TÜRKİYE'DE GÜBRE DESTEKLEME UYGULAMALARI Zekai Özdemir* Bir ülkenin tarımsal yapısı ve yapının gerçekleştirdiği tarımsal verimlilik, tarımın genel ekonomiyi yönlendirmesin deki gücüne bağlıdır. Türkiye'de tarım işletmelerinin büyük çoğunluğunun küçük ve çok parçalı işletmeler durumunda oluşu, sermaye birikimim, teknoloji kullanımını ve tarımsal verimliliğini sınırlandırmaktadır. Devlet, işletmelerin yapısal bozukluğu dolayısıyla doğan olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için, bazı bitki ve hayvansal ürünlerin üretiminde girdi kullanılmasını ve dolayısıyla verim artışını teşvik etmek maksadı ile "girdi desteklemesi" yapmaktadır. 1. GİRİŞ Tarımsal girdi kullanımı, verimliliği, dolayısıyla tarımsal üretim seviyesini belirleyen en önemli unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir. Tarımsal destekleme politikaları içerisinde girdi fiyatlarının düşük tutulması, üretim maliyetlerinin düşürülmesinde en temel etkendir 1. Girdi kullanımı destek primleri çoğunlukla, "gübre, kaliteli tohum ve tarımsal mücadele ilaçlarına" verilmekte ve Ziraat Bankası'da buna aracılık yapmaktadır. Girdi desteği içerisinde ilk sırada yer alan gübre desteği ile, tarımda verimliliğin ne derece arttığı, bitkisel üretimde maliyetlerin ne oranda düştüğü, gübre desteklemesinde Türkiye tarımında hangi işletmelerin daha çok yararlandığı, bozuk bir tarımsal yapının hakim olduğu Türkiye'de, gübre desteklemesi nedeniyle ekonomide kaynak kaybının söz edilip edilemeyeceği, İ.Ü. İktisat Fakültesi İktisat Politikası A.B.D. Öğr. Üyesi. S. Niron, "Fertilizer Princing in Turkey", Fertilizer Producer Pricing iri developing Countries; Issues and Approaches; E.L.Segure, Y.T.Shetty, Nishimİzu (eds). Industry and Finance Series Volume II, The World Bank, Washington, D.C. 1988, s. 219-235.
282 ZEKA1 ÖZDEMIR desteğin gübre kullanım oranına etkisinin incelenmesi desteklemede gerçekçi kararlar alınması açısından önemli görülmektedir. 2. Türkiye'de Kalkınma Planlan ve Gübre Desteklemesi Tarım selrtörünün desteklenmesi, gelişmiş ülkelerde, "ürün desteklemesi, ekim alanın kontrolü ve taban fiyat uygulamaları" şeklinde uygulanırken, gelişmekte olan ülkelerde, "ürün ve girdi desteklemeleri", birlikte uygulanmaktadır. Türkiye'de tarımsal destekleme politikasının amaçları genel olarak, tarımsal fiyat ve gelirlerin istikrarda tutulması şeklindedir. Bununla beraber tarımsal ürün maliyetini düşürmek için Türkiye'de tarımsal girdileri destekleme uygulamaları yapılmaktadır. Türkiye'de kalkınma planlarında destekleme amaç, ilke ve politikaları şu şekilde belirtilmiştir. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda (1963-1967), "Tarımda Destekleme ve Amaçları, Sübvansiyonlar ve Transferler" başlığı altında toplanmış ve gerektiği hallerde, sübvansiyon politikası istisnai haller dışında nihai ürün yerine, üretkenliğin arttırılması amacıyla "girdilere sübvansiyon" verilmesi ilkesine uyularak yürütüleceği şeklinde belirtilmiştir. İkinci Beş Yıllık kalkınma Planı'nda (19674972), "Fiyat Politikaları"", başlığında toplanmıştır. Buna göre, tarımda fiyat politikası üretkenliği artırıcı bir araç olarak kullanılacaktır, böylece, üretimde verimliliği artıran "girdilerin fiyatların yükselmesini" önlemesi planlanmıştır. Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda (1978-1982), "Tarım, İlkeler ve Politikalar", başlığı altında toplanmış ve tarımsal destekleme politikası uygulamaları ucuz ve yeterli girdi, kredi, tarımsal eğitim, tarımsal teşkilat ve teknoloji gelişme imkanlarının arttırılması gibi "fiyat dışı destekleme" araçlarına yer verilmiştir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda, "Gübre Sanayi, İlkeler ve Politikalar" başlığı altında toplanmıştır. Planda, gübreye yapılan devlet desteklemesinin AT'na uyum politikası çerçevesinde yürütülmesi belirtilmiştir. Bununla beraber gübre destelemesinin, gübrelerin içermiş olduğu "bitki besin maddeleri" baz alınarak yapılması esası benimsenmiştir. 1984 Yılı İcra Plam, Tedbir No: 60'da, "Gübre sübvansiyonu tedricen azaltılacaktır". 1985 Yılı İcra Planı Tedbir No: 63'de 1984 Yılı İcra Planı, Tedbir No:
TÜRKİYE'DE GÜBRE DESTEKLEME UYGULAMALARI 283 60'da, Tarımsal üretimin teşvik fiyat politikası yanında ucuz ve yeterli girdi, tarımsal eğitim, tarımsal teşkilatlanma ve teknoloji gelişme imkanlarının arttırılması gibi fiyat dışı destekleme araçlarına ağırlık verileceği belirtilmiştir. VII. Beş Yıllık Kalkınma Plan'ı döneminde hedef ve politikalar özellikle optimal büyüklükte tarım işletmelerinin oluşturulmasına yöneliktir. Buna ilave olarak, gübre kullanımında verimliliğin arttırılması, diğer bir ifade ile en uygun cins, miktar ve zamanda gübre kullanımını teşvik için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak gübre kullanımı ile gübreleme konusundaki eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi hedeflenmiştir. Ayrıca kimya gübre sektöründe yer alan kamu kuruluşlarının, bir bütünlük içinde yeniden yapılandırılması arasında yer almıştır. Türkiye'de Gübre Destekleme Uygulamaları Planlı dönemin başından itibaren Türkiye'de, zaman zaman seçim ekonomisi tercihlerine uygun düşen tarımsal destekleme politikaları uygulanmış olsa dahi, tarımsal üretimi ve verimliliği artırmak maksadı ile tarımsal girdi kullanımı teşvik ve özendirici politikalar uygulanmıştır. Türkiye'de gübre tüketimi ve yerli gübre üretiminin desteklenmesi ile ilgili politakalar değerlendirilirken, 1986 yılı Öncesi ve soması olarak ele alınması gerekmektedir. Çünkü, 1986 öncesi ve sonrasında, Türkiye'de kullanılan her çeşit kimyasal gübrenin hem yerli üretimini hem de tüketimini teşvik eden farklı farklı politikalar uygulanmıştır. 1986 öncesi gübre destekleme uygulamalar; Türkiye'de gübre tüketimi ve yerli imalatın desteklenmesi diğer bir ifade ile, Türkiye'de tüketilen her çeşit kimyasal gübrenin hem yerli üretimi hem de tüketimini teşvik eden politikalar 1961 yılında başlamıştır. Bu yıllarda, gübrenin fabrika çıkış fiyatı ve çiftçilerin ödeyeceği fiyatlar, DPT'nın tavsiyesiyle, hükümet tarafından tesbit edilen kararnamelerle ilan edilmekteydi. 1973 yılından itibaren gübre tedarik ve dağıtımında iki kamu kuruluşu olan Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) ve Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TŞFAŞ) ne 8.05.1973 tarih ve 14543 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile görev verilmiştir. Bir Kamu İktisadi Teşekkül olan Zirai Donatım Kurumu, kamu fabrikalarından ve özel fabrikalardan aldığı, gerektiğinde ithal ettiği gübrenin, tüm ülkede TŞFAŞ tarafından dağıtılan gübre dışında kullanılan tüm gübrelerin çiftçilere dağıtılmasından sorumlu tutulmuştur. TŞFAŞ, ise yalnızca şeker pancarı üreten
