HAZIRLAYANLAR EDİTÖR AYIN SORUSU BRANŞ ETKİNLİKLERİ. İngilizce Müzik MONTESSORI FELSEFESİ ŞUBAT AYINDA ÇALIŞTIĞIMIZ MONTESSORI MATERYALLERİNDEN



Benzer belgeler
HAZIRLAYANLAR MELEK KÖKSALAN EBRU SÖYÜK ESİN ALPER EDİTÖR ZEYNEP ENGİN

HAZIRLAYANLAR MELEK KÖKSALAN NURÇİN DOĞAN ESİN ALPER EDİTÖR ZEYNEP ENGİN

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu 5 Yaş Ana Sınıfı Bülteni

HAZIRLAYANLAR MELEK KÖKSALAN ÜMİT YÜCEL ESİN ALPER EDİTÖR ZEYNEP ENGİN

İSTEK ÖZEL BARIŞ ANAOKULU Şubat-Mart Ayı Bülteni 2017

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

ŞUBAT AYI BÜLTENİMİZ

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ?

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR...

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

KIRKPABUÇ ÜRÜN KATALOĞU 2013

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

NÖROMOTOR GELİŞİM Prof. Dr. Sevin Altınkaynak. Prenatal motor gelişim-1: Prenatal motor gelişim-3. Prenatal motor gelişim-2

ŞUBAT AYI BÜLTENİMİZ

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

EYLÜL AYI BÜLTENİMİZ

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

İSTEK ÖZEL BARIŞ ANAOKULU Şubat-Mart Ayı Bülteni 2017

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

4B SINIFI MART AYI BÜLTENİ

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULLARI BÜLTENİ

4-6 YAŞ ÇOCUĞUNUN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM ALANLARI 1- PSİKOMOTOR GELİŞİM 2- SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM 3-ZİHİNSEL ALAN VE DİL GELİŞİMİ

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

4 YAŞ YUNUSLAR GRUBU HAFTALIK VELİ BÜLTENİ SAYI :1

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI BÜLTENİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

NİSAN AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Hayvanları isimlendirdik. Suda yaşayan hayvanları gösterdik. Ormanda yaşayan hayvanlara örnek verdik. Çiftlik hayvanların

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

İYİ Kİ VARIZ SAĞLIKLIYIZ EVLİYİZ VE SAĞLIKLI BİR ÇOCUĞUMUZ VAR

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI BÜLTENİ

HAYAT BİLGİSİ. Nükhet YILMAZ İlkokul Akademik Koord.

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

alan Lawrance Hall of Science adlı bir fen merkezi tarafından oluşturulmuş, sürekli gelişen bir programdır.

YUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

Çocuğumuza Etkili Ve Verimli Ders Çalışma Alışkanlığını Kazandırma Konusunda Nasıl Destek Olabiliriz?

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

CAN KARDEŞ KREŞİ REHBERLİK SERVİSİ

PENGUENLER ANAOKULU OCAK AYI BÜLTENİ

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU KASIM AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

YILDIZ ve KELEBEK GRUPLARI MART AYI BÜLTENİ

OYUN ETKİNLİĞİ Çocukların okula geldikleri ilk saatlerde ve günün farklı saatlerinde sınıflarda bulunan öğrenme merkezlerinde (evcilik, kitap, kukla,

Eğitim Dizisi. Hazırlayanlar: Dr. Seçil Yücelyiğit - Bil. Uzm. Sibel Güler

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3 YAŞ GRUBU MAYIS AYI EĞİTİM PROGRAMI

TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİ

KAVRAMLARIMIZ. Sayılar(10-11) -Şekiller(Daire-Üçgen-Kare) -Önce-Sonra. -Renk Tonları -İnce Kalın Taze-Bayat. -Canlı -Cansız -Uzun - Kısa -Duygularımız

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

İnsanlar ve hayvanlar arasında bir etkileşim vardır.

3-6 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

PSİKOMOTOR GELİŞİM - 2

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:2

1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ ( 18 Aralık 09 Şubat 2018 )

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ANAOKULU EYLÜL AYI BÜLTENİMİZ

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

Eğitim Öğretim Yılı Ders Programı

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan:MELTEM DÖKÜLMEZ

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

ÖZEL YUMURCAK ANAOKULU

FORUM EGE GÜNESI ANAOKULU 3-4 YAS GRUBU AYLIK PROGRAMI

ÇOCUĞUMUN OKUMA ALIġKANLIĞINI VE DÜġÜNME BECERĠSĠNĠ DESTEKLĠYORUZ

KELEBEK VE YILDIZ GRUBU OCAK AYI BÜLTENİ

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 5-6 YAŞ GRUBU YILDIZLAR SINIFI AYLIK PROGRAMI.,ellerim parmakları, sar makarayı tekerlemelerini

AYLIK BÜLTEN - 2 SANAT TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ ANA SINIFI C. Aralık Katlama tekniğinde ''balık'' yaptık.

Eğitim, sevgi Özel Önsöz Anaokulu

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi

ARILAR OCAK AYI BÜLTENİ

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

SORUMLULUKLARINI ERTELEYEN ÇOCUKLAR

Transkript:

BRANŞ ETKİNLİKLERİ MONTESSORI FELSEFESİ ŞUBAT AYINDA ÇALIŞTIĞIMIZ MONTESSORI MATERYALLERİNDEN ÖRNEKLER Pratik Yaşam Materyalleri Duyusal Materyaller Matematik Materyalleri Dil Materyalleri Kültürel Çalışmalar MART AYI KÜLTÜREL KONULARI AYIN SORUSU İngilizce Müzik HAZIRLAYANLAR MELEK Bilgisayar KÖKSALAN ESİN Beden ALPER Eğitimi AMELİTA Görsel Sanatlar AKYAR Satranç Bale /Modern Dans EDİTÖR ZEYNEP Mind ENGİN Lab DOĞUMGÜNLERİMİZ KİTAP ÖNERİLERİ REHBERLİK BİRİMİ SEVGİ MENÜSÜ MART 2012

