Vitaminler. Dr. Mustafa Akgün Nöroşirürji Uzmanı www.drmustafaakgun.com info@drmustafaakgun.com



Benzer belgeler
C vitamini (Askorbik asit)

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

B grubunda olan bir vitamin olarak kabul edilir. Yumurta akında bulunan avidin isimli madde biotini etkisiz hale getirir. Yumurta akında bulunan

BAZI MEYVE VE SEBZELERDE C VİTAMİNİ TAYİNİ

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

Vitaminlerin yararları nedendir?

Hangi vitamin hangi besinlerde var?

VİTAMİN NEDİR? Vitaminler organik besinler grubunda bulunup

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

ĐÇERĐK. Vitamin B6 Formları. LOGO Tarihsel Bakış. Yapısal Formüller. 4 Piridoksin Piridoksal Piridoksamin Piridoksal-fosfat

Vitaminlerin Sınıflandırılması. Vitaminler. Suda Çözünen Vitaminler. Yağda Çözünen Vitaminler. C ve B vitaminleri. A,D,K,E vitaminleri

Suda eriyen vitaminler. Vücutta kullanılması TİAMİN (B 1 VİTAMİNİ)

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

4.Sınıf Fen Bilimleri

Hücre zarının yapısındaki yağlardan eriyerek hücre zarından geçerler.fazlalıkları karaciğerde depo edilir.

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

Vitaminler büyüme, sağlık, her türlü verim performansı gibi yaşamsal fonksiyonların devamlılığı için çok az miktarlarda ihtiyaç duyulan organik

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

Gıdalar ve Güzellik Ananas Armut Avokado Balık Balkabağı Biber Böğürtlen Brezilya fıstığı Çilek Elma

Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

ADIM ADIM YGS-LYS 14. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ ORGANİK MADDELER 8- VİTAMİNLER

B5 VİTAMİNİ. (Pantoteneik Asit)

Bir gün içerisinde tüketilmesi gereken gıdalar beslenme planına göre düzenlenir.

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -2- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

3. GIDALARDA ASKORBİK ASİT TAYİNİ

Yağda eriyen vitaminlerden biridir. Retinoidler adı verilen kimyasal bileşik ile, provitamin A karotenoidleri adı verilen kimyasal moleküller vitamin

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

Kanser Hastalarında Beslenme

Canlıların enerji kazanabilmeleri için beslenmeye gereksinimleri vardır.

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Vit B3, NIACIN, Nikotinik asit. Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD

Tarihte bugün (27 Eylül) 1908: İlk Ford T Modeli üretildi; 1998: Google kuruldu

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

KULLANIM KILAVUZUNDA BULUNACAK BİLGİLER

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

14. Hafta: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI Biyotin (B7 Vitamini) Biyotin Siyanokobalamin (B12 Vitamini)

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

Enjeksiyonluk Çözelti Veteriner Vitamin

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Suda eriyen vitaminler Organizma için fazla olanı atılır Yağda eriyen vitaminler Depo edilir.

ENERJİ METABOLİZMASI

Yağlar ve Proteinler

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

KARBONHİDRATLAR. Glukoz İNSAN BİYOLOJİSİ VE BESLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ OLAN

PİRİDOKSİN VE BİOTİN MERYEM ÇAKIR KONU BA LIKLARI. B6 Vitamini (piridoksin) Eksikliği Beslenme İle ilgili Bilgiler Besin Kaynakları Toksisitesi

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME. Dr. Hülya YARDIMCI A.Ü. Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Hangi vitamin ne işe yarar?

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

KULLANMA TALİMATI. Bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Sağlığın A B C si.

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

ALKALİ BESLENME HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

PROTEİNLER. -Proteinlerin Yapısında Bulunan Elementler. -Aminoasitler. --Kimyasal Yapılarına Göre Amino Asitlerin Sınıflandırılması

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME BESİN ÖGELERİ

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

VİTAMİNLER ERZURUM İBRAHİM HAKKI FEN LİSESİ

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

Bitkilerin yapısında bulunan organik asitlerin çoğu ya serbest ya da tuzları veya esterleri şeklinde bulunur. Organik asitlere, yapılarında karboksil

Su vücudun her yanına dağılmıştır Su oranı, kas, karaciğer, böbrek gibi organlarda yüksek, kemik ve dişlerde düşüktür.

MEGADYN FİLM TABLET KULLANIM KILAVUZU. Her film tablet, boyar madde olarak; Arriavit Brown M 5.68, Opalux Brown AS 9075 içerir.

YETERLİ DENGELİ BESLENME

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.


Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

Kış Aylarında Nasıl Beslenmeliyiz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

PROSPEKTÜS DECAVİT YUMUŞAK KAPSÜL

Pfizer İlaçları Ltd.Şti. Ortaköy - İstanbul KULLANIM KILAVUZUNDA BULUNACAK BİLGİLER

KAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN

Transkript:

Vitaminler Dr. Mustafa Akgün Nöroşirürji Uzmanı www.drmustafaakgun.com info@drmustafaakgun.com

Tiyamin = B1 Vitamini Tiyamin, bir diğer ismiyle B 1 vitamini, kimyasal formülü C 12 H 17 ClN 4 OS olan renksiz bir bileşiktir. "Thio-vitamine" ("sülfüriçeren vitamin") anlamına gelmekte olup suda çözülebilen B kompleks vitaminlerinden birisidir. Genel özellikleri Kimyasal formülü Moleküler ağırlığı Vitamin özellikleri Çözünürlüğü Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin erkek) Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin kadın) C 12 H 17 CIN 4 OS 337,27 g/mol Su 1200 µg/gün 1000 µg/gün

Tarihçesi İlk keşfedilen B vitaminidir. 1926 yılında saf olarak elde edildi. 1890 yılında Hollandalı hekim Eijkman, yıkanmış beyazlatılmış pirinçle tavukları beslediğinde, tavukların bacaklarında felçler, başlarında kasılmalar gördü. Sonra bu tavukları tesadüfi olarak kabuklu pirinçle beslemek zorunda kaldı ve bu hastalıkların yok olduğunu hayretle gördü. Uzak Doğudaki beriberi hastalığının sebebini kabuğu soyulmuş pirinçlerin çok yenmesine bağladı. Pirincin kabuğunda beriberi hastalığını tedavi eden maddenin olduğunu söyledi. Bundan sonra, bu madde elde edilmeye çalışıldı. 1936 yılında suni olarak elde edildi.

