Atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar sarmal ipekle yapılan redüksiyon ve artrodez



Benzer belgeler
TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

LOMBER SPİNAL STENOZ TEDAVİSİNDE MİKRO-HEMİLAMİNEKTOMİ veya LAMİNEKTOMİ SEÇENEKLERİ

Başkanın Mesajı Edİtörün Mesajı Odontoid Fraktüründe Tedavi Hangman Kırıklarında Tedavi Torakal Kırıkların Tedavisi

SERVİKAL ORTEZLER. Dr.Hakan BOZKUŞ. VKV Amerikan Hastanesi

Os Odontoideum. Os Odontoideum. Derleme. Kadir KOTİL

Journal of Neurological Sciences [Turkish] 28:(3)# 28; , 2011

Sunu Planı. Doç. Dr. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 20 dakika SCIWORA Bana göre normal!! Servikal görüntüleme

Os Odontoideuma Bağlı Myelopati

Oksipital Kemik, Oksipital Kondil, C1 ve C2 nin Posterior Enstrümantasyonu

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Radius Alt uç Kırıklarından sonra gelişebilen Distal Radioulnar Eklem(DRUE) Sorunlarının Erken Dönemdeki Tedavisi. Dr. Ayhan Kılıç

Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları. Doç. Dr Halil İbrahim Bekler

Dördüncü ve beşinci karpometakarpın kırıklı çıkıkları

Torakolomber Bileşke Patlama Kırıkları

SPİNAL TRAVMA. Dr. Cem Çallı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı, Nöroradyoloji Bilim Dalı

SERV KAL K NC VERTEBRA ANATOM S ve POSTER OR V DALAMA TEKN KLER Ç N MORFOMETR K ANAL Z

OMURGA TRAVMALI OLGULARA DAYALI BİYOMEKANİK İNCELEME

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Omurga-Omurilik Cerrahisi

RADİO-SKAFO-LUNAT ARTRODEZ PERİLUNAT KIRIK ve ÇIKIKLARI. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD.

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Redükte edilemeyen atlantoaksiyel çıkık tedavisinde üç boyutlu model uygulaması

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

Kraniyovertebral Bileşke Biyomekaniği ve Stabilizasyon Prensipleri

Basit ve Parçalı Olekranon Kırıklarında Plak Vida Osteosentez ile Gergi Bandı Tekniğinin Klinik Karşılaştırması

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Düzen. Pediyatrik X-ray İpuçları. Servikal grafiler. Servikal grafi: normal durumda. Lateral servikal grafi. Lateral servikal grafi

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

Torakolomber Patlama K r klar nda Cerrahi Tedavi: 35 Olgunun Retrospektif De erlendirilmesi

SERVİKAL İNTERNAL FİXASYON VE FÜZYON AMACI İLE İNTERBODY KAFES'LERİN KULLANIMININ KLİNİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

29 Ekim 2015, Perşembe

Proksimal interfalangeal eklemin instabil kırıklı çıkıklarının cerrahi tedavisi

VERTEBRA TÜBERKÜLOZUNUN ANTERİOR YAKLAŞIMLA TEDAVİSİ Treatment of vertebral tuberculosis by anterior aproach

Kraniyovertebral Bileflkede Füzyon Sonuçlar n n De erlendirilmesi

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Serebral Palside Algoritmalar

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

SERVİKAL DİSK HERNİSİ

Türk Nöroşirürji Derneği Spinal ve Periferik Sinir Cerrahisi Grubu Dr.Mehmet Zileli İleri Spinal Cerrahi Kursu 14.Kurs

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

TIP FAKÜLTESİ. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü. Prof. Dr. Eftal Güdemez

BOYUN AĞRILARI

ULUSAL KONGRE VE SEMPOZYUMLARDA KONFERANSLAR

Giriş. Anatomi. Anterior kompartman BACAK YARALANMALARI. Tibia. Fibula

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Torakal ve Lomber Patlama Kırıklı Hastalarda Uzun Segment Posterior Enstrümantasyon ve Füzyon Tekniğinin Erken ve Geç Dönem Sonuçları

SPİNAL ÇÖZÜMLER. KARMED SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ T: F:

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

LUMBAL VERTEBRALARIN MORFOMETRİK İNCELEMESİ*

Neden Çankaya Ortopedi?