BRANŞ ETKİNLİKLERİ MONTESSORI FELSEFESİ ŞUBAT AYINDA ÇALIŞTIĞIMIZ MONTESSORI MATERYALLERİNDEN ÖRNEKLER Pratik Yaşam Materyalleri Duyusal Materyaller Matematik Materyalleri Dil Materyalleri Kültürel Çalışmalar MART AYI KÜLTÜREL KONULARI AYIN SORUSU İngilizce Müzik Bilgisayar Beden Eğitimi Görsel Sanatlar Satranç Bale /Modern Dans Mind Lab DOĞUMGÜNLERİMİZ KİTAP ÖNERİLERİ REHBERLİK BİRİMİ SEVGİ MENÜSÜ

Hareketin sözlük anlamı: Organize olmuş fiildir. Düzenin sözlük anlamı: Kesin plan, sistemdir. Hareketin Mekanizması: 3 bölümdür: Kaslar, beyin ve duyular. Hareket, kasların hareketi ile sonuçlanır. Kasların hareketleri sinirler denilen kablolarla beyinden kaslara aktarılan enerji yoluyla başlatılır ve kontrol edilir.

>>3 bölümden bahsettik: Kaslar, beyin ve duyu organları. Buna İlişkiler Sistemi denir. Bu sistem insanı çevresiyle ve çevresindeki insanlara bağlantıya sokar. Bu sistem olmaksızın insanı çevresi ile bağlantı kurması olanaksızdır. Bu, Merkezi Sinir Sistemi adını alır. Vücudun diğer sistemleri ise Otonom Sisteme bağlıdır. Bu sistem insanın varlığından ve mutluluğundan sorumludur. Diğer yanda İlişkiler Sistemi insan kendisinden başkalarına doğru hareketinden sorumludur. >> İlişkiler Sistemi bölümleri olmasına karşın bir bütündür. Bir bütün olması nedeniyle ancak bir bütün olarak çalıştığında mükemmel hale gelir. Bugün yaptığımız en büyük hata hareketi izole ederek düşünmemizdir. Onu, birtakım ileri fonksiyonlardan farklı düşünüyor ve hareketi ile düşünceyi birbirinden ayırıyoruz. Ancak unutulmamalıdır ki yaşam kendisini hareket yoluyla ifade eder. Çocuğun zihinsel gelişiminin hareket yoluyla olduğu çok aşikardır.

>> Hareket zihnin gelişmesine yardım eder. Ve bu durum daha fazla hareket ve etkinlik ile kendini gösterir. Duyusal etkinliği az olan bir çocuğun zihinsel düzeyi düşük olur. >> Hareketi sağlayan istemli kaslar çok çeşitlidir. Bazıları kalın, bazıları çok ince ve hassastır. Bazıları kısadır, bazıları uzundur. Farklı şekilleri ve farklı amaçları vardır. Ancak bir tek ortak yanları vardır : Eğer bir kas bir yöne doğru çekerse mutlaka bir diğeri bunun karşıt yönüne çekecek şekilde yaratılmıştır. Karşıt güçler arasındaki bu oyun ne kadar kuvvetli ve tam ise ortaya konan o hareket o denli zarif olur. >> Pratik yaptığımız zaman elde etmeye çalıştığımız şey bu karşıt güçler arsındaki uyumdur. Sonuç uyumlu zıtlıktır. Başka bir deyişle kas koordinasyonudur. Ve bu ancak, harekete beyin de dahil ise mümkündür. Hareket beynin yöntemi altında gelişmelidir, yoksa gelişi güzel olur. Bütün hareketleri çok karışık ve çok nazik bir mekanizması vardır. Henüz psişik bir embriyo olan bebekte bu doğumda oluşmaz

>> Yeni doğan bir bebekte kas koordinasyonu yoktur. Çocuk bütün bu hareketler için yapıyı kurmak ve mükemmelleştirmek zorundadır. Ve bu, zihin tarafından başlatılan etkinliklerle olur. Çocukta koordinasyonu sağlamak için iç güçler vardır ve bunlar ortaya çıkmaya başladıktan sonra çocuk onları mükemmelleştirmek için çalışır. >> Beyinin hareketi kontrol eden ve yönlendiren bölümüne beyincik denir. >> Bebek doğduğunda beyincik gelişmemiştir. Beyincik en hızlı olarak 6 ayla 1 yaş 3 ay arasında gelişir. >> Hayvanlarda 4 uzuv aynı şekilde gelişir ancak insanlarda kollar ve bacaklar ayrı yolla gelişir. Yürüme için denge insanlarda az çok aynı yolla gelişir. Bütün normal bebekler belli bir aşamada aynı diğerleri gibi yürümeye başlar. Yürüme belli bir biyolojik süreç izler. Bebek sağlıklı ve normal olduğu taktirde bir gün aynı diğer insanlar gibi yürümeye başlar.

İlk 3 ayda beyin hızla gelişmektedir. Bu noktada eğer bebek sırt üstü yatırılırsa başını kaldırır. Eğer yüzükoyun yatırılırsa başını ve omuzlarını kaldırır. Burada baş kontrolü kurulmaya başlamıştır. 6 aydan 1 yaş 3 aya kadar: Denge çeşitli aşamalarla kazanılır: 1. 6 ay-yardımla oturur. 2. 7-8 ay-kendi başına oturur. 3. 9 ay-kendisini dik tutabilir. Emekler. Yardımla yürüme hareketi yapar. Parmakları üzerinde durur. 4. 1 yaş- yardımla yürüyebilir. Ayaklarını yere dümdüz koyar. 5. 1 yaş 3 ay- Yardımsız yürür. Daha özgür hale gelir ve kendi başına yürümek ister. 6. 1 yaş 4 ay- Merdiven inip çıkmak ister. Yeni kazandığı bu yeteneği ağır objeler taşıyarak test etmek ister. 7. 2 yaştan sonra- Artık yeterince gelişmiştir ve uzun yürüyüşler yapmasına izin verilmelidir. Dengesini ve kalça hareketlerini kazanmıştır. Bu dönemde yürümeye hassasiyet zayıflar.

