Otizm nedir? Söz konusu belirtiler üç yaşına kadar olan dönemde görülmeye başlar. Otistik bozukluklara zihinsel özürlülük eşlik edebilir.



Benzer belgeler
70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay

Otizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir.

K. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

P.Y. Tanı Süreci: Temmuz 2014 doğumlu P. nin 2,5 yaşını geçmesine rağmen konuşmaması, yerinde sallanması ailenin çocuğunda bir şeylerin yolunda

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Y.C. Tanı Süreci

2014

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Farklı Gelişen Çocuklara Yönelik Pedagojik ve Psikolojik Danışmanlık

YGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır.

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

BİREYSEL EĞİTİM PLANI Ebeveynler için Rehber

Erken Bo alma. (Prematür ejakülasyon) ile ilgili Bilgilendirme Bro ürü.

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Otizmli Çocukların Sosyal Becerilerini Geliştirmeye Yönelik Android Uygulaması. Serhat SERBEST Tolga ÜREKLİ Mehmet Can HANAYLI

OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

CAN KARDEŞ KREŞİ REHBERLİK SERVİSİ

ÖZEL EĞİTİM ve MONTESSORİ METODU-MONTESSORİ TERAPİSİ - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE OYNAMANIN YARARLARI

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

QUESTIONNAIRE FOR TEACHERS/EDUCATORS ÖĞRETMENLER VE EĞİTİMCİLER İÇİN ANKET

TÜRKİYE DEKİ BİREYLERİN OTİZM ALGISI VE BİLGİ DÜZEYİ ARAŞTIRMASI

İhtiyaç ve Tutum Analizi Anketi. Sevgili Öğrenciler,

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM

ÇOCUK VE OYUN. Doç. Dr. Ayperi Sığırtmaç. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ Farklı olduğumu biliyorum ama yetersiz değilim.

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

ERGOTERAPİ. Dr. Alev Kılıçoğlu

ÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

İTHAF... 3 İÇİNDEKİLER... 4 TABLO LİSTESİ ŞEKİL LİSTESİ ÖNSÖZ GİRİŞ...

OTİZM. Otizm Nedir? Otizmin Belirtileri Nelerdir? Otistiklerde etkilenme dereceleri değişse de aşağıdaki ortak belirtiler görülür:

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

Eğitsel Oyun Projesi Raporu. Otizm Kavram Öğretimi Mustafa UZUN

Maslow a Göre İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Bir çocuk - iki lisan. Bir fırsat olarak çokdillilik

MERSİN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ ÇEKÜSH ŞUBESİ ÇOCUK GELİŞİMCİ DAMLA ATAMER

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim

Testin Uygulanma Tarihi: 2017

Bazı araştırmacılar, zihinsel engelli olan ve olmayan çocukların oyun türü ve düzeylerini karşılaştırmışlardır.

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

Otizm Aile ve Toplum El Kitabı. Editörler: Gökhan AYDIN Ömer Faruk ÇELİK

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs :56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs :58

Resesif (Çekinik) Kalıtım

Okul Öncesinde İyi Örnekler Uygulaması

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

MY SCHOOL IS MY HOME NOW (EVİM ARTIK OKULUM) ERASMUS+ KA204 PROJESİ

Göz teması kuramazlar, biriyle göz göze geldiklerinde sanki boşluğa bakıyor gibi dururlar ya.

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU KASIM AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

Ebeveynlerin Çocuklarının Bilgisayar Oyunu Oynamalarına Karşı Tutumunun İncelenmesi

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

FİZİKSEL AKTİVİTENİN ENGELLİ BİREYLER ÜZERİNDEKİ KATKILARI

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

EBEVEYNLER İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

Karmaşık Bir Gelişimsel Bozukluk

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

NİTELİKLİ EBEVEYN-ÇOCUK ETKİLEŞİMİ

Demans ve Alzheimer Nedir?

