"Ji! " MALİYET ENFLASYONU Doç. Dr. Abdulaziz BAYINDIR* Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasdr. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolaysyla bunlarn piyasa fiyatlarnn artmas, kaçnlmaz olarak maliyetierin artmasn gerektirir. Mal ve hizmet piyasalarnn tekelci bir özellik taşmas halinde, bu piyasalarda yer alan firmalar keyfi bir biçimde ve sürekli olarak fiyatlarn artrabilirler. Güçlü sendikalarn aşr ücret talepleri ve bir ksm siyasilerin buna destek vermesi sebebiyle meydana gelen anormal ücret artşlar maliyetleri yükseltmektedir. Bu durum, ayn zamanda toplumun çalşan kesimleri arasnda ücret adaletsizliğine de yol açarak çalşma barşn ortadan kaldrmaktadr. Bazan bir müessesenin müdürü devlet memuru, onun makam şoförü de sendikal işçi olduğu için şoför, müdüründen daha çok maaş alabilmektedir. Diğer taraftan ücretler ile fiyatlar devaml birbirini kova Iamaktadr. Fiyatlar artnca ücretler yetersiz hale gelmekte, ücretler artnca da maliyetlere yansn:akta ve fiyatlar tekrar artmaktadr. Vergiler, maliyetlere ilave edildiğine göre, bunlarn enflasyonu artracağ açktr. Katma değer vergisi gibi satş srasnda alnan vergiler de fiyatlar derhal artrr. Milli parann yabanc para karşsnda değer kaybetmesi demek olan devalüasyon da ithal edilen mallarn fiyatlarn yükselterek enflasyonu körükler. Maliyet enflasyonunun en önemli unsuru faizdir. Faiz hammaddeden pazarlamaya kadar her safhada devreye girdiğinden maliyetleri büyük oranda etkiler. İşierde görulebilecek küçük bir aksama kredi alanlara zor anlar yaşatr. Bu yüzden kredi alanlar tedbirli olmak için yüksek kar elde etmek zorunda kalrlar. «ünkü ödemelerde bir aksaklk olursa iflasa varan skntlar baş gösterir. Banka ise hem paray tekelinde toplayp para arzn artrmakta hem de aldğ faizle maliyetleri artrp para talebini körüklemekte ve iki taraftan da enflasyona sebep olmaktadr. Maliyet enflasyonunu doğuran arnilieri faiz, tekelleşmeler, işçi ücretleri, vastal vergiler ve devalüasyon diye özetleyebiliriz. A- Faiz Faiz, maliyetleri sürekli yükseltip para ihtiyacn artrarak enflasyonunun en büyük arnili olmaktadr. Faizli sistemde sermayeye bir maliyet ödenir. Buna finansman maliyeti denir. Üretimden pazarlamaya kadar her safhada fiyatlara eklenen finansman maliyeti, kar topunun büyüyüp bir çğ haline gelmesi gibi fiyatlar yükseltir. Finansman maliyeti bankann aldğ faizdir. Firmalar kendi öz sermayeleri için de finansman maliyeti koyarlar. «ünkü banka faizi, meydana gelecek enflasyonun bir göstergesi olduğundan firmalar, kendi öz sermayelerini enflasyon karşsnda korumak için ürettikleri mal ve * İstanbul Üniversitesi ilahiyat Fakültesi
