HUKUK GENEL KURULU KARARLARI

Benzer belgeler
YARGITAY 18. HUKUK DA RES

YARGITAY 6. HUKUK DA RES

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

YARGITAY 19. HUKUK DA RES

YARGITAY 7. HUKUK DA RES

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

YARGITAY 17. HUKUK DA RES

YARGITAY 1. HUKUK DA RES

YARGITAY 14. HUKUK DA RES KARARLARI

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

YARGITAY 13. HUKUK DA RES

YARGITAY 15. HUKUK DA RES KARARLARI

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren YARGITAY KARARI: T.C. YARGITAY 9.Hukuk Dairesi

YARGITAY 19. HUKUK DA RES

YARGITAY 20. HUKUK DA RES

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

YARGITAY 11. HUKUK DA RES KARARLARI

YARGITAY 8. HUKUK DA RES

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

YARGITAY 7. HUKUK DA RES KARARLARI

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/61

GAZ OSMANPAfiA CRA HUKUK MAHKEMES

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren

YARGITAY 8. HUKUK DA RES

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren T.C. YARGITAY 9. HUKUK DA RES

YARGITAY 6. CEZA DA RES KARARLARI

KIDEM TAZM NATI TAKS TLE VE SENETLE ÖDENEB L R M?

YARGITAY 3. HUKUK DA RES

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren

gün, Esas:2011/9-193 Karar:2011/269

YARGITAY 13. HUKUK DA RES KARARLARI

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/ K. 2015/1362 T

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

YARGITAY 11. HUKUK DA RES

YARGITAY 6. HUKUK DA RES KARARLARI

Bireysel Emeklilik Sisteminden Ç k flta Uygulanan Vergi Stopaj na liflkin Son Geliflmeler. BFS /16 stanbul,

YARGITAY 3. HUKUK DA RES

Yargıtay Kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ:

HAFTALIK ÇALIfiMA SÜRES SAAT ARASINDAK fiç LER HAFTA TAT L ÜCRET NE HAK KAZANIR MI?

YARGITAY 4. HUKUK DA RES KARARLARI

YARGITAY 11. HUKUK DA RES

YARGITAY 12. HUKUK DA RES

Yarg tay Kararlar. yarg tay kararlar. Derleyen: Av. Ertan ren

YARGITAY 9. HUKUK DA RES

YARGITAY 11. HUKUK DA RES

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

YARGITAY 8. CEZA DA RES KARARI

YARGITAY 11. HUKUK DA RES

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

1 6/01/2004 tarihli say l Resmi Gazete de yay mlanan ve 01/05/2004

YARGITAY 13. HUKUK DA RES KARARLARI

YARGITAY 12. HUKUK DA RES KARARLARI

T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu. Esas No:2005/374 Karar No:2007/103

YARGITAY 13. HUKUK DA RES

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na,

YARGITAY 11. HUKUK DA RES KARARLARI

Y at r mlar n ve istihdam n teflviki amac yla haz rlanan 5084 say l Yat r mlar n

S on dönemde ifl mevzuat ndaki idari yapt r mlar s k s k de iflikli e u ramaktad r.

Hukuk Genel Kurulu 2014/454 E., 2016/481 K. "İçtihat Metni"

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

Avrupa Adelet Divanı

5520 SAYILI KANUNA GÖRE KOOPERAT FLERDE VERG MUAF YET

Mahkemece, davalı işçinin eylemli çalışması bulunmadığı gerekçe gösterilerek istek hüküm altına alınmıştır.

TARİHLERİ ARASI ASGARİ ÜCRETE UYGULANACAK DEVLET DESTEĞİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Ü lkemizde hizmet akdiyle çal flanlar n, çal flma iliflkilerini düzenleyen üç

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

Yat r m ndirimi le lgili Vergi Mahkemesi Karar ve 2009 Y l Kurumlar Vergisi Beyan nda Yat r m ndirimi stisnas. BFS /03 stanbul,

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

YARGITAY ONB R NC CEZA DA RES KARARLARI

ARAMALI VERG NCELEMES NDE CEZA MUHAKEMELER KANUNU NUN ARAMAYA L fik N HÜKÜMLER N N DURUMU. K l c n yapamad n adalet yapar. KANUN SULTAN SÜLEYMAN

5510 SAYILI KANUNDA fiverenler N fiyer B LD RGES VERME YÜKÜMLÜLÜ Ü LE LG L DÜZENLEMELER

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

YARGITAY 11. HUKUK DA RES

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

1 93 say l Gelir Vergisi Kanunu nun 75 inci maddesi ile hüküm alt na al nd

YARGITAY 19. HUKUK DA RES KARARLARI

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

T.C. ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/1810 KARAR NO : 2012/280

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

H ZMET AKD LE ÇALIfiANLARIN T BAR H ZMET SÜRES NE OLACAK?

YARGITAY 10. HUKUK DA RES

Ancak İş-Kur lara bu konu ile ilgili bakanlıktan gelen bilgi notu var.

