2
KOR KİTAP - 40 CEPhane - 9 DİYALEKTİK ve TARİHSEL MATERYALİZM - J.V. STALiN ÇEVİREN OLCAY GERiDÖNMEZ KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN ISBN 978-605-2283-21-9 Birinci Basım MART 2018 Ginko Kitap Ltd. Şti. 2017 BASKI: Ezgi Matbaacılık Tekstil Pors. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Sanayi Cd. Altay Sk. No. 14 Yenibosna / İstanbul Sertifika No. 12142 T: 0212 452 23 02 www.ezgimatbaa.net Ginko Kitap: Osmanağa Mah. Ali Suavi Sk. No: 10 D. 3 Kadıköy / İstanbul T: 0216 449 20 99 F: 0216 449 21 00 www.korkitap.com info@korkitap.com Sertifika No: 35054 Kor Kitap, Ginko Kitap Ltd. Şti. markasıdır.
J.V. STALiN DiYALEKTİK ve TARiHSEL MATERYALiZM Çeviren: OLCAY GERiDÖNMEZ
DİYALEKTİK VE TARİHSEL MATERYALİZM ÜZERİNE Diyalektik materyalizm, Marksist Leninist partinin dünya görüşüdür. Ona diyalektik materyalizm denmektedir, çünkü, onun, doğa görüngülerine yaklaşım tarzı, doğa görüngülerini araştırma ve öğrenme yöntemi, bu görüngülerin bilgisini edinme yöntemi diyalektiktir, doğa görüngülerini yorumlayışı, doğa görüngülerini kavrayışı, teorisi ise materyalisttir. Tarihsel materyalizm, diyalektik materyalizmin ilkelerinin toplumsal hayatın incelenmesine genişletilmesidir, diyalektik materyalizmin ilkelerinin toplumsal yaşamın görüngülerine, toplumun ve toplum tarihinin incelenmesine uygulanmasıdır. Diyalektik yöntemi karakterize ederken Marx ve Engels, genellikle, diyalektiğin temel özelliklerini formüle etmiş olan filozof olarak Hegel e atıfta bulunurlar. Ne var ki bu, Marx ve Engels in diyalektiğinin, Hegel in diyalektiği ile özdeş olduğu anlamına gelmez. Gerçekte Marx ve Engels, Hegel in diyalektiğinin yalnızca rasyonel özünü almışlardır; onun Hegelci idealist kabuğunu 7
ise bir kenara attılar ve diyalektiği, ona çağdaş bilimsel bir biçim vermek üzere daha da geliştirmişlerdir. Marx şöyle der: Benim diyalektik yöntemim, esas ve temeli itibarıyla Hegel inkinden farklı olmakla kalmıyor, onun tam zıddıdır. Hegel e göre düşünme süreci ki Hegel onu ide adıyla bağımsız bir özneye dahi dönüştürür, hakiki olanın Demiurgos udur (yaratıcısıdır) ve hakiki olan yalnızca onun dış görünüşünü oluşturur. Bana göre ise düşünsel olan, insan aklında dönüştürülen ve tercüme edilen maddi olandan başka bir şey değildir. (Karl Marx, Kapital, Birinci Cilt, Almanca ikinci basıma sonsöz) Materyalizmlerini karakterize ederken Marx ve Engels, genellikle, materyalizme yeniden hakkını teslim eden filozof olarak Feuerbach a atıfta bulunurlar. Ne var ki bu, Marx ve Engels in materyalizminin, Feuerbach ın materyalizmiyle özdeş olduğu anlamına gelmez. Gerçekte Marx ve Engels, Feuerbach ın materyalizminin yalnızca temel çekirdeği ni almışlardır; onu geliştirerek bir bilimsel felsefi materyalizm teorisi hâline getirmiş ve idealist, dinsel-ahlaki geçişmelerden arındırmışlardır. Bilindiği gibi, aslında materyalist olan Feuerbach, materyalizm adına karşı çıkıyordu. Engels, birçok kez, dayandığı materyalist temel e rağmen Feuerbach ın eski idealist prangalara tutulu kaldığını, Feuerbach ın hakiki idealizminin, onun din 8
