3 EYLÜL ANAOKULU OYUNCAK VE KİTAP KUMBARASI PROJESİ Nisan 2013
OYUNCAK KUMBARASI OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE OYUN VE OYUNCAĞIN ÖNEMİ 0-6yaş dönemi çocukların kişiliklerinin temelini oluşturan çok önemli bir gelişim dönemdir. Okul öncesi dönem adını verdiğimi bu yaş aralığında çocuklar yaşantılarıyla, gözlemleriyle gelecekteki rollerine hazırlanırlar. Oyun bu dönem çocuğu için çok önemlidir. Sosyal-duygusal, fiziksel, bilişsel ve dil gelişimi alanlarının hepsine birden olumlu yönde hizmet eden bu olgu yetişkinlerin de özel olarak ilgilenmesini, konuya ilgi duymasını gerektirir. Çocuk nerede ve ne koşulda olursa olsun oyunlar oluşturur ve oynar. Bunun için özel bir araca ihtiyaç duymaz. Onun için çevresindeki her şey oyuncak olabilir. Tencere kapağından bir ağaç dalına, taşlardan karpuz kabuklarına kadar her şey çocuklar için oyun aracı haline gelebilir. Günümüzde elbette çocuklar için üretilen ürünlerin sınırı yok. Piyasa genişledikçe plastik ucuz malzemenin kullanıldığı çok çeşitli kategorilerde oyuncaklara her yerde ulaşabilmek mümkün hale geldi. Fakat bu avantaj gibi görünen durum uzmanlar tarafından tartışılmaktadır. Çünkü hareketli, ışıklı, sesli oyuncaklar çocukların yaratıcılığına pek bir katkı sağlamamakta ve çok fazla tüketim çocuğun doyumsuz olmasına neden olmaktadır. Daha çok kentlerde yaşayan üst ve orta sosyo-ekonomik aileler bu durumu yaşamaktadır. Fakat bunun yanında bugün hala bu durumun tersinin yaşandığı kırsal bölgelerimiz bulunmaktadır. Bir oyuncak bir çocuk için çok şey ifade eder. Onun sınırsız hayal gücüne hizmet eden küçük bir araçtır. Kentlerde ve şehir merkezlerinde yaşayan çocuklar için bu çok kolay ulaşılabilen basit bir şey gibi görünse de koşulları elverişsiz şartlardaki çocuklar için bu oldukça önemlidir.
Okul öncesi eğitimin de Milli Eğitim Programında yer alan amaçlarından birisi şartları elverişsiz koşullardaki tüm çocuklara eşit düzeyde bir eğitim imkanı sağlamaktır. Fırsat eşitliğini de göz önüne aldığımızda bu çocuklara elimizden geldiğince bu imkanları ulaştırmak hem bir sosyal sorumluluk hem de Okul öncesi eğitimin bir gerekliliğidir. Aynı zamanda milli eğitimin öngördüğü değerler eğitimi kapsamında yer alan yardımlaşma temasına da hizmet etmek üzere okul olarak böyle bir kampanya yürütme kararı aldık. Projenin amaçları; Öğrencilerimizde paylaşma duygusunu geliştirmek, Öğrencilerimize maddi durumu iyi olmayan tanıdıkları/ tanımadıkları kardeşleri için kendi imkanları ile bir şeyler yapabilmenin tarif edilemez mutluluğunu yaşatmak, Öğrencilerimizin sosyal sorumluluk duygusunu geliştirmek, Evlerimizde kullanılmayan kitap ve oyuncakları değerlendirmek, Oyuncakların çocuklar için öneminin farkındalığını toplum içerisinde yaygınlaştırmak. Bu amaçlar doğrultusunda ilk olarak proje için bir yürütme kurulu oluşturduk. Projeden sorumlu başkan olarak Uçan balonlar sınıf öğretmeni Melahat Şahin Bakkal seçildi. Ortak bir çalışma olan bu kampanya da düğer sınıf öğretmenleri Sibel Demir, Halime Sezen, Ayşenur Kocabıyık da projenin yürütülmesinde ve devamlılığında görev aldı. İlk olarak bütün öğretmenler sınıflarında etkinlikleri içinde başka yerlerde kendileri gibi imkanları olmayan, daha çok şeye ihtiyaç duyan yaşıtları olduğunu çocuklara anlattılar. Çocuklarda bu yönde bir farkındalık yaratılması sağlandı. Çocuklara sahip oldukları fazla eşyaları paylaşmalarının güzel, erdemli bir davranış olduğu anlatıldı. Bunun Fedakarlık kavramı gereği olduğu sezdirildi. Tüm çocuklar evlerindeki oyuncakları paylaşmaya istekliydi. Çocuklar işin içinde olmaktan büyük keyif aldılar. Bizde bu yüzden hem kampanyayı çocuklar için daha renkli ve eğlenceli hale getirmek için kutudan renkli bir kumbara hazırlamaya karar verdik. Büyük bir karton kutu bulduk. Onu önce renkli kartonla kapladık. Daha sonra çocuklarla birlikte kutumuzu rengarenk süsledik.
