TÜRKĠYE ENERJĠ SEKTÖRÜNDE YENĠ YAPILANMA ÖNERĠLERĠ. H.Caner ÖZDEMĠR Makine Yüksek Mühendisi TMMOB-MMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi hacaner@gmail.



Benzer belgeler
ENERJİ HİZMETİNDE KAMU YAPILANMASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER" H.Caner ÖZDEMİR Makine Yüksek Mühendisi MMO Enerji Komisyonu Üyesi

LĐBERAL ENERJĐ PĐYASASI KAVRAMI ÜZERĐNE DÜŞÜNCELER

2004 yýlýnda, Yüksek Planlama olurken, kimi zaman da enerji yapýnýn üst kademesinde olan çok

TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜNDE ÖZELLEŞTİRMELER ÇERÇEVESİNDE YAPILANDIRMA FAALİYETLERİ

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

TÜRKİYE de ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU UYGULAMA POLİTİKALARI

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Tablo No Yürürlükteki AB mevzuatı Taslak Türk mevzuatı Kapsam Sorumlu kurum Yayım tarihi /55/AT ve 2004/67/AT sayılı Direktifler

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI TASLAĞI İLE ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

3. HAFTA-Grup Çalışması

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

Enerji Yatırımları ve Belirsizliklerin Önemi

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

TÜRKİYE DE BÖLGESEL KALKINMA ALANINDA YENİ BİR YAKLAŞIM

FASIL 6 ŞİRKETLER HUKUKU

Doğal Gaz Piyasasındaki Hedef Model Ne?

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA PERSPEKTİFİNDEN DOĞALGAZ PİYASASINDA REKABET

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

YAP-İŞLET MODELİ İLE ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM TESİSLERİNİN KURULMASI VE İŞLETİLMESİ İLE ENERJİ SATIŞININ DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

Basit rafineri niteliğindeki ATAŞ, 2004 yılı sonlarında dönüşüm ünitesine yönelik yatırımın maliyetini yüklenmeyerek,

4646 Doğal Gaz Piyasası Kanunu

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

Karbon Piyasasına Hazırlık Teklifi Market Readiness Proposal (MRP)

Türkiye Doğal Gaz Piyasası

Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş. Özet bilgi dokümanı

KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ FİNANSMANINDA ALTERNATİF YAKLAŞIMLAR RLİĞİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

Türkiye deki Olası Emisyon Ticareti için Yol Haritası

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum...

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

Sürdürülebilir Gelecek İçin Sürdürülebilir Enerji: Kısa ve Orta Vadeli Öneriler Rapordan Önemli Satır Başları

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

DOĞAL GAZ DAĞITIMINDA YASAL DÜZENLEMELER

ULUSAL SİBER GÜVENLİK STRATEJİ TASLAK BELGESİ

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASI (Piyasa Yapısı ve Yatırım Fırsatları)

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI *

ŞEHİRCİLİK ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ

3. Ekonomik Kriterler 3.1. İşleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı Makroekonomik istikrar (s ) Piyasa güçlerinin etkileşimi (s.

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

Dr. Binhan OĞUZ IKV-Konuşma notu 14 Haziran 2007

Tarımın Anayasası Çıktı

SAĞLIK / TIBBİ CİHAZ KAMU ALIMLARI HAKKINDA TESPİT VE ÖNERİLER

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

FASIL 9: MALİ HİZMETLER

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İş Yönetim Stratejileri : İşlevsel Stratejiler. Pazarlama: İşlevsel/Bölümsel Stratejiler

4646 SAYILI DOĞAL GAZ PİYASASI KANUNU NUN İTHALAT VE TOPTAN SATIŞ SEGMENTİNDE UYGULANMASI

FİDECON. Regülasyon ve Rekabet Danışmanlığı

YENİ ELEKTRİK PİYASASI KANUNU TASARISI

Yakın n Gelecekte Enerji

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

NEDEN AKILLI ŞEBEKELER?

