Araştırma. Bahadır SAATLI, Turab JANBAKHİSOV, Özlen EMEKÇİ, Erkan ÇAĞLIYAN, Uğur SAYGILI



Benzer belgeler
Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Adneksial kitlelerde malignite araştırması

Kliniğimizde Malignite Rıskı İndeksinın Sınır Değerinin Belirlenmesi

Over Ki sti Nedeni İle Opere Edi len Hastaların Değerlendi ri lmesi : Retrospekti

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Dört Farklı Malignite Risk İndeksinin (RMI 1-4) Endometrioma ve Matür Kistik Teratom Ayırıcı Tanısında Etkinliklerinin Değerlendirilmesi

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Adneksiyal Kitlelere Yaklaşım. Prof Dr Uğur Saygılı DEUTF Kadın Hast. Ve Doğum ABD

ARAȘTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE Kafkas J Med Sci 2011; 1(2):64 68 doi: /kjms

Malignite Kaynaklı Plevra Sıvılarında CEA, CA 15-3, CA 19-9, CA 125, CA 72-4 ve AFP Düzeyinin Tanısal Değeri

Preoperatif Tümör Markır Seviyelerinin Adneksiyal Kitlelerde Malignite ve Yayılımı Belirlemedeki Etkinliği

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

İNFERTİLİTE VE ADNEKSİYAL KİTLELERDE TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN YERİ

Over Kanseri Taraması ve İngiliz Grubu Over Kanseri Tarama Çalışması

ADNEKSİAL KİTLELERİN MALİGN-BENİGN AYRIMINDA, TÜMÖR BELİRTEÇLERİ CA-125, HE4 VE CA-125 İLE HE4 KOMBİNASYONUNUN PRE-OPERATİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Dr.M.Hakan YETİMALAR, TRSGO, Orta Karadeniz Çalıştay ve Sempozyuımu,2015,Çorum

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

Dermoid Kist Nedeniyle Tedavi Edilen 114 Olgunun Retrospektif Analizi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Over Kanserinde Tanıyı Kolaylaştıran Yeni Belirteçler: OVA1 ve ROMA

GERM HÜCRELİ OVER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ EVRELEME GEREKLİ MİDİR?

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Postmenopozal Over Kitlelerinde Spektral Doppler Ultrason Parametrelerinin Preoperatif Değerlendirmesi

POSTMENOPOZAL ENDOMETRİUMUN TRANSVAJİNAL ULTRASONOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

POSTMENOPOZAL ADNEKSİYAL KİTLELERE YAKLAŞIM APPROACHMENT TO THE POSTMENOPAUSAL ADNEXAL MASSES

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

Retroaortik ve sirkumaortik renal venin pelvik varisle ilişkisi

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Tanı Testlerinin Değerlendirilmesi. ROC Analizi. Prof.Dr. Rian DİŞÇİ

Üroonkoloji Derneği. Prostat Spesifik Antijen. Günümüzdeki Gelişmeler. 2 Nisan 2005,Mudanya

Adölesan Adneksiyel Kitlelerinde Cerrahi; 7 Yılda Tedavi Edilen 59 Hastanın Sonuçları

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Adneksiyal Kitleli Hastaların Tedavisinde Laparoskopinin Güvenilirliği

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

OVER TÜMÖRLER NDE YEN B R TÜMÖR BEL RTEC HE4

Cukurova Medical Journal

OVER KANSERİ TEMEL BILGILER. Over kanseri nedir?

Over Kanserinde Tedavi. Dr. M. Faruk Köse Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

3D ve 4D USG Jinekolojik Uygulamalar

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

Dermoid kistlerde ultrasonografik tanı doğruluğunu etkileyen parametreler

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

YUMURTALIK TÜMÖR VE KİSTLERİNDE YAKLAŞIM: ADNEKSİEL KİTLE YÖNETİMİ:

POSTMENOPOZAL KANAMASI OLAN HASTALARDA ENDOMETRİAL BİYOPSİ ÖNCESİ ANKSİYETE VE DEPRESYON RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ


KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

SENTİNEL LENF NODU BİOPSİSİ VE ADJUVAN KEMOTERAPİ. Dr. Orhan TÜRKEN

ADNEKSİYAL KİTLELERİN PREOPERATİF ÖNGÖRÜSÜNDE MALİGNİTE RİSK İNDEKSİ HESAPLAMALARI VE IOTA KURALLARI

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Renin-Angiotensin System Blockers May Prolong Survival of Metastatic Non-Small Cell Lung Cancer Patients Receiving Erlotinib

