60 YAŞ ve ÜZERİ BİREYLERDE DEPRESYON YAYGINLIĞI. Semra KOCATAŞ* Güngör GÜLER** Nuran GÜLER***

Benzer belgeler
KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

HUZUREVĠNDE VE EVDE YAġAYAN YAġLILARDA DEPRESYON YAYGINLIĞININ KARġILAġTIRILMASI

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Huzurevinde yaşayan yaşlı bireylerin yaşam ARAŞTIRMA kalitesi ve depresyon (Research düzeyleri Report) ve etkileyen faktörler

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

ANKARA DA BİR YAŞLI BAKIMEVİNDE YAŞAYAN YAŞLILARDA DEPRESYON BELİRTİLERİNİN TARANMASI

Bahar Sempozyumu Psikiyatrik Epidemiyoloji Sempozyumu

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

USBD Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi IJSS International Journal of Social Sciences ISSN

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Yaşlılarda depresif belirtiler ve risk etmenleri*

Yaşlılarda Depresif Belirtiler ve Sosyodemografik Özellikler ile İlişkisi

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

14 YAŞ VE ÜZERİ BİREYLERİN ANKSİYETE VE GENEL SAĞLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HUZUREVİNDE ÇALIŞAN PSİKOLOG VE SOSYAL ÇALIŞMACILARIN MESLEKİ YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ ÖZET

Bazı değişkenler açısından 65 yaş üstü bireylerin depresyon düzeylerinin incelenmesi

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Yaşlı Hastalarda Depresyon Riski ve Bazı Sosyo-Demografik Özelliklerin Etkisi

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

YASLANMA ve YASAM KALİTESİ

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLILARIN BEDENSEL VE RUHSAL SAĞLIK DURUMLARI İLE BESLENME DURUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

BELĐRTĐLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ ÖZET ABSTRACT

Doç.Dr. Emine EFE. Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

KRONİK HASTALIĞI OLAN BİREYLERİN UMUTSUZLUK DURUMLARININ İNCELENMESİ*

Hastaların Ameliyat Öncesi Döneme Ait Bilgi Gereksinimlerinin Belirlenmesi

YAŞLI İHMAL VE İSTİSMARI. Prof. Dr. Aliye Mandıracıoğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

KOAH LI HASTALARDA ANKSİYETE, DEPRESYON VE SOSYAL DESTEK DURUMUNUN BELİRLENMESİ

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

Özel Bir Hastane Grubu Ameliyathanelerinde Çalışan Hemşirelerine Uygulanan Yetkinlik Sisteminin İş Doyumlarına Etkisinin Belirlenmesi

Hüseyin SÜZEK ** Mehmet Emin ATAY ***

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

DEPRESSION AND AFFECTING FACTORS IN THE OLD AT THE AGE OF 65 AND OVER*

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Türkiye deki hemşirelik araştırmalarında kullanılan veri toplama araçları

Uzm.Dr., Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Manisa, Türkiye

Kronik Fiziksel Hastalıklı Yaşlılarda Yeti Yitimi ve Depresyon

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

AMELİYATHANE HEMŞİRELERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ (SYBD) BELİRLENMESİ *

HEMAR-G. Hastanede Yatan Yaşlı Hastaların Anksiyete ve Depresyon Düzeylerinin Belirlenmesi HEMŞİRELİKTE ARAŞTIRMA GELİŞTİRME DERGİSİ.

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

ANKARA'DA ALTINDAĞ SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİ'NE MAHALLESİ'NDE YAŞAYAN 65 YAŞ ÜZERİ KİŞİLERİN BAZI SAĞLIK VE SOSYAL DURUMLARININ SAPTANMASI

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

15-49 YAŞ EVLİ KADINLARIN ÜREME SAĞLIĞINI KORUYUCU TUTUMLARININ BELİRLENMESİ*

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Kayseri de Bir Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Günlük Yaşam Aktiviteleri ve Depresif Belirti Düzeyleri