Ne İşe Yarar? Karbonhidrat metabolizması için çok önemlidir. Tiamin pirofosfat (TPP) tiyaminin aktif şeklidir ve pirüvat dehidrogenaz, a-keto-glutarat dehidrogenaz, transketolaz enzimlerine koenzimdir. Pirüvat dehidrogenaz ve a-keto-glutat dehidrogenaz karbonhidrat metabolizması için gerekliyken, transketolaz pentoz fosfat yolunda aktivite gösteren bir enzimdir.

Eksikliği Tiyamin eksikliğinde, hücrelerin bazı amino asitlerin ve pirüvik asidin kullanılması azalırken, yağ kullanımı artar. Tiyamin eksikliğinde görülen sorunların ve bozuklukların ana nedeni de budur. Tiyamin eksikliğinin semptomları olarak şunları sıralayabiliriz: İştahsızlık, Depresyon, Yorgunluk, Sindirim rahatsızlıkları, Kas ve sinir rahatsızlıkları, Beriberi hastalığı

Santral Sinir Sisteminde Etkisi Merkezi sinir sistemi enerji ihtiyacını karbonhidrat metabolizmasından karşıladığı için tiyamin eksikliğinde en çok etkilenen vücut bölümlerinden biri de merkezi sinir sistemidir. Nöronlarda kromatoliz görülmesi riski yükselir. Aynı zamanda, tiyamin eksikliği nöron aksonlarını saran miyelin tabakasının aşınmasına ve yok olmasına neden olabilir. Bu ise ciddi nörolojik hastalıklara ve bozukluklara neden olabilir.

Wernicke-Korsakoff Sendromu Kronik alkoliklerde tiyamin eksikliğine bağlı görülen, sinir sistemini etkileyen tablodur. Hastalık Wernicke ensefalopatisi ve Korsakoff psikozundan oluşur. Hastalarda ataksi, spastik parapleji, mental konfüzyon, apati, hafıza kaybı, nistagmus gibi bulgular görülür. Ensefalopati tiyamin verilmesi ile gerilerken, psikoz tablosu gerilemez.

Kalpte Etkisi Merkezi sinir sistemi ile beraber karbonhidrat metabolizmasıyla enerji ihtiyacını karşılayan diğer bir yapı da kalptir. Tiyamin eksiği ile beraber gelen karbonhidrat metabolizmasındaki düşüş ve sorunlar kalp kasını zayıflatır ve bu zamanla ciddi kardiyovasküler sorunlar yaratabilir. Bunların dışında tiyamin hastalığı sindirim sistemi (gastrointestinal) bozukluklara neden olabilir. Tiyamin eksikliğinin en belirgin sonucu da beriberi hastalığıdır.

Riboflavin = B2 Vitamini B2 vitamini ilk defa sütten elde edilir ve bu nedenle laktaflavin denilir. Bütün bitkiler ve mikroorganizmalar tarafından sentezlenebildiği halde hayvansal organizmalar tarafından sentezlenemez. Riboflavin bir izoalloksazin türevidir.

Riboflavin = B2 Vitamini İzoalloksazinin 10 nolu azotu riboz şekerinin indirgenmesiyle oluşan ribitole bağlanır. Riboflavinin, ribitol grubunun 5'C atomuna bağlanmasıyla (ester bağıyla) flavinmononükleotid (FMN) oluşur. FMN'ye Adenilat (AMP) bağlanması ile Flavinadeninnükleotid (FAD) meydana gelir. Flavoproteinler veye flavoanzimler olarak bilinen indirgenme yükseltgenme enzimlerinin prostetik gruplarıdır. Bu enzimler piruvatın yağ asitlerinin aminoasitlerin oksidatıi yıkımına ve taşınım olaylarına katılır. B 2 vitamini yani riboflavin, pentoz şeker olan ribitol ve lumikromdan oluşur. Görünür ve uv ışında bozulur. Göz yorgunluğu, kataraktların önlenmesi ve tedavisi için gereklidir; karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur.

Riboflavin = B2 Vitamini Ayrıca deri dokularının, tırnakların ve saçların oksijen kullanımına destek verir, kepekleri giderir. Bunların yanı sıra demir ve B6 vitamini alımına yardımcı olur, eksikliği ise hamilelikte bebeğin gelişimine zarar verebilir. Heterosiklik bir yapıya bağlı ribitolden oluşur. Renkli, ısıya dayanıklı, uv ye duyarlı, bitkisel kaynaklıdır. Hayvanlarda sentezlenemez. Riboflavin flavokinaz enzimi ile aktif formu olan FMN'ye dönüşür. FMN'ye ATP'nin AMP grubu bağlanarak FAD sentez edilir. Koenzim olarak FMN ve FAD'ye ihtiyaç duyan enzimler flavoproteinler denir.

