ZOR ERİŞİM YOLLU İNTRAABDOMİNAL APSELERDE BT EŞLİĞİNDE PERKUTAN DRENAJ. Kutsi KÖSEOĞLU, Burak ÇİLDAĞ, Hakan ERPEK, Ahmet DEMİRKIRAN

Benzer belgeler
KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Vücutta farklı lokalizasyonlardaki apse odaklarının trokar tip kateterle tek basamakta tedavisi: İki yıllık deneyim sonuçları

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

Perkütan Drenajlar: Kateter Seçimi ve Görüntüleme Kılavuzları

POSTOPERATİF ATEŞ TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Firdevs Aktaş

İntraabdominal Apselerin Görüntüleme Eşliğinde Perkütan Drenajı

Saat 25 Eylül 2017 Pazartesi 26 Eylül 2017 Salı 27 Eylül 2017 Çarşamba 28 Eylül 2017 Perşembe 29 Eylül 2017 Cuma. Seminer

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Dr. Gökhan Özyiğit Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Santral Kateter Uygulaması

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

KARACİĞER APSELERİNDE PERKÜTAN DRENAJ: 105 APSENİN UZUN DÖNEM TAKİP SONUÇLARI

Abstract. Özet. Giriş. Başvuru: Kabul: Yayın: Serdar Karakaş1. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Safra Yolu Yaralanmalarının Perkütan Biliyer Drenaj İle Tedavisi

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 3. Sorular

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

DÖNEM 4 -GENEL CERRAHİ ( CTB 402) 1. HAFTA EYLÜL 2014 PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

ABDOMİNAL ATEŞLİ SİLAH YARALANMALARI

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas

Dr. Mustafa Hasbahçeci

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI GENEL CERRAHİ STAJI B GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (01.09.

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Periton Kateteri Yerleştirme Yöntemleri. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Penetran Göz Yaralanmaları

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

ATEŞLİ SİLAH YARALANMALI HASTANIN YÖNETİMİ. Dr. M.Nuri BOZDEMİR AEAH Acil Tıp Kliniği

T.C. BÜLENT ECEVĠT ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ÖĞRETĠM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHĠ STAJ PROGRAMI. Prof. Dr. Taner Bayraktaroğlu

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Yıl: Yaş, Kadın, S.B., İstanbullu, ev hanımı, evli

Diagnostic peritoneal lavage abdominal hasarın göstergesi olan kırmızı kan hücresi, WBC, safra, bakteri, amilaz veya gastrointestinal içeriği

ABDOMENDE NORMAL RADYOLOJİK ANATOMİ ve DEĞERLENDİRME ALGORİTMASI

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

Quantec Özefagus kanseri Mide kanseri Hepatobilier ve pankreas kanseri Kolorektal kanser

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Abdominal Bilgisayarl Tomografi (BT) De erlendirmesi. erlendirmesi. Dr. SEM H AYTAÇLAR

BVÜ Genel Cerrahi AD Dönemi Asistan Hekim Teorik Eğitim Programı

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 2. Sorular

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

Çöliak Ganglion Blokajının Uzun Dönem Sonuçları: Bilgisayarlı Tomografi Eşliğinde Perkütan Anterior Yaklaşımın Efektivitesi

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHİ STAJI PROGRAMI

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

LOKALİZE EDİLEMEYEN PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA SELEKTİF VENÖZ ÖRNEKLEMENİN YERİ

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Konturlama. Doç. Dr. Binnaz SARPER Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİK TRAVMA Öğrenim Hedefleri ANATOMİ VE BİYOMEKANİK

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

KARACİĞERİN KOLOREKTAL METASTAZLARINDA GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ. Dr.İzzet Rozanes İstanbul Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

A Rare Late Complication of Port Catheter Implantation: Embolization of the catheter

Hibrid tedavi ve görüntüleme sistemleri (PET/MR)

Transkript:

ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2009; (3) : 37-42 Klinik Araştırma ZOR ERİŞİM YOLLU İNTRAABDOMİNAL APSELERDE BT EŞLİĞİNDE PERKUTAN DRENAJ 1 2 3 3 Kutsi KÖSEOĞLU, Burak ÇİLDAĞ, Hakan ERPEK, Ahmet DEMİRKIRAN ÖZET AMAÇ: Abdominal ve pelvik apselerin büyük bölümü kolay ulaşılabilir olmasına rağmen, bir kısım abdominal ve pelvik koleksiyonlar ilk bakışta zor erişim yolu nedeni ile perkutan girişim için uygun görülmeyebilir. Bu çalışmanın amacı zor erişim yoluna sahip intraabdominal apselerde BT kullanılarak yapılan perkutan drenajın etkinliğini değerlendirmekti. GEREÇ ve YÖNTEM: Zor erişim yollu abdominal apse veya koleksiyonu olan ve 2004-2008 yılları arasında BT rehberliği kullanılarak perkutan drenaj yapılan 13 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Apse ve koleksiyonlar iki hastada karaciğerde, iki hastada dalakta, dört hastada perigastrik-subdiyafragmatik alan ve safra kesesi fossasında ve beş hastada pelvik bölgede yer almaktaydı. Klasik erişim yollarına ek olarak transhepatik ve transgluteal gibi alternatif erişim yolları kullandık. BULGULAR: Perkutan drenaj kateterleri 12 hastaya Seldinger tekniği kullanılarak yerleştirildi. Bir hastada başta aspire edilen materyalin seröz olması nedeniyle drenaj kateteri yerleştirilmedi. Drenaj kateterleri drenaj materyali günlük cc altına azalana kadar koleksiyon bölgesinde tutuldu. Bu hastalardan drenaj kateteri yerleştirildikten iki gün sonra interloop apse nedeniyle operasyon geçiren bir hasta hariç diğer tüm hastalarda başarıyla drenaj sağlandı. SONUÇ: Zor erişim yoluna sahip abdominal apselerde ek alternatif erişim yolları kullanılarak BT eşliğinde başarıyla drenaj yapılabilir. Anahtar sözcükler: Abdominal apse, drenaj, tomografi. Percutaneous Drainage of Inaccessible Abdominal Abscess Using CT Guidance SUMMARY OBJECTIVE: Although the majority of abdominal and pelvic abscesses can be drained through straightforward, a number of abscesses or fluid collections initially appear unsuitable for percutaneous drainage due to difficult access. The aim of this study is to evaluate the efficacy of percutaneous drainage using CT in intraabdominal abscesses, which have difficult access. MATERIALS and METHODS: We evaluated, retrospectively, 13 patients who had abdominal abscess or collection with difficult access and who underwent percutaneous drainage using CT guidance between 2004 and 2008. The abscesses and collections were localized in the liver in two patients, in the spleen in two patients, in the perigastric -subdiaphragmatic area and gallbladder fossa in four patients, and in the pelvic region in five patients. We used alternative drainage access such as transhepatic, transgluteal course in addition to conventional access routes. RESULTS: Percutaneous drainage catheters were placed using Seldinger technique into 12 patients. In one patient, the drainage catheter was not inserted because of initial aspirated material was serous. Drainage catheters were held in collection site until draining material reduced under cc daily. In these patients, collections successfully drained all of them but one whom underwent operation due to an interloop abscess two days after placement of drainage catheter. CONCLUSION: Abdominal abscesses which have difficult access can successfully be drained using additional alternative drainage routes by CT guidance. Key words: Abdominal abscess, drainage, tomography, spiral computed Drenaj yapılmayan intraabdominal apselerde mortalite %80-0'e ulaşmaktadır. Geçmiş yılların standart tedavisi olan cerrahi drenajda ise bu oran 1-5 %30-43 olarak bildirilmiştir. Günümüzde intraabdominal apselerde perkutan apse drenajı eğer cerrahi açıdan başka bir endikasyon yoksa standart 6-9 tedavi yöntemidir. Apselerin birçoğunda apseye perkutan ulaşım yolu güvenli ve kolay ulaşılabilir olmakla birlikte, küçük bir kısmında ulaşım yolu; komşuluğunda yer alan önemli yapılar ya da apsenin derin yerleşim nedeni ile ilk bakışta perkutan drenaj mümkün görünmeyebilir. Bu yazımızda yerleşim yerleri nedeniyle ilk bakışta perkutan drenajın zor ulaşılabilir olduğu düşünülen ancak daha sonra alternatif ulaşım yolları (interkostal, transgluteal, transhepatik) ile Bilgisayarlı Tomografi (BT) eşliğinde drenaj yapılan olgularda yapılan drenajın etkinliğini değerlendirdik. Ayrıca drenaj uygulanan olgularda uygulanan teknikleri ve olası komplikasyonları literatür bilgileri eşliğinde tartıştık. GEREÇ ve YÖNTEM Hasta Seçimi 2004-2008 yıllarında intraabdominal 1 Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik, İZMİR, TÜRKİYE 37

