Çukurova Yöresinde Seyrek Yerleşimli Ekinokokkozis (134 olgu )



Benzer belgeler
KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

AKCİĞER KİST HİDATİĞİ. Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD

Ekinokokkozis. E. granulosus Kistik Ekinokokkozis. E. multilocularis Alveoler Ekinokokkozis. E. vogeli ve E. oligoarthrus Polikistik Ekinokokkozis

Ü.Nilgün Daldal*, Metin Atambay*, T. Mutlu Aycan*, Neslihan Yıldız*, Özlem Aycan-Kaya**

ECHİNOCOCCCOSİS/HYDATİDOSİS (Kist Hidatit) Zekai BASTEM Veteriner Hekim

4 Eylül 2014 Perşembe

Seyrek yerleşimli ekinokokkozis olguları (45 olgu)

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

Endometriozis. (Çikolata kisti)

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Kistik Ekinokokkozis Nedeniyle Opere Edilmiş 91 Olguda Klinik, Morfolojik ve Serolojik İrdelemeler

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Kistik ekinokokkoz, retrospektif inceleme. Key Words: Cystic echinococcosis, retrospective investigation.

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

KİSTİK EKİNOKOKKOZİS OLGULARININ İRDELENMESİ ve HİSTOPATOLOJİK İNCELEMEDE NEKROZUN TANISAL ÖNEMİ

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Ekstrahepatik yerleşimli primer intraabdominal hidatik kist olguları

Kistik Ekinokokkozis: Aile Enfeksiyonu

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

ADLİ OTOPSİLERDE SAPTANAN HİDATİK KİSTLER

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Türkiye'de Yılları Arasında Kistik Ekinokokkozis

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Adıyaman da Kistik Ekinokokkozis Ön Tanılı Hastaların İndirekt Hemaglütinasyon (İHA) Yöntemi ile Değerlendirilmesi

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Spinal Kist Hidatik Hastalığı: Yedi Olgunun Değerlendirilmesi

Due to Rare Location And Difficulty in Diagnosis: Left Diaphragmatic Cyst Hydatid

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Akciğer hidatidozunun tanısında IHA, ELISA ve Western Blot testlerinin değerlendirilmesi

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

Zoonoz parazit nedir?

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

Çalışma aşağıdaki aşamalardan oluşmuştur: Uygulama aşamaları : Yukarıda belirtilen aşamalar aşağıdaki şekilde gerçekleştirilmiştir.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Doppler Ultrasonografisi

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Akciğer Hidatik Kisti

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

GENİTAL VE ANAL BÖLGE MUAYENESİ

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

AMİLAZ (SERUM) Klinik Laboratuvar Testleri

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Domuzlarda Et Muayenesi Prof. Dr. ALİ AYDIN. Genelde sığırlara benzer. Akciğer, dil, karaciğer, kalp takım halinde dışarı alınarak muayene edilir

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Pankreas Kisti Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ LABORATUVAR TEKNİKLERİ PROGRAMI II DERS İÇERİKLERİ:

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Parazitolojide Laboratuvar. Editörler: Prof. Dr. Metin Korkmaz ve Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok Dizgi ve Baskı: META Basım, Bornova, İzmir

Dersi verecek öğretim üyesi okul yönetimi tarafından dönem başında belirlenecektir.

Patoloji ve Sitoloji Laboratuarı

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

KİSTHİDATİK ve CERRAHİ TEDAVİSİ. Dr.Serdar Onat

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

TEK VE ÇOĞUL TUTULUMLU AKCİĞER KİST HİDATİK OLGULARINDA MORBİDİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Tarihçe ve Epidemiyoloji


NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR. Prof. Dr. Y. Ali Öner


Asendan AORT ANEVRİZMASI

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Karaciğerin Kistik Hastalıkları. Prof.Dr.Hasan Besim

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

Çorum da Kistik Ekinokokkoz Ön Tanısı ile Başvuran Hastaların Radyolojik, Biyokimyasal ve Serolojik Analizlerinin Değerlendirilmesi*

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi / Gümüşhane University Journal of Health Sciences:2016;5(1)

MENOPOZ. Menopoz nedir?