Riboflavin = B2 Vitamini Hücrede enerji oluşumu ve hücre solunumunda önemlidir. Kaynakları: En çok yer fıstığı,süt ve süt ürünleri, bira ve ekmek mayası. Böbrek, domates kuru baklagiller, balık, yeşil yapraklı bitkiler, süt, yumurta, karaciğer. Tahıllarda yetersizdir. İnce barsakta riboflavin binding proteine bağlanarak taşınır.

Niyasin = B3 Niyasin, Nikotinik asit veya B 3 vitamini suda çözünür bir vitamindir. Türevleri olan NADH, NADPH, NAD ve NAD + hücrelerde enerji metabolizması, nükleik asit, protein, yağ ve karbonhidrat metabolizmasında gereksinim duyulan zorunlu bir vitamindir. Vitamin B3 terimine niyasinamit de dahil edilir çünkü bu bileşik vücuda alındıktan sonra niyasine dönüşür. Genel özellikleri Kimyasal formül C 6 H 5 NO 2 Molekül ağırlığı Diğer adları Nikotinik asit Vitamin özellikleri Çözünürlüğü 123,11 g/mol Su İshal Zihin bulanıklığı Depresyon ve ağır dermatit Cilt lezyonları

Eksikliği ve Aşırı Alımının Etkileri Niyasinin aşırı eksikliği insanlarda pellegra adı verilen ve sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu, midebağırsak sistemi bozukluğu, ishal, zihin bulanıklığı, depresyon, ve ağır dermatit ve çeşitli cilt lezyonları ile karakterize bir hastalık oluşur. Niyasinin kısmî eksikliği ise metabolizma yavaşlamasına ve soğuğa dayanıksızlığa yol açar.

Eksikliği ve Aşırı Alımının Etkileri Niyasinin aşırı miktrada kullanımı ölümcül olabilir. [1] 36 saat zarfında 11 tane 500 mg'lık hap alan bir kişinin kustuğu, iki gün zarfında 5 hap alan bir diğer kişinin ise birkaç dakika boyunca tepkisiz olduğu kaydedilmiştir. [2][3] Çok yüksek niyasin kullanımında niyasin makulopatisi denen makula ve retina kalınlaşması meydana gelir, bunun sonucunda bulanık görme ve körlük olur. [4]

Eksikliği ve Aşırı Alımının Etkileri Niyasinin önerilen günlük dozajı, çocuklarda 2-12 mg, kadınlarda 14, erkeklerde 16 mg, hamile ve emziren kadınlarda 18 mg'dır. [5] Günde 20 mg'dan fazla niyasin ciltte kızarmalara neden olabilir. Bu kızarmalar yanma, kaşıntı ve ağrı ile beraber olabilir, yüz, kollar ve göğüse yayılır. Genellikle zararsızdır ve 20 dakika ile bir saat arasında kendiliğinden geçer. Bir bardak su içilmesi de yardımcı olacaktır. Niyasin kan dolaşımını düzenler, sağlıklı bir deri sağlar ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarını denetlemesinden dolayı şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar. Son olarak yeterli B 3 düzeyleri insülin ile östrojen, projesteron ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynamaktadır. Kan kolesterolünü ve trigliseridini yan etki olmadan emniyetle düşürebildiği için doktorlar tarafından bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak niyasinin kullanımında doz ayarlaması mutlaka doktor tarafından yapılmalıdır. Gebelikte niyasin dikkatle kullanılmalıdır. Yüksek dozlarda saf nikotinik asit mide ülserleri, gut, glokom diyabet ve karaciğer hastalıklarında sağlık problemlerini arttırabilirler.

Tarihçe ve Keşfi Niyasinin keşfi, nikotinin yükseltgenmesi sonucu olmuştur. Ona verilecek ismin nikotini çağrıştırmaması amaçlandığı için nikotinik asit + vitamin 'den türetilmiştir. Eski metinlerde niyasin için vitamin PP adının (İngilizce "pellegra preventing" (pellegra önleyici) teriminden kısaltması) kullanıldığını görülebilir.

Biyolojik Mevcudiyeti Niyasın karaciğer tarafından triptofandan sentezlenir ama bu tepkime çok verimsizdir. Bir miligram niyasin elde etmek için 60 mg triptofan gerekir. [6] Kötü beslenme nedeniyle niyasin yetersizliği tek besin kaynağı olarak mısır yiyen ve mısır ununu hazırlarken alkali kullanmayan toplumlarda görülür. Bunun nedeni mısırin az niyasin içeren bir tahıl olmasıdır; mısır unu hazırlarken alkali kullanılmasının ise mısırda bulunan triptofanın salınmasını sağlayıp bağırsaklar tarafından emilerek niyasin yapımına takviye sağlar. [7]

Biyosentez Triptofanın beş karbonlu halkası kesilip, düzenlenip ve amino grubuyla tepkiyerek niyasinin altı karbonlu heterosiklik halkası oluşur:

Hayvansal Kaynaklar Hayvan ürünleri: Meyve ve sebzeler: Tohumlar: Mantarlar: ciğer, kalp ve böbrek tavuk dana balık süt yumurta sebze brokoli domates havuç hurma tatlı patates kuşkonmaz avokado kuru yemiş kepekli buğday ürünleri baklagiller mantarlar ekmek mayası

