mmo bülteni KONGRE-KURULTAY-SEMPOZYUMLARDAN Kongre Kurultay Sempozyumlardan ekim 2005/sayý 89

Benzer belgeler
mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

01 Kasým 2018

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

MAKÝNA MÜHENDÝSLERÝ ODASI AKREDÝTE MUAYENE KURULUÞU OLMA SÜRECÝNÝ BAÞARIYLA TAMAMLAYARAK TÜRKAK TARAFINDAN VERÝLEN AKREDÝTASYON SERTÝFÝKASINI ALDI



1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83


Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi


ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði


Bölüm 12. Oda Görüþleri

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

www. adana.smmmo.org.tr

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ



Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!



Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 KONGRE-KURULTAY-SEMPOZYUMLARDAN

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


Hidrolik Pnömatik sektörü Ýzmir de buluþtu


ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

Gelir Vergisi Kesintisi

ENDÜSTRÝ ÝÞLETME MÜHENDÝSLÝÐÝ MESLEK DALI ANA KOMÝSYONU (EÝM / MEDAK) TOPLANTISI YAPILDI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Çevre Temizlik Vergisi Oranlarý


Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

SENDÝKAMIZDAN HABERLER


ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

15 NİSAN 2010 PERŞEMBE ESNAF PAKETİ SAYI 8

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum


Simge Özer Pýnarbaþý

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI


Ýnsan hayatýný korur

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

KONGRE-KURULTAY-SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULLARI


1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

Koruyarak geliþen, üreterek büyüyen, yenilikçi ÝZMÝR ÝZMÝR BÖLGE PLANI

Modüler Proses Sistemleri

mak üzere Birleþmiþ Milletler dünya liderlerinin katýldýðý iki haftalýk konferansa ev sahipliði yapmaktadýr.

Motorlu Taþýtlar Vergisi Tutarlarý

TÜRKÝYE YATIRIM DANIÞMA KONSEYÝ ÝLERLEME RAPORU

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle


etkinlikler Övünçle Söz Edilen İhracat Artışı Daha Hızlı Artan İthalatla Çok Taraflı Tekstil ve Giyim Eşyası Sözleşmesi Türkiye'ye Ek Sürdürülüyor

6. ARTAN ÇÝN REKABETÝ

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

ünite1 Sosyal Bilgiler

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 31 Mart 2010 Dönemi

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Transkript:

KONGRE-KURULTAY-SEMPOZYUMLARDAN Kongre-Kurultay-Sempozyumlarýmýz Eylül ayý ile birlikte gerçekleþtirilmeye devam ediyor. Eylül ayýnda Konya da Makina Tasarým ve Ýmal Teknolojileri Kongresi, Zonguldak ta Demir Çelik Kongresi, Diyarbakýr da TMMOB GAP ve Sanayi Kongresi, Ýstanbul da Ýþ Makinalarý Sempozyumu ve Samsun da Ulusal Týbbi Cihazlar Ýmalatý Sanayi Kongresi ve Sergisi yapýlmýþtýr. Ekim ayýnda ise Edirne de Trakya da Sanayileþme ve Çevre Sempozyumu gerçekleþtirilecektir. Diðer etkinliklerimizin hazýrlýk çalýþmalarý tüm hýzýyla sürdürülmektedir. IV. ULUSAL HÝDROLÝK PNÖMATÝK KONGRESÝ DÜZENLEME KURULU ÜÇÜNCÜ TOPLANTISI ÝSTANBUL DA GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ IV. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi Düzenleme Kurulu üçüncü toplantýsý 29 Eylül 2005 tarihinde Ýþ Makinalarý Sempozyumu sýrasýnda Ýstanbul da ÝTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi Ayazaða Yerleþkesinde gerçekleþtirildi. Oda Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Eniþ in baþkanlýk ettiði toplantýya Ýstanbul, Ýzmir, Kocaeli, Trabzon, Eskiþehir, Denizli, Zonguldak ve Mersin Þube Düzenleme Kurulu üyeleri katýldýlar. Toplantýya ayrýca Gaziantep, Edirne ve Adana Þube Yönetim Kurulu üyeleri izleyici olarak katýldýlar. Toplantýda 14 gündem maddesi görüþüldü. Kongre hazýrlýk çalýþmalarý ile ilgili genel bilgilendirmelerin ardýndan Kongrede düzenlenecek panelin konusunun AB Müzakere Sürecinde Hidrolik Pnömatik Sektörü olmasýna, panel yöneticisinin Üzeyir Uludað olmasýna, Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý, AKDER - Akýþkan Gücü Derneði, Makina Ýmalatçýlarý Birliði, TSE, AB ülkelerinden sektörle ilgili temsilci, (CETOP temsilcisi), Sektör Temsilcisi, Makina Mühendisleri Odasý ndan panelist davet edilmesine karar verildi. Kongrede Hidrolik Akümlatörlerin Seçimi ve Simülasyonu, Hidrolik Sistemlerde Isý Yönetimi, Ýþ Makinalarýnda Hidrolik Direksiyon Sistemlerinin Uygulamalarý, Orbit Motorlar, Teknolojilerde Valf Adalarýnýn Yeri ve Avantajlarý, Servo Pnömatik Ýle Pozisyonlama Tekniði, Pnömatik Sistemlerin Otomasyona Uyumu, Apkant Preslerde Oransal Kontrollü Valfler Vasýtasýyla Konum Kontrolü, Vakum Teknolojisinde Son Geliþmeler, Hidrolik Sistemlerin Projelendirilmesinde Dinamik Gereksinimlerin Etkileri ve Oransal Valf Seçiminde Kullanýlan Hesaplama Yöntemleri, Servo Karekteristikli Oransal Valfler ve Uygulamalar konularýnda atölye çalýþmalarý düzenlenmesine, katýlým bedelinin kongre delegeleri için 25 YTL, kongre delegesi olmayanlar için 40 YTL olmasýna karar verildi. Kongrede düzenlenecek sabah toplantý konusunun Akýþkan Gücü Sektörünün Gereksinim Duyduðu Standartlarýn Saptanmasý, Standartlarýn Oluþturulmasýna Ýliþkin Çalýþma Yöntemlerinin Belirlenmesi olmasýna, bu konu ile ilgili CETOP dan (Avrupa Akýþkan Gücü Dernekleri Birliði) destek istenmesine, organizasyonun yapýlmasý konusunda Kongre Yürütme Kurulunun yetkilendirilmesine karar verildi. Kongrede düzenlenmesi planlanan Açýlýþ Konferansý konusunun AB Yeni Yaklaþým Direktifleri (Özelikle 98/ 37/EC Makina Direktifi ve 97/23/EC Basýnçlý Ekipmanlar Direktifi) ve Hidrolik Pnömatik Ekipmanlar olmasýna, organizasyonun yapýlmasý konusunda Kongre Yürütme Kurulunun yetkilendirilmesine karar verildi. Kongre Açýlýþ ve Kapanýþ Oturumlarýnýn yürütücü Þube baþkanlarý tarafýndan yapýlmasýna, Kongreye delege katýlýmýnýn arttýrýlmasýna yönelik yapýlacak çalýþmalara düzenleme kurulu üyelerinin Þube etkinlik alanlarýnda destek vermelerine karar verildi. Bir sonraki Kongre Düzenleme Kurulunun TESKON kapsamýnda 23-26 Kasým 2005 tarihlerinde yapýlmasýna karar verildi. Toplantýya Katýlanlar Ahmet ENÝÞ Turgay ÞÝRVAN Mehmet ÖZSAKARYA Tevfik PEKER Osman SERTER Çýnar ULUSOY Erkan TURAN Ýbrahim ÖZÇAKIR Erdal ARSLAN Mehmet ATILGAN Ali PERÝ Birhan ÞAHÝN Hüseyin BAÐIÞLAR Ali ÖZDEMIR Merkez Ýzmir Þube Ýzmir Þube Ýstanbul Þube Ýstanbul Þube Kocaeli Þube Trabzon Þube Eskiþehir Þube Edirne Þube Denizli Þube Gaziantep Þube Zonguldak Þube Mersin Þube Adana Þube 58

