2.ÜNĠTE: YERYÜZÜNDE YAġAM KAZANIMLAR 1. Farklı ölçeklerde çizilmiş haritalardan yararlanarak ölçek değiştiğinde haritanın değişen özellikleri hakkında çıkarımlarda bulunur. 2. Konum ile ilgili kavramları kullanarak kıtaların, okyanusların ve ülkemizin coğrafi konumunu tanımlar. 3. Dünyanın farklı doğal ortamlarındaki insan yaşantılarından yola çıkarak, iklim özellikleri hakkında çıkarımlarda bulunur. 4. Haritalardan ve görsel materyallerden yararlanarak Türkiye de görülen iklim türlerinin özellikleri hakkında çıkarımlarda bulunur. 5. Haritalardan ve görsel materyallerden yararlanarak Türkiye deki iklim tiplerinin dağılışında, konumun ve yeryüzü şekillerinin rolünü açıklar. 6. Örnek incelemeler yoluyla tarih öncesindeki ilk yerleşmelerden günümüze, yerleşmeyi etkileyen faktörler hakkında çıkarımlarda bulunur. 7. Anadolu ve Mezopotamya da yaşamış ilk uygarlıkların yerleşme ve ekonomik faaliyetleri ile sosyal yapıları arasındaki etkileşimi fark eder. HARĠTA BĠLGĠSĠ Harita: Yeryüzünün tamamının veya belli bir bölümünün belirli oranda küçültülerek bir düzleme çizilmiş halidir. Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için şu özelliklerinin bulunması gerekir: 1. Kuşbakışı olarak çizilmesi 2. Ölçeğe göre küçültülmesi 3. Düzleme aktarılması 4. Yön okunun bulunması gerekir. Plan:Herhangi bir şehrin, binanın belirli bir ölçeğe göre kuşbakışı olarak düzleme çizilmiş halidir. Kroki : Herhangi bir yerin kuşbakışı olarak kabataslak ve kuşbakışı çizilmiş halidir. Krokilerde ölçek yoktur. Fiziki Haritalar: Yeryüzü şekillerini gösteren haritalardır. Fiziki haritalarda mavi renk deniz akarsu ve gölleri- Yeşil renk ovaları- Sarı renk platoları- Kahverengi renk ise dağları gösterir. Siyasi ( Ġdari) Haritalar: Yönetim birimlerini gösteren haritalardır. Siyasi haritalarda mavi renk deniz akarsu ve gölleri gösterir. Diğer renklerin anlamı yoktur. Lejand:Haritalarda kullanılan kısaltmaların ve işaretlerin ne anlama geldiğinin gösterildiği bölümdür. ÖLÇEK ve ÖLÇEK KULLANIMI Ölçek: Gerçek uzunlukların haritaya aktarılırken belirli oranda küçültülürler. Bu küçültme oranına ölçek denir. Ölçekler iki çeşittir: 1. Kesir Ölçek: Kesir sayısı şeklinde ifade edilir. KAVRAMLAR GİRİŞ GELİŞTİRME PEKİŞTİRME Kıta Bölge Beşeri ortam Uygarlık Coğrafi konum Doğal ortam Ortak miras Ölçek Göç Pazar Şehirleşme Yatırım Yüzyıl İklim Tüketim Üretim Yerleşme Yön şeklindeki ölçeklerdir. Bu ölçekteki haritada 1 harita üzerindeki uzunluğu, 100 000 ise bu uzunluğun gerçekteki değerini ifade eder. Yani haritadaki 1 cm lik bir uzunluk gerçekte 100 000 cm dir. 2.Çizik Ölçek: şeklinde ifade edilen ölçeklerdir. Çizik ölçeklerde her çentik 1 cm olarak kabul edilir. Çizik Ölçeğin Kesir Ölçeğe Çevrilmesi: Çizik ölçekte eğer başka bir uzunluk değeri belirtilmemişse her bir aralık (çentik) 1 cm olarak kabul edilir ve verilen gerçek uzunluk değerine oranlaması yapılır. Örnek Soru: Yukarıda verilen çizik ölçeğin kesir ölçek olarak değeri nedir? Çözüm: Her bir çentiğin kağıt üzerindeki uzunluğu 1 cm dir. Gerçek uzunluğu ise 10 km dir. 10 km yi cm ye çevirirsek; 1000 000 cm olur. Oranlamayı yaparsak: 1/1000 000 olur. 1 veya 1:100 000 veya 1/100 000 100 000 1
