T.C. MALİYE BAKANLIĞI YILLIK EKONOMİK RAPOR 2015



Benzer belgeler
BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

7. Orta Vadeli Öngörüler

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

2015 Yılında Para ve Kur Politikası. Erdem BAŞÇI Başkan. 10 Aralık 2014 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

7. Orta Vadeli Öngörüler

Günlük Bülten 12 Eylül 2014

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 22 Aralık 2015

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

TÜRKĐYE CUMHURĐYET MERKEZ BANKASI

T.C. MALİYE BAKANLIĞI

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

BAKANLAR KURULU SUNUMU

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

ŞUBAT Sanayi Üretim Endeksi 2015 Kasım ayında 130 seviyesinde gerçekleşerek yıllık bazda %3,6 artış kaydetti. Endeksin bu

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SUNUMU

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

1- Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 01 Haziran 2015, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi. Aylık Ekonomi Bülteni

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

HAFTALIK BÜLTEN 12 EKİM EKİM 2015

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

HAFTALIK BÜLTEN 02 MAYIS 06 MAYIS 2016


HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

Ekonomi Bülteni. 21 Mart 2016, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 12 Ekim 2015, Sayı: 30. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 6 EKİM 10 EKİM 2014

internet adreslerinden

HAFTALIK RAPOR 23 Şubat 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 24 Kasım 2015

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

7. Orta Vadeli Öngörüler

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Günlük Bülten 03 Mayıs 2013

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

%7.26 Aralık

GÜNE BAŞLARKEN 6 Nisan 2009

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Akşam Analizi

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014

Ekonomi Bülteni. 18 Ocak 2016, Sayı: 3. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Şubat 2013 Fiyat Gelişmeleri

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Eylül 2016, Sayı: 35. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Mart 2016, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi. Aylık Ekonomi Bülteni

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

GÜNE BAŞLARKEN 5 Ağustos 2009

Transkript:

T.C. MALİYE BAKANLIĞI YILLIK EKONOMİK RAPOR 201 Ocak 2016

Yıllık Ekonomik Rapor 201 ktronik versiyonu Maliye Bakanlığı internet sitesinde yer almakta olup üstteki Bu raporun elektronik versiyonu Maliye Bakanlığı internet sitesinde yer almakta olup üstteki karekoddan karekoddan da ulaşılabilir. da ulaşılabilir. (http://www.maliye.gov.tr) (http://www.maliye.gov.tr) (http://www.sgb.gov.tr) ii

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 ÖZET... 3 I. KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER... A. Küresel Ekonomik Görünüm... 1. Küresel Büyüme... 2. Gelişmiş Ülkeler... 3. Gelişmekte Olan Ülkeler.... Enflasyon ve Emtia Fiyatları... 13. Finansal Piyasalar... 1 B. Küresel Riskler... 1 1. Finansal Piyasalarda Oynaklık... 1 2. Yavaş Büyüme... 1 3. Düşük Emtia Fiyatları... 16 II. BÜYÜME... 21 A. Harcamalar Yönünden GSYH...21 B. Üretim Yönünden GSYH...22 C. 201 Yılının Son Çeyreğine Dair Büyüme Göstergeleri... 23 III. İŞGÜCÜ PİYASASI... 2 A. İşgücü Göstergeleri... 2 B. İşgücü Piyasasının Yapısal Gelişimi... 31 1. Sektörlere Göre İşgücü Göstergeleri... 31 2. İşgücü Piyasasında Esneklik... 32 3. Eğitim Durumuna Göre İşgücü Göstergeleri... 32. Kadın/Erkek İşgücü Göstergeleri... 33. Kayıt Dışı İstihdam... 3 IV. KAMU MALİYESİ... 3 A. Merkezi Yönetim Bütçesi...3 1. Bütçe Dengesi... 3 2. Bütçe Giderleri... 0 3. Bütçe Gelirleri... 1 B. Genel Devlet Dengesi... C. Kamu Borç Dinamikleri... 1. Borç Stoku Göstergeleri... a. AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku... b. Kamu Net Borç Stoku... c. Merkezi Yönetim Borç Stoku... 6 i. Merkezi Yönetim İç Borç Stoku... 6 ii. Merkezi Yönetim Dış Borç Stoku... 6 2. Borç Yönetimi... 6 a. 201 Yılı Borçlanma Stratejisi... 6 b. İç Borçlanma ve İç Borç Servisi... iii

Yıllık Ekonomik Rapor 201 c. İç Borçlanmanın Vade Yapısı ve Ortalama Maliyeti... d.dış Borçlanma ve Dış Borç Servisi... V. PARA POLİTİKASI VE ENFLASYON... 3 A. Para Politikası... 3 B. Enflasyon Görünümü... VI. YURT İÇİ FİNANSAL PİYASALAR... 6 A. Para Piyasaları... 6 1. Hisse Senedi Piyasası... 6 2. Tahvil ve Bono Piyasası... 66 3. Döviz Kurlarındaki Gelişmeler... 66 B. Bankacılık Sektörü... 68 VII. ÖDEMELER DENGESİ... A. Cari İşlemler Hesabı... 1. Cari İşlemler Dengesi... a. Dış Ticaret Dengesi... 6 b. Hizmetler Dengesi, Gelir Dengesi ve Cari Transferler... 80 2. Sermaye ve Finans Hesabı... 80 B. Reel Efektif Döviz Kuru...81 C. Dış Finansman... 82 1. Uluslararası Yatırım Pozisyonu... 82 2. Özel Sektör Dış Borç Stokundaki Gelişmeler... 82 TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER... 8 KAYNAKÇA... 8 KUTULAR KUTU 1. Petrol Fiyatlarındaki Düşüş ve Nedenleri... 1 KUTU 2. Türkiye de Bölgesel Gelir Dağılımı... 26 KUTU 3. Tarım Dışı İstihdam... 3 KUTU. Türkiye de Mali Alan... KUTU. Taylor Kuralı... 61 KUTU 6. Finans Sektörü ve Büyüme... 1 KUTU. Türkiye nin Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerinin Güncellenmesi... 8 iv

ŞEKİLLER DİZİNİ I. KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER Şekil 1: Gelişmiş Ülkelerde Büyüme... Şekil 2: Gelişmiş Ülkelerde GSYH... Şekil 3: Gelişmiş Ülkelerde İşsizlik... Şekil : İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi... Şekil : Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme... Şekil 6: Gelişmekte Olan Ülkelerde Çeyrekler İtibarıyla Büyüme... 12 Şekil : BRICS Ülkelerinde Enflasyon... 13 Şekil 8: Emtia Fiyat Endeksleri... 1 Şekil : Petrol ve Altın Fiyatları... 1 Şekil : Gelişmekte Olan Ülkelerde Yıllık Tahvil Faizleri ve Döviz Kurları...1 Şekil : Gelişmekte Olan Ekonomilerde Sermaye Hareketleri... 1 II. BÜYÜME Şekil 1: GSYH Büyüme Oranları... 21 Şekil 2: G-20 Büyüme Oranları (201 Ç3)... 21 Şekil 3: GSYH Büyümesine Katkılar (Harcamalar Yönünden, Detaylı)... 22 Şekil : GSYH Büyümesine Katkılar (Harcamalar Yönünden)... 22 Şekil : GSYH Büyümesine Katkılar (Üretim Yönünden)... 23 Şekil 6: Sanayi Üretim Endeksleri... 23 Şekil : Kapasite Kullanım Oranı... 23 Şekil 8: Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI)... 2 Şekil : Reel Kesim Güven Endeksi (3 Aylık Ortalama)... 2 Şekil : Tüketim Göstergeleri... 2 Şekil : Dış Ticaret Endeksleri (3 Aylık Ortalama)... 2 III. İŞGÜCÜ PİYASASI Şekil 1: İstihdam ve İstihdam Oranı... 2 Şekil 2: 200-1 Döneminde İstihdamda Değişim... 2 Şekil 3: Cinsiyete Göre İşgücüne Katılım Oranları... 30 Şekil : İşsizlik ve İşgücüne Katılım Oranları... 30 Şekil : Ülkeler İtibarıyla Genç İşsizlik Oranları... 30 Şekil 6: İstihdamın Sektörel Dağılımı... 31 Şekil : Sektörlerin İstihdam ve GSYH İçindeki Payı (201 Eylül)... 32 Şekil 8: OECD ye Üye Ülkelerde İstihdam Koruma Mevzuatı Endeksi... 32 Şekil : İşgücünün Eğitim Durumuna Göre Dağılımı... 33 Şekil : Ülkeler İtibarıyla Kadınların İşgücüne Katılımı... 33 Şekil : Eğitim Durumuna Göre Kadınların İşgücüne Katılım Oranı...3 Şekil 12: Kadın İstihdamının Sektörel Dağılımı... 3 Şekil 13: Yıllar İtibarıyla Kayıt Dışı İstihdam... 3 v

