Duygu Durum Değişimlemelerinin Otobiyografik Bellek Üzerindeki Etkileri

Benzer belgeler
EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

Araştırma Modelleri Prof. Dr. Mustafa Ergün AKÜ - Eğitim Fakültesi

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

Emotional Desgin in Multimedia Learning

Knowledge Distribution and the Effect of Design Tools on the Design Process

SOYUT KELİMELER BE SOMUT KELİMELER KADAR HATIRLANABİLİR Mİ?

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

İLERİ ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ ARAŞTIRMA DESENİ RESEARCH DESIGN

ELIT VE ELIT OLMAYAN ERKEK BASKETBOLCULARDA HEDEF YÖNELIMI, GÜDÜSEL (MOTIVASYONEL) IKLIM VE

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Araştırma Modelleri

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Alzheimer ve Depresyon Tanılı Gruplar ile Normal Örneklemde, Kişisel ve Toplumsal Olaylara İlişkin Otobiyografik Bellek Özellikleri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

ÖZ GEÇMİŞ. Doktora tez konusu: Hafızanın Anlamayla Etkileşimi. Tez danışmanı: Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar.

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

ÖZGEÇMİŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Öğretim Grevlisi. Görev Görev Yeri Yıl Psikolog GAMBRO Diyaliz Merkezi

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Tekrarlı Ölçümler ANOVA

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

"SPARDA GÜDÜLENME ÖLÇEGI -SGÖ-"NIN TÜRK SPORCULARı IÇiN GÜVENiRLIK VE GEÇERLIK ÇALIŞMASI

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

BÝLDÝRÝ KÝTABI EJER CONGRESS 2014 EJER CONGRESS 2014 CONFERENCE PROCEEDINGS NISAN 2014 Istanbul Üniversitesi Kongre Merkezi

SPSS E GİRİŞ SPSS TE TEMEL İŞLEMLER. Abdullah Can

BOLOGNA PROJESİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ERGOTERAPİ LİSANS PROGRAMI

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

Non-Parametrik İstatistiksel Yöntemler

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Mayıs Haziran 2013) Sayın Velimiz, 13 Mayıs Haziran 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi)

Tutum ve Tutum Ölçekleri

ANKET ÇALIŞMASI SONUÇLARI

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Otobiyografik Bellekte Aşırı Genelleme: Çocukluk Örselenme Yaşantılarının Otobiyografik Bellek Açısından İncelenmesi

PARAMETRİK ve PARAMETRİK OLMAYAN (NON PARAMETRİK) ANALİZ YÖNTEMLERİ.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

Available online at

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

ÖĞRENME PERFORMANSINI YÜKSELTME PROJESİ

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

UZAYSAL VE DOLU GÖVDELİ AŞIKLARIN ÇELİK ÇATI AĞIRLIĞINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Özel Yetenek Sınavına Katılan Adayların Stresle Başa Çıkma Stillerinin İncelenmesi *

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

Yrd. Doç. Dr. Şebnem Akan Klinik Psikolog

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

BİR ÖRNEKLEM İÇİN T TESTİ İLİŞKİSİZ ÖRNEKLEMLER İÇİN T-TESTİ

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

EŞ ANLAMLI, ZIT ANLAMLI VE ANLAMCA İLGİLİ - KELİMELER KENDİLERİYLE İLGİLİ OLMAYAN KELİMELERİN TANINMASINA KET VURMAKTA MIDIR?

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

BÖLÜM-1.BİLİM NEDİR? Tanımı...1 Bilimselliğin Ölçütleri...2 Bilimin İşlevleri...3

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar

Ankara ve Kastamonu Eğiticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projesini Değerlendirme Sonuçları

SPOR YAPAN VE YAPMAYAN BAYANLARıN

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

ANAOKULU ÇOCUKLARlNDA LOKOMOTOR. BECERiLERE ETKisi

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

THOMAS TÜRKİYE PPA Güvenilirlik, Geçerlilik ve Standardizasyon Çalışmaları Özet Rapor

Eğiticilerin Sınıf Yönetimi Yeterliklerinin Geliştirilmesi. Doç.Dr. Ali E. Şahin Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Psikolojiye Giriş. 2 Dersin Kodu: PSİ Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Transkript:

Türk Psikoloji Dergisi, Aralık 2008, 23 (62), 1-13 Duygu Durum Değişimlemelerinin Otobiyografik Bellek Üzerindeki Etkileri Nurhan Er Ankara Üniversitesi Handan Ergün Ankara Üniversitesi Evren Hoşrik Ankara Üniversitesi Moustafa Şerif Ankara Üniversitesi Özet Bu araştırmanın amacı duygu-durum tutarlılığı ile otobiyografik bellek arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın temel sorusu, otobiyografik anı özelliklerinin deney ve kontrol grubu için duygu sevkine bağlı olarak değişip değişmediğidir. Bu soruyu cevaplamaya yönelik 3 deney gerçekleştirilmiştir. Bunlar sadece, duygu-durumu değişimleme yöntemleri açısından birbirinden farklılaşmaktadır. Duygu değişimleme aracı olarak ilk deneyde fotoğraflar, ikinci deneyde müzikler kullanılmıştır. on deneyde ise, fotoğraflar ve müzikler birlikte kullanılmıştır. Duygu sevkinin etkisi ise, Duygu Durum ıfat Çiftleri Listesi (DDÇL; Er, 2006) ile değerlendirilmiştir. Her üç deneyde ilgili materyalin sunumundan hemen önce ve sonra, katılımcılar mevcut duygu durum ve düzeylerini DDÇL üzerinde işaretlemişlerdir. Ardından kendileri için önemli olan ve akıllarına ilk gelen otobiyografik anılarını yazmışlardır. onrasında ise, aktardıkları otobiyografik anılarını Otobiyografik Anı Özellikleri Ölçeği aracılığı ile değerlendirmişlerdir. Bulgular, otobiyografik anıların duygu durum tutarlılığından etkilendiğini göstermiştir. Bu etki kullanılan materyalin bir fonksiyonu olarak değişmiştir. Olumsuz duygu sevki yapılan grup için duygu durum tutarlı otobiyografik anı oranının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Müzik ve fotoğrafların birlikte kullanıldığı grupta, diğer gruplarla karşılaştırıldığında, olayın geçtiği yer ve spontane kodlama, temas, koku ve duygusal ayrıntılar için otobiyografik bellek puanları daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca sadece müziğin kullanıldığı koşul, sadece fotoğrafların kullanıldığı koşulla kıyaslandığında, daha etkili duygu durum tutarlı anılar yaratmıştır. Dolayısıyla duygu durum tutarlık etkisi duygu sevki yapılan materyale göre değişmiştir. Benzer şekilde olumlu duygu sevki yapılan gruptaki anılarla karşılaştırıldığında, olumsuz duygu sevki yapılan grupta daha çok negatif anılar hatırlanmıştır. Anahtar kelimeler: Otobiyografik bellek, duygu durum tutarlık etkisi Abstract The aim of this study was to investigate the relationship between mood congruency and autobiographical memory. The research question was whether the characteristics of autobiographical memories vary according to the induced mood and whether these characteristics were different for mood induced participants and the control group participants. Three experimental designs were performed for answering the research questions. These three designs differed from each other on the tools used for mood induction. In the first experiment, photographs were used for inducing mood. In the second experiment, music was used as a tool for mood induction. The last experiment included both photographs and music at the same time for mood induction. The effectiveness of mood induction procedures were evaluated by Mood tate Adjective Pairs List (MAPL; Er, 2006). In each experiment, participants were asked to check the corresponding mood state and their levels on MAPL before and after the induction. Then they were asked to write down an autobiographical memory which comes to their mind and is important for them. After this, participants evaluated their autobiographical memories on Autobiographical Memory Characteristics cale (AMC). According to results, autobiographical memories were found to be effected by mood state congruency. This effect varied as a function of used material. The ratios showed that mood-congruent autobiographical memories had higher rate for negative mood induced group. Autobiographical memory scores for the place of the event, spontaneous encoding of the event, touching, smell and emotional details had higher in the group which were presented with music and photographs at the same time as compared to other groups. In addition, using only music was more effective creating mood-congruent memories as compared to using only photographs. Therefore mood congruency effect seems to change according to the mood induction material. In addition, more negative memories were recalled in negative mood induction group as compared to positive memories in positive mood induction group. Key words: Autobiographical memory, mood congruency effect Yazışma Adresi: Doç. Dr. Nurhan Er, Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü, 06100 ıhhıye / Ankara, Türkiye. E-posta: ner@humanity.ankara.edu.tr

