ÇAĞDAŞ SANATTA ÇİRKİNLİK. Hatice DOĞAN. Yüksek Lisans Tezi Resim Anasanat Dalı Prof. Mehmet KAVUKCU 2014 Her Hakkı Saklıdır



Benzer belgeler
SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

POP SANAT Öğr.Gör. Elif Dastarlı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

DADAİZM Öğr.Gör. Elif Dastarlı

İ ÇİNDEKİ LER 1. BÖLÜM

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Sanat eseri, temelinde uygulama olan ve gözle görülür olarak ortaya çıkan olgulardır. Daha geniş bir çerçeveden sanat toplumsal,

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

CUMHURİYET ORTAOKULU 8. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir.

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

SİYASET FELSEFESİ Örnek-Sorular

İş Yerinde Ruh Sağlığı

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

Temel Kavramlar Bilgi :

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

MİNİMALİZM Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Yirminci yüzyıl sanatının içinde, güzellik kaygısı taşıyan veya doğa görüntülerinden oluşturulmuş yapıtlar, yerlerini tamamen olmasa da düşünsel

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

KARŞILAŞMA. Sergi Kataloğu. Peker Sanat Yayını 16 Ankara, Haziran Sanat Danışmanı İbrahim Karaoğlu. Fotoğraflar Sanatçıların arşivinden

KODU DERSİN ADI T U K Çağdaş Sanat I-II Yard. Doç. Dr. Solmaz BUNULDAY HASGÜLER

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

kavramının inşa edilmesi

GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI NIN GENEL AMAÇLARI

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Öğretim Materyali Tasarımı

Gizli Duvarlar Ali Nesin

BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN GEORG JELLİNEK İN HAK VE DEVLET KURAMI

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8

RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Bitkisel Tasarım Đlkeleri -2

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı.

STREET ART/SOKAK SANATI

GROVE ART ONLINE GAZİ ÜNİVERSİTESİ MERKEZ KÜTÜPHANESİ

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

İÇ MEKÂNLARDA GÜNIŞIĞI KULLANIMI

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

BULANIK MANTIK (FUZZY LOGIC)

TÜRKİYE DE VE DÜNYADA İNSAN HAKLARI HABERCİLİĞİNİN OLANAĞI

Fotoğraf Sanat mıdır? Evet, Sanattır...

Bu dersin ön koşulu yada eş koşulu bulunmamaktadır.

MERT YAVAŞCA RESILIENCE

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Bırakın doğa evinize gelsin!

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

Prof. Şazi SİREL / 6

Bir hedef seçtiğiniz zaman o hedefe ulaşmanın getireceği bütün zorluklara katlanmanız gerekir. Her başarım bana ayrı bir heyecan, ayrı bir enerji

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

Transkript:

ÇAĞDAŞ SANATTA ÇİRKİNLİK Hatice DOĞAN Yüksek Lisans Tezi Resim Anasanat Dalı Prof. Mehmet KAVUKCU 2014 Her Hakkı Saklıdır

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RESİM ANASANAT DALI Hatice DOĞAN ÇAĞDAŞ SANATTA ÇİRKİNLİK YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Prof. Mehmet KAVUKCU ERZURUM - 2014

I İÇİNDEKİLER ÖZET... IV ABSTRACT... V RESİMLER DİZİNİ... VI ÖNSÖZ... XI GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM FELSEFEDE GÜZEL VE ÇİRKİN 1.1. GÜZEL KAVRAMI... 3 1.2. ÇİRKİN KAVRAMI... 5 1.3. GÜZEL VE ÇİRKİN DÜŞÜNCESİNİN GELİŞİMİ... 7 İKİNCİ BÖLÜM SANATTA GÜZELLİK VE ÇİRKİNLİK 2.1. SANATTA GÜZEL ve ÇİRKİN... 12 2.2. SANATTA GÜZELLİK ve ÇİRKİNLİK İLİŞKİSİ DÜŞÜNCESİNİN GELİŞİMİ... 17 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AVANT-GARDE SANAT VE ESTETİK NORMLARIN DEĞİŞİMİ 3.1. KÜBİZM, FÜTÜRİZM ve ALMAN DIŞAVURUMCULUĞU... 23 3.2. DADA... 24 3.2.1. Marcel Duchamp... 25 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM DUCHAMP SONRASI DÖNEMDE ESTETİK KARŞITI TAVIRLAR 4.1. SÜRREALİZM (GERÇEKÜSTÜCÜLÜK)... 32 4.2. NEO-DADA... 34 4.3. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI AVRUPA DA YENİ FİGÜRATİF SANAT... 35 4.4. FLUXUS... 40

II 4.5. ARTE POVERA (YOKSUL SANAT)... 41 4.5.1. Piero Manzoni ve Sanatçının Dışkısı... 41 4.6. PERFORMANS SANATI VE ÇİRKİNLİK... 43 BEŞİNCİ BÖLÜM ABJECT ART (İĞRENÇ SANAT) 5.1. ABJECT KAVRAMI... 47 5.2. ABJECT ART (İĞRENÇ SANAT)... 50 5.2.1. Robert Gober... 57 5.2.2. Kiki Smith... 58 5.2.3. Paul McCarthy... 62 5.2.4. Cindy Sherman... 65 5.2.5. Young British Artists (Genç İngiliz Sanatçılar)... 67 5.2.5.1. Damien Hirst... 67 5.2.5.2. Marc Quinn... 69 5.2.5.3. Jenny Saville... 70 5.2.5.4. Jake ve Dinos Chapman... 72 5.2.5.5. Chris Ofili... 75 5.2.5.6. Tracey Emin... 76 5.2.5.7. Gavın Turk... 77 5.2.5.8. Ron Mueck... 78 5.2.5.9. Sarah Lucas... 78 5.2.6. Patriccia Piccinini... 80 5.2.7. Andres Serrano... 82 5.2.8. Helen Chadwick... 82 5.2.9. Mike Kelley... 84 5.2.10. Matthew Barney... 85 ALTINCI BÖLÜM KITSCH VE ÇİRKİNLİK 6. 1. KITSCH KAVRAMI... 87 6.2. KITSCH SANAT... 89

