Miyokard Đnfarktüsünde Kadın ve Erkek Arasındaki Farklılıklar



Benzer belgeler
Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

KADIN KALBİ. Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü

FİZİKSEL AKTİVİTE RİSKLER & YARARLAR. Prof.Dr.Gülfem ERSÖZ

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

YÜKSEK KOLESTEROL. Hiperkolesterolemi; Yüksek kolesterol sebepleri nelerdir?

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

ULUSAL KALP SAĞLIĞI POLİTİKASI ANA İLKELERİ

Basın bülteni sanofi-aventis

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Amaç: Egzersiz programına katılmak üzere gelen bireylerin başlangıçta var olan hastalıklarını ve hastalık risk sınıflamasını öğrenmek

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

Göğüs Ağrısı; Anjina Pektoris; Akut Koroner Sendrom; Acute Coronary Syndrome; Unsable Angina; Anstabil Anjina pektoris;

Kalp Hastalıklarından Korunma

Tip 2 Diyabetik Hastalarda Koroner Kalp Hastalığı ile İlişkili Faktörler

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Sık ventriküler ekstra vurulara yaklaşım

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

Sosyoekonomik düzey ile miyokart enfarktüsü ve komplikasyonları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Lisans Hemşirelik Hemşirelik Bölümü Lisans Programı

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

University : Ankara University, School of Medicine, Residency : Ankara Numune Hospital, 1989

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

Uzm.Dr., Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

Özgün Problem Çözme Becerileri

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.


Yakınması: Efor sonrası nefes darlığı, sabahları şiddetli olan ense ağrısı, yorgunluk

EKG Yorumlanmasındaki Ölümcül Hatalar. John Fowler, MD, DABEM Kent Hastanesi

Araştırma. Hatice ŞİMŞEK 1, Yücel DEMİRAL 1, Özgür ASLAN 2, Belgin ÜNAL TOĞRUL 1

Kardiyak hastaların bakımında Türkiye'de sorunlar neler ve ne yapmalıyız? Kardiyoloji Gözüyle

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Koroner Bypass Ameliyatında Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Risk Faktörlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi

HİPERTANSİYON. Günümüzün En Çok Öldüren Hastalığı

HEMŞİRELİKTE ÖZEL ALANLAR

ÖZGEÇMİŞ. Yabancı Dil: İngilizce. Uluslararası dergilerde yayınlanan makaleler

15. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Nisan 2013, Antalya. Obezite: Gerçekten iyi bir gösterge mi? Dr.

Olgu Sunumu. Olgu yaşında erkek hasta Sağ ayak 1. parmak gangrenöz görünümde

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

Hikmet Demir 53 Yaşında 2 Çocuk babası Emekli devlet memuru İstanbul da yaşıyor

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

DİABETES MELLİTUS DİYABET (Şeker )HASTALIĞI. ATASAM HASTANESİ Kalite Yönetim Birimi


Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Yaşlı erkek, göğüs ağrısı olup geçmiş ilk çekilen EKG si budur: m. EKG de İpuçları ve Atladıklarımız

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

KARDİYOLOJİK HASTALIKLAR. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

KALP SAĞLI. Prof. Dr. Dilek Ural. Kardiyoloji Anabilim Dalı

FİZİKSEL ETKİNLİĞİN OLUŞTURDUĞU KISA VE UZUN SONUCU VÜCUTTA ORTAYA ÇIKAN YANITLARI İNCELER.

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Antianjinal ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer


YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

Akut Koroner Sendromlar

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

AMI tanısındaki tuzaklar

Transkript:

Miyokard Đnfarktüsünde Kadın ve Erkek Arasındaki Farklılıklar Sevilay HĐNDĐSTAN*, Nesrin NURAL** ÖZET Kadın ve erkekte miyokard infarktüsünün incelenmesi Koroner arter hastalığı (KAH) erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da önemli bir mortalite ve morbitide nedenidir. KAH da tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmelere paralel olarak erkeklerin sağ kalım oranlarında belirgin bir artış gözlenirken, kadınlarda önemli bir değişiklik olmamıştır. Miyokard infarktüsü (MĐ) sonrası mortalite kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir. KAH kadın ve erkeklerde farklı yaşlarda ortaya çıkmakta, farklı belirti ve bulgular vermekte, farklı tanı ve tedavi yaklaşımı ile tedavi edilmektedir. Obezite, diyabet ve hipertansiyonlu kadınlarda KAH gelişme riski erkeklerden daha yüksektir. Erkekler MĐ sırasında sol kola yayılan klasik substernal ağrı deneyimlerken, kadınlar yaygın ya da hemen göze çarpmayan göğüs ağrısı ya da göğüste ağrı olmaksızın kol ağrısı ya da antiasitlerle geçebilen ağrı deneyimlemektedir. Kadınlar tıbbi yardımı erkeklerden daha geç aramakta ve hastaneye daha geç ulaşmaktadır. Aynı zamanda kadınların tanılanmaları erkeklerden daha uzun süre almaktadır. Hastanede kadın hastalara daha az trombolitik tedavi uygulanmakta ve daha az beta bloker, aspirin ve diüretik ilaç önerilmektedir. Ayrıca elektrokardiyografi, stres testi, kardiyak kateterizasyon, perkütan transluminal koroner anjioplasti gibi tanı ve tedavi işlemleri de kadın hastalara erkeklerden daha az önerilmekte ve daha az uygulanmaktadır. Anahtar kelimeler: Koroner arter hastalığı, miyokard inrfarktüsü, cinsiyet. ABSTRACT Differences Between Men and Women in Myocardial Infarction Examining of Myocardıal Infarctıon in Men and Women Coronary artery disease (CAD) is an important cause of mortality and morbidity for women as well as men. By developing methods of medical diagnosis and treatment, it has been seen that the rate of men s survival has clearly increased, whereas significant change has not been observed in women. After Myocardial Infarction (MI), women s mortality is higher than men. CAD occurs the different ages of women and men and indicates the variant symptoms, and is treated with the different approachs of diagnosis and treatment. CAD is a higher risk for women who have obesity, diabetes and hypertension than men. Men experience a classic substernal pain in the left arm during MI, whereas women experience diffused or little chest pain, or the arm pain without the chest pain, or chest pain which disappears with anti-acids. Women look for medical aid and admission to hospital later than men. Morever, diagnosis in women takes longer than men. Women patients are less likely to be given trombolitic therapy, beta-blockers, aspirin and diuretic medicine. In addition, women patients are less likely to be diagnosed as requiring treatment approaches like electro-cardiography, stress-test, cardiac catheterization, percutaneous transluminal coronary angioplasty. Key Words: Coronary artery disease, myocardıal ınfarctıon, sex. *Yrd. Doç. Dr. KTÜ Trabzon Sağlık Yüksekokulu