Yıllık Ekonomik Rapor 201 IV. KAMU MALİYESİ Şekil 1: Bütçe Dengesi ve Faiz Dışı Denge... 0 Şekil 2: Faiz Hariç Bütçe Giderleri ve Vergi Gelirleri... 0 Şekil 3: Merkezi Yönetim Bütçe Giderlerinin Toplam Artışa Katkıları... 1 Şekil : Vergi Gelirlerinin Bütçe Gelirlerindeki Artışa Katkıları...3 Şekil : Genel Devlet Açığı ve Borç Stoku... Şekil 6: Genel Devlet Bütçe Açığı... Şekil : Genel Devlet Borç Stoku... Şekil 8: AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku... Şekil : Kamu Net Borç Stoku... Şekil : Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku... 6 Şekil : Merkezi Yönetim İç Borç Stokunun Faiz Yapısı... 6 Şekil 12: Merkezi Yönetim Dış Borç Stoku... 6 Şekil 13: Toplam İç Borç Çevirme Oranları... Şekil 1: İç Borçlanmanın Vade Yapısı... Şekil 1: İç Borçlanmanın Maliyeti... V. PARA POLİTİKASI VE ENFLASYON Şekil 1: TCMB Faiz Oranları... Şekil 2: Toplam Kredi Büyümesi... Şekil 3: Reel Efektif Döviz Kuru... Şekil : Merkez Bankası Brüt Rezervleri... 6 Şekil : Yıllık Enflasyon Oranları... Şekil 6: Gıda ve Gıda Dışı Yıllık Enflasyon... Şekil : Gıda ve Alt Kalemlerinde Yıllık Enflasyon... 8 Şekil 8: Çekirdek Enflasyon ve Döviz Kuru... 8 Şekil : Enerji Fiyatları Yıllık Enflasyonu... 8 Şekil : Hizmet Grubu Yıllık Enflasyonu... Şekil : Yıllık Enflasyon Beklentileri... 60 VI. YURT İÇİ FİNANSAL PİYASALAR Şekil 1: Borsa Endeksleri... 6 Şekil 2: Yabancıların Hisse Senedi ve DİBS Piyasasındaki Net Hareketleri... 66 Şekil 3: MSCI Endeksi ve BİST 0... 66 Şekil : Yıllık Tahvil Faizi (Yerel Para Birimi Cinsinden)... 66 Şekil : Tahvil-Bono Stokunda Yabancı Payı... 66 Şekil 6: Dolara Karşı Döviz Kurları... 6 Şekil : Döviz Tevdiat Hesapları... 6 Şekil 8: Sepet Kur ve Yıllık CDS Primi... 6 Şekil : Kredi Bileşenlerindeki Artış... 68 Şekil : Kredilerin Aktifler İçindeki Payı... 6 Şekil : Kredi ve Mevduat Stoku Büyümesi... 6 Şekil 12: Kredi Faiz Oranları... 6 Şekil 13: Kredilerin Takibe Dönüşüm Oranı... 6 vi

Şekil 1: Bankacılık Sektörü Sermaye Yeterlilik Oranı... 0 Şekil 1: Ülkelerin Sermaye Yeterlilik Oranları... 0 VII. ÖDEMELER DENGESİ Şekil 1: Enerji ve Altın Hariç Cari İşlemler Dengesi... 6 Şekil 2:Petrol Fiyatları ve Enerji Açığı... 6 Şekil 3: Net Altın Dengesi... 6 Şekil : İhracat-İthalat Büyümesi... Şekil : İhracatın İthalatı Karşılama Oranı... Şekil 6: İhracatın Bölgesel Dağılımı... 8 Şekil : İhracattaki İlk Beş Ülkenin Payı... 8 Şekil 8: İthalattaki İlk Beş Ülkenin Payı... Şekil : Cari Açığın Finansmanı... 81 Şekil : TCMB Uluslararası Rezervleri... 81 Şekil : Reel Efektif Döviz Kuru... 81 Şekil 12: Borçlulara Göre Brüt Dış Borç Stoku... 82 Şekil 13: Brüt Dış Borç Stoku/GSYH... 82 vii

TABLOLAR DİZİNİ I. KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER Tablo 1: Ülke Grupları İtibarıyla Büyüme... II. BÜYÜME Tablo 1: Üretim ve Satış Göstergeleri... 23 III. İŞGÜCÜ PİYASASI Tablo 1: İşgücü Göstergeleri... 30 Tablo 2: İşsizlik Durumu... 31 IV. KAMU MALİYESİ Tablo 1: Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri... 3 Tablo 2: Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri... 0 Tablo 3: Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri... 2 Tablo : 201 Yılında Gerçekleştirilen Yurt Dışı Tahvil İhraçları... 8 V. PARA POLİTİKASI VE ENFLASYON Tablo 1: TCMB Döviz Müdahaleleri ve İhaleleri... Tablo 2 : Özet Yıllık Enflasyon Gelişmeleri... VI. YURT İÇİ FİNANSAL PİYASALAR Tablo 1: Bankacılık Sektörü Temel Verileri... 68 VII. ÖDEMELER DENGESİ Tablo 1: Cari İşlemler Hesabı... Tablo 2: İhracatın Ana Mal Gruplarına Göre Dağılımı... Tablo 3: Ülke Gruplarına Göre İhracat... 8 Tablo : İthalatın Ana Mal Gruplarına Göre Dağılımı... Tablo : Ülke Gruplarına Göre İthalat... Tablo 6: Sermaye Dengesi... 80 Tablo : Uluslararası Yatırım Pozisyonu... 82 Tablo 8: Brüt Dış Borç Stoku... 83 ix

KISALTMALAR AB ABD AFD AKKB AYB BDDK BEA bkz BLS BoJ BOTAŞ BRICS CDS DİBS ECB EIU ESA EUROSTAT Fed FOMC GOÜ GSYH IIF IMF İSMEP KDV KİT KKO KÖİ m.a. MENA MSCI OECD OPEC OVP ÖKTG-H ÖKTG-I ÖTV PMI PPK RKGE ROK Avrupa Birliği Amerika Birleşik Devletleri Fransız Kalkınma Ajansı Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Avrupa Yatırım Bankası Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Amerika Birleşik Devletleri Ekonomik Analiz Bürosu Bakınız Amerika Birleşik Devletleri İşgücü İstatistikleri Bürosu Japonya Merkez Bankası Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika Kredi Risk Primi Devlet İç Borçlanma Senedi Avrupa Merkez Bankası Economist Intelligence Unit Avrupa Hesaplar Sistemi Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi ABD Merkez Bankası Federal Açık Piyasa Komitesi Gelişmekte Olan Ülkeler Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Uluslararası Finans Enstitüsü Uluslararası Para Fonu İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi Katma Değer Vergisi Kamu İktisadi Teşebbüsü Kapasite Kullanım Oranı Kamu-Özel Sektör İşbirlikleri Mevsimsellikten Arındırılmış Orta Doğu ve Kuzey Afrika Morgan Stanley Capital International Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü Orta Vadeli Program Özel Kapsamlı Tüketici Göstergeleri-H Endeksi Özel Kapsamlı Tüketici Göstergeleri-I Endeksi Özel Tüketim Vergisi Satınalma Yöneticileri Endeksi Para Politikası Kurulu Reel Kesim Güven Endeksi Rezerv Opsiyon Katsayısı xi

Yıllık Ekonomik Rapor 201 ROM SGK SÜE TCMB TEDAŞ TETAŞ TL TP TÜFE TÜİK vb. YD-ÜFE Yİ-ÜFE YP Rezerv Opsiyon Mekanizması Sosyal Güvenlik Kurumu Sanayi Üretim Endeksi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi Türk Lirası Türk Parası Tüketici Fiyat Endeksi Türkiye İstatistik Kurumu Ve benzeri Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Yabancı Para xii