KUR' AN MESAll İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGiSi, Aralk'97, Say:2 hizmetlerin fiyatna da finansman maliyetini eklerler. Dernek ki, finansman maliyeti, faizin maliyetlerde meydana getirdiği artştr. Finansman maliyetinin fiyat nasl artrdğna bir örnek verelim. Bu hususta Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Profesörlerinden Sayn Dr. Mehmet Y AZI CI' nn lütfedip hazrladğ şu tablodan yararlanlacaktr. Hazr Giysi Üretimi - Gereç mal oluşu Kumaş 34.5 i\star 5.4 Dolgu maddeleri tele vs. 4.6 Düğme, iğne, iplik vb. 2.6 47. i\lş masraflan 0.3. 47.4 2- Ernek mal oluşu Üretim işçiliği 2.2 Yardmc işçilikler.8 i\ ylklar (Yönetim giderleri).9 Yasal ve isteğe bağl sosyal masraflar..5 7.4 3- Dş edirn mal oluş Reklam, hediye, temsil 3.2 Enerji masraf 0.2 Bakm ve onarm Vergiler ve harçlar 4- Sermaye mal oluşu Esk.irne paylan 5-Başka mal oluşlar Finansman maliyeti %43 Satş Kan %30 Hazr Giysi Toptancs - i\lş mal oluşu 0.2 0.4 4.0 i\lş bedeli 30 i\lş masraf 0.7 0.7 0.5 0.5 70.0 30 00 30 30 2- Ernek mal oluşu Yönetim ortak mal oluşu Sürüm ortak mal oluşu 3- Finansman maliyeti %40 Satş kar %40 Hazr Giysi Perakendedsİ - i\lş mal oluşu i\lş bedeli i\lş masraf 2- Ernek mal oluşu Yönetim ortak mal oluşu Sürüm ortak mal oluşu 3- Finansman maliyeti Satş kan %50 4 36 54.4 90.4 76.6 266.56 266.56.44.5 2.5 27'). %40 08.8 380.8 90.4 57.2 Şimdi Sayn Y AZICI'nn yaptğ hesab finansman maliyetini katmadan yapalm: Hazr Giysi Üretimi - Gereç mal oluşu Kumaş. 34.5 i\star 5.4 Dolgu maddeleri tele vs 4.6 Düğme, iğne, iplik vb. 2.6 47. i\lş masraflar _ :Z- Emek mal oluşu Üretim işçiliği Yardrnc işçilikler.. 0.3 47.4 2.2.8 i\ ylklar (Yönetim giderleri)..9 Yasal ve isteğe bağl sosyal masraflar..5 Tarlam 7.4 3- Dş edirn mal oluş Reklam, hediye, temsil 3.2 Eneji masraf 0.2 Bakm ve onarm 0.2 r til
J{l]R'AN MESAJI ilmi ARAŞTIRMALAR DERGiSi, Aralk'97, Say:2 Vergiler ve harçlar 4- Sermaye mal oluşu Eskime paylan 5- Başka mal oluşlar. Satş Kan %30 Hazr Giysi Toptancs -Alş mal oluşu Alş bedeli Alş masraf 0.4 4.0 0.7 0.5 70.0 30 9 9 Yönetim ortak mal oluşu Sürüm ortak mal oluşu 4 96 Satş kan %40 38.4 34.4 Hazr Giysi Perakendecİsİ - Alş mal oluşu Alş bedeli 34.4 Alş masraf.6 Yönetim ortak mal oluşu.5 Sürüm ortak mal oluşu 2.5 40 Satş kar %50 70 20 Yuvarlak 230 lira 0.7 0.5 Birinci tabloda fiyat 57 lira çkmşt. Bu tabloda 20 lira çkt. İkisi arasndaki fark 57-20= 36 liradr. Yani Finansman maliyetinin eklenmemesi fiyat %63'ten fazla ucuzlatmştr. Bu hesap kredi faizlerinin %80-85 civannda olduğuna göredir. Finansman maliyetinin %40 ile 43 aras ilave edilmesi bu miktarn ikiye bölünmesinden dolaydr. «ünkü konfeksiyonda biri yaz biri de kş olmak üzere iki temel mevsim vardr. 