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Bruselloz. Muhammet TEKİN. Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü

Transkript:

Türkiye Parazitoloji Dergisi, 33 (1): 77-81, 2009 Türkiye Parazitol Derg. Türkiye Parazitoloji Derneği Turkish Society for Parasitology Çukurova Yöresinde Seyrek Yerleşimli Ekinokokkozis (134 olgu ) Sibel HAKVERDİ 1, Hamide SAYAR 2, Mehmet YALDIZ 1, Şeyda ERDOĞAN 3, Bülent AKANSU 1, M. Şerefettin CANDA 1 1 Mustafa Kemal Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı, Antakya, Hatay, 2 Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği, Adana, 3 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Adana, Türkiye ÖZET: Ekinokokkozis tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu toplumlarda sıklıkla görülen paraziter bir hastalıktır. Türkiye de Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Trakya bölgelerinde daha sık izlenmektedir. Yüksek oranda karaciğer ve akciğerde yerleşim gösteren ekinokkokozis seyrek olarak diğer doku ve organlarda da görülebilir. Bu çalışmada Çukurova bölgesinde, 10 yıllık sürede, 962 ekinokokkozis olgusu saptadık. Bu olguların 134 ü (%13,9) akciğer ve karaciğer dışı yerleşimdedir. Seyrek yerleşim gösteren ekinokokkozis olgu oranlarını belirlemek ve konu üzerine dikkati çekmeyi amaçladık. Anahtar Sözcükler: Ekinokokkozis, seyrek yerleşim. Unusual Localization of Echinococcosis in Cukurova (134 Case) SUMMARY: Echinococcosis is a parasitic disease frequently occurring in societies where agriculture and raising animals are common. In Turkey, it is more commonly observed in eastern and middle Anatolia and in Marmara and Trakya regions. While there is a high rate of occurrence in the liver and lungs, Echinococcosis can occasionally be present in other tissues and organs. In this study which was carried out in the Cukurova region, we found 962 echinococcosis cases in a ten year period. Of these, 134 (13.9%) were located outside the liver and the lung. Our aim was to determine the rate of unusual location of echinococcosis cases in our region and draw attention to the issue. Key Words: Echinococcosis, unussualy localization GİRİŞ Ekinokokkozis tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu toplumlarda sıklıkla görülen paraziter bir hastalıktır. Dünyada koyun ve sığır yetiştiren Güney Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda, Rusya ve Akdeniz ülkelerinde endemiktir (16). Türkiye de Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Trakya bölgelerinde daha sık izlenmektedir (6). İnsanlarda ekinokokkozis (hidatid hastalığı, hidatidozis) sıklıkla Echinococcus granulosus daha az sıklıkta Echinococcus multilocularis, çok seyrek olarak da Echinococcus vogeli ve Echinococcus oligartrus larvaları ile oluşmaktadır (1). E. granulosus un erişkin formu, kesin konak olan köpek ve diğer köpekgillerin ince bağırsağında, larva formu ise ara konak Makale türü/article type: Olgu Sunumu / Case Report Geliş tarihi/submission date: 02 Temmuz/02 July2008 Düzeltme tarihi/revision date: 11 Kasım/11 November 2008 Kabul tarihi/accepted date: 19 Ocak/19 January 2009 Yazışma /Correspoding Author: Sibel Hakverdi Tel: (90) (326) 241 55 15 Fax: - E-mail: hakverdisibel@yahoo.com 4. Hidatidoloji Kongresinde (25-28 Haziran 2008, Malatya) sunulmuştur. olan koyun, keçi, sığır ve domuz gibi hayvanların ve seyrek olarak insanların iç organlarında yerleşir. Enfekte arakonak hayvanların parazitik kist içeren organları, kesin konak tarafından çiğ olarak yenildiğinde, kesin konak hayvanların ince bağırsaklarında olgun kurtçuk haline gelir. Daha sonra bu kurtçuğun yumurta içeren gebe halkaları dışkı ile dış ortama atılarak çevreye yayılır. Atılan parazit yumurtaları ara konaklar tarafından sindirim ya da nadiren solunum yoluyla alınarak hastalık oluşur. Ara konakta mide ve ince bağırsaklardaki enzimlerin etkisi ile açılan yumurtalardan çıkan onkosfer bağırsak duvarını delerek portal dolaşıma girer. Öncelikle karaciğere yerleşen embriyolar içi sıvı dolu, yavaş büyüyen kistler oluşturur. Nadiren karaciğer sinüzoidlerini aşarak kalbe, oradanda sistemik dolaşıma geçer ve tüm organlarda yerleşebilir. Echinococcus granulosus un oluşturduğu kistler genelde basit üniloküler ya da septasyonludur. İçi berrak sıvı ile dolu kist duvarı histopatolojik olarak 3 tabakadan oluşur. En dışta konak tarafından oluşturulan, perikist (adventisyal tabaka) denilen, beyaz renkte, kalın fibröz kapsül bulunur. Değişik oranda mononükleer iltihabi hücreler, eozinofil lökositler ve dev hücreler içerir, %25 olguda, bu tabakada kalsifikasyon izlenir.