Harita-Ölçek ĠliĢkisi Küçük Ölçekli Haritalar Ayrıntı azdır. Geniş alanları gösterir. Bozulma oranı fazladır. Payda büyüktür. Küçültme oranı fazladır. Büyük Ölçekli Haritalar Ayrıntı fazladır. Dar alanları gösterir, Bozulma oranı azdır Payda küçüktür. Küçültme oranı azdır. 3-3 Nolu haritanın ölçeği en küçük ölçektir. Çünkü payda değeri en büyük olanıdır. 4-3 nolu haritanın kağıt üzerinde kapladığı alan daha küçüktür. Çünkü ölçeği en küçük ölçektir. Ölçek Hesaplamaları Haritalarda uzunluk hesaplamada kullanacağımız genel formül: Gerçek Uzunluk = Haritadaki Uzunluk x Ölçek paydası Örnek Soru: 1/1000 000 ölçekli bir Türkiye haritasında iki şehir arası 20 cm olarak gösterilmiştir. Gerçekte bu iki şehri arası kaç kaynak:http://www.bilgicik.com km dir? Çözüm: Soruda bize verilenlere bakalım: Gerçek Uzunluk=? Haritadaki Uzunluk= 20 cm Ölçek Paydası= 1000 000 Formülü yazalım: Gerçek Uzunluk = Haritadaki Uzunluk x Ölçek paydası Gerçek Uzunluk= 20 x 1000 000 kaynak:http://www.bilgicik.com Gerçek Uzunluk= 20 000 000 cm olarak bulunur. Bulduğumuz bu değeri km ye çeviririz. 5 tane sıfır ı sileriz. Gerçek Uzunluk= 200 km olarak buluruz. DÜNYANIN ġeklġ Dünya nın kutuplardan basık Ekvatordan şişkin kendine özgü şekline GEOĠD denir. Yukarıda üç tane farklı ölçekte çizilmiģ Türkiye haritası verilmiģtir. Haritaları incelersek; 1-1 Nolu haritanın ölçeği en büyüktür. Çünkü ölçeğinin paydası diğer ölçeklerin paydalarına göre daha küçüktür. 2-1 nolu haritanın kağıt üzerinde kapladığı alan daha büyüktür. Çünkü ölçeği daha büyüktür. 2 Pareleller Ekvatora paralel olarak uzanan ve dünyayı çepeçevre dolanan dairelere paralel denir. ÖZELLĠKLERĠ: 90 Tane Güney yarımkürede 90 tane de Kuzey yarımkürede olmak üzere toplam 180 tanedir.
Asya Afrika K. Amerika G. Amerika Antartika Avrupa Okyanusya Kuzey yarımküredeki 90 tane paralel dairesine kuzey paralelleri, Güney yarımküredeki 90 tane paralele Güney paralelleri denir. En uzun paralel dairesi EKVATOR dur. Paralellerin uzunlukları Ekvator dan kutuplara doğru azalır. 90 o Kuzey ve 90 o Güney paraleli nokta şeklindedir.paralellerin uzunluklarının azalmasına bağlı olarak Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe Dünyanın çizgisel hızı azalır. Paraleller arasındaki uzaklık dünyanın her yerinde eşit olup 111 kilometredir. ------------------------------------------------------------------------------------- 60 50 40 30 20 10 0 48 Yüzölçümlerine göre kıtalar: 30 27 19 17 12 9 Meridyenler İki kutup noktasını birleştirdiği düşünülen ve paralelleri dik olarak kesen yaylara meridyen denir. ÖZELLĠKLERĠ: Başlangıç meridyeni, İngiltere de Londra yakınlarındaki Greenwich kasabasındaki aynı adla anılan gözlem evinden geçen meridyen yayı olarak kabul edilir. Greenwich in dogusunda 180, batısında da 180 olmak üzere toplam 360 tane meridyen yayı vardır. Doğusundakilere Doğu meridyenleri, batısındakilere batı meridyenleri denir. Meridyenlerin boyları (20 004.5 km) birbirine eşittir. Meridyenlerin aralarındaki mesafe Ekvatordan kutuplara doğru azalır. Meridyenler kutuplarda birleşir. Meridyenlerin dereceleri başlangıç meridyeninden doğuya ve batıya doğru gittikçe artar. Meridyenlerin birbirinden en uzak oldukları yer Ekvator üzeridir. Burada iki paralel arası 111 km dir. KITALAR ve OKYANUSLAR (Dünya yüzeyinin % 71 i Okyanus ve denizlerle, %29 u karalarla kaplıdır.) Kıta: Kendine bağlı olan adalarla, etrafı denizlerle ve okyanuslarla çevrili olan büyük kara parçalarına denir. Kıtalar: Ada: Dört tarafı sularla çevrili kara parçalarına denir. Yarımada: Üç tarafı sularla çevrili, bir tarafından başka bir karaya bağlı kara parçasına denir. OKYANUSLAR Okyanus:Kıtalar arasındaki büyük çukurlarda kalan geniş ve derin su kütlelerine denir. Okyanuslar büyükten küçüğe; Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusudur. Deniz: Okyanusların karaların içine sokulmuş kesimlerine denir. Göl: Karaların içinde bulunan ve her tarafı çevrili su kütlelerine denir. Körfez: Denizlerin karaların içine sokulmuş bölümlerine denir. Koy: Körfezlerin küçüğüne denir. NOT: Kuzey yarımkürede karalar güney yarımküredekilerden daha fazladır. Bu nedenle Kuzey yarımküre güney yarımküreye göre 1-2 derece daha sıcaktır. COĞRAFĠ KONUM 1. Özel Konum: Bir ülkenin bulunduğu kıta, komşu ülkeleri, çevresindeki denizler, ticaret yollarına göre durumunu açıklar. TÜRKĠYE'NĠN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI 1.Üç tarafı denizlerle çevrili, yer şekilleri bakımından zengin iki yarım adadan oluşur. Bu durum; İklim çeşitliliğini etkiler. Tarım ürünleri çeşitliliğini etkiler. Balıkçılık faaliyetlerini etkiler. Turizm faaliyetlerini etkiler. Ulaşımı ve ülke savunmasını etkiler. İki boğaza sahiptir. Bu hem gelir kaynağı hem de siyasi bir güç olarak kullanılabilir. 3. Türkiye Avrupa dan iki, Asya dan ise altı devletle komşudur. Bu da sınır ticaretini etkiler. 4. Dünya petrollerinin %60 nın çıkarıldığı Ortadoğu ülkelerine komsudur. 3
5. Yeni bağımsızlığına kavuşmuş Türk Cumhuriyetleri ile en iyi ilişkiyi kuracak ülke konumundadır. Dünyadaki Ġklim Bölgeleri 6. 60 dan fazla maden çeşidi, zengin su kaynakları, 70 milyonun üzerindeki genç nüfusu ve gelişmekte olan ekonomik gücü ile stratejik önemi artmıştır. 8. Türkiye nin ortalama yükseltisi 1.132 m dir ve batıdan doğuya doğru gittikçe yükselti artar. Sıcaklık değerleri batıdan doğuya gittikçe azalır. Karasallık değerleri batıdan doğuya gittikçe artar. 9. Türkiye nin dağları genellikle Doğu-Batı yönünde uzanmaktadır. İç kısımlara deniz etkisi fazla sokulamaz. D-B yönünde ulaşım kolaylıkla sağlanırken, K-G yönünde ancak bazı geçitlerden faydalanılır. 10. Türkiye nin gerçek alanı 814.578 km2 iken, İzdüşüm alanı 780.560 km2 dir. İzdüşüm alanı ile gerçek alanın arasındaki farkın büyük olması dağlık bir ülke olmasından kaynaklanır. Matematik Konum: Bir ülkenin enlem ve boylamlarla ifadesidir Türkiye nin Matematik Konumu: 36 o -42 o kuzey enlemleri, 26 o -45 o doğu boylamları arasında yer alır. 1. Ekvatoral İklim Bölgesi Sıcaklık yıl boyunca yüksektir. Sıcaklık hiçbir zaman 20 C'nin altına inmez Her mevsim yağışlıdır. Yağışların tamamı yağmur şeklindedir. Ekvator ve çevresinde görülür. Bu bölgede Lahana, patates, muz, şeker kamışı, kahve, kauçuk, kakao, kivi, anason yetiştirilir. Bitki örtüsü gür ormanlardır. Ekvatoral iklim; Amazon ve Kongo Havzalarının büyük bir bölümünde, Gine Körfezi yakın bölgelerde Endonezya ve Malezya'nın büyük bir bölümünde etkilidir. Türkiye nin Matematik Konumunun Sonuçları; 1- Güneyden kuzeye doğru gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür ve sıcaklık azalır. 2- Kuzeyden esen rüzgarlar soğuktur ve sıcaklığı düşürür, güneyden esen rüzgarlar ise sıcaktır ve sıcaklığı artırır. 3- Güneyden kuzeye doğru gidildikçe deniz suyu tuzluluğu azalır. Örneğin Karadeniz Akdenizden daha az tuzludur. 