997 Türkiye'sinde kredi faizlerinin bunun iki kat kadar olduğu düşünülürse o zaman finansman maliyeti ile birlikte perakende fiyatnn 937.524'e çkacağ kolaylkla hesap - 63- edilebilir. Faizin kalkmasyla meydana gelecek ucuzlama da %78 civarnda olur. 997 Türkiyesi için bu rakam daha gerçekçidir. Yani 00 lira vererek aldğmz her maln 78 liras doğrudan faize gitmektedir. Hazr giysi üreticisinin kullandğ kumaş, astar, tela, düğme vs. de bir fabrikadan gelmektedir. O fabrikalarn da hammaddelerini aldklan yerler vardr. Mesela kumaş fabrikas iplik üreticisinden iplik alr. O da bunu üretmek için yapağ veya pamuğa ihtiyaç duyar. Bu maddeler fabrikaya gelinceye kadar da üç safhactan geçtiğine göre burada da faizin fiyat %63 orannda artrmş olmas gerekir. Buna göre hesab yeniden yapacak olursak şu sonuç ortaya çkar. Hazr Giysi Üretimi (Maliyet rakamlan %63 daha az hesaplannca ortaya çkan tablo) - Gereç mal oluşu 47.- 29.67= 7.43 Alş masraflan 0.3 7.73 7.4-0.96 = 6.44 3- Dş edim mal oluş 4.0-2.52=.48 4- Eskime paylar 0.7-0.44= 0,26 5- Başka mal oluşlar 0.5 0.5 26.4 Satş Kan %30 7.92 34.33 Hazr Giysi Toptancs -Alş mal oluşu Alş bedeli 34.33 5-3.5=.85 37.8 Alş masraf Satş kan %40 4.872 52.52 Hazr Giysi Perakendecİsİ - Alş mal oluşu Alş bedeli 52.52 Alş masraf.44-0.9072 0.53
KUR' AN MESAll ilmi ARAŞTIRMALAR DERGiSi, Aralk'97, Say:2 Satş kar %50 Yuvarlak 82 lira 4-2.52=.48 54.53 27.27 8.8 Demek ki, üretimden tüketime kadar bütün safhalara dahil olan finansman masraf devre dş kaldğ taktirde tüketicinin eline 57 liraya geçen bir maln fiyat 82liraya düşecektir. Fiyatlardaki düşüş bu safhada %86'ya ulaşmaktadr. Buna göre bir mal almak için ödediğimiz her 00 lirann 86 liras faize gitmektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu tablo, kredi faizlerinin %80-85 civarnda olduğuna göredir. 997 Türkiyesinde kredi faizleri bunun iki kat kadardr. Finansman maliyetini buna göre düşünerek fiyat düşüşü yaparsak o zaman bu hesaba göre 937.524 liraya alnan bir mal, faizler kalktğ taktirde sadece 49 liraya alnabilecektir. Bu hesaba göre faizin sebep olduğu fiyat artş tam %95'tir. Türkiye için bu daha gerçekçi bir hesaptr. Demek ki, ödediğimiz her 00 lirann 95 liras, faizin sebep olduğu fiyat artşna gitmektir. Fiyatlardaki düşüşün bu noktada kalmas mümkün değildir. «ünkü faiz kalktğ taktirde enflasyon olmayacaktr. Bu sebeple böyle bir ortamda yllk %0 kar çok yüksek bir kardr. Bugün dünyada %0'luk gerçek kar elde eden müessese says azdr. Hesab her safhada % O luk kazanca göre yapmak için mevcut kar haddinin faizsiz ortamda tüketici fiyatlarna ne oranda yansdğn bulalm: Hazr Giysi Üretimi - Gereç mal oluşu 47.4 7.4 3- Dş edim mal oluş 4.0 4- Sermaye mal oluşu 0.7 5- Başka mal oluşlar 0.5 0.5 70.0 Hazr Giysi Toptancs -Alş mal oluşu Alş bedeli Alş masraf Hazr Giysi Perakendecisi - Alş mal oluşu 70 5 76 Alş bedeli 76 Alş masraf.6 4 8.6 Önceki faizsiz satş bedeli 23 lira idi. Kar çkarnca 8.6liraya düştü. Demek ki, kar toplam bedelin %65 ini oluşturuyor. Her safhada % O kar ekiediğimiz taktirde fiyat şöyle olur: Hazr Giysi Üretim mal oluş. 70.0 Satş kar %0 77 Hazr Giysi Taptancsna mal oluş 77+6 = 83 Satşkar%0 8. 9.3 Perakendeciye mal oluş Satş kar %0 9.3+ 5.6= 96.9 9.69 06.59 Kar oran % O olduğu takdirde fiyat 20 liradan yaklaşk 07 liraya düşer, yani %54 daha ucuz olur. Yapağdan giysi olaral<~tüketicinin eline geçineeye kadar bütün safhalarda bunu uygulayacq}c olursak ortaya şu fiyat çkar: Hazr Giysi Üretimi - Gereç mal oluşu %54 8.84-0.7= 8.67 Alş masraflar 0.3 8.7 6.96 3- Dş edim mal oluş.6 4- Eskime paylar 0,28 5