284 ZEKAİ ÖZDEMİR sözleşmeli üreticilerin gübre taleplerini karşılamakla görevlendirilmiştir. Bu iki kuruluş, yurt içinde üretilen gübreye dünya fiyatlarının üstünde bir ödeme yapar, çiftçilere ise, dünya fitalranınrn altında satar ve bu fiyatlar arasındaki farklarda "kurum zararı" olarak Hazine tarafından karşılanırdı. 24 Ocak 1980 kararlarına kadar bu uygulamaya devam edilmiştir. Bir başka ifade ile, 1980'e kadar, "sübvansiyon uygulamalar", oran olarak en yüksek seviyeye ulaşmış ve gübredeki sübvansiyon 1979 yılında % 80'e ulaşmışür (Tablo-1). 1980'lerde liberalleşme eğilimleri neticesinde gübre "temel mal" olmaktan çıkarmış ve TZDK'unca satılan kimyevi gübrelerin fiyatlarına % 500 oranında zam yapılmıştır (Tablo 2). Ayrıca, gübrede uygulanan sübvansiyon oranın azaltılmasına yönelik adımlar atılmıştır. Buna ilave olarak 1982 yılında Dünya Bankası ve DPT'nca Türk Mühendislik, müşavirlik ve Mütehatlik ve A.Ş. (TÜMAŞ)'ne yaptırılan ve kısa adı "Gübre Pazarlama ve Fiyatlandırma Etüdü", olan bir etütde: Kimyasal gübrelerde uygulanan sübvansiyonların kademeli olarak kaldırılması Mevcut pazarlama ve dağıtım sisteminin değiştirilmesi Fiyat sisteminin değiştirilmesi şeklinde öneriler yapılmıştır 1984 Yılı İcra Planı 60 NoTu tedbirde "gübre sübvansiyonu tedricen azaltılacaktır", denilerek, gübre sübvansiyonunun azaltılması resmi olarak Hükümet Programma alınmıştır. 1984 ve 1985 yıllarında ikişer defa olmak üzere TZDK'nca gübre perakende satış fiyatına toplam % 360 oranında zam yapılmış ve 1988 ydma kadar kademeli olarak sübvansiyonun sıfırlanması hedeflenmiştir. «1986 sonrası gübre destekleme uygulamaları 1986 yılında da DPT'nca Artur D.Little ve -TÜMAŞ'a yaptırılan "Gübre Sektörü Rehabilitasyon Etüdü"de: TZDK'nun perakendecilik faaliyetinden çekilmesi TZDK'nun ithalat tekelinin kaldırılması TZDK'nun tedarik ve dağıtım görevlerinin azaltılması önerilmiştir. "Ancak 1986 yılı ara seçimlerinden sonra sübvansiyonun kademeli olarak
TÜRKİYE'DE GÜBRE DESTEKLEME UYGULAMALARI 285 kaldırılmasına yönelik uygulamadan vazgeçilmiş ve 1986 yılı sonrasında oransal zaman zaman azalmasına rağmen sübvansiyon azalmasına rağmen, sübvansiyon miktar olarak artarak devam etmiştir. 1986 yılında "gübre tedarik, dağıtım, fiyat ve sübvansiyon" sistemi 1.7.1986 tarihinde yürürlüğe giren 86/10715 sayılı Bakanlar Kurulu karan ile tamamen değiştirilmiştir. Buna göre, ilk kez somut olarak gübrede devlet desteğinden söz edilmiş ve "Türkiye'de bitkisel üretim yapan gerçek ve tüzel kişilere münhasıran bitkisel üretim amacıyla daha ucuz fiyatla gübre sağlanması ve destekleme ödemesi yapılması belirtilerek", gübre desteklemesi açık bir şekilde ifade edilmiştir. Buna ilave olarak, gübre tedarik ve dağıtım konusunda TZDK ve TŞFAŞ'mdan başka, Türkiye'de gübre fabrikaları ve bunların pazarlama şirketleri, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ile Tarım Satış Kooperatiflerinde görev almaları sağlanarak, sistem "liberalize" edilmiştir. Böylece, kimyasal gübre ithalat ve ihracatındaki kısıtlamalar kaldırılmış ve yerli üreticiler fabrika çıkış fiyatlarını rekabete açık piyasa şartlan altında serbestçe tesbit etme imkanına kavuşmuşlardır. Dolayısıyla, hükümetin