AVRUPA NSAN HAKLARI MAHKEMES K NC DA RE

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

YARGITAY 21. HUKUK DA RES

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

G elir Vergisi Kanunu nun 94 ncü maddesi gere ince yap lan gelir vergisi

Transkript:

HUKUK GENEL KURULU KARARLARI

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E: 2005/14-386 K: 2005/419 T: 29.06.2005 TAfiINMAZ HUKUKU KAT KARfiILI I NfiAAT SÖZLEfiMES YÜKLEN C N N HAKLARI* (BK m. 162) Özet: Kural olarak arsa maliki ile yüklenici aras nda kat karfl l inflaat yap lmas hususunda sözleflme düzenlendi inde ve sözleflme koflullar yerine getirildi inde yüklenici kiflisel hak kazan r. Yüklenici bu kiflisel hakka dayanarak arsa sahibinden kendisine b rak lan bölümlerin mülkiyetlerinin ad na devredilmesini isteyebilir veya arsa sahibinin olurunu almaya gerek görmeden söz konusu hakk n üçüncü kiflilere temlik edebilir. Ancak, yüklenicinin bu olana elde edebilmesi için, edimini tam olarak yerine getirmifl olmas ya da eksik kalan iflin küçük bir boyutta olmas gerekir. Taraflar aras ndaki "Tapu ptali, Tescil" davas ndan dolay yap lan yarg lama sonunda; Üsküdar Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davan n kabulüne dair verilen 4.7.2003 gün ve 189-658 say l karar n incelenmesi daval vekili taraf ndan istenilmesi üzerine, Yarg tay 14. Hukuk Dairesinin 12.4.2004 gün ve 2165-2983 say l ilam ile; (... Davac lar 21.2.2000, 9.3.2000, 23.6.2000, 10.7.2000 ve 13.1.2002 tarihli sat fl vaadi sözleflmeleri ile dava konusu ba ms z bölümleri sat n ald klar n ileri sürerek daval ad na olan tapular n n iptali ile adlar na tescilini istemifllerdir. Daval, davan n reddini savunmufltur. Mahkemece davan n kabulüne karar verilmifl, hükmü daval vekili temyiz etmifltir. Dava, kiflisel hakka dayal tapu iptali ve tescil iste ine iliflkindir. (*) Dergimizin 2005/5. Say s n n 1668. sayfas nda yay mlanan Yarg tay Hukuk Genel Kurulu Karar na bak n z.

1502 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 Kural olarak arsa maliki ile yüklenici aras nda kat karfl l inflaat yap lmas hususunda sözleflme düzenlendi inde ve sözleflme koflullar yerine getirildi inde yüklenici kiflisel hak kazan r. Yüklenici bu kiflisel hakka dayanarak arsa sahibinden kendisine b rak lan ba ms z bölümlerin mülkiyederinin ad na nakledilmesini isteyebilir veya Borçlar Kanunu nun 162. ve onu izleyen maddeleri uyar nca yaz l olmak koflulu ile arsa sahibinin olurunu almaya gerek görmeden üçüncü kiflilere söz konusu hakk n temlik edebilir. Üçüncü kifli de gerek sözleflme yapt yükleniciye gerekse arsa sahibine karfl temellük etti i bu hakk ileri sürme olana na sahiptir. Ancak; tescilin sa lanabilmesi için yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmifl olmas ya da eksik b rak lan ifl var ise bunlar n arsa sahibince katlan labilecek ve pek az boyutta olmas kofluluyla, yüklenici ya da onun halefi olan kiflilerce tamamlanmas veya bedelin ödenmesi gerekir. Somut olayda; arsa sahibi Recep inflaat sözleflmesi gere ince kendisine b rak lan 10 numaral ba ms z bölüm için davac sminaz'a, yükleniciye b rak lan 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 numaral ba ms z bölümler için de yüklenicinin iste i do rultusunda onun gösterdi i di er davac lara sat fl vaadinde bulunmufltur. Davac sminaz' n dayand sat fl vaadi sözleflmesi esas ve biçim bak m ndan hukuken geçerli ve taraflar ba lay c d r. Çünkü daval, noterde düzenlenen sözleflme ile kendisine b rak lan dairenin sat fl n vaad etmifltir. Bu nedenle davac sminaz' n davas n n kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Di er davac lar n davas ile ilgili daval n n temyiz itirazlar na gelince; arsa maliki ile yüklenici aras nda düzenlenen kat karfl l inflaat sözleflmesi gere ince 3 parsel say l tafl nmazda yap lan binan n kaçak ve ruhsat d fl yap lm fl oldu u bilirkifli raporu ile tespit edilmifltir. Böylece yüklenicinin inflaat sözleflmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmedi i anlafl lmakla; mevcut duruma göre bu aflamada kiflisel hak kazand ndan söz edilemez. Yüklenicinin kazanmad kiflisel hakk temüllük eden davac lar Adem, Rasim, Gül, Oktay, Do an ve Züleyha'n n da bu hakka dayanarak tescil isteme olanaklar bulunmad ndan davalar n n reddine, sadece davac sminaz' n davas n n kabulüne karar vermek gerekirken tüm davac lar yönünden davan n kabulüne karar verilmesi do ru görülmedi inden hükmün bozulmas gerekmifltir...) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap lan yarg lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltir. TEMY Z EDEN: Daval vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenecek direnme karar n n süresinde temyiz edildi i anlafl larak, dosyadaki ka tlar okunduktan sonra gere i görüflüldü:

Yarg tay Kararlar 1503 Taraflar n karfl l kl iddia ve savunmalar na, dosyadaki tutanak ve kan tlara, bozma karar nda aç klanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma karar na uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk r d r. Bu nedenle direnme karar bozulmal d r. SONUÇ: Daval vekilinin temyiz itirazlar n n kabulü ile, direnme karar n n Özel Daire bozma karar nda gösterilen nedenlerden dolay HUMK un 429. maddesi gere ince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peflin harc n n geri verilmesine 29.06.2005 gününde, oybirli i ile karar verildi. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E: 2006/21-796 K: 2006/812 T: 20.12.2006 TAfiINMAZ HUKUKU ASIL fiveren - ALT fiveren ANAHTAR TESL M KOfiULUYLA VER LEN fi N N TEL DAYANIfiMALI SORUMLULUK (BK m. 1, 18, 357; 4857 SY m. 2/6; 506 SY m. 87) Özet: flverenden al nan ifl, iflverenin sigortal çal flt rd ifle göre ayr ve ba ms z bir iflyeri olarak de erlendirilebilecek nitelikte ise, ifl alan kimse arac de il ba ms z iflveren niteli indedir. Bu durumda bir alt iflverenlik iliflkisinden ve dayan flmal sorumluluktan söz edilemeyecektir. Taraflar aras ndaki "Tazminat" davas ndan dolay yap lan yarg lama sonunda; Kartal 2. fl Mahkemesi'nce davan n reddine dair verilen 29.09.2005 gün ve 2003/11 E- 2005/602 K. say l karar n incelenmesi taraf vekilleri taraf ndan istenilmesi üzerine Yarg tay 21. Hukuk Dairesi'nin 20.02.2006 gün ve 2005/13290-2006/1332 say l ilam yla; (1- Dosyadaki yaz lara, toplanan delillere, hükmün dayand gerektirici nedenlere göre taraflar n afla daki bendin kapsam d fl nda kalan sair temyiz itirazlar n n reddine. 2- Dava ifl kazas sonucu ölümden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine iliflkindir. Mahkemece, davac lar n murisinin ifl kazas sonucu ölümü sebebiyle u rad klar maddi ve manevi zarardan yaln zca daval lardan D. Limited fiirketi'nin sorumlulu una gidilmesi, di er daval R. Anonim fiirketi yönün-

1504 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 den davan n reddine karar verilmesi afla daki gerekçelerle do ru görülmemifltir. Dosyadaki bilgilerden, daval R. Anonim fiirketi'nin mülkiyetinde bulunan tersanenin hangarlar n n çat lar n n eternit onar m iflinin aralar ndaki sözleflme ile di er daval D. Limited fiirketi'ne verildi i ve onar m ifli s ras nda D. Limited fiirketi iflçisinin eternitin k r lmas yla yere düflerek vefat etti- i anlafl lmaktad r. Bir ifl kazas sonucu zarara u rayan iflçinin tazminat davas, iflveren veya kusurlu üçüncü kiflilere karfl yöneltilir. Bundan baflka arac olarak nitelendirilen kiflilerce ifle al nan iflçilerin u rayacaklar zarardan dolay as l iflverenin arac ile birlikte sorumlu olaca 4857 say l fl Kanunu'nun 2. maddesi gere idir. Somut olayda çözümlenmesi gerekli sorun, daval flirketler aras ndaki hukuki iliflkinin iflveren-arac veya üst-alt iflveren biçiminde olup olmad - d r, ifl Yasas 'n n 2. ve 506 Say l Yasa'n n 87. maddelerindeki aç klamalar fl nda arac dan (tafleron) söz edebilmek için öncelikle üst iflveren ve bunun taraf ndan ortaya konulan bir ifl olmal ve görülmekte olan bu iflin bölüm ve eklentilerinden bir ifl alt iflverene devredilmelidir. Buna karfl n bir iflin bütünüyle bir iflverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde iflin verilmesi durumunda art k üst-alt iflveren iliflkisi söz konusu olamaz. Olay m za bu maddede belirtilen hükümler fl nda bakt m zda, ifl verenin as l iflinin gemi inflas ve tafl ma oldu u, hangar n çat yap m iflinin di er daval D. Gemi nflaat San. Tic. Ltd. flirketine verildi i görülmektedir. fiayet iflveren kendi yapt ifl d fl nda baflka bir ifli anahtar teslimi, üçüncü bir flahsa vermiflse, as l iflveren sorumlu olmayacakt r. Örne in bir ayakkab fabrikas veya bir tekstil fabrikas çat onar m n üçüncü bir flahsa anahtar teslimi vermiflse sorumlu olmayacakt r. Anahtar tesliminden kas t, as l iflverenin yap lacak iflte hiçbir fleye kar flmayacak malzemesiyle iflçili i ile, iflçisi ile tüm ifl, ifli üstlenen taraf ndan yap lacakt r. Oysa olay m zda, dosyada mevcut as l iflveren ve D. Gemi nfl. San. Tic. fiti. aras nda imzalanan sözleflmenin taflaronun yükümlülükleri bafll - n tafl yan paragraf nda eternik ve mahya ba lant lar malzemelerinin as l iflveren R. Tersanesi'nce verilece i, sadece iflçili in D. Gemi nfl. Tic. fiti.'ce karfl lanaca aç kça belirtilmifltir. Somut olayda kazaya u rayan iflçi eternit k r lmas sonucu düflmüfltür. Sosyal sigorta müfettiflince tutulan raporda dinlenen KS de aç kça eternitlerin çürük oldu unu, k r lan eternit nedeni ile düfltü ünü bildirmifltir. Zaten bu maddi olguda da bir tart flma yoktur. Bu nedenle de gerek ifl müfettifl raporunda ve gerekse, sigorta müfettifl raporunda, her iki iflverenin birlikte sorumlu olaca vurgulanm flt r. Mahkemece al nan 13.01.2004 ve 14.10.2004 tarihli tek ve üç kiflilik ifl güvenli i uzmanlar ndan al nan kusur raporlar da, her iki iflverene de ayr ayr kusur vermifllerdir.