III. MAKÝNA TASARIM VE ÝMALAT TEKNOLOJÝLERÝ KONGRESÝ KONYA DA YAPILDI 16-17 Eylül 2005 tarihlerinde "III. Makina Tasarým ve Ýmalat Teknolojileri Kongresi" Konya'da düzenlendi. Kongre açýlýþýnda sýrasýyla, TMMOB MMO Konya Þube Baþkaný Mete KALYONCU, Selçuk Üniversitesi Teknik Eðitim Fakültesi Dekaný Ali ÜNÜVAR, TMMOB MMO Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý Þefik BÝLÝR, Konya Milletvekili Hasan ANGI, Büyükþehir Belediye Baþkaný Tahir AKYÜREK ve Konya Valisi Ahmet KAYHAN konuþtu. Konya'da gerçekleþen kongrenin amaçlarý þöyle belirlendi: "Ülke sanayisinin geliþmiþ ülkeler sanayileri düzeyine getirilmesinde Makina Ýmalat sektörünün rolü büyüktür. AB'ye geçiþ sürecini yaþamakta olan ülkemizde ileri teknoloji uygulamalarýna öncelik vermek, teknolojik geliþmeleri izlemek, AR-GE'ye bilimsel çalýþmalarýnýn ülke ekonomisindeki payýný artýrmak kaçýnýlmaz bir ihtiyaç olarak ortaya çýkmaktadýr. Üretilen mallarýn AB ülkelerinde rekabet gücünü artýrmak için teknolojik geliþmeye ve teknolojik bilgi birikiminin ülke sanayiine kazandýrýlmasý gerekmektedir. Ülke sanayiinin ulusal gelirdeki payýný artýrmak üretimi artýrmakla gerçekleþir. Üretimi artýrmak için ileri teknolojiye dayalý ürün, üretim sistemi ve makina tasarlamak ve imal etmek, teknoloji üreticisi durumuna gelmek, teknolojiyi geliþtirmek gerekir. Sanayi ve üniversite iliþkilerini artýrmak, sanayie teknolojik bilgi ve bilgi birikim alýþ-veriþini saðlama baðlamýnda MATÝT Kongresi amaçlarý aþaðýda verilen kapsamda deðerlendirmek mümkündür. 1. Makina Ýmalat alanýnda Tasarým, Ýmalat, Kullanýcý sürecinde Eþ Zamanlý Mühendislik, 2. Makina Ýmalat Teknolojileri uygulamalarýnda yaþanan sorunlar ve olasý çözüm önerilerinin paylaþýlmasý için ortam saðlamak, 3. Ýmalat Mühendisliði kavramýnýn bir uzmanlýk alaný olarak önemini ortaya koymak, 4. Makina Tasarým ve Üretim Teknolojilerinde; teknoloji aðýrlýðý, Ýnovasyon ve AR-GE politikalarý, üretim aðlarý vb. kavramlarý, sektördeki uygulamalar, yaþanan sorunlar, olasý çözüm önerilerinin tartýþýlmasý, 5. Makina Tasarým ve Ýmalat Teknolojileri alanýndaki geliþmeler ve uygulamalarý, 6. Makina Ýmalat sektöründe AB teknik mevzuat uyumu ve getirdikleri." Kongrede biri çaðrýlý olmak üzere 52 bildiri sunuldu. Ayrýca Tasarým özel oturumu ile "Makine Tasarým ve Ýmalat Uygulamalarýnda Mühendislik Sorunlarý" baþlýklý bir panel gerçekleþti. 59

Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn "Makina Tasarýmý ve Ýmalat Teknolojileri Kongresi"ni Açýþ Konuþmasý TMMOB Makina Mühendisleri Odasý tarafýndan 16-17 Eylül 2005 tarihlerinde Konya'da düzenlenen III. Makina Tasarým ve Ýmalat Teknolojileri Kongresi'nin açýlýþ konuþmasýný yapan MMO Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, 2003 Sanayi Kongresi'ne sunulan ve konusunda ülkemizdeki en kapsamlý çalýþmalardan biri olan "Makina Ýmalat Sanayii Sektör Araþtýrmasý"nýn güncelleme çalýþmalarýnýn Oda çalýþma gruplarýnca sürdürüldüðünü ve raporun Aralýk ayýnda yapýlacak olan 2005 Sanayi Kongresi'nde kamuoyuna sunulacaðýný belirti. Oda Baþkaný, makine imalat sanayinin geliþmesi ve küreselleþme sürecinin sektöre etkilerine iliþkin þu saptamalarla sözlerine devam etti: "Makina imalat sanayii, tüm sanayi sektörlerine yatýrým malý (makina, donaným, alet, takým, tertibat) veren bir mühendislik sektörüdür. Türkiye'de makina imalat sanayii maalesef kararlý bir geliþme çizgisi göstermemiþtir. Sanayi politikalarýnýn olmamasý, ekonomik krizler, tutarsýz ihracat politikalarý, yatýrým mallarý ithalatýnda korumacýlýk faktörüne öncelik verilmemesi ve yatýrýmlarda sektöre öncelik tanýnmamasý bunun baþlýca nedenleridir. Özgün ürün yaratabilmek ise sektörün hedeflerinin baþýnda yer almaktadýr." Sektörde, Gümrük Birliði sürecinin ve ekonomik krizlerin olumsuz koþullarýna karþýn belirli bir büyüme ve katma deðer artýþý gözlenmektedir. Öncelikle bazý alt sektörlerin ihracatý hýzla artmýþtýr. Kesici alet, býçak ve takýmlar, takým tezgahý ve makina imalatýnda aparat, yedek parça ve takýmlar, özel bazý makina imalatlarý, sývý pompa, kompresör ve vanalar gibi ürün gruplarý önemli bir dýþa açýlma baþarýsý göstermiþtir. Ancak rekabet gücünü saðlayan bir takým faktörler (makina direktifleri, CE belgeleri, akreditasyonu gerektiren belgeleme vs.) henüz yetersiz olup, göstergeler sektörün rekabet gücü kazanamadýðýný göstermektedir. "Küreselleþmenin özellikle ulusal sanayiler üzerinde önemli olumsuz etkileri ve yýkýcý sonuçlara yol açan tahribatlarý bulunmaktadýr. Sanayide küçük ve orta boy iþletmeler (KOBÝ'ler) giderek tekelleþen büyük firmalarýn ve yabancý çok uluslu þirketlerin boyunduruðu altýna girmektedir. Bu iþletmeler fason üretimle dünya pazarlarýna düþük kâr marjýyla çalýþarak imalat yapmaktadýr. Bazýlarý ise ulusal pazarda dahi baþarýya ulaþmak þansýna sahip olamamaktadýr. Tüm sanayi sektörlerinde konvansiyonel imalatla var olabilme veya ayakta kalabilme savaþý giderek daha düþük paya veya daha az katma deðerle yetinmeye dönüþmektedir. Makina imalat sanayi gibi mühendislik hizmetinin en yoðun olduðu sektörde küreselleþmenin getirdiði sorunlar büyümekte, KOBÝ niteliðindeki firmalar bu girdapta üretimlerini durdurmakta veya büyük firmalarýn isteklerine tabi olmaktadýrlar. Sanayi Odalarý tarafýndan açýklanan en büyük 500 firma ile onu izleyen KOBÝ niteliðindeki 500 firma arasýnda önemli farklýlýklar görülmektedir. Her iki grubun mukayesesinde ciro, kârlýlýk, yapýlan yatýrým ve istihdam faktörleri ele alýndýðýnda iki grup arasýndaki farkýn küçükler aleyhine döndüðü belirlenmektedir. Küresel rekabet, konvansiyonel üretimde küçük sanayi için yok olma rekabetine dönüþmüþtür." KORAMAZ sözlerine devamla, mühendislik hizmetleri, tasarým, AR-GE çalýþmalarý ve özgün ürün yaratmanýn, sektördeki yer ve önemi ile makina imalat sanayinin geliþimi için önceliklerin belirlenmesine yönelik olarak da þunlarý söyledi: "Bu rekabette AR-GE çalýþmalarý büyük önem kazanmaktadýr. AR-GE sonucu tasarým yapamayan, bir diðer anlamda özgün ürün ortaya koyamayan firmalar rekabet edemez duruma gelecek ve pazardan çekilecektir. Dolayýsýyla özgün ürün zorunlu bir rekabet önceliði getirmektedir. Özgün ürünün yaratacaðý farklýlýkla maliyet, kalite ve ölçek optimizazyonu saðlanabilecektir. Özgün ürün 60

