EGiTİM PLANLAMASı. İNSAN KAYNAGINI GELİşTİRME. TAliM VE TERBiYE DAiRESi YAYıNLARı, 20 EGiTiM PLANLAMASININ ilkeleri SERisi. 2



Benzer belgeler
ULUSLARARASI FİNANS UZMANI

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Sağlık Kurumları Yönetimi

T.C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ

HAZIR GİYİM TEKNİKERİ (GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ TEKNİKERİ)

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

PLANLAMA NEDĠR? Planlama, bazı amaçlara ulaşmak için gelecekte uygulanacak bir dizi kararları hazırlamaktan oluşan bir süreçtir.

MBA MBA. İslami Finans ve Ekonomi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

RAKAMLARLA KONYA İSTİHDAMI FEYZULLAH ALTAY

Siirt İli İşgücü Piyasasında Nitelikli İşgücü İhtiyacı ve Mesleki Eğitim by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVI NEDEN BURAYA GELDİK? YA DA NASIL OLDU DA BURAYA GELDİK? Çalışma Alanları

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENİ

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

AKILLI BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ PROGRAMINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR : ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ MESLEK : MESLEK SEVİYESİ :

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE RAMBLE TAMİR BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ULAŞTIRMA HİZMETLERİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE LOJİSTİK ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 YILI FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE DE MÜHENDİSLERİ N SORUNLARI VE MÜHENDİS

MATBAA ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurum ya da kuruluşunda; öğrencilere ya da yetişkinlere, matbaa meslek alanı ile ilgili eğitim veren kişidir.

KİMYA ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda öğrencilere kimya ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

TEKSTİL TEKNOLOJİSİ TEKNİKERİ

METAL TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KALİTE KONTROL ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KESİN PROJE RAPORU PROJENİN ADI PROJEYİ HAZIRLAYANLAR BABÜR NEDİM ÇAĞATAY OKUL ADI VE ADRESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ EVDE ÇOCUK BAKIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ISBN

METAL TEKNOLOJİSİ ÖRTÜLÜ ELEKTROT VE ARK KAYNAĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ ELEKTRİK KUMANDA VE OTOMASYON TEKNİKLERİ GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

METAL TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ENDÜSTRİYEL KALIPÇI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

Altın Ayarlı İslâmi Finans

MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM YÖNETMELİĞİ

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

KARİYER YÖNETİMİ. Kariyer teorisi iki nokta üzerinde odaklanmaktadır. Öğr. Grv.. M. Volkan TÜRKER

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

Internationale Gesellschaft fur Ingenieurpadagogik (IGIP)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KAYNAKÇILIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÖĞRETMENLİK VE ÖĞRETİM MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜLERİ DİREKSİYON EĞİTİMİ ÖĞRETİCİLİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Trabzon Rehberlik ve Araştırma Merkezi

İçindekiler İNSANIN ÖNEMİ VE ÇALIŞMA HAYATINDA İNSANA DÖNÜK YAKLAŞIMLAR... 1

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

TEKNOLOJİ EĞİTİMİ. Hafize KESER* Amaçlan. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi.

Makine Mühendisliği Bölümü

ŞARAP ÜRETİM TEKNİKERİ

SANAT VE TASARIM SANATSAL MOZAİK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ C İLE MİKRODENETLEYİCİ PROGRAMLAMA GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE TAHLİSİYE VE GAZ ÖLÇÜM CİHAZLARI BAKIMCISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SAĞLIK PERSONELİNDE LİSANSÜSTÜ EĞİTİMİN ÖNEMİ

PERSONEL-İNSAN KAYNAKLARI

ULAŞTIRMA HİZMETLERİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ELLE TAŞIMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Performans ve Kariyer Yönetimi

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821


STANDART VE STANDARDİZASYON

Yaş Doğrulama Metotları

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ İLK YARDIM MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İNSAN KAYNAKLARI UZMANI (YÖNETİCİSİ)

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

MOTORLU ARAÇLAR TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE OTOMOTİV ELEKTROMEKANİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ALÇI VE ALÇI LEVHA ÜRETİM OPERATÖRLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini,

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE YER ALTI NAKLİYAT BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE MEKANİK NEZARETÇİLİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ÇİMENTO MEKANİK BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TARIM TEKNOLOJİLERİ SICAK İKLİM TAHIL YETİŞTİRİCİLİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANA YÖNETMELİĞİ

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

Yönetim. Prof. Dr. A. Barış BARAZ

İNSANA YAPILAN YATIRIM YERDE KALMASIN (I) Salı, 26 Kasım :00

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ BİLGİSAYARDA GİYSİ KALIBI HAZIRLAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÜRO YÖNETİMİ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SATIŞ YÖNETİMİ MESLEK ELEMANI

ELEKTRİK -ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

İŞLETMECİ TANIM A- GÖREVLER

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

Günümüzde, küreselleşme ve teknolojik gelişmeler, hızla gelişen ülkemizde nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın her geçen gün artmasına neden olmuştur.

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

İSTANBUL TEKNİK ÜNIVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PAZAR İÇİN YENİ MAMUL GELİŞTİRME PAZARLAMA KARMASININ OPTİMUMLAŞTIRILMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

İŞLETME YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONDA TEMEL KAVRAMLAR

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ UZMANI

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN

FİZİKÇİ TANIM KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN SAMSUN A /I

ZİRAAT MÜHENDİSİ (HAYVANSAL ÜRETİM)

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ MÜŞTERİ HİZMETLERİ TEMSİLCİSİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK ÖLÇME TEKNİKLERİ GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Neredeyiz? Nereye gidebiliriz?

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Transkript:

TAliM VE TERBiYE DAiRESi YAYıNLARı, 20 EGiTiM PLANLAMASININ ilkeleri SERisi. 2 EGiTİM PLANLAMASı ve İNSAN KAYNAGINI GELİşTİRME Yazan F. HARBisON Çeviren Doç. Dr. Hıfzı DOCAN BİRİNcİ BASKI DEv"LET KITAPLARI MILU ECiTiM BASıMEVI - ANKARA 1973

TAliM VE TERBivE DAiRESi VA VINLARı, 20'. EGiTiM PLANLAMASININ ilkeleri SERisi, 2 İNSAN EGİTİM PLANLAMASI ve KAYNAGINI GELİşTİRME i. i. E:. P. -I. i. P E 9. Rue (.Oe'oc{Orı.PARIS.XV~ [2B.JAN.1976]. B'BLIOTHEaU~ iren Yazan F. HARBISON. Doç. Dr. ıfzı DoCAN BİRİNCİ BASKI DEVLET KİTAPLARI MILLI ECITIM BASıMEVI - ANKARA 1973

Pariste bulunan UNESCO Uluslararası Eğitim Planlaması Enstitüsü'nün 1968 yılında basılan "Educational Pla.nning and Human Resource development" adlı ve HEP 66/11.3 aif numaralı yayınından adı geçen Enstitü'nün izniyle çevrilmiştir. (c) UNESCO 1970. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye KUl'ulunun 5-11-1973 tarih ve 17 sayılı karariyle bastırılması uygun görülmüş, Yayımlar ve Basılı Eğitim Malzemeleri Genel MUdürlüğünün 13-3- ı 973 tarih ve 2719 sayılı emirleriyle 7000 adet basılmıştır.