Daha sonra çocuklara evlerinde kullanılabilir durumda olan oyuncaklarından koşulları elverişsiz şartlardaki çocuklar için okula getirmeleri ve hazırladığımız kumbaranın içine atmalarını söyledik. Velilere de duyuru şeklinde bir bilgilendirme yazısı göndererek evde bu konuyu konuşmalarını çocuklarıyla birlikte hareket ederek onları yardımlaşma ve fedakarlık konularında desteklemelerini rica ettik. İlerleyen günlerde çocuklar oyuncakları getirdi ve kumbaramıza oyuncakları yerleştirdik. Bunu yaparken çocuklara çeşitli sözel pekiştireçler vererek yaptıkları davranışı takdir ettik. Çocuklarımız da böyle bir proje de yer almak büyük keyif aldılar.
Projenin değerlendirilmesi; Proje kapsamında toplanan bütün oyuncakların teslimi için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile temasa geçildi. Anasınıfında en çok ihtiyaç duyulan köy okulu belirlendi. Büyükdağdere ilkokulu müdürlüğüyle de görüşülerek proje hakkında bilgi verildi. Oyuncaklar 02.05.2013 tarihinde Büyükdağdere ilkokulu anasınıfı öğrencilerine teslim edildi.
3 Eylül Anaokulu olarak yürüttüğümüz bu proje ile kendi okulumuz bünyesindeki çocuklara yardımlaşma, fedakarlık gibi duyguları yaşatmış bunun önemini okul öncesinde önemli bir ilke olan yaparak-yaşayarak öğrenme yöntemi ile onlara kavratmış olduk. Aynı zamanda ne yazık ki şartları bizimle eşit derece olmayan çocuklarımıza Fırsat eşitliği sağlamak adına küçük bir adım atmış ve onları mutlu etmiş olduk. Bundan sonra yalnızca yardımda bulunan çocuklarımızın kalbinde iyilik yapmış olmanın derin hazzı ve yardımları ulaştırdığımız çocuklarımızın o oyuncaklarla yaratacağı sonsuz hayalleri kaldı.