2. Siyasi Kriterler ve Güçlendirilmiş Siyasi Diyalog 2.1. Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Kamu Yönetimi (s. 12)

FASIL 8 REKABET POLİTİKASI

Ayça SANDIKCIOĞLU SPK Uzmanı İstanbul

TURCAS PETROL A.Ş YILI İLK ÇEYREK FİNANSAL DEĞERLENDİRMESİ. İstanbul, Türkiye, 12 Mayıs 2014 Turcas Petrol A.Ş. (BIST: TRCAS ) ( Turcas )

ÜLKEMİZDE SİBER GÜVENLİK

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Doğalgaz Piyasasının Liberalizasyonu

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

TOBB - EKONOMİ ve TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ BİL YAZILIM MÜHENDİSLİĞİNDE İLERİ KONULAR FİNAL SINAVI 1 Nisan 2013

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA Nisan Club Med Palmiye, Kemer

Bölüm 10. İşlevsel Stratejiler (Fonksiyonel/Bölümsel Stratejiler) İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İşlevsel Stratejiler KURUMSAL STRATEJİLER

Yükseköğretim Sistemimizdeki Yapısal Gelişmeler. ÜRP Kapsamında YÖK Maddeleri. Prof. Dr. Hasan Mandal

İRLANDA BİYOTEKNOLOJİ İNOVASYON SİSTEMİ: Öne Çıkan Konular. Atilla Hakan ÖZDEMİR

Enerji verimliliğinin teşviki. Beyaz sertifika işlemleri

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

EPDK NIN DOĞAL GAZ PİYASASI ÜZERİNDEKİ SON DÖNEM DÜZENLEMELERİ

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Türkiye Enerji Piyasalarının Serbestleşmesi ve Enerji Borsası nın Kurulmasına Yönelik Yol Haritası

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

PETFORM Hakkında 2000 yılında kurulan PETFORM, geçtiğimiz 9 yılda tüm enerji mevzuatı değişikliklerinde (Doğalgaz Piyasası Kanunu, Petrol Piyasası Kan

KURUMSAL YÖNETĐM KOMĐTESĐ ÇALIŞMA ESASLARI

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Arama Üretim Sektörü & Doğalgaz Piyasasına İlişkin PETFORM Önerileri

Transkript:

TÜRKĠYE ENERJĠ SEKTÖRÜNDE YENĠ YAPILANMA ÖNERĠLERĠ H.Caner ÖZDEMĠR Makine Yüksek Mühendisi TMMOB-MMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi hacaner@gmail.com

Dünya da Devlet Yönetimi Politikalarında Değişim İkinci Dünya Savaşı nın hemen sonrasında başlayan soğuk savaşla birlikte, tehdit olarak algılanan sosyalist sisteme karşı, bir alternatif olarak sosyal devlet politikası (bu politik tercihin, esas olarak Avrupa merkezli yürütülmesine rağmen, diğer çevre devletlerin de bu politikaya dahil edilmesi...) Sosyal tabanlı bu politikalar, 1970 li yıllarda sona erdi; 1980 li yıllardan itibaren soğuk savaşın bitmesi ve kapitalist sistemin yaşadığı krizlere çözüm olarak önerilen neo-liberal politikaların, bütün dünya genelinde uygulanmaya başladı. (Devletin ekonomik ve sosyal sorumluluklarını ortadan kaldıracak bir tarzda yeniden yapılandırılması ) Bu yeniden yapılandırılmada; devletin sosyal görevleri, sorumlulukları ve bağlantılı yönetim biçimleri terk edilerek(veya terk ettirilerek), bütünüyle ulusaşırı örgütler(imf ve Dünya Bankası) ve yerel/yabancı çok uluslu şirketlerin istekleri doğrultusunda, devletlere biçilen role uygun yeni görevler ve yeni yönetsel organlar oluşturulması