EGtTtM PLANLAMASININ ILKELERI Bu serideki kitapçıklar!başlıca iki :tür okuylj.cu için yazılmıştır: Özel: likle ıgelişmekte olan ülkelerde eğijtim plan1laması ve yönetimi ile uğraşanlar ya da bu görevlere hazırlananlar; ve yüksek devlet memurları ilesiya 'sal önderler gibi, eğıiitim planlamasını ve onun ulusaıl gelişm~ye nasıl ya~ rarlı_olabileceğinidaha genel bir düzeyde anlamaya çahşan -daha az uz manlaşmış- ıbaşka kişiler. Söz konusu lutapçıklar,!hem bu konuda kendi kendilerine okuyarak aydınlanmak istey:en kişillere, hem de eğitim prog Tamlarına kaıtılan!lara yararlı olmak amaciyle ıhazırlanmıştır. Çağdaş eğitim planlaması anlayışı, herbiri planlamayı değişik bir bi 'çirnde görmek eğiliminde olan çeşitli ibilim danarındaki uzmanların dikka tini üzerineçekmiştir.bu serideki kitapçıklardanbazlılarının amacı, bu kim.selerin görüşlerini birbirlerine ve günün birinde on!larm yerini almak üze re yetiştti.riimekte olangençlere açıklamalarına yardımcı olmaktır. Ama görüşlerdeki Ibu çeşit1iliğin arkalsında yeni ve güçlenen bir birlik vardır.. -Gelişmekte olan ül1mlerdeki uzinanlar ve yönetieij1er, değişik Ibi:lim daha rmdan kaynakalmakla birj:im;e, dahaçok dünyanın şimdiye ~adar görmediği ölçüde ivedi ve,güç eğitim sorunlarına birime karşı koymak durumunda kalan bir öncüler grubunun bu alandaki bmgiye eşsiz bir katkısı olan bazı,temel i1ke ve uygulamaları.:kabul etmeye ibaşlamaktadırlar.!şte seri deki öteki, ki,tapçıklar bu ortak deneyjeri açıklamakıta ve eğitim planla ; masının seçme bazı yönle~ıine ilişkin eldeki en iyi fikirleri özet olarak sunmaktadır. Okuyucuların geçmişteki yeitişimleri arasmda büyük farklar!bulunacağından, yazarlara, konularını en basit billg:ilerden Ibaşlayarak tamtmak:, bazıkimselerin çok iyi tanımal'arına karşılık, bazrlarının \hiç bilmedikleri teknik terim~eri açıklamak ve Ibelirli ibir biltmsel duzeyi korurken bazı uzmanlık dalları dışında konunun!h:iç de yabancısı olmayan okuyucularm düzeyıini de aşmamak gibi ıgüç bir görev verillmiştir. Böyle bir tutumun, söz konusuki1tapeık1arın tüm okuyucularca ra!hatlıkla anlaşılmasını' sağlamak gibi bir üstünlük /taşıdığı açıktır. Wellington'daki Yeni Zelanda Eğiıtim Araştırmaları Kurulu'ndan Dr. C. E. Beeby'nin g'ene1, yöne'tıneliğini yaptığı ıbu seri belirli bir biçime

IV \ g'öre lhazırlaniil1 olmaklla!birlikite, yazarl:arın açıkladıkları görüşler arasındaki ayrılıkları, hatta çelişmeleri önlemek içinı herhangi bir çaba harcanmamıştır. Enstitü yetkililerinin görüşüne göre, Ibu yeni ve!hızla geli1jen. bilgi ve uygulama aianında kesin bir,görüş ortaya koymak için daha vakit erkendir. Bu nedenle, seride~i kitapçıklarda yer a!lan ve sorumluluğu yaza.rilara ait olan görüşleri VNESCO ve Enstitu'nün her zaman pay~m.asısöz konusu almamakla birlikte, bu,düşüncelerin uluslararası piyasada dik-_ kati çekeceği kanısındayız. Öyle sanıyoruz ki, ortak deneyleri ib4"çok Ibi lim dallarını ilgilendiren ve dünya ülkelerinin büyük bir bölümünü kapsa~an yetkili kişilerce öne sürülmüş görüşlerin burada bir kesiitini sunmanın tam zamanıdır.

ÖNSÖZ Insan kaynağını geliştirme konusundaki. bu iki döküman, alanında <ı.ünyada önde gelen. moriıtelerden birisitarafından yazılmıştır. Frederick Harıbison Prjston üniversiıtesinc1eekonomi profesörü olup iş ekonomisinde milli düzeyde bilinen v;e HEP konseyinin,danışma üyelerinden birisidir. Gelişmek.te olan ülkelerdeki insan kaynaklarını geliştirme konusunda ()2)el bir tecrülbeye saihiptir. Profesör Harbison UNEıSCO, ILO, ülecd, AID, Dünya Bankası ve Pan - Aımerican Birliğine danışman olarak!hizmet etmişrt4'. Ayrıca çeşitiimrika v'e Güney Amerika ülkelerinde insan-. gücü ve eğitim araştırmalarının yapılmasına yardım etmiışınr. Harbison New - York'ta bulunan Eğiıtim Planlaması ve İnsan Kaynağını Geliş.tirm.e ve Dünya Durumu isimli komiıtesinin başkanıdır. Harbison belirli ibir d~sip1in görüşü altında ya:zımamadır. O çevremiz,de gelişmekte olan ülkelerin insangücü ve ıeğitim prdbleinlerini görmeyi.,öğrenmiş ibulunmaktadır. Önun söylediklerinden bazıları, ekonomi alanın da bulunan ba:zı arkadaşları ;için bir roman gibi gelebilir. Aynı şey insan kaynağını geliştirme planlamasını daima bilinmeyen Ibir sır gibi gören.-eği.timcller, yöneticiler ve politikacııiar.için de söylenebilir. konunun' ilgisini koparmadan konuyu gizlrilikten kurtararak açıklığa kavuşturmayı. Ibaşarmaktadır. Eğiıtim C.E.BEEBY ve Ge1Jişıtıirme Çalıştıl'ma Merkezi Harvard üniversitesi