4- Türkiye Orta Kuşakta yer almasından dolayı dört mevsim belirgin olarak yaşanır. ĠKLĠMLER Ġklim: Geniş bir alanda, uzun yıllar boyunca görülen ortalama hava olaylarına iklim denir. Hava durumunu en az 30-40 yıllık ölçümleri esas alınarak ortalamaya ulaşılmasıyla iklim belirlenir. İklimi inceleyen bilime klimatoloji denir. Hava Durumu: Dar bir sahada etkili olan, kısa süreli ve değişken hava koşullarına ise hava durumu denir. Hava durumunu inceleyen bilime meteoroloji denir. 2. Kutup İklim Bölgesi Karlarla ve buzullarla kaplı soğuk iklim bölgelerinde etkilidir. Sıcaklık ortalaması yıl boyunca 0 derecenin altındadır. Yağışlar son derece az ve kar şeklindedir. Ortalama yağış 200 mm civarındadır. Bitki örtüsü yoktur. Kutup iklimi insan yapısına uygun değildir. Kutup iklimi;kuzey kutbu çevresinde, Grönland adasının iç kısımlarında ve Antarktika'da etkilidir. 4
3. Çöl İklimi Çöl ikliminin etkili olduğu bölgelerde nüfus azdır. Çöl iklim bölgesinde sıcaklık yüksektir. Nem az olduğu için gündüz aşırı ısınan hava gece soğur. Bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. Sık sık kum fırtınaları etkili olur. Yağışlar az olduğu için su ihtiyacı zor karşılanır. İnsanlar yaşamlarını zor şartlar altında sürdürürler. Çöl iklimi; dönenceler çevresi ile Asya ve Kuzey Amerika kıtalarının dağlarla çevrili iç kısımlarında etkilidir. NOT: Dünya üzerinde farklı bitki örtülerinin görülmesi tamamen farklı iklimlerin görülmesi ile ilişkilidir. Dünya Üzerinde Farklı İklim Tiplerinin Görülme Nedenleri 1- Enlem:Ekvator'a uzak olan yerler daha az güneş ışını alır. Bunun sonucunda soğuk iklim şartları oluşur. 2-Rüzgârların Esiş Yönü Ekvatordan esen rüzgarlar sıcaklığı artırır. Kutuplardan esen rüzgarlar ise sıcaklığı düşürür. 4.Muson İklimi Hindistan ve Güney Asya da görülür. Kışları kurak, yazları çok şiddetli yağmur yağışları görülür. Bu yağışlar sel baskınlarına neden olur. Bitki örtüsü kışın yaprağını döken geniş yapraklı muson ormanlarıdır. Dünyada en fazla yağış Muson İkliminin görüldüğü güney Asya ya düşer. 3-Denizlere Yakınlık ve Uzaklık Okyanuslara ve denizlere yakın olan yerler mevsimler arası sıcaklık farkları daha azdır. Örneğin; Antalya ili deniz kenarında olduğundan burada mevsimler arası sıcaklık farkı denize kıyısı olmayan Ankara'da ise mevsimler arası sıcaklık farkı fazladır. 4-Yükseklik Yükselti arttıkça sıcaklık düşer.( 200 metrede 1 derece azalır.) Örneğin; Türkiye'de batıdan doğu ya gidildikçe sıcaklık düşer. Bunun nedeni yükseltidir 5
Türkiye de Görülen İklimler Cephe YağıĢının OluĢumu (Akdeniz Ġkliminde) Türkiye de farklı iklimler görülür. Bu iklim çeşitliliğinin nedenleri şunlardır; Ilıman iklim kuşağında yer alması. Üç tarafının denizlerle çevrili olması. Orta kuşakta yer alması. Yer şekillerinin farklılık göstermesi. Ortalama yükseltisinin fazla olması. 1- Akdeniz İklimi Bu iklim tipinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Bitki örtüsü makidir. En fazla yağış kış, en az yağışı yaz mevsiminde olur. Akdeniz ve Ege kıyıları, Marmara Bölgesi'nin Güney kısımlarında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında görülür. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde cephe yağışları etkilidir. Bu iklimin görüldüğü yerlerde tarım ürünü çeşidi oldukça fazladır. Tarım alanlarında yılda birden fazla ürün alınabilir. Ancak yazları kurak olduğu için sulamaya ihtiyaç vardır. 