Kraniyovertebral Bileşke: Radyolojik Değerlendirme ve Ölçümler

Türkiye de Nöroşirürji Kliniklerinde Yapılan Omurga ve Omurilik Ameliyatlarının Analizi

TRD KIŞ OKULU KURS 2, Gün 3. Sorular

Tip ii Odontoid Kiriklarinin Tedavisi

Diastomatomiyeli Ameliyatı Sonrası Mentamove İle Tedavi

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Dr. Mehmet BAYDAR Baltalimanı Kemik Hastalıkları EAH El Cerrahisi Kliniği

ÇOCUKLUK YAŞ DÖNEMİ OMURGA YARALANMALARI

Torakal omurgada pedikül vidası ile tespitin güvenilirliği

Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ CERRAHİ NÖROANATOMİ GRUBU VE SPİNAL VE PERİFERİK SİNİR CERRAHİSİ ÖĞRETİM VE EĞİTİM GRUBU

TÜRK NÖROŞİRURJİ DERNEĞİ CERRAHİ NÖROANATOMİ GRUBU ve SPİNAL VE PERİFERIK SİNİR CERRAHİSİ ÖĞRETİM VE EĞİTİM GRUBU BIRLEŞİK KADAVRA KURSU

ENDOBUTTON CL ULTRA. Etkili Polyester örgülü sutür (#5 lead and #2 flipping) kullan lm flt r

BÖLÜM 19 Yaralanma, zehirlenme ve dış nedenlerin bazı diğer sonuçları (S00-T98) Kafa yaralanmaları (S00-S09) Yüzeysel kafa yaralanması Başın açık

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

Spinal Tumors. Başar Atalay M.D. Yeditepe University Faculty of Medicine Department of Neurosurgery. Tuesday, April 3, 12

Kraniyovertebral Bileflke Cerrahisinin Uzun Dönem Sonuçlar

BİRİNCİ LOMBER OMURGADA KULLANILABİLECEK EN UZUN PEDİKÜL VİDASI BOYUNUN BELİRLENMESİ


TNDer SPSCG Eğitim ve öğretim grubu dönem:11/

tek tek incelenir. Sunum sırasında görevli asistan doktorlar hastaların klinik ve

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Torakolomber patlama kırıklarının uzun segment enstrümantasyon tekniği ile tedavisi

Omurga yaralanmaları. Omurga yaralanmaları. Resüsitasyon ve spinal immobilizasyon. Hangi durumlarda boyun grafisi çekelim?

REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD.

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Dokuz Eylül Üniversitesi 1998

Weber B tipi ayak bileği kırıklarının kilitli anatomik distal fibula plağı ile tedavisi

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi

SERVİKAL VERTEBRA PEDİKÜLLERİNİN CERRAHİ ANATOMİSİ: BİR KADAVRA ÇALIŞMASI

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Servikal Disk Hastal nda 3 Farkl Cerrahi Yaklafl m n Klinik ve Radyolojik De erlendirmesi

Amerika Birleşik Devletleri nde her yıl yaklaşık yeni spinal kord yaralanması (SKY) meydana gelmektedir.

Posterior girişimle hemivertebrektomi: Olgu sunumu

Fathlye AYRAL' Fahrl SEYHAN"

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

LOKALİZE EDİLEMEYEN PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA SELEKTİF VENÖZ ÖRNEKLEMENİN YERİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Distal Radius Kırıkları

RECIST. Response Evaluation Criteria In Solid Tumors

VI. PELVİS-ASETABULUM

Transkript:

ORİJİNAL MAKALE Acta Orthop Traumatol Turc 2014;48(4):443-448 künyeli yazının Türkçe çevirisi Atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar sarmal ipekle yapılan redüksiyon ve artrodez Kadir KOTİL 1, Mustafa Gökhan BİLGİLİ 2, Selim KAYACI 3 1 İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, İstanbul; 2 Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul; 3 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, Rize Amaç: Bu yazıda atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar telleme yerine kalın sarmal ipek kullanılarak yapılan C1-C2 artrodez tekniğinin klinik ve radyolojik sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışma planı: Atlantoaksiyel instabilitesi bulunan ve redüksiyonları yapıldıktan sonra sublaminar sarmal ipekle C1-C2 füzyonu gerçekleştirilen 16 hasta (10 kadın, 6 erkek; ortalama yaş: 43.4, ortalama takip süresi: 34 ay) retrospektif olarak incelendi. Açık redüksiyondan sonra tel yerine sarmal ipekle iki taraflı laminaları bağlanan ve sonrasında otogreftle artrodezi yapılan bu olguların, redüksiyon oranları, vidaların pozisyonları ve füzyon değerleri bilgisayarlı tomografiyle değerlendirildi. Bulgular: Cerrahi öncesi ortalama atlantodental açıklık (ADA) değeri 8 (dağılım: 6-11) mm, cerrahi sonrasında ise ortalama 2.1 (dağılım: 0.5-2.5) mm olarak ölçüldü. Dural veya spinal kord yaralanmasına bağlı bir komplikasyon gözlenmedi. Tüm olgularda redüksiyonun tam olduğu görüldü. Sadece bir olguda füzyon oluşmadı (%6.25). Olguların cerrahi sonrası fleksiyonda ortalama 10 mm olan ADA değeri, ekstansiyonda 1 mm olarak ölçüldü. Tomografik ince kesitlerde C1-C2 arasında bir olgu hariç greft ayrışmasına ait bulguya rastlanmadı. İki adet vidada (%4) malpozisyon belirlendi. Çıkarımlar: Sublaminar sarmal ipek tekniği güvenli anatomik redüksiyon sağlaması, ucuz ve basit bir yöntem olması, ekstra implant gerektirmemesi, gevşememesi, nörolojik hasar yaratmaması ve radyolojik kirlilik oluşturmaması nedeniyle sublaminar tellemeye alternatif bir cerrahi uygulamadır. Anahtar sözcükler: Atlantoaksiyel stabilizasyon; servikal omurga; interlaminar füzyon. Atlantoaksiyel eklemin (AAE) instabilitesi dejeneratif eklem hastalığı, romatolojik hastalıklar, enfeksiyöz sebepler, os odontoideum, tümörler ve travma gibi nedenlerle meydana gelebilir. [1] Etiyoloji ne olursa olsun, sadece atlasla aksisin bütünlüğünün bozulduğu durumlarda çok değişik tekniklerle atlas aksis ilişkisi yeniden sağlanabilmektedir. Redükte edilemeyen ve sirkumferansiyel dekompresyon gerektiren olgular hariç çoğu olgu posterior açık cerrahi ile redükte edilirler. Eğer posterior dekompresyon ve redüksiyonla başarılı olunamıyorsa, anterior transoral cerrahi uygulanmalıdır. [1] Anterior odontoid vidasıyla tedavi edilemeyen AAE instabilitesi olgularında stabilizasyon C1-C2 transartiküler vidalama ile yapılmaktadır. [2,3] Transartiküler vidalama (Magerl) tekniğinde vidanın uygulanmasından önce C1-C2 arasındaki dislokasyon mutlaka redükte edilmeli ve anatomik dizi- Yazışma adresi: Dr. Kadir Kotil. İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, Tepekent 34537 Büyükçekmece, İstanbul. Tel: +90 212 867 25 00 e-posta: kadirkotil@arel.edu.tr Bu yazının çevrimiçi İngilizce versiyonu www.aott.org.tr adresinde Başvuru tarihi: 06.01.2013 Kabul tarihi: 28.02.2014 doi: 10.3944/AOTT.2014.3156 2014 Türk Ortopedi ve Travmatoloji Derneği Karekod (Quick Response Code)

