BUDDHA TANRIYI REDDETMİYOR MU? /... Doç. Dr. Abdn İTİL Hndstan'la Hndstan dışı ülkeler arasında brtakım kültürel münasebetler kurmak, lgllede anlaşmalar mzalamak ve eskden kurulmuş münasebetlern gelşmesn sağlamak üzere, bu memlekette,lk kuruluş tarh olan 1950 yılından ber, lm br merkez (ICCR.)e) faalyet halndedr. HndstanMll Eğtm Bakanının bzzat başkanlığını yaptığı bu merkez tarafından üç ayd~ br (Ocak,Nsan,Temmuz ve Ekm) olmak üzere çıkarılan Indo-Asan Cıltur~adlı dergde(clit V,s. 2), Hnt bağımsızlığının ünlü kılıçsız mücahtlernden ve genç Hndstan Cumhuryetnn unutulmaz kurucularından br olan Mahatma Gandh'nn, BuddhzmNrvı,a'sl hakındak düşünçeler yayınlanmış bulunmaktadır e). Gandh burada, bl~üıtkadar.düşünüldüğü ve.kabul edldğnn hıarına olarak, Buddha'nın br bakıma 'thd~tr!~dyıııbıgcegrn' göstermeğe çalışmaktadır. Gandh'ye göre, Buddha gerçek tanrıyı J~~Ir~ntrt'y~şa:dığ devrerde Brahman'hrın vasıflandırdıkları br tanrı tpn nkar etmşt.. Ona göre; B'uddha'nın havsalasına sığdıramadığı şey, kulları tarafından zarar göreblecek, br. yapm!ş,oldugundar knc def'asında pşi:ıanlık duyacak, alel'ade br yer yüzü kralıgb l:rtakırı:ı:' j~edyelerdeı, dalkavukluklardan hoşlanacak, aldatılablecek, br takım zaafları ve dtş~!-iıiük~r'bulunablecek br tanrı tasavvuru ve kabulü d; kend yaratmış olduğu br ha:yvanı:at kanın akıtılmasından memnun kalacak, vecde gelecek br tanrı karakterne ve böyle'brtanr;ıın propagandasına karşı d k Buddha çten br syan duymuştu. Gandh'ye. göı:e, Buddha'nmNrvJ)c.'syle, o zamana kadar haksız olarak gaspcdlen Beyaz Taht'tan g~~;p.b:t,,;nrı ndrlmş ve gerçek tanrı, layıkı ve hakkı bulunan mevkye, yenden, yükseltlitı.ş.'ve: oturtulmuş (re-nstated) oluyordu. '.Getelolarak kabul edlenanlam ve vasıfta br tanrı tanımachp;ı çn Buddhzm'cdnden ço.kbr t~lsef~' sstem gözü le bakmak styenıern e) yanında, Mahatma Gandh'nn bu şeklde brfkr ler sürmesnde, muhakkak k, onun çnde doğ'up büyüdüğü alesnn, ale ce mensubu bulundukları mezhebn, onun karekternn tcşekkülündc büyük rolü olan hayat n.ıücadelelernn ve bu mücadeleler sırasında karşılaştığı çeştl karışık problemlern çok büyük tesr 'olmuştur. Gerçekten Gandh'nn dn konusu üzerndek görüşler çok karakterstktr. Bıı~a, onun poltka sahasında karşilaştığı brtakım zorlukların tesrn de lave edersek kendsn 'anlafuakta daha az zorluk çekerz. Br yerde Hndstan'dan söz açıldı mı, çoğu kere, brtakım esk racahklarla, göz ahcı ve rengarenk pekl kaftanlara bürünmüş, elmesiara nclere gömülmüş Maharkalar, brbrne uymayan çeştl hayat sevyelernde. yaşayan çeştl kast mensubu nsanlar, [l dş oymacıhğındak maha;et ve ustahkla şlenmş, öğretc, nce nüktelerle dolu, sncaplı maymunlu, papağanh ceylan lı güzel masallar alem de brlkte hatıra gelr. Ayn şeklde, bu yarım ada nsanlarının asırlardır devam edegelen çetn mücadelelerden sonra kazandıkları hürryetlern, vc bunun mes'ut. br netces olmak üzere, genç Hndstan Cumhuryetnn kuruluşunu da. 1). Indan Councl for Cultural Relatons. 2) 8,141. 3) Dods, (?\'L Muhammed. Buddha and Chrst. London 1887, s180.: Percheron, ~'f. {Rassat, J. tercümes).buddha İn Sclbstzcugnssen und Blddokumcnten. 958,5. 38-40.
