Percheron arter oklüzyonu sonrası akut afazi. Hacer Erdem Tilki*, Didem Er*, Lütfi İncesu**



Benzer belgeler
Serebral Vasküler Alanlar Anatomi, Varyasyon, Kollateral Dolaşım

Journal of Contemporary Medicine 2014;4(Supp): CR 59-63

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Yrd.Doç.Dr.Adalet ARIKANOĞLU D.Ü.T.F.Nöroloji A.B.D

YÜKSEK KORTİKAL FONKSIYONLAR. Dr.Adalet ARIKANOĞLU DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

TALAMİK HEMORAJİLERDE NÖROOFTALMOLOJİK BULGULAR

Tepki Örüntüleri Olarak Duygular Duyguların İletişimi Duyguların Hissedilmesi

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

Santral (merkezi) sinir sistemi

Alkol bağımlılarında özellikle yürütücü işlevler, bellek, dikkat ve görsel-mekansal işlevlerde kontrollere göre daha fazla yıkım olduğu görülmüştür (S

Talamik enfarktlar, lezyonun lokalizasyonuna bağlı olarak

Serebellar İnfarktlarda Risk Faktörleri ve Klinik Özellikler

RAPOR I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri: Derin Beyin Yapılarının Mikroelektrod Kayıtlama Tekniği ile Fonksiyonel Haritalaması functional

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

Serebral Derin Venöz Sistem Trombozuna Sekonder Bilateral Talamik Enfarkt

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

İskemik İnme ve Acil Yaklaşım(*)

pecya Bilateral Paramedian Talamik Enfarkt Sendromu GIRIŞ

Uykunun Temel Mekanizmaları ve Uyku Nörofizyolojisi..Dr.Zerrin.Zerrin Pelin Pendik Devlet Hastanesi Uyku Bozuklukları Birimi

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman

OBSESİF KOMPULSİF SPEKTRUMDA İMPULSİVİTE KOMPULSİVİTE

Yrd. Doç. Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD

Demansta görüntülemenin rolü Dr.Ercan Karaarslan Acıbadem Üniversitesi

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İnme. Doç. Dr. Dilek Necioğlu Örken. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği

İNMEDE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Cem CALLI. Chief of Neuroradiology Section Ege University Hospital Dept. Of Radiology Izmir, Turkey

ŞUUR BULANIKLIĞI VE KOMA. Dr. Sinan KARACABEY

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

BİLİNÇ BOZUKLUKLARI ve KOMA. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nöroloji ABD

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler

Serebellar İnfarktlarda Damar Alanlarının Dağılımı, Klinik Özellikleri ve Etiyolojik Faktörlerin Değerlendirilmesi

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

skemik Serebellar nme: Manyetik Rezonans Görüntüleme ve Manyetik Rezonans Anjiyografi Çal flmas /

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

GEÇİCİ İSKEMİK ATAK: Görüntüleme Gerekli mi? Prof. Dr. Cem ÇALLI

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D.

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

Doppler Ultrasonografi ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Davranış ı ve Motivasyon- ş Hipotalamus ve Li b m i b k i bik S bik istem i Dr Sinan Canan scanan@ scanan r baskent.edu.

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

(1) FRONTAL LOB KORTEKSİ (2) PARİETEL LOB KORTEKSİ (3) TEMPORAL LOB KORTEKSİ (4) OKSİPİTAL LOB KORTEKSİ (5) LİMBİK LOB KORTEKSİ

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

SVO da Perfüzyon ve Difüzyon MR

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Serebral Kortikal malformasyonlar

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Karotis ve Serebrovasküler Girişimlerde Komplikasyonlar ve Önlenmesi. Doç Dr Mehmet Ergelen

Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması

HEUBNER İN REKÜRRENT ARTERİ İLE ANTERİOR KOMMÜNİKAN ARTERİN VARYASYONLARI

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Eflzamanl Bilateral Lentikülostriat Arter Alan nfarkt na Ba l Pür Mutizm

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Görüntüleme Yöntemleri

MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

Serebellar İnfarktlarda Etyoloji, Lokalizasyon ve Prognoz. Etiology, Localization and Prognosis in Cerebellar Infarctions

Lisan fonksiyonu beyinde dominant hemisfer tarafından yürütülür.

