiren hastalarýn genel cerrahi kliniklerine baþvurmasý olarak düþünülebilir. Yine çalýþma grubundaki pulmoner tromboemboli olgularýnýn azlýðý bu hastalarýn göðüs hastalýklarý kliniklerine baþvurmasý þeklinde açýklanabilir. Hallak 1997 yýlýnda yayýnladýðý yazýsýnda gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren 15 hastayý incelemiþ ve hastalarýn 7(%46.6)'sinde faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonu saptamýþtýr. Hallak hastalarýn hepsinde APC rezistansýnýn pozitif olduðunu belirtmiþtir (30). McColl 1997 yýlýnda yayýnladýðý raporunda gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren 62 hastada %8 oranýnda faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonu saptarken mutasyon saptadýðý hastalardan hiç birinde APC rezistansý saptamamýþtýr (32). Hirsch ise gebelik ve puerperium döneminde ya da oral kontraseptif kullanýmý esnasýnda tromboembolik hastalýk geçiren 50 hastada %12 oranýnda APC rezistansý saptamýþtýr (31). Hellgren gebelik esnasýnda geçirilmiþ tromboemboli öyküsü olan 34 kadýnda yaptýðý çalýþmada, 20 (%59.0) kadýnda aktif protein C rezistansý saptamýþ ve aktif protein C rezistansýnýn tromboemboli oluþumunda diðer yazarlarýnda belirttiði gibi önemli bir risk faktörü olduðunu rapor etmiþtir (12). Bokarewa 70 hastayý içeren büyük bir grupta yaptýðý çalýþmasýnda gebelik esnasýnda tromboemboli geçiren 70 Tablo 6. Araþtýrma grubundaki APC rezistansý (+) olan ve APC rezistansý (-) olan kadýnlarýn tromboemboli oluþum yerine göre karþýlaþtýrýlmasý Tromboembolinin APC rezistansý APC rezistansý yeri (+) (-) Derin ven trombozu 10 (%90.9) 20 (%83.3) (bacakta) Pulmoner tromboemboli 0 (%0.0) 2 (%8.3) Diðer*(JVT / MVT / 1 (%9.1) 2 (%8.3) DVT+ PTE) Toplam 11 (%100.0) 24 (%100.0) * J.V.T. : jugular ven trombozu * M.V.T. : mezenter ven trombozu * D.V.T. + P.T.E. : kombine derin ven trombozu ve pulmoner tromboemboli. hastadan 29(%41.4)'unda APC rezistansýnýn (+) olduðunu belirtmiþ ve APC rezistansý(+) olan hastalarýn 24(%82.7)'ünde faktör V Leiden mutasyonunu (+) olarak saptamýþtýr (21). Bizim araþtýrmamýzda gebelik ve puerperium döneminde tromboemboli geçiren 35 hastanýn 11(%31.42)'inde APC rezistansý saptanýrken, 24 (%68.58)'inde APC oranlarý normal bulunmuþtur. Bulduðumuz bu oran yüksek bir orandýr ve Hellgren, Bokarewa'nýn sonuçlarýný doðrulamaktadýr. Ancak McColl ve Hirsch'in sonuçlarýyla ters düþmektedir. Burada önemle belirtilmesi gereken konu þudur. APC rezistansýnýn belirlenmesinde henüz net bir standardizasyon mevcut deðildir. Bu nedenle çeþitli metodolojik problemler ortaya çýkmakta ve deðiþik araþtýrmalarda farklý sonuçlar elde edilmektedir. Ayrýca Zoller, Vooberg, T Klin J Gynecol Obst 2001, 11 77

Mehmet YILMAZER ve Ark. TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C 3 2,5 A PC APC oraný o r an ý P>0.05 P>0,05 2 1,5 1 0,5 0 Bacak B acak PTE Diðer D iðer Genel Genel Grafik 1. Araþtýrma grubundaki hastalarda APC oranlarýnýn genel olarak ve tromboemboli oluþum yerine göre daðýlýmý. Bokarewa'nýn belirttiði gibi faktör V (1691 G A) Leiden mutasyonu taþýyýcýlarýnda APC cevabý normal olabileceði gibi, mutasyon olmayan kiþilerde güçlü bir þekilde APC rezistansý saptanabilir (33-35). APC rezistansý ve faktör V Leiden mutasyonu pozitif olan hastalarda yaþ ilerledikçe tromboemboli geliþme eðilimi artar. Ancak travma, operasyon, oral kontraseptif