PLANLAMA VE STRATEJi GELışTİRME Bugün kullanılmakta olan çeşiti,i eğitim planlamalarını dikkate aldığımız.zaman bunlardan üç temel planlama!türünü ayırıt eıtmek mümkün olmaktadır. Birincisi çok ayrıntılı istatistikle desteklenen, yeteri kadar verille yapıılan planlama!dır. Şüphesiz en çok arzu edilen tür budur, fakat praıtıik-.'. te geı:eklıi olan veri ve istaltistik bilgiler çok az \bulunduğu d:çin uygujanma imkalli en az olan eğiijim planlamasıdır. Ikinci tür planlama N~geria Federasyonu için kalkınma planları!haz:ırlamak maksadıyle iki yıl sarfeden Wolofang Stolper'in yazmış olduğu' kitabının başlığı ile belki en iyi Ibir şekilde tammlanalbilir. Kitabın adı, veri olmadan planllamadır. Çok inandırıcı bir başlık, çünkü çok gerçekçi lbir planlama ıtürünü ortaya koymakjtadır. Birçok hallerde kusursuz bk planlama için gerekli ideal verileri elde etmek mümkün değildir. Ekim 1963 de Meksika şeihrinde yapılan futer - Amerikan Bölgesel Proje top1antl'gmda Hindistan temsilcisi Pitamber Pant üçüncü türü amacı' olmayan planlama veya planlama uğruna yapılan planlama olarak tanım-: ladı. Maalesefbugün bu çeşit pekçok planlamanın devamattiğibir' gerçektir. Özellikle bunların,bazıları meıtodoloji 'gösıterileri yapmak uğruna amaçları kaybederek, oldukça!teorik matematik modellerin şüphe ile karşılanan telmiklerini lrnlianmaktadırlar.. Fakat planlama ne ~çin kullanılırsa kulianrl.sın, ister verilere dayan~ sm ister verisiz yapılsın, strateji geıliş1tirmenin önemi pianlama!sürecinin temelini ;teşkil eder. Eğitim planlamasının!bütünü içinde bu durum ilk önce ıhede!:fin seçiimesini ıgerektirir. Bunun anlamı gelecek için tahmin yapmak ve çok kesin olarak da ihareke.tleri etkileyerek olan yönü açıklığa, kavu turma~ır. Şüphesiz :hedef, planlama sürecinde tecrübe kazanıldıkça zaman zaman g'eliştirilebiiir.. Hedefliere ulaşmak, bir planın yapılınasını ve önceliklerin seçimine dayalı olaraktakipedilecek yolu belirrten ibir programı, geremirir. Bu duruma göre straıbej1"gel'iıştirmooeöncelikler, ikinci ihayati eleımanı meyda~

2 na getiriyor. Hiçbir ülke ihıtiyaç hissettiği veya istediği eğiltimin bütününe saıhip olamaz. Her ülkenin tercihan yüksek öncelik. taışıyan programlara önem vermesi veya burtııarı geliştirmesi ve düşük öncelik rtaşıyan programları da dikkate aimaması veya geriye!bırakması gerekir. Strateji geliştirme, bazı varsaymıların kabm Idi1mesini gerektiru-; bu varsayımlar ancak ba'zan doğru olabilir ve birçok defalar içi.nılıde doğan yargılara dayatılır. Herşeyin üstünde strateji gelişıtirme seçim yapılmasını, bazan çok güç ıseçimleri gerektirir. Plancılar, ö:zıellikle eğitim plancı1arı, amacın birisihi seçmiş olmanın diğerlerini reddetmek anlamına geldiğini genel1i.ide kavramazlar. Eğer siz kaynaklarını~a bir Wana kaydırmaya karar verirseniz, siz aynı zamanda kaynakları \başka alanlara kaydırmamayı seçmiş bulunuyorsunuz. Eğitimi geliştirme ile ilgili olarak Iburada seçim yapillması gerekli altı önemli alan üzerinde durulmuştur. Bununla Iberaber hakiki öncelik, büyük oranda her ülkenin kendi gerçeklerine göre!değiştiği için burada Ibeliritilmemi tir. Eğitim Seviyeleri Arsında Seçim Dk seçim eğitim seviyeleri arasında yapılmalıdır: Eğitime yatırım yaparken llik, o.rta ve yüksek öğretime ne dereceye kadar önem verilmelidir? Herkesellk öğretim sağlamak için birinci öncelik ilk öğretime verilebilir, fakat bu orıta ve yüksek öğretimin zararına oişleyecektir. Veya. birinci öncelik orta öğretirne, ilinci öncelik ilk öğretime ~e üçüncü öncelikte yüksek öğretime verilebimr, fakat siz aynı anda ilk, oda ve yüks'ek öğretime birinci öncelik veremezsiniz. Bu ş'ekilde bir seçim yapılmadan ıhiçbir eğitim planlama stratejisi tamam değınıdir.. Kalite ve Sayı Arasında seçim. İkinci ve hatta daiha önemlıi temel seçimierden birisi kaliıte ve sayı arasındadır. Hangisi üzerinde durulacaktır? Örneğin ilk öğretirnde eksik ders kitapları, zayıf öğretim metotları ve mecburi olarak çok düşük yeteneklere sahip öğretmenlerle herkese ilk öğretim im.kanlarınl götürmek bir amaç mıdıı:? Veya siz iyıi yeteneklere saıhip öğretmenler, daha iyi ders kitapları ve ~a iyi öğretim metodu mu istiyorsunuz? Eğer siz ikinci görüşü seçerseniz, ekonomik şartlar kaliteyıi. gerçekleşttirmek ~çin sayıdan vazgeçmenizi zorllayabilir;!bu ise herkıese ilk öğretıim sağlama i:lkeısinden. fedakarıjk yapmanızı gerekltirir.

