Kompleks Aritmi ile Seyreden Bir Kardiyak Rabdomyoma ve Cerrahi Tedavisi



Benzer belgeler
FETAL DİSRİTMİLERDE TANI VE YÖNETİM. Rukiye Eker Ömeroğlu Prof. Dr

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

KARDİYOLOJİ DERS PROĞRAMI

Ventriküler Taşikardi ile Başvuran Bir Kardiyak Fibroma Vakası ve Uzun Dönem İzlemi

ÖLÜMCÜL EKG TANILARI VE ACİL YAKLAŞIMLAR. Uzm.Dr.Cesareddin DİKMETAŞ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Prof.Dr.Abdurrahman Oğuzhan. Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Sık ventriküler ekstra vurulara yaklaşım

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri. Dr Erdal YILMAZ

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

GELİŞEBİLECEK ARİTMİLERDE OLASI SORUNLAR VE TEDAVİSİ

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

Fetal dönemde kardiyak rabdomiyom saptanan iki yenidoğan vakası

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU. Lisans

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Kardiyoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 31 Ocak 2017 Salı

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

Kardiyak Cerrahi Uygulanan Ellis-van Creveld Sendromlu Bir Olgu

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

BRADİARİTMİLER. Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Dr. Sabri DEMİRCAN İstanbul Bilim Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ

Pediatrik Disritmiler


Olgu sunumu. Dr. Gülten AYDOĞDU TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Gebelik ve Trombositopeni

Tekrarlayan Ventriküler Taşikardi Atağı ile Başvuran Bir Olguda İntrakardiyak Kitle ve Uzun Dönem İzlemi

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D


Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Kardiyoloji BD Olgu Sunumu 29 Haziran 2017 Cuma

YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

HEMŞİRELİKTE ÖZEL ALANLAR

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

2.3. YERİNİ ALACAK KİŞİ: Gö üs Cerrahisi uzmanı tarafından görevlendirilen bir ba ka 1.yıl asistanı

Ders Yılı Dönem-IV Kardiyoloji Staj Programı

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER (KORONER BALON VE STENT TEDAVİSİ) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

1. HİZMET KAPSAMI: UÜ-SK KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

Anafilaksi olgu senaryoları

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Bu dokümanın klinik kodlama yapan tüm personel ile paylaşılması zaruridir.

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT)

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı Dönem IV STAJ DERSLERİ Stajyer Öğrenci Karnesi

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Temel Prensipler. Temel Prensipler. Temel Prensipler. Temel Prensipler. Hikaye

T.C. BAŞKENT ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABĐLĐM DALI PEDĐATRĐK KARDĐYOLOJĐ BĐLĐM DALI

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Kardiyak rabdomyom ve sakral hamartomla kliniğe yansıyan tuberosklerozlu bir yenidoğan olgusu

Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu Sonrası Antikoagülasyon. Dr.Ata KIRILMAZ

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Ventriküler takikardi EKG si. Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD 3.Atriyal Fibrillasyon Zirvesi, Antalya 2014

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA

Gebe Kadında Dar QRS Kompleksli Tașikardi: Tanınız Nedir?

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

Çocuklarda Kardiyopulmoner Arrestin Engellenmesi

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ. Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

Transkript:

Kompleks Aritmi ile Seyreden Bir Kardiyak Rabdomyoma ve Cerrahi Tedavisi Dr. Talat Cantez, Dr. Aygün Dindar, Dr. Tayyar Sarıoğlu, Dr. Gülçin Erseven, Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Ümrah Aydoğan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Kardiyolojik Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü, Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, Tümör Patolojisi Bilim Dalı Çocuklarda kardiyak tümörler nadir olmakla birlikte son yıllarda tanı ve cerrahi tedavi yöntemlerindeki gelişmeler önem kazanmalarına neden olmuştur. Bu yazıda prenatal dönemde fetal ekokardiyografi ile sağ ventrikülde lokazile rabdomyom ön tanısı konan ve doğum sonrası kontrole gelmeyip, postnatal dönemde 2.5 aylık iken ciddi morarma nöbetleri ile acilen servisimize yatırılan bir hasta sunulmuştur. Medikal tedaviye yanıtsız kompleks kardiyak aritmisi olan ve ventriküler taşikardi atakları geçiren hastada cerrahi girişim planlandı. Açık kalp ameliyatı ile sağ ventrikül içindeki tümörün eksizyonu ile semptomlar düzeldi ve 24 saatlik EKG ile ventriküler taşıkardi ataklarının kaybolduğu görüldü. Halen takipte olan hasta, postoperatif 8 ayda asemptomatiktir. GKD Cer. Derg. 1992;1: 202-206 Complex Arrhythima Secondary Due to Cardiac Rhabdomyoma and It s Surgical Treatment Tumors of the heart are rare in children. Recently they acquired importance because of advances in diagnostic methods and surgical treatments. In this study the patient was diagnosed as cardiac rhabdomyoma by fetal echocardiography dring prenatal period but not brought for controls in the early postnatal period was presented. At two and half month old of age the patient was hospitalized because of cyanotic spell and complex cardiac arrhythima. Medical treatment was given for attacks of ventricular tachycardia. Surgical intervention was decided a few days later because of unresponsiveness of the patient to medical treatment, and a tumor in the right ventricle was removed. The patient is asemptomatic with no arrhythmia at 8 months postoperatively. GKD Cer. Derg. 1992;1: 202-206 Çocuklarda kardiyak tümörler nadir olmakla birlikte, son yıllarda tanı ve cerrahi tedavi yöntemlerindeki gelişmeler önem kazanmalarnıa neden olmuştur (1,2,3). Rabdomyom süt çocukları ve çocuklarda en sık görülen primer kalp tümörüdür. Olguların yaklaşık %80 I bir yaygın altındadır. Tümör genellikle multipl olup, sağ ve sol ventrikül

Ancak aile bebeği hemen kontrole getirmemişti. Postnatal 2.5 aylık dönemde birkaç kez kısa süreli morarma nöbeti olan hasta, son nöbeti takiben ailenin kliniğimize başvurması üzerine kardiyoloji servisine yatırıldı. Hastanın gelişinde yapılan fizik muayenesinde taşikardi ve aritmi saptandı. Kalp tepe atımı 150 ile 220/dk arasında değişmekteydi. Diğer sistem bulgularında özellik yoktu. duvarlarında veya interventriküler septumda yerleşiktir (1,4). Rabdomyom histolojik olarak glikojen içeren vakuollü hücrelerden oluşmuştur. Yerleşim yerine bağlı obstrüksiyon bulguları ile beraber, iletim sisteminin tutulması ile ortaya çıkan çeşitli aritmiler klinik tabloyu oluşturur (1,5). Olgu Sunusu Hastamız M.T, 2.5 aylık erkek çocuğu 7.12.91 de morarma nöbetleri yakınması ile İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Kardiyoloji servisine yatırıldı. Öykü: Normal bir gebelik seyri sırasında 8. ayda yapılan fetal ekokardiyografide interventriküler septumla ilişkili bir kitle imajı saptanarak aileye doğumu takiben bebeğin kontrolü ve ekokardiyografinin tekrarı önerildi (Şekil 1). Yapılan laboratuar tetkiklerinde hematolojik ve biyokimyasal değerleri normal bulundu. EKG de taşikardi, kısa P-R, sık aralarla tekrarlayan supraventriküler ve ventriküler ekstrasistoller ve sol ventrikül hipertrofisi saptandı. Telekardiyografide kardiyomegali mevcuttu (Şekil 2). Ekokardiyografide sağ ventrikül kavitesi içinde papiller adaleler düzeyinde 0.9x1 cm çapında kitle ile beraber sağ ventrikül ön ve arka duvar ve sol ventrikül arka duvarında kalınlaşma görüldü (Şekil 3). Rabdomyom ön tanısı alan hasta taşikardi ve disritmi nedeni ile 0.05 mg/kg dozdan digitalize edildi. Ancak yanıt alınamması üzerine Digoksin 48. saatte kesilerek Propafenon 2 mg/kg/gün, 4 dozda İ. V. başlandı. Aritmi ve taşikardisi devam eden hastada zaman zaman kısa süreli ventriküler taşıkardi atakları olmaktaydı (Şekil 4). Monitör takibinde iken yatışının 3. gününde kalb durdu ve hemen başlanan resüsitasyona yanıt vererek yeniden çalıştı. Hastalığın klinik seyri ve medikal

