İNTERNETTE YENİ BİR İŞ MODELİ OLARAK GRUP ALIŞVERİŞ SİTELERİ VE TÜRKİYE DEKİ DURUMU Kemal Şahin 1 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Enformatik Bölümü Özet: 2009 ve 2010 yılında internet sektöründeki en önemli trendlere bakıldığı zaman, ilk sırada grup alışveriş modeli gelmektedir. Türkiye internet sektörüne bakıldığı zaman da başarılı girişimcilerin attıkları hızlı adımlarla grup alışverişte ciddi bir pazar yaratma yolunda ilk adımları atıldığı gözlemlenmektedir. Şu anda internet üzerinde 40 dan fazla türk girişimci bu trende olan ilgiden pay alabilmek için gerekli çalışmaları yürütmektedir. Bu model aslında yeni bir keşif değildir. Temel mantığına bakıldığı zaman Oyun Teorisi'ndeki "Güven Sözleşmesi (Assurance Contract)" adlı mekanizmaya dayandığı görülmektedir. Bu mekanizmada grup alışveriş modelinde olduğu gibi belirli bir sayıda bir insanın bir A olayına katılması ve bu A olayının ancak belirli bir eşik aşıldıktan sonra gerçekleşmesi, aksi takdirde ise yapılan katılımların geri verilmesini ön görülmektedir. Ayrıca, kullandığı prensipler incelendiği zaman daha geçmişte internet üzerinde tek ürün satış sitelerinin kullandığı yapıya dahil benzerliklerde görülmektedir. O nedenle bu modeli şekillendirirken hem matematiksel ifadeler ile analiz etmek hem de geçmişteki tecürübeleri değerlendirmek önemli bir değer taşımaktadır. Bu noktalardan hareket ile bu güncel modelin Türkiye de başarılı bir pazar haline gelebilmesi için gerekli kullanıcı eğilimi analizi yapılarak, bu modeli benimseyen ve modeli uygulamak isteyen yeni girişimciler için bilimsel kriterlere uygun bir yol haritası hazırlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Grup alışveriş siteleri,e-ticaret, e-iş, fırsat, indirim, sosyal medya 1. E-Ticaret Nedir? Elektronik ticaret ya da kısaca e-ticaret, 1995 yılından sonra İnternet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretin elektronik ortamda yapılması kavramıdır. Bilgisayar ağları üzerinden mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin yapılmasıdır. Elektronik ticaret, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. İletişim ve bilgi teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak 1980'li yılların ikinci yarısında ortaya çıkmış olan e-ticaret kavramıyla ilk defa, 1994 Amazon.com adlı web sitesinde ilk kitap satılmasıyla karşılaşılmaktadır. Bu satışın arkasından aynı yıl içerisinde e-mail yoluyla pazarlama ve reklam keşfedilmiştir. Daha sonra e-bay adlı site üzerinden yapılan ilk açık arttırma ile ürün satışı işlemi sayesinde e- ticaretin tohumları atılmıştır. E-ticaret zaman içersinde sürekli şekillenmiş ve değişim göstermiştir. Yaşanan krizler, firmaların iflas etmesi, ödeme olanaklarının zenginleşmesi, teknolojik altyapının gelişmesi ile e-ticaret giderek yaygınlık göstermiş ve kendi pazarını büyütmüştür. Bu durumu daha iyi incelemek için Bankalararası Kart Merkezi nin yaptığı araştırmalara göz atmak
yararlı olacaktır. Türkiye deki e-ticaret hacminin 2010 yılında bir önceki seneye göre %48 büyüme göstererek, 15,2 milyar TL ye ulaştığı belirtilmiştir.