Okullaşma ve eğitim diğer birdeyimle kalite ve bütün eğitim sistemi içinde artan ö-ğrenci sayısı arasında seçim yapmada fark vardır. Örneğin Latin Amerika üniversitelerinde, bazı ayrılıklar hariçöğretmenve araçlar için yeıfierli para sarf,edıilmediğjndenyarı zamanlı (parıt-time) prof'esör, öğ-. r,enci ve yetersiz olarak donatılmış labora!tuvar ve kütüphaneler vardır. Bu üniversiteler paıhalı olmayan ve herkese imkan veren bir eğitim temin _ ederler. Bugünkü gelişme düzeyinde bu eğ~tim Lfutin Amerika için doğru bir eğitim olabilir. Fakat ayrıca yüksek standard'lara ve kaliteye tam zamanlı (Ful - time) öğretmen ve öğrencilere, iyi donatılmış laboratuvarlara ve iyi tesis ediimiş kütüphanelere öncelik veren eğiıtim şekli de mevcuttur. Ka~ite ve '.Sayıyı aynı anda yürütmeye imkan olmadığına göre, sorun bu iki çeşi1t ıeğitim arasında nasıl bir dengenin kurulması beklendiğ-ini kararlaştırmaktır. Yüksek öğretim için çıkarılan velveleöyle büyük ve yaygın hale gelmiştir ki, politik olarak kaliteyi sayı ıiçin feda etmek hemen hemen mecburiyet ıhalini almı tır. Örneğin gelişmekte olan bir ülkede 100.QOO tam zamanlı (Ful -Itime) üniversirte öğrencisi vardır. Bu rakam Federal Alman Cumhuriyetinde veya IngiLtere'de bulunan üniversite öğrenci sayısından daiha çoktur. Bu durum, yüksek öğretirnin hiç olmazsa beiir1i alanlarında da olsa, ucuz ve herkese yüksek öğretim teminetmek için bu alana verilmiş aşırı önceliğe ait tipik birörnekitir. Liberal Eğitim- Bilim ve Teknolojisi Alternatifi Özellikle yüksek öğretim alanında üçüncü seçim, bir tarafta bilim ve teknoloji ve diğer tarafta lilberal eğitim arasındaki denge ile ilgilidir. Öğrencileriniz hangi oranda bilim ve mühendislik faküiıteleriinedevam etmeli ve ne oranda güzel sanatlar, ıbeşerı bilimler ve hukuk aiian1armda çalışma " hdır? 'Bu soru bu tür derslerin kendi içinde değerleri olup olmadığı ile ilgili değildir, fakat daıha ziyade ülkenin pratik ihtiyaçları ile ilgili bir SO; rundur. Eğer siz bilim ve mühendislik alanlarına devam eden öğrenci sayısını artjbrmayı kararlaştırırsanız, siz aniden mali ve politik yönden sı _kıcı bir problem ile karşı karşıya kalırsınız. Bilim ve mühendislik alanındaki eğitim, güzel sanatlar, beşeri bilimler ve hukuk alanlarındaki eğitime nazaran öğrenci başına ıtakriben dört mism daha palhalıdır. Mali zorunluklar bilim ve müjhendislik alanlarında,herihangi ibir genişleme sağlanlak için, liberaleğitim aılanında dörlt katı bir azalmayı gerekli görebilir. Bu harekete karşı özelmkle Latin Amerika ülkelerinde meydana gelecekpoli. tik ve sosyal baskının büyüklüğünü tahmin etmek güç değildir. Hakikatte biliıın ve teknoloji ile liberal eğitim arasında.terelli yapmak, 1001' dereceye kadar sayı ile kalite arasında seçim yapmayı gerekli 3

4 kılmaktadır. Genellikle "taksi" tip öğretmen kullandıklanndan.ve sınıfl~ rın çok kalabalık olmasından dolayıhukuk, beşeri bilimler ve 'güzel sanatlar alanındaki eğitimin seviyesi en düşükıtür (1)_. Buna mukabil bilim ve mühendislıik çok daıha Yüksek standartılara haiz öğretime, daha masraflı teçhizata ve çok dajha fazla ıtam zamanlı öğ:retmene ihtiyaç vardır. KOrnİnist olmayan blokda!takriben öğrencilerin yüzde 25'i bilim ve mülhendıislik faküıtel,erine kaydomuştur; bu oran korrunist ülkelerde yüzde 45-50 aı;:a..sında değişmektedir. Latin Amerika'da bütün kıtalardan daha düşük bir orandaki öğrenci kütlesi bilim ve müılıendislik alanlarına devam etmektedir. Bu oranta.k:riben yüzde 15'dir. EğirtJim plancilarının billim ve teknalojiyedönük,eğitm ile beşer! bildmlere dönük eğitim arasmda uygun den!bu durumu düşünmeleri gerekir. geyi kararlaştırırken Yaygın Eğitim - Örgün Eğitim Alternatifi Dördüncü seçim alanı; işe 'girmeden önce yapılan örgün eğiıtim ile, iş veren kurum tarafından yapılan veya iş başında yapılan yaygın eğitiriı arasında birbirine bağlı olarak terc1h yapılmasınıgerektirmektedir. Bu problem özellikle yetişkin işçi düzeyinde hüyük önem taşır. Orta öğretim seviyesindeki meslek okullarında yetişkin işçi alacaklara iş öncesi meslek eğitimi verm'ek birçok defa ıgösteri1diği gıiıbi pek çok ülkede yaıtırımların çok az olarak değerlenmesinesebep olmuştur. Geleceğin yetişkin işçilerini genelorta öğretimden sonra becerilerini iş başında geliştirmek 'Su; retiyle yetiştirmek çok daha faydaıhıdır. Diğer bir deyimle iş öneesi örgün eğitim 'eği!tilebilir ferdler yetiştirmeyi amaç almalı, fertteözel beceriler geliştirme işi ıhem resmi v,e hem de özel sektörlerdeki iş verenlerin sorum-. luiuğu olmalıdır. Bazı Latin Amerika ülkelerinde ilgi çekici bir düzen kurulmuştur. Örneğin Kolombiya'da on veya daha fazla işçiçalıştıran işverenlerin finpnse ettiği V'e tamamen endüstri ihtiyacına dönük ıeğitim yapan bir 'Sİstem geliştirilmiştir. Öğretim çalışma3arını desteklemek için temin edilen fona, SENA adı verilmiştir. Halen çeşitli endüstrilerde çalışan ve işe girecek olan kimseleri eğiten bu sistem milli eğitim bakanlığından tamamen bağımsızdır. Aynı şekilde anlaşmalar Venezuel:la Vie Brezilya'da da mevcuttur. [ i ı "Taksi" öğretmen deyimi çe!jitli i!j yerlerinde çalı!jan öğretmen anlamına kullanılmı tır.