Hakverdi S. ve ark. Kalsifikasyon daha çok yaşlı kistlerde görülür. Perikist tabakasının içinde parazit tarafından yapılan, konaktan gelen besinlere karşı geçirgen, bakterileri geçirmeyen, asellüler, laminalı kütiküler tabaka (1mm) vardır. En iç tabaka ise protoskolekslerin geliştiği germinal membrandan (10-15μ) oluşur. Kistin içinde ise skoleksler, yavru kistler ve antijenik özelliği olan sıvı bulunur (1, 7, 14). Echinococcus multilocularis in oluşturduğu kistler multilokülerdir. Makroskobik olarak süngerimsi yada ekmek içi görünümdedir ve içlerinde sarı renkli jelatinimsi sıvı bulunur. Çevresinde düzenli kapsülü bulunmaması ve infiltratif gelişiminden dolayı malign tümör ile karıştırılır (6). Histopatolojik olarak, her kist fokal yada diffüz koagülasyon nekroz alanı içinde dejenere germinatif tabaka ile döşeli hyalin membranlardan oluşmaktadır (14). Çevre dokuya metastaz da izlenebilir. Bunlar üniloküler kistlerden daha az görülmekle birlikte, Dünya da ve Türkiye de kimi bölgelerde, örneğin Erzurum, Kars, Ağrı, Diyarbakır ve Konya dolaylarında daha çok sayıda izlenmektedir (4). Her iki türde de asıl yerleşim yeri karaciğer olmasına karşın kanın ulaşabildiği tüm doku ve organlarda izlenebilirler. Seyrek rastlanılan yerleşimler tanısal güçlükler gösterir ve çoğunlukla sadece histopatolojik inceleme ile tanınabilir (8). Çalışmamızın amacı Çukurova yöresinde son 10 yılda ekinokokkozis tanısı alan 962 olgudan seyrek yerleşimli olan 134 olguyu (%13,9) son kaynakların ışığında değerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışma kapsamına, Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı (2004-2007), İskenderun ve Antakya Devlet Hastanesi patoloji laboratuvarları (1997-2007) ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çukurova ve Adana Devlet Hastaneleri patoloji laboratuvarlarını (1997-2007) içeren 7 merkezde patolojik inceleme için gönderilen materyallerden ekinokokkozis tanısı alan olgular alındı. BULGULAR Dizide toplam 962 kistik ekinokokkozis olgusu bulunmaktadır. Bunların 134 ü karaciğer ve