2. Karadeniz iklimi Her mevsim yağışlıdır. Bu nedenle bu iklimin görüldüğü Karadeniz kıyıları ormanlarla kaplıdır. Her mevsimi yağışlı olduğu için Buğday yetiştirilemez. Her mevsimi yağışlı olduğu için tarımda sulamaya ihtiyaç yoktur. Kışlar ılık, yazlar serindir. Karadeniz kıyıları ile Marmara Bölgesi'nin Karadeniz'e yakın yerlerinde görülür. En fazla yağış sonbahar, en az yağış ilkbahar mevsiminde olur. Yamaç yağışları etkilidir.(orografik yağışlar) Bitki örtüsü ormandır. Nem miktarı fazladır. Bulutlu gün sayısı fazladır. Çay bitkisi sadece bu iklimin görüldüğü yerlerde yetiştirilebilir Orografik yağıģların oluģumu ( Karadeniz Ġkliminde) 6
3. Karasal iklim Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Bu nedenle tarım ürünü çeşidi azdır. Genellikle tahıl ve şekerpancarı yetiştirilir. Yaz-kış sıcaklık farkı ve gece-gündüz sıcaklık farkı yüksektir. Yurdumuzun iç kısımlarında görülür. En fazla yağış ilkbahar,en az yağış yaz mevsiminde olur. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde daha çok yükselim (konveksiyonel) yağışlar görülür. Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleriyle, iç Batı Anadolu ve Ergene Bölümünde görülür. Milat (başlangıç) Hz. İsa'nın doğumudur. Takvimde 0 olarak kabul edilir. Bir tarihin hangi yüzyıla ait olduğunu bulmak için; son iki basamağı silinir. ve kalan sayıya 1 (bir) ilave edilir. Örnek: 1998 yılının hangi yüzyıla ait olduğunu bulalım: 1998 = 1998 geriye 19 kalır. 19+1= 20. yüzyıl olarak buluruz. Örnek: 657 yılının hangi yüzyıla ait olduğunu bulalım 657= 657 geriye 6 kalır. 6+1 = 7. yüzyıl Çağ ise benzer sosyal ve siyasal olayların yaşandığı dönemlere denir. Yazının bulunmasından önceki çağlara tarih öncesi çağlar (devirler), yazının icadından sonraki çağlara ise tarih çağları denir. Karasal Ġklimde Yükselim ( Konveksiyonel ) yağıģ oluģumu TARĠH ve ÇAĞLAR Tarih; geçmişte yaşamış insan topluluklarının yaşamlarını belgelere dayanarak neden-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bilim dalıdır. Tarihi incelerken geçmişi daha kolay algılayabilmek için dönemlere ayırıyoruz. Yüz yıllık zaman dilimine YÜZYIL adını veriyoruz. Milattan (Hz İsa'nın doğumu) itibaren 1. yüzyıl, 2. yüzyıl, 3. yüzyıl olarak adlandırıyoruz. Milattan önceki yüzyılları belirtirken M.Ö veya İ.Ö Milattan sonrakileri belirtirken M.S veya İ.S şeklinde belirtiyoruz. TAġ DEVRĠ ANADOLU YERLEġMELERĠ 1- KARAĠN MAĞARASI (ANTALYA) Antalya'daki Karain Mağarası Yontmataş Devrine ait yerleşmedir 2- ÇATALHÖYÜK Güney Anadolu'da, M.Ö. 7500 yıllarına dayanan, çok geniş bir Cilalı Taş devri yerleşimidir. Muhtemelen, bugüne kadar bulunmuş en eski ve en gelişmiş Cilalı Taş Devri yerleşim merkezidir. 7
NOT: Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır. Not: Mezopotamya'nın ikliminin uygun olması ve topraklarının tarıma uygun olması pek çok uygarlığın yaşamasına neden olmuştur. Not: Mezopotamya uygarlıkları yakın olması nedeniyle Anadolu uygarlıklarını da etkilemiştir. SÜMERLER MADEN DEVRĠ ANADOLU YERLEġMELERĠ 1. TRUVA (ÇANAKKALE) 2. ALİŞAR (YOZGAT) 3. ALACAHÖYÜK (ÇORUM) 4. TİLKİTEPE (VAN) 5. BEYCESULTAN (DENİZLİ) 6. HACILAR (BURDUR) Not: Tarih öncesi çağları birbirinde ayıran özellikler, o dönemde kullanılan araç-gereçler ve insanların yaşam biçimleridir. Tarih çağlarını birbirinden ayıran özellikler ise önemli toplumsal ve siyasal olaylardır. YerleĢmede etkili olan faktörler: GEÇMĠġTE: 1- İklim etkilidir. İnsanlar hem ilk yerleşmelerde ham de günümüzde uygun iklim koşullarının uygun olduğu yerlere yerleşmişlerdir. Çünkü iklim insan yaşamını etkilediği gibi tarımı da etkiler. 