Giriş Giriş Yıllık Ekonomik Rapor 018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu nun 18 inci maddesi gereğince, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında dikkate alınmak üzere hazırlanmıştır. Yıllık Ekonomik Rapor-201, merkezi yönetim bütçe hazırlığında dikkate alınan ekonomik gelişmeleri ortaya koymayı, bütçe sürecinde ekonomik ve mali değerlendirmeler yapılmasına zemin oluşturmayı ve politika yapıcılar ile ekonomiyle ilgili paydaşları saydamlık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda Raporda küresel ekonomi, küresel ekonomik görünüm ve küresel riskler başlıkları altında değerlendirilmektedir. Türkiye ekonomisi bölümü ise büyüme, işgücü piyasası, kamu maliyesi, para politikası ve enflasyon, finansal piyasalar ve ödemeler dengesi alanlarında makroekonomik görünümü ortaya koymaktadır. Rapordaki analiz ve değerlendirmeler Ocak 2016 tarihi itibarıyla kamuoyuna açıklanan veriler ile revize edilen 2016-2018 dönemi Orta Vadeli Program ve IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu tahminlerine dayanmaktadır. 201 Yıllık Ekonomik Raporu, 1 Kasım da Genel Seçimlerin yapılması nedeniyle TBMM ye yeniden sunulan 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısının görüşmeleri sırasında dikkate alınmak üzere güncellenmiştir. 1

Özet Özet Küresel Görünüm Küresel ekonomide gelişmekte olan ekonomiler kaynaklı yavaşlama eğilimi 201 yılında da sürmüştür. 201 yılında yüzde 3, büyüyen küresel ekonominin 201 yılında yüzde 3,1 büyüyeceği tahmin edilmektedir. Düşen petrol fiyatları ve finansal koşullardaki iyileşme gelişmiş ülkeleri desteklerken gelişmiş ülkeler merkezli para politikası kararları ve düşük emtia fiyatları gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilemektedir. Gelişmiş ekonomilerde devam eden yüksek borçluluk ve henüz istikrara kavuşmayan güven ortamı nedeniyle toparlanma hala istenen düzeyde değildir. ABD, gelişmiş ekonomiler grubunda büyümenin öncüsü iken Avro Bölgesi nde çok yavaş olmakla birlikte toparlanma işaretleri gözlenmektedir. Japonya iç ve dış talep zayıflığı nedeniyle 201 yılının ilk yarısında yeterince büyüyemese de yılın üçüncü çeyreğinde şirketlerin artan sermaye harcamaları sayesinde pozitif büyümeye geçmiştir. Gelişmekte olan ekonomilerde sebepleri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte yavaş büyüme hakimdir. Brezilya ve Rusya ise daralmaya devam ederek grup içerisinde olumsuz ayrışmıştır. Küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskler varlığını korumakla birlikte büyümenin 2016 yılında bir miktar ivme kazanarak yüzde 3,6 olması beklenmektedir. Avro Bölgesi nde toparlanmanın gecikmesi, finansal piyasalardaki oynaklık, gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaş büyüme ve düşük emtia fiyatları büyümeyi aşağı çekebilecek temel riskler arasındadır. Türkiye Ekonomisi Türkiye ekonomisi başta AB olmak üzere yakın ticaret ortaklarındaki durgunluk, finansal oynaklıklar ve artan jeopolitik gerginliklere rağmen 201 in üçüncü çeyreğinde yüzde büyümüştür. Bu dönemde mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH yüzde 1,3 artmıştır. 201 yılının ilk dokuz aylık döneminde ise büyüme yüzde 3, olmuştur. Türkiye ekonomisi ekonomik güvende bozulmanın yaşandığı üçüncü çeyrekte kaydettiği büyüme performansı ile G-20, AB ve OECD ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almıştır. İlk dokuz aylık dönemde özel tüketim ağırlıklı büyüyen Türkiye ekonomisinin dördüncü çeyrekte sağlanan siyasi istikrar ile birlikte büyümeye devam etmesi beklenmektedir. Başta sanayi üretimi olmak üzere satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ve kapasite kullanım oranı gibi son çeyreğe ilişkin göstergeler de yılın dördüncü çeyreğinde ekonomik aktivitede hızlanmaya işaret etmektedir. Son çeyreğe ilişkin bu olumlu görünüm neticesinde yılsonu büyümesinin yüzde olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 201 yılında istihdam artışı işgücüne katılımdaki artış ile dengelenmiştir. Özellikle hizmet sektörü tarım dışı istihdamı sürüklerken sanayi sektörünün katkısı sınırlı olmuştur. İstihdam artış beklentisine rağmen işgücü arzındaki artışın devam etmesi nedeniyle işsizlik oranının 201 ve 2016 yıllarında OVP de öngörüldüğü üzere yüzde,2 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Program döneminde toplam istihdam artışının 1, milyon kişi olacağı öngörülmüştür. Önümüzdeki dönemde Fed e ilişkin belirsizliklerin ortadan kalkması ve jeopolitik gerginliklerin azalması istihdam artışına katkı sağlayacaktır. İşgücü piyasasındaki yapısal sorunlar işsizlik oranında yukarı yönlü direnç oluşturmaktadır. İşsizlik sorununa uzun vadede çözüm sağlanması 3

Yıllık Ekonomik Rapor 201 yapısal reformların hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu amaçla Öncelikli Dönüşüm Programları kapsamında İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi Programı açıklanmıştır. Bu Program 6 performans göstergesi, bileşen ve 3 eylemden oluşmaktadır. 201 yılında küresel belirsizliklere rağmen gerek bütçe gerçekleşmeleri gerekse borç dinamikleri bakımından kamu maliyesi göstergelerindeki güçlü seyir devam etmiştir. Güçlü kamu maliyesi göstergeleri makroekonomik istikrarın sağlanmasında ve dış şoklara karşı ekonominin direncinin artırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Merkezi yönetim bütçe performansı 201 yılında bütçe giderlerinin kontrol altında tutulması ve vergi gelirlerindeki yüksek artışın da etkisiyle geçen yıla göre iyileşme göstermiştir. Vergi gelirlerindeki artışta özellikle tüketime dayalı vergiler etkili olmuştur. Geçen yıl 23, milyar TL olan merkezi yönetim bütçe açığı 201 yılında 22,6 milyar TL olmuştur. Faiz dışı fazla ise geçen yıla göre yüzde 1, artışla 30, milyar TL olmuştur. Bu dönemde merkezi yönetim bütçe performansı yıl sonu bütçe hedefiyle uyumlu bir görünüm sergilemiştir. OVP (2016-18) ile 2016 yılı sonunda merkezi yönetim bütçe açığının 2, milyar TL, bütçe açığının GSYH ye oranının ise yüzde 1,3 olması öngörülmektedir. Diğer yandan 201 yılında kamu borç dinamiklerindeki güçlü seyir de devam etmiştir. 201 yılının Ocak-Kasım döneminde kur etkisi nedeniyle nominal borç miktarı artmış olsa da borç stokunun GSYH ye oranı düşük seviyesini korumuş, borç stokunun ortalama vadesi uzamış ve borç stoku içinde faiz ve döviz kuruna duyarlı borç senetlerinin payı azalmıştır. OVP (2016-18) ile 201 yıl sonunda yüzde 32,6 olarak öngörülen AB tanımlı borç stokunun GSYH ye oranının 2016 yılında yüzde 31, olması öngörülmektedir. Küresel piyasalardaki belirsizlikler, gıda fiyatlarındaki oynaklık ve döviz kurundaki değer kayıpları nedeniyle TCMB para politikasındaki sıkı duruşunu devam ettirmektedir. Yıl içinde sıkı para politikası, makro ihtiyati tedbirler ve döviz likiditesi ayarlamaları ile desteklenmiştir. Geniş faiz koridoru ve aktif likidite politikasını bir arada kullanmaya devam eden TCMB Ocak ve Şubat aylarında faiz oranlarında ölçülü indirimler yaptıktan sonra izleyen aylarda faiz oranlarını sabit tutmuştur. Ayrıca Para Politikası Kurulu, Ağustos ayında gerçekleştirmiş olduğu toplantısında mevcut küresel ve yurt içi koşulları dikkate alarak Fed in faiz artırımı ve küresel para politikalarının normalleşmesi sürecinde uygulayacağı yeni para politikası stratejisini açıklamıştır. Düşük uluslararası petrol fiyatlarına rağmen TL deki birikimli değer kayıplarının fiyatlara yansıması, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma enflasyonun hedefin üstünde seyretmesine neden olmuştur. Hizmetler enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir. Temel mal grubu yıllık enflasyonunda da döviz kurunun gecikmeli etkileri görülmüş; buna paralel olarak da çekirdek enflasyon göstergelerinde beklenen iyileşme gerçekleşmemiştir. Orta Vadeli Programa göre TÜFE yıllık artış oranının 2016 yıl sonunda yüzde, e ve 201 yılında ise yüzde 6 ya gerileyeceği öngörülmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki belirsizlikler, gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlama ve jeopolitik riskler 201 yılında finansal piyasalar üzerinde etkili olmuştur. Fed in faiz artırımının zamanlamasına dair belirsizlikler, Avro Bölgesi nde Yunanistan daki borç krizine ilişkin gelişmeler, Çin de yapısal dönüşüme bağlı yavaşlama ve düşük emtia fiyatları gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısını bozarak sermaye akışını zayıflatmıştır. Bu çerçevede yurt içi finansal piyasalar da zaman zaman içerideki gelişmeler ile ayrışmakla birlikte gelişmekte olan piyasalara paralel bir seyir izlemiştir. Yılın son çeyreğinde küresel finans piyasalarında gözlenen oynaklık azalışı ile beraber gelişmekte olan ülke finansal varlık