Beyinin gelişimine bağlıdır ve zekanın gelişimi için en büyük yardımcıdır. Eller ayaklardan bağımsız olarak hareket eder ve diğer elden ayrı ve / veya onun yardımı ile çalışır. Çocuk ellerini kullanmaya hazır olduğu zaman yeni tecrübelere de hazırdır. 1.ay - Hareketten önce gözlemle meşguldür. 1.aydan sonra - Başlangıç belirtileri: Bir şeyleri tutma ihtiyacı gözlenir. Çocuk tutabileceğini fark edince ellerini gözlemeye başlar. 6.ay - Daha önceki aylardaki gelişi güzel tutmanın yerine objeleri kasıtlı tutma görülür. Sürekli olarak tutar ve bırakır. Bu onun hareketini koordine etme yoludur. Bundan sonra tutma amaçlı hale gelir. 10. ay- Seçtiği herhangi bir şeyi tutar.

1yaş 3 ay - Elin çalışmaya yönelik ilk etkinlikleri görülür. Bu dönemde bağımsız olarak yürür. Kapıları, çekmeceleri, şişeleri açmaktan hoşlanır. Objeleri taşımak ister çünkü elleri ile ayakları arasında ilişki kurma ihtiyacındadır. 2yaş - Abla, ağabey veya yetişkinleri taklit etmekten hoşlanır. Çocuk başkalarının ne yaptığını gözler. Mükemmellik kazanmak için sürekli tekrar eder. Mükemmellik eğer bütün hareketler koordine ise kazanılır. Bütün etkinlikler bilinçsiz olarak bağımsızlık kazanmaya yöneliktir. Çocuğun sloganı şu olur: KENDİM YAPABİLMEM İÇİN BANA YARDIM ET!!! Özetlersek: Kasların hareket edebilmeleri için her şeyden önce gelişmiş olmaları, her zaman aktif halde olmaları ve egzersiz yapmaları gerekir. Çocuk elleri ile egzersiz yaptıkça objeleri maksatlı olarak hareket ettirir. Yüksekteki bir rafta bulunan objeye ulaşabilmek için üzerine çıkabileceği bir tabure getirir. Engeller çocuğun önünde kaldırılmalıdır. Aksi takdirde aşırı hareketlilik, amaçsız hareketler ve kendine güvenmede gecikmeler ortaya çıkar. Çocuk üzerine giyinmek, yemeğini yemek ve hatta yalnız yürümek gibi fiziksel etkinlikleri reddeder.

Çocuğun gördükleri, duydukları ve bizim ona öğrettiklerimiz yeterli değildir. Bütün bunlar hareket ile birlikte sunulmalıdır. Eğer çocuk duyularının birinden mahrum olarak büyürse zihinsel gelişiminde belli ölçüde gerilik olacaktır. Aynı şey hareket için de söz konusudur. Eğer çocuk hareketten mahrum kalırsa zihinsel açıdan gene geri olacaktır. Duyulardan birinin yokluğu bir başkası ile bir ölçüde giderilebilir. Ancak, hareket eksikliğinde bu söz konusu değildir. Hareket mahrumiyetinin yerine geçecek başka bir şey yoktur. Çocuk hazırlanmış çevreye yetiştirildiğinde özgürce kendi normal rutininde davranmaya başlar, çünkü ne yapacağını kendisi seçer. O zaman tüm egosu aktiftir ve kişiliği bir bütün varlık olarak çalışır. Kişiliğin bir bütün olarak uygun bir çevredeki faaliyetine biz "çalışma" diyoruz. Teneffüs yada dinlenme ise bir çalışmadan diğerine geçiştir. Çalışmada hareket vardır. Hareketin kendiliğinden, içten gelerek olması esastır. Eğer çocuk sürekli olarak bir yetişkine göre davranırsa onun kendi psişik aktivitesi bir başkasının güçlü iradesi altında azalıp yok olabilir. Kişiliği bastırılır ve anormal davranışlar ortaya çıkabilir.

Çocuğun ilk çalışması çevreyi devamlı ve tekrar tekrar derinlemesine gözlemlemesidir. Gözlem hareketten önce gelir. İnsan iki ayağı üzerinde çalışan tek memelidir. Denge bir kez kazanıldığında insan dik pozisyonda durabilir. Bu da elleri, çalışmak için özgür bırakır. El insanın kendi varlığı ile doğrudan bağlantılıdır. İnsanın el yeteneği zihinsel yeteneğine bağlantılıdır. İnsanın el yeteneği zihinsel gelişimine bağlıdır. Bu durumu tarih boyunca medeniyetlerin gelişmeleri sırasında görebiliriz. Montessori, ellerini kullanmayan bir çocuğu gözlediğinde, onun karakterinin alt düzeylerde kaldığını, itaat etme yeteneksizliğini, kendi başına karar verme güçlülüğünü, tembel ve üzgün görüntüsünü tespit etmiştir. Diğer taraftan elleri ile çalışabilen çocuklar gözle görülür şekilde güçlü bir karakter yapısına sahip oluyorlar.

Eğitimin temel tekniği şu olmalıdır: Çocuk daima aktif olmalıdır. Yapmak istediği etkinliği kendisinin seçmesine olanak tanımalıdır. Çocuğun sadece görmesi, duyması ve dinlemesi yeterli değildir. Ellerini kullanarak çalışmasına izin verilmelidir. Eğer çocuğa öğretmek istiyorsak, ona mutlaka ellerini kullanabileceği bir şeyler sunmalıyız. Göstermek ve anlatmak mutlaka yaratıcı hareketle birlikte olmalıdır. Okullarda çocuklara yaptırılan jimnastik dersleri, zihinsel etkinlik bir kenara bırakılarak sadece motor aktivite olarak yapılmaktadır. Birbirini tamamlaması gereken zihinsel etkinlik ile motor etkinliğin birbirinden ayrı tutulması yorgunluk ile sonuçlanır. Bu tarz jimnastik çalışmaları adeta yorgunluk üstüne yorgunluk yaratır. Montessori bu durumu, yolun yarısını önce tek ayak üzerinde zıplayarak, sonrasını da diğer ayak üzerinde zıplayarak yürümeye çalışan bir insanın durumu ile karşılaştırır. Bunun yerine her iki ayak birlikte kullanılsa ilerlemek kolay olacak ve yormayacaktır. Montessori eğitim sisteminde jimnastik pratik yaşam egzersizleri yoluyla yapılmaktadır. Montessori ye göre, çocuklar eğer engellenmezlerse, daima harekat ederler. Ancak, eğer doğru yönlendirme yoksa bu hareketin büyük bir bölümünün eğitimsel açıdan bir değeri yoktur. Hareketin eğitimsel değeri hedefe ve hareketin sonucuna bağlıdır. Hareket, çocukta, herhangi bir şeyi mükemmel hale getirmeye yönelik olmalıdır-bu kas sistemi olabilir (koordinasyon, esneklik kazandırma gibi),bazı zihinsel yetenekleri geliştirme olabilir veya her ikisi de olabilir.