GĐRĐŞ Miyokard Đnfarktüsünde Kadın ve Erkek..67 Koroner arter hastalığının (KAH) daha çok erkekleri etkilediği ve kadınlar için daha az tehlikeli olduğu düşünülmüş ve bu nedenle de kadınlara daha az tanı ve tedavi işlemleri uygulanmıştır (Cheek ve Cesan 2003; Efre 2004). Araştırmacılara göre kadınlar pek çok hastalıkta olduğu gibi KAH da da kendilerine özgü belirtiler verebilmektedir. KAH ı olan çoğu kadın miyokard infarktüsünün (MĐ) erken tanılanmasına neden olan belirti ve bulguları göstermeyebilir (Efre 2004). Kadın ve erkekler farklı belirti ve bulgular sunmalarına ve farklı öncelikli yaklaşımlar gerektirmelerine rağmen kadınların tanı ve tedavisinde önemli eksiklikler vardır. Özellikle yaş, cinsiyet ve hastane bakımı açısından sosyal eşitsizlikler gözlenmektedir (Aslan ve ark. 2002). Kadınlar, 1990 ların başında KAH ile ilgili yeni tedavilerin denenmesinde çocuk doğurma, potansiyel bebek anomalileri ve hormonal değişimler nedeniyle kardiyak çalışmalarda istendik düzeyde yer alamamış ve bu durum kadınların kardiyak bakımları ile ilgili tam ve sağlıklı verilerin elde edilememesine katkı sağlamıştır (Cheek ve Cesan 2003). Araştırmacılar kardiyak toplum çalışmalarında yarısı erkek, yarısı kadın gruplara ulaşmayı planlamış fakat çalışmalarda %35 den az kadın ve %65 den çok erkeğe ulaşmışlardır. Örneğin KAH ı olan kişilerde göğüs ağrısı ile ilgili cinsiyet farklılıkları incelenmiş, 196 kişinin yalnızca 26 sının kadın olduğu belirtilmiştir (Efre 2004). Kadınlardaki kardiyovasküler hastalık oranının erkeklerden çok daha fazla olduğu bildirilmektedir (Efre 2004). Amerika Birleşik Devletleri nde kadınlarda ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları birinci sırada açıklanmış ve kardiyovasküler mortalitenin kadınlarda %54, erkeklerde %46 olduğu belirtilmiştir (Burrowes 2007; Denker ve Halm 2003). KAH ın ülkemizde yıllık mortalitesi erkeklerde binde 5.1, kadınlarda 3.3 tür (Ildızlı ve ark. 2004). Bu makale, KAH ın kadın ve erkeklerdeki risk faktörlerine, belirti ve bulgularına, tanı ve tedavi işlemlerindeki farklılıklara dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır. Koroner Arter Hastalığında Risk Faktörleri Genetik: Aile üyelerinin biri MĐ geçirmiş ise KAH riski kadınlarda 2.8 kez, erkeklerde 3-5 kez artmaktadır (Anderson ve Kessenich 2001). Bu risk faktörü kadınlarda daha kötü bir prognoza katkı sağlayabilmektedir (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Yaş: KAH erkeklerde kadınlara göre daha genç yaşlarda gelişmektedir. KAH insidans ve prevalansı kadınlarda östrojenin kandaki alfa ve beta lipoproteinleri düşürücü etkisinin ortadan kalkmasıyla menapozdan sonra eşitlenmektedir (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008; Denker and Halm 2003). Kadınların %12 si 45-64 yaş, %30 u 65 yaş üzerinde kardiyovasküler hastalıklara sahiptir ve ileri yaşlarda erkeklerden daha fazla MĐ geçirme eğilimindedir (Crumlish 2000; Efre 2004). Đlk kez MĐ geçiren kadınların erkeklerden ortalama 9 yaş daha yaşlı olduğu belirtilmektedir (Aslan ve ark. 2002; Efre 2004; Hanratty ve ark. 2000). Sigara: Günde içilen birkaç adet sigara bile KAH da önemli bir risk oluşturmaktadır (Anderson ve Kessenich 2001; Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008; Đlkay, Karaca ve Akbulut 1997). MĐ geçirmeden önce ve sonra sigara kullanımı erkeklerde kadınlara göre belirgin şekilde daha yüksektir (Aslan ve ark.2002; Hanratty ve ark. 2000; Vaccarino, Berkman ve Krumholz 2000). Ancak kadınlar MĐ geçirdikten sonra sigarayı bırakmaya daha yatkındır (Hanratty ve ark. 2000; Vaccarino, Krumholz, Yarzebski, Gore ve Goldberg 2001). Sigara, menapoz öncesi dönemdeki kadınlarda östrojen ve yüksek dansiteli lipoproteini (HDL) azaltarak, düşük dansiteli lipoproteini (LDL) artırarak ve arter endotelini etkileyerek KAH riskini artırır (Anderson ve Kessenich 2001; Cheek ve Sherrod 2008). Sigara içen kadınlar sigara içmeyenlerden 19 yıl daha önce MĐ geçirir ve beklenen yaşam süreleri 34 ay kısalır. Sigara içen erkekler ise sigara içmeyenlerden 7 yıl daha önce MĐ geçirir ve beklenen yaşam süreleri 28 ay kısalır (Anderson ve Kessenich 2001). Hiperlipidemi: Kadınlarda KAH riskini yüksek trigliserid ve düşük HDL düzeyi artırırken, erkeklerde yüksek total kolesterol ve yüksek LDL düzeyi artırır. Ancak kadınlardaki yüksek trigliserid ve düşük HDL düzeyi benzer durumdaki erkeklerden daha fazla KAH riski oluşturur (Anderson ve Kessenich 2001). Kadınlarda HDL düzeyinin düşük olması KAH mortalitesinde erkeklerden daha güçlü bir