444 Acta Orthop Traumatol Turc lim normal hale getirilmelidir. Aksi takdirde nörovasküler komplikasyonlar gelişebilir. [4-6] Redüksiyon ve füzyon için değişik teknikler var olmakla birlikte tekniklere dair bir standart yoktur. Redüksiyon sonrası otogreft eşliğinde sublaminar tellemenin avantajlarına inananlar füzyonu arttırmak için Sonntag tekniğine başvurmaktadır. [6-8] Sublaminar telleme ile füzyon tekniği ilk defa Gallie tarafından 1939 yılında tanımlanmıştır. [9] Sublaminar telleme tekniğinde hem redüksiyon sağlanmakta, hem de füzyon materyali oturtulmaktadır. Bununla birlikte, bu teknikte tellerin zamanla gevşediğini ve nöral hasara neden olduğunu bildiren çok sayıda yayın bulunmaktadır. [5,10-13] Daha sonraları Brooks, Sonntag, Magerl ve Harms tarafından bu tekniğin değişik modifikasyonları tanımlanmıştır. [3] Özellikle çocuklarda tellerin laminayı zamanla aşındırdığı bilinmektedir. [14] Yumuşak ve radyolüsen titanyum teller bu sorunu çözmüş gibi görünse de, uygulama tekniği biraz daha zor ve maliyetleri fazladır. Bazı cerrahlar nörolojik hasardan kaçınmak için greftleri dekortikasyon işlemi uyguladıktan sonra serbest olarak yerleştirmekte veya C1-C2 laminaları arasına sıkıştırmaktadırlar. [4] Bununla birlikte, bu tekniğin uygulanmasıyla da psödoartrozla karşılaşılabilir. [2] Bu çalışmadaki hedefimiz telle ilgili komplikasyonları bertaraf etmek amacıyla uyguladığımız sublaminar spiral ipek tekniği uygulamasının sonuçlarını sunmaktır. Hastalar ve yöntem 2006-2012 yılları arasında aynı cerrah (KK) tarafından AAE instabilitesi nedeniyle C1-C2 tespiti uygulanan 16 olgu (10 kadın, 6 erkek; ortalama yaş: 43.4, dağılım: 10-61) retrospektif olarak incelendi ve nörolojik durumları, radyolojik incelemeleri, ameliyat notları ve takip süreleri kayda alındı. Ortalama takip süresi 34 (dağılım: 27-45) ay olarak ölçüldü. Cerrahi dönem öncesinde gerek vertebral arter dominant taraf tayini gerekse de yüksek oluklu vertebral arter olgularının belirlenmesi için ince kesit 3. planda tomografik ölçümler yapıldı. Üç adet 2 numara ipek birbirine dolanarak sicim halinde kullanıldı. Materyal olarak ipeğin seçilme nedeni gerilmeye karşı olan dayanıklılığı ve düğüm gücünün diğer sütür materyallerine göre daha iyi olmasıydı. Olguların nörolojik durumu Nurick skalasına göre değerlendirildi. Ameliyat sonrasında 6 hafta süresince Philadelphia boyunluğu kullanıldı. Hastalar 1. hafta ve 3., 6., 12., 24. ve 60. aylarında klinik ve radyolojik olarak değerlendirildi. Tüm olguların cerrahi öncesi ve sonrasında düz grafileri, ağız açık dens grafileri, dinamik grafileri, bilgisayarlı tomografileri (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) incelemeleri yapıldı. Atlantodental açıklık (ADA) değerleri 5 mm veya daha fazla olan olgular instabil olarak kabul edildi. Ameliyat öncesi ADA değerleri, çalışmaya ilgisi olmayan bir radyolog tarafından ölçüldü ve cerrahi sonrası değerleri ile karşılaştırıldı. İki olguda Retro-odontoid tümör benzeri görünümde pannus oluşumu vardı. Bu olgularda pannusun kontrast tutulumu yoktu. Kemik kalitesi son derece kötü olduğundan orta servikal bölgeye kadar uzanan pedikül vidalarıyla güçlendirilme yapıldı. Hastaların cerrahi sonrası erken dönem ve 6. aydaki takiplerinde BT incelemesi yapıldı. Cerrahi sonrasında baziler invajinasyondaki odontoid migrasyonlarının redüksiyon değerleri değerlendirildi ve tamamının fizyolojik sınırlara çekildiği görüldü. Olguların hepsinde iliak kanattan alınan greftle osteosentez yapıldı. Biri hariç olguların tamamında füzyon gelişimi izlendi (%93.8). İki vidanın (%4) uygunsuz pozisyonda olduğu görüldüyse de revizyon ihtiyacı duyulmadı. Hastalar dorsal yaklaşımla, yüzüstü pozisyonda askeri postür halindeyken opere edildi. C1-C2 kompleksi ortaya konuldu. Spinöz prosesler longitüdinal çizgide aynı orta hatta kalacak şekilde, baş Mayfield başlığına (a) (b) Şekil 1. (a) Spinal kordun dislokasyon sahasında makaslama etkisiyle sıkışması. (b) Direkt grafide C1-C2 interspinöz aralığın ileri düzeyde açıldığını gösteren AAD. [Bu şekil, derginin www.aott.org.tr adresindeki çevrimiçi versiyonunda renkli görülebilir.]