Eğitimsel hareket daima kişiliği kuran ve onu güçlendiren bir etkinlik olmalıdır. Çocuğa yeni bir güç vermeli ve onu olduğu yerde bırakmamalıdır. Yaratıcı, yapıcı ve tamamlayıcı harekette zeka hareketin kendisine değil amacına sabitlenir. Hareket, çocuğun motor güçlerini ve ruhsal yaşamını tamamlıyorsa yaratıcıdır. Bu motor güçleri duyusal organları çocuğun dairesi olarak isimlendirelim ve çocuğun ruhsal hayatı da merkezi oluştursun. Motor organlar ve duyu organlar Ruhsal Hayat Ruhsal hayat(zihin) Birçok metot bu merkeze doğrudan ulaşmayı amaçlar. Bunun sonucunda öğretmen nesneleri basitleştirmeyi çabalar, çünkü ona göre bu olgunlaşmamış zihin ancak normal düzeyde çaba sarf edebilir. Montessori Eğitim Sistemi ise çevre ve çevrede dikkatle planlanmış nesneler yoluyla daireyi beslemeyi amaçlar. Çünkü merkezden kaynaklanan ruhsal güçler çocuğu çeşitli gönüllü etkinliklere yönlendirir ve böylece çocuk kendi zihnini geliştirir ve kişiliğini kurar.

Burada yetişkinin ekleyeceği unsurları Montessori şöyle adlandırır: 1. İlişki Noktası 2. İlgi Noktası 3. Bilinçlik Noktası İlişki noktası kurulmadan önce çocuğun zihni başıboş durumdadır. Gerçek bir konsantrasyon yoktur, hareketler aceleci ve dağınıktır. İlişki noktasının kurulmasıyla zihin gerçekliğin belirli bir alanına konsantre olur ve böylece hareketler daha net ve zarif hale gelir. Örnek: Pirinç kaşıklama egzersizinde olduğu gibi. Bu tarz bir eğitim için Montessori yeni, özel bir öğretmen eğitiminden söz eder. Bu eğitim: 1. İnsan kişiliğinin yüceliğini kabul etmeyi içermelidir. Yani çocuğun beden içinde bir ruh olduğunu kabul etmelidir. 2. Belirli bir disiplin kazandırmalıdır. Öğretmen, çok sayıda ve çeşitli materyallerin nasıl kullanıp sunulacağını öğrenmek, her bir materyali kendisinin bir parçası haline getirmek için uzun saatler çalışmalıdır. Pratik yaşam egzersizlerini ve nezaket ve zarafet derslerini verebilmek için kendi ülkesini, kültürünü çok iyi tanımalıdır.

Evrende Düzen(Makro Kozmik Düzey)-Yaşam ile ilgili zaman şeridinde çocuklara yaşamın evrimi ve her canlının rolü gösterilir. Bu zaman şeridinde çocuklara zeka, irade, muhakeme ve özgür seçim ile ödüllendirilen tek canlının insan olduğu öğretilir. İnsan, bilinçli iradesini kullandığı zaman hem yıkıcı hem de yaratıcı güçleri olduğunun farkına varmıştır. Yaratıcı Güç- Yaratmak, kurmak, evrensel görevleri yerine getirmek, doğru kararlar vermektir. Yıkıcı Güç-Yanlış kararlar vermektir. Eğer insan gerçekten üstün bir yaratıksa bu, onun doğru kararlar verebilme yeteneğinden ötürüdür. Bu evrenin bir parçası olan insan evrendeki düzene uyacak şekilde yaratılmıştır. Çocuklar doğal olarak düzene yatkındırlar ve bu, çok erken yaşlarda görülür. Çocuğun dış çevresinin uyumlu ve durağan olması çok önemlidir. Bu düzen bozulduğu zaman çocuk huzursuzlaşır. Düzen, çevre deki nesneleri, onların yerlerini ve birbirleri ile olan ilişkilerini kapsar. Düzen aynı zamanda onun içindeki insanları da içerir. Düzen, çocuğun yaşamında önemli bir ihtiyaçtır. Çocuk çevrede ilişki kurabileceği insanlar görmek ve bu insanlar arasındaki ilişkileri tanımak ister(anne, baba, amca, dayı, hala, teyze). Küçük çocuklar yabancılarla ilişki kurmak için zorlanmamalı veya acele ettirilmemelidirler. Herhangi bir ilişki kurulmadan önce bu yabancıyı gözlemleme olanağına sahip olmalıdırlar.

Çevredeki düzenin bozulması çocuğu bazen hastalık düzeyine varacak kadar rahatsız eder. Ruhsal rahatsızlık fiziksel hastalı olarak kendini gösterir. Düzen merakı ilk kez çocuk 2 yaşına geldiğinde görülür ve 2 yıl sürer. En çok 3 yaşında görülür. Bu dönemde çocuk nesnelerin düzeni konusunda tutku düzeyinde bir ilgi gösterir. Yetişkinler mümkünn olduğunca çevredeki düzeni, durağanlığı ve çocuğun yaşamındaki genel rutinleri korumalıdırlar. Yemek, uyku, tuvalet saatleri gibi. 2,5-5 yaş arası için mutlak düzen sağlanmalıdır. Bu yaşlarda düzene hassastırlar ve sınıfların zihinsel bir resmini çizerler. Aynı zamanda her şeyin yerli yerinde olduğunu görmekten büyük keyif alırlar. Çocuklar her materyalin yerini bilirler, düzen değişse bile materyali götürüp eski yerine koyarlar. Çevredeki bu düzen çocuğa sükunet ve rahatlık duygusu verir. 1,5 yaşındaki bir çocuk düzeninin, rutininin, yerinin değişmesine saldırganlıkla reaksiyon verir. 3 yaşında sakin ve barış sever hale gelirler ve düzensizliğe tepkileri saldırganca olmaz. Düzen için hassasiyet 4 yaşına kadar sürer, ancak üst nokta 3 yaştır.