KUR'AN MESAJI İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, Aralk'97, Say:2 5- Başka mal oluşlar. Satş Kan % o Hazr Giysi Toptancs -Alş mal oluşu Alş bedeli Alş masraf Emek mal oluşu Satş kan % o Hazr Giysi Perakendecİsİ - Alş mal oluşu Alş bedeli Alş masraf Emek mal oluşu Satş kan %o 0.5 8.04.804 9.844 9.844 5-3=2 22.844 2.29 25.34 25.34.437.6 28.7 2.82 3 Burada 3 liralk bir fiyat çkt. Bu fiyat, kredi faizlerinin %80-85 civannda olduğuna göredir. Bunun iki katnda seyreden bugünkü şartlara göre bir hesaplama yaparsak fiyatn bunun çok altna düştüğü görülür. Demek ki, kredi faizlerinin faizli bir ortamda 57.2 liraya aldğmz bir giysiyi, faiz kalktğ taktirde 3 liraya alabileceğiz. Aradaki 540 liralk fark, faiz ve faizin sebep olduğu fiyat artşlandr. Faizli ortamda bu fiyat habire yükselir ama faizsiz ortamda bu 3 liralk fiyat yaklaşk üçte bir orannda geriler ve orada kalr. «ünkü en son hesaplamada emek ve yönetim giderleri oldukça yüksek oranda tutulmuştur. Bu sonuca çok ksa bir süre içinde ulaşlabilir. Bundan sonra yazacağmz hususlann fiyatlara etkisi burada dikkate alnmamştr. Onlar da dikkate alndğ taktirde ucuzluğun akl almaz boyutlara gerileyeceği ortaya çkar. Yüksek maliyetler ihracat sekteye uğrattğndan faizin kalkmasyla dünya piyasalanyla rahatlkla rekabet edebileceğiz. Bugün dünyada söz sahibi ülkelerin tamamnda faizli sistem hakim olduğu için onlar bu sahada bizimle rekabet edemeyeceklerdir. B- Tekelleşmeler Tekelleşme faizli sistemin bir sonucudur. Faizler, teşvikler ve korumalar tekellerin oluşmasna ve alabildiğine büyümesine sebep olur. Tekellerin oluşmas rekabeti ortadan kaldm ve bunlar, fiyatlan istedikleri gibi artran kurumlar haline gelirler. Tekelleri oluşturan sebepleri görmeye çalşalm. - Kredi sistemi Bankalar küçük tasarruflar toplayarak krediye çeviren müesseselerdir. Bir başka ifadeyle onlar, binlerce kişiden topladklan paray bir kaç kişiye kredi olarak tahsis ederler. Bu kredinin verdiği ek imkanla bu bir kaç kişi ksa sürede büyük bir ovada ortaya çkan volkan tepecikleri gibi yükselneye başlarlar. Bunu bir örnekle açklamaya çalşalm.. Bir ada devleti düşünün. Burada herkes kendi halinde yaşarken yüz bin lira öz sermaye ile bir ticari banka kuruluyor ve on bin kişi, % 5 faizle ortalama looo'er lira mevduat yatryor. Bu durumda mevduat toplam on milyon lira olur. Bankann % 0 munzam karşlk uygularlğn kabul edelim. Bunlann her biri vadeli mevduat olduğu için bankann 90 milyon kredi verme imkan doğmuş olur. Banka bu kredi:9i ortalama 5000'er lira öz sermayesi bulunan dokuz kişiye% 5.5 faizle onar milyon olarak tahsis etniş bulunsun. Bu şahslar parann% 5.5'ini bankaya vereceklerinden yapacaklan işten %7.5 civannda kar etneleri gerekir. Sene sonunda Bankann faiz geliri 4.95 milyon olur. Bunun 500.000 lirasn - 65-