fiyatlarında kısmi iyileşmeler yaşanmıştır. Risk primi göstergeleri ile uzun vadeli faizlerde düşüşler gözlenmiş ve yerel para birimleri değer kayıplarının bir kısmını geri almıştır. Fed in beklenen faiz artırımını Aralık ayında gerçekleştirmesi ve kademeli faiz artışında temkinli davranacağı mesajı piyasalardaki oynaklığı azaltan bir faktör olmuştur. Bankacılık sektörü, güçlü sermaye yapısı ve varlık kalitesi ile makroekonomik istikrarı desteklemektedir. Sermaye yeterlilik oranının yasal sınırın iki katı olması ve kredilerin takibe dönüşüm oranının oldukça düşük seviyelerde yatay bir seyir izlemesi bunun göstergesidir. Ayrıca BDDK nın uyguladığı makro ihtiyati politika tedbirlerinin etkisiyle düşen ve kompozisyonu şirketler kesimine kullandırılan krediler lehine değişen toplam kredi artış oranı, finansal istikrara katkı yapan önemli bir gelişme olmuştur. Sektörde stres testleri, hedef sermaye yeterlilik oranı, yüksek karşılık oranları ve kar dağıtımına ilişkin sınırlamalar ihtiyati politikalar olarak belirlenmiş olup verimli bir şekilde uygulanmaktadır. Cari işlemler açığı, 201 yılında izlediği düşüş eğilimini 201 yılının ilk on bir ayında da sürdürmüştür. 201 yıl sonunda 6, milyar dolar olan cari açık 201 yılı Kasım ayı itibarıyla 12 aylık bazda 3, milyar dolara gerilemiştir. Bu rakam yıllık bazda Eylül 20 dan beri görülen en düşük rakamdır. Enerji hariç cari denge 201 yıl sonunda 2,3 milyar dolar fazla verirken 201 yılı Nisan ayı itibarıyla açığa dönüşmüştür. 201 Temmuz ayında 12 aylık bazda,6 milyar dolar olan enerji dışı cari açık daralma eğilimine girmiş ve Kasım ayı itibarıyla 12 aylık bazda 6 milyon dolara gerilemiştir. Çekirdek cari denge olarak nitelendirilen altın ve enerji hariç cari denge ise 201 yıl sonunda 6,2 milyar dolar fazla verirken 201 Kasım ayı itibarıyla 12 aylık bazda 3, milyar dolar açık vermiştir. Altın ticaretinin ihracat lehine dönmesi, iç talepteki ılımlı seyir, enerji ve petrol fiyatlarındaki düşüş ve rekabetçi kur düzeyi cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi desteklemiştir. Turizm gelirlerinde yaşanan gerileme, avro-dolar paritesindeki düşüş, önemli ticaret ortaklarımızdaki düşük talep, Rusya ekonomisinde yaşanan sıkıntılara bağlı olarak daralan bavul ticareti ise cari açıktaki iyileşmeyi sınırlamıştır. 201 yılında yüzde,8 olan cari işlemler açığının GSYH ye oranının 2016-18 OVP tahminlerine göre 201 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde, ve yüzde 3, olacağı öngörülmektedir. Türkiye ekonomisi, 2001 krizi sonrası uygulanan doğru makroekonomik politikalar ve yapısal reformlar sayesinde önemli kazanımlar elde etmiştir. Bu kazanımlar sayesinde küresel kriz ve sonraki dönemde yaşanan belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisi sağlam temellerini korumaktadır. Güçlü mali dengeleri, sağlıklı bankacılık sistemi ve dinamik özel sektörü ile istihdam artışı bunun göstergesidir. Orta-uzun vadede sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına geçebilmek için ikinci nesil yapısal reformların hızla uygulanması gerekmektedir. Bu kapsamda. Kalkınma Planı çerçevesinde tasarlanan öncelikli dönüşüm programlarının uygulanması ve izlenmesi büyük önem taşımaktadır. Özet

2 0 I 1 KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER

Küresel Ekonomi k Geli şmeler 1 Küresel ekonomide gelişmekte olan ekonomiler kaynaklı yavaşlama eğilimi 201 yılında da sürmüştür. 201 yılında yüzde 3, büyüyen küresel ekonominin 201 yılında yüzde 3,1 büyüyeceği tahmin edilmektedir. 1 Düşen petrol fiyatları ve finansal koşullardaki iyileşme gelişmiş ülkeleri desteklerken gelişmiş ülkeler merkezli para politikası kararları ve düşük emtia fiyatları gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilemektedir. Gelişmiş ekonomilerde devam eden yüksek borçluluk ve henüz istikrara kavuşmayan güven ortamı nedeniyle toparlanma hala istenen düzeyde değildir. ABD, gelişmiş ekonomiler grubunda büyümenin öncüsü iken Avro Bölgesi nde çok yavaş olmakla birlikte toparlanma işaretleri gözlenmektedir. Japonya iç ve dış talep zayıflığı nedeniyle 201 yılının ilk yarısında yeterince büyüyemese de yılın üçüncü çeyreğinde şirketlerin artan sermaye harcamaları sayesinde pozitif büyümeye geçmiştir. Gelişmekte olan ekonomilerde sebepleri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte yavaş büyüme hakimdir. Brezilya ve Rusya ise daralmaya devam ederek grup içerisinde olumsuz ayrışmıştır. Küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü riskler varlığını korumakla birlikte büyümenin 2016 yılında bir miktar ivme kazanarak yüzde 3,6 olması beklenmektedir. 2 Avro Bölgesi nde toparlanmanın gecikmesi, finansal piyasalardaki oynaklık, gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaş büyüme ve düşük emtia fiyatları büyümeyi aşağı çekebilecek temel riskler arasındadır. A. Küresel Ekonomik Görünüm 1. Küresel Büyüme 3,1 büyüyeceği beklenmektedir. 201 yılı rakamı Temmuz ayı tahminlerine göre 0,2 puan aşağıdadır. 3 Küresel büyüme; düşük emtia fiyatları, başlıca merkez bankalarının para politikası kararlarının yarattığı beklentiler, gelişmiş ekonomilerin yüksek borçluluk seviyeleri, gelişmekte olan ekonomilerin yapısal sorunları ve jeopolitik faktörler gibi çeşitli unsurlar nedeniyle beklenenin altında kalmaktadır. Bu durumdan çıkışın 2016 yılında başlaması ve küresel büyümenin 2016 yılında yüzde 3,6 seviyesine yükselmesi öngörülmektedir. Tablo 1: Ülke Grupları İtibarıyla Büyüme (%) 201 201 2016 Dünya 3, 3,1 3,6 Geli mi Ülkeler 1,8 2,0 2,2 Geli mekte Olan Ülkeler,6,0, Kaynak : IMF 2. Gelişmiş Ülkeler Gelişmiş ülkelerde 201 yılında yüzde 1,8 olarak gerçekleşen büyümenin 201 yılında yüzde 2 ye yükseleceği, 2016 da ise yüzde 2,2 olacağı öngörülmektedir. ABD de 201 yılında yüzde 2, seviyesinde gerçekleşen büyümenin, 201 yılında yüzde 2,6 ve 2016 da yüzde 2,8 olması tahmin edilmektedir. 201 yılında yüzde 0, oranında büyüyen Avro Bölgesi nin ise 201 yılında yüzde 1,, 2016 da da yüzde 1,6 büyümesi beklenmektedir. 201 yılında yüzde 0,1 oranında daralan Japonya nın 201 yılında yüzde 0,6 oranında, 2016 da da yüzde 1 büyümesi öngörülmektedir. I. Küresel Ekonomik Gelişmeler 201 yılında yüzde 3, büyüyen küresel ekonominin 201 yılında beklentilerin altında kalarak yüzde 1 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201. 2 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201. 3 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201 ve Temmuz 201 Güncellemesi. IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201.