3-6 yaş arasındaki çocuklar çevreden izlenimler toplayıp bunları zihinlerinde organize etme alanında hassastırlar, ve bunu bilinçli olarak yaparlar. Bu aşamada çocuklara, pratik yaşamının yanında duyusal materyaller verilir. Bu materyaller önemlidir, çünkü çocuğa zihninde düzen kurmasında yardımcı olurlar. Daha önce toplanan izlenimler artık duyusal materyallerin kullanımı ile organize olacaktır. 6-12 yaşlarına geldiğinde artık hareket ve düzen zihinsel çalışma ile bağlantılı hale gelir. Eller artık zihnin gelişmesi büyümesine yardım için çalışır. Çocuk elleriyle çalışmalı ve yaratmalıdır. Böylece, hareket ve düzen zihninde daha üst düzeyde kurulur. Koordinasyonu, ilişkileri, görmek ve yorumlamak ihtiyacındadır.

Amaçlar: Küçük kas ve el göz koordinasyonu sağlama. Huni yardımıyla dökme.

Amaçlar: El göz koordinasyonu, konsantre yeteneği ve düzen duygusunu geliştirmek. Küçük kas gelişimini desteklemek.

Amaç: Çocukların birbirleriyle şiddet ve savaş yerine, iletişim ve dayanışma ile anlaşabilmesini kavraması için somut ve değerli bir araç verir.

Direk Amaç: Şekil, boyut ve renkleri olarak Pisagor kareleri kur. Dolaylı Amaç: Çarpmaya hazırlık. Cebire Hazırlık (1+2+3+4+5+6+7+8+9+10)² = (a+b+c+d+e+f+g+h+i+j)²

Direk Amaç: Stereognostik duyu eğitimi Dolaylı Amaç: Zihinsel olarak görselleştirme egzersizi. Hafızayı çalıştırma

Amaç: Saniye, dakika ve saat kavramlarını öğretmek.

Amaçlar: Grafiksel zamanı gösteren bir araç olarak zaman çizgisini çocuğa tanıtmak. Çocuğa normal bir okul gününde etkinliklerin sırası ile ilgili net bir izlenim vermek.

Coğrafya Tarih Biyoloji Botanik / Zooloji Fen Bilgisi Çevre Keşfi Kuzey Amerika Kıtası Çocuğun Hayatının Şeridi Hayvanlarda büyük ve küçük kavramı Bitkilerde büyük ve küçük kavramı Doğal çevrede büyük ve küçük kavramı İnsan eli ile inşa edilen çevrede büyük ve küçük kavramı Büyük ve Küçük

M SINIFI Cemil GÜZEL: Oyuncaktır. Yaz olmasını merak ederiz. Çiğdem Su ÇETİNSOY: Herkesin merak ettiği bir şeydir. Ne zaman eve gideceğimizi merak ederiz. Tara GÖRKEN: Doğum gününün ne zaman olacağı meraklı bir şeydir. Ne zaman bir hayvanat bahçesi görebileceğimi merak ederim. Atlas ÇİMENOĞLU: Neleri merak ediyorsundur. Dinozorların kemiklerinin nerede olduklarını merak ederim. Bade Yağmur GÜLER: Merak ettiğin bir şey demektir. Lunaparka ne zaman gideceğini merak edersin. Zeynep Pelin ALPCAN: Arkadaşın bir şey söyleyince ona meraklanırım. Ne zaman tatile çıkacağımı merak ederim. Sıla TANJU: Bir şeyleri görmeye heyecanlanmaktır. Fosilleri merak ederim. Mehmet Özgür PARLU: Çocuğun meraklandığı, bir yere gitmek istediği şeydir. 6 yaş olmayı beklemeyi merak ederim. Dilan ASLAN: Birisinin sevgisini anlatmak demektir. Bir balığımın olmasını merak ederim. Aksel YÜCEL: Bilmiyorum. Oyun oynamayı, yemek yemeği, annemi, babamı, öğretmenlerimi sevmeyi merak ederim. Celal Efe DURMUŞOĞLU: Mesela bir şeyi merak etmektir. At yarışlarını merak ederim. Ege UYGUR: Bilmiyorum. Araba yarışlarına gitmeyi merak ediyorum. Lütfiye Bahar ŞEN: Şaşırmak. Annemin bana süt dilimi almasına çok şaşırırım. İdil ÖZGÖNÖNEL: Bu nedir acaba? demektir. Hayvanların yaşamı nedir? Nasıl bir şeydir? Merak ederim. Ömer NAMYETER: Bir şeyi merak etmektir. Annem bana bir şeyi söylemediği zaman merak ederim. Cem İnan TARMUR: O şeyin adını merak etmek demektir. Arabanın motorunu merak ederim. İnci ÇELİK: Bilmiyorum. Kıyafetlerin nasıl yapıldığını merak ediyorum. Berk ÇAPÇI: Sormak demektir. Arabanın motorunu merak ederim. Efe YÖRÜK: Gezegendir. Neptün'ü merak ediyorum. Aslı DALLI: Bir şeyi çok istemek demektir. En çok dağları merak ederim.