felsefesine ve ahlak anlayışına gelir gelmez gün yüzüne çıktığını belirtmiştir. (Karl Marx-Friedrich Engels, Tüm Eserler, cilt XIV, sf. 652-654) Diyalektik, Yunancada, diyalogda bulunma, polemik yapma anlamına gelen dialego sözcüğünden gelir. Antikçağda diyalektik denince, rakibin yargılarındaki çelişkilerin açığa çıkarılması ve bu çelişkilerin aşılması yoluyla hakikate ulaşılması sanatı anlaşılırdı. Antikçağda, düşünmedeki çelişkilerin açığa çıkarılmasının ve karşıt fikirlerin çatışmasının hakikati bulmak için en iyi yol olduğunu düşünen filozoflar vardı. Daha sonraları doğa görüngülerini de kapsayacak şekilde genişletilen bu diyalektik düşünme biçimi; doğa görüngülerini sürekli hareket ve değişim hâlinde gören, doğanın gelişimini de, doğadaki çelişkilerin gelişiminin bir sonucu, doğadaki karşıt güçlerin karşılıklı etkileşiminin bir sonucu olarak gören, doğanın bilgisini edinmenin diyalektik yöntemine dönüştü. Kendi özü itibarıyla diyalektik, metafiziğin taban tabana karşıtıdır. 1- MARKSİST DİYALEKTİK YÖNTEM ŞU TEMEL ÖZELLİKLERLE KARAKTERİZE OLUR: a) Metafiziğin aksine diyalektik, doğaya, birbirinden ayrı, birbirinden tecrit edilmiş ve birbirinden bağımsız şeylerin, görüngülerin rastlantısal bir yığını 9
olarak değil, şeylerin, görüngülerin organik olarak birbirine bağlı, birbirine bağımlı olduğu ve birbirini koşullandıran, birbiriyle bağıntılı bir bütün olarak bakar. Bu nedenle diyalektik yöntem, çevresindeki görüngülerle bağıntısının dışında, izole bir şekilde ele alındığında doğadaki tek bir tekil görüngünün bile kavranamayacağından hareket eder. Çünkü doğanın her alanındaki herhangi bir görüngü, onu çevreleyen görüngülerle bağıntısının dışında, onlardan kopuk bir şekilde ele alındığında bir anlamsızlığa dönüştürülebilir. Ve tersi, herhangi bir görüngü, onu çevreleyen görüngülerle kopmaz bağıntısı içinde, onu çevreleyen görüngüler tarafından koşullanmışlığı içinde ele alındığında anlaşılabilir ve açıklanabilir. b) Metafiziğin aksine diyalektik, doğaya, dinginlik ve hareketsizlik, durgunluk ve değişmezlik hâli olarak değil, sürekli olarak bir şeylerin ortaya çıktığı ve geliştiği, bir şeylerin yıkılıp göçtüğü ve eskide kaldığı aralıksız bir hareket ve değişim, aralıksız bir yenilenme ve gelişme hâli olarak bakar. Bu nedenle diyalektik yöntem, görüngülerin yalnızca karşılıklı bağıntısı ve koşullanmışlığı açısından değil, aynı zamanda da hareketi, değişimi, gelişimi açısından, ortaya çıkışı ve yok oluşu açısından da ele alınmasını talep eder. Diyalektik yöntem için her şeyden önce önemli olan, verili anda sağlam görünen, ancak sönüp gitmeye başlamış olan değil, aksine, verili anda henüz sağlam görün- 10
müyorsa bile doğmakta ve gelişmekte olandır. Çünkü diyalektik yöntem için önüne geçilemez olan şey, sadece, doğmakta ve gelişmekte olandır. Engels şöyle der: Tüm doğa, en ufağından en büyüğüne, kum tanelerinden güneşlere, protistlerden * insana kadar, sürekli bir oluş ve yok oluş, sürekli bir akış, dur durak bilmeyen bir hareket ve değişim hâlindedir. (Aynı cilt, sf. 484) Bu nedenle diyalektik, Engels in dediği gibi, şeyleri ve bunların zihindeki imgelerini, esas olarak, bağıntıları, bağlantıları, hareketleri, oluş ve yok oluşları içinde ele alır. (Karl Marx, Friedrich Engels, Tüm Eserler, cilt XIV, sf. 23) c) Metafiziğin aksine diyalektik, gelişme sürecine, nicel değişikliklerin nitel değişikliklere yol açmadığı basit bir büyüme süreci olarak görmez. Tersine, önemsiz, göze görünmeyen nicel değişikliklerin görünür değişikliklere, köklü değişikliklere, nitel değişikliklere geçiş yaptığı bir gelişme olarak görür. Bu nitel değişikliklerin ağır ağır değil, hızlı, ani, bir durumdan diğer bir duruma sıçrama biçimde, rastgele değil, yasalı, belli belirsiz ve adım adım nicel değişikliklerin birikmesinin bir sonucu olarak meydana geldiği bir gelişme olarak görür. * Protistler (Lat. Protista) Heterojen bir canlılar âlemidir ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen, tamamı mikroorganizma olan ökaryot canlılardan oluşur. ç.n. 11