HIV ile enfekte kişilerde sıklıkla gözlenen oral mukoza bulguları. Osman Sami Ağlarcı, İjlal Erturan, Hasan Hüseyin Yılmaz



Benzer belgeler
HIV İLE İLİŞKİLİ ORAL LEZYONLAR

5 Pratik Dermatoloji Notları

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

Erkeklerde Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

VİRAL TANI KİTLERİ (GFJ-480)

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Y. Lisans DİŞHEKİMLİĞİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ 2002

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

HIV ENFEKSİYONUNDA GÖRÜLEN ORAL LEZYONLAR

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

DİŞHEKİMLİĞİ YÖNÜNDEN VİRAL ENFEKSİYONLAR

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

İNSAN İMMUN YETMEZLİK VİRÜSÜ(HUMAN IMMUNODEFICIENCY VIRUS) ENFEKSİYONU; GENEL VE AĞIZ BULGULARI

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

HIV/AIDS Hastasına İlk Yaklaşım

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (3):

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

HIV/AIDS Türkiye de Mevcut Durum. Dr. M. Arzu YETKİN Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

VİROLOJİYE GİRİŞ. Dr. Sibel AK

OLGU SUNUMU Vaka 8. Doç.Dr.Mustafa Kemal ÇELEN Dicle Üniversitesi Hastanesi İnfeksyon Hastalıkları DİYARBAKIR.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

KISA BİLDİRİ: HIV/AIDS Lİ 21 OLGUNUN RETROSPEKTİF ANALİZİ SHORT COMMUNICATION: RETROSPECTIVE ANALYSIS OF 21 HIV/AIDS CASES

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

6 Pratik Dermatoloji Notları

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Prognostik Öngörü. Tedavi Stratejisi Belirleme. Klinik Çalışma Dizaynı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa

Dişhekimlerinin AİDS ve Enfeksiyon Kontrolü Konularındaki Bilgi, Tutum ve Davranışları

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

START Çalışmasının Sonuçları: Antiretroviral Tedavide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

PRİMER HERPETİK GİNGİVO - STOMATİTİS. (Bir Olgu Nedeniyle) ÖZET

CİNSEL İLİŞKİ İLE BULAŞABİLEN HASTALIKLARDA (CİBH) TARAMA TESTLERİ

OLGU SUNUMU: EKSTRAHEPATİK TUTULUMLU HEPATİT C

İstanbul daki El Ayak Ağız Hastalığı Vakalarında Coxsackievirus A6 ve Coxsackievirus A16 nın Saptanması

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Acile Başvuru Şikayetleri ve Gözümüzden Kaçanlar. Doç. Dr. Evvah Karakılıç MD, PhD.

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: CANSU BÜYÜK. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

YAYGIN, KAŞINTILI, PAPÜLLÜ DÖKÜNTÜ. Araş. Gör. Dr. Nahide Gökçe ÇAKIR KTÜ AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Periodontoloji nedir?

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

B.E.Ü DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU BÖLÜM KODU : SINIF 2. SINIF. Ders Kodu

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

HPV ve Adenoviruslar. Prof. Dr. Ali Ağaçfidan İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji ve Temel İmmünoloji Bilim Dalı

Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

i. Primer herpes simpleks enfeksiyonu ii. Sekonder herpes simpleks enfeksiyonu iii. Herpes Zoster enfeksiyonu

S.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA OKUTULACAK DERSLER VE DERS KODLARI

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BELDE ARSAN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

Özel Konakta Bağışıklama. Dr. Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

BEHÇET. Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığının sebebi nedir? Behçet hastalığı kimlerde görülür:

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

Transkript:

HIV ile enfekte kişilerde sıklıkla gözlenen oral mukoza bulguları Osman Sami Ağlarcı, İjlal Erturan, Hasan Hüseyin Yılmaz * Süleyman Demirel Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji AD, Isparta, Türkiye. ** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dermatoloji AD, Isparta, Türkiye. Özet Acquired Immuno Deficiency Syndrome (AIDS) ilk kez 1981 yılında tanımlanmış olup, son yıllarda hızla tüm dünyaya yayılmıştır. Human Immunodeficiency Virus (HIV) ile enfekte hastalarda ağız bulguları ilk ortaya çıkan ve en önemli olan bulgulardır. Ancak bu durum henüz bir sebebe bağlanamamıştır. Bu hastalarda sıklık sırasına göre kandidiyazis, kıllı lökoplaki, kaposi sarkomu, ülserasyonlar, herpes simpleks, papilloma ve periodontal hastalıklar izlenmektedir. Bu derlemede HIV ile enfekte hastalarda gözlenen oral mukoza bulguları ile ilgili güncel bilgiler sunulmuştur. Anahtar kelimeler: HIV, AIDS, oral mukoza Frequent oral mucosa findings in HIV infected individuals Abstract Accuired Immune Deficiency Syndrome (AIDS) is first defined in 1981 and is being spread widely all over the world during recent years. Oral manifestations are the earliest and most important indicators of HIV infection. It is still unclear why oral mucosal findings were the initial indicators of the HIV infection. Oral candidiasis, hairy leukoplakia, Kaposi sarcoma, ulcerations, herpes simplex, papilloma and periodontal diseases are strongly associated with HIV(+) patients respectively. Updated information about oral mucosa lesions associated with HIV(+) patients presented in this review. Key Words: HIV, AIDS, oral mucosa Giriş Human Immunodeficiency Virus (HIV) ile enfeksiyon sonucunda ortaya çıkan klinik spektrumunun en şiddetli durumuna Acquired Immuno Deficiency Syndrome (AIDS) denir. AIDS vücudun bütün sistemlerini etkileyebilen, etkin bir tedavisi olmayan ve ölümle sonuçlanabilen viral bir enfeksiyon olarak ilk defa 1981 de Amerika da tanımlanmıştır. AIDS öncelikle homoseksüel ve biseksüel erkeklerde, intravenöz uyuşturucu kullananlarda, hemofilili hastalarda, kan transfüzyonuna gerek duyan hastalarda, Yazışma Adresi/Corresponding: Osman Sami Ağlarcı Süleyman Demirel Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dalı, Isparta, Türkiye. Tel:+90 246 2113365 Fax: 0 246 2113637 E mail: aglarci@gmail.com Müracaat tarihi: 29.10.2010 Kabul tarihi: 17.12.2010 heteroseksüel kadınlarda ve bunların seks partnerlerinde görülmektedir (1-4).Oral lezyonlar genellikle fırsatçı fungal ve viral ajanların ağız bölgesine penetrasyonu ile oluşmakta ve çoğu hastada HIV enfeksiyonunun ilk belirtisi olabilmektedir (5). AIDS li hastalarda immun sistemin baskılanması sonucu en sık oral kandidiyazis gözlenir. Daha sonra sırasıyla kıllı lökoplaki, kaposi sarkomu, ülserasyonlar, herpes simpleks, papilloma ve periodontal hastalıklar izlenmektedir (3,5-7). Oral ve/veya orofarengeal kandidiyazis Kandidiyazis HIV ile enfekte çocuklarda ve erişkinlerde izlenen en yaygın enfeksiyon hastalığı olup hastaların %90 ından fazlasında görülmektedir. AIDS de kandidiyal enfeksiyonların çok çeşitli şekilleri bulunabilmesine karşın, oral ve özafagiyal tutulum en yaygın S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 119