N SINIFI Zeynep ÇETİN: Bir şeyi araştırmak demektir. Kuşların nasıl uçabildiğini merak ediyorum. Poyraz KAVLAKOĞLU: Bir şeyi araştırmak demektir. Ben en çok ağaçların nasıl yetiştiğini merak ediyorum. Ağaçlar tohumdan oluyor ama tohum nasıl oluyor? Bir de dünyamız nasıl taştan olduğu halde bu kadar güzel! Alperen SEVÜKTEKİN: Merak etmek düşünmektir. Ben insanı merak ediyorum. İçini, kemiklerini öğrenmek istiyorum. Arat Yılmaz DEMİREL: Düşünmek demektir. Ben en çok dev ekran televizyonları merak ederim bu yüzden izlerim. Arabaları merak ederim, öğrenmek isterim. Can AYGÜL: Ben her şeyi merak ederim. En çok merak ettiğim şey araba. Arabaların yarışını merak ediyorum. Araba ve motor yarışını merak ediyorum. Araba yarışına ve motor yarışına katılıp, araba ve motor kullanmak istiyorum. Efe AKSOY: Merak etmek bir şeyin nasıl yapılacağını öğrenmek istemektir. Japonyalıların nasıl rokete bindiğini, roketlerin nasıl bomba attığını ve ateş ettiğini merak ediyorum. Bir de büyüteçlerin nasıl yapıldığını merak ediyorum. Onun camı gözlük camı gibi, ama nasıl oluyor da gözlükten daha büyük gösteriyor.? Mehmet GÜZEL: Düşünmektir. İstinye Park ta bir oyuncak araba görmüştüm. Onun nerden atıldığını çok merak ediyorum. Ekrem CEVAHİR: Onu görmek istemektir, icat etmek, gitmek istemektir. Ben uzayda ne olduğunu, dünyanın çekirdeğinin içinde ne var, onu merak ediyorum. Can Martanda ÖZKAYA: Bir şeyler yapmak, soru sormaktır. Arabaları merak ediyorum. Hep arabaları görmek istiyorum. Can KURT: Bir şeye bakmak istemektir. Ben filleri merak ediyorum. En çok fillerin hortumunu merak ediyorum. Mustafa Kemal TAPLAMACI: Bir şeyi göremezsin, baban seni götürür, şaşırıp kalırsın, böyle kalırsın, aaaa diye. Ben en çok uzayda neler olduğunu merak ediyorum. Dünyanın nasıl yuvarlak olduğunu merak ediyorum. Maya Devrim TANYILMAZ: Yavuz Efe KÖSE:

BEDEN EĞİTİMİ *Voleybol topu ile duvarda parmak pası çalışması *Topu engelin üzerinden karşıya geçirebilme *Futbol topu ile paslaşma çalışması *Top taşıma oyunu MIND LAB *Büyük, küçük, eşit kavramlarının öğrenilmesi. *Kıyaslama ve sıralama becerisinin geliştirilmesi. *'Domino' oyununun öğrenilmesi. *Soru sorma becerisinin geliştirilmesi. *Kesin ve net cevaplı sorular sorulması. *'Seeking Dodo' oyununun öğrenilmesi. *Bilgi toplamaya yönelik olarak soru sorma. *'Pet Squares' oyununun öğrenilmesi MÜZİK-ORFF Elele Verelim adlı şarkı (piyano eşliği ile) Çocuk Kalbimle Atatürk adlı şarkı (piyano eşliği ile) Kulak Çalışmaları Do ve Re notasının ses ayrımı Doğaçlama Çalışmalar Orff Çalgıları ve Özellikleri Müzik Eşliğinde Oyunlar GÖRSEL SANATLAR *Renkli çalışmalar (Masal kahramanları) *Renkli çalışmalar (Masal kahramanları) *Renkli çalışmaları (Ormanlar) *El kaslarını geliştirici çalışmalar yapma SATRANÇ *Taşların birbirini koruması, *Merkezin önemi ve kullanımı, *Taşların geliştirilmesi, *Kısa oyunlar BALE VE MODERN DANS *Kol-bacak koordinasyonu çalışması *Koreografinin parçalarını oluşturma *Grupla birlikte uyumlu hareket edebilme BİLGİSAYAR *Sayma sayıları içeren oyunlar oynama *Bu oyunlarla toplama, çıkarma gibi basit matematiksel işlemler

İNGİLİZCE The children enjoyed learning these songs this month. (Çoçuklar aşağıda yer alan şarkıları çok sevdiler.) PATCH SONG: PLEASE DON T EAT ME Deep in the jungle,what can you see? What can you hear? What can it be? A tiger! A tiger! Come with me! Repeat A snake! A snake! A monkey! A monkey! An elephant! An elephant! A crocodile! A crocodile! Please don t eat me!

İNGİLİZCE WIGGLES SONG: DO THE MONKEY We re gonna do the monkey, Do the monkey, Monkey, monkey That s alright. Do the elephant, Do the elephant. Do the elephant, That s alright. Jump to the front and back x2 Come on and jump to the front and back Thats alright. Now do the tiger, Do the tiger. Tiger,tiger Thats alright. Jump to the front and back x2 Come on and jump to the front and back Thats alright. We re going to do the monkey, Do the monkey, Do the monkey, tiger, tiger

İNGİLİZCE PM LIBRARY: AT THE ZOO At the zoo. Come and see the monkeys. Come and see the elephants. Come and see the kangaroos. Come and see the tiger. Come and see the giraffe. Come and see the zebra. Come and see the hippopotamus. DANCE: JUNGLE DANCE Tiger. (Make sounds and movement like a tiger). Snake. (Make sounds and movement like a snake). Elephant. (Make sounds and movement like a elephant). Crocodile. (Make sounds and movement like a crocodile). Monkey. (Make sounds and movement like a monkey). Repeat all.

ZOO ANIMAL VOCABULARY: Lion Tiger Bear Zebra Monkey Hippo Snake Giraffe Crocodile Elephant Seal Kangaroo İNGİLİZCE We have also learned the following: (Pek çok yeni kelimeler öğrendik). SEA CREATURES VOCABULARY: Dolphin Whale Starfish Octopus Jellyfish Lobster Crab Shark Snail Fish FOREST/FARM ANIMAL VOCABULARY: Deer Owl Sheep Pig Horse Cow Duck Dog Cat Snail Chicken

İNGİLİZCE In March, we will be focusing on: Review animal vocabulary from February. Simple adjective, for example The big blue fish. and The small boy. Simple verbs with can/can t for example The planes can fly. and The kangaroo can jump. Start Mini Magic book. The elephant song: http://www.youtube.com/watch?v=ya0ipucwmoe

ZUZU NUN ORMANI Zuzu hayvanları ve resim yapmayı çok seven bir çocuktur. Bir çiftliği olması hayaliyle yaşar. Derken bir gün, boya kalemlerinden biri önüne atlayıp ona bir sır verir ve Zuzu nun hayatı, bu Sihirli Kalem ile hayal bile edemeyeceği biçimde değişir. Zuzu nun çizdiği bütün hayvanlar kâğıttan fırlayıp gerçek birer hayvana dönüştükçe, kasabada büyük bir kargaşa yaşanmaya başlanır. Zuzu nun Ormanı nı Görkem K. Arsoy yazdı, Simeon Tennant resimledi.