yaratmanýn yolu da AR-GE alt yapýsýný oluþturmaktan ve tasarýma giden süreçte mühendislik hizmetini yetkinleþtirmekten geçmektedir. "Ekonominin gereksinmelerini dikkate alan bir mesleki ve teknik eðitim sistemi, iþletmelerin aradýðý nitelikli iþgücünü ortaya koyacaðý gibi, istihdamýn sektörler arasýndaki optimal dengesini de saðlayacaktýr. Türkiye'de halen nüfusun % 41,2'si tarýmda, % 23,1'i sanayide ve % 35,7'si de hizmet sektöründe istihdam edilmektedir. Sanayi toplumu olabilmek için sanayide yatýrýmlarýn artýrýlmasý, yüksek katma deðer yaratan sanayi sektörlerine öncelik verilmesi ve öncelikli teknoloji alanlarýnýn seçilmesi zorunludur. Sanayi toplam GSMH'den daha fazla pay almalý ve ekonominin itici ve öncü sektörü haline gelmelidir. AB ülkeleri geliþme dengesinin yakalanmasý için önümüzdeki 5 yýl içinde sanayide en az 2,5-3 milyon kiþiye yeni istihdam alaný açýlmalýdýr. Sanayiye yatýrým yapýlmasý ile iþsizlik oranýnýn düþürülmesi yeterli olmayacaktýr. Ayný zamanda daha yüksek katma deðerin oluþturulmasý ve imalat sanayiinin öncelikli sektörlerinin desteklenmesi zorunludur. Yani AR-GE'ye ayrýlan payýn yükseltilmesi, yeni ürün tasarýmlarýnýn yapýlmasý ve özgün ürünün tekno ekonomik kapasitedeki tesislerde imal edilmesi gerekmektedir." getirecektir. Finlandiya'da GSMH'den eðitime yapýlan harcama %7.3, Ýspanya'da % 5.3 iken bu rakam Türkiye'de % 2.1'dir. Ülkelerin eðitim harcamalarý ile sanayi ürünlerinin rekabeti arasýndaki korelasyon katsayýsý oldukça yüksek olup, eðitime yapýlan harcama arttýkça küresel rekabete karþý sanayinin korunabilme ve rekabet edebilme olasýlýðý da artmaktadýr." KORAMAZ, konuya iliþkin makro politikalarýn belirlenmesine iliþkin olarak da þu gerekliliklere dikkat çekti: "Küreselleþme süreç ve politikalarýnýn ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel vb. tüm düzlemlerde yýkým ve tahribatlarýna karþý durabilmek için öncelikle, ülkemiz stratejik ön görüyle tüm alanlarda ve tüm sektörlerde kendi ulusal politikalarýný oluþturmalýdýr. Bilim ve teknolojide yetkinleþmeli ve bunu ülke ölçeðinde toplumsal ekonomik faydaya dönüþtürmeli ve bu amaçla ulusal bir strateji belirlenmelidir. Devletin ekonomide yönlendiriciliði artýrýlmalýdýr. IMF, Dünya Bankasý, DTÖ gibi finans kuruluþlarýnýn yönlendiriciliði ile ardarda çýkarýlan yasalarla ve özelleþtirme uygulamalarýyla, sanayi tesislerimizin, kamusal varlýklarýmýzýn, madenlerimizin yaðmalanmasýna son verilmelidir. KORAMAZ, makina imalat sanayiinin geliþimi ile eðitim ve mühendislik sorunlarý arasýndaki baðý ise, Avrupa ülkeleri ile karþýlaþtýrmalý olarak þöyle kurdu: "Üniversitelerde teknolojik geliþmeyi hýzlandýracak, AR-GE alt yapýsýný oluþturup yetkin hale getirecek, makina sektörüne nitelikli mühendis, tasarýmcý verecek eðitim programlarýnýn uygulanmasý bu baðlamda gündemin birinci maddesindedir. AB ülkelerinin kiþi baþýna yeni teknoloji yatýrýmý ortalamasý 118 ABD dolarý iken, Türkiye'de bu deðer 22 ABD dolarýdýr. Bu bedele teknolojinin tüm alt yapýsý, araç gereç insan ve dökümantasyon girmektedir. Eðitim sisteminin teknoloji adaptasyonu ile örtüþmesi, söz konusu iþ gücünün teknolojiye uyumunu da Yabancý yatýrýmlara ulusal kalkýnma stratejilerimize uygunluðu, ülke halkýnýn refahýnýn yükseltilmesi, bölgesel eþitsizliklerin giderilmesi, teknolojik geliþimimize katkýsý temel alýnarak izin verilmelidir. ARGE çalýþmalarýna, eðitime ulusal gelirlerimizden ayýrdýðýmýz kaynaklar artýrýlmalý, geliþmiþ ülkeler seviyesine çýkarýlmalýdýr. Ülkemizin kalkýnma stratejileri ulusal bilim, teknoloji, yenilenme politikalarý temellerine oturtulmalýdýr. Böylesi bir stratejide yerli yatýrýmcý özendirilmeli ve korunmalý, katma deðeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapýlacak yatýrýmlar desteklenmelidir." 61

III. DEMÝR ÇELÝK KONGRESÝ VE SERGÝSÝ YAPILDI TMMOB Makina Mühendisleri Odasý tarafýndan düzenlenen III. Demir Çelik Kongresi ve Sergisi 22-23-24 Eylül 2005 tarihlerinde Erdemir Kültür Merkezi tesislerinde gerçekleþtirildi. ortaya konulmasýnýn yaný sýra kongre kapsamýnda ileri teknolojilerin tanýtýlmasý, bilimsel geliþmelerin paylaþýlmasý ve Oda Üniversite Sanayi iliþkilerinin geliþtirilmesi hedeflenmektedir. Kongrenin açýlýþýnda sýrasýyla, TMMOB MMO Zonguldak Þube Yönetim Kurulu Baþkaný Atýf Mete, TMMOB MMO Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, KARDEMÝR Genel Müdürü Vekili Cahit Göçer, ERDEMÝR Genel Müdürü Fadýl Demirel, ERDEMÝR Yönetim Kurulu Baþkaný Recai Berber, KARAELMAS Üniversitesi Rektörü Bektaþ Açýkgöz, ZONGULDAK Valisi Yavuz Erkmen konuþtular. Kongrenin amacý þöyle belirlenmiþti: Demir-Çelik sektörü; ülke ekonomisinin ve sanayileþmesinin üzerinde büyük etkileri olan ve lokomotif sektör özelliðinden dolayý refahýn ve geliþmiþliðin en önemli göstergelerinden biridir. Küreselleþen yeni dünya düzeninde ülkemizdeki Demir - Çelik endüstrisinin dünyadaki geliþmelere göre yeniden yapýlandýrýlmasý ve Demir-Çelik sektörüne yönelik ulusal politikalarýn yeniden gözden geçirilmesi, reel sektör ile bu konuda bilimsel çalýþmalar yapanlarýn bir araya gelerek sektördeki sorunlarýn tartýþýlmasý, çözüm önerilerinin, gerekli AR-GE çalýþmalarýnýn ve rekabet politikasýnýn Demir-çelik sektörümüzün dünü, bugünü, yarýný, üretim teknolojileri ve uygulamalarý, çevre yönetimi ve atýklarýn deðerlendirilmesi, enerji yönetimi ve uygulamalarý, aþýnma-korozyon, toplam kalite yönetimi konu baþlýklarýna yönelik 43 adet poster, toplam 83 adet bildirinin sunulduðu Kongreyi kayýtlý delege, 1050 katýlýmcý izledi. Kongrede sektördeki teknolojik yenilik ve ürünlerin sunulduðu bir de sergi düzenlendi. Etkinlikte ayrýca AB Sürecinde Demir Çelik Sektörümüzün Geleceði baþlýklý bir panel de düzenlendi. Oda Baþkaný Emin KORAMAZ ýn Demir Çelik Kongresi ve Sergisi ni Açýþ Konuþmasý Makina Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, Kdz. Ereðli de ERDEMÝR Kültür Merkezi nde baþlayan Demir Çelik Kongresi ve 62

Sergisi ni açýþ konuþmasýnda, MMO nun Demir Çelik Sektörüne yönelik 3 çalýþma döneminde kongreler düzenleyip, sonuç bildirgeleri, sunulan bildiriler ile bant çözümlerini kitaplaþtýrarak kamuoyuna ve ilgili mercilere sunduðunu ve konu ile ilgili yayýnlar çýkardýðýný belirtti. Oda Baþkaný, Bir ülke ekonomisi ve sanayileþmesinin en önemli bileþkesi demir çelik sektörünün mevcudiyeti ve geliþmesidir. Demir çelik sektörünün üretim ve tüketim büyüklükleri, sanayileþmenin temel göstergelerinden biri sayýlmaktadýr dedi. 1926 lardan itibaren sektörün oluþumuna yönelindiðini ve 1930 lar ile 1960 larýn sektöre yönelik asýl hamlelerin yapýldýðý, temel tesislerin kurulduðu yýllar olduðunu belirten Oda Baþkaný, daha sonra atýlan diðer adýmlarla birlikte, Türkiye nin belirli bir geliþme çizgisine girebildiðini; bugün Türkiye nin 2004 yýlý itibarýyla 20.5 milyon ton ham çelik üretimi ile dünya sýralamasýnda 12. sýrada yer aldýðýný belirtti ve sözlerine devamla, sektöre iliþkin þu saptamalarda bulundu: Ancak 1980 li yýllardan itibaren uygulanagelen planlamayý, yatýrýmý, üretimi, sanayileþmeyi ve sosyal devlet anlayýþýný dýþlayan özelleþtirmeci küresel politikalarýn yýkýcý sonuçlarý sektörümüzde de yaþanmaktadýr. Bu süreçte kamu iþletmeciliðini bitirmek adýna, entegre demir çelik tesislerimize bakým, yenileme ve kapasite artýrma yatýrýmlarý yapýlmayarak bu tesisler bilinçli bir þekilde zarar ettirilmiþtir. Kalkýnmada sürekliliðin saðlanmasý ve dýþa baðýmlýlýðýn azaltýlmasý için demir cevheri ihtiyacýnýn öncelikle ülke kaynaklarýndan karþýlanmasý gerekliliði göz ardý edilmiþ, demir cevheri arama faaliyetlerinden vazgeçilmiþtir. Türkiye demir cevheri rezervleri 10 yýl içinde tükenebilecek konuma getirilmiþtir. Özellikle Divriði, Hekimhan ve Attepe de 20 yýllýk ihtiyacýmýzý karþýlayabilecek demir rezervimiz bulunmasýna raðmen yurtdýþýndan demir cevheri ithal edilmektedir. 1980 sonrasý Devlet Planlama Teþkilatý nýn plan hedeflerine uymayan yatýrým teþvikleriyle uzun ürünlerde iç tüketimin üstünde bir kapasite yaratýlýrken, yassý ürünlerde ise planlamanýn ve dünya ölçeklerinin çok gerisinde kalýnmýþtýr. Yassý çelik mamul üretiminin toplam üretime oraný dünyada % 47 iken Türkiye de % 18 dir. Plansýz yatýrým ve teþvik politikalarý sonucu ülkemizin uzun ürün üretimi iç tüketimin iki katýna ulaþmýþtýr. Demir çelik sektörü; bir taraftan ülkenin iç tüketim açýðýný yassý ürün ithal ederek karþýlarken, diðer taraftan uzun ürünü üretebilmek için hurda demir ithal edilmektedir. Her iki durumda da sektör dýþa baðýmlý hale getirilmiþtir. Türkiye ithal ettiði hurda demir ile dünya sýralamasýnda birinci sýradadýr. Sektörde uzun ürün fazlalýðýna raðmen yurtdýþýndan dampingli fiyatlarla uzun ürün ve kütük ithalatýna izin verilmektedir. Emin KORAMAZ, bu yapýsal çarpýklýðýn en önemli nedeninin IMF ve Dünya Bankasý nýn direktifleriyle uygulanan özelleþtirme ve serbestleþtirme politikalarý olduðunu belirterek, sektördeki bazý özelleþtirmelere iliþkin olarak, Bu politikalarla ülkemizin en büyük KÝT lerinden olan TDÇÝ iþlevsiz kýlýnmýþ, KARDEMÝR, ÝSDEMÝR ve DÝVHAN gibi kuruluþlar gözden çýkarýlmýþtýr. 1995 yýlýnda KARDEMÝR özelleþtirilmiþ, ÝSDEMÝR üretimin yassý ürüne dönüþtürülmesi kaydýyla ERDEMÝR e devredilmiþ, DÝVHAN ise özelleþtirme kapsamýnda ERDEMÝR e satýlmýþtýr. Karabük, Ýskenderun, Divriði ve Hekimhan da yerleþimin ve sanayinin tamamý demir çelik sanayiine endeksli iken, bu yerleþkelerimiz zaman içinde kendi kaderlerine terk edilmiþtir dedi. KORAMAZ, Þimdi ise küresel güçler, yerli, yabancý sermaye gruplarý, dev tekeller gözlerini sektörün gözbebeði olan ERDEMÝR e diktiler. Ülkemiz demir çelik sanayisine son darbeyi vurmaya hazýrlanýyorlar dedi ve ERDEMÝR in stratejik konumuna iliþkin olarak, Türkiye nin Avrupa ülkeleri ile iliþkileri, ERDEMÝR in stratejik konumu ve Türkiye nin otomotiv, beyaz eþya ve inþaat alanlarýndaki geliþmesi bu ilgiyi arttýrmaktadýr. ERDEMÝR in savunma sanayiine yönelik namlu, zýrhlý çelik vs. üretimi ve gemi inþa saclarý üretimine yönelik yatýrýmlarý ile savunma ve gemi sanayisi için taþýdýðý önem tartýþýlamaz. Ayný þekilde Türkiye nin enerji, doðalgaz ve petrol ulaþým hatlarý üzerinde oynamaya baþladýðý rol ve bu hatlara yönelik malzeme ve boru tedariki ERDEMÝR e yine önem kazandýrmaktadýr dedi. KORAMAZ, 63