olanıdır. Genellikle hastalığın ilk işareti olarak ortaya çıkar ve AIDS tanısının koyulmasında yardımcı olur. CD4+ lenfosit sayısı <500 hücre/mm olduğu durumda orofarengeal kandidiazis, CD4+ hücre sayısı <100 hücre/mm olduğu zaman da özefagiyal kandidiazis görülme sıklığı artmaktadır. Enfeksiyonların %90 dan fazlası Candida albicans ile oluşmaktadır, ancak C. tropicalis, C. curusei ve Torulopsis glabrata da etken olabilmektedir. HIV hastalarında görülen kandidiyazis çok değişken tablolar şeklinde kendini gösterebilir (3,8-14). Tedaviye dirençli oral kandidiyazis olgularında diğer immünsüprese durumlarla birlikte öncelikle AIDS düşünülmelidir. Kandidiyazis eritemli ya da doğal renkte ağız mukozası üzerinde sarımsı-beyaz renkli plaklar şeklinde izlenir. Bu plaklar kaldırıldığında altta eritemli, yer yer kanamalı olabilen mukoza görülür. Enfeksiyon daha çok yumuşak damak, tonsil, dil sırtı ve dudak mukozasında görülmekle birlikte ağız boşluğuna yayılabilir (9.14.15). Çeşitli oral kandidiyazisin klinik formları tanımlanmıştır. Bunlar; I. Eritematöz kandidiyazis: Klinik olarak eritemli lezyonlar izlenmektedir. Sert damak ve dil dorsumu en sık etkilenen bölgelerdir. Yumuşak damak ve yanak mukozası etkilenmiş olabilir. Belirgin eritem, ağrı ve erozyon görülmesine rağmen tipik beyaz plaklar yoktur. HIV ile enfekte bireylerde ise öncelikle eritematöz formun meydana geldiği düşünülmektedir (4.5.11.12). II. Psödomembranöz kandidiyazis: Mukozadan ayrılabilen ve ardında eritemli, hafif kanamalı yüzey bırakan yarıyapışkan, beyazımsı-sarı renkli, yumuşak membranöz plaklar şeklinde kendini gösterir. Oral mukozanın her bölgesinde görülebilmekle birlikte en sık etkilenen alanlar dil, yanak mukozası, yumuşak ve sert damaktır (4). Yenidoğanda ve süt çocuklarında fizyolojik olarak görüldüğünde pamukçuk olarak adlandırılır. Genellikle akut bir tablo şeklinde karşımıza çıkar ancak HIV ile enfekte kişilerde tedavi edilmezse kronikleşerek aylarca sürebilir (5.9.12). III. Anguler şelit: Dudak köşelerinde meydana gelen eritemli, fissürlü lezyonlar perleş olarak adlandırılır. Genelde yaşlı bireylerde fizyolojik olarak görülür. Gençlerde anguler chelitis lezyonlarına rastlanıldığında HIV enfeksiyonu düşünülmelidir (11.12.15). IV. Hiperplastik kandidiyazis: En nadir görülen formdur. En sık etkilenen bölge retrokomissural alandır. HIV ile enfekte kişilerde sıklıkla yanak mukozası bilateral olarak etkilenmektedir (4,11). Oral kıllı lökoplaki Ağız mukozası lezyonlarından oral kıllı lökoplaki (OKL) HIV enfeksiyonunun erken bulgularından olup, bu hastalarda %48 ile %83 oranında AIDS geliştiği bildirilmiştir. HIV ile enfekte bireylerde oral kandidiyazisten sonra en sık rastlanan oral mukoza lezyonudur ve gelişmiş ülkelerde görülme oranı oldukça yüksektir. OKL ilk kez Greenspam ve ark. (17) tarafından homoseksüel erkeklerde bildirilmiş olup etken Ebstein Bar Virüs (EBV) dür. CD4+ hücre sayısının düşük seviyede olmasının, OKL gelişiminde major risk faktörü olabileceği düşünülmekle birlikte eroin, sigara ve/veya marihuana kullanımı da suçlanmıştır (4.5.8.16-18). OKL benign hiperplastik bir lezyondur ve sıklıkla dilin lateral yüzeyinde yerleşir. Lezyonlar farklı boyutlarda olabilmekle birlikte, beyaz vertikal çizgilenme ve keratinizasyon gösteren düzensiz plaklar şeklinde görülebilmektedir. Lezyonlar dilin tüm lateral ve dorsal yüzeyini kaplayabilir ve bukkal mukoza ve damağa da yayılabilir. Papillalar hipertrofik olup beyaz veya beyaz-gri renkte verrüköz oluşumlar içerir. Yanak mukozası, ağız tabanı, farenk ve özefagus tutulumlarına daha az rastlanmaktadır. Hiperplastik kandidiyazis, S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 120