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Temel Hemşirelik Uygulamalarına İlişkin Hizmet İçi Eğitimin Değerlendirilmesi

TOTAL PLASENTA PREVİALI GEBELERDE KISA SERVİKAL UZUNLUK VE ANTEPARTUM KANAMA RİSKİ

Jinekolojik kanserli olguların retrospektif analizi: 11 yıllık deneyim

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Second-look Laparotomi

Benign Adneksiyal Kitlelere Laparoskopik Yaklaşım

Jinekolojik Kanser Tedavisi Sonrası HRT Önerilmemeli? Dr. Selçuk Erkılınç Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Postmenopozal Kanamalı Kadınlarda Endometriyal Patolojilerin Servikal Smearle Öngörülmesi

Frekans. Hemoglobin Düzeyi

Öğretim Yılı Dönem 4 Türkçe - İngilizce Tıp Kadın Hastalıkları ve Doğum Stajı Ders Programı

ENDOMETRİUMUN ENDOMETRİOİD ADENOKARSİNOMLARDA GLUT-1 VE MASPİN EKSPRESYON İNSİDANSI, REKÜRRENS VE SAĞKALIM İLE İLİŞKİSİ

Anormal Uterin Kanamalarda Tanısal Yaklaşım ve Örneklemede İlk Yöntem Ne Olmalıdır

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

BENİGN PATOLOJİ ÖNTANISI İLE HİSTEREKTOMİ YAPILAN OLGULARDA POSTOPERATİF İNSİDENTAL ENDOMETRİAL PRE-/MALİGN PATOLOJİ SAPTANMA ORANI

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Dr.M.Hakan YETİMALAR TJOD İzmir Şubesi Bilimsel Eğitim Toplantısı 25.Nisan 2014

Akciğer Dışı Tümör Olgularında İzole Mediasten FDG-PET Pozitif Lenf Nodlarının Histopatolojik Değerlendirilmesi

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

ET İ UYGULAYALIM MI?

Yirmi Dokuz Haftalık Gebelikte Preterm Eylem ve Eşlik Eden Krukenberg Tümörü

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı Eğitim yılı

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

OPU Komplikasyonlarına Yaklaşım. Doç. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. ve Doğum AD.

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

NADİR HASTALIKLAR VE ORPHANET-TÜRKİYE sonrası. Prof.Dr. Uğur Özbek Orphanet-Türkiye Koordinatörü İstanbul Üniversitesi, DETAE

Erken Evre Over Kanserlerinde Lenfadenektominin önemi. Dr. Aykut Tuncer

PELVİK YA DA ADNEKSİYAL KİTLE İLE BAŞVURAN OLGULARDA OVER KANSERİ AYIRICI TANISINDA HE4 VE CA 125 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KULLANIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu

Transkript:

Araştırma Peritoneal Karsinomatoza Bulgusu Olmayan Çok Yüksek Serum CA 125 Değeri Olan Adneksiyal Kitlelerin Klinikopatolojik Değerlendirilmesi CLINICOPATOLOGIC EVALUATION OF PELVIC MASSES WITH VERY HIGH SERUM LEVELS OF CA 125 Bahadır SAATLI, Turab JANBAKHİSOV, Özlen EMEKÇİ, Erkan ÇAĞLIYAN, Uğur SAYGILI Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum Anabilim Dalı Bahadır SAATLI Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Ve Doğum AD 35340 İnciraltı, İZMİR ÖZET Amaç: Benign overian hastalıklarda, CA 125 nadir olarak 1000 U/mL üzerinde saptanır. CA 125 düzeyinin 1500 U/ml un üzerinde saptandığı durumlarda bu değerin over kanseri için spesifitesi %99,1 e yükselir. Genel olarak, premenopozal ve postmenopozal kadınlarda, CA 125 in maligniteyi saptamada sensitivitesi ve spesifitesi yaklaşık olarak %78 dir. Bu nedenle yüksek CA 125 düzeyleri günümüzde hala overian kitlelerin malign ve benign ayırımında çelişkili sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Preoperatif CA 125 seviyesinin çok yüksek saptandığı durumlarda adneksiyel kitlelere yaklaşım nasıl olmalı ve benign patolojilerin de CA 125 i çok yüksek seviyelere çıkarabileceğini vurgulamak amaçlanmıştır. Yöntemler: Ocak 2005 yılından Ocak 2013 e kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Biyokimya Anabilimdalı tarafından CA 125 değeri 450 U/ml nin üzerinde saptanan 236 hastanın dosyası geriye dönük olarak incelenmiştir. 236 hastanın 67 sinde jinekolojik patoloji saptanmıştır. 67 hastanın 7 si endometrium kanseri, 4 ü serviks kanseri, 21 i peritonitis karsinomatoza ve 1 hasta myoma uteri nedeniyle dışlandıktan sonra çalışmaya 34 hasta dahil edilmiştir. 34 hastanın, operasyon öncesi CA 125 düzeyleri kaydedilmiş, yaş, menopoz durumu, menopoz süresi, tespit edilen kitlenin boyutu, yerleşim yeri, muayene bulguları, görüntüleme yöntemleri dosyalarından ve veri tabanlarından incelenerek kaydedilmiştir. Bulgular: Analize alınan 34 hastadan, histopatolojik tanılarına göre10 unda (%29,4) benign over kisti, 24 inde (%70,6) malign over tümörü saptanmıştır. Benign olguların 8 inde (%80) endometriozis, 1 olguda (%10) dermoid kist ve 1 olguda (%10) seröz kist adenofibrom saptanmıştır. Benign over kisti saptanan hastaların ortalama serum CA 125 değeri 830,80 ± 395 saptanırken (en düşük 877 ve en yüksek 1565), malign olgularda bu değer 2027,04 ± 1649 (en düşük 471 ve en yüksek 6702) olarak bulundu. Benign olgular, malign olgularla karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha genç ve premenopozal dönemde saptandı. Vücut kitle indeksi de malign epitelyal over tümörü saptanan hastalarda anlamlı olarak yüksek bulundu. Sonuç: Pelvik kitlelerin preoperatif olarak benign/malign ayrımının yapılması için bir çok tümör belirteci içeren bir çok skorlama sisteminin geliştirildiğinin, ancak tek başına over kanseri ile özdeş bir tümör belirtecinin bulunamadığını, bunların içinde en özgün ve duyarlı olanının CA 125 olduğunu, bunun pelvik muayene, pelvik ultrasonografi, 2013 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 27, SAYI 1, (NİSAN) 2013, 33-38