(bkm,2010) Yine BKM nin 2011 yılının ilk çeyreği için yaptığı açıklama ile yerli ve yabancı kredi kartları ile elektronik ticaret sitelerinden yapılan harcamaların işlem adedi 28 milyonu geçtiği tespit edilmiştir. Bu da bir önceki senenin ilk 3 aylık dönemine bakıldığı zaman %40 lık bir büyüme kat edildiği görülmektedir. Bu büyük ilerlemede yatay e-ticaret modellerinden dikey e-ticaret modellerine geçişinde payı büyüktür. Yatay e-ticaret en eski modellerden biridir. Birbirinden bağımsız yüzlerce ve hatta binlerce ürünün satıldığı e-ticaret iş modelidir. ilk kurulduğunda B2B, B2C olsada bugün C2C iş modeli ile çalışan bir çok yatay e-ticaret siteleri vardır. B2C olarak çalışma mantığı olduğu için stok tutulmasına gerek yoktur, dolayısı ile bu e-ticaret modeline giriş diğerlerine göre daha düşük maliyetlidir. Diğer taraftan yatay e-ticeret iş modelinde en temel başarı sağlam tedarikçi ve yüksek trafikten geçer ki bu da yüksek reklam maliyetidir. Dolayısı ile bu iş modeline girmenin maliyeti düşük olsa da, piyasada tutunmanın maliyeti oldukça yüksektir. Dikey e-ticaret en düşük yatırımla hayata geçen iş modellerinden bir diğeridir. Tabii ki başarı için çok ciddi bir pazar analizi yapılması ve ona göre piyasaya ürün veya hizmet sürülmesi gerekmektedir. Genelde B2B-B2C olarak çalışma mantığına sahiptir. Dikey e- ticaret en yalın haliyle belli bir ürün grubuna odaklanmış bir e-ticaret modeli olarak tanımlanabilir. Daha özel kitlelere odaklandığı için nispeten daha az rekabet vardır. Sadece tanımlanan kitleye ulaşmak önem kazanır. (Fırat, 2010) 2. Dikey E-Ticaret ve Grup Alışveriş Modeli Dikey e-ticaret özellikle rekabetin olmadığı ilk dönemlerde çekicidir. Ancak her alanda olduğu gibi dikey e-ticaretin de kendi içinde başarıyı olumlu ve olumsuz etkileyecek yanları var. 1. Giriş Bariyeri: Genel bir e-ticaret işine oranla dikey e-ticaret yatırımı çok daha az yatırımla gerçekleştirilebilir. Sıfırdan bir e- ticaret altyapısı geliştirmek gerekmez. Hazır sistemler sayesinde çok rahat ve hızlı bir şekilde işleme başlanabilmektedir. Diğer yandan, işe giriş sermayesinin çok yüksek olmaması başarı motivasyonunu düşürebilmektedir. Hazırlanan sermayenin büyük riskler altına sokulmamasına gayret gösterilmelidir. 2. Pazar Analizi: Seçilen dikey alanda yapılacak piyasa analizini sayesinde gerçekleşecek olan iş daha kısa sürede ve daha başarılı bir şekilde çıkarılabilir. Pazar analizini doğru yapmak, öncelikle işe başlarken doğru karar verilmesini ardından da daha karlı bir işletme kurulmasının yolunu açar. Pazar analizini yaparken dünya örneklerinin de incelenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Pazar analizi yaparken karşılaşılabilecek sıkıntı bilgi kaynaklarının kıt olmasıdır. Genel bir konuda kolaylıkla çok sayıda kaynak bulunabilmesine rağmen özel bir alanda aynı zenginliği yakalamak kolay değildir. Bunun için biraz araştırmacı, ısrarcı ve sabırlı olunması gerekebilmektedir. 3. Tedarikçiler: E-ticaretin temel noktalarından biri tedarikçilerdir. Kuracağınız işletme için tedarikçilerle ortak bir amaç doğrultusunda daha iyi bir işbirliği kurulabilmektedir. Çalışılacak tedarikçilerle aynı dili konuşmak daha iyi bir iletişim kurulabilmesi için yardımcı olmaktadır. Bunun yanında dikey bir alanda sınırlı sayıda tedarikçi olacağını ve adımların daha sağlam atılması gerektiği unutulmamalıdır. Tedarikçilerle olan ilişki muhtemel sıkıntıları müşteriye yansıtmayacak kadar iyi olmalıdır. 4. İş Yönetimi: Bir taburu yönetmek bir orduyu yönetmekten daha kolaydır. Teknik ekipten müşteri hizmetlerine kadar daha küçük ve birbirine yakın bir ekip kurmak