Işle ilgili öğretimi işverenlerin omuzlarına kaydırmaıda örgün genel -Eğitim için daırıa fazla paranın kalmasına imkan sağlanmakıtadır. Bununla beraber i önoesi eğitiniin meslek okullarında veya i başında yapılması.arasındaki rterciıhi yapmak daima 'güç bir iştir ve ikisi aralsındaki denge iarklıülkelerde farklı ibir gelıişme göstermek!tedir. Teşvik Edici Faktörlerin Seçimi Seçi.m yapılacak beşinci alan, heım genel planeılar ve hem de eğitim,plancıları için büyük önem taşıyan teşvik edici faktörlerdir. Ferdlerin belidi mesieklere gitmeierini sağlamak için piyasanın serbest olarak gelişme-.. :sinemi dayanırsınız? Yoksa teşvik edici faktörler temin 'edip şartlar değiştikçe bunları devamlı olarak oynatarak maaş baremini, mali mükafab ve bu çeşit işlerin sıtatüsünü yükseltirmisiniz? Bu pekçok ülkede çok hayatı ve çok güç bir problemdir. Örneğin, Iran'da doktorların hemşirelere oranı 10: 1 dir; halbuki bunun 1: 10 olması lazımdır. Bunun sejbebi şudur; hem ;şirelerin maaşı ve statüsü o kadar düşüktür ki kimse bu mesleğe girmek istemiyor. Aynı durum birçok ülkede teknisyenler, miillıendis yardımcıları ve tarım a)anındaki yardımcıılar içjinde mevcuttur. Bunun sonucu olarak hir eğitim sistemi için, doktora nazaran hemşire yetiştirmekveya yük.sek mühendis ve agronomiste nazaranendüstri ve tarım teknisyeni y lti tirmek da!ha önemlıidir. geliştirebilirsiniz.- Bu durumla karşılaşıldığı zaman ödeme ve statü farklarını olduğu yerde bırakabilirsiniz veya yem bir mükafat sistemi Böylece fabrikada ellerini kirletmek isteyen tekn~syen, kendi ofisinden kıpırdamayı reddeden yüksek mülhendis kadar ve antibiyotik He halkın sağ-. lığını korumak için her türlü çevre şartılarında çalışan sağlık teknisyeni, büyük merkezlerden dışarı çıkmak istemeyen dokitor kadar mükafatlan -dirılabilir. Bunlar verilmesi güç kararlardır. Fakat :bunlar düşünülerek yapılmadığı takdirde sarfedilen paranllıbüyük bir kısmı boşa harcanmış.olur. Teşvik edici faktörler, eğitim planlamasının ayrılmayan ve zaruri 'Olan bir parçasıdır. Kendi toplumunun fbeşvik 'edici faktörledni Mınal eden plancı, başını kuma sokmuş deve kuşu gibiıdir. Eğitimin Amacı Altıncı ve son seçim, yapılacak olan eğ,iıtimin temel amaçları ile ilgi -ıidir. Eğitimin amacı fertlerin isteklerini, arzularını ve ümitlerini tatmin etmeyelni yönelmelidir? Veya o devletin i!htiyacını karşılamaya mı yönelmelidir?

6 Liberal felsefeyesahip olan ülkeier "tabü olarak birinci yolu!s'eçerlerve kommisıt felsefeyi benimsemiş olanlar da ikinciy;i seçerler, fakat prolb~ ]em yeni ve gelişmelrte olan ülkeler için pek basit değildir. Önceleri Nyasaland olarak bilinen Malawi de yüksek seviyedeki!insangücünü belirtmek için araştırma yapmağa dhtiyaç yoktur. Bu katogoriye giren herkesi kend,i isimleri ile bilmek mümkündür; çünkü 1965'debunlar sadece kırklbeş kişi idiler. Hersene Malawi takriben yirmiibeş- otuz. kişiyi dış ülkelerde üniversite ta!h.shi yapmak üzere gönderebilmektedir. Fakat üniverslite mezunıları için kendi ülkesinde 720 hükümet işi ve Birleşmiş Milletler ailesi içine giren uluslararası örgütlerde de otuz,adet iş Malawi'li vatandaşlara açık bulunmak,tadır. Bu bakımdan Malawi'li bir' vatandaş için devlet bütçesindençıkanpara ıile yurt di!şında okumak ve hayatının ge:!ri kalan kısmım uluslararası kurumlarda çalışarak geçirmek mümkündür. Hakikatte n aşağı otuz Malawi'Li vatandaş için bunu yapmak imkan dahnindedir. Şimdi halktan alınan para ile dış ülkelere gönderilen öğrencilere, teorik olarak fert için iyi olan herşey ülke içjnde iyidir,diyerek tam bir hürriyet verecekmisiniz? veya siz Ibu kritik durumu ortadan kaldırmak-için bazı tedbirler almayı düşünürmüsünüz? Şüphesiz Malawi vakası çok aşırı ıbir durumu 'gösteriyor, fakat daıha az şiddetli olmak üzere aynı durumlar diğer ülkelerde de ortaya çıkmaktadır. Örneğin; Latin Am'erika ülkelerinden gelişmiş ülkelere açık olarak görünen domor, bilim adamı ve mühendis ihracatı vardır. Laıtin Amerika. ülkelerinde yüksek seviyeli insangücü w ı:tiyacınaöncelik verildiğini düşünelim; bu seçme hürriyeti iyi bir şey midir? Bu soruyu her ülke ve!her plancı ferdi olarak cevaplandırmak meoburiyetindedir. Fakat ceva:bı :İIhmal edilecek bir soru değildir. Strateji geliştirmenintemeli yukarda belirtilmiş olan aitı kritik alanda seçim yapmayı gerektirmektedir. ÖncelikJoel" arasında uygun dengeyi kurmak ve ülkenin sosyal, poliıtik ve aynı zamanda ekonomik hedeflerini geliştirecek seçimleri akıllı bir şekilde yapmak çok güçtür. Şimdi yukarıda söylenenlerin ışığı altında rtasavvur ettiğimiz bir ülkenin insangücü ihtiyaçlarını ve hu d!htiyaçların hangi araç ve yollarla. çözümlenebileceğini dikkate alalım. sağlar. Eğitim ıçin Talep v,e llıtiyaçları Karşılamak: Bir Model Bir model olarakhayalimizde yaşattığımız bir ülkeyi almak kolaylık: Böylece siz kendi düşüncelıerinizi belli bir ülkeyi küçük düşürme-

,den serbestçe itfaıde etme ~mkanı bulursunuz ve çeşiıtli ~eler için pratik değeri olan birkaç gerçeği o:rıtaya çıkarabuirsiniz. 7 İnsangücü lhtiyaçlarında Öneelikler HayaJJi.miz!de yaşaibtığımız ülkenin nicelik ve nitelik yönünıden jnsangücü durumunun tayin edildiğini ve bunun sonucu olarak sosyal, politik ve ekonomik hedeflerin kar ılanması için belli katagorilerdeki insangücünün artırılmasında önceliklerin saptandığı farzedilmektedir. Birinci önceliğin teknisyen ve yarı profesyonel personel sayısının artırılması olduğu görünmeklcedir. Endüıstriyel geli me mü!j:ıendis yar,dım.eılarma ve tecrütbeli fürmenlere ijhtiyaç g.östermektedir. Yapı:lması zaruri hale gelen toprak reformu, fikirleri çi:litçiye ulaşıtırmak için çok sayıda tarım teknisyenine, ogronomist değil, i:htiyaç gös'termek!tedir. Deyıet h.as~ tabaneleri ve sağlık servisleri fazla hemşireye ve tıbbi teknisyıeneduyulan' ihtiyacı mecburiyet Ihaline getirmişlerdir. İnsangücü kataıgorilerinden şu anda acele olarak iıhtiyaç ihisseclhen ve,diğerlerine nazaran en çok artırılması gerekli olanlar Ibunlardır. Bu belirli ülkede ikinci öncelik, bütün seviyelerde öğretmen sayısının arıtırılmaısını öngörmektedir. Özellikle üniversitelerde fen ve mühendislıik derslerini okutan öğretmenler öncelik taşımaktadır. Ayrıca orta öğretim okullarında matematik ve fen bilgisi öğretmenlerirçinde ciddi açıklar mevcuttur. üçüncü öncelik lisan ü~tü düzeyde mülhendislere ve bilim adamlarına verilmelidir. Endüstrideki ilerle.tfle araştırma ve geliştirme,imkanlarının genişletilmesini gerektirmektedır. Tarımın plana göre ge1i!ştirhmesiiste-< niyorsa daha fazla agrononrisıte, toprakla uğraşan bilim adamına ve tarım müjhendisine ilhtiyaç vardır. üzerinde durulan ülkenin planlama teşkilatı vardır ve ülkenin sosyal ve ekonomik gelişmesi ile ilgili olarak çıkan prob lemleri çözmek üzere anlayıslı bilim adamına, 'ekonomiste ve sosyoloğa ihtiyaç duyulmaktadır. Dördüncü öncelik sevk V'e 1dare ve yöneitici personel için 'imkanlar sağlamaktır. Bütün ü~elerin bu düzeyde daha fazla personete ihtiyaçları vardır. Bununla beraber sevk ve 1~are ve yöneticilerin üniversitelerıdaeğitiirneleri zorunlu değildir; bunlar başka semörlerde yetişen profesyonel elemanlardan sağlanmaktadır. Lisans üstü düzeyde yetişen mooendis,' hukukçu ve /bunun gibi elemanların, öliel ve kamu işyederinde iş üzerinde yapılan yetiştirme faalijietleri sonunda sevk ve idareci ve yönetici olacak- - ları farzedilmektedir. _