Dr.Özlem Parlak, Dr.İbrahim Öztura, Dr.Barış Baklan

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

Sosyal Beyin, Zihin Kuramı ve Evrim

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Akut Vertebral Baziler Arter Tıkanmaları

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

SEREBRAL İNFARKTLARDA SERİYAL SEP BULGULARININ LOKALİZASYON, ERKEN DÖNEM FONKSİYONEL İYİLES ME VE PROGNOZLA İLİS KİSİ

Radyoloji Perspektifi

Duygudur um bozuklarında bilişsel işlevler ve yapısal beyin görüntüleme bulguları. Dr. Emre Bora

SEREBRAL ARTERİYOVENÖZ MALFORMASYONLAR VE SINIFLAMALARI. Prof. Dr. Işıl Saatci

Hemorajik Transformasyon Reperfüzyon kanaması

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ

HÜCRE BÖLÜNMESİ. 1-Amitoz (Amitosis) bölünme, 2-Mitoz (Mitosis) bölünme, 3- Mayoz (Meiosis) bölünme.

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

Çocukta Popliteal Tuzaklanma Sendromu Olgusu A Case Report on Popliteal Entrapment Syndrome of a Child Kalp ve Damar Cerahisi

ncü Bilgi İşleyen Makine Olarak Beyin Beyin 2005 Albert Long Hall, Boğazi

Aft, Farenjit, Adenit İle Birlikte Olan Periyodik Ateş (PFAPA)

NEVRALJİLER. Dr. Yavuz YÜCEL Nöroloji A.D.

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Temel Bilgisayar Kullanımı Derslerinde Öğretici Tutumunun Öğrenmeye Etkisi

RADYOLOJİ RADYODİAGNOSTİK ANABİLİM DALI-DÜTF- DİYARBAKIR

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Juvenil İdiopatik Artrit

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU

Uzm. Dr. Haldun Akoğlu

Transkript:

Percheron arter oklüzyonu sonrası akut afazi Hacer Erdem Tilki*, Didem Er*, Lütfi İncesu** * Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD, Samsun. ** Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, Samsun. Özet Talamus önemli kortikal işlevleri bütünleştiren stratejik nükleuslara sahiptir ve vasküler etkilenmeleri farklı klinik sendromlara neden olur. Bunlardan birisi bilinç kaybı, vertikal bakış paralizileri ve amnezi ile karakterli paramedian bölge infarktlarıdır. Paramedian bölge posterior serebral arterden çıkan talamoperforan arterlerce beslenir. Sayı, genişlik ve besledikleri alan açısından farklılıklar gösteren talamoperforan arterler bazen bir taraftaki posterior serebral arterden tek bir kökle çıkar ve iki taraf paramedian bölgeyi besler. Bu anatomik varyant Percheron arteri olarak isimlendirilir ve bu arterin tıkanıklığı bilateral paramedian talamik infarkta neden olur. Bu makalede afazi ile başlangıç gösteren bir Percheron arter tıkanıklığı olgusu sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Talamus, İnfarkt, Percheron arteri Abstract Thalamus contains strategic nuclei that integrates vital cortical functions, and vascular insults to thalamus results in distinct clinical syndromes. One of these is paramedian territory infarctions that clasically characterized with decreased level of consciousness, vertical gaze paralysis and amnesia. Paramedian territory is supplied by thaamoperforating arteries that originate from posterior cerebral arteries. Thalamoperforating arteries that have great variability with respect to number, size and territorial contribution, occasionally originates from one posterior cerebral artery as a common trunk and supplies paramedian territory bilaterally. This anatomic variant is called Percheron artery, and occlusion of this artery results in bilateral paramedian thalamic infarction. In this article a Percheron artery occlusion case presenting with acute aphasia is presented. Key Words: Thalamus, Infarction, Percheron artery. Giriş Talamus farklı işlevsel sınıflara ayrılan ve önemli kortikal işlevleri bütünleştiren stratejik çekirdeklere sahiptir. Bu nedenle, talamik lezyonlarda etkilenen bölgeye göre karmaşık ve farklı belirti ve bulguların birlikte olduğu klinik tablolar gelişebilir. Hastalarda motor ve duysal bulguların yanı sıra talamusun davranış ve bilişsel işlevlerdeki rolünü yansıtan çoklu davranışsal ve hemen hemen tüm kortikal sendromlar gözlenebilir (1,2). Talamus üçü vertebrobaziler sistemden (paramedian talamo-subtalamik, talamogenikulat ve posterior koroidal arterler) ve biri posterior komünikan arterden(polar arter) köken alan başlıca dört arterle beslenir (1,2). Bunlardan paramedian talamo-perforan arter infarktları tüm talamik Yazışma Adresi/Corresponding: Hacer Erdem Tilki Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurupelit Kampüsü 55139 Kurupelit/Samsun Tel:+9 03623121919-1 E mail: hacererdem@gmail.com Müracaat tarihi: 25.02.2011 Kabul tarihi: 16.05.2011 39