Yıllık Ekonomik Rapor 201 (%) 3,0 2, 2,0 1, 1,0 0, 0,0-0, Kaynak: IMF, WEO T: Tahmin Şekil 1: Gelişmiş Ülkelerde Büyüme 1,8 2,0 2,2 2, 2,6 2,8 Geli mi Ülkeler ABD Avro Bölgesi Japonya 0, 1, 1,6 201 201T 2016T ABD ekonomisi güçlü toparlanma belirtileri göstermekle birlikte ülkede büyümenin istikrar kazandığına dair soru işaretleri devam etmektedir. 201 yılı son çeyreğinde başta ihracat ve kamu harcamalarındaki zayıflamanın etkisiyle yavaşlayarak yüzde 2,1 oranında büyüyen ekonomi, 201 yılına da temelde kötü hava koşullarının etkisiyle oldukça zayıf başlamıştır. İlk çeyrekte sadece yüzde 0,6 büyüyen ABD ekonomisi ikinci çeyrekte hızlanmış ve yüzde 3, oranında büyüme kaydetmiştir. Üçüncü çeyrekte ise büyüme yüzde 2 olarak gerçekleşmiştir. Bunda kişisel tüketim harcamaları, ihracat ve yerleşik olmayanların sabit yatırımları önemli rol oynamıştır. ABD de işgücü piyasaları yılın sonlarına doğru artan oranda istikrar kazanmaya başlamıştır. İşsizlik oranı, kriz sonrası süreçte ilk kez Temmuz ayı itibarıyla resesyon öncesi ortalamasının altına inerek yüzde,3 seviyesinde (son yılın en düşük seviyesi) gerçekleşmiştir. İşsizlik oranındaki düşüş diğer aylar itibarıyla da devam etmiş ve son olarak Aralık ayında işsizlik yüzde olmuştur. ABD İmalat Sanayi PMI verisi de genişlemenin sürdüğüne işaret etmeye devam etmektedir. Amerikan Merkez Bankası Fed, 201 yılında tahvil alımlarını sonlandırdıktan sonra beklenen faiz artırımını Aralık ayı itibarıyla gerçekleştirmiş ve 0-0,2 aralığındaki faiz oranını 2 baz puan artırarak 0,2-0,0 aralığına çekmiştir. ABD de istihdam piyasasındaki olumlu gelişmelere karşın düşük enerji ve enerji dışı ithalat fiyatları nedeniyle enflasyon hala uzun vadeli hedef olan yüzde 2 nin altında seyretmektedir. 2016 yılında ABD politika kararlarını hedef verilerine ve gelişmekte olan ülke ekonomilerine göre belirleyecektir. -0,1 0,6 1,0 Avro Bölgesi, özellikle Avrupa Merkez Bankası ECB tarafından uygulanan tahvil alım programının etkisiyle iktisadi faaliyette toparlanma işaretleri vermeye başlamıştır. Bölge ekonomisi 201 yılı ilk çeyrekte 3 çeyrek sonra ilk kez yüzde 1 in üzerinde büyümüştür. İkinci ve üçüncü çeyrekte ise biraz daha hızlanarak yüzde 1,6 büyümüştür. Bunda ihracat ve tüketimdeki artış etkili olmuştur. İlk kez Nisan ayında pozitife dönen enflasyon ise Eylül ayında yüzde eksi 0,1 ile tekrar negatif olmuştur. Aralık ayında ise enflasyon yüzde 0,2 olarak gerçekleşerek tekrar pozitif olmuştur. İşgücü piyasalarında gelişim nispeten daha kuvvetli olup işsizlik oranı yıla başladığı yüzde,2 seviyelerinden Kasım ayı itibarıyla yüzde, seviyelerine inmiştir. Borçluluk tarafında ise Yunanistan, bölge ekonomisi için risk oluşturan bir unsur olmaya devam etmektedir. ECB Aralık ayındaki son toplantı sonrasında yüzde 0,0 seviyesindeki politika faizini sabit bırakırken mevduat faizini beklentilere paralel olarak yüzde eksi 0,20 den yüzde eksi 0,30 a düşürmüştür. ECB ayrıca 2016 Eylül sonuna kadar devam ettirileceği belirtilen varlık alım programını Mart 201 ye uzatma kararı almıştır. Bunun dışında enflasyon hedeflerine ulaşana kadar varlık alımının sürdürüleceği ve programın bölgesel tahvillerin alımıyla çeşitlendirileceği belirtilmiştir. Karara göre aylık varlık alım miktarı 60 milyar avro olarak devam edecektir. Japonya da büyümeyi destekleme amacıyla bir yandan tüketim vergilerinde yapılması planlanan ikinci artış ertelenmiş, diğer yandan da Japonya Merkez Bankası BOJ kredi programını genişletip süresini uzatmıştır. 6 BOJ son olarak Kasım toplantısında da rekor teşvik miktarını sabit tutmuş ve para tabanını yıllık 80 trilyon yen genişleteceği vaadini korumuştur. Japon ekonomisi 201 yılında girdiği resesyondan son çeyrekte yüzde 1, oranında (çeyreklik, European Central Bank, Monetary Policy Decisions, 3 December 201. 6 21 Ocak 201. Buna göre; büyüme-destekleyici fonlama imkanı nın ana bölümü trilyon Yen den trilyon Yen e yükseltilmiştir.

yıllıklandırılmış) büyüyerek çıkmıştır. Ülke ekonomisi 201 yılının ilk çeyreğinde tahminlere kıyasla daha hızlı bir büyüme kaydetmiş ve yüzde, oranında büyümüştür. Bunda, işletme yatırımlarında ve stoklarda kaydedilen artış etkili olmuştur. Japon ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 0, oranında daralırken, üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 0,8 daralmadan yüzde 1 büyümeye revize edilmiştir. 3. çeyrek GSYH verisinin yukarı yönlü revize edilmesinde şirketlerin sermaye harcamalarındaki güçlü artış etkili olmuştur. Şekil : İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (Endeks, Ayl k) 6 60 0 Avro Bölgesi 0 3 ABD 30 Kaynak : Bloomberg 2008-1 3 200-1 3 20-1 3 20-1 3 2012-1 3 2013-1 3 201-1 3 201-1 3 I. Küresel Ekonomik Gelişmeler (200 Ç=0, m.a.) 1 8 6 2 0 8 6 2 0 Genel olarak Japon ekonomisinde, ücretlerdeki artışa rağmen talep yetersizliği dolayısıyla tüketim daralmış ve yatırımlarda da düşüş yaşanmıştır. Japonya yı zorlayan bir diğer unsur da en büyük ticaret ortağı Çin deki yavaşlamadır. Enflasyon ise düşük emtia fiyatlarının da etkisiyle pozitife dönüşememiştir. Bu durum hükümet üzerinde teşviklerin artırılması yönünde baskı oluşturmaktadır. Şekil 2: Gelişmiş Ülkelerde GSYH Kriz Öncesi Seviye 0 200-Ç 2008-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 200-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 20-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 20-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 2012-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 2013-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 201-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 201-Ç1 Ç2 Ç3 ABD Avro Bölgesi Japonya Kaynak: Eurostat, BEA Şekil 3: Gelişmiş Ülkelerde İşsizlik 3. Gelişmekte Olan Ülkeler 201 yılında yüzde,6 oranında büyüyen gelişmekte olan ülkelerin 201 yılında yüzde, 2016 da ise yüzde, oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeleri genel olarak yapısal sorunlar ve artarda gelen dönemsel faktörler olumsuz etkilemekle birlikte büyümenin yavaşlamasında belirleyici olan faktörler bölgeden bölgeye farklılaşmaktadır. Para politikasında normalleşme süreci ile sıkılaşan finansal koşullar ve yapısal sorunlar tüm gelişmekte olan ekonomileri olumsuz etkilemektedir. Öte yandan Latin Amerika ülkeleri ve emtia ihracatçıları için düşük emtia fiyatları, Çin için yeniden dengelenme süreci ve kötü finansal koşullar, Rusya için yaptırımlar, bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için ise jeopolitik faktörler gelişmekte olan ekonomilerdeki olumsuz görünümü destekleyen diğer faktörler olarak öne çıkmaktadır. 8 Şekil : Gelişmekte Olan Ülkelerde Büyüme (Aral k 200=0, m.a.) 220 200 180 160 10 120 0 80 2008-1 3 200-1 3 20-1 3 20-1 3 2012-1 3 2013-1 3 201-1 3 201-1 3 (%) 6 3 2 1 0-1 Kaynak: IMF, WEO T: Tahmin,0,0,3 Çin ve Hindistan Hariç Geli mekte Olan Asya 3,0 3,0 3,0 2,8 2,8 1,8 Çin ve Hindistan Hariç Geli mekte Olan Ülkeler Geli mekte Olan Avrupa 201 201T 2016T 1,3 0,8-0,3 Latin Amerika Kaynak: Eurostat, BLS ABD Avro Bölgesi Japonya Japan Cabinet Office tarafından yayınlanan veriler kullanılmıştır. Son yıllarda alınan politika tedbirleri neticesinde büyüme oranlarında tedrici bir düşüş yaşayan 8 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201.

