Beslenme Hakkı
Beslenme hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi nin (1948) 25. maddesinde herkesin, yiyecek dahil olmak üzere, gerek kendisinin gerekse ailesinin sağlığına yetecek bir yaşam düzeyine ulaşma hakkı bulunduğu belirtilmektedir. Çocuk Hakları Bildirgesi nin (1959) 4. maddesi; çocukların sağlıklı biçimde büyüyüp gelişmelerini; bunun sağlanması için yeterli beslenme hizmetlerinden yararlanma hakkını benimsemektedir.
Beslenme hakkı Uluslararası Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi nin (1966) 11. maddesi; yiyecek dahil olmak üzere yeterli hayat standardına sahip olma hakkını onaylamakta; tüm insanların açlıktan kurtulmasını temel bir hak saymaktadır.
Beslenme hakkı Anne Sütü Muadillerinin Pazarlanmasıyla İlgili Uluslararası Yasa da (1981); bebekler için güvenli ve yeterli besin sağlanması ile tüm çocukların, hamile kadınların ve emziren annelerin sağlığını sürdürebilmeleri için yeterli beslenmenin sağlanması söylemleri kullanılmıştır.
Beslenme hakkı Kalkınma Hakkı Bildirgesi nin (1986) 8. maddesi; bütün devletleri, sağlık hizmetlerine ve besin maddelerine erişimde herkese eşit imkan sağlamaya çağırmaktadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme de (1989); beslenme hakkı en çarpıcı söylemini bulmuştur. 1997' de ülkemizin de içinde bulunduğu, 191 ülke tarafından onaylanarak tarihte en geniş katılımcı bulan uluslararası insan Hakları belgesi olma özelliği kazanmıştır.
Beslenme hakkı 1992 yılında gerçekleştirilen Uluslararası Beslenme Konferansı ve 1996 yılında gerçekleştirilen Dünya Gıda Zirvesi nde; güvenli ve sağlıklı gıdaya kolaylıkla ulaşabilmenin temel bir insanlık hakkı olduğu vurgulanmıştır. Tüm ülkeler, uluslararası yasalara, bilimsel bilgilere, pratik deneyim ve ahlaki ilkelere dayanarak özellikle çocuklarda iyi beslenme hakkının sağlanması ve beslenme yetersizliklerinin çözülmesi için çaba harcamaktadır.
Gıda güvencesi Her zaman tüm insanların sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürmek için yeterli, güvenli ve besleyici gıdalara erişimini ifade eden bir terimdir. Gıda güvencesi kavramı; insanların beslenme ihtiyaçları yanı sıra, gıdanın fiziksel, ekonomik ve tercihlerine göre erişim hakkı olarak tanımlanır.
Gıda güvencesi Gıda güvencesi üç temel üzerine inşa edilmiştir: Gıdanın bulunabilirliği: Yeterli miktarda gıda bulunması. Gıdaya Erişim: Besleyici bir diyete uygun gıdalar elde etmek için yeterli kaynaklara sahip olma durumu. Gıda kullanımı: Temel beslenme ve bakım bilgisi yanı sıra, gıdanın yeterli su ve sanitasyona dayalı uygun kullanımı.
Gıda güvencesi Gıda güvencesi, karmaşık bir konudur. Sadece kötü beslenmeye bağlı olmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik gelişme ve ticaretle de ilgilidir. Gıda güvencesiyle ilgili tartışmaların başında şunlar gelmektedir: Dünyada herkese yetecek miktarda gıda ve yem bulunmaktadır. Problem dağıtımdadır. Gelecekte gıda ihtiyaçları olabilir, mevcut üretim seviyesi bu ihtiyaçları karşılamaya yeterlidir / yeterli değildir. Ulusal gıda güvencesi her şeyden önemlidir / küresel ticaret için ulusal gıda güvencesi gerekli değildir. Küreselleşmenin kırsal topluluklarda gıda güvencesinden mahrum kalması söz konusu olabilir / olmayabilir.
Dini inançlar çerçevesinde Beslenme hakkı Dini inançlar ve beslenme hakkı söz konusu olduğunda; bazı dinlerin uyulması gereken kuralları vardır. İslam - Helal (Haram olmayan) gıdaların yenilmesini emreder. Yahudilik - Kişi sadece koşer gıdaları yemelidir. Hinduizm vb. dinlerin de kendine özgü kuralları bulunmaktadır.
Beslenme hakkı ve Helal Gıda Helal gıda sektörü son dönemde küresel pazarda giderek önemini arttırmaktadır. Dünyadaki Müslüman nüfusunun artarak 2 milyara yaklaşmasıyla birlikte, helal gıda ticaret hacminin de 650 milyar dolar seviyesine çıktığı tahmin edilmektedir. Tüketicilerin helal gıdalara olan talepleri sadece nüfus çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde değil, aynı zamanda Avrupa ve ABD de de önemli bir artış göstermektedir.
Beslenme hakkı ve Hela Gıda Birçok ülkede helal gıda üretimi ve sertifikasyonu ile ilgili önemli aşamalar kaydedilmesine rağmen, Türkiye de bu konuda henüz yasal düzenleme bulunmamaktadır. Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olmadığı halde, ticari değerlendirme ve beslenme hakkı çerçevesinde helal gıda üretimine ve sertifikasyonuna ilgi duyan ülke sayısı son zamanlarda büyük artış kaydetmiştir.