KUR'AN MESAJI İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, Aralk'97, Say:2 mevduat sahiplerine öder ve geriye 4.450.000 lira kalr. Bunun %0'ununu devlete vergi olarak verse %5'ini de giderleri için harcamş olsa bankann kar 3.782.500 lira olur. Böylece banka, bir yl içinde bölgenin en büyük tekeli olmuş olur. Bu dokuz kişiden her biri sene sonunda %7.5 kar ederek paralarn 0.750.000 Tl. ye çkarmşlar, bunun on milyonu ana para ve beş yüz elli bin liras faiz olmak üzere toplam 0.550.000 Tl sini bankaya vermişler ve kendilerine 250.000'er lira kar kalmştr. Böylece sermayelerini bir ylda elliye katlamşlardr. Devlete verecekleri vergi ve masraflan on milyon gibi bir sermayeye sahip olmann verdiği itibar ile yaptklar ek işlerden elde edilebilir. Bu, her yl artarak devam edecek bir süreçtir. Şimdi bunlarn yannda o bölgenin hangi esnaf ve tüccar dayanabilir. Bunlar ksa sürede marketler kurarak bakkallar, büyük mağazalar kurarak esnaf, nakliye firmalan kurarak nakliyecileri devre dş brakp bütün piyasay tekellerine alamazlar m? Artk bundan sonra fiyatlar bu şahslarn ağzlarndan çkan sözlerle belirlenir. Bunlar zenginleştikçe kendilerini daha akll kabul ederler, tamahiar artar ve az kara raz olmazlar. Bunlar kolay kazandklar için bol harcarlar, toplumun ahlakn bozucu davranşlarda bulunur ve kötü örnek olurlar. Hükümetlerin de bunlara boyun eğmeleri gerekecektir. 2- Teşvikler Bankadan kredi alanlar yüksek kar elde etmek zorundadrlar. Kazançlar, ödeyecekleri faiz miktarnn altna düşerse iflasa varan skntlar baş gösterir. «ünkü faizli sistemde banka, kredi kullanann hiç bir riskini kabul etmez. Bu sebeple üç veya dört yl sonra faaliyete geçecek bir fabrikay banka: kredisiyle kurmak imkanszdr. ~ Buna hiç bir yatnmc cesaret edemez. Ya~ trmlar, ksa vadede yüksek gelir getirecek işlere yönelir. Bu da ülkenin ihtiyaç duyduğu bir çok alanda yatrm yaplmamas demektir. Faizli sistemde ülkenin ihtiyaç duyduğu bir ksm yatrmlarn gerçekleşmesi için devlet bankalar devreye girerek yatnmclara teşvik kredisi verir. Bu sistemde gerçekten de devlet teşviki olmadan önemli yatrmlar yaplamaz. Ama teşvik kredileri, daha çok ülkedeki enflasyon orannn altnda bir faizle verilen krediler olduğundan bu yolla devlet, bankalarndaki mevduatn gerçek sahipleri olan geniş halk kitlelerinin hakkn küçük bir aznlğa devretmiş olur. Bakarsnz ki, kendi halinde, üç beş kuruşu olan bir kişi, aldğ teşvikler sayesinde ksa sürede büyük bir fabrikann sahibi olmuş ve yüklü bir sermayeye hükmetneye başlamştr. Teşvikler daha çok siyasi maksattarla kullanlr ve ülkeye umulan ölçüde fayda sağlamaz. Sonuçta devlet kasasndan ksa sürede zengin olan bu şahslarn bir ksm artk doymak bilmeyen iştahlarla halk sömürenler arasna katlrlar. 