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

HEMŞİRELERDE ÇALIŞMA ORTAMI UZM. HEM. HANDAN ALAN HEMŞİRELİKTE YÖNETİM AD DOKTORA ÖĞRENCİSİ

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Huzurevinde ve evde yaşayan yaşlılarda algılanan sosyal destek etkenleri ile depresyon arasındaki ilişki

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

MEME KANSERLİ KADINLARDA CİNSEL YAŞAM DEĞİŞİKLİKLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

Evaluation of life satisfaction & depression prevalence in elderly patients administered to a family health center

PSİKOLOJİK YILDIRMANIN ÖNCÜLLERİ VE SONUÇLARI: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ. Hacettepe Üniversitesi Psikometri Araştırma ve Uygulama Merkezi HÜPAM

Mevsimlik Tarım İşçilerinin İş Kazası Geçirme Durumları

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

KARAMAN İL MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞLILARIN BAĞIMLILIK DÜZEYLERİ, DEMOGRAFİK VE MEDİKAL ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

HUZUREVİNDE KALAN YAŞLILARIN GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLERİNİN UMUTSUZLUK DÜZEYLERİNE ETKİSİ

YAŞLI DOSTU DÖŞEMEALTI ÖRNEĞİ

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Karabük Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinde Depresif Belirtiler

Öğrenci Hemşirelerin Stresle Başetme Tarzları ve Depresyon Düzeylerinin Belirlenmesi

Dr. Aytuğ Balcıoğlu Çankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığının Şiddete Maruz Kalma ve Bazı Özellikler Açısından İncelenmesi

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin İnternet Kullanımına Yönelik Görüşleri*

HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN MESLEĞİ ALGILAYIŞLARI* Ayşe SAN TURGAY** Birsen KARACA ** Esin ÇEBER*** Gülsün AYDEMİR****

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

ÇALIŞMAYAN KADINLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARI, SOSYAL GÖRÜNÜŞ KAYGISI VE FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER Zekai

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

HASTALARIN HASTA GÜVENLİĞİ KONUSUNDAKİ

ARAŞTIRMA. Huzurevinde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Yaşam Doyumu, Sosyal Destek Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler *

ERZURUM İLİ PASİNLER İLÇESİNDE YAŞLI POPULASYONUN MEDİKO-SOSYAL SORUNLARI*

Huzurevlerinde Yaşayan Yaşlıların Yerinde Yaşlanma Konusundaki Duygu ve Düşünceleri

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

Gebelerin Ağız ve Diş Sağlığına İlişkin Bilgi ve Görüşleri. Araş. Gör. Meltem MECDİ Doç.Dr. Nevin HOTUN ŞAHİN

Transkript:

60 YAŞ ve ÜZERİ BİREYLERDE DEPRESYON YAYGINLIĞI Semra KOCATAŞ* Güngör GÜLER** Nuran GÜLER*** ÖZET Bu araştırma, Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerdeki depresyon yaygınlığını belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Sivas ili Çayboyu Mahallesi nde yaşayan 60 yaş ve üzeri tüm bireyler oluşturmuştur. Araştırmada evrenin tümü örnekleme alınmış ancak 17 birey araştırmaya katılmayı istemediği için örneklemi 77 birey oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Mart-Mayıs 2002 tarihleri arasında, araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyodemografik bilgi formu ve Yesevage ve arkadaşları tarafından geliştirilen (1983) Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) kullanılarak toplanmıştır. Bilgi formu ve GDÖ bireylerle yüzyüze görüşülerek uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler yüzdelik hesapları ve ki-kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesi sonucunda bireylerin %36 sında kesin depresyon olduğu belirlenmiştir. Bireylerin cinsiyetleri, medeni durumları, kronik hastalıkları ve sıkıntılı durumlarda baş etmeleri ile depresyon görülmesi arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Yaşlı bireyler, depresyon, yaşlılıkta depresyon. ABSTRACT Depressıon Widespread In 60 Years Old And Elder Adults This research was performed as descriptive and cross- sectional to determine the depression widespread of elderly individuals living in Çayboyu ward of Sivas. Population of the research was consisted of inhabitants of Çayboyu elder than 60 years. However, 17 of them rejected to contribute to the research work. Then, this study was conducted with 77 elderly individuals. Data were collected by using the sociodemographic information form prepared by the researchers this study and by using the Geriatric Depression Scale (GDÖ) prepared by Yesevage et al (1983) between March-May 2002 time period. Information form and GDÖ were applied by using face to-face interviewing technique. Obtained data were evaluated by using percentage values and chi-square tests. Depression was found in the 36 percent of participants according to the results of the research. A meaningful relationship was determined between depression, and gender, marital status, chronic illnesses and coping with stress of individuals. Key Words: Elderly individuals, depression, depression in elderly. GİRİŞ Dünya Sağlık Örgütü nün 65 yaş, Birleşmiş Milletler in ise 60 yaş ve üzeri olarak kabul ettiği yaşlılık; fiziksel ve mental fonksiyonlarda yetersizliklerin arttığı bir dönemdir (Aksüllü 2001). Son yıllarda bulaşıcı hastalıklara karşı yapılan savaş etkinlikleri, beslenme koşullarının daha iyiye gitmesi ve genel *Cumhuriyet Üniv. HYO Halk Sağl. Hemş. AD (Araş.Gör.) **Cumhuriyet Üniv. HYO Halk Sağl. Hemş. AD (Öğr.Gör.) ***Cumhuriyet Üniv. HYO Halk Sağl. Hemş. AD (Yrd.Doç.Dr.) hijyenik koşulların düzelmesi, ortalama insan ömrünü uzatmış ve dolayısıyla dünyada yaşlıların nüfusu gittikçe artmaya başlamıştır. Ülkemizde son sayıma göre 60 yaş üzerinde bulunanların genel nüfusa göre oranları % 7.14 tür. Dünya nüfusunun 2010 yılında % 7.3 ünün 65 yaşın üzerinde ola-

