Preeklampside Serum Lipit, Lipoprotein Ve Lp(a) Düzeyleri



Benzer belgeler
RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

DOPPLER BULGULARİ EŞLİĞİNDE NORMAL VE HİPERTANSİF GEBELERDE PLAZMA LİPİT PROFİLLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Oral Çinko Alımının Kan Basıncı ve Karbonhidrat Metabolizması Üzerindeki Etkisi

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

LİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

KORTİZOL, METABOLİK SENDROM VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

9. BÖLÜM. PREEKLAMPSİ ve EKLAMPSİ

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

FİZİKSEL AKTİVİTE RİSKLER & YARARLAR. Prof.Dr.Gülfem ERSÖZ

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

Gebelikte beden kitle indeksi ve kilo değişimi ile albuminüri arasındaki ilişki

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

NORMAL DAĞILIM VE ÖNEMLİLİK TESTLERİ İLE İLGİLİ PROBLEMLER

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

Hafif ve A r Preeklampsi Olgular nda Maternal Serum Lipid Profilinin De erlendirilmesi

BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi


ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

LİPİD METABOLİZMASI TESTLERİ

PCOS nun Uzun Dönem Sağlık Etkileri

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Sivas İl Merkezinde Yaşlı Nüfusta Bazı Kronik Hastalıkların Prevalansı ve Risk Faktörleri

Babalar Gününe Özel Panellerimiz Varlıkları ve Sağlıkları Bizim İçin Önemlidir

Tansiyon Günlüğü Sadece kaydedin

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

Mustafa KABU 1,Turan CİVELEK 1. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, İç Hastalıklar Anabilim Dalı, Afyonkarahisar

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

The Fetal Medicine Foundation

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Aralıklarla Beta HCH ölçümü ne için yapılır?

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Transkript:

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 9(3) 199-203 (2002) Preeklampside Serum Lipit, Lipoprotein Ve Lp(a) Düzeyleri Fahri Turan*, Nurzen Sezgin*, Elif Özerol*, Aysun Bay Karabulut*, Ayşe Kafkaslı**, Bülbin Sunar Akbaşak*** *İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya AD, Malatya **İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Malatya ***İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD, Malatya Amaç:Yüzyıldan fazla süren yoğun araştırmalara rağmen preeklampsi ve eklampsinin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Muhtemelen plasental ve maternal doku arasındaki etkileşimler primer sebep olmasına karşın, normal gebelikten farkının gerçek sebepleri halen açıklanamamıştır. Hamileliğe bağlı olarak lipit metabolizmasında önemli değişimler ortaya çıktığı için, bu çalışmada preeklampside serum lipit ve Lp(a) değişimlerini araştırmayı amaçladık. Materyal ve Metod: Proteinüri ve yüksek kan basıncı (>140 / 90) değerlerine göre preeklampsili 35 hastayı kapsayan çalışma grubu, kontrol grubu olarak 35 normal hamile kadın ile karşılaştırıldı. Her iki grup lipit parametrelerine ilaveten anne yaşları, hamilelik süreçleri, kan basınçları ve vücut kitle indeksi (BMI) yönünden de karşılaştırıldı. Serum HDL-C, total kolesterol ve trigliserit düzeyleri Olympus AU 600 cihazında enzimatikkolorometrik yöntemle, Lp(a) seviyeleri Lp (a), apo A-I ve apo B düzeyleri Boehring nephelometer-100 analizör de nefolometrik yöntemle çalışıldı. Bulgular: Grupların lipoprotein profillerine göre preeklampside serum HDL-C, total kolesterol ve trigliserit düzeyleri (sırasıyla 58 ± 10; 254 ± 47 ve 259 ± 66), normal hamile değerleriyle (46 ± 8; 219 ± 57 ve 198 ± 49) kıyaslandığında önemli biçimde yüksek bulundu (p<0,05). Lp(a) seviyeleri de kontrole oranla preeklamptik hamilelerde üç kat daha yüksekti (p<0.0001). Apo B düzeyleri preeklamptik gebelerde (115±22 mg/dl) kontrol grubuna (97±15) göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur.(p< 0.0001) Apo A düzeyleri kontrole göre istatistiki olarak anlamlı bulunmadı. Tartışma:Preeklampside bulunan anormal yüksek lipit profilleri, uterus spiral arteriolleri gibi predispose damarlarda patolojik lipit birikiminden sorumlu olabileceği için, bu sonuçlar önem arzedebilir. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Lipit, Lipoprotein, Lp(a) Serum Lipids, Lipoproteins, And Lp(a) Levels in Preeclampsia Purpose:After more than a century of intensive research preeclampsia and eclampsia remain an enigmatic set of conditions. Interaction between placental and maternal tissue is probably the primary cause, but the exact nature of the divergences from normal pregnancy remain unclear. Since there are some important alterations in lipid metabolism due to pregnancy, this study was undertaken in order to evaluate the serum lipid and Lp(a) changes in preeclampsia. Materials and methods:the study population was comprised of 35 patients with preeclampsia according to clinical findings of proteinuria and high blood pressure (>140 / 90) values compared to 35 normal pregnant women as control. Both groups were matched by maternal age, gestational period, blood pressures, and body mass index as well as lipid parameters. Serum total-c, HDL-C, ve TG levels were analised in Olympus AU 600 otoanalysor with enzimatic-calorimetric methods, and Lp (a), apo A-I ve apo B levels were analysed by Boehring nephelometer-100 analiyser with nepholometric method. Results:The lipoprotein profiles of the groups showed that serum HDL-C, total cholesterol, and triglyceride levels were significantly elevated in preeclampsia (58 ± 10; 254 ± 47 and 259 ± 66 respectively) compared to normal pregnant women (46 ± 8; 219 ± 57; and 198 ± 49 respectively ) (p<0,05). Lp(a) levels were 3 times higher in the preeclamptic pregnants compared to controls (p<0,0001). Apo B levels higher (115±22 mg/dl) in preeclamptic patients than control (97±15) and this was statistically significant. 199