akciğer dışı yerleşimdedir (Tablo 1). İki olgu multiple yerleşimlidir. Ortalama yaş kadınlarda 40.80 (7-76), erkeklerde 30.03 (8-89), tüm olgularda ise 38.63 (7-89) olarak bulundu. Olguların yaş ve cinsiyet dağılımları tablo 2 ve tablo 3 te verilmiştir. TARTIŞMA Ekinokokkozis kırsal yaşam ve hayvancılığın yaygın olduğu, koruyucu hekimlik ve çevre sağlığı önlemlerinde yetersizliğin göze çarptığı toplumlarda giderek artan paraziter bir hastalıktır. Bütün organlarda hastalık oluşturur fakat en sık karaciğer ve akciğerde yerleşim gösterir. Bu durum parazitin yaşam döngüsü ile ilgilidir. Karaciğer portal akım yoluyla ilk karşılan filtredir. Larvaların çoğu burada tutulur ve kist yapısı oluşur. Karaciğerdeki mikrovasküler duvarı geçen larvalar (%10-20) akciğere ulaşır. Bir kısmı buradan sistemik dolaşıma geçerek tüm doku ve organlarda yerleşebilir. Farklı yerleşimlerle ilgili olarak diğer bir varsayım da diffüzyon ile mezenterik lenf damarlarına geçen larvaların venöz yolla tüm dokulara ve/veya bağırsak duvarından direk geçişle (transmural göç) değişik karın içi organlarına yerleştiğidir (16). Tablo 1. Seyrek lokalizasyon gösteren tek yada multıpl yerleşimli üniloküler kistik ekinokokkozis olguları. Lokalizasyon Olgu (n=134) % (100) Dalak¹ 34 25,37 Yumuşak doku 20 14,92 Batın içi² 19 14,17 Böbrek³ 20 14,92 Beyin 15 11,19 Kemik 9 6,71 Pankreas 3 2,23 Meme 3 2,23 Pelvis 2 1,49 Eklem 2 1,49 Mesane 1 0,74 Kalp 1 0,74 Over 1 0,74 Tiroid 1 0,74 Retroperiton 1 0,74 İnsizyon skarı 1 0,74 Koledok 1 0,74 ¹5 olgu mikst tutulum (dalak +yumuşak doku, dalak +böbrek, dalak +karaciğer (3 olgu)); ²Bir olgu mikst tutulum ( batın içi + karaciğer); ³İki olgu mikst tutulum (böbrek + dalak ve böbrek + karaciğer) Tablo 2. Dizideki olguların yaş dağılımı (13 olgunun yaşı bildirilmemiş). Yaş aralığı Sayı % 0-10 9 7,43 11-20 9 7,43 21-30 21 17,35 31-40 24 19,83 41-50 28 23,14 51-60 22 18,18 61-70 2 1,65 71-80 5 4,13 81-90 1 0,82 Toplam 121 100 Tablo 3. Dizideki olguların cinsiyete göre dağılımı Kadın 72 %53.73 Erkek 62 %46.26 Toplam 134 %100 78