infarktların yaklaşık %35 ini oluşturur Talamo-perforan arterler (paramedian talamik,derin interpedünküler, posterior internal optik veya talamo- subtalamik arter olarak da isimlendirilir) posterior serebral arterin proksimal P1 segmentinden köken alır ve medial longitudinal fasikül rostral interstisiyel nükleusu, dorsomedial nükleusun posterior inferioru, parafasiküler nükleuslar, intralaminar nükleuslar ve bazan mamillotalamik traktusu içeren posteromedial talamik bölgenin kan dolaşımını sağlar (1). Talamik inme tipleri arasında paramedian talamik bölge etkilenmesi daha sık olmakla birlikte, bu bölgenin bilateral hasarlanması oldukça nadirdir. Bilateral paramedian talamik infarktta öne sürülen mekanizma bir anatomik varyant olan, santral ayrışmamış tek bir talamo-perforan arterin oklüzyonudur. Percheron arteri olarak isimlendirilen bu arter posterior serebral arterin ilk segmentinden çıkar ve bilateral medial talamik perforan dalları verir. Bilateral paramedian talamik infarkt klasik olarak letarjiden komaya kadar değişen bilinç değişiklikleri, vertikal bakış felçleri, oküler konverjans kaybı ve amnezi ile karakterli spesifik klinik belirti ve bulgulara neden olur (1-3). Bu yazıda alışılmadık bir şekilde bilinç düzeyi değişikliği olmaksızın akut afazi ile belirti veren Percheron arter tıkanıklığına bağlı bir bilateral talamik infarkt olgusu sunulmuş ve talamusun farklı bilişsel işlevler ve davranıştaki rolü gözden geçirilmiştir. Olgu sunumu Otuzaltı yaşında, sağ el tercihli kadın hasta, akut gelişen konuşma bozukluğu ile başvurdu. Hastanın başvurusundan önce, yaklaşık on gün süreyle konuşmama, konuşulanları anlamama ve gözlerini tavana dikme yakınmalarıyla, değişik psikiyatrik tanı ve tedaviler ile izlendiği öğrenildi. Faradi tedavisi uygulanan hasta, tedavi sonrasında konuşulanları anlamaya başlasa da, konuşmasının düzelmemesi 40 üzerine, nöroloji polikliniğine başvurmuştu. İlk nörolojik muayenesinde bilinci açık olan hastada motor afazi yanı sıra apati, yavaşlık ve spontanlıkta azalma gibi bazı davranış değişiklikler vardı. Hasta tek aşamalı emirleri yerine getirebiliyordu. Hafif bir yukarı bakış parezisi (Şekil 1) haricinde fokal bulgu saptanmadı. Şekil 1. Yukarı bakış kısıtlılığı Hastanın afazisi yaklaşık beş hafta içinde tedricen düzelirken, bellek defisiti belirgin hale geldi. Tam kan sayımı, açlık kan şekeri ve elektrolit düzeyleri, hepatik ve renal fonksiyon testleri, tam idrar incelemesi ve eritrosit sedimentasyon hızını içeren laboratuvar incelemeleri normal bulundu. Elektrokardiyogram, elektroensefalogram ve beyin bilgisayarlı tomografisi (BT) normaldi. Kranial manyetik rezonans görüntülemede (MRG) (Şekil 2), bilateral medial talamik lokalizasyonda T1-ağırlıklı görüntülerde izointens, T2-ağırlıklı görüntülerde ise hiperintens, kontrast uygulaması sonrası simetrik noktasal kontrastlanmalar gösteren infarkt ile uyumlu lezyon alanları vardı. Üç boyutlu beyin bilgisayarlı tomografi anjiyografisinde sol talamoperforan arterin sol posterior serebral arter proksimal posteriorundan çıktığı, sağ talamoperforan arterin ise soldaki talamoperforan arterin proksimalinden ayrıldığı ve sağa doğru iki dal halinde devam ettiği gözlendi (Şekil 3). Bilateral karotis ve vertebral arter doppler ultrasonografi ve transtorasik ekokardiyografi normal olarak bulundu. Homosistein, antikardiyolipin Ig M ve G antikorları, ANA, Anti ds DNA, protein C, protein S ve antitrombin III, aktive protein C rezistansı normaldi. Faktör V Leiden (MTHFR C 677 T heterozigot) gen mutasyonu saptanan hastaya antikoagülan