OCAK-NİSAN 2017 E BÜLTEN

Transkript:

Otizm nedir? Otizm terimi Yununca kökenli bir kelime olup, kendini yönelik olmak demektir. Bazı insanlar yalnızlığı tercih eder, sadece özel bir alana ilgi duyar, başkalarının hissettiklerini anlamakta ve iletişim kurmakta zorluk çekebilir ve çevresindeki insanlarla ilişkiye geçmekten kaçınabilirler. Bu özellikler bir çocuğun gelişimini etkileyecek kadar belirgin olarak gözlemlendiğinde, yaygın gelişim bozukluğu olarak adlandırılan otizmden söz edilir. Otizm tanısı konulabilmesi için aşağıda sayılan üç alanda bozukluklar bulunması gerekmektedir: Dil ve iletişim bozuklukları, örneğin gecikmeli veya eksik dil gelişimi veya mevcut konuşma becerilerinin yitirilmesi, kelime ve cümlelerin sık sık tekrar edilmesi. Sosyal etkileşimdeki bozukluklar, örneğin göz teması kurmada, yüz ifadesi ve vücut dilinde görülen farklılıklar. Diğer çocuklara karşı ilgi eksikliği veya normal olmayan iletişim kurma şekilleri. Grup halindeyken nasıl hareket edileceğini bilememek. İlgi alanın sınırlı ve oyun oynama alışkanlıklarının tekrarlayıcı olması, örneğin oyuncak arabaların tekerleklerini çevirmek, nesneleri sırayla dizmek, farklı el ve vücut hareketleri, yeni şeylerden korkmak, program değişikliklerinde zorlanma, belirgin ilgi alanları. Otizmli bireyler etrafındaki olayları farklı algılarlar. Çoğu zaman detaylarla ilgilenir ve çevresinde olup biteni algılamakta zorlanırlar. Nadiren göz teması kurarlar ve karşısındakinin duygularını yüz ifadelerini anlamakta ve mana vermekte zorluk çekerler. Genel olarak ışık, koku, ses ve dokunmaya karşı ya çok fazla yada çok az hassastırlar. Örneğin parlayan yüzeyler veya ışık aşırı ilgilerini çeker, bazı seslerden korkarlar, kuvvetli vücut temasını tercih ederler, yüzeyleri koklarlar veya nesneleri dokunarak algılarlar. Bu davranışlar genel itibariyle algı bozuklukları olarak tanımlanır. Bütün bu farklılıklar otizmli bireyin çevresinde olup bitenleri algılamasında büyük problemler doğurur. Bu yüzden öğrenme becerileri kısıtlıdır. Çevresindeki insanların duygularını anlamakta ve uygun şekilde ilişki kurmakta zorluk çekerler. Söz konusu belirtiler üç yaşına kadar olan dönemde görülmeye başlar. Otistik bozukluklara zihinsel özürlülük eşlik edebilir. Otizmin ortaya çıkma sebepleri bu güne kadar kesin olarak açıklanamamakla beraber, bir çok faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Doğum öncesi, doğum esnasında ve doğumdan sonra ortaya çıkan genetik bozukluklar beynin gelişimini olumsuz etkileyerek otizme yol açabilir. Otizmin oluşumunda çocuk eğitiminde yapılan yanlışlar ve ailevi sorunların etkisi yoktur. Otizmin semptomları her bireyde büyük farklılıklar göstermekle birlikte, bu semptomlar dönem dönem daha yoğun ve daha az görülebilir. Uygun eğitim metotları ile yetersiz beceriler geliştirilebilir ve otistik davranışlar azaltılabilir.

Otizm ve görülme sıklığı 20 yıl öncesine kadar çocuklarda görülen otizm nadir rastlanan bir hastalık olarak algılanmaktaydı. Güncel araştırmalar sonucu, çocukların %0.7 sinde otistik spektrum bozukluğu olduğu tespit edilmiştir. Bu çocukların üçte birinde klasik erken çocukluk otizmi, üçte ikisinde ise diğer otistik bozukluklar görülmektedir. Otizmin tüm çeşitleri erkek çocuklarında kız çocuklarına nazaran daha sık görülmektedir. Bu verilere göre İsviçre genelinde her yıl ileriki yaşlarda otistik bozukluklarla karşı karşıya kalabilecek 550 çocuk dünyaya gelmektedir. Tahminlere göre İsviçre'de 0-18 yaş arası 10 bin, toplamda ise yaklaşık 40 bin otizmli birey yaşamaktadır. Şu anki bilgilere göre otistik bozukluklarda gerçekten artış mı olduğu, yoksa değişen teşhis kriterlerinin ve özel yöntemlerin mi daha sık teşhis konulmasını sebep olduğu bilinmemektedir. Özellikle otizm dışında farklı özürleri de bulunan veya otizmin semptomlarını hafif olarak taşıyan bir çok bireyde, tanı ya çok geç yada hiç konulamamaktadır.