Bu çerçevede, ulusaşırı kredi kuruluşu niteliğine sahip olmalarına rağmen, uluslararası sermaye gruplarının ideolojik bir aracı halinde faaliyet gösteren IMF ve Dünya Bankası tarafından uygulamaya konulan programlara göre; Devletin politika belirleme, karar alma yetkileri BM gibi küresel unsurlara ; Ekonomik ve sosyal görevleri "Sivil Toplum Kuruluşlarına" bırakılacak; Ülke içerisinde ise, ademi merkeziyet(yerelleşme) ön plana çıkarılacak. Bütün bu yapılandırma sonrasında, devlete sadece genel güvenlik, genel yargı, genel denetim ve koordinasyon görevleri kalıyor. Bu programların uygulaması, 1980'li yıllarda devletin yeniden yapılandırılması amaçlı olarak, tüm çevre ülkelerde(bağımlı ülkeler) Dünya Bankası eliyle, Yapısal Uyarlama Kredileri yle gerçekleştiriliyor.

Türkiye Enerji Sektörü nün Yeniden Yapılandırılması Türkiye de de devletin yeniden yapılandırılması, 1979 yılında IMF ile yapılan Stand-by anlaşmasının hemen ardından, Dünya Bankası ile imzalanan 5 SAL(Yapısal Uyum Kredisi) anlaşması ile başlatılır. Her biri, bir mali yıl için imzalanan bu anlaşmalar ile, toplam 1,6 milyar $ kredi Türkiye Cumhuriyeti ne aktarılır; buna karşılık KİT'lerin tasfiyesi, dış piyasalarla uyum ve bürokrasinin yeni organizasyonu için uygun zemin hazırlanmasına başlanılır. Sözkonusu bu SAL anlaşmaları 1984 yılında biter, bunun yerine SECAL(Sektörel Yapısal Uyarlama Kredileri) kredileri devreye alınır. (1985 yılından itibaren Tarım SECAL, 2 adet Mali SECAL ve Enerji SECAL imzalanmıştır.)

Türkiye Enerji Sektörü nde, alanın üç yıllık yatırım ihtiyacını karşılamayı hedefleyen 325 milyon dolar büyüklüğündeki Enerji SECAL kredi anlaşması ile Dünya Bankası; Enerji sektöründe yatırım stratejisi geliştirilmesini, Sektör içindeki kuruluşların, kurumların ve diğer varlıkların işletme etkinlikleri, fiyat politikaları, akılcı yatırım planlaması ve koruma önlemleri açısından faaliyetlerini ve kurumsal çerçeveyi güçlendirecek bir programın gerçekleştirilmesini, Bütün bu çalışmalar için gerekecek olan, ivedi dışalımların siparişlerinin verilmesini talep etmiş, kredinin kesintiye uğramaması amacıyla tatminkar ilerlemeler kaydedilmesini koşul sayar. Enerji SECAL kredi anlaşması ile ilk olarak, daha önceki dönemlerde merkezi planlamanın, dolayısıyla bütünlüklü bir yapının zorunlu olduğu ifade edilen alansal yapıların, yani farklı enerji konularında faaliyet gösteren ve çoğu geçmişte büyük önem içeren büyük enerji KİT lerinin, daha ziyade özelleştirme amaçlı bir şekilde parçalanmasına başlanılır. Bütün bu düzenlemeler yapılırken, dikkati çeken bir husus ise; bütün bu yapılandırmaların bir bedelinin olduğu ifade edilerek, bu bedelin Türkiye deki tüketicilerden alınmasına dayanan bir Enerji Fiyat Politikası uygulanması gerektiğinin, Dünya Bankası raporlarında belirtilmiş olmasıdır.