2 Türk Psikoloji Dergisi Duygular, psikolojideki temel vurgusuna rağmen bir araştırma konusu olarak çoğu kez ihmal edilmiştir. Bu konudaki ilgiler yakın bir zamana kadar, sınırlı bir alan dahilinde kalmıştır. Bunun olası nedenlerinden biri; duygunun, bilimsel açıdan tanımlanmasının oldukça zor olmasıdır. Duygunun; bir biliş, bir ürün, bir his, bir davranış ya da bir motivasyon mu olduğu konusunda hala farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar, duyguların doğrudan biliş sisteminin çalışmasının bir ürünü (örn., Frijda, 1994; Lazarus, 1984), bazıları ise James in (1984) belirttiği şekilde, bir olayın algılanmasından hemen sonra bedende meydana gelen fizyolojik değişikliklerin yol açtığı bir durum olarak tanımlamışlardır. Duygular, biliş ve davranışı etkileyen ve uyumsal fonksiyonları olan temel bir faktör olarak da kabul edilip, bir uyaranın yol açtığı genel bir uyarılma halinin, bilişsel süreçler tarafından değerlendirilmiş şekli olarak da (örn., Plutchik,1980; chachter 1962) incelenmiştir. Bu konuya ışık tutabilecek ilk deneysel bulgular; Gordon H. Bower ın 1981 de yayımladığı makalesiyle resmi bir kimlik kazanabilmiştir. Bower, bu makalede duygu ve bilişin bütünüyle birbirinden ayrıştırılamayacağına dikkat çekmiştir. Kişilerin bellek performansındaki değişimin, çoğu kez ruh halindeki değişimlerine eşlik ettiğini öne sürerek, duygu ve biliş tartışmalarının yön değiştirmesine yol açmıştır. Duygunun bir çeşit iç bağlam oluşturduğu görüşünden hareketle, bilişsel psikoloji araştırmalarında olduğu kadar, klinik psikoloji araştırmalarında da duygu ve bellek ilişkisi oldukça cazip bir araştırma alanına dönüşmüştür. Bu konudaki araştırmalar günümüzde, her iki alan içinde birkaç koldan yürütülmektedir. Bilişsel psikoloji bakış açısıyla, duygu ve bellek bağlantısına destek sağlayan bulguların önemli bir bölümü, otobiyografik bellek araştırmalarından gelmektedir. Otobiyografik bellek kişinin, geçmiş yaşam olaylarına ve yaşantılarına ait belleğidir. Kişisel geçmişin öznel bir zamanda tekrar yaşanmasını mümkün kılan otobiyografik anılar, duygularla yakından ilişkilidir ve hiyerarşik bir organizasyona sahiptir (Conway ve Pleydell-Pearce, 2000; Er ve Uçar, 2004; Gülgöz ve Rubin, 2001; etliff ve Marmurek, 2002; Wang ve Brockmeier, 2002). Duygu yüklü otobiyografik anıların özelliklerini inceleyen araştırmaların üzerinde durduğu farklı görüşler olsa da, olumsuz duygu içerikli anılara ilişkin bellek izinin, daha belirgin mi yoksa daha silik mi olduğu, çoğu araştırmaların ortak sorusudur (örn., afer, Christianson, Autry ve Österlund, 1998). Otobiyografik anı özelliklerini inceleyen birçok çalışmanın vardığı ortak sonuca göre, niteliğine ve kişi için önemine bağlı olarak otobiyografik bellekte saklanan anıların, bellekteki izleri daha kalıcı ve çarpıcı hale gelmektedir (örn., Talarico, Labar ve Rubin, 2004). Otobiyografik bellek araştırmalarında olduğu gibi, farklı duygulara bağlı olarak bellek performansındaki farklılıkların gösterilebilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar; psikolojinin çeşitli araştırma alanlarında, duygu lar konusuna olan mesafeli yaklaşımın değişmesine yol açmış, duygu durum ve bellek ilişkisini tanımlamaya yönelik kavramların ortaya atılmasını da sağlamıştır. Günümüzde bu kavramlardan; duygu durum bağımlılığı (mood dependency) ve duygu durum tutarlılığının (mood congcurency) belleğe etkisi birçok bellek araştırmasına konu olmaktadır. Tipik bir duygu durum bağımlı bellek (DDBB) işleminde, katılımcılar, olumlu ya da olumsuz duygu durumundan birine sokulur ve bir dizi kelime listesine maruz bırakılır. onrasında katılımcılardan, ya aynı duygu durumundayken ya da farklı bir duygu durumu içine sokularak, kendilerine sunulan listedeki kelimeleri hatırlamaları istenir. Katılımcının bellek performansı, atandığı duygu durum koşuluna bağlı olarak değişirse, DDBB etkisi gözlenmiş olur. Farklı duygu durumlara bağlı olarak bellek performansındaki farklılıkların gösterilebilmesi amacıyla yürütülmüş olan çalışmaların sonuçları çelişkilidir. Bazı çalışmalarda beklenilen etkiler ya çok az olmuş ya da hiç ortaya çıkmamıştır (örn., Bower ve Mayer, 1989; Haaga, 1989; Levental ve Tomarken, 1986). DDBB etkisinin güvenilir olup olmadığını sorgulayan Eich (1995a; 1995b) gibi bazı araştırmacılar, hatırlaması gereken maddeleri katılımcıya deneycinin vermesinin, kavramın seçici doğasına uygun olmadığını, buna karşın, katılımcıların hatırlanması gereken maddeleri kendilerinin üretmesinin gerektiğini belirtmişlerdir. Nitekim, katılımcıların kendi kelimelerini üretmesine izin veren yöntemlerle yürütülen araştırmalar (örn., Balch, Myers ve Papotto, 1999; Beck ve McBee, 1995) DDBB etkisinin güvenirliğine daha çok destek sağlamaktadır. DDBB etkisinin güvenirliği konusundaki tartışmalar devam ederken, literarürde duygu durum tutarlı bellek (DDTB) kavramının varlığına ilişkin daha sağlam bulgular bulunmaktadır. Bu kavram, neşeliyken neşeli sözcüklerin, üzüntülüyken üzüntülü kelimelerin hatırlanması gibi, hatırlanması gereken maddelerin yarattığı duygu ile kişinin o anda zaten varolan duygu durumunun benzerliğine işaret etmektedir (bkz., Bower, 1987). Tipik bir duygu DDTB işleminde, eğer doğal olarak farklı duygu durumlarında olan katılımcılarla çalışılmıyorsa, DDBB işleminde olduğu gibi, katılımcılar belirli bir duygu durumu içine sokularak, hatırlanması gereken malzemelerin duygu içerikleriyle benzer bir duygu durumuna getirilir ve bellek performansları sınanır. DDTB araştırmalarının bulguları, DDBB araştırmalarına göre daha az çelişkilidir ve duygu durum tutarlılığının belleği etkilediğine daha çok