12 ABİDN İTL! ~ ı I I"! l r " l I " ',1 : { :1, '! Mahetma Gandh'sz dü'şünmeğe mkan yoktur. Mll Hnt tarhnde muhakkak k Gandh'nn müstesna br yer vardır. Artık o, Hnt kurtuluş tarh çn br sembololarak kalacaktır..onu değl yalnız Hntllern kendlu, bütün dünya böyle tanır ve böyle anar.: Maharashtra eyalet halkından Godse adında katı vcdanlı ve mütaassıp br Hndunun amansızca sıktığı (30,Ocak.194-8) kurşunlarla gözlern hayata kaparken, bu nsanlık ve hürryet aşıkı nsanın,' son nefesnde ha Ram dedkten sonra Allah'ın adını anmış bulunduğunun (4) gerçekle ne derece alakası olduğunu, kesn br şeklde, blmyorsak da; onun, kend halkını kalkındırmak, ona bağımsızlığ'ını ve sonra da eğ'emenlğn kazandırmak uğrunda,ve bunun çn de, Hndstan yarım adasında yaşamakta olan nsan kütleler arasındak her türlü fkr, kanaat,dn, mezhep ve dl ayrılıklarını br arada bağdaştırmak ve brbryle uzlaştırmak yolunda, tam br feragatla, hç br şahs zaafa kapılmadan; küçük brtakım hesaplara ltfat etmeden, var kuvvetyle çalışmış ve netcede hayatını bı yolda feda etmş olduğunu bütün açıklığı ve teferrüatyle gormekteyz. Sevenler olsun, sevmyenler olsun, ona herkes"nanmış ve nandığını yapablmş adam" demeye me cb ıli' kalmıştır., Gandh'y sevmyenler veyahut beğenmyenler, dkkat edlrse, daha çok onu kend aşırılıklarına ve emellerne uyduramıyanlar veya onu öyle göremyenlerdr: Hç br dn, dive ırk ayrılığı düşünmeden nsanları, özellkle Hnt halkını br bütün olarak ve ayn hak ve sevyede kabıll ettğ ve böyle br zhnyetle kend deal savaşına sarıldığı çnd k, karanlık vcdanlı br Godse'nn nsafsız kurşunlarınakurban gdyordu; ama bu katln,şledğ cnaye. tn hesabını hakm karşısında verrken söyledklerne bakarsanız Gandh Hnduzm'n kurtarıcısı olmak şöyle dursun mükemmel br Hnduzm han d. Hnt halkını, Karl Marx'ın ve Lenn'npeşne takmamış olmasından dolayı elbet k kendsne kızanlar ve "Hnduzm'n tanınmış aldatıcısı" adını takanlar (') çıkacaktı. Bağımsızlık savaşları sırasında, Gandh'nn, Hntllerden daha çok İnglzler tarafını ltzam etmş ve Hnt mllyetçlern mütemadyen oyalamağa uğraşmış olduğ'unu dda edenler ble oldu (6). Gandh, hukuk tahsln İnglteredebtrdkten ve avukatlık yetksyle mamleketne döndükten sonra, Hndstan'da doğduğu yer olan Porbandar'da büyük br tcar frmanın mümessl le br anlaşma yapmış ve hemen güney Afrka'ya gtmşt. Genç avukat lk meslek hayatına böyle başlarken daha 24 yaşlarında