cağı tahmin edilmektedir (Güleç ve Köroğlu 1997). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması bulgularına göre; Türkiye nüfusunun sadece % 6 sı 65 ve üzeri yaşlardaki kişilerden oluşmaktadır (Nüfus Etüdleri Enstitüsü 1998, Aksüllü 2001). Yaşlılık genel anlamda bireyin fiziksel ve bilişsel fonksiyonlarında bir gerileme, sağlığın, gençlik ve güzelliğin, üretkenliğin, cinsel yaşamın, gelir düzeyinin, saygınlığın, rol ve statünün, bağımsızlığın, arkadaşların, eş ve yakın ilişkinin, sosyal yaşantının ve sosyal desteklerin azalması ve kaybı gibi döneme özgü pek çok sorunun yaşandığı bir kayıplar dönemidir. Bu dönemde fizyolojik, psikolojik, sosyal ve ruhsal yönden pek çok değişiklik ve sorun yaşanır. Ülkemizde, gelecekte yaşlılık sorunlarının öncelikli sorunlar arasında yer alacağı belirtilmektedir (Büyükcoşkun 1990, Aksüllü 2001). Yaşlı nüfus en hızlı büyüyen, ayrıca en çok sağlık sorunu olan ve bakıma muhtaç olan topluluktur. Yaşlılık döneminde görülen ruhsal sorunlar arasında depresyon birinci sırada yer alır ve toplumumuzdaki yaşlı kişilerin % 13.5 inin depresif hastalığının olduğu bildirilmektedir (Kurtoğlu ve Rezaki 1999, Tamam ve Öner 2001). Uçku ve Küey (1992) çalışmalarında, 65 yaş üzerinde depresif belirtileri % 11, major depresyon yaygınlığını % 6 düzeyinde saptamışlardır. Depresyon tüm sosyo-ekonomik düzeylerde görülmekle birlikte, orta yaş nüfusta, kadınlarda ve genel olarak da yakın ilişkilerin kısıtlı olduğu dul ve boşanmışlarda daha yüksek orandadır (Uçku ve Küey 1992, Kurtoğlu ve Rezaki 1999, Tamam ve Öner 2001, Tot ve ark 2001). Ülkemizde yaşlılarda depresyon görülme sıklığı % 10-20 olarak bildirilmektedir (Uçku ve Küey 1992). Depresyon konusunda yapılan çalışmalarda depresyonun ortaya çıkmasında yaş, cinsiyet, ırk, medeni durum, yaşanılan yerin coğrafi durumu, düşük sosyoekonomik düzey, olumsuz yaşam olayları, sevgi yitimi, iş yaşamındaki çatışmalar ve doyumsuzluklar, benliği inciten onur kırıcı durumlarla karşılaşılması, aile bunalımları, emeklilik, beden sağlığının bozulması ve yaşlılık gibi yaşam olaylarının önemli yer tuttuğu saptanmıştır (Sağlıklı Yaşlanma 1992). Ruhsal sağlığı sürdürebilmek için, kişilerin yetişkinlik döneminden itibaren kendilerini yaşlılığa hazırlamaları gerekir. Böyle bir dönemin kaçınılmaz olduğunu bilinçli olarak algılayan yaşlılar, çalışma yaşamından koptuktan sonra meşgul olabilecekleri işler bulmaya, örneğin okumak, gönüllü kurumlarda görev almak, bahçeyle uğraşmak v.b. gibi alışkanlıklar kazanmaya özen göstermelidir. Yaşlının geleceğinden endişe etmemesi, başka deyişle maddi ve manevi olarak güvenli bir yaşlılık süreceğini bilmesi, onu sadece sosyal yönden değil, ruhsal yönden de sağlıklı kılacaktır (Dirican ve Bilgel 1993). Hemşireler, toplum içinde yaşayan yaşlıların bakımında ve desteklerinin harekete geçirilmesinde en önde gelen ve etkili olabilecek sağlık çalışanlarıdır (Aksüllü 2001). Yaşlı bakım hemşireliği (Geriatric Nursing); yaşlının fiziksel bakımını yapabilmesine, yaşlının duygusal sorunları ile başedebilmesine, kendi kendine yetebilmesine ve yetersizlikleriyle yaşayabilmesine, kendini değerli görmesine yardımdır (Dirican ve Bilgel 1993). Yaşlı bireylerin yaşamdan aldıkları doyumun ve dolayısıyla yaşam kalitelerinin artması için ruh sağlığını koruyacak ve yaşam kalitesini güçlendirecek sosyal destek kaynaklarının değerlendirilerek bireylerin gereksinimlerinin ortaya konulması ve bu doğrultuda gerekli uygulamaların yerine getirilmesinde hemşire önemli bir rol oynar (Aksüllü 2001). Yaşlı bireylerde depresyonun ne sıklıkta görüldüğünü belirlemek ve yaşlıların ruhsal yönden sağlıklı bir