68 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:1.2010 göstergedir. Total kolesterol düzeyi yüksek olan kadınlar da total kolesterol düzeyi yüksek olmayan kadınlardan iki kez daha fazla KAH geliştirmektedir (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Santral Obezite ve Beden Kitle Đndeksi: Santral obezite ve beden kitle indeksindeki (BKĐ) artış KAH riskini artırmaktadır (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Ancak santral obezite artmış BKĐ den daha büyük bir risk faktörüdür (Cheek ve Sherrod 2008). Kadınlarda bel çevresi 88cm den, erkeklerde 102cm den daha az olmalıdır (Oto 2005). Her iki cinsiyet için istenen BKĐ 18.8-24.9kg/m 2 dir. BKĐ yüksek olan kadınların, BKĐ düşük olanlara göre KAH riski 3 kez daha fazladır. Ayrıca obezite kadınlar için erkeklerden daha büyük bir risk oluşturmaktadır (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Kadınlarda BKĐ de azalma beklenen yaşam süresini 13 ay, erkeklerde 20 ay uzatmaktadır (Anderson ve Kessenich 2001). Sedanter yaşam: Sedanter yaşam her iki cinsiyette de obezite, dislipidemi, hipertansiyon ve hiperglisemi gelişimine aterosklerotik süreci hızlandırarak, LDL yi artırarak ve HDL yi azaltarak katkı sağlar ve KAH riskini artırır (Cheek ve Sherrod 2008; Connor 1997). Egzersiz: Egzersiz her iki cinsiyette de kan basıncını ve kan glikozunu düşürür. Aynı zamanda LDL yi azaltır, HDL yi yükseltir ve bu şekilde KAH gelişme riskini azaltır. Egzersiz özellikle menapoz sonrası dönemdeki kadınlarda LDL ve total kolesterolü düşürerek ikinci MĐ riskini azaltır (Anderson ve Kessenich 2001; Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Kronik hastalıklar: KAH ı olan kadınların diyabet, hipertansiyon, inme ve kalp yetmezliği gibi kronik hastalıkları erkeklerden daha fazladır. (Aslan ve ark. 2002; Efre 2004; Ford ve ark. 2008; Hochman ve ark. 1999; Özbay, Tuğrul, Yüce, Bozkurt 1990). Đlk kez MĐ geçiren kadınların bile erkeklerden daha fazla kronik hastalıkları olduğu belirtilmektedir (Aslan ve ark. 2002). Kronik hastalıklardan biri olan diyabet bütün diğer risk faktörlerinden daha büyük bir risk oluşturmaktadır (Cheek ve Sherrod 2008; Đlkay ve ark. 1997). KAH ı olan kadınlarda diyabet insidansı erkek hastalara oranla belirgin oranda yüksektir (Đlkay ve ark. 1997) Diyabetli kadınlar KAH gelişimi açısından erkeklerden 3-7 kez daha fazla risk altındadır (Anderson ve Kessenich 2001). Diyabet KAH riskini kadınlarda üç kat, erkeklerde iki kat artırmaktadır (Cheek ve Sherrod 2008; Đlkay ve ark. 1997). Diyabet ve KAH ı olan kadınların mortalite hızı erkeklerden ve diyabet olmayan kadınlardan daha yüksektir. Diyabetli genç kadınlarda tromboembolik olaylar artmakta ve bu nedenle KAH gelişimi 40 yaş erkeklerle eşitlenmektedir (Anderson ve Kessenich 2001; Cheek ve Cesan 2003). Hipertansiyon da kadın ve erkekte KAH gelişme riskini artırmaktadır. Özellikle menapoz öncesi dönemdeki kadınlarda hipertansiyon, aterosklerotik süreci hızlandırması nedeniyle KAH dan ölüm riskini 10 kez daha fazla artırmaktadır (Anderson ve Kessenich 2001; Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). KAH ı olan kadınlarda hipertansiyon insidansı KAH ı olan erkeklere göre belirgin oranda yüksek bulunmuştur (Đlkay ve ark. 1997). Miyokard Đnfarktüsünde Belirti ve Bulgular Kadınlar: Kadınlarda MĐ belirti ve bulguları erkeklerde görülen belirti ve bulgulardan farklılık gösterebilmektedir (Anderson ve Kessenich 2001; Denker ve Halm 2003). Kadınlarda MĐ ın en yaygın bulguları açıklanamayan yorgunluk, uyku bozuklukları ve nefes darlığıdır. MĐ sırasında kadınlarda yaygın ya da hemen göze çarpmayan göğüs ağrısı vardır ya da göğüs ağrısı da olmayabilir (Efre 2004). Çoğu kadın göğüs ağrısının boyuna, boğaza, omuza ya da sırta yayılan şeklini tanımlamakta ve MĐ öncesinde bir aydan daha fazla süre öncü belirti ve bulguları yaşadığını ifade etmektedir (Anderson ve Kessenich 2001; Denker ve Halm 2003; Efre 2004). Kadınlardaki göğüs ağrısı basitçe yaşam biçimindeki yoğunluğa bağlı stres ya da anksiyete ile açıklanmaktadır. Göğüs ağrısı genellikle erkeklerle ilişkilendirilmektedir ve kadınlarda önemli bir değer olarak ele alınmamaktadır (Efre 2004). Kadınlar ağrılarını ağırlık verici, sıkıştırıcı ya da sol göğüs, karın, sırt ve omuz ağrısı ya da göğüs ortasında ağrı olmaksızın kol ağrısı şeklinde tanımlamaktadır ve bu ağrıya çarpıntı da eşlik edebilmektedir. Ayrıca ağrıları ani, keskin ve hızlı olmakla birlikte nitrogliserin ya da dinlenmeyle geçmemekte fakat antiasitlerle geçebilmektedir. MĐ sırasında kadınlarda boyun, sırt, kol, omuz, çene ya da boğaz ağrısı bulgularına bulantı, kusma, hazımsızlık, alt karın ağrısı, dispne, yorgunluk, terleme,