bulunuyordu. Esas meslek olan hukukla brlkte, ve belk de ondan br ölçü daha lerde, kendsn brtakım ağır ve br okadar da elzem vazfeler n daha beklemekte olduğunu Gandh bu lk günlerden tbaren ddk etmekte geckmed. Afrka'da şahd olduğu ma~zara şu oldu; yerl zncleı ve sonradan Afrka'ya götürülerek çalıştırılan Hrtller, beyaz derl Avrupalılar tarafındançok hakr görülüyorlardı.bu Gandh'- y çok müteessr etmekteyd. Rengnn koyuluğu dolayısyle, k~lmak çn baş vurduğu otellerden kends de br kaç def'a koğulmuştu, Satm almış olduğu brnc mevk blet el~de olduğu halde, koyu derl olduğu çn, br çok def'alar onu trenlerde ve o devrn posta arabalarında oturduğu yernden kaldırmış ve yerne açık derl Avrupalılar oturtulmuşlardı. Br def'asmda, vazfe cabı grdğ mahkeme salonunda, başındak sarığını çıkarması çn kendsne yapılan çok haşn ve fazlasyle haysyet kırıcı htar onu çok dernlerden yaraladı: beyazlaı; koyu derller nsandan saymamaktaydılar. Gerç Gandh, o günlerde Hndstan'da çıkan gazete ve mecmualarda bu durumu, acı br fade ve bütün huklık, ahlak ve nsan cephelern açıklamak suretyle umum efkara 4) Eaton,.T. (Gandh~ Fghtcr ""'thout a Sword; Saf Hurİ tercümes) Gandh, KılıçSZ \fücahl İstanbul, 1961, s,216 5) \'\'ol[f, O. Indens Betrag zum ncucn?vlcnsc:hcnbld: Ramakrshna, Gandh, Sr AU1'obndo. Hamburg 1957, s.. ')2, 6) Rube-Il, '''', Eı'ıführung İn de Injcnkundc. Bcrln 1954,5.343 v.e1.
1-~-- ~.~ BUDDHA TANRIYI REDDETMİYOR MU? ' duyurmakçn çok uğ'aştı. Ne yazık k, Afrkadak durumda hç br değşklk olmuyordu;.~ her şey- esks gb devam edyordu. Gandh çn mücadele hayatı şte bu günlerden tbaren j...başlıyordu. Onun kanaatına göre böyle br mücadelede zafer ~uvvette veya kılıçta değl, hakka :ve hakkanyete dayanmaktaydı. Ve bu günlerden tbarendrk G'andh'y, kendısne şar ol~ :.. arak-"hakve hakkanyette srar (Sat yagraha) " yolunu seçmş görürüz C). Ona göre brck çıkaı: ôl bu d. Ve blndğ gb, bu yolunda o muvaffak da olmuştu... 1:'. Mılvaffak olmuştu, çünkü gün geld kendsnden, bzzat beyaz derller, "İsa peygambern, ı.çoktandır unutulmuş, kısmen se nkara ble uğramış olan kutsal öğütlern, bütün br Bat.., dünyasınayenden hatırlatablmş olan ermş nsan" dye bahseder oldular (8) Hatta onun bu,~ nsan' üstü gayretlern "İsa dn ölçüsünde yaralara laç, ve belk de br bakıma ondan da 5 üstün,sözieryle vasıflandıranlar çıktı (9), :ö.f:.: 'caı1dh'nn, Kast tbaryle üçüncü sınıfa (Vaşya), yan hayatları genel olarak sulh ve j 'shku~çersndc geçen tüccarler ve ş adamları sınıfına mensup olması dolayısyle, yumuşak " tbatlı've şddet aleyhtarı (Ahmsa) br şahsyet olduğu fkrn acele le kabul etmek (10) pek,:. y~~!d~~~l!tı-~s'a gerektr. Bunu b:?yle~abul edersek Buddha'nın mutlak quetsme'n zah etmek. ~,. \,.