kullanýmý, gebelik gibi durumlar nedeniyle bu kiþilerde tromboembolik hastalýklar daha erken yaþlarda ortaya çýkabilmektedir (14,36). Bokarewa APC rezistansý olan ve olmayan hasta gruplarýnda yaþ açýsýndan anlamlý farklýlýk saptamamýþtýr (21). Biz de her iki grup arasýnda yaþ açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý farklýlýk saptamadýk (p>0.05). Hallak, Brenner gibi araþtýrmacýlar APC rezistansý olan ve olmayan hasta gruplarý arasýnda ortalama gebelik sayýsý açýsýndan fark bulamamýþlardýr (30,37). Biz de çalýþmamýzda her iki grup arasýnda ortalama gebelik sayýsý açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý farklýlýk bulamadýk (p>0.05). Rekürren fetal düþüklerde ve geç dönemde intrauterin fetal ölümlerde hiperkoagülabilite ve plasental infarklar önemli rol oynar (38). Ridker ve Grandone iki ya da daha fazla gebelik kaybý olan kadýnlarda APC rezistansý ve faktör V Leiden mutasyonu prevelansýný yüksek oranda bulmuþlardýr (37,39). Brenner'de APC rezistansý olmayan gruptaki hastalarda canlý doðum sayýsýnýn belirgin olarak daha fazla olduðunu savunmuþtur (37). Ancak Metz, Dizon-Townson gibi araþtýrmacýlar iki grup arasýnda ortalama düþük sayýsý açýsýndan anlamlý fark bulamamýþlardýr (38,40). Biz de çalýþmamýzda APC rezistansý olan ve olmayan gruplar arasýnda istatistiksel olarak anlamlý fark saptamadýk (p>0.05). Ayrýca hastalarýmýzýn hiçbirinde ileri dönem gebelik kaybý, IUGR, plasental infarkt gibi komplikasyonlara rastlamadýk. Aktif protein C rezistansý kalýtsal geçiþli bir tromboembolik hastalýktýr ve otozomal dominant geçiþ gösterir. Bu nedenle APC rezistansý pozitif olan hastalarýn yakýn akrabalarýnda venöz tromboembolik hastalýklar ve APC rezistansý saptanmasý büyük olasýlýktadýr (36,41). Griffin venöz tromboembolik atak geçiren 25 hastanýn 14'ünde aile öyküsü saptarken (16), Swensson tromboembolik atak geçiren 104 hastanýn %45'inde aile öyküsü saptamýþtýr (15). Bizim çalýþmamýzda APC rezistansý saptadýðýmýz 11 hastanýn 3 (%27.2)'ünde aile öyküsü mevcutken, APC oranlarý normal olan 24 hastanýn 7(%29.2)'sinde aile öyküsü mevcuttu. Ýki grup arasýndaki fark istatistiksel olarak anlamlý deðildir (p>0.05). Yapýlan çalýþmalar daha önce tromboembolik hastalýk geçiren kiþilerde rekürren tromboembolik hastalýklara daha yüksek oranda rastlandýðýný göstermektedir. Povardoni tromboembolik atak geçirenlerde rekürrens oranýný 8 yýllýk takipte %30.3 olarak saptamýþ, APC rezistansý olan hastalarda bu oranýn daha yüksek seviyelerde olduðunu belirtmiþtir (42). Biz çalýþmamýzda APC rezistansý olan ve olmayan gruplar arasýnda daha önce geçirilmiþ tromboemboli öyküsü açýsýndan istatistiksel fark bulamadýðýmýz gibi, bir yýllýk takip esnasýnda hiçbir 78 T Klin Jinekol Obst 2001, 11

TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C REZÝSTANSI Mehmet YILMAZER ve Ark. hastamýzda rekürrense rastlamadýk. Oral kontraseptiflerin koagülasyonu arttýrdýðý, antikoagülasyonu inhibe ettiði, fibrinolizisi arttýrdýðý ve tromboemboli geliþme riskini arttýrdýðý kanýtlanmýþtýr (1,14,43,44). Vandenbroucke oral kontraseptif kullanan, baþka hiçbir riski olmayan kadýnlarda tromboemboli oluþma riskinin 4 kat arttýðýný, bu riskin APC rezistansý olup oral kontraseptif kullanan kadýnlarda 30 kata çýktýðýný rapor etmiþtir (43). Biz çalýþmamýzda APC rezistansý olan grupta 2 (%18.2) hastada gebelik öncesi dönemde