Miyokard Đnfarktüsünde Kadın ve Erkek.69 baş dönmesi ve bayılma gibi belirtilerin eşlik etmesi erkeklere göre daha olasıdır. Kadınlarda KAH bulguları genel olabileceği gibi çok güç fark edilebilen bulgular da olabilir. Klinik bulguların tipik olmaması nedeniyle MĐ bulguları gözden kaçabilmekte ya da KAH ile ilişkili düşünülmemektedir. Bu durum özellikle KAH tanısı almamış farklı tedavi edilebilen kadınlarda ayrı bir önem taşımaktadır (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Erkekler: Erkekler MĐ sırasında sol kola yayılan klasik substernal ağrı deneyimler. KAH da klasik ağrı genellikle eforla ya da emosyonel bir durumla ortaya çıkan şiddetli, ezici özelliklerle karakterize substernal ağrıdır (Penque, Halm ve Smith 1998). Ağrının nedeni iskemi ise dinlenme ya da sublingual nitrogliserinle hafifler. Bu tipik bulgu erkeklerde daha yaygındır (Cheek ve Cesan 2003). Kadınların sadece %24 ü bu klasik bulguları deneyimlemektedir (Crumlish 2000). Miyokard Đnfarktüsünde Tıbbi Yardım Arama Kadınların daha güç fark edilen bulgular deneyimlemesi ve kardiyak belirtilerinin tanımlanamaması nedeniyle tıbbi yardım aramaları erkeklerden daha azdır (Aslan ve ark. 2002; Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Aslan ve arkadaşlarının (2002) çalışmasında, göğüs ağrısının başlamasından sonraki 2 saat içinde erkeklerin %63.5 i, kadınların %48.3 ünün acil servise başvurduğu belirtilmiştir. Göğüs ağrısının başlamasından acil servise başvurana kadar geçen ortalama sürelere bakıldığında, kadınların erkeklere göre yaklaşık yarım saat daha geç başvurduğu görülmektedir (Aslan ve ark. 2002). Kadınlar kardiyak problemleri deneyimlediğinde tıbbi yardım aramak için erkeklerden daha fazla beklemektedir ve bu süre ortalama 5 saat kadardır (Penque, Halm ve Smith 1998). Đngiltere de yapılan bir çalışmada da MĐ geçiren kadınlar erkeklere göre hastaneye daha geç ulaşmaktadır (Efre 2004). Koroner Arter Hastalığında Tanı ve Tedavi Đşlemleri Elektrokardiyografi: Kadın hastalara erkek hastalardan daha az ayrıntılı elektrokardiyografi (EKG) çekilmektedir (Efre 2004). Kadınlar, MĐ da atipik ağrı tanımlamazsa EKG de ST değişikliği görülmeyebilir ve bu durum da yanlış tanılamaya neden olabilir ya da ileri tetkiklerin yapılmasını engelleyebilir. MĐ deneyimleyen bir kadının EKG de uygun ST elevasyonuna sahip olması çok az bir olasılıktır (Cheek ve Cesan 2003; Cheek ve Sherrod 2008). Stres testi: KAH riski açısından hastalar yüksek ya da orta olarak sınıflandırılmışsa egzersiz ya da farmakolojik stres testi uygulanır. Fakat kadınlarda genellikle pozitif sonuçlara ulaşılamamaktadır. Talyum verimi büyük oranda testin duyarlılığını artırmasına rağmen kadınlarda daha az spesifiktir ve kadınlarda KAH ın tanılanmasında daha az kullanılmaktadır (Cheek ve Cesan 2003). Kardiyak kateterizasyon: Kardiyak kateterizasyon MĐ için en güvenilir bir tanı aracıdır. Ancak kadınların damar yapısının daha küçük olması ve cerrahi alanda kanama ve hemorajik şokun daha fazla gelişmesi nedeniyle erkeklere göre daha tehlikelidir (Cheek ve Cesan 2003). Anginal bulgularla gelen kadınlara erkeklere göre kardiyak kateterizasyon daha az önerilmekte ve önleyici uygulamalar için kardiyoloji konsültasyonu da daha az istenmektedir (Anderson ve Kessenich 2001). Perkütan transluminal koroner anjioplasti : Perkütan transluminal koroner anjioplasti (PTCA) MĐ dan ölüm, reinfarktüs ve inme riskini azaltmada trombolitik tedaviden daha etkilidir ve MĐ tedavisinde trombolitik tedaviye tercih edilmektedir (Efre 2004). Kadınlarda PTCA uygulama oranı (%11.4) erkeklerin (%26.4) yaklaşık yarısı kadardır (Aslan ve ark. 2002). PTCA, mortalite riskini azaltmasına rağmen kadınlarda PTCA yapma kararında gecikme erkeklere göre daha fazla olmaktadır ve bu nedenle kadınların mortalite riski artmaktadır. PTCA da dört saatten daha fazla bir gecikme önemli derecede ventriküler fonksiyon kaybına yol açmakta ve ilk yıldaki mortalite oranını artırmaktadır (Efre 2004). PTCA sırasında kadınların kan damarlarının daha küçük olması kanül yerleşimlerini daha zorlaştırmakta ve komplikasyon gelişme riskini artırmaktadır. PTCA işlem bölgesinde kadınlarda erkeklerden daha çok kanama gelişmekte ve hastane mortalite hızları erkeklerden önemli oranda daha yüksek olmaktadır (Cheek ve Cesan 2003).