gübre dağıtım ve fiyat tesbitinde doğrudan müdahalesi kısıtlanmışür. Buna ilave olarak gübredeki liberalleşme eğimleri, TZDK'nın gübre dağıtımından doğan zararı Hazine tarafından karşılanması ile ilgili uygulamaya son verilmiştir. Ayrıca gübre tedarik maliyetinin (faiz, iç nakliye ve bayi komisyonu gibi ek maliyet farkı) yüksek oluşu, TZDK'yı özel sektöre ait gübre işletmeleri ile rekabet etme gücünü kırmıştır. Bu nedenlede kuram ve özel kuruluşlarca satılan gübre fiyatları arasında zaman zaman bazı gübrelerde % 64 varan fiyat farkı oluşmuştur. Bu uygulamların bir sonucu olarak TZDK'm 1985 yılında yerli gübre piyasasında pazar payı % 90'larda iken, 1986'da % 66'ya, 1987'de % 25;e ve 1992 yılında % 15 seviyelerine inmiştir. Bütün bu olumsuz gelişmeler 1995 yılında TZDK'unu sistemin dışına itmiştir. Gübre ticaretinin serbestleşmesi, çifçilere verilen sübvansiyon sisteminin de değişmesini zorunlu hale getirmiştir. Yeni sistemle, hükümet, genellikle yılda iki kere üreticilere satılan gübre karşılığı olarak dağıtıcılara kilo başma destekleme ödemesi yapmaya başlamıştır. Bu ödemeler bütçe dışı Özel fonlardan karşılanması ve satış makbuzu karşılığı Ziraat Bankası tarafından ödenmektedir. Daha başka bir ifade ile serbestieştiren gübre tedarik, dağıtım ve fiyat sisteminde, gübre üretici ve dağıtıcı kuruluşlara "Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu"undan gübre destekleme ödemesi yapılmıştır. Türkiye'de gübre desteklemesinin doğrudan çiftçiye yapılması ve KDVTi gübre fiyatının belirli bir %'si olarak tesbit edilmesine ilk defa 14.9.1994
286 ZEKAI ÖZDEMIR tarihinde başlanmıştır. Gübredeki destekleme sıra ile 14.9. 1994'de KDV'İi gübre fiyatının % 20'si, 15.10.94'de % 30'u ve 26.10.95'de ise % 50'si olarak belirlenmiştir. Bu anlamda gübreye yapılan destek, gübre fiyatlarında meydana gelen artışa bağlı olarak otomatiğe bağlanmıştır. Bütün bunlara ilave olarak, yeni sistemde ile gübre sektöründe Tarım Kredi Kooperatifler'inin (TKK) fonksiyonları artuılmıştır. Ancak, TKK, bir taraftan gübre sezonunun başlangıcında belirlediği yüksek gübre fiyatları nedeniyle piyasa fiyatlarının yükselmesine neden olurken, diğer taraftanda ortakların % 50 destekleme miktarını düşürerek, kredili gübre satışı yaptığı içni, Kooperatif ortaklanmn satın aldıkları gübreleri piyasada faturasız olarak satmaları nedeniyle fiyat istikrarsızlığına neden olmaktadır. 3. Türkiye'de Gübre Fiyatları ve Destekleme Oram Türkiye'de gübre fiyatlarını ve gübre üretim ve tüketimini etkileyen en önemli politik olay, 1973-1974 yıllarında yaşanan "petrol krizi" dir. Bir başka ifade ile, bir taraftan gübre hammaddesi ve mamul gübre fiyatlarında büyük artışlar meydana getirmiş, diğer tarafdan da Türkiye'de "gübrede sübvansiyon" uygulamasının başlamasına neden olmuştur. 1975 yılında gübre perakende satış fiyatları önce % 40, daha sonra % 10 seviyelerine düşürülmüş ve daha somada fiyatlarda doğabilecek artışın satış fiyatlarına ve tarım ürünü maliyetlerine yansıtılmaması yönünde veya sübvansiyon uygulamalarına başlanılmıştır. Türkiye'de 1970Tİ yılların sonunda, ekonomik düzenlemeler ve fiyat ayarlamalarının yapılması zorunluluğu doğmuş ve 24 Ocak 1980 kararları bu zorunluluk çerçevesinde, TZDK tarafından satılan gübrelerin perakende satış fiyatlarına % 476'lara varan