ç'of)rlşr':"tyblndğ.gb, Buddha soyca br prenst. Krallar, prensler ve büyük kuman- W.;:"'d<İİtrırrns'~esk; Hnt an'ancsnde teşkl ettkler Kast, knc yan savaşçılar (Kshatrya) l.. ;:'{~t'4~;f;r. t~;'.';,:oandh'kr ales, bugün de Hndstan'da çoğunluk dn olan Hnduzm'n Vshnut'ler j '.<.' ~~I:C>~~:rr;-e.'nsuptu.Vshnuzm'de baş tanrı Vshnu'dur; ve nancagöre Vshnu, zaman zaman ~..~~.y,~!l?'''ü}nsanlarının başları dara geldğnde, kahraman nsan veya başka br şeklde yer.l. '\ıt.j;:'ypı~b.ı:?,ı;ıer,(avatara). Hnt mtolojs çersnde gcçen çok sayıda Vshnu avatara'larından.t.' '~f. "" ltl:r>v~_'ra.na-kahraman adları başlıcalarıdır. Hnduİzm'n knci br kolu da Şvaİzm'dr. r.,... J:~ rrş,'v~.j~e;vshnu'nun tersne olarak, çok hareketl,canlı, coşkun ve çılgın dansları le ~ı :YJ~.ı:.Jığa)ı:ü~~edenbr tanrı tpdr. Tasvrlernde onu dama karısı Parvatl le btşk,sarmaş 'r,. '~:';' ": 19,1aşye~~vk halnde görmekteyz (12). Tam manasyle erotk br karekter; Tanrı Vshnu'nun Y':' l#:y'tı~'ksükıtu~a ve ağır başlılığına karşılık Şva'da daha çok yıkıcılık ve yakıcılık unsurları ' ' hakııdr. :ı. '" İdealve halkı tarafından çok sevlenbr hükümdar, örnek br ale res veya çok üstün 'tıezyetlc nefsrde toplamış br nsan tp tasvr etmek cabettğ zaman klask Hnt şar ve e-.clpler dama prens Rama'yı örnek gösterrler. Yrmdört bn beydk büyük Hnt halk destaı1( IÜrtıayaı;ıa baştan başa bu kahraman prensn ve sadık karısı Sta'nın hayat hkayes ve övgüs~le doludur..\~.,-~< ~.; " >-,Har! ve Rama gb üstün karakterl ve yan-tanrı kahramanları, dünya nzamını ve nsanlık saadetn dern br sükun ve ağırbaşlılık çersnde yöneten ve koruyan tanrısyle Vshnuzm'- n (andhler ales üzernde çok müsbet ve dern te'srler cra etm~ olduğu nkar kabul etmez bı:,hakkattr: Hnt mtolojsnde(lj)nzam, hukuk ve dnn mümessl clan Dharma, "şddetsz,,'- 13 f. 7) Satya=gcrçek, doğru; agralıa =srar, ayak drerne.,. B) \\lolff,o.s 52. 9) Ayn.yer. ıo) 'Ayn eser s. 69. ll) Snth,V.A. The Oxford Hstory of Inda.Oxford 1923, s.ol. ''':12,\ Raghuva'P-şa(Kfldısa) 1,1= samprktau. ", I3 ),.~)owson,j.a Classcal Dctonary ofi-lndu rviythology and Relgol1, Gcography, Hstoryand. Lterature. London 1953. 14) Gandh)' r~r.k An Au.tobography or the Story of 1\1,- Expcrmcnts wth Truth. Ahmedahad 1945,5197.. 15) Wo1ff, O. s.70; Sehuhrng, W. De Janas. Tübngen 1927, s.21-2.
! 14 ABİDİN İTİL lğ temsl eden Ahmsa'nın kocasıdır; ve bunların ksndennara le Narayaı)a adlı koğ.lan çocuk doğar. Herhang bır Sanskrt lügat ktabına bakmak suretyle, bu k adın ayn zamanda tanrı Vshnu çn de kulianılmakta olduğunu öğrenmek zor değldr. Şayan- dkkattr, burada, Gandh'nn genel olarak davranışı le, yukarıdak müolojk rvayet arasında kuvvetl br benzerlk vardır: Gandh de, bütun varlığı le bağlı göründügü hak ve hakkanyet, nzarnı (Dharma), kend şddetszlk (Ahmsa) prensp le brleştrerek, onun üzernde şlyerek Hnt bağımsızlığının sağlanmasına, gerçeğn doğmasına çalışıyor. 