III 6.2.1. Jeff Koons... 90 6.2.2. Takashi Murakami... 91 SONUÇ... 94 KAYNAKÇA... 96 ÖZGEÇMİŞ... 100

IV ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ ÇAĞDAŞ SANATTA ÇİRKİNLİK Hatice DOĞAN Tez Danışmanı: Prof. Mehmet KAVUKCU 2014, 100 sayfa Jüri: Prof. Mehmet KAVUKCU Doç. Dr. Ahmet SARI Yrd. Doç. Muhammet TATAR Herşey zıt kutbuyla birlikte varolur. Zıtlıklar birbirini beslemek için hizmet eder. Sanatta da genel beğeniye hitap ettiği için güzel bulunan eserler olduğu gibi, sanat seyircisinde olumsuz duygular uyandırdığı için ya da basitçe anlamlandırılamadığı için çirkin bulunan eserler vardır. Bu durum özellikle Modern sanatta belirgindir. Bu tez çalışmasında özellikle 20. yy sanatında ön plana çıkan çirkinliğin izi sürülmeye çalışılmıştır. İlk bölümde, Felsefede güzel ve çirkin kavramlarının ele alınışı incelenmiş, daha sonra sanatta güzellik ve çirkinlik üzerine düşüncelerin nasıl geliştiği ele alınmıştır. Avangard sanat anlayışlarında estetiğin birincil kaygı olmaktan çıkması sonrası günlük hayattan sıradan nesnelerin sanat eseri statüsüne yükselmesi ile ilgili Dada, Sürrealizm, Neo Dada, Arte Povera gibi akımlar incelenmiş, 80 li yıllardan sonra psikanaliz bağlantılı ortaya çıkan, sanatta iğrençliğin kullanılması bağlamında çeşitli sanatçıların eserlerine yer verilmiştir. Anti-estetik tavrın günümüz sanatında etkisi süren önemli yansımalarından biri olan kitsch sanat eserleri ve bu türden eserleri sanatlarının merkezine koyan sanatçılar da son bölümde incelenerek, güncel sanatta çirkinliğin ve bayağılığın neden bu kadar popüler olduğu sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çirkinlik, Güzellik, Sanat, Abject, Abject Art, Anti Estetik, Kitsch

V ABSTRACT MASTER THESIS UGLINESS IN CONTEMPORARY ART Hatice DOĞAN Advisor: Prof. Mehmet KAVUKCU 2014, Page: 100 Jüri: Prof. Mehmet KAVUKCU Assosc. Prof. Dr. Ahmet SARI Assist. Prof. Muhammet TATAR Everything exists with the opposite pole. Contrasts serve to nourishing each other. There are work of arts that is thought to be beautiful just because appeal to common taste and also some kind of works of art thought to be ugly because they awake uncomfortable feelings in the audience or just could not be understand. This situation is very obvious in Modern and Contemporary Art. In this thesis, tried to examine ugliness in contemporary art. Beauty and ugly concepts in philosophy and art, anti-esthetique approaches in avant-garde art(dada, surrealism, neo dada, arte povera), abjection in contemporary art and kitsch art is examined and so tried to answer why is ugliness is that popular in contemporary art today. Key Words: Ugliness, beauty, art, abject, abject art, anti esthetique, kitsch

VI RESİMLER DİZİNİ Resim 2.1. Leonardo Da Vinci, Mona Lisa, 1503-1507, 77x53 cm, kavak panel üz. y. b., Louvre Müzesi... 14 Resim 2.2. Grünewald, Crucification, detay, 1512-1516... 15 Resim 2.3. Goya, Los Desastors De La Guerra, No:37, 1810-20, etching and aquatint, 15. 8 x 20. 8 cm... 16 Resim 2.4. Oscar Kokoschka, Self Portrait As A Warrior, 1909, kil, tempera, 36. 5 x 31. 5 x 19. 5 cm... 20 Resim 2.5. Egon Schiele, Self Portrait Grimacing, 1910, Kağıt üz. guaj boya, 55, 8 x 36, 9 cm... 21 Resim 3.1. Picasso, Les Demoiselles d'avignon, 1907, oil on canvas, 243. 9 233. 7 cm., New York, Museum of Modern Art)... 23 Resim 3.2. George Grosz, Pillars of Society (Toplumun İleri Gelenleri), 1926, t. ü. y. b., 200x108 cm, Berlin Müzesi, Almanya... 25 Resim 3.3. Duchamp, Fountain (Çeşme), 1917 orjinali kayıp, replikası 1964, porselen pisuvar, 38. 1 48. 9 62. 5 cm, San Francisco Museum of Modern Art (SFMOMA)... 27 Resim 3.4. Marcel Duchamp Bottle Rack, 1914, Orijinali kayıp, replikası 1964, Galvanize metal, 64 24 cm, Musée National d'art Moderne, Centre Georges Pompidou, Paris... 28 Resim 3.5. Beargeld, Typische Vertikalklitterung als Darstellung des Dada, 1920, Kolaj... 29 Resim 3.6. Kurt Schwitters, Wenzel Child Madonna with Horse, 1921, 17, 2 x 12, 9 cm, Sprengel Museum Hannover... 29 Resim 3.7. Marcel Duchamp, L. H. O. O. Q., 1919, Leonardo Da Vinci nin Mona Lisa sının reprodüksiyonu üzerine kurşun kalemle müdahale, 19, 7X12, 4cm, Özel Koleksiyon Roma... 30 Resim 3.8. Marcel Duchamp, Torture Morte, 1959, boyanmış plaster, sentetik sinekler, ahşap, cam, 11 5/8 x 5 5/16 x 4 3/16 in. Musée National d Art Moderne, Centre Georges, Pompidou, Paris.... 31 Resim 3.9. Marcel Duchamp, Etant Donnes, 1946-1966, Karışık teknik asamblaj, Philadelphia Museum of Art, Philadelphia... 31