2- Su kaynakları ve akarsu vadileri yerleşmeler için seçilmiştir. 3- Verimli tarım alanlarının bulunduğu yerlere insanlar yerleşmişlerdir. Çünkü tarım insanların ilk uğraşılarındandır. 4- Madenlerin bulunduğu yerler yerleşmeler için tercih edilmiştir. Maden devrinden bu yana insanlar yaşamlarında madenlerden yararlanmışlardır. GÜNÜMÜZDE: 1- Sanayi Bölgeleri yerleşmede tercih edilmektedir. Çünkü insanlar fabrikalarda çalışarak geçimlerini sağlamaktadır. 2- Ulaşım olanaklarının uygun olduğu yerler tercih edilmektedir. 3- Eğitim ve Sağlık hizmetlerinin geliştiği yerler tercih edilmektedir. 4- Ticaretin geliştiği yerler. 5-Turizm faaliyetlerinin geliştiği yerler günümüzde yerleşim yeri olarak tercih edilmektedir. Not: Anadolu, iklimi, jeopolitik konumu tarım, hayvancılık ve ticarete elverişli oluşu, göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle ilkçağda önemli bir konuma sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı tarih öncesi ve tarih çağlarında önemli yerleşmelere ev sahipliği yapmıştır. MEZOPOTAMYA MEDENĠYETLERĠ BaĢlıca Mezopotamya Uygarlıkları Babilliler, Asurlular, Sümerler, Akadlar ve Elamlılardır NOT: Mezopotamya'da evler ve tapınaklar taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır. 8 MÖ 4 bin yıllarında kuruldu. Birbirinden bağımsız SİTE denilen şehir devletleri şeklinde bir siyasi yapı vardı. (Erudi, Ur,Uruk) Bu şehir devletleri ENSĠ veya PATESĠ denilen Rahip-krallar tarafından yönetiliyordu. Sümerlerde toplum, soylular, rahipler, hürler ve köleler olmak üzere bölümlere ayrılmıştır. Not: Bu şekilde sınıflı bir toplum yapısı Sümer halkı arasında eşitlik olmadığını göstermektedir. Tekerleği icat ettiler. Günümüz Uygarlığının temeli olan yazıyı (ÇİVİ YAZISI) ilk kez Sümerler bulmuştur.(mö. 3500) Böylece TARİH DEVİRLERİ başlamış oldu. Tarihte İlk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti diyebiliriz. NOT: Lagaş Kralı URUKAGİNE tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar "fidye ve bedel" sistemine dayanıyordu. NOT:Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi'dir. Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır. NOT: Dünyada ilk kez AY YILI hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır. Sümerler çok tanrılı dinlere inanmışlardır. Ziggurat adı verilen tapınaklar yapmışlardır. Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atmışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.) BABĠLLĠLER İlk "Mutlak Krallık" anlayışı Babil'de ortaya çıkmıştır. Ünlü kralları HAMMURABİ, ilk ANAYASA olarak bilinen "Hammurabi Kanunlarını" oluşturdu. (Bu kanunlar Sami geleneklerinden ve Urukagine kanunlarından yararlanılarak hazırlanmıştır.) "Babil Kulesi" ve "Babil'in Asma bahçeleri" en önemli eserleridir. Güneş saatini icat ettiler. Ay tutulmasını hesapladılar. 10 tabanlı sayı sistemini (günümüzde kullandığımız) buldular. ASURLULAR Yukarı Mezopotamya'da(Güneydoğu Anadolu) kurulmuşlar, Toroslar ve Kapadokya'ya kadar yayılmışlardır. Başkenti NİNOVA dır.