Zor Erişim Yollu İntraabdominal Apselerde Bt Eşliğinde Perkutan Drenaj koleksiyon-apse ön tanısı ile başvuran, perkutan erişimin ilk bakışta zor olduğu düşünülen ve BT eşliğinde aspirasyon-drenaj yapılan 13 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Hasta yaşları 20-75 arasında değişmekteydi. Koleksiyonlar; iki hastada karaciğerde (biri subkapsüler, diğeri safra kesesi ile ilişkili), iki hastada dalak içinde (biri intratümöral, diğeri konjenital kist enfeksiyonu), dört hastada perigastrik-subdiyafragmatik ve safra kesesi fossasında (iki hastada mide anastomoz kaçağı, bir hastada mide perforasyonuna bağlı, bir hastada safra kesesi operasyonu sonrası), beş hastada pelvis içinde (iki hastada periçekal-apandisit operasyonu sonrası, bir hastada rektouterin-divertikülit sonrası, iki hasta da pelvik operasyon sonrası) izlendi. Drenaj Yöntemi Koleksiyonlara güvenli erişim yolu açısından hastaların radyolojik tetkikleri değerlendirildi. Hastaların laboratuar verileri; tam kan sayımı ve kanama profili değerleri elde edildi. Karaciğer ve dalak gibi solid organlarda yer alan toplam dört adet koleksiyona direk organ ponksiyonu ile ulaşıldı. Subdiyafragmatik alanda ve safra kesesi fossasında yer alan dört hastadan ikisine interkostal, ikisine transhepatik yolla ulaşıldı. Pelviste derin yerleşimli beş koleksiyonun ikisine anterior yaklaşımla batın ön duvarından, üçüne ise transgluteal yolla ulaşıldı. Olgularda öncelikle BT eşliğinde 2122 G ince iğne ile aspirasyon yapıldı. Aspire edilen materyaller kültür için mikrobiyoloji bölümüne gönderildi. Aspire edilen materyal pü ise 21 G iğne içinden 0.018 inch kılavuz tel gönderildi. Bu tel üzerinden 6F dilatatörkateter kompleksi ve daha sonra bu kompleks içinden 0.035 inch klavuz tel gönderildi. Son aşama olarak gönderilen kılavuz tel üzerinden gelen materyalin niteliğine göre 8-Fr. drenaj kateterleri yerleştirildi. Drenaj kateteri sütürle cilde tespit edildikten sonra serbest drenaja bırakıldı. Hastalar günlük olarak gelen materyal miktarı açısından takip edildi. Kateterin tıkanmasını engellemek amacı ile günde iki defa 5 cc serum fizyolojik ile kateterler yıkandı. BULGULAR Koleksiyonlara yönelik yapılan aspirasyon sonrasında 13 koleksiyondan 12' sine drenaj kateteri yerleştirildi. Operasyon sonrası takiplerde sağ adneksiyel bölgede koleksiyon izlenen bir olguda yapılan aspirasyon sonrasında seröz özellikte olması nedeniyle sadece aspirasyon yapıldı. Karaciğer apsesi olan iki olgudan safra kesesi perforasyonu sonucu intrahepatik apse gelişen olguda acil olarak drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 1). Bir ay sonra apse ve kolesistit bulguları geçtikten sonra elektif şartlarda kolesistektomi yapıldı. Subkapsüler karaciğer apsesi olan diğer olguda ise interkostal yaklaşım ile drenaj yapıldı. Dalak yerleşimli koleksiyon olan iki olguya interkostal yolla drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 2). Lenfoma nedeni ile intratümöral apse gelişen bir olguda ve konjenital kist enfeksiyonu olan diğer bir olguda drenaj sonrası enfeksiyona bağlı semptomların kaybolduğu izlendi. Subdiyafragmatik ve perigastrik koleksiyonu olan üç olgudan mide kanseri nedeniyle total gastrektomi olan olguda; anastomoz kaçağına bağlı gelişen subdiyafragmatik koleksiyon drenajı için transhepatik yol kullanıldı. Mide perforasyonuna bağlı subdiyafragmatik ve perigastrik apsesi olan bir olguya interkostal yolla iki drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 3). Bu hastada bir hafta sonra inter-loop apseler gelişmesi nedeni ile operasyona alındı. Gastrojejunostomi yapılan bir hastada anastomoz kaçağına bağlı apse interkostal yolla drene edildi. Resim 1. A) İntrahepatik safra kesesi perforasyonuna bağlı apse gelişen olguda apse (ok başları) ile kese ilişkisi izleniyor (ok). B) Drenaj kateterinden kontrast madde verildikten sonra apse kavitesinin (kalın ok) safra kesesi ile ilişkilendiği görülüyor (ok başı). Kese içinde dolum defekti yaratan taş izleniyor (ince ok). 38