KİTAP KUMBARASI OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE KİTAP SEVGİSİ VE OKUMA ALIŞKANLIĞININ ÖNEMİ Oyuncak kumbarası için bahsettiğimiz bilgiler aynı proje kapsamında yer alan bu boyut için de geçerlidir. Okul öncesi dönem ileriki yaşamda yer edinecek pek çok alışkanlık için olduğu gibi kitap okuma alışkanlığı için de hayati önemdedir. 0-6 yaş grubu çocukların henüz okuma yazma bilmediği düşünülüp kitapların onlar için pek bir anlam ifade etmediği düşünülebilir. Fakat bu büyük bir yanılgıdır. Çünkü çocuklar kitapla, bilgiyle, bu kültürle ne kadar erken yaşta tanışırlarsa onlar için o derece faydalıdır. Daha yaşamlarının ilk yıllarında onların eline verilecek nitelikte kalın, kumaş yapılı, büyük boyutlu, bol görselli kitaplar bulunmaktadır. Bu onların çok ufak yaşta kitapla tanışmasını ve içlerinde kitap sevgisinin oluşmasını sağlayacaktır. Bilgiye ulaşmanın her geçen gün yaygınlaşan teknoloji sayesinde oldukça kolay olduğu gerçeği yadsınamaz elbette fakat yine hiç kimse kitapların eskimeyen değerini yıllar boyu koruyacağını da inkar edemez. Bu nedenle çocuklarımızın kitapla tanışması kitabı sevmesi ve ona değer vermesi bu duguları edinmesi bugün geçmişe göre çok daha önemli bir hale delmiştir. Okul öncesi dönemde özellikle 4-5 yaş grubu çocuklar adına konuşursak kitaplar, onların seviyesine uygun hikayeler, masallar, şiirler öncelikli olarak onların dil gelişimine bunu yanında bilişsel gelişimine katkı sağlamaktadır. Çocuk kitaplar sayesinde öğrendiği yeni bilgileri ve kelimeleri kullanarak sosyal-duygusal gelişiminde de olumlu adımlar atmış olmaktadır. Bunun yanı sıra hikaye ve masallar çocuğun hayal dünyasını zenginleştirerek yaratıcılığını geliştirir. Bilinen tüm bu yararların dışında aslında gözden kaçırdığımız bir diğer fayda da ebeveyn-çocuk yakınlaşmasında etkili olduğu gerçeğidir. Şöyle ki bu dönemde çocuk okuma yazma bilmediği için anne ya da baba ona birlikte resimlerine bakıp kitabı okuyarak çocuğuyla kaliteli zaman geçirmiş ve duygusal olarak da ona daha çok yakınlaşmış
ve arada gizli bir güven olgusu oluşturmuş olur. Çocuk anne/babasıyla vakit geçirdiği için keyif alır ve kendini özel hisseder. Okullarımızda yer alan Türkçe-dil etkinlikleri ve hikaye saatleri de tüm bu nedenler sebebiyle önemlidir. Çocuğun gelişiminde kritik öneme sahiptir. Oyuncak konusunda olduğu gibi maalesef kitap konusunda da yine şartları elverişsiz çevrelerimiz bunun yoksunluğunu fazlasıyla yaşamaktadır. Oyuncak kumbarası kampanyasıyla birlikte oyuncak kadar önemli bir eksikliği de gidermek istedik. Bu amaçla bu iki önemli ihtiyacı aynı proje içinde değerlendirmenin uygun olacağını düşündük. oyuncak kumbarası için yaşanan sürecin aynısını kitap kumbarası için de yürüttük ve çocuklarımızda bu konuda da farkındalık yaratma çabasına girdik. Tüm sınıf öğretmenleri olarak dünya kitap gününe de rastlayan hafta süresince (23 nisanı içine alan hafta) çocuklarımıza sınıf içi rutin etkinliklerimiz içinde kitapların önemini anlatmaya çalıştık ve kampanya hakkında aynı oyuncaktaki gibi bilgilendirdik. Aynı şekilde kitap kumbaramız için de süslü püslü bir kutu hazırladık çocuklar bu aşamada oldukça eğlendiler.
Kutumuz hazır hale geldikten sonra çocuklardan evde okudukları, artık kullanmadıkları ya da ihtiyacı olan arkadaşları için alıp verebilecekleri kitapları getirmelerini ve bu kumbaraya atmalarını istedik. Çocuklar istekle bu etkinliğe de katıldılar ve getirebildikleri kadar kitap getirdiler. Çocukları bu yaptıkları davranışın yardımsever bir davranış olduğunu ve çok güzel olduğunu söyleyip onları tebrik ederek bu duyguyu pekiştirdik.
Topladığımız kitaplar oyuncaklarımızla birlikte 02.05.2013 tarihinde Büyükdağdere ilkokuluna teslim edildi.
. Elindekileri fedakarlık ederek ihtiyacı olan arkadaşlarına veren okulumuz çocukları da yardımlarımızın ulaştığı yeni kitap ve oyuncaklara kavuşan çocuklarımız da mutlu oldu.