liken planus, lökoplaki, kondiloma aküminata, cografik dil, sekonder sfilizin oral lezyonları ile karışabilmektedir. Kıllı lökoplakinin hastanın bağışıklık sisteminin durumuna göre gerilediği ya da ilerlediği görülmüştür. Genellikle asemptomatik olan lezyonlar tedavi gerektirmemektedir (1-4,13). Oral kaposi sarkomu Kaposi Sarkomu (KS) nadiren HIV ile enfekte olmamış veya immun sistemi baskılanmamış bireylerde görülebilmesine rağmen AIDS ile ilişkili, baş ve boyun bölgesinde özellikle oral kavitede görülen malign neoplazm olarak tarif edilmiştir (19). KS ilk olarak Viyana da 1872 de Macar dermatolog Moritz Kaposi tarafından vasküler endotelial hücrelerden köken alan idiyopatik pigmente deri sarkomu adıyla tanımlanmıştır. Sıklıkla Akdeniz ya da Yahudi kökenli yaşlı erkeklerde görülür ve tipik olarak bacakları tutan yavaş seyirli bir hastalıktır. Kaposi sarkomlu olguların büyük çoğunluğu homoseksüel ve biseksüel erkeklerdir. AIDS li homoseksüel erkeklerin %20 sinde, biseksüel partneri olan kadınların %3 ünde, intravenöz ilaç bağımlısı partneri olan hastaların %0,7 sinde görülür. Diğer AIDS hastalarında KS görülme sıklığı %5 ten azdır. Lezyonlar progresif seyirli, yaygın fasiyal, oral tutulumlar ve internal tutulumları da içeren (genellikle gastrointestinal kanal ve lenf nodları) lezyonlar ile karakterizedir. Virüsün tanımlanmadığı ilk yıllarda Kaposi KS AIDS kriterlerinden biri olarak kabul edilmekteydi (1.2.5.12.19.20). KS oluşumunda en önemli faktör önceden geçirilmiş HSV-8 enfeksiyonu olup bu virus enfeksiyonu homoseksüellerde yaygındır. KS dokularında viral nükleik asit tespit edilmiş ve HSV-8 HIV/AIDS dışı KS hastalarından da izole edilmiştir (1.5.12). Kaposi sarkomlu hastaların %50-56 sında oral mukoza bulguları gözlenir. Oral KS %22 olguda AIDS in ilk belirtisi olup, sert damak tutulumu %65-97 oranıyla en sık görülen bölgedir. Oral mukozada tipik olarak pigmente, hafif nodüler lezyonlar şeklindedir. Lezyonlar asemptomatik eritemli morumsu maküller olarak başlayıp, genelde iğ şeklinde kırmızı- kahverengi papül ve nodüller şeklini alarak mukozanın kıvrım bölgelerine yerleşir. Sonrasında hafif kabarık, viyolese veya kahverengi, skuamlı lezyonlar görülebilir. Hastalığın seyri önceden kestirilemez. Lezyonlar nadiren spontan olarak gerilerken, bazı tümörler hızla büyür ve piyojenik granüloma benzer ülserlere dönüşebilir. Bilateral yayılım gösteren tek veya çok sayıda farklı boyuttaki lezyonlar genellikle ağrısızdır. Lezyona kandida enfeksiyonu eklenince ağrılı olabilmektedir. Damak dışında genellikle dişeti, yanak mukozası, dil dorsumu ve dudaklarda da lokalize olabilirler. Yerleşim yerlerine göre dişlerde mobilite meydana gelebilir. KS ye bağlı olarak alttaki kemik dokuda nadiren de olsa erozyon gelişebilmektedir. KS başlangıcından itibaren ortalama yaşam süresi 1,5-2 yıl olarak bildirilmiştir (1-4.12.19-21). Rekürrent aftöz ülserasyonlar AIDS hastalarında sıklıkla görülen rekürren oral aftöz ülserasyonlar önemli bir klinik problemdir. Bir ya da daha fazla sayıda olabilen ülserler oral mukozadaki hareketli, nonkeratinize bölgelerde gelişir. Klinik olarak kendini sınırlayan küçük lezyonlardan, yaygın nekrotik ve yavaş iyileşen ülserasyonlara kadar değişebilir. HIV enfeksiyonu sırasında görülen ülserasyonlar klinik olarak sık tekrarlama eğiliminde olup ağrılıdır. Üç tipi tanımlanmıştır. Bunlar minör, majör ve herpetiform ülserlerdir. En sık minör aftlara rastlanır. Minör aftöz ülserler, tek veya çok sayıda olabilir. 0.2-0.5 cm çapında olan bu lezyonların sınırları belirgindir. Majör aftöz ülserlerin çapları 0.5 cm'den büyük olup tek veya çok sayıda bulunabilirler. Lezyonlar geç iyileşir ve yerlerini skar dokusuna bırakırlar. Çok S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 121