artışlar yapılmıştır. Fiyat artışının bir sonucu olarakta 1980 yılında, 1979 yılma göre gübre tüketimi % 21 oranında düşmüştür (Tablo-3). tbu dönemdeki gübre sübvansiyonu, 1980 yılında 1979 yılına göre % 71 ve 1981 yılında da 1980 yılma göre % 59 oranında artmış olmasına rağmen, tarım işletmesi sahiplerinin ödediği fiyatlarda da yüksek artışlar olduğu için, toplam fiyat içerisindeki destekleme oram 1979 yılında % 80 dolayında iken, 1980 yılında % 56'ya inmiş ve 1983 yılındaki % 63 hariç tutulursa oran, giderek azalmıştır. 1984 ve 1985 yıllarında yine gübre fiyatlarında % 86 ve % 82 oranındaki artışlar, tüketimin önceki yıla göre % 1.76 ve % 2.40 oranında azalmasına neden olmuş ve 1985 yılı tüketimi 1979 yılı tüketiminin altına düşerek 1.427.414 ton olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla 1984 Yılı İcra Planı Tedbir No: 60'da
TÜRKİYE'DE GÜBRE DESTEKLEME UYGULAMALARI 287 belktüen yıllar gübredeki sübvansiyonu tedricen azaltılmasına yönelik uygulamaların yapıldığı yıllar olmuş ve sübvansiyon oramda olarak % 47'ye indirilmiştir. Ancak 1986 yılında sübvansiyonunun azaltılması ile ilgili uygulamadan vazgeçilmiştir. (Tablo-2)'de 1986-1993 döneminde gübre satış fiyatlarının 22 kat artığı fakat buna rağmen gübre tüketimi 1993 yılında 2.207.199 tona yükselerek % 45'likbir artış göstermiştir. Bununla beraber 1986 yılından 1994 yılma kadar gübre ithalinde fon ve vergi uygulanmasında gübre tüketimini etkilemiştir. 4. Sonuç Türkiye'de 1970'li yılların başından günümüze kadar yapılan destekleme uygulamaları, gübre tüketimini belirli bir seviyeye gelmesini sağlamış, fakat, birim alanda kullanılan gübre miktarında henüz beklenilen seviyeye erişilememiştir. Bir başka ifade Üe Türkiye'de gübre destekleme uygulamaları ile tarım işletmesi sahipleri, verimin, dolayısıyla üretimin artmasında gübrenin yeri ve önemi kavramış, ancak tüketilen gübre miktarında istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. Bitkisel üretim faaliyetinde bulunan çiftçiye yapılmakta olan gübre desteklemesinin, geçmiş yıllarda üretici ve dağıtıcı kuruluşlara yapılması, haksız bir rekabeti doğurmuştur. Bununla beraber, gübre tedarik ve dağıtımılır ilgili kamu kuruluşlarından Tarım Kredi Kooperatifleri, yurt içi gübre üreticilerinden satın aldığı gübrelere % 30-50 oranında ilave masraf yaparak satışa sunduğu için özel kuruluş gübre fiyatları ile rekabet edememekte ve TZDK'nın konumuna düşmektedir. Türkiye'de gübre desteğinde yeni sistemde, desteği doğrudan tarım işletmesi sahiplerine yapılmaktadır. Bu uygulamada beklenilmeyen problemlerin suistimaüerin ortaya çıkmasına neden olabilecek niteliktedir. Gübre ve gübre gibi diğer girdilerin subvanse edilmesi, "fiyat desteğine" oranla küçük üreticinin yararlarına daha uygun düşmektedir. Ancak, bu durumunda ekonomiye katkı sağlamayan ve bu nedenlede bir kaynak kaybına doğmasına sebep olduğu söylenebilinir. Bununla beraber yapılan gübre desteği, küçük verimlilikteki tarım işletmelerinin varlıklarını koruma ve üretime devam edebilmelerine imkan vermekte fakat, Türk tarımında ortalama verimliliğin düşmesine neden olmaktadırlar. Gübre desteği, verimi yüksek olan işletmelerin, dolayısıyla bu tarım işletmesi sahiplerinin gelir seviyesini yükselmesini sağlamakta fakat, verimi düşük işletme