Turan ve ark Conclusion: These findings may be important since the abnormal elevated lipid profiles in preeclampsia could be responsible for the pathological lipid deposition in predisposed vessels such as the uterine spiral arteries. Keywords: Preeclampsia, Lipids, Lipoproteins, Lp(a) Preeklampsi geç hamilelik döneminde ortaya çıkan ve çoğunlukla hepatik, nörolojik, hematolojik ve renal hadiselerle birlikte görülen tansiyon yüksekliği olarak ifade edilir. 1 Önceden normotansif olan kadınlarda, gebeliğin ikinci yarısından itibaren kan basıncının 140/90 mmhg nin üzerine çıkması sonucu tanı konulur. 2 Preeklampsi nedenleri üzerinde devam eden araştırma ve tartışmalar bu hastalığın, teoriler hastalığı olarak ta tanımlanmasına neden olmuştur. 3 Preeklampsinin ana klinik bulgularından biri olan hipertansiyon başta koroner kalp hastalığı (KKH) olmak üzere önemli bir çok hastalık için de risk faktörüdür ve anne ölümlerine neden olabilen en ciddi gebelik komplikasyonları arasındadır. Sonradan ortaya çıkan hipertansiyona ilaveten genellikle yaygın ödem ve proteinüri birlikte görülür. 4 Predispoze faktörler; hipertansiyon, diabet, artmış insulin rezistansı, yüksek testesteron, siyah ırk ve artmış kan homosistein düzeyleridir. İlginç olan bunların, diğer endotelial hastalıklar özellikle de ateroskleroz ve diabet mellitusun geç komplikasyonları için de risk faktörü olmasıdır. Preeklampsi, ateroskleroz ve diabet yaygın bir dislipidemiyi de paylaşır. Yüksek trigliserid, azalmış HDL ve artmış small dens LDL bu hastalıkların ortak karekteristiğidir. 5,6 Gebelikte serum total kolesterol ve HDL kolesterol düzeyleri gebelik ayı ile paralel seyreden bir artış göstermekte; özellikle geç gebelik döneminde gebelerin çoğunda maternal hipertrigliseridemi gelişmektedir. Normal gebelikte VLDL kolesterol ve LDL kolesterol düzeyleri de artarak, dönem sonunda en yüksek değerlerine erişmektedir. 5-7 Gebelik hipertrigliseridemisinden adipoz dokuda artmış lipoliz sonucu karaciğere trigliserit sentezi için daha fazla substrat sağlanması, diyetle alınan lipitlerden şilomikron yapımının artması ve yağ dokusundaki azalmış lipoprotein lipaz aktivitesi sorumlu tutulmaktadır. Gebelikteki artmış serum total kolesterol ve HDL kolesterol düzeyleri ise muhtemelen hormonal değişiklikler sonucudur. 7 Çalışmamızda preeklampsi varlığında, lipit ve lipoprotein metabolizmasının nasıl etkilendiğini, özellikle KKH için bir risk faktörü olarak kabul edilen lipoprotein (a) [Lp (a)] değişimleri ile preeklampsi arasında nasıl bir ilişkinin olduğunu araştırmayı ve ayrıca normal ve preeklamptik gebelerde Lp (a), apoprotein A-I (apo A-I), apoprotein B (apo B), HDL kolesterol (HDL-C), LDL kolesterol (LDL-C), total kolesterol (total-c) ve trigliserit (TG) değerleri arasında değişim olup olmadığını gözlemlemeyi amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalında izlenen 35 preeklamptik ve aynı sayıda normal gebe olmak üzere toplam 70 kadını kapsamaktadır. Bu kişilerin çalışma öncesi üç aylık dönemleri sorgulanarak lipit metabolizmasını etkileyecek ilaç kullanmamış kişilerden seçilmesine özen gösterilmiştir. Ayrıca bu çalışmaya dahil edilen bayanlarda içki ve sigara kullanmama şartıda aranmıştır. Hamileliğin ikinci yarısından itibaren daha sıkı kontrol altına alınan anne adaylarının vücut ağırlıkları (kg) ve boy ölçümleri (cm) alındıktan sonra % Body Mass Index değerleri [% BMI = Ağırlık (kg) / Boy 2 (cm) x 100] tespit edildi. Her kontrolde fiziki muayeneleri yanısıra tansiyon ölçümleri ve rutin laboratuvar analizleri de yapılarak diabet, hipertansiyon, hiperlipidemi ve proteinüri yönünden sıkı takipleri yapıldı. Bu kişilerden hamilelik sürecini sorunsuz tamamlayanlar arasından rastgele 35 tanesi belirlenerek, bunlara ait bulgular çalışmada kontrol parametreleri olarak kullanıldı. Preeklamptik grubun belirlenmesi: Rutin kontrolleri sırasında tansiyonu yüksek bulunan hamileler sıkı gözlem altına alınarak, bir hafta içinde üç farklı gün kan basınçları ölçüldü. Bu ölçümlerden en az ikisinde kan basınçları yüksek (sistolik >140 mm.hg ve/veya diastolik >90 mm.hg) ve yaygın ödem yada proteinürileri ( +1 pozitif veya 300mg/ 24 saat ten daha fazla proteinürisi) bulunanların preeklamptik olduklarına karar verildi. Ölçümler, uygun tansiyon aleti manşonu ve standart civalı sifigmomanometre kullanılarak yapıldı. Ölçümden önce olgular 10 dakika dinlendikten sonra oturur pozisyonda sağ kol üzerinden kan basınçları tespit edildi. 200