KEŞKE BEN YAPSAYDIM DEDİĞİNİZ 101 BULUŞ İngiltere'de en çok satanlar listesindeki Bilmeniz Gereken 101 Şey serisinden Anestezi olmadan ameliyata girmek, müziksiz bir parti ya da dişlerinizi bir çubukla temizlemek hoşunuza gider miydi? Muhtemelen hayır. Belki de buluşların büyülü dünyasına girmenizin zamanı gelmiştir. İnsanlar Mors Alfabesini Tuvalet Kâğıdını X-ışınını nasıl icat ettiler? Bir şeyler yapın. Bir şeyler icat edin. En masum görünen aletlerin çoğunun ardındaki şansın ya da saf dehanın büyüsüne kapılın. Hafta sonları artık eskisi gibi olmayacak... Uyarı: Bu kitap kendiliğinden oluşan bir beyin dalgası tetikleyebilir. Ateşin yanında okumayın.

ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİ Her birimiz her şey ve herkese karşı sorumluyuz. Dostoyevski Sorumluluk bir kimsenin kendi davranışlarını veya üzerine aldığı işlerin neticesini üstlenmesi halidir. Özgürlükten ayrı düşünülmeyecek bir kavram olan sorumluluk yapılan işin sonuçlarını doğrudan üstlenme bilincidir. Sorumluluk almak bir işi en iyi biçimde yapmayı yüklenmektir. Kişi hiç kimseye hesap vermek zorunda olmasa bile kendi vicdanına karşı hesap verme zorunluluğu duyar. Çocuklar sorumluluk taşımayı; karşılıkla değil (maddi şeylerle ödüllendirme) işe yarama duygusuyla, mantıklı ve anlamlı bir katkıda bulunma durumu ile öğrenir. Bu nedenle çocukları sadece basit işlerle değil, onların etkinliklerini gerçekten ortaya koyabilecekleri işlerle görevlendirmek gerekir. Sorumluluğu öğretmek için sorumluluk vermeye istekli olmak gerekir. Bazen anne babalar çocuklarının yorulmasına dayanamadıkları için birçok şeyi onların yerine yapmaktadırlar. Bu tarz bir yaklaşım ileride büyük sorunların ortaya çıkmasına ve çatışmaların artmasına neden olur. Çünkü bir süre sonra anne baba için de çocuğun sorumluluklarını takip etmek güçleşmeye başlar. Her zaman çocuğun içinde bulunduğu yaş grubunu ve gelişimsel özelliklerini düşünerek sorumluluk verilmelidir. Her çocuğun farklı yetenekleri, farklı kişisel özellikleri ve farklı bir fiziksel yapısı olduğu göz önünde bulundurulursa aynı yaştaki her çocuğun aynı sorumlu davranışları yerine getirmesini beklenemez. Sorumluluğun gelişimi çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Ancak genel gelişim özellikleri açısından değerlendirildiğinde, çocukların evde yerine getirebilecekleri sorumluluklarını bilmek beklentilerin ayarlanabilmesi açısından yardımcı olabilir.

3 4 YAŞTA; Basit giysilerini giyip-çıkarabilmesi Bardağı tutup dökmeden içebilmesi ve yerine koyması Tuvalet alışkanlığı kazanmış olması Ayakkabılarını ters olsa da giyebilmesi Eşyalarını toplayıp ufak tefek işlerde yetişkinlere yardımcı olabilmesi 5-6 YAŞTA; Tek başına giyinip soyunması Masada tek başına yemeğini yemesi Oyuncaklarını toplayabilmesi Üzerinden çıkardığı kıyafetleri yardımla katlayabilmesi El yüz temizliğini yapabilmesi Dişlerini fırçalaması 7 YAŞTA; (YUKARIDAKİLERE EK OLARAK) Çantasını hazırlaması Başladığı işi bitirmesi Kuş, balık gibi hayvanları beslemesi Proje ve ödevlerini hazırlaması 8 YAŞTA; (YUKARIDAKİLERE EK OLARAK) Hatırlatmadan öz bakımını yapması ve odasını toplaması Okuldan gelen mesajları iletebilmesi Dersleri ile ilgili sorumlulukları alabilmesi Okuldan gönderilen yazışmaların takibini yapabilmesi 9 11 YAŞTA; (YUKARIDAKİLERE EK OLARAK) İlgilerini belirleyip, zaman planlaması ve günlük programlar yapabilmesi Zamanını iyi kullanması Ev dışı yakın yerlere gidip gelmesi Alışveriş yapması Kendisine salata, tost, sandviç gibi basit yemekler hazırlayabilmesi Kardeşinin bakımı ile ilgilenmesi Evdeki bitkilerin suyunu vermesi Kirlileri sepete koyabilmesi Masa kurulmasına yardım edebilmesi