oral kontraseptif kullaným öyküsü saptarken, APC oranlarý normal olan grupta 4 (%16.7) hastada oral kontraseptif kullaným öyküsü saptadýk. Farklýlýk istatistiksel olarak anlamlý deðildir (p>0.05). Bir kýsým yazarlar sigara içiminin APC rezistansý olan kiþilerde tromboemboli riskini arttýrdýðýný yazmaktadýrlar (1,14). Biz APC rezistansý olan ve olmayan hastalar arasýnda sigara içme öyküsü açýsýndan anlamlý farklýlýk bulamadýk. Vandenbroucke, Turkstra, gibi araþtýrmacýlar pulmoner tromboemboli geçiren kiþilerde APC rezistansý prevelansýnýn derin ven trombozu geçiren kiþilere nazaran daha az (yaklaþýk yarýsý kadar) olduðunu belirtmiþlerdir ve bunun nedeninin belli olmadýðýný söylemiþlerdir (45,46). Biz de çalýþmamýzda pulmonertromboemboli geçiren iki hastamýzýn hiç birisinde APC rezistansý saptamadýk. Bu sonuç Vandenbroucke ve Turkstra'nýn sonuçlarýný desteklemesine raðmen araþtýrma grubundaki pulmonertromboemboli olgularýnýn azlýðý nedeniyle kesin bir yargýya varmak yanlýþ olacaktýr. Ek olarak bu çalýþmada APC rezistansý olan ve olmayan gruplar arsýnda tromboembolik olgunun oluþum yeri açýsýndan anlamlý farklýlýk saptanmamýþtýr (p>0.05). Bu sonuçlar ýþýðýnda gebelik ve puerperal dönemde APC rezistansý olan hastalar tromboemboli oluþumu için risk altýndadýrlar. Ýlk antenatal vizitte bütün gebeleri APC rezistansý açýsýndan tetkik etmek pahalý bir iþlem olduðu gibi pratik olarak uygulanabilirliði sýnýrlýdýr. Ancak yinede ilk antenatal vizit esnasýnda aile öyküsü, geçirilmiþ tromboemboli öyküsü olan kadýnlarda, gebelik ve puerperal dönemde oluþabilecek tromboembolik olay riskini azaltmak için APC rezistansý açýsýndan gerekli tetkiklerin yapýlmasý, eðer APC rezistansý mevcut ise koruyucu önlemlerin alýnmasý gerekli olursa proflaktik antikoagulan tedavi baþlanmasý gebelik ve puerperal dönemde oluþan tromboembolik komplikasyonlarý azaltmada etkili olacaktýr. APC rezistansýnýn gebelik ve puerperal dönemde oluþan tromboembolik komplikasyonlardaki rolünün daha açýk þekilde ortaya konabilmesi için, daha büyük gruplarda ileri çalýþmalara ihtiyaç vardýr. KAYNAKLAR 1. Perry DJ, Pasý KJ. Resistance to activated protein C and factor V Leiden. Q J Med 1997; 90:379-85. 2. Toglia MR, Nolan TE. Venous thromboembolism during pregnancy: A current review of diagnosis and management. Obstet Gynecol Survey 1996; 52:60-71. 3. Özdemir O. Pýhtýlaþma bozukluklarý. Ýliçin G, Ünal S, Biberoðlu K, Akalýn S, Süleymanlar G (ed). Temel Ýç Hastalýklarý Cilt I. Güneþ Kitapevi Ankara, 1996: 1361-81. 4. Kraus M. The anticoagulant potential of the protein C system in hereditary and acquired thrombophilia: pathomechanisms and new tools for assessing its clinical relevance. Seminars in thrombosis and hemostasis. 1998: 24:4. 5. Walker MC, Garner PR, Keely EJ, Rock GA, Reis MD. Changes in activated protein C resistance during normal pregnancy. Am J Obstet Gynecol 1997; 177:162-9. 6. Sachs BP, Brown DAJ, Driscoll SG, et al. Maternal mortality in Massachusetts: trends and prevention. N Eng J Med 1987; 316:667-72. 7. Sipes SL, Weiner CP. Venous thromboembolic disease in pregnancy. Semin Prinatol 1990; 14:103-18. 8. Högberg U. Maternal death in Sweden 1971-80. Acta Obstet Gynecol Scand 1986; 65:161-7. 9. Kjellberg U, Andersson NE, Rosen S, Tengborn L, Helgren M. APC resistance and other haemostatic variables during pregnancy and puerperium.thromb Haemost 1999; 81:527-31. 