Preeklampside Serum Lipit, Lipoprotein Ve Lp(a) Düzeyleri Kan örneklerinin alınması ve serumun ayrılması: Çalışmaya dahil edilen kişilerden son trimestir ortalarında (30-35. haftalar arasında) bir gece (10-12 saat) açlık sonrası sabah kan ve idrar örnekleri alındı. Kan örnekleri oda ısısında 30 dakika bekletilerek pıhtılaşmaları sağlandıktan sonra 3000 g de 10 dakika santrifüj edildi. Santrifüj sonrası elde edilen serumdan aynı gün Lp (a), apo A-I, apo B, HDL-C, LDL-C, ve total-c, TG, parametreleri çalışıldı. Serum lipit, lipoprotein ve apolipoproteinlerin ölçülmesi: Serum total-c, HDL-C, ve TG düzeyleri Olympus AU 600 oto analizöründe yine Olympus marka test kitleri kullanılarak enzimatik-kolorimetrik yöntemlerle ölçüldü. Serum Lp (a), apo A-I ve apo B düzeyleri Behring nephelometer-100 analizöründe, aynı marka test kitleri kullanılarak, nefelometrik yöntemle çalışıldı. Serum LDL-C düzeyi ise: Daha önce analiz edilen total-c, TG ve HDL-C değerlerinden Friedewald formülü [LDL-C = Total-C - (TG / 5 + HDL-C)] kullanılarak hesaplandı. 8 İstatistik: Çalışmada elde edilen verilerden grup ortalamaları arasındaki farkı değerlendirmek için unpaired t testi; parametreler arasında korelasyon olup, olmadığını kontrol için Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Bu amaçla SPSS (version 9.05) istatistik programından yararlanıldı. BULGULAR Preeklamptik ve kontrol grubu gebelere ait parametrelerin grup ortalamaları Tablo1 de verilmiştir. Buna göre, her iki grup anne adayları yaş, hamilelik süreçleri ve BMI yönünden karşılaştırıldığında yaş ve hamilelik süreçleri arasında fark olmadığı halde BMI yönünden anlamlı farklı olduğu görülmektedir (Kontrol: 26,0±1,9; Preeklamptik: 28,2±2,9; p<0.0001). Sistolik ve diastolik kan basıncı yüksekliği preeklamptik grubun tanı almasını sağlayan parametreler olduğu için doğal olarak her iki parametrenin de grup ortalamaları yüksek bulunmuştur. Lipoprotein profilleri kıyaslandığında: Apo A-I ve LDL-C hariç diğer lipoprotein paremetrelerinde preeklamptik grup ortalamaları kontrole göre anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. Çalışmada incelenen parametreler arasında anlamlı ilişki olup, olmadığı araştırıldığında: Sistolik ve diastolik kan basınçları ve Lp (a) parametrelerinin yaş, apo A ve LDL-C hariç diğer tüm parametrelerle; bu arada kendi aralarında da pozitif korelasyona sahip olduğu görülmüştür. Yaş ve apo A nın diğer hiçbir parametre ile ilişkisinin olmadığı; LDL-C ün ise, sadece total kolesterol ile pozitif korelasyona sahip olduğu görülmüştür.. Tablo 1: Preeklamptik ve normal gebe lipid parametreleri ile yaş, BMI, tansiyon, gebelik süresi Kontrol grubu n=35 Preeklamptik grup n=35 Yaş 27,9±2,7 28,9±5,3 0.317 (yıl) Hamilelik 39,1±1,1 38,9±0,9 0,925 Süreci (Hafta) BMI 26,0±1,9 28,2±2,9 0.001* (kg/m 2 ) Sistol. KB 113±9 163±10 0.0001* (mm Hg) Diastol. KB 72±8 108±8 0.0001* (mm Hg) Lp(a) 36±24 102±53 0.0001* Apo A 171±32 171±29 0.961 Apo B 97±15 115±22 0.0001* HDL-C 46±8 58±10 0.0001* LDL-C 124±16 135±40 0.134 Total-C 219±57 254±47 0.006* mg/dl) TG mg/dl) 198±49 259±66 0.000* Grup ortalamaları: Ortalama ± SD olarak ifade edildi. *: İstatistiksel olarak anlamlı değerler (p<0,05). TARTIŞMA Preeklamptik ve normal hamilelere ait lipid, lipoprotein ve Lp (a) düzeylerinin araştırıldığı bu çalışmada lp(a) ve Apo B, Total kolesterol, trigliserid, parametrelerinin istatiksel olarak anlamlı yüksek bulunması bu parametrelerin preeklampsi patogenezinde etkili olduğu kanısını uyandırmaktadır. Ancak, burada tanı ve tedavi şansını artıran primer nedenin hangisi olduğunun belirlenmesi önemlidir. Primer neden lipid metabolizmasıyla ilgili bozukluklar mı, genetik faktörler mi, yoksa preeklampsi klinik olarak ortaya çıktıktan sonra mı bu parametrelerde değişiklik olmaktadır?.. Preeklampsinin ortaya çıkışına sebep olan gerçek nedenin halen tam olarak bilinmediği göz önüne alınırsa, hastalığın tanı ve izlemde kullanılan P 201