34 Peritoneal karsinomatoza bulgusu olmayan çok yüksek serum Ca 125 değeri olan adneksiyal kitlelerin klinikopatolojik değerlendirilmesi menopoz durumu ile birleştirildiğinde doğruluk oranlarının daha da arttığı vurgulanmaktadır. Bu nedenle, pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında preoperatif CA 125 seviyesi, hastanın özgeçmişi, ultrason bulguları, menopoz durumu ile birlikte değerlendirilmelidir. Anahtar sözcükler: CA-125 antijeni, endometriyoz, over tümörleri SUMMARY Objective: In benign ovarian diseases, CA 125 is rarely over 1000 U/mL. When CA 125 level is over 1500 U/mL, the spesitificity for ovarian cancer rises to %99.1. In general, for both premenopausal and postmenopausal women, the sensitivity and specificity of CA 125 in predicting malignity is %78. In differentiating benign from malignant pelvic masses, CA 125 has limited specificity, so CA 125 has left room for improvement. In this study, our aim is to discuss the management of pelvic masses when preoperative CA 125 is extremely high and to show that CA 125 level can be elevated in benign diseases. Methods: From January 2005 to January 2013, 236 patients who had serum CA 125 levels over 450 U/mL in Dokuz Eylul University Biochemistry Department were recorded retrospectively. 67 patients had gynecological disease. From these 67 patients,33 patients were excluded becasue 7 had endometrium cancer, 4 had cervix cancer, 21 had peritonitis carsinomatosa and 1 had myoma uteri. 34 patients were found eligible for the study. Preoperative serum CA 125 levels, age, menopausal status, menopause time, the size and the location of the pelvic mass, pelvic examinations, imaging records were conducted from patient files. Results: 34 patients were analyzed and according to hystopatological diagnosis, 10 women (%29.4) had benign ovarien cyst and 24 patients (%70.6)had malignant ovarian tumour. In benign cases, 8 (%80) patients had endometriosis, 1 (%10) patient had dermoid cyst and 1 (%10) patient had serous cyst adenofibroma. In patients who had benign ovarian cysts, mean serum CA 125 level was 830.80 ± 395 (lowest 877, highest 1565), and in malignancy group, serum CA 125 level was değer 2027.04 ± 1649 (lowest 471, highest 6702). When benign cases were compared with malignant cases, women who had benign cysts were younger and mostly premenopausal. In addition, body mass index were found to be higher in malignant cases. Conclusion: In differantiating benign and malignant pelvic masses, there are several scoring systems which includes different tumour markers. CA 125 is the most sensitive and specific tumour marker for ovarian cancer, but still the predictive value is low. In conclusion, in the diagnosis of pelvic masses, preoperative CA 125 levels should be interpreted with patients age, menopausal status, ultrasonography findings to improve the prediction value of CA 125 in malignant cases. Key words: CA-125 antigen, endometriosis, ovarian neoplasms Yaklaşık olarak 30 yıldır, CA 125 benign ve malign ovarian kitlelerin ayırıcı tanısında ve takibinde kullanılan bir tümör belirtecidir (1 3). CA 125, yüksek molekül ağırlıklı (>1 milyon dalton) müsin benzeri glukoproteindir ve over kanserlerinin %80 inde yüksek seviyelerde saptanır (3). Avrupalı kadınlarda, over kanseri, kansere bağlı ölüm sebepleri arasında altıncı sıradadır (4). Hastalar; özgeçmiş, klinik muayene, ultrason ve tümör belirteci düzeyine göre değerlendirilir. CA 125 ile ilgili önemli problem; hem benign hem de malign durumlarda eksprese edilmesidir. Bu durum; yanlış pozitif sonuçlara neden olmakta ve daha da fazlası erken evre over kanserlerinin sadece %50 sinde eksprese edildiği için yanlış negatif sonuçlara neden olmaktadır (5). Periton, perikardiyum ve plevra irritasyonuna neden olan her durumda CA 125 seviyeleri yükselir. Endometriozisde de CA 125 düzeyleri yüksek saptanır. CA 125 aynı zamanda, pelvik inflamatuar hastalık, asite neden olan siroz, plevral effüzyon oluşumuna neden olan konjestif kalp yetmezliğinde de yükselir (6 10). Özellikle, endometriozisin daha aktif olduğu, gebelik durumunun söz konusu olabileceği, menstrüasyon döneminde olan premenopozal kadınlarda benign nedenli CA 125 yükselmeleri görülmektedir. Postmenopozal kadınlarda ise CA 125 overian kanser için yüksek spesitifitiye sahip bir tümör belirtecidir (10 12). Benign ve malign pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında, CA 125 düzeyinin öngörü değeri ultrason görüntülemesi,