Yarg tay Kararlar 1505 Öte yandan dikkat çeken bir hususta gemi hangar n n çat onar m iflini üstlenen di er daval n n yapt iflte as l iflverenin ifltigal sahas olan, Gemi nflaat San. Ltd. fiirketi'dir. Yani her iki flirkette Gemi nflaat San. ile ifltigal etmektedir. Bu nedenle, gerek iflin anahtar teslimi olmamas ve gerekse as l iflverenle ayn ifli yapan di er bir flirketin onar m iflini üstlenmesi kaza geçiren iflçiye karfl birlikte sorumlulu u gerektirir. Bu durumda daval fiirketler aras ndaki 19.09.2002 tarihli sözleflme ve ekindeki teklif yaz s nda, ba lay c olmasa da taflaron s fat ndan söz edilmekte, hangar çat s nda kullan lacak malzemelerin iflveren R. Afi taraf ndan sa lanaca, iflçili in ise D. Ltd. fiti.'nce gerçeklefltirilece i belirtilmektedir. Bu durumda iflin bütünüyle devri söz konusu olmad na göre ifli devreden flirketin iflverenlik s fat n n ortadan kalkmayaca buna ilaveten, tamir yap lacak, hangar n daval R. Afi'ye ait olmas, ceza dosyas ndaki beyanlar ve di er deliller dikkate al nd nda, iflin Afi'nin kontrol ve gözetiminde yap l yor olmas da birlikte de erlendirildi inde daval R. Afi'nin sorumlulu una gidilmesi gerekti i ortadad r. Daval lar aras ndaki iliflkiyi iflveren ve tafleron iliflkisi olarak de erlendirerek taraflar aras ndaki kusur oranlar n belirleyen ve aralar nda çeliflki bulunmayan 22.01.2003 tarihli ifl müfettifli raporu ile 13.01.2004 ve 04.10.2004 tarihli bilirkifli raporlar göz ard edilerek, yeniden kusur incelemesi yapt r l p, daval R. Afi'yi kusursuz gören yetersiz bilirkifli raporu hükme dayanak tutularak sonuca gidilmesi uygun görülmemifltir. Mahkemece yukar da aç klanan maddi ve hukuki olgular gözönünde bulunmaks z n yaz l flekilde hüküm kurulmas usul ve yasaya ayk r oldu- undan bozmay gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap lan yarg lama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmifltir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme karar n n süresinde temyiz edildi i anlafl ld ktan ve dosyadaki ka tlar okunduktan sonra gere i görüflüldü: Dava, ifl kazas na dayal maddi ve manevi tazminat istemine iliflkindir. Yerel mahkemece, daval lardan R. Afi'nin ifltigal konusunun gemi, yat yap m ve onar m, deniz tafl mac l ve buna ba l faaliyetler oldu u, di er daval D. Gemi Ltd. fiti. ile hangar çat lar n n onar m hususunda anlaflt klar, her iki flirket aras nda as l iflveren alt iflveren iliflkisinin bulunmad gerekçesiyle, R. Afi'ye yönelik davan n reddine karar verilmifltir. Yüksek Dairenin yukar da yaz l bozma karar üzerine yerel mahkemece direnme karar verilmifltir.