daha iyi olabilmektedir. Dolayısıyla daha rahat bir yönetim sergilenebilmektedir. Ekip çalışanlarının o sektöre özel ilgi duyması da daha iyi takım çalışması ortaya çıkarmaktadır. Küçük takımlarla çalışırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; motivasyon bozukluklarının tüm takımı etkileyebilmesidir. Kriz yönetimini ekip ile birlikte nasıl karşılanacağı planlanmalı ve her zaman ekibe değer verilmelidir. 5. Müşteri ilişkileri: Müşteri velinimettir. Eğer dikey bir iş yapılmak isteniyorsa bu söz, iki kat daha değerli olacaktır. Müşteri kitlesi genele kıyasla daha dar olacağı için onlarla iyi geçinmek daha anlamlı sonuçlar doğuracaktır. Bunu hem satış öncesi hem satış sonrası gösterilecek olan yakın ilgiyle yansıtmak gerekmektedir. Dikey bir alanda müşterileri memnun etmemenin bedeli daha yüksektir. Tek bir alanda çalışıldığı için yapılacak kötü bir yorumun muhatabı aslında bütün iş ve ürün olacaktır. 6. Pazarlama: Dikey alanda özellikle kulaktan kulağa pazarlamanın gücüne inanmak gerekir. Bunun için müşterileri iş alanı doğrultusunda bilgilendirmek ve satışları bu yönde zenginleştirmek yerinde olacaktır. İyi bir hedefleme ile çevrimiçi pazarlamaya da ayrılacak olan bütçe kontrol altına alınabilmektedir. Bunun için sosyal medya araçlarından ve Twitter daki gerçek zamanlı konuşmalardan faydalanmak büyük önem ve değer taşımaktadır. Tabii pazarlama yaparken rakiplerle arada olan mesafeye de dikkat etmek gerekir. Pazarlama bütçesini çok geride kalmayacak ve fazla yükseltmeyecek şekilde dengeli bir şekilde kullanmak yerinde olacaktır. 7. Rakipler: Dikey e-ticarete erken giriş yapan girişimciler kendini rakipsiz bulanacaktır. Ancak yapılan işin ilerlemesi ve gelişmesi durumunda rakiplerin doğması kaçınılmaz olacaktır. Özellikle, yatay e-ticaret modelini benimseyen sitelerinin (özel alışveriş siteleri dahil) benzer niteliklerde olan ürünleri veya hizmetleri satışını yapıp yapmadığına da dikkat etmek gerekir Grup alışveriş süreci de dikey e-ticaret modeli kapsamında şekillenmektedir. Dikey e-ticaret modeli kapsamındaki tüm prensipleri barındırdığı gibi temel mantığına bakıldığı zaman eski bir teori üzerine inşa edildiği görülmektedir. Bu teori, oyun Teorisi'ndeki "Güven Sözleşmesi (Assurance Contract)" adlı mekanizmadır. Bu mekanizmada grup alışveriş modelinde olduğu gibi belirli bir sayıda bir insanın bir A olayına katılması ve bu A olayının ancak belirli bir eşik aşıldıktan sonra gerçekleşmesi, aksi takdirde ise yapılan katılımların geri verilmesini ön görülmektedir. Ayrıca, kullandığı prensipler incelendiği zaman daha geçmişte internet üzerinde tek ürün satış sitelerinin kullandığı yapıya dair benzerliklerde görülmektedir. Bu teori ekseninde şekilenen bir dikey e-ticaret modeli olarak değerlendirilebilir. Çok kısa zamanda çok büyük oranda gösterdiği büyüme ve yaygınlaşma ile de kendini kabul ettirmiş ve bir iş modeli olarak da adlandırılabilir. Bu modeli benimseyen sitelerin çalışma prensibine bakıldığı zaman; bir ürün veya hizmetin toplu alınma durumunda yüzde elli oranında fiyat avantajıyla sunulabilmektedir. Bu noktada, siteye üye olan kişiler sunulan hizmeti büyük bir oranla indirimli alabilmekte iken, işletmelerde sundukları ürünleri ve hizmetleri toplu halde satabilmektedir. İşletmeler ile üyeler arasında ilişkiyi kuran ve yöneten girişimciler, kendi benimsedikleri gelir modellerine göre kazanç elde edebilmektedir. Bu gelir modelleri girişimcilerin benimsediği stratejilere göre değişiklik göstermektedir. Kimi zaman satışlardan komisyon alınırken, kimi zamanlarda da platform kullanım ve pazarlama faaliyeti ücretlendirilmektedir. Temel olarak sadece aracılık ettiği için herhangi bir operasyonel yükün altına girmemektedir. Ayrıca, ödemeyi site topladığı için işletmeye aktarana kadar büyük bir nakit akışı elde etmektedir. Model ölçeklenebildiği