VII Resim 4.1. Salvador Dali, Venus de Milo with Drawers, 1936, boyanmış alçı, 39 1/2 x 11 5/8 x 11 inches, Özel Koleksiyon... 33 Resim 4.2. Hans Bellmer, La Poupée, 1935/36, Boyamış ahşap, saçlar, çoraplar, ayakkabılar, 61 170 51 cm, Musée National d Art Moderne, Centre Pompidou... 34 Resim 4.3. Robert Rauschenberg, Monogram, 1955-59, Karışık malzeme asamblaj, 106. 6 x 160. 6x163 cm, Moderna Museet, Stockholm... 35 Resim 4.4. Jean Dubuffet, Will to Power 1946, Tuval üzerine yağlıboya, kum, taş, cam ve ip, 116. 2 88. 9 cm, Solomon R. Guggenheim Museum, New York... 36 Resim 4.5. Francis Bacon, Çarmıha Gerilme İçin Üç Etüd, 1962Tuval üzerine yağlıboya, kum, 3 panel, her biri 198. 1 144. 8 cm, Solomon R. Guggenheim Museum, New York... 37 Resim 4.6. Francis Bacon, Self Portrait, 1969, t. ü. y. b., 35. 5 x 30. 5 cm, Özel Koleksiyon... 38 Resim 4.7. Lucian Freud, Benefits Supervisor Sleeping, 1995, t. ü. y. b., 151. 3 x 219 cm., Özel Koleksiyon... 39 Resim 4.8. Georg Baselitz, Die Große Nacht im Eimer, 1962, t. ü. y. b., 250 cm 180 cm, Museum Ludwig, Cologne... 40 Resim 4.9. Joseph Beuys, Ausfegen, 1972... 41 Resim 4.10. Piero Manzoni, Merda de Artista, 1961, Konserve kutuları, 48 x 65 x 65 mm... 42 Resim 4.11. Vito Acconci, Trademark, 1971... 43 Resim 4.12. Vito Acconci, Seedbed, 1971... 44 Resim 4.13. Hermann Nitsch, 80. Eylem, 1984... 45 Resim 4.14. Carolee Schneemann, Meat Joy, 1964... 46 Resim 4.15. Marina Abramoviç, Balkan Baroque, 1997... 46 Resim 5.1. Andres Serrano, Piss Christ, Cibachrome, 1987... 51 Resim 5.2. Mike Kelley, Three Point Program/Four Eyes, 1987, glued felt, 94 x 59. 5 inches... 54 Resim 5.3. John Miller, Now We re Big Potatoes, 1992, Karışık malzeme, 66 1/4 x 19 3/4 x 15 3/4 inches.... 54

VIII Resim 5.4. John Miller, Dick/Jane, Karışık malzeme, 1991... 55 Resim 5.5. Robert Gober İsimsiz, 1990, Balmumu, pamuk, ahşap, deri ayakkabı ve insan kılı, 27. 2x52x14. 2cm, Museum of Modern Art, New York... 57 Resim 5.6. Robert Gober, İsimsiz(Torso), 1990, Balmumu, pamuk, ahşap, deri ayakkabı ve insan kılı, Museum Boijmans Van Beuningen... 57 Resim 5.8. Kiki Smith, Untitled, 1986, 12 adet cam şişe her biri, 50. 8 26. 7 26. 7 cm, Whitney Museum of American Art, New York... 59 Resim 5.9. Kiki Smith, Untitled, 1990, Balmumu ve microcrystalline, metal, kadın figür 186. 7 cm), erkek figür 195. 4 cm, Whitney Museum of American Art, New York... 60 Resim 5.10. Kiki Smith, Pee Body, balmumu ve cam boncuklar, 1992... 60 Resim 5.11. Kiki Smith, Train, 1994, balmumu ve boncuk, 53 x 55 x 168 in., Collection of Mandy and Cliff Einstein... 61 Resim 5.12. Kiki Smith, The Sitter, 1992, balmumu, pigment, kartonpiyer, 71. 1x91. 4x61 cm, Emily Fisher Landau Koleksiyonu, New York... 61 Resim 5.13. Paul McCarthy, TheTrunks, 1984, 6 adet sandığın içinde çeşitli malzemeler, 335 x 304 x 122 cm... 62 Resim 5.14. Paul McCarthy-Mike Kelley, Heidi:Midlife Crisis Trauma Center And Negative Media-Engram Abreactia Release Zone, 1992... 63 Resim 5.15. PaulMcCarthy, CulturalGothic, 1992, metal, ahşap, akrilik, fiberglas, giyecekler, doldurulmuş keçi, New Museum... 63 Resim 5.16. Paul McCarthy, Tokyo Santa, 1996 / 2004. C-Print 15-teilige Serie 183 x 120 cm.... 64 Resim 5.17. Paul McCarthy, Train, Mechanical 2003-2009, çelik, platin silikon, fiberglas, ip, elektrik ve mekanik teçhizat, 276. 9 x 152. 4 x 566. 4 cm... 65 Resim 5.18. Cindy Sherman, Untitled #250, Body Politics, 1992, Renkli fotoğraf, 50x75 inches... 65 Resim 5.19. Cindy Sherman, Untitled #17, 1987, Chromogenic renkli baskı, 119. 1 x 181. 6 cm, Whitney Museum of American Art, New York.... 66 Resim 5.20. Cindy Sherman, Untitled #190, 1989, renkli fotoğraf, 248 x 185 cm... 67