1506 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 Uyuflmazl k, daval lar aras ndaki hukuki iliflkinin "as l iflveren-alt iflveren" niteli inde olup olmad n n belirlenmesi noktas nda toplanmaktad r. 506 Say l Kanunun 87. maddesinde "arac ", 4857 say l fl Kanunu'nun 2/6. maddesinde ise "as l iflveren-alt iflveren" iliflkisinin tan m na yer verilmifltir. Hemen belirtilmelidir ki, "arac " olarak nitelenen üçüncü kifli, gerek mevzuatta, gerekse ö reti ve yarg kararlar nda; alt iflveren, tafleron, tali iflveren, alt müteahhit, alt smarlanan vb. adlarla an lmaktad r. Bunlardan; as l iflverenin yan nda "tafleron" olarak adland r lan baflka iflverenlerin de iflyerinden ifl almalar ve kendi sigortal lar n çal flt rmalar ile uygulama kazanm fl olan "as l iflveren-alt iflveren" iliflkisini Sosyal Sigortalar Kanunu aç s ndan ele alan 506 Say l Kanunun 87. maddesi hükmü, t pk mülga 1475 say l fl Kanunu'nun l/son, 4857 say l fl Kanunu'nun 2/6. maddelerinde oldu u gibi, arac n n yan nda as l iflvereni de sorumlu tutan bir içerik tafl maktad r. Amaç, iflçinin sosyal güvenlik hakk yan nda, fl sözleflmesi ve fl Kanunu'ndan kaynaklanan bir k - s m haklar n n daha genifl koruma-güvence alt na al nmas n sa lamakt r. 506 Say l Kanunun "Üçüncü kiflinin arac l " bafll kl 87. maddesi; "Sigortal lar üçüncü bir kiflinin arac l ile ifle girmifl ve bununla sözleflme yapm fl olsalar bile, bu kanunun iflverene yükledi i ödevlerden dolay, arac olan üçüncü kifli ile birlikte as l iflveren de sorumludur. Bir iflte veya bir iflin bölüm veya eklentilerinde iflverenden ifl alan ve kendi ad na sigortal çal flt ran üçüncü kifliye arac denir." hükmünü içermektedir. Bu hüküm ile as l iflverenin sorumlulu unun kapsam belirlenmeye çal fl lm flt r. Sosyal Sigortalar Kurumu'na göre, arac dan söz edebilmek ve as l iflvereni, arac n n borçlar ndan ötürü sorumlu tutabilmek için, maddenin tan m ndan ortaya ç kan bir tak m zorunlu unsurlar bulunmaktad r. Arac kavram her fleyden önce "as l iflveren"in varl n, bir baflka iflverenin as l iflverene ait iflin bir bölümünü yapmay üstlenmesini ve nihayet, as l iflverene ait iflyerinde veya iflyerinin bir bölümünde ifl alan n kendi ad na sigortal çal flt rmas n gerektirir. As l iflverenle, arac aras ndaki sözleflmenin hukuki niteli inin önemi yoktur. Önemli olan yön, as l iflverene ait iflin arac taraf ndan yap m n n sa lanmas d r. Arac n n as l iflverenden bir bölüm ifl almas ve bu iflte kendi ad na sigortal çal flt rmas, arac kavram n n belirleyici özelli ini oluflturmaktad r. Arac her fleyden önce bir "as l iflveren"in varl n zorunlu k lmaktad r. Maddede belirtilen koflullardan birisinin dahi yoklu u durumunda arac dan söz edilemez. flveren; 506 Say l Kanunun 4/1. maddesinde, "... bu kanunun 2. maddesinde belirtilen sigortal lar çal flt ran gerçek ifada tüzel kifli...", 4857 say l fl Kanunu'nun 2. maddesinde "Bir ifl sözleflmesine dayanarak... ifl-

Yarg tay Kararlar 1507 çi çal flt ran gerçek veya tüzel kifli, yahut tüzel kiflili i olmayan Kurum veya kurulufllar " olarak tan mlanmakta olup, iflveren niteli i iflçi çal flt rman n do al sonucudur. Yasan n tan m ndan hareketle, "as l iflveren-alt iflveren" iliflkisi için, iflyerinde ifl sahibinin de iflçi çal flt r yor olmas koflulu aran r. Sigortal çal flt rmayan "iflveren" s fat n kazanamayaca için, bu durumdaki kiflilerden ifl alanlarda arac say lmayacak ve an lan madde kapsam nda dayan flmal sorumluluk do mayacakt r. flverenden alman ifl, iflverenin sigortal çal flt rd ifle göre ayr ve ba- ms z bir iflyeri olarak de erlendirilebilecek nitelikte ise, ifl alan kimse arac de il, ba ms z iflveren niceli inde bulunacakt r. flin bütünü baflka bir iflverene b rak ld nda, gerek Sosyal Sigortalar Kanunu, gerekse fl Kanunu aç s ndan bir alt iflverenlik, dolay s yla dayan flmal sorumluluk hali söz konusu olmayacakt r. Benzer flekilde, iflveren kendisi sigortal çahflt rmaks z n ifli bölerek, ihale suretiyle farkl kiflilere vermiflse, ifl sahibi (ihale makam ) Yasan n tan mlad anlamda as l iflveren olmayaca- ndan, bir alt-üst iflveren iliflkisi bulunmayacakt r. (Yarg tay Hukuk Genel Kurulu'nun 24.05.1995 gün ve 1995/9-273-548 say l karar da ayn yöndedir.) Burada önemli olan yön, "devir" olgusunun somut olayda gerçekleflmesidir. Bu kapsamda, devirden amaçlanan, yap lmakta olan iflin, bölüm ve eklentilerinden tamamen ba ms z bir sonuç elde etmeye yönelik, ifli alana ba- ms z bir iflveren kimli i kazand racak bir iflin devridir. Ekonomik olarak birbirleriyle ba lant l bulunsalar da, bu iflyerleri ba ms z sonuç elde etmeye yöneliktirler. flin devri söz konusu de ilse, bu kifliler iflveren vekili olarak kabul edilebilecek, bu durumda yasan n öngördü ü ödevlerden, ifli bölüp da tan ifl sahibi, iflveren niteli i ile sorumlu olacakt r. Di er iflyerlerinde sigortal çal flt rmas nedeniyle "iflveren" s fat na sahip olan kimse de, iflverenlik s fat na (devredilen ifl dolay s yla) sahip olmad için, as l iflveren olarak sorumlu bulunmayacakt r. Ayn flekilde, ifli alan kiflinin de iflverenlik s fat n, al nan iflte ve o ifl nedeniyle sigortal çal flt r lmas sonucunda kazanm fl olmas aranacakt r. Alman iflte sigortal çal flt rmay p, tek bafl na ya da ortaklar ile ifli yürüten kifli alt iflveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kiflinin di er bir tak m iflyerlerinde çal flt rd sigortal lar nedeniyle kazand iflverenlik s fat n n sonuca etkisi ise bulunmamaktad r. Yasa, alt iflverenlik için, bir iflte, bir iflin bölüm ya da eklentilerinde iflverenden ifl almay aramaktad r. 87. madde anlam nda arac dan söz edebilmek için, arac n n ald ifl, iflverenin as l iflinin bölüm ve eklen-tilerindeki iflin bir kesimi ya da yard mc ifller kapsam nda bulunmal d r. Bir di er anlat mla, bir iflverene ait iflyerindeki üretim sürecine, baflka bir iflverenin dahil olmas durumunda "arac dan" söz edilebilecektir. Bu anlamda bir ba lant n n varl için iflyerinde üretilen mal ya da hizmetin niteli ine bak lmas gerekir. As l iflverenden al nan ifl, onun sigortal çal flt rd ifle göre ayr ve ba ms z bir nitelik tafl maktaysa, ifli alan kimse alt