ERDEMÝR in ülkemizin tek yassý çelik üretim tesisi olduðunu, ERDEMÝR ve yan kuruluþlarýnýn yassý çelik, silisyumlu yassý çelik, uzun çelik, dikiþsiz boru üretiminde ciddi bir kapasite yaný sýra, Türkiye nin demir cevheri arama ruhsatýnýn yarýsýna, 2 büyük ve stratejik limana, bir kok, 1 sinter, 1 kireç fabrikasýna, yüksek fýrýna, çelikhaneye, sürekli dökümlere, sýcak ve soðuk haddehanelere, kalay ve krom kaplama hattýna, galvanizleme hattýna, yatýrým, danýþmanlýk, mühendislik, projelendirme açýsýndan önemli bir zenginlik ve birikime sahip olduðunu belirttikten sonra, ERDEMÝR in sürekli artan üretim kapasitesi ve toplam birikiminin satýlmasýyla Türkiye otomotiv, petrokimya, savunma sanayii ve hidrolik sistemlere yönelik demir-çelik alanýndaki üretici potansiyelini büyük oranda yitirecektir. Özelleþtirme sonucu ERDEMÝR e sahip olacak þirket veya konsorsiyum, ülke demir-çelik piyasasýnýn da hakimi olacak ve bir dizi stratejik alana ekonomik ve politik açýlardan girdilerde bulunabilecektir. ERDEMÝR e dünya demir çelik devlerinin talip olmasý, iþte bu zenginlik, birikim ve sahip olunacak ekonomikpolitik olanaklardan ötürüdür dedi. Oda Baþkaný, ERDEMÝR in 1960 sonrasý Türkiye nin sanayileþme ve kalkýnma hamlelerini simgelediðini ifade ettikten sonra, ERDEMÝR Türkiye deki ortalama performansýn çok üzerine çýkmýþ bir kurum niteliði taþýmaktadýr. Kamuya yük olmadýðý gibi, küresel düzeyde rekabet ederek ayakta kalmayý baþarabilecek niteliðe sahiptir. Yarattýðý gelirin önemli bir kýsmýný kuruluþ sözleþmesi gereði yeniden yatýrýma dönüþtürmek zorunda oluþundan dolayý iþsizliðin yaygýn olduðu ülkemiz için vazgeçilmez bir konumu bulunmaktadýr dedi ve sözlerine þöyle devam etti: Kamu iþletmeciliðinin çökertildiði bir ortamda ERDEMÝR, büyük bir geliþme içindedir. 500 en büyük kuruluþ içinde ERDEMÝR, kârda, üstelik özel sektör kategorisindeki kârda birinci gelmektedir. 2005 yýlý itibarýyla ERDEMÝR in yatýrýmlarý 493 milyon dolar, ÝSDEMÝR in 610 milyon dolar, toplam olarak da 1 milyar 103 milyon dolardýr. Önümüzdeki yýllara iliþkin planlanan yatýrým hedefleriyle ERDEMÝR, Avrupa nýn önde gelen kuruluþlarý arasýnda yer alacaktýr. 2009 a kadar tamamlanacak toplam 38 proje için takriben 2 milyar dolar harcanacaktýr. Yani bugünkü takribi satýþ bedeli kadar. ERDEMÝR in yalnýzca kuruluþ deðeri en düþük hesaplamalarla 6-7 milyar dolardýr. Uluslararasý para ve finans kuruluþlarý ile DTÖ ve AB ye verilen taahhütler sonucu böylesine verimli ve stratejik bir kuruluþun satýþa çýkartýlmasý, hem de kuruluþ deðerinin çok altýnda bir bedelle satýþa çýkarýlmasý ülkeyi satmakla eþ anlamlýdýr. Bizim gibi geri kalmýþ ve geliþmekte olan ülkelere kamu iþletmeciliðinin tasfiye edilmesini ve ulusal ekonominin korunmamasýný dayatan metropol ülkeler, kendi ülkelerinin sanayi sektörlerine kýskançlýkla sahip çýkmaktadýr. Japonya, Rusya ve G. Kore den yapýlan ithalatlar nedeniyle Kuzey Amerika da çelik fiyatlarý düþünce, Amerikan çelik þirketleri rahatsýz olmuþ ve 5 Mart 2002 de ABD, 10 çelik ürünü ithalatýnda gümrük vergilerini yüzde 8 den yüzde 30 a yükseltme kararý almýþtýr. Ayný þekilde Avrupa Birliði, çelik sanayiini korumak amacýyla 28 Mart 2002 tarihi itibariyle 15 demir-çelik ürünü ithalatýnda Genel Tarife Kotasý uygulamasýna geçmiþtir. Gümrük Birliði anlaþmasýna raðmen Türkiye nin de bu uygulama kapsamýnda tutulmasý, sektörün ve ülkemizin aleyhine bir diðer hususu oluþturmaktadýr. Ülkemize yol, yön, harita, ev ödevi vs. sunanlarýn kendilerinin yüksek gümrük duvarlarý oluþturmalarý, gerçek niyetlerini açýkça gözler önüne sermektedir. Küreselleþme, özelleþtirme ve neo liberal iktisadýn ülkemizdeki savunucularý ulus devlet çýkarlarýna habire yüklenirken, nedense geliþmiþ ülkelerin esasen ulus devlet eksenli emperyal politikalarýný görmezden gelmektedirler. KORAMAZ, özelleþtirmelere iliþkin Oda tutumunu ise þu sözlerle dile getirdi: Odamýz, özelleþtirmeler konusunda, yerliye mi gitsin-yabancýya mý vb. aldatýcý ikilemlerin ötesinde, hatta ucuza gitti-gitmesin tartýþmalarýnýn da ötesinde, bu sürece yön veren küreselleþme, neo-liberal politikalar ve ülke çýkarlarýmýz dikkate alýnarak tutum belirlemektedir. Odamýz, uluslararasý tekellerin isteklerine cevap vermeye yönelik olarak gündeme gelen, madencilikten enerjiye, iletiþimden ulaþýma, eðitimden 64