Genel Durum Türkiye Enerji Sektörü nde mevcut yapının, üst kademesinde olan çok parçalı bir karar verici mekanizma bulunmakta... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı(ETKB-Enerji Politika ve Stratejileri), Kalkınma Bakanlığı(Eski DPT-Enerji Yatırımlarının Planlaması) ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu(EPDK-Enerji Piyasalarının Düzenlenmesi) aslında birbirlerini tamamlayan unsurlar olarak belirlenmişse de, uygulama da bu kuruluşlar zaman zaman karşı karşıya gelebilmekte Bu kuruluşlara ilaveten Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ile son yıllarda Özelleştirme İdaresi de, sektörde yön ve karar verici unsurlar haline gelmiştir. Ayrıca Bakü-Ceyhan Boru Hattı ile ilgili yoğun faaliyetlerin başlamasıyla birlikte Dışişleri Bakanlığı da, enerji sektörünün her türlü dış temasına, yerine göre sıkıntı yaratan boyutlara ulaşacak bir şekilde, dahil olmaya başlamıştır. Ayrıca, her ne kadar halen gerçekleşememişse de, oluşacağı iddia edilen liberal enerji piyasalarında, gerçek anlamda rekabet şartlarının oluşması gerektiğinden, Rekabet Kurulu(RK) da enerji sektöründe önemli bir karar merkezidir. Yapının alt tarafında ise; detayları aşağıdaki bölümde verilecek olan, farklı enerji konularında faaliyet gösteren ve çoğu geçmişteki büyük enerji KİT lerinin, daha ziyade özelleştirme amaçlı bölünmesiyle ortaya çıkmış, merkezi idareye ve/veya yerel yönetimlere bağlı kuruluşlar ile, bunlardan sermaye ve yapı olarak daha küçük ancak sayıca fazla olan özel sektör şirketi bulunmakta

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) EPDK, 2001 yılından beri, faaliyette Dünyadaki benzerlerinden çok daha geniş bir faaliyet sahasında(elektrik, Doğalgaz, Petrol ve LNG) düzenleme ve denetleme faaliyetleri, bu organizasyonun uktesinde (Çok dar bir kadroya, çok büyük bir sorumluluk ) EPDK nın elektrik, doğalgaz ve petrol alanlarında gerçekleştirdiği görevler kısaca; - İkincil mevzuatı oluşturmak ve geliştirmek, - Piyasaya giriş-çıkış izinlerini vermek - Fiyat düzenlemesi yapmak ve tarifeleri onaylamak, - Oluştuğu iddia edilen piyasayı ve piyasa katılımcılarını izlemek, yönlendirmek ve denetlemek... Bütün bu yükümlülükler arasında en öncelikli görevi, sorumlu olduğu alanların tamamında tarife yani fiyat belirlemek olan EPDK nın diğer bir öncelikli görevi de, yeni oluşan enerji piyasalarında, uygun niteliğe sahip kuruluşlara lisans vermektir. EPDK nın önemli addedilen diğer bir görevi ise; petrol piyasası çerçevesinde, kaçak yollardan ülke hudutları içerisine sokulan kaçak akaryakıtın gerek vergisel, gerekse tarife açısından adli takibatı için, gerekli altyapıyı oluşturmak ve normal şartlarda kendisine tabi olmayan resmi birimler kanalıyla gerekli süreci gerçekleştirmektir.

SONUÇ VE DEĞERLENDĠRMELER Türkiye Enerji Sektörü nde 20 yıldır uygulanan politikalarla toplumsal ihtiyaçlar ve bunların karşılanabilirliliği arasındaki fark, her geçen gün daha da artmaktadır. Enerji politikaları üretimden tüketime bir bütündür, bu nedenle bütüncül bir yaklaşım esas olmalıdır. Ülke gerçekleri de göz önüne alınmak şartıyla, enerji sektörünün gerek stratejik önemi, gerekse kaynakların rasyonel kullanımı ve düzenleme, planlama, eşgüdüm ve denetleme faaliyetlerinin koordinasyonu açısından merkezi bir yapıya ihtiyaç vardır. Bu çerçevede Türkiye Enerji Sektörü nün üst yapısındaki halen mevcut olan çok başlı görünüm, belirli bir stratejinin belirlenip, uygulamaya konulması için gerekli kararların alınacağı eşgüdüm amaçlı bir Ulusal Enerji Platformu na ihtiyaç göstermektedir. ETKB, Kalkınma Bakanlığı ve EPDK bu platformun doğal üyeleri olmalı; öngörülen icraatlarla ilgili olabilecek, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Çevre Bakanlığı, kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşları, uzmanlık kuruluşları gibi unsurlar, faaliyet sahalarına giren konularda; doğrudan katılma hakkına, sahip olmalıdır. Alınacak kararlar ise, bütün enerji faaliyet alanları için bağlayıcı nitelikte olmalı; ETKB bünyesinde oluşturulacak bir Ulusal Enerji Strateji Merkezi tarafından yönlendirilmelidir.