11. ı, J!,I, II r!,,, 1:1 1 '. l I j : ~ Gandh'nn dn hakkında söylemş olduklarını br bütün olarak ele aldığımız zaman, kendsnde br Karma-Yogn edası sezmemeğe mkan yoktur. Her Karma- Yogn gb o da, çnde bulunduğu hzmet tam olarak yerne getrmek suretyle kend tanrısı çersne çeklmek ve tanrısına kavuşmak (Yoga) gayretndedr. Bunu kendsnden dnlyelm: Ganclh dyork (14) "Eğer ben bugünkendm bütün varlığımla.cem'yetmn hzmetne vakfetmş durumda sem, bu benm, gerçek aleme kavuşmak çn taşıdığım kuvvetl arzudan ler gelyor. Tanrının gerçekolarak kavranablmesnn ancak vazfe görmek (Karman) yolu le mümkün olableceğne nandığım çndr k dn olarak, kendme hzmet ve vazfe dnn seçtm; ve vazfernde Hndstan'a karşı olan vazfedr". Fakat, dyor, bu vaz,eye ben kendm koşmus değlm, bu şte bende İstdat olduğu çn vazfe kends bana geld. Karma- Yoga ekolünün öğrettkler debundan başka br şey değldr. Mahatma Gandh'nn annes Putlb le babası Karamçand'n da çok aydın, halm selm, kend dn ve mezheplernden olmıyanlara karşı da saygı beslyen ve manı bütün kmseler oldukları anlaşılıyor.vshnut oldukları halde, sofralarında zaman zaman Cayna dn rahplern ağırladıkları ve fırsatlar düşürerek bunlarla brtakım dn mevzular etrafında konuşmalar. ve münakaşalar yaptıkları bunu gösteryor. Cayna dnnde de aşırı ölçüde ferl.gat, dğergamlık ve şddetten kaçınma müeyydeler vardır. Bu dne rttsabedeceklern peşnensekz yasağarayet edeceklerne dar yemn etmeler şarttır: br cana, h,mg şartlar dahlnde olursa olsunkıymamak, hang şartlar dahlnde olursa olsun yalan söylememek, başkasına at br şeye hç br suretle sahp çıkmamak ve asla cns münasebetlere yaklaşmamak şte bunlardan bazılarıdır (1'). Çocukluk adyle Mohandas, son olgunluk ve hzmet devres adyle se Mahatma Gandh şte böyle br hava, terbye, muht ve nanç çevresnn yetştrdğ ve gelştrdğ br nsandır. Dn hakkındak kanaatlarını açıklarken Gandh çn flozof ve dndar br syaset adamı,veya, syas br felsefe ve dn adamı termlernden arzu ettğnz kullanablrsnz (16). Ona göre; stsnasız olarak, bütün nançlar tek ve aynbr kaynaktan galmşlerdr. O dyor k, "Tanrı, İnanç sahb olan l~erkesn malıdır; öyle k, athest olanların athezm'n ble tanrı kabul etmek cabeder (17). Br defa, başka dnlere at olan kutsal yazıları da, ama o dnlere nananların gözü ve nancyle okuyup kavramasını ve değerlendrmesn becereblseydk, görecektk l aslında bütün dnler tek br ana nanca dayanıyorlar ve heps de nsan oğluna yardımcı olmak ve onu ışığa çıkarmak bakımından ortak br karakter taşımaktadrlar (18)". 