Peritoneal karsinomatoza bulgusu olmayan çok yüksek serum Ca 125 değeri olan adneksiyal kitlelerin klinikopatolojik değerlendirilmesi 35 hastanın yaşı ve menapoz durumu ile ilişkilendirilerek artırılabilir (13). Günümüzde adneksiyel kitlelerin ayrıcı tanısında birçok skorlama sistemi geliştirilmiştir ve bunlar içerisinde Risk of Malignancy Index (RMI) en sık kullanılan yöntemlerden biridir. RMI, Ultrason görüntüleri (U), Menopozal durum (M) ve CA 125 seviyesinin çarpımı ile hesaplanır (13). U değeri: multilokülarite, solid alanlar, bilateralite, asit ve intraabdominal metastazların her birine bir puan verilerek, toplamda 0,1 ve 2 olmak üzere belirlenir. Postmenopozal durumda M skoru 3, premenopozal durumda ise skor 1 olarak belirlenir. CA 125 (U/mL) değeri denkleme doğrudan katıldığı için; CA 125 seviyelerinin çok yüksek saptandığı durumlarda RMI da o kadar artacaktır. RMI için eşik değer 200 olarak kabul edilmiş, ve skorun 200 ün üstünde olduğu durumlarda adneksiyel kitlelerde ön planda malignite düşünülmesi gerektiği vurgulanmaktadır (14). Normal CA 125 kan seviyesi 0 35 U/mL arasında değişim göstermektedir. Benign overian hastalıklarda, CA 125 nadir olarak 1000 U/mL üzerinde saptanır. CA 125 düzeyinin 1500 U/ml un üzerinde saptandığı durumlarda bu değerin over kanseri için spesifitesi %99,1 e yükselir (15). Genel olarak, premenopozal ve postmenopozal kadınlarda, CA 125 in maligniteyi saptamada sensitivitesi ve spesifitesi yaklaşık olarak %78 dir (16). Bu nedenle yüksek CA 125 düzeyleri günümüzde hala overian kitlelerin malign ve benign ayırımında çelişkili sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu geriye dönük çalışmada; preoperatif CA 125 seviyesinin çok yüksek saptandığı durumlarda adneksiyel kitlelere yaklaşım nasıl olmalı ve benign patolojilerin de CA 125 i çok yüksek seviyelere çıkarabileceğini vurgulamak amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Ocak 2005 yılından Ocak 2013 e kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı tarafından CA 125 değeri 450 U/ml nin üzerinde saptanan 236 hastanın dosyası geriye dönük olarak incelenmiştir. 236 hastanın 67 sinde jinekolojik patoloji saptanmıştır. Kalan 169 hasta ise genel cerrahi, göğüs hastalıkları, kardiyoloji ve gastroenteroloji bölümleri tarafından takip edilmiş ve tedavileri düzenlenmiş olduğundan çalışma dışında bırakılmıştır (Tablo I). Pelvik muayene, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezons ile pelvik kitle saptanmış ve CA 125 düzeyleri 450 u/ml nin üzerinde saptanan 67 hastanın 7 si endometrium kanseri, 4 ü serviks kanseri, 21 i peritonitis karsinomatoza ve 1 hasta myoma uteri nedeniyle dışlandıktan sonra çalışmaya 34 hasta dahil edilmiştir. 34 hastanın, operasyon öncesi CA 125 düzeyleri kaydedilmiş, yaş, menopoz durumu, menopoz süresi, tespit edilen kitlenin boyutu, yerleşim yeri, muayene bulguları, görüntüleme yöntemleri dosyalarından ve veri tabanlarından incelenerek kaydedilmiştir. Tüm hastaların operasyon sonrası patoloji raporları incelenmiştir. Daha sonra, tüm verilerin dökümü yapılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Tablo I. Dışlanma kriterleri 1. Jinekolojik faktörler dışında CA 125 yüksekliği oluşturan nedenler: siroz, konjestif kalp yetmezliği, gastrointestinal sistem maligniteleri 2. Peritonitis karsinomatoza 3. Serviks kanseri 4. Endometrium kanseri 5. CA 125<450 U/mL 6. Opere edilmeyen hastalar 7. Patoloji raporu bulunmayan hastalar 8. Dosya bilgilerinde eksiklik saptanan hastalar