Turan ve ark parametrelerin hastalığın ortaya çıkışını tahmin etmede ve risk belirlemede kullanılabilir güvenli parametreler olması gerekir. Bu konuda da farklı iddialar mevcut olup, çeşitli araştırmacılar farklı görüşler ileri sürmektedirler. İkinci trimestirden itibaren maternal plazma Lp(a) düzeylerini araştıran Bar J. ve arkadaşlarına göre; preeklampsi dışında çeşitli komplikasyonlara sahip hamilelerde Lp(a) seviyeleri, preeklamptik ve normal hamilelere kıyasla yüksek olmasına karşın; preeklamptik ve normal hamileler arasında anlamlı fark bulunmadığı görülmüştür. Buna göre preeklampsinin klinik olarak ortaya çıkmasıyla birlikte serum Lp(a) düzeylerinde artış görüldüğü, fakat Lp(a) düzeyleri hastalık ortaya çıkmadan önce yükselmediği için hastalığın önceden belirlenmesinde marker olarak kullanılamayacağı, sonucu çıkarılmıştır. 9 Sattar N ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışma da bu görüşü destekler niteliktedir. Çalışmada hamileliğin hipofibrinolitik bir sürece sahip olduğu, Lp(a) nın yapısal olarak plazminojene benzediği ve yüksek Lp(a) düzeylerinin fibrinolizise yol açtığı ifade edilerek, bu durumun hamileliğin sona ermesine katkıda bulunabileceği ileri sürülmüştür. Bu araştırmanın sonucunda, normal hamilelik sürecinde fibrinolizi etkileyecek biçimde Lp(a) düzeylerinde iki misline yakın artış görülürken; preeklamptik hamilelerin Lp(a) düzeylerinde ekstra artış olmadığı, bu nedenle Lp(a) nın preeklampsi patofizyolojisinde rol alamıyacağı iddia edilmiştir. 10 Preeklampsi tanı ve tedavisinde farklı araçlardan faydalanmayı düşünen bazı araştırıcılar ise farklı parametrelere yönelerek, preeklampsi ve esansiyel hipertansiyon gelişiminde lipid peroksitleri, nitrik oksit ve antioksidanların rolünü sorgulamışlardır. Buna göre, normal hamilelere kıyasla preeklamptik ve esansiyel hipertansiyonlu hamilelerde lipid peroksitleri / nitrik oksit oranlarının yüksek olduğu tespit edilerek. Buradan oksidan stresin esansiyel ve preeklamptik hipertansiyon gelişiminde önemli rol oynadığı ve tedavide antioksidanlardan yararlanılabileceği tezi savunulmuştur. 11 Başka bir çalışmada preeklampsinin tanı almasında hipertansiyonun, çok önemli parametre olduğu kabul edilmesine rağmen preeklampsi gelişimini tahmin etmede yetersiz kaldığı, idrar kalsiyum/kreatinin oranının bu konuda daha kuvvetli bir tahmin aracı olduğu ileri sürülmüştür. 