için doğru işletmelerle çalışıldığı takdirde büyük komisyon gelirleri de elde edilmektedir. Grup alışveriş sitelerinde satılan ürün ve hizmetler çok çeşitlilik göstermektedir. Bunlar, bir restoranda yemek, konser, tiyatro gibi bir etkinlik için bilet, masaj veya güzellik merkezi hizmetleri olabilmektedir. Fırsatçı olabilmeye öykünmeye ek olarak bu tip platformların sunduğu fırsatların zaman kısıtlaması olması da müşterileri, ani karar verme baskısı altında daha fazla tüketime yönlendirmektedir. Ani karar verme baskısı sonucunda üyeler fazla düşünmeye şansı kalmadan satın alma eylemini gerçekleştirmekte, bu da satış oranlarını yükseltmektedir. 3. Türkiye de Grup Alışveriş Türkiye de 2010 yılında internet sektöründe en çok konuşulan konulardan biri grup alışveriş siteleri olmuştur. İlk defa Chicago da fırsatlar sunmaya başlayan Groupon adlı girişimin hızlı yükselen grafiği Türkiye deki girişimcilerinde dikkatini çok kısa bir zaman içersinde çekti. 2009 yılında hazırlıklara başlayan bir çok Türk grup alışveriş girişimi, 2010 ile birlikte hayata geçti. Bu süreci hızlandıran en önemli adımlardan biri de Mayıs 2010 da Groupon ın aynı zamanda Türkiye de de Şehir Fırsatı adlı bir grup alışveriş sitesinin sahibi City Deal ı satın alması ile birlikte bu alana iş yatırım yapılmış oldu. Ardından pazarın öncülerinden olan bir çok girişim de yatırım alıp hizmet ağını geliştirmeye başladı. Yapılan yatırımlar, kullanıcıların eğilimi ve satış oranlarının yükselmesi pazarı genişletti. Şu an da yaklaşık olarak 70 farklı girişim bulunmaktadır. Girişim sayısının artması, ilk girenleri genelleştirirken (yani grup alışverişi yatay modele çevirirken) oyuna geç dahil olan girişimleri de niş alanlara yönlendirmiştir. Kimi girişimler sadece kurumsal firmalara odaklanırken kimi girişimlerde sadece eğitim sektörü üzerine fırsatlar barındırmayı hedeflemiştir. Özellikle Türkiye ve Türk aile ve toplum yapısına bakıldığı zaman, yaklaşık 2 yıllık bir dönem içersinde yüksek bir ivme ile büyüme gösteren bu model beraberinde girişimciler için büyük riskler barındırmaktadır. Bu risklerin iyi analiz edilmesi, çıkarılan sonuçların tanımlı olan iş süreçlerine dahil edilmesi benimsenen modelin sağlıklı ve doğru bir şekilde gelecek vaad etmesine olanak sağlayacaktır. 4. Türkiye deki Grup Alışveriş Sitelerini Bekleyen Riskler Bu iş kolunda riskler ekosistemin farklı noktalarında tehlike arz etmektedir. Öncelikle tüketiciler açısından bakılacak olursa, bu sistemde onlara sunulan hizmet olan fırsatın algısı büyük önem taşımaktadır. Kuralları esnetmeye çalışmayan, caddede Pazar sabahı 9 da araba yokken bile kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmeyen bireylerden oluşan bir toplumda toplu satın almanın gücü büyük saygı uyandırabilirken, daha esnek davranmaya, kendi kendinin fırsatını yaratmaya eğilimli olan Türkiye de daha az dikkat çekebilmektedir. Bugün grup alışverişle alakalı sohbetlerde aynı restoranı kendim aradım, 8 kişi gelsek diye pazarlık yaptım, anladım ki menü fiyatları grup alışveriş reklamında üstü çarpıyla çizilen fiyattan düşükmüş gibi yorumlar duyulmaktadır. İşte bu algının yönetiminde maalesef tüm yük indirim sağlayan işletmecilerin değil, grup alışveriş platformlarının omzundadır. Sundukları hizmete güven oluşturmak uzun vade için çok önem arz etmektedir. Yıllardır teknoloji marketlerinin üstünü çizdiği fiyatlar içeren reklamlarla karşılaşan farklı tüketici gruplarının promosyon iletişimine gittikçe inanç kaybettiğini yürütülen araştırmalarda bizzat gözlemlenmiştir. bu durumda grup alışveriş siteleri için büyük risk doğurmaktadır. Bu nedenle, her gün, her fırsatın en doğru şekilde iletişimin yapılması gerekmektedir. Müşteri açısından çok önemli bir diğer olay ise, fırsat ürün veya hizmetin kalitesidir. İşletmenin kaldırabileceğinden daha fazla