36 Peritoneal karsinomatoza bulgusu olmayan çok yüksek serum Ca 125 değeri olan adneksiyal kitlelerin klinikopatolojik değerlendirilmesi İstatistiksel analizler SPSS (Statistical Package for Social Sciences, version 15, Inc, USA) programı kullanılarak yapılmıştır. Sürekli değişkenler ortalama ± Standart Sapma (SD) ve parantez içinde en düşük ile en yüksek değer olarak belirtilmiştir. Bütün verilerin non parametrik olduğu saptanmıştır. İki grup karşılaştırılmasında Mann Whitney U ve Fisher s exact testleri kullanılmıştır. Bütün testler için p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. BULGULAR Bu çalışmada, CA 125 düzeyi 450 U/mL nin üzerinde olan toplam 34 hasta incelenmiştir. Analize alınan 34 hastadan, histopatolojik tanılarına göre10 unda (%29,4) benign over kisti, 24 ünde (%70,6) malign over tümörü saptanmıştır (Tablo II). Benign olguların 8 inde (%80) endometriozis, 1 olguda (%10) dermoid kist ve 1 olguda (%10) seröz kist adenofibrom saptanmıştır. Benign patoloji saptanan hastaların yaşları; en genç 23 ve en yaşlı 82 olmak üzere ortalama 40,80 ± 18,94 olarak saptandı. Malign epitelyal over tümörü saptanan 24 olgunun, en genci 37, en yaşlısı 83 yaşındaydı ve ortalama yaşları 61,71 ± 13,42 idi. Benign olgular, malign olgularla karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha genç saptandı (p=0,003) (Tablo II). Menopoz durumuna baktığımız zaman, benign over kisti saptanan hastaların sadece 2 (%10) si menopozda, ve her iki olgunun yaşları 66 ve 82; menopoz süreleri sırasıyla 15 ve 40 yıldı. Malign over tümörü saptanan 24 olgunun 18 i (%90) menopozdaydı ve ortalama menopoz süresi 16,72 ± 10,11 di. Menopoz durumu karşılaştırıldığında benign ve malign olgular arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görüldü (p<0,006) (Tablo II). Vücut kitle indeksi malign epitelyal over tümörü saptanan hastalarda anlamlı olarak yüksek bulundu. Sırasıyla, benign over kisti olan hastalarda 23,9 ± 5,54, malign over tümörü olan hastalarda 28,9 ± 5,05 olarak hesaplandı (p<0,016) (Tablo II). Hastaların gebelik öyküsü değerlendirildiğinde ise, gravidanın benign veya malign pelvik kitlerlerin ayırıcı tanısında farklılık göstermediği kaydedildi. Gravida ve parite her iki grup için de benzer olarak saptandı. Son olarak, CA 125 düzeylerini incelediğimizde, benign over kisti saptanan hastaların ortalama serum CA 125 değeri 830,80 ± 395 saptanırken (en düşük 877 ve en yüksek 1565), malign olgularda bu değer 2027,04 ± 1649 (en düşük 471 ve en yüksek 6702) olarak bulundu (Tablo III). TARTIŞMA İlk kez Bast ve arkadaşları tarafından 1980 li yıllarda serum CA 125 düzeyinin nonmüsinöz epitelyal over kanserlerinde yükseldiği bildirilmiş ve halen pelvik kitlelerde preoperatif serum CA 125 düzeyleri benign / malign kitlelerin ayrıcı tanısında kullanılan bir tümör belirtecidir (1). İdeal olarak, tümör belirteçleri, malignite için spesifik olmalı, minimum yanlış pozitif ve minimum yanlış negatif sonuçlar vermeli, hastalığın yaygınlığını ve tedavinin etkinliğini yansıtmalıdır (17). CA 125 ile ilgili önemli problem; hem benign hem de malign durumlarda eksprese edilmesidir. Bu durum; yanlış pozitif sonuçlara neden olmakta ve daha da fazlası erken evre over kanserlerinin sadece %50 sinde eksprese edildiği için yanlış negatif sonuçlara neden olmaktadır (5). Benign ve malign pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında, CA 125 düzeyinin öngörü değeri ultrason görüntülemesi, hastanın yaşı ve menapoz durumu ile ilişkilendirilerek artırılabilir (13). Tablo II. Benign ve malign patoloji saptanan hasta sayısı, bu hastaların yaş, vücut kitle indeksi, menopoz durumu ve ortalama ca 125 seviyesi açısından karşılaştırılması Benign patoloji Malign patoloji p# Hasta sayısı 10 (%29,4) 24 (%70,6) Yaş (yıl) 40,8 61,7 0,003 Vücut kitle indeksi (kg/m2) 23,9 28,9 0,016 CA 125 (U/mL) 830,8 2027,0 0,007 Menopozdaki hasta sayısı 2(%10) 18 (%90) 0,006 Menopozdaki hastaların ortalama menopoz süresi (yıl) 27,5* 16,7 0,344 #p<0,05 anlamlı *Benign patoloji saptanan hastalardan sadece 2 tanesi menopozdaydı