tedaviye yanıtsız kalması gözönüne alınarak hasta için cerrahi girişim kararı alındı. 12.1291 de kardiyopulmoner bypass ile açık kalp ameliyatı uygulanarak, sağ ventrikül içinde papiler adaleler düzeyinde yer alan ve interventriküler septumla ilişkili kitle çıkarıldı. Operasyon sırasında her iki ventrikül arka duvarı dış yüzü de ve sağ ventrikül ön yüzü dış tarafında yer alan, myokarda invaze plak tarzında yüzeyel kitlelerin var olduğu görüldü. Alınan kitlenin yapılan histopatolojik incelemesinde nodüler glikojen depolanması saptandı (Şekil 5). Genellikle interselüler alanda yer almış çok sayıda glikojenle dolu vakuoller içeren çizgili kas dokusu görülmekteydi. PAS boyama ile özellik yoktu. Postoperatif dönemde kısa sürede iyileşen hastanın sinüs ritminde olduğu ve kalp tepe atımı 100-200/dakika civarında seyrettiği gözlendi. Bir hafta ve 2 ay sonra yapılan Holter monitorizasyonda nadir supraventriküler ekstrasistoller dışında özellik yoktu (Şekil 6). Operasyondan hemen ve 4 ay sonra yapılan ekokardiyografik kontrollerde yeni bir tümör kitlesi veya residüel obstrüksiyon bulgusu görülmedi (Şekil 7). Hastanın postoperatif 6 aylık takip döneminde morarma nöbetleri olmadı. Halen takipte olan hastanın büyüme ve gelişimi normal sınırlar içinde seyretmektedir. Nörolojik bir sorunu yoktur.