Diğer Kullanımları Niyasin çeşitli seks ve stres hormonlarının sentezinde önemli rol oynar, özellikle adrenal bezlerde üretilenlerde. Ayrıca toksik maddelerin vücuttan atılmasında rol oynar. [7] Niyasin, yüksek dozda kullanılınca kandaki HDL ("iyi kolesterol") seviyesini yükseltir ve düşük HDL'si olup kalp krizi riski taşıyan hastalara önerilir. [8] Abbot şirketi bu amaçla Niaspan ticarî isimli bir ilaç üretmektedir. Ayrıca niyasin (ama niyasinamid değil) hiperlipidemi tedavisinde kullanılır çünkü çok düşük yoğunluklu lipoproteinin (VLDL) karaciğerden salgılanmasını azaltır (VLDL "kötü kolesterol" olarak bilinen LDL'nin öncülüdür) ve kolesterol sentezini engeller eder. [9] Niyasinin lipit bozukluğunu tedavi etmek amacıyla kullanımının başlıca sorunu, çok yüksek olmayan dozlarda dahi deride kızarmalara neden olmasıdır. [10] Halen niyasinin yavaş salınımını sağlayacak formülasyonların geliştirilmesi için çalışmalar sürmektedir, niyasinin daha sık ve daha az rahatsızlık vererek kullanılabilmesini sağlamak için. [11]

Pantotenik Asit = B5 Pantotenik asit (vitamin B 5 ), hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda bulunabildiğinden dolayı yunanca "heryer" anlamına gelen "pantos" sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta depolanamayan ve suda eriyen bir vitamindir. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması için gereklidir. Bu vitamin insan bağırsak florası tarafından sentez edildiği için eksikliğine pek sık rastlanmaz. Ancak eksikliğinde deride yaralar, saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları gibi belirtiler görülebilir. Savaş esirlerinde gözlenen Burning Foot sendromu pantotenik asit eksikliğine bağlanmıştır. Aktif formu koenzim A ve ACP(açil taşıyıcı protein)dir. Asetil ve Açil gruplarının koenzim A ya taşınmasında rol oynar. Ayrıca eksikliğinde hayvanlarda sindirim kanalı bozukluğu görülmüştür. Kimyasal yapısı B-alanin-pentoik asittir.

Piridoksin = B6 Piridoksin, bir diğer adıyla B6 vitamini, özellikle protein metabolizmasında çok önemli bir koenzimdir ve birçok nörotransmitterin sentezinde rol alır. Besinler Piridoksamin ve Piridoksal şeklinde de bulunabilir. Aktif şekli Piridoksalfosfat'tır (PLF). Kolaylıkla bozulur, bu yüzden güneş ışığından, bazik ortamlardan uzak tutulmalıdır. İşlenme ve pişirme sırasında da kolaylıkla bozulur.

Görevleri Her şeyden önce protein metabolizmalarında yaklaşık 60 enzime koenzimdir. Bu da onu yaşamsal açıdan önemli kılar. Amino asit dönüşümlerinde, nükleik asit sentezinde, ve amino asitlerin ince bağırsaktan kana absorpsiyonunda (emiliminde) görev alır. Asetilkolin, GABA, serotonin gibi nörotransmitterler için gereklidir. Vücudun B 12 absorpsiyonuna pozitif etki eder. Ayrıca, magnezyum ve çinko gibi birçok mineralin vücut içindeki işlevlerine de pozitif etki eder. Hemoglobin sentezinde görevlidir. Triptofan metabolizmasında görevlidir. Görüldüğü gibi piridoksin vücudun birçok önemli reaksiyonları için "şart"tır. Özellikle hormonal denge ve nörolojik yapıya olan katkısı küçümsenemez.

Eksikliği Kompleks B vitamin eksikliği dışında eksikliği nadiren görülür. izoniazid kullanımında, alkoliklerde ve laktasyon esnasında görülebilir. Nörolojik bozukluklar başta olmak üzere piridoksin eksikliğinin birçok semptomu vardır, sıralarsak: Aşırı stres, depresyon, ruhsal dengesizlik ve bozukluklar, Nörit (sinir iltihabı), koordinasyon bozuklukları, Anemi (kansızlık), Göz ve ağız çevresinde ağrılar ve yaralar, Zayıf bağışıklık - kolayca hastalanma, Kaşıntı, uykusuzluk, Baş ağrıları

Besinlerde Kırmızı et ve et ürünleri (özellikle karaciğer), çiğ sebzeler, beyaz et, ve bir miktar da süt ve süt ürünlerinde bulunur. Uygun bir diyet ile gerekli günlük piridoksin ihtiyacımızı kolaylıkla karşılarız. Çocuklar için günlük piridoksin ihtiyacı yaklaşık 1-2 mg'ken, yetişkinlerin günlük piridoksin ihtiyacı yaklaşık 2 mg'dir. Hamile ve emzikli kadınların piridoksin ihtiyacı artar.

Tedavilerde 1990'ların sonunda fazlasıyla ünlenen bir vitamin olan piridoksin birçok doktor tarafından diyete takviye olarak, birçok hastalık tedavisinde, ilaç şeklinde önerilmektedir. Yine de önerildiği birçok hastalığa veya soruna etkisinin olup olmadığı klinik düzeyde kanıtlanmamıştır. Piridoksin yüksek miktarlarda dahi toksik olmadığı için, doz aşımlarında büyük sorun yaratmasa da, bazı hastalarda uzun bir süre kullanılan yüksek dozda piridoksinin nörolojik bozukluklara yol açtığı bilinmektedir. Bunların ötesinde piridoksinin birçok hastalığın tedavisinde katkı sağladığı göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Piridoksinin kullanılacağı yerleri sıralarsak: Nörit (sinir iltihabı) tedavisinde, Bazı ruhsal bozuklukların tedavisinde, Anemi (kansızlık) tedavisinde, Bazı hormonal hastalıkların tedavisinde, Özellikle hamilelik sırasındaki ruhsal bozuklukların ve şeker hastalığının tedavisinde Bunların dışında piridoksinin pozitif etki ettiği birçok tedavi vardır.