tedavi başlandı. İkinci ve üçüncü aylarda yapılan mental durum muayenesinde sözel bellek eriminin azaldığı, oldukça basık bir öğrenme eğrisi oluştuğu saptandı. Belleğin kayıt, depolama ve geri çağırma işlevlerinde bozukluk gözlendi. Dikkat ve yürütücü işlevlerde belirgin bozukluk saptandı. Özellikle uygunsuz otomatik cevapların baskılanmasında dizinhibisyon ve çelinebilirlik dikkat çekiciydi. Takibinin sekizinci ayında hastanın afazisi belirgin bir şekilde düzelmişti ancak dizartrisi vardı. Yine amnezi, hareketler yavaşlık ve insiyatif kaybı günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek derecede devam etmekteydi. Şekil 2. Kranial manyetik rezonans görüntülemede (MRG), bilateral medial talamik lokalizasyonda T1- ağırlıklı görüntülerde izointens, T2-ağırlıklı görüntülerde ise hiperintens, kontrast uygulaması sonrası simetrik noktasal kontrastlanmalar gösteren infarkt ile uyumlu lezyon alanları görülmektedir. Şekil 3. Üç boyutlu beyin bilgisayarlı tomografi anjiyografisinde sol talamoperforan arterin sol 41 posterior serebral arter proksimal posteriorundan kaynaklanmakta, sağ talamoperforan arterin ise soldaki talamoperforan arterin proksimalinden ayrılmakta ve sağa doğru iki dal halinde devam etmektedir. Tartışma Talamik arterler her bir dalın köken aldığı ana damar, arterlerin sayısı ve pozisyonu ve her bir arterle beslenen alan ve nükleusa göre farklılıklar göstermekle birlikte başlıca dört gruba ayrılır: anterior, paramedian, inferolateral ve posterior alanlar. Anterior bölge posterior komünikan arterden çıkan polar arter, paramedian bölge posterior serebral arterin P1 segmentinden çıkan paramedian arterler (talamoperforan), inferolateral bölge posterior serebral arter P2 segmentinden çıkan talamo-genikulat ve posterior alanlar posterior serebral arterin P2 segmentinden çıkan posterior koryoidal arter tarafından beslenir (1,2). Talamo-perforan arterler posterior serebral arterin proksimal P1 segmentinden çıkar ve posteromedial talamusun kanlanmasını sağlar. Bu bölge medial longitudinal fasikülün rostral interstisyel nukleusu, dorsomedial nukleusun posterior inferior kısmı, nukleus parafasikularis, intralaminar nukleuslar ve bazen mamillotalamik traktı içerir (2). Paramedian bölgedeki infarktlar tüm talamik infarktların 35% kadarını oluşturur (3) ve başlıca dorsomedial ve intralaminar nukleusları tutar. Dorsomedial nukleus, anteromedial magnosellular nukleus ve posterolateral parvosellular nukleus a ayrılır; amigdaladan projeksiyonlar alır ve prefrontal korteks ile ventral palliduma bağlantılar içerir (4). İntralaminar nukleuslar (sentromedian, parafasikular nukleuslar, santral medial, parasentral, and santral lateral nukleuslar), orbitofrontal ve mediofrontal korteks, motor ve premotor korteks ila internal globus pallidusa projekte olur (5).Yaklaşık 1/3 olguda talamo-perforan arterler, ortak bir daldan ya da bir taraftan doğarlar (2). Percheron ın santral arteri adı verilen bu ayrışmamış arter, posterior serebral arterin