sayıda indirim kuponu satılması, ardından bu kuponları kullanmak isteyenlerin, beklenen seviyede hizmet almamasıyla sonuçlanabilmektedir. Burada işletmeler ile grup alışveriş platformlarının iletişimi, doğru hedef belirlemeleri, her iki tarafın da diğerinin tecrübesinden yararlanması hayati önem taşımaktadır. Gerekiyorsa fırsata bir üst limit koyulmalıdır. Bu kontrol mekanizması grup alışveriş platformunun yüksek ölçeklenebilirlik avantajını yok etse bile konulmalıdır. Daha pahalı masaj gibi hizmetlerde, örneğin sadece bir aylık bir kupon indirimi süresince iş çıkışı saatlere randevu bulunamaması domino etkisi yaratarak sadece o işletmeciden değil, aynı sektörde diğer işletmecilerin vermeyi göze aldığı fırsatlardan da uzaklaşmaya neden olabilir. Markaya müşteri sadakati yaratmanın çok zor olduğu grup alışveriş alanında, fırsat platformunun, iş ortağı seçtiği işletmecileri test etmesi bir fark yaratacaktır. Bu prensibi benimseyen bazı fırsat siteleri de kullanıcılarına fırsatlardan yararlandıktan sonra otomatik olarak memnuniyet anketi yollayarak ölçemeye çalışmaktadır. Bir diğer durum işletmenin grup alışveriş sitelerine ayırdığı günlük, haftalık ve saatlik kapasitelerin takibi de önemlidir. Çünkü bu kapasite az olduğu takdirde yığılmalar olabilmekte ve kullanıcının ödemesini peşin yaptığı fırsattan yararlanabilme süresi istemsiz olarak uzayabilmektedir. Müşteri yoğunluktan, aldığı servisin beklentileri karşılamamasından şikayetçi olduğunda burada indirim yapmayı göze alan işletmecinin de hedeflediği faydayı kazanmasının zorlaşacağı aşikardır. Bu durumda, çoğu ilk defa kupon alırken o işletmenin varlığını öğrenmiş kitleyi, o tek ziyarette uzun vadeli müşteriye çevirmek, ya da ek ürün ve hizmetler satmayı başarmak da zorlaşmaktadır. Grup alışveriş sitelerinin yarattığı yeni müşteri grubunun akını esnasında sadık ve uzun süreli müşteriler de aldığı hizmetin kalitesine isyan edip daha az ziyarete yönelebilmekte, hatta sadık müşteri olup da indirimden faydalanamamayı kabullenemeyip indirim talep edebilmektedir. Tabii bunlara ek olarak sunulan hizmet veya ürünün fiyat algısının, böyle kampanyalarla zarar görmemesi için akıllı bir uygulama ve iletişim önem kazanmaktadır. Bu indirimleri özel nedenlere dayandırabilmek mevcut ve potansiyel müşteride, markanın kalite ve fiyat algısını yönetmek için çok önemlidir. Tabii basit görünümlü bir iş modeli bu kadar ilgi çekince herkesin kafasında grup alışveriş platformları neler yapmalı ve yapmamalı fikirleri de oluşmaktadır. Bu alandaki girişimciler de sadece fırsatları değil, operasyonu güçlendirmek adına da kadrolar büyütmekte, çağrı merkezleri kurmaktadır. Bu noktada asıl önemsedikleri ana nokta daima müşteri (site kullanıcısı) memnuniyetidir. Aslında ülke ekonomisinde KOBİ lerin ağırlığını dikkate alındığında yerel/bölgesel fırsatların ciddi bir potansiyel sunduğunu görülmektedir. Bu potansiyelin güçlü şekilde harekete geçirilmesini sağlayacak yaklaşımlardan biri de sadece orta ve üst