Biyotin = B7 Biyotin, literatürde, H vitamini veya B 7 vitamini olarak da adlandırılan ve güncel haberlerde karşımıza sıklıkla "güzellik vitamini" adıyla çıkan bir vitamindir. Kimyasal formülü C 10 H 16 N 2 O 3 S olan biyotin, suda çözünen bir B kompleksi vitaminidir. Kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından da üretilen biyotin sağlıklı bir yaşam için gerekli olan önemli bir vitamindir. Yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmalarında koenzimdir. Aynı zamanda hücre gelişimine katkıda bulunur, kanın şeker seviyesini ortalama düzeyde tutmaya yardımcı olur. Özellikle kemik iliği için çok önemli olmasının yanı sıra sağlıklı sinir dokuları için de gereklidir. Biyotinin son zamanlarda "güzellik vitamini" olarak anılmasının en büyük sebebi saçlara ve tırnaklara olan pozitif etkisidir. Bugün bu özelliği yüzünden, biyotin birçok kozmetik ürününde bulunmaktadır.

Biyotin Eksiliği Biyotin yetersizliği eğer müdahale edilmez ise çok tehlikeli olabilir. Biyotin hem bağırsaktaki bakteriler tarafından üretildiği, hem de genel olarak yiyeceklerde yeterli oranlarda bulunduğu için biyotin yetersizliği, doğuştan gelen bir faktör yoksa, sıklıkla rastlanılan bir durum değildir. Yine de biyotin yetersizliğinin semptomları olarak şunları sıralayabiliriz: Kuru ve pullaşan deri Solgunluk İştahsızlık Kas ağrıları Kolayca kopan, kırılan saçlar Saç dökülmesi, kellik Eğer zamanında önlem alınmazsa semptomlar artar ve ciddi nörolojik veya müsküler bozukluklara yol açabilir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar biyotin eksikliğinin hafif derecede depresif davranışlara yol açabileceğini kanıtlamıştır. Çiğ yumurta, içindeki avidin maddesi yüzünden biotin yetersizliğine sebep olur. Avidin, biotine tutunur ve onun bağırsaktan geri emilimine engel olur.

Diyet Biyotini ortalama bir diyette yeterli oranda almak hiç de zor değildir. Zira biyotin birçok farklı besin maddesinde bulunmaktadır. Başta baklagiller ve et ürünleri olmak üzere, süt ve süt ürünleri, pişmiş yumurta sarısı, balık ve patates gibi gıdalarda bulunur.

Diyet Genel özellikleri Kimyasal formülü Moleküler ağırlığı Diğer adları Vitamin B 7 Vitamin H C 10 H 16 N 2 O 3 S 244.31 g/mol Vitamin özellikleri Çözünürlüğü Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin erkek) Günlük alınması gereken miktar (Yetişkin erkek) Su 30 µg/gün 30 µg/gün

Diyet Eksikliği Cilt kuruluğu Aşırı yorgunluk İştahsızlık Mide bulantısı ve kusma Depresyon Dil iltihabı Yüksek kolestrol Fazlalığı Yok Kaynakları Karaciğer ve böbrek Süt ürünleri Bazı deniz ürünleri, özellikle istiridye, ıstakoz, ve alabalık Maya Karnabahar Tavuk göğsü Yumurta sarısı

Folik Asit = B9 Folik asit (Folat-polisin, C 19 H 19 N 7 O 6 ) B grubundan bir vitamindir (B9). Yeşil yapraklarda yaygın olarak bulunduğundan bu ad verilmiştir. Çünkü Latincede folum yaprak manasındadır. Mitchell ve arkadaşları bu vitamini, 1941 yılında ıspanak yapraklarında keşfettiler.

Özellikleri Kimyaca adı pteroil glutamik asit (PGA)tır. Çünkü "pteridin", "PABA" ve "glutamik asit" bileşiminden oluşmuştur. Bc faktörü de denir. Bu madde suda mızrak şeklinde kristallenen portakal sarısı renginde bir katıdır ısıtılmakla erimez, fakat 250 C'de esmerleşerek bozunur. Serbest asit halinde az, fakat sodyum tuzu halinde suda çok çözünür. Bazik ve nötr çözeltilerinde ısıya pek dayanıklı değildir.

Eksikliği Eksikliği sonucu megaloblastik kansızlık meydana getirir. Tropikal bölgelerde çok rastlanır. Bu eksikliğin başlıca sebebi protein-kalori eksikliğine dayanmaktadır. Normal beslenen insanlarda ancak sindirim bozukluğunda ve gebelikte görülebilir. Sarada kullanılan ilaçlar verilirken de bu vitaminin verilmesi gerekir. Bazı antibiyotikler (mesela Trimetoprim + Sulfamid kombinasyonları) bu vitamini yok edebilmektedir. Bira, şarap, rakı vs. fazla içen kimselerde bu vitamin eksikliği oldukça sık görülmektedir.

Sindirimi Bu vitamin, ince barsak epitelinde bulunan bir karbonksipeptidaz enziminin yardımıyla, besinlerde bulunan poliglutamil şeklindeki folatlar parçalanarak serbest folat şeklinde ince barsakların üst kısımlarından emilir. Bu arada bazı değişikliğe uğrayarak kanda metil tetrahidrofolat şeklinde bulunur. Karaciğerde de bu şekilde depo edilir. Bu depo 5 mg kadardır. Barsakta da ayrıca bir miktar üretilir. Bir karbon atomlu köklerin, moleküller arasındaki geçişlerinde önemli rol oynar. Bazı amino asitlerden aldığı köklerin pürin ve pirimidin sentezinde kullanılır. DNA'nın sentezinde vazife alır. Bu vazifeyi yapabilmesi için bu vitaminin 5,10- metiltetrahidrofolat halinde olması gerekir. Bu geçiş ise B12 yokluğunda mümkün olmaz. Buna göre megaloblastik kansızlığa, B12'nin, dolaylı olarak tesiri vardır. Folik asit, megaloblastik kansızlığın tedavisinde günde 5-10 mg vererek kullanılır. Tedaviye demir de katmak gereklidir. Çocuklara koruyucu olarak 0,5 mg bu vitaminden verenler vardır. Keçi sütü bu vitamin bakımından fakirdir. Bu sütle beslenen çocuklara bu vitamin de ilave edilmelidir. Sara hastalarına bu vitaminin B12 ile birlikte gerektiği zaman verilmesi uygun olur.