Köseoğlu ve Ark. Resim 2. A) Lenfoma dalak tutulumu olan hastada intratümöral apseye yerleştirilen drenaj kateteri izleniyor (ok). B) Apse lojunda kateterin ucu izleniyor. Resim 3. A) Mide perforasyonuna bağlı drenaj kateteri yerleştirilen olguda kateter giriş yeri izleniyor. B) Koleksiyon loju ve kateterin ucu izleniyor. Resim 4. A) Safra kesesi operasyonu sonrasında apse gelişen olguda transhepatik yerleştirilen kateter izleniyor. B) Mide operasyonu sonrasında anastomoz kaçağı olan olguda transhepatik yerleştirilen kateter izleniyor. Safra kesesi operasyonundan sonra apse gelişen bir hastada kese lojuna transhepatik yolla drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 4). Pelvik yerleşimli beş apseden ikisine anterior yaklaşım, üçüne transgluteal yaklaşım uygulandı. Anterior yaklaşım uygulanan bir hastada apendektomi sonrası pelviste bağırsak ansları komşuluğunda derin yerleşimli apse mevcuttu. 22 G ince iğne ile apse lojuna güvenli bir şekilde girildikten sonra Seldinger yöntemi ile drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 5). Post 39

Zor Erişim Yollu İntraabdominal Apselerde Bt Eşliğinde Perkutan Drenaj apendektomi operasyon lojunda koleksiyon izlenen diğer bir hastada aspire edilen materyalin seröz nitelikte olması nedeni ile kateter yerleştirilmedi. Ateşli silah yaralanması ve over kist rüptürü nedeni ile opere edilen iki hastada pelviste derin yerleşimli koleksiyon gelişmesi nedeni ile transgluteal yolla drenaj kateteri yerleştirildi (Resim 6). Divertikülit sonrası derin yerleşimli pelvik apse gelişen diğer bir hastaya da transgluteal yolla drenaj kateteri yerleştirildi. Kateter yerleştirilen 12 hasta ortalama bir hafta boyunca (3-15 gün) takip edildi. Hastalar bu süre içinde kültür antibiyogram sonucuna göre antibiyotik almaya devam ettiler. Günlük kateterden gelen materyal miktarı cc altına indiğinde kateter çekildi (ortalama 3- gün). Apse drenajı yapılan 12 hastadan 11'inde apse kliniği tamamen düzeldi. 2 drenaj kateteri yerleştirilen 1 hastada daha sonra inter-loop apseler gelişmesi nedeni ile operasyona alındı. Hastaların hiçbirinde morbidite-mortaliteye yol açan komplikasyon izlenmedi. TARTIŞMA Klinik olarak apse düşünülen durumlarda radyolojik tanı, tedavinin yönlendirilmesi açısından önemlidir. Direk grafi ilk basamak tanı yöntemi olarak kullanılmakla birlikte birçok olguda sınırlı bilgi verir. Ultrasonografi (US) hızlı, kolay ulaşılabilir olması ve koleksiyonları lokalize edebilmesi nedeniyle intra abdominal apse araştırmasında yaygın olarak 6,9 kullanılır. Genellikle infekte olmamış materyaller US incelemede minimal internal ekolar içermesine karşın tipik apse kötü sınırlı hipoekoik kitle şeklinde görülür. Apse içeriğine göre ekojenitesi değişmekle birlikte koleksiyon içinde gaz varlığı apse açısından önemli bir bulgudur. Bununla birlikte US değerlendirme obez hastalarda, ileus varlığında, derin yerleşimli apselerde yeterli bilgi sağlamayabilir. Özellikle derin yerleşimli apselerde olmak üzere koleksiyon ile komşu dokular hakkında BT daha iyi 6-9 anatomik detay sağlar. Ayrıca interkostal girişimlerde akciğerin lokalizasyonunu değerlendirmede ve interloop apselerde bağırsak Resim 5. A) Apendektomi sonrasında barsak ansları arasında derin pelvik apse gelişen hastada anterior yaklaşımla yerleştirilen kateterin gidişi izleniyor. B) Apse lojundaki kateterin uç kısmı izleniyor (ok). Resim 6. A) Postoperatif derin pelvik apse gelişen hastada transgluteal yerleştirilen drenaj kateteri izleniyor. B) Drenaj kateterinin ucu pelvik koleksiyon içinde izleniyor. 40