ağrılı olduklarından hastaların konuşma ve yutkunma fonksiyonlarını engellerler. Herpetiform ülserlerin çapları 0.2cm'den küçüktür ve çok sayıda bulunan bu ülserler daha sonra birleşebilirler ve majör aftların klinik görünümüne sahip olabilirler (1,3,4,8,12,22). Kenarları enflame, yuvarlak veya oval şekilde görülen ülserasyonlar genellikle dudak ve bukkal mukozada bulunur. Etraflarında eritemli bir hale olabilir. Bunların yanı sıra dilin lateral ve ventral yüzeyinde, ağız tabanında, yumuşak damakta ve uvulada da lezyonlara rastlanabilir. HIV ile enfekte hastalarda klinik görünüm, immum sistemi baskılanmamış kişilerden farklıdır. Lezyonlar daha geniş bir alana yayılmıştır ve tedaviye oldukça dirençlidir (3,4,22). Oral herpes simpleks ve herpes zoster enfeksiyonları Oral mukozada görülen primer ve rekürren enfeksiyonlardan sorumludur. Herpes simpleks virüslerinin neden olduğu enfeksiyonlar HIV pozitif hastalarda daha sık görülmekte, şiddetli seyretmekte, daha geniş bir alana yayılmakta ve lezyonlar haftalarca sürebilmektedir. Bir aydan uzun süren kronik herpetik ülserasyonlarda, öncelikle AIDS akla gelmelidir. AIDS hastalarında kandidiazis, lökoplaki ve kaposi sarkomundan sonra görülen en yaygın enfeksiyondur (2,4,8,11). Lezyonlar sıklıkla multipldır, nekrotik kurut içerir ve kolayca erode olarak ülserleşirler. HIV li hastalarda, özellikle CD4+ hücre sayısı 200 ün altına düştüğünde ağız çevresinde, yayılma eğilimi olan, persistan ülsere lezyonlar gelişir. Bu ülserler oldukça ağrılıdır ve beraberinde ateş, ağrı ve subkutan nekroz görülebilmektedir. Bununla birlikte HIV li hastalarda proliferatif lezyonlara da rastlanmaktadır. HSV enfeksiyonlarına genellikle cytomegalovirüs enfeksiyonu da eşlik etmektedir. HIV pozitif hastalarda herpetik gingivostomatit çok nadir görülmekle birlikte oluştuğu zaman çok şiddetli seyretmektedir (1,4,5,12). AIDS hastalarının %10 undan fazlasında herpes zoster enfeksiyonu görülmekte ve AIDS tanısı konan bireylerde herpes zoster riski normalden 7-15 kat fazla olmaktadır. HIV ile enfekte bireylerde herpes zoster enfeksiyonu çok daha şiddetli seyreder ve ölümle sonuçlanabilir. Hastanın immunitesi azaldığında multisegmental, hemorajik, rekürren ve dissemine herpes zoster enfeksiyonları gibi VZV nin daha sıra dışı formları ortaya çıkabilmektedir. Lezyonlar büllöz, hemorajik, nekrotik ve hipertrofik olabilirler. AIDS hastalarında gözlenen en tipik form persistan, kurutlu, hiperkeratotik tiptir ve bu vakalarda genellikle kranial sinir tutulumu olmaktadır (1.2.4.5.8.11.12.15). HIV ile ilişkili human papilloma virüs enfeksiyonları HIV ile enfekte hastalarda gözlenen human papilloma virüs (HPV) ile ilgili lezyonlarda artış gözlenmektedir. Yüz ve ağız içi yerleşimi AIDS için tipiktir. HPV ile birlikte olan en önemli problem karsinojenik 16 ve 18 serotipleri ile ortaya çıkan malignitelerdir. Human papilloma virüse bağlı olarak oral papillomalar, verruca vulgaris, filiformis ve planus, fokal epitelyal hiperplazi ve kondiloma akuminata, bowenoid papülozis, epidermodisplazya verrüsiformis, servikal ve anogenital skuamoz intraepiteliyal neoplaziler gibi pek çok klinik tablo karşımıza çıkabilmektedir. Antiretroviral tedavi sonrasında da CD4+ seviyesinin düşmesine ve genel olarak savunma sisteminin baskılanmasına bağlı olarak papilloma, kondiloma ve fokal epitelyal hiperplazi gibi HPV ile ilişkili oral lezyonlarda artış görülmüştür. Saplı veya sapsız papillomlar sıklıkla damak, yanak mukozası ve dudak köşelerinde lokalizedir. Ancak görünüm olarak pembe-beyaz renkte, anogenital kondiloma benzeri dev papillomlar şeklindedir. HPV ile ilişkili verrüköz lezyonlar tekrarlama ve yayılma eğiliminde olup, tedaviye oldukça dirençlidir (1,2,4,5,8,12,23,24). Periodontal hastalıklar S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 122