Duygu Durum ve Otobiyografik Bellek 3 işaret etmektedir (örn., bkz. Matt, Vasquez ve Campbell, 1992; Rusting 1999; alovey, inger, 1989). Benzer konuda ülkemizde yapılan bir çalışmada Tosun ve Dağ (2000), depresif olan ve olmayan duygu durumundaki katılımcıların, kendi duygu durumlarıyla tutarlı olan malzemeyi daha iyi hatırladıklarını bulmuşlardır. Duygu evk Etme İşlemleri Gerek DDBB ve gerekse DDTB etkisi yaratmak için birçok araştırmada çok çeşitli yöntemlerle katılımcılara duygu sevki yapılmaktadır. Bu amaçla kullanılan deneysel yöntemlerden biri Velten (1968) tarafından geliştirilen Velten Aşılama Tekniği dir. Bu teknikte deneklerden kendilerine verilen cümleleri yüksek sesle okumaları istenmektedir. Orijinal araştırmada bu yöntem yardımıyla, cümlelerin duygu yükü doğrultusunda, deneklerin duygularının değiştirilebileceği ortaya konmuştur. Benzer bir etki yoluyla, Ucros a (1989) göre, hipnoz altındaki bir kişinin aktarımlarını; olay sırasında hissettiği duyguların etkisi altına girmek şeklinde açıklayabilmek mümkündür ve literatürde hipnozun bu bağlamda duygu sevketme yöntemi olarak kullanıldığı araştırmalar olmuştur (örn., Bower, Monteiro ve Gilligan, 1978). Velten in tekniği ve hipnoz dışında otobiyografik anı yöntemi (örn., Brewer, Doughtie ve Lubin; 1980), eibert ve Ellis in (1991) benlik referanslı durumlara yönelik serbest çağrışım tekniği ve imgeler (örn., Beck ve McBee, 1995), acı (Pearce, Isherwood, Hrouda, Richardson, Erksine ve kinner, 1990), müzik (Balch ve Lewis, 1996; Balch ve Myers 1999; Balch, Myers ve Papotto, 1999; Eich, Macaulay ve Ryan, 1994; Eich ve Metcalfe, 1989), katılımcıların belirli bir duygu durumu içine sokulmasında aracı olarak kullanılmıştır. Duygu sevki araştırmalarında en çok kullanılan yöntemlerden biri Velten tekniği, diğeri ise müzik kullanılarak yapılan duygu sevki, diğer bir deyişle, müzikal duygu aşılama tekniğidir. Bu yöntemlerin her birindeki genel yaklaşım; kişiyi belli bir duygusal bağlam içerisine sokarak; o ortamın içerdiği duyguları kişiye sevk ederek, bir iç bağlam yaratmaktır. Bazı çalışmalarda ise katılımcılar doğrudan duygu sevkine yol açabilecek bir ortama alınarak, ortamın özellikleri yoluyla duygularının belli bir yönde etkilenmesi sağlanmıştır (Goodwin ve Williams, 1982). Duygu durum değişimleme aracı olarak müziğin kullanıldığı Balch ve Myers in (1999) çalışmasında katılımcılar, müzikle yaratılan duygusal bağlamlarla uyumlu, olumlu ve olumsuz kelime listeleri ezberlemişlerdir. Katılımcıların, mutlu duygu durumda daha çok olumlu; depresif duygu durumda ise daha çok olumsuz kelime hatırladıkları ortaya konmuştur. Müziğin etkileyiciliği frekans, hacim, ses tonu, melodi ve armoni aralığı, ritim ve temponun sürekliliğine dayanması nedeniyle, müzikle kişiyi belirli bir duygu durumu içine çekmenin de ötesinde, uygun müzik seçimiyle, bireylerin davranışını etkileyebilmenin mümkün olduğu da iddia edilmektedir (örn., Gaston, 1968; Koçaçoğlu, 1985). Gaston a göre, yumuşak tempolar, birleştirici (legato), basit armoniler ve küçük dinamik değişiklikler, kişinin fiziksel ve zihinsel aktivitelerini azaltmakta; hızlı tempolar, ayırıcı (staccato) karmaşık armoniler ve birbirini tutmayan dinamik değişiklikler ise fiziksel ve zihinsel etkinliklerini artırmaktadır. Araştırmanın Amacı Duygu durum tutarlı bellek araştırmaları, laboratuvar koşulları altında insan belleğinin özellikle basit kelime listeleri öğrenme görevlerinde çoğu kez, kendilerine sevk edilen duygulardan etkilendiklerini göstermektedir. DDTB paradigması doğrultusunda, otobiyografik bellek ve duygu ilişkini inceleyen çalışmaların son derece sınırlı olmasından yola çıkarak bu araştırma, otobiyografik bellekteki kişisel anılara erişimde, duygu durum tutarlılığının ne derece etkili olduğu sorusuna cevap üretebilmek üzere tasarlanmıştır. Bu doğrultuda araştırmanın temel denencesi; olumlu ya da olumsuz duygu sevki yapılan katılımcıların, sevkedilen duygu ile tutarlı otobiyografik anı aktarımı yapacakları ve ilgili duygu durum koşulları altında aktardıkları otobiyografik anı özelliklerinin, herhangi bir duygu durum değişimlemesinin yapılmadığı katılımcılara göre farklılık göstereceği şeklindedir. Araştırmanın ikinci denencesi ise, duygu sevki için görsel (fotoğraf) ve işitsel (müzik) iki farklı duygu değişimleme materyalinin, birlikte eşzamanlı olarak sunulmasının her birinin teker teker verileceği koşula göre, duygu durum üzerinde daha etkili olacağı yönündedir. Otobiyografik anı aktarımlarının sevkedilen duygu durum ile tutarlı olup olmadığını ve duygu durum değişimlemesinin yapılmadığı durumua göre farklılık gösterip göstermediğini inceleyebilmek için araştırma, 3 deneyden oluşan oturumlar şeklinde düzenlenmiştir. Deneyler sadece kullanılan duygu durum değişimleme aracıyla birbirinden ayrılmaktadır. Birinci deneyde duygu durum değişimleme aracı olarak fotoğraflar, ikincisinde müzikler ve üçüncüsünde ise eş zamanlı olarak hem fotoğraf hem de müzikler birlikte kullanılmıştır. Bu araştırmanın bir yan amacı, deneylerde kullanılan materyal (fotoğraf, müzik, fotoğraf ve müzik) aracılığıyla, üç farklı kategoriyi temsil eden (görsel, işitsel ve görsel-işitsel) olumlu ve olumsuz duygu sevketme yöntemlerinden hangisinin daha etkili olabileceğini de görmek olduğundan, literatürde sıkça rastlanan müzikle birlikte, daha önce hiç kullanılmamış olan fotoğraflara da yer verilmiştir. Katılımcılara sevk edilen duygu durumun etkililiği ise Duygu Durum ıfat Çiftleri Listesi (DDÇL; Er, 2006) aracılığıyla değerlendirilmiştir.