70 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:1.2010 Đlaç Tedavisi: Hastaların yaşamını uzatmada ve tedaviye uyumunu artırmada hastane içi dönemde ilaç uygulamaları son derece önemlidir. KAH tedavisinde morbidite ve mortalite üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış dört ajan; beta blokerler, aspirin, statinler ve anjiotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleridir. Bir çalışmada, kadın hastaların %71 ine ACE inhibitörü, %67 sine beta blöker ve %57 sine statin reçete edildiği belirlenmiştir (Ildızlı ve ark. 2004). Başka bir çalışmada da taburculuk sonrası kadınlara erkeklere göre daha az beta bloker, daha fazla diüretik ve digoxin alması önerildiği belirtilmiştir (Vaccarino ve ark.2001). MĐ geçiren kadınlar, erkeklerden daha az intravenöz heparin, nitrogliserin ve trombolitik tedavi almışlardır (Penque ve ark. 1998). Trombolitik tedavi uygulanan kişilerde acil servise başvurduktan sonra trombolitik tedavi uygulanıncaya kadar geçen ortalama sürenin erkeklerde 30 dakika, kadınlarda 38 dakika olduğu belirtilmiştir (Aslan ve ark. 2002). Ayrıca trombolitik tedaviye kadınlarda 42 dakikada, erkeklerde 30 dakikada başlandığı belirtilmektedir (Efre 2004). Yapılan bir çalışmada hastalara uygulanan trombolitik tedavi oranı kadınlarda %37, erkeklerde %46; aspirin kullanımı kadınlarda %83, erkeklerde %90; betablokerle taburcu olan kadın oranı %33, erkeklerde %47; aspirinle taburcu olan kadın oranı %82, erkeklerde %88 olduğu belirtilmektedir (Hanratty ve ark. 2000). Almanya da kadınlara uygulanan intravenöz trombolizis erkeklerden daha azdır. Đngiltere de yapılan bir çalışmada ise MĐ geçiren kadınlara daha az aspirin uygulanmakta, daha uzun sürede damar yolu tedavisine başlanmakta ve daha az beta bloker önerilmektedir (Efre 2004). Miyokard Đnfarktüsünde Mortalite Hastalar aynı yaş grubu açısından incelendiğinde 50-60 yaşından genç kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla, yaşlı kadın hastalar ise erkeklerden daha düşük mortalite hızına sahiptir (Efre 2004; Vaccarino ve ark.2001; Ford ve ark. 2008). Kadınlarda koroner damarların yapısal ve fonksiyonel özellikleri erkeklerden farklılık göstermektedir. Koroner damarlar daha küçük ve fibrotik doku içeriği nedeniyle daha serttir, asetilkoline karşı bozulmuş vazodilatör cevap daha sık görülür ve ateroskleroz geliştiğinde lezyonlar genellikle daha yaygın olur. Bu nedenlerle MĐ sonrası kısa dönem mortalite özellikle 50 yaşın altındaki genç kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görülmektedir (Temizhan 2007). Đlk kez MĐ geçiren kadınların 28 günlük ölüm oranı erkeklerden daha yüksek bulunmuştur (Aslan ve ark. 2002; Kürüm 2002). MĐ dan sonraki bir yılda MĐ dan ölen kadınlar erkeklerden daha fazladır (Anderson ve Kessenich 2001). Hastanede ilk 30 günde kadınlarda daha fazla komplikasyon gelişmekte ve mortalite oranları daha yüksek olmaktadır (Hochman ve ark. 1999). Hastane içi mortalite kadınlarda %30, erkeklerde %19 dur (Hanratty ve ark. 2000). MĐ geçirenlerin hastane taburculuğundan sonraki iki yıllık mortalite hızı kadınlarda %28.9, erkeklerde %19.6 dır (Vaccarino ve ark.2001). Kadınlardaki yüksek mortalitenin nedenleri olarak, kadınlara uygulanan koruyucu ve tedavi edici yaklaşımların daha az agresif olması, hastaneye başvurmada gecikme ya da geç sevk edilmiş olma, daha az oranda trombolitik tedavi alma, koroner yoğun bakıma daha az yatırılma, invaziv ve noninvaziv girişimlerin daha az uygulanması ve MĐ seyrinin daha şiddetli olması gösterilmektedir (Aslan ve ark. 2002). Ayrıca ilerlemiş yaş, kötü risk faktörlerine sahip olma, erken bulguların değerlendirilememesi ve primer önlemedeki farklılıklar da yüksek mortalite nedenleri arasındadır. Erkeklerdeki mortalite nedenleri arasında ise sigara içme, ağır alkol kullanımı, çok fazla kırmızı et, az miktarda sebze meyve tüketimi ve fiziksel tehlikelere maruz kalma yer almaktadır (Anderson ve Kessenich 2001; Connor 1997; Vaccarino, Krumholz, Berkman ve Horwitz 1995). Miyokard Đnfarktüsünde Prognoz MĐ geçiren kadınların prognozu erkeklerden daha kötüdür (Cheek ve Cesan 2003; Hochman ve ark. 1999). MĐ geçirmiş kadınların yeni bir infarktüs, kalp yetmezliği, ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi ve unstable angina ile hastaneye kabulleri erkeklerden daha yüksektir (Cheek ve Cesan 2003). MĐ dan sonra 6 yılı kapsayan çalışmalarda kadınların %31 i ikinci bir MĐ, %34 ü angina, %20 si kalp yetmezliği geliştireceği ve %6 sında ani ölüm gerçekleşeceği yönündedir. Đlk yılda kadınların %44 ü, erkeklerin %27 si yeni bir MĐ ile yaşamlarını kaybedeceklerdir (Anderson ve Kessenich 2001).