IX Resim 5.21. Damien Hirst, Mother and Child (Divided), Cam, paslanmaz çelik, Perspex, akrilik boya, inek, buzağı ve formaldehit solusyonu, parçalar: 2086 x 3225 x 1092 mm, 2086 x 3225 x 1092 mm... 68 Resim 5.22. Marc Quinn, Self, 2011, Kan (sanatçıya ait), paslanmaz çelik, perspex ve soğutucu ekipman, 208 x 63 x 63 cm... 70 Resim 5.23. Jenny Saville, Bleach, 2008, t. ü. y. b., 252. 3 x 187. 3 cm.... 70 Resim 5.24. Jenny Saville, Plan, 1993, t. ü. y. b., 274 x 213. 5 cm, Saatchi Gallery... 71 Resim 5.25. Jenny Saville, Strategy (South Face/Front Face/North Face), 1993/1994. T. ü. y. b. (triptych), 274 x 640 cm, Saatchi Gallery... 72 Resim 5.26. Jake&Dinos Chapman, Two Faced Cunt, 1995, fiberglas, reçine, boya, peruklar ve spor ayakkabılar, 103 x 56 x 25 cm, Saatchi Gallery... 73 Resim 5.27. Jake&Dinos Chapman, Famine, 2004, boyanmış bronz, kafatası, 16 x 25 x 21 cm.... 73 Resim 5.28. Jake &Dinos Chapman, The Milk of Human Weakness III, detay... 74 Resim 5.29. Chris Ofili, The Holy Virgin Mary, 1996, ipek üzerine kağıt kolaj, yağlı boya, polyester reçine, fil dışkısı, 243. 8 x 182. 9 cm... 75 Resim 5.30. Tracey Emin, My Bed, 1998, yatak, çarşaf, yastıklar, çeşitli nesneler, 79 x 211 x 234 cm... 76 Resim 5.31. Gavin Turk, Trash, 2004, bronz, 43x47x61 cm... 77 Resim 5.32. Ron Mueck Dead Dad, 1997, Karışık malzeme, 20 x 38 x 102 cm... 78 Resim 5.33. Sarah Lucas, Is Suicide Genetic?, 1996, Cibachrome 50 x 40 cm... 79 Resim 5.34. Sarah Lucas, Chicken Knickers, 1997, 2000 C-print 273. 2 x 196. 3 cm... 80 Resim 5.35. Patricia Piccinini, Aloft, 2010, silikon, fiberglas, kıyafet, insan saçı, ahşap, demir kablo, elektronik, mekana özel yerleştirme, Y63x100x60 cm, ağ: 265x245x226 cm... 81 Resim 5.36. Patricia Piccinini, Undivided, 2004, Silikon,, fiberglas, insan kılı, 101 x 74 x 127 cm... 81 Resim 5.37. Andres Serrano, The Morgue (Burnt to Death), 1992, Cibachrome, silicone, plexiglass, 125. 73 x 152. 4cm,... 82 Resim 5.38. Helen Chadwick, Of Mutability, 1986, Karışık Teknik Enstalasyon... 83

X Resim 5.39. Helen Chadwick, Loop My Loop, 1991, cibachrome,... 83 Resim 5.40. Helen Chadwick, Nostalgie de la Boue, 1989, cibachrome, 147 x 68 x 14 cm... 84 Resim 5.41. Mike Kelley, Nostalgic Depiction of The Innocence of Childhood (Çocukluk Masumiyetinin Nostaljik Betimlemesi), 1990... 85 Resim 5.42. Mike Kelley, Estral Yıldız#1,, 1989, Birbirine dikilmiş çorap maymunlar, 80x30, 3x16, 5 cm... 85 Resim 5.43. Matthew Barney, Cremaster 3, 2002, USA, 35mm, 182 min.... 86 Resim 6.1. Versailles Sarayında Murakami Sergisi, 2010... 89 Resim 6.2. Jeff Koons, Michael Jackson and Bubbles, 1988, Porcelain... 90 Resim 6.3. Jeff Koons, Made in Heaven, 1989, tuval üzerine kağıt üzerinde Lithograph, 3145 x 6910 x 5, 5 mm... 91 Resim 6.4. Jeff Koons, Balloon Dog (Orange), 1994-2000, paslanmaz çelik, 307. 3 x 363. 2 x 114. 3 cm... 91 Resim 6.5. Takashi Murakami ", My Lonesome Cowboy", 1998 Fiberglass, akrilik, çelik, 288 x 117 x 90 cm... 92 Resim 6.6. Takashi Murakami, "Tan Tan Bo" 2001,3 panele gerilmiş tuval üzerine akrilik, / 360 x 540 x 6, 7 cm... 92