Günlük İhtiyaç ve Kaynakları Bu vitaminden günlük olarak serbest folat üzerinden 200, toplam folat üzerinden ise 300 mikrograma ihtiyaç vardır. Günde 100 mikrogram olanlarda bile eksiklik görülmemektedir. Gebelikte ihtiyaç % 50 kadar artar. Bu vitamin nebati ve hayvani gıdaların bir çoğunda bulunur.

100 Gram Gıdadaki Folat Miktarı Gıda Serbest (mg) Toplam (mg) alabalık - 750 fıstık - 280 piliç eti - 250 ıspanak 170 200 maydanoz - 170 karaciğer - 140 brokoli - 111 lahana - 100 böbrek 60 80 esmer ekmek 15 50 beyaz ekmek 8 30 portakal 13 24 marul 20 20 muz 10 20 yumurta 10 20 sığır eti 4 7 elma / üzüm 3 6 koyun / tavuk eti 3 6 pişmiş yumurta 2 5

Siyanokobalamin = B12 Siyanokobalamin, yaygın olarak B 12 vitamini olarak bilinen vitamin. Özellikle hayvansal dokularda bulunur. Sebzelerde bulunmaz, bu yüzden vegan (tamamen bitkisel) beslenen kişilerde zaman zaman B 12 vitamini içeren kompleks haplar kullanmaları gerekebilir. B 12 vitamini anemi hastalığını önlemek için gereklidir, alyuvar üretiminde folik asitin(b 9 ) düzenlenmesine yardım eder ve demir kullanımına yardımcı olur. Doğru sindirim, besinlerin alınması, protein sentezi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için gereklidir. İnsan bedeni 5 yıllık B 12 vitamini depolayabilir [kaynak belirtilmeli]. B 12 vitamini sinir tahribatını önler, doğurganlığı sağlar, hücre oluşumunu ve uzun yaşamasını sağlar, sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştırır, hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye yardım eder. Yetersizliği genellikle eksik alımından değil, mide parietal hücrelerinin "intrinsik faktör" adı verilen glikoproteini sentezleyememesindendir. İntrensek faktör, B 12 vitaminine bağlanarak barsaktan emilimini sağlar.

Eksikliği Bu vitaminin eksikliğinde yürüme bozukluğu, kronik yorgunluk, depresyon, sindirim bozuklukları,bayılmalar.mide bulantısı.kusma.fazla gaz çıkarma baş dönmesi, uyku hali, karaciğer büyümesi, göz bozuklukları, halüsinasyonlar, baş ağrıları, dil enfeksiyonu, huzursuzluk, zor nefes alma, hafıza kaybı, sinirsel bozulmalar, kalp çarpıntısı, kansızlık, kulaklarda çınlama, omurilik yıpranması gibi rahatsızlıklar görülebilir. B 12 vitamini eksikliği çoğu kez kalın sinir liflerinin miyelin kaybıdır. Bunun bir sonucu olarak birçok insanda dış duyu kaybı fazladır ve şiddetli vakalarda felç olması bile olasıdır.

İşlevleri B 12 vitamini, bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetleri yürütür. En önemli işlevi belki de gen kopyalanmasında koenzim olarak fonksiyon göstermesidir. Bu sayede B 12 vitaminini iki önemli görevi olduğu söylenebilir: büyümeyi ve eritrositlerin oluşumunu hızlandırma. 1972 yılında 11 yıllık bir çalışmanın sonucunda Harvard'dan R. B. WOODWARD ve İsvicre Federal Teknoloji Enstitüsü'nden A. ESCHENMOSER tarafindan laboratuarda sentezlendiği ilan edilen vitamin. Sentezi doksandan fazla basamakla olur ve yaklaşık yüz kişilik bir çalışmanın ürünüdür. Dana eti,yumurta, böbrek, süt ve süt ürünlerinde(hayvansal kaynaklı besinlerde) bulunur.

C vitamini = Askorbik Asit C vitamini, askorbik asit olarak da bilinir, suda eritilebilen ve birçok görevi olan vitamin. Çoğu hayvanlar ve bitkiler, kendi C vitaminlerini glukozdan üretebilirler. İnsanlar, bazı meyve yarasaları, hint domuzu ve insan benzeri primatlar C vitamini üretemediklerinden bunu besinlerden almak zorundadırlar.