proksimal P1 segmentinden doğar ve bilateral medial talamusa perforan dallar verir ve oklüzyonunda bilateral paramedian talamik infarktlar ortaya çıkar (6). Bilateral paramedian talamik infarkt nadir bir durumdur. Bulgular, tek taraflı infarktı olanlardakine benzer olmakla birlikte, daha ağır ve kalıcı seyreder (2). Hipersomnolans, vertikal bakış felçleri (başlıca yukarı), oküler konverjans kaybı ve amnezik sendroma neden olur (1,7,8). Bu hastalar genellikle letarjiktir ve uyandırılmaları güçtür; yalnızca hipersomnole olabilirler -uyandırılabilirler fakat uyaran kalkar kalkmaz derin uykuya dalarlar- ya da anoksik veya metabolik komadaki kadar komatöz olabilirler. Bilinçliliğin bozulması, muhtemelen intralaminar nukleuslar ve rostral mezensefalon retiküler formasyonun tutulumu nedeniyledir (2). Bizim olgumuzda bilinç düzeyi değişikliği yoktu. Paramedian talamo-perforan arter infarktlarının başlangıcında böyle bir bilinç bozukluğu nadiren olmayabilir (2,9). Özellikle bilateral paramedian bölge infarktlarından sonra hastalarda, şiddetli apati ve spontanlıkta azalma görülebilir. Bu hastalar sanki motor ve affektif sürümlerini kaybetmiş gibidirler (9). Literatürde, görüntüleme yöntemleri ile ayrıntılı olarak incelenmiş bilateral dorsomedial ve intralaminar nukleus lezyonu olan iki hastanın robot benzeri davranış sergilediği, hem hastalıklarına hem de yakınlarına ilgisizliklerine dikkat çekilmiştir (10,11). İntralaminar nukleuslar, özellikle sentromedian ve parafasikular nukleuslar (5), uyanıklık ve motivasyonda önemli rol oynar: Posterior orbital ve mesial frontal korteks projeksiyonların kesilmesi ile (anterior singulate girus ve geriye striatuma projekte olan) striatal-ventral pallidal-frontomesial motivational ve limbik döngü tutulumu ile bu işlevlerde bozukluk ortaya çıkar (12). Fronto-mesial korteks üzerine paramedian yapıların etkisi literatürde vurgulanmıştır (13): Uyanık görünen, yanıtsız, uygun uyarandan sonra aktif hale gelen, sentromedian ve parafasikular nukleuslarda yaygın tutulumu olan hastalarda, akinetik mutizm benzeri klinik görünüm olduğu ileri sürülmüş ve psişik self aktivasyon kaybının şiddetli bir formu olarak kabul edilmiştir (12). Bu olguda da, uyanıklık korunduğu halde, hastada gözlenen apati, yavaşlık ve spontanlıkta azalma gibi bazı davranış değişiklikleri, paramedian yapıların prefrontal korteks ve singulat girus ile olan bağlantısının kesilmesi ile açıklanabilir. Amnezi paramedian infarktlardan sonra, sık görülen bir bulgudur. İntralaminar ve dorsomedial nukleusların rolü tartışmalıdır. İntralaminar nukleuslara sınırlı lezyonu olan hastalar sadece amnezi ve aynı zamanda şiddetli çelinebilirlik (14) ile bulgu verirler. Bu, intralaminar nukleusların yalnızca bellek yapıları olmadığının, eş zamanlı aktiviteler için dikkati ayarlayan fonksiyonel sistemin de bir parçası olduğunu telkin eder. Dorsomedial nukleusun rolü daha tartışmalıdır (3). Dorsomedial nukleusa sınırlı lezyonları olan hastalar, anterior lezyonu olanlardan (15) daha az şiddette amnezi ile bulgu verirler (16). Dorsomedial nukleus yürütücü süreçte ve depolama ve geri çağırma için stimulusların içeriklerini işleme sürecinde rol alır, oysa anterior nukleuslar depolanan ve hatırlanan materyalin seçimini etkiler. Dorsomedial nukleusun amigdalaya daha fazla bağlantısı olduğu halde (amigdalofugal trakt), anterior nukleusların hipokampal formasyonla sayısız bağlantıları vardır (17,18). Bu iki limbik döngünün farklı tutulumu, dorsomedial, anterior nukleuslar ya da mamillotalamik traktten sonra ortaya çıkan amnezideki farklılıkları açıklayabilir. Her iki döngünün birlikte hasarı ise en şiddetli amnezi ile sonuçlanabilir. Bu olguda da amnezinin şiddetli oluşu ve afazinin eşlik etmesi, hastada ek olarak polar arter iskemisini düşündürmüştür. Polar arterler posterior kommunikan arterden çıkar, retiküler 42