Çukurova da Kist Hidatik olguları Lokalizasyon Tablo 4. Seyrek lokalizasyonlu olguların bazı diziler ve kendi dizimizdeki bulgularının karşılaştırması. Hakverdi 1997-2007 Kılınç 1980-2002 Canda 1980-2001 Çöl 1995-1999 Çiftçioğlu 1966-1995 Gündoğdu 1999-2004 Atambay 2002-2004 Toplam Dalak 29 3 3 3 8+3-49 Batın içi 19 4 2 2 23+3 7 60 Yumuşak doku, kas 19 2 2 1 5+0 1 30 Böbrek 18 5 2 3 11+3 2 44 Betin 15 12 1 2 14+1-45 Kemik, vertebra 9 2 4 1 7+3-26 Pankreas 3 - - - - - 3 Meme 3 3 - - 4+1-11 Pelvis 2 - - - - - 2 Mesane 1 - - - - 1 2 Eklem 2 - - - 1-3 Kalp 1 - - - 1-2 Pelvis, rektovezikal - - - - 3 1 4 Tiroid 1 1 - - - 1 3 Retroperiton 1-1 - 1-3 İnsizyon skarı 1 - - - - - 1 Koledok, safra kesesi 1 2 1 2 2 1 9 Scrotum - - 1-2 - 3 Over, fallop tüpü, uterus 1-1 - 2+3-7 Paranazal sinüs - - - - 4-4 Femoral arter - - - - 1-1 Aorta abdominalis - - - - - 1 1 Orbita - - - - 1-1 Parotis - - - - 1-1 Dalak+yumuşak doku 1 - - - - - 1 Dalak-böbrek 1 - - - - - 1 Kalp+akciğer+karaciğer - - 1 - - - 1 Karaciğer+böbrek - - - - 1-1 Dalak+karaciğer 3 - - - - - 3 Batıniçi+karaciğer 2 - - - - - 2 Böbrek+karaciğer 1 - - - - - 1 Toplam 134/962 34/243 19/80 14/176 86+23/289+133 15/61 329/1944 Karaciğer ve akciğer dışı yerleşimler seyrektir. Grassi (10) seyrek yerleşimlerle ilgili olarak, 1965 yılında, istatistiksel bir sınıflandırma yöntemi kullanmıştır. Olguları yerleştikleri organlara göre; sık görülen grup, böbrek, dalak, kemik ve kas, daha seyrek görülen grup beyin, pankreas, diafram, tiroid, kalp, meme, tükrük bezi, pelvis boşluğu ve en az görülen grupta da, hipofiz bezi, prostat, böbrek üstü bezi, lenf nodu, periferik sinirler, göz ve labiyum majus yerleşimi olarak üç sınıfta toplamıştır. Çalışmamızdaki olguların 87 si sık görülen, 27 si de daha az görülen yerleşim grubundadır. Seyrek yerleşim oranı çeşitli çalışmalarda %5 ile %33 arasında bildirilmiştir (8). Serimizde bulduğumuz oran %13,9 dur. Periferik yerleşim en sık batın, böbrek, dalak, kas, kemik, beyin, meme gibi doku ve organlarda görülmektedir (8, 12). Seyrek yerleşimli olguların bildirildiği altı adet çalışmanın ve bizim çalışmamızın organ yerleşimlerine göre verileri Tablo 4 de gösterilmektedir. Serimizde en sık yerleşim dalak olarak izlenirken Kılınç çalışmasında (12) en sık yerleşimi beyinde, Canda (5) kemikte, Çöl (9) dalak ve böbrekte, Çiftçioğlu (8) ve Gündoğdu (11) batın içinde, Atambay (3) ise böbrekte bildirmişlerdir. Serimizde en sık yerleşim, sırasıyla dalak (%25), böbrek ve yumuşak doku (%15), batın (%14), beyin (%11) ve kemik (%7) şeklindedir. Seyrek yerleşim bazen organ yitimine bazı zamanlarda da ölümle sonlanabilecek patolojilere neden olabilir. Olgularımızda dalak ve parankimal böbrek lokalizasyonları total organ çıkarılmasını gerektirmiştir. Canda ve arkadaşları dizilerinde bacak amputasyonunu ile sonlanan kemik yerleşimli bir olgu bildirmiştir (5). Seyrek yerleşimli olguların bir bölümü birden fazla organda görülebilir. Bunlarda çoğunlukla karaciğer ve akciğer beraberliği görülmekte ise de, her iki yerleşimi seyrek olan olgularda vardır. Dalak ve apandiste, böbrek, kas ve retrovezikal bölge- 79