XI ÖNSÖZ Sanat her zaman sınırlara doğru ilerler ve sınırları geçebildiği zamanlar ortaya gerçek şeyler çıkar. Sanatın alanı gerçek olanın alanıdır. Gerçeklikten uzaklaşmak onu yok saymak, sadece alkış toplamak için üretmek dünyaya daha doğru bir bakış borçlu olan sanatçıların değil, her şeyi sadece görmek istediği gibi görenlerin sanatıdır. Tez çalışmamda, insanlara iyi hissettirerek alkış almak yerine onları sarsmayı, korkutmayı ve uyandırmayı amaçlayan sanatçılara bakmayı hedefledim. Eğitim hayatım boyunca ve sonrasında benden desteğini esirgemeyen çok değerli hocam Prof. Mehmet KAVUKCU ya ve hayatta tek önemli şeyin aile olduğunu hissettirecek kadar beni seven ve destekleyen anneme, babama ve kardeşlerime teşekkür ederim. Erzurum 2014 Hatice DOĞAN

1 GİRİŞ Çirkinlik gerçek hayatta olduğu gibi sanatta da temel olarak istenmeyen bir durum olarak ele alınır. Sanatta çirkinliğin iki yönü vardır. Sanatın kendisine seçtiği konu çirkin olsa da sanatsal hünerle güzel bir eser ortaya çıkabilir. Yani çirkin bir şeyin güzel bir resmi olabilir mesela. Bir de sanatın çirkin olması durumu vardır. Bu durumda sanata konu olan güzel veya çirkin şey sanatsal üretimde de çirkin bir eserle sonuçlanabilir. Bu durumda araya giren öznellik, ortaya çıkan eserin gerçekten çirkin olup olmadığı konusunda karmaşaya sebep olacaktır. Bu türden bir karmaşaya sebep olmayan tek tür çirkinlik Kant a göre iğrenmedir. Sanatta temel ve klasik olarak varolagelen estetik normların sekteye uğratılması Duchamp ın sanat nesnesi olarak, bir pisuvarı önermesiyle başlar. Duchamp ın pisuarının sanat eseri olarak sonradan kabul görmesi, sanatın birincil kaygısı ve görevinin güzellik olmadığının ilanıdır. Duchamp sonrası kavramsallaşan sanat anlayışı ile birlikte sanat eserleri göze hitap eden nesneler olmaktan çıkarak ilettikleri düşüncelerle ön plana çıkmışlardır. 80 li yıllara gelindiğinde, sanat hiç olmadığı kadar provokatif bir eğilimin etkisi altına girmiştir. Sanatçılar dokunulmaz görünen ne varsa dokunmaya, varolan tüm tabuları yıkmaya başlamışlar, bunun için özellikle insanlarda tiksinti oluşturan İdrar, dışkı, kan gibi bedensel maddeleri sanatsal araç olarak kullanıma sokmuşlardır. Bu durum kaynağını Julia Kristeva nın abject(iğrenç) kavramında bulur. Daha önce konserve kutuları üreterek üzerine sanatçının dışkısı yazan Piero Manzoni bu yönelimin öncüsü gibi düşünülebilse de Manzoni nin kutularının içinde gerçekten dışkı veya benzeri bir madde olup olmadığı belli değildir. Ayrıca Manzoni nin ortaya koymak istediği sanatın ticari yönünü eleştirmektir. Bu türden eğilimlerin yanı sıra bu dönemde sanatçıların kendileri ile ilgili en özel durumları sanatları aracılığıyla genele açtıkları da görülür. 21. yy sanatının provokatif olmasının yanında en göze çarpan özelliği ticaretle oldukça fazla içli dışlı olmasıdır. Günümüzün önde gelen sanatçıları büyük çaptaki atölyelerinde, oldukça yüksek fiyatlara sattıkları eserlerini çalışanlarına ürettirerek etkin bir sanat piyasası oluşturmuşlardır. Pop ve kitsch sanattan beslenen bu tür sanatçılar aşağı kültür ürünlerine ait içerikleri, yüksek kültüre, yüksek fiyatlardan satarak, karşı olduklarını söyledikleri sanat piyasasının tam ortasına konumlanmış bulunmaktadırlar. Sanatın olanakları arttıkça, sanat üretiminin

2 kısır bir döngüye girmesi kaçınılmaz olduğundan sanatçıların sınırları zorlamak adına en üst düzeyde sınır ihlallerine devam edecekleri öngörülebilir bir durumdur.

3 BİRİNCİ BÖLÜM FELSEFEDE GÜZEL VE ÇİRKİN 1.1. GÜZEL KAVRAMI Güzel sorunu, estetikle uğraşan felsefecilerin, sanatçıların ve yazarların en fazla üstünde durdukları konudur. Güzel olan ın belirlenmesi o kadar önemlidir ki estetik, güzelin bilimi olarak tanımlanır. Ancak estetik güzelin bilimi değildir; gerçekliğin sanatsal özümsenmesinin bilimidir ve her şeyden önce de, sanat yasalarının bilimi ve sanatsal yaratı kuramıdır. Güzel, estetiğin konu edindiği temel kategoridir ve estetik olayların belirlenmesinde güzellik düşüncesinin varlığı gereklidir. Güzel olanın açıklığa kavuşturulması, sanatın ve sanatsal yaratının ne olduğu sorularına cevap aramada en önemli duraktır. (Zeiss, 2009:154) Hemen hemen bütün estetikçiler, sanatçılar ve filozoflar, güzelin ne olduğu, kaynağı ve nitelikleri hakkında türlü görüşleri savunmuşlardır Canlı güzellikle sanat güzelini ayırt edenler, güzelin derece ve türlerini araştırarak bir çeşit sınıflamayı uygun bulurlar. Böylece de bize, konularının türlü zaman ve ortamdaki nesnel belirtilerinde görülen başkalıkların, bilincimizde uyandırdığı ve duygulanmaların hiyerarşisini çizmiş olurlar. Bu bakımda onlar, organik ve maddi güzellikleri( )zihni güzellikleri, yani kahramanlık, fazilet, olağanüstülük gibi güzellikleri açıklamışlardır. Bazıları da, güzele mutlak değer verirler. Onlara göre, mutlak güzelle, sınıf ve derecelere ayrılabilen güzel özdeş değildir. Mutlak olmayan güzel, bağıntılı ve değişkendir, zihnî ve hayatsal bir esenlik ve mutluluk içinde olmayan ruhları büyüleyemez. Mutlak güzel ise, anlaşılabilmesi için belirli bir eğitim ve seviyeye ihtiyaç gösterir; onun buyurucu( ) ve zorlayıcı bir etkisi vardır. Mutlak güzel önünde insan özgürlüğü en aşağı dereceye iner; bunun içindir ki, sanat güzeli, bütün diğer gerçekliklerden daha üstün ve onları da yenilgiye uğratan yargılar bütünüdür. ( Sena, 1971:186) Maddeci estetik ile idealist estetiğin güzellik konusunda görüşleri birbirine zıttır. idealist estetiğe göre güzel, maneviyata özgü bir şeydir; kaynağı bilinçtir ve hiçbir nesnel temeli yoktur. Maddeci estetik ise güzeli değerlendirmede öznelliğin önemini vurgulamaktadır. Güzel anlayışlarındaki öznel değişkenliği dikkate alır ve bu durumun