Peritoneal karsinomatoza bulgusu olmayan çok yüksek serum Ca 125 değeri olan adneksiyal kitlelerin klinikopatolojik değerlendirilmesi 37 Tablo III. Serum CA 125 düzeylerinin karşılaştırılması Benign patoloji n= 10 Malign patoloji n=24 Ortalama 830,8 ± 395,5 2027,0 ± 1649,0 CA 125 (U/mL) En düşük değer 456,00 471,00 En yüksek değer 1565,00 6702,00 Çalışmamızda; CA 125 düzeyi 450 U/mL nin üzerinde olan hastaları inceledik ve bu hastaların %29,4 ünde CA 125 artışının benign patolojilere bağlı olduğunu saptadık. Benign nedenle CA 125 artışı görülen hasta grubu, malign epitelyal over tümörü saptanan olgulara göre anlamlı olarak daha genç, premenopozal ve daha düşük vücut kitle indeksine sahipti. Sıklıkla premenopozal dönemde görülen özellikle inflamatuar kitleler, endometriozis ve dermoid kist yanlış pozitif sonuç vererek CA 125 in tanı değerini düşürmektedir. İlginç olarak; 82 yaşında 40 yıldır menopozda olan bir hastada CA 125 düzeyi 928,00 U/ml saptanırken, patoloji raporu dermoid kist olarak raporlanmıştır. Yine benign olgular arasında yer alan 63 yaşındaki 15 yıldır menopozda CA 125 düzeyi 469,00 U/ml olan hastada seröz kistadenofibrom saptanmıştır. Bu nedenle, yüksek saptanan CA 125 düzeyleri, özellikle postmenopozal hastalarda öncelikli olarak malign over tümörlerini düşündürürse de, benign patolojilerin de CA 125 artışlarına neden olabileceği bu çalışmada gösterilmiştir. Toon Van Gorp ve arkadaşlarının, 2011 de yaptıkları çalışmada; 374 hasta analiz edilmiştir. Bu hastalardan, 224 ünde (%59,9) benign ve 150 isinde,(%40,1) malign pelvik kitle mevcuttu. Benign olgular, (ortalama yaş=46,2 [95% CI:44,1 48,3]) malign olgulara (ortalama yaş=57,7 [95% CI:55,7 59,8]) göre bizim çalışmamızdakine benzer şekilde daha gençti (p<0,001) (13). Toon Van Gorp un yapmış olduğu bu çalışmada; preoperatif CA 125 seviyeleri ultrason bulguları ve hastanın menopoz durumu ile ilişkilendirilerek benign/malign kitlelerin ayrıcı tanısı yapılmış ve histopatolojik olarak doğrulanmıştır. Sonuçlara bakıldığında CA 125 in prediktif değeri ultrason görüntülemesi, hastanın yaşı ve menapoz durumu ile ilişkilendirilerek artırılmıştır. Moore ve ark yapmış olduğu başka bir çalışmada ise 1042 hasta premenopozal ve postmenopozal olarak iki grupta incelenmiştir. Bu çalışmada her iki grupta da (premenopozal grupta daha sık olmak üzere) CA 125 in endometriozis, pelvik inflamatuar hastalık, kistadenom gibi benign jinekolojik hastalıklarda yüksek olarak saptandığını vurgulamıştır (3). Şahin ve ark incelemesinde; çalışmaya alınan 103 hastadan histopatolojik tanılarına göre 14 ü malign over tümörü, 14 ü nonovarian malign tümör ve 75 i benign pelvik kitleye sahipti. Malign over tümörü olan 14 hastanın yaş ortalaması 45,3 ve %57 i postmenopozal dönemdeydi. Bu grupta serum CA 125 düzeyi 14 olgudan 1 inde normalken (%7,1) 13 ünde (%92,9) 65 U/mL den yüksekti. Benign pelvik kitleler grubunda ise hastaların yaş ortalaması 35,7 ve %8 i postmenopozaldi. Serum CA 125 düzeyleri 75 olgunun 54 ünde (%72) normalken, 21 inde (%28) 35U/mL nin üzerinde bulundu. Bu çalışmada, CA 125 sensitivitesinin %92,9, spesifitesinin %72 olduğu gösterilmiştir (18). Yetimalar ve ark. nın 2001 yılı çalışmasında; yaşları 20 ile 72 arasında değişen 48 hasta incelenmiştir. Malign tümör saptanan grubun CA 125 ortalaması 427,5 U/mL iken, benign kitle saptanan grubun CA 125 i ortalaması ise 42,12 U/mL olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmaya göre ise, serum CA 125 değerinin kesim değeri 65 U/mL olarak kabul edildiğinde, sensitivitesi %100, spesifitesi %76 olarak bulunmuştur (19). Tüm bu çalışmaların sonucu; pelvik kitlelerin preoperatif olarak benign/malign ayrımının yapılması için bir çok tümör belirteci içeren bir çok skorlama sisteminin geliştirildiğini ya da ultrasonografik olarak skorlamalar yapıldığını ancak tek başına over kanseri ile özdeş bir tümör belirtecinin bulunamadığını, bunların içinde en özgün ve duyarlı olanının CA 125 olduğunu, bunun pelvik muayene, pelvik ultrasonografi, menopoz durumu ile birleştirildiğinde doğruluk oranlarının daha da arttığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, pelvik kitlelerin ayırıcı tanısında preoperatif CA 125 seviyesi, hastanın özgeçmişi, ultrason bulguları, menopoz durumu ile birlikte değerlendirilmelidir. CA 125 in endometriozis, dermoid kist, pelvik inflamatuar hastalık gibi benign jinekolojik patolo