nukleus, mamillotalamik traktus, ventral lateral nukleusun bir kısmı, dorsomedial nukleus, talamik polün lateral kısmı dahil olmak üzere talamusun anteromedial ve anterolateral kısımlarını beslerler. Polar arter sulama alanındaki bilateral infarktlarda abulia ve amnestik bulgular çok ciddi ve kalıcı olabilir. Yalnızca sol taraf lezyonu olan hastalarda afazi sık görülür. Genel popülasyonun %30-60 ında polar arterler olmayabilir. Bu durumda paramedian arterlerin aynı taraftaki hem paramedian hem de anterior bölgeyi besler (2). Bu olguda paramedian ve anterior talamik infarkt bulgularının bir arada oluşu, polar arterlerin kayıp olması ve polar arter bölgesinin talamik-subtalamik arterler tarafından sulanmış olması ile açıklanabilir. Polar ve talamo-perforan arterlerin kombine infarktı olan 12 hastanın gözden geçirildiği bir çalışmada, hastaların tümünde amnezi ve sekiz hastada afazi gözlenmiştir (19). Dorsomedial ve anteroventral çekirdekler korteksin farklı alanları ile direkt ilişkili olduklarından değişik lezyonlar nedeniyle bu bağlantıların kesilmesi farklı lisan bozukluklarına yol açabilir. Talamik lezyonlarda gelişen afazi akıcılıkta azalma, isimlendirme bozukluğu ya da semantik veya literal parafazilerle seyreder. Yine anlamanın ve tekrarlamanın korunması ile transkortikal motor afaziyi düşündürür niteliktedir. Olgumuzda görülen afazi ise anlamanın görece korunması ve tekrarlamasının bozuk olması nedeniyle motor afaziyi düşündürür nitelikteydi. Anteroventral nukleusunun suplementer motor alan ve bazal çekirdekler ile olan bağlantılarının kesilmesi konuşmaya başlamada güçlük, ses volümü ve artikulasyon bozukluklarına yol açarken, dorsomedial nukleusun prefrontal korteks ve singulat girus ile olan bağlantısının kesilmesi kişilik değişiklikleri, akinetik mutizm ve spontanlık kaybına yol açar (1,20). Bu olguda da sekiz ay sonraki muayenesinde, okuma, yazma, tekrarlamasının belirgin olarak düzeldiği halde, konuşmasındaki tutukluk ve hafif dizartri ve anteroventral çekirdeklerin tutulumunu düşündürmüştür. Bu olguda da gözlenen vertikal bakış parezisi, paramedian bölge lezyonlarının tipik bulgusudur (1-3). Mezensefalon rostralinde bulunan vertikal bakış merkezi tutulumu ya da supranükleer bağlantıların kesilmesi ile açıklanır (8). Bu olguda infarkt alanının mezensefalona uzanışı, vertikal bakışın premotor merkezinin etkilenmesi ile açıklanabilir. Bilateral talamik lezyonlar çeşitli nedenlerle oluşabilir. Bunlar arasında tiamin eksikliği, serebral lupus, toksoplasmosis, sistiserkozis, serebral sifiliz, hatta tümörler fungal infeksiyonlar sayılabilir. Bununla birlikte, bilateral paramedian talamik infarkt, bilinç değişikliği, kognitifdavranışsal anormallikler ve vertikal bakış parezisinden ibaret olan spesifik nörolojik ve nöropsikolojik bulgularla birlikte olduğu için, tanıda BT ve MRG bulguları yeterli olabilir (20). Talamik-subtalamik arterler iskemileri ateromatoz dal hastalığı, baziler apekse emboli ya da baziler bifürkasyonda anevrizma nedeniyle olabilir. Bu olguda da faktör V leiden (MTHFR C 677 T heterozigot) gen mutasyonunun neden olduğu ateromatoz dal hastalığı saptanmıştır. Bu olgu, bilgilerimize göre, ayrışmamış tek bir talamik perforan arter ile ilişkili olduğu gösterilen nadir olgulardandır. Literatürde bir olgu superselektif dijital subtraksiyon anjiyografi ile gösterilmiştir (20). Bu olguda ise faktör V leiden (MTHFR C 677 T heterozigot) gen mutasyonunun neden olduğu tromboza eğilimin saptanması ve 3 boyutlu beyin BT anjiyografisinde ayrışmamış Percheron ın santral arter oklüzyonunun görüntülenmesi nedeni ile ileri invaziv incelemeye gerek görülmemiştir. Sonuç kompleks anatomi ve damarlanması nedeniyle çok çeşitli talamik inme sendromları olduğundan, eşlik eden uyanıklık kusuru ya da 43