4 sebeplerini ve tarihsel koşullanmalarını ortaya koymakla ilgilenir. ama yine de güzelin nesnelliği ilkesini de gözardı etmez, gerçeklikteki güzelliğin insan bilincinden bağımsızlığına vurgu yapar. Estetik düşünce tarihindeki güzel anlayışlarının oldukça çeşitli olmasına karşın, bütün bu anlayışlar, son çözümlemede, bu iki eğilime; maddeci ve idealist eğilimlere bağlıdırlar. Güzel üstüne her idealist anlayış, genelde, güzellik ile manevi öz arasındaki bağıntı ilkesine dayanır. Bu ilke sadece insan için geçerli değildir;bunun yanı sıra, her görüngü güzeldir;eğer dışa dönük maddi biçimi, doğrudan duyulur görünüşü, heyecanları, duyguları ve düşünceleri aktarıp gösteriyorsa. Ama buna karşılık nesnenin biçimi hiçbir manevi içeriği dile getirmiyorsa, hiçbir düşünceyi somutlaştırmıyorsa, güzelin de sözü edilemez artık. (Zeiss, 2009:154-157) Platon, Schelling, Hegel gibi Nesnel idealistlerin estetik görüşleri ve güzel kavramı ile ilgili yargıları, genel felsefi görüşlerinden temellenir. Onlara göre, dünya bizim dışımızda da nesnel olarak var olan ve evrensel us ya da Tanrı biçiminde kendini dışa vuran manevi özün maddesel temelidir. Güzel de maddesel biçimlerde kendisini gösteren ideal varlıktır. Bu yüzden de ideleri en tam biçimde ortada olan nesneler güzeldiler sadece. Yani, güzel, herhangi bir türün erişebildiği en son noktadır. Örneğin bir gül, genel olarak gül nesnesinin en temel özelliklerini en iyi biçimde taşıyorsa güzeldir. Öznel idealistler için de güzelin manevi özü önem taşır, ancak,, gerçeklikteki güzel görüngüleri manevileştiren, evrensel us ya da tanrı değil, insan bilincidir. İnsan, kendi iç dünyasındaki duygu ve heyecanlarını bir görüngüye yansıtarak, o görüngüyü güzelleştirir. (Zeiss, 2009:158) Heidegger e göre güzellik, varlığın bir çeşit ışıklanışı, aydınlanmasıdır;ve bu da hakikatten başka bir şey değildir. Güzellik hakikatin varoluş türlerinden biridir. (Tunalı, 2008:105) Güzelle ilgili maddeci öğreti, idealist estetiğin öznelciliğinin karşısında yer alır. Tarih boyunca ortaya atılan güzel kuramları arasında, geçen yüzyılın devrimci demokratlarının, özellikle de Çernişevski nin kuramı, güzelin Marksist yorumuna en yakın olanıdır. Çernişevski: Güzel yaşamdır. Yaşamı, aklımızdan geçirdiğimiz haliyle, bir varlıkta gördüğümüzde, o varlık bize güzel gelir;bir nesne bize yaşamı anımsattığında, o nesne güzeldir İnsanların güzelliği tanıyabilmeleri, ondan haz duyabilmeleri ve onu yaratabilmeleri için, estetik duygularının ve hazırlıklarının gelişmiş olması gerekir. (Zeiss, 2009:159)