1508 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 iflveren de il, ba ms z iflveren say lacakt r. Bu noktada belirleyici yön; yap lan iflin, di erinin bütünleyici, yard mc parças olup olmad d r. flyerindeki üretimle ilgili olmayan ve as l iflin tamamlay c s niteli inde bulunmayan bir iflin üstlenilmesi halinde, 506 Say l Yasa uygulamas yönünden arac dan söz etme olana kalmayacak, ortada iki ba ms z iflveren bulunacakt r. 4857 say l fl Kanunu'nun 2/6.maddesinde as l iflveren-alt iflveren iliflkisi "Bir iflverenden, iflyerinde yürüttü ü mal veya hizmet üretimine iliflkin yard mc ifllerinde veya as l iflin bir bölümünde iflletmenin ve iflin gere- i ile teknolojik nedenlerle uzmanl k gerektiren ifllerde ifl alan ve bu ifl için görevlendirdi i iflçilerini sadece bu iflyerinde ald iflte çal flt ran di er iflveren ile ifl ald iflveren aras nda kurulan iliflkiye as l iflveren-alt iflveren iliflkisi denir. Bu iliflkide as l iflveren, alt iflverenin iflçilerine karfl o iflyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ifl sözleflmesinden veya alt iflverenin taraf oldu u toplu ifl sözleflmesinden do an yükümlülüklerinden alt iflveren ile birlikte sorumludur." fleklinde tan mlanm flt r. As l iflveren-alt iflveren iliflkisinde yasa koyucu konuyu iflçi yarar yönünden ele alm flt r. As l iflveren-alt iflveren iliflkisinin en önemli sonucu her iki iflverenin, alt iflverenin iflçilerine karfl birlikte sorumlu olmalar ise de, 4857 say l fl Kanunu ile yap lan düzenleme bu iliflkiyi daralt c niteliktedir. An lan düzenlemede, as l iflveren-alt iflveren iliflkinin varl, "bir iflyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine iliflkin yard mc ifl veya as l iflin bir bölümünde ifl alma" ön kofluluna ba lanm flt r. Madde gerekçesinde, bir iflyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine iliflkin 'asli iflin bir bölümünde' veya Yard mc ifllerinde ifl alan di er iflverenler, iflçilerini sadece bu iflyerinde çal flt rd klar nda as l iflveren-alt iflveren iliflkisi do mufl olacak, buna karfl iflyerine yürütülen asli ve yard mc ifller d fl nda ifl alan bir iflveren, örne in iflyerinde ek inflaat yap lmas ya da bina onar m iflini alan di er iflverenin alt iflveren kapsam nda nitelendirilmesi mümkün olmayacakt r. Ayr ca, as l iflverenin alt iflverenden ifl alabilmesi iflyeri gereklerine ve teknolojik nedenlere ba land ifade edilmektedir. Davaya konu somut olaya gelince; as l iflî gemi yap m ve onar m olan daval R. Afi'nin, hangar çat lar n n onar m hususunda di er daval D. Gemi Ltd. fiti. ile anlaflt klar, çat n n yap m s ras nda, D. Ltd. fiti iflçisi olan davac lar murisinin ifl kazas sonucu vefat etti i anlafl lmaktad r. Sözleflmede bir k s m malzemenin ifl sahibi taraf ndan karfl lanaca - n n belirtilmesi, taraflar aras ndaki hukuki iliflkinin niteli ine etkisinin ne olaca da uyuflmazl k konusudur. Öncelikle belirtilmelidir ki, yap lm fl olan eser sözleflmesinde iflin kalitesi ve iflyeri disiplini amac yla bir k s m hükümlerin yer almas, inflaat