Kotil ve ark. Atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar sarmal ipekle yapılan redüksiyon ve artrodez 445 oturtuldu. C2 nin çok derinde kalması durumunda vida yönlendirici için açılandırma sorunu ve yetersiz anterior tüberkül tespiti yaşanabileceğinden, hastaların torasik kifozları düzeltilerek nötral pozisyona getirildi. İnion ile C3 arası cilt insizyonu yapıldı ve kaslar subperiostal olarak sıyrıldı. Atlasın transvers foramene ve C3 ün inferioruna kadar C2-C3 faset eklem kapsülü bozulmadan diseksiyona devam edildi. Bu bölgede yüksek ısı kemik ve yumuşak dokulara zarar verebileceğinden monopolar koter tercih edildi. İstmus ve arkusun derinliğini hissedecek kadar C2 diseke edilerek, bu sayede vidanın yönelimi daha sağlıklı bir şekilde değerlendirildi. Alt servikal omurganın ekstansiyonu ve inionun fleksiyonuyla C1 ile C2 arasındaki dislokasyon redükte edildi. C1 laminasının derinde ve omuriliği boğmuş gibi, C2 nin ise daha yukarı bir pozisyonda yer alması cerrahi açıdan zorluk teşkil etmekteydi. Omurilik dislokasyon sahasında makaslama etkisiyle sıkışmış görünümdeydi (Şekil 1). Elle C2 laminasına bastırılarak eklem redükte edildi. C1 ile C2 laminası çevresindeki yumuşak dokular 360 derece açılı dissektörle diseke edildi. Sicim haline getirilen ipek sublaminar yoldan uygulanmaya hazır hale getirildi (Şekil 2a) ve bilateral olarak hem C1 hem de C2 laminasından geçirilip anatomik redüksiyon sağlanacak şekilde her iki lamina üzerinden düğümlendi (Şekil 2b ve c). Bu işlem yapılmadan önce füzyon için her iki lamina posterior yüzüne dekortikasyon işlemi uygulandı. Redüksiyon skopi ile teyit edildi (Şekil 3a). Transartiküler vidalama işlemine geçilerek skopi altında vida giriş noktası seçildi; iliak kanattan alınan greft hazırlanan sahaya iyice oturtularak ikinci düğüm greft üzerinde atıldı (Şekil 3b). Füzyonu arttırmak için otogreft kemik talaşları kullanıldı. Bulgular Serimizde en sık görülen semptom 15 olgu (%93.8) ile boyun ağrısı idi. Spastik kuadriparezi 4 (%25) olguda mevcuttu. Bu dört olgu yardımla yürüyebilecek düzeyde idi. Hastaların klinik bulguları ve cerrahi sonrası değerlendirme sonuçları Tablo 1 de özetlenmiştir. Hastaların tamamında değişik derecelerde boyun ağrısı ve boyun hareketlerinde kısıtlılık mevcuttu. Yaygın servikal kas spazmı bulunan hastaların tamamı romatoid artrit hastaları idi. Takipleri boyunca nörolojik kötüleşmeye giden olgumuz olmadı. Altı olguda (%37.5) os odontoideum, 5 olguda (%31.3) Tip 2 dens kırığı, 4 olguda (%25) romatoid artrit ve 1 (%6.3) olguda eski Tip 2 dens kırığı vardı. Komplikasyonlar erken ve geç olarak iki gruba ayrıldı. Sadece bir olguda vertebral arterin (dominant olmayan taraf ) minör yaralanması erken komplikasyon olarak değerlendirildi. Hemostatik ajanlarla kanama kolayca tamponize edilerek durduruldu. Romatoid artritli iki olgudaki füzyon gecikmesi (15. ayda) ve C1-C2 arasında kemik köprü gelişimine ait yetersizlikler ile bir diğer romatoid artrit olgusunda gelişen psödoartroz geç komplikasyonlar olarak değerlendirildiler. Bu hastaların hiçbiri sigara içicisi değildi. (a) (b) (c) (d) (e) Şekil 2. (a) Sarmal ipeğin C1 laminasından geçirilmesi. (b) Sarmal ipeğin C2 laminasından geçirilmesi. (c) Sarmal ipeğin her iki laminadan geçirilip redüksiyon yapıldıktan sonra düğümlenmiş hali. (d) Aynı işlemin karşı tarafa uygulanması. (e) Osteosentez ve düğümle oturtulmuş transartiküler vidalama. [Bu şekil, derginin www.aott.org.tr adresindeki çevrimiçi versiyonunda renkli görülebilir.]