4 Türk Psikoloji Dergisi Her deneyde, ilgili materyalin sunumundan hemen önce ve sonrasında katılımcılar, ilgili duygu durum ve düzeylerini DDÇL üzerinde işaretlemişlerdir. Ardından her üç deneyde de akıllarına ilk gelen ve kişisel olarak önemli buldukları otobiyografik anılarını yazmışlardır. Ayrıca Otobiyografik Anı Özellikleri Ölçeği (Er ve Uçar, 2004) aracılığıyla ilgili anılarının değerlendirmesini yapmışlardır. Veri Toplama Araçları Duygu Durum Değişimleme Aracı Olarak eçilen Fotoğraf ve Müzikler. Araştırmada katılımcılarda olumlu ve olumsuz duygu durum yaratmak için kullanılan fotoğraf ve müziklerin oluşturulmasında yapılan ön çalışmaya, 4 ü araştırmacılar olmak üzere deneylerde yer almayan 26 (14K, 12E) yargıcı katılmıştır. Fotoğraflar aracılığıyla yapılan duygu sevkinde; olumlu duygu durum yaratma koşulu için doğa, çocuk ve düğün gibi; olumsuz duygu durum yaratma koşulu için ise savaş, deprem, kaza ve benzeri konuları içeren fotoğraflar kullanılmıştır. Her sette 78 er fotoğraf yer almıştır. Fotoğraflar, Türkiye de ve dünyada tanınmış fotoğrafçıların internet sitelerinden ve Ankara daki çeşitli fotoğrafçılık kulüplerinin arşivlerine ulaşılarak araştırmacılar tarafından derlenen toplam 256 fotoğraf arasından, yargıcıların puanlamaları doğrultusunda seçilmiştir. Her fotoğraf, içerdikleri olumlu ve olumsuz duygusal tema açısından 1-7 arasındaki Likert tipi bir ölçek üzerinde yargıcılar tarafından derecelendirilmiştir. Olumlu ve olumsuz duygusal ton boyutunda en yüksek düzeyde değerlendirilen toplam 156 fotoğraftan (78 olumlu, 78 olumsuz), her biri yaklaşık 16 dakika süren iki set oluşturulmuştur. Bunlar I. deneydeki katılımcılara duygu sevk etme aracı olarak kullanılmıştır. II. deney için müzik aracılığıyla yapılan duygu değişimlemelerin öncelikle, benzer konuda daha önce yapılmış Balch, Myers ve Papott (1999) ve Eich, Macaulay ve Rya nın (1994) araştırmalarında kullanılmış olan olumlu ve olumsuz duygu içerikli müzik parçalarını içeren bir liste oluşturulmuştur. Ülkemizde bu yönde yapılmış bir araştırma bulunmadığından, müziğin evrenselliğinin yanısıra, kültürel farklılıkların müziğe atfedilen duygu tanımlamasına da kısmen yansıyabileceği düşünülerek, kendi kültürümüzün ürünleri olan müzik eserleri de bu listeye dahil edilmiş ve toplam 54 eserlik bir müzik listesi oluşturulmuştur. Gerek yabancı gerekse yerli müzik eserlerinin seçiminde ve aynı zamanda listenin son şeklinin verilmesinde, Flâmenko Ankara Derneği üyelerinin yargıcılığına, görüş ve önerilerine başvurulmuştur. Oluşturulan müzik listesindeki her parça, fotoğrafların değerlendirilme aşamasındaki gibi, yargıcılar tarafından 1-7 arasındaki Likert tipi bir ölçek üzerinde derecelendirilmişlerdir. Yargıcıların olumlu ve olumsuz duygusal ton boyutunda en yüksek düzeyde değerlendirdikleri ilk 8 eser (4 olumlu, 4 olumsuz) araştırma için seçilmiştir. Bunlar; olumlu duygu durum için; (1) Goran Bregoviç in Rumba, (2) Audiofact grubunun Black pot (Enstrümantal bir eser ve bir Türk grubunu ait), (3) Paco De Lucia nın Entre Dos Aguas ve (4) Mozart ın Küçük Bir Gece Müziği adlı eserleridir. Olumsuz duygu durum için ise; (1) Tuluyhan Uğurlu nun Prolog Yıldızının Parladığı An, (2) Tuluyhan Uğurlu nun Ölüm (3) Albinoni nin Adagio in G minor ve (4) Esin Engin in Çalıkuşu dizisi için yaptığı müzik eserleridir. Belirtildiği gibi, Balch, Myers ve Papott (1999) ve Eich, Macaulay ve Rya nın (1994) araştırmalarında kullanılmış olan eserler müzik seçimleri listesine eklenmişse de yargıcılar tarafından bunlardan sadece iki tanesi (Mozart ve Albinoni nin eserleri) seçilen ilk dört eser arasına girecek şekilde puan almış, diğerleri listenin geri sıralarında kalmıştır. Duygu Durum ıfat Çiftleri Listesi (DDÇ). Er (2006) tarafından hazırlanan bu liste, katılımcıların materyalden (müzikler ya da fotoğraflar) önceki ve sonraki duygu durumlarını belirlemek amacıyla kullanılmıştır. Kişinin mevcut duygu durumunun, kendisi tarafından değerlendirebilmesi için her biri olumlu ve olumsuz duygu içeriğini birlikte içeren toplam 72 sıfat çiftinden oluşmaktadır. Listedeki her bir sıfat çifti, olumlu ve olumsuz duygu içeriğini birlikte içeren iki uçlu kelimelerden oluşmakta (örn., Mutlu - mutsuz) ve her sıfat çifti, 1 ile 7 arasında puanlanmaktadır: 1 olumlu ifade içeren; 7 ise olumsuz ifade içeren sıfata karşılık gelmektedir. Katılımcının her sıradaki sıfat çiftlerinden o anki duygu durumunu en iyi yansıtan kutucuğu işaretlenmesi yoluyla ölçeği doldurması gerekmektedir. Er tarafından yapılan çalışmada, DDÇ maddelerinin; depresyon grubunda, Beck Depresyon Ölçeği ile olan korelasyonlarının,.69 ile. 92 arasında, normal grupta ise. 57 ile. 78 arasında değiştiği gözlenmiştir. Otobiyografik Bellek Özellikleri Ölçeği (OBÖÖ). Er ve Uçar (2004) tarafından geliştirilen ve Er tarafından son şekli verilen Otobiyografik Bellek Özellikleri Ölçeği (OBÖÖ), farklı duyum modalitelerine bağlı olarak otobiyografik anı özelliklerinin değerlendirilmesine yönelik olarak hazırlanmıştır. Toplam 24 maddeden oluşan ölçekteki her madde 1-7 arasında puanlanmaktadır. Katılımcılar ölçek aracılığıyla, olayın geçtiği zamana, mekana, olayla ilgili kişilere ve olayın geçtiği çevreye ilişkin ayrıntıları ve duygularını, olaya ilişkin, görüntü, ses, koku, tat ve dokunmaya ilişkin duyusal ayrıntıları ne kadar iyi hatırladıklarını, gerçek ve hayal ayrımını ne derece iyi yapabildiklerini, olayın etkisi ve doğurgularını, geçmişteki ve şimdiki önemi ve paylaşılma sıklığını değerlendirmişlerdir.