sensorimotor defisit olmasa bile, afazi varlığında, özellikle apati ile birlikte olduğunda, bilateral talamik lezyonlar düşünülebilir. Kaynaklar 1. Caplan LR, Pessin MS, Mohr JP. Vertebrobasilar Occlusive Disease. Barnett HJM, Mohr JP, Stein BM, Yatsu FM, ed. Stroke Pathophysiology, Diagnosis, and Management. London: Churchill Livingstone;1992:443-515. 2. Barth A, Bogousslavsky J, Caplan LR. Thalamic Infarcts and Hemorrhages. Bogousslavsky J, Caplan LR, ed. Stroke Syndromes. XXX: Cambridge University Press; 1995:276-284. 3. Bogousslavsky J, Regli F, Uske A. Thalamic infarcts: clinical syndromes, etiology, and prognosis. Neurology 1988;38:837-847. 4. Guigere M, Goldman-Rakic PS. Mediodorsal nucleus: areal, laminar, and tangential distribution of afferents and efferents in the frontal lobe of rhesus monkey. J Comp Neurol 1988;277:195-213. 5. Groenewegen HJ, Berendse HW. The specificity of the nonspecific midline and intralaminar nuclei. Trends Neurosci 1994;17:52-56. 6. Raphaeli G, Liberman A, Gomori JM, Steiner I. Acute bilateral paramedian thalamic infarcts after occlusion of the artery of Percheron. Neurology 2006;66(1):E7. 7. Bogousslavsky J, Miklossy J, Deruaz JP, et al. Unilateral left paramedian infarction of the thalamus and midbrain: a clinico-pathological study. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1986;49:686-694. 8. Graff-Radford NR, Damasio H, Yamada T, et al. Non-haemorrhagic thalamic infarction. Brain 1985;108:485-516. 9. Karabelas G, Kalfakis N, Kasvikis K, et al. Unusual features in a case of bilateral paramedian talamik infarction. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1985;48:186. 10. Bogousslavsky J, Regli F, Delaloye B, et al. Loss of psychic self activation with bithalamic infarction. Acta Neurol Scand 1991;83:309-316. 11. Laplane D. La perte d auto-activation psychique. Rev Neurol 1990;146:397-404. 12. Carrera E, Bogousslavsky J. The thalamus and behavior: effects of anatomically distinct strokes. Neurology 2006;66:1817-1823. 13. Engelborghs S, Marien P, Pickut BA, et al. Loss of psychic self-activation after paramedian bithalamic infarction. Stroke 2000;31:1762-1765. 14. Mennemeier M, Fennell E, Valenstein E, et al. Contributions of the left intralaminar and medial thalamic nuclei to memory. Arch Neurol 1992;49:1050-1058. 15. Carrera E, Michel P, Bogousslavsky J. Anteromedian, central and posterolateral territory infarcts of the thalamus. Three variant types. Stroke 2004;35:2826-2834. 16. Van der Werf YD, Jolles J, Witter MP, Uylings HB. Contributions of thalamic nuclei to declarative memory functioning. Cortex 2003;39:1047-1062. 17. Graff-Radford NR, Tranel D, van Hoesen GW. Diencephalic amnesia. Brain 1990;11:1-25. 18. Mishkin M. Memory in monkeys severely impaired by combined but not by separate removal of amygdala and hippocampus. Nature 1978;273:297-298. 19. Perren F, Clarke S, Bogousslavsky J. The syndrome of combined polar and paramedian thalamic infarction. Arch Neurol 2005;62:1212-1216. 20. Roitberg BZ, Tuccar E, Alp MS. Bilateral paramedian talamik infarct in the presence of an unpaired talamik perforating artery. Acta Neurochir (Wien). 2002;144(3):301-304. 21. Lazzaro NA, Wright B, Castillo M, Fischbein NJ, et al. Artery of Percheron infarction: imaging patterns and clinical spectrum. AJNR Am J Neuroradiol 2010;31:1283-1289. 44