5 Freud a göre güzellik arayışı sevilen, yüceleştirilen cinsel nesneye karşı beslenen cinsel arzunun yüceltilmesi ve kültürel alana dâhil edilmesidir. Bu kültürel edim aynı zamanda cinsel arzunun temel nesnesinden de vazgeçmedir, onun yasını tutmadır. Her ne kadar Freud daha ileri yıllarda ölümü, narsisist tümgüçlülüğü ve saldırganlığı da sanat eserini tetikleyen unsurlar olarak belirtmişse de bunlar onun için ikincil düzeyde kalır ve temelde Freud a göre cinsel arzunun yüceltilmesi yani cinselliğin başlangıçtaki arzuyu gerçekleştirme hedefinden sapıp kültürel edimlere yönelmesi başattır(http://psikanalizyilligi. wordpress. com/tag/marcel-duchamp/ Erişim Tarihi:13. 04. 2014). 1.2. ÇİRKİN KAVRAMI Yüzyıllar boyu güzelliği tarif etmek için uğraş veren felsefeciler aynı şeyi çirkini tanımlamak için yapmamışlardır. Genel olarak estetik olan şeyle, güzel olan şey birbiriyle özdeş olarak düşünülmüş ve estetik, güzelliğin bilimi haline gelmiştir. (Kagan, 1993:127)Genellikle çirkinlik, güzelin tam karşıtı olarak, güzel olan üzerinden tanımlanan bir kavram olmuştur. Çirkinliği tanımlamanın zorluğunun, bir noktada, güzel kavramı için değişmez bir kriter olmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Umberto Eco Çirkinlik Üzerine isimli eserinde çirkin üzerine tarihsel süreçte çok az tartışma olduğunu ifade etmektedir. Olağan olarak güzelliğin karşıtı, klasik idealin antitezi ve ahlaki çöküşün veya kötülüğün bir sembolü olarak tanımlanan çirkin in felsefik ve sanat tarihsel analizi çoğu zaman oldukça kısa ve yüzeysel olmuştur. Herhangi bir nesne, olay ya da kişi hangi noktadan sonra güzel veya çirkindir?sorusuna cevap sağlayabilecek olan noktanın belirsizliğini koruması söz konusudur. Bu durumda, bir şeyi çirkin yapan etkenlerin aranması o şeyin çirkin ya da güzel olarak tanımlanabilmesine olanak sağlayabilir. Bu esastan hareket eden Charles Lalo çirkinliği( )var olması gereken bir ahenk yerine geçen bir ahenksizlik saymıştır. O, çirkinin türlü sanat anlayışlarında özel bir evrim geçirerek güzele doğru yükseldiğini de savunur. (Sena, 1971:236)Güzel kavramının tanımının bütünleyici karşıtı olan çirkin in tanımını içermesi kaçınılmazdır. Güzel, ayrılmaz ikizi olarak düşünebileceğimiz çirkinin görüntüsünü kendi içinde barındırır. Uyum ve simetri üstüne kurulsa bile güzellik her zaman içinde korkunç ve çirkin bir yana sahiptir. Güzelin

6 içindeki bu çirkin yanın ortadan kaldırılması güzelin güçsüzleştirilmesi anlamına gelebilir. ( Bodei, 2008, s. 95) Eski Yunan, Latin ve Fransız klasiklerine göre, tabiat güzellikleri ya ilgiyi çekmeyen, ya da çirkin olan bir şeydir. Lalo, bu görüşü açıklamak için tabiatı dış estetik(anesthetique) yani tarafsız ve güzellikle ilgisi olmayan bir gerçeklik saymış ve ondaki güzelliğin sahte (pseudo-esthetique) olduğunu ileri sürmüştür. Bu, seçilmiş, süslenmiş olan tipik tabiat güzelliği demektir;asıl güzellik ise sanattır;sanatın ifade ettiği anlamdır. Bu itibarla çirkin, estetik güzelliği olmayandır(inesthetique). A. Seail e göre, çirkin, kabalığın ( )çıraklığıdır ki insana kin ve düşmanlık duygularını verir B. Croce, sezgi-deyiş adı verilen teorisiyle, sanat eserinde, sanatçının ne kadar çok kişiliği varsa, o şey o kadar güzel olur, fikrini savunur. O na göre, çirkinlik, sanatta kişilik ve asla uygunluğun yokluğudur. (Sena, 1971:236) Hegel in öğrencisi, Rosencranz a göre çirkin yüce yi adiye-aşağılığa dönüştürür ve kesinlikle güzel olanı karikatüre dönüştürür. Dolayısıyla Rosencranz için karikatür, biçimsel çirkinliğin doruk noktasıdır fakat onun sayesinde bozulmanın pozitif görüntüsüyle tanımlanan yansıması komediye doğru kayar. (Simpson, 2010:7) Kagan a göre insanlar herhangi bir nesne ile kendi iç dünyalarındaki idealler arasında bir uygunluk gördükleri nesneleri güzel, idealleriyle çelişen nesneleri çirkin olarak algılama eğilimindedirler. (Kagan, 1993:128)Zeiss e göre ise; doğadaki hastalıklı, eskimiş, yaşamdan kopmuş gibi görünen her şey insanda güzelliği bozduğu düşüncesinden ötürü çirkin görünürken, insanın yaşamla ilgili düşünceleriyle örtüşen her türlü şey güzel olarak algılanmaktadır. İnsanın içinde güzelliğe karşı bitmez bir istek vardır, insan eylemlerinin içine güzelliği katmak isteyen bir sanatçı gibidir. Ancak insanın bütün üretimleri güzel değildir. hayattaki kusurları da çirkinlik sayesinde ortaya koyar. Böylece çirkinlik insandaki güzellik özlemini ve isteğini artırır. (Zeiss, 2009:160) bazı estetikçilerin kanıtlamaya çalıştıkları gibi, çirkin olanın, bir estetik kategorisi olmadığı yolundaki savların bütünlükle tutarsız olduğu da açıkça ortaya çıkmaktadır. Hiç kuşkusuz, çirkin olan, bir estetik değer olarak yani insanlar için olumlu bir anlam taşıyan bir nitelik olarak kabul edilemez. Tüm öbür değer alanları gibi, estetik görüntülerin alanı da, benzeşen karşıt değerler i kendinde içerir;çünkü, herhangi bir