3- Korumalar Devlet yerli üretimi teşvik için baz mallarn ithalatn yasaklar, baz mallarn ithalinde de yüksek gümrük duvarlar koyar: Genellikle bir iki firmadan ibaret olan yerlrüreticiler, böylece mallarn dş pazar-. l~a nispetle çok pahalya satn~ imkan elde etmiş ve rakibi bulunmamas sebebiyle daha kalitesiz mal piyasaya sürme avantajn yakalamş olurlar. Sonuçta zarar eden vatandaşlardr. Bu gibi firmalar yatrmlarn daha çok teşvik kredisiyle yaparlar. «ünkü ellerinde bulunan büyük sermaye sebebiyle siyasileri istedikleri gibi yönlendirme imkann elde etmişlerdir. Geleneksel olarak devlet büyüktür ama artk fiili i. ~~ 66-
KUR'AN MESAJI İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, Aralk'97, Say:2 olarak büyük olan devlet değil, iş adamlan: dr. Bunlar sadece fiyatlarn belirleyicisi değil, kimlerin iktidara geleceğinin, politikalarn ne olmas gerektiğinin de belirleyicisi olurlar. «ünkü seçimi kazanp iktidara gelmek için büyük paralara ihtiyaç duyulur. Bu paralar da onlarda vardr. C- İşçi Ücretleri Enflasyon hayat çekilmez hale getirdiği için tarmda çalşanlar, çapa ve küreği brakp dengesizce şehirlere göç etmiş ve buralara yğlmşlardr. İlerisinde emekli olabilecekleri kadrolu bir iş bulabilenler şansl saylmş, diğerleri de ayakta durabiime mücadelesine girmişlerdir. Ancak meydana gelen enflasyon, ücretleri ksa sürede yiyip tükettiği için şansl saylan kişiler ksa sürede sknt ve çaresizlikle yüz yüze gelirler. Köylerine dönmek isteseler dönemezler. Bunu ne kendileri, ne eşleri ne de çocuklar kabul eder. Zaten geçinebilselerdi şehre gelirler miydi? işten ayrlsalar bir başka iş bulmak mümkün olmaz. Bu çaresizlikler bütün işçileri sardğ için topluca hareket etme ihtiyacyla sendikalar kurmuşlar, işçiyi iyi bir oy deposu olarak gören siyasilerin desteği ile bir çok sendikal haklar koparmşlardr. Artk grevli, toplu sözleşmeli yeni bir çalşma hayat enflasyon karşsnda işçiye rahat nefes aldran bir can simidi olarak devreye girmiştir. Bir de kdem tazminat sistemi getirilmiş, işveren işten çkaracağ işçiye yüklü bir para ödemek zorunda braklmştr. Artk iş yerini kapama veya işçisini işten çkarma halinde işverenler altndan kalkamayacaklar maddi yükler altna sokulmuştur. Kdem tazminat ödemek istemeyenler işçilerini ikide bir işten çkanp asgari ücretle tekrar işe almaya ve bu yüzden onlar skntlara sokmaktadrlar. Diğer yandan başka bir işyerinde daha iyi iş bulanlar kdem tazminatnn yanmamas için öbür işe gidememektedir. Çalşma hayat, yanlş karar ve uygulamalar sebebiyle tam bir keşmekeş içine girmiştir. Günümüz toplumlannda artk işçi snf, memur snf ve işverenler snf gibi snflar oluşmuştur. Bu snflarn