10.Treffers PE, Huidekoper BL, Weenink GH, Kloosterman GJ. Epidemiological observations of thromboembolic disease during pregnancy and in the puerperium, in 56.022 women. Int J Gynecol Obstet. 1983; 21:327-31. 11.Kierkegaard A. Incidence and diagnosis of deep vein thrombosis associated with pregnancy. Acta Obstet and Gynecol Scand 1983; 62:239-43. 12.Hellgren M, Svensson PJ, Dahlbäck B. Resistance to activated protein C as a basis for venous thromboembolism associated with pregnancy and oral contraceptives. Am J Obstet Gynecol 1995; 173:210-3. 13.Kýnuc M, Zandor M, Fickonccher K Coagulation assay with improved specificity to factor V mutants insensitive to activated protein C. Thromb Res 1995; 90:255-64. 14.Price DT, Ridker PM. Factor V Leiden mutation and risks for thromboembolic disease: A clinical perspective. Ann Intern Med 1997; 127:895-903. 15.Swensson PJ, Dahlbäck B. Resistance to activated protein C as a basis for venous thrombosis. N Eng J Med 1994; 330:517-22. 16.Griffin JH, Evatt B, Wideman C, Fernandez JA. Anticoagulant protein C pathway defective in the majority of thrombophilic patient. Blood 1993; 82:1989-93. 17.Koster T, Rosendaal FR, de Ronde H, Briet E, Vandenbroucke JP, Bertina RM. Venous thrombosis due to poor anticoagulant response to activated protein C: Leiden thrombophilia study. Lancet 1993; 342:1503-6. 18.Cadroy Y, Sie P, Bonue B. Frequency of a defective response to activated protein C in patients with history of venous thrombosis. Blood 1994; 83:2008-09. 19.Cushman M, Bhushan F, Bowill E, Tracy R. Plasma resistance to activated protein C in venous and arterial thrombosis. Thromb Haemost 1994; 72:643-51. 20.Legnani C,Palareti G, Biagi R, Coccheri S. Activated protein C resistance in deep vein thrombosis. Lancet 1994; 343:541-2. 21.Bokarewa MI, Bremme K, Blomback M. Arg-506-Gln mutation in factor V and risk of thrombosis during pregnancy. Br J Haematol 1996; 92:473-8. 22.Faioni EM, Franchi F, Asti D, Mannucci PM. Activation of the protein C pathway in hereditary thrombophilia. Thromb Haemost 1998; 80:557-60. 23.Legnani C, Palareti G, Biagi R, Coccheri S, Bernardi F, Rosendaal FR, Reistma PH, de Ronde H, Bertina RM. Activated protein C resistance: a comparison between two clotting assays and their relationship to the presence of the factor V Leiden mutation. Br J Haematol 1996; 93:694-9. 24.Rees DC, Cox M, Clegg JB. World distribution of factor V Leiden. T Klin J Gynecol Obst 2001, 11 79

Mehmet YILMAZER ve Ark. Lancet 1995; 346:1133-34. 25.Akar N, Akar E, Dalgýn G, Sözüöz A, Ömürlü K, Cin Þ. Frequency of factor V(1691 G A) mutation in Turkish papulation. Thromb Haemost 1997; 78:1527-9. 26.Stirling Y, Woolf L, North WRS, Seghatchian MJ, Meade TW. Hemostasis in normal pregnancy. Thromb Haemost 1984; 52:176-82. 27.Blomback M. Changes in blood coagulation and fibrinolysis during pregnancy and the menstruel cycle:new methods for detecting the changes. Advances in Contraception 1991; 7(supp 3):259-72. 28.Greer IA. Haemostasis and thrombosis in pregnancy. Haemostasis and Thrombosis 3rd ed Edinburg: Churchill Livingstone, 1327-33. 29.Laros RJ Jr. Thromboembolic disease. In: Creasy RK, Resnik R, editors. Maternal-fetal medicine: principles and practice. 3rd ed. Philadelphia: WB Saunders, 1994: 792-803. 