Tarihçesi Askorbik asit üzerinde ilk bilimsel araştırmalar 1907'de Holst ve Frolich tarafından yapılan deneylerle başlar. Araştırmalarını sürdüren Holst ve Frolich birçok besin maddesinin ve bu arada özellikle yeşil sebze ve meyvelerin skorbüt hastalığını önleyici etkileri olduğunu bulmuşlardır. C. Funk 1912'de skorbüt hastalığının besinlerde bulunan bir faktörün eksikliği sonucu oluştuğu düşüncesini ortaya koymuş ve bu maddeye antiskorbutik vitamin adını vermiştir. Daha sonra Drummond 1920'de antiskorbutik vitamin için Vitamin C adını kullanmıştır. Zilva ve çalışma arkadaşları (1918-1929) limondan antiskorbutik faktörü yoğunlaştırma üzerinde çalışmışlar ve hemen hemen saf askorbik asit bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenerek izole edilmiştir. Zilva bu çalışmaları esnasında 2,6- diklorofenolindofenolün (2,6-DCPIP) vitamin çözeltisi tarafından indirgendiğini de bulmuştur. Zilva deneylerini sürdürürken Szent-Gyorki 1928 yılında portakal, lahana ve hayvanların adrenal bezlerinden askorbik asidi ayırmış fakat 1932 yılına dek bu maddenin antiskorbüt vitamini olduğunu anlayamamıştır. Buluşunu yayımlamadan King bu araştırmadan habersiz heksuronik asit ile aynı olduğunu kabul ettikleri kristal maddenin limon suyundan izolasyonunu bildirmiştir. Bundan sonra birçok bağımsız araştırıcılar özellikle Tillmans, Vedder, Nelson, Harris ve Von Vargha vitaminin kimliğini saptamışlar ve glikozdan sentezini gerçekleştirmişlerdir. Askorbik asit ismi Szent-Gyorki'e izafeten verilmiştir. Askorbik asit ve vitamin C, L-ksiloaskorbik asidin günümüzde yaygın olarak kullanılan iki ismidir. Bununla beraber tarihsel gelişimi sırasında cevitamik asit, antiskorbutik vitamin, heksuronik asit, skorbutamin ve redoxon olarak adlandırılmıştır. Diğer kimyasal isimleri; L-askorbik asit, 3-Oxo-Lglufuranolaktonel (enol form), L-3-ketotreoheksuronikasitlaktondur.

Genel Özellikleri Askorbik asit bir monosakkarit türevi olup yapıca glikoza ve diğer altı karbonlu monosakkaritlere benzer. Renksiz, beyaz, dikdörtgen kristallerdir. Çok hafif özel bir kokusu vardır. Ekşi tatta ve asit reaksiyondadır. Optikçe aktiftir. Polarize ışığı sağa çevirir. Asetonda çok zor çözünür. Eter, petrol eteri, benzen, kloroform ve yağlarda çözünmez. C vitamini kimyasal olarak askorbik asidin ışığı sola döndüren enantiyomeridir. Ticari C vitamini genelde askorbik asit kristallerinden veya askorbik asidin kalsiyum veya sodyum tuzlarından oluşmaktadır. C vitamini (askorbik asid) omurilik, akciğer ve göz gibi pek çok hayvansal dokunun sulu bölümlerinde oldukça yüksek yoğunlukta (milimolar ve üstü) bulunur. Bazı meyveler yüzde 1'den fazla (~6 mm) içerebilir. İnsan kanı plazmasında normal olarak 0,1 mm düzeyinde bulunur. Çoğu organizma C vitaminini sentezleyebilmesine rağmen, insanlar dahil birkaçı onu diyetle almak zorundadırlar. Enediol yapısından ötürü, hayli düşük bir ilk pka sergiler (4,2 civarında) ve buna bağlı olarak da çoğu dokularda monoanyon olarak varolur. 3- pozisyonundaki hidrojen de, ki en asidik olanıdır, tek elektronlu oksidasyon reaksiyonlarında çıkarılan hidrojen atomudur. C vitamininin kesin ölçümü hem onun biyokimyasal hem de farmakokinetik özellikleri için zorunludur. Biyolojik sistemlerde askorbik asidin rolü, C vitamininin in vivo fonksiyon ve gerekleri iki faktörle birlikte ele alınmalıdır: Birincisi, C vitamininin hem antioksidan hem de bir enzim kofaktörü olarak hareket etme yeteneği dahil biyokimyasal özellikleridir. İkincisi, bağırsakta emilmeyi, serum konsantrasyonunu, hücresel dağılımı, kullanım ve dışarı atılımını içeren farmakokinetiğidir.

Kaynakları ve Kullanım Alanları Askorbik asit bütün canlı dokularda bulunur. Doğada çok yaygın şekilde bulunan bu vitaminin en zengin kaynaklarını taze meyve ve sebzeler ve çiğ et oluşturur. Meyveler arasında en çok askorbik asit içerenler; limon, portakal, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve frenk üzümüdür. Elma, armut ve erik ise bunlara göre daha az miktarda askorbik asit içerir. Bu meyvelerden özellikle sitrus meyveleri (limon, portakal, greyfurt), kivi ve domatesin dış kısımları (kabuk) askorbik asit bakımından zengindir. Sebzeler, özellikle kuşburnu, karnabahar, lahana, ıspanak, kuru soğan, biber, turp, tere, maydanoz ve yer elması askorbik asit bakımından en zengin kaynaklardandır. Aşağıdaki tabloda çeşitli sebze ve meyvelerin askorbik asit değerleri görülmektedir.

Çeşitli sebze, meyvele ve hayvanlarda askorbik asit miktarları: Sebze-meyve Kuşburnu 0,450 Taze kırmızı biber Askorbik asit (g/100g) 0,340 Maydanoz 0,180 Şalgam yaprağı 0,130 Asma yaprağı 0,120 Yeşil sivri biber 0,100 Kara lahana 0,094 Kivi 0,090 Karnabahar 0,080 Ispanak 0,050 Çilek 0,070 Kızılcık 0,055 Portakal 0,050 Limon 0,030 Lahana 0,042 Greyfurt 0,043 Mandalina 0,030 Şeftali 0,028 Domates 0,023 Ahududu 0,022 Böğürtlen 0,020 Taze fasulye 0,020 Patates 0,016 İnek karaciğeri (çiğ) 0,036