saðlýða, yerel yönetimlerden hizmet sektörü ve mühendisliðe dek birçok alanýn sermayeye açýlarak talan edilmesini, sanayileþmeden ve baðýmsýzlýktan tamamen vazgeçilmesi olarak saptamaktadýr. Bu nedenle Odamýz, ERDEMÝR satýlamaz, satýlmamalý demekte ve ERDEMÝR çalýþanlarý ile halkýnýn yanýnda olduðunu belirtmekten onur duymaktadýr. Oda Baþkaný, küreselleþme süreç ve politikalarýnýn ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel vb. tüm düzlemlerde yýkým ve tahribatlarýna karþý durabilmek için öncelikle, ülkemizin stratejik öngörüyle tüm alanlarda ve tüm sektörlerde kendi ulusal politikalarýný oluþturmasý; bilim ve teknoloji alanýnda ulusal bir strateji belirlenmesi ve ekonomide devletin yönlendiriciliðinin artýrýlmasý gerektiðine iþaretle özelleþtirme uygulamalarýyla, sanayi tesislerimizin, kamusal varlýklarýmýzýn ormanlarýmýzýn, tarým alanlarýmýzýn, madenlerimizin yaðmalanmasýna son verilmelidir dedi. Oda Baþkaný, konuþmasýný Kongreye emeði geçenlere teþekkür ederek ve Kongrenin baþarýlý geçmesini dileyerek tamamladý. III. Demir-Çelik Kongresi Sonuç Bildirgesi TMMOB Makina Mühendisleri Odasý adýna Zonguldak Þubesi sekreteryalýðýnda düzenlenen III. Demir Çelik Kongresi ve Sergisi, 22-24 Eylül 2005 tarihlerinde Erdemir Kültür Merkezi tesislerinde gerçekleþtirildi. Kongre ile ulusal demir-çelik sektörünün geliþimini ve dünyadaki konumunu sorgulamak, ülkemiz demirçelik sektörünün AB sürecindeki geleceði, yeni teknolojilerle sektörel geliþmelerin tanýnmasý amaçlanmýþtýr. Bu doðrultuda demir-çelik sektörümüzün dünü, bugünü, yarýný, üretim teknolojileri ve uygulamalarý, çevre yönetimi ve atýklarýn deðerlendirilmesi, enerji yönetimi ve uygulamalarý, aþýnma-korozyon, toplam kalite yönetimi konu baþlýklarýna yönelik 43 adet poster, toplam 83 adet bildiri sunulmuþ; Kongreyi 558 kayýtlý delege, 1050 katýlýmcý izlemiþtir. Kongre kapsamýnda "AB Sürecinde Demir-Çelik Sektörümüzün Geleceði" konulu bir panel yapýlmýþ; sektörün sorunlarý katýlýmcýlar tarafýndan irdelenerek çözüm önerileri sunulmuþ, izlenmesi gereken strateji ve politikalar geliþtirilmeye çalýþýlmýþtýr. Kongreyi 45 kurum, kuruluþ ve üniversite desteklemiþ; sektördeki teknolojik yenilik ve ürünlerin sunulduðu bir de sergi düzenlenmiþtir. Kongre delegasyonu, Kongre boyunca dile getirilen görüþlerden hareketle aþaðýdaki saptama ve önerilerin kamuoyuna duyurulmasýna karar vermiþtir. Bir ülke ekonomisi ve sanayileþmesinin en önemli bileþkesi demir-çelik sektörünün varlýðýdýr. Demir-çelik sektörünün üretim ve tüketim büyüklükleri, sanayileþmenin temel göstergelerinden biri sayýlmaktadýr. Kiþi baþýna tüketilen çelik miktarý ve bu tüketim içerisinde yassý çelik oraný ülkelerin geliþmiþlik kriteri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde 1926'lardan itibaren bu sektörün oluþumuna yönelinmiþ ve 1930'lar ile 1960'lar asýl hamlelerin yapýldýðý, temel tesislerin kurulduðu yýllar olmuþtur. Diðer adýmlarla birlikte, Türkiye böylece belirli bir geliþme çizgisine girebilmiþtir. Bu süreçte entegre demir çelik tesislerimize bakým, yenileme ve kapasite artýrýmlarýnýn yeterli oranda yapýlamamasý, bu tesislerin modern üretim yöntemlerini takip edememelerini ve dolayýsýyla diðer ülke üreticilerinden geride kalmalarýna yol açmýþtýr. Türkiye, 2004 yýlý itibarýyla 20.5 milyon ton ham çelik üretimi ile dünya sýralamasýnda 12. sýrada yer almýþ; 2005 yýlý 6 aylýk ham çelik üretimiyle de Fransa'yý geride býrakarak 11. sýraya yükselmiþtir. Ancak iyi bir kamu iþletmeciliði örneði sergileyen ERDEMÝR'in kamu hisselerinin özelleþtirilmeye çalýþýlmasý anlaþýlmazdýr. Uluslararasý finans kuruluþlarýnýn yönlendirmeleriyle uygulanan özelleþtirme ve serbestleþtirme politikalarý sonucunda ülkemizin en büyük KÝT'lerinden olan TDÇÝ iþlevsiz kýlýnmýþ, KARDEMÝR, ÝSDEMÝR ve DÝVHAN gibi kuruluþlar gözden çýkarýlmýþtýr. 1995 yýlýnda KARDEMÝR özelleþtirilmiþ, ÝSDEMÝR üretimin yassý 65

ürüne dönüþtürülmesi kaydýyla ERDEMÝR'e devredilmiþ, DÝVHAN ise özelleþtirme kapsamýnda ERDEMÝR'e satýlmýþtýr. 1980'li yýllardan itibaren uygulanagelen planlamayý, yatýrýmý, üretimi, sanayileþmeyi ve sosyal devlet anlayýþýný dýþlayan özelleþtirmeci küresel politikalarýn yýkýcý sonuçlarý sektörümüzde de yaþanmaktadýr. Bu süreçte Devlet Planlama Teþkilatý'nýn plan hedeflerine uymayan yatýrým teþvikleriyle uzun ürünlerde iç tüketimin üstünde bir kapasite yaratýlýrken, yassý ürünlerde ise planlamanýn ve dünya ölçeklerinin çok gerisinde kalýnmýþtýr. Ülkemizin AB'ye girmesiyle birlikte çelik üretimine bazý kýsýtlamalar getirileceði ve dýþa baðýmlýlýðýn geliþtirileceði açýktýr. Ülkedeki her gelir artýþý kalkýnma deðildir. Kalkýnmada önemli olan gelir artýþýnýn kendini besleyecek þekilde ve uluslararasý rekabet gücüne sahip bir yapýda olmasýdýr. Bu nedenle, ülkelerin kalkýnmalarý sahip olduklarý doðal kaynaklarý kullanmalarý, bu kaynaklarý uç ürünlere dönüþtürerek kullanýma sunmalarý veya ihraç etmeleri ile yakýndan ilgilidir. Ülkemiz kalkýnmasý için sanayi entegrasyonuna en güzel örnek entegre demir-çelik fabrikalarýdýr. Yassý çelik mamul üretiminin toplam üretime oraný dünyada % 47 iken Türkiye'de % 18'dir. Plansýz yatýrým ve teþvik politikalarý sonucu ülkemizin uzun ürün üretimi iç tüketimin iki katýna ulaþmýþtýr. Kalkýnmada sürekliliðin saðlanmasý ve dýþa baðýmlýlýðýn azaltýlmasý için demir cevheri ihtiyacýnýn öncelikle ülke kaynaklarýndan karþýlanmasý gerekliliði gözardý edilmiþ, demir cevheri arama faaliyetlerinden vazgeçilmiþtir. Ayrýca Divriði, Hekimhan ve Attepe'de 20 yýllýk ihtiyacýmýzý karþýlayabilecek demir rezervimiz bulunmasýna raðmen yurtdýþýndan demir cevheri ithal edilmektedir. Sonuç ve Öneriler 1 Uluslararasý finans kuruluþlarýnýn yönlendiriciliði ile ardarda çýkarýlan yasalar ve özelleþtirme uygulamalarý ile sanayi tesislerimizin, kamusal varlýklarýmýzýn, madenlerimizin elden çýkartýlmasýna son verilmelidir. 2. Demir-Çelik sektörü savunma açýsýndan stratejik, sanayileþmenin temel gereksinimin karþýlanmasý açýsýndan da kalkýnmanýn öncüsü konumundadýr. Ülkeler, açýkça ifade etmemelerine karþýn demir-çelik sektörlerinin ulusal olmasýna özen göstermekte, demirçelik sektörlerini yabancý sermayeye teslim etmemektedirler. Demir-Çelik sektöründe demir cevherinin dýþýnda metalurjik taþkömürü kullanýlmasý da kaçýnýlmazdýr. II. Demir Çelik Kongresi'nde ERDEMÝR, TTK'nýn ürettiði taþkömürünün tamamýna talip olduðunu açýklamýþtýr. Bu ifadeler taþkömürü havzasý için büyük umut olmasýna raðmen, madencilik sektörünü ilgilendiren 3213 sayýlý Maden Kanununda deðiþiklik öngören 5177 sayýlý Kanun Tasarýsýnda düþünülen deðiþiklik gerçekleþtirilememiþtir. Demir çelik sektörü bir taraftan ülkenin iç tüketim açýðýný yassý ürün ithal ederek karþýlarken, diðer taraftan uzun ürünü üretebilmek için hurda demir ithal etmektedir. Her iki durumda da sektör dýþa baðýmlý hale getirilmiþtir. Türkiye ithal ettiði hurda demir ile dünyada ilk sýradadýr. Sektörde uzun ürün fazlalýðýna raðmen yurtdýþýndan dampingli fiyatlarla uzun ürün ve kütük ithalatýna izin verilmektedir. 66 Ulusal bir demir-çelik sektöründen bahsedebilmek için "kömür ve demir cevheri madenciliði ile çelik üretim ve tüketimi" bir bütün olarak düþünülmeli, bir "ulusal demir-çelik stratejisi" belirlenmelidir. Belirlenecek "ulusal demir çelik stratejisi"nin temelleri, ülkenin gereksinimi olan demir-çeliðin kalite, miktar ve çeþitlilik olarak ülkemiz tesislerinde üretilmesi, üretim için gerekli tesislerin çaðýn teknolojileri kullanýlarak kurulmasý, mevcut tesislerin rekabet gücünü artýrmak için sürekli modernize edilmesi, tesislerin gereksinimi olan baþta demir cevheri ve kömürün öncelikle yerli kaynaklardan karþýlanmasý üzerine kurulmalýdýr. Bu kapsamda ERDEMÝR MADEN'de yatýrýmlara öncelik verilmelidir. 3. Sektörün ihtiyacý olan yeni cevher rezervlerinin aranmasýna yönelik çalýþmalar hýzlandýrýlmalý, mevcut rezervleri modern teknolojilerle tahkim edilmelidir.