38 Peritoneal karsinomatoza bulgusu olmayan çok yüksek serum Ca 125 değeri olan adneksiyal kitlelerin klinikopatolojik değerlendirilmesi jilerde de çok yüksek seviyelere ulaşabileceği akılda tutulmalı; fakat CA 125 düzeyinin 1500 U/ml un üzerinde saptandığı durumlarda bu değerin over kanseri için spesifitesinin %99,1 e yükseldiği unutulmamalıdır. KAYNAKLAR 1. Bast RC Jr, Feeney M, Lazarus H, Nadlar LM, Colvin RB, Knapp RC. Reactivity of a monoclonal antibody with human ovarian carcinoma. J Clin İnvest 1981;68: 1331-1337. 2. Bast RC Jr, Klug TL, St John E. A radioimmunoassay using a monoclonal antibody to monitör the course of epithelial ovarian cancer. N Engl J Med 1983;309:883-887. 3. Richard GM, Miller MC, Steinhoff M, Skates S. Serum HE4 levels are less frequently elevated than CA 125 in women with benign gynecologic disorders. Am J Obstet Gynecol 2012; 206:351-358. 4. Ferlay J, Parkin DM, Steliarova-Foucher E. Estimates of cancer incidence and mortality in Europe in 2008. Eur J Cancer 2010; 46:765-781. 5. Jacobs I, Bast RC Jr. The CA 125 tumour- associated antigen: a review of the literatüre. Human Reprod 1989;4:1-12. 6. Buamah PK, Skillen AW. Serum CA 125 concentrations in patients with benign ovarian tumours. J Surg Oncol 1994;56:71-74. 7. Buamah P. Benign conditions associated with raised serum CA 125 concentration. J Surg Oncol 2000;75:264-265 8. Fuith LC, Daxenbichler G, Dapunt O. CA 125 in the serum and tissue of patients with gynecological disease. Arch Gynecol Obstet 1987;241:157-164. 9. Meden H, Fattahi-Meibodi A. CA 125 in benign gynecological conditions. Int J Biol Markers 1998;13:231-237. 10. Nilott JM, Knapp RC, Schaetzl E, Reynolds C, Bast RC. CA 125 antigen levels in obstetrics and gynecologic patients. Obstet Gynecol 1984;64:703-707. 11. Buller RE, Berman ML, Bloss JD, Manetta A, Di Saia PJ. Serum CA 125 regression in epithelial ovarian cancer: correlation with reassessment findings and survival. Gynecol Oncol 1992;47:87-92. 12. Canney PA, Moore M, Wilkinson PM, James RD. Ovarian cancer antigen CA 125: a prospective clinical assesment of its role as a tumour marker. Br J Cancer 1984; 50:765-769. 13. Gorp TV, Veldman J, Calster BV, et al. Subjective assesment by ultrasound is superior to the risk of malignancy index (RMI) or the risk of ovarian malignancy algorithm (ROMA) in discriminating benign from malignant adnexal masses. European Journal of Cancer 2012;48: 1649-1656. 14. Jacobs I, Oram D, Fairbanks J. A risk of malignancy index incorporating CA 125, ultrasound and menopausal status fort he accurate preoperative diagnosis of ovarian cancer. Br J Obstet Gynaecol 1990;97:922-929. 15. Tolman C, Vaid T, Schreuder H. Extremely elevated CA 125 in benign ovarian diease due to stretch of the peritoneum. BMJ Case Reports 2012;10:1136-1140. 16. Myers Er, Bastian A, Havrilesky LJ. Management of adnexal mass. Evid Rep Technol Assess 2006;130:1-145. 17. Sauer MV, Vasilev Sa, Campeau J. Vermesh M. Serum cancer antigen 125 in ectopic pregnancy. Gynecol Obstet Invest 1989;27:164. 18. Şahin Y, Ayata D, Muhtaroğlu S,Ökten S. Pelvik kitlelerde preoperatif Serum CA 125 değerleri. [Preoperative serum CA 125 levels in pelvic masses ]Anatolian J Gynecol Obstet 1993;3:225-229. 19. Yetimalar H, Köksal A, Uğur H, Zeteroğlu Ü. Transvaginal ultrasonografi ile adneks kitlelerinin benignmalign ayrımının yapılması [Malign or benign differantial diagnosis of adnexial masses with transvaginal ultrasonography]. T Klin Obstet 2001;11:174-179.