8 Beşinci öncelik sekreterlik ve k3ltiplik1e ilgili personele verilmiştir~, üzerinde durulan ülkede bu alanda iih!tiyaç olmakla beraber bu ihtiyaç çok büyük değildir. Altıncı öncelik sanatkarlara verilmehdir. Burada ihtiyaç çok fazladır~ Fakat huijhtiyacın iş öncesi mesleki eğitim merke'zlerini kurmaktan ziyade, iş üzerinde yapılan çalışmalarla en iyi bir şekilde karşılanaıbileceğika-o bul edilmiştir. Listenin' sonuna doğru pra:tiksiyen tıbbi personel yedinci öncelik sırasını almaktadır. Belki daha çok domora thitiyaç vardır fakat daha ciddi olan sorun şudur: Hemşire ve tııbbi teknisyen gibi yarı profesyonel personelin sayısı belli bir oranda artırılmadıin, mevcut dokltorlardan en iyi bir' ekilde yararlanma imkanı yoktur. Ayrıca adı geçen ülkede doktorlarm. sayısı diğer profesyonel elemanlara nazaran çok fazladır. Çünkü doktorların kazançları ve statüleri çok yüksektir. Listenin sonunda avukaıtlar vaildır.,bu ülkede güçlükle iş bulabilen, yerilen ve kelimelerle piyasanın artıkları olarak,görülen adamlar avukatlardır. Bununla beraiber onların ülkesi daiha yüksek kapasiteli ve daha li yakatlı lhukukçularanıtiyaç gös1jerebilir. Bunlar insangücü araştırmasının temel bulgularıdır ve 'eğitim deyimlerine tercüme edilmesi gereklidir. Eğitimde Öncelikler Bu durumda eğitim plancıları parasız genelorta öğretime en yüksek Önceliği v,ereceklerdir. Çünkü mevcut orta öğretim kurumlarında çok az: yer vardır ve Iburada ödenen ücretin yüksek oluşu yüksek öğrejtime geçmek için mali v,e sosyal engel ve dar boğaz meydana getirmekt~r.!kinci öncelikle tabii olarak yarı pro:f)esyonel ve teknik eğitime veüçüncüsüde yarı prof,esyonel düzeyde öğretmen yetiştirmey,e veriiecemir. Dördüncü öncelik /bilim ve mühendislik alanlarındaki yüksek seviyeli çalışmaları geniişletmeye /tanınımştır. Hayalimi:zıde yaşattığımız ülke için Ibu iki alana devarm eden öğrenci oranı yü2'jde ı5'ıden yüzde 20 hatta yüzde 25'e çıkarılmak :ijstjenmektedir. Önce1:ik sırasında beışinci1iği genel Y'EIDşkinler eğttimi veya!temel eğitim işıgal etmektedir. Çünkü nüfusun çoğunluğu okuma yazma bilmemektedir. Tarım reformunun başarı ile yürütülebilmesi ve geniş1halk kütlelerini' yıirminci asır düzeyine getirmek için bir çeşi.t yebi:şkinler eğttimi zo-

runlu hale gelmiıştir. tık öğreltim ondan sonraki sırayı tutmaıda bunu da yüksek düzeydeki tııbbi ıeğitim ve sırada IBonunculuğu i öncesi meslek okulları izlemektedir. Bu ülkede yapılan insangücü araştırması yaygın eğiıtimin, okul dış eğitimin ve,iş başındaki eğitimin önemini Ibelirtmiş Ibulunmaktadır. Burada yayıgın eğitim deyimi sevk ve i~are ve yöneticiliğe girmek isteyenler veya hal1en sevk v'e idareci ve yönetici olanların eğitilmesi ibeıki Colombia'daki SENA örgütüne benzeyen bir yolla sanatkarların y 'tiştiri1mesi, tarım reformu ile ilgili olarak ıtarırmcılarm yayım servıisi yoluyla :büyük çiftçi kütlesini eğiıtmeleri için, çeşitli part-time programları kapsamj içine almaktadır. Ayrıca hızlı :teknolojik ge1i meıledn sonucu olarak eski beceriler değersiz ihale geldiği için devamlı olarak tekrarlanan eğitim programlarına iıhtiyaç vardır. Geçenlerde Joıhn Gardner'in yazdığı gibi "Fertler kendi işlerini yaptıkça ve iş!içinde geliştikçe kendiler,ini devamlı yenileme imkanına salhip olmahdır." Analitik tatlı - kutu olarak isimlendirdiğimiz aşağıdaki tabloda şimdiye kadar tar:tışılmış bulunan çeşttill insangücü katagorilerine ait ilhtiyaç. arz ve talepler topju olarak,görülme1djedir. Arz Meslek İhtiyaç Talep imkanları Sebepler Teknisyenlıerve yarı Çok fazla Çokaz Çokaz Düşük ü~1'et ve staprofesyonel personel tü, ilerleme dçin çok az imkilp mevcut. Öğr'etmenler Çokfazla Az Az Düşük.ücret ve statü Bilim adamı ve Fazla Fazhı. Çokaz Yüksek ücreıt ve stamühendisler tü fakait eğitim masrafları çok fazla. Sevk ve iıdareci ve, yönetici ~aıtiplik ve Fazla Fazla Az Kadınlar için sıkıcı sekr:eterlik işlerdenkurtulma immm \Sağlar. Sanatkarlar Fazla Doktorlar A'z Çokfazla Çok fazla Yüksek gelir ve statü Avilkatlar Çokaz Çokfazla Çok fazla Yüksek statü; diğer faküıteııerden taşmalar oluyor. 9