Çeşitli sebze, meyvele ve hayvanlarda askorbik asit miktarları Sebze ve meyvelerin askorbik asit değeri türüne, yetiştiği toprağa, iklime ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham meyve ve sebze iyice olgunlaşmışından daha çok askorbik asit içerir. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin askorbik asit değeri az olanlardan daha yüksektir. Askorbik asit oksijen tutma özelliğine sahip olması nedeniyle antioksidan olarak kullanılır. Yağların ve yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, beyaz renkteki sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılır. Ayrıca çabuk soğutularak dondurulumuş meyveler erime sırasında doğal renk ve kokularını yitirir. Bunlara dondurmadan önce saf askorbik asit katmakla bu sakıncalar önlenebilmektedir. Oksijen hoşa gitmeyen değişiklikleri yapmadan önce askorbik asit tarafından tutulur. Bu şekilde dondurulumuş kayısı, şeftali, elma, üzüm, muz, armut, ananas gibi meyvelerde 25 yıldan beri askorbik asit antioksidan olarak yeğlenerek kullanılır ve yaygın biçimde de gıda sanayiinde kullanılır. Sadece tek yanlı zincir hidroksil grubunun konfigürasyonunda değişiklik gösteren sentetik izomer eritorbik asid de kuvvetli bir antioksidandır fakat tam tersine pek az vitamin aktivitesi vardır. Yine de doğal olarak oluşur ve belli mantarlarda askorbatın yerini alır. [1] Bundan başka askorbik asit birçok preparatlarında, besin ve içeceklerin vitamince zenginleştirilmesinde kullanılır. Askorbik asit kuvvetli bir indirgeyici ajandır; 280 mv'lik düşük bir redoks potansiyeline sahip olması onun hemen tüm diğer okside olan serbest radikallerle reaksiyona girme termodinamik potansiyelinin varolduğu anlamına gelir. Demir ve bakır tuzlarının askorbattan H 2 O 2 ve hidroksil radikallerinin oluşumunu desteklediği iyi bilinir ki bu muhtemelen onun bazı koşullarda sitotoksik olabilmesi veya prooksidan olarak davranmasıyla ilgilidir. [2] Askorbik asit tipik peroksil radikallerle suda tepkimeye girer; [3] daha aktif triklorometilperoksil radikaliyle 100 kat daha hızlı tepkimeye girer. [4] Askorbat molü başına yakalanan peroksil radikallerinin sayısı, düşük askorbat yoğunluklarında 2'den, yüksek askorbat yoğunluklarında 0'a kadar değişiklik gösterir. [5] Bunun nedeni yüksek askorbat seviyelerinde radikal yakalamayla rekabet eden kendi kendini sonlandıran reaksiyonlardır.

Önemi ve Eksikliği C vitamini (askorbik asid), insanlar için zorunlu bir besindir. C vitamininin vücudun çoğu dokusuna sağlamlığını veren kolajenin üretiminden alyuvarların işlemesine kadar çok sayıda görevi vardır. Beslenme rejiminde askorbatın eksikliği iskorbüt hastalığına yol açar. Bu hastalık, halsizlik, kolayca kanayan diş etleri, ciltte morluklara neden olan deri altında küçük kanamalar, saçların kıvrılması, hiperkeratosis, eklem ağrısı, nefes darlığı ve letarji (uyuşukluk) şeklinde kendini gösterir. C vitamini eksikliğinin önemli bir erken belirtisi de bitkinliktir. Ağır skorbüt günde 50-100 mg C vitamini ile engellenebilir (1 mg = 1 miligram = 1/1000 g = 0,001 gram). Günde 50-1500 mg alan insanlar klinik belirtisiz skorbüt halindedirler. İnsanlığın büyük çoğunluğu, batı toplumları dahil, bu durumdadır. Bunun nedeni ağır skorbütü engelleyen miktarın ötesinde C vitamini alımının tıpta (ortomoleküler tıp dışında) daha kabul edilmemiş olmasındandır. Bu durumun temel belirtileri zayıf bağışıklık sistemi, alerji, kanser, mide ülseri ve kalp ve damar hastalıklarına elverişliliktir. James Lind'in 200 yıl önce denizciler üzerinde yaptığı iskorbütle ilgili çalışmasında bitkinlikten sözedilmektedir ve bu, Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün son çalışmalarında da C vitamini eksikliğinin ilk belirtisi olarak geçmektedir. En son 1989'da Ulusal Bilimler Akademisi Gıda ve Beslenme Heyeti tarafından tavsiye edilen günlük C vitamini alım miktarı 60 mg'dır. Ancak son veriler bu tavsiyelerin dayandığı verilerin hatalı olabileceğini ve tavsiye edilen alım miktarının günde 60 mg'dan fazla olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu konular aşağıda daha geniş olarak ele alınacaktır. Ayrıca belirli popülasyonların daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu gösteren kanıtlar da vardır. Sonuç olarak hamile kadınlara günde 70 mg, emzikli kadınlara günde 95 mg ve sigara içenlere de günde 100 mg tavsiye edilmektedir. Pauling 1970 yılında yayınladığı araştırmasında günlük miktarın 2-3 g olması gerektiğini ileri sürmektedir. İngiltere'de yapılan çalışmalar yetişkinler için günlük alınması gereken miktarın 30 mg, SSCB'de yapılan çalışmalar ise bu miktarın 70-700 mg olduğunu göstermiştir. Günlük askorbik asit gereksinimi olarak çeşitli kaynaklar tarafından önerilen miktarlar arasında farklılıklar vardır. Bunun sebebi askorbik asit ihtiyacımızın ampirik esaslara dayandığıdır. Günlük askorbik asit gereksinimi yaş ve cinsiyete bağlı olarak da değişmektedir.