yaşam sürmelerine yönelik öneriler getirmek için araştırmalara gereksinim vardır. Buradan yola çıkarak, yaşlı bireylerde depresyon görülme yaygınlığını belirlemek ve ruhsal yönden sağlıklı bir yaşam sürmelerine yönelik öneriler getirmek için böyle bir araştırma planlanmıştır. AMAÇ Araştırma, Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerdeki depresyon yaygınlığını belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak yapılmıştır. YÖNTEM Araştırmanın evrenini Sivas İli Çayboyu Mahallesi nde yaşayan 60 yaş ve üzerindeki 94 yaşlı birey oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçilmemiş, evrenin tümü örnekleme alınmış ancak 17 yaşlı birey araştırmaya katılmayı istemediği için örneklemi 77 yaşlı birey oluşturmuştur. Araştırmaya, araştırma hakkında bilgi verildikten sonra araştırmaya katılmayı kabul etmeyen yaşlı bireyler alınmamıştır. Araştırmanın verileri, Mart-Mayıs 2002 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyo-demografik bilgi formu ve Yesevage ve arkadaşları tarafından 1983 yılında geliştirilerek geçerlilik güvenirlik çalışması yapılan Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) kullanılarak toplanmıştır (Ertan ve ark 1997). Ölçeğin ülkemizde geçerlilik ve güvenirlik çalışması Ertan ve ark tarafından 1997 yılında yapılmıştır. Bilgi formu ve GDÖ, yaşlı bireylerle evlerinde yüz yüze görüşülerek uygulanmıştır. Sosyo-demografik bilgi formu; yaşlı bireylerin (yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu, gelir durumu) gibi demografik özellikleri, boş zamanlarında ve sıkıntılı anlarında neler yaptıkları, kimlerle birlikte yaşadıkları ve kronik bir hastalıklarının olup olmadığına yönelik toplam 13 sorudan oluşmuştur. Geriatrik Depresyon Ölçeği; özbildirime dayalı 30 sorudan oluşan, yaşlıların kolayca işaretleyebileceği, evet ya da hayır olarak yanıtlanabileceği biçimde hazırlanmıştır. Ölçekte 3, 4, 5, 6, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 20, 22, 23, 24, 25, 26 ve 28 inci sorular ters anlatım içermektedir. Ölçeğin puanlamasında depresyon lehine verilen her yanıt için 1 puan, diğer yanıt için 0 puan verilmekte ve sonuçta toplam puan depresyon puanı olarak kabul edilmektedir. Ölçeğin puanlaması; 0-10 puan depresyon yok, 11-13 puan olası depresyon, 14 ve üzeri puan kesin depresyon şeklinde yapılmıştır. Ölçekten alınabilecek puanlar min: 1 max: 30 dur (Aksüllü 2001). Geriatrik Depresyon Ölçeğinin değerlendirilmesi şu şekilde yapılmıştır: 1,2,7,9,15,19,21,27,29,30. sorulara verilen her hayır yanıtı için 1, evet yanıtı için 0 puan, 3, 4, 5, 6, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 20, 22, 23, 24, 25, 26, 28. sorulara verilen her evet yanıtı için 1 hayır yanıtı için 0 puan verilmiştir. Yaşlı bireylerin tüm maddelerden aldıkları puanlar toplanarak her yaşlı birey için toplam ölçek puanı elde edilmiştir. Ölçekten en az 2, en çok 28 puan elde edilmiştir. Her bireye ait ölçek puanları bu şekilde belirlenerek elde kodlandıktan sonra tüm veriler bilgisayarda SPSS 10.0 programında değerlendirilmiştir. İstatistiksel değerlendirmede yüzdelik hesapları ve Kikare testi kullanılmıştır. BULGULAR ve TARTIŞMA Araştırmaya alınan yaşlı bireylerin % 51.9 unun kadın, % 29.9 unun 65-69 yaş grubunda, % 77,9 unun evli ve % 72.7 sinin okur-yazar olmadığı, ayrıca % 72 sinin çocuk sahibi olduğu, % 57.1 inin gelirlerinin ancak yettiği ve % 38 inin en az bir kronik hastalığa sahip olduğu saptanmıştır.

Tablo 1. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Depresyon Görülme Durumu S % Yok 42 54.5 Olası 7 9.1 Var 28 36.4 TOPLAM 77 100.0 Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; yaşlıların % 36 sında depresyon görüldüğü ortaya çıkmıştır. Başka bir deyişle, depresyon yaşlıların yaklaşık olarak 1/3 de görülmektedir. Trabzon da yapılan bir araştırmada depresyon; huzurevinde yaşayan yaşlılarda % 41, evinde yaşayanlarda % 29; bir diğer çalışmada ise huzurevinde yaşayan yaşlılarda % 10.2 olarak saptanmıştır (Maral ve ark 2001). Yine Manisa da yapılan başka bir araştırmada yaşlıların % 36.7 sinde depresyon olduğu saptanmıştır (Mamurekli ve ark 1998). Konya da yapılan bir başka çalışmada ise huzurevinde kalan yaşlılarda depresyon sıklığı % 45 olarak saptanmıştır (Aşkın ve ark 1996). Literatürde, yaşlılık döneminde görülen ruhsal sorunlar arasında depresyonun birinci sırada yer aldığı belirtilmektedir (Jorm 1995, Kurtoğlu ve Rezaki 1999, Mulsant ve Ganguli 1999). Roberts ve arkadaşları (1997) 60 yaşından itibaren depresyonun daha fazla görüldüğünü belirtmişlerdir (Kurtoğlu ve Rezaki 1999). Tablo 2. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Cinsiyetlerine Göre Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Yok Olası Var TOPLAM Cinsiyet S % S % S % S % Kadın 17 42.5 5 12.5 18 45.0 40 100.0 Erkek 25 67.5 2 5.4 10 27.1 37 100.0 X 2 :4.986 p:0.083 Yaşlı bireylerin cinsiyetlerine göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; kadınların % 45 inde, erkeklerin ise % 27.1 inde depresyon görüldüğü saptanmış, farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Kadın olmanın depresyonda temel bir risk etkeni olduğu birçok çalışmada ortaya çıkmıştır (Tamam ve Öner 2001). Depresyon, hemen bütün toplumlarda kadınlarda daha sık görülmektedir. Biyolojik yapısı, ruhsal özellikleri, kişilik yapısı, sorunlarla başa çıkma biçimi, toplumsal ve kültürel konumu kadını depresyona yatkın kılmaktadır (Ünal ve Özcan 2000). Kurtoğlu ve Rezaki nin (1999) yaptıkları çalışmada da depresyonun kadınlarda daha sık görüldüğü ortaya çıkmıştır. Kadınlar duygusal, başkalarını memnun etmeye yönelik, özerk olmayan kişiler olarak yetiştirildikleri için sevgi ve ilişki kaybından olumsuz etkilenirler (Ünal ve Özcan 2000).