16) BütÇm ömrü çetn mücadelderle geçmş olan Gandh'dc, şayanı dkkattir gayet İnce br ruh ve tamanıyle.modern anlamda hr san'at zevk ve telakks vardır: san'at san'at çndr kanısını hoş görmyen Gandh Batılı san'atkarları tabatı takltçlk ve daha çok toprağa gözlern dkmş olmakla yerrlkten sonra, Hntl san'atkarları lham yolu le san'at eser meydana getrmek ve İnsan oğlunu semfılara yükseltmek sternek vasıfları le över (The March of Tncla; Clt XV. Nr. 2 1963, do).?) All Men are Brothers, Lfe and Thoughts of Mahatma Candh, as ıolcl n hs own words. UNESCO. Swtzerlancl 1958, s. 5l. 18) Ayn eser, s.61.
BUDDHA TANRıyı REDDETMİYOR MU? 15 Bu bakımıardan, Buddha'ya tanrıyı nkar edyor demcnn büyük br hata olacağına ve bu'nun, Blddhzm'n ana doktrnne çok aykırı düşeceğne kanaat getren Mahatma Ga.ndh, "Buddhzm'de" dyor "Nrvaı.ıa'yı büsbütün yanarak ortadan kaybolmak anlamında almamak.cabeder. Nrvl;ı.ıa'da, bzde mevcfıt olan düşük değerler, kötü taraflar ve günahlar yanar ve. kül halne 'gelrler. Mesela Nrvaı.ıa'yı, ateşte yakılmış br kadavradan arta kalmış syah kömür- :lere benzetrnek doğrudeğldr. Nrvaı.ıa ger kalan kısım; gerçekten benlğn bulmuş ve son- 'sızhğuı kalbne sığınablmş olan br ruhun ölmez saadetdr (ı9)". 'G~rıdh'nn yaptığı gb, tanrı kavramını br kurtulıış. mertebes, br kötülüklerden sıyrılma durumu, veya ferdn deal br varlığa kavuşması, onunla brleşmes (Yoga), o varlık çersnde yok::olıhası gb. anlamlarda kabul etmek mümkün olsaydı, o zaman belk Buddha'nın Nrvaı.ıa' '~yle' Gan'dh'nn tanrı tasavvuru arasında her hang br benzerlk akla geleblrd. Ancak,. :". tınr~; deynce hatırlara, her şeyden evvel: teşebbüs kuvvet olan ulu br varlık, ylğ,yler '.. " ;;~e~~n ve koruyan, toplumadüzen veren, yenlmez ve ölmez br kudret geleceğ çn, böyle br " t~nrılebuddha'nın Nrvaı.ıa'sı arasında her hang br lg aramak yersz olur. Ve Gandh'nn l~~(""b'ı.ıa"dh~'nınnrvaı.ıa'syıe,,"gerçck tanrı layıkı ve hakkı bulunan mevkye, yenden, yüksel- ~.,/tıiış'v:'oturt~lmıtur" yollu sözlernn, görülüy~r k sağlam br mesned yoktur. Çünkü,.,,~~~1d~~~~h;~'~~ı\.'ds, N'Vaı.ıa term le teşebbüs kablyet olan br varlığı şaret etmş değld. ~. ",{;;'c:dh*hç'ı1;raman, Nırvaı.ıa-veya onun kend term le Arhat'lık mertebes- şunu yapar, I.' '" ';Lb;;;~>eder'vey~yapmağa ve etmeye muktedrdr dememştr. Gandh, fert üzerndek vazfenn ;; '...:~e'şhkı,;sursuz br şeklde kmal netcesnde erşleblecek deal br sonucun, Yoga'nın, tasvr ' '~;:':-;ç~~raşırken; Buddha, doktrnyle, bzzat bu şlern ve çeştl sonuçları doğuran vazfelern, "':',' :.o~ıdan kaldırılmasını styor. Ona göre, ferd n bütün çektkler bu doğma-yaşama-ölme ~;;"':\,;'ht;'ndedr. Bu zncrn koparılmasına çalışılmalıdır. Buddha'ya göre, bu doğup ölme zncr ~':.':;;':(s~ms;~rkopnadan ferde rahat yoktur. Buddha tanrı konusunu sükfıtla geçmş değldr...i.'::;;.."... ',;;... ~,".",'.,.~Bu.ddhadyor, tanrılar da nhayet ayn kanuna tabdrler; ster yer altında ster gök yüzündek t,.. ~... r.(~~ı.l.~.f.,..?.