Hakverdi S. ve ark. de kistlerin beraber görüldüğü bildirilmiştir (5, 9). Dizimizde dalak ve yumuşak doku, ayrıca dalak ve böbrek birlikteliği gösteren iki adet olgumuz vardır. Ultrasonografi (USG), kompitürize tomografi (CT) ve magnetik resonans görüntüleme (MRI) yöntemleri çok duyarlıdır ve invaziv değildir (7, 16). Fakat kesin tanı histopatolojik olarak konur. Işık mikroskobunda, hematoksilen-eosin ile boyalı kesitlerde; en dışta fibröz kapsül, bunun içinde asellüler, laminalı kütiküler tabaka, en içte germinal membran ve bazen skoleksler görülür (Şekil 1 ve 2) (5, 14). Temel tedavi cerrahidir. Cerrahide temel ilkeler parazitin inaktive edilmesi, germinatif membranın ortadan kaldırılması ve geride kalan boşluğun kapatılması şeklindedir. Cerrahi tedavi esnasında dikkat edilmez ise kist sıvısı ile dolu germinatif tabakanın iç yüzeyindeki skoleksler etrafa yayılır, bu durumda hastalığın tekrar etmesi kaçınılmazdır. Tekrar eden ekinokokkozis olgularının tedavisi çok daha zordur. Seyrek yerleşimlerde tedavi seçeneği olarak genelde organın tamamen alınması şeklinde olduğundan bu olgularda hastalığın tekrarı sık karşılaşılan bir bulgu değildir (1, 16). Ekinokokkozis, Türkiye de 1861 den beri bilinen (2) bir hastalık olmasına rağmen, koruma ve kontrol programlarının yetersizliğinden dolayı hala oldukça sık rastlanılan bir hastalıktır. Verilerin büyük çoğunluğu hastane kayıtlarına dayanmaktadır (13). Az sayıdaki saha çalışmalarında serolojik yöntemler de uygulanmıştır. Marmara bölgesinde 1991 yılında insanlarda Casoni yöntemi ile %9,2, IHA testi ile %12 oranında pozitiflik bildirilmiştir (15). Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 1984 ile 1986 yılları arasında 5964 ve 1987 ile 1994 yılları arasında 21 303 hasta saptanmış olup buna göre her yıl 2000-2500 yeni olgu bildirilmektedir (2, 17). Bu olgularda seyrek yerleşim oranı yaklaşık olarak 125-6765 / yıl (%5-33) yeni olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Şekil 1. H&E x100 Homojen, lamellöz, avasküler ve asellüler kütiküler tabaka. 2. H&E x400 Lümende izlenen skoleks. Kistler yavaş büyür (5-20 yıl) ve genelde 5cm. çapa ulaşıncaya kadar belirti vermezler. Boyut büyüdükçe basınç ve tıkayıcı etkilere bağlı klinik bulgu gösterir (1, 7). Seyrek yerleşimler akılda tutulmaz ise kist rüptürü, ateş, eosinofili ve anaflaktik şoka varan bulgular veya süpürasyon gibi komplikasyonlar oluşabilir. Görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler ile ameliyat öncesi tanı kolaylaşmasına rağmen; kistin tümör, apse, basit kist gibi diğer yer kaplayan olgularla ayırıcı tanısının yapılabilmesi ve operasyon sonrası nükslerin doğru değerlendirilebilmesi için serolojik tanı yöntemleri ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu amaçla Enzime Linked Immunosorbent Assay (Ig G teşhisi için IgG-ELİSA), İndirek Hemaglutinasyon Antikor Testi (IHAT) ve Latex Aglütinasyon Testi (LAT) laboratuarlarda en sık kullanılan testlerdir (1). Ekinokokkozis aktif üreme çağındaki genç insanlarda görülmektedir. Bu nedenle ciddiyetini hala koruyan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Seyrek yerleşimli olguların tanı güçlüğü yaratmaları, erken teşhis ve sağaltımları açısından akılda tutulması gerekmektedir. Organ kayıpları, bazen ölümcül sonuçlanabilmeleri düşünüldüğünde, ekonomik kayıplarda eklenirse en kısa sürede ciddi önlemlerin alınması gerektiği görülmektedir. KAYNAKLAR 1. Altıntaş N, Tınar R, Çoker A, 2004. Echinococcosis (1. baskı) (Ed: Altıntaş N, Tınar R, Çoker A) Hidatoloji Derneği Yayın No:1, s.129-283. 2. Altintaş N, 2003. Past to present: echinococcosis in Turkey. Acta Trop, 85: 105-112. 3. Atambay M, Türkmen E, Karaman Ü, Söğütlü G, Aydın NE, Daldal N, 2005. Üniloküler kistik ekinokokkozis olgularında yapısal değişiklikler. Türkiye Ekopatol Derg, 11(2): 71-74. 4. Canda MŞ, 1995. Ekinokokkozis patolojisi (50 olgu) ve Türkiye de güncel ekinokokkozis sorunu. Türkiye Ekopatol Derg, 1(3-4): 55-58. 80