Beslenme hakkı ve Helal Gıda İslam dininde helal gıda (lokma) ile beslenmenin, hayatı bütün yönleriyle etkilediği hükmü bulunmaktadır. İslam dininde yenilmesi içilmesi serbest ve yasak olan gıda ve içeceklerle bunların hazırlanma yöntemleri belirlenmiştir. Helal ve haram kelimeleri bu hususları açıklayan terimlerdir. Dünyanın bir çok ülkesinde bunun belgelenmesi kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
Beslenme hakkı ve Koşer Gıda Yahudulik inancında katı, gıda tüketim kuralları vardır. Yahudiler in sadece Koşer adı verilen gıdaları tüketmeleri gerekmektedir. İslam dininde olduğu gibi, Yahudilik inancında da yenmesi ve içilmesi serbest ve yasak gıdalar ve içecekler bulunmaktadır. Burada da serbestlik ve yasaklık, gıda ve içeceklerin hazırlanma metotları, hazırlayan insanın inancı, üretim süreci ve tüketim şekliyle ilgilidir.
Koşer Sembolleri
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, kümes hayvanları ve bazı durumlarda yumurta, süt ve süt ürünlerini tüketmemeye denir. Etyemezlik dense de bu kelime vejetaryenliğin ancak küçük bir bölümüne işaret ettiğinden yanlış anlamalara sebep olmaktadır.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Çünkü vejetaryenler yalnız et yememekle kalmaz, hayvansal bütün gıdaları reddederler. Mesela; balığı, içinde hiç et olmayan çilekli pastayı, üzerindeki jelatinden dolayı yemediği gibi, arıların toplayıp özümsediği balı dahi reddederler. Bunlara istisna olarak süt ürünlerini kullanan lakto-vejetaryenlerle ilâveten yumurta da yiyen ovo-lakto-vejetaryenler gösterilebilir.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Vejetaryenlik; dinî, ahlaki ve beslenmeyle ilişkili nedenlere dayanır. Etyemezlerin çoğu, hayvansal maddelerden yapılan ya da hayvanlarda denendiğini bildikleri temizlik ve makyaj ürünlerini de kullanmazlar. İlk kez 1842'de kullanılmaya başlanan vejetaryen kelimesi, Latincede "sağlam, canlı, yaşam dolu" anlamına gelen vegetus kelimesinden gelir.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Bazı insanlar hayvanları yemek için beslemenin ve öldürmenin yanlış olduğunu düşünürler ve bundan dolayı et yemezler. Öte yandan, etsiz beslenmenin daha sağlıklı olduğu gerekçesiyle etyemez olanlar da vardır.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Budizm, Hinduizm, Caynacılık ve Hıristiyanlığın bazı mezheplerine mensup insanlar ise, canlılara zarar vererek elde edilen gıdanın yenmemesi gerektiğine inanırlar. Bazıları da vejetaryenliği doğal çevrenin korunmasına dayandırırlar.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Vejetaryenlik yönünde daha ileri bir adımı atan veganlardır. Her türlü hayvansal ürünü tüketmeyi reddedemekle kalmayan veganlar, hayvanların kullanımını imkân dâhilinde reddederler. Birçok vegan, aynı zamanda hayvanlar üzerinde test edilmiş veya hayvansal katkı maddesi içeren makyaj ürünleri ile birlikte, kürk, deri, yün ve ipek gibi giyim eşyalarını kullanmazlar.
Beslenme hakkı ve vejeteryanlık Çiftlik hayvanları için ayrılan alandan daha az alanda yeterli sebze yetiştirmenin mümkün olduğunu, insanların yiyecek ihtiyacını sebzeyle karşılamanın daha kolay bir yol olduğunu savunurlar. Bazı insanların ise mideleri et ve türevlerini kaldırmayabilir.
Etnik Beslenme Etnik beslenme terimi, belirli millet veya toplulukların beslenme alışkanlıklarıyla ilgilidir. Bu çerçevede bazı millet/toplulukların veya bölgenin beslenme alışkanlıkları öne çıkmış, meşhur olmuştur. Türk mutfağı, Çin mutfağı, Fransız mutfağı, İtalyan mutfağı, Arap mutfağı ve Akdeniz beslenme tarzı örnek olarak verilebilir.
Beslenme hakkının ihlali İnsanların gıdaya erişme hakları konusunda yaşanan ikilem, küresel anlamda yaşanan eşitsizliklerdir. Mesela, sadece İngiltere de ortalama bir süpermarkette 40.000 çeşit ürün vardır. Tüketicilerin bu kadar çeşit gıdaya gerçekten ihtiyacı var mıdır? Ya da %20 oranında daha az olsa bu durum refahlarını etkileyecek midir? Buna karşılık özellikle III. Dünya ülkelerinin gıda kaynakları gelişmiş ülkelerin mutfaklarında kullanılırken, bu ülkelerde insanlar gıdaya ne derece erişebilmektedir?
Beslenme hakkının ihlali Ulusal yemek kültürlerinin sosyal ve psikolojik değerleri ve uluslar arası ayak-üstü zincirlerin diğer kültürlerin yapısına girmesiyle meydana getirdikleri değişimler. Süpermarket zincirlerinin küresel anlamda güçlerinin artışı ile gıda kaynaklarının sadece birkaç ticari organizasyonun eline geçmesi..
Beslenme hakkının ihlali Dini veya geleneksel inançları gereğince helal / koşer vb. gıda üretim sürecinde hazırlanmış gıda tüketim hakkı, temel bir insan hakkı olarak kabul edilir. Bunun sağlanmaması ya da ihlali de etik açıdan kabul edilemez. Hangi dinden, inançtan ya da dünya görüşünden olursa olsun, beslenme hakkı, insanın temel hak ve özgürlükleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.