Akut nekrotizan ülseratif gingivitis: Tüm AIDS hastalarında çeşitli sebeplerle gingivitis görülür ve sıklıkla daha şiddetli seyreder. Bakteriyel enfeksiyonlar ve özellikle de fusiform basiller, spirella, Gr(- ) bakteriler, Candida albicans ve diğer mikroorganizmalara bağlı olarak, kötü oral hijyen ve malnütrisyon gibi kombine faktörler sebebiyle gelişmektedir. Dişler arasındaki papillaların nekrozu şeklinde başlar ve bunu daha şiddetli destrüksiyon, ağrı, kanama, ağız kokusu, ateş ve lenfadenopati takip eder. Ayırıcı tanıda iki durum göz önüne alınmalıdır. Marjinal gingivitis, AIDS hastalarında Candida albicans ın neden olduğu diş etleri kenarlarında bant şeklinde eritemin olduğu durumdur (3,12). Akut nekrotizan ülseratif periodontitis: AIDS e bağlı periodontitiste klasik periodontitis etkenine benzer patojenik mikroorganizmalar bulunur. Akut nekrotizan ülseratif gingivitise benzemekle birlikte daha ağrılı, daha şiddetli doku destrüksiyonu yapan, diş ve kemiklerin birlikte tutulduğu bir tablodur. Dişlerde lüksasyon da görülebilmektedir (4,12). Kaynaklar 1. Fine DH, Tofsky N, Nelson EM, Schoen D, Barasch A. Clinical implications of the oral manifestations of HIV infection in children. Dental Clinics of North America 2003; 47(1):159-74. 2. Erbağcı Z. HIV Enfeksiyonunda Dermatolojik Bulgular. Türkiye Klinikleri Journal of Dermatoloji 1999; 9:95-103 3. Mosca NG, Rose Hathorn A. HIVpositive patients: dental management considerations. Dental Clinics of North America 2006; 50(4):635-57. 4. Bozkaya S, Karaca İ. İnsan İmmun Yetmezlik Virüsü Enfeksiyonları: Genel ve Ağız Bulguları. Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi 1998; 1(1): 48-55. 5. Olaniyi OT, Zuwaira H. The impact of Highly Active Antiretroviral Therapy (HAART) on the clinical features of HIV - related oral lesions in Nigeria. Taiwo and Hassan AIDS Research and Therapy 2010; 7: 19. 6. Baccaglini L, Atkinson JC, Patton LL, Glick M, Ficarra G, Peterson DE. Management of Oral Lesions in HIVpositive Patients. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology & Endodontics 2007; 103(1): 50. 7. Kannan R, Elumalaı G, Umadevı KMR, Kaazhıyur MV, Nagalıngeswaran K, Suniti S. Orofacial and systemic manifestations in 212 paediatric HIV patients from Chennai, South India. International Journal of Paediatric Dentistry 2010; 20: 276 282. 8. Coogan MM, Greenspan J, Challacombe SJ. Oral lesions in infection with human immunodeficiency virus. Bulletin of the World Health Organization 2005; 83:700-706. 9. Vultaggio A, Lombardelli L, Giudizi MG, Biagiotti R, Mazzinghi B, Scaletti C, Mazzetti M, Livi C, Leoncini F, Romagnani S, Maggi E, Piccinni MP. T cells specific for Candida albicans antigens and producing type 2 cytokines in lesional mucosa of untreated HIV-infected patients with pseudomembranous oropharyngeal candidiasis. Microbes and Infection 2008; 10: 166-174. 10. Migliorati CA, Birman EG ve Cury AE. Oropharyngeal candidiasis in HIVinfected patients under treatment with protease inhibitors. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology & Endodontics 2004;98:301-10. 11. Mofenson LM, Oleske J, Serchuck L, Dyke RV ve Wilfert C. Treating Opportunistic Infections among HIV- Exposed and Infected Children: Recommendations from CDC, the National Institutes of Health, and the Infectious Diseases Society of America. Clinical Infectious Diseases 2005; 40:1 84. 12. Serdaroğlu S, Banıtahmaseb EK. AIDS ve Deri Bulguları. Dermatose 2003; 2: 107-116. S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 123