gelir grubunu hedefleyecek fırsatlar sunmakla yetinmemek, daha geniş bir tabana, daha ortak ihtiyaçlara inebilen çözümler de geliştirmek yerinde bir hareket olacaktır. Tabii bu noktada sadece KOBİ değil büyük ölçekli projeler de akla gelmekte, GSM iletişim paketleri, zorunlu veya temel sigortalar gibi ürünler, hatta market zincirleriyle, büyük marka fast food restoranlara yapılabilecek çalışmalarda modeli destekleyecek ve geliştirecek adımlardan biri olacaktır. (Salim, 2011) 5. Sonuç Her ne kadar başlangıcındaki sahip olduğu gereksinimlerle dikey bir e-ticaret modeli olarak tanımlansa da, grup alışveriş her geçen gün yatay eksende daha çok kitleye hitap eden bir hal kazanmıştır. Bu duruma en çok
pazardaki rekabetin artması, iş alanını ilk benimseyen girişimcileri genelleştirmiştir. Daha sonra pazara dahil olmak isteyen girişimcilerde kendilerini daha niş alanlarda tanımlamaya başlamış, hedef kitlelerini, sundukları fırsatları özelleştirmiştir. Bu gelecek dönemde daha sert ve gerçekçi bir şekilde devam edecektir. Çünkü pazarda lider oyuncular artık belirlenmiş be pazarın büyük bir kısmını ele geçirmiştir. Türkiye deki ilgi oranları ve müşteri memnuniyeti oranları da dikkate alındığı zaman grup alışveriş artık dikey e-ticaret modeli gereksinimlerinden çok daha fazla gereksinime ihtiyaç duyduğu da ayrı bir önem konusudur. Gelecek dönemlerde bu modeli benimseyecek olan girişimcilerde kendi yürütecekleri süreçleri ve konumlandırmaları doğru analizlerle yapmaları yerinde olacaktır. Ayrıca, pazarın benzer niteliklerdeki ivme ile büyümeye devam edebilmesi için farklı eğilimlere yönelmeli ve büyük ölçekli zincir bayileri bulunan marka ve kurumsal firmalar ile çalışma yerinde olacaktır. Türkiye nin KOBİ ler konusundaki zenginliği de bu modeli benimseyen girişimcilerin göz önünde bulunduracağı bir diğer faktör olmalıdır. Yerelleşme hem doğru tedarikçileri bulma konusunda kolaylıklar yaratacak hem de pazarın büyümesine katkı sağlayacaktır. 6. Kaynakça Chaudhury, Abijit; Jean-Pierre Kuilboer (2002). e-business and e- Commerce Infrastructure. McGraw- Hill. ISBN 0-07-247875-6. Frieden, Jonathan D.; Roche, Sean Patrick (2006-12-19). "E-Commerce: Legal Issues of the Online Retailer in Virginia". Richmond Journal of Law & Technology 13 (2) Graham, Mark (2008). "Warped Geographies of Development: The Internet and Theories of Economic Development", Geography Compass 2 (3): 771. doi:10.1111/j.1749-8198.2008.00093. Kessler, M. (2003). More shoppers proceed to checkout online. Retrieved January 13, 2004 Bankalararası Kart Merkezi 2010 Raporu (2010), Dönemsel Bilgiler ve Raporlar, http://www.bkm.com.tr/donemselbilgiler.aspx (30/10/2011) Fırat (2010), Dikey E-Ticaret Nedir?, http://www.mavidukkan.com/dikey-eticaret-nedir (30/10/2011) Salim, Cihan (2011), Grup Alışveriş: Bir Ucundan Tutan Herkes İçin Fırsatlar Ve Riskler, http://www.yenimedyaduzeni.com/grupalisveris-bir-ucundan-tutan-herkes-icinfirsatlar-ve-riskler/ (5/11/2011) E-ticaret Siteleri ve İşletmecileri Derneği Aktivite Raporları ve Makaleleri 2011, www.eticad.org.tr (1/11/2011) Sanal Mimarlar, blog.sanalmimarlar.com/tag/e-ticarethacmi/ (4/11/2011) Seybold, Pat (2001). Customers.com. Crown Business Books (Random House). ISBN 0-609-60772-3. Miller, Roger (2002). The Legal and E-Commerce Environment Today (Hardcover ed.). Thomson Learning. pp. 741 pages. ISBN 0-324-06188-9. Kotler, Philip (2009). Marketing Management. Pearson:Prentice-Hall. ISBN 978-81-317-1683-0.