Duygu Durum ve Otobiyografik Bellek 5 Deney I Yöntem Örneklem Deney, 60 (30 K, 30 E) gönüllü katılımcı (yaş ortalaması = 23.6; = 4.12; ranj = 17-28) ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar her uygulama koşuluna 10 ar kişilik gruplarla dahil olmuşlardır. Görsel uyarıcı ve olası etkileşimi azaltabilmek için boyunca loş bir ışık ile aydınlatılan uygulama odasında birbirlerinden uzak mesafelerde ve birbirlerinin yüzünü görmeyecekleri şekilde oturtulmuştur. Her katılımcı için duygu durum koşulundan hangisine atanacakları, seçkisiz olarak belirlenmiştir. İşlem Grup ataması yapılan katılımcılar birbirinden uzak mesafede ve perdeyi rahat görebilecekleri bir konumda oturtulduktan sonra DDÇ Listesi aracılığıyla, mevcut duygu durumlarını değerlendirmişlerdir. Olumlu duygu-durum koşuluna atanan katılımcılara olumlu duygu içerikli, olumsuz duygu durum koşuluna atana katılımcılara ise olumsuz içerikli fotoğraflar, her biri 6 şar saniye ekranda görünecek şekilde, projeksiyon cihazı aracıyla izlettirilmiştir. Olumlu duygu koşulundaki fotoğraflar, 3 er saniyelik beyaz ekran geçişli, beyaz fon üzerinde; olumsuz duygu koşulundaki fotoğraflar ise 3 er saniyelik siyah ekran geçişli siyah fon üzerinde sunulmuştur. Her iki koşuldaki fotoğraf gösterimi 16 şar dakika sürmüştür. Katılımcılardan izledikleri fotoğrafların, kendilerinde yarattığı duygu durumunu dikkate alarak, DDÇ listesini bir kez daha doldurmaları istenmiştir. Ardından, yaşamlarında geriye dönüp baktıklarında kendileri için önemli buldukları ve hemen akıllarına gelen bir anıyı; ilgili olayı, yeri, zamanını tam olarak hatırlamaya ve o anı tekrar yaşamaya çalışarak, formda ayrılan yere yazmaları istenmiştir. Katılımcılar anı özelliklerini, OBÖÖ ile değerlendirmişlerdir. Duygu durum değişimlemelerin yapılmadığı koşula atanan katılımcılar ise DDÇ Listesini doldurduktan hemen sonra olumlu ya da olumsuz fotoğraflara maruz kalmaksızın, diğer koşullardaki katılımcıların aldıkları yönergeler doğrultusunda otobiyografik anılarını yazmış ve OBÖÖ yü doldurmuşlardır. Deney II Yöntem Örneklem Deney, ilkine katılmayan 60 (30 K, 30 E) gönüllü katılımcı (yaş ortalaması = 21.5; = 5.23; ranj = 17-26) ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar her uygulama koşuluna 10 ar kişilik gruplarla dahil olmuşlardır. Deney I deki gibi, duygu durum koşulundan hangisine atanacakları, her katılımcı için seçkisiz olarak belirlenmiştir. İşlem Araştırmanın genel işlemleri Deney I dekinin aynısıdır. Duygu durum değişimle aracı olarak fotoğraflar yerine Veri Toplama Araçları bölümünde anlatılan müzik parçaları kullanılmıştır. Olumlu ve olumsuz duygu durum koşulları altında, katılımcılara 4 er müzik eseri dinletilmiştir. Dinletinin süresi, olumlu parçalar için toplam 16.22 dakika, olumsuz parçalar için 15.49 dakikadır. Duygu durum değişimlemelerinin yapılmadığı koşula atanan katılımcılar ise DDÇ listesini doldurduktan hemen sonra olumlu ya da olumsuz duygu yüklü müziklere maruz kalmaksızın, doğrudan otobiyografik anılarını yazmış ve OBÖÖ yü doldurmuşlardır. Deney III Yöntem Örneklem Deney, öncekilerde yer almayan 60 (30 K, 30 E) gönüllü katılımcı (yaş ortalaması = 22.42, = 4.77; ranj = 17-28) ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar her uygulama koşuluna 10 ar kişilik gruplarla dahil olmuşlardır. Katılımcılar, cinsiyet değişkeni dikkate alınarak, her koşulda 5 K, 5 E olacak şekilde, deneyin duygu durum koşullarına seçkisiz olarak atanmışlardır. İşlem Araştırmanın genel işlemleri Deney I ve II nin aynısıdır. Duygu durum değişimle aracı olarak katılımcılara, Deney I deki olumlu fotoğraflar, Deney II deki olumlu müziklerle; Deney I deki olumsuz fotoğraflar ise Deney II deki olumsuz müziklerle eş zamanlı olarak sunulmuştur. Duygu durum değişimlemelerinin yapılmadığı koşula atanan katılımcılar ise ilk iki deneydeki gibi, DDÇ Listesini doldurduktan hemen sonra olumlu ya da olumsuz duygu yüklü fotoğraf ve müziklere maruz kalmaksızın, doğrudan otobiyografik anılarını yazmış ve OBÖÖ yü doldurmuşlardır. Bulgular Duygu evkine İlişkin Bulgular Her bir deney için ilgili materyal (fotoğraf, müzik ya da fotoğraf ve müzik) aracılığıyla yapılan duygu durum değişimlemelerinin ne derece başarıya ulaştığını ve olumlu-olumsuz duygu türüne göre bir farklılaşma