Yıllık Ekonomik Rapor 201 12 Çin ekonomisi 201 yılında yüzde,3 oranında büyümüştür. 201 yılında da bu yavaşlama devam etmiş ve Çin ekonomisi ilk iki çeyrekte artarda yüzde büyümüştür. Üçüncü çeyrekte ise büyüme yüzde 6, olmuştur. Ülkede; ağır sanayideki aşırı kapasite, konut sektöründe yaşanan düşüş ve geleneksel olmayan borçlanmaya getirilen sınırlama nedenleriyle yatırım hala zayıf seyretmektedir. İhracat gerilemekte ve imalat sanayisine ilişkin öncü göstergeler de önümüzdeki dönem için bu zayıflığın devam edeceğine işaret etmektedir. Ekonomik faaliyeti desteklemek amacıyla yürütülen teşvik programlarında (genişletici para politikası ve altyapı projeleri için mali destek) son dönemde temkinli politikalarla bir miktar gevşemeye gidilmiştir. Çin Merkez Bankası 201 yılının Kasım ayında başladığı faiz indirimlerini 201 yılında da sürdürmüştür. Bunun yanısıra borsada çöküş ve ekonomik verilerin zayıflığı nedeniyle Ağustos ayında ilave tedbirler alması gereken Çin Merkez Bankası Yuanı devalüe etmiş, piyasaya büyük miktarlarda likidite enjekte etmiş ve gösterge tahvil faiz oranını da 2 baz puan düşürerek yüzde,6 ya çekmiştir. Ekim ayındaki son faiz indirimiyle de faiz oranı,3 e düşmüştür. Ekonomideki yavaşlama, veri güvenilirliği endişesi ve Çin hükümetinin büyük çaplı finansal müdahaleleri ile son olarak yaptığı devalüasyonlar Ağustos ayında büyük miktarda yabancı sermaye çıkışına sebep olmuştur. Ancak Çin in güçlü döviz rezervleri, ekonomide bir kriz yaşansa da ülkenin bununla baş edebileceğini göstermektedir. Daha çok endişe verici olan ise konut sektörü ve bankacılık sistemindeki sorunlardır. Çin de konut sektörü toplam GSYH nin dörtte birine denk düşmektedir. Hindistan da büyüme oranları yatırımdaki canlanmaya bağlı olarak yüksek seyrini sürdürmektedir. Hindistan 201 yılının ilk çeyreğinde yüzde,6, ikinci çeyrekte yüzde,0 üçüncü çeyrekte ise yüzde, oranında büyümüştür. Öte yandan düşük petrol fiyatları dolayısıyla cari Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu, Haziran 201. The Economist, The Great Fall of China, 2 Ağustos 201. açık ve enflasyon üzerindeki baskı kalkmıştır. Bu sayede kullandığı petrolün yaklaşık yüzde ini ithal eden Hindistan ın 12 petrol ve diğer hammadde ithali için harcadığı miktar düşmüş ve cari açık/ GSYH oranında daralma kaydedilmiştir. Gerileyen petrol fiyatlarına bağlı olarak orta vadeli enflasyon beklentilerinde iyileşme (2013 yılında çift haneli rakamlarda olan enflasyon son olarak yüzde, e kadar düşmüştür) gözlenen Hindistan da politika faiz oranının düşürülmesi için uygun bir zemin oluşmuş ve Merkez Bankası Mart ve Haziran aylarında üst üste birkaç defa indirime gitmiştir. Şekil 6: Gelişmekte Olan Ülkelerde Çeyrekler İtibarıyla Büyüme (%) 1 12 6 3 0-3 -6 - -12-1 Kaynak: Bloomberg Brezilya Meksika 200-Ç 2008-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 200-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 20-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 20-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 2012-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 2013-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 201-Ç1 Ç2 Ç3 Ç 201-Ç1 Ç2 Ç3 Çin Rusya Hindistan Polonya Rusya ve Brezilya grup içerisinde olumsuz yönde ayrışan iki ülke görünümündedir. Bu ekonomilerde iç ve dış koşullara bağlı olarak daralma devam etmektedir. Rusya da düşen petrol ve doğal gaz ihracatına rağmen cari fazla devam ederken yaptırımlar ve düşen petrol fiyatları nedeniyle yatırımlar düşmektedir. Rusya ilk çeyrekte yüzde 2,2, ikinci çeyrekte yüzde,6, üçüncü çeyrekte ise,1 oranında daralarak resesyona girmiştir. Geçtiğimiz yıl faiz oranlarının sert bir şekilde artırıldığı Rusya da iktisadi faaliyetin yavaşlaması nedeniyle Merkez Bankası Şubat ta başladığı kademeli faiz indirimlerine Haziran ayında da devam etmiştir. Brezilya ise temelde düşük emtia fiyatları ve artan kamu harcamaları nedeniyle daralmaya devam etmiş ve resesyondan çıkamamıştır. Brezilya ekonomisi Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu, Haziran 201. 12 The Economist, India s Economy, Still in Bussiness, Eylül 201.

201 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,0, ikinci çeyrekte yüzde 3,0 ve üçüncü çeyrekte de yüzde, oranında daralmıştır. Öte yandan ülkenin mali güvenilirliği giderek azalmaktadır. Standard&Poor s Temmuz ayında not görünümünü negatife çekerken Moody s de Ağustos ayında not indirimi yapmıştır. S&P Eylül ayı başında kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına BB+ ya çekmiştir. Son olarak FITCH Aralık ayında Brezilya nın kredi notunu BBB- den BB+ ya düşürmüştür. Brezilya Merkez Bankası ise yerel para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesiyle fiyat istikrarına yönelik artan endişelere bağlı olarak para politikasındaki sıkılaşmayı sürdürmüş, üst üste gelen faiz artırımlarının sonuncusunu da Ekim ayında gerçekleştirmiştir. kaynaklanan belirsizlikten dolayı başta Asya ülkeleri olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışları yaşanmış ve bu ülkelerin para birimleri önemli ölçüde değer kaybetmiştir. Bunun dışında BRICS ülkelerinden Rusya da petrol fiyatlarındaki düşüş ve batılı ülkelerce uygulanan yaptırımların yatırımları olumsuz etkilemesi nedeniyle ekonomik görünümdeki bozulma enflasyonu çift haneli rakamlara taşımıştır. Diğer BRICS ülkelerinde de enflasyonda 201 yılının ikinci yarısı itibarıyla yukarı yönlü bir eğilim söz konusudur. Bu çerçevede çoğu gelişmekte olan ekonomide, enflasyon üzerinde oluşan yukarı yönlü riskleri azaltmak için politika faizleri artırılmaktadır. Bu durum büyüme üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Şekil : BRICS Ülkelerinde Enflasyon I. Küresel Ekonomik Gelişmeler. Enflasyon ve Emtia Fiyatları 201 yılında yüzde 3,2 olan küresel enflasyonun 201 yılında yüzde 3,6, 2016 da ise yüzde 3, olması beklenmektedir. 13 Gelişmiş ekonomilerde enflasyon düşük seyretmektedir. Bu ülke grubunda 201 yılında yüzde 0, olan enflasyonun 201 yılında yüzde 0,8, 2016 da ise yüzde 1, olması beklenmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki düşük büyüme ve istihdama ek olarak azalan enerji ve gıda fiyatları ile küresel talepteki düşüş enflasyonu aşağı yönlü baskılamaktadır. Küresel enflasyonun 201 te düşüşünü sürdürdüğü yönündeki emareler gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının genişletici politika ve teşviklere başvurmasına neden olmaktadır. Ancak küresel ekonominin halen zorlu bir toparlanma sürecinde olması nedeniyle teşvik önlemleri gelişmiş ülkelerde henüz ciddi tüketici talebi sağlayamamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde para birimlerinin değer kaybı enflasyonu yukarı çekerken düşük emtia fiyatları ve zayıf iç talep aşağı çekmektedir. 201 yılında yüzde,1 olan enflasyonun 201 yılında yüzde,, 2016 da ise yüzde olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Fed in faiz artırımı ve Çin deki yavaşlamadan (TÜFE, %) 18 1 12 6 3 0-3 2008-1 Kaynak: Bloomberg 200-1 3 20-1 3 20-1 3 2012-1 3 2013-1 3 201-1 Çin Hindistan Rusya Brezilya Güney Afrika 3 201-1 201 yılında küresel talep koşullarının zayıf seyrine ve Fed in beklenenden önce faiz artırımına gideceği endişelerine bağlı olarak sert biçimde gerileyen emtia fiyatları, 201 yılı başından bu yana nispeten dalgalı bir seyir izlemektedir. Küresel ekonomik aktivitenin görece zayıf seyri, Yunanistan ile Çin ekonomileri kaynaklı riskler ve Fed in Aralık ayındaki faiz artırımı sonucunda nispeten güçlenen dolar emtia fiyatlarında düşüş trendinin devam etmesine yol açmıştır. Ayrıca başta ham petrol ve gıda fiyatları olmak üzere bazı emtia ürünlerindeki yüksek üretim düzeyi ve küresel talepteki azalma emtia fiyatlarının gerilemesinde etkili olan diğer faktörler olarak öne çıkmıştır. 3 3 13 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201. Bu alt bölüm içerisindeki diğer yıllık veriler de IMF Küresel Görünüm Raporu veri tabanından alınmıştır. 13