446 Acta Orthop Traumatol Turc (a) (b) Şekil 3. (a) Ameliyat sırasındaki skopi görüntüsü; laminalar ipekle bağlandıktan sonra dislokasyonun düzeldiği ve vidalama işleminin güvenle yapıldığı görülmekte. (b) Redüksiyon işlemi ve osteosentez sonrası skopi görüntüsü. Tüm olgularda tam redüksiyon elde edildi. Cerrahi öncesi ADA değeri ortalama 8 (dağılım: 6-11) mm iken, cerrahi sonrasında ortalama 2.1 (dağılım: 0.5-2.5) mm olarak ölçüldü. Dural veya spinal kord yaralanmasına bağlı bir komplikasyon gözlenmedi. Olguların fleksiyonda ortalama 10 mm olan ADA değeri, ekstansiyonda 1 mm olarak ölçüldü. İki vidada (%4) malpozisyon saptandı. İki travma olgusunda transartiküler vidalama yerine posterior transodontoid vidalama tekniği ile C1-C2 tespiti uygulandı. [2] Hastaların cerrahi sonrasındaki Nurick skalaları ve boyun ağrısı Görsel Analog Skala (GAS) değerleri Tablo 1 de belirtilmiştir. Boyun ağrısı 2 olguda devam etti. Bir hastanın boyun ağrısı cerrahi sonrasında aynı GAS değerinde, diğerinde ise bir puan artmış bulundu. Uzun dönem takiplerinde hastaların boyun hareketlerinde kısıtlılık yoktu. Boyun konforu açısından hastaların rahatsızlık derecesinde herhangi bir şikayeti olmadı. Tartışma Atlantoaksiyel eklemin dislokasyonu, aksiyel, koronal veya sagital planda oluşabilir. Bazı olgularda anterior odontoid vidalama ile osteosentez sağlanırken, bazılarında ise posterior C1-C2 artrodezle tedavisi mümkündür. Tablo 1. Hastaların demografik dağılımı ve değerlendirme sonuçları. No Yaş Cinsiyet Tanı GAS Cerrahi Cerrahi Cerrahi öncesi Cerrahi sonrası 12. ayda Boyun öncesi sonrası Nurick skoru Nurick skoru füzyon GAS ADA ADA skoru 1 10 Kadın RA 7 6 1 2 1 Tam 2 2 56 Kadın OsO 7 7 1 2 1 Tam 2 3 45 Erkek OsO 6 7 1 1 1 Tam 1 4 34 Kadın RA 9 6 2 3 1 15. ayda tam 3 5 61 Erkek RA 5 8 1 3 1 Psödoartroz 5 6 60 Kadın DK 8 9 1 2 1 Tam 2 7 30 Erkek DK 8 11 1 1 2 Tam 1 8 38 Kadın DK 7 12 2 1 2 Tam 2 9 55 Kadın DK 9 9 1 1 1 Tam 1 10 48 Kadın RA 7 7 1 1 1 Tam 2 11 43 Erkek OsO 5 8 1 1 1 Tam 1 12 58 Kadın EK 6 9 1 1 1 Tam 3 13 51 Erkek OsO 5 11 2 1 1 Tam 3 14 50 Kadın OsO 6 12 2 1 1 Tam 7 15 23 Kadın DK 7 7 1 1 1 Tam 1 16 33 Erkek RA 7 8 1 2 1 15. ayda tam 3 ADA: Atlantodental açıklık; DF: Dens kırığı; EK: Eski kırık; GAS: Görsel Analog Skala; OsO: Os odontoideum; RA: Romatoid artrit.