12 Bir diğer çalışmada ise preeklampsi gelişimi ile serum Lp(a), CRP ve apo A izoform düzeyleri arasındaki ilişki araştırılmıştır.preeklampsi sürecinde serum Lp(a) ve apo A düzeylerinin sanki birer akut-faz reaktantı gibi CRP ye paralel artışlar gösterdiği, bu nedenle bu parametrelerin yüksek riskli hamilelerin tahmininde önemli belirleyiciler olarak kullanılabileceği tezi savunulmuştur. 13 Halbuki benzer parametreler üzerinde çalışan başka bir araştırma grubu Lp(a) ve apo A fenotiplerinin preeklampsi patogenezine önemli katkılarının olmadığını savunmaktadır. 14 Preeklampsi ve lipid metabolizmasını inceleyen araştırmaların bir çoğunda lipid, lipoprotein ve Lp(a) parametrelerinin preeklampsi patogenezinde önemli parametreler olduğu, hastalığın tanı ve tedavisinde bu parametrelerden yararlanılabileceği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Bu konuda sadece Lp (a) dan değil doku büyüme faktörü (TGF)-beta1 ve CRP düzeylerinden de faydalanılacağı iddia edilmektedir. 15,16 Bizim çalışmamızda da preeklamptik grupta lipid parametrelerinden; lp(a) ve Apo B, total kolesterol, trigliserid, HDL kplesterol düzeyleri anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Özellikle Lp(a) düzeylerinin kontrol grubuna kıyasla üç kat daha yüksek bulunması ayrı bir öneme sahiptir. Ayrıca birçok parametre arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon da mevcuttur. Bu sonuca göre, preeklamptik hamilelerde serum lipit, lipoprotein ve Lp(a) düzeylerinde önemli artışlar olduğu ve bu artışların kan basıncındaki artışla ilişkili olduğu söylenebilir. Ancak, Lp(a) dahil bu parametrelerin hiçbirinin preeklampsi gelişimini önceden tahmin etmeye yarıyacak spesifik bir belirteç olduğunu söylenemez. Böyle bir sonuç için daha preeklampsi tanısı konmadan, hamileliğin başından itibaren tüm parametrelerin çok iyi izlenmesi gerekir. Aynı durum Lp(a)-preeklampsi ilişkisi için de geçerlidir. Lp(a) nın preeklampsi belirteci olduğuna karar verebilmek için, hamilelik sürecinin tam olarak izlenmesi ve Lp(a) nın hastalığın şiddetine paralel olarak yükseldiğinin ortaya konması gerekir. Preeklampsili hastalarda bulduğumuz anormal yüksek lipit profilleri, uterus spiral arteriolleri gibi predispose damarlarda patolojik lipit birikiminden sorumlu olabileceği için, bu sonuçlar gelecek çalışmalara ışık tutması açısından önem arzedebilir. KAYNAKLAR 1. Chesley LC: Diagnosis of preeclampsia. Obstet Gynecol 1985;65:423 425. 2. S. Oğuz Kayaalp: Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji Cilt 2. Hacettepe Taş yayınevi, Ankara 1989; 1053-54. 202