4. Demir-Çelik sektörü hammadde kaynaklarý ile bir bütündür. Hammadde gereksinimin karþýlanmasýnda aðýrlýklý olarak dýþa baðýmlý olan entegre demir-çelik tesisi yerli sermayenin elinde de olsa sektörün dýþa baðýmlýlýðý söz konusudur. Bu olumsuz koþullarýn düzeltilmesi yönünde çalýþmalar yapýlmalýdýr. 5. Özelleþtirme konusunda "yerliye mi-yabancýya mý gitsin", "ucuza gitti-gitmesin" gibi aldatýcý ikilem ve, tartýþmalarýn ötesinde özelleþtirmelere yön veren küreselleþme, neo-liberal politikalara karþý ülke çýkarlarýmýz dikkate alýnarak tutum belirlenmeli, özelleþtirmelerden vazgeçilmelidir. 6. Mevcut durum, yapýlan deðerlendirme ve tespitler ýþýðýnda ERDEMÝR hiçbir þekilde satýlmamalý, satýþýna engel olunmalýdýr. 7. Ülkemiz hurda ithalatýnda dünyada birinci sýrada yer almaktadýr. Ark ocaklý sývý çelik üretimimizin hammadde kaynaðý olan hurda yerine kullanýlmak üzere sünger demir üretimi konusunda gerekli çalýþmalar yapýlmalýdýr. 8. Ülkemizde yassý çelik talebi, üretiminin iki katý seviyesindedir. Dýþa baðýmlýlýðýn azaltýlmasý, ülkemizde yaklaþýk % 20-80 oranýnda ve yassý çelik aleyhine olan dengenin yassý çelik lehine geliþtirilmesi için gerekli tedbirler alýnmalýdýr. ÝSDEMÝR'de baþlatýlan yassýya dönüþüm projeleri aksatýlmadan devam ettirilmeli ve süratle bitirilmelidir. Bu baðlamda 2007 yýlýnda 7 milyon ton, 2010 yýlýnda ise 10 milyon ton nihai yassý mamül üretim hedefi gerçekleþtirilmelidir. 9. I. ve II. Demir Çelik Kongrelerinde belirtildiði üzere sektörün talepleri, sorunlarýnýn çözümü ve sektörün geliþimini öngören toplumun ilgili tüm kesimlerinin temsil edildiði Demir-Çelik Enstitüsü'nün kurulmasý için yasa ve mevzuat çalýþmalarýna baþlanmalý, bu çalýþmalarda TMMOB'ye baðlý ilgili meslek odalarýnýn temsiliyeti mutlaka saðlanarak her aþamada görüþ ve önerileri alýnmalýdýr. TMMOB GAP ve SANAYÝ KONGRESÝ YAPILDI TMMOB adýna Odamýz sekreteryalýðýnda 23-24 Eylül 2005'de Diyarbakýr'da gerçekleþtirilen TMMOB GAP ve SANAYÝ Kongresinin açýlýþ konuþmalarýný, Odamýzýn Diyarbakýr Þube Baþkaný Ý.Semih OKTAY, Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ile TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet SOÐANCI yaptýlar. Protokol konuþmalarý ise Diyarbakýr Ticaret ve Sanayi Odasý Baþkaný Kutbettin ARZU, Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný Osman BAYDEMÝR ve Diyarbakýr Vali Yardýmcýsý Ahmet AYDIN tarafýndan yapýldý. Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn "TMMOB GAP ve Sanayi Kongresi"ni Açýþ Konuþmasý Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, Oda faaliyetleri hakkýnda bilgi verdikten sonra, Diyarbakýr Þubemiz yürütücülüðünde 1999 yýlýndan beri 2 yýlda bir düzenlediðimiz GAP ve Sanayi Kongresi'nin bu dönem TMMOB adýna düzenlendiðini belirttikten sonra, geçmiþ kongrelerde yapýlan saptama ve dile getirilen önerilere deðindi. Oda Baþkaný, geçmiþ kongrelerde özetle; "Bölge sanayisinin ciddi bir geliþme saðlayamadýðý, bölgedeki iþletmelerin hedef pazarýnýn bölge ve yurtiçi pazarlar olduðu, bölgedeki firmalarýn aile kökenli olup, yeni giriþimlerin süreç içinde tutunamadýðý, varlýðýný sürdüren firmalarda mühendis ve teknik eleman istihdamýnýn önemli bir yer tuttuðunu; - Proje ile ulaþým politikalarýnýn paralellik arzetmediðini; - Ülke elektrik ihtiyacýnýn % 25'inin bölgedeki üretimden karþýlanmasýna karþýn elektrik kilovat/saat fiyatýnýn Türkiye ortalamasýnýn üzerinde olduðunu, bölgede kiþi baþýna tüketilen enerji miktarýnýn ülke ortalamasýnýn altýnda bulunduðunu ve bundan bölge sanayisinin olumsuz etkilendiðini, mobil santrallerin halk saðlýðýný tehdit ettiðini; 67

- Tarýmsal sulama için gerekli planlama ve kaynak transferinin yapýlmasý gerektiðini, toprak mülkiyetinin küçük bir azýnlýðýn elinde toplandýðýný, bölge ve ürün bazýnda tarým politikalarýnýn geliþtirilmesi, mayýnlý bölgelerin temizlenerek organik tarýmýn teþvik edilmesini, çayýr-mera alanlarý oluþturulmasýný, hayvancýlýðýn teþvik edilmesini; - Okur-yazar oraný düþüklüðünü, cinsiyet ayrýmcýlýðýnýn yaygýnlýðýný, demokratik bir ortamda olabileceðini ve dolayýsýyla ülke demokrasisinin istikrarlý bir zemine oturmasý için yapýsal reformlarýn gerçekleþtirilmesini, Güneydoðuda yaþanan þiddet politikalarýnýn ortaya çýkardýðý tüm olumsuz koþullarýn ortadan kaldýrýlmasýný; insan haklarý ihlallerinin durdurulmasýný, faili meçhul cinayetlerin aydýnlatýlmasýný, bölgenin özgün sorunlarýna iliþkin insani, demokratik, çözümlere yönelinmesi gerektiðini hep ifade ettik" dedi. - Ýstihdama yönelik kamu yatýrýmlarýnýn bulunmamasýný, kamu ve özel giriþimlerin verimli kýlýnmasý için kamunun eðitim ve teknoloji desteði vermesi gerektiðini; - Üreticilerin örgütlenmesi ve desteklenmelerinin gerektiðini, zorunlu göçlere maruz kalan köylülerin ön koþulsuz köylerine geri dönüþlerinin saðlanarak üretim sürecine dahil edilmelerini; - Projenin sahipsiz býrakýldýðýný ve bitirilmesi için özel bütçe gerekliliðini, proje ve master planlarda meslek örgütlerinin ve ilgili kesimlerin katýlýmlarýnýn saðlanmasýný; - Toplumsal refah ve huzurun saðlanmasý ve sosyal yaþamýn yeniden düzenlenmesinin ancak barýþçýl Emin KORAMAZ konuþmasýna þöyle devam etti: "Ancak siyasal iktidarlar bölge sorunlarýna karþý üretmiþ olduðumuz çözüm önerilerine karþý kulaklarýný týkadýlar ve herhangi bir adým atmadýlar. Bu duyarsýz tavýrlar bugün de sürmekte ve bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarýna karþý çözüm üretilmemektedir. Ancak Odamýz bu etkinlik ve önerilerdeki meþruiyet ve isabetlilikten hareketle çalýþmalarýný sürdürmektedir. Kongremizde ana baþlýklarý itibarýyla Sanayileþme, Bölgesel Kalkýnma ve GAP, GAP Sonrasý Sanayileþmenin Bölgeye Etkileri, GAP ve Tarým, GAP'ta Enerji ve Doðal Kaynaklar ile baðlantýlý 68