12 lan- içinde doğrudur. Bu belirli ülkede insanlar yüksek IBtatüy'e büyük arzu duyarlar, fakat tıib okuluna gidemiyenler veya bilimsel ve mülhendisek çalışmalarını izleyecek kadar akııjları olmıyanlar, hukuk ve liberalokullara '. giderler. Bu aılandil'ki politik baskı doktodarınkine nazaran daha kuvvetlidir ve politik plancılarımızibu probleme bir çözüm bulamadıkları şeklin-' de sonuca gidebilider. Latin Amerika'da bazı hukuk fakültelerinin mevcut kapasiteferinin yarıya indirilmesi ıgerektiğini açık olarak ifade eden. plancı, o üniversiteye ait bütün öğrencilerin boykot yapmasına sebep 01- muştur. Laıtin Amerika'da öğrenener ve eski mezunlar üniversite konseyi. üzerine büyük baskı yapmak,t;adırlar. Çözüm yeni teşvik unsurları ve yeni tavırlar geliştirmeye bağlıdır. Fakatbu kolay bir görev değildir.. İnsangpcü katagorilerindeki bu eksersiz, eğiltim seviyeleri içinde tekrarlanalbilir. Fakat bu çok na'diren gerekli olabilir. Burada veri'lmiş ekliyle ibizim bazı sonuçlara giitmemizi mümkün Julmaktadır. olduğu Sonuçlar Birinci sonuç şudur': Strateji geliştirmek, şüphesiz doğru istatistikleri toplama süreci, hatıta hakiki verileri keşfetme dahi değildir. Eğitim plancısının ana problemi, kendi intellektüel kabiliyeti (radar gibi) ile insan kaynağını geliştirme kritik problemlerini itanıma sorunudur ve Ibu çok sınırlı bir istatistik bilgi ile yapılabilir. Eğer iyi istajtistik bilgileriniz varsa siz 'sorun için daj1ıa iyi donatılmış olursunuz, fakat istatistik yok diye' problemi tanımlamadan'kaçınmak bir mazeret değndir. Ayrıca eğitim plancısı problemleri tanımlamaya başlamadan önce insangücü ile ilgili bütün bilgilerin toplanmasını hiç bir zaman beklememehdir. Çünkü bu durumda plancının çok uzun zaman bekfemesi.gerekebilir. ıkinci 'sonuç şudur: Eğiıtim sis1jemindelci bazı kritik problemler, egıtim 'sisteminin belirli sektörlerine örneğin; bilim ve mühendislik faküıte. lerin'e, ücretsiz orta öğretim okulları v.b. gibi alanlara yatırım yapmak_ suretiyle eğitim kurumlarının kapasitelerini artırmakla çözülebilir. üçüiıcü olarak listslıenebilecek sonuç şudur: Eğitimdeki kritik' problemlerin pek çoğu mümkün olduğu kadar milli eğitim bakanlığından uzak, en iyi bir şekilde örgün eğitimin di!şında çözümlenebilir. Problemler, mümkün olduğu hallerde, eğitim yükü ii öncesi eğijtim kurumlarınıdan!işveren kurumlarına kaydırılacak şekilde uygulanacak (bir politika ile daha kolay çözümlenebilir.

Dördüncü sonuç udur: lnsan kaynağı '\Joe eğitsel g eliştirme problemlerinin bazıları teşvik unsurunun yapısında ve hatta toplumun davranışında ve bütün olarak görüşünde temel d~ğiışiklikler gerekıtirebilir. Bu te:.' mel değişikliklerin eğitime yapılan hakiki yatırımlardan önce olması ge rekebilir. Hakikatte eğitim plancışı, belirli kaiagorilerdekıi insangücü için büyük ihtiyaç olduğunu belirten istatistiklerle hiçbir zaman yanılmama!ıdır. Eğer mevcut sosyal ve maddi teşvikler fertlerin bu katagorideki!in. sadıgücüne katılmalarını is;teksiz hale getiriyorsa, yapılan planlama bo una' olur. Bu hizi eğttim plancljsında bulunması gerekli yeteneklerle ilgili sonuncu sonuca getirmiş bulunuyor. Herşeyden önce onun bilgisii çok geniş bir iemele dayalı olmalıdır. Eğer o genel, sosyajl ve ekonomik gelişmeye ilişkin planlamanın amaç ve tekniklerini bilmiyorsa, onun eğitim planlamasmda işi yoktur. Eğer o yüksek seviyeli 'insanıgücü Ibakıımından ü~enin ihtiyacının ne olduğu hususundaekonomistleri beklerneye niyetli ise o daha i e başlamadan önee açıkolarak mağlubiyeti kalbul etmektedir. Başarılı '\Joe etkili eğiijim plancısı, endüstriyel ve tarımsal geliişmenin ihtiyaçlarını.tam olarak bilmeli, dö'\joiz elde etme ve ticareıble ilgili problemleri yakından tanımalı, bütün ıbu fakıtörleri insan kaynaklarını geliştirme ile,birleştirebilmeli ve hiçbirzaman, hangi 'şartlarda olurısa oısun, genel ekonomik 'geli tirme plancısının fantazi ve kaprislerine konu olmamalı ve onun yanında k!endisini bir ast olarak farzetmemelidir. 13

INSAN KAYNAGINI GELİşTıRME PLANLAMASıNDA, SıSTEM ANALİZİ YAKLAŞıMı Mantıki Başlangıç Noktası Eğitim planlamasında "Insan:.ı:,oücü Yaklaşımı", eğitimciler v,e ekonomik gelişme plancıları arasında uzun zamandır çok sert tartı: maların yapıldığı bir konu haline gelmiştir. HakikaiJte insangücü analizi farklı araç ve ıtasvir etme metodu kullanan yeni ve gelişen bir sanattır. Böylece fikir çatısı henüz oluşmuş değildir. Uyguladığı metot ne sağlam bir doktrindir ve ne de çok katıdır. Bu alanda çalışan yaratıcı dü: ünceye sahip serbest Jikir sahdpieri teknikçilerin katı ve dar analıiz formlarındakiısrarları karşısında-henüz yatışımış değildir. "Insangücü Yakla ımmm" kapsamı ve,tabiatı hakkında genelolarak bir karl ıklığm bulunduğu bir gerçektir. Insangücü analizinin dayandığı fonksiyonel ıhipdtezlerin pek çoğunu göz~.den geçirmek veya e1den çıkarmak ve gelişen tecrüibenin ışığı attında yeni kavramları ıtanıtmak zaruri ihale gelmiştir. Bu bölümün temel amacı şudur. Insangücü yakla ımı, çok dikkatli olarak ayrılmış M Slek Kartagori}erinde "Başlarm ve Enerin" tabulasy0 nundan çok daha genıi birfaaliyeti kapsamı içine alması gerekir. Bu yaklaşımın örgün eğitim [çin sadece sayrsal tahminler, proj'eksiyonlar veya ihedefler orıtaya koymaktan çok daıha uzağa' git1ne&i ger'ekir. İnsangücü yaklaşımının eğitim planlaanasının dar kavramından ziyade insan kaynaklarını geliş.tirmenin genel stratejijsi ne ilıişki kurulması ıgerekir. Son olarak insangücü ilıtiya'çlarmm sadece ekonomik gelişmenin isteklerinden çıkarıldığı görüşünün terkedilmesi gerekir. Gelişmekte olan hiçbir ülke sadece ekonomisinin gelişmesi -milli üretimin veya ıgıelirin ar:tıması- ihe ilgili değildir. Hepsinin sosyal ve politik modernleşme için daha geniş istekleri vardır. Böylece insangücü ve eğitim planlamasının milli g'elişme ile ilgili,olması lazımdır. Milli gelişme, ınijıli hirlik ve kişiliği meydana gatıirirken -ekonomik, kulllirel, sosyal ve politik gelişmeyi kapsamı içine alır.