Preeklampside Serum Lipit, Lipoprotein Ve Lp(a) Düzeyleri 3. Brown MA. Pre-eclampsia: recognition, prevention and management. Nephrology 1995;1:163 173. 4. JM Roberts, CW Cooper. Pathogenesis and genetics of preeclampsia. Lancet 2001; 357: 53-56. 5. Herrera E, Gomez-Goronado D, Lasuncion MA: Lipid metabolism in pragnancy. Biol Neonate 1987; 51: 70-77. 6. Van den Elzen HJ, Wladimiroff JW, Cohen-Overbeek TE, de Bruijn AJ, Grobbee DE. Serum lipids in early pregnancy and risk of pre-eclampsia. Br J Obstet Gynaecol. 1996; 103(2): 117-22. 7. Knopp RH. Worth MR, Charles D, et al: Lipoprotein metabolizm in prengnency, fat transport to the fetus, and effects of diabettes. Biol Nonate 1986; 50: 297-317. 8. Friedewald WT, Levy RI, Fredrickson DS. Estimation of the concentration of low density lipoproteins cholesterol in the assessment of lipid abnormalities and coronary disease risk. Clin Chem 1990; 36: 36-42. 9. Bar J, Harell D, Bardin R, Pardo J, Chen R, Hod M, Sullivan M. The elevated plasma lipoprotein(a) concentrations in preeclampsia do not precede the development of the disorder. Thromb Res 2002;105:19-23. 10. Sattar N, Clark P, Greer IA, Shepherd J, Packard CJ. Lipoprotein (a) levels in normal pregnancy and in pregnancy complicated with pre-eclampsia. Atherosclerosis 2000;148:407-11. 11. Kumar CA, Das UN. Lipid peroxides, anti-oxidants and nitric oxide in patients with pre-eclampsia and essential hypertension. Med Sci Monit 2000;6:901-7. 12. Saudan PJ, Shaw L, Brown MA. Urinary Calcium/Creatinine Ratio as a Predictor of Preeclampsia AJH 1998;11:839-43. 13. Nagy B, Rigo J, Jr., Fintor L, Romics L, Papp Z, Karadi I. Distribution of apolipoprotein(a) isoforms in normotensive and severe preeclamptic women. J Matern Fetal Med 1999;8:270-4. 14. Leerink CB, de Vries CV, van der Klis FR. Elevated levels of serum lipoprotein(a) and apolipoprotein(a) phenotype are not related to pre-eclampsia. Acta Obstet Gynecol Scand 1997;76:625-8. 15. Kaminski K, Czuba B, Fiegler P. [Predictive usefulness of lipoproteins a -Lp (a) in cases of preeclampsia]. Ginekol Pol 2000;71:777-82. 16. Djurovic S, Schjetlein R, Wisloff F, Haugen G, Husby H, Berg K. Plasma concentrations of Lp(a) lipoprotein and TGF-beta1 are altered in preeclampsia. Clin Genet 1997;52:371-6. 203