Yarg tay Kararlar 1509 sahipli i d fl nda as l iflverenlik s fat n do uracak, ifli alan n ba ms z iflveren kimli ini ortadan kald racak bir etmen de ildir. Borçlar Kanunu'nun 357. maddesi uyar nca, eserin imalinde kullan lacak malzemeyi yüklenici temin edebilece i gibi taraflar n kararlaflt rmalar üzerine malzeme ifl sahibi taraf ndan da sa lanabilir. Bu durum, malzemelerin özenli kullan lmas, hesap verme ve artan k s mlar n iade borcu, ihbar yükümlülü ü gibi konularda mükellefiyet yüklemekte olup, taraflar aras ndaki hukuki iliflkinin niteli ine etkisi bulunmamaktad r. Borçlar Kanunu'nun 1. maddesinde belirtildi i üzere, bir sözleflme karfl l kl ve birbirine uygun iradelerin birleflmesi ile oluflur. Kural olarak bir irade beyân nda, irade ile bildirimin birbirine uyumlu olmas aran r. An lan kanunun 18. maddesinde ise, bu alanda "imde teorisi"nin hakim oldu u anlam ç kmaktad r. Bu nedenle de, sözleflmenin taraflar n gerçek irade ve arzular na uygun bulunmas gerekir. Taraflar n, sözleflmede yer alan kimi ifadelere karfl n, yasan n tan mlad anlamda bir üst iflveren-alt iflverenlik iliflkisi yaratmay amaçlamad klar da ortadad r. Belirtilen bu maddi ve yasal olgular karfl s nda somut olayda, iflin niteli i ve yürütümü bak m ndan gemi yap m ve onar m iflinden tamamen farkl ve ba ms z nitelikte oldu u belirgin bulunan çat onar m iflinde sigortal çal flt rmayan gemi yap m ve onar m iflvereni daval R. Afi'nin as l iflveren olarak nitelendirilerek, sorumlulu una karar verilmesi mümkün de ildir. Daval D. Gemi Ltd. fiti'nin yüklenimindeki iflin, "asli iflin bir bölümünde" veya "yard mc ifllerinde" oldu u söylenemez. Yarg tay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.06.2004 gün ve 2004/21-326- 328 say l ilam, 05.05.2004 gün ve 2004/10-233-262 say l ilam, 04.04.2001 gün ve 2001/10-309-332 say l ilam nda da ayn ilkeler benimsenmifltir. Belirtilen bu maddi ve yasal olgular dikkate alan yerel mahkeme karar nda bir isabetsizlik bulunmamas na göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme karar n n onanmas gerekir.

1510 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E: 2007/11-104 K: 2007/180 T: 04.04.2007 TEHL KE SORUMLULU U KUSURUN TESP T ED LEMED DURUMLAR ZARARIN PAYLAfiTIRILMASI LKES * (TTK m. 1301) Özet: flletenlerden hangisinin kusurlu oldu unun kesin olarak tespit edilemedi i durumda, tehlike sorumlulu una katlanma ilkesi uyar nca tehlikeler eflit say ld ndan zarar n ilke olarak yar yar ya paylaflt r laca- ö reti ve uygulamada benimsenmifl olan görüfltür. Taraflar aras ndaki "Rücuan Tazminat" davas ndan dolay yap lan yarg lama sonunda; Bal kesir Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davan n reddine dair verilen 27.12.2004 gün ve 2003/652-2004/1013 say l karar n incelenmesi Davac vekili taraf ndan istenilmesi üzerine, Yarg tay 11. Hukuk Dairesi nin 10.04.2006 gün ve 2006/3924-3876 say l ilam ile; (Davac sigortac n n, TTK n n 1301. maddesi hükmüne dayal olarak, daval lar aleyhine açt rücu davas sonucunda mahkemece, davan n reddine dair tesis edilen hüküm davac vekili taraf ndan temyiz edilmifltir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat n rücuen tahsili istemine iliflkindir. Uyuflmazl k, k rm z fl k ihlali yapan arac n, davac - ya kasko sigortal araç m, yoksa, daval lar n maliki, sürücüsü ve sigortac s oldu u arac n m dolay s yla, kusurun hangi tarafta oldu u noktas nda toplanmaktad r. Doktrinde genel kabul gören görüfle göre, iflletenlerden hangisinin kusurlu oldu u kesin olarak tespit edilemiyorsa, tehlike sorumlulu una katlanma ilkesi uyar nca, zarar n iflletme tehlikeleri do rultusunda, tehlikeler eflit varsay ld nda zarar ilke olarak yar yar ya paylaflt r l r. Somut olayda, trafik kaza tespit tutana nda daval lardan sürücü Uysal n k rm z fl kta geçti i belirtilmifl, tespit raporunda ise davac flirkete sigortal araç sürücüsünün k rm z fl k ihlalinden hareketle tam kusurlu oldu u sonucuna var lm fl, yarg lama aflamas nda al nan raporda ise hangi arac n k rm z fl k ihlali yapt kesin olarak belirlenip ayd nl a kavuflturulamam fl, bu nedenle k rm z fl k ihlali yapan arac n tam kusurlu olaca- sonucuna var lm fl, mahkemece, trafik kaza tespit tutana nda tam aksinin tespit edilmifl olmas na ra men k rm z fl k ihlali yapan sürücünün (*) Gönderen: Av. Talih UYAR