5. Canda MŞ, Canda T, 1995. Üniloküler kistik ekinokokkozisde seyrek yerleşim (13 olgu). Türkiye Ekopatol Derg, 1(3-4): 121-124. 6. Canda MŞ, Güray M, Canda T, Astarcıoğlu H, 2003. The Pathology of Echinococcosis and the Current Echinococcosis Problem in Western Turkey (A Report of Pathologic Features in 80 cases). Turk J Med Sci, 33:369-374. 7. Czermak BV, Akhan O, Hiemetzberger R, Zelger B, Vogel W et al, 2008. Echinococcosis of the liver. Abdominal Imaging, 33(2): 133-143. 8. Çiftçioğlu MA, Keleş M, Gündoğdu C, 1995. Seyrek görülen ekinokokküs lokalizasyonları (89olgu). Türkiye Ekopatol Derg, 1(3-4): 125-127. 9. Çöl C, Çöl M, Lafçi H, 2003. Unusual localisationof hidatid disease. Acta Madica Austriaca, 30: 61-64. 10. Grassi G, 1965. Contributo allo studio di alcune localizzazioni rare dele cisti da echinocco. Gazz Sanit, 9: 428-434. 11. Gündoğdu C, Arslan R, Arslan MÖ, Gıcık Y, 2005. Erzurum ve çevresinde insanlarda kistik ve alveolar ekinokokkozis olgularının değerlendirilmesi. Türkiye Parazitol Derg, 29(2): 163-166. 12. Kılınç N, Uzunlar AK, Özaydın M, 2003. Seyrek yerleşimli ekinokokkozis olguları (45 olgu). Türkiye Ekopatol Derg, 9 (1-2): 25-30. 13. Saygı G, 1996. Hydatidosis in Turkey within the last fourteen years (1979-1993). Cumhuriyet University pres, Sivas. 14. Temiz A, Özaydın M, Müderriszade M, Yaldız M, Hakverdi S, 1995. Diyarbakır yöresinde ekinokokkozis sorunu. Türkiye Ekopatol Derg, 1(3-4): 104-109. 15. Tuğrul M, Özkan E, 2001. Hidatidozun Trakyadaki epidemiyolojisi. Birinci Ulusal Hidatidoloji Kongresi. 8 Haziran 2001. 21-22. 16. Versaci A, Scuderi G, Rosato A, Angıo LG, Oliva G et al. 2005. Rare localisation of echinococcosis: personal experience. ANZ J Surg, 75: 986-991. 17. Yazar S, 2005. Kayseri de Kistik Ekinokokkozisin Son Altı Yıldaki Durumu. Türkiye Parazitol Derg, 29(4): 241-243. Çukurova da Kist Hidatik olguları 81