bir biriyle ilişkileri çoğu zaman dostça olmamaktadr. Bu snflar toplumu parçalamaya ve içten çökertneye sebep olmaktadr. Memur, devlet imkann kullanarak, işçi sendjkal haklar öne alarak, işveren de elindeki maddi imkan değerlendirerek snflar aras mücadeleye katlmaleta ve üstün gelmeye çalşmaktadr. Enflasyon ekonomiyi bozduğu gibi çalşma hayatn da bozmuştur. Çalşma hayat da enflasyonu kamçlayan bir yap kazanmştr. Böylece problemler birbirine girmiş haldedir. D- Vergiler Devletin temel görevi, iç ve dş güvenliği sağlamak, alt yap yatrmlarn yapmak ve sosyal adaleti temin etmektir. Eğitim ve sağlk konusunda da vatandaşa destek olmak ve öncülük etmektir. Osmanl toplumunda Eğitim ve sağlk hizmetleri vakflar tarafndan yürütülürdü. Polis, jandarma ve savclk müesseseleri yoktu. «ünkü her vatandaş toplumuna sahip çkyor, iç güvenliği bozan davranşlarn ortaya çkmasna imkan vermiyordu. Yasal düzenleme buna göreydi. Bu üç kuruluş tazimattan sonra ortaya çkmştr. Bundan sonra devlet vatandaş devre dş brakmş, kendi yaşadğ toplumla ilgilenmesine mani olmuş, onu küstürerek nemelazmc olmasn sağlamştr. Onun için Tanzimatitan sonrasn bir bozulma devresi saymak gerekir.
KUR' AN MESAJI İLMİ ARAŞTIRMALAR DERGiSi, Aralk'97, Say:2 Tanzimatitan önce belediye hizmetlerinin büyük çoğunluğu vakflar tarafndan yürütülmekteydi. Din hizmetleri ya vakflar tarafndan ya da bölge halkndan toplanan paralarla yürütülüyordu. Devletin srtndaki işçi ve memur yükü bugünkü ile kyas kabul etmeyecek kadar azd. Başarl olmayan memurlarn işine derhal son verilebiliyordu. Merkezden yönetim değil, yerinden yönetim esas alnmş. ve eyaletler öncelikle kendi yağlan ile kavmimaya çalşmşlard. Bugün devlet her işe girmiş, vatandaş dşladğ için her şeyi kendi kontrolüne almştr. Askeri, memuru, işçisi, lediyeleri, sağlk teşkilat, devlete bağl iktisadi kurumlar ve sairesiyle devlet, piyasann en büyük müşterisi olmuştur. Enflasyon sebebiyle artan fiyatlar, devletin işçisini ve memurunu etkilemekte ve bunlarn okullar, be ücret artş talebinde bulunmalarna sebep olmaktadr. - Devletin bütün harcamalarnn bedeli durmadan yükselmektedir. Bunun için al, nan vergiler hep yetersiz kalmakta ve yeni vergi kanunlar çkarmak hükümetlerin önemli işlerinden saylrnaktadr. Devlet daha çok vergi almak istedikçe işverenler daha az vergi vermenin yollarn bulmaktadr. Artrlan vergiler hep gelir vergileri veya katma değer vergisi olduğu için zenginlerin kesesinden çkmamakta, fiyatlara yansyarak enflasyona ve pahallğa yol açmaktadr. Enflasyon olmazsa devletin harcamalar artmayacak, devlet daha az işçi ve memur beslerse vergi indirimine gidilecek, vergi gelirden değil de maldan alnrsa vatandaş değil, zenginler vergi vermiş olacaklardr. j - Bunun nasl olduğunu anlamak için bundan önce yaynlanan Talep Enflasyonu başlkl yazunzn kaydi para ile ilgili bölümüne baklmas gerekir. J