6 Türk Psikoloji Dergisi Tablo 1. Her 3 Deneydeki Materyal ve Duyguya Göre ıfat Çiftlerinin Ortalama ve tandart Kayması ve 2x2 lik ANOVA Özetleri Mutlu-Mutsuz DENEY I DENEY II DENEY III Materyal Fotoğraf Müzik Fotoğraf ve Müzik Duygu Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz evinçli-hüzünlü İyi-Kötü akin-inirli Keyifli- Keyifsiz Huzurlu-Huzursuz Güleç-omurtkan Rahat-Gergin Neşeli-Üzgün akin -Asabi Işıltılı-olgun Heyecanlı-Heyecansız Hoş-Nahoş Şen-Ağlamaklı Coşkun-Buruk Parlak-önük Canlı-Durgun 3.24 1.02 3.31 1.31 2.73.13 3.66.55 3.20.32 3.40.14 3.16.24 2.93.25 3.30.37 3.43.68 3.34.56 3.30.57 2.96.42 3.13.54 3.76.45 3.30.17 2.93.13 on 1.96.99 2.10.66 1.36.45 2.11.34 1.15.78 2.01.01 1.56.46 1.09.03 2.12.31 1.77.13 2.13.66 2.04.34 1.33.02 2.01.12 1.29.04 2.10.18 1.15.66 3.50 1.25 3.24.97 2.41.19 3.23.51 3.35.29 3.02.38 3.67.31 2.56.27 3.33.29 3.41.66 3.39.49 3.36.52 3.08.59 3.10.77 3.45 1.50 3.66 1.51 3.60 1.81 on 6.00 6.12.79 6.38 1.02 5.93 1.04 4.13 1.85 5.60 1.32 4.40 1.52 5.33 1.24 5.30 1.76 6.13.86 5.46 1.16 5.86 1.35 5.36 5.00 1.23 4.90 1.82 4.97 1.01 5.76.21 F 2.98 13.15 ** 1.50 3.63 17.36 ** 1.47 3.10 18.25 ** 1.56 3.40 11.34 ** 1.79 2.93 10.46 **.42 3.36 12.67 **.24 3.40 9.24 ** 1.42 2.80 12.03 ** 1.39 2.83 10.33 ** 1.28 3.10 21.05 ** 1.27 2.96 12.13 ** 1.52 3.20 10.56 ** 1.34 2.93 14.14 ** 1.33 2.80 13.11 ** 1.32 3.78 1 **.59 3.56 8.16 ** 1.42 3.39 13.01 ** 1.72 on 1.23.56 2.11.39 1.33 2.03.65 1.78.71 1.98.63 2.11.44 1.11.22 1.65.32 1.23.93 2.10.29 2.14.56.23 1.13.34 2.46 1.45 2.16.88 1.93.07 3.53 1.9 3.24 1.86 3.33 1.76 3.10 1.80 3.50 1.87 3.56 1.90 3.90 1.74 3.56 2.09 3.56 1.59 3.43 1.90 3.66 1.51 3.60 1.81 3.76 1.83 3.53.80 3.45 1.40 3.23 1.73 3.23 1.00 on 6.14 1.43 5.87 1.03 6.31 5.77 1.21 5.89 6.03 1.11 5.20 1.03 5.95 1.22 5.91 1.16 5.14.59 5.11 1.10 5.23 1.35 6.45 1.03 5.66 1.01 5.26.368 4.67 1.07 5.59.26 F 3.36 16.34 ** 1.25 3.46 13.24 ** 1.19 2.89 14.23 **.95 2.46 12.12 ** 1.45 2.33 15.67 **.94 2.96 20.13 ** 1.03 2.30 13.15 ** 1.02 2.86 18.37 ** 1.20 2.30 17.21 ** 1.29 2.17 16.43 ** 3.20 10.56 ** 1.09 3.26 11.21 ** 1.17 2.76 19.45 ** 1.17 2.20 16.62 ** 1.32 2.66 10.67 ** 1.22 3.23 5.13 * 1.35 3.01 12.13 **.45 on.56 1.48.38 1.03.06 1.88.67 1.05.34 1.79.74 2.01.89 1.11.21.08 1.34.45 2.12.93.74 1.09.22 1.17.09 1.05.99 1.32.66 1.23 1.05 3.21 3.64 1.04 2.99.17 3.65.15 3.70.33 3.40.12 3.76.33 3.33 1.15 3.56 1.13 3.43.68 3.97 1.58 3.66 1.57 3.76 3.55.77 3.60 1.84 3.78 3.33 1.02 on 6.56 1.47 6.67 1.61 6.23 1.77 6.26 1.52 6.53 1.87 6.00 1.78 6.70 1.62 6.52 1.71 6.50 1.85 5.63 1.29 5.63 1.62 5.86.69 6.26 1.81 6.70 1.46 6.34.95 5.67.21 5.42 1.49 F 19.44 ** 22.21 ** 21.24 ** 26.02 ** 20.61 ** 20.13 ** 31.11 ** 24.17 ** 19.07 * 15.44 ** 13.16 ** 12.21 ** 23.41 ** 19.22 ** 17.31 ** 14.45 ** 17.55 **