Otizmin çeşitleri Otizmin çeşitlerini doğru şekilde tanımlamak için farklı terimler kullanılmaktadır. Fakat bu çeşitleri net olarak birbirinden ayırmak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden genel olarak 'yaygın gelişim bozukluğu' veya 'otistik spektrum' ifadeleri kullanılır. Otizmin çeşitleri aşağıdaki kriterlere göre birbirinden ayrılır: semptomların şiddeti günlük yaşamda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme ve genel gelişim semptomların ortaya çıkış yaşı Günümüzde uzmanlar otizmi tanımlamak için aşağıda sayılan kavramlar üzerinde durmaktadır: Erken çocukluk otizmi Klasik çocukluk dönemi otizmi, erken infantil otizmi, erken çocukluk otizmi veya Kanner sendromu olarak adlandırılmaktadır. Otizmin bu şeklinde belirtiler üç yaşından önce ortaya çıkar. Yüksek işlevli otizm Zeka düzeyi çok az etkilenmiş erken çocukluk otizminde yüksek işlevli otizm tanımı kullanılır. Asperger Sendromu Otizmli çocuklarda dil ve sosyal becerilerin daha az etkilendiği durumda, Asperger sendromu tabiri kullanılmaktadır. Bu çocuklar gündelik yaşamda büyük oranda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Asperger sendromu adını otizmin bu tipini ilk kez tanımlayan doktordan almıştır. Atipik otizm Atipik otizm, otizmin belirtilerinin tüm alanlarda görülmediği yada hafif görüldüğü otizm şeklidir. İleri yaşta ortaya çıkan otizm Belirtilerin iki buçuk yaşından sonra ortaya çıktığı otizm şeklidir. Otizmin bu şekli, hastalığın çok ağır seyrettiği ve mevcut becerilerin kaybedildiği bir hastalık olan çocukluğun dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ile karıştırılabilmektedir. Otistik bozuklukları olan çocukların çoğunda başka nörolojik hastalıklar görülmez. Bu çocuklarda sadece otizm vardır. Otizmli çocukların %10'unda -özellikle belirgin zihinsel özürlü olanlarda- otizmin yanı sıra Rett Sendromu, tüberoz skleroz ve frajil x sendromu gibi, nörolojik hastalıklara da rastlanır. Otizm yirmi yıldan bu yana ruhsal hastalık (örneğin çocuk şizofrenisi) olarak değil, yaygın gelişim bozukluğu olarak kabul edilmektedir.

Doğru tanıyı kim koyar? Çoğunlukla ebeveynler çocuklarının gelişimi ile ilgili endişe duyar ve bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünürler. Tanı aşamasında ebeveynlerin çocuğun gelişimi ve güncel durumu hakkında uzmanı detaylı olarak bilgilendirmesi önemlidir. Bu aşamada öncelikli olarak çocuğun iletişim ve sosyal becerilerine dikkat edilir. Otizmli çocuk yaşının gerektirdiği bazı becerilerden yoksun olup, otizme özgü bazı özellikler sergileyebilir. Tanıyı koyacak uzmanın otizmli çocuklarla ilgili tecrübe sahibi olması ve kapsamlı bir inceleme yapması gerekmektedir. İnceleme esnasında otizme özgü anketler yapılır ve otizm gözlem ölçeği kullanılır. Otizm belirtilerinin hafif olduğu durumlarda, otizmi diğer gelişim bozukluklarından ayırt etmek zorlaşır. Aynı şekilde ağır nörolojik hastalıklar da teşhisi zorlaştırır. Vakaların çocuğunda güvenilir bir teşhis koymak 2.5-3 yaşından itibaren mümkündür. Asperger sendromu olduğu düşünülen çocuklarda teşhis için ayrıca aynı yaş çocuklardan oluşan bir grup içerisinde gözlem yapılması gerekir. Otizm aynı zamanda başka hastalıklarla birlikte bulunabilir. Bu nedenle çocuğun nöropediatrik olarak muayene edilmesi ve bazı durumlarda genetik olarak incelenmesi gerekmektedir. Uzmanlar otizmli çocuklara erken yaştan itibaren destek vermenin önemli olduğu görüşünde birleşmektedir. Kesin teşhis konulamayan vakalarda da zaman kaybedilmeden özel destek verilmelidir.