Kotil ve ark. Atlantoaksiyel eklem instabilitesinde sublaminar sarmal ipekle yapılan redüksiyon ve artrodez 447 Anatomik dislokasyonun söz konusu olduğu olgularda redüksiyon sonrası füzyon mutlaka sağlanmalıdır. Ameliyat sırasında redüksiyonun mümkün olduğu olgularda açık redüksiyon sonrası uygun bir teknikle C1-C2 kompleksinin tespiti sağlanır. [3] C1-C2 tespit teknikleri arasında posterior izole C1 yan kitle ile birlikte C2 nin pars vidalaması, pediküler vidalama, transartiküler vidalama, [7] laminar vidalama veya kanca kullanma teknikleri bulunmaktadır. [8] Literatürde tanımlanmış C1-C2 tespit tekniklerinin her birinin kendine has avantajları ve dezavantajları mevcuttur. [3,5,15-18] Bununla birlikte, bu tekniklerden hangisi uygulanırsa uygulansın redüksiyon manevrası ile birlikte otogreftle füzyon mutlaka gereklidir. Füzyonun sağlanmadığı C1-C2 luksasyonlu olgularda sadece vidalarla tespit yetersizliğe uğramaktadır. En çok kullanılan teknik olan Sonntag ın sublaminar telle rekonstrüksiyon tekniğinde iliak kanattan alınan greft cerrahi alana bağlanmaktadır ve bu teknikle füzyon oranı %82.6-100 arasında değişmektedir. [19] Kemik-tel konstrüksiyonunda bükülebilir veya yumuşak titanyum teller uygulanabilir. Bununla birlikte, titanyum teller pahalıdır ve gevşeme nedeniyle nöral veya dural hasarlar yaratabilirler. [10,14,20,21] Titanyum kablo veya tellerin bir diğer dezavantajı da operasyon sonrası yapılan takiplerde görüntü kirliliği yaratması nedeniyle füzyonun radyolojik değerlendirmesinde sorun çıkarma olasılığıdır. Oysa ipek kullanımında böyle bir dezavantaj söz konusu değildir. Sublaminar tellerin otogreft tespitinde kullanılmasının stabilite ve füzyona nasıl katkıda bulunduğu konusunda tartışmalar devam etmektedir. Matsumoto ve ark. nın bildirisinde tüm olgularda füzyonda başarı elde edilmiş ama 52 olgunun 18 inde tellerde gevşeme olması omurilik sorunlarına yol açmıştır. [19] Ito ve ark. nın serisinde de tellerde gevşeme olmasına rağmen füzyonun tüm hastalarda gerçekleştiği bildirilmiştir. [22,23] Ne var ki, telleme tekniği zor ve zaman alıcıdır, kanalın dar olması durumunda çok ciddi komplikasyonlara neden olabilir. [24] Bu tartışmalardan yola çıkarak sadece dekortikasyon işleminden sonra kemik lamelleri yerleştirme tekniğini öneren yazarlar da bulunmaktadır. [19] Laminaya bağlamadan serbest bırakılarak yerleştirilen greftlerin rezorpsiyon veya yerinden oynama riski vardır. İnterlaminar mesafe genişse, serbest greft spinal korda bası yapacak düzeye gelebilir. Allogreft kemik talaşlarının cerrahi alan çevresinde serpiştirilerek bırakılması durumunda da kaynamama durumu oluşabilir. Bizim tekniğimizin temel hedefleri redüksiyon ve artrodezdir. Redüksiyon, öncelikle makaslama etkisi altında sıkışıp kalan spinal kordun üstündeki instabiliteyi kaldırmak amacını güder, daha sonra da güvenli tespiti temin eder. Artrodez, trikortikal iliak kanatla interlaminar bağlantı veya köprü oluşturmaya yarar. Sublaminar sarmal ipek kullanımının birçok avantajı vardır. Öncelikle, sicim haline getirilmiş ipekle interspinöz mesafe kapanacak şekilde düğüm atılmaktadır. Bu işlemin iki taraflı uygulanması işlemi daha güvenilir hale getirmektedir. Transartiküler vidalama redüksiyon sonrası anatomik pozisyon sağlanarak güvenle uygulanabilmektedir. İlaveten, ipek düğümlerinin üzerine iliak kanat grefti yerleştirilerek greft sıkıca laminar temasa maruz bırakılmakta, üstüne ikinci kez greft düğümü atılmaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere, bu teknik emniyetli vidalama ve C1-C2 arasında standart bir füzyon oluşturabilmek için birçok avantaja sahiptir. Her zaman bulunamaması ve maliyetinin fazla olması, titanyum sublaminar tellerin başlıca dezavantajlarıdır. Oysa ipek ameliyathanede her zaman bulunabilen ve son derece ucuz bir malzemedir ve radyolojik kirlilik yaratmamaktadır. Psödoartroz oranı yüksek olduğundan özellikle romatoid artrit olgularında füzyonun sağlanması önemlidir. Ayrıca, revizyonlarında da füzyon gücünü artırmak için kemik dekortikasyon yüzü ile otogreft kansellöz talaşların temasının sağlanması esastır. Greft lamina dekortikasyon yüzü ile kuvvetli bir şekilde temas etmelidir. Olgularımızdan birinde psödoartroz olmasına rağmen, 4. yıl itibarıyla bile implant yetmezliği gelişmemiştir. Transartiküler vidalama 3-boyutlu tespit sağlamakta ve implant yetersizliğini önlemektedir. Sonuç olarak, güvenli anatomik redüksiyon, maliyetindeki ucuzluk, basit uygulanır olması, ekstra implant gerektirmemesi, gevşememesi, nörolojik hasar yaratmaması ve radyolojik kirlilik oluşturmaması gibi nedenlerle C1-C2 artrodezi için sublaminar sarmal ipek kullanımının sublaminar tellemeye alternatif bir teknik olduğunu düşünüyoruz. Yine de, daha kesin sonuçlar için kanıt değeri daha yüksek karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır. Çıkar örtüşmesi: Çıkar örtüşmesi bulunmadığı belirtilmiştir. Kaynaklar 1. Kotil K, Kalayci M, Bilge T. Management of cervicomedullary compression in patients with congenital and acquired osseous-ligamentous pathologies. J Clin Neurosci 2007;14:540-9. 2. Kotil K, Köksal NS, Kayacı S. Posterior transodontoid fixation: A new fixation (Kotil) technique. J Craniovertebr Junction Spine 2011;2:41-5. 3. Dickman CA, Sonntag VK. Posterior C1-C2 transarticular screw fixation for atlantoaxial arthrodesis. Neurosurgery 1998;43:275-81.