Köseoğlu ve Ark. lokalizasyonunu belirlemede BT US' ye göre avantaj sağlar. Literatürde perkutan drenaj yönteminin başarı oranı değişik serilerde %68-0 arasında 2,8 değişmektedir. Apseye erişim yolunun uygunsuz olması, yetersiz kalınlıkta drenaj kateteri yerleştirilmesi, kateterin erken çekilmesi, multiloküle apseler, yoğun içerikli apseler, infekte tümörler ve fistülle beraber olan apseler perkutan apse drenajında başarıyı düşüren etkenlerdir. Bizim olgularımızda apse drenajı yapılan 12 olgudan 11'inde başarı sağlandı. Multilokule interloop apse gelişen bir olgu ise cerrahi olarak tedavi edildi. Koleksiyonlarda kateter yerleştirilmeden önce ince iğne ile aspirasyon yapılması gelen materyalin niteliğine göre gereksiz yere geniş lümenli iğne yerleştirilmesini ya da dar lümenli kateter yerleştirilmesini önler. Ancak yüzeyel yerleşimli apselerde geniş lümenli iğne ile aspirasyon yapılması ya da direk drenaj kateterinin yerleştirilmesi mümkün olabilir. İntestinal, biliyer ya da üriner sistemle ilişkili koleksiyonlarda kateter yerleştirilmesi ilişki devam ettiği sürece efektif olmayacaktır. Böyle koleksiyonlarda aspirasyondan sonra ya da kateter çekildikten sonra koleksiyon yeniden oluşacaktır. Kateter yerleştirilmesinin mümkün olamadığı durumlarda, özellikle derin yerleşimli bağırsak loopları arasındaki koleksiyonlarda ince iğne ile sadece aspirasyon yapılarak cerrahi öncesi rahatlama sağlanabilir. Bizim sadece aspirasyon yaptığımız bir olguda cerrahi sonrası operasyon loju komşuluğunda koleksiyon mevcuttu, ancak aspire edilen materyalin seröz nitelikte olması nedeni ile kateter yerleştirilmedi. Yoğun içerikli koleksiyonlarda dar lümenli kateter yerleştirilmesi ise drenaj süresinin uzaması, kateterin tıkanması gibi sonuçlara yol açabilir. Takip sırasında yetersiz drenaj saptanırsa klavuz tel üzerinden daha geniş lümenli bir kateter yerleştirilebilir. Bazı durumlarda değişik alternatif yöntemler düşünülmesine rağmen bir organdan geçmeden apseye ulaşmak mümkün olmayabilir. Mide ve karaciğer gibi organlar başka seçenek olmadığı durumlarda geçilerek apseye ulaşılabilir. Karaciğer geçilerek apseye ulaşıldığında kanama parametreleri normal olmalıdır, mümkün olduğunca kısa segment geçilmelidir ve majör vasküler yapılardan ve safra yollarından uzak durulmalıdır. Kateterin yan delikleri kontaminasyonu önlemek için tamamen apse içinde olmalıdır. Karaciğer geçilerek epigastriyumda yer alan apseye ulaştığımız olguda yaklaşık 1-2 cm' lik parankim geçildi. Safra kesesi perforasyonuna sekonder intrahepatik apse gelişen olguda drenaj sonrasında klinik düzelirken komplikasyon saptanmadı. Mide; özellikle pankreas kaynaklı koleksiyonlarda geçiş organı olarak kullanılabilir. Rektum ve vajina da endokaviter uygulamalarda geçiş organı olarak kullanılabilir. Pankreas, dalak, safra kesesi, ince- kalın barsaklar, mesane, uterus, overler, prostat