Tablo 3. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Medeni Durumlarına Göre Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Medeni Durum Yok Olası Var TOPLAM S % S % S % S % Evli 37 61.7 5 8.3 18 30.0 60 100.0 Dul 5 31.2 2 12.5 9 56.3 16 100.0 Boşanmış --- --- --- --- 1 100.0 1 100.0 X 2 : 6.550 p:0.162 Yaşlı bireylerin medeni durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; evli olanların % 30 unda, dul olanların ise % 56.3 ünde depresyon görüldüğü saptanmış, farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Dul olma ve yalnız yaşamanın, depresyon için risk faktörü olduğu, eşini kaybeden yaşlılarda hüzün, yalnızlık, terkedilmişlik duygularının devam ettiği ve bu yaşlı bireylerde depresyon düzeyinin yüksek olduğu belirtilmektedir (Aksüllü 2001). Tablo 4. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Çocuk Sahibi Olma Durumlarına Göre Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Çocuk Sahibi Yok Olası Var TOPLAM Olma Durumu S % S % S % S % Var 41 54.7 7 9.3 27 36.0 75 100.0 Yok 1 50.0 --- --- 1 50.0 2 100.0 X 2 : 0.299 p:0.861 Çocuk sahibi olma durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; çocuk sahibi olanların %36 sında, olmayanların ise %50 sinde depresyon görüldüğü saptanmış, ancak aradaki farklılık istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p> 0.05). Aile, özellikle yaşlı bireyin kolay ulaşabileceği en önemli sosyal destek unsurudur. Sosyal ilişki, pek çok risk etkeninin zararlı etkisine karşı engelleyici veya hastalıklarla başa çıkmak için yardım edici etkiye sahiptir (Uçku 1990). Konuyla ilgili olarak yapılan başka bir çalışmada, evinde yalnız kalan yaşlıların %83.3 ünde, eş ve çocukları ile kalanların %23.9 unda depresyon saptanmıştır (Özen 1991).