Son yıllarda gerçekleşen bir dizi yasal düzenleme ile EPDK nın faaliyet gösterdiği alanlar(elektrik, doğalgaz, petrol, LNG) çok artmış olup, ortaya ABD de ve AB üyesi ülkelerde bulunan benzerlerinden daha büyük sorumluluklara sahip bir organizasyon çıkmıştır. EPDK ya verilen bazı görevler arasında, gerçekte Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı gibi kamu idaresinde zaten mevcut olan bazı kuruluşların gerçekleştirmesi gereken ve kolluk kuvvetleri tarafından ifa edilenlere benzer nitelikte olduğu görülen bazı faaliyetler de mevcut olup; ayrıca piyasada faaliyet gösteren çok sayıda akaryakıt istasyonunun lisanslama ve denetim işleri de, bizzat EPDK tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu derecede geniş bir sorumluluk yükü, EPDK nın, zaten çok geniş olan esas sorumluluklarından uzaklaşmasına sebebiyet verebileceğinden dolayı, bu görevlerin bazılarının yukarıda belirtilen kuruluşlarca ifa edilmesi yerinde bir karar olacaktır. Ayrıca zaten farklı piyasa özelliklerine sahip petrol ve LNG konularının yeni kurulacak bir yapıya devredilmesi ile EPDK nın tamamen elektrik ve doğalgaz gibi şebekesel konularda piyasa faaliyetlerinin denetimi alanında faaliyet göstermesi yönünde atılan Petrol Kurumu oluşturulması yönündeki faaliyetler, gayet yerinde atılmış bir adım olarak mütalaa edilmektedir.

Artık herkesçe bilinen bir başka gerçek de, bütün dünya genelinde, özerk statüye sahip kamu firmalarının da enerji piyasalarında, özel sektör kuruluşları ile aynı şartlarda, faaliyet gösterdikleri gerçeğidir. Türkiye de de bu tür kuruluşların özel sektör firmaları ile aynı şartlarda faaliyet göstermeleri amacıyla; özerkleştirilmeleri ve çalışanların yönetim ve denetimde, söz ve karar sahibi olduğu bir yapıya kavuşturulmaları gerekmektedir. Türkiye Enerji Sektörü nde Ex-Ante görevleri üstlenecek EPDK ve Ex-Post görevler ile rekabet unsurunu takip edecek RK nın arasındaki ilişkilerin daha yoğunlaştırılması şarttır. Bunun bir adım ötesinde EPDK ile RK nın; BDDK, SPK ve RTÜK diğer üst kurullarla da işbirliğini arttırması uygun olup, bütün bu organizasyonların temsilcilerinin de içerisinde yer aldığı kamusal kimlikli bir Enerji Şirketleri Takip Merkezi nin oluşturulması yerinde bir adım olarak mütalaa edilmektedir.

Gelecekte elektrik üretimi alanında arz açıklarından kaynaklanan krizlere sebebiyet vermemek amacıyla; elektrik üretim sektöründe özelleştirmelerin durdurulması, sektördeki toplam kurulu güç kapasitesinin, önceden belirlenmiş bir yüzdesine denk gelecek bir seviyede kurulu güce sahip olacak kamu şirket(ler)inin faaliyetlerini sürdürmeleri ve yenilerinin oluşturulması/kurulması gerekli görülmektedir. Elektrik iletim ve dağıtım şebekeleri, piyasalarda kontrol edilmesi zor yerine göre imkansız tekeller oluşmaması için kamu elinde tutulmalı; öte yandan halen mevcut olan elektrik üretimi ile, en nihayet 2016 yılından itibaren başlatılmasına karar verilen elektrik perakendeciliğinde ise, rekabet şartlarının sağlanması ve yerine göre sert yaptırımlar uygulanması öncelikli bir unsur olarak kabul edilmelidir. Enerji sektöründeki kamu kurumlarını küçültme, işlevsizleştirme, özelleştirme amaçlı politika ve uygulamalar son bulmalı; mevcut kamu kuruluşları etkinleştirilmelidir. Bu kapsamda 1983 yılına kadar, birleşik bir yapıda olan, daha sonra ise özelleştirme amaçlı olarak parçalanan ve işlevini yitiren, doğalgaz ve petrol arama, üretim, iletim, rafinaj, dağıtım ve satış faaliyetlerini, kamuda entegre bir yapı içinde sürdürecek bir Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu kurulmalı ve BOTAŞ ile TPAO, bu kuruluş bünyesinde birleştirilmelidir.