Duygu Durum ve Otobiyografik Bellek 7 Tablo 1 devam. Her 3 Deneydeki Materyal ve Duyguya Göre ıfat Çiftlerinin Ortalama ve tandart Kayması ve 2x2 lik ANOVA Özetleri Harika-Berbat tressiz-tresli DENEY I DENEY II DENEY III Materyal Fotoğraf Müzik Fotoğraf ve Müzik Duygu Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz Olumlu Olumsuz Kaygısız-Kaygılı Depreşik- Depresif Dingin-Tedirgin Endişesiz-Endişeli Dertsiz- Dertli Enerjik-Bitkin Öfkesiz-Öfkeli İstekli-İsteksiz Olağanüstü-ıradan Aktif-Pasif orunsuz-orunlu 3.06.68 3.93.98 2.86.43 2.99.80 3.06.31 3.67 1.68 3.76 1.73 4.01 1.30 3.90 1.81 3.96 1.77 3.83 1.72 3.90 1.68 3.77 on 2.01.02 2.44.52 2.13.20 1.67.06 1.98 1.03 2.23 1.40 2.68.57 2.84.26 2.03.18 2.64.67 2.65.33 2.81.87 2.17.37 3.76 1.83 3.53.80 3.43 1.90 3.36 1.51 2.95 1.46 3.66 1.10 3.45.96 3.78 1.03 3.85 1.10 3.80.11 3.90.99 3.67.01 3.94.12 on 5.67.02 4.89.66 4.10.45 4.73 1.79 4.83.34 4.94.77 5.55.06 4.49.34 5.67.33 5.01.74 4.97.54 5.78.25 5.12.32 F 3.15 12.23 ** 1.50 3.56 8.10 ** 1.49 2.34 5.12 * 1.33 3.12 7.88 * 1.19 3.25 9.56 ** 1.48 3.45 8.10 ** 1.05 3.80 12.12 ** 1.76 3.87 9.34 ** 1.21 3.80 15.54 ** 1.34 3.79 16.35 **.67 3.88 14.23 ** 1.45 3.93 19.64 ** 1.55 3.64 14.17 ** 1.36 on 2.07.13 2.13.67 2.15.26 1.67.43 1.93.40.32 2.11 1.02 1.11.65 1.99.95 1.86.21 2.22.87 2.84.94 2.16.44 3.60 1.81 3.86 1.77 3.83 1.72 3.90 1.68 3.23 1.17 3.10 3.96 1.13 3.97 3.62 1.29 3.78 1.46 3.93 1.15 3.32 1.55 3.65 1.79 on 5.65 4.95.96 4.15.50 5.02.87 4.46.67 4.13.22 4.27.95 5.07.88 4.95.32 5.54 4.12.06 5.10.78 5.89 1.10 F 2.94 11.66 **.67 3.77 8.80 **.34 2.99 6.06 *.98 3.15 19.43 **.49 3.24 4.96 * 1.10 3.14 8.85 ** 1.13 3.93 5.34 * 1.17 3.68 16.56 **.95 3.88 5.02 * 1.34 3.56 18.14 ** 1.67 3.77 9.94 **.87 3.99 16.12 ** 1.88 3.34 15.67 ** 1.02 on 1.96.03 1.90.26 1.93.03 1.90.84 1.30.05 1.03.11 1.11.29 1.17.08.06 1.45.40 1.34.05 2.04.66 1.87.06 3.45 1.33 3.27 1.29 2.44 1.27 3.38.19 3.00.88 3.40.95 3.88 1.00 3.99 1.22 3.62 1.11 3.70.46 3.85.93 3.10 1.23 3.70 1.04 on 6.05 1.62 6.39 5.96 1.01 5.87 6.35.61 5.20 1.03 5.95.82 5.93 1.05 5.34.88 6.19 1.56 5.20 1.32 5.44.93 5.77.08 * p >.05, ** p >.01 Not. Tabloda sadece anlamlı bulunan F ler ve onlara ilişkin ortalama ve standart sapmalara yer verilmiştir. F 20.24 ** 24.19 ** 13.52 ** 15.66 ** 21.22 ** 14.86 ** 15.65 ** 12.27 ** 13.44 ** 23.10 ** 15.78 ** 15.74 ** 16.22 **