Tablo 5. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Sıkıntı İle Başetme Durumlarına Göre Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Sıkıntı İle Baş- Yok Olası Var TOPLAM etme Durumları S % S % S % S % İbadet etme 19 59.4 1 3.1 12 37.5 32 100.0 Çocuk-arkadaşlarıyla 13 59.1 2 9.1 7 31.8 22 100.0 paylaşma Yalnız kalma 1 25.0 1 25.0 2 50.0 4 100.0 Diğer(ağlama,yürüme) 9 47.4 3 15.8 7 36.8 19 100.0 X 2 : 4.686 p:0.585 Yaşlı bireylerin sıkıntı ile başetme durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; ibadet ederek ve çocuk/arkadaşıyla paylaşarak sıkıntıları ile başetmeye çalışan bireylerin % 59 unda, yalnız kalarak sıkıntıları ile başetmeye çalışan bireylerin ise % 25 inde depresyon görülmediği saptanmış, farklılık istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Literatürde dindarlığın depresyondan koruyucu etkenler arasında, yalnızlığın, yalnız yaşamanın ise depresyona yol açan risk etkenleri arasında sayıldığı belirtilmektedir (Ünal ve Özcan 2000). Tablo 6. Çayboyu Mahallesi nde Yaşayan Yaşlı Bireylerin Kronik Hastalık Durumuna Göre Depresyon Yaygınlıklarının Dağılımı Kronik Hastalık Yok Olası Var TOPLAM Durumu S % S % S % S % Kronik hastalığı 18 62.1 3 10.3 8 27.6 29 100.0 olmayan Tek kronik hastalığı 14 48.3 4 13.8 11 37.9 29 100.0 olan Birden fazla kronik 10 52.7 --- --- 9 47.3 19 100.0 hastalığı olan X 2 : 15.926 p:0.458 Yaşlı bireylerin kronik hastalık durumuna göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; kronik hastalığı olmayanların % 27.6 sında, kronik hastalığı birden fazla olanların ise % 47.3 ünde depresyon olduğu saptanmıştır (p>0.05). Literatürde yaşla birlikte kronik hastalık oranında artma olduğu, kronik fiziksel hastalığa sahip olmanın depresyon gelişmesinde rol oynadığı belirtilmektedir (Gomez ve Gomez 1993, Ünal ve Özcan 2000, Aksüllü 2001). Ayrıca; gelir durumunun yetersizliği ve sosyal güvencenin olmamasının da depresyon görülme riskini arttırdığı belirlenmiştir. SONUÇLAR Araştırmadan elde edilen sonuçlar şöyledir;

1) Araştırmaya alınan yaşlı bireylerin % 51.9 unun kadın, % 29,9 unun 65-69 yaş grubunda, % 77,9 unun evli ve % 72.7 sinin okur-yazar olmadığı, ayrıca % 72 sinin çocuk sahibi olduğu, % 57.1 inin gelirlerinin ancak yettiği ve % 38 inin en az bir kronik hastalığa sahip olduğu saptanmıştır. 2) Araştırmaya alınan Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin % 36 sında depresyon saptanmıştır (Tablo 1). 3) Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin cinsiyetlerine göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; kadınların % 45 inde, erkeklerin ise % 27.1 inde depresyon görüldüğü saptanmıştır (Tablo 2). 4) Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin medeni durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; evli olanların % 30 unda, dul olanların ise % 56.3 ünde depresyon görüldüğü saptanmıştır (Tablo 3). 5) Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin çocuk sahibi olma durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; çocuk sahibi olanların % 36 sında, olmayanların ise % 50 sinde depresyon görüldüğü saptanmıştır (Tablo 4). 6) Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin sıkıntı ile başetme durumlarına göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; ibadet ederek ve çocuk/arkadaşıyla paylaşarak sıkıntıları ile başetmeye çalışan bireylerin %59 unda, yalnız kalarak sıkıntıları ile başetmeye çalışan bireylerin ise % 25 inde depresyon görülmediği saptanmıştır (Tablo 5). 7) Çayboyu Mahallesi nde yaşayan yaşlı bireylerin kronik hastalık durumuna göre depresyon yaygınlıkları incelendiğinde; kronik hastalığı olmayanların % 27.6 sında, kronik hastalığı birden fazla olanların ise % 47.3 ünde depresyon olduğu saptanmıştır (Tablo 6). ÖNERİLER 1) Depresyon olduğu saptanan yaşlı bireylerin düzenli olarak izlenmesi, ilgili çalışanlarca tedavi ve bakım programlarının oluşturulması, 2) Sağlık personeline, özellikle hemşirelere yönelik yaşlılık, yaşlı ruh sağlığı, depresyon gibi konularda eğitim programları düzenlenmesi, 3) Yaşlıların tüm sağlık hizmetlerinden yararlanmalarının sağlanması ve sosyal güvence olanaklarının arttırılması, 4) Yaşlıların, yetişkinlik döneminden itibaren yaşlılığa hazırlanmaları için eğitim programlarının düzenlenmesi, 5) Yaşlıların evde yakınları ile yaşamaları ruh sağlığı yönünden daha önemli özellik taşıdığından hemşirelerin yaşlı ile yaşayan aile bireylerini destekleme, rahatlatma konularında bilgilendirerek duyarlı hale getirmeleri, 6) Yaşlı bireylerin depresyonunu önlemede hemşirelik girişimlerinin etkisini ortaya koyan araştırmalar yapılması önerilir. KAYNAKLAR Aksüllü N (2001). Kurumda ve evde yaşayan yaşlı bireylerin algılanan sosyal destek faktörleri ile depresyon arasındaki ilişki. Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniv. Sağlık Bil. Enst., Sivas. Aşkın R ve ark (1996). Yaşlılarda depresyon: ön araştırma. Yeni Symposium 34(1-2):27-30. Büyükcoşkun A (1990). Yaşlı bireylerin sorunları ve bakım gereksinimlerinin saptanması. Doktora Tezi, Hacettepe Üniv. Sağlık Bil. Enst., Ankara. Dirican R ve Bilgel N (1993). Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) II. Baskı, Uludağ Üniv. Basımevi, Bursa.