Yıllık Ekonomik Rapor 201 (Endeks, 200=0) Kaynak: IMF 1 260 20 220 200 180 160 10 120 0 80 Şekil 8: Emtia Fiyat Endeksleri 2008-1 200-1 3 20-1 3 20-1 3 2012-1 3 Tüm emtialar G da 2013-1 3 201-1 3 Metaller Enerji 201-1 Dünyanın en yüksek petrol rezervine sahip ülkelerinden İran ile batılı devletler arasında anlaşmaya varılması, ABD de gelişen teknoloji koşulları ile birlikte kaya gazı üretimi ve bitümlü şist yağı (killi şistten üretilen petrol) üretiminin artması ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) ham petrol üretiminde kesintiye gidilmeyeceği yönündeki açıklamaları, küresel piyasalarda önümüzdeki dönemde petrol arzının artacağı yönündeki beklentileri desteklemiştir. Buna ek olarak Çin ekonomisinin performansına ilişkin artan endişeler petrol fiyatlarının aşağı yönlü bir seyir izlemesine neden olmuş ve brent petrolün varil fiyatı Aralık ayı itibarıyla 3-0 dolar seviyelerine gerilemiştir. 1 Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında yaşanan düşüş gelişmiş ülkelerde politika tercihlerini, gelişmekte olan ülkelerde ise makroekonomik dengeleri etkilemeye devam etmiştir. Düşen petrol fiyatları enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan ülkelerde enflasyon ve cari işlemler dengesi açısından olumlu katkı sağlamıştır. 201 yılı boyunca dalgalı bir seyir izleyen altın fiyatları, 201 yılında küresel piyasalarda Fed in faiz artırımı, jeopolitik riskler ve başta Çin olmak üzere büyümeye yönelik endişelerin dolara olan talebi artırmasına bağlı olarak düşüş eğilimi göstermiştir. Bu kapsamda altının ons fiyatı yıla başladığı 1.183 dolar düzeylerinden Temmuz ayında 1.0 dolar düzeyinin de altına inerek son yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. Aralık sonu itibarıyla 1.0 dolar düzeyinde bulunan altın fiyatlarında, önümüzdeki dönemde Fed in ABD den gelen güçlü verilere dayanarak faiz artışına 2016 yılında da 1 Petrol fiyatları ile ilgili detaylı bilgi için bkz: Kutu 1. Petrol Fiyatlarındaki Düşüş ve Nedenleri. 3 3 devam edeceği beklentisi nedeniyle aşağı yönlü riskler devam etmektedir. Şekil : Petrol ve Altın Fiyatları (Günlük) 20 160 100 10 0 120 100 0 1300 80 10 60 00 0 00 20 Alt n ($/ons, Sol Eksen) Petrol ($/varil, Sağ Eksen) 00 0 Kaynak: Bloomberg 03.01.2008 03.06.2008 03..2008 03.0.200 03.0.200 03.02.20 03.0.20 03.12.20 03.0.20 03..20 03.03.2012 03.08.2012 03.01.2013 03.06.2013 03..2013 03.0.201 03.0.201 03.02.201 03.0.201 03.12.201. Finansal Piyasalar 201 yılında küresel finansal piyasalarda belirleyici olan faktörlerin başında Fed in faiz politikası yer almıştır. Bunun yanısıra daha çok yılın ikinci yarısında etkili olan faktörler ise Çin den gelen zayıf makro veriler ile finans piyasasındaki düzenlemeler olmuştur. Fed den beklenen ama tarihi belirsiz olan faiz kararı yıl boyunca doların değerlenmesine, diğer para birimlerinde ciddi değer kayıpları yaşanmasına ve gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışına sebep olmuştur. Yıl sonu itibarıyle Fed in faiz artışı gerçekleşmiş fakat piyasalar faiz artışını önceden fiyatladığından finans piyasalarına yansıması çok olumsuz olmamıştır. Küresel finansal piyasalar bakımından olumlu olan gelişmeler ise ECB ve BoJ gibi büyük Merkez Bankalarının genişletici politikalarını sürdürmeleri olmuştur. Bunlar likidite bolluğu sağlayarak Fed kaynaklı etkinin artmasının önüne geçmiştir. Şekil : Gelişmekte Olan Ülkelerde Yıllık Tahvil Faizleri ve Döviz Kurları (02.01.2008=0) 12 8, 120 6 6, 2 6 8, Dolar Karş s nda Döviz Kurlar (sol eksen) Y ll k Tahvil Faizleri (sağ eksen) 0, 1.01.20 1.03.20 1.0.20 1.0.20 1.0.20 1..20 1.01.20 1.03.20 1.0.20 1.0.20 1.0.20 1..20 1.01.2012 1.03.2012 1.0.2012 1.0.2012 1.0.2012 1..2012 1.01.2013 1.03.2013 1.0.2013 1.0.2013 1.0.2013 1..2013 1.01.201 1.03.201 1.0.201 1.0.201 1.0.201 1..201 1.01.201 1.03.201 1.0.201 1.0.201 1.0.201 Kaynak: Bloomberg *Geli mekte Olan Ülkeler (GOÜ) : Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Güney Afrika, Endonezya, Güney Kore, Brezilya, ili, Kolombiya, Meksika, Türkiye.