~un,o.nıar. d.a br ha.yatsürmeğe ve sürdükler hayatın tatlılı acılı meyvelern toplıya~/<./a!<'tekrar tekrar doğup ölmye mahkfımdurlar; onların ayakları da hırs ve arzu denen zcr- ':~'. "'e~l~ p;~angah bulunuyor (20)..,rı... ::... Kehme olarak "sönmüş, yatışınış, batmış" gb anlamlara gelen Nrvaı.ıa'yı (21) açıklamak.~.;': Üer~Buddha, dğer brçok msaller arasında, ama br nsan msaln de zkreder: mesela der (22),,. anadan kör' ohrak doğan brsn tasavvur ednz. Bu adam ne syah ne beyaz, ne mavy " ve ne de sarıyı brbrnden ayırt edeblecek ve görecek durumdadır. Onun çn düz olanla düz '.ı....' '."ölmıyanın hç brfarkı yoktur. O ne semadak güneş, ne ayı ve ne de yıldızları görmüştür..;~ '13r'güı onabrsgelse ve beyaz, temz ve lekesz gömleğn çok hoş br şeyolduğunu ve gynce '... J... '.'..{Ç2 'güzel göründüğünü ona söylese; körnsan böyle br gömlağ almak stedğ zaman fena br 1.~.satıcıonasokularak yağlı sıe krletlmş br gömleğ ona satsa. Kör blmeden bu gömleğ gye-,;'.~ekı: "e onu güzelblerek ötede berde sevnçle dolaşacaktır. Br zaman sonra körün gözü tedav.1'; ro ıyleyleşr de kör gürmeye başlarsa o zamana kadar, beyaz, temz ve lekesz br gömleğ ı \> Y~t ~~nnyle duyduğu muazzam sevnç nasıl brdenbre yern kedere, utanca ve hddete :.1.:. ' '~~~rke:ge::~ktr;o ana kadar sevg;'ve mnnattarhk hsleryle bağlı bulunduğu kötü kalpl satıcıya.. l'1ekad~r da düşman keslcektr. Ama o, bu hylel ve kötü ruhlu adamın şerrnden kurtulduğu çn deayrıca.büyük b sevnç çersndedr. Tadına doyulmaz br sevnç, fırtınalardan J" kurtularak sahle ayak basablmşlerdek sevnç. İşte Nrvaı.ıa budur. Nrvaı.ıa'yı ağır br hasta- ' l~) Indo~Asan Cnlınre. s.'l41. t '.::;'".. ;:~Q).,.Gr~mm., 'G. D'e Lehre des Buddha., Münchcn 192.:), s. 101. I. " 21)'nr'fv=sönmck, yatışmak, baımak (gün~!). 1,,' ı;,~:~:1:::4~.::;,,'~.:=' '~,~~~,-t':":' ' ':';22) Grmm,a. s. 360-3 ; Schmdt,K. Btıddhas Redcn.1961(Ro\\ohlts Klassker Nr. 87,88), s.213.
16 ABİDN İTL lık atlatmış br kmsenn, esk müzç hastalığını her hatırladıkça duyacağı ferahlık, rahatlıkve saadet hssne benzeteblrz. Buddha'ya göre Ntvr,ıa -başka br deymle Arhat'lık dereces- brkaynağı olmıyan, şekl değştrmemş olan, brçok unsurlardan meydana gelmemş bulunan br durumdur. Bu saydıklarımızın üstündebr durum! Yaşadığımız sürece br takım şler şlerz. İşlermzn mahyetne göre ya cezalarını çeker, ya da mükaratlarını toplarız. Bu cezalar veya mükaratlar netcesndedr k fert boyuna doğar ve tekrar ölür (tenasuh!). İşte bu yıpratıcı ve üzkü devrdamden kurtulmak cabetmektedr. Kş, beş duygu organının dış alemder getrdğ türlü etklern ~sr kaldığı sürece, yağ'lı sk krletlmş br gömlek gyen ve fakat, göremedğve: blemedğ çn, onu beyaz, tcmz ve lekesz sanan br kör nsan gbdr. Buddha'nm verdğ öğütler dnlemek suretyle Nrv~r,ıa'ya