konularý deðerli akademisyenler ve katýlýmcýlarla birlikte ayrýntýlý olarak irdeleyecek ve bölgenin geleceðine katkýda bulunmaya çalýþacaðýz. Sevgili katýlýmcýlar, Ülkemiz ve Güneydoðu Anadolu bölgesinin genel bazý sorunlarý ile GAP'ýn, içinde yaþadýðýmýz genel süreçlerle yakýn baðlarý bulunmaktadýr. Bu nedenle bu genel baðlam üzerinde biraz durmak istiyorum. eþliðinde ülkemize dayatýlmýþtýr. Bunun doðrudan bir sonucu, ülkemizin her köþesinin ve özellikle büyük bir proje olan GAP'ýn un ufak edilerek tamamen piyasa güçlerine terk edilmesi olacaktýr. Sevgili katýlýmcýlar, Basýnýmýzdaki GAP ile ilgili haber ve makalelerin bir kýsmý, "GAP'ý gaptýrma" esprisi eþliðinde çýkmaktadýr. Doðrudur, ateþ olmayan yerden duman çýkmaz. Savaþ ve iþgallerin eþlik ettiði küreselleþme olgusu son 15 yýldýr özellikle geliþmekte olan ülkelerin ekonomisini her düzeyde etkilemekte, giderek sýklaþan aralýklarla devam eden ekonomik krizler toplumsal ve politik dengeleri bozmakta ve sanayi yatýrýmlarý azalmaktadýr. Baþýný ABD'nin çektiði emperyalist tekeller orta ve uzun vadeli rekabet/paylaþým politikalarýnda stratejik alanlara yayýlmak, dünya enerji, petrol ve su kaynaklarý rezervlerini kontrol altýnda tutmak için tüm dünyayý bir savaþ alanýna çevirmiþtir. Azgeliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerdeki tüm artý deðer ve zenginliklere el konulmakta, özelleþtirme uygulamalarý ile geri kalmýþ ve geliþmekte olan ülkelerin sanayisi, tarýmý, ormanlarý, madenleri, kamusal varlýklarý ve kültürel miraslarý talan edilmektedir. Onyýllar önce dünyanýn en büyük 8. projesi olan GAP'ýn bugünkü durumuna iliþkin þimdi sýralayacaðým hususlarý, Türkiye ve GAP bölgesinin stratejik konumu eþliðinde deðerlendirmek gerekiyor. GAP'ta enerji üretimi dýþýndaki hiçbir hedefin tutturulamamasý hazindir. Enerjide % 74, ulaþým ve haberleþmede % 38, imalatta % 40, sulamada % 13, tarýmda % 21, turizmde % 27, kamu hizmetlerinde % 87, genel gerçekleþme oranýnda ise % 52 civarýnda adým atýlmasý düþündürücüdür. GAP bir planlama eþliðinde kurgulanmýþ ancak ülkemizdeki egemen sermaye birikim modeli, yýllar içinde onu yatýrým ve planlama politikalarýnýn dýþlandýðý bir ortamda el yordamýyla yürür ve giderek tasfiye olmaya mahkum kýlmýþtýr. Küreselleþen sermayenin ihtiyaçlarý devletin sosyal nitelikli görevlerden arýndýrýlmasýný, emek piyasalarýnýn kuralsýzlaþtýrýlmasýný (esnekleþtirilmesini) ve sermayenin önündeki ulusal engellerin kaldýrýlmasýný beraberinde getirirken ayný zamanda ulus devletlerin yeniden yapýlandýrýlmasýný da tercihten öte zorunlu kýlmaktadýr. Bu zorunluluk ayný zamanda yerel yönetimlerin de yeniden yapýlandýrýlmasýný gündeme getirmektedir. Deðerli katýlýmcýlar, GAP iþte bu politikalardan doðrudan etkilenmektedir. "Küreselleþme-yerelleþme" þeklinde ifade edilebilecek bir süreç, bölgesel kalkýnma dahil kalkýnma ve planlama yaklaþýmlarýný dýþlayýcý yeni "uyum yasalarý" Projenin tamamlanma yýlýnýn 2005'ten 2010'a ertelenmesine karþýn, projenin tamamlanmasý için takriben 16 milyar dolarlýk bir kaynak gerektiði, bu kaynaðýn aktarýlmadýðý ve aktarýlmayacaðý bilinmektedir. Her yýl ortalama 30 bin hektar alanýn sulamaya açýldýðý düþünüldüðünde, Projenin 2010'da deðil ancak 2040'larda bitirilebileceði bir baþka gerçektir. Öte yandan GAP Ýdaresi'nin mevcut ödeneklerle projenin ancak 19 yýlda tamamlanabileceðini öngörmesi, GAP'a iliþkin kamuoyunun duyduðu kaygýlarý doðrulamaktadýr. Projenin tamamlanmamasýnýn iþsizliðin yüksek olduðu bölgede istihdamý olumsuz yönde etkilediði açýktýr. GAP'ýn istihdam yaratacak olmasý iddialarý, projenin aksamasý ve hýzlý göç gerçeðinin altýnda ezilmiþtir. 69

GAP'a yapýlmasý gereken yatýrým tutarýnýn ancak yarýsýnýn (16-17 milyar dolar) gerçekleþmiþ olmasý, onun neden geciktiðini de gözler önüne sermektedir. Bu noktada bölgeye yatýrým yapmadýðý için özel sektöre yüklenip, devletin yatýrým yükümlülüklerini askýya almasýnýn, planlamacý yaklaþýma ve projenin kurgusuna tamamen ters olduðu görülmelidir. Deðerli katýlýmcýlar, Bölgenin sulanabilir topraklarýnda sulama açýsýndan % 13'lük bir gerçekleþme olmuþ; % 7'si inþa, % 25'i ihale, % 55'i ise planlama aþamasýndadýr. Yanlýþ ve fazla sulama ile 30 bin hektarýn kurumuþ olmasý ayrýca kaydedilmelidir. Bu husus, bölgede çölleþme, bataklýk, tuzlanma, erozyon ve kanalizasyon tehdidi yaratmaktadýr. Su politikalarýnýn ülkemiz ve bölge açýsýndan önemi yaný sýra uluslararasý stratejiler açýsýndan taþýdýðý stratejik öneme karþýn, sulamadaki baþarýsýzlýk dolayýsýyla, sulamanýn AB kontrolüne verilebilecek olmasý, ülkemiz ve bölgenin çok yönlü emperyal çýkar ve amaçlarýn cirit attýðý bir alan olmasýna da neden oluþturabilecektir. AB'ye yönelik "uyum yasalarý" uyarýnca, GAP Ýdaresi ortadan kalkacaktýr. GAP Bölge Kalkýnma Ýdaresi'nin görev süresinin 2007 yýlý sonunda bitecek ve ondan sonra ayný uyum yasalarý gereðince bölgede kurulmasý planlanan 3 kalkýnma ajansý devreye girecektir.bu durum, GAP'ýn, Proje birikiminin parçalanmasý ve uluslararasý ekonomik etken ve çýkarlara açýlmasý anlamýna gelecektir. Öte yandan devreye girecek kalkýnma ajanslarýnýn altyapýyý geliþtirme gibi bir görevlerinin bulunmamasý, projenin geleceði açýsýndan ayrýca uyarýcý olmalýdýr. Kalkýnma ajanslarýyla ilgili düzenlemelerin kamu denetimini dýþlamasý ve Kamu Ýhalesi Yasasýný devre dýþý býrakmasýyla, GAP bölgesi ve projesi tamamen serbest piyasa faktörlerinin etkisi altýnda tam bir talan ve rant alanýna dönüþecektir. Bölgede yabancýlara yapýlan arazi satýþlarý ile Ýsrail'in Proje bölgesine ilgisi, dikkat edilmesi gereken orta ve uzun vadeli bir olgu olarak ayrýca deðerlendirilmelidir. Deðerli katýlýmcýlar, Evet, GAP elden gidecek gibi görünmektedir. Ama ülkemizin genel durumu da böyle deðil midir? O halde umutsuzluk ve karamsarlýða yer vermemek, yapýcý görüþ ve önerilerimizi bir sistematik içinde dile getirmeye, yaymaya ve taleplerimizin yaþam bulmasý için mücadele etmeye devam etmek gerekmektedir. Ülke planlamasý ve kalkýnmasý ile bölge planlamasý ve kalkýnmasý üzerine temel yaklaþýmlarýmýzý korumak ve geliþtirmek görevi önümüzde durmaktadýr. Ülkemiz ve bölgelerimizin kalkýnmasý, sanayinin geliþmesi, toplumsal refah ve huzurun saðlanmasý ve sosyal yaþamýn yeniden düzenlenmesi, ancak barýþçý, demokratik bir ortamda mümkündür. Son günlerde ülkemizde hýzla þiddet ve linç kültürünün egemen olduðu bir toplumsal psikoloji geliþtirilmeye çalýþýlmaktadýr. Bu ortamýn emperyalist çevrelerin çýkarlarý doðrultusunda kýþkýrtýlmasý da söz konusudur. Toplumu þoven yaklaþýmlarla etnik kökenleri üzerinden birbirine düþman etmeye ve þiddet uygulamalarýný meþrulaþtýrmaya yönelik geliþmeler karþýsýnda, barýþý, demokrasiyi ve halklarýn kardeþliðini her zamankinden daha fazla sahiplenmeliyiz. Makina Mühendisleri Odasý olarak, bir kez daha hoþgörü, özgürlük, eþitlik ve kardeþliðe vurgu yapma gereðini duyuyor, ülkemizi bir iç savaþ ortamýna sürüklemeye yönelik giriþimleri kýnýyor, sorunun çözümünün baskýcý ve dayatmacý politikalardan deðil demokrasiden geçtiðini birkez daha ifade ediyoruz." Oda Baþkaný, konuþmasýný, Kongreye emeði geçenlere teþekkür ederek ve Kongrenin baþarýlý geçmesini dileyerek tamamladý. TMMOB Makina Mühendisleri Odasý 70