Anadolu'da ticaret kolonileri kurdular. (KÜLTEPE'de) Çivi yazısını Anadolu'ya öğreterek, Anadolu'da tarih devirlerini başlattılar. Tüm çivi yazılı eserleri başkentleri NİNOVA'da toplayarak, ilk KÜTÜPHANECİLİK ve ARŞİVCİLİK faaliyetini başlattılar. Asurlular ülke ticaretini geliştirmek için Babil hükümdarı Hammurabi kanunlarını daha da sertleştirdiler. ANADOLU MEDENĠYETLERĠ Hititler Frigler Urartular Lidyalılar İyonyalılar ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ 1997 yılında Avrupa'da yılın müzesi seçilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara'da, Ankara Kalesi'nin dış duvarının güneybatısındaki iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri, Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Kurşunlu Han dır. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bu müzede Anadolu arkeolojik eserleri kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. HĠTĠTLER M.Ö 2000 li yıllarda Kafkasya dan gelerek Kapadokya diye bilinen yerde kuruldular. Hitit devleti, birçok feodal beyliğin merkezi otorite etrafında birleştirilmesiyle meydana getirilmiştir. Başkenti HattuĢaĢ idi. İlk hükümdarları LabarnaĢ tır. İlk zamanlarda fethedilen Ülkelerin yönetimi prenslere verilmekteydi. Sonraları ise krallığa geçildi. Mısır ile Kadeş savaşını yaptılar ve savaş sonunda M.Ö 1295 yılında tarihteki ilk yazılı antlaşma olan KadeĢ antlaģmasını yaptılar. M.Ö 700 tarihinde Asurlular tarafından yıkılmıştır. Devletin başında, büyük kral unvanlı bir hükümdar bulunurdu. Kral aynı zamanda başrahip, başkomutan ve baş yargıçtı. NOT: Kralın aynı zamanda baş yargıç olması yargının bağımsız olmadığını göstermektedir. Devlet işleri PankuĢ adı verilen bir mecliste görüşülüyordu. Pankuş meclisi sadece danışma meclisi özelliğindedir. Son sözü söyleme yetkisi krala aitti. Kraldan sonra tavananna adı verilen kraliçe söz sahibiydi. NOT:Pankuş meclisi sadece danışma meclisi özelliğindedir. Son sözü söyleme yetkisi krala aitti. Çok tanrılı dine inanıyorlardı. NOT: Tanrı sayısının çokluğundan dolayı ülkelerine Bin Tanrı ili de denilir Çivi ve Hiyeroglif yazı kullanmışlardır. 9 NOT: Çivi yazısını Mezopotamya uygarlığı olan Asurlulardan öğrenmişlerdir. Hiyeroglif yazısını da Mısırlılardan öğrenmişlerdir. Anal adı verilen yıllıklar yazmışlardır. NOT: Hititler anal ları tanrılarına hesap vermek amacıyla yazmışlardır. Olumlu- olumsuz her şeyi yazmışlardır. Bu nedenle objektif bilgiler içermektedir. Hitit kanunları oldukça gelişmişti ve Aile hukuku, ceza hukuku, borçlar hukuku gibi bölümlere ayrılarak sistemleştirilmişti. Ölüm cezası ancak devlete ve hükümdara karşı işlenen suçlara verilirdi. Bunun dışındaki suçlar para cezası (fidye esası) ile cezalandırılırdı, Hititlerde aile ve ceza hukuku gelişmiştir. Ailede babanın üstünlüğü esastır. FRĠGLER M.Ö 1200 yılında Boğazlar üzerinden Anadolu ya girdiler. Hitit hakimiyetine son vererek Sakarya vadisine yerleştiler. Başkentleri Polatlı yakınlarında Gordion'dur. Krallarına Midas adı verilir. M.