Yarg tay Kararlar 1511 davac ya sigortal araç sürücüsü oldu unun kabulü ile yaz l flekilde hüküm tesis edilmifltir. Bu durumda, mahkemece, yukar daki aç klamalar çerçevesinde, tehlikelerin eflit olmad kesin olarak ortaya konamayaca ndan, tehlikeler eflit kabul edilerek % 50 kusur oran na göre hüküm tesis edilmek gerekirken kaza tespit tutana dahi gözard edilerek yaz l flekilde karar verilmesi do ru görülmemifltir ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap lan yarg lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltir. TEMY Z EDEN: Davac vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu nca incelenerek direnme karar n n süresinde temyiz edildi i anlafl ld ktan ve dosyadaki ka tlar okunduktan sonra gere i görüflüldü: Dava, Türk Ticaret Kanunu'nun 1301. maddesine dayal kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat n rücuen tazmini istemine iliflkindir. Davac A. Sigorta A.fi. taraf ndan kasko sigortas ile sigortalanan Yunus un mülkiyetinde ve kaza s ras nda da Hayrettin in de yönetiminde bulunan 34.. plakal oto ile, daval lardan K. Sigorta A.fi. taraf ndan ZMSS ile sigortalanan, Sadettin in mülkiyetinde ve Uysal n yönetimindeki 10.. plakal kamyonetin 15.02.2002 tarihinde saat 12.30 civar nda çarp flmalar sonucu maddi hasarl ve yaralamal trafik kazas meydana gelmifl; kaza sonucunda Davac sigorta flirketi 34.. plakal otoda oluflan zarara karfl l k sigortal s na ibraname karfl l 06/05/2002 tarihinde 6.809.000.000 TL ödeyerek TTK n n 1301. maddesine dayanarak sigortal s n n haklar na halef oldu unu ifadeyle ve kazan n oluflumunda daval taraf n %100 kusurlu oldu u iddias yla eldeki davay açm flt r. Davac vekili 27.12.2004 tarihli celsede Cumhuriyet Savc l nca yap lm fl haz rl k soruflturmas bulunup bulunmad n n araflt r lmas n, dava aç lm flsa sonucunun beklenmesini istemifltir. Daval lardan gerçek kifli Sadettin 13.10.2003 havale tarihli cevap dilekçesi ile; 10.. plaka say l arac n iflleteni olmad n haks z fiil tarihinden dört y l önce arac gerçek kifli daval Uysal a sat p fiilen arac kendisine teslim etti ini, kendisine husumet tevcih edilemeyece ini, %100 kusuru kabul etmedi ini, bilirkifli incelemesi istedi ini, ayr ca istenilen tazminat n fahifl oldu unu ve hukuki dayanaktan yoksun davan n reddini savunmufltur. Daval lardan Uysal vekili 07.07.2004 tarihli cevap dilekçesinde; davan n hukuki dayanaktan yoksun ve maddi gerçekten uzak olup müvekkilinin %100 oran nda kusurlu oldu u iddias n n do ru olmad n, dava-

1512 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 3 Y l 2008 c n n iddialar n n gerçekle uzaktan yak ndan alakas n n bulunmad n müvekkilinin hakl l n ortaya koyacak davac iddialar n çürütecek kan t n olaydan sonra müvekkil taraf ndan Bal kesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nin 2002/64-43 Müteferrik say l dosyas nda yapt r lm fl tespit sonucu al nm fl bilirkifli raporu oldu unu, haks z ve hukuki dayanaktan yoksun davan n reddini savunmufltur. Di er daval sigorta flirketine yap lan tebligata ra men sigorta temsilcisi veya vekili taraf ndan dava takip edilmedi i gibi davaya yaz l bir yan t da verilmemifl olmakla bu daval n n yoklu unda davaya devam olunarak sonuçland r lm flt r. Mahkemece; taraf delilleri toplanm fl, daval tarafça yapt r lan delil tespiti dosyas da getirtilerek, tan klar dinlenmifl; keflif ve bilirkifli incelemesi de yapt r ld ktan sonra al nan bilirkifli raporu da dayanak gösterilerek, dava dayana olan trafik kazas nda k rm z fl k ihlali yapmak suretiyle tam kusurlu olan taraf n davac sigorta flirketine sigortal 34.. plakal araç oldu unun tereddütsüzce tespit edildi inden bahisle davan n reddine karar verilmifltir. Davac vekilinin temyizi üzerine Yüksek Özel Dairece; somut olayda trafik kaza tutana nda daval lardan sürücü Uysal n k rm z fl kta geçti- inin belirtilip, tespit raporunda ise davac flirkete sigortal araç sürücüsünün k rm z fl k ihlalinden hareketle tam kusurlu oldu u sonucuna var ld, yarg lama aflamas nda al nan raporda ise hangi arac n k rm z fl k ihlali yapt kesin olarak belirlenip ayd nl a kavuflturulmad, bu nedenle k rm z fl k ihlali yapan arac n tam kusurlu olaca sonucuna var ld mahkemece, trafik kaza tespit tutana nda tam aksinin tespit edilmifl olmas na ra men k rm z fl k ihlali yapan sürücünün davac ya sigortal araç sürücüsü oldu unun kabulü ile yaz l flekilde hüküm tesis edildi i; bu durumda, mahkemece, tehlikelerin eflit olmad kesin olarak ortaya konamayaca ndan, tehlikeler eflit kabul edilerek %50 kusur oran - na göre hüküm tesis edilmek gerekirken kaza tespit tutana dahi gözard edilerek yaz l flekilde karar verilmesinin do ru görülmedi i gerekçesiyle karar davac yarar na bozulmufltur. Mahkemenin direnmeye yönelik karar n davac vekili temyize getirmektedir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuflmazl k; dava dayana trafik kazas n n meydana gelmesinde sürücülerden hangisinin kusurlu oldu unun kesin olarak tespit edilip edilmedi i; efl söyleyiflle, k rm z fl k ihlali yapan araç sürücüsünün, davac ya kasko sigortal arac n sürücüsü mü, yoksa daval malike ait di er daval sigorta flirketine sigortal arac n daval sürücüsü mü oldu unun belirgin olup olmad noktas nda toplanmaktad r. lkin belirtilmelidir ki, ö reti ve uygulamada kabul edilen görüfle göre, iflletenlerden hangisinin kusurlu oldu unun kesin olarak tespit edile-