SORUNUN ÖNLENMESİ Mantıklı Hedefler Belirleyin: Çocuğunuzun sorumluluğuna vereceğiniz işleri belirlerken onun fiziksel özelliklerini göz önünde bulundurun. Çocuğunuza Verdiğiniz Görevlerin Önemini Hissettirin: Kendisinin ev içi etkinliklerde önemli bir rolü olduğunu anlayan çocuk hem yaptığı işi sever hem de işe yaradığını hisseder. Düzenli Olma Konusunda Örnek Olun: Anne ve babasının ev içinde düzensiz olduğunu gören bir çocuğun kendi eşyalarını toplamasının gerekliliğini anlaması çok güçtür. Temizliği Övün: Çocuğunuz boşalan bardağını mutfağa götürmeyi hatırladığında onun bu çabasını övün. Sahip Olduğunuz Eşyaları Değerlendirin: Ev içinde karmaşaya ve düzensizliğe engel olmak için, kullanılmayan eşyaları düzenli olarak gözden geçirip gereksinimi olanlara verin. İş Listesi Kullanın: Ev içinde yapılacak işleri önceliklerine göre listeleyin. Böylece çocuğunuz neyi ne zaman yapacağı konusunda kararsızlık yaşamayacaktır. Eşyaları Temiz Tutmasını Alışkanlık Haline Getirin: Temizliğin kendisinden beklenen bir davranış olduğunu her fırsatta dile getirin. Sorumluluklarını Yerine Getirdiği Zaman Çocuğunuzun Bu Davranışını Övün: Takdir edilmek sorumlulukların sürdürülmesini sağlar.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ NE YAPMALI? Cumartesi Kutusu Kullanın: Çocuğunuz kişisel eşyalarını ait olmadıkları yerlere bırakıyorsa dağınıklığı önlemek için bu eşyaları kaldırıp Cumartesi Kutusu na koyun, Cumartesi günü bu eşyaları verin. Temizlik Kuralları Koyun: Çocuğunuzun anlayabileceği açık kurallar belirleyin. Titizlik Gösterin: Temizlemek çocuklara düzenli olmanın gerekliliğini öğreteceği gibi temizlediği alan için hak iddia etmesini de sağlar. Dağınıklık Baş Gösterdiği Zaman İş Listesi Kullanın: Ondan beklediğiniz düzeni sağlayabilmesinde yardımcı olacak bir iş listesi hazırlayın. İlginizi Çocuğunuzun Yaptıkları Üzerine Odaklayın: Çocuğunuz kendisinden beklenen sorumlulukları yerine getirmekte zorlandığı zaman, ilginizi yaptığı işler üzerinde yoğunlaştırın. Yapmadıkları yerine başardıkları üzerinde dikkatinizi toplarsanız çocuğunuz çok daha iyi tepkiler verecektir. Büyükanne Kuralını Uygulayın: Çocuğunuza İş listesindeki işler bitince televizyon izleyebilirsin diyebilirsiniz.

NE YAPMAMALI? Çocuğunuzu Sınıflandırmayın: Genellikle sorumluluklarını yerine getirmeyen çocuklara tembel denir. Çocuğunuz tembel değildir, yalnızca henüz sorumluluk duygusu kazanmamıştır ve ev içi görevlerini yerine getirmesi ona öğretilmelidir. Çocuğunuza Aşırı Yük Yüklemeyin: Çocuklar ya yaşına uygun sorumluluklar verilmediği için ya da başa çıkabileceklerinden fazlası beklendiği için böyle davranabilirler. Dağınıklık Konusunda Söylenmeyin: Söylenmek yalnızca karşımızdakinin kızmasını ve küsmesini sağlar. Söylenmek, aynı zamanda bir işin yapılması için çocuğa anne babasının sürekli hatırlatması gerekliliğini doğurur. Düzensizlik Konusunda Yapılan Küçük Hatalara Büyük Cezalar Vermeyin: Çocuklar cezalar sonucunda düzenli olmayı değil, yalnızca cezalandırılmayı öğrenirler. Mükemmellik Beklemeyin: İşlerin sizin yaptığınız düzende yapılmasını beklemeyin. Unutmayın Mükemmellik Ulaşılması Olanaksız Bir Hedeftir. KAYNAK: İyi çocuk, zor çocuk, Bridget Beil. Karakter okulu aile el kitabı, sorumluluk, Helik

Çocuğunuza EVET yada HAYIR demeden once iyice düşünün, kararlılığınız sizi güvenilir kılacaktır. Unutmayın, Çocuklar ebeveynlerini ikna etme konusunda güçlü psikolojik silahlarla donatılmışlardır. Çocuğunuza kendi çocukluğunuzu ve çocukluk anılarınızı anlatın. Aile büyükleriniz hayatta ise onlardan yararlanın Eğer tüm aile evde ise yemek saatlerinde mutlaka beraberce yemek yiyin. Bir meyvenin suyu, püresi, salatası, rendesi vb. arasındaki farkı vurgulamak için çocuğunuzla bu mutfak deneyimini yaşayın. Ağaçlardaki değişikliklere dikkat çekin. Okula geliş yolunuzdan kendiniz için bir ağaç seçin. O sizin ağacınız olsun. Her gün ona ulaşmak, onu bulmak hedefiniz olsun, gözlemlediğiniz değişiklikleri konuşun. İsterseniz önünde fotoğraf bile çektirebilirsiniz. Çocuğunuzun yanında eşinize bugün neler yaptın? merak ediyorum deyin ve birbirinizi dinleyin. Çocuğunuzun günü hakkında da merakınızı dile getirin. Bu birbirinize duyarlılığınızı geliştirir. Başkalarının yanında çocuğunuzu ve eşinizi övün, güzel yaptığı şeylerden bahsedin. Bu özgüveni geliştirmeye destek sağlar ve sosyal prestij kazandırır. Çocuğunuz size bir teklifte bulunduğu zaman (size göre makul ise) buna sadece olur demekle yetinmeyin. Tamam olur, bence harika bir fikir, çok güzel düşündün diyerek önemli bir şey yaptığını hissettirin. Taneli yiyecekleri bir bana bir sana şeklinde birebir eşleyerek paylaştırın. Sonra aynısını çocuğunuz aile üyeleri arasında yapsın. Çocuğunuzdan sizin için bir şey yapmasını isteyin. Bu çocuğun başkalarının ihtiyaçlarını anlamasını güçlendirir. Alışverişe çıktığınızda yiyeceklerin paketlenmesine dikkat çekin. Farklı özelliklerdeki yiyecek ve Içeceklerin paketlenmesindeki farklılıklar, yiyeceklerin özelliklerini keşfetmesi açısından önemlidir. Çocuğunuzu, eşinizi planınızdan haberdar edin. Gününüzü özellikle tatil günlerinizi beraber planlayın. Ailece dışarı çıkmak her zaman yeterli değildir. Çocukların sokağa çıkarken nereye gidileceğini, ne yapılacağını bilmeye ihtiyaçları vardır. Aile Etkileşim Programı Prof. Dr. Belma TUĞRUL

MART AYINDA DOĞANLAR LÜTFİYE BAHAR ŞEN ÇİĞDEM SU ÇETİNSOY ATLAS ÇİMENOĞLU EKREM CEVAHİR ZEYNEP ÇETİN