Çocuğun yaşına özgü tipik otizm belirtileri Aşağıda sayılan davranış şekilleri otizmli çocuklarda bulunabilir, fakat bu özelliklerinin bulunmaması otizmin olmadığını göstermez. Bir yaşında: Göz temasının eksik olması veya hiç bulunmaması Vücut teması esnasında alışılmadık tepkiler (sevme, okşama) Birlikte oynanan oyunlara ilgisiz kalma İsmi ile çağırıldığında tepki vermeme İki yaşında: Konuşma becerisinin gelişmemesi veya kullanılan kelimelerin yitirilmesi Birlikte eşya ve resimlere bakmaya ilgisizlik Bir şeyi almak istemediği sürece, nesneleri işaretle göstermeme Gördüğü şeyleri taklit etmeme (temizlik yapma ve telefon etme gibi) İki yaşından sonra: Başka çocuklarla fazla ilgilenmeme Konuşmama veya değişik konuşma şekli. Ayrıca konuşmayı iletişim kurmakta kullanmama. Farklı oyun oynama şekilleri ve tekrarlayıcı oyunlar Resimli kitaplara veya hikayelere karşı ilgisiz kalma Dönen cisimlere karşı aşırı ilgi Sıra dışı el ve vücut hareketleri

Örnek bir vaka Sandra Sandra ailenin ilk çocuğu. Şu an 3.5 yaşında. İlk doğum gününden kısa bir süre önce yürümeye başlamıştı. Sessiz ve bakımı kolay bir çocuktu. Saatlerce küçük bir kumaş parçasıyla oyalanabiliyordu. Henüz konuşmadığı için ailesi endişeleniyordu. Fakat ailesi çocuklarda dil gelişiminin büyük farklılıklar gösterebileceği hakkında bilgi sahibiydiler. İki yaşına geldiğinde hala konuşmadığı için ailesi bir konuşma terapistine başvurdu. Sandra nın işitme duyusu ve diğer kontrolleri yapıldı. Kontroller sonucunda otistik spektrum bozukluğu şüphesiyle bir uzmana gönderildi. Yapılan ilk görüşmede ailesi uzmanlara, Sandra nın ismi ile çağrıldığında genel olarak tepki vermediğini söylediler. Ayrıca ilgisini çeken nesneleri hiç bir zaman parmağı ile işaret etmediğini ve ailesine getirip göstermediğini söylediler. Yiyecek bir şey istediğinde annesini elinden tutup mutfağa götürdüğünü ve annesinin elini dolabın kapağına koyduğunu anlattılar. Sandra nın en çok hoşuna giden uğraş, gazeteleri uzun şeritler halinde koparmak ve bebeklerini yan yana dizmekti. Çocuk parkında çok becerikli fakat diğer çocuklara karşı ilgisizdi. Bir çok defa annesinin haberi olmaksızın yanından uzaklaşıyordu. Testler sırasında Sandra kontrolleri yapan uzman ile göz teması kurmuyordu. Fakat kısa bir süre sonra uzmana yaslanıyor ve kucağına oturmaya çalışıyordu. Sabun baloncukları yapma oyunu çok hoşuna gidiyor, onun dışındaki diğer oyunlar ilgisini çekmiyordu. Sabun baloncukları yapılmasını istediğinde, oyuncağı uzmanın ağızına doğru götürüyor, fakat göz teması kurmuyordu. Örnek bir vaka Paul Paul 6 yaşına girdi. Ana okuluna başlayana kadar gelişiminde dikkat çekici bir şey yoktu. Yaşadığı mahallede yaşıtı çocuk pek yoktu. Bu nedenle çoğu zaman ya tek başına oynuyor yada kendisinden küçük komşu çocukları ile oynuyordu. Ailesi Paul un daha o yaşta sayılar ve harflere ilgi duymasından memnundu. Ayrıca Paul bir çok araba markasını ve teknik özelliklerini biliyor ve bilgisayar kullanma konusunda da çok başarılıydı. Ana okulunda diğer çocuklarla iletişim kurmakta büyük zorluklar yaşadı. Grup halinde oynanan oyunları anlamıyor, sürekli arabalar hakkında konuşmak istiyordu. Bu esnada başkalarının sözünü kesiyor ve bazen kaba olabiliyordu. Genelde çok sesli konuşuyordu. Ana okulu öğretmeninin anlattığı hikayeleri anlamıyor ve ilgilenmiyordu. Beslenme saatinde her zaman aynı sandalyede ve her zaman aynı kızın yanında oturmak istiyordu. Ayrıca öğretmeni ile selamlaşma ve vedalaşma esnasında, her zaman aynı cümleleri kullanıyordu. Testler esnasında ana okulunda yaptıklarını anlatma konusunda çok zorlanıyordu. Arabalar hakkında konuşmaya geldiğinde ise hiç susmak istemiyordu. Büyümüş de küçülmüş gibi konuşuyordu. Kendisine hikaye anlatıldığında karakterlerin düşüncelerini ve davranışlarını anlamakta zorluk çekiyordu.