7 niteliğin olumlu anlamının ortaya çıkarılması, o niteliğin kendi karşıtını oluşturan ve olumsuz bir anlam taşıyan özelliklerin varlığının da ortaya çıkarılmasını öngörür Örneğin aydınlık kavramı, karanlık kavramının varolmasının bir öngereğidir; nasıl ağırlık kavramı, hafiflik kavramının; pozitif yük kavramı, negatif yük kavramının;hakikat kavramı da, hakikat dışı ya da yanılma kavramının bir öngereğiyse. Bunun gibi, nasıl hakikat dışı ya da yanılma, bilgi kuramı kategorileriyse, şer ya da haksızlık ethik kategorilerse, çirkin olan, yoz olan, kaba olan, bayağı olan da estetik kategorileridir; olumsuzluk taşırlar, o kadar. (Kagan, 1993:128) Dış hayatta gerçekten çirkin olan şeyler, bizde acımak, uzaklaşmak, hatta tiksinmek gibi duyguları uyandırır. Buradaki acımak, ahlaksal merhamet değildir; bu ahlâkta, acıdığımız nesneye karşı özel bir şefkat duyar, onun ıstırabını kendi içimizde yaşarız. Çirkin karşısındaki duygumuz ise, bencillikle kaynaşmış olan bir kendimizi koruma tutkusudur. Güzel karşısında kişiliğimizden tamamiyle soyunduğumuz halde, çirkin karşısında kişiliğimizin bütün gücünü algılar, ona benzememek için olabildiği kadar duygularımızı işletmekten çekiniriz. Çirkinlik, bir eksiklik değil, bir sakatlıktır, fazlalıktır, hakikatin soysuzlaşmasıdır. Çirkin olan her şeyde, bir uğursuzluk, bir sefillik ve korkunçluk vardır. Bunun içindir ki, onun karşısında sanki bize bu niteliklerden biri bulaşacakmış gibi, çirkinden uzaklaşırız. Guyau, ahlâk bakımından güzeli, gerçeklenmekte olan bir iyilik, çirkini ise, gerçeklenmiş ve donmuş bir kötülük saymıştır. Güzelde toplayan, çağıran bir çekim, çirkinde ise, dağıtan, uzaklaştıran bir itim kuvveti vardır.. (Sena, 1971:237) 1.3. GÜZEL VE ÇİRKİN DÜŞÜNCESİNİN GELİŞİMİ Eski Yunanlılar için dünya, uyumdan ibaret olduğu için güzeldir. Uyum ve güzellik Yunan estetiğinde birbirinden ayrılmaz kavramlardır. Platon güzeli, insan bedeninde, insanın ortaya koyduğu işlerde aramış ve güzellikle gerçek, iyi ve tanrısal kavramlarını bağdaştırmış ve güzeli, hakikatin pırıltısı olarak tanımlamıştır. Sokrates ise güzeli, amaca uyan, amaç yerini tutan ya da sevilen şey olarak görmüştür. (Sena, 1971:187)

8 Güzelin tanımında ve açıklanmasında değişmez bir düşüncesi olmayan Aristo da onu, bir anda, hem hoş hem de faydalı olan bir teorik diye tanımlamış ve Poetika adlı eserinde, güzeli büyüklük ve düzende görmüştür; en sonunda, onun asla tanımlanamayacağını iddia etmiştir. Fakat o, sanatı, ruhun aşağı ve bayağı bir faliyeti saymadığı için, güzele insanın, ancak sanatla ulaşabileceğini savundu ve adı geçen eserinde, kadavra ve hayvan biçimleri gibi, gerçek hayatta bizi korkutan ve iğrendiren konuların bir sanat eserindeki en doğru hayallerini görmekten hoşlanabileceğimizi savunarak güzelliğin, pek de kaçkın (fujitif) bir değer olmadığını anlatmaya çalıştı. (Sena, 1971:188) Aristoteles güzel konusunda, Aslında güzelin dayandığı koşul, belli bir büyüklük ve düzendir. Bu sebeple bir canlı varlık eğer son derece küçükse (ki o zaman, görme duygusu, değerlendirilemeyecek kadar kısa sürede olacağından, bulanır) Ya da ölçüsüz derecede büyükse (bu durumda bakış tümü algılayamaz, birlik ve bütünlük bakanın gözünden kaçar)güzel olamaz. İfadelerini kullanmış ve güzelliğin başlıca kriterlerini düzen, oran ve açıklık olarak öne sürmüştür. Aristoteles e göre güzeli belirleyen ölçü, insanın kendisidir, onun oranlarıdır, olanaklarıdır, gerçekliği algılayışıdır. Aristoteles estetiğinden kaynaklanan güzel anlayışlarının, Rönesans döneminde, klasisizmin kuramcılarında ve hatta Aydınlanma yüzyılında çok yaygınlaşmış olması boşuna değildir.. (Zeiss, 2009:155) Plotinos, sanatla güzeli bütün olarak görmüş; güzelliğin sadece duyulan alemde aranmaması gerektiğini, insana ait hareketlerin, işlerin ve bilimlerin de kendilerine ait güzellikleri olduğunu savunmuştur. Plotinos a göre güzel, parçalarla bütünün bağlantısındadır. Güzel kendimizle bağdaştırıp, kabul ettiğimiz biçimlenmiş şeydir, Bir biçimi olmayan şeyler de çirkindirler. (Sena, 1971:188) Ortaçağda özellikle yüce kavramına önem verilmeye başlanmış, güzel ikinci plana itilmiştir. Örneğin insan vücudunun güzelliklerinin sanatta gösterilmesinden kaçınılmaya başlanmış, yaşamdan alınan zevkin istenmediği, güzelliğin sadece tanrısal olanda ve öte dünyada arandığı bir dönem orta çıkmıştır. Rönesans ın büyük hümanistleri, bu dinsel güzel anlayışına ve insanın aşağılaştırılmasına karşı çıktılar. Homosum: Humani nihil a me alienum-ben insanım, insani olan hiçbir şey bana yabancı değildir Rönesans ın estetik idealini dile getirir. Dünyevi gerçek güzelliğin