Ö VIII. yüzyılda Çukurova'ya kadar uzanan bölgeleri hakimiyetleri altına aldılar. Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya giren Kimmerler tarafından yıkıldılar (M.Ö 676). Frigler tarımla ve hayvancılıkla uğraşan bir topluluktu. Frig kralları tarımın gelişmesine çalıştılar. Tarımı koruyucu kanunlar çıkardılar. Tarımı korumak için sert cezalar uygulamışlardır. Bir saban kırmanın cezası ölümdü. En önemli tanrıçaları Kibele adı verilen tabiat tanrıçasıdır. Friglerden kalma kaya mezarları kabartmalarla süslenmiştir Bu kabartmalar, Frig heykeltıraşlığının en güzel örnekleridir. Kuyumculuk, kaya mimarisi ve kaya işlemeciliği, tahta işçiliği, halı ve kilim dokumacılığında oldukça gelişmişlerdi. İlk hayvan öykülerini (fabl) oluşturmuşlardır. LĠDYALILAR Gediz ve Menderes ırmakları arasında yaşadılar. Frig hakimiyetinin sona ermesi ile bölgeye hakim oldular. Başkentleri Sard'dır. En ünlü hükümdarı Giges tir. Efes'ten başlayıp, Mezopotamya'da Asurluların başkenti Ninova'ya kadar uzanan Kral Yolu'nu yaptılar. NOT: Bu yol doğu-batı ticaretini geliştirdi. İlk kez altın para kullanıldı(m.ö. 700). Böylece değiş tokuş (trampa) usulüne son vermişler ve ticari ilişkilerde kolaylık sağlamışlardır. Lidyalılar ulusal bir ordu kurmak yerine ücretli askerlerden oluşan bir ordu kurmuşlardır. NOT: Bu durum uzun süre varlıklarını sürdürmelerini engellemiştir. M.Ö. 547'de Persler tarafından yıkıldılar. Lidyalılar dini inançlar ve sanat alanında Anadolu ve Yunan kültürünün etkisi altında kaldılar. URARTULAR Doğu Anadolu'da Van gölü ve çevresinde yaşayan Urartuların başkentleri TuĢpa (Van) dır.
Anadolu'da ilk defa federal bir devlet kurmuşlardır. Savaş tanrısı Haldi'ye inanılması askerliğin önemli olduğunu gösterir. Tarım ve hayvancılık yanında maden işlemeciliği. kaya oymacılığı ile de uğraştılar. Özellikle maden işçiliği ve mimari de ilerlemişlerdir. Kayalara oyulmuş muhteşem kaleler, saraylar, tapınaklar, karayolları ve su tesisleri bu uygarlıktan günümüze kalmış kalıntılardır. NOT: Urartuların madencilikte ileri gitmeleri kuruldukları Doğu Anadolu nun maden varlığı bakımından zengin olmasıyla ilgilidir. Urartular Çivi yazısını kullanmışlardır. Asur ve Kimmer saldırıları Urartuların gücünü azalttı. M.Ö VI. yüzyılda İskit ve Med saldırıları sonucu Urartu hakimiyeti sona erdi. ĠYONYALILAR Yunanistan'a gelen Dorların önünden kaçarak Anadolu'ya geçen Akalar tarafından kuruldular. M.Ö. 650-546 yıllarında önce Pers istilasına, daha sonra İskender ve Roma istilasına uğramışlardır. İyonlar, polis adı verilen şehir devletleri kurdular. M.Ö. XII. yüzyıldan itibaren Efes, Milet, Foça gibi şehirleri kurdular. Siyasal yapılanmaları şehir devleti şeklindedir, hiç bir zaman merkeziyetçi olmamışlardır. Deniz ticareti ve kolonicilik alanında ileriydiler. Akdeniz, Marmara, Ege ve Karadeniz'de birçok koloniler kurmuşlardır. Anadolu'da kurulan ilkçağ uygarlıkları içinde en geliģmiģ ve ileri düzeydedirler. Çünkü; İyonlar, Ön Asya'dan gelen ticaret yollarının bitiş noktasındadırlar ve doğu batı arasında köprü vazifesi görürlerdi. 10