Ertan T ve ark (1997). Geriatrik depresyon ölçeğinin Türk yaşlı nüfusunda geçerlik ve güvenirliği. Nöropsikiyatri Arşivi, 34(1): 62-71. Gomez GE, Gomez EA (1993). Depression in the elderly. Journal Psychosocial Nursing Mental Health Service 31(5): 28-33. Güleç C ve Köroğlu E (1997). Psikiyatri Temel Kitabı. C.2, Hekimler Yayın Birliği, Ankara. Jorm AF (1995). The epidemiology of depressive states in the elderly: impications for recognition, intervention and prevention. Social Psychiatry Psychiatr Epidemiology 30(2): 53-59. Kurtoğlu D ve Rezaki M (1999). Huzurevindeki yaşlılarda depresyon, bilişsel bozukluk ve yeti yitimi. Türk Psikiyatri Dergisi, 10(3): 173-179. Mamurekli E ve ark (1998). Manisa İsmail Cider Huzurevinde kalan yaşlıların sosyodemografik, sağlık, demans ve depresyon durumları. İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Tıp Dergisi 36(3):63-69. Maral I ve ark (2001). Depresyon yaygınlığı ve risk etkenleri: huzurevinde ve evde yaşayan yaşlılarda karşılaştırmalı bir çalışma. Türk Psikiyatri Dergisi 12(4):251-259. Mulsant BH, Ganguli M (1999). Epidemiology and diagnosis of depression in late life Journal Clinic Psychiatry 60 Suppl 20:9-15. Özen (1991). Birey toplum ilişkileri açısından ruhsal sağlık sorunları. Ege Üniv. HYO Dergisi 7(2):119-127. Tamam L ve Öner S (2001). Yaşlılık çağı depresyonları. Demans Dergisi 1(2):50-60. Tot Ş ve ark (2001). Depresyon tanısı konmuş poliklinik hastalarının özelliklerinin cinsiyete göre karşılaştırılması.8.ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Lefkoşa. Uçku R (1990). Yaşlıların mediko- sosyal sorunları üzerine bir inceleme. Uzmanlık Tezi, Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak., İzmir. Uçku R ve Küey L (1992).Yaşlılarda depresyon epidemiyolojisi. Nöropsikiyatri Arşivi 29(1):15-20. Ünal S ve Özcan E (2000). Depresyonda hazırlayıcı, ortaya çıkarıcı ve koruyucu etkenler. Anadolu Psikiyatri Dergisi 1(1):41-45..(1992). Sağlıklı Yaşlanma Uluslararası Hemşireler Birliği Sempozyum Kitabı, Hacettepe Üniv. HYO, Ankara. (1998).Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, Hacettepe Üniv. Nüfus Etüdleri Enstitüsü.