II. ÝÞ MAKÝNALARI SEMPOZYUMU VE SERGÝSÝ YAPILDI II. Ýþ Makinalarý Sempozyum ve Sergisi 2005, 29 Eylül-01 Ekim 2005 tarihlerinde Ýstanbul'da gerçekleþti. Sempozyumun açýlýþýnda sýrasýyla, Ali Aluç (TMMOB MMO Ýstanbul Þube Kartal Ýlçe Temsilciliði Yürütme Kurulu Baþkaný), Tevfik Peker (TMMOB MMO Ýstanbul Þube YK Baþkaný), Rýzanur Meral (ÝMDER Baþkaný), Emin KORAMAZ (TMMOB MMO Yönetim Kurulu Baþkaný), Hüseyin Yeþil (TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi) konuþtular. Etkinliðin amacý þöyle belirlenmiþti: "Ýþ Makinalarý Sempozyumu ve Sergisi 2003 sonuç bildirgesinde; Makina Mühendisleri Odasý olarak yapýlan tespitler ve çözüm önerileri yer almaktadýr. Bu tespitlerin önemli bir kýsmý özet olarak þöyledir. Ülkemizde bulunan iþ makinalarýnýn saðlýklý bir envanteri bulunmamaktadýr. Kamu sektörü ve özel sektörün yedek parça stoklarý belirsizdir. Ar-Ge çalýþmalarý yapýlmamaktadýr. Ortak teknik dilleri, planlanma gelenekleri, özel sektör'de; yeni ürün geliþtirme faaliyetlerini yürütecek mühendislik birimleri yoktur. Ürün tanýtýmlarý, eðitilmiþ insan gücü, Oda-sektör iþbirliði, iþ kazalarý-iþ güvenliði tedbirleri, satýþ sonrasý teknik hizmetleri yetersizdir. Eðitime, çevre kirliliðine gereken önem verilmemektedir. II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu ve Sergisi 2005 gerek Ýþ makinalarý Sempozyumu ve sergisi pratiðinden hareketle ve gerekse sonuç bildirgesiyle belirlenmiþ kimi eksiklikler ve gösterilen hedefler doðrultusunda yeniden planlanmýþtýr." Etkinlikte, 30 bildiri ile Ýþ Makinalarý Anketi sunumu yapýldý. Etkinlik kapsamýnda 4 seminer katýlýmcýlar tarafýndan ilgiyle izlendi. Ayrýca "Ýþ Makinalarý Sektörünün Sorunlarý ve Çözüm Önerileri" baþlýklý bir panel gerçekleþtirildi. Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn "II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu ve Sergisi"ni Açýþ Konuþmasý Oda Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ, "II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu ve Sergisi"ni açýlýþýnda yaptýðý konuþmada Odamýzýn faaliyetleri ve düzenlediði Kongre, Kurultay, Sempozyum etkinliklerine iliþkin bilgiler verdikten sonra Ýþ Makinalarý ve baðlantýlý sektörlerle ilgili çalýþmalara deðinerek þunlarý söyledi: 71

"Odamýz, uzmanlýk alanlarýyla ilgili tüm dallarda geliþtirici ve iyileþtirici çalýþmalara katký ve katýlýmda bulunmayý önemli görevlerinden biri olarak görmektedir. Bu kapsamdaki Eðitim Merkezlerimiz kanalýyla düzenlediðimiz Ýþ Makinalarý Operatör Kurslarýnda, 2004-2005 yýllarýnda 20.000 kiþi eðitimden geçirilerek belgelendirilmiþtir. Odamýz eðitim ve belgelendirme faaliyetleri yanýnda, sektörümüze yönelik olarak kaldýrma ve iletme makinalarý ile basýnçlý kaplarýn periyodik kontrol ve bakýmlarýný da yapmaktadýr. Bu faaliyetler, AB uyum mevzuatlarý çerçevesinde TÜRKAK'a akredite ettirilmiþ ve Odamýz 17 Mayýs 2004'te A Tipi Muayene Kuruluþu olmuþtur. Bu kapsamda Odamýz vinç, mobil vinç, caraskal, forklift, yük ve insan asansörleri, araç kaldýrma lifti, teleksi ve teleksiyej, cephe ve cam temizleme liftleri, basýnçlý kaplarýn periyodik kontrol ve bakýmlarýný yapmaktadýr. Son 18 ayda 70.000 civarýnda cihaz ve makinanýn periyodik kontrolü Odamýzca gerçekleþtirilmiþtir. Deðerli katýlýmcýlar, 2003 yýlýnda gerçekleþtirdiðimiz ilk kongrede Ýþ makinalarý sektöründe çalýþan mühendisler ve kullanýcýlar (operatörler) arasýnda tamir, bakým, onarým vb. çalýþmalar da dahil olmak üzere teknik dil birliðinin olmadýðý konusu ve bu konudaki yayýn boþluðu tüm katýlýmcýlarca dile getirilmiþti. Bu ihtiyacýn karþýlanmasýna yönelik Odamýz çalýþma gruplarýnca "Ýþ Makinalarý Teknik Sözlüðü" adlý bir kitap hazýrlanarak sektörün kullanýmýna sunulmuþ bu alandaki yayýnlarýmýza bir yenisi eklenmiþtir. Yine Oda olarak, iþ makinalarý ile baðlarý bulunan Ýþ Saðlýðý Güvenliði, Bakým Mühendisliði ve Ýletim Teknolojilerine yönelik, bu yýl 29-30 Nisan'da "III. Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kongresi"ni; 11-14 Mayýs'ta "II. Bakým Teknolojileri Kongre ve Sergisi"ni, 27-28 Mayýs'ta "II. Ýletim Teknolojileri Kongresi"ni düzenledik." Oda Baþkaný konuþmasýna þöyle devam etti: "Ülkemizin ekonomik ve sosyal alanda geliþiminde iþ makinalarý önemli bir yer tutmaktadýr. Ýnþaat, tarým, ormancýlýk, aðýr imalat, taþ/kum, mermer iþlerinde, yeraltý ve yerüstü madenlerinin iþletilmesi ve taþýnmasýnda, su-elektrik, baraj, köprü, iletiþim aðlarý, sýnai ve evsel atýklar için alt yapý ve bu altyapý üzerine kurulacak olan yerleþim alanlarý ile bu alanlarýn içinde bulunan sosyal hizmet ve sanayi yapýlarýnýn inþasýnda iþ makinalarý, birinci dereceden rol oynamaktadýr. Ýþ makinalarýnýn 200 sektörle iliþkili olduðu gözetilince, bu rol daha iyi anlaþýlmaktadýr. Ne yazýk ki, ülkemizde iþ makinalarý sektörü kararlý bir geliþme çizgisi göstermemektedir. Ulusal bir politikanýn eksikliði, üretim ve yatýrým yerine rantý esas alan ekonomi politikalarý, kullanýlmýþ makinalarýn ülkeye giriþinin teþviki, sektörün yönlendirilmesinde ve teþvik edilmesindeki yetersizlik, araþtýrma ve geliþtirme faaliyetlerine yeterince pay ayrýlmamasý bunun baþlýca nedenleridir. Sevgili katýlýmcýlar, Küreselleþme süreciyle dünya ticareti giderek serbestleþmekte, ülkelerin bilim ve teknoloji düzeyi en önemli rekabet unsuru olmaktadýr. Bu nedenle geliþmiþ ülkeler katma deðeri yüksek, ileri teknoloji isteyen yatýrýmlara, teknik eðitime, AR-GE çalýþmalarýna dolayýsýyla ulusal sanayilerine verdikleri desteði sürekli artýrmaktadýrlar. Buna karþýn dýþ borç ve krizler sarmalý altýnda kuþatýlan bizim gibi ülkelere ise yeni borçlar vermek için tüm kamu desteklerinin kaldýrýlmasý ön koþul olarak konulmaktadýr. Uluslararasý para ve finans kuruluþlarýnýn denetiminde hazýrlanan yapýsal uyum programlarý ile bu ülke devletleri kendi kaynaklarýný kullanma, geleceklerini planlama ve ekonomilerini yönlendirme iþlevlerinden arýndýrýlmaya çalýþýlmaktadýr. Bu ülkelerin ulusal bilim, teknoloji, yenilenme ve sanayileþme politikalarýný kendi çýkarlarý doðrultusunda oluþturup, uygulamaya geçirmelerine engel olunmaktadýr. Ülkemizde de yýllardýr bu uygulamalar yaþama geçirilmektedir. Ülke kaynaklarý üretken, verimli ve isdihdam yaratan reel sektörler yerine, hizmet ve rant alanlarýna aktarýlmaktadýr. Sanayileþme sürecindenden ve üretimden uzaklaþýlmýþtýr. Bunun sonucunda ithalat, ihracat açýðý her yýl artarak büyümekte, ülkemiz birbiri ardýna krizler yaþamakta, 72