kavuştuktan, yan gözlerden kara blgszlk perdesnn kalkmasından somadır k o, ey vah 1.. demek k şmdyekadar duygu organlarım ben boyuna aldatmış, durmuşlardır...dyecektr., Nrvar,ıa, zncrleme devam eden doğup ölmelern, sebeplerle netcelerden baret olan bütün br hayatın durması ve sönmesdir; şddetl arzular,nefret hsler ve blgszce davranışlardan müteşekkl br hayat! Fe~dn bu hayat akışı üzernde hçbr etks yoktur; o da kendn bu akmtıya kaptırmış durumdadır. Akıntmm keslmesyle ferd varlık da ortadan kalkar. Şddetl arzular, nefret hsler ve blgszce davranışlar, br kandl alevn beslyen ve yaşatan yağa benzer: yağını kestnz malevdek ışık da söner gder.. Görülüyoyk Buddha, Nrvr,ıa le br btş anını tespt edyor, veya hastanın, nekahat devrnde, esk hastalığını her hatırına getrdkçe'duyduğu ruh alemn tasvreçalışıyor. Hçbr sözünde o, Brahmanlar tamıyı yanlış anladılar, gerçek tanrı o değldr budur" dememektedr. Onun ölçüsüne göre, tanrıların yaşamakta oldukları alemde de, gerçek saadet yoktur. Tanrı-.larırı da saadete htyaçları vardır. Bnaankyh, Buddha'nın Nrvı.ıa'syle "gasıp br tanrı Beyaz Tahttan ndrlmş ve gerçek o,bn tanrı, layıkı ve hakkı bulunduğu mevkye, yenden, yükseltlmş ve oturtulmuştur (23)" dyemyeceğz. Belk, dealolarak kabul ettkler br amaca varmak ve o kusursuz saadet aleıh çersnde kaybolupgtmek bakımlarındanmahatma Gandh le Buddha arasında br şekl benzelğ tespt etmek mümkündür. Ancak,bu br şakl benzerlğnden ler geçemez. Nrvr,ıa çn hç br zaman br fonksyon bahs konmu değldr. Gandh'nn kavuşmak çn gayret sarfettğ tanrı se,. omnpotens;her şeye kadr, hak ve hukukun kurucusu, kısacası, her şeyn üstünde ve ölümsüz br kuvvet, yan bütün thest'lern kabul ettkler hr tanndır. (24) Buddha tanrıları da Nrvr,ıa'ya muhtaç kabul eder. Gandh, Kast sstemnn lgası çn yaptığı savaşında dokunulmazlar(çar,ı<;lla v.s)smıfına mansup kmselere, tan n Har'nn çocukları anlamında, Harcana adını verrken(25), Buddha, benm çn dyor bütün Kast mensupları brdr: brer annedendoğma olduktan, ve hang Kast'a mensup olursa olsun ölünce brer meyt ve dokunulması mekruh br csm sayıldıktan sonra, prensle dervş veya sığırtmaç arasında ne fark olablr; benm güzümde br Brahman'la brdokunulmaz arasındahç br fark yoktur..her sınıf mensubu nsan mutlak olan saadete, Nrvı.ıa'ya kavuşmağa ve Adıat olmağa namzettr (26). Gandh çn tanrı katı ve bu kata erşerek onun çersnde yok olup gtmek saadet büyük br.deal ken, Buddha tanrılara tanrılıklarından slynlarak.arhat'lığa yükselmelern ve Buddha olmabrın tavsye eder. 23) Baş tarafa bakınız. 24) G~ncl olarak" tanrı" kavramından ardaplan da budur: St. Ansehn: d quo maııs cogitar non polcst (ERE.XII,261). 25) Wolff, O. 5,69. 26) Köppen,C.Fr.Dc Rclgİon des Buddba- und hrf' Entstehung.Berln 1906, T, 5,128. -..o:" 1