15 Birçok insangücü araştırmalarının karakteristiği olan çeşitli sayısal analizlerin önemini ve faydasını soruşturma konusu' yapmadan önce" sistem ana'lizine ait ilave bazı kavramların dikkate alınması ve tanımlanması laz1mdır~ İnsan kaynaklarım geliştiren çeşitli organik elemanlara (faktörlere), /bir sistem olarak bakmak ve bu sistemi elektriği üreten ve dağlıtan sisteme benzetrnek mümkündür. Yapı'lan bu benzetıneye 'göreokullar, üniversiteler, öğretim ensütüleri ve insanların iş başında yetişnıelerini 'sağlayan iş veren örgütleri, beceri üreılien merkezler olarak tammlanabilir. Bu merkezler arasındaki bağlantı transmisyon hauına benzetıilebilir. Gelişmekte olan ülk~lerde beceri eksikliği ve işsiz fazlalığı gibi karşılaşılan insangücü problemleri, belirli!bir üretim merkezindeki güç, arızasına, Ibu merkezler arasında etkili olmayan bir bağlantıya veya yanlış tasarlamadan dolayı kendisinden beklenen yükü Itaşıyamıyarak bütün sistemin arrzalanrnasına benzejterek düşünmek mümkündür. İnsan becerisini üreten sistem, elektrik gücünü üreten sistem gibi çeşitli yükleri taşıyacak ş'ekilde tasarlanmalıdır. Sistem bu farklı yüklere dayanacak şekilde kendi içinde eısnek olarak kurulmalıdır. Sistem büyüklük olarak uygun bir kapasitede hulunmalı ve ihepsinin üstünde sistemin ana parçaları uygun hir şekilde dengelenmel!idir. Sistem analizi yaklaşımı; ana problem, alanlarını operasyo,nel deyimlerle daha kolayolarak 'tammlanrnasınımüm-, kün kılar ve analizeeyi çeşitli insangücü ve eğitim programları arasındaki ilişkileri kriijik olarak değerlendirmeyemecbur eder.,sistem analizi, insan kaynaklarını geliştirme stratejisi geliştirmek için mantıki bir başlangıç. noktasirdır. Gelişmekte Olan Ekonomilerde İnsan Kaynağı Problemlerİ Gelişmekte olan ülkelerde temel ınsan kaynağı problemlerini,tanıyalım. Bu probleı;nler şunlardır: (a) Hızla artan nüfus, (lı) Ekonominin mo 'dem sektöründe birikmiş işısizldk ve aynı zamanda, geleneksel tarımda gizli işsizlik, (c) Etkili lbir milligelişme için gerekli olan kritik bilgi ve beceriye saıhip insan eksikliği, (cl) İnsan gayretini mobilize etmek için yetersiz veya gelişmemiş örgütler ve kurumlar vıe (e) Millı gelişme ~çin ha-' yati derecede önemh olan çeşijtli faaliyetlere katılacak olan insanlar için yetersiz teşvik unsurları. Şüphesiz bunların dışında beslenme ve sağlık gi-

16 bi insan kaynağını geliştirme problemleri mevcuttur. Fakat ilmnlar çoğunlukla Ibaşka teknik alanlar.in içinegiren sorunlar olup ve bu çalış!llanın kapsamı dışında bttakı1ımş1;ır. İnsangücünü ve eğitimi planlama uzmanlarının çoğunluğu nüfus dağılımı analizlerinin ve nüfus yönelmeierinin temelolduğu g'örüşünde!birle ffiektedirler. Özellikle nüfusun yıllık artış hızı (artı:ş hızı yükselebilir v,eya sabirt olabilrlr) hakkında bir foor sahibi dlmak, nüfusun yaşlara göre dağılımı (özellikle 14 yaşından küçük olan nüfus) ve takribi olarak aktif nüfusun büyüklüğünü bilmek çok önemlidir. İş gücünün kompozisyonu ve muhtemel büyüklüğü hakkında bazı hesapların yapılması temeldir. Bununla beraber birçok geli:şmekıte olan ülkede güvenilir iş gücü istatistikleri çok küçük hazı.istisnalar dişında mevcut değildir. Burada ekonominin modernize dlmuş sekıtöründeki ve geleneksel sektördeki iş gücü arasındaki farkın :belirtilmesi önemlidir. Gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen tamamında nüfusun yıllık artış (hızının yüzde 2'n:in üzerinde ve imrçok hallerde 3'e yaklaştığı ve hatta geçtiği kabul edilebilir. Birçok hallerde bu durum nüfulsun en aşağı beşte ikisinin 14 yaşından daha küçük olacağını ve iş gücünün içinde dü 'şünülemiyeceğini gösterir. Bu aynı zamanda nüfusun yüksek bir oranının okul çağında olduğu anlamına '!felir - eğiıtim plancısı' için önemli sonuçları olan bir durum. Şüphesiz insangücü analizeileri özellikle iş gücünün bugünkü ve gelecekteki 'büyüklüğü, bunun gerek modern ve gerekse geleneksel sektördeki artış ihızı v-e çeşiltli meslek ıgruplarına katılan işgücüne etki eden faktörlerle yakından dlgilidirler. Analizcinin bir ilitiyacın sonucu olarak nüfus.artışını sınırlayan politika kararlarının sonuçları ile de ilgil~mmesi gerekir. Örneğin, doğum hızında azalma hemen işgücünün azalmasına yol açmaz, fakat çok muhitemel olarak ülkenin üretim faaliyetlerine yatırım yapma.sını ve kaynaklarının korunmasını artırır. Nüfus kontrolu: diğer açık fay: dalarına ilave olarak üretimin artmasına doğrudan doğruya katkıda buluna:bilir. A. J. Coale'nın,görüşüne göre insan kaynağını gelıiştirme stratejherini hazırlayanlar nüfus problemi iledaha yakından ilgilenmeli ve nüfus kontrol 'tedbirlerinin alınması için daha büyük sorumluluk almalı.diriar.