Doğalgaz da da, elektrik sektöründe önerildiği gibi, doğalgaz iletimi ile dağıtımı, ve bunlara ilaveten büyük ölçekli depolama alanları ile ülkeye ana LNG giriş noktası olacak LNG terminalleri, tekelleşme riskine karşı, kamu elinde tutulmalı; kamu şirket(ler)i ile özel sektör firmalarının yer alacağı doğalgaz tedariği ile bir an önce oluşturulacak perakendecilik alanlarında, rekabetle ilgili kurallar katı bir şekilde uygulanmalıdır. Akaryakıt alanında meydana gelen kilitlenmenin çözümü, petrol rafineciliğinde, rekabet eksikliğini bir kere daha gündeme getirmekte olup; bu meyanda başta Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu olmak üzere başka tüzel kişilerce yeni rafinerilerin kurulması ve mevcut yapının da, rekabet unsurunu tesis edecek şekilde, yeniden düzenlenmesi uygun olarak mütalaa edilmektedir.

Sektörde önemli rol oynayan kanunlar ; zorunlu transfer yoluyla Türkiye Hukuk Sistemi ne dahil olmuşlardır; Ancak özellikle içerik açısından ciddi bir boşluk içeren 5710 sayılı Nükleer Kanunu nu ve düzenlenmesi gereken ilgili mevzuatın, eğer bu alanda ciddi bir proje uygulaması gerçekleştirilecek ise; bu tür büyük programların tamamında olduğu gibi, fazlara ayrılması ve bir sonraki fazla ilgili kararın, bir önceki fazın sonuçlarına göre verilmesi gerekmektedir. Fazlar ilerledikçe ihtiyaç duyulan finansman ve insan kaynaklarının miktarı bir önceki faza göre, büyük oranda artmaktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), sözkonusu çalışmaların 3 faz olarak düzenlenmesini tavsiye etmektedir.

Enerji sektörü, etkileşim açısından bir altyapı sektörü olduğu için; burada gerçekleştirilen her türlü yeniden yapılandırma ve hukuki düzenleme, sadece bu sektörü değil, ülkenin pek çok farklı alanını da etkilemekte olup, şu ana kadar yapılan bu değerlendirmenin ortaya koyduğu en önemli husus; ister elektrik, isterse petrol veya doğalgaz alanı olsun, Türkiye de enerji fiyatlarının arttığı ve daha da artacağı gerçeği ve daha en başından bu durumun bilinmesine rağmen, ısrarla bu konunun hiç gündeme getirilmemesidir. Her ne kadar ülke menfaatleri ön plana çıkarılmış ve hala da çıkarılmakta ise de; her türlü düzenlemenin performansının ekonomik değerlerle ölçüldüğü Kapitalist Sistem de bile, sürekli artan maliyetler ve fiyatların, her şeyin yolunda gittiği şeklinde yorumlanması, amiyane tabiriyle ya saflık, ya da kötü niyetten başka bir şey değildir.

Unutulmamalıdır ki, Yeni politikaları üretmek adı altında yapılan ve ülke şartlarına tam uyum sağlamayan her türlü politika transferi ve reform, her zaman bünyesinde ciddi riskler taşır ve düzgün uygulanmadığı sürece bedelini bütün bir ülke ödemek zorunda kalır.