288 ZEKA İ ÖZDEMIR sahipleri arasındaki gelir farklılıklarını artırmaktadır. Türkiye'de gübre destekleme uygulamaları, gübre üretici ve dağıtıcı kuruluşlara ilave finansman yükü getirmiş ve bu yükte, fiyatlara yansıyarak Türk ekonomisinde enflasyonist bir etki meydana getirmiştir. Türkiye'de girdi destekleme yoluyla yapılan desteklemenin, tarımsal yapının iyileştirilmesine yönelik olduğu söylenemez. Gübre desteklemesi, gerek bu yönü ile ve gerekse enflasyonist etkisi dolayısıyla uygulamadan kaldnılmıştır. Ayrıca, Türkiye'de "ürün fiyatı - gübre fiyat dengesinin" oluşmaması, üretilecek ilave ürünlerin değerlendirilmesi ve planlama imkanlarının geliştirilmesi gereğini doğurmuştur. Bütün bunlar gübre talebinin artmamasmm en temel nedenleridir. Buna ilave olarak, gübre sektörüne devlet müdahalelerinin devamı nedeniyle belirsizliklerin doğmasıda gübre "üretim-tüketim dengesini" engelleyici etkiler yapmaktadır. 1 I Tabİo-1! [! Gübre Tüketimi ve Oesleİdeme Miktarı '! Yü Gübre TÜk. (T«n) ÇOF{nıiI.TI) DT(Mü-TI) T.T (MİL TL) DM or«nı% ] 1979 1.476.593 6.877 28.325 32.202 80,5 ^_ 1980 1.165.380 30.012 383.489 68.361 56J I 1981 1.309.342 48.584 68.491 117.075 583 j 1981 1.450.190 7.004 73.37) 140.375 52,3 1983 1.633.351 75.620 126.029 201.649 62,5 1984 1.604.554 132.788 16-1.709 297.497 55,4 1985 1.427.41J 215.454 193.939 409.393 47,4 1986 1.529.182 270.754 240.142 510.896 47,0 1987 1.777.059 385.753 365.205 750.958 48,6 1988 1.613.046 732.728 487.373 1.220.101 39,9 1989 1.797.326 1.039.939 980.718 2.020.657 48,5 1990 1.887.883 1.613.118 1.220.373 2.833.491 43,1 1991 1.769.411 2.724.658 1.485.091 4.2G9.749 35,0 1992 1.927.643 3.877.090 2.471.734 6348.823 39,0 1993 2.207.199 8.796,544 4.629.265 13.425.809 34,0 1994 1.507.131 17.5ft3.175 7.036.605 14.5J9.781 18,7 1995 1.700.440 32.079.911 16.541.434 48.621.346 34,0 Kaynak;Gflbrr, VlLflej Yıllık K»lituwja Planı Oıel Blüms Komisyonu R»poru,DPT YayunYayoı No;2445- Ö Kj502,Ankar, 1996, S.221 1 ÇÖFiÇirtçiran Ödediği Frvat (TZDK, FiyaH) DT:Sübvansiyon veva Destekleme Tutarı, TT:TocUm Tutar DM:0«teklemeMiktHrı TabIo-2 Türkiye'de Gübre Frj»rt»r Sflbre Cins 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 A.SfflfBt 250 460 697 1639 4105 3950 8125 U\itrat 261 363 605 930 1756 5250 4750 8800 Üre 479 825 1087 2030 6720 6875 12750 TSP 354 780 950 6000 7700 6850 12750 DAP 562 770 1387 2778 8960 8500 16750 20.20.0 431 625 1030 2169 7140 6000 11500 P.SOlfat 487 755 1403 3574 10500 9500 18000 Kayn*k:TZDK ve TKK
TÜRKİYE'DE GÜBRE DESTEKLEME UYGULAMALARI 289 KAYNAKLAR Ali Özgüven, Ortak Tarım Politikası ve Türkiye Üniversite Basımevi, Bursa, 1982, Gübre, IIV. Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT Yayın No: DPT - 2445 - ÖİK : 502, Ankara 1996. Gülten Kazgan, Tarım ve Gelişme Der Yayınları, İstanbul 1983. Gülcan Eraktan, "Türk Tarımı İçin Alternatif Politika Arayışları", 3. İzmir İktisat Kongresi 4-7, Haziran 1992, DPT. M.TALİM, G.SANER, E.ARDIÇ, Î990 Türk Tarımında Yapısal Sorunlar ve Yapının İyileştirilmesi, Türkiye Ziraat Mühendisliği 3. Teknik Kongre, Ankara. S. Niron, "Fertilizer Prineing in Turkey", Fertilizer Producer Pricing in developing Countries; Issues and Approaches; EX, Segure, Y.T.Shetty, Nishimizu (eds). Industry and Finance Series Volume II, The World Bank, Washington, D.C., 1988, s. 219-235.