SONUÇ Miyokard Đnfarktüsünde Kadın ve Erkek.71 Sağlık profesyonelleri KAH açısından kadınlara özgü farklılıklara duyarlı olmalı ve kadınların KAH değerlendirmesini çok iyi yapmalıdırlar. KAH da klasik MĐ tablosu sunmayan, farklı bulgular gösterebilen kadınları ileri bakım kaynaklarını aramaları için cesaretlendirmek önemlidir. Kadınlar ve erkekler KAH değerlendirmesi için sağlık profesyonelleri ile sorunlarını paylaşmaları için desteklenmelidir. Kadınlarda KAH risk faktörlerini tanımlamak, risk faktörleri ile ilgili eğitim ve danışmanlık yapmak, uygun yaşam biçimi değişikliklerine yardımcı olmak, düzenli aralıklarla risk faktörleri değişikliklerini izlemek KAH gelişimini önlemeye katkı sağlayacaktır. KAYNAKLAR Anderson J, Kessenich CR (2001). Women and coronary heart disease the nurse practitioner. The American Journal of Primary Health Care, 26 (8): 12-21. Aslan BÜ, Karcıoğlu Ö, Aslan Ö, Ayrık C, Kulaç E, Güneri S (2002). Acil servise akut miyokard infarktüsü ile ilk kez başvuran kadın ve erkeklerde 28 günlük sağ kalım farklı mı?. Anadolu Kardiyoloji Dergisi, 2 (4): 284-289. Burrowes JD (2007). Preventing heart disease in women: What is new in diet and lifestyle recommendations. Nutrition, 42 (6): 242-247. Cheek D, Cesan A (2003). What s different about heart disease in woman?. Nursing, 33 (8): 36-42. Cheek D, Sherrod M, Tester J (2008). Women & heart disease: What s new. Nursing, 38 (1): 36-41. Connor EB (1997). Sex differences in coronary heart disease. Circulation, 95 (1): 252-264. Crumlish CM (2000). When time is muscle. American Journal of Nursing, 33 (8): 36-42. Denker J, Halm MA (2003). Primary prevention programs to reduce heart disease risk in women. Clinical Nurse Specialist, 17 (2): 101-109. Efre AJ (2004). Gender bias in acute myocardial ınfarction. The Nurse Practitioner: The American Journal of Primary Health Care, 29 (11): 42-55. Ford ES, Mokdad AH, Lı C, McGuire LC, Strine TW, Okoro CA et al (2008). Gender differences in coronary heart disease and health-related quality of life: finding from 10 states from the 2004 behavioral risk factor surveillance system. Journal of Women s Health, 17 (5): 757-767. Hanratty B, Lawlor DA, Robinson MB, Sapsford RJ, Greenwood D, Hall A (2000). Sex differences in risk factors, treatment and mortality after acute myocardial ınfarction: an observatioanl study. J Epidemiol Community Health, 54 (12): 912-916. Hochman JS, Tamis JE, Thompson TD, Weaver WD, White HD, Werf FD et al (1999). Sex, clinical presentation and outcome in patients with acute coronary syndromes. The New England Journal of Medicine, 341 (4): 226-232. Ildızlı M, Kayıkçıoğlu M, Yavuzgil O, Hasdemir C, Gürgün C, Kültürsoy H (2004). Koroner arter hastalığında güncel tedavi yaklaşımlarını ne düzeyde gerçekleştirebiliyoruz?. Türk Kardiyoloji Dern Araş, 32 (8): 542-549. Đlkay E, Karaca I, Akbulut M (1997). Yukarı Fırat havzasında miyokard infarktüsü geçiren hastalarda aterosklerotik risk faktörlerinin dağılımı. Fırat Tıp Dergisi, 183: 185-189. Kürüm T (2002). Akut miyokard infarktüsünde 28 günlük sağ kalım üzerine cinsiyetin etkisi. Anadolu Kardiyoloji Dergisi, 2 (4): 284-289. Oto A (2005). Türk Kardiyoloji Derneği Dünya Kalp Gününde Uyarıyor. Erişim:20.10.2009. http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=194. Özbay G, Tuğrul A, Yüce M, Bozkurt Y (1990). Akut miyokard infarktüsünün klinik gidişinde cinsiyet faktörü. Türk Kardiyoloji Dern. Arş., 18 (2): 2-4.