Otizmi tanımak Otistik bozukluk taşıyan çocuklarda bazı önemli benzerlikler görülmesine rağmen, her çocuk farklıdır ve tamamen farklı belirtiler gösterebilmektedir. Aşağıda yer alan ifadeler birer örnek olup, cinsiyetten bağımsız anlaşılmalıdır. Oyun oynama Oyun oynarken oğlumun hayal gücü çok sınırlıdır ve oyuncak arabasının tekerleklerini çevirmekten mutlu olmaktadır. Kızım daha çok karışık yap bozları yapmayı ve sabır gerektiren oyunlarla vakit geçirmeyi tercih etmektedir. Sosyallik Kızım yapılan hiçbir şeyi kaçırmamak için her zaman ve her yerde yanımda olmak ister. Oğlumuz grup halinde oynanan oyunların kurallarını anlamamaktadır ve oyunlara aktif olarak katılamamaktadır. Tehlikelerin farkına varma Kızımız caddeler ve arabalardan korkmadığı için sıkça yanımızdan uzaklaşmaktadır. Oğlumuz sürekli tedirgindir. Özellikle elektrik süpürgesinin gürültüsü kendisinde paniğe yol açmaktadır. Konuşma Oğlumuz bizimle konuşamamaktadır. Kızımız ilgi duyduğu konuda hiç durmaksızın konuşmakta ve sözlerini sürekli tekrarlamaktadır. İletişim Kızım birisiyle göz teması kurmakta çok zorlanmaktadır. Daha çok kişilere göz ucuyla bakmayı tercih eder. Oğlum hiç kimseden çekinmez, yersiz sorular sorar ve hiç tanımadığı insanların yanına gider. Fiziksel yakınlık Duyu Fiziksel temas ve sevgiyle yaklaşmaya karşı oğlumuz tahammülsüzdür. Bazen birisi ona çok sıkı sarıldığında kızım kendini daha iyi hisseder. Parlak nesneler, parıldayan su damlacıkları ve dönen cisimler oğlumuz üzerinde büyüleyici bir etki yaratır. Kızımız renkli ve parıltılı olan nesnelere bakmaktan kaçınır.

Günümüzdeki yardım ve tedavi imkanları Çocuğuma nasıl en iyi şekilde destek alabilirim? sorusu, ailelerin uzmanlara yönelttiği en önemli soru ama aynı zamanda cevaplaması en zor sorudur. Uzmanların büyük çoğunluğu erken ve yoğun alınan desteğin bir çok otizmli çocuğun gelişimine çok olumlu katkı sağladığında hemfikirdir. ABA ve TEACCH gibi davranışsal terapi ilkelerine dayanan otizme özel programlar, en iyi şekilde araştırılmış ve bilimsel olarak kontrol edilmiş programlardır. RDI, Mifne, PLAY benzeri diğer yaklaşımlar ise, daha çok oyun terapisi metotlarını baz almaktadır. Tüm bu programlar kesin hatlarla belirlenmiş bir yapıya sahiptir ve günlük olarak bir kaç saat boyunca çocukla bire bir çalışmayı gerektirir Bazı ülkelerde tüm ailelerin erişimine açık olarak erken ve yoğun davranışsal eğitim programları verilmektedir. İsviçre de ise terapi seçenekleri son yıllarda oldukça artmıştır. Sağlık sigortaları (Krankenkasse) ve malulen emeklilik sigortası (IV) genellikle bu tarz eğitim programlarının masraflarını karşılamadığından, aileler için yüksek maliyetler ortaya çıkmaktadır. Buna rağmen bu tarz erken ve yoğunlaştırılmış eğitim programlarına çocuklarıyla birlikte katılmak isteyen ailelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Güncel olarak ise birçok çocuk için yine de özel eğitim desteği ön plandadır. Buna ek olarak her çocuğun yaşadığı problemlere göre konuşma terapisi, fizik tedavi, psikomotor tedavisi, ergoterapi gibi özel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Ağır algı bozukluğu olan çocuklarda duyusal entegrasyon tedavisi faydalı olabilmektedir. Konuşamayan çocuklar için resimler yardımı ile iletişim kurma metotları (PECS, işaret dili, elektronik destek sistemleri) yardımcı olmaktadır. Ayrıca kolaylaştırılmış iletişim (fcfacilitated communication) metodu da kullanılmaktadır. Yüksek işlevli otizmi yada Asperger Sendorumu olan ileri yaştaki çocuk veya ergenlerde sosyal beceriler ve iletişim becerilerine destek olan özel programlara ihtiyaç duyulur. Bu noktada önemli olan çocuklara otizme özel ve kişisel ihtiyaçlarına cevap veren desteğin sunulmasıdır.