ve damarlar apse dranajı için geçiş yolu olarak kullanılmamalıdır. Ancak bu organlarda yer alan apseler perkutan yolla boşaltılabilir. Dalak ta yer alan apselerde perkutan drenaj yapılabilmekle birlikte olası kanama riskini azaltmak için dalak parankiminde 11-12 olabildiğince kısa mesafe kat edilmelidir. Bizim drenaj yaptığımız olgularda mümkün olan en kısa mesafe kullanıldı. Koleksiyon drenajından sonra enfeksiyon kliniği düzeldi, drenaj sonrası komplikasyon gözlenmedi. Derin yerleşimli pelvik apseler, epigastriyum ve peripelvik yerleşimli apselerde yerleşim yerleri nedeni ile apseye ulaşım zor olabilir. Derin yerleşimli pelvik apselerde anterior ve lateral yaklaşım çevreleyen barsak ansları nedeni ile mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda transgluteal, transvajinal ya da transrektal gibi alternatif yollar 13-14 kullanmak mümkündür. Kadınlarda pelvik yerleşimli apselerin drenajında tranvajinal yaklaşım, erkeklerde prostat- rektum duvarı apselerin boşaltılmasında transrektal yol endokaviter yaklaşım ile uygulanabilir. Ancak bu yöntemlerde drenaj kateterinin tespiti zor olup hasta konforu daha kötüdür. Transgluteal yol ile apse drenajında yüzüstü pozisyonda yatan bir hastaya posteriordan ulaşmak mümkündür. Bu girişim yolunda sakrospinöz ligaman düzeyinde olabildiğince sakruma yakın giriş yapılarak bu düzeydeki siyatik sinir ve komşu vasküler 13 yapılardan uzak durulabilir. Divertikülit ve postoperatif nedenlerle derin yerleşimli apse gelişen olgularımızda herhangi bir komplikasyon gelişmeden transgluteal yolla drenaj yapıldı. Subdiyafragmatik yerleşimli apselere ulaşmak özellikle küçük miktarlardaki koleksiyonlarda güç olabilir. Üst abdomende yer alan girişimlerde plevral 15 komplikasyon gelişme riski vardır. Bununla birlikte mümkün olduğunca inferior ve anterior giriş yolu seçilerek transplevral geçiş ve komplikasyon riski azaltılabilir. Bununla birlikte birçok Subdiyafragmatik koleksiyonda plevral geçiş engellenemez. Subdiyafragmatik apse olan hastalarımızda olabildiğince inferior geçiş yolu kullandık ve komplikasyonsuz olarak apse drenajları yapılabildi. Perkutan apse drenajı zor erişim yolu olan birçok hastada uygulanabilmekte birlikte perkutan drenajın uygun olmadığı hasta grubu da vardır. Peritonit, barsak perforasyonu, apendisit gibi cerrahi girişim gerektiren durumlarda uygun değildir. Perkutan drenaj ancak bu grup hastalarda cerrahi girişimin mümkün olmadığı durumlarda ya da cerrahi girişime zaman kazandırmak amacı ile yapılabilir. Abdominal apselerde perkutan drenaj düşük moratlite ve morbidite oranına sahip bir yöntemdir. Literatürde perkutan apse drenajına bağlı toplam minör ve majör komplikasyon oranı % olarak 8 bildirilmektedir. Bu komplikasyonlar arasında bakteriyemi, septisemi, plevral kontaminasyon ve vasküler hasara bağlı hemoraji yer almaktadır. 41