Tartışma Çocuklarda kardiyak tümörlerin çoğunluğu selim olup, rabdomyomlar en sık rastlanan tiptir. Rabdomyomların neoplazik yapısı tartışmalıdır. Embryonal purkinje hücrelerinin aşırı çoğalmasından kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Daha eski yıllarda, histopatoloik olarak glikojen depo hastalığına benzerliği, bu hastalığın bir öncü şekli olarak kabul edilmesine neden olmuş ise de daha sonra rabdomyomda görülen mukopolisakkarid maddenin, histokimyasal olarak Von Gierke de rastlanandan farklı olduğu gösterilmiştir (6). İlk kez 6 ½ aylık bir fetusda saptandığından dolayı konjenital bir lezyon olarak kabul edilmektedir (7). Bir tümörden ziyade bir hemartoma olup nadiren spontan regresyon bildirilmektedir (8). Klinik bulgular tümörün büyüklüğü, sayısı ve lezyonların lokalizasyonuna bağlıdır. Küçük nodüller asemptomatik olabileceği gibi, çok sayıda tümörün miyokard içine ilerlemesi sonucu ağır kalp yetersizliği ve ölüm görülebilir. Aritmiler sık rastlanan klinik belirtilerdir. Nadas ve Ellisan 11 günlük bir bebekte tam AV blok bildirmişlerdir. Ayrıca supraventriküler taşıkardi, bradikardi-aşikardi atakları, muhtemelen ventriküler fibrilasyona bağlı ani ölümde tanımlanmaktadır (2,4). Olgumuzda da fetal ekokardiyografide kitle saptanmış ve postnatal dönemde ise klinik bulguları morarma nöbetleri şeklinde olup, muayene ile ciddi disritmi saptanmıştı. Yattığı sürede sık tekrarlayan ventriküler ekstrasistoller ve ventriküler taşikardi atakları ve bir kez de kardiyak arrest gözlendi. Rabdomyomlarda EKG normal veya nonspesifik olabilir. Ventriküler hipetrofi bulguları ile beraber kısa P-R aralığı, sağ dal blok, sol dal blok ve tam blok da bulunabilir. Olgumuzun EKG sinde kısa PR aralığı (0.05 sn) ile beraber biventriküler hipertrofi mevcuttu. Telekardiyografi genellikle normal olup, konjestif kalp yetersizliği ile gelen hastalarda kardiyomegali bulunur. Büyük rabdomyomlar ise kalbin asimetrik genişlemesine neden olur. Olgumuzda telekardiyografide kardiyomegali saptadık. Gelişinde taşiaritmi mevcut olmakla birlikte konjestif kalp yetersizliği bulguları yoktu. Kardiotorasik index 0.57 idi. Asimetrik genişleme görünümü yoktu. Rabdomyomların tanısında ekokardiyografi en önemli tanı aracıdır. Bizim olgumuzda da gerek intrauterin, gerek ostnatal dönemde yapılan ekokardiyografik inceleme tanı için yeterli bulunarak, diagnostik kalp kateterizasyonuna gerek görülmedi. Kardiyak rabdomyomlu hastaların %50 sinde tuberoskleroz mevcuttur. Bilindiği gibi tuberoskleroz mental retardasyon, konvülsiyonlar ve cilt lezyonları ile beyinde, böbreklerde, pankreasta ve sebase bezlerde multipl hamartamatöz lezyonlarla seyreden familyal bir hastalıktır. Rabdomyomlarla birlikteliği, tümörün tedavi yaklaşımların etkili olabilmektedir (2). Rabdomyomların tedavisinde, semptomatik hastalarda tanı konur konmaz cerrahi girişim önerilmektedir. 20 yıl kadar önce rabdomyomlar çok sayıda oldukları ve ventrikül duvarının derinliklerine gömüldüklerniden rezeksiyona uygun görülmezken cerrahi tekniklerin gelişmesi ile tedavi mümkün olmuştur. Hastaların çoğunda tam eksizyon mümkün olmamakla birlikte major obstrüktif kısmın çıkarılması hayat kurtarıcı olmaktadır (9). Literatürde önerildiği gibi bizde bu bebekte fizik muayene, laboratuar bulguları ve klinik seyir ile kısa sürede cerrahi girişim kararı aldık. Intraoperatif endokardiyal mapping ve kriyoablasyon uygulaması, teknik koşullar nedeni ile mümkün olamadı. Ancak sağ ventrikül kavitesini dolduran, venrikül septum ile ilişkili kitlenin çıkarılması ve obstrüksiyonun giderilmesi, birlikte aritminin de önemli ölçüde düzelmesini sağladı. Postnatal dönemde görülen morarma nöbetlerinde ventriküler taşikardi atakları ile beraber obstrüksiyonun da etkin olabileceğini düşünmekteyiz. Hastamızda tuberoskleroza ait herhangi bir bulgu fizik muayene ve laboratuar tetkikleri ile saptanmadı. Bu da acil cerrahi girişim kararı almamızda kolaylaştırıcı bir faktör oldu. Halen takipte olan hastamızın postoperatuar dönemde yakınmasız olması ve yaşına uygun olarak gelişmesini sürdürebilmesi yüzgüldürücü oldu. Sopntan regresyon olasılığı açısından da 6 ay ile ekokardiyografik tetkikleri tekrarlanacaktır.