72 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:1.2010 Penque S, Halm M, Smith M (1998). Women and coronary disease: relationship between descriptors of signs and symptoms and diagnostic and treatment course. Am J. Crit. Care, 98: 175-182. Temizhan A (2007). Kardiyovasküler korumada aspirin: cinsiyete göre farklı bir yaklaşım var mı?. Anadolu Kardiyoloji Dergisi, 7 (2): 2-4. Vaccarino V, Berkman LF, Krumholz HM (2000). Long-term outcome of myocardial ınfarction in women and men: A population perspective. American Journal of Epidemiology, 152 (10): 965-973. Vaccarino V, Krumholz HM, Berkman LF, Horwitz RI (1995). Sex differences in mortality after myocardial ınfarction. Circulation, 91 (6): 1861-1871. Vaccarino V, Krumholz HM, Yarzebski J, Gore JM, Goldberg RJ (2001). Sex differences in 2-year mortality after hospital discharge for myocardial ınfarction. Annals of Internal Medicine, 134 (3): 173-181. Đletişim Adresi: Yrd. Doç. Dr. Sevilay HĐNDĐSTAN KTÜ Trabzon Sağlık Yüksekokulu Tel (Đş) :04622300476/127 GSM: 0542 2480801 e-mail:sevilayhindistan69@yahoo.com