Günümüzde okullardaki uygulama Bir çok araştırma göstermektedir ki, otizmli çocuklar bilişsel seviyelerine uygun olmayan okullarda eğitim almaktadır. Çok sayıda çocuk özel eğitim okullarında destek almaktadır. Otizmli çocuklara özel tasarlanmış az sayıda okul vardır. Asperger sendromu olan çocuklar genellikle normal okul müfredatı ile eğitim alabilmektedir. Fakat bu çocuklar çoğu zaman az sayıda öğrencinin bulunduğu sınıflarda özel destek veya derse ihtiyaç duymaktadır. İsviçre nin bir çok bölgesinde farklı destek ihtiyaçları olan çocukların özel eğitim kurumları yerine, normal okullara entegre edilerek eğitim almaları hedeflenmektedir. Bu kapsamda son dönemde otizmli çocukların da normal sınıflara entegre edilmesi amaçlanmaktadır. Fakat bu entegrasyonu sağlayabilmek için gerekli olan kişisel desteğin her bölgede verilmesi henüz mümkün değildir. Otizmli çocukların da diğer çocuklarla birlikte eğitim almaları sosyal, iletişim ve öğrenme becerilerini geliştirmelerine büyük katkı sağlayabilmektedir. Güncel yaklaşımlar Son dönemde yeni yaklaşımlar arasında biomedikal yaklaşım öne çıkmaktadır. Biomedikal yaklaşıma göre doğuştan gelen metabolik bozukluklar veya çevresel faktörlerinde otistik semptomların oluşmasında rol oynadığı ve tıbbi olarak tedavi edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bir taraftan mineral ve vitamin benzeri önemli maddelerin eksikliği gerekli takviye ile giderilebileceği gibi, diğer taraftan sindirim bozuklukları veya çevresel faktörler çocuğun vücudunda zararlı maddelerin aşırı miktarda birikmesine ve zarar vermesine sebep olabilir. Karşı önlem olarak özellikle kazeinsiz ve glütensiz beslenme şekilleri ön plana çıkmaktadır. Teşhis ve tedavinin her hâlükârda alanında uzman hekimler tarafından yapılması zorunludur. Görsel ve işitsel algılama bozukluklarında ise, özel gözlükler (İrlen gözlükleri) gibi yardımcı araçlarla iyileşme sağlanması hedeflenmektedir. Bir çok aile ve hekim bu tür yönetmeleri başarı ile kullandıklarını ifade etmektedir. Ayrıca her geçen gün daha fazla rapor ve araştırma bu olumlu tecrübeleri desteklemektedir. Fakat her şeye rağmen henüz cevap bulunamamış sorular vardır. Anne babalar ne yapabilir? Anne baba olarak çocuğunuzun diğer çocuklardan farklı olduğunu anladınız! Durumu fark ettiğinizde çocuğunuzu çok iyi gözlemleyin. Çocuğunuzun erken yaş gelişimini takip eden bir uzmanla (ev veya çocuk doktoru, Mütterberaterin) görüşün. Tüm şüpheleriniz giderilmeden, herşeyin iyi olacağı sözlerine itibar etmeyin. Çocuğunuzun otizm danışma merkezinde veya otizm tecrübesi olan bir uzman tarafından kontrol edilip standart testlere göre değerlendirilmesini talep ediniz.