(Milyar $,Net) Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) nün yayınladığı verilere göre; gelişmekte olan ülke grubuna olan net sermaye girişi 201 yılında önemli ölçüde azalmıştır. Özellikle son aylarda gelişmekte olan ekonomilere sermaye akışının ciddi oranda azaldığını kaydeden kurum, 201 yılı için negatif sermaye dengesi öngörmektedir. 1 Bunun arkasında yatan asıl nedenin ise 2008 krizinde yaşananın aksine içsel sorunlar olduğunun altı çizilmektedir. Rapora göre; temel iki faktörden birisi gelişmekte olan ekonomilerde artık süreğen hale gelen yavaş büyüme iken ikincisi de Çin ekonomisi ve politikalarına ilişkin artan belirsizliktir. Şekil : Gelişmekte Olan Ekonomilere Sermaye Hareketleri 600 61 8 0 0 00 301 31 222 238 18 200 12 12 66 32 8 0-200 -306-00 -0-600 Kaynak: IIF 2000 2001 2002 2003 200 200 2006 200 2008 200 20 20 2012 2013 201 201 T 2016 T B. Küresel Riskler Küresel ekonomide önümüzdeki dönemde büyümeyi aşağı çekebilecek riskleri üç başlık altında toplayabiliriz. Finansal piyasalarda Fed in politika kararlarına bağlı olarak ortaya çıkabilecek oynaklık, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin karşı karşıya olduğu yavaş büyüme ve düşük emtia fiyatlarının emtia ihracatçısı ülkeler bakımından oluşturabileceği dış denge ve büyüme problemleri üç temel risk olarak öne çıkmaktadır. 1. Finansal Piyasalarda Oynaklık Geçmiş deneyimlerden bilindiği gibi Fed in açıklamaları ve adımları küresel finansal piyasaları çok hızlı ve derin etkileyebilmektedir. Fed in tahvil azaltımına başlama öncesi ve sonrası yaptığı açıklamalar ve süreç boyunca attığı adımlar uluslararası tahvil getirileri ile gelişmekte olan piyasalara sermaye akımlarında birebir kendini 1 IIF, Capital Flows to Emerging Markets, 1 Ekim 201. göstermiştir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Fed in 201 sonunda yaptığı ve 2016 da yapmayı öngördüğü kademeli faiz artırımları da çeşitli riskleri beraberinde getirebilecektir. Dünya Bankasının yaptığı bir çalışmaya 16 göre; 2000 li yılların başlarından bu yana gelişmekte olan ekonomilere sermaye akımlarında meydana gelen çeyreklik dalgalanmaların yaklaşık üçte biri değişen küresel finansal koşullardan kaynaklanmaktadır. Başlıca ekonomilerdeki hem kısa hem uzun vadeli faiz oranlarındaki artış, gelişmekte olan piyasalara sermaye akımına engel olmaktadır. ABD nin olası faiz yükseltmesinin etkilerini üç alt başlık 1 halinde analiz eden çalışmaya göre; faiz artışının tam bir geçiş göstermesi bir başka deyişle Fed in 0 baz puanlık bir artışına Avro Bölgesi, Japonya ve İngiltere faizlerinin ani bir artışla eşlik etmesi halinde bunun gelişmekte olan ülkelere sermaye akışını yüzde 0 gibi yüksek bir oranda kesintiye uğratacağı tespit edilmiştir. Faiz artışının geçiş etkisinin kısmi olması halinde sermaye akımlarında yüzde 30 luk bir kesinti meydana gelecektir. Geçiş etkisi olmaması halinde ise gelişmekte olan piyasalara sermaye akımında yalnızca yüzde 18 lik bir düşüş yaşanacaktır. Bunun da ancak diğer büyük merkez bankalarınca yürütülen parasal genişleme programlarının etkisiyle olabileceği belirtilmektedir. 2. Yavaş Büyüme Gelişmekte olan ekonomilerin hem iç hem de dış sebeplerle yavaşlamaya devam etmesinin olası olduğu bir küresel konjonktür söz konusudur. Gelişmiş ülkeler tarafında ise uzun süreli durgunluk un 18 (secular stagnation) hakim olmaya devam ettiği görülmektedir. Bu tasarruf fazlalığı (savings glut) sorununun giderilebilmesi, tüketim ve yatırımın desteklenmesi ancak faizlerin düşük tutulması ile mümkün görünmektedir. Yeni sorunlar, yeni 16 Dünya Bankası, Special Feature 1: Risks Around US Rate Liftoff and Policy Options, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu, Haziran 201. Sermaye akımları ve finansal koşullar üzerine bir VAR modeli kurulmuş ve bağımlı değişkenin sermaye akımları olduğu çalışmada küresel faiz oranları, finansal piyasa oynaklığı ve büyüme bağımsız değişkenler olarak alınmıştır. 1 Full pass-through, partial pass-through and no pass-through. 18 Lawrence Summers, Washington Post, 23 Ağustos 201, No time for an interest rate hike. 1 I. Küresel Ekonomik Gelişmeler

Yıllık Ekonomik Rapor 201 politikalar gerektirmektedir. 1 Gelişmekte olan ekonomilerde yavaşlamanın iki ana nedeni olduğu söylenebilir. Biri döngüsel/ geçici nedenler, diğeri ise yapısal sorunlar dır. Geçici nedenler arasında emtia fiyatları, Rusya ya uygulanan yaptırımlar, jeopolitik faktörler ve Fed in politikası sayılabilirken yapısal sorunlar ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte temel olarak verimlilik artışı sağlayacak üretim ve istihdam politikalarının yokluğudur. Gelişmekte olan ekonomilerin büyüme kompozisyonlarına bakıldığında hızlı büyümenin çok da sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Birçoğu iç talep, emtia fiyatları yüksekliği ve sürdürülemeyen kamu ve özel borçlanmaları sayesinde büyüyebilmiştir. Bugün gelişmiş ülke sınıfına girebilmiş birkaç ülke örneğine bakıldığında ise (Güney Kore ve Tayvan gibi) bu ülkelerin hızlı bir sanayileşme sürecinden geçtikleri görülmektedir. Güney Kore ve Tayvan da köylüler fabrika işçisi haline gelmiş ve ekonomide yapısal dönüşüm gerçekleşmiştir. Bugünün gelişmekte olan ekonomileri ise IMF başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş ve önde gelen iktisatçılara göre, yapısal dönüşüm ve büyümeden uzak görünmektedir. 20 3. Düşük Emtia Fiyatları Emtia fiyatlarının uzun süredir düşüş kaydediyor olması olumlu yönlerinin yanında küresel ekonomi için aşağı yönlü riskler de oluşturmaktadır. Düşük emtia fiyatları aslında emtia ithalatçıları bakımından üretimi ve dolayısıyla büyümeyi pozitif yönlü etkilemesi muhtemel bir yukarı yönlü risktir. Ancak düşük emtia fiyatları düşük gelir grubunda yer alan gelişmekte olan ekonomiler için tehdit oluşturan aşağı yönlü bir risktir. Bu ülkelerden emtia ihracatçısı durumunda olanlar için emtia fiyatlarının devamlı olarak yükseldiği 2000 li yılların başları, büyümenin sürekli arttığı bir dönem olmuştur. Ancak son dönemdeki gelişmeler, söz konusu ülkelerin emtia ihracatına bağımlı mali ve cari dengeleri üzerine yük bindirmektedir. Düşük emtia fiyatlarının emtia ihracatçısı ülkelerin yıllık büyüme oranlarında 2012-1 dönemine kıyasla 201-1 döneminde yaklaşık yüzde 1 lik bir düşüşe, enerji ihracatçısı ülkelerde ise yaklaşık yüzde 2,3 lük bir büyüme kaybına neden olacağı öngörülmektedir. 21 Bu ülkeler bakımından oluşması muhtemel risklerden birkaçını şöyle sıralayabiliriz: 22 İlk olarak emtia fiyatlarında düşüşün devam etmesi halinde söz konusu düşük gelir grubundaki emtia ihracatçısı ülkeler, gelirlerin azalması sonucu harcama kesintilerine gitmek zorunda kalabilecektir. İkinci olarak daha düşük petrol fiyatları Rusya daki resesyonun beklenenden daha uzun sürmesine sebep olabilecektir. Son olarak Fed in sıkılaşmaya önümüzdeki dönemde de devam edecek olması, söz konusu gelişmekte olan ekonomileri sermaye girişleri, döviz kurları ve borç servisleri bakımından da olumsuz etkileyebilecektir. IMF, belli başlı yükselen piyasa ekonomilerindeki reel sektör borçlarının son yıl içinde dörde katlandığına dikkat çekmektedir. 23 Temel neden olarak; ABD, Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin uyguladığı düşük faiz politikasının borçlanmayı artırdığına ve yatırımcıları daha yüksek getiri arayışına sevk ettiğine işaret edilmektedir. Başlıca gelişmekte olan ekonomilerde finansal olmayan kuruluşların kurumsal borçları 200 te trilyon dolar iken 201 te 18 trilyon dolar seviyesine çıkmıştır. Yükselen piyasa ekonomilerinde reel sektör borcunun GSYH ye oranının 2003-1 döneminde yüzde 2 arttığı belirtilmektedir. 2 21 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201. 16 1 Lawrence Summers, Washington Post, 23 Ağustos 201, No time for an interest rate hike. 20 Rodrik D. (201), Back to Fundamentals in Emerging Markets, Project Syndicate, 13 Ağustos 201. 22 Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu, Haziran 201. 23 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201. 2 IMF, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, Ekim 201.