30.Hallak M, Senderowicz J, Cassel A Shapira C, Aghai E, Auslender R, Abramovici H. Activated protein C resistance (factor V Leiden) associated with thrombosis in pregnancy. Am J Obstet Gynecol 1997; 176:889-93. 31.Hirsch DR, Mikkola KM, Marks PW, Fox EA, Dorfman DM, Ewenstein BM, et al. Pulmonary embolism and deep venous thrombosis during pregnancy or oral contraceptives use: prevalence of factor V Leiden. Am Heart J 1996; 131:1145-8. 32.McColl MD, Ramsay JE, Tait RC, Walker ID, McCall F, Conkie JA, Carty MJ, Greer IA. Risk factors for pregnancy associated venous thromboembolism. Thromb Haemost 1997; 78:1183-8. 33.Zoller B, Swensson PJ, He X, Dahlbäck B. Identification of the same factor V gene mutation in 47 out of 50 thrombosis prone families with inherited resistance to activated protein C. C J Clin Invest 1994; 94:2521-4. 34.Bokarewa MI, Bremme K, Falk G, Sten-Linder M, Egberg N, Blomback M. Studies on phospholipid antibodies APC resistance and associated mutation in the coagulation factor V gene. Thromb Research 1995; 78:193-200. 35.Vooberg J, Roelse J, Koopman R, et al. Association of idiopathic thromboembolism with a single point mutation at Arg 506 of factor V. Lancet. 1994; 343:1535-36. TROMBOEMBOLÝ GELÝÞEN HASTALARDA AKTÝF PROTEÝN C 36.Bertina M, Koeleman BP, Koster T, Rosendaal FR, Dirven RS, de Ronde H, Vandervelden PA, Reistma PH. Mutation in blood coagulation factor V associated with resistance to activated protein C. Nature 1994; 369:64-7. 37.Brenner B, Mandel H, Lanýr N, Younýs J, Rothbart H. Activated protein C resistance can be associated with recurrent fetal loss. Br J Haematol 1997; 97:551-4. 38.Dizon-Townson DS, Kinney S, Branch DW, Ward K. The factor V Leiden mutation is not a common cause of recurrent miscarriage. Journal Of Rep Immunology 1997; 34:217-23. 39.Ridker PM, Miletich JP, Buring JE, Ariyo AA, Price DT, Manson JE, Hill JA. Faktör V Leiden mutation as a risk factor for recurrent pregnancy loss. Ann Intern Med 1998; 128:1000-03. 40.Metz J, Kloss M, O'Malley CJ, Rockman SP, De Rosa L, Doig R, McGrath KM. Prevelance of factor V Leiden is not increased in women with recurrent miscarriage. Clin Appl Thromb Haemost 1995; 3:137-40. 41.Zöller B, Dahlbäck B. Linkage between inherited resistance to activated protein C and factor V gene mutation in venous thrombosis. Lancet 1994; 343:1536-38. 42.Bokarewa MI, Bremme K, Blomback M. Arg-506-Gln mutation in factor V and risk of thrombosis during pregnancy. Br J Haematol 1996; 92:473-8. 43.Vandenbroucke JP, Koster T, Briet E, Reistma PH, Bertina RM, Rosendaal FR. Ýncreased risk of venous thrombosis in oral-contraceptive users who are carriers of factor V Leiden mutation. Lancet 1994; 344:1453-57. 44.Rintelen C, Mannhalter C, Ireland H, Lane DA, Knöbl P, Lechner K, Pabinger I. Oral contraceptives enhance the risk of clinical manifestation of venous thrombosis at a young age in females homozygous for factor V Leiden. Br J Haematol 1996; 93:487-490. 45.Vandenbroucke JP, Bertina RM, Holmes ZR, Spaargaren C, van Krieken JH, Manten B, Reistma PH. Faktör V Leiden and fatal pulmonary embolism. Thromb Haemost 1998; 79:511-6. 46.Turkstra F, Karamaker R, Kuijer PMM, Prins MH, Büller HR. Is the prevalence of the factor V Leiden mutation in patients with pulmonary embolism and deep vein thrombosis really different? Thromb Haemost 1999; 81:345-8. 80 T Klin Jinekol Obst 2001, 11