13. Chattopadhyay A, Caplan DJ, Slade GD, Shugars DC, Tien HC ve Patton LL. Risk indicators for oral candidiasis and oral hairy leukoplakia in HIV-infected adults. Community Dentistry and Oral Epidemiology 2005; 33:35 44. 14. Tekeli A, Koyuncu E, Dolapçı I, Güven GS, Şahin GO ve Uzun O. Detection of Candida dubliniensis in oropharengeal samples of Turkish HIVpositive patients. Mycoses 2005; 48: 197-201. 15. Kakabadze T, Rukhadze N, Mshvidobadze K, Lomtadze M, Kandelaki G. Oral lesions in HIV-positive patients in Georgia. Georgian Medical News 2008; 165: 60-5. 16. Schmidt-Westhausen AM, Priepke F, Bergmann FJ, Reichart PA. Decline in the rate of oral opportunistic infections following introduction of highly active antiretroviral therapy. Journal of Oral Pathology&Medicine 2000; 29:336-41. 17. Greenspan D, Komaroff E, Redford M, Phelan JA, Navazesh M, Alves MEAF, Kamrath H, Mulligan R, Barr CE ve Greenspan JS. Oral Mucosal Lesions and HIV Viral Load in the Women s Interagency HIV Study (WIHS). Journal of Acquired Immune Deficiency Syndromes 2000; 25:44 50. 18. Greenspan D, Gange SJ, Phelan JA, Navazesh M, Alves MEAF, MacPhail LA, Mulligan R ve Greenspan JS. Incidence of Oral Lesions in HIV-1-infected Women: Reduction with HAART. Journal of Dental Research 2004; 83(2):145-150. 19. Xin Wang, Xing Wang, Deguang Liang, Ke L, Wei G, Guoxin R. Classic Kaposi s sarcoma in Han Chinese and useful tools for differential diagnosis. Oral Oncology 2010 46: 654 656. 20. Shetty K. Management of oral Kaposi s sarcoma lesions on HIV-positive Patient using highly active antiretroviral theraphy: Case report and a rewiew of the literature. Oral Oncology Extra 2005; 41: 226-229. 21. Kathryn MC, Gcina M, Sarah S, Nathan PF, Andrew B, Gilles VC. AIDSassociated Kaposi s sarcoma is linked to advanced disease and high mortality in a primary care HIV programme in South Africa. Journal of the International AIDS Society 2010, 13: 23. 22. Webster-Cyriaque J, Duus K, Cooper C, Duncan M. Oral EBV and KSHV infection in HIV. Advances in Dental Research 2006; 19(1):91-5. 23. Androphy EJ, Lowy DR 196. Warts. In: W Klaus, Goldsmith LA, Katz SI, Gilchrest BA, Paller AS, Leffell DJ. Fitzpatrick s Dermatology in General Medicine (7th ed), United States of America, McGraw-Hill Companies, 2008; 1914-1922. 24. Greenspan D, Canchola AJ, MacPhail LA, Cheikh B, Greenspan JS. Effect of highly active antiretroviral therapy on frequency of oral warts. The Lancet 2001; 357: 1411 12. S.D.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Sayı. 2/ Cilt.1// 2010 124