Teşhis sonucunda otizm tanısı konulması durumunda, ümidinizi yitirmeyin. Otizmli çocukları olan diğer ailelerle konuşun ve onlardan destek alın. Güven duyduğunuz bir uzman seçerek gerekli tüm araştırmaların yapılmasını isteyin ve özelliklede destek yöntemleri ve terapiler hakkında bilgi talep ediniz. Desteğin hemen başlatılması çok önemlidir. Bu destek yoğun ve çocuğun kendi dünyasına çekilmesine imkan vermeyecek şekilde olmalıdır. Ayrıca bu destek kesin hatlarla belirlenmiş bir yapıya sahip olmalıdır. Otizm derneğinden bu alanda uzmanlaşmış merkezlerin adres ve diğer bilgilerini isteyiniz.

Temasa geçebileceğiniz aile derneği autismus deutsche schweiz autismus deutsche schweiz derneği otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedeflemektedir. autismus deutsche schweiz almanca konuşulan kantonlarda yaşayan otizmli bireyler, aileler ve uzman kişilerin yanı sıra, Kantonlar, Gemeindeler, farklı enstitü ve organizasyonlar için direk temasa geçilecek kurumdur. 2010 sonu verilerine göre dernek yaklaşık 750 üyeyi temsil etmektedir. Ayrıca ulusal çatı organizasyonu autismusschweiz in bir üyesi olarak aynı hedefler doğrultusunda hareket etmektedir. Web sayfamız (www.autismus.ch), broşür ve diğer dokümanlar yardımı ile sürekli olarak güncel konular hakkında bilgi vermekteyiz. Ayrıca merkezimizde anne babalar için kısaca bilgilendirme yapmaktayız. Aileler, uzmanlar ve otizmli bireyler için sempozyumlar, kurslar ve çalıştayların yanı sıra otizmli çocuklar için kamplar ve sosyal alıştırmalar düzenlemekteyiz. Hükümet yetkilileri, yöneticiler, uzman kişiler ve enstitüler arasında iletişim kurulmasını sağlıyoruz. Bölgesel seviyede yönetim ve siyaset alanında otizmli bireylerin haklarını temsil ediyoruz. Talep edilmesi durumunda otizmli çocukları olan aileler ve otizm danışmanlık merkezleriyle irtibata geçilmesine yardımcı oluyoruz. Aileler için piknikler düzenliyoruz. Ayrıca aileleri dernek toplantılarına davet ediyoruz. autismusschweiz Ulusal çatı organizasyonu autismusschweiz 18 Ocak 1975 tarihinde aile derneği olarak kurulmuştur. Aileler ve uzman kişiler bir araya gelerek, otizmli bireylerin haklarını daha iyi temsil etmeyi ve otizmi toplumda tanıtmayı hedeflemiştirler. autismusschweiz, hükümet yetkilileri, yöneticiler ve organizasyonlar için, ulusal ve uluslararası alanda direk temasa geçilecek kurumdur. 2010 sonu verilerine göre organizasyon İsviçre nin farklı bölgelerinden gelen yaklaşık 1200 üyeyi temsil etmektedir. autismusschweiz otizm spektrum bozukluğu alanında İsviçre genelinde bilgi akışını sağlar ve koordine merkezi görevini üstlenir. Federal sigorta kurumu (Bundesamt für Sozialversicherungen, BSG) ile müzakerelerde bulunur.

İletişim Adresleri Autismus deutsche schweiz Geschäftsstelle Fischerhöflirain 8 8854 Siebnen Telefon: + 41 (0) 55 440 60 25 Telefax: + 41 (0) 55 440 14 12 www.autismus.ch info@autismus.ch autismusschweiz Geschäftsstelle Bernstrasse 176 3052 Zollikofen/Bern Telefon: + 41 (0) 31 911 91 09 sekretariat@autism.ch www.autismusschweiz.ch autisme suisse romande Av. De la Chabilière 4 1004 Lausanne Telefon: + 41 (0) 21 646 56 15 secretariat@autisme.ch www.autisme.ch autismo svizzera italiana Via Ciseri 19 6600 Locarno Telefon: + 41 (0) 91 857 99 33 info@autismo.ch www.autismo.ch