Zor Erişim Yollu İntraabdominal Apselerde Bt Eşliğinde Perkutan Drenaj Sonuç olarak erişim yolu güç olan intraabdominal apselerde perkutan drenaj BT eşliğinde Seldinger yöntemi kullanılarak düşük komplikasyon oranı ile güvenli bir şekilde yapılabilir. BT özellikle obez hatalarda, derin yerleşimli apselerde daha iyi rezolüsyon ve alternatif erişim yolları sağlayarak apse drenajına olanak sağlamaktadır. KAYNAKLAR 1. Fry DE, Garrison RN, Heitsch RC, et al. Determinants of death in patients with intraabdominal abscesses. Surgery 1980;88:517-23. 2. Gazelle GS, Mueller PR. Abdominal abscesses. Imaging and intervention. Radiol Clin North Am 1994;32:913-32. 3. Hinsdale JG, Jaffe BM. Re-operation for intraabdominal sepsis. Ann Surg 1984;199:31-6. 4. Montgomery RS, Wilson SE. Intraabdominal abscesses: image guided diagnosis and therapy. Clin Infect Dis 1996;23:2836. 5. Branum GD, Tyson GS, Branum MA, Meyers WC. Hepatic abscess. Changes in aetiology, diagnosis, and management. Ann Surg 1990;212:65562. 6. Arda K. İntraabdominal apselerin ultrasonografi ve floroskopi eşliğinde kateter drenajı. T Klin Tıp Bilimleri 1993;13:316-9. 7. İnal M. Intraabdominal apselerde minimal invaziv girişimler. Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006;2:22-8. 8. Akinci D, Akhan O, Özmen MN, et al. Percutaneous drainage of 300 intraperitoneal abscesses with longterm follow-up. Cardiovasc Intervent Radiol 2005;28:744-50. 9. Men S, Akhan O, Köroğlu M. Percutaneous drainage of abdominal abcess. Eur J Radiol 2002;43:204-18.. Maher MM, Gervais DA, Kalra MK, et al. The inaccessible or undrainable abscess: How to drain it. Radiographics 2004; 24:717735. 11. Thanos L, Dailiana T, Papaioannou G, Nikita A, Koutrouvelis H, Kelekis DA. Percutaneous CT-guided drainage of splenic abscess. AJR Am J Roentgenol 2002;179:629-32. 12. Lucey BC, Boland GW, Maher MM, Hahn PF, Gervais DA, Mueller PR. Percutaneous nonvascular splenic intervention: a -year review. AJR Am J Roentgenol 2002;179:1591-6. 13. Harisinghani MG, Gervais DA, Hahn PF, et al. CTguided transgluteal drainage of deep pelvic abscesses: indications, technique, procedure-related complications, and clinical outcome. Radiographics 2002;22:1353-67. 14. Harisinghani MG, Gervais DA, Maher MM, et al. Transgluteal approach for percutaneous drainage of deep pelvic abscesses: 154 cases. Radiology 2003;228:701-5. 15. McNicholas MMJ, Mueller PR, Lee MJ, et al. Percutneous drainage of subphrenic fluid collections that occur after splenectomy: efficacy and safety of transpleural versus extrapleural approach. AJR Am J Roentgenol 1995;165:355-9. YAZIŞMA ADRESİ Doç. Dr. Kutsi KÖSEOĞLU Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji AD, AYDIN, TÜRKİYE E-Posta : kutsikoseoglu@yahoo.com Geliş Tarihi : 02.12.2008 Kabul Tarihi : 24.04.2009 42