448 Acta Orthop Traumatol Turc 4. Gluf WM, Brockmeyer DL. Atlantoaxial transarticular screw fixation: a review of surgical indications, fusion rate, complications, and lessons learned in 67 pediatric patients. J Neurosurg Spine 2005;2:164-9. 5. Gluf WM, Schmidt MH, Apfelbaum RI. Atlantoaxial transarticular screw fixation: a review of surgical indications, fusion rate, complications, and lessons learned in 191 adult patients. J Neurosurg Spine 2005;2:155-63. 6. Paramore CG, Dickman CA, Sonntag VK. The anatomical suitability of the C1-2 complex for transarticular screw fixation. J Neurosurg 1996;85:221-4. 7. Madawi AA, Casey AT, Solanki GA, Tuite G, Veres R, Crockard HA. Radiological and anatomical evaluation of the atlantoaxial transarticular screw fixation technique. J Neurosurg 1997;86:961-8. 8. Melcher RP, Puttlitz CM, Kleinstueck FS, Lotz JC, Harms J, Bradford DS. Biomechanical testing of posterior atlantoaxial fixation techniques. Spine 2002;27:2435-40. 9. Gallie WE. Fracture and dislocations of the cervical spine. Am J Surg 1939;46:495-9. 10. Fraser AB, Sen C, Casden AM, Catalano PJ, Post KD. Cervical transdural intramedullary migration of a sublaminar wire. A complication of cervical fixation. Spine 1994;19:456-9. 11. Geremia GK, Kim KS, Cerullo L, Calenoff L. Complications of sublaminar wiring. Surg Neurol 1985;23:629-35. 12. Lundy DW, Murray HH. Neurological deterioration after posterior wiring of the cervical spine. J Bone Joint Surg Br 1997;79:948-51. 13. Schrader WC, Bethem D, Scerbin V. The chronic local effects of sublaminar wires. An animal model. Spine 1988;13:499-502. 14. Kakarla UK, Valdivia JV, Sonntag VK, Bambakidis NC. Intracranial hemorrhage and spinal cord injury from a fractured C1-C2 sublaminar cable: case report. Neurosurgery 2010;66:E1203-4. 15. Grob D, Crisco JJ 3rd, Panjabi MM, Wang P, Dvorak J. Biomechanical evaluation of four different posterior atlantoaxial fixation techniques. Spine 1992;17:480-90. 16. Harms J, Melcher RP. Posterior C1-C2 fusion with polyaxial screw and rod fixation. Spine 2001;26:2467-71. 17. Henriques T, Cunningham BW, Olerud C, Shimamoto N, Lee GA, Larsson S, et al. Biomechanical comparison of five different atlantoaxial posterior fixation techniques. Spine 2000;25:2877-83. 18. Lapsiwala SB, Anderson PA, Oza A, Resnick DK. Biomechanical comparison of four C1 to C2 rigid fixative techniques: anterior transarticular, posterior transarticular, C1 to C2 pedicle, and C1 to C2 intralaminar screws. Neurosurgery 2006;58:516-21. 19. Matsumoto M, Chiba K, Nakamura M, Ogawa Y, Toyama Y, Ogawa J. Impact of interlaminar graft materials on the fusion status in atlantoaxial transarticular screw fixation. J Neurosurg Spine 2005;2:23-6. 20. Garcia R Jr, Gorin S. Failure of posterior titanium atlantoaxial cable fixation. Spine J 2003;3:166-70. 21. Bahadur R, Goyal T, Dhatt SS, Tripathy SK. Transarticular screw fixation for atlantoaxial instability - modified Magerl s technique in 38 patients. J Orthop Surg Res 2010;5:87. 22. Ito T, Hayashi M, Takei H. Loosening of supplemental cable in transarticular screw fixation and bone grafting. J Orthop Surg 1998;6:71-4. 23. Ito H, Neo M, Fujibayashi S, Miyata M, Yoshitomi H, Nakamura T. Atlantoaxial transarticular screw fixation with posterior wiring using polyethylene cable: facet fusion despite posterior graft resorption in rheumatoid patients. Spine 2008;33:1655-61. 24. Stillerman CB, Wilson JA. Atlanto-axial stabilization with posterior transarticular screw fixation: technical description and report of 22 cases. Neurosurgery 1993;32:948-55.